Professional Documents
Culture Documents
Untitled
Untitled
İkinci Dünya Savaşı'nın müzik dünyası üzerinde hem yaratım hem de tüketim açısından önemli bir
etkisi olmuştur. Müzik sanatı hem Mihver hem de Müttefik devletleri tarafından bir propaganda
amaçlı kullanılmıştır. Örneğin Naziler müzik sanatı ile, Almanya'yı ve askeri gücünü yücelten milliyetçi
ideolojilerini desteklerken, benzer şekilde, Müttefikler de birliklerini toparlamak ve davalarını
desteklemek için müziği kullanmıştır.
Nazi müzik ideolojisi "Volksgemeinschaft" ya da "halk topluluğu" kavramına dayanıyordu. Bu fikir,
Alman halkının ortak bir kültürel kimlikle birbirine bağlı olduğunu ve bunun da müziklerine yansıdığını
savunuyordu. Nazi liderleri müziğin bu kimliği güçlendirmek ve devlete sadakati teşvik etmek için
kullanılabileceğine inanıyorlardı. Ayrıca klasik müzik ve Alman halk müziği gibi belirli müzik tarzlarının
doğası gereği diğer müzik türlerinden üstün olduğuna ve özel bir önem verilmesi gerektiğine
inanıyorlardı. Öte yandan Nasyonal Sosyalizm müzikten beslenerek yapılan katliamları güzellemiş,
"dejenere" ya da "Alman olmayan" müziği de bastırmaya çalışmıştır. Buna caz, swing ve Afro-
Amerikan ya da Yahudi kültürüyle ilişkilendirilen diğer müzik türleri de dahildi. Psikolojik olarak bu
yaklaşım, bireylerin kendi sosyal gruplarını kayırma ve dışarıdan gelenlere şüphe veya düşmanlıkla
bakma eğilimini ifade eden "iç grup önyargısı" kavramını yansıtmaktadır. Bu tezde iç grup önyargısı
kavramının 2. Dünya Savaşında Nazi rejimi güdümünde çalışmış bestecilerden Carl Orff’un, "Die Kluge"
("Bilge Kadın"), operasındaki kullanımı incelenerek, bu kavramın kolonileşme ideolojinin müzik
üzerindeki tematik yapılaşmaya etkileri araştırılmıştır.
Fenomenoloji, öznel deneyim ve yorumlamayı vurgulayan oldukça bireyselleştirilmiş bir felsefi bakış
açısı olduğundan, okuyucularının sahip olabileceği belirli fenomenolojik düşünceleri tahmin etmek
zordur. Tezime fenomenolojik bir bakış açısıyla yaklaşan okuyucular, Operalarda karakterlerin
yaşanmış deneyimlerini ve bu deneyimlerin dönemin kültürel ve tarihsel bağlamıyla nasıl şekillendiğini
keşfetmekle ilgilenebilir. Seyircinin operadaki tema ve motiflere yönelik öznel tepkilerini ve bu
tepkilerin kendi kültürel ve tarihsel arka planlarıyla nasıl şekillendiğini incelemekle de ilgilenebilirler.
Ek olarak, fenomenolojik okuyucular, grup içi önyargı kavramının farklı kültürel bağlamlardaki bireyler
tarafından deneyimlenme ve anlaşılma yollarını ve bu anlayışın onların opera yorumlarını nasıl
etkileyebileceğini keşfetmekle ilgilenebilir. Okuyucular, operanın öznel ve deneyimsel boyutlarını ve
onun zamanın daha geniş kültürel ve tarihsel bağlamıyla ilişkisini keşfetmekle ilgilenebilir.
İlgili tarafların tezime müzikal formlar ve teori açısından tepkisi neler olabilir?
Anti-Semitizm altında müzik bestelemeye ilişkin felsefi düşünceler bestecinin inanç ve değerlerine
bağlı olarak değişebilir. Anti-Semitizm altında müzik bestelemeye ilişkin bazı olası felsefi düşünceler
şunlardır: