Professional Documents
Culture Documents
Yerel Alan Aglari
Yerel Alan Aglari
Yerel Alan Ağları (LAN-Local Area Network) adından da anlaşılacağı üzere belli bir
lokasyon içerisinde oluşturulmuş ağ sistemidir. LAN ilk başlarda eşeksenli bir kablonun bir
sunucuya birkaç terminalle bağlandığı küçük bir sistemden oluşmaktaydı. Günümüzde ise
LAN yüksek hızları destekleyen yüksek verimlilikte ağlar haline dönüştü ve geleneksel veri
işlemenin yansıra ses ve video-konferans gibi işlevleri destekleyen ağlar haline gelmeye
başladı. Şüphesiz bu gelişmenin ardında endüstriyel ve kişisel kullanıcı gereksinimlerinin gün
geçtikçe artması, endüstriyel rekabet ve avantajlar (daha iyi, ucuz ve hızlı sistemler) önemli
rol oynuyor. Küçük bir ağ iki bilgisayardan oluşabileceği gibi, büyük bir ağ yüzlerce
bilgisayar, faks-modem, cd-rom sürücü, yazıcı ve bunları birbirine bağlayan ekipmanlardan
oluşabilir.
Yerel alan ağlarında iletişim, genellikle bir bina veya binalar grubu, hastane, fabrika,
üniversite kampüsü ve benzeri alanlar ile sınırlıdır. Kablolu veya kablosuz olabilir.
Başarı için bir işletmenin öncelikle kendi içerisinde en hızlı, en verimli ve en etkin şekilde
haberleşmesi gerekir. Bu da Yerel Alan Ağları ile mümkündür.
Ayrıca bu altyapı sayesinde donanım sayısında azaltmalar yapılabilir. Paylaşım söz konusu
olduğundan donanım tüm personel tarafından kullanılabilir, her bir birey için ek yazıcı,
modem, disk ünitesi gerekmez. Benzer şekilde Internet erişimi de bir ağ üzerinde
paylaştırılabilir. Yerel alan ağları, veri, yazılım ve ekipman paylaşımı sağlamanın
avantajlarını sunmaktadır.
Server-based (client/server) ağlarda bir ana bilgisayar vardır. Buna ana makine (dedicated
server) denir. Ana makine üzerinde ağ yönetimi yapılır. Ayrıca ağa girecek (login) ya da
bağlanacak herkes bu ana makine üzerinde yer alan kullanıcı hesaplarına göre kontrol edilerek
bağlantı gerçekleştirilir. Böylece kullanıcı ve dosya temelinde güvenlik sağlanmış olur.
Bunun dışında kullanıcının girişinde kimlik bilgilerinin kontrolü (authentication) işlemi
yapılmış olur.
Yol topolojisinde tek bir iletişim bağlantısı (örneğin bir kablo) düğümlerin birbirleriyle
iletişiminde kullanılır. Yol’un başlangıcı ve bitişi birbirine bağlı değildir. Bu topolojide her
düğüme bir adres verilir ve bu yapıdaki bir ağda veri herhangi iki düğüm arasında doğrudan
iletilebilir. Ancak bu iletişim bir zaman biriminde yalnızca bir çift düğüm arasında
gerçekleşebilir. İletişimde bulunan düğümler yol’u iletim süresince işgal eder, iletim bitince
serbest bırakırlar. Bundan dolayı her terminal (düğüm) mesaj göndermeden önce yolu kontrol
ederek herhangi bir mesaj gelip gelmediğine bakar. Aynı iletişim bağlantısı tüm düğümlerce
paylaşıldığı için, mesajlar gönderildiği düğümün adresiyle iletilir. Yol yapısı tipik olarak bir
bina içine yayılmış bir çok bilgisayarın bulunduğu yerel ağlarda kullanılır. Çünkü tek bir
iletişim bağlantısıyla tüm ağa hizmet verebilmektedir.
Şekil 3 : Yol Topolojisi
Yıldız(Star) Topolojisi
Yıldız yerleşim biçiminde bilgisayarlar merkezi biçimde konuşlandırılan bir hub'a bağlı
olarak çalışırlar. Bilgisayarlar tarafından üretilen sinyaller önce hub'a ulaşırlar ardından diğer
bilgisayarlara ulaştırılırlar.
Yıldız yerleşim biçimde bütün bilgisayarlar bir hub'a bağlıdır. Diğer bir deyişle bütün
bilgisayarlara hub'tan bir kablo çekilir. Bu merkezi dağıtım sistemi yıldız yerleşim biçimde
her bilgisayara özel bir kablo çekilmesini böylece herhangi bir kablo arızasının sadece o
bilgisayarı etkilemesi sağlar. Böylece tüm network çökmez. Ancak merkezi dağıtım birim
hub'ın bozulması durumunda ise bütün network çöker. Yıldız, en eski yerleşim
biçimlerindendir. İlk olarak PBX (private Branch Exchanges) olarak adlandırılan analog ve
sayısal anatharlama aygıtları olarak karşımız çıkmışlardır. Yıldız yerleşim biçiminde bütün
istasyonlar merkezi bir noktaya bağlıdırlar. Buna "hub" denir. Yıldız topoloji bugün yol(bus)
topolojinin yerine geçmiş ve UTP (genellikle Twisted-Pair kablo) kablo ile birlikte yaygın
olarak kullanılmaktadır.
Halka yapısındaki ağlarda tek bir iletişim bağlantısıyla düğümler ağa dahil edilir. İletişim
bağlantısının başlangıç ve bitişleri birbirlerine bağlanmıştır. Veriler halka boyunca dönerler.
Burada, ağa dahil olan bir bilgisayarın devre dışı kalmasının sistem üzerine bir etkisi yoktur.
Bilgisayarların yük paylaşımlarında birbirlerini desteklemelerini kolaylaştıran bir yapıdır. Bu
tür ağlara örnek olarak Token Ring ağları verilebilir. Bu tip topolojilerde iletişim ağ içerisinde
sürekli olarak dönen bir andaç (token) yardımıyla yapılır. Token, özel iletişim kodu ile
iletişimi düzenler. İletişime başlamak isteyen düğüm öncelikle token’ın kendisine ulaşmasını
bekler ve ulaştığında token’ı alır. Artık token serbest dolaşımdan kullanıma geçmiş olur. Bilgi
gönderildikten sonra, alıcıya gelene kadar halka etrafında dolaşır.
4. OSI Modeli
OSI modeli 1984 yılında Uluslararası Stadartlar Organizasyonu tarafından geliştirilmiştir. OSI
modelinin geliştirilmesinin sebebi, farklı platformlarda çalışan uygulamaların ortak bir alanda
da çalışabilmelerini sağlamaktı.
Uygulama, Sunum ve Oturum katmanları üst katmanlardır. Nakil, Ağ, Data Link ve Fiziksel
katmanlar ise alt katmanlar olarak adlandırılır.
OSI modeli TCP-IP modeli baz alınarak geliştirilmiştir. TCP-IP katmanları Uygulama
(Application), Nakil (Transport), İnternet (Internet) ve Ağ Giriş (Network Access) katmanları
olmak üzere TCP-IP modelinde dört katman vardır.
3- Ağ (Network) Katmanı
Routed protokol örnekleri: IP, IPX, AppleTalk Routing protokol örnekleri: OSPF,
IGRP/EIGRP, RIP, BCP, NLSP Yönlendiriciler (routers) bu katmanda çalışmaktadır. Ağ
katmanı paket transferi yapar.
2- Data Link (Data Link) Katmanı : Gönderilecek bilginin ağ ortamında nasıl taşınacağını
ve fiziksel adreslemeyi, ağ topolojisini tanımlar. Hata bulmakla görevlidir. Fiziksel adres
MAC adresleridir. Kullanılan ağ aracının (ethernet kartı, hub...) adresi demektir. Data Link
katmanı iki alt katmana ayrılır.
a- Logical Link Control (LLC)
Adresleme sistemi kullanılarak frame yapıya dönüştürülen bilgilerin karşı tarafa ulaşmasını
sağlar. Bilgisayarın ağ ortamına giriş sisteminide organize eder. 2 çeşit ağ ortamına giriş
tekniği vardır.
Data Link katmanı local ağ örnekleri: Ethernet, FastEthernet, Token Ring, FDDI Data Link
geniş ağ örnekleri: Frame Relay, PPP, X-25. Köprüler(bridges) ve anahtarlar (switches) bu
katmanda çalışır. Frame iletimi yapmaktadır.
Yerel alan ağlarında kabloların, kartların ve diğer fiziksel ağ elemanlarının birbirleriyle uyum
içerisinde çalışabilmesi ve ileride sorun yaşanmaması için bazı standartlar ortaya çıkmıştır.
Bu standartları IEEE (Institute of Electrical and Electronics Engineers), EIA (Electronic
Industries Association), ITU (International Telecomunications Union) gibi bazı komiteler
ortak çalışmalar ile belirlemektedirler. Bu çalışmalar ağ elemanlarının birbirleriyle nasıl
anlaşacağı, verinin nasıl iletileceği, hataların nasıl saptanacağı, kablolama şekillerini ve daha
pek çok kuralı kapsamaktadır. Kısacası bu standartlar açık sistem yapısını garanti eder. Birçok
şirket daha sonraları bu standartları kabul etmiş ve buna uygun ürünler çıkarmaya başlamıştır.
Bu sayede farklı firmaların ürünleri birbirleriyle tamamen uyumlu çalışabilmektedir. Yeni
ürün alacaksanız öncelikle bu standartlara uyumlu olup olmadığını kontrol etmeniz
gerekmektedir.
Yerel alan ağlarında kapalı sistemler, ISO, IEEE (802) , EIA, NBS ve ECMA gibi bilinen
standartlar kullanılır.
IEEE 802
Komisyonları
IEEE 802 LAN&WAN Yapıları
IEEE 802.1 LAN/WAN Bridging and Management
802.1s Multiple Spanning Tree
802.1w Rapid Reconfiguration of Spanning Tree
802.1x Port Based Network Access Control
IEEE 802.2 Logical Link Control (LLC)
IEEE 802.3 CSMA/CD access method (Ethernet)
802.3ae 10 Gigabit Ethernet
IEEE 802.4 Token Passing Bus access method and Physical layer specifications
IEEE 802.5 Token Ring access method and Physical layer specifications
Distrubuted Queue Dual Bus (DQDB) access method and Physical layer
IEEE 802.6
speficiations (Metropolitan Area Networks)
IEEE 802.7 Broadband LAN
IEEE 802.8 Fiber Optic
IEEE 802.9 Interoperable LAN/MAN Security
Wireless Lan Medium Accsess Control (MAC) and Physical layer
IEEE 802.11
speficiations (2 Mbit Wireless)
802.11b 11 Mbit Wireless (Geriye Uyumlu)
802.11a 54 Mbit Wireless (Geriye Uyumsuz)
802.11g 54 Mbit Wireless (Geriye Uyumlu)
Demand-priority access method, Physical Layer and repeater
IEEE 802.12
specifications
IEEE 802.13 Kullanılmıyor
IEEE 802.14 Cable Modems
IEEE 802.15 Wireless Personal Area Network (WPAN)
IEEE 802.16 Wireless Metropolitan Area Network (Wireless MAN)
IEEE 802.17 Resilient Packet Ring (RPR) Access
Bu komisyonların standartlarından bir kısmı başarısız olurken, bir kısmı da (802.4 Token
Ring gibi) artık kullanım dışı kalmıştır. Bizim için önemli olanları IEEE 802.3, 802.5 ve
802.11 standartlarıdır.
IEEE 802.3 (CSMA/CD bus): CSMA/CD ortam erişim yöntemini kullanmakla beraber
birden fazla fiziksel katman olanağı sağlamaktadır. Ethernet'in IEEE standardizasyonudur.
Fiziksel kablolama ile veri iletim yöntemi ve kabloya erişimi denetlemek için bir fiziksel
katman tanımını da içerir. CSMA/CD (Carrier Sense Multiple Access with Collision
Detection - Çatışma Denetim ile Taşıyıcı Algılamalı Çoklu Erişim) erişim yöntemi bir bus
topolojili Local Area Network'de kullanılır. IEEE 802.3 spesifikasyonu dört farklı 10Mbps
Ethernet ağı standardı (10BaseT, 10Base2, 10Base5, 10BaseFL) tanımlar.
IEEE 802.5 (Token ring): IBM Token Ring standardizasyonu için IEEE tavsiyesi. Bir ring
topolojili LAN'da Token Ring passing yöntemini kullanan bir LAN fiziksel katman
standardıdır. Bir başka deyişle andaç geçirmeli yerel alan ağları için IEEE standardını
açıklamaktadır. Bu standart yerel ağlarda halka topolojisi için tanımlanmış tek standarttır. Bu
standart, fiziksel katmanı açıklayan standartlar ile, MAC alt katmanı standartlarını kapsar. Bu
standartta topoloji tanımı yapılmamıştır. Genelde mantıksal halka topolojisi ile fiziksel yıldız
topolojisi birleştirilir. Token ring (andaçlı halka) ağları ofis ortamlarında sıklıkla kullanılır.
Bir ağın temel bağlantı elemanları kablolar, ağ bağlantı adaptörleri (network kartları) ve
dağıtıcılar (hub) gibi birimlerden oluşur. Bu elemanlar sayesinde network üzerindeki
bilgisayarlar birbiriyle bağlantı kurarlar.
Bir iki-telli açık kablo en basit iletişim ortamıdır. Her tel diğerinden yalıtılmış ve her ikisi de
boşluğa açılmıştır. Bu tip kablolar birbirinden yaklaşık 50 metre uzakta ve bit gönderim
oranları orta hızda olan (19.2kbps) sistemler için yeterlidir.
Bu tip bağlantılar genellikle çok sayıda kablo kullanırlar. Bu bağlantılar için en sık kullanılan
düzenleme, her bir sinyal için ayrık ve yalıtılmış bir tel ve toprak hattı için de ayrı bir başka
tel kullanılmasıdır. Tellerin tümü daha sonra korumalı tek bir kabloya sarılır veya düz şerit
kablonun içine yerleştirilir.
Bu tip kablolarda, aynı kablo içerisindeki yanyana teller arasındaki elektrik akımından
kaynaklanan ve veri gönderim sırasında ortaya çıkan “çapraz bağlantı’’ veya “ çapraz
konuşma ’’ (cross-coupling, cross-talk) adı verilen karşılıklı veri karışımı mevcuttur. İki tel
arasındaki güçlü akım çapraz bağlantıya neden olur. Ayrıca, açık yapısı onu çeşitli gürültü
sinyallerini ve elektromanyetik radyasyonu toplamasına sebep olabilir.
Bu tür kablo bağlantısı özellikle Yerel Alan Ağları (LAN: Local Area Networks) için en
yaygın ve kolay yöntemlerdendir.
Çift burgulu kablolarda aynı izolasyon maddeleriyle kaplı tel çiftleri birbirleriyle sarılarak
helezoni döndürülmek suretiyle elde edilir. Kabloları bu şekilde bükerek sarmak gürültüyü
azaltır. Bundan dolayı da bu tür kabloların yapay gürültü (hata, parazit) sinyallerine karşı
direnci iki telli açık hatlara göre daha fazladır. Sinyal ve toprak hatlarının yakınlığı, herhangi
bir gürültü sinyalinin her iki hat tarafından toplanmasına, dolayısıyla fark sinyalindeki
etkisinin azalmasına neden olur.
Hatta, aynı kablo içerisinde birden fazla bükülmüş çift yer alıyorsa kablo içerisindeki her
çiftin bükülmesi çapraz bağlantıyı azaltır. Bir çift burgulu kablonun şematik görüntüsü
aşağıdaki şekilde gösterilmektedir.
Çift burgulu kablolar tek (örneğin dahili hatlarda) , dört (oldukça yaygındır) veya sekiz çift
kablodan oluşabilir. Bu tür kablolar telefon fişine benzer ve RJ-45 bağlayıcılarıyla
sonlandırılır.
Bu tür hatlar kısa mesafelerde (bu geometriyle kazanılan avantajları kullanabilen uygun hat
işletmeni ve alıcı devreleriyle) örneğin 100m den az mesafelerde 1 Mbps, daha uzak
mesafelerde ise daha az bit oranı göndermek için uygundur. Daha karmaşık alıcı ve verici
devreleriyle benzer hatta daha fazla bit oranlarını (10/100 Mbps) göndermek mümkündür. Bu
tür kablolar yani koruyucusuz çift burgulu kablolar (unshielded twisted pairs) (UTP) olarak ta
bilinir ve pek çok veri iletişim uygulamalarında örneğin telefon ağlarında (özel bir silikon
üzerinde çok kısımlı elektronik devre kullanılarak) yoğun olarak kullanılır. Kılıflı çift burgulu
kablolarda (shielded twisted pairs) (STP) koruyucu bir kılıf gürültü sinyallerinin etkisini daha
aza indirmek için kullanılır.
Çift burgulu kablolar özellikle kısa mesafelerdeki küçük, kullanıcı sayısı sınırlı yerel alan
ağları için ucuzluğu ve kolaylığından dolayı oldukça uygundur. Bu bağlantı tipinde her
bilgisayar ayrı bir hat ile bir bağdaştırıcı cihaza (HUB, Ethernet Anahtarı, …vb.) bağlanır.
Ethernet teknolojisindeki hızlı gelişmeler, kurulum ve işletim kolaylıkları nedeni ile tercih
edilen bir bağlantı tipidir.
Çift burgulu kabloların temel sınırlayıcı faktörleri kapasiteleri ile “cilt etkisi’’ (skin effect) adı
ile bilinen doğal bir sonuçtur. Cilt etkisini şu şekilde açıklayabiliriz. Gönderilen sinyalin
frekansı arttıkça tellerden o anda geçen akım sadece telin dış yüzeyini kullanmaya yönelir. Bu
durum yüksek frekanslı sinyaller için telin resistansını arttırarak sinyalde daralmaya neden
olur (attenuation). Buna ek olarak, radyasyon etkisinin bir sonucu olarak yüksek frekansta
daha fazla sinyal kaybı olur. Bunun sonucunda 1 Mbps’ten daha fazla bit göndermek
istediğimizde ya daha karmaşık işletim ve alıcı elektronik devreleri yada bir başka tip iletişim
ortamı kullanmak zorundayız.
Kategoriler
UTP kablo kendi içinde güvenli olarak aktarabileceği veri miktarına göre kategorilere
sahiptir.
Bilgisayar ağlarında önce 10 Mbit ethernet döneminde CAT3 kablo yoğun olarak kullanılmış,
100 Mbit ethernetin geliştirilmesiyle CAT5 kablolar üretilmeye başlanmış ve
kullanılmaktadır.
UTP kablolar dış görünüş olarak birbirine çok benzer. Ancak her kablonun üzerinde
kategorisi yazmaktadır.
Kablonun kategorisi üretim kalitesiyle ilgilidir. Yapılan çeşitli testler ile kablonun belirtilen
hızlarda elektrik sinyalini ne kadar sağlıklı ve az kayıpla iletebildiği, manyetik alan etkisine
karşı sinyali ne kadar koruyabildiği ölçülür. Testler ile ortaya konan değerler kategorinin
kriteridir. Bu kriterleri tutturabilen kablo bu kategoriyi almaya hak kazanır.
CAT5 ile 100 Mbit hızında veri aktarımı yapılabilir. Bir sonraki standart CAT5e (Enhanced
CAT5, gelişmiş CAT5) standardıdır. Bu CAT5 ile aynı yapıda olup, daha üst seviye değerlere
erişebilen bir kablodur. CAT5e ile gigabit hızına ulaşılabilir. Gigabit ethernet'te CAT5
kullanılabilmekle beraber CAT5e tavsiye edilir.
CAT6'da da aynı durum söz konusu CAT5e'den de daha yüksek değerlere erişebilir. CAT6 şu
anda 568A standardına eklenmiş yani resmen kullanıma sunulmuştur. 1000Mhz hızı için, yani
Gigabit ethernet için en uygun kablodur.
CAT7 henüz geliştirilme ve test aşamasındadır. Diğerlerinin aksine farklı bir yapısı olacaktır.
Her tel çifti metal folyo ile kaplı, hepsi birden diğer bir folyo ile kaplıdır. CAT7 RJ-45'ten
tamamen farklı bir jak kullanacaktır.
Koaksiyel kablo da çift burgulu kablolar gibi kullanımı kolay ve aynı zamanda yukarıda sözü
geçen etkileri azaltan fakat çift burgulu kablodan biraz daha pahalıya mal olan bir kablo
çeşididir. Yüksek frekanslı sinyalleri taşımak için şekilde görüldüğü üzere tasarlanmıştır.
Eşeksenli kabloların ortasında bakır bir iletken bulunur. Bakır tel iletken olmayan bir yalıtım
katmanıyla çevrelenmiştir. Bu katmanın üzerinde ise koruyucu görev gören örgü şeklinde
bakır veya alüminyum bir kabuk kaplama vardır. En üst katmansa tüm kabloyu içine alan
plastik kaplamadır. İdeal olarak iki iletken arasındaki boşluk havayla dolmalıdır. Fakat
pratikte bu boşluk elektrik akımlarını geçirmeyen yalıtkan katı veya peteğimsi bir madde ile
doldurulur. Merkezi iletken dışarıdan karışan parazit sinyallerden örgü biçimindeki dış iletken
aracılığıyla korunur. Ayrıca elektromanyetik radyasyonun bir sonucu olarak ortaya çıkan
kayıplar ve ‘cilt etkisi’ dış iletkenin varlığından dolayı azalır ve bunun sonucunda da çift
burgulu kabloya göre daha güvenilirdir.
Koaksiyel kablo farklı sinyal çeşitleri ile kullanılabilir. Fakat pratikte birkaç yüz metre
uzaklıktan 10Mbps ( modülasyonla daha fazla) veri rahatlıkla iletilebilir. Yüksek bant
genişliği nedeniyle kablolu TV yayınlarında da eş eksenli kablolar tercih edilmektedir ( Bir
çok TV kanalına ait sinyaller tek bir eşeksenli kablo üzerinden gönderilebilmektedir). Bu tür
kablolar daha sonra ağ topolojilerinde de göreceğimiz gibi noktadan noktaya (point-to-point)
yada çok noktalı (multipoint) topoloji kullanan bilgisayar ağlarında kullanılabilirler.
Eşeksenli kablolar BNC bağlayıcıları ile sonlandırılır ve bilgisayar arkasındaki ilintili aygıta
takılacak T-şeklindeki bağlayıcılara takılırlar.
Bu bağlantı tipinde bilgisayarlar seri olarak bir hat boyunca birbirlerine bağlanır ve hattın
çalışabilmesi için başlangıç ve sonlanma noktalarına sonlandırıcı (terminatör) takılır. Seri
bağlantı yapısından ötürü, aynı hata bağlı herhangi bir bilgisayarda meydana gelebilecek bir
problem diğerlerini etkileyecektir. İşletim ve kapasite problemleri nedeni ile bu bağlantı tipi
pratikte tercih edilmemektedir.
Koaksiyel kablo elektromanyetik kirliliğin yoğun olduğu ortamlarda düşük güçte sinyalleri
iletmek için geliştirilmiş bir kablodur. Koaksiyel kablo çok geniş bir kullanım alanına
sahiptir. Ses ve video iletiminde kullanılır. Çok değişik tiplerde karşımıza çıkabilir. Ancak
bilgisayar ağlarında şimdiye kadar kullanım alanı bulmuş yalnızca iki tip koaksiyel kablo
vardır: RG-8 ve RG-58.
Koaksiyel kablo tipleri kendi RG kodlarına sahiptir. Koaksiyel kabloda bizim için önemli olan
ve değişkenlik arzeden değer kablonun empedansı veya omajıdır. Bu değer kablonun belirli
bir uzunlukta elektrik akımına karşı gösterdiği dirençtir. Koaksiyel kablolar dıştan
bakıldığında birbirlerine çok benzerler, ancak kabloya daha yakından bakınca üzerinde RG
kodunu ve empedansını görebilirsiniz. Empedans değeri "50 " veya "75 " şeklinde omega
karakteriyle yazılır.
Şimdi bilgisayar dünyasında zamanında kullanılmış koaksiyel kablo tiplerine bakalım.
RG-8 : RG-8 veya genellikle söylendiği gibi Thicknet(kalın net) kablo ethernetin ilk
kullandığı kablo tipidir. Günümüzde bu kabloyu kullanan bir ağ bulmak gerçekten zordur.
Sonradan kullanılan kablolarda bir renk sınırlaması yokken bu kablolar genellikle
sarı/portakal veya kahverengi renkte ve 2.5 metrede bir siyah bir bantla işaretlenmiş olarak
üretilmişlerdi. 50 olan bu kablo adına yakışır şekilde kalın ve mukavemetli bir kabloydu.
Geometrisi dolayısıyla koaksiyel kablo sınırlayıcı pek çok faktöre (yüksek frekanslı
sinyallerin bu kablo üzerinden gönderilebilmesi ve gönderilebilen bit oranında önemli
derecedeki artış) çözüm getirmesine rağmen gönderilen bilgi oranı ve güvenliği çift burgulu
kablolarda olduğu gibi sınırlıdır. Fiber optik kablo plastik yalıtkanla kaplı çok ince cam tüp
biçimindeki kablolardan oluşur. Camın kırılganlığına karşı koruyucu olarak en dışta sert bir
kaplama vardır. Fiber optik kablo daha önceden bahsedilen iletişim ortamlarının her ikisinden
de veriyi taşıma yönteminde ayrılır. Fiber optik kablolarda taşınılan bilgi kablo üzerinde
elektrik sinyali olarak değil de, çok ince cam tüp biçimindeki kablolar (fiber) üzerinde
düzensiz değişen ışık ışınları şeklinde taşınır. Kısaca, veri iletişimi ışık vasıtasıyla sağlanır.
Işık dalgalarının elektrik dalgalarına göre daha geniş dalga genişliği (bandwidth) olduğundan
bu yöntemle saniyede yüzlerce megabit iletilebilir. İletimde elektrik sinyalleri kullanılmadığı
için de herhangi bir elektronik etkileşim söz konusu değildir. Işık dalgaları ayrıca
elektromanyetik karışma ve çapraz konuşmaya karşı daha dayanıklıdır. Fiber optik kablosu
ayrıca , elektriksel olarak gürültülü ortamlarda, (gönderilen bilginin değişmesi veya
karışmasını önlemek amacıyla) daha az sayıda bit oranlarını göndermek için oldukça
kullanışlıdır. Fiber optik’in kullanımı güvenliğin önemli olduğu ortamlarda önemli ölçüde
artmıştır çünkü bu kablo üzerinden kaçak veya gizli bağlantı kurmak veya bilgi sızdırmak
fiziksel olarak çok zordur.
Bir fiber optik kablosu, gönderilecek her bir sinyal için kablonun koruyucu tabakasının
(dışarıdan gelen herhangi bir ışık kaynağından gelecek zararlara karşı korumak için) içinde
bulunan bir tek fiber içerir. Her bir fiber den tek yönlü haberleşme sağlanır. İki yönlü bir
haberleşme için en az iki fiber gereklidir.
Ancak veri iletişimini ışık vasıtasıyla yapabilmek için öncelikle verilerin ışık sinyaline
dönüştürülmesi gereklidir. Bu da gönderen tarafında elektronik sinyallerin ışığa ve alıcı
tarafında da bu sinyallerin yeniden elektronik sinyallere dönüştürülmesiyle mümkündür. Işık
sinyali, optik gönderici tarafından normal elektrik sinyallerinin ışık sinyaline
dönüştürülmesiyle elde edilir. Bir optik alıcıda ise bu işlemin tersi uygulanır. Tipik olarak
gönderici dönüştürme işlemi için ışık yayan diyot (LED, light-emitting diode) veya lazer diyot
kullanırken, alıcı fotodiyot (photodiode) veya foto transistor kullanır.
Fiber’in kendisi iki bölümden yani cam çekirdek ve düşük kırılma oranlı bir cam kılıftan
oluşmuştur. Işık, fiber optik çekirdeği boyunca kullanılan çekirdek materyalinin genişliği ve
çeşidine bağlı olarak 3 yoldan biriyle yayılır.
Multimode stepped index fiberlerde kılıf ve çekirdek materyalinin her birinin farklı ancak
sabit bir kırılma indeksi vardır. Diyot tarafından daha düşük bir açıyla (kritik açıdan daha
düşük bir açıyla) yayılan ışık koruyucu arabirimde yansıtılır ve çekirdek boyunca çok sayıda
yansımalarla ilerler. Diod tarafından yayıldığı açıya bağlı olarak kablo boyunca yayılması
değişken sürelerde olacaktır. Bu yüzden alınan sinyalin mümkün olan maksimum bit hızına
karşı gelen azalmayla birlikte giren sinyalden daha geniş bir pulse aralığı vardır. Bu tip kablo
esas olarak lazer diyotlarla kıyaslandığında nispeten daha ucuz olan LED’lerle orta derecede
bit hızları göndermek için kullanılır.
Dağılma, sabit bir kırılma indeksi olan çekirdek materyali kullanılarak azaltılabilir. Şekil 8.b
de gösterildiği gibi multimode kademeli indeks fiber de ışık çekirdekten uzaklaştıkça artan
miktarlarda kırılır. Bu alınan sinyalin step indeks fiberle kıyaslandığında pulse genişliğini
daraltma etkisi yaratır. Ve bu nedenle de maximum bit hızında daha fazla artış meydana gelir.
Çekirdek çapının tek bir dalga boyuna azaltılmasıyla (3-10mmetre) yayılan tüm ışığın tek bir
hatta (dağılmamış) yayılması sağlanarak daha ileri bir gelişme ortaya konabilir. Bu yolla,
alınan sinyal giriş sinyaliyle kıyaslanabilir bir genişlikte olur. Fiber saniyede yüzlerce
megabit/Gigabit hızında çalışabilir.
Fiber optik kablolama, 2 Km’ye kadar uzayabilen geniş alanlarda, yüksek kapasiteli iletişim
ortamı sağlayabilmek amacıyla kullanılır.
Ağ adresinin bir paketi hedefe ulaştırmasında kendi adresini kullanır. Bu adrese MAC adresi
denir. Ethernet ağlarında bu bilgi 48-bitlik MAC (Media Access Control) adresidir. Her ağ
adaptörü tek bir MAC adresine sahiptir.
-Çarpışmayı önler.
Sinyaller belli bir mesafe yol kat ettiğinde zayıflarlar. Bu duruma "attennuation" denir.
Anlaşılmaz hale gelen bu sinyaller daha uzak yerler gönderilmek üzere repeater'dan
geçirilirler. 10Base5 ve 10Base2 networklerinin kablo uzunluğu limiti birçok ortamdan
onların kullanılamamasına neden olur. Bu nedenle iki segmenti birbirine bağlamak için
repeater denilen aygıtlar kullanılır. Repeater'lar networkün uzunluğunu artırır. Böylece
networke bağlanan aygıt sayısını artırır.
Şekilde görüldüğü üzerine iki ayrı 185 metrelik segment repeater ile birleştirilir.
Bridge : Bridge'ler data-link katmanında çalışırlar. Fazla karmaşık aygıtlar olmayan bridge'ler
gelen frame'leri (veri paketleri) alır ve yönlendirirler. Bridge'ler fiziksel bağlantının yanı sıra
network trafiğini kontrol eden aygıtlardır. Bir segment'teki trafiği o segment içinde yerel
yaparak sinyallerin daha uzun zamanda yerine gitmesini engellerler.
-Adresleme
-Bağlantı protokolleri
-Paket yönetimi
-Hata kontrolü
-Yönlendirme
Router'lar en iyi yolu seçmek için "routing protocols" olarak adlandırılan özel bir yazılım
kullanırlar. Router'lar RIP (Router Information Protocol) paketleri aracılığıyla bütün network
bilgilerini yayınlarlar. Network adreslerini bilmedikleri için bütün protokoller route
edilemezler. TCP/IP, IPX gibi protokoller route edilebilirler.
Gateways : Bridge ve router'lar bir OSI katmanında çalışmalarına rağmen gateway'ler birden
çok OSI katmanında çalışırlar. Bu nedenle gateway'ler değişik mimarili ve farklı protokollere
sahip bilgisayarların kullanıldığı alt network'lerde kullanılırlar.
Multiplexer : Multiplexing birçok kesikli sinyalin tek bir iletişim kanalı üzerinde
birleştirilerek iletilmesi tekniğidir. İletişim maliyetlerini azaltmak için kullanılır.
Hub : Bir hub aygıtı LAN'ın mimarisini değiştirmez. Kullanıcıların LAN'a katılmasını sağlar.
Hub aygıtı genellikle LAN istasyonlarının bağlandığı bir kutudur. Hub'ların bir kısmı sadece
bağlantıyı sağlarken, bir kısmı gelişmiş sorun giderme yeteneklerine sahiptir. Bazıları da
sinyalleri güçlendirerek network'ün hızını artırırlar.
7: Network Protokolleri
Standart Protokol Kümeleri (Stacks) : Network dünyasında belli protokol kümeleri standart
hale gelmiştir. Bunlar:
-Digital DECnet
-Novell Netware
-Apple AppleTalk
-TCP/IP
-SMTP (Simple Mail Transfer Protocol) Internet'de kullanılan bir e-mail protokolü.
-AFB (AppleTalk Filing Protocol): Uzak dosya erişimi için Apple'ın bir protokolü.
-TCP
-SPX (IPX/SPX)
-NetBEUI
-ATP
-NWLink
-NetBEUI
Çok sayıda protokol vardır. Bunları bir çoğu Windows 2000 tarafından da desteklenmektedir:
-AppleTalk
Protokolleri, diğer bir sınıflamayla; LAN (Local Area Networks), WAN (Wide Area
Network), Dial-Up ve VPN olmak üzere RAS (Remote Access Protocols-Uzaktan Erişim
Protokolleri) protokolleri olarak gruplamak mümkündür:
NetBEUI : NetBEUI (NetBIOS Extended User Interface) küçük LAN networkleri için
geliştirilmiştir. Windows 3.11 ve Windows 9x gibi ortamlar için idealdir. Routable
(yönlendirilebilir) olmadığı için büyük network altyapılarında kullanılmamaktadır.
DLC : Data Link Control (DLC) IBM mainframe bilgisayarları ile iletişim için
geliştirilmiştir. DLC protokolü PC'ler ardındaki veri iletişimi için geliştirilmemiştir. Bunun
yanı sıra ağa doğrudan bağlı olan Hewlett-Packard yazıcıları için de DLC protokolü kullanılır.
IrDA : Infrared Data Association (IrDA) yüksek hızlı kablosuz infrared protokolüdür. IrDA
değişik aygıtların iletişim kurmasını sağlar. Kameralar, yazıcılar, bilgisayarlar iletişim için bu
teknolojiyi kullanabilirler.
PPTP : PPTP istemci ile PPTP sunucu arasında şifrelenmiş veri iletimini sağlayan bir
protokoldür. Bu işleme "tunnelling" denir.
L2TP : Aynı PPTP gibi istemci ile PPTP sunucu arasında şifrelenmiş veri iletimini sağlayan
bir protokoldür. Bu Ancak L2TP protokolünde şifreleme olarak IPSec adı verilen şifreleme
teknolojisi de kullanılabilir.
IPSec : TCP/IP iletişiminde verilerin şifrelenerek gönderildiği bir tekniktir. IPSec, Windows
2000 networklerinin Internet ve Intranet ortamlarındaki güvenliğini oluşturmaktadır. Ayrıca
PPTP ve L2TP gibi VPN (Virtual Private Networks) protokolleri de IPSec ile şifrelenerek
güvenli hale gelirler.