Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 46

IIW No: 1.

3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

1. ELEKTRİK
1.1. Gerilim (Potansiyel Farkı), Akım, Direnç:

1.1.1. Gerilim (Potansiyel Fark):

Potansiyel fark Şekil 1 de verildiği gibi su ve elektrik potansiyel farklarının ve akımlarının oluşum
şemaları verilmiştir iki noktada bulunan elektrik yüklü parçacıkların cins ve miktarlarının farkıdır. İki
nokta arasına bir pil, bir akü veya bir jeneratör gibi bir elektrik üreteci bağlanırsa, bu elektrik üreteci iki
nokta arasında yük farkı oluşturur, bu yük farkı iki nokta arasında birimi volt ile verilen bir potansiyel farkı
(bir gerilim) ve dolayısıyla bu iki nokta arasında bir potansiyel enerji oluşturur. İki nokta arasındaki yük
farkı, potansiyel farkı (gerilim), potansiyel enerji sıfırlanana kadar iki nokta arasında akar. Örneğin iki
nokta arasında sınırlı enerjiye sahip, pil veya akü gibi enerji kaynağı bağlı ise, iki nokta arasındaki oluşan
akım, pil veya akünün enerjisi sıfırlanana kadar akar. Ancak bu iki nokta arasında sürekli enerji üreten (bu
iki nokta arasına sürekli enerji depo eden) bir üreteç (jeneratör) bağlı ise, iki nokta arasında sürekli olarak
yük farkı, potansiyel farkı (gerilim) ve potansiyel enerji oluşur, sonuçta bu iki nokta arasında akım da
sürekli akar. Kaynak akımı üreteçlerinin (kaynak makinelerinin) kaynak işlemi için gerekli olan kaynak
arkına sürekli akım temin etmeleri bu sayede gerçekleşir.

Şekil 1. Su ve elektrik potansiyel farklarının ve akımlarının oluşum şemaları


a) Su potansiyel farkı ve akımı oluşum şeması, b) Elektrik potansiyel farkı ve akımı oluşum şeması

Elektrik potansiyel farkı ve akımını daha iyi kavrayabilmek için daha elle tutulur, gözle görülür bir akım
cinsi olan su akımının elektrik akımı ile benzerliğinden (eşlenikliğinden) yararlanmak uygun olur. Şekil 1
(a) da suyun A kabından B kabına akmasına neden, bu kaplardaki sıvıların hA ve hB seviyeleri arasındaki

hAB = hA - hB

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

1/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

farkı, yani A ve B kaplarındaki sıvılar arasındaki seviye farkı (potansiyel farkı), bu seviye farkından doğan
iki seviye arasındaki potansiyel enerji, dolayısıyla maddenin (A kabındaki suyun) minimum enerji prensibi
gereği bu potansiyel enerjiyi sıfırlama isteğidir. Aynı şekilde Şekil 1 (b) de görülen R direncinden
(tüketici=elektrik tüketicisi) bir I akımının akmasına neden olan gerçek de, A ve B uçlarının elektrik
seviyeleri ki bunlara elektrikte A ve B noktalarının elektriki potansiyelleri adı verilir, arasındaki farktır ve
yine maddenin minimum enerji prensibi gereği bu potansiyel farkından oluşan A ve B noktaları arasındaki
potansiyel enerjiyi (elektriğin, elektrik yüklerinin) sıfırlama isteğidir. Elektrikte potansiyel V harfiyle
gösterildiğinde, A ve B noktalarındaki potansiyelleri VA ve VB olarak gösterilebilir. Bu durumda A ve B
noktaları arasındaki potansiyel farkı, yani diğer bir adı ile gerilim (potansiyel farkı gerilim olarak ta
isimlendiriliyor idi),

UAB = VA – VB olur.

Buradaki su örneğinde hA ve hB referans olarak alınan yere (dünyaya, toprağa, yer küreye) göre kaplardaki
su seviyelerini (potansiyellerini, potansiyel farklarını) gösterirken, elektrikteki VA ve VB de yine referans
olarak alınan yere (yer küreye) göre A ve B noktalarının potansiyellerini (potansiyel farklarını)
göstermektedir. hAB, suda A ve B noktaları arasındaki, UAB de elektrikte A ve B noktaları arasındaki
potansiyel farkını göstermektedir. Bu nedenle VA, VB ve UAB hepsi potansiyel farkıdır. Yani gerilimdir ve
birimleri Volt (V) tur. Ancak elektrikte (elektrik biliminde) yerin potansiyeli sıfır kabul edildiği için
(Vyer=0 olduğu için) ve sıfır bir fark oluşturmadığı için VA ve VB potansiyel olarak isimlendirilir. Yani

VA- Vyer = VA- 0 = VA , VB- Vyer = VB- 0 = VB dir.


1.1.2. Akım

Tabiatta birçok olayın gerçekleşmesi varlıkların minimum enerji prensibine uyma isteği ile mümkün olur.
Örneğin su, hava, ısı ve elektrik akımlarının oluşması bu istekten kaynaklanır Bütün akımlar (su, hava, ısı
ve elektrik akımları) yüksek potansiyelli bir noktadan diğer düşük potansiyelli bir noktaya partikül
transportudur (taşınmasıdır). Bir noktadan diğer noktaya taşınan partiküllerin toplamı bu iki nokta arasında
akan akımı oluşturur. Su akımı, yüksek seviyeli bir noktadan diğer daha düşük seviyeli bir noktaya taşınan
su moleküllerinin toplamı, hava akımı (rüzgâr) yüksek yoğunlukta (basınçta) bir noktadan diğer daha düşük
basınçta (yoğunlukta) bir noktaya taşınan hava moleküllerinin toplamı, ısı akımı yüksek sıcaklıkta bir

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

2/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

noktadan diğer daha düşük sıcaklıktaki bir noktaya taşınan ısı partiküllerinin toplamı, elektrik akımı da
yüksek elektrik potansiyelli bir yerden (noktadan) diğer daha düşük elektrik potansiyelli bir yere (noktaya)
taşınan elektrik yüklü parçacıkların toplamıdır. Akımların oluşumunda taşınan parçacıkların her biri bir
enerjiciktir, dolayısıyla bu partiküllerin bir yerden diğer bir yere taşınması, enerjinin bir yerden (noktadan)
diğer bir yere (noktaya) taşınması demektir.

Akım yoğunluğu, birim kesitten, birim zamanda geçen (akan) akımdır. Elektrikte akım yoğunluğu

S = ∑ nk .q k .v k
k

ile verilir ve MKSA (metre, kilogram, saniye, amper) sisteminde akım yoğunluğunun boyutu Amper/m2
dir. Zira elektrik akımı birimi Amperdir ve amper A harfi ile gösterilir. Burada
nk: Akımı oluşturan yüklü parçacık sayısı,
qk: Yüklü parçacıkların yükü,
vk: Yüklü parçacıkların hızıdır /4/.

A kesitindeki bir iletkenden akan elektrik akımı, bu iletkendeki akım yoğunluğu ile iletkenin kesitinin
çarpımıdır, yani

I = S. A dır ve Amper boyutundadır.

Elektrik akımını hem negatif ve hem de pozitif yüklü parçacıklar oluşturabilir. Normal katı bir iletkende
akan elektrik akımını iletken atomlarının valans elektronlarının taşınması oluştururken, iyonize olmuş bir
gazda (plazmada, örneğin elektrik arkında) akan elektrik akımını, hem negatif yüklerin (elektronlar) ve
hem de pozitif yüklerin (iyonlar) birbirlerine ters yönde taşınmaları oluşturur. . Aynı şekilde elektrolitlerde
(sıvı iletken) birbirlerine ters yönde taşınan pozitif ve negatif yüklerin (iyonların) taşınmaları akımı
oluşturur. Şekil 2. Burada akım oluşturan yüklerin taşınmasını sağlayan kuvvet, iletkenlerin (katı iletken,
elektrolit ve plazma) iki ucuna tatbik edilen gerilimin (U) oluşturduğu, yönü pozitif kutuptan, negatif
kutba doğru olan elektrik alan şiddetinin (E), enerji prensibi gereği pozitif yüklü parçacıklara alan şiddeti
yönünde ( F = q.E ) negatif yüklü parçacıklara alan şiddeti yönüne ters yönde ( F = − q.E ) etki ettirdiği
kuvvettir. İyonize olmuş gazlarda (plazmada) ve elektrolitlerde akımı oluşturan pozitif ve negatif yükler

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

3/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

birbirlerine ters yönde taşınmalarına karşın, burada taşınan pozitif ve negatif yüklerin oluşturdukları
akımlar aynı yönde (birbirlerini destekler yönde) dir ve elektrik biliminde akımın akış yönü olarak kabul
edilen pozitif kutuptan, negatif kutba doğrudur. Yani pozitif ve negatif yüklerin toplamı (farkı değil)
buradaki akımı oluşturur. Zira elektronların hem yükleri negatif ve hem de hareket yönleri (hızları) akım
yönüne ters olduğundan, akım yoğunluğu bağıntısında iki negatifin çarpımı pozitif olmakta ve negatif
yüklerin (elektron ve negatif iyonlar) akıttıkları akım, iyonlarınkinin aynı yönde olmaktadır

Yani iyonize olmuş bir gaz içinde (plazma içinde, örneğin kaynak arkı içinde) akım yoğunluğu
S = ∑ n.q.V = nel .(−q el ).(−Vel ) + niy .(+ qiy ).(+Viy ) = nel .q el .Vel + niy .qiy .Viy dir.

Şekil 8. a) Bakır tel içerisinden akımın oluşumu b) Elektrolit içerisinden akımın oluşumu
c) Ark içerisinde akımın oluşumu
1.1.3. Direnç

Direnç, herhangi bir akımın akmasını engellemeye çalışan, bir büyüklüktür. Elektrik biliminde direnci
akım ve gerilime göre formüle eden kanun Ohm Kanunu olarak bilinir. Bu kanuna göre içinden akım
geçen bir elemanın (iletkenin) direnci, elemanın uçları arasındaki gerilimin, içinden geçen akıma oranı
olarak verilir ve birimi Volt/Amper = Ohm dur. Direncin genel anlamdaki adı empedanstır ve vektörel
olarak Z harfi ile gösterilir.

Şekil 3. Bir elektrik çevrimindeki büyüklüklerin gösterim şeması

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

4/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

E : Üretecin elektromotor kuvveti (EMK) vektörü


U : Tüketicinin uçları arasındaki gerilimin vektörü
I : Tüketicinin içinden geçen akımın vektörü

U Volt V
Z : Tüketici empedansı (direnci) vektörü Yani Z = ( = = Ohm = Ω) dur. Şekil 3.
I Amper A

Burada U ve I direncin uçları arasındaki gerilimin ve direncin içinden geçen akımın vektörleridir.
1.2. Elektrikte Ohm kanunu;

Şekil 4’da verilen bir elektriki çevrimde ohm kanunu

U
Rel = İle verilir. Burada,
I

Rel: tüketicinin elektrik direnci (Ω),

U: tüketicinin uçları arasındaki gerilim (V),

I: tüketicinin içinden geçen akımdır (A),

Şekil 4. Bir elektriki çevrimde ohm kanunu uygulaması


2.2.1. Magnetikte Ohm kanunu;

Şekil 5’de verilen magnetik çevrimde ohm kanunu


θ N .I H .l
Rm = = = ile verilir. Burada,
φ φ φ
A
Rm: magnetik çevrimin magnetik direnci ( ),
V .s

θ= N. I= bobindeki (üretici) magnetomotor kuvvet (Amper x sarım = A),

(N: bobin sarım sayısı, I: bobinden geçen elektrik akımı)


Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi
Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

5/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Şekil 5. Bir magnetik çevrimde ohm kanunu uygulaması

H.l= magnetik devredeki magnetik gerilim düşümü,

A
[H: magnetik devredeki magnetik alan şiddeti ( ), l: magnetik çevrimin uzunluğu (m)]
m
φ : magnetik devredeki magnetik akıdır (Vs).
2.3. Elektrik Alanı Ve Magnetik Alan
2.3.1. Elektrik Alanı

İki elektrik iletkeni nokta arasına bir elektriki gerilim tatbik edilirse, bu iki nokta arasında bir elektrik alanı
oluşur. Şekil 6.Bu alanın yönü pozitif kutuptan negatif kutba doğrudur. Bu iki nokta arasında oluşan
elektrik alanının şiddeti
U
E= (Volt/cm) olarak verilir.
l

Burada; E: Volt/cm olarak elektrik alan şiddeti, U : Volt olarak iki nokta arasına uygulanan gerilim, l :
cm olarak iki nokta arasındaki uzaklıktır.

Şekil 6. İki iletken plaka arasındaki elektrik alanı

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

6/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Elektrik alanının yüksek verimde oluşturulduğu cihazlar kondansatörlerdir. Kondansatörler aralarında


yalıtkan ortam bulunan (birbirlerine göre elektriki olarak yalıtılmış) iki iletken plakadan oluşurlar. Elektrik
alanını oluşturan elektriki gerilim, bu iki iletken plaka arasına tatbik edilir ve elektrik alanı da bu iki iletken
plaka arasında oluşur
2.3.2. Magnetik Alan

Bir elektrik iletkeninden elektrik akımı geçirilirse bu iletkenin içinde ve çevresinde magnetik alan oluşur.
Bu magnetik alanın (akımın) şiddeti
B
H= Şeklinde verilir. Burada
μ

H: Magnetik alan şiddeti (amper/metre=A/m boyutunda)


Volt x saniye Weber Wb
B: Magnetik endüksiyon (birim kesitteki magnetik akı, = = 2 )
m2 m2 m
µ : Magnetik akının aktığı ortamın magnetik geçirgenliği (permeabilite)

φ : Magnetik akı (herhangi bir A kesitinden birim zamanda geçen magnetik akı φ=B.A, Volt x saniye =
Weber = Wb)

Magnetik alanın verimli olarak elde edildiği cihazlar bobinlerdir. Bobinin içinden (bobini oluşturan
iletkenlerden) magnetik alanı oluşturan elektrik akımı geçirilir ve bu akım bobin içinde magnetik alanı
oluşturur. Buradaki bobin içinde oluşan magnetik alanın yönü sağ el kaidesi ile bulunur. Sağ el kaidesinde,
sağ elin dört parmağı bobin iletkenlerinden (sarımlarından) geçen akımın yönünü gösterirse, açılan baş
parmak magnetik alanın yönünü gösterir Şekil 7.

Şekil 7. Sağ el kaidesine göre bir bobindeki magnetik alan yönü


Elektrik alanı ve magnetik alan elektrik yüklü parçacıklara kuvvet etki ettirirler

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

7/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

2.4. Akım Cinsleri (Doğru Akım, Alternatif Akım)

Elektrikte iki tür akım vardır. Bunlardan biri doğru akım, diğeri alternatif akımdır.
2.4.1. Doğru Akım:

Doğru akım yönü değişmeyen akımdır. Bu akım türü kendi arasında ikiye ayrılır. Bunlardan birincisi yönü
ve değeri zamana bağlı olarak değişmeyen akımdır Şekil 8. İkincisi zamana bağlı olarak yönü değişmeyen,
ama değeri değişen akımdır ki buna dalgalı doğru akım denir Şekil 9. Dalgalı doğru akımın saniyedeki
darbe adedi, dalgalı doğru akımın frekansını verir. Dalgalı doğru akımın pratikte (örneğin güç, enerji
hesaplarında) ortalama değerleri kullanılır.

Şekil 8. Sabit değerli doru akım

Şekil 9. Dalgalı (değişken değerli) doğru akım


Imax: maksimum akım, Iort: ortalama akım It1 : t1 anındaki akım (ani akım)
2.4.1.1. Doğru akımda güç

Doğru akımda güç (P), diğer bir deyişle aktif güç, akım çarpı gerilimdir. Yani

P= I. U dur.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

8/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Burada I Amper (A) olarak tüketici içinden akan akım, U ise Volt (V) olarak tüketicinin uçları arasındaki
gerilimdir. P nin boyutu Volt x Amper = Watt’ tır. Burada, sabit değerli doğru akımda I ve U sabit değerler
iken, dalgalı doğru akımda I ve U değerleri ortalama değerlerdir.
2.4.2. Alternatif Akım

Alternatif akımda bir trifaze (üç fazlı) ve bir de üç fazlı şebekeden elde edilebilen monofaze (tek fazlı)
şebeke vardır.
2.4.2.1. Monofaze Alternatif Akım

Alternatif akım, zamana bağlı olarak yönü ve değeri değişen akımdır. Alternatif akım en çok kullanılan
periyodik (belirli zaman aralıkları ile dalga şekli tekrarlanan) dalga tipi sinüs dalgadır Şekil 10. Sinüs
dalganın (periyodik dalganın) aynı yönde iki geçişi arasındaki zaman farkı periyot (T) olarak isimlendirilir
ve saniyedeki periyot adedi (titreşim adedi) de periyodik dalganın frekansını (f) verir. Dolayısıyla frekans
periyodun tersi olup,

1
f = İle verilir (frekans Hertz: Hz, Cycle veya 1/san birimindedir).
T

Şekil 10. Alternatif akım

Alternatif akımın zamana bağlı olarak değişimi gösterildiği gibi, açıya bağlı olarak değişimi de
gösterilmektedir. Bu durumda, zaman (t) ile elektriğin açısal frekans adı verilen sabit ω = 2πf çarpılarak
açı (α) elde edilir. Alternatif akımın açıya bağlı değişiminde, zamana bağlı olarak değişimindeki periyot
(T), 360O veya 2π Radyana eşit olur (Şekil 10).

Sabit değerli doğru akımda sabit değerli bir akım (I), dalgalı doğru akımda ani değer (it), maksimum değer
(Im) ve ortalama değer (Iort) varken, alternatif akımda ani değer (it), maksimum değer (Imax) ve efektif değer
(Ieff = I) vardır.
Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi
Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

9/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

SABİT DEĞER: I ile gösterilir

ANİ DEĞER: Akımın herhangi bir t anındaki değeridir ve it ile gösterilir

I 1 + I 2 + ......I n
ORTALAMA DEĞER : I ort = dir
n

MAKSİMUM (TEPE) DEĞER: Akımın en büyük değeridir ve Im ile gösterilir

T
1 2
T ∫0
EFEKTİF DEĞER: Karesel ortalama değerdir ve Ieff veya I ile gösterilir ve değeri I = i .dt dir. Bu

Im
değer ayrıca maksimum değerin 2 de biridir. Yani Ieff = dir
2
2.4.2.2. Alternatif akım direnci

Bir elektrik elemanının doğru akımdaki direnci ile alternatif akımdaki direnci farklıdır.

Bir elektriki elemanın içinden alternatif akım geçiyorsa, o eleman alternatif akıma omik, indüktif ve
kapasitif olarak üç farklı direnç gösterir. Omik direnç yukarıda 1.1.3 de verilen doğru akım direncinin 1,1
ile 1,5katı arasında değişir, indüktif direnç, indüktif reaktans adı altında X L = ω.L = 2πf .L ile kapasitif
1 1
direnç kapasitif reaktans adı altında X C = = ile verilir. Burada
ω.C 2πf .C

1
f: Elektriki elemanın içinden geçen alternatif akımın frekansı (Hertz: Hz, Cycle, 1/saniye= ),
s
L: elemanın endüktansı (Henry=H)

C: elemanın kapasitansı (Farad=F)

Omik dirence ısıtıcı direnci, indüktif dirence bobin direnci, kapasitif dirence de kondansatör direnci
denilebilir. Zira bu dirençler ilgili elektrik elemanlarında (tüketicilerinde) saf (safa yakın) olarak
bulunabilirler.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

10/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Alternatif akım direnci yukarıda verilen üç direncin vektörel toplamından oluşur ve bu direnç, empedans
( Z ) olarak ifade edilir. Bu empedans

Z = R + X L + X C Şeklindedir. Kompleks gösterimde

1 J
Z = R + JwL + = R + JwL − İle verilir. (vektörlerin kompleks gösteriminde +J=90o, - J= -
JwC wC
90o ve J2 = -1=180o olduğu unutulmamalıdır). Burada X L ve X C vektörleri birbirine ters yöndedir ve her

ikisi de R vektörüne diktir. Şekil 11 de bir alternatif akım devresinde seri bağlı omik, indüktif ve kapasitif
dirençlerin oluşturduğu bir devre ve bu devredeki dirençlere ait vektör diyagramı verilmiştir. Burada
elektrik biliminde pozitif açı yönünün, saat dönüş yönünün tersi yönde alındığı unutulmamalıdır. Şekil 11 b
de vektör diyagramı verilen dirençlerin toplam empedansının genliği matematiksel olarak

Z 2 = R 2 + ( X L − X C ) 2 den Z = R 2 + ( X L − X C ) 2 şeklinde verilebilir.

Şekil 11. Alternatif akım devresi ve bu devredeki seri bağlı dirençlerin vektörel gösterilişi
a) Alternatif akım devresi
b)Alternatif akım devresinde seri bağlı dirençlerin vektörel gösterimi φ : omik direnç vektörü ile toplam
empedans vektörü arasındaki açı

2.4.2.2.1. Kondansatör Kapasitansı

ε .F
Paralel levhalı bir kondansatörün kapasitansı C = ve ε = ε 0 .ε r ile verilir. Burada
d

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

11/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Şekil 12. Paralel levhalı bir kondansatör kesiti


F: Kondansatör plakalarından birinin alanı (m2)
d: Kondansatör plakaları arası uzaklık (m)
ε0: 8,86. 10-12 (boşluğun, yaklaşık olarak havanın dielektrik sabiti: F/m)
εr: Kondansatör plakaları arasındaki yalıtkan ortamın boşluğa göre relatif dielektrik sabiti
ε: Kondansatör levhaları arasındaki ortamın dielektrik sabiti (F/m)
C: Kondansatörün kapasitansı (Farad=F)
2.4.2.2.2. Bobin Endüktansı
N 2 N 2 .μ.F l0
Daire kesitli bir bobinin endüktansı L = = , Rm = ve μ = μ 0 .μ r ile verilir. Burada
R.m l0 μ.F

Şekil 13. Daire kesitli bobin şeması


N: Bobinin sarım sayısı (adet)
F: Bobin içindeki magnetik alan yolu (çekirdek) kesiti (m2)
l0: Bobin içindeki magnetik alan yolu (çekirdek) ortalama uzunluğu (m)
Rm: Çekirdek magnetik direnci (1/H)
µ0: 4 .10-7 (Boşluğun, yaklaşık havanın magnetik geçirgenliği: H/m)
µr: Çekirdek malzemesinin boşluğa göre relatif geçirgenlik katsayısı
µ: Çekirdek malzemesinin magnetik geçirgenliği (H/m)
L: Bobinin endüktansı (H: Henry)

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

12/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

2.4.2.3. Alternatif akımda güç

Alternatif akımda aktif ve reaktif güç olarak iki cins güç vardır ve bu güçler efektif değerlerle verilir.

Aktif güç (etkin güç: Vatlı güç): İş yapan güç olup

P = U .I .Cosϕ İle verilir.

Burada U gerilimin (tüketicinin uçları arasındaki gerilim) ve I akımın (tüketici içinden geçen akım) efektif
değerleridir. ϕ Akım ve gerilim vektörleri arasındaki açı olup, Cos ϕ güç vektörü olarak isimlendirilir.
Elektrik üreticisine parası ödenmesi gereken güç bu güçtür.

Reaktif güç (tepkin güç: Vatsız güç): iş yapmayan güç olup,

Q = U .I .Sinϕ İle verilir.

Bu güç sadece kayba neden olur, iş yapmaz.

Burada S = U.I değerine de zahiri güç adı verilir.

Zahiri güç, aktif ve reaktif güçler vektörel olarak Şekil 14 teki gibi gösterilebilirler. Buradaki φ açısı yine
akım ve gerilim vektörleri arasındaki açıdır.

Şekil 14. Alternatif akımda aktif, reaktif ve zahiri gücün vektörel gösterilişi

Elektrik devrelerinde (üretici ve tüketicilerde) daha ziyade bobin (indüktif direnç) vardır. Kapasitif direnç
çok azdır. Devrelerde bobinlerin (indüktif direnç) fazla olması akım ve gerilim vektörleri arasındaki ϕ
açısını büyütür, Cosϕ yi küçültür ve aktif gücü (P) küçültür, reaktif gücü büyütür.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

13/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

2.4.2.4. Alternatif Akımda Reaktif Güç

Tüketicilerde aktif gücün büyük, reaktif gücün küçük (sıfıra yakın) olması istenir. Zira reaktif güç iş
yapmaz, sadece elektrik makinelerinde döner alanın oluşumunu sağlar., bu gücün çok küçük olması
yeterlidir . Tüketicilerde devreye kondansatör bağlanarak ϕ küçültülüp, Cosϕ büyütülür ve Sinϕ küçültülür.
Bu sayede aktif güç (P) büyütülüp, reaktif güç (Q) küçültülmüş olur. Buna pratikte reaktif güç
kompenzasyonu denir. Zira kondansatörler bobinlere ters çalışır. Yani kondansatörlerdeki gerilimler,
bobinlerdekinin zıt yönündedir.

2.5. Trifaze Alternatif Akım

Üç fazlı şebekede elektrik üretim santralından gelen ve santraldeki generatörün üç fazına bağlı olan üç adet
faz iletkeni (L1, L2 , L3 ,(R,S,T) fazları) ve bir de santraldeki üç fazlı generatörün yıldız noktasına bağlı
nötr hattı vardır. Elektrik üretim santralleri ile elektrik tüketicileri arasında, şebeke elektriğinin akım ve
gerilimini tüketicinin ihtiyacı olan değerlere ayarlayan ve üretici ile tüketiciyi elektriki olarak izole eden,
diğer bir deyişle üretici taraftan tüketici tarafa elektrik enerjisini magnetik olarak aktaran transformatör
(kısa adı ile trafo) istasyonları vardır
Trifaze şebekenin R,S,T fazları arasında 380 Volt efektif değerde gerilim varken, R,S,T fazları ile nötr hattı
arasında 220 Volt efektif değerde gerilim vardır. R,S,T fazları arasındaki gerilimler (dolayısıyla gerilim
vektörleri) ve R,S,T fazlarından akan akımlar (dolayısıyla akım vektörleri) arasından sürekli 120° faz farkı
(açı) vardır. Bir faz gerilimi (gerilim vektörü) ile o fazdan akan akım (akım vektörü) arasında da faz açısı
(φ) denen bir açı (faz farkı) vardır.

Trifaze şebekenin bir fazı ile nötr hattından alınan birer iletken monofaze elektriği (şebekeyi) oluşturur.
Trifaze şebeke simetrik yüklendiğinde ve monofaze şebekeden elektrik çekilmediğinde monofaze
şebekenin nötr hattında elektrik yoktur. Ancak trifaze şebeke simetrik yüklenmezse veya monofaze
şebekeden elektrik çekilirse, monofaze şebekenin nötr hattına elektrik (gerilim) gelir. Trifaze şebekenin her
fazı ile nötr arasında bir monofaze şebeke elde edilerek, bir trifaze şebekeden üç farklı monofaze şebeke
(elektrik) sağlanabilir.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

14/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Şekil 15. Üç Fazlı sinüzoidal gerilimin dalga şekli ve fazör diyagramı


a) Faz akım ve gerilimlerinin yatay açı eksenine göre değişimleri
b) Faz akım ve gerilimlerinin vektör diyagramı

Trifaze şebekeye bağlı bir monofaze şebekenin aktif gücüne göre, bir trifaze şebekenin aktif gücü üç kattır.
Zira bir trifaze şebeke üç monofaze şebekeden oluşur. Yani

Pmonofaze = U.I.Cosφ

U : Monofaze şebekenin fazı ile nötrü arasındaki gerilimi (220 Volt efektif değer)

I : Monofaze şebekenin fazından çekilen akım

φ: U gerilimi vektörü ile I akım vektörü arasındaki açı

Cos φ: Güç faktörü

Ptrifaze = 3.U.I.Cos φ = 3 x Pmonofaze dir.

Pratikte küçük güçlü tüketiciler (buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, ütü, küçük güçlü kaynak
akım üreteçleri gibi) monofaze (tek fazlı, tek bobinli) olarak imal edilip, monofaze şebekeye
bağlanırlarken, büyük güçlü tüketiciler (tornalar, frezeler, presler, büyük güçlü kaynak akım üreteçleri gibi)
trifaze (üç fazlı, üç bobinli ) olarak imal edilip, trifaze şebekeye bağlanırlar.

Gerek trifaze şebekede ve gerekse monofaze şebekede, bir ucu tüketicinin bulunduğu yerde toprağa
gömülü bir iletkene (bakır levha) bağlı olan bir de toprak hattı vardır. Bu toprak hattının diğer ucu
Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi
Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

15/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

tüketicinin şasisine bağlanır. Bu sayede tüketicinin şasisi toprak potansiyeline getirilmiş olur. Eğer
herhangi bir nedenle tüketicinin şasisine bir elektrik kaçağı olursa, toprak hattı şasiye bağlı değilse şasi ile
toprak arasında bir potansiyel farkı oluşacağından, tüketici cihaz şasisine temas eden bir tüketici (insan)
üzerinden toprağa elektrik akımı akar ve tüketici elektriğe çarpılır. Ancak tüketici şasisi toprak hattına
bağlı iken, tüketici şasisine bir elektrik kaçağı olması durumunda, tüketici ile toprak arasında bir potansiyel
farkı oluşmayacağından, tüketici cihaz şasisine temas eden bir tüketici (insan) üzerinden toprağa elektrik
akımı akmayacağından, tüketici elektriğe çarpılmaz. Yani toprak hattı, tüketici şasisine intikal eden bir
elektrik kaçağından tüketici kişiyi (insan) korur.
2.6. Kirchoff Kanunları

Elektrik ve magnetikte Kirchoff kanunları geçerlidir.


2.6.1. Elektrikte Kirchoff Kanunları;

Şekil 17. İki çevrimli (gözlü) bir elektrik devresi

Akımlar Kanunu; Bir düğüm noktasına gelen akımların toplamı, giden akımların toplamına eşittir. Şekil
17’deki A düğüm noktasında
I1 + I2 = I3 dür.

Gerilimler Kanunu; Bir elektriki çevirimdeki elektromotor kuvvetlerin toplamı, çevrimdeki


tüketicilerdeki gerilim düşümleri toplamına eşittir. Şekil 38’deki iki çevirimde
E1 = R1 .I 1 + r1 .ı1 + R3 .I 3 Ve E 2 = r.I 2 + R2. I 2 + R3 .I 3 dür.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

16/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

2.6.2. Magnetikte Kirchoff Kanunları;

Şekil 18. İki çevrimli (gözlü) bir magnetik devre

Akımlar Kanunu; bir düğüm noktasına gelen magnetik akıların toplamı, giden magnetik akıların
toplamına eşittir. Şekil 18’daki A düğüm noktasında
φ1 = φ 2 + φ3 dür.

Gerilimler Kanunu; Bir magnetik çevirimdeki magnetomotor kuvvetlerin toplamı, magnetik gerilim
düşümlerinin toplamına eşittir. Şekil 18’daki iki çevirimde
θ = H 1 .l1 + H 2 .l 2 ve 0 = H 3 .l 3 − H 2 l 2 dir.

θ = N .I = H 1 .l1 + H 2 .l 2

Ferro magnetik malzemelerin magnetik geçirgenlikleri sabit değildir, magnetik endüksiyon ve magnetik
alan şiddetine göre değişir. Bu nedenle bu malzemelerin magnetik geçirgenlikleri bu malzemeler için
verilen mıknatıslanma eğrilerinden, bu eğrilerin eğimi olarak bulunur. Ayrıca eğer ferromagnetik ortamda
B magnetik endüksiyonu veya H magnetik alan şiddetinden biri belli ise diğerini hava ortamında olduğu
gibi B = μ .H formülünden bulmak mümkün değildir. Bir ferromagnetik ortamda B magnetik endüksiyonu
veya H magnetik alan şiddetinden biri belli ise, diğerini ilgili malzemeye ait mıknatıslanma eğrisinden
bulmak mümkündür.
Boşlukta ve yaklaşık olarak havada magnetik geçirgenlik (µ0=1,256.10-8 H/cm) sabit olduğundan eğer hava
ortamında B magnetik endüksiyonu veya H magnetik alan şiddetinden biri belli ise diğeri
B = μ 0 .H bağıntısından hesap edilebilir.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

17/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Şekil 19. Bazı ferro magnetik malzemelere ait mıknatıslanma eğrileri.

2.7. Direnç, Bobin Ve Kondansatör Enerjilerinin Karakteri


2.7.1. Isıtıcı (Omik direnç) enerjisi

Omik dirençteki güç aktif güçtür ve değeri direncin içinden geçen akımla, direncin uçları arasındaki
gerilimin efektif değerlerinin (I ve U) çarpımına eşittir. Yani

P = U . I dır.

Omik dirençteki enerji WR ise gücün zamanla çarpımına eşittir. Yani

WR = U.I.t dir.

Burada ohm kanununa göre U = R . I olduğu göz önüne alınırsa (R : ısıtıcının direnci),

WR = U.I.t = R.I.I.t = I2.R.t veya

U U2
WR = U.I.t = U. .t = .t elde edilir.
R R

Isıtıcılarda (omik dirençte) enerji depo edilemez, enerji ısı enerjisine dönüşür.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

18/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Omik dirençlerde akım ve gerilim vektörleri sürekli aynı yöndedirler. Bu nedenle güç faktörü Cosφ=1 dir
ve P = U.I. Cosφ= U.I dir. Dolayısıyla omik dirençler aktif güç harcarlar ve reaktif güç harcamazlar.

Şekil 20. Bir omik direncin devreye girmesinde ve devreden çıkmasında dirençteki akım ve gerilim
değişimleri
a : devreye girme b: devreden çıkma

2.7.2. Bobin (İndüktif direnç) enerjisi


1
Bir bobinde depo edilen magnetik enerji WL = L.I 2 olarak verilir. Endüktif dirençteki güç reaktif güçtür
2
ve değeri direncin içinden geçen akım ve uçları arasındaki gerilimin efektif değerleri (I ve U) ve Sinφ nin
çarpımına eşittir. Yani

Q= U.I.Sinφ dir.

İndüktif dirençlerde akım ve gerilim vektörleri sürekli birbirlerine diktir.

İndüktif dirençlerde enerji, magnetik enerji olarak depo edilir. Bobinlerde magnetik enerjinin depolanması
veya depolanmış magnetik enerjinin elektrik devresine verilmesi, diğer bir deyişle devredeki akımın
sabitlenmesi (nihai değere ulaşması), kısa da olsa belirli bir zaman alır Şekil 21. Ancak bobinler devreye
girdiğinde ve çıktığında anında maksimum (nihai) gerilim bobin uçlarında oluşur ve zamanla sıfıra gider.
Şekildeki devrede akım değişimleri S şalteri kapatılarak (a) ve açılarak (b) gerçekleştirilmektedir.

İndüktif dirençler reaktif güç harcarlar, aktif güç (güç) harcamazlar. Zira bu dirençlerde Cosφ = Cos90=0
olduğundan aktif güç

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

19/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

P = U.I. Cosφ=U.I.Cos90O=0 dır.

Şekil 21. Elektrik devresindeki akım değişimlerinde, devredeki akımın (bobin akımının) zamana bağlı
olarak nihai değere ulaşması 1) Elektrik devresi, 2) Elektrik devresindeki (bobindeki) akım değişimleri
3) Elektrik devresindeki bobinde gerilim değişimleri

2.7.3. Kondansatör (Kapasitif direnç) enerjisi


1
Bir kondansatörde depo edilen elektrik alanı enerjisi WC = C.U 2 olarak verilir (II.2.6.2). Kapasitif
2
dirençteki güç reaktif güçtür ve değeri içinden geçen akım ve uçları arasındaki gerilimin efektif değerleri
(U ve I) ve Sinφ nin çarpımına eşittir. Yani
Q = U.I. Sinφ dir.

Kapasitif dirençlerde akım ve gerilim vektörleri sürekli birbirlerine diktir

Kapasitif dirençlerde enerji, elektrik enerjisi olarak depo edilir. Kondansatörlerde elektrik enerjisinin
depolanması (kondansatörlerin doldurulması: şarj edilmesi) veya depolanmış elektrik enerjinin elektrik
devresine verilmesi (kondansatörlerin boşaltılması: deşarj edilmesi), diğer bir deyişle devredeki gerilimin
sabitlenmesi (nihai değere ulaşması), kısa da olsa belirli bir zaman alır Şekil 22 Ancak kondansatörler
devreye girdiğinde ve çıktığında anında maksimum (nihai) akım bobinde oluşur ve zamanla sıfıra gider.
Şekildeki devrede gerilim değişimleri S şalteri kapatılarak (a) ve açılarak (b) gerçekleştirilmektedir.

Kapasitif dirençler reaktif güç harcarlar, aktif güç (güç) harcamazlar. Zira bu dirençlerde Cosφ= Cos90O=0
olduğundan, aktif güç

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

20/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

P = U.I. Cosφ=U.I.Cos90O=0 dır.

Şekil 22. Elektrik devresindeki gerilim değişimlerinde, devredeki gerilimin (kondansatördeki gerilimin)
zamana bağlı olarak nihai değere ulaşması.1) Elektrik devresi, 2) Elektrik devresindeki
(kondansatördeki) gerilim değişimleri 3) Elektrik devresindeki bobinde akım değişimleri

2.8. Trafo Prensibi

Bir iletken tel (veya bobin) değişken bir magnetik alan içinde sabit kalırsa, bu iletken içinde bir endüksiyon
EMK’i indüklenir ve bu iletken (veya bobin) bir elektrik çevrimi içindeyse, indüklenen bu EMK iletken
içinden bir akım akıtır. Bu, trafo prensibidir. Burada, motor ve generatörün rotor ve kutuplarında olduğu
gibi, yaklaşık 0,3 mm kalınlığında, birer yüzü laklanmış (birer yüzlerinin lakı sayesinde elektriki olarak
birbirlerine göre izole edilmiş) trafo saçalarının (%4 Silisyumlu demir) paketlenmesinden oluşturulan bir
çekirdek (saçlardan oluşan paket) üzerine, üzeri izolasyon kaplı tellerden oluşturulmuş iki bobin ile trafo
elde edilir. Bobinlerden biri şebekeye bağlanır ve primer olarak adlandırılır, diğeri tüketiciye bağlanır ve
sekonder olarak adlandırılır Şekil 23. kayıpla transfer edilir ve sekonder bobin bu magnetik enerjiyi
tüketiciye gönderir elektrik enerjisine çevirir.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

21/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

.
Şekil 23. Transformatör prensibi a-Trafo prensibi; b-Trafo kesiti

Primer bobinden değişken bir elektrik akımı geçirilerek bu bobin içinde (trafo çekirdeği içinde) değişken
bir magnetik alan oluşturulur. Bu değişken magnetik alan kendisine kolay yol temin eden çekirdekten akıp,
çekirdek içinden dolanırken, sekonder bobin içinden de geçerek, sekonder bobinde bir EMK endükler, bu
EMK te sekonder devrede (tüketici devresinde) değişken bir elektrik akımı oluşturur.
Trafo çekirdeklerinin, trafo saçlarından yapılması histerizis kayıplarını minimuma düşürürken, bu sacların
birbirlerine göre elektriki olarak izoleli şekilde paketlenmesi girdap akımı kayıplarını minimuma
düşürerek, buralardan (trafo çekirdeklerinden) magnetik enerjinin kayıpsız aktarılması (iletilmesi) sağlanır.
Bu sayede verimleri yükseltilmiş olur.

2.9. Bir doğrultucunun Çalışması

Kaynak redresörlerindeki doğrultucular selenyum plakaları veya germanyum veyahut da silisyum yarı
iletken diyotları ile yapılır. Son yıllarda yarı iletken diyotlar (özellikle silisyumlu güç diyotları) selenyum
doğrultucularının büyük çoğunlukla yerini almış durumdadır. Yarı iletken diyotları korozyon dayanımı,
küçüklüğü, daha yüksek sıcaklıklarda çalışabilmesi ve daha yüksek verime sahip olmaları nedeniyle
avantajlıdırlar.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

22/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Şekil 24. Bir selenyumlu redresörün akım-gerilim diyagramı.


D: Açma akımı, S: Kapama akımı

Doğrultucuların bu özelliğinden dolayı bir diyota alternatif akım bağlanırsa, diyot alternatif akımın sadece
pozitif alternanslarını (pozitif yarım dalgalarını) geçirir, negatif yarım dalgalarını (alternanslarını)
geçirmez, alternatif akımın sadece bir alternansı geçebilir, diğer alternansta akım yolu kapalıdır Şekil25.

Şekil 25. Diyotun doğrultma prensibi.


a) Bir diyotun açma ve kapama yönleri b) Bir diyotun alternatif akıma karşı davranışı

2.9.1. Yarıiletken Diyotlar

Güç elektroniğinde kullanılan, dolayısıyla kaynak makinelerinde da kullanılan yarı iletkenlerden oluşan
güç elemanları olan diyot, tristör ve transistor lerin ideal bir karakteristiğe sahip olmaları için aşağıda
verilen özellikleri içermeleri gerekir:

1. Büyük devrilme gerilimleri


2. Düşük iletim-durumu gerilimi ve direnci

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

23/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

3. Hızlı iletime ve kesime geçme (anahtarlama)


4. Büyük güç harcama kapasitesi (Büyük güvenli çalışma bölgesi)

Güç elemanlarının gelişmesindeki önemli ilerlemelere rağmen, bu özelliklerin tümüne birden sahip bir güç
elemanı mevcut değildir. Bütün eleman türlerinde devrilme gerilimleri ve iletim kayıpları arasında ters bir
ilişki vardır. Çift kutuplu (azınlık taşıyıcılı) elemanlarda da yine, iletim kayıpları ve anahtarlama hızları
arasında ters bir ilişki vardır.

2.9.1.2. Yarı İletken Güç Elemanları (Diyot, Tristör, Transistör)

Diyot, tristör ve transistörler her üçü de tek yönlü akım geçiren elemanlardır (diyotlardır). Bunlardan diyot,
içinden geçen akımın kumanda edilemediği, tristör ve transistör ise içinden geçen akımın, bu elemanların
kumanda ucu sayesinde kumanda edilebildiği (kumandalı) diyotlardır. Dolayısıyla redresörlerdeki
doğrultucu köprü, ister diyotlu, ister tristör veya transistörlü olsun doğrultmayı gerçekleştirir. Doğrultma
işi, diyot, tristör veya transistöre bağlı değildir, köprünün bir bağlantı özelliğidir. Tristör ve transistörler,
kumanda uçları sayesinde elektronik şalter olarak çalıştırılabilirken, diyotlarda içinden geçen akımın
akışını başlatma ve kesme olanağı yoktur. Kapıdan tıkanmayan normal tristörlere göre bazı
dezavantajlarından dolayı güç elektroniğinde fazla kullanım alanı bulmayan kapıdan tıkanan tristörler
(GTO) dışındaki normal kapıdan tıkanmayan tristörlerde, kumanda ucuna verilen pozitif bir sinyal
sayesinde içinden geçecek akımın akışını başlatma, ancak akımı kesme olanağı yokken, transistörlerde
kumanda ucuna verilen pozitif bir sinyal ile akımın akışını başlatma ve verilen sinyali geri çekmekle de
akımın akışını durdurma olanağı vardır. Yani normal kapıdan tıkanmayan ve kaynak makinelerinde bazı
mahsurları nedeniyle çok uygulama alanı bulmayan tristörlerde akan akımın başlangıcını, transistörlerde
hem başlangıcını ve hem de bitimini kontrol etmek mümkündür. Ayrıca transistörlerde, kumanda akımının
değeri ayarlanarak transistör içinden geçen akımın değeri ayarlanabilir. Transistörün kumanda akımı
arttıkça transistör içinden geçen akım artar. Bu sayede transistör, elektronik şalter olmanın yanında,
yükseltici olarak ta kullanılabilir. Tristörlere kumanda sinyali verildiğinde tristörlerden akım akmaya
başlar, sinyal kesildiğinde akan akım (A-K arasında akan akım) kesilmez, bu akımın değeri herhangi bir
nedenle tristörün bloke olma akımı değerinin altına düşene kadar akar. Tristörün kumanda akımının değeri
de, tristörden akan akımın değerini etkilemez, dolayısıyla tristörün yükseltici özelliği de yoktur.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

24/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

2.9.1.3. Diyotlu Redresör Bağlantı Şekilleri

Redresörleri daha iyi kavrayabilmek için, redresörlerde kullanılan elemanların simgeleri Şekil 26’de
verilmiştir. Redresörlerde kullanılma yerine göre doğrultucu elemanlar çeşitli şekillerde bağlanırlar. Bu
bağlantı şekilleri çok çeşitlidir. Şekil 27’de redresörlerdeki temel doğrultma devreleri (köprüleri) diyotlu
olarak verilmiştir. Şekil 27b’de monofaze bir şebekeye bağlı tam dalga köprü sistemi görülmektedir.
Alternatif akımda köprü giriş uçlarından biri pozitif potansiyelde (+) iken, diğeri negatif (-) potansiyelde
olur. Köprü giriş uçları arka arkaya bir pozitif ve bir negatif potansiyele sahip olur. Şekil 27b’deki
köprünün alternatif akımın negatif alternansının yönünü ters çevirdiği (pozitif hale getirdiği), alternatif
akımı dalgalı doğru akıma çevirdiği görülmekte olup, bu durum köprünün bir özelliğidir, köprünün bir
marifetidir. Bu bağlantı şekli, örneğin doğru ve alternatif akım konumlarına getirilebilen, TIG-kaynağında
kullanılan makinalarda vardır. Monofazeden doğrultulmuş çıkış gerilimi çok dalgalı olup, kaynak için iyi
değildir. Şekil 27d’de trifaze tam dalga köprü bağlantısı görülmekte olup, buna ait çıkış geriliminden
görüleceği gibi, burada az dalgalı bir doğru akım (tam dalga doğrultmada yaklaşık %5 dalgalılık) elde
edilmektedir.

Şekil 26. Redresörlerde kullanılan elemanların simgeleri (gösterilişleri)

Burada elde edilen doğru akım, kaynak için elverişli olup, bu bağlantı ark kaynağı için alışılmış bağlantı
şeklidir. Şekil 27b’de monofaze tam dalga doğrultma köprüsüne giren bir alternatif akımın, köprü
tarafından nasıl doğru akıma çevrildiği (alternatif akımın negatif alternansının pozitife çevrildiği) oklarla
(alternatif akımın pozitif ve negatif alternanslarının akıttığı akımlar sürekli ve kesikli oklarla) gösterilmiş
olup, bu çevrilme işi tamamen köprünün marifetidir, bu çevirme işini köprünün bağlantı şekli

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

25/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

gerçekleştirmektedir. Monofaze köprüdeki bu doğrultma işi trifaze köprüde de prensip olarak aynıdır.
Ancak monofazedeki pozitif ve negatif alternanslardaki akımlar ve gerilimler arasında 180o faz farkı
varken (birbirlerine ters yönde olmalarına karşın), trifazedeki akımların ve gerilimlerin pozitif ve negatif
alternansları arasında 120o faz farkı olması trifazedeki doğrultmanın açıklamasını biraz daha karmaşık hale
getirmektedir. Ancak monofaze alternatif akımın, monofaze köprüde doğrultulduğu gibi, trifaze alternatif
akımın trifaze köprüde doğrultulmasında da, köprü üç faza ait negatif alternansları pozitife çevirir (Şekil
27d).
Bu bağlantılara çok kaliteli makinalarda gerilim dalgalılığını azaltmak gayesiyle paralel kondansatör
bataryaları ve ani akım değişmelerini önlemek için de seri şok bobinleri bağlanmaktadır. Şekil 28 pratikte
kullanılan bazı diyotlu bağlantı şekilleri görülmektedir.

Şekil 27. Temel doğrultma devreleri

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

26/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Şekil 28. Çeşitli diyotlu redresör bağlantı şekilleri

2.9.3.4. Tristörler

Tristörler diyotlar gibi sadece bir yönde akımı kesmezler, iki yönde de akımı kesebilirler. Tristörler iki n-
ve iki p-tipi olmak üzere dört yarı iletkenden oluşurlar. Tristörlerin p- ve n-gate tipleri olarak iki tipi vardır.
Şekil 29’de pnpn tristör, p-gate-tristör görülmekte olup, burada gate (kumanda) ucu p-tipi yarı iletkene
bağlıdır. n-gate-tristörler, gate ucu n-tipi yarı iletkene bağlı tristörlerdir. Ancak genellikle p-gate-tristörler
kullanılır.

Tristörler Anod (A), Katod (K), Gate (G: kumanda) ucu olmak üzere üç uca sahiptirler. Dört farklı
tabakadan oluşan tristörlerin orta tabakaları, dıştakilere göre daha az yabancı atom, dolayısıyla daha az
serbest yük (n-tipinde serbest negatif elektron ve p-tipinde serbest pozitif boşluk) ihtiva ederler. Ortadaki n
tipi tabaka, ortadaki p tipine göre daha az yabancı atom ihtiva eder ve daha az iletkendir.

Tristörlerin anod, katod ve gate (kumanda) ucu olmak üzere dışa çıkan üç ucu vardır. Tristörün anoduna bir
üretecin pozitif ucu, katoduna negatif ucu bağlanır, kumanda ucuna da bir pozitif tutuşturma impulsu
(darbe) verilirse, tristörün anodu ve katodu arasında düşük direnç oluşur, tristör açma konumuna gelir ve
anod-katod yönünde bir akım akar. Transistörde olduğu gibi kumanda ucuna verilen sinyal (impuls)
kaldırılırsa anod-katod arasındaki direnç yüksek değere çıkmaz, tristör kapama konumuna geçmez ve anod-
katod yönünde akım kesilmez. Anod-katod arasındaki yüksek değerde direnç oluşumu, tristörün kapama
konumuna geçmesi ve anod-katod arasındaki akımın kesilmesi, ancak anod akımı, ana akım devresindeki
Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi
Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

27/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

olaylar nedeni ile sıfır olursa (belirli küçük bir eşik değerin altına düşerse, Şekil 29 de IH nin altı)
gerçekleşir. Örneğin anod-katod arasına alternatif bir akım bağlı ise, tristör açma konumundan kapama
konumuna, alternatif akım sıfır konumundan geçtiğinde geçer. Yani tristörler kumanda ucu ile
tutuşturulabilir (açma konumuna getirilebilir), ancak kapama konumuna getirilemez, anod akımı sıfır
olduğunda tristör kapama konumuna geçer.

Tristörler Anod (A), Katod (K), Gate (G: kumanda) ucu olmak üzere üç uca sahiptirler. Dört farklı
tabakadan oluşan tristörlerin orta tabakaları, dıştakilere göre daha az yabancı atom, dolayısıyla daha az
serbest yük (n-tipinde serbest negatif elektron ve p-tipinde serbest pozitif boşluk) ihtiva ederler. Ortadaki n
tipi tabaka, ortadaki p tipine göre daha az yabancı atom ihtiva eder ve daha az iletkendir.

Şekil.29 Bir p-gate tristörün yapısı ve kapama konumu


2.9.3.5. Transistör

Transistör kontrollü redresörlerde doğrultucu eleman olarak kullanılan transistör pozitif kollektör-emiter
(C,E) geriliminde transistörün baz (B) ucuna da bir pozitif sinyal gelirse kollektör-emiter yönünde akım
akar. Baz ucundaki sinyal bu uçta durduğu müddetçe kollektör-emiter akımı akar, sinyal baz ucundan

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

28/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

çekilirse bu akım da kesilir. Sonuçta transistörün baz ucuna verilen sinyal yardımıyla transistörden akan
akımın hem başlangıç ve hem de bitim anı tayin edilebilir Şekil 30. Bu haliyle transistör tam bir elektronik
şalterdir.

Şekil 30. Bir transistörün çalışma prensibinin formal gösterilişi

Transistör kelimesi, transistörlü radyoların, televizyonların ve kasetçalarların günlük hayatımıza girmesi


sayesinde çok iyi bilinmektedir. Belki de bunların en önemli özellikleri küçük oluşlarıdır. Kaynak güç
ünitelerinde transistörlerin kullanılmasının en önemli nedenlerinden biri budur. Transistörler pratikte ya bir
yükseltici (amplifikatör) veya bir anahtar olarak kullanılabilirler. Kaynaklı imalatta kullanılan transistörlü
güç kaynakları içlerindeki transistörlerin fonksiyonlarına göre sınıflandırılırlar Şekil 31. Transistörlerde
baz ucuna verilen pozitif bir sinyalle transistörü açmak ve sinyali baz ucundan çekerek transistörü kapamak
(içinden geçen akımı, emitter-kollektör arasındaki akımın akışını durdurmak) mümkündür. Bu sayede
transistörlerde doğru akımı kumanda etmek (doğru akımın akışını başlatmak veya durdurmak) mümkün
olabilmektedir
2.10.1. Transistör Kontrollü Kaynak Redresör

Transistör kontrollü kaynak makinalarında, diyot ve tristörlü makinalarda olduğu gibi, monofaze veya
trifaze köprüler oluşturulup, alternatif akımdan transistörlerle doğrultma yapılmayıp, doğrultma işi
transistör kontrollü makinalarda daha basit ve daha ucuz olan diyot köprüleriyle yapılır. Zira transistör
kontrollü kaynak makinalarında doğrultma işi transistörlü köprülerle yapılırsa, transistörleri büyük
değerdeki alternatif gerilim ve akımları doğrultabilmek için köprü hatlarına birden fazla transistörü seri ve
paralel (kaskad) bağlamak, özellikle büyük alternatif akım şiddetlerini doğrultmak için paralel (kaskad)
bağlantı gerekmektedir, dolayısıyla bu durum makinalarda karmaşıklık ve bu karmaşıklığa bağlı olarak
çeşitli zorluklar yaratmakta, ayrıca makinanın fiyatına da arttırmaktadır.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

29/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Şekil 31. Transistörlü kaynak makinalarının içlerindeki transistörlerin fonksiyonlarına göre


sınıflandırılması

Transistör kontrollü makinalarda diyotlu köprülerden elde edilen doğru akıma çeşitli bağlantı şekillerinden
de yararlanılıp, transistörlerle kumanda edilerek güç ayarı (akım ayarı) yapılır ve bu arada dikdörtgen dalga
gibi inverter tipi kaynak makinalarında kaynak işleminde çok yararlı olan dalga şekilleri de elde
edilebilmektedir. Tristörlerde kumanda ucuna verilen sinyalle, tristörden geçecek akımı sadece başlatmak
mümkündür, akan akımı kesmek ve kumanda ucuna verilen sinyalin büyüklüğü ile (büyüklüğü
ayarlayarak) anod-katod arasında akan akımın değerini değiştirmek, yani tristörü yükseltici olarak
kullanmak mümkün değildir. Ancak transistörleri, baz akımının (sinyalinin) değerini ayarlayarak yükseltici
olarak kullanmak, yani baz akımın değerini değiştirerek, emitör-kollektör akımının değerini değiştirmek
mümkündür. Dolayısıyla transistör kontrollü kaynak makinalarında, baz akımını başlatıp kesmeden, baz
akımının değerini değiştirerek kaynak akımını (gücünü) değiştirmek mümkündür. Analog makinalar buna
örnektir.
2.10.2. Tristör Kontrollü Kaynak Redresör

Tristör, pozitif anod-katod (A,K) geriliminde tristörün kumanda ucuna (G) bir pozitif sinyal gelirse anod-
katod yönünde akım akıtır, zıt yönde akım akıtmaz Şekil 32. Tristörün kumanda ucuna pozitif sinyalin
gelmiş olması akımın akmaya baş1aması ve devamı için yeterlidir. Kumanda ucundaki sinyal, akım
akmaya başladıktan sonra çeki1se dahi, akım açma yönünde akmaya devam eder. Ta ki, şebeke akımının
(doğrultulan akım) şekli ve formu gereği akan akım, kendiliğinden veya A-K arası gerilimin belirli bir eşik
değer altına düşmesi ile sıfır olana (veya belirli bir eşik değerin altına düşene) kadar. Bu haliyle tristör
sadece akımın akmasını başalatabi1en ama akımın akışını kesemeyen elektronik bir şalterdir. Sonuç olarak
Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi
Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

30/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

tristörde akımın akmaya baş1ama anını biz tayin edebiliriz, bitme anına etki edemeyiz. Bu sayede akımın
akma miktarını, dolayısıyla gücü (güç ayarını) tayin edebiliriz. Buna açısal kumanda adı verilir. Zira
zamana bağlı olarak periyodik değişim gösteren akımlarda zaman ekseni açı ekseni olarak alınabilir ve
tristöre kumanda anı bir açıya tekabül ettirilebilir. Zira t zamanı, elektriğin açısal frekansı (ω) ile çarpılırsa
açı (α=ω.t) elde edilir.

Şekil 32. Bir tristörün çalışma prensibinin formal gösterilişi

Geleneksel redresör tipi kaynak güç ünitelerindeki diyotlu doğrultucu köprü, temelde bir statik elemandır.
Burada redresör, transformatörden veya doymalı şok bobininden alternatif akımı alır ve herhangi bir
kontrol uygulamadan onu doğru akıma çevirir. Buna karşılık geleneksel diyotlu doğrultucu köprü yerine bir
tristörlü köprü kullanılacak olursa, akım akışı köprü üzerinden uzaktan kontrol edilen bir kumanda sinyali
ile değiştirilebilir Şekil 32.

Şekil 31. Tristör kontrollü kaynak redresörü

Bir tristör, akımın bir yönde akmasına müsaade eden, yani normal bir redresör gibi davranan güç
elektroniği cihazıdır. Ancak tristör uygun yarım çevrimde sadece kontrol terminaline uygulanan bir gerilim
darbesi ile tetiklendikten sonra akım iletimi yapar. Akım bundan sonra bu yarım çevrimin geri kalan
kısmında, akım yönü değişinceye kadar akar ve bundan sonra (akım sıfır olduktan sonra) tristör akım
iletimini durdurur. Tipik bir alternatif akım dalgasında ortalama akım, akımın akma zamanına bağlıdır.
Böylece gerilimin pozitiften negatife ve negatiften pozitife değişiminden sonra her seferinde tristörün
tetiklenmesi geciktirilirse, akım her bir yarım çevrimde daha kısa bir zaman akar ve ortalama akım azalır.
Böylece bir kaynak güç ünitesinin çıkışı (çıkış gücü), bir tristörün tetikleme noktası (zamanı, açısı)

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

31/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

değiştirilerek, ayarlanabilir. Bu şekilde tristörlü doğrultucu köprüler hem diyotlu köprülerin, hem de
doymuş şok bobinlerinin görevlerini birlikte yaparlar.

Tristörlü kaynak makinaları yarım kumandalı (3 diyot + 3 tristör) ve tam kumandalı (6 tristör) olabilir.
Şekil 33’de tam ve yarım kumandalı bir tristör grubunun bir kaynak arkını besleyiş şeması ve ayarlanan
kumanda açısına (α) göre akım ve gerilim durumları görülmektedir. Şekil 33’de taralı alanlar akımın akma
miktarını, bu alanların ortalaması akım şiddetini (kaynak akımını) verir ve akım şiddeti de gücü tayin eder.
Ayrıca tristör kumandalı redresörlerde bu şekilde akımı kontrol ederek makinanın karakteristiğini
(karakterini) değiştirmek de mümkün olur .

Şekil 33. Tam ve yarım kumandalı tristör köprüsü ile bir kaynak arkının beslenme şeması.
a: Tam kumandalı, b: Yarım kumandalı.

2.11.Kaynakta İnsan Sağlığı

Kaynakta insan sağlığı ile ilgili konuları genel olarak yedi grupta toplamak mümkündür.

1. Kaynak akımı üreteçlerinin insan sağlığına etkileri ve önlemleri

2. Kaynağın gerçekleşmesinde kullanılan ısı kaynaklarının insan sağlığına etkileri ve önlemleri

3. Kaynakta oluşan hava kirliliğinin insan sağlığına etkileri ve önlemleri

4. Kaynakta oluşan gürültü insan sağlığına etkileri ve önlemleri

5. Kaynakta oluşan ışınların insan sağlığına etkileri ve önlemleri

6. Kaynakta kullanılan yanıcı, patlayıcı gazların insan sağlığına etkileri ve önlemleri

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

32/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

7. Kaynakta insan sağlığını etkileyen mekanik etkenler ve önlemleri

2.11.1. Kaynak akımı üreteçlerinin insan sağlığına etkileri


2.11.1.1. Elektrik Çarpma Tehlikesi

Bir kaynak makinasında kaza tehlikesi kaynak makinasının bir elektrik akımı üreteci olmasından
kaynaklanabilir ve bu, kaynakçıyı elektrik çarpması olarak görülür. Kaynak işleminde elektrik çarpması,
bir kaynak makinasının verebileceği en büyük gerilim değeri olan boşta çalışma gerilimi nedeniyle olur.
Bir kaynak makinasının boşta çalışma gerilimi UO kaynak akımının sıfır olduğu gerilimdir Şekil 34.

Şekil 34. Düşey karakteristikli bir makinenin statik karakteristikleri.


U0=Boşta çalışma gerilimi, IK=Kısa devre akımı

Kaza emniyeti açısından kaynak makinelerinin boşta çalışma gerilimleri üstten sınırlandırılmıştır. Kaynak
işleminde arkın tutuşması için de kaynak makinesinin boşta çalışma geriliminin belirli bir değerden küçük
olmaması gerekir. Böylece boşta çalışma gerilimi alttan ve üstten sınırlandırılmıştır. Örneğin kazan
kaynağında, dar ve nemli yerlerde transformatörle kaynakta, transformatörün boşta çalışma gerilimi 48
volttur. Bu tür işler için üretilen makinelerin üzerinde normal plakanın dışında üzerinde 48 veya S harfi
yazılı bir plaka daha vardır. Kaynak makinelerinin boşta çalışma gerilimi, normal şartlardaki kaynaklarda
alternatif akım kaynak makineleri ile yapılan kaynakta 70 Volt efektif değer, doğru akım kaynak
makineleri ile yapılan kaynakta ise 100 Volttur. Verilen boşta çalışma gerilimi değerleri bütün kaynak
metotları için geçerlidir. Ancak kaynak işlemi şartlarına bağlı olarak istisnalar vardır. Örneğin kazan
kaynağı ve otomatik kaynak. Yalnız otomatik kaynak ve robotlarda kullanılan makinelerde bazı şartlar
Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi
Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

33/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

altında kaynakçı bizzat eli ile kaynak yapmadığı ve tehlikeye direk maruz kalmadığı için boşta çalışma
gerilimi yukarda verilenlerden daha yüksek tutulabilmektedir. Bu durumda makine üzerinde otomatik
kaynak için olduğu yazılı olmalıdır. Zira bu makine ile elle kaynak yapılırsa tehlike oluşturur.

Kaynak ve kesme işlemlerinde, çoğunlukla çalışanların dikkatsizliği sonucu oluşan elektrik çarpması,
ölümlere, çeşitli yanıklara ve elektrik şokundan dolayı kişinin düşmesi sonucu ciddi yaralanmalara neden
olmaktadır.

Elektrik çarpmasına karşı alınması gereken önlemler;

• Kaynak ve kesme şartlarına bağlı olarak uygun boşta çalışma gerilimine sahip kaynak ve kesme makinesi
kullanılmalıdır.

• Vücudun herhangi bir yeri gerek makinenin kutupları, gerekse makinenin kutbu (elektrod) ile iş parçası
arasına girmemelidir. Bunun için kaynak pensesinin iyi izoleli olması, kaynak kablolarının makineden
kaynak yerine gidişinin kazaya meydan verecek şekilde olmaması gerekir.

• Kaynak işleminde kullanılacak ekipmanların kurulumu, çalıştırılması ve hatta bakım işleminden önce
kullanım kılavuzu dikkatlice okunmalıdır. Tüm kurulum, çalıştırma, bakım ve tamir işlemleri yalnızca
deneyimli ve nitelikli elemanlar tarafından gerçekleştirilmelidir.

• Kaynak makinasının çalışması esnasında elektrik ileten parçalara dokunulmamalıdır

• Kuru ve izole edilmiş eldivenler ve koruyucu elbiseler giyilmelidir.

• İş parçasından ve yerden gelebilecek elektrikten korunmak için kauçuk (lastik) tabanlı ayakkabılar
giyilmeli veya kuru, yalıtkan bir altlık üzerinde durulmalıdır.

• Tamamıyla izole edilmiş elektrod tutucular (pensler) kullanılmalıdır. Su ile soğutulan kaynak torçları
kullanılıyorsa torçlardan su sızması olmamasına dikkat edilmelidir.

• Yıpranmış, zarar görmüş, çok küçük çaplı veya birbirine eklenmiş kablolar ve kaynak torç veya pense
kabloları kullanılmamalıdır. Tüm elektrik bağlantılarının sağlam, temiz ve kuru olduğundan emin
olunmalıdır.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

34/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

• Kaynak akımı taşıyan kablolar insan vücuduna değmemeli veya insan vücuduna sarılmamalıdır.

• Şartlar gerektiriyorsa iş parçasına toprak hattı bağlanmalıdır.

• İş elektrik devresiyle temasta iken elektrik yüklü bir elektroda dokunulmamalıdır.

• Kapalı alanlarda veya su veya terden dolayı elektriksel tehlikelerin olduğu bölgelerde, örneğin su altı
kaynağında, uzaktan kontrollü ve bir gerilim düşürücülü ekipman olmaksızın alternatif akım kaynak
makineleriyle kaynak yapılmamalıdır. DC kaynak makineleri kullanılmalıdır.

• Parmaklık, duvar, koruyucu çit ve bunun gibi koruyucu önlemlerin bulunmadığı kat seviyesinden yüksek
yerlerde çalışılması halinde güvenlik halatları kullanılmalıdır.

• Kullanılmayan tüm kaynak makineleri kapatılmalıdır. Kullanılmayan veya arızalı makinelerin güç üreteci
kapatılmalıdır.

• Yalnızca bakımdan geçirilmiş makineler kullanılmalıdır. Makine kullanılmadan önce hasar görmüş
parçalar değiştirilmeli veya tamir edilmelidir.

• Kaynak makinesi kaportası, makine çalışır haldeyken veya şebekeye bağlı iken açılmamalıdır.
2.11.1.2. Elektrik ve Magnetik Alanın Etkisi

Pek çok bilimsel araştırma sonucu elektromagnetik alanın çok etkin sağlık problemlerine neden olmadığını
göstermektedir.

Bununla birlikte bu zararlı etkileri en aza indirmek için;

• Çalışan kişinin vücudu torç ve kablolar arasında bulunulmamalıdır. Kablolar çalışan kişinin aynı
tarafında yer almalıdır.

• Kaynak akım üretecini ve kabloları çalışan kişinin vücudundan mümkün olduğu kadar uzak
bulundurulmalı ve kablolar vücut etrafına dolandırılmamalıdır.

• Özellikle kalp cihazı kullanan kişilerin taşıdıkları kalp ritim düzenleyici cihazlar (Pacemakers) yüksek
elektromagnetik alanlardan etkilenebileceği için, bu kişiler elektrik ark kaynağı veya kesme işlemlerinin
yapıldığı yerlerde bulunmamalıdır. Ancak doktorlara danışarak ve cihaz üreticisinden gerekli bilgileri
alarak çalışmaları mümkündür. Yine de bu kişiler gereğinden daha yüksek akımlarda çalışmamalı, kaynak
Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi
Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

35/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

akım üreteci ve kabloları çalışılabilecek yerden uzak bir mesafede tutulmalı, yalnız çalışmamalı ve kendini
rahatsız hissettiğinde derhal kaynak işlemini bırakmalı ve tıbbi yardım almalıdır.
2.11.2. Kaynağın Gerçekleşmesinde Kullanılan Isı Kaynaklarının İnsan Sağlığına Etkileri

Kaynak arkı sıcaklığı kaynak yöntemine göre değişen yüksek sıcaklıklara sahiptir. Örneğin örtülü
elektrodlarla kaynakta kaynak arkı 5500 oC' ye kadar yüksek sıcaklığa sahiptir. Dolayısıyla yanmanın
önlenmesi için ark ile vücudun teması önlenmelidir. Kaynak ve kesme işlemlerinde kaynak arkının dışında,
sıcak metal, kıvılcımlar ve çeşitli sıcak parçacıklar sıçramaktadır ve bunların sıcaklıkları yüksek olduğu
için giysilerin yanmasına ve vücuda temas ettiklerinde ise çeşitli yanıklara neden olabilirler. Ayrıca iş
parçası ve kaynak ekipmanları da çok sıcaktır ve dolayısıyla vücuda temas ettiğinde yanıklar oluşabilir.
Genel olarak kaynağın ısı kaynağı olarak zarar vermesini engellemek için şu önlemler alınabilir

• Delik olmayan, iyi bir izolasyona sahip eldivenler kullanılmalı;

• Elektrod tutucu, torcun uç kısmı gibi kaynak veya kesme işlemine çok yakında bulunan parçalara
herhangi bir nedenle dokunulması gerektiği durumlarda her zaman izolasyonlu eldivenler kullanılmalı veya
soğuması için bir süre beklendikten sonra dokunulmalıdır.

• Üzerinde yağ, gres yağı, solvent gibi yanıcı madde olmayan deri eldivenler, içine sıcak metal ve
sıçramaların girmemesi için herhangi bir yerinde katlama olmayan, cepleri kapalı pantolon ve gömlek,
uzun çizme veya deri tozluklara sahip ateşe dirençli botlar ve yüzü, boynu ve kulakları koruyan uygun bir
başlık giyilmelidir.

• Kapalı alanlarda veya baş seviyesinin üzerinde yapılan tavan kaynaklarında ve kesme işlemlerinde kulak
içerisine kıvılcım ve sıçrayan parçacıkların girmesini engellemek için ateşe dirençli kulak tıkaçları veya
kulaklıklar kullanılmalıdır.

• Çalışma alanı, metal levhalar veya ateşe dirençli perdeler ile çevrilerek yangına güvenli hale
getirilmelidir. Ayrıca çalışma alanın tabanı da çimento veya ateşe dirençli bir malzemeyle izole edilmelidir.
Tabandaki çatlakların içine çapak ve sıcak metalin girmesine karşı önlem alınmalıdır.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

36/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

• Bazı durumlarda (yanıcı ve patlayıcı alanların kaynağında) kaynak yapan kişiyi bir kişinin izlemesi
gereklidir.

• Çalışma yerinde yangına karşı yangın alarmı ve söndürme cihazları bulunmalıdır .


2.11.3. Kaynakta Oluşan Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığına Etkileri

Kaynak ve kesme işlemi sırasında insan sağlığına zarar verebilecek zehirli gazlar, duman, metal buharı ve
partikülleri çıkmaktadır. Emisyon maddesi denilen bu maddelerin özellikle solunum yollarına zararı
büyüktür. Kaynak dumanında bulunan çeşitli maddeler örneğin krom, nikel, arsenik, asbest (amyant),
manganez, silisyum, berilyum, kadmiyum, azot oksitleri, karbon oksit klorürü (fosgen), akrolin, flüor
(fluorin) bileşikleri, karbon monoksit, kobalt, bakır, kurşun, ozon, selenyum, çinko zehirli maddelerdir. Bu
metallerin buharı, parçacıklarının solunum yollarına ve ciğerlere yerleşerek solunum sistemini zamanla
fonksiyon dışı bırakması söz konusudur.
Genel olarak kaynak dumanı;

• Kaynak edilen esas metalden veya kullanılan dolgu metalinden,

• Kaynak edilen metalin üstünde mevcut olan kaplamalar ve boyalardan veya örtülü elektrodlarda elektrod
üzerindeki örtüden,

• Tüplerden tedarik edilen koruyucu gazlardan,

• Arkta ultraviyole ışınların ve ısının etkisi ile oluşan kimyasal reaksiyonlardan,

• Kullanılan yöntem ve dolgu maddelerinden,

• Çalışma ortamındaki hava kirliliği, örneğin kaynak öncesi yapılan temizleme ve yağ sökme işlemleri
sonucunda oluşan buhardan kaynaklanır.

Kaynak ve kesme işlemi esnasında oluşan dumandan korunulmadığı takdirde, insan sağlığı üzerinde
yaratmış olduğu kötü etkileri listelemek kolay değildir. Çünkü kaynak dumanı zararlı olduğu bilinen birçok
madde içermektedir. Kaynak dumanı akciğer, kalp, böbrek gibi vücudun herhangi bir parçasını ve merkezi
sinir sistemini etkileyebilir. Sağlık açısından kaynak dumanından korunmayan personel çok büyük risk
almaktadır.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

37/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Kaynak dumanına karşı korunmasız kalınması sonucu çalışan personelin kısa ve uzun süreli sağlık
etkileri görmesi kaçınılmazdır. Bu etkiler aşağıda tanımlanmıştır:

Kısa süreli sağlık problemleri:

Metal buharını (örneğin çinko, magnezyum, bakır ve bakır oksit) soluyan kaynak personeli metal buharı
ateşine(metal fume fever) yakalanabilir. Bu hastalığın belirtileri (semptomları) buhar solunduktan sonra
4 ile 12 saat içerisinde titreme, susama, ateş, kas ağrısı, göğüs ağrısı, öksürük, hırıltılı soluma,
yorgunluk, mide bulantısı ve ağızda metalik (madeni) bir tat şeklinde kendini gösterir. Buharın
solunmasından birkaç saat sonra kişide çok yüksek derecelerde ateş (nadiren 39 oC’den yüksek) görülür.
Vücut sıcaklığı 1 ile 4 saat içinde normale dönmeden önce terleme ve titreme oluşur.

Kaynak dumanı ayrıca gözleri, koku alma gücünü, göğsü ve solunumla ilgili organları tahriş ederek
öksürüğe, hırıltılı solumaya, nefes daralmasına, bronşite, akciğerde su toplanmasına ve zatürreye
(akciğerin iltihaplanması) neden olmaktadır. Mide bulantısı, iştahsızlık, kusma, kramplar ve yavaş
sindirim gibi sorunlar da kaynak ile beraber ortaya çıkar.

Kaynak buharındaki bazı maddeler örneğin kadmiyum veya kadmiyum oksit bileşikleri çok kısa süre
içerisinde öldürücü olabilir. Ayrıca kaynak yönteminde kullanılan koruyucu gazlar son derece
tehlikelidir. Havadaki azot ve oksijen kaynak işlemi sırasında reaksiyona girerek azot oksit ve ozon
(temizlikte kullanılan) oluşturur. Bu gazlar yüksek dozlarda çok ölümcüldür ve ayrıca burun ve boğazın
tahriş olmasına ve ciddi akciğer hastalıklarına da neden olmaktadırlar. Kaynak esnasında oluşan
ultraviyole ışınlar, klorlanmış hidrokarbon çözücülerle (örneğin trikloroetilen, 1.1.1 trikloroetan,
metilenclorit ve percloroetilen) reaksiyona girerek fosgen (karbon oksit klorürü) gazı oluşturur.
Fosgenin çok küçük miktarları bile öldürücüdür, ancak hastalığın ilk belirtileri genellikle 5-6 saat sonra
baş dönmesi, titreme ve öksürük olarak gözükmektedir.

Yüksek konsantrasyondaki kadmiyum ve kadmiyum oksitleri buharının solunum yoluyla içeri çekilmesi
neticesinde mide bulantısı, baş ağrısı, baş dönmesi, sinirlilik, akciğer sorunları gibi sağlık problemleri
ortaya çıkmaktadır.

Uzun süreli kaynak problemleri:

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

38/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Kaynak ve kesme (alevle kesme, yakarak kesme) işlemleri yapan kişilerin akciğer kanserine yakalanma
riski çok yüksektir. Çalışma şartlarına bağlı olarak gırtlak kanseri ve idrar yolu kanseri olma ihtimali
vardır. Bu sonuç, arsenik, krom, berilyum, nikel ve kadmiyum gibi kanser riski içeren kaynak dumanındaki
zehirli maddelerin büyük miktarlarda solunduğunda ortaya çıkmaktadır. Kaynakçılar ayrıca kronik
solunum problemleri (bronşit, astım, zatürree, akciğer kapasitesinin azalması v.b.) yaşayabilirler.

Krom ve nikel gibi ağır metallere maruz kalan kaynak çalışanlarının böbreklerinin zarar gördüğü
görülmüştür. Ayrıca kaynakçılar üzerinde yapılan en son çalışmalarda özellikle paslanmaz çelikler ile
çalışanlarda sperm miktarının azaldığı ve üreme problemlerinin ortaya çıktığı görülmüştür. Buna bağlı
olarak kaynakçıların eşlerinin geç gebelik veya çocuk düşürme olaylarında da bir artış görülmüştür. Bu tarz
problemler aynı zamanda alüminyum, krom, nikel, kadmiyum, demir, mangan ve bakır gibi metallere,
azotlu gazlar ve ozon gibi gazlara, ısıya ve iyonlaştırıcı radyasyona (kaynak dikişlerini kontrol etmekte
kullanılan radyoaktif ışınlar) korunmasız kalındığı durumlarda mümkün olmaktadır.

Asbest izolasyonu ile kaplanan yüzeylerde kaynak veya kesme yapan kaynakçılar akciğer kanserine ve
diğer asbest ile ilişkili hastalıklara karşı risk içerisindedirler.

Kadmiyum oksit buharına ve tozuna uzun süre maruz kalan kişilerde kronik meslek hastalıklarına, böbrek
yetmezliğine ve solunumla ilgili hastalıklara da yakalandıkları görülmüştür. Uzun süre kadmiyuma maruz
kalan kimse akciğer kanserine yakalanabilir.

Mangan gibi yüksek derecede zehirli malzemeler de, çalışan kişinin merkezi sinir sistemini (konuşma ve
hareket kabiliyetini zayıflatma gibi) zamanla etkileyebilmektedir.

Kaynakta duman ve gazlara karşı alınması gereken önlemler:

• Öncelikle kişinin başını dumandan koruması için kaynak maskesi kullanmalı ve dumanı solumamalıdır.
Kaynakta oluşan duman kaynakçının solunum organına (burnuna) gelmeden kaynak yerinden uzaklaşmalı
veya uzaklaştırılmalıdır.

• Kaynak bölgesinde ve genel çalışma alanında yeterli havalandırma sağlanarak kaynak buharı ve
gazlarının solunması önlenmelidir. Bu nedenle kapalı alanlarda yapılan kaynak ve kesme işlemlerinde

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

39/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

yeterli çalışma alanı sağlanmalı (aynı zamanda bu alanın yeterli yüksekliğe sahip olması gerekir) ve bu
alanda yeterli havalandırma sistemleri kullanılmalıdır.

• Kaynak dikişlerinin tahribatsız muayenesinde (örneğin penetrent muayenede) kullanılan kimyasalların


zehirleyici ve diğer uzuvlara zarar verici etkilerine karşı koruma önlemleri alınmalıdır.

• Eğer havalandırma yetersiz ise maruz kalınacak miktar ölçülmeli ve izin verilen miktarlara göre
karşılaştırma yapılarak karar verilmelidir. Bu gibi durumlarda pratik çözümler üretilmeli örneğin uygun bir
solunum cihazı kullanılmalıdır.

2.11.4. Kaynakta Oluşan Gürültünün İnsan Sağlığına Etkileri

Bilimsel olarak, gürültü birçok frekansın birleşimidir ve farklı frekanslardaki ve genliklerdeki ses
dalgalarının mekanik olarak hava içinde yayılmasıyla oluşur. Kaynak ve kesme işlemlerinde gürültü, güç
kaynaklarından, gerçekleştirilen işlem neticesi ve kullanılan diğer ekipmanlardan kaynaklanmaktadır.
Özellikle kesme işlemleri ve motorla tahrikli generatörler ile yapılan kaynak işlemlerinde oldukça fazla
gürültü meydana gelmektedir. Çok fazla gürültü insan sağlığı için zararlıdır. Birçok makine ve kaynakçının
aynı anda çalıştığı hallerde ortaya çıkan gürültünün vücudu tahriş etmesi söz konusudur.

Aşırı gürültünün insan sağlığına etkileri;

• Çalışan personel uzun bir süre aynı gürültü seviyesinde korunmasız olarak çalışırsa, tam veya kısmi ve
kalıcı veya geçici duyma kayıpları olabilir.

• Fiziksel ve zihinsel sağlığı olumsuz etkileyen stres yaratır. Uzun süre gürültülü ortamda çalışan işçilerde
stres nedeniyle oluşan yüksek kan basıncı uzun süre etkilediğinde bu işçilerde kalp hastalıkları
oluşabilmektedir.

• Çok fazla gürültü diğer bedensel fonksiyonların ve davranışların etkilenmesine yol açabilir. Uzun süre
gürültülü ortamda çalışan işçilerde yorgunluk, sinirlilik ve çabuk kızma gibi çeşitli sinirsel bozukluklar
görülmektedir.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

40/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

• Gürültülü ortamlarda çalışan personel talimat veya uyarı sinyallerini (işaretlerini) duyamadığından çeşitli
iş kazaları meydana gelmektedir.

Gürültüye karşı korunmak için:

• Gürültü kaynağının şiddetini azaltmak, bu nedenle olabildiğince gürültü kaynağının izole edilmesi
gerekir.

• Mühendislik kontrol metotlarını kullanmak, örneğin gürültüyü kontrol etmek için oda akustiğinden
yararlanmak gerekir.

• Mühendislik metotları gürültüyü kabul edilebilir seviyeye azaltmakta başarısız olursa, uygun bulunan
kişisel koruyucu alet ve cihazları (kulak tıkaçları veya kulaklık) çalışan personelin kullanmasını sağlamak
gerekir

Eğer çalışma ortamında 8 saat boyunca ortalama 85 dB (decibel) gürültü seviyesinde korunmasız
çalışılıyorsa, çalışanların gürültüye karşı önlem almaları ve yıllık işitme testlerini yaptırmaları gerekir.

2.11.5. Kaynakta Oluşan Işınların İnsan Sağlığına Etkileri


Birçok ark kaynağı ve kesme işlemi insan vücuduna zararlı olan radyasyon yayarlar. Radyasyonun etkileri
ortaya çıkan ışının dalga boyuna, yoğunluğuna ve ışınıma maruz kalınan süreye göre değişir. Radyasyon
özellikle gözlerde ve vücudun açık bölgelerinde derinin tahrişine neden olur.

Kaynak işlemlerinde iki temel tip radyasyon meydana gelir:

• İyonize olmuş radyasyon (X-Işınları): Elektron ışın kaynağında oluşur. Kaynağın yapıldığı alanda uygun
koruyucu elemanların kullanılmasıyla kabul edilebilir sınırlarda tutulabilir. TIG kaynağında kullanılan
toryumlu tungsten elektrodda kopma ve parçalanma olması ile oluşur (bu parçalar radyoaktiftir).

• İyonize olmamış radyasyon (Ultraviyole ışınları, görünür ve kızılötesi ışınlar) : Radyasyon enerjisinin
yoğunluğu ve dalga boyu kullanılan kaynak yöntemine, kaynak parametrelerine, elektrod ve iş parçasının
bileşimine, kaynak tozları ve elektrod örtü ve özlerine ve iş parçası üzerindeki kaplama veya tabakalara

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

41/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

göre değişir. Ultraviyole ışının radyasyonu yaklaşık olarak kaynak akımının karesine bağlı olarak artar.
Radyasyonun etkileri şöyle sıralanabilir:

• Ark kaynağında oluşan şiddetli ışık gözdeki retinaya zarar verirken, kızılötesi radyasyon gözdeki
korneaya zarar verir ve bunun sonucunda gözde katarakt oluşur.

• Arktan yayılan görünmeyen ultraviyole ışınları (UV) bir dakikadan az bir süre bile etkidiği takdirde göz
kamaşmasına (welder’s flash veya arc eye) neden olur. Hastalığın belirtileri birkaç saat sonra meydana
gelir. Bunlar; göz içinde kum veya çakıl tanesi varmış gibi kaşıntı, net görememe, şiddetli sızı, gözde
yaşarma ve yanma ve baş ağrısıdır.

• Kaynakta radyasyondan zarar görmemek için;


Gözler tüm kaynak işlemlerinde her türlü radyasyona ve ısıya karşı muhakkak korunmalıdır. En iyi
korunma için, yüz koruyucu maskeler veya kasklar ve koruyucu gözlükler kullanılmalıdır. Kaynak
kaskları, gözlükleri ve diğer göz koruyucu maskeleri kesme ve kaynak işlemlerinde gözlerin korunması
için özel filtreli gözlük camlarına sahip olmalıdır
• Uygun eldiven ve elbiseler giyilerek deri radyasyondan korunulmalıdır.
• Kaynak arkından yansıyarak yayınan ışınlara karşı da diğer kişiler uyarılmalı ve buna uygun önlem
alınmalıdır. Bunun için ekranlar, perdeler kullanılmalı veya çalışma yeri diğer çalışanlardan uygun bir
mesafede olmalıdır.

2.11.6. Kaynakta Kullanılan Yanıcı, Patlayıcı Gazların İnsan Sağlığına Etkileri

Gaz kaynağı ve alev ile kesme işlemlerinde yakıcı gaz (oksijen) ve yanıcı gazlar (asetilen, hidrojen, propan
vb.) kullanılır. Kullanılan gazlar yüksek basınç altındaki tüp veya tank içinde muhafaza edilir. Bu gaz
tüplerinin dikkatsiz kullanımı ile (basınç, sıcaklık veya geri tepme gibi nedenlerle) çalışanlar tehlike altına
girebilirler. Bu tehlike çalışma alanındaki çalışanların ölümlerine, ciddi yaralanmalarına neden olabilecek
sonuçlar doğurabilmektedir.

Kullanılan gazlardan biri olan asetilen çok patlayıcı bir gaz olduğundan elverişli bir havalandırma sistemi
ve sızıntı bulma programı ile kullanılmalıdır.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

42/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Oksijen tek başına yanmaz veya patlamaz. Oksijen konsantrasyonu yüksek ise ve ortamdaki gres yağı veya
yağ ile temas haline kolayca geçebiliyorsa patlayabilir. Basınçlı kaplar içerisindeki sıkıştırılmış gazların,
kabın darbe ve çarpmaya maruz kalması sonucunda patlama tehlikesi ortaya çıkar.

Asetilen bakır ile temas haline gelmemelidir. Asetilen ile yüksek alaşımlı bakır borunun teması ile çok
reaktif olan bakır asetilit bileşimi oluşur. Bu şiddetli bir patlama ile sonuçlanabilir.

Bu tür kazaların olmasını engellemek için;

• Montaj işleminden sonra tüm boru içerisine hava veya azot gazı (üflenerek, verilerek) borudan yabancı
maddeler temizlenmelidir(uzaklaştırılmalıdır)

• Tüm tank ve tüpler uygun regülâtörlere sahip olmalıdır. Basınç regülâtörleri kullanılan gaz için dizayn
edilmiş olmalıdır. Arızalı regülâtörler (dışarıya gaz sızdırıyor, ölçü aygıtı basıncı göstermiyor veya hatalı
gösteriyor vb.), kullanımdan kaldırılmalıdır. Ancak imalatçının belirttiği onarım merkezlerinde uzman bir
kişi tarafından tamir edildikten sonra tekrar kullanıma alınmalıdır.

• Gaz sızıntısı olduğu tespit edilen kullanılabilir tüpler kullanımdan alınmalı, açık havaya götürülmeli ve
yakınına ikaz işaretleri konulmalıdır.

• Hortumların monte edilmesinde bağlantıya uygun kelepçeler kullanılmalıdır. Sıradan teller hiçbir zaman
bağlantıda kullanılmamalıdır. Ayaklara dolaşmasını ve bir tehlike arz etmesini önlemek için hortum bir
yerde asılı olarak tutulmalıdır.

• Tüpler dik olarak muhafaza edilmeli ve yere düşmesini engelleyecek tedbirler alınmalıdır. Bunun için
tüp zincirlerle bir duvara veya tüpün taşındığı arabaya sabitlenmelidir. Tüpler yatay pozisyonda
saklanıldığında veya kullanıldığında tüplerin içindeki gaz sıvı halinde ise dışarıya sızıntı yapabilirler.

• Tüpler veya tanklar darbeye, çarpmaya maruz bırakılmamalıdır.

• Tüpler veya tanklar özel taşıma araçlarıyla taşınmalıdır.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

43/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

• Gaz tank ve tüpleriyle gaz nakleden hatlar, normların belirttiği renklerle boyanmalıdır (Asetilen= Sarı,
Oksijen= Mavi, Hidrojen= Kırmızı, Azot=Yeşil vs.).

• Oksijen ve yanıcı gaz tüpleri ısı ve gün ışığından uzak olacak şekilde ayrı ayrı olarak, havalandırması
iyi olan kuru bir yerde tutulmalıdır. Yangın tehlikesine karşı tüpler yağ, boya ve solvent gibi kolayca
yanabilecek malzemelerden uzakta olmalıdır.

• Gaz tüplerinin basınç emniyet valfleri, hortumlar ve hortum bağlantı elemanları düzenli olarak kaynak
veya kesme işleminden önce ve işlem esnasında kontrol edilmelidir.

• Hamlaç düzenli aralıklarla temizlenmelidir ve iyi şartlarda tutulmalıdır.

• Çalışır durumdaki kaynak hamlaçları veya torçları ve diğer kablolar tankların yakınına veya üstüne
asılmamalıdır. Hamlaç veya torç tüp cidarını veya valfi delecek şekilde ark veya alev oluşturabilir. Bu
tüpleri zayıflatabilir veya yırtılma oluşturabilir.

• Gaz kaynağında oluşabilecek gazın geri tepmesine karşı asetilen hattı sulu güvenlik tertibatına sahip
olmalıdır. Güvenlik tertibatındaki su seviyesi sürekli kontrol edilmelidir. Geri tepmeyi önlemek için gaz
hatlarında check valfler de kullanılabilir. Ancak sulu güvenlik asetilen hattında mutlaka olmalı, check
valfler buna ek olarak kullanılmalıdır.

• Tüpler çalışma öncesi yavaş yavaş açılmalıdır. Önce yanıcı gaz asetilen (C2H2) açılmalıdır. Özellikle
asetilen tüp valfleri bir veya bir buçuk turdan fazla açılmamalıdır. Bu asetilen için uygun akışı sağlayacak
ve olağanüstü durumlarda hızlı bir şekilde valfin kapatılmasına izin verecektir. İş bitiminde tüm tüp valfleri
kapatılmalıdır.

• Tüpler bir başka alana taşınmadan önce tüpün üstünde bulunan valf koruma başlığı takılmalıdır. Bu, valf
sistemini çarpmalara ve ortamdaki damlalara karşı tüpü koruyacaktır. Ayrıca regülatörlerdeki ve
hortumlardaki basınç serbest bırakılmalıdır. Tüpler kesinlikle valf koruma başlığından kaldırılarak bir yere
taşınmamalıdır.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

44/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

• Tüpler kalorifer peteklerinden ve diğer ısı kaynaklarından uzak olacak şekilde kullanılmalı ve muhafaza
edilmelidir.

• Boş tüplerden meydana gelecek artık gaz sızıntılarını önlemek için valfler kapatılmalıdır.

• Oksijen tüplerine ve cihazlarına yağlı el veya eldivenlerle dokunulmamalıdır.

• Yanmakta olan bir tüp veya tankın valfi hiçbir zaman kapatılmamalıdır.

• Tüp veya gaz tankları yangınında söndürme işlemi uygun bir gaz söndürücü ile yapılırken, tüp veya tank
aynı zamanda soğutulmalıdır. Tüp veya tank sıcaklığı belli bir değere düştükten sonra söndürme işlemine
son verilmeli ve gaz valfi kapatılmalıdır.

• Tüplerin valfleri yalnızca el yardımı ile açılmalıdır, çekiç, İngiliz anahtarı vb. aletler kullanılmamalıdır.

• Tüpler kaynak ve kesme işlemlerinden gelebilecek kıvılcım, sıcak cüruf veya alevin etkisinin
ulaşmayacağı mesafede tutulmalıdır. Eğer bu yapılamaz ise tüpleri korumak için ateşe (aleve) dirençli
kalkanlar kullanılmalıdır.

• Kaynak dikişlerinin tahribatsız muayenesinde test malzemesi sıcaklığı kullanılan kimyasalların tutuşma
sıcaklığından yeterli miktar düşük olmalıdır.

2.11.7. Kaynakta İnsan Sağlığına Etkiyen Mekanik Etkenler

Metallerle çalışan diğer endüstriler gibi, kaynak ve kesme işlemlerinde de, kullanılan veya yakında bulunan
mekanik ekipmanlar kaynakçılar için tehlike oluşturabilirler. Öğütücü, kesici, delici gibi makinalı aletler ve
el aletlerini doğru bir şekilde kullanmak kaynak güvenliği açısından önemlidir. Kaynak cürufu
temizlemede kaynak dikişi taşlama ve fırçalamada sıçrayan partiküllerin göz gibi uzuvlara zarar vermesi
söz konusu olabilir. Sağlıklı çalışma için güvenlik sınırlarını bilmeli ve anlamalı, vinçler, kaldıraçlar ve
diğer metal taşıyıcı ekipmanları doğru bir şekilde kullanılmalıdır.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

45/46
IIW No: 1.3
GEV - ATB Revizyon No: 001
Tarih: 09 / 03/ 2009

ELEKTROTEKNİK

Mekanik tehlikeleri en aza indirmek için

• Kaliteli aletler seçilmeli ve bu aletler üretici firmanın talimatlarına uygun şekilde (doğru iş için uygun
boyutta alet) kullanılmalıdır. Aletler sıkı bir şekilde, kaymayacak şekilde tutulmalıdır. Aletlere aşırı yük
veya kuvvet uygulanmamalıdır. Aletler yeniden kullanmadan önce çeşitli tıkanmalar veya arızalar için
kontrol edilmelidir.

• Cüruf temizleme, kesme ve kaynaktan sonra yapılan taşlama işleminde meydana gelebilecek çeşitli metal
ve cüruf sıçramalarına karşı ellerin ve gözlerin korunması için eldiven ve maske kullanılmalıdır.

• Yüzük, kolye, bileklik gibi takılar herhangi bir şeye takılmaması için çıkarılmalı, saçlar uzun olmamalı
veya saçlar uzun ise sıkı bir şekilde bağlanıp toplanmalı, çok bol ve sarkan elbiseler giyilmemelidir.

• Kaynak ve kesme işlemi yapılan yerde bulunan keskin nesnelere, pres ve sıkıştırma işlemi yapan aletlere
ve hareketli nesnelere dikkat edilmelidir.

• Ayrıca kaynak ve kesme işlemleri çok farklı koşullar altında kat seviyesinden yüksek veya düşük çok
çeşitli yerlerde (fabrikalarda, uzay kafesi konstrüksiyonlarında, çukurlarda, teknelerde, madenlerde,
tanklarda v.b.) yapılmaktadır. Bu tarz yerlerde kaynak ve kesme işlemleri yapılırken çalışanın meşgul
edilmemesi ve çalışan kişinin işine konsantre olarak değişen şartlara göre pozisyonunu iyi ayarlaması, özel
işler için uygun ve doğru yerleştirilmiş ekipmanlar kullanması, çalışan kişinin dengesini bozacak veya
görüşünü engelleyecek şeyler taşımaması, çalışanların birbirlerine el kol şakaları yapmaması, çalışan kişi
için tüm güvenlik önlemlerinin alınması, çalışma yerinin temiz ve düzenli olması ve çalışanın gereksiz
riskler almaması gerekir.

• Kaynak ve kesme işlemleri yapılan alan içerisinde düşebilecek nesnelere dikkat edilmelidir. Bu gibi
hallerde baş ve ayaklar korunmalı, çalışmaya başlamadan önce baş seviyesi üzerindeki her türlü nesneler
düşmeyecek şekilde sağlamlaştırılmalıdır.

Kaynak Teknolojisi ve Tahribatlı/Tahribatsız Muayene Eğitim Araştırma, Uygulama Merkezi


Bu ders notlarındaki metin ve resimlerin, tamamının ya da bir kısmının, GEV’in yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması yayımlanması, sunumlarda kullanılması ve depolanması yasaktır.

46/46

You might also like