Professional Documents
Culture Documents
Halk, Halk Bilimi Ve Halk Bilgisi Üzerine Bir Deneme: Doç. Dr. Metin EKİCİ
Halk, Halk Bilimi Ve Halk Bilgisi Üzerine Bir Deneme: Doç. Dr. Metin EKİCİ
2 Millî Folklor
Yıl: 12 Sayı: 45
esasım oluşturan “Halk” teriminin açık kabul ederken, bu özelliklere sahip ola
lanması gerekir. Gerek “batı”da, gerekse mayan kendi toplumu içindeki diğer in
“doğu”da ondokuzuncu yüzyıldaki “halk” sanları cahil, okuma-yazma bilmeyen,
anlayışı ve halk teriminin ifade ettiği ancak eğitimden haberi olan, şehirde ya
topluluk, sınıf farklılığını esas alan bir şamayan ancak şehre yakın bir yerde,
toplum anlayışına göre yapılmıştır. Ge yani taşrada oturan ve henüz medeniye
rek sahip oldukları sosyal hayat ve sta ti her yönüyle elde etmemiş olan şeklin
tü, gerekse teknolojik bakımdan dünya de değerlendirmek suretiyle, kendinden
nın en ileri toplumları olduklarını iddia bazı özellikleriyle farklı gördüğü bu ke
eden Avrupah bazı toplumlar, kendi top sim insan topluluklarını “halk” (folk) te
lum yapılarına bakarak ve sahip olduk rimiyle adlandırmayı uygun görmüştür.
ları hayat şartlarıyla diğer toplumları Dikkatle incelendiğinde, W. Thoms’un
mukayese ederek “halk” terimini “Ba “Folklore" terimini ortaya atarken bu
ğımsız bir yapıdan daha çok, bağımlı bir düşünce tarzından hareket ettiği anlaşı
yapı olarak” düşünmüşlerdir. Bu anla lır. Bütün bu yaklaşımlar özetlenirse;
yışla halk terimine; “halk daha başka halk olarak adlandırılan topluluk, mede
kümelerden oluşan gruplara tezattır” ni ve edebi olarak kabul edilen topluluk
şeklinde yaklaşan Avrupalı bu toplum la; Afrika, Avustralya ve Amerika yerlile
lar, sübjektif olarak yaptıkları karşılaş ri gibi primitif, ilkel veya vahşi olarak
tırma suretiyle, “halkı” bir taraftan “me adlandırılan toplulukların arasında bir
deni” ve “seçkin” grupla tezat halinde yerde kabul edilmiştir. Burada sözü edi
kabul ederken, diğer taraftan da “primi- len “halk” teriminin daha çok köy ve köy
l.ir “ilkel” veya “vahşi” olarak adlandır lüyü ifade ettiği çok açıktır. Ondokuzun
dıkları topluluklara da tezat olarak de cu yüzyıl düşünürleri için halk, şehirden
ğerlendirmişlerdir. Ondokuzuncu yüzyıl çok uzak olmayan ve henüz tam olarak
Avrupa anlayışının tarifine göre halk; medeniyeti yakalayamamış köylüleri
“okur-yazar bir toplumda cahil kısım” ifade etmekteydi. Bu anlamda taşrada
olup, eğitim görmüş, seçkin veya aydın oturanlar bir toplumun veya milletin sa
zümre ile aynı millet içinde veya ona ya hip olduğu değerleri hiç değiştirmeden
kın bir yerde yaşamaktadır. Fakat bu saklayıp, yüzyıllardan beri devam etti
‘ halk” topluluğu; okuma-yazma ve tek ren kişilerdi. Yine onlar için halk bilimi
nolojiden habersiz “ilkel” veya “vahşi” de; bu köylerde veya taşrada otuı an hal
olarak adlandırılan toplumlardan da ol kın yaratmalarını, yani o toplumun veya
dukça uzak bir yerde durmaktadır. Bu milletin en eski, ilkellik dönemi hatıra
tarifteki temel ise, “medeni ve edebi olan larını saklayan grupları ve grupların hâ
bir toplumda” ifadesinde yer almaktadır. lâ saklamakta olduğu değerleri araştırır
Buna göre halk; medeni veya seçkin ola ve kendisine inceleme konusu eder. Bu
rak kendisini “yüksek tabaka”ya yerleş tarz bir yaklaşım J. J. Rousseau’nun ro
tiren grubun hemen altında ve yakının mantik köye veya taşraya bakışında bu
da düşünülmüştür.1 Bu düşünce tarzı lunabileceği gibi, Ingiliz “Tekamül (Evo-
nın hedeflerinden birinin halkın kim ol lution) Teorisi” mensuplarımn “Medeni
duğunu tespit değil, kendisini “aydın” yet düz bir çizgi halinde, basitten kar
veya ‘seçkin” olarak adlandıran kesimin maşığa doğru ilerler”2 şeklindeki düşün
kendi yerini belirleme çabası olduğunu celerinde de mevcuttur. Buna göre her
da belirtelim. Daha başka bir ifadeyle toplum belli bir ilkellik dönemi yaşamış
söylemek gerekirse; Avrupalı aydın züm tır veya böyle bir alt seviyeye sahip ol
re kendisini; okur-yazar, eğitilmiş, edebi, muştur. Daha sonra belli keşif ve icatlar
şehirli ve medeniyeti yakala *ş olarak la ilerleyerek belli bir gelişmişlik sevi
Millî Folklor 3
Yıl: 12 Sayı: 45
yesine gelen bir toplum, son olarak da araştırmaları tamamen “halk” (folk) ol
medeniyeti yakalamış veya yakalaya duğu kabul edilen köy ve köylü hayatı
caktır. Tabii ki, böyle bir düşünce tarzı çevresinde gerçekleştirilmiştir, Ondoku
kendisini diğer toplumlardan üstün gö zuncu yüzyıl Avıupası’ndaki “halk” (folk)
ren bir toplumun etnosantrik anlayışa ve “halk bilimi” (Folklore) kavramlarının
göre yaptığı bir mukayesenin mahsulü ülkemizdeki bir başka yansıması ise, ilk
dür. Aynı düşünceye göre; Avrupalı ve ge halk bilimi araştırmalarının halk bilgisi
lişmiş teknolojiye sahip ülkelerin bir kıs nin bir bölümünü oluşturan “halk oyun
mı medeni veya seçkin, bir kısmı taşralı, ları” hakkında yapılmasından dolayı,
köylü veya halktır. Onların dışındaki “Folklore” kelimesinin bu oyunları ifade
gruplar ise primitif, ilkel veya vahşidir. ettiğinin düşünülmesiyle ilgilidir. Bugün
Bu düşünceye göre halk; kendisini me bile hala düzeltilemeyen yanlışlardan
deni veya seçkin olarak kabul eden top olan “Folklörcü” “Folklör Oynamak”,
lulukla yanyana veya ona yakın bir yer “Folklör Ekibi” gibi ifadeler bu dönemin
de yaşamakla birlikte, seçkin topluluğun bıraktığı problemlerdir.
tekamül etmeden önceki, yani ilkellik Günümüz halk bilimi teorisyenlerin-
devirlerine ait unsurları, hala muhafaza den Amerikalı araştırmacı Alan Dun-
eden daha alt seviyedeki bir topluluk des’e göre “halk” terimini açıklamak
olup, seçkin veya medeni topluluk kendi için, onun “seçkin” veya “ilkel”le tezat
ilkellik dönemine ait hatıraları çok olarak algılanmasına dayalı bir tarif
uzaklara gitmeksizin, hemen yanı başın yapmak tamamen yanlıştır. Dundes;
daki daha az gelişmiş olarak kabul edi “Eğer ilkel olarak adlandırılan bir top
len bu toplulukta, yani köylü hayatı için lumda, masal, halk müziği veya halk
de, yani “halkta” muhafaza edilmiş ola türküsü varsa, ki araştırmacılar bu tür
rak bulabilir. “Popüler antikler” terimi lerin ilkel kabul edilen toplumlarda
de bunu ifade eder. Seçkin toplum he mevcudiyetini tespit etmiştir, bunları ne
men yanı başında bulunan daha alt sevi olarak adlandırmak gerekir?” sorusunu
yedeki toplumun yaratmalarım veya il sorduktan sonra, toplumların böyle et-
kellik döneminden beri taşıdıklarım, ya nosantirik bir duyguyla sınıflandırılma
ni “Halk Bilgisi”ni kendisine inceleme sındaki yanlışlığa dikkat çeker. Yine ay
konusu eder. İşte 19 yüzyıl Avrupası’nda nı araştırmacı George M. Foster’in halk
yeni bir bilim dalı olarak ortaya çıkan bilgisi (Folklore) hakkındaki “Amerika
“Halk Bilimi'’ (Folklore) de bu araştırma Birleşik Devletleri, Kanada, Ingiltere ve
ve inceleme işidir. Almanya gibi ülkelerde gerçek halk bil
Ondokuzuncu yüzyıl Türk toplum un- gisinin (Folklore) varlığından bahset
da da bu anlayışlara paralel görünen an mek mümkün değildir. Bu ülkelerde sa
layışlar mevcuttur. Osmanlı toplum dü dece kıyıda, köşede kalmış bölgelerdeki
zeninde “havas” ve “avam” ayrımında marjinal tezahürler vardır. Yeni icatların
görülen ve “halk” teriminin ondokuzun ışığı altında bütün alanlarda endüstri
cu yüzyıl Avrupası’ndaki anlamına kar leşmeye yönelen modern dünyada, yeni
şılık gelen “avam”, yirminci yüzyıldan halk bilgisinin doğması da pek mümkün
itibaren “köylü" kavramıyla eş değerde görülmüyor” şeklindeki yirminci yüzyı
bir anlam kazanmıştır.3 Yönetim siste lın ikinci yarısında ortaya atılmış görü
minin değişmesiyle ortadan kalktığı dü şüne de, halkı hala ondokuzuncu yüzyıl
şünülen sınıf farklılığı, tamamen şehirli anlayışına göre tarif ediyor olmasından
ve köylü ayrımına dönüşmüş ve halk bi dolayı katılmadığını belirtir. Dundes;
limi çalışmaları hız kazanıp, gelişmeye Marksist halk bilimcilerin halkın tarifi
başladığında ülkemizdeki ilk halk bilimi ne “proleterya”yı da dahil etmek suretiy
4 M illî Folklor
Yıl: 12 Sayı: 45
le, halkın hem köyde, hem de şehirde bu Halk teriminin çeşitli alanlarda kul
lunabileceğini iddia etmeleri bakımın lanılması ve anlamı farklı olabilir. Özel
dan bir yemlik ve değişiklik getirdikleri' likle de siyasilerin kullanımı bizim ko
ni, ancak onların da “halkı alt sınıflar ve numuzun dışında kalmaktadır. Biz ken
baskı altında tutulan gi”iplar”la sınır di alanımıza göre halkın yeni bir tarifi
landırmış olmaları bakımından ve de konusunda Alan Dundes’in görüşlerine
Marksist teorinin halk bilgisini sadece yor verip, bunun bizim toplumlunuza ve
sınıf protestosunun bir silahı olarak ka bizim anlayışımıza göre bir değerlendir
bul etmesinden dolayı hatalı olduğunu, mesini yapmak istiyoruz. Dundes’in
demokratik toplum!arda baskı altında halk tarifi şöyledir; “halk terimi en az bir
tutulmayan grupların da halk oluştura ortak faktörü paylaşan herhangi bir in
bileceğini ve de halk bilgisinin (Folklore) san grubunu ifade eder. Bu grubu birbi
sadece protestoyu konu eden ürünlerden rine bağlayan faktörün -ortak meslek,
müteşekkil olmadığım söyleyerek eleşti dil veya din olabilir- ne olduğu Önemli
ril-.4 değildir. Bu faktörden daha önemli olan
Türk toplumunda Tanzimattan itiba nokta ise, herhangi bir sebebe bağlı ola
ren ciddiyetle üzerinde durulan, ancak rak oluşan grubun kendine ait kabul et
Avrupalı sosyal bilimcilerin düşüncele tiği bazı geleneklere sahip olmasıdır.”
rinden pek de farklı olmayan halk anla Yazar; bu tarife göre bir grubun en az iki
yışına yukarıda kısaca temas etmiştik. kişiden oluşabileceğini, ancak halk bili
Batı toplumlarında mevcut olan seçkin minin incelediği halk grubunun ise ço
ve köylü ayrımının bizde de havas ve ğunlukla daha fazla kişiden oluştuğunu
avam şeklinde belirdiğini, esası itibariy söyler. Dundes’e göre, kendi tarifine uy
le Tanzimat döneminde başlayan ve gun bir halk grubu bir millet kadar geniş
Cumhuriyetle birlikte devam eden yeni olabileceği gibi, bir aile kadar da küçük
leşme dönemlerinde de durumun pek de olabilir. Yine bu şekilde bir halk tarifinin
ğişmediğini görüyoruz. Bu dönemlerde kabul edilmesi durumunda, halkın hem
mevcut olan aydın ve halk ayrımı “halka şehirde, hem köyde bulunabilmesi söz
inmek”, “halktan çıkmak”, “halktan gel konusu edilebilir. Aynı zamanda Ameri
mek” ve son dönemlerdeki politik bir dü ka Birleşik Devletleri ve Avrupa’nın tek
şünce olarak da “halka gitmek”, “halk nolojik olarak gelişmiş ülkelerinde de
böyle istiyor”, “halka mal olmak” gibi şe halk ve halk bilgisi (Folklore) olacak ve
killerde kullanılmaktadır. Bugünkü an endüstrinin yarattığı yeni çevrelerde,
lamıyla kelimenin kullanım sahasının yeni halk gruplarına bağlı olarak, yeni
genişlediğini, ancak bu gelişmenin poli halk bilgileri doğacak ve gelişecektir.5
tik anlamda olduğunu, şehirli veya köy Yazar bu fikrini çeşitli alanlardan verdi
lünün politik anlamda aynı halk kavra ği örneklerle açıklarken en son teknolo
mıyla ifade ediliyor olmasına rağmen, jik gelişmelerin oluşturduğu gruplara te
terimin halk bilgisiyle ilgili kullanımla mas eder. Bilgisayar teknolojisi en son
rının hiç değişmediğini görüyoruz. Yüz ulaşılan teknolojik bir gelişmedir. Bilgi
yılımızın başında kendisini eğitilmiş ve sayar kullananların kendileri hakkında
okur-y az arlık durumuna göre seçkin ve pek çok fıkra anlatıldığı gibi, bilgisayar
ya aydın gören toplulukların, bugün ay hakkında da pek çok fıkra vardır. Yine
nı düşünceyi “devlet seçkini” olmak şek bilgisayar kullananlar tarafından üretil
linde yeniden yapılandırdığım ve bu su miş fıkraların da bulunması çok tabii bir
retle kendisini halk teriminin karşıladı şeydir. Eğer bu fıkralar halk bilgisi ise;
ğı topluluktan tecrit ettiği veya etmeye onları yaratan, anlatan ve bu fıkralara
çalıştığı da bir gerçektir. konu olan insanlar veya toplumların da
Millî Folklor 5
Yıl: 12 Sayı: 45
6 M illî Folklor
Yıl: 12 Sayı: 45
Millî Folklor
Yıl: 12 Sayı: 45
8 M illî Folklor