Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 5

IF CLAUSES

Türkçede “eğer …se” (eğer gelirse …) biçiminde kurulan bu yapı, İngilizcede birçok biçimde kurulabilir.
Okullarda genellikle 3 klasik tipi öğretilir. Bunun dışında bir if clause gören öğrenciler şaşırırlar. Mesela:

If he did not call this morning, then he is probably away.


Bu sabah aramadıysa o zaman muhtemelen bir yerlere gitmiştir.

If you did not study English at school, you will not understand this book.
Okulda İngilizce öğrenmediysen bu kitabı anlamazsın.

Buradan da anlaşıldığı gibi, if‘li cümleler sadece belli kalıplarda kullanılmaz. Aşağıda if clause türlerini görelim:

Type 0

Bu tür koşul cümlelerinde cümlenin her iki kısmı da the simple present tense ile kurulur. Daha çok
genellemelerde kullanılır. Burada if’in taşıdığı anlam when ya da whenever gibidir:

If you mix yellow and blue, you get green.


Sarı ile maviyi karıştırırsan yeşil elde edersin.

Aslında bu cümlenin anlamı, “sarı ile maviyi karıştırdığında yeşil elde edersin.”dir.

If I am tired I go to bed early.


Yorgunsam/yorgun olduğumda erken yatarım.

If you pour oil on water it floats.


Suya yağ dökersen, yağ suyun üstünde kalır.

If there is a shortage of any product, the price of that product goes up.
Herhangi bir üründen piyasada az varsa o ürünün fiyatı artar.

The flies come in if we open the window.


Pencereyi açarsak sinek girer.

If you eat too much, you get fat.


Çok yemek yersen şişmanlarsın.

If I have a headache I take an asprin.


Başım ağrırsa asprin içerim.

If I have an exam I study hard.


Eğer sınavım varsa çok çalışırım.

If I am lonely I write poems.


Yalnızsam/yalnız kaldığımda şiir yazarım.

Type I

Meydana gelmesi mümkün olan işler için kullanılır. Ana cümlede belirtilen fiilin gerçekleşmesi, koşul
cümleciğinde ifade edilen koşula bağlıdır. Koşul cümleciği present bir zamanda iken ana cümle çoğu kez
gelecek zamanda olasılık bildiren (will) ya da YDS’nin en sık başvurduğu (can) olur:

If I have enough money, I will go to Canada.


Yeterli param olursa Kanada’ya gideceğim.
I will call you if I need you.
Sana ihtiyacım olursa seni ararım.

Dikkat edilecek olursa ana cümle her zaman gelecek zamanmış gibi (… seni arayacağım.) çevrilmeyebilir.
Ayrıca, cümleye ister ana cümle ile ister koşul cümleciği ile başlanabilir.

If she comes, I will ask her to dance.


Gelirse onu dansa kaldıracağım.

If the flat is too expensive I can not rent it.


Eğer daire çok pahalıysa kiralamam/kiralamayacağım.

If I am too tired in the evening I will go to bed early.


Akşam çok yorgun olursam erken yatarım.

If it snows tomorrow we will put off the excursion.


Yarın kar yağarsa geziyi iptal ederiz/edeceğiz.

Bunlardan başka “emir cümleleri” ve modal’larla da koşul cümleleri kurulabilir:

Close all the windows if it rains.


Yağmur yağarsa bütün pencereleri kapat.

Kevin may cause an accident if he does not give up beer.


Kevin birayı bırakmazsa kaza yapabilir.

Cümlenin if bölümünde will kullanılabilir, ancak anlamı farklıdır: YDS’de GENELLİKLE bu durumda bir cümle
yapısını görmeyiz.

1. agree to (kabul etmek)

If the bank manager will grant me a loan, I will buy a house.


Banka müdürü bana kredi verirse (vermeyi kabul ederse) ev alacağım.

2. polite request (nazik rica)

If you will sit down for a moment, I’ll tell the manager that you are here.
Bir dakika oturursanız burada olduğunuzu müdüre söyleyeceğim.

3. habit/insistence (alışkanlık/ısrar)

If you will get drunk every night, it is not surprising you fell ill.
Her gece her gece sarhoş olursan hasta olduğuna şaşmamak lazım.

4. result (sonuç)

If it will make you happier, I will stop smoking.


Eğer seni mutlu edecekse (sonucunda mutlu olacaksan) sigarayı bırakırım.

Type II

Koşul cümleciği the simple past tense ya da the past continuous tense ile kurulurken, ana cümle
çoğunlukla would ya da could ile kurulur. YDS’de could’a daha sıklıkla rastlanır. Bu tür cümleler yapı olarak
geçmiş zaman gibi gözükse de, anlam olarak geniş ya da gelecek zamanı ifade eder. Gerçeğe aykırı ve varsayıma
dayalı durumları anlatırlar:
If I had several millions, I could take a long holiday.
Milyonlarım olsa uzun bir tatile çıkarım.

Yukarıdaki cümle “milyonlarım olsaydı uzun bir tatile çıkardım” olarak da çevrilebilir. Ancak
cümleden, “milyonlarım yok, dolayısıyla uzun bir tatile çıkamıyorum” gibi bir anlam çıkmaktadır. Yani
varsayıma yani hayale dayalı bir cümledir. Bu nedenle yüklemin çıkarım olması anlam karmaşasını önleyecektir.

If I knew where the thief was, I would tell the police.


Hırsızın nerede olduğunu bilsem polise söylerim. (= ama bilmiyorum)

If it were snowing, the children could wear boots.


Kar yağıyor olsa çocuklar bot giyer(di). (= ama kar yağmıyor)

If the workers worked hard, they would finish it today.


İşçiler çok çalışsalar işi bugün bitirirlerdi.

If the cities were not dumbing their waste into the rivers, the waters wouldn’t be polluted.
Kentler atıklarını nehirlere dökmese sular pislenmez.

If air travel were cheaper, trains and buses could become obsolete.
Uçakla yolculuk daha ucuz olsa tren ve otobüsler tarihe karışır.

Dikkat edilecek olursa, koşul cümleciğindeki özne (air travel) tekildir. Ancak özneden
sonra was yerine were kullanılmıştır. Çünkü varsayıma dayalı ya da gerçeğe aykırı bu tür cümlelerde, özne tekil
de olsa were tercih edilir.

Ana cümlede would yerine could da kullanılabilir:

If my mother had some flour, she could make a cake.


Biraz unu olsa annem kek yapabilir(di).

Ana cümlede would yerine should da kullanılabilir:

If you would lend me $ 5 until Friday, I should be grateful.


Cumaya kadar bana 5 dolar borç verirsen memnun olurum.

If it wasn’t/weren’t for…

If it was not/were not for his wife’s money, he would never be a director.
Eşinin parası olmasa asla müdür olamazdı.

Type III

Geçmişte gerçekleşmemiş, olmuş bitmiş durumları anlatmada kullanılır. Koşul cümleciği the past perfect
tense ya da the past perfect continuous tense ile kurulurken, ana cümle would have + past participle olarak
kurulur. Would yerine could, should, might gibi kelimeler de kullanılabilir:

If you had studied properly, you would have passed your exam.
Doğru dürüst çalışsaydın/çalışmış olsaydın, sınavını geçerdin.

Yukarıdaki örnekte, kişi iyi çalışmamış ve bunun sonucu olarak sınavdan geçememiştir. Yani iş işten geçmiştir.

If they’d started earlier, they would have arrived in time.


Daha önce çıksalardı zamanında yetişirlerdi.
If you had been listening to me, you would have understood what I was trying to say.
Beni dinliyor olsaydın ne demeye çalıştığımı anlardın.

If it hadn’t been for…

If it hadn’t been for your help, I don’t know what I’d have done.
Yardımın olmasaydı ne yapardım bilmiyorum.

Type IV

Bu tür koşul cümlelerinde cümlenin her iki tarafı da the simple past tense yapılır. Burada if’in anlamı
çoğunlukla when gibidir:

If he did not come to school yesterday, he was probably ill.


Dün okula gelmediyse, muhtemelen hasta oldu.

If Tom hurried, he caught the train.


Tom acele ettiyse treni yakalamıştır.

If the students were successful, the teacher was happy.


Öğrenciler başarılı olduğunda öğretmen mutlu oluyordu./Öğrenciler başarılı olduysa öğretmen mutlu olmuştur.

If I was tired, I went to bed early.


Yorulduysam erken yatmışımdır.

Koşul Cümleciklerinin Diğer Türleri

Mixed type

Eğer cümlenin öznesi, geçmişte yapılmamış ya da gerçekleşmemiş bir işten dolayı şu anda etkileniyorsa bu tür
kullanılır. Mesela iki cümle düşünelim:

1. Douglas did not phone me. (Douglas beni aramadı.)


2. I am upset. (Canım sıkıldı.)

Birinci cümle, geçmişte yapılmamış bir fiili; ikinci cümle ise, bunun sonucu olarak kişinin şu anki durumunu
anlatmaktadır. Dolayısıyla bu tür koşul cümleleri, diğer koşul cümlelerinden farklıdır. Koşul cümleciği the past
perfect tense olurken ana cümle would olur:

If Douglas had phoned me, I would not be upset now.


Douglas beni aramış olsaydı şu anda canım sıkılmazdı.

If I had eaten lunch, I could not be hungry now.


Öğle yemeği yemiş olsaydım şimdi acıkmazdım.

If my grandmother had taken the right bus, she would not be lost now.
Büyükannem doğru otobüse binmiş olsaydı şimdi kaybolmuş olmazdı.

Bunun tersi devrik cümlelerde de mümkündür:

If Tom were your real friend, he could have helped you yesterday.
Tom senin gerçek arkadaşın olsa, sana dün yardım ederdi.

If the house were not far from the city centre, it would have been sold.
Ev şehir merkezinden uzak olmasa, satılmış olurdu.
Devrik (inverted) koşul cümlecikleri

Özellikle yazı dilinde devrik koşul cümlesi kullanmak oldukça yaygındır. Cümlenin kuruluş biçimi
farklıdır. If kullanılmaz ve onun yerine cümle soru gibi kurulur:

Were I in your place, I would not go there. (If I were in your place …)
Yerinde olsam oraya gitmezdim.

Should you see him, please tell him to see me. (If you see him …)
Onu görürsen lütfen beni görmesini söyle.

Had the programme been good, I would have watched it. (If the programme had been good …)
Program iyi olsaydı seyrederdim.

Olumsuz cümlelerde kaynaştırma yapılmaz:

Had we not changed our reservations, we should all have been killed in the crash. (Hadn’t we changeddenmez)

If gibi kullanılan diğer yapılar:

Supposing you fell in love with your boss, what would you do?
Varsay ki patronuna âşık oldun, ne yapardın?/Patronuna âşık olsan ne yapardın?

You can borrow my bike providing/provided you bring it back.


Geri getirmen şartıyla bisikletimi alabilirsin./Geri getirirsen bisikletimi alabilirsin.

I’ll give you the day off on condition that you work on Saturday morning.
Cumartesi sabahı çalışman şartıyla bugün sana izin veririm./Cumartesi sabahı çalışırsan bugün sana izin
veririm.

You are welcome to stay with us as/so long as you share the expenses.
Masraflara katıldığın sürece bizimle kalabilirsin./Masraflara katılırsan bizimle kalabilirsin.

In the event (that) the plane arrived late, we could miss all our appointments.
Uçağın geç gelmesi durumunda tüm randevularımıza geç kalırız./Uçak geç gelse tüm randevularımıza geç
kalırız.

You might also like