Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 9

SOMUT OLMAYAN KÜ LTÜ REL MİRAS MÜ ZECİLİĞ İNİN TÜ RKİYE’DEKİ GÜ NCEL

DURUMU HAKKINDA
Mü zeler, somut olmayan kü ltü rel mirasın korunmasında işlevsel kurumlar olarak
2003 yılında UNESCO tarafından kabul edilen Somut Olmayan Kü ltü rel Mirasın
Korunması Sö zleşmesi’nde ve Sö zleşme’nin Uygulama Yö nergesi, Hü kû metlerarası
Komite Kararları, Periyodik Raporları, İnsanlığ ın Somut Olmayan Kü ltü rel Mirası
Temsilî Listesi, Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kü ltü rel Miras Listesi,
Korumanın İyi Uygulamaları Kaydı gibi metinlerinde doğ rudan ve dolaylı olarak yer
almaktadır. Bu bağ lamda mü zeler, Sö zleşme metninde belleğ e ilişkin mekâ nlar ve okul
dışı eğ itim ortamları arasında değ erlendirilmektedir. Buna ek olarak Uygulama
Yö nergesi somut olmayan kü ltü rel mirasın korunmasında mü zelerin rolü ne açıkça
vurgu yapmaktadır. Yö nerge’de mü zeler toplum merkezleri, dernekler, arşivler ve
diğ er benzer kuruluşlarla birlikte somut olmayan kü ltü rel mirasın korunmasında
etkili olabilecek kurumlar olarak nitelendirilmektedir. Sö zleşme’ye bağ lı listelerde de
unsurların mü zelenmesi koruma ö nlemleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Kısa adı ICOM olan Milletlerarası Mü zeler Konseyi, 2007 yılında ilan ettiğ i mü ze
tanımında kü ltü rel mirası “somut ve somut olmayan kü ltü rel miras” olarak
tanımlamıştır. Bö ylece mü zeler somut kü ltü rel mirasın yanı sıra somut olmayan
kü ltü rel mirasın korunmasından da sorumlu hâ le gelmiştir. Bu gelişmeler Somut
Olmayan Kü ltü rel Miras (SOKÜ M) Mü zeciliğ i alanını yaratmıştır. Bu alan; somut
olmayan kü ltü rel mirası koruma konusunda toplumda farkındalık yaratma, canlı bir
şekilde yaşatma, kuşaktan kuşağ a aktarma, topluluk katılımını sağ lama gibi yö nleriyle
ö n plana çıkmaktadır.
2003 yılından itibaren dü nyada SOKÜ M mü zelerinin ve miras unsurlarına odaklı
mü zelerin kurulduğ u gö rü lmektedir. Tü rkiye’de ise 2002 yılından itibaren SOKÜ M
mü zeciliğ i farkındalığ ı yaratılarak 2005 yılında ilk SOKÜ M mü zesi kurulmuştur. Bu
raporun amacı SOKÜ M mü zeciliğ ini dü nyadan ve Tü rkiye’den ö rneklerle incelemek,
Tü rkiye’deki SOKÜ M odaklı mü zelerin gü nü mü zdeki durumunu tespit etmek ve
geliştirilmesi konusunda ö neriler sunmaktır. Bunlara ek olarak kü resel salgın
dö neminde SOKÜ M odaklı mü zelerin durumunu ve faaliyetlerini değ erlendirerek
Tü rkiye’deki ö rneklerden hareketle açıklamaktır.

A. SOMUT    OLMAYAN   KÜ LTÜ REL   MİRAS   


MÜ ZECİLİĞ İNİN   GÜ NCEL DURUMU
SOKÜ M mü zeciliğ inin gü ncel değ erlendirebilmek için bu mü zeleri ortaya çıkaran ve
yö nlendiren sü rece değ inilmesi gerekmektedir. Bu sü reç kü ltü r varlıklarına yalnızca
somut kü ltü rel miras odaklı yaklaşımın değ işerek somut ve somut olmayan kü ltü rel
mirası kapsayacak şekilde genişlemesi olarak da okunabilir. 1954 Silahlı Bir Çatışma
Hâ linde Kü ltü r Mallarının Korunması Hususundaki La Haye Sö zleşmesi, 1970 Kü ltü r
Varlıklarının Kanunsuz İthal, İhraç ve Mü lkiyet Transferinin Ö nlenmesi ve
Yasaklanması İçin Alınacak Tedbirlerle İlgili Sö zleşme ve 1972 Dü nya Kü ltü rel ve
Doğ al Mirasının Korunmasına Dair Sö zleşme kü ltü r varlıklarına somut kü ltü rel miras
şeklinde yer vermiştir. Bu durum korumanın merkezi gö rü len mü zeleri de vitrinler
aracılığ ıyla kü ltü rel mirasın sergilenmesine yö nlendirmiştir. Ayrıca somut mirasın
korunması konusunda, Tü rkiye’de 1983’te çıkarılan Kü ltü r ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kanunu veya 2009 yılında ilan edilen Korunması Gerekli Taşınır Kü ltü r ve
Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Mü zelere Alınmaları Hakkında Yö netmelik gibi
mevzuatlar da bu bakış açısıyla oluşturulmuştur.
İlk defa somut olmayan kü ltü rel mirasın da somut kü ltü rel mirasla birlikte korunması
gerektiğ ine ise 1989 tarihli Folklorun ve Geleneksel Kü ltü rü n Korunması Tavsiye
Kararı ile dikkat çekilmiştir. 2003 Sö zleşmesi ile somut olmayan kü ltü rel mirasın
yaşayan yö nü ne, canlı bir şekilde yaşatılmasına dikkat çekilmiştir. Bu yö nü yle SOKÜ M
ve mü ze ilişkisi 2000 yılında kısa adı ICOFOM olan Uluslararası Mü zecilik Komitesi
tarafından yü rü tü len çalışmalarla başlamıştır. ICOM’un 2007 yılında yaptığ ı tanımda
mü ze, toplumun ve toplumun gelişiminin hizmetinde, halka açık, eğ itim, inceleme ve
eğ lence amacı için çevresini ve insanlığ ın somut ve somut olmayan kü ltü rel mirasını
toplayan, koruyan, araştıran, paylaşan ve sergileyen kâ r dü şü ncesinden bağ ımsız,
sü rekliliğ i olan bir kurum olarak değ erlendirilmiştir. Bö ylece mü zeler için somut
olmayan kü ltü rel miras, somut kü ltü rel mirasla birlikte korunması gereken yeni bir
alan yaratmıştır. 2019 yılında ICOM tarafından açıklanan Alternatif Mü ze tanımında
da kü ltü rel mirası somut ve somut olmayan şeklinde bir bü tü n olarak gö rerek
topluluk katılımına ve kü ltü rel çeşitliliğ e de bu tanımda yer vermiştir.
Bu durum, mü zeleri somut olmayan kü ltü rel mirasın ne olduğ u, nasıl derleneceğ i ve
mü zeleneceğ i gibi pek çok soruyla ve sorunla karşı karşıya getirmiştir. Dondurarak
vitrinler aracılığ ıyla sergileme, yalnızca somut kü ltü rel miras odaklı sergileme,
bağ lamından koparma ve topluluk katılımını sağ layamama bu sorunların başında
sayılabilir. Bu sorunları çö zmek için mü zelerin SOKÜ M’ü n korunmasında 2003
Sö zleşmesi’nin çok yö nlü koruma yaklaşımını benimsemesi gerekmektedir.
Dü nyada ve Tü rkiye’de sergileme ve sunum açısından birbirinden farklı ö rnekleri
içerse de koruma yaklaşımları bakımından ortak bir anlayışı benimseyen pek çok
mü ze kurulmuştur. Dü nyadaki SOKÜ M mü zelerine Çin’de bulunan Suzhou Intangible
Cultural Heritage Museum (2016), Hangzhou Intangible Cultural Heritage Museum
(2020) ve Tibet Intangible Cultural Heritage Museum (2021) adlı mü zeler etkileşimli
sergilerle ziyaretçiler için farklı deneyimler sunmayı ve uygulamalar için alan
yaratmayı amaçlamaktadır. Bu ö rneklere ek olarak SOKÜ M adını taşımayan ancak
SOKÜ M’ü n korunması konusunda faaliyetlerini sü rdü ren mü zelere de bu bağ lamda
yer verilebilir. Ö rneğ in 2003 Sö zleşmesi’nin Korumanın İyi Uygulamaları Kaydı’nda
İspanya’daki Pusol Okul Mü zesi (2009), Endonezya Pekelongan'daki Batik Mü zesi
(2009), Brezilya’daki Fandango’nun Yaşayan Mü zesi (2011) ve Hırvatistan’daki
Batana Ekomü zesi (2016) ve İsveç’in Kronoberg Bö lgesi’nde hikâ ye anlatım sanatını
teşvik etmek ve canlandırmak için hayata geçirilen Efsaneler Ü lkesi Programı ile
ilişkilendirilen SagoMuseet (2018) bulunmaktadır.
Tü rkiye’de ise SOKÜ M mü zeciliğ i, Ankara Hacı Bayram Veli Ü niversitesi Tü rk Halk
Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından SOKÜ M’ü n mü zelenmesi ile ilgili
sempozyumlarla tartışmaya açılmıştır. Bunlardan ilki, mü zecilik alanında somut ve
somut olmayan kü ltü rel mirasın bir arada korunması gerektiğ ini vurgulayan, 12-13
Aralık 2002 tarihleri arasında Ankara’da dü zenlenen Tü rkiye’de Halk Bilimi Mü zeciliğ i
ve Sorunları Sempozyumu’dur. İkincisi ise 4-6 Mart 2004 tarihleri arasında Ankara’da
gerçekleştirilen Somut Olmayan Kü ltü rel Mirasın Mü zelenmesi Sempozyumu’dur. İlk
sempozyumda Tü rkiye’de SOKÜ M ve mü ze ilişkisi konusunda durum değ erlendirmesi
yapılmış, halk bilimi mü zeciliğ i açısından folklor ve açık hava mü zeciliğ i ü zerinde
durulmuştur. İkinci sempozyumda ise SOKÜ M ve mü ze ilişkisi SOKÜ M’ü n farklı
alanlarının mü zelenmesi açısından incelenirken dü nyadaki uygulama ö rnekleri de
değ erlendirilmiştir. Ayrıca Tü rkiye’de Halk Bilimi Mü zeciliğ i ve Sorunları adlı
sempozyumla birlikte 2002 yılında merkez mü dü rü Prof. Dr. M. Ö cal Oğ uz tarafından
toplanan nesnelerle “Tü rk Halkbilimi Mü zesine Doğ ru” adlı bir sergi de
gerçekleştirilmiştir. 23 Eylü l 2005 tarihinde ise bu serginin sü rekliliğ i sağ lanarak
Tü rkiye’deki ilk SOKÜ M mü zesi olan Ankara Hacı Bayram Veli Ü niversitesi Somut
Olmayan Kü ltü rel Miras Mü zesi kurulmuştur. 2013 yılında da aynı Merkeze bağ lı
Ankara Somut Olmayan Kü ltü rel Miras Mü zesi ziyarete açılmıştır. Bu iki mü ze ö rneğ i,
Tü rkiye’de SOKÜ M mü zeciliğ i alanında model oluşturmuştur ve 2021 yılına kadar
yedi mü ze daha kurulmuştur.

Rapor kapsamında değ erlendirmeye alınan mü zeler, “Somut Olmayan Kültürel Miras


Müzeleri” ve “Somut Olmayan Kültürel Mirasla İlişkili Müzeler” şeklinde iki başlık
altında toplanabilir. “Somut Olmayan Kü ltü rel Miras Mü zeleri”, adında SOKÜ M kavramı
bulunan mü zeleri; “Somut Olmayan Kü ltü rel Mirasla İlişkili Mü zeler”, adında SOKÜ M
kavramı bulunmasa bile (adında yaşayan, yaşam kü ltü rü , kü ltü rel miras, kü ltü rel hazine
gibi kavramlar bulunan) sergileme biçimleri ve faaliyetleri SOKÜ M mü zeciliğ i ile uyumlu
olan mü zeleri karşılamaktadır. Tü rkiye’de adında SOKÜ M terimini kullanan sadece ü ç
ö rnek bulunmasına rağ men sergileme yö ntemi ve amaçları bakımından SOKÜ M
mü zeciliğ i anlayışını benimseyen ö rnek sayısı altıdır.

SOKÜ M mü zeleri; Ankara Hacı Bayram Veli Ü niversitesi Tü rk Halk Bilimi Uygulama ve
Araştırma Merkezi Somut Olmayan Kü ltü rel Miras Mü zesi (2005), Ankara Somut
Olmayan Kü ltü rel Miras Mü zesi (2013) ve Kahramanmaraş Dulkadiroğ lu Belediyesi
Somut Olmayan Kü ltü rel Miras Mü zesi (2019)’dir.
SOKÜ M’le ilişkili mü zeler ise Beypazarı Yaşayan Mü ze (2007), Ü nye Yaşayan Kü ltü rel
Miras Mü zesi (2009), Bursa Yaşam Kü ltü rü Mü zesi (2018), Adıyaman Ü niversitesi
Yaşayan Kü ltü rel Hazineler Mü zesi (2018), Nevşehir Hacı Bektaş Veli Ü niversitesi
NEVÜ Kapadokya Yaşayan Miras Mü zesi (2019), Boyabat Yaşayan Kü ltü rel Miras
Mü zesi (2020)’dir.
Bu mü zelerin yanında “İnsanlığ ın Somut Olmayan Kü ltü rel Mirası Temsilî Listesi’nde
Kayıtlı Unsurlar Odaklı Mü zeler”in ve Kent mü zelerinin SOKÜ M’le ilişkili olduğ u
dü şü nü lebilir. Ancak bu mü zeler koruma ve sergileme yaklaşımları bakımından
SOKÜ M mü zeciliğ i ile uyumlu olmadıkları için raporda yer verilmemiştir. Kent
mü zeleri içinde Tire Kent Mü zesi yakın zamanda UNESCO SOKÜ M İhtisas
Komitesi’nden SOKÜ M ve mü zecilikle ilgili eğ itim talebinde bulunmuştur. Bu talep
kent mü zelerinin de 2003 Sö zleşmesi bakış açısıyla ve koruma yaklaşımları
çerçevesinde faaliyetlerini sü rdü rme konusunda istekli olduğ unu gö stermektedir.
Bu rapordaki veriler; alt çalışma grubu tarafından hazırlanan ve beş mü ze tarafından
doldurulan Veri Toplama Formu’ndan ve mü zelerin broşü r, internet sayfası vb.
kaynaklarda yer alan ve gö rü şme yoluyla elde edilen bilgilerden oluşmaktadır. Sö z
konusu formda ö zellikle mü zelerin amaçları, 2003 Sö zleşmesi ve Sö zleşme’nin
ö nerdiğ i koruma ve mü zecilik konusundaki farkındalıkları, mü zelerin isim tercihleri,
faaliyetleri, personelleri ve kü resel salgın sü recindeki faaliyetleri hakkında bilgi
edinilmesine yö nelik sorular yer almaktadır.
Tü rkiye’deki SOKÜ M’le ilişkili mü zeler, genellikle Sö zleşme’de yer alan sö zlü
anlatımlar, toplumsal uygulamalar, doğ a ve evrenle ilgili uygulamalar, gö steri
sanatları ve el sanatları alanlarındaki miras unsurlarına odaklanan; bu unsurların
nesneler ü zerinden durağ an bir şekilde değ il mü ze rehberleri/uzmanları tarafından
anlatması ve canlandırması yö ntemini benimseyen; bu unsurlara yö nelik atö lye ve
etkinlikler dü zenleyen; ayrıca SOKÜ M’ü n tanıtımını, aktarımını ve korunmasını
amaçlayan mü zelerdir. Bu ö zelliklerinden dolayı adlarında hangi kavramı
kullandıklarından bağ ımsız olarak bu dokuz mü ze, işleyiş ve faaliyet alanları ve
amaçları bakımından ortaklıklar taşımaktadır. Bu mü zeler işleyiş ve faaliyet
alanlarında dinamik, uygulamaya yö nelik, ziyaretçi katılımını ö nceleyen sergileme
biçimlerini benimsemektedir. Bu ö zellikleri dolayısıyla mü zelerin formlarda faaliyet
alanlarını ve amaçlarını tanımlama biçimleri de SOKÜ M mü zeciliğ i anlayışını
benimsediklerini ve bu rapor kapsamında değ erlendirilmesini doğ rular niteliktedir.
Tü rkiye’de SOKÜ M’le ilişkili mü zelerin gü ncel durumunu Veri Toplama Formlarından
ve mü zelerin broşü r, internet sayfası vb. kaynaklarda yer alan ve gö rü şme yoluyla
elde edilen bilgilerden hareketle değ erlendirdiğ imizde; bu mü zelerin 2003
Sö zleşmesi’nden haberdar olduklarını, faaliyetlerini Sö zleşme’nin amaç ve ö nerileri
doğ rultusunda sü rdü rdü klerini, geleneğ in yaşatılması ve aktarılması ilkesini
benimsedikleri gö rü lmektedir. Mü zelerde, Sö zleşme’nin temel hedefi olan kü ltü rel
mirasın korunması ve yaşatılarak aktarılması hususuna mü zeler aracılığ ıyla katkı
sağ lama farkındalığ ı vardır. Bu nedenle de deneyim odaklı sergilemeyi tercih
etmektedirler.
SOKÜ M mü zelerinin faaliyetlerine bakıldığ ında somut olmayan kü ltü rel mirası
dondurarak sergilemedikleri aksine uygulama yoluyla aktarma ve yaşatma konusunda
ö nemli bir farkındalıkları olduğ u ve bu yö nleriyle de Sö zleşme’nin ö nerdiğ i koruma
yö ntemleriyle uyumlu oldukları gö rü lmektedir. Dü zenlenen faaliyetlerde Sö zleşme’de
belirtilen beş alanda SOKÜ M ile ilişkili mü zelerin yü z yü ze ve çevrim içi etkinlikleri
bulunmaktadır. Bu mü zelerde bilmece, tekerleme ve masal tü rlerine odaklanan atö lye
çalışmalarıyla sö zlü gelenekler ve anlatımlara; meddah ve karagö z gö sterileriyle
gö steri sanatlarına; nevruz, çiğ dem gü nü , hıdırellez, aşure gü nü gibi geleneksel gü n ve
bayram kutlamalarıyla toplumsal uygulamalara, ritü ellere ve şö lenlere; halk mutfağ ı
gibi doğ a ve evrenle ilgili bilgi ve uygulamalara ve ıhlamur baskı, ebru sanatı gibi el
sanatlarına ilişkin faaliyetler yü rü tü lmektedir.
Mü zelerin kuruluş aşamasında UNESCO’dan doğ rudan ya da dolaylı olarak destek
aldıkları gö rü lmektedir. Kuruluş aşamasındaki iş birlikleri UTMK ile yapılan resmî
yazışmalarla olmasa da UTMK’dan ve bü nyesindeki İhtisas Komitesi ü yelerinden ve
Halk Bilimi alanındaki uzmanlardan alınan destek ve akademik danışmanlıklar
şeklinde ö n plana çıkmaktadır.

UTMK dışında mü zelerin iş birliğ i yaptığ ı ve destek aldığ ı diğ er kurumlar arasında
yerel yö netimler, ü niversiteler ve kalkınma ajansları bulunmaktadır. Mü zelerden
bazılarının ü niversite bü nyesinde, bazılarının ise bir belediyeye bağ lı olarak faaliyet
gö stermesi bu durumu kanıtlamaktadır. Ö zellikle ü niversite ve yerel yö netimlerin
SOKÜ M Mü zeciliğ i konusundaki tavırları, sö z konusu miras alanının korunması
konusunda gü çlü bir kamuoyu oluşturulduğ u şeklinde değ erlendirilebilir.
Tü rkiye’deki gü ncel duruma bakıldığ ında kuruluş aşamasında olan SOKÜ M
mü zelerinin de bulunduğ u tespit edilmiştir. Bu bağ lamda UTMK’ya gelen mü ze
başvuruları incelendiğ inde Mezitli Belediyesinden Yaşayan Kü ltü r Mirası Mü zesi ve
Ahlat Belediyesinden Ahlat Somut Olmayan Kü ltü rel Miras Mü zesi kurulması yö nü nde
başvuruda bulunulmuştur. Her iki mü zenin de taslak çalışmaları incelendiğ inde
SOKÜ M mü zeciliğ inin yaklaşımlarını benimseyecekleri gö rü lmü ştü r. Belediyelerin
UTMK ile kurdukları bu ilişkiler, SOKÜ M’ü n mü zelenmesi konusunda farkındalığ ın
arttığ ı şeklinde yorumlanabilir.
Diğ er taraftan mü zelerin kuruluş aşamasında dü nyada ve Tü rkiye’de kendilerinden
ö nce kurulan SOKÜ M mü zeleri ya da ilişkili mü zeleri ö rnek aldığ ı gö rü lmektedir.
Yurtdışında ö rnek alınan diğ er mü zeler arasında Skansen Açık Hava Mü zesi, İsveç
Ulusal Mü zesi, Nordiska Mü zesi, Ukrayna Halk Mimarisi ve Yaşamı Mü zesi, Danimarka
Eski Kent Mü zesi gibi mü zeler yer almaktadır. Tü rkiye’den ise Ankara SOKÜ M Mü zesi
ve Yaşayan Mü ze, ö rnek alınan mü zeler arasında ilk sıralardadır.
Değ erlendirilen dokuz mü zeden yedisinin kuruculuğ unu halk bilimi alanında
uzmanlığ a sahip akademisyenlerin/kişilerin ü stlenmiş olması, SOKÜ M Mü zeciliğ i
konusunda halk bilimi disiplinin akademik anlamda ö ncü olduğ unu gö sterir.
Mü zelerin kuruluşunda ö ncü lü k eden halk bilimi alanındaki bu uzmanlık bilgisi, mü ze
personeli seçimi sö z konusu olduğ unda da ö n plana çıkmaktadır. Belediyeye bağ lı
faaliyet gö steren mü zelerde gö revli personeller halk bilimi lisans ve yü ksek lisans
eğ itimi almış uzmanlardan oluşurken; ü niversite mü zelerinde ise lisans, yü ksek lisans
ve doktora dü zeyinde gö nü llü ya da burslu ö ğ rencilerin mü ze rehberi olarak gö rev
yapması dikkat çekicidir. Bu durum ö zellikle halk bilimi alanında eğ itim gö ren bu
ö ğ rencilerin, derslerde aldıkları teorik bilgileri, sö z konusu mü zelerde uygulamaya
dö nü ştü rme ve uygulamalı mü zecilik konusunda kendilerini yetiştirme imkanına
sahip olmaları, bu mü zelerin aynı zamanda bir okul işlevi ü stlenmesi şeklinde
yorumlanabilir. SOKÜ M’ü n korunması konusundaki farkındalığ ın ü niversitelerde daha
lisans dü zeyinde gü çlü tutulması Sö zleşme’nin ö nerdiğ i koruma yö ntemleriyle de
uyumludur. Ancak ö zellikle ü niversite mü zelerinde, uzman personel/mü ze
araştırmacısı/mü ze rehberi gibi kadrolarda eksiklik yaşanması ve yü kü n
bü yü k çoğ unluğ unun akademisyen ve ö ğ rencilerde olması da ö ne çıkan
sorunlardandır. Mü zelerin işleyişi ve devamlılığ ı için somut olmayan kü ltü rel miras ve
halk bilimi alanında uzman kişilerin istihdamının sağ lanması ö nemlidir.
 
B. SOKÜ M MÜ ZECİLİĞ İNE KÜ RESEL SALGIN SÜ RECİNİN ETKİLERİ
Kü resel salgın sü recinin SOKÜ M mü zeciliğ ine etkilerini değ erlendirebilmek için
kü resel salgının diğ er mü zelere etkisine de bakılmalıdır. Kü resel salgının
başlangıcında mü zeler daha çok finansal sorunları, fon ihtiyaçları ya da güvenlik
problemleriyle gü ndeme gelmiştir. Bu sü reçte ziyaretçi sayılarının azalmasıyla birlikte
mü ze personellerinin sayısında da mü ze bü tçesine bağ lı olarak ciddi oranda dü şü şler
yaşanmıştır. Diğ er yandan kü resel salgın sü recinin kendisinin müze
temasına dö nü ştü ğ ü ö rnekler ortaya çıkmıştır. Korona mü zelerinin kurulması
planlanmış ya da kent mü zeleri gibi farklı mü ze tü rleri bu sü reci derlemeye
başlamıştır.
Bu sü recin bir diğ er etkisi mü zeleri daha yenilikçi, yaratıcı ve esnek kurumlar hâ line
getirmesidir. Salgın dö neminde dijitalleşme, farklı alanlarda olduğ u gibi mü zecilikte
de yaygınlaşmış, toplum ve mü zeyi buluşturan aracılardan birine dö nü şmü ştü r. Bu
bakımdan yeni mü zecilik yaklaşımlarında mü zelerin dijital uygulamaları her geçen
gü n ö nem kazanmaya başlamıştır. Dü nyada mü zelerin pek çoğ u kü resel salgının ilk
dö nemlerinde mü ze mekâ nı olarak kapandıkları ve ziyaretçilerini kabul edemedikleri
için faaliyetlerini çevrim içi ortamlarda sü rdü rmeyi tercih etmiştir.
Dü nyada Google Sanat ve Kü ltü r tarafından beş yü zden fazla mü ze ve galeri sanal
turlara açılmıştır. Erişilebilirliğ i artırıcı bu bağ lam Tü rkiye’de de Kü ltü r ve Turizm
Bakanlığ ına bağ lı Anadolu Medeniyetleri Mü zesi, Ayasofya Mü zesi, Efes Mü zesi ve
Zeugma Mozaik Mü zesinde ya da Dolmabahçe ve Topkapı Saraylarında sanal turlara
başlanması ile uygulanabilir hâ le getirilmiştir. Bu durum aynı zamanda ziyaretçi
kavramına dijital izleyiciyi de eklemiş ve mü zelerde sanal katılım gü ndeme gelmiştir.
Mü zelerin dijitalleşme eğ ilimi, ziyaretçi ağ larını genişletmeye başlamış ve yapılan
araştırmalar, bu dö nemde ö zellikle kü ltü re ihtiyacın arttığ ını ve teknolojiyle yoğ un
ilişkisi nedeniyle genç kuşağ ın mü zelerle daha çok buluştuğ unu gö stermiştir. Bü yü k
mü zeler ve kü çü k mü zeler arasındaki ayrımın kalkmaya başlaması ise mü zeler için
dijital ortamda kendilerini ifade edebilecekleri bir alan yaratarak eşitlik ortamı
oluşturmuştur. Ö zellikle dijitalleşme sü reci sanal mü zeciliktekine benzer tartışmaları
yeniden gü ndeme getirmiş ve mü zeler ziyaretçilerini mü ze mekâ nına yeniden nasıl
çekebileceklerini sorgulamaya başlamıştır.

Buraya kadar değ inilen etkiler bü tü n mü ze tü rlerini kapsamakla birlikte SOKÜ M


mü zeciliğ ini ise kü resel salgın dö neminde farklı bir bağ lamda değ erlendirmek
gerekmektedir. Çü nkü bu dö nem durağ an mekâ nlardan farklı olan bu mü ze tü rü nü ,
topluluk katılımına ve deneyime açık yö nleri ile hem sergileme hem de etkinlik
açısından yaratım mekâ nları olarak ö n plana çıkarmıştır. Kü ltü re artan ihtiyaç, dijital
ortamda da SOKÜ M mü zelerinin ö zellikle yerel, ulusal ve uluslararası toplulukla
ilişkilerini yü z yü ze kurulan iletişimden daha yaygın şekilde kurmasını sağ lamıştır.
SOKÜ M mü zeleri bireyleri, grupları ya da toplulukları mü zelerin çevrim içi
etkinliklerinde de bir araya getirmeye başlamıştır. Aynı zamanda da mü zelerin ilgili
topluluklara uzaktan nasıl ulaşırız ve onlarla nasıl etkileşime gireriz gibi soruları
sormasına neden olmuştur. SOKÜ M mü zeciliğ i bu sü reçte, SOKÜ M unsurlarını dijital
ortama taşıyarak insanlar arasında bağ lantı kurmaya ve farklı kişi, grup, kurum veya
kuruluşlarla iş birlikleri yü rü tmeye başlamıştır. Gü nü mü zde de SOKÜ M mü zeleri de
dâ hil olmak ü zere pek çok mü ze faaliyetlerini hibrit model olarak tanımlanan hem
mü zede yü z yü ze uygulamaları ile hem de çevrim içi uygulamaları ile sü rdü rmektedir.
Tü rkiye’deki SOKÜ M mü zeleri, kü resel salgın sü recinin başında kapanma yoluna
gitmişler, daha sonra kapasitelerini asgari dü zeye indirerek yü z yü ze faaliyetlerine
devam etmişler ve sonrasında ise ü lke genelinde alınan tedbirler kapsamında ziyarete
açılmışlardır. Kü resel salgın sü reciyle birlikte yaşanan kapanmalar nedeniyle
Tü rkiye’deki SOKÜ M mü zeleri de sanal gezilerin yanında sö yleşiler, atö lyeler, gö steri
sanatlarına yö nelik faaliyetlerini çevrim içi ortamları da aktif bir şekilde kullanmaya
başlamıştır. Bu ortamdaki faaliyetlerin ö nemli bir kısmının eğ itime yö nelik faaliyetler
olduğ u gö rü lmektedir. Sanal geziler, okul grupları için dü zenlenen çevrim içi mü ze
tanıtımı ve dijital mü ze etkinlikleri, somut olmayan kü ltü rel miras, mü ze ve eğ itim
ilişkisi konusunda sö yleşiler, Tü rkiye’de SOKÜ M ile ilişkili mü zelerin kü resel salgınla
birlikte başlattığ ı ve etkin bir şekilde devam ettirdiğ i faaliyetlerdir.

 
 
DEĞ ERLENDİRME VE Ö NERİLER
 
Bu raporda SOKÜ M mü zeciliğ i dü nyadan ve Tü rkiye’den ö rneklerle incelenmiş,
Tü rkiye’deki SOKÜ M odaklı mü zelerin gü nü mü zdeki durumu tespit edilerek
mü zelerin durumu ve faaliyetlerinin geliştirilmesi için ö neriler sunulmuştur.

Tü rkiye’de, Kü ltü r ve Turizm Bakanlığ ına bağ lı Kü ltü r Varlıkları ve Mü zeler Genel


Mü dü rlü ğ ü verilerine gö re 352 mü ze ve ö ren yeri ile 321 ö zel mü ze bulunmaktadır.
Tü rkiye’de SOKÜ M’le ilişkili mü ze sayısı ise 9’dur. Rapor kapsamında
değ erlendirmeye alınan mü zeler, “Somut Olmayan Kültürel Miras
Müzeleri” ve “Somut Olmayan Kültürel Mirasla İlişkili Müzeler” şeklinde iki başlık
altında toplanabilir. “Somut Olmayan Kü ltü rel Miras Mü zeleri”, adında SOKÜ M
kavramı bulunan mü zeleri; “Somut Olmayan Kü ltü rel Mirasla İlişkili Mü zeler”, adında
SOKÜ M kavramı bulunmasa bile (adında yaşayan, yaşam kü ltü rü , kü ltü rel miras,
kü ltü rel hazine gibi kavramlar bulunan) sergileme biçimleri ve faaliyetleri SOKÜ M
mü zeciliğ i ile uyumlu olan mü zeleri karşılamaktadır. Tü rkiye’de adında SOKÜ M
terimini kullanan sadece 3 ö rnek bulunmasına rağ men sergileme yö ntemi ve amaçları
bakımından SOKÜ M mü zeciliğ i anlayışını benimseyen ö rnek sayısı 6’dır. Tü rkiye’deki
SOKÜ M mü zelerinden bazıları ü niversite bü nyesinde, bazıları ise bir belediyeye bağ lı
olarak veya bireysel olarak ö zel mü ze şeklinde faaliyet gö stermektedir. Tü rkiye’de
SOKÜ M’le ilişkili mü zeler hakkındaki değ erlendirme ve ö nerilerimiz aşağ ıda
sunulmuştur:
1. Yukarıda gü ncel durumları hakkında bilgi verilen SOKÜ M mü zelerinin
amaç ve hedefleri değ erlendirildiğ inde bu mü zeler, somut ve somut
olmayan kü ltü rel mirasın bir bü tü n olarak korunmasını amaçlamakta ve
SOKÜ M’ü n kuşaktan kuşağ a aktarılarak canlı bir şekilde yaşatılması için
çalışmalarını sü rdü rmektedir. Diğ er yandan mü zeler tarafından
geliştirilen uygulama modelleri, kü ltü rel miras taşıyıcılarının
kendilerini mü zede ifade etmelerine olanak tanıyan, topluluk katılımına
açık ve kü ltü rel çeşitliliğ i yansıtan bir içeriğ e sahiptir. Bu katılım rolü ise
deneyimi ö nceleyen bir mü zecilik anlayışını ö n plana çıkarmaktadır. Bu
bakımdan da somut olmayan kü ltü rel miras mü zelerinin sergilemekten
çok yaşatmaya ve uygulamaya odaklandığ ı sö ylenebilir. Bunun yanında
durağ an mekâ nlar olmak yerine korumada kendisine yeni yollar aradığ ı,
geçmişi ve şimdiyi yansıtmakla birlikte geleceğ i de sorguladığ ı ifade
edilebilir.
Bu mü zeler, 2003 Sö zleşmesi’nin ruhuna uygun çalışmalar yü rü tmelerine ve bu
doğ rultuda SOKÜ M’ü n canlı bir şekilde korunmasına ve aktarılmasına katkı
sağ lamalarına rağ men diğ er mü zeler arasında SOKÜ M mü zelerinin sayıca az olması
dikkati çekmektedir. Bu noktada yerel yö netimlerin, sivil toplum kuruluşlarının,
ü niversitelerin ve diğ er kurum ve kuruluşlarla bireylerin SOKÜ M mü zeciliğ i
konusunda farkındalığ ının artırılmasına ve bu konuda bilgilendirilmelerine ihtiyaç
olduğ u gö rü lmektedir. Bö ylesi bir farkındalık artırma ve bilgilendirme sü reci, SOKÜ M
mü zelerinin sayısının artmasına, faaliyetlerinin nicelik ve nitelik
bakımındangeliştirilmesine katkı sağ layacaktır. Ancak SOKÜ M mü zeciliğ inin risk
alanlarından biri olan tektipleşmenin ö nü ne geçilebilmesi için bu mü zelerde
yerelleşmeye, topluluk katılımına ve iş birliğ ine dikkat çekilmesi gerekmektedir.
Mü zelerin bu bakımdan SOKÜ M’ü n korunmasında derleme, belgeleme, arşivleme,
depolama veya sergileme çalışmalarının yanında toplumun katılımını sağ layacak
içerikler de geliştirmesi ö nemlidir. Bö ylece mü zeler, toplumda somut olmayan
kü ltü rel mirasın korunması konusunda farkındalık yaratabilecek, toplulukları da dâ hil
ederek bu mirasın canlı bir şekilde yaşatılması ve aktarılması için faaliyetlerini
sü rdü rebilecek kurumlar hâ line gelebilecektir. Bu noktada SOKÜ M mü zelerinin
kuruluş aşamasında UTMK’dan, ilgili ihtisas komitesinden ve halk bilimi alanındaki
uzmanlardan akademik destek alması yö nü nde teşvik edilmeleri ö nemlidir.
Tü rkiye’de SOKÜ M mü zeciliğ i konusunda 2003 Sö zleşmesi’yle uyumlu uygulama
ö rneklerinin artması için bu konuda bir mevzuat oluşturulması ve/veya var olan
mü zecilik mevzuatlarında SOKÜ M mü zeciliğ ine ve mü zelerde SOKÜ M’ü n durumuna
da yer verilmesi ö nerilmektedir.
2. Tü rkiye’deki SOKÜ M mü zelerinin personel durumu
değ erlendirildiğ inde, ü niversitelere bağ lı SOKÜ M mü zeleri haricindeki
mü zelerde SOKÜ M ve halk bilimi alanında uzman mü ze personelinin
gö rev yaptığ ı gö rü lmektedir. Fakat ü niversitelere bağ lı SOKÜ M
mü zelerinde uzman personel/mü ze araştırmacısı/mü ze rehberi gibi
kadrolarda eksiklik yaşanması ve yü kü n bü yü k çoğ unluğ unun
akademisyen ve ö ğ rencilerde olması ö ne çıkan sorunlardandır.
Mü zelerin işleyişi ve devamlılığ ı için somut olmayan kü ltü rel miras ve
halk bilimi alanında uzman kişilerin istihdamı sağ lanmalıdır.
3. Tü rkiye’de SOKÜ M’le ilişkili mü zeler, “somut olmayan kü ltü rel miras,
yaşayan, yaşayan kü ltü rel miras, yaşayan miras, yaşam kü ltü rü , yaşayan
kü ltü rel hazineler” adlarını taşımaktadır. Mü zenin adını belirlerken
kullanılan “yaşayan miras mü zesi, yaşayan mü ze, yaşayan kü ltü rel
miras mü zesi” vb. gibi SOKÜ M’le ilişkili adlandırmanın tercih
edilmesinde uygulama, katılım ve deneyimi çağ rıştıran bu isimlerin
toplumda merak uyandırması ve olumlu etkiler yaratması belirleyici
olmuştur. Yeni kurulacak mü zelerde SOKÜ M teriminin mü zelerin ismine
taşınması, uluslararası bir sö zleşmeye atıf yapması nedeniyle mü zelerin
ü lke ve dü nya çapında gö rü nü rlü ğ ü nü artıracaktır.
4. Tü rkiye’de bir SOKÜ M Mü zeler Ağ ı kurularak SOKÜ M’le ilişkili
mü zelerin ortak bir platformda toplanmasına ve iletişim ve iş birliğ i
imkâ nlarının yaratılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konuda Veri
Toplama Formu’ndan elde edilen bilgilere gö re mü zelerin SOKÜ M
Mü zeler Ağ ı fikrine sıcak bakarak bu ağ kurulursa katkı sağ layacakları
yö nü ndeki dö nü şleri bulunmaktadır. Mü zelerin bu ağ dan beklentileri
ise şu şekilde ö zetlenebilir: Bu ağ ın mü zeler arası iletişimi ve iş
birliklerini arttırıcı bir rol ü stlenmesi, koruma sü reçlerinde mü zelerin
gö revleri hususunda ortak bir yol haritası çizilmesi, SOKÜ M
mü zeciliğ inin diğ er mü zelerden ve mü zecilik yaklaşımlarından farkının
ortaya koyulması, mesleki ö rgü tlenme açısından yararlı olması, SOKÜ M
mü zelerinin ve mü zeciliğ inin kurumsal bir zemine oturtulması. SOKÜ M
Mü zeler Ağ ı’nın kurulması, mü zeler arası ortak çalışmalar ve iş
birliklerini arttırması ve Tü rkiye’de SOKÜ M konusundaki farkındalığ a
da katkı sağ laması nedeniyle ö nerilmektedir.
5. Tü rkiye’deki SOKÜ M mü zeciliğ i ile ilgili bir diğ er konu ise kü resel salgın
sü reciyle birlikte bu mü zelerin, yü z yü ze gerçekleştirdiğ i etkinlikleri
çevrim içi ortama taşımaya başlamasıdır. Bugü n SOKÜ M mü zelerinin
faaliyetlerinin hem yü z yü ze hem de çevrim içi ortamda sü rdü rü lmesi,
etkinliklerin mü zenin bulunduğ u şehir ve mü ze mekâ nı ile
sınırlandırılmasını ortadan kaldırarak Tü rkiye’den ve dü nyadan
katılımın artmasını sağ lamıştır. Bu faaliyetlerin bir kısmının okul
gruplarına yö nelik gerçekleştirilmesi, ö zellikle çocuklara ve gençlere
hitap etmesi kuşaklar arası aktarıma katkı sağ layıcı niteliktedir. Diğ er
taraftan ö zellikle meddahlık, Karagö z, â şıklık, masal anlatımı, ebru
sanatı gibi faaliyetlerde gelenek taşıyıcılarının katılımına ö nem verildiğ i
de gö rü lmektedir. Bö ylece bu mü zeler, SOKÜ M unsurlarının korunması
için yaratım ve aktarım ortamı oluşturmuşlardır. Diğ er yandan SOKÜ M
mü zelerinin çevrim içi ortamdaki eğ itim faaliyetleri atö lye çalışmaları
adıyla yü rü tü lmektedir. Ayrıca bu mü zeler; Masal, Ebru Sanatı,
Geleneksel Çocuk Oyunları, Mangala, Karagö z, Oyuncak, Bilmece
Atö lyeleri aracılığ ıyla gelenek taşıyıcıları ve uzmanlarla genç kuşakları
çevrim içi ortamda bir araya getirerek somut olmayan kü ltü rel mirasın
eğ itimine okul dışı alanlarda da katkı sağ lamaktadır. Bu nedenle
Tü rkiye’deki SOKÜ M mü zelerinin yü z yü ze faaliyetlerinin yanında
çevrim içi faaliyetlerinin devam ettirilmesi ö nerilmektedir.
6. SOKÜ M mü zeciliğ i konusunda bazı risk alanlarına da dikkat çekilmesi
gerekmektedir. Bunlar arasında SOKÜ M unsurlarının bağ lamından
kopuk sergilenmesi, sü recin bir bü tü n olarak korunamaması,
mü zeifikasyon, aşırı ticarileştirme, turistifikasyon sayılabilir. Bu
risklerin ortadan kaldırılması için 2003 Sö zleşmesi konusunda birey,
topluluk, ilgili kurum ve kuruluşların farkındalıklarının artırılması ve
bilgilendirilmesi, SOKÜ M mü zeciliğ i konusunda mevzuat hazırlanması,
tektipleşmeye karşı yerelleşme, topluluk katılımı ve iş birliğ inin
artırılması, SOKÜ M konusunda uzman personelin istihdam edilmesi,
SOKÜ M mü zeler ağ ının kurulması ve iş birliğ i platformunun sağ lanması
ö nerilmektedir.

You might also like