Bagımlılık Seminer2

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 11

Keyif alma ve bağımlılık beyinde ödül merkezinde aynı

kimyasal süreçle gerçekleşmekte ve insan beyni, keyif veren


davranışları hızlıca öğrenmektedir.
Beyinde hızlı bir şekilde kimyasal değişim yapan bu maddeler
kendi alımlarını engelleyebilmekte, değerlendiren, yargılayan
beyin kısmını da bertaraf edebilmektedir. Bu yüzden, almama
kararı olsa bile, kişi herhangi bir hatırlatıcıyı algıladığı zaman
(görme, koku, tat gibi) bu isteğe yenilme ve madde alma
ihtimali yüksek olmaktadır.
En ufak zorlanma karşısında madde alma ile rahatlama
beynin ilk hatırladığı seçeneklerden olmaktadır.
Duyguların hâkim olduğu bu süreçte sonuçlar
değerlendirilemeden geçici haza odaklanılmakta ve hedefe
ulaşmaya yönelik kanun dışı davranışlar sıklıkla
sergilenebilmektedir.
20. yüzyılın başlarında yapılan birtakım deneyden
ilham alınarak oluşturuldu. Deney çok basitti: Bir
deney faresini iki suluklu bir kafese koyuyorsunuz.
Bunlardan biri sadece su iken diğeri eroin veya
kokainli suyla dolu oluyor. Bu deneyi her yaptığınızda
farenin uyuşturuculu suya kafayı taktığını ve kendini
öldürünceye dek içmeye devam ettiğini görürsünüz.
1970’lerde bir psikoloji profesörü olan Bruce
Alexander, bu deneyle ilgili tuhaf bir şeyin
farkına vardı.
Fare kafese her zaman yalnız konuyordu. Bu
sebeple uyuşturucu dışında yapabileceği bir şey
yoktu.
Bruce Alexande bu deney farklı yapılırsa neler
olacağını merak etti. Böylece bir fare parkı kurdu.
Daha doğrusu bir fare cenneti. Farelerin, renkli
toplarının ve tünellerinin olduğu; oynayacak ve
çiftleşecek bir sürü başka farenin olduğu bir kafes.
Kısaca bir farenin isteyebileceği her şey vardı.
Fareler için hazırlanan bu parka yine normal ve
uyuşturuculu suluklar kondu. Fakat İşin ilginç
yanı, Fare Parkı’nda fareler nadiren
uyuşturuculu su kullandı. Eroinli suya hiçbiri
takılmadı, hiçbiri aşırı doz almadı
Vietnam Savaşı. Amerikalı askerlerin yüzde yirmisi
yüksek dozda eroin kullanıyordu. ABD’deki halk ise çok
endişeliydi. Çünkü savaş bitince ABD sokaklarında yüz
binlerce eroinman olacağını düşündüler.
Ancak eve dönen askerler incelendi ve çarpıcı bir şey
görüldü.
Askerler rehabilitasyona gitmediler, hatta hiçbir sıkıntı
yaşamadılar.
Yüzde doksan beşi eve dönünce uyuşturucu
kullanmayı bıraktı.
Bu örnekler bize ifade ettiği en önemli şeyler birisi
şudur:
Bağımlılık hayatımızda çekici olduğu için değil
belli boşlukları doldurmak için geliyor olabilir.

Yani asıl mesele çocukların sigara, alkol, madde,


internet ya da sosyal medya ya olan aşırı eğilimi
yada kullanımı değil, duygusal boşluklarının yerine
bunları koyuyor olması olabilir.
Madde kullanım bozukluğu için tanı ölçütleri şunlardır:
Maddenin planlanandan daha çok miktarda ve daha uzun sürelerle alınması
Sürekli bir madde kullanım isteğinin olması ve madde kullanımını kesme ya da
azaltma çabalarının başarısızı olması
Maddeyi elde etmek için, maddeyi kullanırken, madde etkisi ya da kesilme
sendromunun etkisi altında çok zaman harcanıyor olması
Maddeye karşı çok güçlü bir istek ve dürtünün varlığı
Okul, iş veya ev hayatında önemli yükümlülüklerin ihmaline neden olacak şekilde
tekrarlayıcı madde kullanımı
Sosyal yaşamda veya diğer insanlarla ilişkilerde kalıcı ve tekrarlayıcı sorunlara yol
açtığı ya da bu sorunları ağırlaştırdığı halde madde kullanımını sürdürme
Önemli sosyal, mesleki etkinlikleri ve kişisel ilgi alanlarına ilişkin etkinlikleri, madde
kullanımı nedeniyle bırakmak ya da azaltmak
Fiziksel olarak tehlikeli olabilecek şekilde veya durumlarda yineleyici bir biçimde
madde kullanıyor olmak
Madde kullanımına bağlı olarak ortaya çıktığı veya ağırlaştığı bilinen bedensel veya
ruhsal bir sağlık sorununun varlığına ragmen madde kullanımının sürdürülmesi
Tolerans
Kesilme (Çekilme) belirtileri
Bu on bir tanı ölçütünden iki veya daha fazlasının bulunuyor olması ‘madde madde kullanım
bozukluğu’ tanısının konulması için yeterlidir.
MADDE BAĞIMLILIĞINI ÖNLEMEDE
- OKUL VE PAYDAŞLARININ ROL VE SORUMLULUKLARI
- AİLENİN ROL VE SORUMLULUKLARI
- ÜNİVERSİTELERİN ROL VE SORUMLULUKLARI
- TOPLUM VE STK’LARIN ROL VE SORUMLULUKLARI
- KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI VE SOSYAL MEDYANIN ROL VE
SORUMLULUKLARI
- HUKUKİ SÜRECE İLİŞKİN KANUN YAPICI VE UYGULAYICILARIN ROL VE
SORUMLULUKLARI
- AKRANLARIN ROL VE SORUMLULUKLARI
- BAĞIMLILIK UZMANLARININ ROL VE SORUMLULUKLARI NELERDİR?

You might also like