yokluğunda insan, hayvan ve bitki var olamaz. Günlük rutinimizin çoğu alanında mevcuttur. Aynı şekilde, hem endüstriler hem de büyük şehirler için enerji temini için gereklidir. Bu nedenlerle, doğal bir kaynak olan suya özen göstermek herkes için bir zorunluluk haline gelmelidir.
İnsanın varoluşunda her zaman var olmuştur, su
sonsuz ve karşılıksız bir kaynak olarak görülmekte, hiç çekinmeden kötüye kullanılmaktadır. Bu vizyon, onu nesli tükenmekte olan bir kaynağa dönüştürüyor, insanların tam olarak anlamadığı ve bunun kendi yaşamları ve insanlığın geleceği üzerindeki etkileri üzerinde düşünmek için durmadıkları bir şey.
Rakamlar endişe verici. Dünyanın farklı yerlerinde,
içler acısı hijyen ve sanitasyon koşullarında yaşayan yaklaşık üç milyon insan var. Oysa her yirmi saniyede bir çocuk, içme suyu eksikliğinden kaynaklanan hastalıkların doğrudan bir sonucu olarak ölüyor. Onlara yardım etmek, tüm ulusların sosyal sorumluluğunun bir parçasıdır. Sadece ölüm sayısını azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda çevrenin korunmasına, yoksulluğun hafifletilmesine ve sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesine de katkıda bulunabilecektir.
Öte yandan, kentsel çevrelerin kitleselleşmesi ve
daha fazla kaynağa olan ihtiyaçtaki katlanarak büyüme, kaçınılmaz olarak suyun enerji olarak tüketimini etkiledi. Toplumda yaşamı oluşturan her sektörde hidrolik yönetim düzenlenmelidir. Çünkü her çatışma gibi bu da kaosa yol açabilir ki bu da tüm dünyayı içine alacak, hesaplanamayacak boyutlarda bir krizin yalnızca başlangıcı olacaktır.
Kirlilik, dikkate alınması gereken bir başka
husustur. Latin Amerika, Asya ve Afrika su kirliliğinin en fazla arttığı üç kıtayı temsil ediyor. Sadece binlerce insanın hayatını tehlikeye atmaktan söz edilmiyor, aynı zamanda daha fazla eşitsizliği ima ediyor, çünkü daha az kaynağa sahip nüfuslar en savunmasız durumda. Bütün bunlar kabul edilemez ve her birey için bir endişe haline gelmelidir. İnsanların bu çok ciddi sorunları anlamaları için bilinçlendirme kampanyaları yapılmalı. Su, kaçırılmaması gereken doğal bir kaynaktır, ancak bu konuda bir şeyler yapmak sadece bizim elimizdedir. Evlerde ılımlı tüketimden, hükümetleri gerekli önlemleri almaya zorlayan eylemlere. Kirlenmesi ve gelişigüzel kullanımı devam etmemelidir.