Professional Documents
Culture Documents
Antakya'nın Deprem Risk Değerlendirmesi Ve Depreme Hazırlık İçin Mikro Bölgelendirme, Hasar Görebilirlik Ve Deprem Senaryosu Çalışmaları
Antakya'nın Deprem Risk Değerlendirmesi Ve Depreme Hazırlık İçin Mikro Bölgelendirme, Hasar Görebilirlik Ve Deprem Senaryosu Çalışmaları
EYLÜL 2009
HATAY
i
ÖNSÖZ
Türkiye dünyanın en aktif deprem bölgelerinden biri üzerinde yer almaktadır. Ülkemiz
kentlerinin yapılaşmasındaki eskiden beri süregelen olumsuzluklar, Türkiye’yi dünyanın en
yüksek deprem riski olan ülkelerinden biri yapmaktadır. Antakya, birinci derece deprem
bölgesinde yer alan tarih boyunca pek çok kez depremlerle yerle bir olan bir şehirdir. Kent
merkezinden geçen Asi nehrinden dolayı önemli bir kısmı alüvyonlu zemin üzerinde
bulunması olası deprem tehlikesini daha da arttırmaktadır. Buna ek olarak, Türkiye’nin diğer
illerinde olduğu gibi son yıllarda hızlı ve kontrolsüz yapılaşma nedeniyle, yapı stoğuna çok
fazla hasar görebilme riski olan bina eklenmiştir. Deprem açısından çok tehlikeli bir bölgede
yer alan ve tarih boyunca sürekli depremler yaşayan Antakya kent merkezi için risk belirleme
ve azaltmaya dönük bir seri çalışmanın yapılması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, Almanya
Bauhaus Universität-Weimar’daki Deprem Hasarlarını Araştırma Merkezi (EDAC), Mustafa
Kemal Üniversitesi (MKÜ) ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’nin işbirliği ile “Seismic
Risk Assessment and Mitigation in The Antakya-Maraş Region on the Basis of
Microzonation, Vulnerability and Preparedness Studies” (SERAMAR) adlı projeye haziran
2005 tarihinde başlanmıştır. Bu proje, EDAC’ın Swiss Agency for Development and
Cooperation (SDC) Embassy of Switzerland‘dan elde ettiği kısıtlı finans kaynağı ile
başlamıştır. SERAMAR projesi çerçevesinde Antakya kent merkezinde yer alan yapıların bir
kısmı (32000 binadan 18000 tanesi) sokak taraması ile 1998-Avrupa Makro Sismik Ölçeğine
(EMS-98) göre değerlendirmesi tamamlanmıştır. TÜBİTAK tarafından desteklenen bu proje
ile de tüm yapıların sokak taraması yöntemi ile değerlendirmelerinin yapılarak, Coğrafi Bilgi
Sistemleri (CBS) ortamına aktarılması tamamlanmıştır. Böylece kent merkezinde yer alan
tüm yapılar EMS-98 ölçeğine göre sınıflandırılmıştır.
Yine SERAMAR projesi çerçevesinde Antakya’da bulunan yapıların deprem yükü
etkisi altındaki karakteristik davranışlarının detaylı olarak belirlenebilmesi için model olarak
seçilen üç adet farklı özelliğe sahip, çok katlı betonarme binaya ivmeölçer cihazları
yerleştirilmiştir. Bu binalar okul, hastane ve tipik bir apartmandır. Bu proje ile de seçilen tipik
bir binaya daha sismik cihaz sistemi yerleştirilmiştir. Tüm bu cihazlar sayesinde bölgede
meydana gelen depremler kayıt altına alınmaya çalışılmıştır. Binalardan alınan ölçümler ile
binaların bu depremlerde yapısal olarak nasıl davrandığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Elde
edilen kayıtlar ile yapı analiz programları ile elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. Yapıların
bu depremler etkisi altındaki davranışları incelenerek yapıların dinamik karakteristik
özellikleri tespit edilmeye çalışılmıştır.
Bu cihazlarla ölçüm yapabilmek için gerçek bir depremin meydana gelmesini
beklemek gerekmektedir. Bu binalar dışında daha fazla sayıda yapının incelenmesi ve
ii
İÇİNDEKİLER
TABLO LİSTESİ iv
ŞEKİL LİSTESİ v
ÖZET 1
ABSTRACT 2
1. GENEL BİLGİLER 3
2. GEREÇ VE YÖNTEM 6
2.1. Antakya Kent Merkezinin Zemin Özellikleri ve Depremselliği 6
2.2. EMS 98’e Göre Bina Envanterlerinin Sokak Taraması Yöntemi İle
Elde Edilmesi 6
2.3. Bina Davranışı İzleme Sistemi Yerleştirilmesinde Uygulanan
Yöntem ve Amaçlar 13
2.4. Cihaz Yerleştirilmesi ve Zorlanmış Titreşim Deneyi için Bina Seçimi 14
2.5. Kuvvetli Yer Hareketi Etkisi Altındaki Bina Davranışlarının ve Depremlerin
Kayıt Edilmesi, Kayıtların Düzenli Olarak Toplanması 15
2.6. Bina İzleme Sistemi Yerleştirilen Yapıların Modellenmesi 16
2.7. Titreşim Üretici Cihazlar İle Bina Davranışlarının Belirlenmesi 17
3. BULGULAR ve TARTIŞMA 24
3.1. Antakya Kent Merkezinin Zemin Özellikleri ve Depremselliği 24
3.2. Bina Envanter Çalışmaları 29
3.3. Seçilen Bir Binaya Bina İzleme Sisteminin Yerleştirilmesi 31
3.4. Kuvvetli Yer Hareketi Etkisi Altındaki Bina Davranışlarının ve Depremlerin
Kayıt Edilmesi, Kayıtların Düzenli Olarak Toplanması 33
3.5. Deprem Kayıtları ile Yapı Modellerinden Elde Edilen Sonuçların
Karşılaştırılması 41
3.6. Titreşim Üretici Cihazlarla Deneyler Yapılması 46
3.6.1. Ayhan Girişken Apartmanında Yapılan Deneyler 46
3.6.2. Mehmet Ali Yüksel Apartmanında Yapılan Deneyler 57
4. SONUÇLAR ve ÖNERİLER 69
KAYNAKLAR 76
EKLER 79
iv
TABLO LİSTESİ
ŞEKİL LİSTESİ
Şekil 1. Antakya kent merkezi bölge haritası ve yirmi beş nolu bölgenin alt bölgeleri 7
Şekil 2. Seramar Projesi Kapsamında deprem kayıt cihazı yerleştirilen binalar
(Sırasıyla Okul, Hastane, Konut) 16
Şekil 3. Hatay Devlet Hastanesi modeli ve deprem kayıt cihazlarının yeri 16
Şekil 4. Akdeniz Mahallesindeki konutun modeli ve ivmeölçer cihazların yeri 17
Şekil 5. Okul binasının modeli ve deprem kayıt cihazlarının yeri 17
Şekil 6. Titreşim üreticinin görüntüsü 18
Şekil 7. Harmonik yük üreticinin şematik gösterimi 19
Şekil 8. İvme genliği ile frekans oranının ω/ωn değişim grafiği 20
Şekil 9. Titreşim Üretici ve Kontrol Ünitesi 21
Şekil 10. Kurşun ağırlıkların kovalara yüklenmesi 21
Şekil 11. Harmonik yük kuvvetinin genliği-titreşim frekansı grafiği 23
Şekil 12. İvme ölçer ve Veri kaydedici 23
Şekil 13. Antakya Bölgesindeki fay durumu ve bu faylardaki son depremler 24
Şekil 14. Antakya Bölgesindeki faylar ve özellikleri (Over ve ark. 2004b) 25
Şekil 15. Antakya Bölgesindeki faylar ve bölgede meydana gelen depremler
(Over ve ark. 2004a) 25
Şekil 16. Antakya ve yakın çevresinin tektonik konumu (Kasapoğlu, 1987) ve
morfotektonik haritası 26
Şekil 17. Antakya kent merkezi için zemin hakim periyotları (Over, 2007) 27
Şekil 18. Antakya Kent Merkezi zemin yapısı ve üç boyutlu profili 28
Şekil 19. Yapı tipine göre sınıflandırma için örnek bir bölge 30
Şekil 20. Bina kat sayılarına göre sınıflandırma için örnek bir bölge 30
Şekil 21.Yapıların kullanım amacına göre sınıflandırılmasına ait bir örnek 31
Şekil 22. Yapılarda yer alan düzensizliklere göre sınıflandırma için bir örnek 31
Şekil 23. Sedir Apartmanın genel görünüşü ve bina dışındaki ivme kayıt cihazının montajı 32
Şekil 24. Sedir Apartmanına yerleştirilen ivme kayıt cihazı, montajı ve ana kontrol merkezi 32
Şekil 25. Sedir Apartmanı modeli, binadaki ivme ölçerlerin yerleri ve çalışma prensipleri 33
Şekil 26. Sedir Apartmanı ivme ölçerlerden elde edilen deprem kayıtları, a) X-Ekseni
Yönünde, b) Y-Ekseni Yönünde 36
Şekil 27. Sedir Apartmanı ivme ölçerlerden elde edilen deprem kayıtları, a) X-Ekseni
Yönünde, b) Y-Ekseni Yönünde 37
Şekil 28. Sedir Apartmanı ivme ölçerlerden elde edilen deprem kayıtları, a) X-Ekseni
Yönünde, b) Y-Ekseni Yönünde 38
vi
Şekil 56. Titreşim üreticinin yapıdaki konumu ve sensörlerin uzun ve kısa doğrultudaki
yerleri ve yönleri kat planında görülmektedir 58
Şekil 57. Titreşim üreticinin binaya monte edilmiş hali 59
Şekil 58. Titreşim üreticinin ve ivmeölçerlerin kısa (a) ve uzun doğrultudaki (b) yerleri 59
Şekil 59. Bütün sensörler için FFT Amplitude – Frekans grafiği 60
Şekil 60. Doğu sensörleri için FFT Amplitude – Frekans grafiği 60
Şekil 61. Batı sensörleri için FFT Amplitude – Frekans grafiği 61
Şekil 62. Mehmet Ali Yüksel’e ait uzun doğrultu sönüm oranı 61
Şekil 63. Uzun doğrultuda birinci mod şekli 62
Şekil 64. Bütün sensörler için FFT Amplitude – Frekans grafiği 63
Şekil 65. Güney sensörleri için FFT Amplitude – Frekans grafiği 63
Şekil 66. Kuzey sensörleri için FFT Amplitude – Frekans grafiği 64
Şekil 67. Mehmet Ali Yüksel’e ait kısa doğrultu sönüm oranı 64
Şekil 68. Kısa doğrultuda birinci ve ikinci mod şekli 65
Şekil 69. Mehmet Ali Yüksel SAP2000 modeli 66
Şekil 70. Uzun doğrultuda birinci mod şekli Sap2000 ve Deney sonucu karşılaştırması 67
Şekil 71. Kısa doğrultuda birinci mod şekli Sap2000 ve Deney sonucu karşılaştırması 68
Şekil 72.Tarihsel depremlere dayanan deprem senaryolarına göre hasar ihtimalleri
(1872, M=7.5, Re = 4 km) 70
Şekil 73. Farklı katlar için bina sayılarına göre hasar oranları (Deprem Senaryosu:
Md=6.7/ Re=1.0 km) 72
Şekil 74. Farklı katlar için bina sayılarına göre hasar oranları (Deprem Senaryosu:
Md=7.5/ Re=2.0 km) 73
1
ÖZET
ABSTRACT
In this project study, The earthquake risk assesment and vulnerability of Antakya city
center is studied. For this purpose, all the literature related to earthquake risk and properties
of the regional faults of Antakya city are investigated. All the data related to the regional fault
properties is obtanied. Moreover, the studies for determination of soil and seismological
properties of the city center are investigated and the map demostrating the soil properties of
the region is obtained. In addition, The building stock of the Antakya city is classified
according to The European Macroseismic Scale (EMS-98) and all the obtained data is used
to prepare maps on GIS software MapInfo. At the begining of the project, one RC framed
building is instrumented with building monitoring system. In addition to the earlier
instrumented three buildings and this instrumented building, the recorded earthquake events
are obtained and investigated periodically. By using the recorded events, the dynamic
behaviour parameters of the instrumented buildings are investigated. Also, the same
buildings are modelled by structural analysis programs and their theoritical models are
corrected according to the real dynamic behaviour parameters. In this project study, two
buildings are tested by forced vibration test to obtain the dynamic characteristics. The test
results are compared with the theoritical results obtained by structural analysis software.
The earthquake risk, fault and soil properties of the region are determined, and all the
building stock is investigated by street survey method. The vulnerability of the building stock
of city center is obtained. The results of these stuides, such as, the maps and the reports will
be used for the earthquake master plan and management of disaster in Antakya.
1. GENEL BİLGİ
Bu proje kapsamında Antakya kent merkezinin deprem riski açısından detayı olarak
incelenmesi amaçlanmıştır. Öncelikle bölgenin depremselliği ve zemin özellikleri detaylı
olarak araştırılmış ve veriler toplanmıştır. Zemin konusunda kamu kuruluşları ve özel
sektörce yapılan pek çok çalışma incelenmiş ve kent merkezinin temel zemin özellikleri elde
edilmeye çalışılmıştır. Zemin parametrelerinden sonra üst yapılar hakkında bilgi toplamak
amacıyla farklı çalışmalar yapılmıştır.
Binaların tek tek hasar görebilirliğinin belirlenmesi için her bir binanın projesinin
bulunması, özelliklerinin projeyle aynı olup olmadığının kontrol edilmesi, üç boyutlu bilgisayar
programları ile dinamik analizinin yapılması gerekmektedir. Özellikle yeni deprem
yönetmeliğinden önce yapılan yapılar (Antakya kent merkezinde yer alan yapıların büyük
çoğunluğu bu gruba dahildir) için bu aşamaların tek tek uygulanması ve bilgisayar ile analiz
yapılarak her bir bina hakkında kesin hükümlerin verilmesi mümkündür. Ancak Antakya kent
merkezinde yaklaşık 32 bin bina olduğu düşünülürse bu işlemin şu an yapılması ne maddi
olarak ne de insan gücü olarak olası gözükmemektedir. Ayrıca bu tür yoğun bir çalışmaya
gerek olmadığı son yıllarda meydana gelen depremlerle de görülmüştür. Ülkemizde
meydana gelen en büyük depremlerden biri olan Marmara depreminde bölgedeki binaların
sadece %5’inde tam yıkım meydana gelmiştir. Bu durumda araştırmacıların amacı, bina
stoğu içerisindeki deprem açısından risk taşıyan %5 - %15’lik kısmı tespit etmek olmalıdır.
Bu tespitin yapılabilmesi için binaların her birinin tek tek analizinin yapılmasına gerek yoktur.
Daha doğrusu şu aşamada bunun yerine sokak taraması ve zemin şartlarını düşünerek
binaların hasar görebilirlik derecesi en kötü olduğunu düşündüğünüz %20-%30’luk grubun
belirlenerek, bu yapılar üzerinde detaylı analizler yapılması daha verimli olacaktır.
Yukarda belirtilen sebeplerden dolayı kent merkezinde yer alan yapıların özelliklerinin
tespit edilmesi için sokak taraması yöntemi kullanılmıştır. Sokak taraması çalışmalarının bir
kısmı SERAMAR projesi çerçevesinde daha önceden yapılmıştı. SERAMAR (Seismic Risk
Assessment and Mitigation in The Antakya-Maraş Region on the Basis of Microzonation,
Vulnerability and Preparedness Studies) projesi, Almanya Bauhaus Universität-Weimar’daki
Deprem Hasarlarını Araştırma Merkezi (EDAC), Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) ve Orta
Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’nin işbirliği ile 2005-2006 tarihlerinde yürütülmüştür. Bu
proje, EDAC’ın Swiss Agency for Development and Cooperation (SDC) Embassy of
Switzerland‘dan elde ettiği kısıtlı finans kaynağı ile başlamıştır. SERAMAR projesi
çerçevesinde Antakya kent merkezinde yer alan yapıların bir kısmı (32000 binadan 18000
tanesi) sokak taraması ile incelenmiştir TÜBİTAK tarafından desteklenen bu proje ile de tüm
yapıların sokak taraması yöntemi ile değerlendirmelerinin yapılarak, Coğrafi Bilgi Sistemleri
4
oldukça basittir. Bu kolaylıkları sebebiyle halen kullanılmakta olan yapılarda bile test
yapılabilmektedir. Yaklaşık 6-8 saatlik bir çalışma ile bir binanın testleri
tamamlanabilmektedir. Bu proje çerçevesinde de şu ana kadar yaklaşık 20 yapıda deneyler
yapılmıştır.
Proje çerçevesinde deney yapılan binaların periyotları, sönüm oranları ve mod şekilleri
deneysel olarak elde edilmiştir. Bu sonuçlar yapıların paket programlar ile yapılan
çözümlerinden elde edilen sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Yapıların paket programlar ile
gerçekçi olarak modellenmesi konusunda pek çok zorlukla karşılaşılmıştır. Özellikle
duvarların modellenmesi amacıyla pek çok deneme yapılmıştır. Bu çalışmalar sonunda
duvarların çapraz diagonal çubuklarla modellenmesine karar verilmiştir.
Ayrıca proje çıktılarının değerlendirilmesi açısından yerel yetkililerle görüşmelerde
bulunulmuş ve kendilerine proje hakkında bilgiler sunulmuştur. Valilik, Belediye ve İnşaat
Mühendisleri Odası ile yapılan görüşmeler sonucunda proje çıktılarının paylaşılması
istenmiştir. Bu amaçla 2010 yılı içerisinde hem SERAMAR projesi hem de bu TÜBİTAK
projesinde elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi amacıyla bir çalışma toplantısı (Workshop)
düzenlenmesine karar verilmiştir.
Proje önerisinde belirtilen her bir çalışma programı için detaylı bilgiler aşağıda bölümler
halinde sunulmaktadır.
2. GEREÇ VE YÖNTEM
Antakya için deprem riskinin belirlenmesi amacıyla bölgede mevcut bulunan deprem
oluşturabilecek faylar belirlenmesi, zemin özelliklerinin tespit edilmesi amacıyla kamu
kuruluşları ve özel sektör tarafından bu konuda yapılan çalışmalar derlenmiştir. Zemin
özelliklerinin belirlenmesi ve yerel fayların yerlerinin tespiti konusunda herhangi bir sondaj vb.
çalışma yapılmamıştır. Bunun yerine mevcut sondaj bilgilerinden faydalanılmaya çalışılmıştır.
Bölgede anakaya oldukça derinde yer aldığından, anakaya kadar ulaşan bir sondaj verisi
bulunmamaktadır. Ancak bunun dışında bölgede yapılan pek çok zemin araştırması ve
sondaj bilgisi elde edilmiştir. Antakya Belediyesince kent merkezinin genişleme sahasının
belirlenmesi amacıyla öncelikle bölgenin zemin özelliklerinin tespit edilmesi amacıyla yapılan
oldukça detaylı bir çalışma olduğu tespit edilmiş ve uzun uğraşlar sonunda bu çalışma elde
edilmiştir. Bölgedeki yerel fayları da gösteren bu çalışma ile yerel zemin koşulları hakkında
detaylı bilgi sahibi olunmuştur. Bölgenin depremselliğinin incelenmesi amacıyla geçmişte
meydana gelen depremler hakkında bilgi sahibi olunmaya çalışılmıştır. İstatistiksel
yöntemlerle geçmiş deprem verileri kullanılarak bölgede meydana gelecek depremin
6
2.2. EMS 98’e Göre Bina Envanterlerinin Sokak Taraması Yöntemi İle Elde
Edilmesi
Antakya kent merkezinde sokak taraması tamamlanmamış olan yaklaşık 14 000 adet
yapı için sokak taraması çalışmaları tamamlanmıştır. Sokak taraması çalışmaları için daha
önce SERAMAR projesi çerçevesinde hazırlanan bina anket formu kullanılmıştır (Ek 1).
Antakya kent merkezi toplam 51 bölgeye ayrılmıştır. Her bölge de kendi içerisinde en az üç
alt bölgeye ayrılmıştır. Proje kapsamında Antakya kent merkezi için kullanılan bölge haritası
ve yirmibeş nolu bölgeye ait alt bölgeler Şekil-1’de sunulmuştur. Bu bölgelerden bir kısmında
(18 000 bina) değerlendirme çalışmaları daha önce tamamlanmış bulunmaktadır. Geriye
kalan yaklaşık 14 000 bin binanın özelliklerinin belirlenerek fotoğraflarının çekilmesi işlemleri
tamamlanmıştır. Bu amaçla öğrencilerimizden 3 grup oluşturulmuş ve her bölge bu guruplar
tarafından incelenmiştir. Her grubun inceleyeceği alt bölgeler diğer grubun bölgesi ile
çakıştırılarak bazı binaların her iki grup tarafından da incelenmesi sağlanmış böylece farklı
grupların aynı binalar için elde ettiği bilgilerin doğruluğu kontrol edilmiştir.
Şekil 1. Antakya kent merkezi bölge haritası ve yirmibeş nolu bölgenin alt bölgeleri
7
A B C D E F
Betonarme Çerçeveli Yapılar RC
8
A B C D E F
Betonarme Çerçeveli RC+
Yumuşak Katlı Yapılar
A B C D E F
Gelişigüzel Betonarme Yapılar RC↓
A B C D E F
Betonarme Döşemeli MM
Kesme Taş Yığma Yapılar
9
A B C D E F
Basit Yığma Yapılar MS
(Üst katlarda Çıkma)
A B C D E F
Yığma Yapılar (Betonarme Döşemeli) MU
A B C D E F
Yerel Taştan Yapılar MR
10
A B C D E F
Toprak Evler A
A B C D E F
Ahşap Evler W
A B C D E F
Çelik Yapılar S
11
EMS-98’e göre sokak taraması ile yapının tipi, kullanım amacı, malzemesi, kat adeti gibi
özellikleri belirlenmektedir. Bu amaçla her bir yapı için bu özelliklerin kısaca anlatılabileceği
bir kodlama tekniği kullanılmaktadır. Bu kod 4 karakterden oluşmaktadır. İlk karakter yapı tipi
ile ilgilidir. Yapı tipi için kullanılan kısaltmalar Tablo 1’de sunulmuştur. Kodlamada yer alan 2.
karakter kat sayısını göstermektedir. 3. karakter yapının kullanım amacını belirleyen
parametredir. Son parametrede ise yapıda mevcut düzensizlikler belirlenmektedir. Yapı
planında çıkma olması durumunda ( Γ), yumuşak kat olması durumunda (+) vb. karakterlerle
yapı davranışına olumsuz yönde etkileyen düzensizlikler de tespit edilmektedir.
Örneğin RC3r+ ve MS2p şeklindeki iki yapı kodunun açıklaması aşağıda verilmektedir.
RC 3 r + MS 2 p
Yapıların kullanım amacı ile ilgili olarak kullanılan kısaltmalar aşağıdaki Tablo 2’de
gösterilmektedir.
Tablo 2: Kullanım amacına göre yapıların sınıflandırılmasında kullanılan kodlar
Türkçe İngilizce index
konut,yerleşim residential r
işyeri/ofis/ticaret trade/business/office o
endüstri industry i
belediye,valilik city administration,province b,v
goverment
Kızılay relief and disaster precaution y
organization
itfaiye örgütü fire department f
polis police department p
jandarma constabulary department g
anaokulu kindergarten k
okul school s
üniversite university u
hastane hospital h
sağlık ocağı medical center m
Cami,kilise vb. dini Religious c
yapılar building(church,mosque)
askeri kışla military facility(barracks) a
garaj,baraka,ek others(garage,shed,annex) ga,sh,an
12
Çelebi (1995 ve 2000)’e göre binalara “İdeal ve Etkili Sismik Cihaz Yerleştirilmesi”
aşağıdaki şartları içermektedir.
- Binanın yatay deplasman ve burulma hareketini belirlemek için en az üç yatay sensor
gerekmekte,
- Tek yönlü sensörler kullanılmalı: (a) Daha yüksek modların etkisi dikkate alındığında (b)
Rijitlik değişimi olan bölgelerde
- Devrilme (rocking) etkisini izlemek için bodrum katında düşey sensörler kullanılmalı
- Serbest alan hareketini, Yapı Zemin Etkileşimini ve yapı temelinin yere göre bağıl
hareketini araştırmak için binadan belli uzaklıkta serbest alan ivme ölçerlerinin olması
gerekmektedir.
Antakya kent merkezinde SERAMAR projesinde sismik cihazlarla donatılan ve bu projede
de aynı sismik cihazlarla donatılacak olan binalardaki bina izleme sistemi Çelebi (1995 ve
2000)’nin önerdiği ideal sistemden farklılıklar göstermektedir. Burada uygulanan sistem,
serbest alan ölçüm istasyonu haricinde Uniform Building Code (1997) de belirtilen şartları
sağlamaktadır. Daha fazla teknik özelliklere sahip olan ve SYSCOM Instruments şirketi
tarafından üretilen MR2002-BMS (Seismic Building Monitoring System) ivme ölçerler
kullanılmaktadır. ( http://www.syscom.ch veya http://www.bartec.de ). Ayrıca tek yönlü
ivmeölçer yerine 3 yönlü ivmeölçerler kullanılmaktadır.
Tablo 3’te kayıt cihazlarının binaya nasıl yerleştirildiğini ve elde edilebilen okumalar ve
çıktılar sunulmuştur.
13
Orta kat
Zemin kat
Serbest İstasyon
Çok az sayıda binanın sismik hareket takip sistemleri ile donatılması ve zorlanmış
titreşim verilerek dinamik karakteristiklerinin belirlenmesi söz konusu olduğundan EDAC ve
MKU tarafından yapılan araştırmalar ve Antakya ilinde yapılan incelemeler sonunda,
binaların belli kriter ve faktörlere göre puanlandırılıp uygunluklarının tespit edilmesi çalışması
yapılmıştır. Bu çalışmanın bir kısmı SERAMAR projesi kapsamında yapılmış ancak bu proje
çalışmasında sismik hareket yanında, zorlanmış hareket verilerek bina davranışlarının
incelenmesi yapıldığından bu kriterlere bazı ek kriterler eklenmiştir. Bina belirlenmesinde
dikkate alınan kriterler ve faktörler iki ana başlık altında aşağıdaki şekilde yazılabilir:
• Bölgeye dayalı parametreler: yer hareketinin şiddeti, jeolojisi, topoğrafya
• Yapısal Parametreler: yapım malzemesi, yapı sistemi, geometri, süreklilik/süreksizlik
Bu proje kapsamında, yukarıda bahsi geçen deneysel çalışmaların yapılabilmesi için çok
katlı birçok yapı incelenmiştir. Bu binaların bir kısmı sürekli olarak sismik hareket kayıt
cihazları ile kontrol edilmek için, bir kısmı ise zorlanmış hareket verilerek dinamik
davranışlarının araştırılması amacı ile incelenmiştir.
Öncelik sırasına göre aşağıda liste halinde verilen kriterler dikkate alınarak bina seçimi
yapılmıştır.
14
- Topoğrafya (Topoğrafik şekilden dolayı dalga saçılımının bozulmaması için düz arazi
tercih edilmelidir)
- Yapının yakın çevresi (Kayıtların kirlenmesini önlemek ve serbest alan kayıt cihazının
binalardan yeteri kadar uzak (25-50 m) olması amacıyla, yakın bölgenin geniş ve binanın
istenmeyen titreşim üretici etkenlerden uzak olması)
- Yapım Malzemesi (Betonarme çerçeveli yapılar tercih edilmelidir)
- Yapı Sisteminin Karmaşıklığı (planda ve düşey doğrultuda, simetri ve düzen tercih
edilmelidir)
- Kullanım Amacı (Yüksek öncelikli binalar tercih edilmelidir, Okul, hastahane, iletişim, vb.)
- Binanın bölgedeki önemi (Binanın karakteristiğinin bölgede yaygın olması ve böylece
diğer binaları da temsil etmesi)
Bunlara ek olarak, bina seçiminde en önemli kriterlerden bazıları da, binalarda testlerin ve
sismik hareket ölçüm cihazlarının uzun süreli olarak yerleştirilmesi için gerekli izinlerin bina
sahiplerinden alınması ve binaların bulunduğu bölge ve zemin koşulları hakkında yeterli ve
gerçekçi verilerin elde edilebilmesidir.
2.5. Kuvvetli Yer Hareketi Etkisi Altındaki Bina Davranışlarının ve Depremlerin Kayıt
Edilmesi, Kayıtların Düzenli Olarak Toplanması
Şekil 2. Seramar Projesi Kapsamında deprem kayıt cihazı yerleştirilen binalar (Sırasıyla
Okul, Hastane, Konut)
Proje çalışmaları kapsamında deprem kaydı alınan binalar yapı analiz paket
programları ile modellenmiştir. Bu modeller kullanılarak meydana gelen deprem etkisi altında
yapısal çözümlemeler yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar ile yapıdaki deprem kayıt
cihazlarından elde edilen sonuçlar karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla serbest
istasyonlardan elde edilen deprem kayıtları yapı modellerine dış yük olarak yüklenmiş ve
yapı bu yük etkisi altında çözülerek en üst katta ivme ölçer cihazların bulunduğu noktalardaki
deplasmanlar hesaplanmıştır.
Aşağıda bina izleme sistemi yerleştirilen Hatay Devlet Hastanesi (Şekil 3), Akdeniz
Apartmanı (Şekil 4) ve Hüseyin Özbuğday Lisesi’ne (Şekil 5) ait yapı analiz programlarında
hazırlanan modeller görülmektedir.
CH 2 CH 1 CH 5 CH 4
CH 8
CH 7
N CH 10
CH 11
Şekil 3. Hatay Devlet Hastanesi modeli ve deprem kayıt cihazlarının yeri (CH, cihaz yerlerini
göstermektedir)
16
Şekil 4. Akdeniz Mahallesindeki konutun modeli ve ivmeölçer cihazların yeri (CH, cihaz
yerlerini göstermektedir)
Şekil 5. Okul binasının modeli ve deprem kayıt cihazlarının yeri(CH, cihaz yerlerini
göstermektedir)
Yukarıdaki şekillerden de görüldüğü gibi hastanede kullanılan sitem diğer
sistemlerden biraz farklıdır. Hastanede tüm sensörler bir ana merkeze bağlanmaktadır. Diğer
sistemlerde ise sensörler birbirlerine bağlanmaktadır.
konusunda oldukça güçlük çekilmiştir. Bahsedilen sebeplerden dolayı sadece inşaatı bitmek
üzere olan yapılarda deney yapılabilmesi mümkün olmuştur.
Titreşim üretici cihaz gerçek boyutlardaki yapıları test etmek için uygun harmonik
hareketin kaynağını sağlamak için geliştirilmiştir. Kullanılan cihaz biri diğerinin üzerinde dikey
bir mil ile bağlanmış, iki adet dilim şeklinde yük kovasından oluşmaktadır. Harmonik kuvvet,
yük kovalarına yüklenen eşit ağırlıklı, değişik sayıdaki kurşun ağırlıkların yüklenmesi ve bu
kovaların birbirine ters yönde dönmesiyle üretilir. Buradan üretilen harmonik kuvvet yapıya
iletilir. Bu testteki temel prensip yapını kendi hakim frekansına yakın bir aralıkta
sallanmasıdır. Elde edilen veriler yapının dinamik özelliklerinin belirlenmesinde kullanılır. Bu
deney ile yapının doğal frekansı, mod şekli, sönüm kapasitesi ve yapı-zemin etkileşimi olup
olmadığı tespit edilebilir.
Zorlanmış titreşim testinin temelindeki teoriyi anlamak için, titreşim üretici ile üretilmiş
olan harmonik kuvvetin durağan haldeki tek serbestlik dereceli sistemler üzerindeki
sonuçlarının teorik olarak anlaşılması açıklayıcı olacaktır. Titreşim üreticini kovaları simetrik
olarak aynı sayıda kurşun ağırlıklarla yüklenebilir. Bundan dolayı, dönen kütlelerin dikey
bileşenlerinin atalet kuvveti sarsma ekseninde birbirlerini dengeler ve bu bileşenler sarsma
ekseninde sinüzoidal kuvvet oluştururlar. Bu kuvvet;
me kovalardaki toplam ağırlık, e eksantirisite, ω uyarım frekansı, t zaman. İki kova aynı
eksene geldiği zaman maksimum genliğe ulaşılır. Harmonik yük üreticinin şematik görüşü
Şekil 7’de sunulmuştur.
Eksantrik kütle me normal kütle m’ye oranla daha küçük olup, tek serbestlik dereceli
sistemlerin titreşim üretici ile sarsılmasıyla oluşan hareketin diferansiyel denklemi aşağıda
sunulmuştur.
mu&& + cu& + ku = (me eω 2 )Sinωt (2.2)
2
ω
ω
Ra = n
(2.4)
2
2
ω ω
2
1 − ω + 2ζ ω
n
n
ü0
2
me eωn / m
Burada, S= küçük ağırlık (merkezdeki dikdörtgen bölüm için); L=büyük ağırlık (merkezdeki
üçgen bölüm için) değerlerini ifade etmektedir.
WR ağırlık kombinasyonları için Tablo 5’te verilen ağırlık dışmerkezlik değeri, f titreşim
frekansı (Hz) ve yük üretilen en büyük kuvvet (kN) göstermektedir. Üretilen en büyük
kuvvetin, titreşim üreticinin tasarım kapasitesi olan 22 KN’ dan daha az olduğu görülmektedir.
Küçük Ağırlıklar
0 S1 S2 S3 S4
0 520 947 1374 1801 2228
L1 1935 2362 2789 3216 3643
Ağırlıklar
Büyük
Tablolardan da görüldüğü gibi yük kovaları tam dolu iken maksimum titreşim frekansı
2.5 Hz ve yük kovaları tamamen boş iken 9.7 Hz’ dir. Bazı yük kombinasyonları için grafiksek
gösterim Şekil 11’de sunulmuştur. Bu eğriler denklem (2.5) kullanılarak çizilmiştir.
22
Titreşim üretici tarafından üretilen harmonik kuvvetin yönü ağırlık kova şaftının ve dilim
şeklindeki kovaların merkezinin bir çizgi gibi üst üste gelmesi ile değiştir. Bu değişiklik cihazı
tamamen yerinden sökmeden de yapılabilir.
Üretilen harmonik titreşimler Şekil 12’de görülen tek yönlü ivmeölçer ile ölçülmektedir.
Kayıtlar Şekil 12’de gösterilen veri kaydediciye kaydedilmektedir.
3. BULGULAR VE TARTIŞMA
Antakya kent merkezi için en tehlikeli fayların Doğu Anadolu Fayı ve Kıbrıs Anadolu
Yayı olduğu belirtilmektedir (Şekil 14). Bu fay üzerinde oluşabilecek depremin 6.5 - 7.5 arası
bir büyüklükte olması beklenmektedir (Over ve ark. 2004b). Antakya yakınlarındaki Asi
havzasında kesişen Doğu Anadolu fayında 1822 ve 1872 yıllarında meydana gelen 7’den
büyük iki depremden bu yana bu faylarda büyük deprem görülmemiştir (Şekil 15). Bu
24
sebeple bu iki fay üzerinde beklenen bir deprem, kent merkezi için hazırlanacak deprem
senaryosu çalışmalarında, senaryo depremi olarak alınacaktır. Ölü deniz fayında yakın
zamanda büyük bir deprem beklenmemektedir (Over ve ark. 2004b).
Şekil 15. Antakya Bölgesindeki faylar ve bölgede meydana gelen depremler (Over ve ark.
2004a)
25
Şekil 16. Antakya ve yakın çevresinin tektonik konumu (Kasapoğlu, 1987) ve morfotektonik
haritası
26
Şekil 17. Antakya kent merkezi için zemin hakim periyotları (Over, 2007)
27
Antakya Belediyesi tarafından özel bir firmaya yaptırılan zemin özellikleri ile ilgili
çalışma sonucu ortaya çıkan zemin özellikleri ile raporlar elde edilmiştir. Antakya kent
merkezinin gelişme bölgesinin tespiti için yapılan bu çalışma sonucu hazırlanan tüm haritalar
ve sondaj verileri de elde edilmiştir. Bu verilerden bir adet örnek sondaj verisi ve sondaj
yerlerini gösteren harita Ek 2’de sunulmaktadır. Antakya kent merkezinin deniz seviyesinden
yüksekliğini gösteren harita ve zemin profili Şekil 18’de görülmektedir.
Tüm bu araştırmalar sonucunda Antakya kent merkezinin zemin özellikleri, diri fay ve
depremsellik özellikleri konusundaki tüm veriler toplanmış ve bir veri tabanı oluşturulmuştur.
Toplanan tüm bu bilgiler CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) olarak adlandırılan paket
programlara yüklenmiştir. Bu çalışmada MapInfo paket programı kullanılmıştır. Bu program
yardımı ile elde edilen haritalar ekte sunulmuştur.
Binaların EMS-98’e göre hasar sınıflarını gösteren harita Ek 4’te; yapılardaki mevcut
düzensizlikleri gösteren harita Ek 5’te; Yapı türünü gösteren harita Ek 6’da; Kat sayılarına
göre yapılan sınıflandırmayı gösteren harita Ek 7’de; genel yapı kullanım amacına göre
yapılan sınıflandırmayı gösteren harita Ek 8’de; hastane, okul, itfaiye ve devlet dairelerinin
bölgelerdeki oranlarını gösteren harita Ek 9’da; okul, dini yapılar, askeri yapılar ve
yüksekokulların oranını gösteren harita Ek 10’da; yapıların kullanım amacını sadece konut,
işyeri, sanayi yapısı ve diğer başlıklarında sınıflandırılması durumunda oluşturulan harita da
Ek 11’de sunulmuştur. Bu haritalar sunulması sırasında her bir yapı için bilgi verilmesi yerine
her bir bölgenin oransal olarak değerlendirilmesi yönünde karar verilmiştir. Her bir yapı için
özel bilgi verilmesinin bazı sakıncalar doğuracağı düşünülmüştür.
Aşağıda sadece bir bölge için bina bazında elde edilen haritalardan bir örnek
sunulmuştur. Şekil 19’da yapı tipine göre yapılan sınıflandırma, Şekil 20’de kat sayısına göre
yapılan sınıflandırma sonucunda elde edilen harita, Şekil 21’de yapıların kullanım amacına
göre sınıflandırılmasına ait bir örnek ve yapılarda yer alan düzensizliklere göre sınıflandırma
için elde edilen harita da Şekil 22’de verilmektedir.
29
Şekil 19. Yapı tipine göre sınıflandırma için örnek bir bölge
Şekil 20. Bina kat sayılarına göre sınıflandırma için örnek bir bölge
30
Şekil 22. Yapılarda yer alan düzensizliklere göre sınıflandırma için bir örnek
Proje kapsamında seçilen bir binaya 4 adet ivmeölçerden oluşan bina izleme
sisteminin montajı gerçekleştirilmiştir. Sistemin satın alınması ve Türkiye’ye getirilmesinde
31
bazı bürokratik zorluklar yaşanmış ancak gecikmeyle de olsa sistemin satın alınarak montajı
gerçekleştirilebilmiştir. Sismik cihazın yerleştirileceği binanın seçimi ve nasıl yerleştirileceği
hassas bir şekilde değerlendirilmiş ve Weimar Üniversitesine bağlı Earthquake Damages
Analysis Center (EDAC) katkılarıyla tamamlanmıştır. 1995 yılında inşaatı tamamlanan 5 katlı
bir bina olan Sedir Apartmanı Antakya kent merkezindeki tipik betonarme yapılardan biridir.
Kent merkezindeki yapı stokunu idealize etmesi açısından uygundur. Cihazların montajı için
tüm altyapı, kutuların yerlerinin tespiti, koruma kutularının montajı vb. hazırlık işlemleri
Ağustos ayı içerisinde tarafımızdan yapılmıştır (Şekil 23, Şekil 24). Cihazın çalıştırılması ve
ayarlarının yapılması işlemleri ise Almanya’dan gelen ekiple birlikte Eylül 2008’de
tamamlanmıştır. Cihaz bu tarihten itibaren çalışmaya ve 1.5 ay süren test döneminden sonra
deprem kayıtlarını sağlıklı bir şekilde almaya başlamıştır.
Şekil 23. Sedir Apartmanın genel görünüşü ve bina dışındaki ivme kayıt cihazının montajı
Şekil 24. Sedir Apartmanına yerleştirilen ivme kayıt cihazı, montajı ve ana kontrol merkezi
Sedir Apartmanına yerleştirilen bina izleme siteminde 4 adet ivmeölçer yer almaktadır.
İvmeölçerlerin yerlerini gösteren model Şekil 25’te görülmektedir. Binanın en üst katında
çapraz iki köşeye iki adet, giriş katında yaklaşık olarak bina planının ortasına gelecek şekilde
bir adet ve yapıdan 20-25 metre uzaklıkta araziye bir adet olmak üzere 4 adet ivmeölçer
32
yerleştirilmiştir. Araziye yerleştirilen serbest istasyonun yapılardan etkilenmemesi için boş bir
bölgede ve en yakın yapıdan 20 metre uzaklıkta olacak şekilde yerleştirilmiştir. Şehir
merkezinde bu özellikleri sağlayan çok fazla yapı bulunamadığı için yapı seçiminde serbest
istasyon için uygun yerin olup olmadığı çok önemli bir kriter olarak değerlendirilmiştir.
Yapıdaki tüm ivmeölçerler çatı katındaki ana kontrol ünitesine bağlı olarak çalışmaktadırlar.
Sistemin bağlantı şeması Şekil 25’te sunulmuştur.
Şekil 25. Sedir Apartmanı modeli, binadaki ivme ölçerlerin yerleri ve çalışma prensipleri
3.4. Kuvvetli Yer Hareketi Etkisi Altındaki Bina Davranışlarının ve Depremlerin Kayıt
edilmesi, kayıtların düzenli olarak toplanması
Proje çalışma süresi boyunca bölgede meydana gelen ve kayıt altına alınan
depremlerin listesi aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
33
Tablo 5. Proje süresince bölgede meydana gelen ve kayıt altına alınabilen depremler
No. Tarih Koordinatlar Derinlik Büyüklük Kayıt Alınan Binalar
(km) (Md)
Enlem Boylam okul hastane akdeniz sedir
1 19.09.2006 35,95 35,77 22,0 3,8 ● ● ●
2 09.10.2006 35,82 35,60 39,0 4,3 ● ● ● ●
3 26.10.2006 35,96 36,28 18,0 3,1 ●
4 26.10.2006 35,97 36,14 17,3 3,0 ●
5 24.11.2006 37,07 36,16 12,0 3,6 ● ●
6 07.01.2007 37,13 36,09 20,0 3,9 ●
7 25.01.2007 36,12 35,90 17,0 3,0 ● ●
8 01.02.2007 35,84 35,90 12,0 3,6 ● ● ●
9 03.02.2007 36,95 35,42 27,0 3,6 ● ●
10 11.03.2007 36,56 35,88 6,0 3,8 ●
11 14.03.2007 36,47 35,86 4,0 3,2 ●
12 07.05.2007 36,84 35,58 5,8 3,8 ● ●
13 12.05.2007 36,39 35,63 8,0 3,8 ● ● ●
14 15.05.2007 35,97 35,83 5,0 3,1 ● ●
15 21.01.2008 37,00 36,12 7,0 2,9 ● ●
16 07.03.2008 36,78 36,42 8,7 3,2 ● ● ●
17 10.03.2008 36,61 36,47 6,8 2,8 ● ●
18 17.04.2008 36,29 36,13 7,3 3,3 ● ● ●
19 03.05.2008 36,73 36,62 7,1 3,9 ●
20 13.05.2008 36,54 36,27 6,8 2.0 ●
21 12.06.2008 36,25 36,06 7,4 3,0 ● ● ●
22 19.06.2008 36,63 36,05 6,8 3,7 ●
23 12.09.2008 36,12 36,39 7,5 2,8 ●
24 01.11.2008 36,06 35,86 24,2 3,3 ●
25 18.11.2008 36,22 35,99 7,0 2,9 ● ●
26 30.11.2008 36,24 36,11 7,0 2,7 ● ●
27 04.12.2008 36,18 36,02 7,2 2,9 ●
28 10.12.2008 36,04 36,25 8,4 3,2 ●
29 19.12.2008 35,93 36,36 7,0 2,8 ●
30 19.12.2008 36,21 36,29 7,0 3,0 ●
31 17.01.2009 37,16 36,30 7,5 4,6 ● ●
32 22.01.2009 36,11 35,88 24,6 3,4 ● ●
33 22.01.009 36,10 35,83 22,8 3,1 ● ●
34 05.02.2009 36,20 36,09 7,4 3,1 ● ●
35 09.02.2009 36,10 36,06 2,1 3,3 ● ●
36 10.03.2009 36,17 35,93 6,9 3,1 ● ● ●
37 16.04.2009 36,07 35,82 31,6 3,9 ● ● ●
38 16.05.2009 36,19 35,93 22,3 3,2 ● ● ●
39 18.05.2009 36,26 35,97 1,8 3,2 ● ● ●
40 21.05.2009 36,83 36,01 7,2 2,7 ●
41 30.05.2009 36,39 36,50 7 2,8 ●
42 04.06.2009 36,96 35,87 29,1 4,1 ● ● ●
43 17.06.2009 36,12 36,04 30,7 4,6 ● ● ●
44 17.06.2009 36,20 35,99 2,1 3,3 ● ● ●
45 17.06.2009 36,13 36,04 7 3,7 ● ● ●
46 19.06.2009 36,18 35,98 6,9 3,1 ● ●
47 26.06.2009 36,17 35,95 7 3,2 ● ● ●
48 14.07.2009 36,19 36,03 7,2 3,2 ● ● ●
34
Bu proje çalışma döneminde proje kapsamında satın alınan deprem ölçüm cihazları ile
donatılan yeni binada ve diğer binalarda elde edilmiş bazı depremler liste halinde Tablo 5’te
sunulmuştur. Oluşan depremlerin Afet İşleri Genel Müdürlüğünün bölgeye yakın
istasyonlarından elde edilen ivme kayıtları ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu nedenle
Afet İşleri Genel Müdürlüğü ile görüşülerek 3’ten büyük deprem kayıtları temin edilmiştir.
17 Haziran 2009 tarihinde proje süresince bölgede meydana gelen en büyük deprem
kayırt edilmiştir. Bu depremin büyüklüğü Boğaziçi Kandilli Rasathanesince 4.6 olarak
açıklanmıştır. Bu deprem Akdeniz Apartmanı dışındaki tüm sistemlerde kayıt edilmiştir.
Akdeniz Apartmanında 2008 Eylül ayında meydana gelen sel sebebiyle zemin kattaki ivme
ölçer cihazı su altında kalmıştır. Cihazın yenisi ile değiştirilmesine çalışılmaktadır. Ancak o
tarihten bu yana Akdeniz apartmanından kayıt alınamamaktadır. Bu binadaki izleme sistemi
daha önce yürütülen SERAMAR projesi çerçevesinde yerleştirilen bir sistemdi. Bu depreme
ait hastanedeki cihazlardan elde edilen kayıtlar aşağıda Şekil 26’da sunulmuştur. Kullanılan
deprem ivme kayıtları düzletilmiş kayıtlar olmayıp herhangi bir işleme tabii tutulmadan
kullanılmıştır.
35
2000 2000
1000 1000
ivme (mg)
ivme (mg)
0 0
-1000 -1000
-2000 -2000
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
2000
2000
1000
1000
ivme (mg)
ivme (mg)
0
0
-1000 -1000
-2000 -2000
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
2000
2000
1000
1000
ivme (mg)
ivme (mg)
0 0
-1000 -1000
-2000 -2000
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
2000 2000
1000 1000
ivme (mg)
ivme (mg)
0 0
-1000 -1000
-2000 -2000
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
2000 2000
1000 1000
ivme (mg)
ivme (mg)
0 0
-1000 -1000
-2000
-2000
0 10 20 30 40 50 60
0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
Şekil 26. 17 Haziran 2009 tarihli deprem için Hastaneden elde edilen (a)x yönündeki (b) y
yönündeki ivme kayıtları
36
Yine aynı deprem ait Sedir Apartmanından elde edilen ivme kayıtları Şekil 27’de
görülmektedir.
1500
1500
1000
1000
500
ivme (mg)
500
ivme (mg)
0
0
-500 -500
-1000 -1000
-1500 -1500
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
1500
1500
1000
1000
500
ivme (mg)
500
ivme (mg)
0 0
-500 -500
-1000 -1000
-1500 -1500
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman 8sn)
1500 1500
1000 1000
500 500
ivme (mg)
ivme (mg)
0 0
-500 -500
-1000 -1000
-1500 -1500
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
1500 1500
1000 1000
500
ivme (mg)
500
ivme (mg)
0 0
-500 -500
-1000 -1000
-1500 -1500
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
(a) (b)
Şekil 27. 17 Haziran 2009 tarihli deprem için Sedir Apartmanından elde edilen (a) x
yönündeki (b) y yönündeki ivme kayıtları
37
17 Ocak 2009 tarihinde meydana gelen deprem ait Sedir apartmanından elde edilen x
ve y yönündeki ivme kayıtları ise Şekil 28’de görülmektedir.
200 200
100 100
ivme (mg)
ivme (mg)
0 0
-100 -100
-200 -200
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
200 200
0 0
-100 -100
-200 -200
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
200 200
100 100
ivme (mg)
ivme (mg)
0 0
-100 -100
-200 -200
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
200
200
100 100
ivme (mg)
ivme (mg)
0 0
-100 -100
-200 -200
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
(a) (b)
Şekil 28. 17 Ocak tarihli deprem için Sedir Apartmanından elde edilen (a) x yönündeki (b)
y yönündeki ivme kayıtları
38
Yukarıda ivme kayıtları verilen 17 Haziran 2009 tarihinde meydana gelen 4.6
büyüklüğündeki deprem için Hüseyin Özbuğday lisesinden elde edilen ivme kayıtları
kullanılarak çizilen spectral ivme-periyot grafiği Şekil 29’da görülmektedir.
500
MR-1 Üst
(top kat
NE)(K-G)
MR-2 Üst
(top kat
SW)(D-B)
MR-3 Temel
(basement)
400
Sa [mg]
(freefield)İstasyon
MR-4 Serbest
Sa (mg)
Spectralacceleration
300
Sa [mg]
İvme
200
Spectral
Spektral ivme
100
0
0.01 0.1 1 10
Periyot
Periode
Periyod
(sn)
T [sec]
T [sn]
600
İvme S [mg]
ivme Sa a
400
Spektral
Spectral
200
0
0.01 0.1 1 10
Periyot
Periode(sn)
T [sec]
Periyod T [sn]
Şekil 30. 17 Haziran depremi spectral ivme-periyod değişim grafiği (Sedir Apartmanı)
39
Yine yukarıda ivme kayıtları verilen 04 Haziran 2009 tarihinde meydana gelen 4.1
büyüklüğündeki deprem için Hüseyin Özbuğday lisesinden elde edilen ivme kayıtları
kullanılarak çizilen spectral ivme-periyot grafiği Şekil 31’de görülmektedir.
8
MR-1 Üst
(top kat
NE)(K-G)
MR-2 Üst
(top kat
SW)(D-B)
MR-3 Temel
(basement)
(mg) Sa [mg]
6 (freefield)İstasyon
MR-4 Serbest
Spectralacceleration
a [mg]
4
İvmeSSa
Spektral ivme
Spectral
0
0.01 0.1 1 10
Periyot (sn)
PeriodeTT [sec]
Periyod [sn]
16
MR-1 Üst
(top kat
SW)(K-G)
MR-2 Üst
(top kat
NE) (D-B)
MR-3 Temel
(basement)
(mg)Sa [mg]
12 (freefield)İstasyon
MR-4 Serbest
Spectralacceleration
a [mg]
8
Spectral
Spektral İvmeSSa
ivme
0
0.01 0.1 1 10
Periyot
Periode
Periyod TT(sn)
[sec]
[sn]
Şekil 32. 04 Haziran depremi spectral ivme-periyod değişim grafiği (Sedir Apartmanı)
40
Sa [mg]
Sa [mg]
(mg)
(mg)
a [mg]
Sa [mg]
acceleration
acceleration
SSa
20 20
Sa
İvme
Spectralivme
ivme
İvme
Spectral
Spektral
Spectral
Spektral
Spectral
10 10
0
0
0.01 0.1 1 10
0.01 0.1 1 10
Periyot
Periyod (sn)
PeriodTT[sn]
[sec] Periyot
Period (sn)
Periyod TT[sec]
[sn]
(a) (b)
Şekil 33. Hüseyin Özbuğday Lisesi 09.10.2006 tarihli deprem için spectral ivme-periyot
değişim grafiği (a) Doğu-Batı (b) Kuzey Güzey yönündeki bileşenler.
3.5. Deprem kayıtları İle Yapı Modellerinden Elde Edilen Sonuçların Karşılaştırılması
Proje çalışmaları kapsamında deprem kaydı alınan binalar yapı analiz paket
programları ile modellenmiştir. Bu modeller kullanılarak elde edilen sonuçlar ile yapıdaki
deprem kayıt cihazlarından elde edilen sonuçlar karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla
serbest istasyonlardan elde edilen deprem kayıtları yapı modellerine dış yük olarak
yüklenmiş ve yapı bu yük etkisi altında çözülerek en üst katta ivme ölçer cihazların
bulunduğu noktalardaki deplasmanlar hesaplanmıştır.
CH 2 CH 1 CH 5 CH 4
CH 8
CH 7
N CH 10
CH 11
Şekil 34. Hatay Devlet Hastanesi’nin paket program ile hazırlanan modeli
41
Şekil 35. Akdeniz Mahallesindeki konutun paket program ile hazırlanan modeli
20
15 etabs
10
deprem
ivme(mg)
5
0
-5
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50
-10
-15
-20
-25
zaman(sn)
(a)
20
15 etabs
10
ivme(mg)
deprem
5
0
-5
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50
-10
-15
-20
zaman(sn)
(b)
Şekil 37. Sedir Apartmanı en üst katında hesaplanan ve kayıt edilen ivme değerlerinin
karşılaştırılması (a) x - yönünde; (b) y - yönünde
Bu deprem için en üst kattaki cihazdan elde edilen x yönündeki ivme kaydının en
büyük değeri 19.00 mg iken aynı yapıda paket program ile yapılan analiz sonucunda elde
edilen en büyük ivme değeri 13.78 mg olarak hesaplanmıştır. Aynı deprem için y yönünde ise
kayıt edilen ivmenin büyüklüğü 15.3 iken analiz sonucunda elde edilen ivmenin büyüklüğü
13.86 olarak hesaplanmıştır. Aradaki bu fark model ile gerçek bina arasında bir uyumsuzluk
olduğunu göstermektedir.
Aynı bina için 22 Ocak’ta meydana gelen deprem için en üst katta MR1 isimli
istasyondan elde edilen ve bu noktada hesaplanan ivme değerlerinin karşılaştırıldığı grafikler
Şekil 38 a-b’de sunulmuştur.
43
10
etabs
5
deprem
ivme(mg)
0
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50
-5
-10
zaman(sn)
(a)
10
etabs
5 deprem
ivme(mg)
0
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50
-5
-10
zaman(sn)
(b)
Şekil 38. Sedir Apt. en üst katta kayıt edilen ve hesaplanan ivme değerlerinin
karşılaştırılması (a) x-yönü; (b) y-yönü
Bu deprem için x yönünde kayıt edilen en büyük ivme değeri 5.18, analiz sonucunda
hesaplanan en büyük ivme değeri 7.38 olarak bulunmuştur. Y yönünde ise kayıt edilen en
büyük ivme değeri 5.11, hesap edilen en büyük ivme değeri ise 5.04 olarak bulunmuştur.
Aynı şekilde 04.06.2009 tarihinde meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki depreme ait
paket program çözümleri ile cihazlardan elde edilen kayıtları da karşılaştırılmıştır. Sedir
apartmanın en üst katındaki iki adet ivmeölçerden elde edilen kayıtlar ile o noktada paket
programlardan elde edilen ivme değerlerinin karşılaştırılması Şekil 39 ve Şekil 40’ta
görülmektedir.
44
2,5
2 Deprem
1,5 Etabs
1
0,5
ivme (mg)
0
-0,5 0 10 20 30 40 50
-1
-1,5
-2
-2,5
zaman (sn)
Şekil 39. Sedir Apt. en üst katında sol köşedeki ivmeölçerde kayıt edilen ivme değerleri ile
paket program ile bulunan çözümlerin karşılaştırılması.
2
Deprem
1,5 Etabs
1
0,5
ivme (mg)
0
0 10 20 30 40 50
-0,5
-1
-1,5
-2
zaman (sn)
Şekil 40. Sedir Apt. en üst katında sağ köşedeki ivmeölçerde kayıt edilen ivme değerleri ile
paket program ile bulunan çözümlerin karşılaştırılması.
Sol köşedeki kayıt cihazından elde edilen en büyük ivme değeri 2.08 mg iken paket
programda deprem kaydının dış yük olarak binaya uygulanması sonucunda aynı noktada
bulunan en büyük ivme değeri 1.51 mg olarak bulunmuştur. Diğer köşedeki ivmeölçerden
alınan en büyük ivme değeri 1.77 mg iken, paket program ile elde edilen en büyük ivme
değeri 1.51 mg olarak bulunmuştur. Sonuçların birbiri ile uyumlu olduğu görülmektedir. Bu da
modelin doğruluğu açısından önemlidir.
45
Antakya kent merkezindeki orta katlı betonarme yapı stokunun büyük bir kesimini
temsil eden Ayhan Girişken Apartmanı, Akdeniz Mahallesi’nde bulunan (Zemin + 6 Kat)
betonarme bir yapıdır (Şekil 41). Plandaki boyutları 30.70 m x 14.30 m olup binanın toplam
yüksekliği 22.9 m, zemin kotundan olan yüksekliği ise 20.30 m’dir. Bodrum kat yüksekliği 2.6
m, zemin kat ve 6 kat yüksekliği 2.9 m, çatı katı ise 2.7 m‘dir. Bina 1997 deprem
yönetmeliğine göre projelendirilmiştir (ABYYHY, 1997). Deneyler için titreşim üretici cihaz
tavan döşemesi üzerinde yapının kütle merkezine denk gelen merdiven sahanlığına
yerleştirilmiştir (Şekil 42).
46
Yapay titreşimi üreten cihazın ağır olması ve özel düzeneği nedeniyle. binaya taşınması için
oldukça masraflı olan özel vinç kullanılması gerekmiş ve binaya montajı da zahmetli olmuştur
(Şekil 43).
Sensörler binanın teste tabi tutulacağı yöne göre, her katta döşeme uç noktalarına
(aynı aks üzerine gelecek şekilde) yerleştirilmiştir. Tüm sensörlerin ana kontrol ünitesine data
kabloları ile bağlantıları yapıldıktan ve tamamından kayıt alınabildiği test edildikten sonra,
kontrol ünitesinden titreşim üreten cihaza komut verilerek belli aralıklarla farklı frekanslarda
titreşim verilmiştir. Ağırlıkların dönmesiyle oluşan harmonik kuvvete karşı binada meydana
gelen titreşimler kayıt altına alınmıştır. Deney sırasında binaya yerleştirilen sensörlerin
yerleri, yönleri numaraları ve kodları binanın deneyden ve ETABS paket program modelinden
(Şekil 44) elde edilen periyot değerleri Tablo 6’da karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.
47
30.7 m
7 6 12 Çatı 11
Çatı
Titreşim Titreşim
E 6 E 7
12 11
9 10 9 5.Kat 10
5.Kat
5 3 3 4.Kat 2
4.Kat
8 3.Kat 2 4 3.Kat 1
4 1.Kat 1 5 1.Kat 8
Bodrum Bodrum
Kat Kat
a b
Şekil 45. a) Kısa yön deneyinde sensör dağılımı b) Uzun yön deneyinde sensör dağılımı
Titreşim deneyi uzun ve kısa doğrultuda tekrarlanmıştır (Şekil 46). Titreşim üretici cihaz
ile önce binaya kısa doğrultuda harmonik yük uygulanmış daha sonra cihazın yönü
değiştirilerek diğer doğrultuda binaya titreşim uygulanmıştır. Kısa doğrultuda kayıt alınırken
ilk olarak, 0 ile 4 Hz aralığında 0.5 Hz frekans artımları ile titreşim uygulanmıştır. Elde edilen
kayıt hızlıca incelenerek bu kayıttan binanın yaklaşık periyodu tespit edilmeye çalışılmış ona
göre tahmin edilen frekans değerinin yakınlarında frekans sıklaştırması yapılmıştır. Her bir
frekans için yaklaşık 1 dakika kayıt alınmıştır. Binanın serbest titreşim frekansının 2 civarında
olduğu elde edilen ilk kayıtta görülmüştür. Bu sebeple 1.5-2.5 Hz aralığında sıklaştırma
yapılmıştır. Binaya uygulanan titreşim yükünün frekansı 0.5 arttırlırken 1.5 ile 2.5 aralığında
0.2 arttırılmıştır. Bu şekilde belirlenen her bir frekans değerinde yaklaşık 60 sn titreşim kaydı
alınmışıtr. Sensörlerden alınan voltaj değerleri Excel programında düzenlenerek ivme ve
deplasman değerleri elde edilebilir. Elde edilen ivme grafikleri, SeismoSignal programında
filtrelemeye tabi tutularak deplasmanın fast fourier dönüşümü (FFT)-frekans grafikleri elde
edilmiştir. Bütün sensörlerin bütün frekansları için bu işlem tekrarlanmıştır. Her bir sensörün
49
tüm frekanslardaki FFT genliğini gösteren şekiller, kısa doğrultu (Şekil 47) ve uzun doğrultu
için (Şekil48) ayrı ayrı sunulmuştur.
12
0
1.83 1.86 1.89 1.92 1.95 1.98 2.01 2.04 2.07 2.1 2.13 2.16
Frekans (Hz)
6
Çatı Kat (Sensör No:6)
5 6. Katı (Sensör No:11)
5.Kat (Sensör No:10)
4 4.Kat (Sensör No:3)
FFT Genlik
0
2.2 2.25 2.3 2.35 2.4 2.45 2.5
Frekans (Hz)
Şekil 47. Kısa doğrultuda Frekans-FFT Genliği (a) doğu (7-12-9-5-8-4) ve (b)batıdaki
sensörler (6-11-10-3-2-1)
2.4
0.4
0
1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Frekans (Hz)
2.8
2.4
0.4
0
1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Frekans (Hz)
Şekil 48. Uzun doğrultuda Frekans-FFT Genliği (a) kuzey (12-6-9-3-4-5) ve (b)güney yönü
(11-7-10-2-1-8)
51
Kat seviyesine karşılık sensörlerin yapmış olduğu deplasman değerleri aynı grafik
üzerinde gösterildiğinde binaya ait kısa yön mod şekli elde edilmiştir. Deplasman değerleri,
maksimum genliğe sahip olan sensörün yapmış olduğu değerin referans alınarak diğer tüm
sensör deplasman değerlerinin bu değere bölünmesi ile normalize edilmiştir. Şekil 49’da kısa
ve uzun doğrultudaki mod şekilleri gösterilmiştir.
22 22
20 20
18 18
16 16
Kat Yüksekliği (m)
14
12 12
10 10
8 8
6 6
4 4
2 2
0 0
0 0.5 1 1.5 0 0.5 1 1.5
Normalize Deplasman Normalize Deplasman
Normalize Deplasman Normalize Deplasman
Şekil 49. Kısa ve uzun doğrultudaki mod şekilleri
Modal sönüm oranları her moda karşı gelen filtrelenmiş kayıtları kullanarak tayin
edilebilir. Genelde sönüm çok değişken bir parametredir ve yapıya gelen deprem yükünün
frekans karakteristikleri ve yapının deplasmanları ile değişir. Bu nedenle kaydın kuvvetli
titreşim kısmını kullanarak modal sönüm hesaplamak uygun değildir ve istikrarlı bir değer
elde etmek zordur. Modal davranışı gösteren filtrelenmiş datanın Fourier spektrumunda
maksimum genliğin genişliğini kullanmaktır. Eğer f0 modal frekansı bu frekanstaki genlik A0
alınır ve spektrum genliğinin A0/√2 kadar azaldığı yerdeki frekanslar f1 ve f2 olarak
hesaplanırsa, modal sönüm aşağıdaki formülle hesaplanabilir (Chopra, 1995):
52
f 2 − f1
ζ = (3.1)
2 f0
Binanın sönüm oranı genel olarak, kısa yönde kayıt alan sensörlerin FFT-Frekans
eğrilerinden elde edilen sönümlerin ortalamasından bulunmaktadır. Şekil 50’de kısa doğrultu
ve Şekil 51’de uzun doğrultudaki çatı kat sensörüne ait sönüm değerini veren grafikler
gösterilmiştir. Bu grafikten Denklem 3.1’e göre hesaplama yapıldığında sönüm oranı kısa
doğrultuda % 1.4, uzun doğrultuda ise %2 olarak bulunmuştur.
3
2.57
2.5
2
FFT Genlik
1.796
FFT Genlik
1.5
0.5
fa=2.347 fb=2.443
0
1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Frekans (Hz)
Frekans (Hz)
Şekil 50. Çatı kat uzun doğrultu kuzey sensörü sönüm oranı değeri %2
12 11.34
10
8.01
Genlik
8
Genlik
6
FFTFFT
2
fa=1.975 fb=1.985
0
1.9 1.92 1.94 1.96 1.98 2 2.02 2.04
Frekans(Hz)
Frekans (Hz)
Şekil 51. Çatı kat uzun doğrultu kuzey sensörü sönüm oranı değeri %2
kullanılarak mod şekilleri elde edilmiştir. Bu bölümde test binalarına ait analitik model sonucu
elde edilen veriler değerlendirilmiştir.
Ayhan Girişken Apartmanı ETABS programı ile üç boyutlu olarak modellenmiştir.
Modellemede binaya ait beton sınıfı C25 (25 N/mm2) ve çelik sınıfı S420 (420 N/mm2)
kullanılmıştır. Betonun elastisite modülü E=30000 MPa (30 N/mm2), poisson oranı ν =0.2,
birim hacim ağırlığı 2.5 t/m3 olarak alınmıştır. Dolgu duvarlarda delikli tuğla kullanılmıştır. Her
kat seviyesinde rijit diyafram kabulü yapılmıştır ve her katın toplam kütlesinin kütle
merkezinde toplandığı kabul edilmiştir. Modelde rijit diyafram kabulü yapılmıştır. Şekil 52’de
yapının ETABS bilgisayar programına ait üç boyutlu model görüntüsü verilmiştir. Sistemde
yapılan modal analiz sonucunda kısa ve uzun yöndeki hâkim titreşim modları elde edilmiştir.
Analitik değerlendirmede binaya ait modal frekansların doğru bir şekilde tayin edilebilmesi
için yapı modelinin doğru oluşturulması gerekmektedir. Malzeme tanımlanmasında projedeki
mevcut bilgiler kullanılmıştır.
Duvar modellemesinde Elastisite modülü E=1393 MPa ve Poisson oranı ν =0.3 olarak
alınmıştır. Modellemelerde duvarların varlığı dikkate alınmış olup kapı, pencere vb
boşlukların da göz önüne alındığı durumdaki eşdeğer basınç çubuğu modeli kullanılmıştır.
54
Bunun sonucunda binanın kısa yöndeki periyodu 0.5467 s, uzun yöndeki ise 0.3617 s olarak
elde edilmiştir (Tablo 6).
Tablo 6. Ayhan Girişken Apt. için ETABS ile elde edilen periyot değerleri
ETABS Periyot Sonuçları
Mod Mod Tipi
(s)
1. Kısa yön 0,5467
2. Burulma 0,4711
3. Uzun yön 0,3617
Yapıya ait mod şekilleri kısa ve uzun yön için ayrı ayrı bulunmuştur. Test sırasında
döşeme yüzeyine yerleştirilen sensörlerin bulundukları yerlere modelleme üzerinde noktalar
atanmıştır. Bu noktaların modal analiz sonucundaki kısa ve uzun yöndeki hâkim titreşim
modlarındaki deplasman değerleri okunarak mod şekil grafikleri oluşturulmuştur. Yatay
eksende normalize edilmiş deplasman değerleri, düşey eksende ise kat yüksekliğinin yer
aldığı grafikler Şekil 53’de sunulmuştur.
22 22
20 20
18 18
16 16
Kat Yü ksekliğ i (m)
14
Kat Yüksekliği (m)
14
Kat yüksekliği (m)
Kat yüksekliği (m)
12 12
10 10
8 8
6 6
4 4
2 2
0 0
0 0.5 1 1.5 0 0.5 1 1.5
Normalize Deplasman Normalize Deplasman
Normalize Deplasman Normalize Deplasman
Şekil 53. Ayhan Girişken Apt. kısa ve uzun doğrultudaki mod şekilleri
55
Kısa ve uzun yönde olmak üzere binaya ait test ve analitik sonuçlar Tablo 7’de
sunulmuştur.
Tablo 7. Ayhan Girişken Apartmanına ait test sonuçlarıyla analitik sonuçlar arasındaki
farklar ve sönüm oranları
ETABS Sönüm
Test Periyot Test sonucuna
Mod Mod Tipi Periyot Oranı
Sonuçları (s) Göre % Fark
Sonuçları (s) %
1. Kısa yön 0,5467 0.5 9.34 1.4
2. Burulma 0,4711 - - -
3. Uzun yön 0,3617 0.42 13.88 2
Kısa ve uzun yöndeki hakim titreşim modları test sonuçları referans alınarak
karşılaştırıldığında %9.34 ve %13.88 oranlarında farklar elde edilmiştir. Bu farklar inşaatın
yapım aşamasındaki işçilik ve yapım hatalarından kaynaklanabilmektedir ve bu hata oranları
kabul edilebilir sınırlar içerisindedir. Projenin uygulamaya tamamen yansıtılması durumunda
bu farklar azalmaktadır.
Kısa yöndeki sönüm oranı %1.4, uzun yöndeki sönüm oranı ise %2’dir (Tablo 7). Mod
şekilleri, yatay düzlemde hareket eden döşeme plaklarının modal frekans değerinde yapmış
olduğu yer değiştirmenin katlara göre dağılımını ifade etmektedir. Test ve analitik
sonuçlardan elde edilen deplasman değerine göre normalize edilen deplasman değerlerinin
yatay eksende, kat yüksekliğinin düşey eksende gösterilerek elde edilen mod şekilleri Şekil
54.’de verilmiştir.
56
Analitik Analitik
Deney Deney
22 22
20 20
18 18
16 16
14 14
12 12
10 10
8 8
6 6
4 4
2 2
0 0
0 0.5 1 1.5 0 0.5 1 1.5
Normalize Deplasman Normalize Deplasman
Şekil 54. Ayhan Girişken Apt. kısa ve uzun doğrultudaki karşılaştırmalı mod şekilleri
B=19 m
Core 1 Core 2
L=30 m
Şekil 56. Titreşim üreticinin yapıdaki konumu ve sensörlerin uzun ve kısa doğrultudaki yerleri
ve yönleri kat planında görülmektedir
Titreşim üretici (shaker) yapının en üst katına, yapının geometrik olarak merkezine
döşeme üzerine civatalar ile Şekil 57’de görüldüğü gibi monte edilmiştir.
58
Giriş L
Giriş L
B
B
K K
(a) (b)
Şekil 58. Titreşim üreticinin ve ivmeölçerlerin kısa (a) ve uzun doğrultudaki (b) yerleri
59
Zorlanmış titreşim testinin ilk uygulaması uzun doğrultuda yapılmıştır. Yük kovalarına
L1S1 yüklemesi yapılmış (Tablo 4’de görülmektedir). Bu titreşimlerden elde edilen kayıtlar
SeismoSignal paket program yardımıyla analiz edilmiştir. Bu analizler sonucunda elde edilen
Fourier transform değerleri kullanılarak Şekil 59’da verilen tepki eğrisi elde edilmiştir. Bu
grafikte genliğin maksimum olduğu frekans yapının modal frekansını göstermektedir.
2.5
6.kat batı
6.kat doğu
2
5.kat batı
5.kat doğu
4.kat batı
FFT Amplitude
1.5
4.kat doğu
2.kat batı
1 2.kat doğu
1.kat batı
0.5 1.kat doğu
zemin batı
zemin doğu
0
1.9 2.1 2.3 2.5 2.7 2.9 3.1 3.3 3.5 3.7 3.9 4.1 4.3
Frekans (Hz)
2.5
6.kat doğu
2 5.kat doğu
4.kat doğu
2.kat doğu
FFT Amplitude
1.5
1.kat doğu
zemin doğu
1
0.5
0
1.9 2.1 2.3 2.5 2.7 2.9 3.1 3.3 3.5 3.7 3.9 4.1 4.3
Frekans (Hz)
2.5
6.kat batı
2 5.kat batı
4.kat batı
2.kat batı
FFT Amplitude
1.5
1.kat batı
zemin batı
1
0.5
0
1.9 2.1 2.3 2.5 2.7 2.9 3.1 3.3 3.5 3.7 3.9 4.1 4.3
Frekans (Hz)
2.5
ƒ0=2.75 Hz
f0=2.75 Hz
2 A0
ζ =2.3 %
FFT Amplitude
1.5 A0 / √ 2
f0/√2
f2=2.84 Hz
0.5 ƒ2=2.84 Hz
f1=2.71 Hz
ƒ1=2.71 Hz
0
2.2 2.4 2.6 2.8 3 3.2
Frekans (Hz)
Şekil 62. Mehmet Ali Yüksel’e ait uzun doğrultu sönüm oranı
61
Yapının mod şekli SeismoSignal paket program ile analiz edilen titreşim kayıtlarından
yapının hakim frekanstaki deplasman değerleri katlardaki her sensör için hesaplanır ve bu
değerler kullanılarak Şekil 63’te verilen mod şekli elde edilmiştir.
25
Deney
20
15
Yükseklik (m)
10
0
0 0.5 1 1.5
Normalize Deplasman
1 4.kat güney
2.kat kuzey
0.8
2.kat güney
1.kat kuzey
0.6
1.kat güney
0.4 zemin kuzey
zemin güney
0.2
0
1.5 1.6 1.7 1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Frekans (Hz)
1.4
6.kat güney
1.2
5.kat güney
1 4.kat güney
2.kat güney
FFT Amplitude
0.4
0.2
0
1.5 1.6 1.7 1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Frekans (Hz)
1.6
6.kat kuzey
1.4 5.kat kuzey
4.kat kuzey
1.2
2.kat kuzey
1 1.kat kuzey
FFT Amplitude
zemin kuzey
0.8
0.6
0.4
0.2
0
1.5 1.6 1.7 1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Frekans (Hz)
Şekil 64,65 ve 66’da görüldüğü gibi yapının kısa doğrultudaki hakim frekansı 2.25 Hz
olarak bulunmuştur. Modal davranışı gösteren filtrelenmiş datanın Fourier spektrumu grafiği
Şekil 67 kullanılarak denklem (3.1)’den yararlanarak yapının sönüm oranı 2.6% ve 2.8%
olarak hesaplanır.
2
6. kat kuzy (db88e0) ζ = 2.6%
1.6 6.kat güney (db93z0) ζ = 2.8%
FFT Amplitude
1.2
0.8
0.4
ƒ0=2.25 Hz
f0=2.2 Hz
0
1.5 1.8 2.1 2.4 2.7
Frekans (Hz)
Şekil 67. Mehmet Ali Yüksel’e ait kısa doğrultu sönüm oranı
64
Yapının mod şekli SeismoSignal paket program ile analiz edilen titreşim kayıtlarından
yapının hakim frekanstaki deplasman değerleri katlardaki her sensör için hesaplanır ve bu
değerler kullanılarak Şekil 68’de verilen mod şekli elde edilmiştir.
25
25
Deney
Deney
20
20
15 15
Yükseklik (m)
Yükseklik (m)
10 10
5 5
0 0
0 0.2 0.4 0.6 0.8 1 1.2 0 0.5 1 1.5
Normalize Deplasman Normalize Deplasman
Titreşim deneyleri yapılan binalar piyasada yaygın olarak kullanılan yapı analiz paket
programları ile de incelenmiştir Yapının üç boyutlu modeli SAP2000 paket programında
hazırlanmıştır (SAP2000 V8, 2002). Model oluşturulurken aşağıda sunulan basitleştirici
kabuller yapılmıştır:
• Ankastre temel seçilmiştir.
• Her katın kütle merkezinde toplanmış kütle kabulü yapılmıştır.
• Rijit diyafram kabulü yapılmıştır.
Şekil 69’da yapının SAP2000 modeli sunulmuştur.
65
SAP2000
Deney
20
15
Yükseklik (m)
10
0
0 0.5 1 1.5
Normalize Deplasman
Şekil 70. Uzun doğrultuda birinci mod şekli Sap2000 ve Deney sonucu karşılaştırması
67
25
SAP2000
Deney
20
15
Yükseklik (m)
10
0
0 0.2 0.4 0.6 0.8 1 1.2
Normalize Deplasman
Şekil 71. Kısa doğrultuda birinci mod şekli Sap2000 ve Deney sonucu karşılaştırması
Kısa doğrultuda da deneyler sonucu elde edilen mod şekli ile yapı analiz
programlarından elde edilen mod şekillerinin oldukça uyumlu olduğu görülmektedir (Şekil
71).
Bina periyot değerlerinin ve mod şekillerinin oldukça yakın çıkmasının bir sebebi de
yeni deprem yönetmeliğine göre yapı denetim ile denetlenen yapılarda deney yapılmasıdır.
Cihazın zorlukları nedeniyle sadece yapımı tamamlanmak üzere olan yeni yapılarda bu
deneyler uygulanabilmektedir.
68
4. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
Bu proje ile Antakya kent merkezinin deprem açısından detaylı olarak incelenmesi
amaçlanmıştır. Bu amaçla ilk önce bölgenin depremselliği ve zemin özelliği konusunda
yapılan çalışmalar elde edilerek bir veri tabanı oluşturulmuştur. Özellikle kent merkezinde Asi
nehrinden dolayı oldukça kalın bir alüvyon tabakası olduğu görülmektedir. Bu sebeple
deprem açısından oldukça riskli bir zemin yapısı mevcuttur. Nehirden uzaklaştıkça
yükseklikler artmakta ve daha sağlam bir zemin yapısı görülmektedir. Antakya kent
merkezine oldukça yakın bölgelerde aktif faylar mevcuttur. Bu fayların yaratabileceği
depremin kent merkezini oldukça ciddi şekilde etkileyecektir. Yapılan istatistiksel senaryo
depremi çalışması sonucunda, magnitüdü M d= 5.5 veya daha büyük olan bir depremin 25
yıllık bir süre içinde olma olasılığı % 83, dönüş periyodu ise 14 yıl olarak, M d= 7 veya daha
büyük olan bir depremin 75 yıllık bir süre içinde olma olasılığı % 63 ve dönüş periyodu da 78
yıl olarak bulunmaktadır. Bölgede 7’den büyük en son depremin 1872 tarihinde olduğu
düşünülürse bölgenin ne kadar büyük bir deprem riskiyle karşı karşıya olduğu açıkca
görülmektedir.
Bölgede yapıların incelenmesi amacıyla sokak taraması tekniği kullanılmıştır. EMS-
98’e göre tüm yapılar sınıflandırılmış ve takribi hasar seviyeleri tespit edilmiştir. Bu çalışmalar
sırasında mevcut tüm yapıların resimleri çekilmiştir. Tüm bu bilgiler paket programlar
yardımıyla bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Elde edilen haritaların bina bazında her bir yapı
için ayrı ayrı bilgiler vermesi yerine bölgesel bazda oranlarını gösteren haritaların
verilmesinin daha uygun olduğuna karar verilmiştir. Bu haritalar EDAC tarafından
hazırlanmıştır.
Bölgede 4 adet bina izleme sisteminden düzenli olarak kayıtlar alınmıştır. Böylece
son üç yılda meydana gelen pek çok deprem kayıt altına alınmıştır. Bu süre içerisinde
büyüklüğü 4’ü aşan 3 adet deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerin etkisi altında
yapılardan elde edilen değerler ile yapıların paket programlar ile modellenmesi ile elde edilen
sonuçlar karşılaştırıldığında bazı farklılıklar olmasına rağmen genel olarak sonuçlar
uyumludur. Bu da yapı için paket programlarda üretilen model ile gerçek davranışın ne kadar
uyumlu olduğunu göstermektedir. Eğer arada farklar varsa bu yapı için üretilen modelde
düzeltmeler yapılması gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Özellikle üretim tarihi itibariyle bir
önceki deprem yönetmeliğine tabii olan yapılarda bu farklılıklara rastlanmaktadır. Örneğin
Hastaneden elde edilen sonuçlarda bu farklılıklara rastlanmaktadır. Ancak Hüseyin
Özbuğday Lisesinde değerler birbirine oldukça yakın çıkmıştır. Sedir apartmanı için elde
edilen sonuçlarda oldukça uyumludur. Akdeniz Apartmanından özellikle son zamanlarda
sağlıklı veri alınması mümkün olmamıştır.
69
Titreşim deneyi yapılan yapılarda ise paket programlar ile titreşim deneyi sonucu
bulunan değerler oldukça yakındır. Açıkçası titreşim deneyleri sonucunda yapıların özellikle
periyot değerlerinde malzeme kalitesi, yapı üretim hataları vb. sebeplerden dolayı daha
büyük farklılıklar çıkması beklerken, sonuçlar oldukça yakın çıkmıştır. Ancak titreşim deneyi
yapılan yapıların hepsinin yeni yapılan henüz kullanıma açılmamış, yeni deprem yönetmeliği
kriterlerine göre projelendirilmiş ve yapı denetim tarafından üretim aşamaları denetlenen
yapılar olduğu düşünüldüğünde sonuçların oldukça yakın değerler çıkması doğaldır.
Yapıların titreşim deneyleri ve paket programlar ile bulunan periyot ve mod şekilleri arasında
uyum olduğu gözlenmiştir.
Titreşim deneylerinin yapılması ve binalardan izin alınması konusunda büyük
güçlükler yaşanmıştır. Bu sebeple daha portatif daha küçük ve montajı daha kolay bir titreşim
üretici üretilerek bu cihazla deneyler yapılmasının daha sağlıklı olacağı görülmüştür. Bu
amaçla Almanya’daki proje çalışma ekibiyle birlikte bu tür bir cihazın üretilerek özellikle eski
yapılarda da içerisinde insanlar yaşarken deney yapabilecek bir düzenek oluşturulması
amacıyla TÜBİTAK uluslararası işbirliği programına başvurulmuş ve bu konudaki proje
çalışmalarına başlanmıştır. Bu teknikle şu ana kadar 20’ye yakın binada deneyler yapılmıştır.
Kaydedilmiş depremlerin temel özellikleri, kalibrasyonu yapılmış modeller, yer-haraket
tahmini ilişkileri, bunlara ek olarak daha önce meydana gelmiş depremler hakkındaki bilgiler
ve hasar dağılımı farklı deprem senaryoları ile ilişkilendirilebilir. Bu çalışmada Naeim ve ark.
(2005) tarafından sunulan yaklaşım kullanılmıştır. Bu yöntem senaryo depremi altında
belirlenen maksimum katlar arası göreli deplasmanı da kullanarak, hasar dağılımını tahmin
edebilmektedir. Buna göre Antakya için iki farklı deprem senaryosuna ait hasar tahminleri
Şekil 72’de sunulmaktadır. Hasar oranları tahminlerinde kent merkezinde yer alan 12.117
betonarme bina göz önünde bulundurulmuştur.
70
ND SD MD ED
Kat Sayısı 4
a) M = 6.7 / Re =1.0 km
ND SD MD ED
5
Kat Sayısı
b) M = 7.5 / Re = 2.0 km
Şekil 72. Tarihsel depremlere dayanan deprem senaryolarına göre hasar ihtimalleri
(1872, M=7.5, Re = 4 km)
Burada kullanılan ND= Hasarsız, SD= Az Hasar, MD=Orta Hasar, ED =Ağır Hasarı
ifade etmektedir.
Proje kapsamında betonarme binaların sınıflarına ve kat sayılarına göre dağılımları
Tablo 9.‘da sunulmuştur. Burada sunulan bina tipleri sınıflandırması ile ilgili detaylı bilgi
Schwarz ve ark (2009) ve Genes ve ark. (2009)’dan edinilebilir.
71
Bu tabloda RC: Betonarme Yapı, BT: Önemli bir düzensizliği olmayan yapı, BT_SS:
Yumuşak kat düzensizliği olan yapı, BT_CUS: Yumuşak kat ve çıkma düzensizliği olan yapı,
BT_WRB: Mühendislik hizmeti görmemiş gece kondu tabir edilen yapıları ifade etmektedir.
Şekil 72’de gösterilen hasar yüzdelerinin Tablo 9’da verilen bina sayılarına
uygulanması ile kent merkezindeki betonarme yapılar için iki farklı deprem senaryosuna göre
hasar tahminleri Tablo 10 ve Tablo 11’de sunulmaktadır. 1. Deprem senaryosunda
büyüklüğü Md= 6.7 olan ve kent merkezinden yaklaşık 1 km uzaklıkta meydana gelen bir
deprem incelenmiştir. İkinci senaryoda ise Md= 7.5 olan ve kent merkezinden yaklaşık 2 km
uzaklıkta meydana gelen bir deprem incelenmiştir.
Tablo 10. Betonarme binaların 1. senaryo depremine göre farklı hasar oranları gösteren bina
sayıları (Deprem Senaryosu: Md=6.7/Re=1.0 km)
Tablo 11. Betonarme binaların 2. senaryo depremine göre farklı hasar oranları gösteren bina
sayıları (Deprem Senaryosu: Md=7.5/Re=2.0 km)
Naein ve ark. (2005) tarafından sunulan yaklaşım ve iki farklı deprem senaryosuna göre
tahmin edilen hasar oranları grafiksel olarak Şekil 73 ve Şekil 74’te sunulmuştur.
1985
2958
ND ND
SD SD
MD MD
ED 1868 ED
682
14 160 0 46
1498 978
ND ND
SD SD
MD MD
ED ED
420
0 65 193
0 54
ND ND
SD SD
MD MD
ED ED
173 55
0 40 0 9
Şekil 73. Farklı katlar için bina sayılarına göre hasar oranları (Deprem Senaryosu: Md=6.7/
Re=1.0 km)
73
ND
1524 ND
SD
SD
MD MD
1290 ED ED
20 6 138 0 1032
1138
658
ND ND
SD SD
MD MD
566
830 ED ED
14
0 3 0
162
503
ND ND
SD SD
MD MD
ED ED
428
100
2 0 2 0
Şekil 74. Farklı katlar için bina sayılarına göre hasar oranları (Deprem Senaryosu: Md=7.5/
Re=2.0 km)
pek çoğu zemin sıvılaşması riski bulunan bölgelerde yer almaktadır. İçme suyu şebekesinin
geçtiği pek çok bölge Asi nehrinin alüvyonlarından oluşmuştur. Bu sebeple bu bölgelerde
meydan gelecek zemin sıvılaşmaları sonucunda içme suyu şebekesinin büyük kısmının
kullanılamaz hale gelecektir. Ayrıca içme suyu şebekesine su sağlayan su pompaları deprem
sonrası ortaya çıkacak elektrik kesintisi sebebiyle çalışamaz hale gelebilecektir. Bunun
önüne geçilebilmesi için su kuyuları ve su pompalarına küçük jeneratörler bağlanabilir.
Antakya için oldukça önemli olan Antakya mozaik müzesinin de kentin kültürel mirasının
korunması açısından depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekmektedir. Dünyanın 2. en
büyük mozaik müzesi olan ve oldukça eski bir taş yığma yapı olan müzenin başka bşir yere
taşınması konusunda çalışmalara başlanmıştır. Ancak yeni yapılacak mozaik müzesinin
depreme dayanıklı özel bir yapı olarak yapılması gerekirse sismik izolatör kullanılması uygun
olacaktır. Ayrıca SİT bölgesi ilan edilen eski Antakya evlerinin bulunduğu bölgede
restorasyon ve iyileştirme çalışmalarına hız verilerek bu bölgedeki kültürel mirasında
depremden etkilenmemesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
Yapılan tüm çalışmalar ile ilgili olarak Hatay Valiliği ve Antakya Belediyesiyle
görüşmelerde bulunulmuş ve proje çıktılarını değerlendirilmesi konusunda işbirliği
yapılmasına karar verilmiştir. Bu amaçla önümüzdeki aylarda tüm bu kurumların ve proje
ortaklarının katılımıyla bir çalışma toplantısı düzenlenmesine karar verilmiştir.
76
REFERANSLAR
AMRAHAMCZYK, L., Schwarz, J., Lang, D. H., Leipold, M., Golbs, Ch., Genes, M. C., Bikce,
M., Kacin, S., Gülkan, P. (2008), Building Monitoring For Seismic Risk Assessment (I):
Insturemnteal Testing Of RC Frame Structures As A Part Of The Seramar Project. The 14th
World Conference on Earhtquake Engineering October 2008, Beijing, China.
AMBRASEYS, N.N. and Melville, C.P. Historical Evidence of Faulting in Eastern Anatolia and
Northern Syria, Annales Geofisica, 38, 337-343,(1995).
AKYUZ, S., Altunel, E., Karabacak, V. ve Yalçıner, Ç., 2005, Ölü Deniz Fay Zonu'nun
Türkiye kesiminde (Antakya bölgesi) paleosismolojik çalışmalar, ATAG-9 (Aktif Tektonik
Araştırma Grubu 9. Toplantısı), Sivas.
BEYEN K., Erdik M., Mazmanoğlu C., Ekmekçioğlu Z., Antakya’nın Geçmişten Günümüze
Sismik Aktivitesi ve Yapılması Gerekenlerin bir Uluslararası Konferansın Işığında
Değerlendirilmesi, Türkiye Mühendislik Haberleri Dergisi, 423, 51-3, (2003).
ÇELEBİ, M., Brady, G., Rojahn, C., Iwan, W., Hart, G., Pardoen, G., Schoelkopf, L., Haskell,
R., Topping, ŞAFAK, E., Maley, R. (1985): Report on recommended list of structures for
seismic instrumentation in San Bernardino County, California. Open-File Report 85-583. U.S.
Department of Interior – Geological Survey, 15 pp.
ERDİK, M., Kalafat D., Pinar A., Preliminary Reconnaissance Report: January 22, 1997
Mw=5.8 Antakya, Turkey earthquake, Kandilli Observatory and Earthquake Research
Institute, Bogaziçi University, Istanbul, Turkey.
77
ETABS V-8. (2006). Integrated Analysis, Design and Drifting of Building Systems Reference
Manual, Computer and Structures Inc., Berkeley,California.
GENEŞ, M.C., Bikce, M., Kacin, S., Schwarz, J., Lang, D. H., Abrahamczyk, L.,
Langhammer, T. (2006). EMS98'e The Earthquake Master Plan Studies of Antakya
according to EMS-98, GAP 5th Engineering Conference, 26-28 April 2006, Harran University,
Engineering-Architectural Faculty, Sanliurfa, Turkey, 882-888.
GENES, M.C., Bikçe, M., Kaçin, S., Akyuz, U., Schwarz, J., Lang, D.H., Abrahamczyk, L.
(2009). Identification of Dynamic Characteristics of Multistory RC Structures by Combining
instrumental and numerical data: case study Antakya, Turkey. Earthquake and Tsunami,
Istanbul, Turkey.
GENES, M. C., Bikçe, M., Kaçın, S., Akyüz, U., Gülkan, P., Abrahamczyk, L., Schwarz, J.
(2008) Building Monitoring For Seismic Risk Assessment (II): Insturemnteal Testing Of RC
Frame Structures And Analytical Reinterpretation Of Response Characteristics. The 14th
World Conference on Earhtquake Engineering October 2008, Beijing, China.
HIROSHI O., The Microtremor Survey Method, Geophysical Monograph Series, Society of
Exploration Geophysicists, (2003).
ILHAN E., Turkiye Jeolojisi, Middle East Technical University, School of Engineering, Ankara,
Turkey, 51, (1976).
International Conference of Building Officials ICBO (1997): 1997 Uniform Building Code
(1997-UBC). Whittier/CA, United States of America, 492 pp., 1997.
LANG, D. H., Schwarz, J., Abrahamczyk, L., Lanhammer, T., Geenen, E. M., Bikce, M.,
Kacin, S., Genes, C., Mazmanoglu, C., Gülkan, P., Tschurr, S.(2006). Seismic risk
assessment and mitigation in the Antakya-Maraş region (Southern Turkey) on the basis of
microzonation, vulnerability and preparedness studies (SERAMAR): case-study Antakya.
International Disaster Reduction Conference, IDRC, Davos Switzerland, August 2006.
NAEIM, F., Hagie, S., Miranda, E. (2005). Automated Post-Earthquake Damage Assessment
and Safety Evaluation of Instrumented Buildings, A report to CSMIP, John A. Martin &
Associates, Inc., 2005. http://www.johnmartin.com.
PERİNCEK D., Çemen Ü., The structural relationship between the East Anatolian Fault and
Dead Sea Fault zones in southern Turkey, Tectonophysics, 172, 331-40, (1990).
78
OVER S., Unlugenc U.C., Bellier O., Quaternary stres regime change in the Hatay region
(SE-Turkey), Jeophysical Journal International, 148, 646-62, (2002).
OVER, S., Ozden S.,Unlugenc U. C.,(2004a) Late Cenozoic stress distribution along the
Misis Range in the Anatolian Is the Amik Basin (SE Turkey) a triple junction area. Analyses
of SPOT XS imagery and seismicity, Arabian and African Plate intersection region, SE
Turkey, Tectonics, Vol 23, TC3008,1-19.
OVER, S., Kavak K. Ş., O. BELLIER and Ozden S. (2004b) Is the Amik Basin (SE Turkey) a
triple-junction area? Analyses of SPOT XS imagery and seismicity, Int. J. Remote Sensing,
Vol 25, 1-17.
OVER, S., (2007), Hatay İli Merkezinin (Antakya) Deprem Duyarlılık ve Mikrobölgelendirme,
MKÜ Bilimsel Araştırma Projesi (05 D 0205) Sonuç Raporu.
SAP 2000 V-8.1.2. (2002). Integrated Finite Element Analysis and Design of Structures
Basic Analysis Reference Manual, Computer and Structures Inc. Berkeley.California.
SCHWARZ, J., Lang,D.H., Abrahamczyk,L., Bolleter,W., Savary,C., Bikce, M., Genes, C.M.,
Kacin, S. (2007): Bauwerksinstrumentierung mehrgeschossiger Stahlbetonbauwerke – Ein
Beitrag zum SERAMAR Projekt. Proceedings of the D-A-CH Tagung, Wien 2007
SCHWARZ, J., Lang, D.H., Abrahamczyk, L., Bolleter, W., Savary, C., Bikce, M., Genes,
M.C., Kacin, S. (2006). Seismic Building Monitoring of Multistory RC Structures in Turkey - A
Contribution to the SERAMAR Project. First European Conference on Earthquake
Engineering and Seismology, Geneva, Switzerland, September 3-6, 2006.
SCHWARZ, J., Abrahamczyk, L., Langhammer, T., Leipold, M., Genes, M.C., Bikçe, M.,
Kaçin, S. (2009). Building typology for risk assessment : case study Antakya (Hatay).
Earthquake & Tsunami, Istanbul, Turkey 2009.
79
EKLER
Ek 1. Antakya Kent Merkezindeki Yapıların EMS-98’e göre sınıflandırılması amacıyla
kullanılan anket bilgi formu
80
Ek 2. Antakya kent merkezinin zemin özelliklerinin tespiti amacıyla elde edilen sondaj
verilerine örnek
Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Antakya Belediyesince kent merkezinde yaptırılan sismik ve
sondaj çalışmalarının yerini gösteren harita
81
Bu çalışmalar sonucunda Antakya kent merkezi için tespit edilen yerel faylar
4011000
4010500
4010000
4009500
4009000
4008500
4008000
4007500
4007000
4006500
4006000
512000 512500 513000 513500 514000 514500 515000 515500 516000
85
Antakya kent merkezinde özel şirketlerce yapılan ve sonuçları elde edilen sondajların
yerlerini gösteren harita
86
Hatay bölgesinde meydana gelen depremlerin büyük bölümü Doğu Anadolu bloğuyla
ilişkili olarak, Arap-Afrika levhalarının kuzeye doğru gelişen göreceli hareketlerine bağlıdır ve
aktif fay hatları boyunca dağılım göstermektedir. Çalışma alanında gelişen sismik aktivitenin
dağılımı, söz konusu tektonik kuşaklar tarafından denetlenmektedir.13 Ağustos 1822 ve 3
Nisan 1872’de Antakya’yı yerle bir eden ve büyüklüğü 7.0’den fazla iki tarihsel depremlerin
meydana geldiği bilinmektedir (Ambraseys ve Barazangi, 1989). Deprem tehlikesi, hasar ve
can kaybı yaratabilecek büyüklükte bir depremden kaynaklanan yer hareketinin belli bir yerde
ve belli bir zaman periyodu içerisinde belirlenmesi olarak tanımlanır. Yine bu tanım deprem
nedeni ile hasar, mal ve can kaybı ihtimali olarak tanımlanan, deprem riski kavramının önemli
bir öğesini oluşturur. Gelecek depremlerin konumu, oluş zamanı, büyüklüğü ve diğer
özellikleri belirsizlik arz ettiği için deprem tehlikesi tayinlerinde olasılık hesaplarına dayalı
tahminler önemli karar araçlarıdır.
log N ( M ) = a − bM (1)
87
şeklinde ifade edilir ( Gutenberg ve Richter, 1954). Burada N , birikimli (kümülatif) deprem
sayısını, M ise magnitüdü göstermektedir. Magnitüd-Frekans bağıntısındaki a ve b sabit
parametrelerdir. a parametresi gözlem dönemine, inceleme alanının büyüklüğüne ve
deprem aktivitesinin seviyesine bağlı olarak değişir. Gutenberg ve Richter (1954), dünya
ölçüsünde istatistik sonuçlara dayanarak, sığ depremler için b = 0.9 ± 0.02, orta ve derin
depremler için b = 1.2 ± 0.2 değerlerini bulmuşlardır. Türkiye için ise b = 0.9 ± 0.2 değerini
vermektedirler. b parametresi depremlerin istatistik analizinde önemli bir parametre olup,
doğrusal ilişkinin eğimini vermektedir. Kayaçların deformasyonu ve dolayısıyla deprem
oluşumunun fiziği ile ilgili, b parametresinin bölgeye ve zamana göre değişimleri,
sismotektonik bölgelendirme ve depremlerin önceden belirlenmesi problemlerinde
kullanılmaktadır. b değeri sismik etkinliğin bir göstergesi olup bölgeden bölgeye
değişmektedir. Karnik (1969), bu değişimi örneklemiştir. Normal olarak küçük bir b değeri
yüksek bir gerilme düşümü ile, büyük bir b değeri ise düşük bir gerilme düşümü ile ilgilidir.
Artçı sarsıntılar büyük b değeri gösterirler. Çünkü mevcut tektonik gerilme ana şok ile
boşalmıştır.
k
[
S = ∑ (log10 N ( M ) − (a − bM )) 2 ] (2)
i =1
Bu eşitlikler düzenlenerek;
k k k
∑ i a − ∑ M i b = ∑ M i log N i ( M ) (3)
i =1 i =1 i =1
k k 2
k
∑ i ∑ i
M a − M b = ∑ M i log N ( M ) (4)
i =1 i =1 i =1
88
k
a11 = ∑ i
i =1
k
a12 = −∑ M i = −a12
i =1
k
a 22 = −∑ M i2
i =1 (5)
k
c1 = ∑ log N ( M )
i =1
k
c 2 = ∑ M log N ( M )
i =1
yazılarak;
a11 a12 a c1
= (6)
a 21 a 22 b c 2
a a
D = 11 12 = det (7)
a 21 a 22
olmak üzere;
c1 a12
c 2 a 22
a' = (8)
D
a11 c1
a 21 c 2
b=
D
Bu denklemden
log N ( M ) = a − bM (10)
89
denkleminde M büyüklüğündeki bir depremin verilen bir periyot aralığında oluşum sayısını
gösteren N ,
N = α e−β M (11)
b
β=
α = 10 a , log10 e (12)
şeklinde verilebilir. Herhangi bir bölgede T, 1 yıllık bir gözlem aralığı için verilen herhangi bir
M magnitüdlü depremin T yıl içinde oluşma riski;
R( M ) = 1 − e − n ( M ) T (13)
ve tekrarlanma periyodu;
1
Tr = (14)
N
ilişkisiyle tanımlanır.
Tablo Ek.3.1. 1936-2009 yılları arasında kaydedilmiş depremlerin tarihleri, oluş yerleri,
koordinatları ve büyüklükleri
Hatay ve çevresi için deprem istatistiği kullanılarak log N = 3.47 − 0.5 * M bağıntısı
bulunmuş ve elde edilen Magnitüd-Frekans ilişkisine ait grafik Şekil 4.3.’de gösterilmiştir.
2,5
2
y = -0.5M + 3.47
1,5
log N
0,5
-0,5
2 2,5 3 3,5 4 4,5 5 5,5 6 6,5 7 7,5 8
Şekil Ek3.1. EKK Yöntemi Kullanarak Magnitüd - Frekans Bağıntısı ( log N = 3.47 − 0.5 * M )
Risk hesabı için (2), (3), (4) ve (5) bağıntıları ve tekrarlanma periyot hesabı için (6) bağıntısı
kullanılmıştır. 5.0 ≤ M ≤ 7.0 aralıkları için yapılan bu hesaplar 73 yıllık gözlem aralığını
kapsamaktadır. Hesaplamalarda gelecek yüzyıl için belirli dönüş periyodu aralıkları
kullanılmıştır (Tablo Ek 3.3).
Tablo Ek.3.3. EKK yöntemi ile hesaplanan a ve b değerleri kullanılarak 73 yıllık (1936-2009)
gözlem aralığında 5.0 ≤ M ≤ 7.0 için hesaplanan sismik risk ve tekrarlanma periyodu
değerleri.
DEPREM MEYDANA GELME OLASILIKLARI
M DÖNÜŞ PERIYODU
(YIL) − (%)
10 25 50 75 100
5.0 69 95 99 99 100 7.89
5.5 50 83 96 99 99 14.02
6.0 33 63 86 95 98 24.92
6.5 18 40 63 77 86 44.30
7.0 9.5 22 39 52 63 78.70
Bu çizelgeden yararlanılarak, magnitüdü M = 5.5 veya daha büyük olan bir depremin 25
yıllık bir süre içinde olma olasılığı % 83, dönüş periyodu ise 14 yıl olarak, M = 7 veya daha
büyük olan bir depremin 75 yıllık bir süre içinde olma olasılığı % 63 ve dönüş periyodu da 78
yıl olarak bulunmaktadır. Bunların büyüklük değerlerine karşılık meydana gelme olasılıkları
ve tekrarlanma olasılıkları sırasıyla Şekil Ek.2.ve 3’te verilmektedir.
93
100
90 10 Yıl
80
OLASILIKLAR %
70 25Yıl
60
50 50 Yıl
40
30 75 Yıl
20
10 100 Yıl
0
4.5 5.0 5.5 6.0 6.5 7.0 7.5
M
Ek. 9. Hastane, itfaye, polis ve devlet dairelerinin yerlerini oransal olarak gösterilmesi
100
Ek.10. Okul, dini yapılar, askeri yapılar ve üniversite birimlerinin gösterildiği harita
101