DKT206 - Norodilbilim - 3. Hafta PDF

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 7

31.3.

2022

Nörodilbilimin Tarihçesi
19. Yüzyıl Nörodilbilim Kuramlarının Temelleri
Ludwig Lichteim
DKT206 Nörodilbilim
• Alman doktor Ludwig Lichtheim kavramlaştırma merkezi adını 
verdiği ve beyindeki yeri belli olmayan üçüncü bir dil merkezinin 
Bakırçay Üniversitesi olması gerektiğini ileri sürmüştür. 
Sağlık Bilimleri Fakültesi • Bu modele göre işitsel girdi ve işitsel temsilleştirme işlemleri 
Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Wernicke alanında gerçekleşmektedir. 

• Daha sonra motor temsilleştirmenin yer aldığı Broca alanına ya da 
anlamanın gerçekleştiği Kavram alanına bir aktarım söz konusudur. 

3. Hafta
20. Yüzyılda nörodilbilim • Bu süreç ayrıca kavramsal merkezden de başlayabilmektedir. 
DOÇ. DR. ÖZGÜN KOŞANER – ozgun.kosaner@deu.edu.tr
• Bu durumda kavramlar Broca alanına aktarılmakta ve motor 
temsilleştirme aracılığıyla konuşma kaslarına iletilmektedir.

1 2

Nörodilbilimin Tarihçesi Nörodilbilimin Tarihçesi


19. Yüzyıl Nörodilbilim Kuramlarının Temelleri
Ludwig Lichteim Broca, Wernicke, ve Lichtheim Sonrası Dönem

• Lichteim’in modelinde aşağıdaki afazi türleri vardır:
• Broca afazisi: ifade işlevinde bozukluk;
• Wernicke afazisi: algılama işlevinde bozukluk;
• Broca, Wernicke ve Lichteim’dan sonra yerellik ve bağlantıcı
• Kondüksiyon afazisi: Broca ve Wernicke alanları arasındaki bağlantıda 
bozukluk; alıglama normal, konuşma Wernicke afazisindeki gibi, tekrarlamada  görüş baskın görüşler halini almıştır.
sorunlar;
• Transkortikal Sensör Afazi: Wernicke alanıyla Kavram merkezi arasında 
bozulmuş bağlantı; alıglamada bozukluk, normal spontane konuşma, normal 
tekrarlama; • Ancak 1920’lerde bütüncül görüşün baskın hale gelmesiyle
• Transkortikal Motor Afazi: Kavram merkezi ve Broca alanı arasında bozulmuş  daha önce de yapılan eleştiriler daha etkili bir hal almıştır.
bağlantı; normal algılama, bozuk spontane konuşma, normal tekrarlama.

3 4

1
31.3.2022

Nörodilbilimin Tarihçesi Nörodilbilimin Tarihçesi


Broca, Wernicke, ve Lichtheim Sonrası Dönem Broca, Wernicke, ve Lichtheim Sonrası Dönem
Armand Trousseau

• Armand Trousseau yerellik görüşünü ve düşüncenin afazi  • İngiltere’de psiko-fiziksel paralelliği içeren bir bağlantıcı


tarafından etkilenmeğini ilk sorgulayan bilim adamı olmuştur.  yaklaşım ortaya çıkmıştır.
• Broca’yı eleştirmiş ve klinik bulgularla “afazide zekanın her zaman  • Bu görüşe göre psikolojik olarak gerçekleşen her şey aynı
etkilendiğini” ileri sürmüştür.  zamanda fiziksel olarak da gerçekleşmektedir.
• Afazi (Aphasia) terimi antik Yunanda herhangi bir konuda hiçbir  • Bu arada, Herbert Spencer evrimsel düşünme akımını
görüş bildirmeyen bir felsefi akım için kullanılan addan alınmıştır.  başlatmış ve tekrarlanan bağlantıların beynin sinirsel yapısını
değiştirdiğini ileri sürmüştür.
• Afemi (Aphémie) teriminin yerini Afazi almıştır. 
• Bu iki görüş bilişsel ekolün kurucusu olan John Hughlings
Jackson’ı etkilemiştir.

5 6

Nörodilbilimin Tarihçesi Nörodilbilimin Tarihçesi


Broca, Wernicke, ve Lichtheim Sonrası Dönem Broca, Wernicke, ve Lichtheim Sonrası Dönem
John Hughlings Jackson John Hughlings Jackson

• Önermesel düzlem daha üst düzlem olarak görülmektedir ve


• Jackson işlevlerin anatomik olarak nerede yerleştiğiyle
konuşma düşüncenin bir parçasıdır.
ilgilenmemiştir.
• Afazi önermesel düzleme erişememe olarak görülmektedir, yani
• Bunun yerine uyaranların tepkileri nasıl canlandırdığını ve bu
dilin düşüncenin hizmetinde kullanılamaması anlamına
tepkilerin ne kadar karmaşık olduğunu araştırmıştır.
gelmektedir.
• Jackson iki dil düzeyi tanımlamıştır:
• Otomatik düzey stereotipik tümceler, belli neolojizmleri (yeni sözcükleri) ve küfürleri
• Jackson’a göre belli bir beyin alanındaki hasar işlevin tamamen
içermektedir. kaybolmasına yol açmamaktadır; afazide konuşma devam
• Önermesel düzey ise, hem tümcelerin biçimine hem de esnekliklerine göre (bağlam edebilmekte ancak daha çok duygusal koşullara bağlı hale
içinde anlamlarının değişebilmesine) göre şekillenmektedir. gelmektedir.
• Çünkü konuşmanın zekayla olan ilişkisi zarar görmektedir.

7 8

2
31.3.2022

Nörodilbilimin Tarihçesi Nörodilbilimin Tarihçesi


Broca, Wernicke, ve Lichtheim Sonrası Dönem Broca, Wernicke, ve Lichtheim Sonrası Dönem
John Hughlings Jackson Sigmund Freud

• Jackson üç işlev düzeyi tanımlamıştır: • Sigmund Freud “afazi üzerine” adlı monografında Wernicke ve
• temel refleksler, Lichteim’in bağlantıcılık görüşünü eleştirmiştir.
• otomatik eylemler, • Farklı afazi türlerinde görülen semptomların bir arada da
• bilinçli eylemler. görülebileceğini dolayısıyla bu semptomların başka koşullara
bağlı olabileceğini ileri sürmüştür.
• Bu düzeyler herhangi bir merkezde yerleşmemiştir.
• Freud, Lichteim’ın modelinin eksik olduğunu, ayrıca bir
• Yerelleşme düşey düzlemdedir:
nesnenin bütün özelliklerinin (koku, tat, göünüş, ses, vs.) bir ağ
• omurilik ve beyincikten oluşan en alt düzey, içinde temsilleştirildiğini ileri sürmüştür.
• motor ve sensör sinirlerden oluşan orta düzey,
• Dilsel semptomların edimbilimsel etkileri üzerine çalışmalar
• frontal korteksi içeren üst düzey. başladığında Freud’un bu çalışmaları öngören tespitler yaptığı
görülmüştür.

9 10

Nörodilbilimin Tarihçesi Nörodilbilimin Tarihçesi


20. Yüzyıldaki Gelişmeler 20. Yüzyıldaki Gelişmeler
Pierre Marie Constantin von Monakow

• Monakow’a göre ilkel işlevleri yerine getiren sinirsel mekanizmalar


• Nörolog Pierre Marie afaziyi zeka kusuru da içeren bir bozukluk doğuştan itibaren vardır.
olarak görmüştür. • Ancak üst işlevleri yerine getiren sinirsel mekanizmalar zaman içinde
• Bu “genel zeka eksikliği” Wernicke afasiziyle aynıdır; ancak bir arada çalışmaya başlar ve gelişir.
Broca afazisinde afaziye ek olarak anartri (anarthria, • Bu ikinci tür mekanizmalardaki lezyonlar kısıtlayıcı bir etkiye sahiptir ve
artikülasyon bozukluğu) da vardır. bütün korteksi etkiler.
• Marie’nin 1906’da yazdığı “Üçüncü Frontal Lob Kıvrımının • Bu lezyonlar temel işlevleri değil zaman içinde en son edinilen ve
Hiçbir Dilsel İşlevi Yoktur” başlıklı makale doğrudan Broca’ya dolayısıyla en az otomatikleşen işlevleri etkiler.
bir saldırıdır ve çok dikkat çekmiştir. • Yani ,beyin hasarı, merkezleri değil işlevleri etkiler.
• Bu makale Broca alanının sadece bir dil merkezi olmadığını • Edinilmiş bilinçli işlevler yok olduğunda yerlerini daha otomatik işlevler
ortaya koyan klinik bulgular içermektedir. alır.

11 12

3
31.3.2022

Nörodilbilimin Tarihçesi Nörodilbilimin Tarihçesi


20. Yüzyıldaki Gelişmeler 20. Yüzyıldaki Gelişmeler
Henry Head Henry Head

• Jackson’ın çalışmalarını yayımlayan Henry Head yerellik ve • Head’e göre lezyonun boyutu sembolik bozulmanın ciddiyetini
bağlantıcılık görüşünü en ciddi eleştiren kişidir. de belirlemektedir.
• Head’e. göre, beyin hasarı hem sözel hem de sözel olmayan
işlevleri etkileyen “asemboli”ye (asymbolia) yol açmaktadır. • Head sembolik düşünmenin farklı yönlerini etkileyen
• Head sözel olmayan görevlerle desteklenen sözel görevleri lezyonlardan kaynaklanan dört farklı afazi türü belirlemiştir:
içeren bir test seti tasarlamıştır. • Sözel afazi (motor)
• Sözdizimsel Afazi (agramatizm)
• Nominal Afazi (adlandırma bozukluğu)
• Burada sözel görevlerin yanında, bir vücut duruşunu taklit • Semantik Afazi (anlamlandırma bozukluğu) 
etme, resim çizme, saat ayarlama gibi sözel olmayan görevleri
de içeren bir test uygulanmaktadır.

13 14

Nörodilbilimin Tarihçesi Nörodilbilimin Tarihçesi


20. Yüzyıldaki Gelişmeler 20. Yüzyıldaki Gelişmeler
Kurt Goldstein Kurt Goldstein

• “Soyut tutum” şunları içermektedir:


• Psikiyatrist Kurt Goldstein de bir başka bütüncül görüş • İnisiyatif alabilme;
yanlısıdır ve diğerlerinde daha etkili olmuştur.
• Özellikleri seçebilme ve değiştirebilme;
• Goldstein “amnestik afazi”yi (adlandırma bozukluğu) incelemiş • Farklı özellikleri bellekte tutabilme;
ve bu tür afazinin renkleri ve nesneleri sınıflandırmada da • Bir bütünün içinden önemli olanı ayırabilme;
bozukluğa yol açtığını bulmuştur.
• Sembolik kullanımı planlayabilme;
• Goldstein afaziye “soyut bir tutum belirleyememenin” yol
açtığını ileri sürmüştür. • Kendini dış dünyadan ayırabilme.

15 16

4
31.3.2022

Nörodilbilimin Tarihçesi Nörodilbilimin Tarihçesi


20. Yüzyıldaki Gelişmeler 20. Yüzyıldaki Gelişmeler
Kurt Goldstein Norman Geschwind
• Soyut tutum 
• anomi (adlandıramama) hastalarında: bu hastalar sınıflandırma yapamazlar, 
• agramatizm hastalarında: bu hastalar da “tek başlarına anlamı olmayan” birimleri yani 
dilbilgisel biçimbirimleri kullanamazlar  • Norman Geschwind bağlantıcılık görüşünü tekrar etkili hale 
getirmiş ve ona bugünkü adı olan “connectionism” adını 
görülmektedir.  vermiştir. 

• Soyut tutum dilin etkin kullanımı için gereklidir ve bu hastalarda dil 
bozuklukları ortaya çıkmaktadır. 
• Bu hastalarda sözcükler dış dünyayı düzenleme işlevini kaybeder. 

17 18

Nörodilbilimin Tarihçesi Nörodilbilimin Tarihçesi


20. Yüzyıldaki Gelişmeler 20. Yüzyıldaki Gelişmeler
İşlevlerin Dinamik Yerleşimi Ivan Pavlov

• İşlevlerin Dinamik Yerleşimi Rusya kaynaklı bir görüştür ve  • Ünlü fizyolog Ivan Pavlov 1949’da;


diğer görüşlere paralel olarak 20. Yüzyılda gelişmiştir. 
• karmaşık davranışların birbirinden ayrı ve sabit beyin yapılarıyla
kontrol edilemeyeceğini,
• Bu görüş günümüzde Batı Avrupa ve ABD’de etkili olmaktadır.  • ancak dinamik sistemlerin bireyoluşsal gelişimi sırasında ortaya
çıkabileceğini
ileri sürmüştür.

• Bu sistemlerin sinir sisteminin farklı yerlerindeki bağlantılı


yapılardan oluştuğu ileri sürülmektedir.

19 20

5
31.3.2022

Nörodilbilimin Tarihçesi Nörodilbilimin Tarihçesi


20. Yüzyıldaki Gelişmeler 20. Yüzyıldaki Gelişmeler
Lev Vygostky Alexander Luria
• Psikolog Lev Vygotsky, öncelikle nerede sorusundan önce • Önemli bir psikolog ve afaziyolog olan Alexander Luria da
neyin yerelleştirilmesi gerektiğinin sorulmasının zorunlu afaziyi işlevlerin dinamik yerleşimi kuramı çerçevesinde
olduğunu vurgulamıştır. çalışmıştır.
• İşlevler bireyoluşsal gelişimlerine göre incelenmelidir.
• Vygotsky işlevleri bütün bir organizmanın belli bir göreve uyum • Luria’nın çalışmaları afazi araştırmalarında, özellikle de klinik
sağlamasını içeren karmaşık bir etkinlik olarak tanımlamaktadır. çalışmalarda en etkili çalışmalardandır.
• Bu etkinlik farklı organların işbirliğini gerektirmektedir. 
• Bu işbirliği de farklı organları izleyen ve farklı konumlarda yerleşmiş 
sinirsel yapılar tarafından kontrol edilmektedir.

21 22

Nörodilbilimin Tarihçesi
Nörodilbilimin Tarihçesi
Dilbilimciler ve Dilbilimin Alana Katkıları
Dilbilimciler ve Dilbilimin Alana Katkıları
Roman Jakobson
• Afazi araştırmaları geleneksel olarak nörologların çalışma alanına 
girmektedir; ancak, felsefeciler ve psikologların da bu alanda  • 1941’de Roman Jakobson “KinderSprache, Aphasie und
önemli katkıları olmuştur.  allgemeine Lautgesetzse” (Çocuk dili, afazi ve sesbilimsel
• 20. Yüzyılın ortalarında ise bu gruba dilbilimciler de katılmıştır.  evrenceler) adlı bir kitap yayınlamış ve dilsel evrencelerle
• Dilbilimciler afazi çalışmalarını, kendi geliştirdikleri genel dil  çocukların dil gelişimleri ve afazi semptomları arasında
kuramlarını sınamak için bir araç olarak kullanmışlardır.  paralellik kurmuştur.
• Dilbilimin betimleyici yöntemlerini kullanarak farklı bozukluk 
türlerini işlevsel olarak incelemişler ve beynin normal konuşmadaki  • Bu noktada, Jakobson yapısalcı yaklaşımda afaziyi sistematik
işlevini daha iyi anlamaya çalışmışlardır.  olarak betimleyen tek dilbilimcidir.
• Daha sonra bu çalışmalara nörodilbilim adı verilmiştir. 

23 24

6
31.3.2022

Nörodilbilimin Tarihçesi Nörodilbilimin Tarihçesi


Dilbilimciler ve Dilbilimin Alana Katkıları Dilbilimciler ve Dilbilimin Alana Katkıları
Roman Jakobson Roman Jakobson

• Jakobson, Saussure’ün dizisel (paradigmatic) ve dizimsel • Luria’yla iletişime geçen Jakobson kuramını genişletmiş ve
(syntagmatic) ilişkiler ilkesini uygulamıştır. afazi için üçlü bir ayrım gerçekleştirmiştir:
• Kodlama — kod çözme (sözce oluşturmada ve yeniden oluşturmada
sorunlar);
• Eğer dil iki işlemden oluştuyorsa – birimlerin seçimi ve • Sıralama — Birliktelik (birimleri birleştirme ya da sentezlemede
birimlerin birleştirilmesi – o zaman iki tür afazi olabilir: sorunlar)
• Kısıtlama — Kesinti (bozukluğun düzeyinde farklılık);
• (a) benzerliklere ilişkin bozukluklar, doğru birimi seçmede sorunlar
(parafazi ve anomi);

• (b) birleşimde bozukluk, birimleri bir araya getirmede sorunlar


(agramatizm).

25 26

Nörodilbilimin Tarihçesi Nörodilbilimin Tarihçesi


Dilbilimciler ve Dilbilimin Alana Katkıları Dilbilimciler ve Dilbilimin Alana Katkıları
Noam Chomsky

• Luria, afazi tanımlamalarında dilbilimsel görüşe en başından


beri yer veren bir araştırmacıdır ve çalışmaları ilerledikçe bu • 1970’lerin başında Harry Whitaker, belli afazi türlerinin, 
çalışmalarda dilbilimin önemi de artmıştır. örneğin agrammatizm, edinçte bir bozukluğa işaret ettiğini 
• Chomsky ve onun 1957’de 1965’te ortaya attığı kuramlar ileri sürmüştür. 
(standart kuram, dönüşümsel dilbilgisi, üretici dilbilgisi,
minimalist program) dilbilim temelli afazi çalışmaları derinden
etkilemiştir. • Ancak Weigl ve Bierwich, afazi verilerinin edinç / edim 
• Chomsky, soyut bir dilsel sistem betimlemiş ve altta yatan,
ayrımının doğruluğunu gösterdiğini ve afazili hastaların 
yüzey yapıdan ayrı olan bir derin yapıdan söz etmiştir. edimlerinin sorunlu olduğunu edinçlerinde ise bir sorun 
olmadığını ileri sürmüştür.
• Dilbilimciler ayrıca dilsel edinç ve dilsel edim arasında ayrım
yapmışlardır.

27 28

You might also like