((

/ 7- 3 , fâgS

Gülsin Onay
ünlü piyanist
dünyanın
dört bir
yöresinde
çalıyor.

Varda Erman
İdil Biret Verdiği piyano Suna Kan
soldurduğu plaklarla da müzikseverlerin ilgisini çekti.., konserleriyle Norveç'ten Amerika'ya kadar bütün dünyanın ünlü yel­
»aıutçının ismi Harika Çocuklar Yaaast’na kadar girdi büyük takdir leriyle çaldı. Sanatçı geçtiğimiz ay Mozart’ın kaman
i öz konusu yasa “idil Yasası” olarak da anılıyor... topladı;.. konçertosunu 3 kez art arda çalarak harika bir sollat
olduğunu da ispatladı.

Yasası'' 1974 M a r t a y ın d a r a f a k a ld ır ılm ış tı...

nln ve ressamının da batı­ rı kadar usta ve üst düzey­

Suna Kan beş yaşında ke­
da bir adı olacağını İspat­ de birer sanatçı olmanın
lamışlardı. onurunu taşıyorlar.
Türk devletinin parasıy­
la batının en iyi okullarında Gülsin Onay, Ravel
öğrenim görenler edindik­ ödülü’nü kazanınca dünya
leri bilgilerle yurtlarına piyano çevreleri Bu adı ta­
kelerde ustaların yanında dönmüşler, Türk resim ve nıyordu. Onay, piyano

Çaldıklarıyla, boyadıklarıyla mana başladı dokuz yaşın­

dünyaca ün yapan ve
bizi dünyaya tan itan
çocuklar artık yetişmiyor...
Ya da biz onları bulup
çıkaramıyoruz...
Q A 7 yılırsın mart ayın-
- 3 * * / da Büyük Millet
.ijsciısi’nde kabul edilen
ıİr yasa yetenekli Türk ço-
ujdanna devlet kasasının
ap,¡arını açıyordu. Harika
ocuklar Yasası ya da Idil
basası olarak adlandırılan
>u yasayla birçok Türk ço-
uğu batıya gitmişler, ora-
la bilgi ve görgülerini artl­
ara* ülkelerine yararlı ol-
nuşiardı.
s947 yılında çıkan bu
/asa 1974'e kadar işlemiş
;onradan birçok yasada ot­
luğu gibi çalışmaz olmuş-
iü ve “unutulan" belgeler
arasında rafa kaldırılmıştı.
bugün bütün dünyanın
>Qemti konser salonlarında
/Sı kılanan sesler, dünya­
sın önemli galerilerini
erinlendiren tablolar bu
Türk çocuklarının tuşların­
dan yayından ve fırçasın­
dan çıkmıştır.
■ 8u sanatçılarımızdan ki­
rli devlet sanatçısı unvanı­
mı almış, yalnız Türkiye'de
değil dışardaki önemli or­
kestralar ve yönetmenler
uşi ğinde konserler vermiş­
tir > Orkestrasının da solisti
Kimdi bu harika çocuk­
lar... Vereceğimiz liste bel­
ki bildiklerimizin tekrarı.
Belki de çok okurumuz aaa
o da elemek kİ zamanında
harika çocukmuş, diyecek.
Suna Kan, Idil Biret,
Verda Erman, İsmail Aşan,
Ateş Pars, Fuat Kent, Ha­
san Kaptan, Hüseyin Ser­
met. Gülsin Onay, Tunç
Ünver, Neveser Aksoy,
Nevbahar Aksoy.
Ankara'da doğan ve bu
yasanın çıkmasına yetene­
ğiyle yol açan idil biret,
Fransa’da çok başarılı bir
öğrenim yaptı. Yüksek pi­
yano sınıfını birincilikle bi­
tirdi
Birot’in bu parlak öğ­
rencilik yıllarını parlak bir
solisti,k dönemi izledi.
Dünyanın en ünlü şefleriyle
çaldı. Moskova'dan New
York’a uzayan turneleriyle
piyano dünyasının Impara-
torlçelerinden biri olduğu­
nu kanıtladı.
SUNA KAN,
HÜSEYİN SER M ET
Şimdi TR T Ankara Oda
da ilk konserini verdi. O da
Idil Yasası'ndan yararlanıp
Paris’e gitti o da arkadaşı
Idil gibi keman bölümünü
birincilikle tamamlamıştı.
Çin Halk Cumhuriyetinden
Macaristan’a Etiyopya'ya
uzayan konser turnelerinde
10 şefler onu ı virtüözlü­
ünlü
ğüne hayran kaldılar.
Suna Kan, geçen ay
Mozart’ın üç kuman kon­
çertosunu Atatürk Kültür
Merkezinde art arda çala­
rak harika çocuk olduğu
kadar harika da bir solist
olduğunu dinleyicilere gös­
terdi. ■ -«•••
Geçen yıl bir kuruluşun
salonuna konser dinlemeye
gelenler sarışın, gözlüklü
çocuğu avakta alkışlıyor­
lardı. Bu yasadan yararla­
nıp yurt dışına giden piya­
nist Hüseyin Serm eni bu
genç. Sermet bu resitalin­
den sonra AKM'de kayın­
pederinin yönettiği orkest­
rasıyla birlikte çalmıştı.
Üstün tekniği ile hem ken­
di hem de dinleyicisi ken­
dinden geçiyordu.
Y A SA , NE GETİRM İŞTİ
Idil Yasası denilen ve
1947'de çıkarılan bu yasa
ne getirmişti? O zamapkl
şartlarda kısıtlı bir sanat
yaşamını sağlayabilecek
gençlere devlet kendi zen­
gin olanaklarını sunuyor­
du. Gerçekten de gençler
Fransa'da yk da başka Ul-
yetişmekle, parlak bir öğ­
renim derecesi sağlamakla
kalmıyorlar, uluslararası
olan müzik dünyasına, mo­
zik piyasasına da arkaların­
da İnanılır gibi birikimle
atılıyorlardı.
Yalnız ses dünyamızın
harika çocukları değildi,
ana baba ocağını bırakıp
da bilginin peşine takılan­
lar. Resim dünyamızın bu­
günkü ünlüleri de dünün
fırça sallayan harika çocuk­
ları arasındaydılar. Haşan
Kaptan bunların başında
geliyordu.
Neveser ve Nevbahar
------------
AKsoyrçağttaş’-Tdrk7 resmi--
»fiir ' ‘‘
müzik severlerine çaldık­
larını ve çizdiklerini göster­
mişlerdi.
On yıl Paris'te kalan
Verda Erman da 1971 ma­
yıs ayında New York’da
Lincoln Centeida piyano
çalarken dinleyiciler bir us­
ta İle karşı karşıya oldukla­
rını hemen anlamışlar erte­
si gün ünlü gazetelerde çı­
kan eleştiriler de bir kez
daha bu gerçeği dinleme­
yenlere öğretmişti.
İsmail Aşan ve Tunç Ün-
ver bugün Ankara ve İstan­
bul'un salonlarında verdlk-
ı—
leri. .. *- k* ülke
Mend slöktaşla-
dünyasının ünlü bestecileri
arasında dalma Türk bes­
tecilerinin de bestelerini
çalmış, onları sevdirmişti.
Gerçekten harika çocuk­
larımızın bir başka yararla­
rından daha söz etmek ge­
rekir. Onlar Türk bestecile­
rinden örnekler verirken
modern Türkiye’de batı
müziğinin de seçkin örnek­
leri olduğunu bütün dün­
yaya duyurmuşlardır.
Bugün dinlediğimiz bir­
çok usta sanatçı dünün ha-
rlka çocuğuydu. Yasanın
yenldert İşlem«*! .bize kim«
bilir neler kazarı «çaktır
TT
Nevbahar
Aksoy
Resim sanatı
üe hem
kendi adım
hem da
Türkiye’yi
tanıttı...
Türk re«»amınn
Batı’da da
İsmi olacağım
ispatladı...

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi

Ta h a Toros Arşivi