Vize Sınavı-58-62

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 5

Baŋa oldı vācib tamām eylemek Bu eseri, kader bana engel olmazsa

Eger mānic olmazsa devr-i felek tamamlamak gerekli oldu.

Çalap Tangrı yārį ķılursa baŋa Allah bana yardım ederse bu eseri
Düzem şöyle kim ķala gören ŧaŋa öyle yazayım ki görenler hayran
kalsın.

Öküş ulular Ǿāleme geldiler Birçok yüce insan dünyaya geldi;


Delim dürlü cilm ü hüner bildiler çeşitli ilim ve hüner öğrendi.

Sözüŋ incüsin düzdiler ķodılar Sözü inci gibi düzenleyip bıraktılar;


Ĥikāyetleri düzdiler ķodılar hikâyeleri yazıp bıraktılar.

360 Ġaraż andan ancaķ ĥikāyet degül 360 Amaçları, sadece hikâye yazmak
Veķāyic elinden şikāyet degül değil; olaylardan şikâyet değil.

Hüner gösterürler bahāne kitāb Kitabı vesile olarak bilip aslında


İçi ŧolu ĥikmet meŝel hem citāb hünerlerini gösterirler; onların
kitapları, içi dolu hikmetli atasözleri
ve uyarılardır.

Dil aŋlayanuŋ dili çürimeye Sözü anlayanın dili çürümesin; sözü


Sözi düzenüŋ aġzı ķurımaya yazan kişi söz söyleyemez duruma
gelmesin!

Didügüm kitāb aşnuġı Pārsį Dediğim kitabın başlangıcı Hakk’ın


Dilince düzilmiş Ĥaķ’uŋ yārįsi yardımıyla Farsça yazılmıştır.

Baŋa yāri olursa ola geŋez 364-365 Allah bana yardımcı olursa bu
Ki küllį hikāyetleri işbu kez defa bütün hikâyeleri öyle Türkçe
açıklayayım ki Tacik ve Moğol
365 Şunuŋ bigi şerĥ eyleyem Türkice hepsi pek güzel desin.
Ki Ŧat u Moġal eyde şābāş u ce5

Ĥikāyet hemān maǾnį nite döne Cümleler bir dilden başka dile
c
İbāret girür ise ŧondan ŧona aktarıldığında hikâyenin manası
aynen nasıl tercüme edilir.

Çürük naħdan u kimħadan ŧoġrusı Patiska yeni olursa işin gerçeği


Şehet yigrek ola yiŋi boġası çürük halıdan ve ipekten daha
faydalıdır.

Nebį hicretinden caleyhi's-selām Peygamberin (ona selam olsun)


Ĥisābı yaŋılmamaġiçün tamām hicretinden hesabı şaşırmamak
için…

5
Açıklama için bk. SNÜN: 20

41
Niçeyidi tāriħ eger śoralar Tarih neydi diye sorarlarsa söyledim
Didüm uş oķıyalar u göreler işte; okusunlar, görsünler.

370 Bunı düzmek ol yılda tedbįr idi 370 Bunu yazmak o yıl düşünüldü ki
Ki yıl yidi yüz elli vü bir idi sene 751 idi.

Eger sehv olmışsa ĥarf u nuķaŧ Harf ve noktalarda yanlışlık olmuşsa


Temįz ehli düze bulıcaķ ġalaŧ soyu temiz olan yanlışı düzeltecek.

Āġāz-ı Dāstān Hikâyenin Başlangıcı

İşit saŋa bir ħoş ĥikāyet ķılam Allah’tan yardım bulursam sana bir
Eger Tangrı'dan uş cināyet bulam hikâye anlatayım dinle!

Ki saġlıķ baġışlaya furśat vire Allah sağlık bağışlayıp fırsat versin;


Tamām eylemeklige ruħśat vire bu hikâyeyi tamamlamak için izin
versin.

Ķatumda benüm var idi bir kitāb Benim yanımda bir kitap vardı; onu
Oķırdum anı dāyimā bį-ĥisāb sürekli okudum.

375 Didüm ger ola Tangrı’nuŋ yārįsi 375-376 Dedim ki, tamamı Farsça olan bu
Bu ķamu ĥikāyet ki var Pārsį hikâyeler, Allah yardım ederse
Türkçeye tercüme edilsin; herkes
Döne Türki'ye oķıya ħāś u cām okusun, (eser) tamamlansın.
c
İnāyet ķılursa Ĥaķ ola tamām

Ki tevfįķ u yārį baġışlayan ol Yardım bağışlayan odur; âşıklara


ǾĀşıķlara yāri baġışlayan ol sevgilisini bağışlayan odur.

Getürmiş kitābda ol uślu kişi O akıllı kişi kitapta anlatmış; Allah


Ki Ĥaķ raĥmeti olsun anuŋ işi onun işlerini rast getirsin.

Yemen'de ulu pādişāh var imiş Yemen’de ulu padişah varmış; akıllı
Ki caķl ile devlet aŋa yār imiş ve talihli biriymiş.

380 Niçe pādişāh kim ķamu ŧaş u ŧaġ 380 Öyle bir padişah ki dağ, taş her taraf
Anuŋ Ǿadlıyıla idi şār u bāġ onun adaletiyle dolmuştu.

Delim pādişāhlar aŋa ķul idi Bütün padişahlar ona kuldu; zengin
Ducācısı her bay u yoħsul idi ve fakir herkes onun duacısıydı.

Anuŋ ħaznesi var idi ķırħ genc Onun kırk hazinesi vardı; işi yeme,
İşi cişret ü źevķ u cįş ü güvenç içme, eğlenme ve mutluluktu.

Ol oħtın ki atlanadı atına Atına bindiği zaman çevresine sekiz


Gelürdi sekiz yüz biŋ er ķatına yüz bin asker toplanırdı.

42
Atası ķomış Baĥr anuŋ adını Babası onun adını Bahr koymuş; onu
İderdi biliş ħulķ ile yadını bilgi ve iyi huyla anmış.

385 Sarāyında ķırħ Ǿavreti var idi 385 Sarayında kırk eşi vardı; her biri
Ki her biri anuŋ ile yār idi onunla dosttu.

Ķamusınuŋ ataları pādişāh Tamamının babaları padişah, şehir


Ħuźāvend-i şehr ü ķılāc u sipāh ve kalelerin hükümdarı, askerlerin
ileri gelenleriydi.

Şeker sözlü ay yüzlüyidi bular Bunlar şeker sözlü, ay yüzlüydüler;


Ķara ķaş ķara gözlüyidi bular kara kaşlı ve kara gözlüydüler.

İki yüz ķaravaş artuġıdı İki yüz hizmetçiden fazla hizmetçisi


Ki her biri başına bir tuġıdı vardı; her biri başına bir tuğdu.

Bu ķamusıla oġlanı yoġıdı Bunların hiç birinden oğlu yoktu;


Anuŋ ġuśśası fikri key çoġıdı onun için düşüncesi ve kaygısı pek
çoktu.

390 Didi ger benüm oġlanum olmaya 390 Benim oğlum olmasa, tacım ve
Nite tāc u taħt ayruġa ķalmaya tahtım başkasına nasıl kalmasın,
dedi.

Oġul çün aġa atası taħtına Oğul babasının tahtına çıkarsa devlet
Zevāl irmeye devlet ü baħtına ve talihin sonu gelmez.

Atamdan baŋa ķaldı bu genc ü māl Bu hazine ve mal varlığı babamdan


Ben olmasadum düşmeneydi ĥelāl kaldı; ben olmasaydım bunlar
düşmana kalırdı.

Dirįġā bu taħt u bu māl u bu genc Dedelerimizin sıkıntı çekerek


Ki dirdi dedelerümüz yidi renc topladığı bu hazine, mal ve tahta
eyvahlar olsun!

Çü ben gidiserem kime ķalısar Ben gidince bunlar kime kalacak!


Oġul olmasa düşmenüm alısar Oğlum olmasa bütün bunları
düşmanım alacak.

395 Bunı fikr idüp dāyimā aġladı 395 Bunu düşünüp sürekli ağladı;
Ümįźini bir Tangrı’ya baġladı ümidini sadece Allah’a bağladı.

Ħazįnelerin açmaġa başladı Hazinelerini açmaya başladı; malları


Mālı dökmeġe śaçmaġa başladı harcayıp saçmaya başladı.

Uluyı vü kiçiyi ķıldı ġanį Büyük, küçük herkesi zengin etti;


Daħı didi kim siz dileŋüz anı siz, (Allah’a benim çocuğum olması
için) dua edin, dedi.

43
Ki Tangrı TaǾālā bir oġlan vire Belki Yüce Allah bir oğlan verir;
Benüm bu ölü gövdeme cān vire benim bu ölü bedenime can verir.

Çü ķamu ħalāyıķ ducā eyledi Bütün yaratılmışlar da dua edince


Anuŋ ĥācetin Ĥaķ revā eyledi Allah onun isteğini uygun gördü.

400 Dürişdügi olmadı hergiz telef 400 Çalışıp çabalaması asla boşa
Meger incü ķapdı bilinden śadef gitmedi; meğer ondan inci değerinde
bir çocuk dünyaya geldi.

Adı Baĥr idi ŧaŋ degüldür hele Denizden inci ortaya çıkarsa
Eger baĥrden incü ĥāśıl ola şaşılacak bir şey değildir; çünkü
onun babasının adı Bahr’dır.

Gelüp şāha muştıladılar anı Padişaha gelip onun müjdesini


Çün işitdi iŋen sevindi canı verdiler; bunu işitince canı rahatladı.

Baġışladı altun ķızıl u aġı Dağ gibi yığılı olan altın, gümüş ve
Śanasın yirinde ķomadı daġı parayı öylesine çok bağışladı ki
(bunların yığılı olan) yerinde hiç
kalmadığını sanırsın.

Çü ŧoldı ŧoķuz ay [u] geldi ħaber Dokuz ay dolunca Allah ona erkek
Ki Tangrı saŋa virdi ķayġun gider bir çocuk verdi; üzülme diye haber
geldi.

405 Bir oġlan ki beŋzer yüzi bedr aya 405 Yüzü dolunaya, kaşı da kurulmuş
İki ķaşı daħı ķurulmış yaya yaya benzeyen bir oğlan çocuğuydu.

Açup yüzüni gördi buldı murād Yüzünü açıp muradına erdi; o ay


Ol aya muvāfıķ Süheyl urdı ad yüze uygun olarak Süheyl adını
verdi.

Aŋa süt virüp bisledi on ŧaya On dadı onu emzirerek besledi; onun
Ķalan ķullıķ idenleri kim śaya için geriye kalan hizmet edicileri
kim saysın?

Zamān ile ŧoldı yidi yaş aŋa Zamanla yedi yaşına geldiğinde
Bulınmazdı cālemde beŋdeş aŋa dünyada eşi benzeri bulunmuyordu.

Şunuŋ bigi ögrendi ol dānişi O, bilgiyi öyle öğrendi ki kimse


Ki baĥŝ idemezdi anuŋla kişi onunla tartışamazdı.

410 Eline çü yay alup oķ atadı 410 Eline yay alıp ok attığında elması
Ger elmāsa urur ise batadı bile delerdi.

Hüner cümlesi aŋa maclūm idi Bütün sanatları bilirdi; her şey ona
Elinde her iş śanasın mūm idi kolay gelirdi.

44
Şāh anı görüp güvenürdi canı Şah onu gördüğünde rahatlardı; onu
Dilerdi ki taħta geçüre anı tahta geçirmeyi isterdi.

Vezįri anuŋ elliden çoġıdı Başkalarında birinin bile benzeri


Ki illerde biri bigi yoġıdı olmayan elliden fazla veziri vardı.

Ķamu uślular idi vü pür-hüner Bunların hepsi akıllı ve çok hünerli


Ara yirde bir kişi vardı meger kimselerdi; ancak aralarında bir kişi
vardı.

415 Adı Risteŧalis idi ol kişinüŋ 415 Şahın işlerinde uygun olan şeyi bilen
Ķolayın bilür idi şāh işinüŋ Ristetalis adlı bir kişiydi.

Anuŋ aślı vü ŧopraġı Rūm idi Onun aslı ve toprağı Anadolu’ydu,


Hüner ķamusı aŋa maǾlūm idi bütün sanatları bilirdi.

Şeh anı meger bir gice oķudı Şah, meğer yanında hiç kimsenin
Ki ķatında hįç kimsene yoġıdı bulunmadığı bir gece onu çağırdı.

Ŧanışdı kim oġlını şāh eyleye Oğlunu şah yapmak için düşmanları
Anı düşmān işidüp āh eyleye duyup üzülsün diye ona danıştı.

Didi kim şunuŋ bigi oġlum ola 419- 420 Böyle ilim ve sanat bilgisi olan
Ki cilm ü hüner aŋa maclūm ola oğlum olunca, tahtıma oturması
uygundur; benim devletim ve bahtım
420 Revādur eger aġa ol taħtuma sona ermesin, dedi.
Zevāl irmeye devlet ü baħtuma

Nicesi görürsin sen işbu işi Sen bu işi nasıl görürsün, ey akıllı
Eyit ŧoġrusını iy uślu kişi kişi, doğrusunu söyle!

Baş urdı yire vü ducā eyledi Önünde saygıyla eğilip dua etti ve
Şāhun ŧapusına bunı söyledi şahın huzurunda bunları söyledi.

Ki şehler ķamu yılduz u sensin ay Bütün şahlar birer yıldız, sen bir
Ne kim buyurursaŋ hem oldur ķolay aysın ve her ne buyurduysan uygun
olan odur.

Cihānda anuŋ bigi bir şāh yoķ Yeryüzünde onun gibi bir şah yok;
Felekde anuŋ bigi bir māh yoķ gökyüzünde onun gibi bir ay yok.

425 Hüner-mend ü cömerd ü dānā durur 425 Sanatkâr, cömert ve bilgilidir; akıllı,
Ħıred-mend ü ħūb u tüvānā durur yakışıklı ve güçlüdür.

Bezene anuŋ ile bu tāc bu taħt Bu taç ve taht onunla süslensin; yine
Düzile daħı arta iķbāl u baħt mutluluğu artsın ve bunlar onunla
süslensin.

45

You might also like