Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 6

SÜPER ÜTOPYA

AİLE KURUMU ve ÇOCUK BAKIMI:


Hiçbir ailede 10’dan az 16’dan fazla birey olmasına izin verilmez. Kadınlar 18,
erkekler 21 yaşından önce evlenemezler. Çok çocuğu olanlar çocuklarını çocuk
konusunda şanssız kişilere verirler. Her ailenin en yaşlı üyesi aile reisliği yapar.
Aile içinde büyük bir saygı ön planda gelenekler ve adetler önemli bir yer
tutuyor. Aile bağları korunması acısından bütün aile fertleri ailenin reisi
tarafından düzenlenen bir yemekte buluşup aralarındaki husumeti ortadan
kaldırır. Yemeklerde müzik çalar, tütsü yakılır, sohbet edilir. Ailedeki cinsiyet
çoğunluğuna göre evdeki dekorasyon da değişiyor.

ŞEHİR MİMARİSİ:
Şehirler için iki farklı etkili düzenleme ve yapılandırma bulunmakta ilki:

Kent bir tepenin üstüne kurulmuş ve 7 farklı çemberden oluşmuş, her çembere
gezegenlerin adı verilmiş. Çemberlerin çağı 2-3 çevresi de 7 mili bulmaktaymış.
Kent çok korunaklıdır her çemberin etrafında kalın duvarlar vardır. Öyle ki ilk
duvarı yıksanız dahi diğer duvarları yıkmak için daha fazla çaba harcamanız
gerekmektedir yani 7 defa saldırmanız gerekmektedir neredeyse imkânsız.
Şehir tepede olduğu için yokuşlar vardır fakat merdivenler alçak bir şekilde
yapılmıştır ki merdivenden tırmanan kişi yokuş çıktığını fark etmez. Tepenin
doruğunda ise düz bir alanda tapınak bulunmaktadır. Bu tapınakta herkes
kendi dinine göre ibadet eder. Eğer başkasının dinini küçük gören alay eden
olursa cezalandırılır. Herkes kendi dinini yaşamakta özgürdür. Diğeri ise:

Kent 54 şehirden oluşur ve her bir şehirde aynı davranış biçimleri, aynı gelenek
ve yasalar geçerlidir. Her şehrin arasında 24 millik mesafe vardır. Her şehrin en
az 20 millik tarım arazisi vardır. Hiçbir şehir sınırlarını arttırma çabasına girmez.
Sokaklar ve evler bir örnektir. Her evin arkasında bir bahçe vardır. Herkes
bahçesine çok iyi bakmak için birbirleriyle yarışır. Herkes her evde süreli bir
şekilde kalma hakkına sahiptir. Bu kalımlar kayıtlara işlenir. Karışıklığa asla yer
verilmez. Eşya taşımalarda, tesisata vs. devlet yardımda bulunur. Her yılın üç
günü düzenli bir şekilde taşınmalar, yerleşmeler gerçekleşir. Herkes hayalini
kurduğu, yaşamayı istediği yerde süreli bir biçimde kalma şansına sahiptir.
Kent özenli ve şık görülüyor, aşırı zengin. Yeraltı kaynakları çok iyi kullanılıyor,
ülkenin bilime verdiği önem içinde araştırma yerleri inşa etmesinden belli
oluyor. Yeraltı serinliği ve büyüklüğü hem depo hem misafir ağırlama yerleri
hem de yeni elementler geliştirmek için çok amaçlı kullanılıyor. Ülkenin
parklarla ve süslemelerle çevrili olduğu görülüyor. Her şehirde küçük bir şehri
andıran 4 adet hastane bulunur. Amaurote şehrinde meclis vardır diğer
şehirlerden daha önemlidir, şehrin çevresi yüksek ve kalın duvarlarla örülüdür.
Surların üç yanında derin, geniş, dikenli çalılarla dolu susuz hendekler vardır.
Şehire izinsiz girenler bu hendeklerde aç ve susuz bir şekilde ölmeye
mahkumdur.

YÖNETİM BİÇİMİ:
Her 30 aile yılda bir şef (flark) seçer. Toplam 200 flark da dört mahalle
tarafından belirlenen dört aday arasından bir vali seçer. Seçilen bu vali ömür
boyu görevde kalır. Her 10 flarkın üstünde de bir başflark vardır. Başflark
seçimi her yıl yenilenir. Başflarklar sürekli değişen iki flarkın katıldığı, üç günde
bir gerçekleşen toplantılar yaparlar. Bu toplantılarda çeşitli anlaşmazlıklar
görüşülür. Bu görüşmelerde alınacak karar 3 gün boyunca düşünülür. Bunların
dışında toplanıp devlet işlerini görüşmenin cezası idamdır. Çok daha önemli
meseleler ise meclise taşınır. Bu meclislerde hiçbir konu ortaya atıldığı gün
tartışılmaz.

İŞ BÖLÜMÜ:
İş bölümü o kadar nizami ayarlanmıştır ki hızlı bir işleyiş görülür. Herkes uyum
ve düzen içinde sorumluluklarını yerine getirir. Bu sayede hızlı bir işleyiş
görülüyor. Görevliler görevlerine çok sadık ve bütün işlerini en iyi şekilde
yapıyorlar en iyi şekilde yapmalarının nedeni herkes sevdiği işi yapıyor

Bütün iş bölümlerinin hepsinin toplandığı en yüksek mevki belirleyip yönetimi


ona bırakıyorlar adalet ve saygı ilklerine sahip bir kişi başa geçiyor. Herkes
başarılı ve yetenekli olduğu, istediği alanda uzmanlık yaparak mesleğini icra
ediyor bu sayede refah seviyesi yükseltiliyor. Parası olmayan yoksul insanlara iş
imkanı sağlanıyor eğer iş yapamayacak durumdaysa bir ailenin vergisi bu kişiye
bağlanıyor.

TİCARET:
Ticaret gelişmiş herkese maaş veriliyor. Ülkenin ticari açıdan çok zengin
olduğu görülüyor buna şu örneklerle bakabiliriz;

- Parklar, yeraltı sığınakları ve depolar.

- Hayvanlar üzerine yapılan deney aletleri.

- İşitme için olan cihazlar.

- Farklı elementler bulmak için laboratuvar ortamı ve bulunan elementlerin


hepsinin üst düzeyde bulunması.

- Okulda çocuklara ticaret ve ekonomi dersleri verildiği için bilinçli yöneticiler


oluyor bu sayede ticari alanda uzmanlık kazanmış gençler ülkenin her alanında
ticarî kar sağlıyor.

BİLİM ve TEKNOLOJİ:
Bilim ve teknoloji üzerine çok duruluyor, çok önem veriliyor;

- Sağlık alanında ömrü uzatan ilaçlar keşfedilmiş.

- Şehirde bilim, tarım, hayvancılık, eczacılık, yemek alanlarında çok üst düzeyde
bilgiye sahipler ve çoğu ülkeden ilerideler.

- Stajyerler ve araştırmacı, belgeleyici, düzenleyici gibi birçok eğitim katmanı


bulunmaktadır.

- Savunma sanayi için de ülke sınırlarını boydan boya kaplayan hava


savunmaları bulunmaktadır hiçbir yabancı madde ülkenin hava sahasına
giremez, girdiği anda imha edilir. Ülkede bulunan tüm elektronik aletler
devlette kayıtlıdır. Herhangi bir dinleme cihazı, GPS cihazı izinsiz bir şekilde
sınırdan içeri sokulamaz
EĞİTİM:
Eğitimde ayrımcılık yoktur. Herkes eşit eğitim görür. Tüm diller öğretilir,
dünyaya elçiler yollanır. Diğer ülkelerin yönetim, eğitim vs. öğretilir. Bilgiler
duvarlarda yazılıdır. Bu duvarların her birinde çeşitli bilgiler, resimler, alfabeler
vardır öyle ki çocuklar bu duvarların yanında gezdikçe okumayı öğrenirler.
Çocuklar küçük yaşta okula gidiyorlar ilk 3 sınıf herkese aynı eğitim veriliyor ve
temel bilgiler öğretiliyor 4. sınıfta çocuklar ilgi alanları ve yeteneklerinin olduğu
dersleri alarak alan seçiyorlar böylelikle uzun zaman uzmanlık kazanıyorlar.
Kendi alanlarında uzmanlaşan çocuklar büyüdükleri zaman gönüllü bir şekilde
eğitim verme yetkisine sahip oluyor. Bu eğitim temelinde sevgi yatıyor verilen
eğitim çocukları sıkmadan bunaltmadan eğlenceli ve zahmetsiz bir şekilde
veriliyor. Kendi alanlarında uzmanlaşan çocuklar büyüdükleri zaman gönüllü
bir şekilde eğitim verme yetkisine sahip oluyor

EKONOMİ:
Kentte ne yoksula rastlanır ne dilenciye. Kimsenin hiçbir şeyi olmadığı halde,
herkes zengindir. Vergiler ülkede zayıflatılmış bir şekilde. Genelde vergiler
insanların çalıştığı mesleğe göredir. Eğer birisi tarım ile uğraşıyorsa ürettiği
üründen vergi olarak devlete bir kısım verir. Eğer bir mühendis ise devletin
fabrikalarında destek olarak ücretsiz bir şekilde çalışır vb. Halk kendi istek ve
ihtiyaçlarını çok rahatlıkta karşılayabiliyor bu yüzden refah seviyesi çok yüksek.

DİN/İNANÇ:
Filozoflar her şeyi yönetir. Her yıl bir kere bu filozof halkın karşısına çıkıp
günahlarından arınır. Halk istediği dine inanabilir. Hiç kimse içinde bulunduğu
dinden dolayı ayrımcılık görmez. Başkasının dini ile dalga geçen, aşağılayan
cezaya çarptırılır. Tek bir tip ibadethane vardır herkes burada kendi ibadetlerini
yerine getirebilir. Bu sayede farklı dinler birbirleriyle bir araya gelir ve
kaynaşırlar.
ADALET:

İşlerde herkes ortak çalışır fakat yalnızca ağır işlerde sadece suç işleyen kişiler
çalışır. İnsanlara verilen tüm kaynaklar eşit olarak dağıtılır. Kimsenin kimseden
fazla erzağı yoktur. Ağır suçlar işleyenler ceza olarak en ağır, kirli ve zahmetli
işleri yapmak zorunda kalırlar çünkü insanların çalışması ölmesinden veya
hapis yatmasından daha faydalıdır. Eğer pişmanlık gösterir, görevlerini sabırla
yaparlarsa oylamayla affedilir. Eğer affedilen kişi tekrar bir suç işlerse cezası
idam olur fakat çalışanlar baş kaldırırlarsa köle olarak yaşamaya başlarlar. Sabır
gösterenler ise ya başkanın yetkisiyle ya da halkın isteğiyle cezası hafifletilir
veya kaldırılır. Suçluları cezalandırmak kral ve yargıçların işi olsa da rahiplerin
yol gösterme ve ayıplama yetkileri vardır. Bu kentte zaten az suç işlenir çünkü
insanlar çok iyi eğitimlidir ve yasalar buna uygundur yasalar herhangi bir
kurnazlığa izin vermez. Çok az sayıda yasa vardır. Avukatlık mesleği de yoktur.
Herkes savunmasını doğrudan yargıca kendisi yapar. Zina yapan eşin cezası
köleliktir. Aynı suçu iki kez işlerse de ölümle cezalandırılır. Eğer pişmanlık
gösterir, görevlerini sabırla yaparlarsa oylamayla affedilir. Eğer affedilen kişi
tekrar bir suç işlerse cezası idam olur. İnsanlara verilen tüm kaynaklar eşit
olarak dağıtılır. Kimsenin kimseden fazla erzağı yoktur.

ULAŞIM:
Toplu taşımalarda gerçekten ihtiyacı olanlara yer verilir. Araçlar benzin
kullanmaz, su ya da güneş gibi şeylerle çalışır. Böylece doğa zarar görmemiş
olur. Yayalara yol verilir, her zaman yayalar önceliklidir. Acil işi olanlar için kısa
uçuş programları bulunur. Kolayca hava yolu kullanılabilir. Özel durumu olan
araç kullanamayacak olan vatandaşlar için özel araçlar vardır. Araçlara önemli
yerlerin haritaları çizilir gitmek için sadece binmek şartıyla kolayca ulaşım
sağlanabilir. Her vatandaş ulaşımdan fayda alır.
Sanat
Halk sanat dallarından asla muzdarip kalmaz. Her çocuğa küçüklükten ilgi
alanının bulunmasına yardımcı kurslar verilir ve o alanda ilerleme göstermesine
yardım edilir. Her yılın belirli günlerinde sanat festivalleri düzenlenir. Halk
becerilerini tanıtır.

ASKERİYE-POLİS
Kadın-erkek herkes sıkı bir askeri eğitim alır ancak savaşı son çare olarak
görürler. Zorbalığa, haksızlığa uğrayan dost ülkelerin yardımına hiçbir karşılık
beklemeden koşarlar. Askerler her alanda destek ve saygı görüyorlar askerlere
büyük bir hürmet gösteriliyor ülkede en zor meslek asker olarak kabul ediliyor.

You might also like