Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 76

Karbonhidrat

Metabolizması-III
Yrd. Doç. Dr. Serkan SAYINER
Yakın Doğu Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı
serkan.sayiner@neu.edu.tr
Sitrik asit Siklüsü, Krebs Siklüsü
TCA Döngüsü
▪Sir Hans Adolf KREBS
• Almanya doğumlu beşeri hekim ve
biyokimyacı.
• Sitrik asit döngüsü, üre döngüsü ve
bitkilerde glioksilat döngüsünü ortaya
çıkardı.
• 1953 yılında Nobel Tıp ödülünü aldı.
1900-1981
TCA Döngüsü
▪ Mitokondrial matriks içinde cereyan eder.
▪ Karbonhidrat, lipit ve protein metabolizmalarında yer
alan çeşitli geçitlerin major bütünleşme merkezidir.
▪ Transaminasyon, deaminasyon, glikoneojenezis ve
lipojenezisde rol oynar. Bu olaylar bir çok farklı dokuda
gerçekleşse de hepsinin gerçekleştiği ana organ
karaciğerdir.
▪ TCA döngüsünün aksamasına neden olan herhangi bir
genetik defektin sonu yaşamla bağdaşmamaktadır.
TCA Döngüsü
▪ Genel denklem;
Asetil-KoA + 3 NAD+ + FAD+ GDP + Pi + 2H2O → 2 CO2 + 3 NADH + FADH2 + GTP + KoA.SH

▪ TCA döngüsü 2 karbonlu Asetil-KoA’ nın 4 karbonlu


okzalasetat (OAA) ile birleşmesi neticede 6 karbonlu
sitrat oluşumu ile başlar (1. reaksiyon).

▪ Asetil-KoA kaynakları;
• Anaerobik glikoliz ile elde edilen pirüvat,
• Ketojenik amino asitler,
• Yağ asitleri veya keton cisimcikleridir.
Kaynak: Engelking 2014

• Ekzotermik reaksiyon.
• Irreversibl.
• Yüksek miktarda mitokondrial ATP,
sitrat ve uzun zincirli yağ açil-KoA’
lar enzimi inhibe eder.
• Asetil-KoA ve OAA mitokondria
membranı geçemezken, sitrat geçer
ve sitoplazmada PFK’ yı inhibe eder.
TCA Döngüsü
▪ 2. reaksiyonda akonitaz (akonitat hidrataz) enzimi
görev alır. Enzim yapısında Fe++ bulunur.
▪ Sitrat → İzositrata dönüştürülür.
▪ Dönüşüm iki adımda olur.
1. Cis-akonitat’ a dehidrasyon,
2. Rehidrasyon ile İzositrat oluşumu.
o Reaksiyon irreversibldır.
o Bu sıra fluroasetat ve fluroasetamid tarafından inhibe edilebilir. Bunlar
bitkisel zehirler ve rodentisitlerde bulunur.
o Zehirlenme sonucunda aşırı sitrat akümülasyonu olur.
TCA Döngüsü
▪ 3. reaksiyon,
• İzositrat, isositrat dehidrojenaz (ICD) enzimi
ile dehidrojenizasyona uğrar ve
okzalosüksinat oluşur.
• Daha sonra okzalosüksinat tekrardan aynı
enzimle dekarboksile edilir ve α-Ketoglutarat
(α-KG=) oluşur.
• ICD enzimi, mitokondriada NAD+-spesifikdir.
Bu adımda bir mol NADH üretilir.
• ICD, sitoplazmada NADPH-spesifiktir ve
ruminantlarda adipoz dokuda lipojenezde rol
alır.
TCA Döngüsü
▪ Oksalsüksinatın dekarboksilasyonunda Mn++ veya Mg++
önemli prostetik gruplardır.
▪ Bu reaksiyon ireversibledır ve ATP ile NADH tarafından
allosterik olarak inhibe edilir. ADP ve NAD+ tarafından
aktive edilir.

▪ 4. reaksiyonda, α-KG=, oksidatif dekarboksilasyon ile


süksinil-KoA’ ya dönüşür.
• α-KG= dehidrojenaz enzimi
katalizler.
• Aktivitesi için Tiamin, NAD+, Koenzim
A.SH gereklidir.
• İrreversibldır.
• Arsenik ve civa iyonları enzimi inhibe
ederler.
• Yüksek miktarda mitokondrial NADH,
ATP ve süksinil-KoA bulunması enzimi
fizyolojik olarak inhibe eder.
TCA Döngüsü
▪ 5. reaksiyonda,
• Süksinil-KoA, süksinat tiyokinaz (süksinil-KoA sentetaz)
enzimi katalizörlüğünde süksinata çevrilir.
• TCA’ nın sadece bu adımında, substrat seviyeli ve yüksek
enerjili fosfat içeren ATP veya GTP elde edilir.
o Burda elde edilen GTP, karaciğerde glikoneojenetik yolda, PEP
karboksikinaz tarafından kullanılarak OAA → PEP’e dönüştürülür.
o Bununla birlikte, çoğu hücrede ATP, bu reaksiyondan türetilen yüksek
enerji fosfat taşıyıcısıdır.
• Mn++ veya Mg++ ve pantotenik asit (KoA.SH), süksinat
tiyokinazın prostetik grubudur.
TCA Döngüsü
▪ 6. reaksiyonda,
• Süksinat, fumarata çevrilir. Reaksiyonu süksinat
dehidrojenaz katalizler.
• TCA’ nın sadece bu adımında H+ substrattan alınır ve FAD’ a
aktarılır.
• FAD, riboflavinin koenzim şeklidir.
• Fizyolojik olarak yüksek miktarda mitokondrial OAA ve malonat
enzimi inhibe eder.
TCA Döngüsü
▪ 7. reaksiyonda,
• Fumaraz (fumarat hidrataz) enzimi tarafından
fumarat→malat dönüşümü gerçekleşir.

▪ 8. reaksiyonda,
• Malat dehidrojenaz enzimi tarafından malat → oksalasetat
(OAA) dönüşümü gerçekleşir.
• Reaksiyon reversibldır ve NAD+ gereklidir.
Kaynak: Engelking 2014
Kaynak: Engelking 2014
TCA Döngüsü
▪ 1 mol pirüvatın TCA’ ya girmesi ile
• 3 NADH + 1 FADH2 + 1 GTP/ATP elde edilir.
• NADH ve FADH2 solunum zincirine girer ve 11 ATP üretilir. + 1
GTP/ATP ile toplamda 12 ATP elde edilir.
❖Pirüvatın, asetil-KoA’ ya dönüşümünde de elde edilen NADH
unutulmamalıdır. 3 ATP’de burdan gelir ve toplam 15 ATP olur.
• 1 mol glikozdan 2 mol pirüvat elde edildiğine göre x2 yapılır
ve toplam 30 ATP elde edilir.
• Sitoplazmik glikolizden elde edilen 8 ATP’de dahil edilince
toplam 38 ATP üretilmiş olunur.
TCA Döngüsü
▪ Dış mitokondrial membranda, substratlara,
metabolitlere veya nükleotidlere karşı herhangi bir
geçirgenlik bariyeri bulunmamakta veya çok az
bulunmaktadır.

▪ İç mitokondrial membranda ise matriks içine ve dışına


moleküllerin geçişini sınırlandıran veya kontrol eden
bariyer sistemler bulunmaktadır.
TCA Döngüsü
▪ Bu bariyerler çeşitli transporter sistemlerden
oluşmaktadır.
▪ İç membran yüksüz küçük moleküllere geçirkendir. Ör.
O2, H2O, CO2, NH3, asetat, propiyonat,
betahidroksibütirat gibi.
▪ Uzun zincirli yağ asitler ise karnitin sistemi ile transfer
edilir.
▪ Pirüvat – OH- değişimini sağlayan özel bir antiport
bulunmaktadır.
TCA Döngüsündeki Sızıntılar/Kaçaklar
▪ TCA döngüsü amfibolik geçit olarak düşünülmektedir.
▪ Hem oksidatif hem de biyosentetik fonksiyonu
bulunmaktadır.
▪ Asetil-KoA’ nın tam tüketimi ile solunum zincirinde ATP
elde edilmesi oksidatif kısımdır (oksidatif fosforilasyon).
▪ TCA siklüsunda oluşan ara ürünler diğer birçok metabolik
geçit için substrat olarak görev alabilir ve buda TCA’nın
biyosentetik fonksiyonudur. İşte bu noktada siklüsdan
kaçaklar oluşur.
TCA Döngüsündeki Sızıntılar/Kaçaklar
▪ SİTRAT
• Mitokondrial membranlardan sitoplazmaya geçebilir.
Sitoplazmada sitrat liyaz enzimi ile OAA ve asetil-
KoA’ya parçalanır ve sitoplazmik lipogenezde
kullanılır.
• Mitokondrial OAA ve asetil-KoA’ dışarı çıkamaz.
• Mitokondrial matriks ortamında yeteri kadar OAA
yoksa, artan Asetil-KoA’lar keton cisimciği oluşumuna
doğru kayar.
TCA Döngüsündeki Sızıntılar/Kaçaklar
▪ α-KETOGLUTARAT ve OAA
• Amino asit sentezinde önemli öncül moleküllerdir.

• EMP’ den gelen 3-fosfogliserat ve pirüvatta amino asit


sentezinde kullanılabilir.

• Bakteri ve bitkilerde, fumarat, süksinil-KoA, asetil-KoA


ve asetoasetil-KoA’ da amino asit sentezi için
kullanılabilir.
TCA Döngüsündeki Sızıntılar/Kaçaklar
▪ OAA
• Aspartat üzerinden pürin ve pirimidin baz sentezine sızabilir.
• Malat veya aspartat üzeriden sitoplazmaya geçerek glikoz
sentezinde kullanılabilir (glikoneojenezis).

▪ SÜKSİNİL-KoA
• Porfirin metabolizmasına kaçabilir.
• Porfirinler heme grubu içeren bileşiklerdir.
• Hemoglobin ve sitokromlar önemli örneklerdir.
Kaynak: Engelking 2014
TCA Döngüsündeki Sızıntılar/Kaçaklar
▪ Ara metabolitlerinin yeniden ikame edilmesini sağlayan
sistemler olmasaydı, TCA’ nın ara metabolitlerinin farklı
anabolik reaksiyonlara sızması nedeniyle döngünün
aksaması söz konusu olacaktı.
▪ Bu noktada glikozun bir diğer önemi ortaya
çıkarmaktadır. Anaerob glikoliz sonucu üretilen pirüvat
mitokondrial ortamda fazla asetil-KoA olduğu zaman
karboksile olarak (pirüvat karboksilaz) OAA’ya
dönüşebilir.
• Bu durum özellikle yağların yakıldığı zaman ortaya çıkar.
• Sürekli eksersizde glikoz:yağ yakma oranı 3:6’ dır.
TCA Döngüsündeki Sızıntılar/Kaçaklar
▪ Protein katabolizmasından elde edilen amino asitlerde
transaminasyon ve deaminasyon reaksiyonları ile TCA ara
metabolitlerine dönüştürülebilir.
▪ Genel olarak, esansiyel olmayan amino asitler ile onların
α-ketoasitleri bir denge halinde bulunur
(transaminasyon ile).
• Ör. Ala/pirüvat, Asp/OAA, Glu/ α-KG= gibi.
▪ Bazı durumlarda transaminasyon yetersiz kalabilir.
Direkt dönüşüm yerine önce glutamat ordan da
ketoasidine dönüşebilirler (deaminasyon, glutamat
dehidrojenaz).
• Burda ortaya çıkan NH3 ise karaciğerde üreye çevrilir.
TCA Döngüsündeki Sızıntılar/Kaçaklar
▪ Propionat, TCA ikame moleküllerindedir. Süksinil-KoA’
ya dönüşerek TCA’ ya katılır.
▪ Ruminantlarda çok önemlidir.
▪ Bu dönüşüm için KoA, biotin ve kobalamin gereklidir.
▪ TCA mitokondriaya içinde cereyan etsede bazı
reaksiyonlar sitoplazmada da olabilir.
• Ör. Ekstramitokondrial malat dehidrojenaz Malat mekik
sisteminde görev alarak sitoplazmik NADH’ ın NAD+’a reokside
olmasını sağlar.
• Diğer mitokondrial enzimlerde (ör. akonitaz) sitoplazma içinde
bulunur ama tam olarak görevleri anlaşılamamıştır.
Oksidatif Fosforilasyon
▪ Mitokondrial NADH ve FADH2, enerji zengini moleküllerdir.
Yüksek transfer potansiyeline sahip elektron çiftleri
içerirler.

▪ Bu elektron çiftleri inner mitokondrial membranda protein


taşıyıcılardan moleküler O2’e taşındığı sırada ATP sentezinde
kullanılmak üzere önemli miktarda enerji serbest kalır.

▪ Bu olay oksidatif fosforilasyon olarak isimlendirilir ve


elektron transport sistemi (ETS)/solunum zinciri üzerinden
çalışır.
• Solunum zinciri memeli canlılarda O2’ nin ana tüketim yeridir.
Oksidatif Fosforilasyon
▪ İnner mitokondrial membran NADH ve NAD+ için geçirgen
değildir ve glikolizin devam edebilmesi için, NAD+
devamlı olarak sitoplazmada rejenere olmalıdır.
▪ Dolayısı ile NADH’ da bulunan elektronlar –NADH’ ın
kendisi değil– Malat (Mal) veya gliserol-3-fosfat mekik
sistemleri üzerinde mitokondrial membran boyunca
taşınır.
▪ Böylece sitoplazmik NAD+ rejenerasyonu gerçekleşir ve
mitokondrial ETS’ de NADH ve/veya FADH2 kullanılır.
Oksidatif Fosforilasyon
▪ MALAT MEKİK SİSTEMİ
1. NADH’daki elektronlar OAA tarafından alınır ve Malat oluşur.
2. Malat, mitokondrial membranı α-Ketoglutarat-Malat antiporter
üzerinden geçer.
3. Matriks içinde malattan NADH rejenere olur ve OAA yeniden
oluşur.
4. OAA tekrardan sitoplazmaya geçemez. Geçmesi için Aspartata
(Asp) dönüşür ve mitokondria dışına Asp çıkar.
5. Asp amino grubu α-Ketoglutarata transfer olur ve sitoplazmada
Glutamata çevrilir.
6. Glutamat mitokondriya Asp-Glu antiportu üzerinden geri döner.
7. Mitokondria içinde Glu amino grubunu OAA transder eder ve Asp
yeniden şekillenerek mekik sistemi tamamlanır.
Kaynak: Engelking 2014

MALAT
MEKİK
SİSTEMİ
Oksidatif Fosforilasyon
▪ GLİSEROL-3-FOSFAT MEKİK SİSTEMİ
1. Bu sistemde NADH elektronları sitoplazma içinde
Dihidroksiaseton (DHAP)’ a aktarılarak Gliserol-3-fosfat oluşur.
2. Daha sonra Gliserol-3-fosfat dış membranı geçer ve gliserol-3-
dehidrojenazın prostetik FAD grubu tarafından yeniden okside
olarak DHAP oluşur.
3. Dolayısı ile inner membranda FADH2 şekillenir. DHAP yeniden
sitoloze diffüze olur.
o İnsektlerin uçuş kasında, beyinde, kahverengi yağ dokusunda, beyaz kas
dokusunda ve memelilerin karaciğerinde bulunmasına rağmen, diğer
dokularda (örneğin, kalp kası), mitokondriyal gliserol 3-P dehidrojenaz
eksiktir. Bu nedenle, malat mekiğinin, gliserol 3-P mekikten daha evrensel
bir faydaya sahip olduğuna inanılmaktadır.
Kaynak: Engelking 2014

GLİSEROL-3-FOSFAT MEKİK SİSTEMİ


Oksidatif Fosforilasyon
▪ Oksidasyon, elektronların kaybedildiği, redüksiyon ise
elektronların kazanıldığı olaylardır.
▪ Bir bileşik okside olduğu zaman diğer bir bileşik redükte
olur.
▪ ETC fonksiyonu;
• Elektronların düşük redüksiyon potansiyeline sahip
bileşiklerden (NADH ve FADH2 gibi), yüksek redüksiyon
potansiyeline sahip bileşiklere (KoQ ve sitokrom c gibi)
aktarılır.
• Son elektron alıcısda moleküler O2’ dir ve H ile birleşerek H2O
oluşur.
Oksidatif Fosforilasyon
▪ ETC içinde 4 adet protein kompleksi ve iki adet mobil
elektron taşıyıcı yer alır.
▪ Membrana bağlı kompleksler (KoQ ve Cyt c), önceki
kompleksden elektronları alır ve takip eden komplekse
aktarır.
▪ Kompleks I, NADH-KoQ redüktaz olarak bilinir.
• NADH’dan iki elektronu KoQ’ ya aktarır.
• KoQ mobil elektron taşıyıcısıdır. Membrana bağlı değildir.
• Yapısında 25 farklı protein var.
• Demir içeren non-heme proteinler ile FMN ve FAD (riboflavin
koenzimi) bulunur.
• Aktarımda elektronlar FMN üzerinden FeS proteinlere ordan da KoQ’
ya aktarılır.
Kaynak: Engelking 2014
Oksidatif Fosforilasyon
▪ Kompleks II, süksinil-KoQ redüktazdır.
• Süksinat veya FADH2 içeren enzimlere bağlanarak elektronların
ETS’ ye alınmasını sağlar.
• FADH2’ den elektronlar FeS proteinlerine ordan da KoQ’ ya
transfer edilir.
• FADH2, mitokondride süksinatın fumarata dönüşümünden veya
gliserol-3-fosfat mekik sisteminden elde edilir.
• Bu noktada FADH2, NADH’ ın girdiği Kompleks I’i bypass ettiği
için FADH2’ den 2 ATP sentez edilir.
Kaynak: Engelking 2014
Oksidatif Fosforilasyon
▪ Kompleks III, Sitokrom c redüktazdır.
• Sitokrom b, Sitokrom c1 (ikiside hem içerir) ve FeS
proteinleri içerir.
• Sitokrom bc1 kompleks olarak da isimlendirilir.
• Kompleks III, KoQ’dan 2 elektronu Sitokrom c’ye aktarır.
• Sitokrom c, bir diğer mobil elektron taşıyıcısıdır. Küçük hem-
proteinidir. İnner mitokondrial membrana gevşek şekilde
bağlıdır.
Kaynak: Engelking 2014
Oksidatif Fosforilasyon
▪ Kompleks IV, Sitokrom c oksidazdır.
• Sitokrom c molekülünden aldığı elektronları moleküler O2’ e
aktarır.
• Yapısında 2 hem, sitokrom a, sitokrom a3 ve 2 Cu içerir.
• Elektron transferi sırasında redüksiyon ile +2’ den +1 haline
geçer.
Kaynak: Engelking 2014
Oksidatif Fosforilasyon
▪ Elektronlar, sırası ile NADH → KoQ, KoQ → Cyt c ve Cyt
c → O2’ ye geçtikçe protonlar inner mitokondrial
membrandan atılır ve yeniden mitokondrial matrikse
girer.
▪ Bu işlemde inner membranda çıkıntılı bir akış şekillenir
(F0 ve F1 kanalları).
• F0 bileşeni inner membranı gerer ve H+ kanalı oluşturur.
• F1 bileşeni matrikse çıkıntı yapar ve aktif ATP sentaz’ı içerir.
Burada ADP ve Pi kondense olarak ATP oluşur.
• ATP sentezlendikten sonra inner membran boyunca hareket
eder, ekstramitokondrial alandaki ADP’ler ile membran
ADP/ATP antiportları üzerinden yer değiştirir.
Oksidatif Fosforilasyon
▪ ETS sistemini inhibe eden ajanlar hücresel respirasyonu
4 farklı noktadan engelleyebilir.
• Kompleks I: Barbitüratlar, insektisid zehiri, balık zehiri.
• Kompleks II: Malonat, karboksin, TTFA (Fe şelasyon ajanı).
• Kompleks III: Dimercaprol, antimycin, antibiyotikler.
• Komplek IV: H2S içeren klasik zehirler, CO, siyanid (CN-).

▪ Oligomisin, F0 kanalında H+ hareketini engelleyerek ATP


sentezini engeller.
Kaynak: Engelking 2014
Oksidatif Fosforilasyon
▪ Uncouplerlar (eşleşmeyenler),oksidasyonu
fosforilasyondan ayıran moleküllerdir.
▪ Devreye girdiklerinde, NADH ve FADH2 okside olur, ısı
üretilir fakat oksidasyondan elde edilen enerji ATP
üretimine dönüşmez.
▪ Bu durum özellikle kış uykusunda, postnatal dönemde ve
soğuğa adapte hayvanlarda ısı üretimi için metabolik
olarak kullanılır.
▪ Eksojen uncouplerlar: Dinitrokresol (herbisid),
valinomisin, gramisidin, 2,4-dinitrofenol (antiseptik,
pestisid).
Oksidatif Fosforilasyon
▪ Esmer adipoz doku ısı üretiminde özelleşmiştir ve bol
miktarda mitokondria içerir (esmer renkde burdan
gelir).

▪ Yeni doğanların kan damarları esmer adipoz doku ile


kuşatılmıştır. Buralarda yağ asitlerin oksidasyonu ile ısı
açığa çıkar ve dolaşım kanının sıcaklığı muhafaza edilmiş
olur.
Oksidatif Fosforilasyon
▪ Termogenin, doğal ve inner mitokondrial membranda
bulunan bir oksidatif fosforilasyon uncouplerıdır.
Transmembran H+ transporterı olarak görev alır.

▪ Esmer adipoz dokuda bulunur.


• Foklar ve diğer soğuğa adapte hayvanların kas hücre
mitokondrilerinde de bulunur.

▪ Yağ asitleride termogenin içeren mitokondriada endojen


uncouplerlar olarak görev alabilir
Oksidatif Fosforilasyon
▪ Norepinefrin, beyaz adipoz dokudan yağ asitlerinin
salınımını kontrol eder.

▪ Soğuk stresi;
• Tiroksin salınımına, buda lipolizi tetkiler ve
• Oksidasyon ile fosforilasyonun eşleşmesini engeller
(uncoupling).
Kaynak: Engelking 2014
Glikoneojenezis
▪ Karaciğer ve böbreklerde cereyan eden önemli metabolik
yollardan biridir. Metabolik düzenleyici etkisi vardır.

▪ Karbonhidrat olmayan maddelerden glikoz sentezidir.

▪ Bu maddeler başlıca; Gliserol, laktat, propiyonat ve


glikojenik amino asitlerdir. Bu maddelerden glikoz-6-fosfat
sentez edilir ve daha sonra serbest glikoza veya glikojene
çevrilir.

▪ Karaciğer ve böbrek glikoneojenetik yolun tüm enzimlerini


içerir.
Glikoneojenezis
▪ Glikoneojenezis, öğün aralarında plazma glikoz
ihtiyacının karşılanmasında kullanılır.
• Sinir hücreleri, eritrositler ve diğer anaerobik hücre
tiplerinde özellikle önemlidir.
• Bu yolun bozukluğu beyinde disfonksiyon, koma ve
ölüme neden olabilir.
• Ruminantlar ve karnivorlarda, hepatik
glikoneojenezis sürekli cereyan eder ve gıda tüketimi
ile ilişkisi çok azdır veya hiç yoktur.
Glikoneojenezis
▪ Yağ asidi oksidasyonu ile enerji ihtiyaçlarının çoğunu
karşılayan organizmalarda, her zaman bazal düzeyde
glikoza ihtiyaç duyarlar.
• Çünkü glikoz anaerob koşullarda iskelet kasının enerji
kaynağıdır.

▪ Karaciğerde glikoneojenetik mekanizmalar ile bazı


metabolik ürünlerin kandan temizlenmesi sağlanır
(laktat [eritrotisler, retina, böbrek, anaerob kas lifleri],
gliserol [adipoz doku]).
Glikoneojenezis
▪ Açlık sırasında kasdan karaciğere transfer edilen amino
asitlerde (başlıca Alanin-Ala) bu yolda kullanılır.
• Bu amino asit glikoz-alanin döngüsünün bir parçasıdır.
• Kasda alanin karaciğere transfer edilir. Burda pirüvata ordan
da glikoza çevrilir.
• Kas dokuda, açlık sırasında BCAA’ ların (dal-zincirli amino
asitler) oksidasyonu ile Amonyak (NH3) ortaya çıkar. Dolayısı ile
amino azotun kasdan karaciğere net transferi ve potansiyel
enerjinin (glikoz) karaciğerden kasa transferi etkilenir.
Glikoneojenezis
▪ Glikojenik Amino Asitler
• Ör. Glisin, serin, valin, arjinin, sistein, prolin, alanin,
glutamat, aspartat
• Glikoza dönüşümlerinde amino grupları üreye verilir ve
daha sonra dolaşıma girer (BUN).
• Çoğu amino asit TCA ara ürünleri ve pirüvatı
oluşturabilir. Bunlara glikojenik a.a.lar denir.
o Diğerleri asetil-KoA oluşturur. Bunlara da ketojenik a.a.lar
denir. Löysin, lizin gibi.
o Asetil-KoA glikoneojenezis için bir substrat olamaz.
Glikoneojenezis
▪ Glikojenik Amino Asitler
• Glikoneojenezis için en önemli a.a. kaynakaları
karaciğerde alanin, böbreklerde glutamindir.

• Ruminantlarda hem açlık hem tokluk durumunda


glikoneojenezisin % 5-7’ si amino asitlerden
gerçekleşir.
Glikoneojenezis
▪ Laktat
• Eksersiz sırasında iyi bir glikoz kaynağıdır.
• Cori Döngüsü.
• Ruminantların konsantre karbonhidrat beslenmesi
sırasında da rumen laktat konsantrasyonu artar ve
hepatik glikoneojenezis için önemli bir substrat olur.
• Mitokondriadan zengin kalp kasında da okside edilir.
Kaynak: Engelking 2014

Cori Döngüsü
Glikoneojenezis
▪ Gliserol
• Beyaz adipoz dokuda gliserol kinaz enzimi olmadığı için lipoliz
sonucunda gliserol artık ürün olarak ortaya çıkar ve başlıca
karaciğerde, az oranda böbreklerde glikoza çevrilir.
• Özellikle kış uykusuna giren hayvanlarda (ayı) önemli glikoz
kaynağıdır. Hayatta kalmak için lipoliz şarttır.
• Gliseroldan glikoz üretimi daha az basamak üzerinden
gerçekleşir ve daha az enerji kullanılır.
• Ayrıca dikarboksilik asit mekik sistemide (DCA) bypass edilir.
Böylece OAA yeniden TCA’ ya girebilir.
Glikoneojenezis
▪ Propionat
• Ruminantlar ve diğer herbivorlarda rumen mikrobiyal
karbonhidrat sindirimi sırasında açığa çıkan uçucu yağ asididir.
• Bu hayvanlarda major hepatik glikoneojenetik yoldur.
• Propionat dışında mikrobiyel sindirim sonucu üretilen diğer
uçucu yağ asitleri (asetat, bütirat) glikoz sentezi için net C
atomları veremez.
o Bazı glikojenik amino asitler (izolöysin, valin, treonin ve metiyonin),
o Tek karbon sayılı zincire sahip yağ asitlerinin terminal 3 karbonları
mitokondrial beta-oksidasyona girer ve
o Timin degradasyonu ile elde edilen β-aminoizobütirat’ da ayrıca
hepatik glikoneojenezise propionil-KoA üzerinden girebilir.
Glikoneojenezis
▪ Propionatın ve bazı amino asitlerin propionil-KoA
üzerinden glikoneojenezise girmesi için,
• Pantotenat (Koenzim A.SH),
• Kobalamin ve
• Biotin gereklidir.

▪ Glikoneojenetik enzimler: Pirüvat karboksilaz, PEP


karboksikinaz, Fruktoz-1,6-bifosfataz, Glikoz-6-
fosfataz, Gliserol kinaz
Glikoneojenezis
▪ Pirüvat karboksilaz
• Pirüvattan OAA ve daha sonra PEP (fosfoenolpirüvat) oluşum
yolu DCA (dikarboksilik asit) mekik sistemi olarak
isimlendirilir.
• Pirüvat veya pirüvata çevrilen maddelerin (laktat, amino
asitler gibi) PEP’ e metabolize edilmesini sağlar.
• Mitokondrial enzimdir. Asetil-KoA tarafından aktive edilir.
Miktarları artınca enzim aktifleşir ve pirüvat OAA’ya çevrilir.
• OAA mitokondri dışına çıkamaz. Malat vea Aspartata dönüşerek
sitoplazmaya çıkar ve tekrar sitoplazma içinde rejenere edilir
Glikoneojenezis
▪ PEP karboksikinaz
• Sitoplazmada OAA’ nın PEP’ e dönüşümünü katalizler.
• Reaksiyon için enerji GTP’ den temin edilir.
o GTP, TCA döngüsünde süksinil-KoA’ nın süksinata çevrilmesi sırasında elde
edilir.
• Çoğu hayvanda enzim sitoplazma içindedir.
o Kobaylarda % 50’ si, kuşlarda ise % 100’e yakını mitokondria içinde bulunur.
• Bu enzim glikoneojenezde kilit rol oynar (rate-limiting step).
o Diabetojenik hormonlar tarafından uyarılır, insulin tarafından inhibe
edilir. Tiroksinde stimule edici etki gösterir.
o Epinefrin ve glukagon c-AMP sentezini, glikokortioidler ise enzim sentezini
uyarır.
o Böbrek renal proksimal tubul epitellerinde insulin yada glucagon etkili
değildir.
Glikoneojenezis
▪ Fruktoz-1,6-bifosfataz
• Diabetojenik hormonlar tarafından ve yüksek sitoplazmik asetil-KoA
ile sitrat miktarları tarafından aktive edilir.
• Fosfofruktokinazın (PFK) katalizlediği glikolitik yol bypass edilir.
PFK, glukagon, ATP, fosfokreatin, H+ ve sitrat tarafından inhibe
edilir.

▪ Glikoz-6-fosfataz
• Karaciğer ve böbrekde var. Kasda yok. Glikoz-6-fosfatta yer alan
fosfat grubunu koparır ve oluşan serbest glikoz dolaşıma katılır.
Glikoneojenezisin son adımıdır.
• Glikoneojenezis ile aşırı glikoz-6-fosfat üretimi olduğunda, fazlalık
glikojen sentezine sevk edilebilir. Böylece hücre içi rezervlerin
ikmali yapılır.
Glikoneojenezis
▪ Gliserol kinaz
• ATP ile birlikte gliserolün gliserol-3-fosfata dönüşümünü
katalizler.
• EMP geçidinin tersi reaksiyonlarına katılmasada glikoneojenetik
enzimdir.
• Karaciğer, böbrekler, bağırsak, esmer adipoz doku ve laktasyon
sırasında meme dokusunda bulunur.
• Gliserol-3-P daha sonra dehidrojenaz enzimi ile
dihidroksiasetona (DHAP) dönüşür.
Kaynak: Engelking 2014
Soru 1
▪ Aşağıdaki enzimlerden hangisi elektron transfer
sisteminde (ETS) yer almaz?
a. Sitokrom c oksidaz
b. NADH-KoQ redüktaz
c. Sitokrom c redüktaz
d. HMG-KoA redüktaz
e. Süksinil-KoA redüktaz
Cevap: D
Sorularınız?
serkan.sayiner@neu.edu.tr adresine e-posta gönderiniz.
Kaynaklar
▪ Ası. T, 1999. Tablolarla Biyokimya, Cilt 2
▪ Engelking LR, 2014. Textbook of Veterinary Physiological Chemistry. 3rd
edn. Academic Press.
▪ Eren Meryem. Prof.Dr. Ders Notları (Teşekkürlerimle)
▪ Nelson DL, Cox MM, 2012. Lehninger Principles of Biochemistry. 6th edn.
W.H. Freeman.
▪ Sözbilir Bayşu N, Bayşu N. 2008. Biyokimya. Güneş Tıp Kitapevleri, Ankara
LİPİD METABOLİZMASI
Biyokimya & Klinik Biyokimya ve
Laboratuvar dünyası hakkında daha
fazlası için
www.biyokimya.vet
@biyokimya.vet

You might also like