Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 109

Antakya’nın Deprem Risk Değerlendirmesi ve Depreme

Hazırlık İçin Mikro Bölgelendirme, Hasar Görebilirlik ve


Deprem Senaryosu Çalışmaları

Proje No: 106M420

Yrd. Doç. Dr. Selçuk KAÇIN


Prof. Dr. Polat GÜLKAN
Doç Dr. Hüseyin R. YERLİ
Yrd. Doç. Dr. M. Cemal GENEŞ
Yrd. Doç. Dr. Murat BİKÇE

EYLÜL 2009
HATAY
i

ÖNSÖZ

Türkiye dünyanın en aktif deprem bölgelerinden biri üzerinde yer almaktadır. Ülkemiz
kentlerinin yapılaşmasındaki eskiden beri süregelen olumsuzluklar, Türkiye’yi dünyanın en
yüksek deprem riski olan ülkelerinden biri yapmaktadır. Antakya, birinci derece deprem
bölgesinde yer alan tarih boyunca pek çok kez depremlerle yerle bir olan bir şehirdir. Kent
merkezinden geçen Asi nehrinden dolayı önemli bir kısmı alüvyonlu zemin üzerinde
bulunması olası deprem tehlikesini daha da arttırmaktadır. Buna ek olarak, Türkiye’nin diğer
illerinde olduğu gibi son yıllarda hızlı ve kontrolsüz yapılaşma nedeniyle, yapı stoğuna çok
fazla hasar görebilme riski olan bina eklenmiştir. Deprem açısından çok tehlikeli bir bölgede
yer alan ve tarih boyunca sürekli depremler yaşayan Antakya kent merkezi için risk belirleme
ve azaltmaya dönük bir seri çalışmanın yapılması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, Almanya
Bauhaus Universität-Weimar’daki Deprem Hasarlarını Araştırma Merkezi (EDAC), Mustafa
Kemal Üniversitesi (MKÜ) ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’nin işbirliği ile “Seismic
Risk Assessment and Mitigation in The Antakya-Maraş Region on the Basis of
Microzonation, Vulnerability and Preparedness Studies” (SERAMAR) adlı projeye haziran
2005 tarihinde başlanmıştır. Bu proje, EDAC’ın Swiss Agency for Development and
Cooperation (SDC) Embassy of Switzerland‘dan elde ettiği kısıtlı finans kaynağı ile
başlamıştır. SERAMAR projesi çerçevesinde Antakya kent merkezinde yer alan yapıların bir
kısmı (32000 binadan 18000 tanesi) sokak taraması ile 1998-Avrupa Makro Sismik Ölçeğine
(EMS-98) göre değerlendirmesi tamamlanmıştır. TÜBİTAK tarafından desteklenen bu proje
ile de tüm yapıların sokak taraması yöntemi ile değerlendirmelerinin yapılarak, Coğrafi Bilgi
Sistemleri (CBS) ortamına aktarılması tamamlanmıştır. Böylece kent merkezinde yer alan
tüm yapılar EMS-98 ölçeğine göre sınıflandırılmıştır.
Yine SERAMAR projesi çerçevesinde Antakya’da bulunan yapıların deprem yükü
etkisi altındaki karakteristik davranışlarının detaylı olarak belirlenebilmesi için model olarak
seçilen üç adet farklı özelliğe sahip, çok katlı betonarme binaya ivmeölçer cihazları
yerleştirilmiştir. Bu binalar okul, hastane ve tipik bir apartmandır. Bu proje ile de seçilen tipik
bir binaya daha sismik cihaz sistemi yerleştirilmiştir. Tüm bu cihazlar sayesinde bölgede
meydana gelen depremler kayıt altına alınmaya çalışılmıştır. Binalardan alınan ölçümler ile
binaların bu depremlerde yapısal olarak nasıl davrandığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Elde
edilen kayıtlar ile yapı analiz programları ile elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. Yapıların
bu depremler etkisi altındaki davranışları incelenerek yapıların dinamik karakteristik
özellikleri tespit edilmeye çalışılmıştır.
Bu cihazlarla ölçüm yapabilmek için gerçek bir depremin meydana gelmesini
beklemek gerekmektedir. Bu binalar dışında daha fazla sayıda yapının incelenmesi ve
ii

dinamik karakteristik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapay titreşim üreten cihazlarla


deneyler yapılmıştır. Yapay titreşim vererek ölçüm yapabilmek için Ortadoğu Teknik
Üniversitesi’nde (ODTÜ) mevcut bulunan titreşim üretici cihaz kullanılmıştır. Böylece
deneysel olarak incelenecek olan bina sayısının arttırılması amaçlanmıştır.
Hatay il merkezinin zemin ve sismolojik özelliklerini yansıtan mikro bölgeleme
çalışmalarının bir kısmı SERAMAR projesinde, bir kısmı ise Mustafa Kemal Üniversitesi
Jeofizik Mühendisliği Bölümü tarafından başka bir proje kapsamında yapılmıştır. Antakya
kent merkezinde zemin özellikleri konusunda yapılan tüm çalışmalar incelenerek bu konuda
bir veri tabanı oluşturulmuştur. Antakya kent merkezinde yapılan sondajlar, DSİ, Karayolları
vb kuruluşların zemin verileri, MTA’dan elde edilen veriler ile bölgenin zemin özellikleri tespit
edilmiştir.
TÜBİTAK tarafından desteklen bu proje (106M420-Tubitak) ile zemin konusunda tüm
veriler toplanmış, üstyapı ile ilgili tüm veriler sokak taraması ile elde edilmiş ve bilgisayar
ortamına aktarılmış ve proje süresince deprem kayıt cihazları ve bina izleme sistemleri
sayesinde bölgede meydana gelen depremler ve bu depremlerde bina davranışları kayıt
altına alınmıştır.
iii

İÇİNDEKİLER

TABLO LİSTESİ iv
ŞEKİL LİSTESİ v
ÖZET 1
ABSTRACT 2
1. GENEL BİLGİLER 3
2. GEREÇ VE YÖNTEM 6
2.1. Antakya Kent Merkezinin Zemin Özellikleri ve Depremselliği 6
2.2. EMS 98’e Göre Bina Envanterlerinin Sokak Taraması Yöntemi İle
Elde Edilmesi 6
2.3. Bina Davranışı İzleme Sistemi Yerleştirilmesinde Uygulanan
Yöntem ve Amaçlar 13
2.4. Cihaz Yerleştirilmesi ve Zorlanmış Titreşim Deneyi için Bina Seçimi 14
2.5. Kuvvetli Yer Hareketi Etkisi Altındaki Bina Davranışlarının ve Depremlerin
Kayıt Edilmesi, Kayıtların Düzenli Olarak Toplanması 15
2.6. Bina İzleme Sistemi Yerleştirilen Yapıların Modellenmesi 16
2.7. Titreşim Üretici Cihazlar İle Bina Davranışlarının Belirlenmesi 17
3. BULGULAR ve TARTIŞMA 24
3.1. Antakya Kent Merkezinin Zemin Özellikleri ve Depremselliği 24
3.2. Bina Envanter Çalışmaları 29
3.3. Seçilen Bir Binaya Bina İzleme Sisteminin Yerleştirilmesi 31
3.4. Kuvvetli Yer Hareketi Etkisi Altındaki Bina Davranışlarının ve Depremlerin
Kayıt Edilmesi, Kayıtların Düzenli Olarak Toplanması 33
3.5. Deprem Kayıtları ile Yapı Modellerinden Elde Edilen Sonuçların
Karşılaştırılması 41
3.6. Titreşim Üretici Cihazlarla Deneyler Yapılması 46
3.6.1. Ayhan Girişken Apartmanında Yapılan Deneyler 46
3.6.2. Mehmet Ali Yüksel Apartmanında Yapılan Deneyler 57
4. SONUÇLAR ve ÖNERİLER 69
KAYNAKLAR 76
EKLER 79
iv

TABLO LİSTESİ

Tablo 1: EMS 98’e göre bina hasar sınıflandırmaları 8


Tablo 2: Kullanım amacına göre yapıların sınıflandırılmasında kullanılan kodlar 12
Tablo 3. Bina izleme sisteminin yerleştirilmesi ve beklenebilecek çıktılar 14
Tablo 4. Yük Kombinasyonları için Maksimum Frekanslar (Hz) 22
Tablo 5. Yük Kombinasyonları için Ağırlık Dışmerkezlik Değerleri (WR) 34
Tablo 6. Ayhan Girişken Apt. için ETABS ile elde edilen periyot değerleri 55
Tablo 7. Ayhan Girişken Apartmanına ait test sonuçlarıyla analitik sonuçlar arasındaki
farklar ve sönüm oranları 56
Tablo 8. Deney sonuçları ve analiz sonuçların karşılaştırılması 67
Tablo 9. Betonarme binaların sınıflarına göre sayısı 71
Tablo 10. Betonarme binaların 1. senaryo depremine göre farklı hasar oranları gösteren
bina sayıları (Deprem Senaryosu: Md=6.7/Re=1.0 km) 71
Tablo 11. Betonarme binaların 2. senaryo depremine göre farklı hasar oranları gösteren
bina sayıları (Deprem Senaryosu: Md=7.5/Re=2.0 km) 72
v

ŞEKİL LİSTESİ

Şekil 1. Antakya kent merkezi bölge haritası ve yirmi beş nolu bölgenin alt bölgeleri 7
Şekil 2. Seramar Projesi Kapsamında deprem kayıt cihazı yerleştirilen binalar
(Sırasıyla Okul, Hastane, Konut) 16
Şekil 3. Hatay Devlet Hastanesi modeli ve deprem kayıt cihazlarının yeri 16
Şekil 4. Akdeniz Mahallesindeki konutun modeli ve ivmeölçer cihazların yeri 17
Şekil 5. Okul binasının modeli ve deprem kayıt cihazlarının yeri 17
Şekil 6. Titreşim üreticinin görüntüsü 18
Şekil 7. Harmonik yük üreticinin şematik gösterimi 19
Şekil 8. İvme genliği ile frekans oranının ω/ωn değişim grafiği 20
Şekil 9. Titreşim Üretici ve Kontrol Ünitesi 21
Şekil 10. Kurşun ağırlıkların kovalara yüklenmesi 21
Şekil 11. Harmonik yük kuvvetinin genliği-titreşim frekansı grafiği 23
Şekil 12. İvme ölçer ve Veri kaydedici 23
Şekil 13. Antakya Bölgesindeki fay durumu ve bu faylardaki son depremler 24
Şekil 14. Antakya Bölgesindeki faylar ve özellikleri (Over ve ark. 2004b) 25
Şekil 15. Antakya Bölgesindeki faylar ve bölgede meydana gelen depremler
(Over ve ark. 2004a) 25
Şekil 16. Antakya ve yakın çevresinin tektonik konumu (Kasapoğlu, 1987) ve
morfotektonik haritası 26
Şekil 17. Antakya kent merkezi için zemin hakim periyotları (Over, 2007) 27
Şekil 18. Antakya Kent Merkezi zemin yapısı ve üç boyutlu profili 28
Şekil 19. Yapı tipine göre sınıflandırma için örnek bir bölge 30
Şekil 20. Bina kat sayılarına göre sınıflandırma için örnek bir bölge 30
Şekil 21.Yapıların kullanım amacına göre sınıflandırılmasına ait bir örnek 31
Şekil 22. Yapılarda yer alan düzensizliklere göre sınıflandırma için bir örnek 31
Şekil 23. Sedir Apartmanın genel görünüşü ve bina dışındaki ivme kayıt cihazının montajı 32
Şekil 24. Sedir Apartmanına yerleştirilen ivme kayıt cihazı, montajı ve ana kontrol merkezi 32
Şekil 25. Sedir Apartmanı modeli, binadaki ivme ölçerlerin yerleri ve çalışma prensipleri 33
Şekil 26. Sedir Apartmanı ivme ölçerlerden elde edilen deprem kayıtları, a) X-Ekseni
Yönünde, b) Y-Ekseni Yönünde 36
Şekil 27. Sedir Apartmanı ivme ölçerlerden elde edilen deprem kayıtları, a) X-Ekseni
Yönünde, b) Y-Ekseni Yönünde 37
Şekil 28. Sedir Apartmanı ivme ölçerlerden elde edilen deprem kayıtları, a) X-Ekseni
Yönünde, b) Y-Ekseni Yönünde 38
vi

Şekil 29. 17 Haziran depremi spectral ivme-periyod değişim grafiği


(Hüseyin Özbuğday Lisesi) 39
Şekil 30. 17 Haziran depremi spectral ivme-periyod değişim grafiği (Sedir Apartmanı) 39
Şekil 31. 04 Haziran depremi spectral ivme-periyod değişim grafiği (Hüseyin Özbuğday
Lisesi) 40
Şekil 32. 04 Haziran depremi spectral ivme-periyod değişim grafiği (Sedir Apartmanı) 40
Şekil 33. Hüseyin Özbuğday Lisesi 09.10.2006 tarihli deprem için spectral ivme-periyot
değişim grafiği (a) Doğu-Batı (b) Kuzey Güzey yönündeki bileşenler. 41
Şekil 34. Hatay Devlet Hastanesi’nin paket program ile hazırlanan modeli 41
Şekil 35. Akdeniz Mahallesindeki konutun paket program ile hazırlanan modeli 42
Şekil 36. Okul binasının paket program ile hazırlanan modeli 42
Şekil 37. Sedir Apartmanı en üst katında hesaplanan ve kayıt edilen ivme değerlerinin
karşılaştırılması (a) x - yönünde; (b) y – yönünde 43
Şekil 38. Sedir Apt. en üst katta kayıt edilen ve hesaplanan ivme değerlerinin
karşılaştırılması (a) x-yönü; (b) y-yönü 44
Şekil 39. Sedir Apt. en üst katında sol köşedeki ivmeölçerde kayıt edilen ivme değerleri ile
paket program ile bulunan çözümlerin karşılaştırılması 45
Şekil 40. Sedir Apt. en üst katında sağ köşedeki ivmeölçerde kayıt edilen ivme değerleri ile
paket program ile bulunan çözümlerin karşılaştırılması 45
Şekil 41. Ayhan Girişken Apartmanı’nın ön görüntüsü 46
Şekil 42. Yapay titreşim cihazının çalıştırılması ve kayıtların alınması 47
Şekil 43. Yapay titreşim cihazının binaya taşınması ve montajı 47
Şekil 44. Ayhan Girişken Apartmanı sensör yerleşim planı 48
Şekil 45. a) Kısa yön deneyinde sensör dağılımı b) Uzun yön deneyinde sensör dağılımı 49
Şekil 46. Kayıt cihazlarının binadaki yerleri 50
Şekil 47. Kısa doğrultuda Frekans-FFT Genliği (a) doğu (7-12-9-5-8-4) ve
(b) batıdaki sensörler (6-11-10-3-2-1) 51
Şekil 48. Uzun doğrultuda Frekans-FFT Genliği (a) kuzey (12-6-9-3-4-5) ve
(b) güney yönü (11-7-10-2-1-8) 51
Şekil 49. Kısa ve uzun doğrultudaki mod şekilleri 52
Şekil 50. Çatı kat uzun doğrultu kuzey sensörü sönüm değeri %2 53
Şekil 51. Çatı kat uzun doğrultu kuzey sensörü sönüm değeri %2 53
Şekil 52. Ayhan Girişken Apt.’nın ETABS’daki üç boyutlu görüntüsü 54
Şekil 53. Ayhan Girişken Apt. kısa ve uzun doğrultudaki mod şekilleri 55
Şekil 54. Ayhan Girişken Apt. kısa ve uzun doğrultudaki karşılaştırmalı mod şekilleri 57
Şekil 55. Mehmet Ali Yüksel binası 58
vii

Şekil 56. Titreşim üreticinin yapıdaki konumu ve sensörlerin uzun ve kısa doğrultudaki
yerleri ve yönleri kat planında görülmektedir 58
Şekil 57. Titreşim üreticinin binaya monte edilmiş hali 59
Şekil 58. Titreşim üreticinin ve ivmeölçerlerin kısa (a) ve uzun doğrultudaki (b) yerleri 59
Şekil 59. Bütün sensörler için FFT Amplitude – Frekans grafiği 60
Şekil 60. Doğu sensörleri için FFT Amplitude – Frekans grafiği 60
Şekil 61. Batı sensörleri için FFT Amplitude – Frekans grafiği 61
Şekil 62. Mehmet Ali Yüksel’e ait uzun doğrultu sönüm oranı 61
Şekil 63. Uzun doğrultuda birinci mod şekli 62
Şekil 64. Bütün sensörler için FFT Amplitude – Frekans grafiği 63
Şekil 65. Güney sensörleri için FFT Amplitude – Frekans grafiği 63
Şekil 66. Kuzey sensörleri için FFT Amplitude – Frekans grafiği 64
Şekil 67. Mehmet Ali Yüksel’e ait kısa doğrultu sönüm oranı 64
Şekil 68. Kısa doğrultuda birinci ve ikinci mod şekli 65
Şekil 69. Mehmet Ali Yüksel SAP2000 modeli 66
Şekil 70. Uzun doğrultuda birinci mod şekli Sap2000 ve Deney sonucu karşılaştırması 67
Şekil 71. Kısa doğrultuda birinci mod şekli Sap2000 ve Deney sonucu karşılaştırması 68
Şekil 72.Tarihsel depremlere dayanan deprem senaryolarına göre hasar ihtimalleri
(1872, M=7.5, Re = 4 km) 70
Şekil 73. Farklı katlar için bina sayılarına göre hasar oranları (Deprem Senaryosu:
Md=6.7/ Re=1.0 km) 72
Şekil 74. Farklı katlar için bina sayılarına göre hasar oranları (Deprem Senaryosu:
Md=7.5/ Re=2.0 km) 73
1

ÖZET

Bu proje kapsamında Antakya kent merkezinin deprem riski ve hasargörebilirliği


incelenmiştir. Bu amaçla Antakya kent merkezinin deprem riski ve bölgenin fay özellikleri
konusunda yapılan tüm çalışmalar incelenmiştir. Bölgenin fay özellikleri konusunda veriler
toplanmıştır. Ayrıca kent merkezinin zemin özellikleri ve sismolojik özelliklerinin tespit
edilmesi amacıyla bölgede yapılan sondajlar ve diğer çalışmalar incelenmiştir. Bölgenin
zemin özelliklerini gösteren haritalar elde edilmiştir. Ayrıca Antakya kent merkezindeki tüm
yapıların sokak taraması yöntemi ile EMS-98 ölçeğine göre sınıflandırılması ve toplanan
verilerin bilgisayar ortamına girilmesi işlemleri tamamlanmıştır. Antakya kent merkezinde bir
binaya bina izleme cihazları yerleştirilmiştir. Daha önce deprem kayıt cihazı yerleştirilen üç
bina ile bu proje kapsamında izleme cihazı yerleştirilen diğer binadan düzenli olarak deprem
kayıtları alınmıştır. Bu kayıtlar ile yapıların, meydana gelen depremler altındaki davranışları
incelenmiştir. Aynı binalar yapı analiz programları ile de incelenerek sonuçlar
karşılaştırılmıştır. Proje kapsamında üç adet binada zorlanmış titreşim deneyleri yapılarak,
yapıların dinamik karakteristik özellikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Deneyler sonucu elde
edilen sonuçlar yapı analiz programları ile elde edilen sonuçlarla karşılaştırılmıştır.
Antakya kent merkezi için deprem riski ve fay özellikleri tespit edilmiş, zemin
özellikleri belirlenmiş, üstyapı konusunda sokak taraması ile tüm binalar incelenmiş ve
deprem hasar görebilirlik değerlendirmeleri yapılmıştır. Bu çalışmaların Antakya deprem
master planı ve afet yönetimi çalışmalarına temel oluşturacağı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Antakya, deprem, hasargörebilirlik, deprem kayıtları, titreşim deneyleri,


EMS-98, mikro bölgelendirme
2

ABSTRACT

In this project study, The earthquake risk assesment and vulnerability of Antakya city
center is studied. For this purpose, all the literature related to earthquake risk and properties
of the regional faults of Antakya city are investigated. All the data related to the regional fault
properties is obtanied. Moreover, the studies for determination of soil and seismological
properties of the city center are investigated and the map demostrating the soil properties of
the region is obtained. In addition, The building stock of the Antakya city is classified
according to The European Macroseismic Scale (EMS-98) and all the obtained data is used
to prepare maps on GIS software MapInfo. At the begining of the project, one RC framed
building is instrumented with building monitoring system. In addition to the earlier
instrumented three buildings and this instrumented building, the recorded earthquake events
are obtained and investigated periodically. By using the recorded events, the dynamic
behaviour parameters of the instrumented buildings are investigated. Also, the same
buildings are modelled by structural analysis programs and their theoritical models are
corrected according to the real dynamic behaviour parameters. In this project study, two
buildings are tested by forced vibration test to obtain the dynamic characteristics. The test
results are compared with the theoritical results obtained by structural analysis software.
The earthquake risk, fault and soil properties of the region are determined, and all the
building stock is investigated by street survey method. The vulnerability of the building stock
of city center is obtained. The results of these stuides, such as, the maps and the reports will
be used for the earthquake master plan and management of disaster in Antakya.

Keywords: Antakya, earthquake, vulnerability, earthquake records, vibration tests, EMS-98,


microzonation
3

1. GENEL BİLGİ

Bu proje kapsamında Antakya kent merkezinin deprem riski açısından detayı olarak
incelenmesi amaçlanmıştır. Öncelikle bölgenin depremselliği ve zemin özellikleri detaylı
olarak araştırılmış ve veriler toplanmıştır. Zemin konusunda kamu kuruluşları ve özel
sektörce yapılan pek çok çalışma incelenmiş ve kent merkezinin temel zemin özellikleri elde
edilmeye çalışılmıştır. Zemin parametrelerinden sonra üst yapılar hakkında bilgi toplamak
amacıyla farklı çalışmalar yapılmıştır.

Binaların tek tek hasar görebilirliğinin belirlenmesi için her bir binanın projesinin
bulunması, özelliklerinin projeyle aynı olup olmadığının kontrol edilmesi, üç boyutlu bilgisayar
programları ile dinamik analizinin yapılması gerekmektedir. Özellikle yeni deprem
yönetmeliğinden önce yapılan yapılar (Antakya kent merkezinde yer alan yapıların büyük
çoğunluğu bu gruba dahildir) için bu aşamaların tek tek uygulanması ve bilgisayar ile analiz
yapılarak her bir bina hakkında kesin hükümlerin verilmesi mümkündür. Ancak Antakya kent
merkezinde yaklaşık 32 bin bina olduğu düşünülürse bu işlemin şu an yapılması ne maddi
olarak ne de insan gücü olarak olası gözükmemektedir. Ayrıca bu tür yoğun bir çalışmaya
gerek olmadığı son yıllarda meydana gelen depremlerle de görülmüştür. Ülkemizde
meydana gelen en büyük depremlerden biri olan Marmara depreminde bölgedeki binaların
sadece %5’inde tam yıkım meydana gelmiştir. Bu durumda araştırmacıların amacı, bina
stoğu içerisindeki deprem açısından risk taşıyan %5 - %15’lik kısmı tespit etmek olmalıdır.
Bu tespitin yapılabilmesi için binaların her birinin tek tek analizinin yapılmasına gerek yoktur.
Daha doğrusu şu aşamada bunun yerine sokak taraması ve zemin şartlarını düşünerek
binaların hasar görebilirlik derecesi en kötü olduğunu düşündüğünüz %20-%30’luk grubun
belirlenerek, bu yapılar üzerinde detaylı analizler yapılması daha verimli olacaktır.
Yukarda belirtilen sebeplerden dolayı kent merkezinde yer alan yapıların özelliklerinin
tespit edilmesi için sokak taraması yöntemi kullanılmıştır. Sokak taraması çalışmalarının bir
kısmı SERAMAR projesi çerçevesinde daha önceden yapılmıştı. SERAMAR (Seismic Risk
Assessment and Mitigation in The Antakya-Maraş Region on the Basis of Microzonation,
Vulnerability and Preparedness Studies) projesi, Almanya Bauhaus Universität-Weimar’daki
Deprem Hasarlarını Araştırma Merkezi (EDAC), Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) ve Orta
Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’nin işbirliği ile 2005-2006 tarihlerinde yürütülmüştür. Bu
proje, EDAC’ın Swiss Agency for Development and Cooperation (SDC) Embassy of
Switzerland‘dan elde ettiği kısıtlı finans kaynağı ile başlamıştır. SERAMAR projesi
çerçevesinde Antakya kent merkezinde yer alan yapıların bir kısmı (32000 binadan 18000
tanesi) sokak taraması ile incelenmiştir TÜBİTAK tarafından desteklenen bu proje ile de tüm
yapıların sokak taraması yöntemi ile değerlendirmelerinin yapılarak, Coğrafi Bilgi Sistemleri
4

(CBS) ortamına aktarılması tamamlanmıştır. Sokak taraması yönteminde 1998-Avrupa


Makrosismik Ölçeği (EMS-98) kullanılmıştır. Bu ölçek öncelikle Antakya’daki yapılar için
yeniden düzenlenmiş ve daha sonra tüm binalar bu kriterlere göre değerlendirilmiştir. Hasar
sınıfı belirlenirken yapılar için A’dan F’ye kadar değişen sınıflandırma ölçekleri kullanılmıştır.
Ayrıca her bir yapı hakkında yapı türü(betonarme, yığma, çelik vb.), kat sayısı, kullanım
amacı, genel görüntüsü, deprem açısından zayıflıkları (yumuşak kat, çıkma, eğimli arazi vb.)
gibi özellikleri incelenmiş ve her bir yapının resmi çekilmiştir. Çalışma alanının büyüklüğü ve
yapı sayısının fazlalığı sebebiyle her bir yapının çok detaylı şekilde incelenmesi yerine sokak
taraması yöntemi kullanılmıştır.
Bölgenin deprem açısından incelenmesi amacıyla SERAMAR projesi çerçevesinde 3
yapıya deprem kayıt cihazları yerleştirilmişti. Bu yapılardan deprem kayıtlarının her 2-3
haftada bir düzenli olarak toplanması ve değerlendirilmesi işlemleri de bu proje çerçevesinde
gerçekleştirilmiştir. Bir okul, bir hastane ve bir adet konuta yerleştirilen bu sistemlerden
deprem kayıtları düzenli olarak toplanmıştır. Ayrıca yine bu proje ile yerleştirilen bu bina
izleme sistemlerinin sayısının arttırılması amaçlanmış bu çerçevede satın alınan bir sistem
diğer bir konuta yerleştirilmiştir. Bir süre sonra SERAMAR projesi çerçevesinde konuta
yerleştirilen sistemin bodrum katındaki kayıt cihazı sel suları altında kalmıştır. Bu sistem
uzun süre kullanılamamıştır. Bu sistemler ile hem bölgede meydan gelen küçük depremler
kayıt altına alınmış hem de bu küçük depremlerde yapıların davranışlarını inceleme fırsatı
elde edilmiştir.
Üstyapı hakkında bilgi toplamak amacıyla sadece kayıt cihazları yerleştirilerek deprem
olması beklenmemiş aynı zamanda titreşim deneyleri de yapılmıştır. Binalara harmonik yük
şeklinde titreşimler vererek binanın tepkilerinin kayıt altına alınması bu sayede binanın
dinamik periyodu, sönüm oranı ve mod şekilleri elde edilebilmektedir. Bu amaçla ODTÜ’de
bulunan cihaz Antakya’ya getirilerek deneyler yapılmıştır. Ancak cihazın oldukça büyük
olması, binaya montajı için döşemelerde ankraj deliklerinin açılması gerekliliği ve binanın
hissedilir şekilde titreşim etkisinde kalmasından dolayı bu deneyler için yapılardan izin
alınmasında oldukça güçlük çekilmiştir. Bu sebeplerden dolayı inşaatı henüz tamamlanmış
veya tamamlanmak üzere olan yani henüz kullanıma açılmamış yapılarda bu deneyler
uygulanmıştır. Cihazın oldukça eski ve büyük ölçekli olması deneyleri oldukça zorlaştırmıştır.
Ancak bu deneylerin yapılması sırasında Alman ortaklarımız ile bu cihazın daha küçük
boyutlusunun yapılarak daha fazla sayıda binada bu deneylerin tekrarlanması konusunda
fikir birliğine varılmış ve bu amaçla Tübitak ve BMBF ortaklığında yeni bir proje önerilmesine
karar verilmiştir. Bu proje önerisi de kabul edilmiştir ve halen uygulanmaya devam
edilmektedir. Daha küçük bir titreşim cihazı ile binalarda insanların hissedemeyeceği şekilde
titreşim kuvveti veren ve bunları oldukça hassas cihazlarla ölçen bu sistemin montajı ise
5

oldukça basittir. Bu kolaylıkları sebebiyle halen kullanılmakta olan yapılarda bile test
yapılabilmektedir. Yaklaşık 6-8 saatlik bir çalışma ile bir binanın testleri
tamamlanabilmektedir. Bu proje çerçevesinde de şu ana kadar yaklaşık 20 yapıda deneyler
yapılmıştır.
Proje çerçevesinde deney yapılan binaların periyotları, sönüm oranları ve mod şekilleri
deneysel olarak elde edilmiştir. Bu sonuçlar yapıların paket programlar ile yapılan
çözümlerinden elde edilen sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Yapıların paket programlar ile
gerçekçi olarak modellenmesi konusunda pek çok zorlukla karşılaşılmıştır. Özellikle
duvarların modellenmesi amacıyla pek çok deneme yapılmıştır. Bu çalışmalar sonunda
duvarların çapraz diagonal çubuklarla modellenmesine karar verilmiştir.
Ayrıca proje çıktılarının değerlendirilmesi açısından yerel yetkililerle görüşmelerde
bulunulmuş ve kendilerine proje hakkında bilgiler sunulmuştur. Valilik, Belediye ve İnşaat
Mühendisleri Odası ile yapılan görüşmeler sonucunda proje çıktılarının paylaşılması
istenmiştir. Bu amaçla 2010 yılı içerisinde hem SERAMAR projesi hem de bu TÜBİTAK
projesinde elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi amacıyla bir çalışma toplantısı (Workshop)
düzenlenmesine karar verilmiştir.
Proje önerisinde belirtilen her bir çalışma programı için detaylı bilgiler aşağıda bölümler
halinde sunulmaktadır.
2. GEREÇ VE YÖNTEM

2.1. Antakya Kent Merkezinin Zemin Özellikleri ve Depremselliği

Antakya için deprem riskinin belirlenmesi amacıyla bölgede mevcut bulunan deprem
oluşturabilecek faylar belirlenmesi, zemin özelliklerinin tespit edilmesi amacıyla kamu
kuruluşları ve özel sektör tarafından bu konuda yapılan çalışmalar derlenmiştir. Zemin
özelliklerinin belirlenmesi ve yerel fayların yerlerinin tespiti konusunda herhangi bir sondaj vb.
çalışma yapılmamıştır. Bunun yerine mevcut sondaj bilgilerinden faydalanılmaya çalışılmıştır.
Bölgede anakaya oldukça derinde yer aldığından, anakaya kadar ulaşan bir sondaj verisi
bulunmamaktadır. Ancak bunun dışında bölgede yapılan pek çok zemin araştırması ve
sondaj bilgisi elde edilmiştir. Antakya Belediyesince kent merkezinin genişleme sahasının
belirlenmesi amacıyla öncelikle bölgenin zemin özelliklerinin tespit edilmesi amacıyla yapılan
oldukça detaylı bir çalışma olduğu tespit edilmiş ve uzun uğraşlar sonunda bu çalışma elde
edilmiştir. Bölgedeki yerel fayları da gösteren bu çalışma ile yerel zemin koşulları hakkında
detaylı bilgi sahibi olunmuştur. Bölgenin depremselliğinin incelenmesi amacıyla geçmişte
meydana gelen depremler hakkında bilgi sahibi olunmaya çalışılmıştır. İstatistiksel
yöntemlerle geçmiş deprem verileri kullanılarak bölgede meydana gelecek depremin
6

büyüklüğü ve tekrarlama aralıklarının belirlenmesine çalışılmıştır. Bu amaçla En küçük


kareler yöntemine dayalı bir hesap yöntemi izlenmiştir.

2.2. EMS 98’e Göre Bina Envanterlerinin Sokak Taraması Yöntemi İle Elde
Edilmesi

Antakya kent merkezinde sokak taraması tamamlanmamış olan yaklaşık 14 000 adet
yapı için sokak taraması çalışmaları tamamlanmıştır. Sokak taraması çalışmaları için daha
önce SERAMAR projesi çerçevesinde hazırlanan bina anket formu kullanılmıştır (Ek 1).
Antakya kent merkezi toplam 51 bölgeye ayrılmıştır. Her bölge de kendi içerisinde en az üç
alt bölgeye ayrılmıştır. Proje kapsamında Antakya kent merkezi için kullanılan bölge haritası
ve yirmibeş nolu bölgeye ait alt bölgeler Şekil-1’de sunulmuştur. Bu bölgelerden bir kısmında
(18 000 bina) değerlendirme çalışmaları daha önce tamamlanmış bulunmaktadır. Geriye
kalan yaklaşık 14 000 bin binanın özelliklerinin belirlenerek fotoğraflarının çekilmesi işlemleri
tamamlanmıştır. Bu amaçla öğrencilerimizden 3 grup oluşturulmuş ve her bölge bu guruplar
tarafından incelenmiştir. Her grubun inceleyeceği alt bölgeler diğer grubun bölgesi ile
çakıştırılarak bazı binaların her iki grup tarafından da incelenmesi sağlanmış böylece farklı
grupların aynı binalar için elde ettiği bilgilerin doğruluğu kontrol edilmiştir.

Şekil 1. Antakya kent merkezi bölge haritası ve yirmibeş nolu bölgenin alt bölgeleri
7

Sokak taraması çalışmaları sırasında EMS-98 (European Seismic Scale-1998)


kriterlerine göre sınıflandırmalar yapılmıştır. EMS-98 ölçeği Antakya’daki yapılar için
uyarlanmıştır (Schwarz ve ark. 2007). Bu ölçek ile yapıların hasar göreblilirlik dereceleri
A’dan F’ye kadar sınıflandırılmıştır. A en kötü yapıyı, F ise depreme en dayanıklı olan yapıyı
ifade etmektedir. Sınıflandırma yapılırken her bir yapı türü tek bir hasar sınıfı yerine birkaç
hasar sınıfını kapsayabilmektedir. Bu da binada mevcut düzensizlikler ve eksiklikler
sebebiyle var olabilecek durumları ifade etmek içindir. Mesela Betonarme çerçeveli çok katlı
yapılar genellikle C hasar sınıfı ile değerlendirilirken, binanın özelliklerine göre D’den A’ya
kadar farklı sınıflandırmalar da yapılabilmektedir. Sokak taraması çalışmalarında bina hasar
sınıflandırmaları için kullanılan tablo ve örnek bina resimleri Tablo 1’de görülmektedir.

Tablo 1: EMS 98’e göre bina hasar sınıflandırmaları

A B C D E F
Betonarme Çerçeveli Yapılar RC
8

A B C D E F
Betonarme Çerçeveli RC+
Yumuşak Katlı Yapılar

A B C D E F
Gelişigüzel Betonarme Yapılar RC↓

A B C D E F
Betonarme Döşemeli MM
Kesme Taş Yığma Yapılar
9

A B C D E F
Basit Yığma Yapılar MS
(Üst katlarda Çıkma)

A B C D E F
Yığma Yapılar (Betonarme Döşemeli) MU

A B C D E F
Yerel Taştan Yapılar MR
10

A B C D E F
Toprak Evler A

A B C D E F
Ahşap Evler W

A B C D E F
Çelik Yapılar S
11

EMS-98’e göre sokak taraması ile yapının tipi, kullanım amacı, malzemesi, kat adeti gibi
özellikleri belirlenmektedir. Bu amaçla her bir yapı için bu özelliklerin kısaca anlatılabileceği
bir kodlama tekniği kullanılmaktadır. Bu kod 4 karakterden oluşmaktadır. İlk karakter yapı tipi
ile ilgilidir. Yapı tipi için kullanılan kısaltmalar Tablo 1’de sunulmuştur. Kodlamada yer alan 2.
karakter kat sayısını göstermektedir. 3. karakter yapının kullanım amacını belirleyen
parametredir. Son parametrede ise yapıda mevcut düzensizlikler belirlenmektedir. Yapı
planında çıkma olması durumunda ( Γ), yumuşak kat olması durumunda (+) vb. karakterlerle
yapı davranışına olumsuz yönde etkileyen düzensizlikler de tespit edilmektedir.
Örneğin RC3r+ ve MS2p şeklindeki iki yapı kodunun açıklaması aşağıda verilmektedir.

RC 3 r + MS 2 p

Eksiklikler (Yumuşak kat için +) Polis Yapısı


Kullanım amacı (Konut) 2 Katlı
Kat sayısı (3) Yığma Yapı
Yapı Türü (RC - Betonarme)

Yapıların kullanım amacı ile ilgili olarak kullanılan kısaltmalar aşağıdaki Tablo 2’de
gösterilmektedir.
Tablo 2: Kullanım amacına göre yapıların sınıflandırılmasında kullanılan kodlar
Türkçe İngilizce index
konut,yerleşim residential r
işyeri/ofis/ticaret trade/business/office o
endüstri industry i
belediye,valilik city administration,province b,v
goverment
Kızılay relief and disaster precaution y
organization
itfaiye örgütü fire department f
polis police department p
jandarma constabulary department g
anaokulu kindergarten k
okul school s
üniversite university u
hastane hospital h
sağlık ocağı medical center m
Cami,kilise vb. dini Religious c
yapılar building(church,mosque)
askeri kışla military facility(barracks) a
garaj,baraka,ek others(garage,shed,annex) ga,sh,an
12

Bu çalışmada sokak taraması esnasında deprem sonrasında önemli görevleri


yürütecek ve insan yoğunluğu fazla olan, okul, hastane, belediye, iletişim, valilik, adliye,
cami-kilise ve benzeri binalar için daha detaylı bir inceleme formu kullanılacaktır. Bu form
EMS-98 standardının Türkiye için yeniden düzenlenmesi elde edilmiştir. Bu form 7 farklı
bölümden oluşmakta olup, sırasıyla, binanın kullanım amacını, bina ile ilgili bilgiler (kat
yüksekliği, toplam yükseklik, kat sayısı, vb.), yapı tipi, genel durum, hasar görebilirlik
sınıflandırması, yaş, binadaki eksiklikler ve düzensizliklerdir.

2.3. Bina Davranışı İzleme Sistemi Yerleştirilmesinde Uygulanan Yöntem ve Amaçlar

Çelebi (1995 ve 2000)’e göre binalara “İdeal ve Etkili Sismik Cihaz Yerleştirilmesi”
aşağıdaki şartları içermektedir.
- Binanın yatay deplasman ve burulma hareketini belirlemek için en az üç yatay sensor
gerekmekte,
- Tek yönlü sensörler kullanılmalı: (a) Daha yüksek modların etkisi dikkate alındığında (b)
Rijitlik değişimi olan bölgelerde
- Devrilme (rocking) etkisini izlemek için bodrum katında düşey sensörler kullanılmalı
- Serbest alan hareketini, Yapı Zemin Etkileşimini ve yapı temelinin yere göre bağıl
hareketini araştırmak için binadan belli uzaklıkta serbest alan ivme ölçerlerinin olması
gerekmektedir.
Antakya kent merkezinde SERAMAR projesinde sismik cihazlarla donatılan ve bu projede
de aynı sismik cihazlarla donatılacak olan binalardaki bina izleme sistemi Çelebi (1995 ve
2000)’nin önerdiği ideal sistemden farklılıklar göstermektedir. Burada uygulanan sistem,
serbest alan ölçüm istasyonu haricinde Uniform Building Code (1997) de belirtilen şartları
sağlamaktadır. Daha fazla teknik özelliklere sahip olan ve SYSCOM Instruments şirketi
tarafından üretilen MR2002-BMS (Seismic Building Monitoring System) ivme ölçerler
kullanılmaktadır. ( http://www.syscom.ch veya http://www.bartec.de ). Ayrıca tek yönlü
ivmeölçer yerine 3 yönlü ivmeölçerler kullanılmaktadır.

Tablo 3’te kayıt cihazlarının binaya nasıl yerleştirildiğini ve elde edilebilen okumalar ve
çıktılar sunulmuştur.
13

Tablo 3. Bina izleme sisteminin yerleştirilmesi ve beklenebilecek çıktılar


Sistemin yerleştirilme tipi Belirlenebilecekler
Yatay Serbest Yapı
Burulma Devrilme
hareket Alan Zemin
Modları Modları
modları Haraketi Etkileşimi

UBC Tarafından Önerilen + Serbest İstasyon


En üst kat

Orta kat     

Zemin kat

Serbest İstasyon

 mümküm  mümkün değil

2.4. Cihaz Yerleştirilmesi ve Zorlanmış Titreşim Deneyi için Bina Seçimi

Çok az sayıda binanın sismik hareket takip sistemleri ile donatılması ve zorlanmış
titreşim verilerek dinamik karakteristiklerinin belirlenmesi söz konusu olduğundan EDAC ve
MKU tarafından yapılan araştırmalar ve Antakya ilinde yapılan incelemeler sonunda,
binaların belli kriter ve faktörlere göre puanlandırılıp uygunluklarının tespit edilmesi çalışması
yapılmıştır. Bu çalışmanın bir kısmı SERAMAR projesi kapsamında yapılmış ancak bu proje
çalışmasında sismik hareket yanında, zorlanmış hareket verilerek bina davranışlarının
incelenmesi yapıldığından bu kriterlere bazı ek kriterler eklenmiştir. Bina belirlenmesinde
dikkate alınan kriterler ve faktörler iki ana başlık altında aşağıdaki şekilde yazılabilir:
• Bölgeye dayalı parametreler: yer hareketinin şiddeti, jeolojisi, topoğrafya
• Yapısal Parametreler: yapım malzemesi, yapı sistemi, geometri, süreklilik/süreksizlik
Bu proje kapsamında, yukarıda bahsi geçen deneysel çalışmaların yapılabilmesi için çok
katlı birçok yapı incelenmiştir. Bu binaların bir kısmı sürekli olarak sismik hareket kayıt
cihazları ile kontrol edilmek için, bir kısmı ise zorlanmış hareket verilerek dinamik
davranışlarının araştırılması amacı ile incelenmiştir.
Öncelik sırasına göre aşağıda liste halinde verilen kriterler dikkate alınarak bina seçimi
yapılmıştır.
14

- Topoğrafya (Topoğrafik şekilden dolayı dalga saçılımının bozulmaması için düz arazi
tercih edilmelidir)
- Yapının yakın çevresi (Kayıtların kirlenmesini önlemek ve serbest alan kayıt cihazının
binalardan yeteri kadar uzak (25-50 m) olması amacıyla, yakın bölgenin geniş ve binanın
istenmeyen titreşim üretici etkenlerden uzak olması)
- Yapım Malzemesi (Betonarme çerçeveli yapılar tercih edilmelidir)
- Yapı Sisteminin Karmaşıklığı (planda ve düşey doğrultuda, simetri ve düzen tercih
edilmelidir)
- Kullanım Amacı (Yüksek öncelikli binalar tercih edilmelidir, Okul, hastahane, iletişim, vb.)
- Binanın bölgedeki önemi (Binanın karakteristiğinin bölgede yaygın olması ve böylece
diğer binaları da temsil etmesi)
Bunlara ek olarak, bina seçiminde en önemli kriterlerden bazıları da, binalarda testlerin ve
sismik hareket ölçüm cihazlarının uzun süreli olarak yerleştirilmesi için gerekli izinlerin bina
sahiplerinden alınması ve binaların bulunduğu bölge ve zemin koşulları hakkında yeterli ve
gerçekçi verilerin elde edilebilmesidir.

2.5. Kuvvetli Yer Hareketi Etkisi Altındaki Bina Davranışlarının ve Depremlerin Kayıt
Edilmesi, Kayıtların Düzenli Olarak Toplanması

Proje çalışmaları kapsamında daha önce Almanya Bauhaus Universität-Weimar’daki


Deprem Hasarlarını Araştırma Merkezi (EDAC), Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) ve Orta
Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’nin işbirliği ile “Seismic Risk Assessment and Mitigation in
The Antakya-Maraş Region on the Basis of Microzonation, Vulnerability and Preparedness
Studies” (SERAMAR) adlı proje çerçevesinde deprem kayıt cihazı yerleştirilen binalardan
düzenli olarak depremler kayıt edilmiştir. Bu proje, EDAC’ın Swiss Agency for Development
and Cooperation (SDC) Embassy of Switzerland‘dan elde ettiği kısıtlı finans kaynağı ile
yürütülmüştür. SERAMAR projesi kapsamında daha önceden binalara yerleştirilen sismik
cihazlar ile elde edilen deprem ivme kayıtlarının düzenli olarak toplanmıştır.
Okul, hastane ve özel konutta yerleştirilmiş bulunan deprem ivme kayıt cihazlarından
her 3 haftada bir kayıtlar düzenli olarak alınmıştır. Her üç haftada bir bu binalara gidilerek
ana makineye dizüstü bilgisayarla bağlanılarak deprem kayıtları alınıp hafızanın silinmesi
işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu proje kapsamında deprem kayıt cihazları yerleştirilen binalar
Şekil 2’de görülmektedir. Bu bölgede meydana gelen deprem kayıtların düzenli olarak
toplanması bu proje kapsamındaki iş programlarından bir tanesini oluşturmaktadır. Bu
kayıtlar ile bölgenin deprem hareketliliği 3 yıl boyunca izlenmiştir.
15

Şekil 2. Seramar Projesi Kapsamında deprem kayıt cihazı yerleştirilen binalar (Sırasıyla
Okul, Hastane, Konut)

2.6. Bina İzleme Sistemi Yerleştirilen Yapıların Modellenmesi

Proje çalışmaları kapsamında deprem kaydı alınan binalar yapı analiz paket
programları ile modellenmiştir. Bu modeller kullanılarak meydana gelen deprem etkisi altında
yapısal çözümlemeler yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar ile yapıdaki deprem kayıt
cihazlarından elde edilen sonuçlar karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla serbest
istasyonlardan elde edilen deprem kayıtları yapı modellerine dış yük olarak yüklenmiş ve
yapı bu yük etkisi altında çözülerek en üst katta ivme ölçer cihazların bulunduğu noktalardaki
deplasmanlar hesaplanmıştır.
Aşağıda bina izleme sistemi yerleştirilen Hatay Devlet Hastanesi (Şekil 3), Akdeniz
Apartmanı (Şekil 4) ve Hüseyin Özbuğday Lisesi’ne (Şekil 5) ait yapı analiz programlarında
hazırlanan modeller görülmektedir.

CH 2 CH 1 CH 5 CH 4

CH 8
CH 7

N CH 10
CH 11

Şekil 3. Hatay Devlet Hastanesi modeli ve deprem kayıt cihazlarının yeri (CH, cihaz yerlerini
göstermektedir)
16

Şekil 4. Akdeniz Mahallesindeki konutun modeli ve ivmeölçer cihazların yeri (CH, cihaz
yerlerini göstermektedir)

Şekil 5. Okul binasının modeli ve deprem kayıt cihazlarının yeri(CH, cihaz yerlerini
göstermektedir)
Yukarıdaki şekillerden de görüldüğü gibi hastanede kullanılan sitem diğer
sistemlerden biraz farklıdır. Hastanede tüm sensörler bir ana merkeze bağlanmaktadır. Diğer
sistemlerde ise sensörler birbirlerine bağlanmaktadır.

2.7. Titreşim Üretici Cihazlar İle Bina Davranışlarının Belirlenmesi

Antakya kent merkezindeki yapıların dinamik karakteristik özelliklerinin tespiti amacıyla


sadece deprem kayıtları alınmamış, aynı zamanda zorlanmış titreşim deneyleri ile de
yapıların incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla ODTÜ’ sinde bulunan yapay titreşim
üretecek deney düzeneği Antakya’ya getirilerek seçilen iki binada deneyler yapılmıştır.
Titreşim üretici cihazın büyüklüğü, montajı için döşemede delik açılmasının gerekliliği ve
yapıya hissedilecek kadar titreşim vermesi sebebiyle deney yapılacak bina bulunması
17

konusunda oldukça güçlük çekilmiştir. Bahsedilen sebeplerden dolayı sadece inşaatı bitmek
üzere olan yapılarda deney yapılabilmesi mümkün olmuştur.
Titreşim üretici cihaz gerçek boyutlardaki yapıları test etmek için uygun harmonik
hareketin kaynağını sağlamak için geliştirilmiştir. Kullanılan cihaz biri diğerinin üzerinde dikey
bir mil ile bağlanmış, iki adet dilim şeklinde yük kovasından oluşmaktadır. Harmonik kuvvet,
yük kovalarına yüklenen eşit ağırlıklı, değişik sayıdaki kurşun ağırlıkların yüklenmesi ve bu
kovaların birbirine ters yönde dönmesiyle üretilir. Buradan üretilen harmonik kuvvet yapıya
iletilir. Bu testteki temel prensip yapını kendi hakim frekansına yakın bir aralıkta
sallanmasıdır. Elde edilen veriler yapının dinamik özelliklerinin belirlenmesinde kullanılır. Bu
deney ile yapının doğal frekansı, mod şekli, sönüm kapasitesi ve yapı-zemin etkileşimi olup
olmadığı tespit edilebilir.

Şekil 6. Titreşim üreticinin görüntüsü

Zorlanmış titreşim testinin temelindeki teoriyi anlamak için, titreşim üretici ile üretilmiş
olan harmonik kuvvetin durağan haldeki tek serbestlik dereceli sistemler üzerindeki
sonuçlarının teorik olarak anlaşılması açıklayıcı olacaktır. Titreşim üreticini kovaları simetrik
olarak aynı sayıda kurşun ağırlıklarla yüklenebilir. Bundan dolayı, dönen kütlelerin dikey
bileşenlerinin atalet kuvveti sarsma ekseninde birbirlerini dengeler ve bu bileşenler sarsma
ekseninde sinüzoidal kuvvet oluştururlar. Bu kuvvet;

p(t) = (meeω2)sin ωt (2.1)


şeklinde yazılabilir.
18

me kovalardaki toplam ağırlık, e eksantirisite, ω uyarım frekansı, t zaman. İki kova aynı
eksene geldiği zaman maksimum genliğe ulaşılır. Harmonik yük üreticinin şematik görüşü
Şekil 7’de sunulmuştur.

Şekil 7. Harmonik yük üreticinin şematik gösterimi

Eksantrik kütle me normal kütle m’ye oranla daha küçük olup, tek serbestlik dereceli
sistemlerin titreşim üretici ile sarsılmasıyla oluşan hareketin diferansiyel denklemi aşağıda
sunulmuştur.
mu&& + cu& + ku = (me eω 2 )Sinωt (2.2)

Burada ü, ù, u, c, k, sırasıyla ivme, hız, deplasman, viskoz sönüm katsayısı ve tek


serbestlik dereceli sistemin rijitlik katsayısıdır. Bu denklemin çözümünden elde edilen
deplasman kullanılarak, tek serbestlik dereceli sistemin karalı haldeki genliği aşağıdaki
denklem kullanılarak hesaplanabilir.
2
m eω  ω 
2
me
ü 0 = e ω 2 Ra = e n   Ra (2.3)
m m  ωn 

Burada ωn tek serbestlik dereceli sistemin doğal frekansıdır ve


19

2
ω 
 ω 
Ra =  n
(2.4)
2
2
  ω     ω 
2

1 −  ω   + 2ζ  ω 
  n
   n 

şeklinde yazılır (Chopra, 1995). Burada ζ sönüm oranıdır.


Denklem 2.3’te verilen ivme genliğine karşı frekans oranı ω/ωn grafiği Şekil 8’de
sunulmuştur. Sistemin titreşim frekansının ω doğal frekansından ωn büyük olduğu
görülmektedir. Titreşim kuvvetini genliği ω2 ile orantılı olduğu için ω’nin hızlı artışı ivmenin de
artmasına neden olur. Ayrıca, sistemin doğal frekansının titreşim frekansına yakın olduğu
durumda ivme genliğinin çok yüksek olduğu açıkça görülmektedir.

ü0
2
me eωn / m

Frekans oranı ω/ωn


Şekil 8. İvme genliği ile frekans oranının ω/ωn değişim grafiği

Bu cihaz 0 ile 9.7 Hz frekans aralığında çalışmaktadır ve maksimum 22 kN da


sinüzoidal kuvvet üretebilmektedir. Bu maksimum kuvvete yüklü ağırlıkların ve üretilen
frekansın farklı kombinasyonları ile ulaşılabilmektedir. Bir başka değişle, maksimum frekans
yük kovalarındaki ağırlıklara bağlıdır. Titreşim frekansı kontrol ünitesindeki voltmetre ile
ayarlanır. Bu ölçüm kontrol ünitesindeki 0.001 Hz hassasiyetli gösterge ve titreşim üretici
üzerindeki kodlayıcı sayesinde yapılmaktadır. Şekil 9’da titreşim üreticini ve kontrol ünitesini
göstermektedir.
20

Şekil 9. Titreşim Üretici ve Kontrol Ünitesi

Bu ağırlık kovalarına 180 kg. kadar kurşun ağırlık yüklenebilmektedir. Bu kovaların üç


bölümü vardır: kenarlarda iki üçgen bölüm ve merkezde dikdörtgen bölümden oluşmaktadır.
Toplamda 16 büyük ağırlık ve 8 küçük ağırlık vardır. Büyük ağırlıklar kenar bölümleri
dolduracak şekilde üçgen biçiminde, küçük ağırlıklar ise merkezdeki bölümü dolduracak
şekilde dikdörtgen şeklindedir. Bu kovalar her zaman simetrik yüklenmelidir. Bu durum aynı
sayıda büyük ağırlığın kenar bölümlere yerleştirilmesi ile mümkündür. Bu kovaların benzer
şekilde yüklenmesi titreşim ekseninde atalet kuvvetlerinin dikey bileşenleri birbirini
dengelemesini sağlamaktadır. Ağırlıkların kovalara yüklenmesi Şekil 10’da gösterilmiştir.

Şekil 10. Kurşun ağırlıkların kovalara yüklenmesi


21

Bu titreşim üretici 22 kN da maksimum genliği üretecek şekilde tasarlanmıştır. Yapıda


hasara neden olmamak için bu limit aşılmamalıdır. Bu nedenle, frekanslar için limit değerler
bütün ağırlıklar için belirlenmiştir. Titreşim üreticinin çalışması için gereke bütün ağırlık
kombinasyonları Tablo 4’te sunulmuş olup bu değerler aşağıdaki formül kullanılarak
hesaplanmıştır.

Yük =4.537*10-4*WR*f2 (2.5)

Tablo 4. Yük Kombinasyonları için Maksimum Frekanslar (Hz)


Küçük Ağırlıklar
0 S1 S2 S3 S4
0 9.7 7.2 6.0 5.2 4.7
L1
Ağırlıklar

5.0 4.4 4.2 3.9 3.7


Büyük

L2 3.8 3.6 3.4 3.3 3.1


L3 3.2 3.1 3.0 2.8 2.8
L4 2.8 2.7 2.6 2.6 2.5

Burada, S= küçük ağırlık (merkezdeki dikdörtgen bölüm için); L=büyük ağırlık (merkezdeki
üçgen bölüm için) değerlerini ifade etmektedir.
WR ağırlık kombinasyonları için Tablo 5’te verilen ağırlık dışmerkezlik değeri, f titreşim
frekansı (Hz) ve yük üretilen en büyük kuvvet (kN) göstermektedir. Üretilen en büyük
kuvvetin, titreşim üreticinin tasarım kapasitesi olan 22 KN’ dan daha az olduğu görülmektedir.

Tablo 5. Yük Kombinasyonları için Ağırlık Dışmerkezlik Değerleri (WR)

Küçük Ağırlıklar
0 S1 S2 S3 S4
0 520 947 1374 1801 2228
L1 1935 2362 2789 3216 3643
Ağırlıklar
Büyük

L2 3350 3777 4204 4631 5058


L3 4765 5192 5619 6046 6473
L4 6180 6607 7034 7461 7888

Tablolardan da görüldüğü gibi yük kovaları tam dolu iken maksimum titreşim frekansı
2.5 Hz ve yük kovaları tamamen boş iken 9.7 Hz’ dir. Bazı yük kombinasyonları için grafiksek
gösterim Şekil 11’de sunulmuştur. Bu eğriler denklem (2.5) kullanılarak çizilmiştir.
22

Şekil 11. Harmonik yük kuvvetinin genliği-titreşim frekansı grafiği

Titreşim üretici tarafından üretilen harmonik kuvvetin yönü ağırlık kova şaftının ve dilim
şeklindeki kovaların merkezinin bir çizgi gibi üst üste gelmesi ile değiştir. Bu değişiklik cihazı
tamamen yerinden sökmeden de yapılabilir.

Üretilen harmonik titreşimler Şekil 12’de görülen tek yönlü ivmeölçer ile ölçülmektedir.
Kayıtlar Şekil 12’de gösterilen veri kaydediciye kaydedilmektedir.

Şekil 12. İvme ölçer ve Veri kaydedici


23

3. BULGULAR VE TARTIŞMA

3.1. Antakya Kent Merkezinin Zemin Özellikleri ve Depremselliği

Proje kapsamında önce bölgenin depremselliği ve fay özellikleri konusunda yapılan


çalışmalar incelenmiştir. Bölgenin diri fay ve depremsellik özelliklerinin belirlenmesi; bölgenin
zemin özelliklerinin tespit edilmesi amacıyla Maden Tetkik ve Arama (MTA), Bayındırlık İl
Müdürlüğü ve Antakya Belediyesinin elinde bulunan dokümanlar elde edilmiştir. Ayrıca
bölgede faaliyet gösteren özel kuruluşlar ile Antakya Belediyesince yaptırılan sondaj verileri
toplanmış ve kent merkezinin zemin özellikleri ile ilgili bir veri tabanı oluşturulmuştur. Bu
raporda yer alan haritalardan bazıları ve sondaj verilerinin birer örneği Ek 1’de sunulmuştur.
Bu çalışmada kent merkezinde en yakın yerel faylarda belirtilmektedir. Ayrıca Antakya kent
merkezinde özel şirketlerce yapılan 58 adet sondaj verileri elde edilmiştir. Bu sondajların
yerlerini gösteren harita (Ek 2.)’de sunulmuştur. Ayrıca Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı
(TPAO) tarafından hazırlanan ve bölgenin faylarını gösteren 1/25000 ölçekli haritalar da elde
edilmiştir. Şekil 13’te sunulan haritadan görüldüğü gibi, Antakya’ya yaklaşık 20 km
mesafedeki Asi havzası üç adet ana levha sınırında yer alan fayların kesişim yeridir (Şekil
13). Bu faylar Doğu Anadolu, Kıbrıs Yayı ve Ölüdeniz Fayıdır (Over ve ark. 2004a).

Şekil 13. Antakya Bölgesindeki fay durumu ve bu faylardaki son depremler

Antakya kent merkezi için en tehlikeli fayların Doğu Anadolu Fayı ve Kıbrıs Anadolu
Yayı olduğu belirtilmektedir (Şekil 14). Bu fay üzerinde oluşabilecek depremin 6.5 - 7.5 arası
bir büyüklükte olması beklenmektedir (Over ve ark. 2004b). Antakya yakınlarındaki Asi
havzasında kesişen Doğu Anadolu fayında 1822 ve 1872 yıllarında meydana gelen 7’den
büyük iki depremden bu yana bu faylarda büyük deprem görülmemiştir (Şekil 15). Bu
24

sebeple bu iki fay üzerinde beklenen bir deprem, kent merkezi için hazırlanacak deprem
senaryosu çalışmalarında, senaryo depremi olarak alınacaktır. Ölü deniz fayında yakın
zamanda büyük bir deprem beklenmemektedir (Over ve ark. 2004b).

Şekil 14. Antakya Bölgesindeki faylar ve özellikleri (Over ve ark. 2004b)

Şekil 15. Antakya Bölgesindeki faylar ve bölgede meydana gelen depremler (Over ve ark.
2004a)
25

36.00-38.00° K enlemleri ve 35.00-38.00° D boylamları arasında yer alan Antakya ve


çevresi sismik hareketlilik bakımından Doğu Akdeniz bölgesinin etkin bölgelerinden birisidir.
Burada DAFZ (Doğu Anadolu Fay Zonu)’nun yanı sıra ÖDF (Ölü Deniz Fayı) ile Kıbrıs’a
doğru uzanan Kıbrıs-Antakya Fay zonunun etkileri görülmektedir. Söz konusu faylar Antakya
bölgesinde kesişirler (Şekil 16). Bölgede meydana gelen pek çok deprem Doğu Anadolu
bloğuyla ilişkili olarak, Arap-Afrika levhalarının kuzeye doğru gelişen göreceli hareketlerine
bağlıdır ve aktif fay hatları boyunca dağılım göstermektedir (Akyüz ve ark. 2005). Çalışma
alanında gelişen sismik aktivitenin dağılımı, söz konusu tektonik kuşaklar tarafından
denetlenmektedir. Özellikle 13 Ağustos 1822 ve 3 Nisan 1872’de Antakya’yı yerle bir eden ve
büyüklüğü 7.0’den fazla iki tarihsel depremlerin meydana geldiği bilinmektedir (Ambraseys,
1989).

Deprem tehlikesi, hasar ve can kaybı yaratabilecek büyüklükte bir depremden


kaynaklanan yer hareketinin belli bir yerde ve belli bir zaman periyodu içerisinde belirlenmesi
olarak tanımlanır. Yine bu tanım deprem nedeni ile hasar, mal ve can kaybı ihtimali olarak
tanımlanan, deprem riski kavramının önemli bir öğesini oluşturur. Gelecek depremlerin
konumu, oluş zamanı, büyüklüğü ve diğer özellikleri belirsizlik arz ettiği için deprem tehlikesi
tayinlerinde olasılık hesaplarına dayalı tahminler önemli karar araçlarıdır.

Şekil 16. Antakya ve yakın çevresinin tektonik konumu (Kasapoğlu, 1987) ve morfotektonik
haritası
26

Hatay ve çevresinin depremselliğini araştırmak için, Gutenberg ve Richter (1954)


tarafından geliştirilen log N ( M ) = a − bM Magnitüd-Frekans bağıntısından yararlanılmıştır.
Bu çalışma için EKK (En Küçük Kareler) yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntemler kullanılarak
elde edilen senaryo deprem ve bu hesap yöntemine ait detaylı bilgiler Ek 3’de sunulmaktadır.
Bu çalışmada Antakya ve çevresinin depremselliğini araştırmak için Magnitüd-Frekans
ilişkisi belirlenmiş, sismik risk değerleri ve tekrarlanma periyodu hesaplanmıştır. Magnitüd-
Frekans bağıntıları deprem istatistiğinin temelini oluşturur ve günümüzde deprem etkinliğinin
bir ölçütü olarak kullanılmıştır. 1936-2009 tarihleri arasında meydana gelen büyüklüğü 3.5
ten büyük, 73 adet deprem kullanılarak, büyüklüğü 5 ile 7 arasında değişen depremlerin
sismik risk ve tekrarlama periyotları değerleri hesaplanmıştır (Ek 3).

Şekil 17. Antakya kent merkezi için zemin hakim periyotları (Over, 2007)
27

Antakya bölgesinde yapılan mikro bölgelendirme çalışmalarının ilk sonuçlarına göre


kent merkezi 5 farklı bölgeye ayrılmaktadır (Over, 2007).

Şekil 18. Antakya Kent Merkezi zemin yapısı ve üç boyutlu profili


28

Antakya Belediyesi tarafından özel bir firmaya yaptırılan zemin özellikleri ile ilgili
çalışma sonucu ortaya çıkan zemin özellikleri ile raporlar elde edilmiştir. Antakya kent
merkezinin gelişme bölgesinin tespiti için yapılan bu çalışma sonucu hazırlanan tüm haritalar
ve sondaj verileri de elde edilmiştir. Bu verilerden bir adet örnek sondaj verisi ve sondaj
yerlerini gösteren harita Ek 2’de sunulmaktadır. Antakya kent merkezinin deniz seviyesinden
yüksekliğini gösteren harita ve zemin profili Şekil 18’de görülmektedir.
Tüm bu araştırmalar sonucunda Antakya kent merkezinin zemin özellikleri, diri fay ve
depremsellik özellikleri konusundaki tüm veriler toplanmış ve bir veri tabanı oluşturulmuştur.

3.2. Bina Envanter Çalışmaları

Toplanan tüm bu bilgiler CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) olarak adlandırılan paket
programlara yüklenmiştir. Bu çalışmada MapInfo paket programı kullanılmıştır. Bu program
yardımı ile elde edilen haritalar ekte sunulmuştur.
Binaların EMS-98’e göre hasar sınıflarını gösteren harita Ek 4’te; yapılardaki mevcut
düzensizlikleri gösteren harita Ek 5’te; Yapı türünü gösteren harita Ek 6’da; Kat sayılarına
göre yapılan sınıflandırmayı gösteren harita Ek 7’de; genel yapı kullanım amacına göre
yapılan sınıflandırmayı gösteren harita Ek 8’de; hastane, okul, itfaiye ve devlet dairelerinin
bölgelerdeki oranlarını gösteren harita Ek 9’da; okul, dini yapılar, askeri yapılar ve
yüksekokulların oranını gösteren harita Ek 10’da; yapıların kullanım amacını sadece konut,
işyeri, sanayi yapısı ve diğer başlıklarında sınıflandırılması durumunda oluşturulan harita da
Ek 11’de sunulmuştur. Bu haritalar sunulması sırasında her bir yapı için bilgi verilmesi yerine
her bir bölgenin oransal olarak değerlendirilmesi yönünde karar verilmiştir. Her bir yapı için
özel bilgi verilmesinin bazı sakıncalar doğuracağı düşünülmüştür.
Aşağıda sadece bir bölge için bina bazında elde edilen haritalardan bir örnek
sunulmuştur. Şekil 19’da yapı tipine göre yapılan sınıflandırma, Şekil 20’de kat sayısına göre
yapılan sınıflandırma sonucunda elde edilen harita, Şekil 21’de yapıların kullanım amacına
göre sınıflandırılmasına ait bir örnek ve yapılarda yer alan düzensizliklere göre sınıflandırma
için elde edilen harita da Şekil 22’de verilmektedir.
29

Yapı Türüne Göre Sınıflandırma


RC (Betonarme Çerçeveli Yapılar)

MR (Yerel Taştan Yığma Yapılar)

MU (Betonarmesiz Yığma Yapı)


MM (Kesme Taş Yığma Yapılar )

MS( Basit Taş Yığma Yapı)

Şekil 19. Yapı tipine göre sınıflandırma için örnek bir bölge

Kat Sayısına Göre Sınıflandırma

Şekil 20. Bina kat sayılarına göre sınıflandırma için örnek bir bölge
30

Kullanım Amacına Göre Sınıflandırma

Şekil 21.Yapıların kullanım amacına göre sınıflandırılmasına ait bir örnek

Yapıların kullanım amacıyla kullanılan sınıflandırma simgeleri Tablo 2’de verilen


kodlara göre yapılmıştır.

Yapı düzensizliklerine göre sınıflandırma

Şekil 22. Yapılarda yer alan düzensizliklere göre sınıflandırma için bir örnek

3.3. Seçilen Bir Binaya Bina İzleme Sisteminin Yerleştirilmesi

Proje kapsamında seçilen bir binaya 4 adet ivmeölçerden oluşan bina izleme
sisteminin montajı gerçekleştirilmiştir. Sistemin satın alınması ve Türkiye’ye getirilmesinde
31

bazı bürokratik zorluklar yaşanmış ancak gecikmeyle de olsa sistemin satın alınarak montajı
gerçekleştirilebilmiştir. Sismik cihazın yerleştirileceği binanın seçimi ve nasıl yerleştirileceği
hassas bir şekilde değerlendirilmiş ve Weimar Üniversitesine bağlı Earthquake Damages
Analysis Center (EDAC) katkılarıyla tamamlanmıştır. 1995 yılında inşaatı tamamlanan 5 katlı
bir bina olan Sedir Apartmanı Antakya kent merkezindeki tipik betonarme yapılardan biridir.
Kent merkezindeki yapı stokunu idealize etmesi açısından uygundur. Cihazların montajı için
tüm altyapı, kutuların yerlerinin tespiti, koruma kutularının montajı vb. hazırlık işlemleri
Ağustos ayı içerisinde tarafımızdan yapılmıştır (Şekil 23, Şekil 24). Cihazın çalıştırılması ve
ayarlarının yapılması işlemleri ise Almanya’dan gelen ekiple birlikte Eylül 2008’de
tamamlanmıştır. Cihaz bu tarihten itibaren çalışmaya ve 1.5 ay süren test döneminden sonra
deprem kayıtlarını sağlıklı bir şekilde almaya başlamıştır.

Şekil 23. Sedir Apartmanın genel görünüşü ve bina dışındaki ivme kayıt cihazının montajı

Şekil 24. Sedir Apartmanına yerleştirilen ivme kayıt cihazı, montajı ve ana kontrol merkezi

Sedir Apartmanına yerleştirilen bina izleme siteminde 4 adet ivmeölçer yer almaktadır.
İvmeölçerlerin yerlerini gösteren model Şekil 25’te görülmektedir. Binanın en üst katında
çapraz iki köşeye iki adet, giriş katında yaklaşık olarak bina planının ortasına gelecek şekilde
bir adet ve yapıdan 20-25 metre uzaklıkta araziye bir adet olmak üzere 4 adet ivmeölçer
32

yerleştirilmiştir. Araziye yerleştirilen serbest istasyonun yapılardan etkilenmemesi için boş bir
bölgede ve en yakın yapıdan 20 metre uzaklıkta olacak şekilde yerleştirilmiştir. Şehir
merkezinde bu özellikleri sağlayan çok fazla yapı bulunamadığı için yapı seçiminde serbest
istasyon için uygun yerin olup olmadığı çok önemli bir kriter olarak değerlendirilmiştir.
Yapıdaki tüm ivmeölçerler çatı katındaki ana kontrol ünitesine bağlı olarak çalışmaktadırlar.
Sistemin bağlantı şeması Şekil 25’te sunulmuştur.

Şekil 25. Sedir Apartmanı modeli, binadaki ivme ölçerlerin yerleri ve çalışma prensipleri

3.4. Kuvvetli Yer Hareketi Etkisi Altındaki Bina Davranışlarının ve Depremlerin Kayıt
edilmesi, kayıtların düzenli olarak toplanması

Proje çalışma süresi boyunca bölgede meydana gelen ve kayıt altına alınan
depremlerin listesi aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
33

Tablo 5. Proje süresince bölgede meydana gelen ve kayıt altına alınabilen depremler
No. Tarih Koordinatlar Derinlik Büyüklük Kayıt Alınan Binalar
(km) (Md)
Enlem Boylam okul hastane akdeniz sedir
1 19.09.2006 35,95 35,77 22,0 3,8 ● ● ●
2 09.10.2006 35,82 35,60 39,0 4,3 ● ● ● ●
3 26.10.2006 35,96 36,28 18,0 3,1 ●
4 26.10.2006 35,97 36,14 17,3 3,0 ●
5 24.11.2006 37,07 36,16 12,0 3,6 ● ●
6 07.01.2007 37,13 36,09 20,0 3,9 ●
7 25.01.2007 36,12 35,90 17,0 3,0 ● ●
8 01.02.2007 35,84 35,90 12,0 3,6 ● ● ●
9 03.02.2007 36,95 35,42 27,0 3,6 ● ●
10 11.03.2007 36,56 35,88 6,0 3,8 ●
11 14.03.2007 36,47 35,86 4,0 3,2 ●
12 07.05.2007 36,84 35,58 5,8 3,8 ● ●
13 12.05.2007 36,39 35,63 8,0 3,8 ● ● ●
14 15.05.2007 35,97 35,83 5,0 3,1 ● ●
15 21.01.2008 37,00 36,12 7,0 2,9 ● ●
16 07.03.2008 36,78 36,42 8,7 3,2 ● ● ●
17 10.03.2008 36,61 36,47 6,8 2,8 ● ●
18 17.04.2008 36,29 36,13 7,3 3,3 ● ● ●
19 03.05.2008 36,73 36,62 7,1 3,9 ●
20 13.05.2008 36,54 36,27 6,8 2.0 ●
21 12.06.2008 36,25 36,06 7,4 3,0 ● ● ●
22 19.06.2008 36,63 36,05 6,8 3,7 ●
23 12.09.2008 36,12 36,39 7,5 2,8 ●
24 01.11.2008 36,06 35,86 24,2 3,3 ●
25 18.11.2008 36,22 35,99 7,0 2,9 ● ●
26 30.11.2008 36,24 36,11 7,0 2,7 ● ●
27 04.12.2008 36,18 36,02 7,2 2,9 ●
28 10.12.2008 36,04 36,25 8,4 3,2 ●
29 19.12.2008 35,93 36,36 7,0 2,8 ●
30 19.12.2008 36,21 36,29 7,0 3,0 ●
31 17.01.2009 37,16 36,30 7,5 4,6 ● ●
32 22.01.2009 36,11 35,88 24,6 3,4 ● ●
33 22.01.009 36,10 35,83 22,8 3,1 ● ●
34 05.02.2009 36,20 36,09 7,4 3,1 ● ●
35 09.02.2009 36,10 36,06 2,1 3,3 ● ●
36 10.03.2009 36,17 35,93 6,9 3,1 ● ● ●
37 16.04.2009 36,07 35,82 31,6 3,9 ● ● ●
38 16.05.2009 36,19 35,93 22,3 3,2 ● ● ●
39 18.05.2009 36,26 35,97 1,8 3,2 ● ● ●
40 21.05.2009 36,83 36,01 7,2 2,7 ●
41 30.05.2009 36,39 36,50 7 2,8 ●
42 04.06.2009 36,96 35,87 29,1 4,1 ● ● ●
43 17.06.2009 36,12 36,04 30,7 4,6 ● ● ●
44 17.06.2009 36,20 35,99 2,1 3,3 ● ● ●
45 17.06.2009 36,13 36,04 7 3,7 ● ● ●
46 19.06.2009 36,18 35,98 6,9 3,1 ● ●
47 26.06.2009 36,17 35,95 7 3,2 ● ● ●
48 14.07.2009 36,19 36,03 7,2 3,2 ● ● ●
34

Bu proje çalışma döneminde proje kapsamında satın alınan deprem ölçüm cihazları ile
donatılan yeni binada ve diğer binalarda elde edilmiş bazı depremler liste halinde Tablo 5’te
sunulmuştur. Oluşan depremlerin Afet İşleri Genel Müdürlüğünün bölgeye yakın
istasyonlarından elde edilen ivme kayıtları ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu nedenle
Afet İşleri Genel Müdürlüğü ile görüşülerek 3’ten büyük deprem kayıtları temin edilmiştir.
17 Haziran 2009 tarihinde proje süresince bölgede meydana gelen en büyük deprem
kayırt edilmiştir. Bu depremin büyüklüğü Boğaziçi Kandilli Rasathanesince 4.6 olarak
açıklanmıştır. Bu deprem Akdeniz Apartmanı dışındaki tüm sistemlerde kayıt edilmiştir.
Akdeniz Apartmanında 2008 Eylül ayında meydana gelen sel sebebiyle zemin kattaki ivme
ölçer cihazı su altında kalmıştır. Cihazın yenisi ile değiştirilmesine çalışılmaktadır. Ancak o
tarihten bu yana Akdeniz apartmanından kayıt alınamamaktadır. Bu binadaki izleme sistemi
daha önce yürütülen SERAMAR projesi çerçevesinde yerleştirilen bir sistemdi. Bu depreme
ait hastanedeki cihazlardan elde edilen kayıtlar aşağıda Şekil 26’da sunulmuştur. Kullanılan
deprem ivme kayıtları düzletilmiş kayıtlar olmayıp herhangi bir işleme tabii tutulmadan
kullanılmıştır.
35

2000 2000

1000 1000

ivme (mg)
ivme (mg)

0 0

-1000 -1000

-2000 -2000
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)

2000
2000
1000
1000

ivme (mg)
ivme (mg)

0
0

-1000 -1000

-2000 -2000
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)

2000
2000
1000
1000
ivme (mg)

ivme (mg)

0 0

-1000 -1000

-2000 -2000
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)

2000 2000

1000 1000
ivme (mg)

ivme (mg)

0 0

-1000 -1000

-2000 -2000
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)

2000 2000

1000 1000
ivme (mg)

ivme (mg)

0 0

-1000 -1000

-2000
-2000
0 10 20 30 40 50 60
0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)
Şekil 26. 17 Haziran 2009 tarihli deprem için Hastaneden elde edilen (a)x yönündeki (b) y
yönündeki ivme kayıtları
36

Yine aynı deprem ait Sedir Apartmanından elde edilen ivme kayıtları Şekil 27’de
görülmektedir.

1500
1500
1000
1000
500

ivme (mg)
500
ivme (mg)

0
0
-500 -500

-1000 -1000

-1500 -1500
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)

1500
1500
1000
1000
500
ivme (mg)

500
ivme (mg)

0 0
-500 -500
-1000 -1000
-1500 -1500
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman 8sn)

1500 1500
1000 1000
500 500
ivme (mg)
ivme (mg)

0 0
-500 -500
-1000 -1000
-1500 -1500
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)

1500 1500
1000 1000
500
ivme (mg)

500
ivme (mg)

0 0
-500 -500
-1000 -1000
-1500 -1500
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)

(a) (b)
Şekil 27. 17 Haziran 2009 tarihli deprem için Sedir Apartmanından elde edilen (a) x
yönündeki (b) y yönündeki ivme kayıtları
37

17 Ocak 2009 tarihinde meydana gelen deprem ait Sedir apartmanından elde edilen x
ve y yönündeki ivme kayıtları ise Şekil 28’de görülmektedir.

200 200

100 100

ivme (mg)
ivme (mg)

0 0

-100 -100

-200 -200
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)

200 200

100 ivme (mg) 100


ivme (mg)

0 0

-100 -100

-200 -200
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)

200 200

100 100
ivme (mg)

ivme (mg)

0 0

-100 -100

-200 -200
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)

200
200

100 100
ivme (mg)
ivme (mg)

0 0

-100 -100

-200 -200
0 10 20 30 40 50 60 0 10 20 30 40 50 60
zaman (sn) zaman (sn)

(a) (b)
Şekil 28. 17 Ocak tarihli deprem için Sedir Apartmanından elde edilen (a) x yönündeki (b)
y yönündeki ivme kayıtları
38

Yukarıda ivme kayıtları verilen 17 Haziran 2009 tarihinde meydana gelen 4.6
büyüklüğündeki deprem için Hüseyin Özbuğday lisesinden elde edilen ivme kayıtları
kullanılarak çizilen spectral ivme-periyot grafiği Şekil 29’da görülmektedir.

500
MR-1 Üst
(top kat
NE)(K-G)
MR-2 Üst
(top kat
SW)(D-B)
MR-3 Temel
(basement)
400
Sa [mg]

(freefield)İstasyon
MR-4 Serbest
Sa (mg)
Spectralacceleration

300
Sa [mg]
İvme

200
Spectral
Spektral ivme

100

0
0.01 0.1 1 10
Periyot
Periode
Periyod
(sn)
T [sec]
T [sn]

Şekil 29. 17 Haziran depremi spectral ivme-periyod değişim grafiği (Hüseyin


Özbuğday Lisesi)
K-G, Kuzey-Güney doğrultusunu, D-B Doğu-Batı doğrultusunu ifade etmektedir. Aynı
deprem için Sedir Apartmanından elde edilen spectral ivme-periyot grafiği de Şekil 30’da
sunulmuştur.
1000
MR-1 Üst
(top kat
SW)(K-G)
MR-2 Üst
(top kat
NE)(D-B)
MR-3 Temel
(basement)
800
(mg) Sa [mg]

MR-4 Serbest İstasyon


(freefield)
Spectralacceleration

600
İvme S [mg]
ivme Sa a

400
Spektral
Spectral

200

0
0.01 0.1 1 10
Periyot
Periode(sn)
T [sec]
Periyod T [sn]

Şekil 30. 17 Haziran depremi spectral ivme-periyod değişim grafiği (Sedir Apartmanı)
39

Yine yukarıda ivme kayıtları verilen 04 Haziran 2009 tarihinde meydana gelen 4.1
büyüklüğündeki deprem için Hüseyin Özbuğday lisesinden elde edilen ivme kayıtları
kullanılarak çizilen spectral ivme-periyot grafiği Şekil 31’de görülmektedir.

8
MR-1 Üst
(top kat
NE)(K-G)
MR-2 Üst
(top kat
SW)(D-B)
MR-3 Temel
(basement)
(mg) Sa [mg]

6 (freefield)İstasyon
MR-4 Serbest
Spectralacceleration
a [mg]

4
İvmeSSa
Spektral ivme
Spectral

0
0.01 0.1 1 10
Periyot (sn)
PeriodeTT [sec]
Periyod [sn]

Şekil 31. 04 Haziran depremi spectral ivme-periyod değişim grafiği (Hüseyin


Özbuğday Lisesi)
Yine aynı depreme ait Sedir Apartmanı kayıtlarından elde edilen spectral ivme-periyot
grafiği de Şekil 32’de görülmektedir

16
MR-1 Üst
(top kat
SW)(K-G)
MR-2 Üst
(top kat
NE) (D-B)
MR-3 Temel
(basement)
(mg)Sa [mg]

12 (freefield)İstasyon
MR-4 Serbest
Spectralacceleration
a [mg]

8
Spectral
Spektral İvmeSSa
ivme

0
0.01 0.1 1 10
Periyot
Periode
Periyod TT(sn)
[sec]
[sn]

Şekil 32. 04 Haziran depremi spectral ivme-periyod değişim grafiği (Sedir Apartmanı)
40

09.10.2006 tarihinde meydana gelen 4.3 büyüklüğündeki depreme ait, Hüseyin


Özbuğday Lisesinden alınan kuzey güney ve doğu batı ivme değerlerinin spectral ivme-
periyot değişim grafikleri aşağıda görülmektedir (Şekil 33).

MR-1 Üst NE) (K-G)


(top kat MR-1 Üst kat (K-G)
(top NE)
MR-2 Üst SW) (D-B)
(top kat MR-2 Üst kat (D-B)
(top SW)
30 MR-3 Temel
(basement) 30 MR-3 Temel
(basement)
MR-4 Serbest İstasyon
(free-field) (free-field)İstasyon
MR-4 Serbest

Sa [mg]
Sa [mg]
(mg)

(mg)
a [mg]

Sa [mg]
acceleration
acceleration
SSa

20 20

Sa
İvme
Spectralivme

ivme
İvme
Spectral
Spektral
Spectral

Spektral
Spectral
10 10

0
0
0.01 0.1 1 10
0.01 0.1 1 10
Periyot
Periyod (sn)
PeriodTT[sn]
[sec] Periyot
Period (sn)
Periyod TT[sec]
[sn]

(a) (b)
Şekil 33. Hüseyin Özbuğday Lisesi 09.10.2006 tarihli deprem için spectral ivme-periyot
değişim grafiği (a) Doğu-Batı (b) Kuzey Güzey yönündeki bileşenler.

3.5. Deprem kayıtları İle Yapı Modellerinden Elde Edilen Sonuçların Karşılaştırılması
Proje çalışmaları kapsamında deprem kaydı alınan binalar yapı analiz paket
programları ile modellenmiştir. Bu modeller kullanılarak elde edilen sonuçlar ile yapıdaki
deprem kayıt cihazlarından elde edilen sonuçlar karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla
serbest istasyonlardan elde edilen deprem kayıtları yapı modellerine dış yük olarak
yüklenmiş ve yapı bu yük etkisi altında çözülerek en üst katta ivme ölçer cihazların
bulunduğu noktalardaki deplasmanlar hesaplanmıştır.

CH 2 CH 1 CH 5 CH 4

CH 8
CH 7

N CH 10
CH 11

Şekil 34. Hatay Devlet Hastanesi’nin paket program ile hazırlanan modeli
41

Şekil 35. Akdeniz Mahallesindeki konutun paket program ile hazırlanan modeli

Şekil 36. Okul binasının paket program ile hazırlanan modeli

Yukarıdaki şekillerden de görüldüğü gibi hastanede kullanılan sitem diğer


sistemlerden biraz farklıdır. Hastanede tüm sensörler bir ana merkeze bağlanmaktadır. Diğer
sistemlerde ise sensörler birbirlerine bağlanmaktadır.
Sedir apartmanında 17 Ocak 2009 tarihinde meydana gelen deprem için, kayıt
cihazları yardımıyla en üst katta ölçülen ivmeler ile serbest istasyondan elde edilen deprem
kaydı kullanılarak en üst katta elde edilen ivme değerlerinin karşılaştırılması Şekil 37-a ve
Şekil 37-b’de verilmektedir. En üst katta yer alan cihazlardan birinde x yönünde kayıt edilen
ivme değerleri ve teorik modelden elde edilen sonuçlar (a)’da; y yönünde elde edilen
sonuçlar ve kayıt edilen ivme değerlerinin karşılaştırılması (b)’de gösterilmektedir. Bilgisayar
analizleri için ETABS paket programı kullanılmıştır (ETABS V8, 2006). Bina dışına
yerleştirilen deprem ölçüm cihazından elde edilen deprem kaydı dış yük olarak bina modeline
yüklenmiş ve en üst katta ölçüm cihazı olan yerleri en yakın noktalarda bu yükten dolayı
oluşan ivme değerleri hesaplanmıştır. Bu elde edilen deneysel ve analitik model sonuçları
birleştirilerek mevcut binaların gerçek malzeme özellikleri hakkında fikir sahibi olunacaktır.
42

17 Ocak 2009 Sedir Apt- x yönü (MR1)

20
15 etabs
10
deprem
ivme(mg)

5
0
-5
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50
-10
-15
-20
-25
zaman(sn)

(a)

17 Ocak 2009 Sedir Apt - y yönü (MR1)

20
15 etabs
10
ivme(mg)

deprem
5
0
-5
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50
-10
-15
-20
zaman(sn)

(b)
Şekil 37. Sedir Apartmanı en üst katında hesaplanan ve kayıt edilen ivme değerlerinin
karşılaştırılması (a) x - yönünde; (b) y - yönünde

Bu deprem için en üst kattaki cihazdan elde edilen x yönündeki ivme kaydının en
büyük değeri 19.00 mg iken aynı yapıda paket program ile yapılan analiz sonucunda elde
edilen en büyük ivme değeri 13.78 mg olarak hesaplanmıştır. Aynı deprem için y yönünde ise
kayıt edilen ivmenin büyüklüğü 15.3 iken analiz sonucunda elde edilen ivmenin büyüklüğü
13.86 olarak hesaplanmıştır. Aradaki bu fark model ile gerçek bina arasında bir uyumsuzluk
olduğunu göstermektedir.
Aynı bina için 22 Ocak’ta meydana gelen deprem için en üst katta MR1 isimli
istasyondan elde edilen ve bu noktada hesaplanan ivme değerlerinin karşılaştırıldığı grafikler
Şekil 38 a-b’de sunulmuştur.
43

22.01.2009 Sedir Apt. MR1-x yönü

10
etabs
5
deprem
ivme(mg)

0
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50
-5

-10
zaman(sn)

(a)

22 Ocak 2009 Sedir Apt. MR1-y yönü

10
etabs
5 deprem
ivme(mg)

0
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50
-5

-10
zaman(sn)

(b)
Şekil 38. Sedir Apt. en üst katta kayıt edilen ve hesaplanan ivme değerlerinin
karşılaştırılması (a) x-yönü; (b) y-yönü

Bu deprem için x yönünde kayıt edilen en büyük ivme değeri 5.18, analiz sonucunda
hesaplanan en büyük ivme değeri 7.38 olarak bulunmuştur. Y yönünde ise kayıt edilen en
büyük ivme değeri 5.11, hesap edilen en büyük ivme değeri ise 5.04 olarak bulunmuştur.
Aynı şekilde 04.06.2009 tarihinde meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki depreme ait
paket program çözümleri ile cihazlardan elde edilen kayıtları da karşılaştırılmıştır. Sedir
apartmanın en üst katındaki iki adet ivmeölçerden elde edilen kayıtlar ile o noktada paket
programlardan elde edilen ivme değerlerinin karşılaştırılması Şekil 39 ve Şekil 40’ta
görülmektedir.
44

2,5
2 Deprem
1,5 Etabs
1
0,5
ivme (mg)

0
-0,5 0 10 20 30 40 50
-1
-1,5
-2
-2,5
zaman (sn)

Şekil 39. Sedir Apt. en üst katında sol köşedeki ivmeölçerde kayıt edilen ivme değerleri ile
paket program ile bulunan çözümlerin karşılaştırılması.

2
Deprem
1,5 Etabs
1
0,5
ivme (mg)

0
0 10 20 30 40 50
-0,5
-1

-1,5
-2
zaman (sn)

Şekil 40. Sedir Apt. en üst katında sağ köşedeki ivmeölçerde kayıt edilen ivme değerleri ile
paket program ile bulunan çözümlerin karşılaştırılması.
Sol köşedeki kayıt cihazından elde edilen en büyük ivme değeri 2.08 mg iken paket
programda deprem kaydının dış yük olarak binaya uygulanması sonucunda aynı noktada
bulunan en büyük ivme değeri 1.51 mg olarak bulunmuştur. Diğer köşedeki ivmeölçerden
alınan en büyük ivme değeri 1.77 mg iken, paket program ile elde edilen en büyük ivme
değeri 1.51 mg olarak bulunmuştur. Sonuçların birbiri ile uyumlu olduğu görülmektedir. Bu da
modelin doğruluğu açısından önemlidir.
45

3.6. Titreşim Üretici Cihazlarla Deneyler Yapılması


Bu deneyde seçilen yapıların en üst katının döşemesine yapay titreşimler üreten cihaz
monte edilerek binaya harmonik yük uygulanmıştır. Uygulanacak olan yük binanın tahmin
edilen birinci titreşim periyoduna göre belirlenmektedir. Bu yük, cihaza yerleştirilen kurşun
ağırlıklar yardımıyla kontrol edilebilmektedir. Binaya uygulanan titreşimlerin ölçümü için her
iki doğrultuda (doğu-batı, kuzey-güney) yönleri değiştirilmek üzere toplam 12 adet tekyönlü
ivme ölçer binanın her katına ikişer adet olmak üzere yerleştirilmiştir. Elde edilen ivmeler
kullanılarak binanın her iki yöndeki birinci titreşim periyodu, bu periyotlara göre mod şekilleri
ve sönüm oranının hesabı yapılmıştır.

Şekil 41. Ayhan Girişken Apartmanı’nın ön görüntüsü

3.6.1. Ayhan Girişken Apartmanında Yapılan Deneyler

Antakya kent merkezindeki orta katlı betonarme yapı stokunun büyük bir kesimini
temsil eden Ayhan Girişken Apartmanı, Akdeniz Mahallesi’nde bulunan (Zemin + 6 Kat)
betonarme bir yapıdır (Şekil 41). Plandaki boyutları 30.70 m x 14.30 m olup binanın toplam
yüksekliği 22.9 m, zemin kotundan olan yüksekliği ise 20.30 m’dir. Bodrum kat yüksekliği 2.6
m, zemin kat ve 6 kat yüksekliği 2.9 m, çatı katı ise 2.7 m‘dir. Bina 1997 deprem
yönetmeliğine göre projelendirilmiştir (ABYYHY, 1997). Deneyler için titreşim üretici cihaz
tavan döşemesi üzerinde yapının kütle merkezine denk gelen merdiven sahanlığına
yerleştirilmiştir (Şekil 42).
46

Şekil 42. Yapay titreşim cihazının çalıştırılması ve kayıtların alınması

Yapay titreşimi üreten cihazın ağır olması ve özel düzeneği nedeniyle. binaya taşınması için
oldukça masraflı olan özel vinç kullanılması gerekmiş ve binaya montajı da zahmetli olmuştur
(Şekil 43).

Şekil 43. Yapay titreşim cihazının binaya taşınması ve montajı

Sensörler binanın teste tabi tutulacağı yöne göre, her katta döşeme uç noktalarına
(aynı aks üzerine gelecek şekilde) yerleştirilmiştir. Tüm sensörlerin ana kontrol ünitesine data
kabloları ile bağlantıları yapıldıktan ve tamamından kayıt alınabildiği test edildikten sonra,
kontrol ünitesinden titreşim üreten cihaza komut verilerek belli aralıklarla farklı frekanslarda
titreşim verilmiştir. Ağırlıkların dönmesiyle oluşan harmonik kuvvete karşı binada meydana
gelen titreşimler kayıt altına alınmıştır. Deney sırasında binaya yerleştirilen sensörlerin
yerleri, yönleri numaraları ve kodları binanın deneyden ve ETABS paket program modelinden
(Şekil 44) elde edilen periyot değerleri Tablo 6’da karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.
47

Seçilen bina yürürlükte olan Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında


Yönetmeliğe göre tasarlanmış perde ve çerçeveden oluşmaktadır. Taşıyıcı tüm elemanları
betonarme, duvarları tuğladan oluşan yapı planda uzun yönde simetriktir. Şekil 44’de planı
görülen yapıda sensörler merkezden olabildiğince uzağa yerleştirilmeye çalışılmıştır. Toplam
12 adet sensörün kullanıldığı testte kısa ve uzun yöndeki sensörlerin kesit olarak dağılımı
Şekil 45-a,b’de gösterilmiştir Uzun doğrultuda sensör bağlantı kablolarının sınırlı uzunlukta
olmasından dolayı sensörleri en dış akstan bir miktar içeriye doğru çekmek gerekmiştir. Tüm
sensörlerin düşey ve yatayda aynı aks üzerinde olmasına dikkat edilmiştir. Binanın kat adedi
sensör adedinden daha fazla olduğundan tüm katlara sensör yerleştirmek mümkün
olmamıştır. En üst katta en az iki adet olmak üzere geri kalan sensörler ara katlara
yerleştirilmiştir (Şekil 45 - a, b).
14.3 m

30.7 m

Şekil 44. Ayhan Girişken Apartmanı sensör yerleşim planı


48

7 6 12 Çatı 11
Çatı
Titreşim Titreşim
E 6 E 7
12 11

9 10 9 5.Kat 10
5.Kat

5 3 3 4.Kat 2
4.Kat

8 3.Kat 2 4 3.Kat 1

BATI 2.Kat DOĞU KUZEY 2.Kat GÜNEY

4 1.Kat 1 5 1.Kat 8

Zemin Zemin Kat


Kat

Bodrum Bodrum
Kat Kat
a b

Şekil 45. a) Kısa yön deneyinde sensör dağılımı b) Uzun yön deneyinde sensör dağılımı

Titreşim deneyi uzun ve kısa doğrultuda tekrarlanmıştır (Şekil 46). Titreşim üretici cihaz
ile önce binaya kısa doğrultuda harmonik yük uygulanmış daha sonra cihazın yönü
değiştirilerek diğer doğrultuda binaya titreşim uygulanmıştır. Kısa doğrultuda kayıt alınırken
ilk olarak, 0 ile 4 Hz aralığında 0.5 Hz frekans artımları ile titreşim uygulanmıştır. Elde edilen
kayıt hızlıca incelenerek bu kayıttan binanın yaklaşık periyodu tespit edilmeye çalışılmış ona
göre tahmin edilen frekans değerinin yakınlarında frekans sıklaştırması yapılmıştır. Her bir
frekans için yaklaşık 1 dakika kayıt alınmıştır. Binanın serbest titreşim frekansının 2 civarında
olduğu elde edilen ilk kayıtta görülmüştür. Bu sebeple 1.5-2.5 Hz aralığında sıklaştırma
yapılmıştır. Binaya uygulanan titreşim yükünün frekansı 0.5 arttırlırken 1.5 ile 2.5 aralığında
0.2 arttırılmıştır. Bu şekilde belirlenen her bir frekans değerinde yaklaşık 60 sn titreşim kaydı
alınmışıtr. Sensörlerden alınan voltaj değerleri Excel programında düzenlenerek ivme ve
deplasman değerleri elde edilebilir. Elde edilen ivme grafikleri, SeismoSignal programında
filtrelemeye tabi tutularak deplasmanın fast fourier dönüşümü (FFT)-frekans grafikleri elde
edilmiştir. Bütün sensörlerin bütün frekansları için bu işlem tekrarlanmıştır. Her bir sensörün
49

tüm frekanslardaki FFT genliğini gösteren şekiller, kısa doğrultu (Şekil 47) ve uzun doğrultu
için (Şekil48) ayrı ayrı sunulmuştur.

Şekil 46. Kayıt cihazlarının binadaki yerleri


Kısa doğrultuda doğu sensörlerinin grafikleri Şekil 47- a ’da verilmiştir. Bu grafikler aynı
çizelgede gösterildiğinde 1.98 Hz ve 2.35 Hz noktalarında en büyük değerler elde edilmiştir.
Buda genel olarak kısa doğrultuda hâkim titreşim frekansının 1.98 Hz olduğunu diğer pik
frekans değeri ise kısa yöndeki ikinci hakim titreşim frekansının etkisi olduğunu
göstermektedir. Şekil 47-b’de kısa doğrultuda batı yönündeki sensörlerin grafikleri
sunulmuştur
Uzun doğrultuda 0’dan 4 Hz’e kadar 0.5 Hz artımlarla titreşim frekansı uygulanmıştır.
Ardından genliğin maksimum olduğu 2.3-2.5 Hz aralığında sıklaştırma yapılmıştır. Uzun
doğrultu için kısa doğrultuda verilerinin işlenmesinde kullanılan yönteme benzer şekilde işlem
yapılmıştır. Şekil 48-a’da uzun doğrultuda kuzey yönü sensörlerinin grafikleri verilmiştir. Bu
grafikler aynı çizelgede gösterildiğinde, 2.4 Hz’de pik elde edilmiştir. Bu da genel olarak uzun
doğrultuda hakim titreşim frekansının 2.4 Hz olduğunu görülür. Şekil 48-b’de uzun doğrultuda
güney yönündeki sensörlerin grafikleri verilmiştir.
50

12

Çatı Kat (Sensör No:7)


10
6. Katı (Sensör No:12)
5.Kat (Sensör No:9)
8
4.Kat (Sensör No:5)
FFT Genlik

3.Kat (Sensör No:8)


6 1.Kat (Sensör No:4)

0
1.83 1.86 1.89 1.92 1.95 1.98 2.01 2.04 2.07 2.1 2.13 2.16
Frekans (Hz)

6
Çatı Kat (Sensör No:6)
5 6. Katı (Sensör No:11)
5.Kat (Sensör No:10)
4 4.Kat (Sensör No:3)
FFT Genlik

3.Kat (Sensör No:2)


3 1.Kat (Sensör No:1)

0
2.2 2.25 2.3 2.35 2.4 2.45 2.5
Frekans (Hz)

Şekil 47. Kısa doğrultuda Frekans-FFT Genliği (a) doğu (7-12-9-5-8-4) ve (b)batıdaki
sensörler (6-11-10-3-2-1)
2.4

2 Çatı kat (Sensör No:12)


6.Kat (Sensör No:6)
1.6 5.Kat (Sensör No:9)
FFT Genlik

4.Kat (Sensör No:3)


1.2 3.Kat (Sensör No:4)
1. Kat (Sensör No:5)
0.8
"

0.4

0
1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Frekans (Hz)

2.8

2.4

2 Çatı Kat (Sensör No:11)


FFT Genlik

6. Kat (Sensör No:7)


1.6
5.Kat (Sensör No:10)
1.2 4.Kat (Sensör No:2)
3.Kat (Sensör No:1)
0.8 1.Kat (Sensör No:8)

0.4

0
1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Frekans (Hz)

Şekil 48. Uzun doğrultuda Frekans-FFT Genliği (a) kuzey (12-6-9-3-4-5) ve (b)güney yönü
(11-7-10-2-1-8)
51

Kat seviyesine karşılık sensörlerin yapmış olduğu deplasman değerleri aynı grafik
üzerinde gösterildiğinde binaya ait kısa yön mod şekli elde edilmiştir. Deplasman değerleri,
maksimum genliğe sahip olan sensörün yapmış olduğu değerin referans alınarak diğer tüm
sensör deplasman değerlerinin bu değere bölünmesi ile normalize edilmiştir. Şekil 49’da kısa
ve uzun doğrultudaki mod şekilleri gösterilmiştir.
22 22

20 20

18 18

16 16
Kat Yüksekliği (m)

Kat Yüksekliği (m)


Kat Yü k sek liğ i (m )

14

Kat Yü k sek liğ i (m )


14

12 12

10 10

8 8

6 6

4 4

2 2

0 0
0 0.5 1 1.5 0 0.5 1 1.5
Normalize Deplasman Normalize Deplasman
Normalize Deplasman Normalize Deplasman
Şekil 49. Kısa ve uzun doğrultudaki mod şekilleri

Modal sönüm oranları her moda karşı gelen filtrelenmiş kayıtları kullanarak tayin
edilebilir. Genelde sönüm çok değişken bir parametredir ve yapıya gelen deprem yükünün
frekans karakteristikleri ve yapının deplasmanları ile değişir. Bu nedenle kaydın kuvvetli
titreşim kısmını kullanarak modal sönüm hesaplamak uygun değildir ve istikrarlı bir değer
elde etmek zordur. Modal davranışı gösteren filtrelenmiş datanın Fourier spektrumunda
maksimum genliğin genişliğini kullanmaktır. Eğer f0 modal frekansı bu frekanstaki genlik A0
alınır ve spektrum genliğinin A0/√2 kadar azaldığı yerdeki frekanslar f1 ve f2 olarak
hesaplanırsa, modal sönüm aşağıdaki formülle hesaplanabilir (Chopra, 1995):
52

f 2 − f1
ζ = (3.1)
2 f0

Binanın sönüm oranı genel olarak, kısa yönde kayıt alan sensörlerin FFT-Frekans
eğrilerinden elde edilen sönümlerin ortalamasından bulunmaktadır. Şekil 50’de kısa doğrultu
ve Şekil 51’de uzun doğrultudaki çatı kat sensörüne ait sönüm değerini veren grafikler
gösterilmiştir. Bu grafikten Denklem 3.1’e göre hesaplama yapıldığında sönüm oranı kısa
doğrultuda % 1.4, uzun doğrultuda ise %2 olarak bulunmuştur.

3
2.57
2.5

2
FFT Genlik

1.796
FFT Genlik

1.5

0.5
fa=2.347 fb=2.443
0
1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Frekans (Hz)
Frekans (Hz)

Şekil 50. Çatı kat uzun doğrultu kuzey sensörü sönüm oranı değeri %2

12 11.34
10
8.01
Genlik

8
Genlik

6
FFTFFT

2
fa=1.975 fb=1.985
0
1.9 1.92 1.94 1.96 1.98 2 2.02 2.04
Frekans(Hz)
Frekans (Hz)
Şekil 51. Çatı kat uzun doğrultu kuzey sensörü sönüm oranı değeri %2

Bu çalışmada binalar ETABS yapı analizi programı ile modellenmiş ve çözülmüştür.


Binaların karakteristik özellikleri modele aktarıldıktan sonra modal analiz sonucunda kısa ve
uzun yönde olmak üzere hâkim titreşim periyotları tespit edilmiştir. ETABS programında
model test esnasında binaya yerleştirilen sensörlerin yerlerindeki deplasman değerleri
53

kullanılarak mod şekilleri elde edilmiştir. Bu bölümde test binalarına ait analitik model sonucu
elde edilen veriler değerlendirilmiştir.
Ayhan Girişken Apartmanı ETABS programı ile üç boyutlu olarak modellenmiştir.
Modellemede binaya ait beton sınıfı C25 (25 N/mm2) ve çelik sınıfı S420 (420 N/mm2)
kullanılmıştır. Betonun elastisite modülü E=30000 MPa (30 N/mm2), poisson oranı ν =0.2,
birim hacim ağırlığı 2.5 t/m3 olarak alınmıştır. Dolgu duvarlarda delikli tuğla kullanılmıştır. Her
kat seviyesinde rijit diyafram kabulü yapılmıştır ve her katın toplam kütlesinin kütle
merkezinde toplandığı kabul edilmiştir. Modelde rijit diyafram kabulü yapılmıştır. Şekil 52’de
yapının ETABS bilgisayar programına ait üç boyutlu model görüntüsü verilmiştir. Sistemde
yapılan modal analiz sonucunda kısa ve uzun yöndeki hâkim titreşim modları elde edilmiştir.
Analitik değerlendirmede binaya ait modal frekansların doğru bir şekilde tayin edilebilmesi
için yapı modelinin doğru oluşturulması gerekmektedir. Malzeme tanımlanmasında projedeki
mevcut bilgiler kullanılmıştır.

Şekil 52. Ayhan Girişken Apt.’nın ETABS’daki üç boyutlu görüntüsü

Duvar modellemesinde Elastisite modülü E=1393 MPa ve Poisson oranı ν =0.3 olarak
alınmıştır. Modellemelerde duvarların varlığı dikkate alınmış olup kapı, pencere vb
boşlukların da göz önüne alındığı durumdaki eşdeğer basınç çubuğu modeli kullanılmıştır.
54

Bunun sonucunda binanın kısa yöndeki periyodu 0.5467 s, uzun yöndeki ise 0.3617 s olarak
elde edilmiştir (Tablo 6).

Tablo 6. Ayhan Girişken Apt. için ETABS ile elde edilen periyot değerleri
ETABS Periyot Sonuçları
Mod Mod Tipi
(s)
1. Kısa yön 0,5467
2. Burulma 0,4711
3. Uzun yön 0,3617

Yapıya ait mod şekilleri kısa ve uzun yön için ayrı ayrı bulunmuştur. Test sırasında
döşeme yüzeyine yerleştirilen sensörlerin bulundukları yerlere modelleme üzerinde noktalar
atanmıştır. Bu noktaların modal analiz sonucundaki kısa ve uzun yöndeki hâkim titreşim
modlarındaki deplasman değerleri okunarak mod şekil grafikleri oluşturulmuştur. Yatay
eksende normalize edilmiş deplasman değerleri, düşey eksende ise kat yüksekliğinin yer
aldığı grafikler Şekil 53’de sunulmuştur.
22 22

20 20

18 18

16 16
Kat Yü ksekliğ i (m)

14
Kat Yüksekliği (m)

14
Kat yüksekliği (m)
Kat yüksekliği (m)

12 12

10 10

8 8

6 6

4 4

2 2

0 0
0 0.5 1 1.5 0 0.5 1 1.5
Normalize Deplasman Normalize Deplasman
Normalize Deplasman Normalize Deplasman

Şekil 53. Ayhan Girişken Apt. kısa ve uzun doğrultudaki mod şekilleri
55

Kısa ve uzun yönde olmak üzere binaya ait test ve analitik sonuçlar Tablo 7’de
sunulmuştur.
Tablo 7. Ayhan Girişken Apartmanına ait test sonuçlarıyla analitik sonuçlar arasındaki
farklar ve sönüm oranları
ETABS Sönüm
Test Periyot Test sonucuna
Mod Mod Tipi Periyot Oranı
Sonuçları (s) Göre % Fark
Sonuçları (s) %
1. Kısa yön 0,5467 0.5 9.34 1.4
2. Burulma 0,4711 - - -
3. Uzun yön 0,3617 0.42 13.88 2

Kısa ve uzun yöndeki hakim titreşim modları test sonuçları referans alınarak
karşılaştırıldığında %9.34 ve %13.88 oranlarında farklar elde edilmiştir. Bu farklar inşaatın
yapım aşamasındaki işçilik ve yapım hatalarından kaynaklanabilmektedir ve bu hata oranları
kabul edilebilir sınırlar içerisindedir. Projenin uygulamaya tamamen yansıtılması durumunda
bu farklar azalmaktadır.
Kısa yöndeki sönüm oranı %1.4, uzun yöndeki sönüm oranı ise %2’dir (Tablo 7). Mod
şekilleri, yatay düzlemde hareket eden döşeme plaklarının modal frekans değerinde yapmış
olduğu yer değiştirmenin katlara göre dağılımını ifade etmektedir. Test ve analitik
sonuçlardan elde edilen deplasman değerine göre normalize edilen deplasman değerlerinin
yatay eksende, kat yüksekliğinin düşey eksende gösterilerek elde edilen mod şekilleri Şekil
54.’de verilmiştir.
56

Analitik Analitik
Deney Deney
22 22

20 20

18 18

16 16

14 14

12 12

Kat yüksekliği (m)


Kat yüksekliği (m)

10 10

8 8

6 6

4 4

2 2

0 0
0 0.5 1 1.5 0 0.5 1 1.5
Normalize Deplasman Normalize Deplasman

Şekil 54. Ayhan Girişken Apt. kısa ve uzun doğrultudaki karşılaştırmalı mod şekilleri

3.6.2. Mehmet Ali Yüksel Apartmanında Yapılan Deneyler


ODTÜ’den getirilen yapay titreşim üreten cihaz ile Antakya kent merkezinde yapılan
yeni betonarme binaların dinamik karakteristik özellikleri deneysel olarak tespit edilmeye
amacıyla Ürgenpaşa Mahallesi 75. Yıl Bulvarında bulunan Mehmet Ali Yüksel’e ait binada
deneyler yapılmıştır. Mehmet Ali Yüksel’e ait bina Bodrum+zemin1+zemin2+6 kat+çatı katı
olmak üzere toplam sekiz katlı bir yapıdır. Bina 2007 yılında yapılmış ve kaba inşaatı bu yıl
içerisinde tamamlanmıştır. Yapıda duvar örme işlemleri bitmek üzeredir. Yapının kat
yükseklikleri bodrum kat 2.65 m. giriş kat 5.6 m (asmakat mevcut) sonraki 6 katın yüksekliği
2.65 m’dir. Ayrıca yapıda 2.65 m yüksekliğinde birde çatı katı bulunmaktadır. Yapının plan
kesiti 30 m x 19 m ve yapının temelden yüksekliği 24.15 m ayrıca yer seviyesinden yüksekliği
21.50 m’dir. Şekil 55’de yapının genel görüntüsü gösterilmiştir. Bina projesi o sırada
yürürlükte olan 1997 deprem yönetmeliğine göre hazırlanmıştır (ABYYHY 1997).
57

Şekil 55. Mehmet Ali Yüksel binası


Yapının taşıyıcı sistemi betonarmeden oluşmaktadır. Kısa doğrultuda iki adet perde ve
uzun doğrultuda dört adet perde bulunmaktadır. Ayrıca iki asansör boşluğunu çevreleyen
perde duvarlar mevcuttur. Plan yatay ve düşey eksenlere göre yapısal olarak simetriktir.
Binanın döşeme sistemi betonarme ve 15 cm kalınlığındadır.. Projeye göre yapının
tamamında kullanılan beton sınıfı C25 (25 N/mm2) demir sınıfı ise S420 (420 N/mm2).
Yapının iç ve dış duvarlarında boşluklu tuğla kullanılmıştır. Yapının üzerinde bulunduğu
zemin gerilmesi 2.0 N/mm2 ve etkin periyodu 0.3 sn’dir. Yapıda on iki tek eksenli ivmeölçer
kullanılmıştır. Şekil 56’da yapının planı, kolonları, kirişleri, sensörlerin ve titreşim üreticini yeri
gösterilmektedir.

B=19 m

Core 1 Core 2

L=30 m

Şekil 56. Titreşim üreticinin yapıdaki konumu ve sensörlerin uzun ve kısa doğrultudaki yerleri
ve yönleri kat planında görülmektedir
Titreşim üretici (shaker) yapının en üst katına, yapının geometrik olarak merkezine
döşeme üzerine civatalar ile Şekil 57’de görüldüğü gibi monte edilmiştir.
58

Şekil 57. Titreşim üreticinin binaya monte edilmiş hali


Sensörler direk olarak döşemeye monte edilmiştir. İki ivmeölçer titreşim üreticinin
bulunduğu altıncı kata yerleştirildi, ikişer ivmeölçer titreşim üreticinin altındaki iki kata
yerleştirildi. birinci ve ikinci katlara ikişer ivmeölçer yerleştirildi ve giriş kata iki ivmeölçer
yerleştirilmiştir. Sensörler binanın teste tabi tutulacağı yöne göre. her katta döşeme uç
noktalarına (aynı aks üzerine gelecek şekilde) yerleştirildi. Sensörlerin ve titreşim üreticinin
katlardaki dağılımı Şekil 58’de gösterilmektedir.

Kısa doğrultuda Uzun doğrultuda

Giriş L
Giriş L
B
B

K K

(a) (b)
Şekil 58. Titreşim üreticinin ve ivmeölçerlerin kısa (a) ve uzun doğrultudaki (b) yerleri
59

Zorlanmış titreşim testinin ilk uygulaması uzun doğrultuda yapılmıştır. Yük kovalarına
L1S1 yüklemesi yapılmış (Tablo 4’de görülmektedir). Bu titreşimlerden elde edilen kayıtlar
SeismoSignal paket program yardımıyla analiz edilmiştir. Bu analizler sonucunda elde edilen
Fourier transform değerleri kullanılarak Şekil 59’da verilen tepki eğrisi elde edilmiştir. Bu
grafikte genliğin maksimum olduğu frekans yapının modal frekansını göstermektedir.

2.5
6.kat batı
6.kat doğu
2
5.kat batı
5.kat doğu
4.kat batı
FFT Amplitude

1.5
4.kat doğu
2.kat batı
1 2.kat doğu
1.kat batı
0.5 1.kat doğu
zemin batı
zemin doğu
0
1.9 2.1 2.3 2.5 2.7 2.9 3.1 3.3 3.5 3.7 3.9 4.1 4.3
Frekans (Hz)

Şekil 59. Bütün sensörler için FFT Amplitude – Frekans grafiği

2.5
6.kat doğu
2 5.kat doğu
4.kat doğu
2.kat doğu
FFT Amplitude

1.5
1.kat doğu
zemin doğu
1

0.5

0
1.9 2.1 2.3 2.5 2.7 2.9 3.1 3.3 3.5 3.7 3.9 4.1 4.3
Frekans (Hz)

Şekil 60. Doğu sensörleri için FFT Amplitude – Frekans grafiği


60

2.5
6.kat batı
2 5.kat batı
4.kat batı
2.kat batı
FFT Amplitude

1.5
1.kat batı
zemin batı
1

0.5

0
1.9 2.1 2.3 2.5 2.7 2.9 3.1 3.3 3.5 3.7 3.9 4.1 4.3
Frekans (Hz)

Şekil 61. Batı sensörleri için FFT Amplitude – Frekans grafiği


Şekil 59,60 ve 61’de görüldüğü gibi en büyük genlik değeri bize yapının periyodunu
vermektedir. Bu durumda yapının uzun doğrultudaki hakim frekansı 2.75 Hz olarak
bulunmuştur. Modal davranışı gösteren filtrelenmiş datanın Fourier spektrumu grafiği Şekil
62 kullanılarak denklem (3.1)’den yararlanarak yapının sönüm oranı 2.3% olarak
hesaplanmıştır.

2.5

ƒ0=2.75 Hz
f0=2.75 Hz
2 A0
ζ =2.3 %
FFT Amplitude

1.5 A0 / √ 2
f0/√2

f2=2.84 Hz
0.5 ƒ2=2.84 Hz

f1=2.71 Hz
ƒ1=2.71 Hz

0
2.2 2.4 2.6 2.8 3 3.2
Frekans (Hz)

Şekil 62. Mehmet Ali Yüksel’e ait uzun doğrultu sönüm oranı
61

Yapının mod şekli SeismoSignal paket program ile analiz edilen titreşim kayıtlarından
yapının hakim frekanstaki deplasman değerleri katlardaki her sensör için hesaplanır ve bu
değerler kullanılarak Şekil 63’te verilen mod şekli elde edilmiştir.
25

Deney

20

15
Yükseklik (m)

10

0
0 0.5 1 1.5
Normalize Deplasman

Şekil 63. Uzun doğrultuda birinci mod şekli


Yapının uzun doğrultudaki ölçümleri tamamlandıktan sonra kısa doğrultudaki ölçümlere
geçilmiştir. Kısa doğrultuda uzun doğrultuda izlenen işlem adımları izlenmiştir. Bu analizler
sonucunda elde edilen Fourier transform değerleri kullanılarak Şekil 64’te verilen tepki eğrisi
elde edilmiştir.
62

1.6 6.kat kuzey


6.kat güney
1.4
5.kat kuzey
1.2 5.kat güney
4.kat kuzey
FFT Amplitude

1 4.kat güney
2.kat kuzey
0.8
2.kat güney
1.kat kuzey
0.6
1.kat güney
0.4 zemin kuzey
zemin güney
0.2

0
1.5 1.6 1.7 1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Frekans (Hz)

Şekil 64. Bütün sensörler için FFT Amplitude – Frekans grafiği

1.4
6.kat güney
1.2
5.kat güney

1 4.kat güney
2.kat güney
FFT Amplitude

0.8 1.kat güney


zemin güney
0.6

0.4

0.2

0
1.5 1.6 1.7 1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Frekans (Hz)

Şekil 65. Güney sensörleri için FFT Amplitude – Frekans grafiği


63

1.6
6.kat kuzey
1.4 5.kat kuzey
4.kat kuzey
1.2
2.kat kuzey
1 1.kat kuzey
FFT Amplitude

zemin kuzey
0.8

0.6

0.4

0.2

0
1.5 1.6 1.7 1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Frekans (Hz)

Şekil 66. Kuzey sensörleri için FFT Amplitude – Frekans grafiği

Şekil 64,65 ve 66’da görüldüğü gibi yapının kısa doğrultudaki hakim frekansı 2.25 Hz
olarak bulunmuştur. Modal davranışı gösteren filtrelenmiş datanın Fourier spektrumu grafiği
Şekil 67 kullanılarak denklem (3.1)’den yararlanarak yapının sönüm oranı 2.6% ve 2.8%
olarak hesaplanır.

2
6. kat kuzy (db88e0) ζ = 2.6%
1.6 6.kat güney (db93z0) ζ = 2.8%
FFT Amplitude

1.2

0.8

0.4
ƒ0=2.25 Hz
f0=2.2 Hz

0
1.5 1.8 2.1 2.4 2.7
Frekans (Hz)

Şekil 67. Mehmet Ali Yüksel’e ait kısa doğrultu sönüm oranı
64

Yapının mod şekli SeismoSignal paket program ile analiz edilen titreşim kayıtlarından
yapının hakim frekanstaki deplasman değerleri katlardaki her sensör için hesaplanır ve bu
değerler kullanılarak Şekil 68’de verilen mod şekli elde edilmiştir.

25
25

Deney
Deney

20
20

15 15

Yükseklik (m)
Yükseklik (m)

10 10

5 5

0 0
0 0.2 0.4 0.6 0.8 1 1.2 0 0.5 1 1.5
Normalize Deplasman Normalize Deplasman

Şekil 68. Kısa doğrultuda birinci ve ikinci mod şekli

Titreşim deneyleri yapılan binalar piyasada yaygın olarak kullanılan yapı analiz paket
programları ile de incelenmiştir Yapının üç boyutlu modeli SAP2000 paket programında
hazırlanmıştır (SAP2000 V8, 2002). Model oluşturulurken aşağıda sunulan basitleştirici
kabuller yapılmıştır:
• Ankastre temel seçilmiştir.
• Her katın kütle merkezinde toplanmış kütle kabulü yapılmıştır.
• Rijit diyafram kabulü yapılmıştır.
Şekil 69’da yapının SAP2000 modeli sunulmuştur.
65

Şekil 69. Mehmet Ali Yüksel apartmanının SAP2000 modeli


Test esnasında yapıda bütün betonarme işleri tamamlanmış ve duvarlar örülmüştür.
Elemanların elastisite modülü. beton sınıfı C25 için 3.0 x 107 kN/m2 alınmıştır.
Yapılan analiz sonucunda birinci mod için yapının temel periyodu kısa doğrultuda
0.4187 sn (f=2.43 Hz). uzun doğrultuda 0.3958 sn (f=2.56 Hz) olarak bulunmuştur. Bu
sonuçlar deney sonuçları ile karşılaştırılmış ve oldukça uyumlu oldukları görülmüştür.
Bilgisayar modellerinden bulunamayan sönüm oranları bulunmuştur. Tablo 8’de deney ve
analiz sonuçları karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.
66

Tablo 8. Deney sonuçları ve analiz sonuçların karşılaştırılması

Duvarsız Hal Duvarlı Hal


SAP 2000 Deney Sönüm
Tür Sap2000 Deney Fark*(%) Tür Oranı
Fark*(%)
(periyot)a (periyot)b
Kısa yön Kısa yön
0.36305 - - 0.4187 0.4545 2.48% -8.55%
D-B D-B
Uzun Uzun
yön 0.36433 - - yön 0.3958 0.3636 2.3% 8.14%
K-G K-G
Burulma 0.24424 - - Burulma 0.3022 - -
* (a)-(b) / (b) İki periyot değeri arasındaki yüzdelik farkların bulunmasında deney sonuçları
esas alınmıştır.
Yapılan deneyler sonucunda uzun doğrultuda elde edilen mod şekli ile analitik
sonuçlardan elde edilen mod şeklilin oldukça uyumlu olduğu Şekil 70’de verilen grafikte
görülmektedir.
25

SAP2000

Deney

20

15
Yükseklik (m)

10

0
0 0.5 1 1.5
Normalize Deplasman

Şekil 70. Uzun doğrultuda birinci mod şekli Sap2000 ve Deney sonucu karşılaştırması
67

25

SAP2000

Deney

20

15

Yükseklik (m)
10

0
0 0.2 0.4 0.6 0.8 1 1.2
Normalize Deplasman

Şekil 71. Kısa doğrultuda birinci mod şekli Sap2000 ve Deney sonucu karşılaştırması
Kısa doğrultuda da deneyler sonucu elde edilen mod şekli ile yapı analiz
programlarından elde edilen mod şekillerinin oldukça uyumlu olduğu görülmektedir (Şekil
71).
Bina periyot değerlerinin ve mod şekillerinin oldukça yakın çıkmasının bir sebebi de
yeni deprem yönetmeliğine göre yapı denetim ile denetlenen yapılarda deney yapılmasıdır.
Cihazın zorlukları nedeniyle sadece yapımı tamamlanmak üzere olan yeni yapılarda bu
deneyler uygulanabilmektedir.
68

4. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Bu proje ile Antakya kent merkezinin deprem açısından detaylı olarak incelenmesi
amaçlanmıştır. Bu amaçla ilk önce bölgenin depremselliği ve zemin özelliği konusunda
yapılan çalışmalar elde edilerek bir veri tabanı oluşturulmuştur. Özellikle kent merkezinde Asi
nehrinden dolayı oldukça kalın bir alüvyon tabakası olduğu görülmektedir. Bu sebeple
deprem açısından oldukça riskli bir zemin yapısı mevcuttur. Nehirden uzaklaştıkça
yükseklikler artmakta ve daha sağlam bir zemin yapısı görülmektedir. Antakya kent
merkezine oldukça yakın bölgelerde aktif faylar mevcuttur. Bu fayların yaratabileceği
depremin kent merkezini oldukça ciddi şekilde etkileyecektir. Yapılan istatistiksel senaryo
depremi çalışması sonucunda, magnitüdü M d= 5.5 veya daha büyük olan bir depremin 25
yıllık bir süre içinde olma olasılığı % 83, dönüş periyodu ise 14 yıl olarak, M d= 7 veya daha
büyük olan bir depremin 75 yıllık bir süre içinde olma olasılığı % 63 ve dönüş periyodu da 78
yıl olarak bulunmaktadır. Bölgede 7’den büyük en son depremin 1872 tarihinde olduğu
düşünülürse bölgenin ne kadar büyük bir deprem riskiyle karşı karşıya olduğu açıkca
görülmektedir.
Bölgede yapıların incelenmesi amacıyla sokak taraması tekniği kullanılmıştır. EMS-
98’e göre tüm yapılar sınıflandırılmış ve takribi hasar seviyeleri tespit edilmiştir. Bu çalışmalar
sırasında mevcut tüm yapıların resimleri çekilmiştir. Tüm bu bilgiler paket programlar
yardımıyla bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Elde edilen haritaların bina bazında her bir yapı
için ayrı ayrı bilgiler vermesi yerine bölgesel bazda oranlarını gösteren haritaların
verilmesinin daha uygun olduğuna karar verilmiştir. Bu haritalar EDAC tarafından
hazırlanmıştır.
Bölgede 4 adet bina izleme sisteminden düzenli olarak kayıtlar alınmıştır. Böylece
son üç yılda meydana gelen pek çok deprem kayıt altına alınmıştır. Bu süre içerisinde
büyüklüğü 4’ü aşan 3 adet deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerin etkisi altında
yapılardan elde edilen değerler ile yapıların paket programlar ile modellenmesi ile elde edilen
sonuçlar karşılaştırıldığında bazı farklılıklar olmasına rağmen genel olarak sonuçlar
uyumludur. Bu da yapı için paket programlarda üretilen model ile gerçek davranışın ne kadar
uyumlu olduğunu göstermektedir. Eğer arada farklar varsa bu yapı için üretilen modelde
düzeltmeler yapılması gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Özellikle üretim tarihi itibariyle bir
önceki deprem yönetmeliğine tabii olan yapılarda bu farklılıklara rastlanmaktadır. Örneğin
Hastaneden elde edilen sonuçlarda bu farklılıklara rastlanmaktadır. Ancak Hüseyin
Özbuğday Lisesinde değerler birbirine oldukça yakın çıkmıştır. Sedir apartmanı için elde
edilen sonuçlarda oldukça uyumludur. Akdeniz Apartmanından özellikle son zamanlarda
sağlıklı veri alınması mümkün olmamıştır.
69

Titreşim deneyi yapılan yapılarda ise paket programlar ile titreşim deneyi sonucu
bulunan değerler oldukça yakındır. Açıkçası titreşim deneyleri sonucunda yapıların özellikle
periyot değerlerinde malzeme kalitesi, yapı üretim hataları vb. sebeplerden dolayı daha
büyük farklılıklar çıkması beklerken, sonuçlar oldukça yakın çıkmıştır. Ancak titreşim deneyi
yapılan yapıların hepsinin yeni yapılan henüz kullanıma açılmamış, yeni deprem yönetmeliği
kriterlerine göre projelendirilmiş ve yapı denetim tarafından üretim aşamaları denetlenen
yapılar olduğu düşünüldüğünde sonuçların oldukça yakın değerler çıkması doğaldır.
Yapıların titreşim deneyleri ve paket programlar ile bulunan periyot ve mod şekilleri arasında
uyum olduğu gözlenmiştir.
Titreşim deneylerinin yapılması ve binalardan izin alınması konusunda büyük
güçlükler yaşanmıştır. Bu sebeple daha portatif daha küçük ve montajı daha kolay bir titreşim
üretici üretilerek bu cihazla deneyler yapılmasının daha sağlıklı olacağı görülmüştür. Bu
amaçla Almanya’daki proje çalışma ekibiyle birlikte bu tür bir cihazın üretilerek özellikle eski
yapılarda da içerisinde insanlar yaşarken deney yapabilecek bir düzenek oluşturulması
amacıyla TÜBİTAK uluslararası işbirliği programına başvurulmuş ve bu konudaki proje
çalışmalarına başlanmıştır. Bu teknikle şu ana kadar 20’ye yakın binada deneyler yapılmıştır.
Kaydedilmiş depremlerin temel özellikleri, kalibrasyonu yapılmış modeller, yer-haraket
tahmini ilişkileri, bunlara ek olarak daha önce meydana gelmiş depremler hakkındaki bilgiler
ve hasar dağılımı farklı deprem senaryoları ile ilişkilendirilebilir. Bu çalışmada Naeim ve ark.
(2005) tarafından sunulan yaklaşım kullanılmıştır. Bu yöntem senaryo depremi altında
belirlenen maksimum katlar arası göreli deplasmanı da kullanarak, hasar dağılımını tahmin
edebilmektedir. Buna göre Antakya için iki farklı deprem senaryosuna ait hasar tahminleri
Şekil 72’de sunulmaktadır. Hasar oranları tahminlerinde kent merkezinde yer alan 12.117
betonarme bina göz önünde bulundurulmuştur.
70

ND SD MD ED

Kat Sayısı 4

0% 20% 40% 60% 80% 100%


Hasar Oranı

a) M = 6.7 / Re =1.0 km

ND SD MD ED

5
Kat Sayısı

0% 20% 40% 60% 80% 100%


Hasar Oranı

b) M = 7.5 / Re = 2.0 km

Şekil 72. Tarihsel depremlere dayanan deprem senaryolarına göre hasar ihtimalleri
(1872, M=7.5, Re = 4 km)
Burada kullanılan ND= Hasarsız, SD= Az Hasar, MD=Orta Hasar, ED =Ağır Hasarı
ifade etmektedir.
Proje kapsamında betonarme binaların sınıflarına ve kat sayılarına göre dağılımları
Tablo 9.‘da sunulmuştur. Burada sunulan bina tipleri sınıflandırması ile ilgili detaylı bilgi
Schwarz ve ark (2009) ve Genes ve ark. (2009)’dan edinilebilir.
71

Tablo 9. Betonarme binaların sınıflarına göre sayısı

Kat Sayısı RC-BT RC-BT_SS RC-BT_CUS RC-BT_WRB


1 2591 195 0 55
2 3745 472 593 62
3 1369 243 352 18
4 771 205 244 6
5 556 133 233 11
6 135 74 49 5

Bu tabloda RC: Betonarme Yapı, BT: Önemli bir düzensizliği olmayan yapı, BT_SS:
Yumuşak kat düzensizliği olan yapı, BT_CUS: Yumuşak kat ve çıkma düzensizliği olan yapı,
BT_WRB: Mühendislik hizmeti görmemiş gece kondu tabir edilen yapıları ifade etmektedir.
Şekil 72’de gösterilen hasar yüzdelerinin Tablo 9’da verilen bina sayılarına
uygulanması ile kent merkezindeki betonarme yapılar için iki farklı deprem senaryosuna göre
hasar tahminleri Tablo 10 ve Tablo 11’de sunulmaktadır. 1. Deprem senaryosunda
büyüklüğü Md= 6.7 olan ve kent merkezinden yaklaşık 1 km uzaklıkta meydana gelen bir
deprem incelenmiştir. İkinci senaryoda ise Md= 7.5 olan ve kent merkezinden yaklaşık 2 km
uzaklıkta meydana gelen bir deprem incelenmiştir.

Tablo 10. Betonarme binaların 1. senaryo depremine göre farklı hasar oranları gösteren bina
sayıları (Deprem Senaryosu: Md=6.7/Re=1.0 km)

Hasar Oranına Göre Bina Sayısı


Kat
Sayısı ND SD MD ED
1 682 1985 160 14
2 0 1868 2958 46
3 0 420 1498 65
4 0 193 978 54
5 0 173 720 40
6 0 55 199 9
72

Tablo 11. Betonarme binaların 2. senaryo depremine göre farklı hasar oranları gösteren bina
sayıları (Deprem Senaryosu: Md=7.5/Re=2.0 km)

Hasar Oranına Göre Bina Sayısı


Kat Sayısı ND SD MD ED
1 20 1290 1524 6
2 0 138 3703 1032
3 0 14 1138 830
4 0 3 658 566
5 0 2 503 428
6 0 2 162 100

Naein ve ark. (2005) tarafından sunulan yaklaşım ve iki farklı deprem senaryosuna göre
tahmin edilen hasar oranları grafiksel olarak Şekil 73 ve Şekil 74’te sunulmuştur.

1 Katlı Binalarda Hasar Dağılımı 2 Katlı Binalarda Hasar Dağılımı

1985
2958
ND ND
SD SD
MD MD
ED 1868 ED
682

14 160 0 46

3 Katlı Binalarda Hasar Dağılımı 4 Katlı Binalarda Hasar Dağılımı

1498 978

ND ND
SD SD
MD MD
ED ED

420
0 65 193
0 54

5 Katlı Binalarda Hasar Dağılımı 6 Katlı Binalarda Hasar Dağılımı


720 199

ND ND
SD SD
MD MD
ED ED

173 55
0 40 0 9

Şekil 73. Farklı katlar için bina sayılarına göre hasar oranları (Deprem Senaryosu: Md=6.7/
Re=1.0 km)
73

1 Katlı Binalarda Hasar Dağılımı 2 Katlı Binalarda Hasar Dağılımı


3703

ND
1524 ND
SD
SD
MD MD
1290 ED ED

20 6 138 0 1032

3 Katlı Binalarda Hasar Dağılımı 4 Katlı Binalarda Hasar Dağılımı

1138
658
ND ND
SD SD
MD MD
566
830 ED ED
14
0 3 0

5 Katlı Binalarda Hasar Dağılımı 6 Katlı Binalarda Hasar Dağılımı

162
503

ND ND
SD SD
MD MD
ED ED
428
100
2 0 2 0

Şekil 74. Farklı katlar için bina sayılarına göre hasar oranları (Deprem Senaryosu: Md=7.5/
Re=2.0 km)

Deprem hasarlarının azaltılabilmesi için arazi kullanımı, kentin genişleme bölgelerinin


uygun arazi şartları da göz önüne alınarak seçilmesi, uygun imar şartları, tasarım ve
yönetmeliklere uygun yapıların yapılması ve deprem konusunda toplum kültürünün oluşması
sağlanmalıdır. Deprem hasargörebilirlik incelemeleri sonucunda ortaya çıkan mevcut
durumun düzeltilebilmesi için mevcut yapıların güçlendirme ve iyileştirme çalışmaları
öncelikle kamu binalarından başlanmalıdır. Özellikle depremden sonra hemen kullanılması
gereken öncelikli yapıların (hastane, itfaiye, belediye, valilik vb.) daha detaylı olarak
incelenmesi ve gerekiyorsa güçlendirilmesi gerekmektedir. Daha sonra diğer yapılar içinde
güçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Kent merkezinde ki pek çok yapı orta katlı betonarme
yapı diye adlandırılabilecek, 2-5 katlı betonarme kolon-kiriş taşıyıcılı ve tuğla dolgu duvarlı,
1975 deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılan yapılardır. Bu yapıların pek çoğunda perde
dahi bulunmamaktadır. Bu yapıların çoğunda bir deprem sırasında oldukça ciddi hasarlar
oluşacaktır. Bu sebeple günümüz deprem yönetmeliğine göre bu yapılar incelendiğinde
hemen hemen hepsinde güçlendirme ihtiyacı doğacaktır. Ancak bu konuda karar yetkisi bina
sahiplerine bırakıldığında çok fazla bir şeyin değişmeyeceği aşikârdır. Bu sebeple özellikle
74

bu amaçla kullanılabilecek maddi kredi kaynaklarının kamu tarafından yaratılarak uygun


şartlarda bina sahiplerinin kullanımına sunması bir çözüm alternatifi olabilir. Ayrıca Antakya
kent merkezinde dağ yamacında yer alan ve herhangi bir mühendislik hizmeti görmeden imal
edilen, gecekondu tabir edilen ve oldukça geniş bir alanı kaplayan düşük kalitedeki yapıların
yıkılarak yerine daha uygun yapıların yapılması gerekmektedir. Bu amaçla bir kentsel
dönüşüm programı hazırlanmalı ve bu program bir an önce uygulanmalıdır. Kent merkezinde
kaçak yapılaşmaya kesinlikle izin verilmemelidir.
Deprem tehlikesi özellikle zemin şartlarının uygun olmadığı bölgelerde oldukça
fazladır. Antakya kent merkezinde ve belli bölgelerinde Asi nehrinin yıllardır taşıdığı
alüvyonlar üzerine kurulu pek çok yapı bulunmaktadır. Bu bölgelerde yerleşimden kaçınmak
çokta gerçekçi olmayacaktır. Ancak yeni yerleşim yerleri açılırken veya kent merkezi
genişleme alanları belirlenirken zemin şartlarının da göz önüne alınması gerekmektedir.
Antakya kent merkezinin nehirden uzaklaşarak nispeten sağlam zemine sahip güney batı ve
güney yönünde genişlemesi uygun olacaktır. İskenderun yolu üzerinde eski Asi göl
havzasına doğru hızla ilerleyen yapılaşmanın önüne geçilmesi gerekmektedir.
Hasar görebilirlik çalışmalarının bir diğer yönü de deprem konusunda toplum
kültürünün oluşturulması çalışmalarıdır. Deprem konusunda halkın eğitimi ve
bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir. Özellikle okul çağlarında verilecek olan deprem eğitimi
çok önemlidir. Bu amaçla kentimizdeki okullarda eğitim faaliyetlerinin organize edilmesi ve
deprem konusunda öğrencilerimizin yeterli bilgiye sahip olması sağlanmalıdır. Bu bilincin
oluşması ile kişi olarak depreme karşı alınacak basit önlemler ile (ilk yardım bilgisi, evde
mobilya ve cihazların duvara sabitlenmesi vb.) hasarların azaltılması mümkün olacaktır. Bu
eğitim çalışmaları sadece okullar ile sınırlı kalmamalı toplumun her kesiminde
uygulanmalıdır. Bu faaliyetler Belediye, Valilik, Üniversite, Milli Eğitim İl Müdürlüğü vb.
kurumların koordinasyonu ve maddi desteği ile yürütülmelidir.
Deprem zararlarının azaltılması için üstyapı kadar kentin altyapısı ile ilgili iyileştirme
çalışmaları yapılmalıdır. Ulaşım, içme suyu, elektrik, atık su, telefon vb. hizmetlerin deprem
sonrasında da çalışabilir hale getirilmesi oldukça önemlidir. Deprem sonrası kurtarma ve
yardım faaliyetleri açıcından karayolları ağı oldukça önemlidir. Ancak Antakya kent
merkezinden geçen Asi nehri kenti iki parçaya bölmekte ve bu parçalar arasında geçiş
sadece kent merkezindeki beş adet köprü ile sağlanmaktadır. Bu köprülerin deprem
sırasında hasar görmesi ile kent ulaşım ağında çok ciddi sıkıntılar yaşanacaktır. Bu nedenle
bu köprülerin detaylı olarak incelenmesi ve depreme dayanıklı hale getirilmesi
gerekmektedir.
Ayrıca yine kent merkezinde Asi nehrinin kolları üzerinde yaklaşık on adet köprü yer
almaktadır. Bu küçük köprülerinde detaylı olarak incelenmesi gerekmektedir. Bu köprülerin
75

pek çoğu zemin sıvılaşması riski bulunan bölgelerde yer almaktadır. İçme suyu şebekesinin
geçtiği pek çok bölge Asi nehrinin alüvyonlarından oluşmuştur. Bu sebeple bu bölgelerde
meydan gelecek zemin sıvılaşmaları sonucunda içme suyu şebekesinin büyük kısmının
kullanılamaz hale gelecektir. Ayrıca içme suyu şebekesine su sağlayan su pompaları deprem
sonrası ortaya çıkacak elektrik kesintisi sebebiyle çalışamaz hale gelebilecektir. Bunun
önüne geçilebilmesi için su kuyuları ve su pompalarına küçük jeneratörler bağlanabilir.
Antakya için oldukça önemli olan Antakya mozaik müzesinin de kentin kültürel mirasının
korunması açısından depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekmektedir. Dünyanın 2. en
büyük mozaik müzesi olan ve oldukça eski bir taş yığma yapı olan müzenin başka bşir yere
taşınması konusunda çalışmalara başlanmıştır. Ancak yeni yapılacak mozaik müzesinin
depreme dayanıklı özel bir yapı olarak yapılması gerekirse sismik izolatör kullanılması uygun
olacaktır. Ayrıca SİT bölgesi ilan edilen eski Antakya evlerinin bulunduğu bölgede
restorasyon ve iyileştirme çalışmalarına hız verilerek bu bölgedeki kültürel mirasında
depremden etkilenmemesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
Yapılan tüm çalışmalar ile ilgili olarak Hatay Valiliği ve Antakya Belediyesiyle
görüşmelerde bulunulmuş ve proje çıktılarını değerlendirilmesi konusunda işbirliği
yapılmasına karar verilmiştir. Bu amaçla önümüzdeki aylarda tüm bu kurumların ve proje
ortaklarının katılımıyla bir çalışma toplantısı düzenlenmesine karar verilmiştir.
76

REFERANSLAR

ABYYHY (1997-1998), Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik, Bayındırlık


ve İskân Bakanlığı, 23098 ve 23390 sayılı Resmi Gazeteler, Ankara.

AMRAHAMCZYK, L., Schwarz, J., Lang, D. H., Leipold, M., Golbs, Ch., Genes, M. C., Bikce,
M., Kacin, S., Gülkan, P. (2008), Building Monitoring For Seismic Risk Assessment (I):
Insturemnteal Testing Of RC Frame Structures As A Part Of The Seramar Project. The 14th
World Conference on Earhtquake Engineering October 2008, Beijing, China.

AMBRASEYS N.N., Temporary Seismic Quiescence: SE Turkey, Geophysical Journal, 96,


301-11, (1989).

AMBRASEYS, N.N. and Melville, C.P. Historical Evidence of Faulting in Eastern Anatolia and
Northern Syria, Annales Geofisica, 38, 337-343,(1995).

AKYUZ, S., Altunel, E., Karabacak, V. ve Yalçıner, Ç., 2005, Ölü Deniz Fay Zonu'nun
Türkiye kesiminde (Antakya bölgesi) paleosismolojik çalışmalar, ATAG-9 (Aktif Tektonik
Araştırma Grubu 9. Toplantısı), Sivas.

BEYEN K., Erdik M., Mazmanoğlu C., Ekmekçioğlu Z., Antakya’nın Geçmişten Günümüze
Sismik Aktivitesi ve Yapılması Gerekenlerin bir Uluslararası Konferansın Işığında
Değerlendirilmesi, Türkiye Mühendislik Haberleri Dergisi, 423, 51-3, (2003).

CHOPRA, A. K., Dynamics of Structures: Theory and Applications to Earthquake


Engineering, Prentice Hall, Inc., Upper Saddle River, NJ, 1995.

ÇELEBİ, M. (2000): Seismic Instrumentation of Buildings. USGS Open-File Report 00-157.


U.S. Geological Survey, April 2000, 37 pp.

ÇELEBİ, M., Brady, G., Rojahn, C., Iwan, W., Hart, G., Pardoen, G., Schoelkopf, L., Haskell,
R., Topping, ŞAFAK, E., Maley, R. (1985): Report on recommended list of structures for
seismic instrumentation in San Bernardino County, California. Open-File Report 85-583. U.S.
Department of Interior – Geological Survey, 15 pp.

ERDİK, M., Kalafat D., Pinar A., Preliminary Reconnaissance Report: January 22, 1997
Mw=5.8 Antakya, Turkey earthquake, Kandilli Observatory and Earthquake Research
Institute, Bogaziçi University, Istanbul, Turkey.
77

ETABS V-8. (2006). Integrated Analysis, Design and Drifting of Building Systems Reference
Manual, Computer and Structures Inc., Berkeley,California.

GENEŞ, M.C., Bikce, M., Kacin, S., Schwarz, J., Lang, D. H., Abrahamczyk, L.,
Langhammer, T. (2006). EMS98'e The Earthquake Master Plan Studies of Antakya
according to EMS-98, GAP 5th Engineering Conference, 26-28 April 2006, Harran University,
Engineering-Architectural Faculty, Sanliurfa, Turkey, 882-888.

GENES, M.C., Bikçe, M., Kaçin, S., Akyuz, U., Schwarz, J., Lang, D.H., Abrahamczyk, L.
(2009). Identification of Dynamic Characteristics of Multistory RC Structures by Combining
instrumental and numerical data: case study Antakya, Turkey. Earthquake and Tsunami,
Istanbul, Turkey.

GENES, M. C., Bikçe, M., Kaçın, S., Akyüz, U., Gülkan, P., Abrahamczyk, L., Schwarz, J.
(2008) Building Monitoring For Seismic Risk Assessment (II): Insturemnteal Testing Of RC
Frame Structures And Analytical Reinterpretation Of Response Characteristics. The 14th
World Conference on Earhtquake Engineering October 2008, Beijing, China.

HIROSHI O., The Microtremor Survey Method, Geophysical Monograph Series, Society of
Exploration Geophysicists, (2003).

ILHAN E., Turkiye Jeolojisi, Middle East Technical University, School of Engineering, Ankara,
Turkey, 51, (1976).

International Conference of Building Officials ICBO (1997): 1997 Uniform Building Code
(1997-UBC). Whittier/CA, United States of America, 492 pp., 1997.

LANG, D. H., Schwarz, J., Abrahamczyk, L., Lanhammer, T., Geenen, E. M., Bikce, M.,
Kacin, S., Genes, C., Mazmanoglu, C., Gülkan, P., Tschurr, S.(2006). Seismic risk
assessment and mitigation in the Antakya-Maraş region (Southern Turkey) on the basis of
microzonation, vulnerability and preparedness studies (SERAMAR): case-study Antakya.
International Disaster Reduction Conference, IDRC, Davos Switzerland, August 2006.

NAEIM, F., Hagie, S., Miranda, E. (2005). Automated Post-Earthquake Damage Assessment
and Safety Evaluation of Instrumented Buildings, A report to CSMIP, John A. Martin &
Associates, Inc., 2005. http://www.johnmartin.com.

PERİNCEK D., Çemen Ü., The structural relationship between the East Anatolian Fault and
Dead Sea Fault zones in southern Turkey, Tectonophysics, 172, 331-40, (1990).
78

OVER S., Unlugenc U.C., Bellier O., Quaternary stres regime change in the Hatay region
(SE-Turkey), Jeophysical Journal International, 148, 646-62, (2002).

OVER, S., Ozden S.,Unlugenc U. C.,(2004a) Late Cenozoic stress distribution along the
Misis Range in the Anatolian Is the Amik Basin (SE Turkey) a triple junction area. Analyses
of SPOT XS imagery and seismicity, Arabian and African Plate intersection region, SE
Turkey, Tectonics, Vol 23, TC3008,1-19.

OVER, S., Kavak K. Ş., O. BELLIER and Ozden S. (2004b) Is the Amik Basin (SE Turkey) a
triple-junction area? Analyses of SPOT XS imagery and seismicity, Int. J. Remote Sensing,
Vol 25, 1-17.

OVER, S., (2007), Hatay İli Merkezinin (Antakya) Deprem Duyarlılık ve Mikrobölgelendirme,
MKÜ Bilimsel Araştırma Projesi (05 D 0205) Sonuç Raporu.

SAP 2000 V-8.1.2. (2002). Integrated Finite Element Analysis and Design of Structures
Basic Analysis Reference Manual, Computer and Structures Inc. Berkeley.California.

SCHWARZ, J., Lang,D.H., Abrahamczyk,L., Bolleter,W., Savary,C., Bikce, M., Genes, C.M.,
Kacin, S. (2007): Bauwerksinstrumentierung mehrgeschossiger Stahlbetonbauwerke – Ein
Beitrag zum SERAMAR Projekt. Proceedings of the D-A-CH Tagung, Wien 2007

SCHWARZ, J., Lang, D.H., Abrahamczyk, L., Bolleter, W., Savary, C., Bikce, M., Genes,
M.C., Kacin, S. (2006). Seismic Building Monitoring of Multistory RC Structures in Turkey - A
Contribution to the SERAMAR Project. First European Conference on Earthquake
Engineering and Seismology, Geneva, Switzerland, September 3-6, 2006.

SCHWARZ, J., Abrahamczyk, L., Langhammer, T., Leipold, M., Genes, M.C., Bikçe, M.,
Kaçin, S. (2009). Building typology for risk assessment : case study Antakya (Hatay).
Earthquake & Tsunami, Istanbul, Turkey 2009.
79

EKLER
Ek 1. Antakya Kent Merkezindeki Yapıların EMS-98’e göre sınıflandırılması amacıyla
kullanılan anket bilgi formu
80

Ek 2. Antakya kent merkezinin zemin özelliklerinin tespiti amacıyla elde edilen sondaj
verilerine örnek
Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Antakya Belediyesince kent merkezinde yaptırılan sismik ve
sondaj çalışmalarının yerini gösteren harita
81

Antakya belediyesince yaptırılan zemin çalışmalarında sondaj alınan noktaların gösterildiği


harita
82

Antakya Belediyesince yaptırılan sismik zemin deneylerinden bir örnek


83

Sondaj verilerine bir örnek


84

Bu çalışmalar sonucunda Antakya kent merkezi için tespit edilen yerel faylar

4011000

4010500

4010000

4009500

4009000

4008500

4008000

4007500

4007000

4006500

4006000
512000 512500 513000 513500 514000 514500 515000 515500 516000
85

Antakya kent merkezinde özel şirketlerce yapılan ve sonuçları elde edilen sondajların
yerlerini gösteren harita
86

Ek 3. Antakya Kent Merkezi için İstatistiksel Senaryo Deprem Hesapları

36.00-38.00° K enlemleri ve 35.00-38.00° D boylamları arasında yer alan Antakya ve


çevresi sismik hareketlilik bakımından Doğu Akdeniz bölgesinin etkin bölgelerinden birisidir.
Burada DAFZ (Doğu Anadolu Fay Zonu)’nun yanı sıra ÖDF (Ölü Deniz Fayı) ile Kıbrıs’a
doğru uzanan Kıbrıs-Antakya Fay zonunun etkileri görülmektedir. Söz konusu faylar Antakya
bölgesinde kesişirler. Bu çalışmada, Antakya ve çevresinin deprem risk analizleri, büyüklüğü
3.5’dan fazla olan depremlerden yararlanılarak incelenmiştir. Sismik risk analizinde kullanılan
birçok yöntemden biri olan “En Küçük Kareler Yöntemi” kullanılarak, belirli büyüklükteki
depremlerin gelecekte oluşma olasılıkları ve tekrarlanma periyotları saptanmıştır.

Hatay bölgesinde meydana gelen depremlerin büyük bölümü Doğu Anadolu bloğuyla
ilişkili olarak, Arap-Afrika levhalarının kuzeye doğru gelişen göreceli hareketlerine bağlıdır ve
aktif fay hatları boyunca dağılım göstermektedir. Çalışma alanında gelişen sismik aktivitenin
dağılımı, söz konusu tektonik kuşaklar tarafından denetlenmektedir.13 Ağustos 1822 ve 3
Nisan 1872’de Antakya’yı yerle bir eden ve büyüklüğü 7.0’den fazla iki tarihsel depremlerin
meydana geldiği bilinmektedir (Ambraseys ve Barazangi, 1989). Deprem tehlikesi, hasar ve
can kaybı yaratabilecek büyüklükte bir depremden kaynaklanan yer hareketinin belli bir yerde
ve belli bir zaman periyodu içerisinde belirlenmesi olarak tanımlanır. Yine bu tanım deprem
nedeni ile hasar, mal ve can kaybı ihtimali olarak tanımlanan, deprem riski kavramının önemli
bir öğesini oluşturur. Gelecek depremlerin konumu, oluş zamanı, büyüklüğü ve diğer
özellikleri belirsizlik arz ettiği için deprem tehlikesi tayinlerinde olasılık hesaplarına dayalı
tahminler önemli karar araçlarıdır.

Hatay ve çevresinin depremselliğini araştırmak için, Gutenberg ve Richter (1954)


tarafından geliştirilen log N ( M ) = a − bM Magnitüd-Frekans bağıntısından yararlanılmıştır.
Bu çalışma için EKK (En Küçük Kareler) yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntemle Hatay ve çevresi
için log N = 3.47 − 0.5 * M bağıntısı bulunmuştur. Bu bağıntı yardımıyla 1936-2009 yılları
arasında büyüklüğe göre oluş sayıları bulunabilmektedir. Çalışma, yine aynı EKK yöntemi ile
73 yıllık gözlem aralığında 5.0 ≤ M ≤ 7.0 için hesaplanan tekrarlanma periyodu değerlerini
de kapsamaktadır.

Bu çalışmada, 36.00-38.00° K ve 35.00-38.00° D ile koordinatları ile sınırlanan lır.


Magnitüdün fonksiyonu olarak depremlerin oluş frekansı incelendiğinde, genellikle doğrusal
bir ilişki izlediği görülür ve bu ilişki;

log N ( M ) = a − bM (1)
87

şeklinde ifade edilir ( Gutenberg ve Richter, 1954). Burada N , birikimli (kümülatif) deprem
sayısını, M ise magnitüdü göstermektedir. Magnitüd-Frekans bağıntısındaki a ve b sabit
parametrelerdir. a parametresi gözlem dönemine, inceleme alanının büyüklüğüne ve
deprem aktivitesinin seviyesine bağlı olarak değişir. Gutenberg ve Richter (1954), dünya
ölçüsünde istatistik sonuçlara dayanarak, sığ depremler için b = 0.9 ± 0.02, orta ve derin
depremler için b = 1.2 ± 0.2 değerlerini bulmuşlardır. Türkiye için ise b = 0.9 ± 0.2 değerini
vermektedirler. b parametresi depremlerin istatistik analizinde önemli bir parametre olup,
doğrusal ilişkinin eğimini vermektedir. Kayaçların deformasyonu ve dolayısıyla deprem
oluşumunun fiziği ile ilgili, b parametresinin bölgeye ve zamana göre değişimleri,
sismotektonik bölgelendirme ve depremlerin önceden belirlenmesi problemlerinde
kullanılmaktadır. b değeri sismik etkinliğin bir göstergesi olup bölgeden bölgeye
değişmektedir. Karnik (1969), bu değişimi örneklemiştir. Normal olarak küçük bir b değeri
yüksek bir gerilme düşümü ile, büyük bir b değeri ise düşük bir gerilme düşümü ile ilgilidir.
Artçı sarsıntılar büyük b değeri gösterirler. Çünkü mevcut tektonik gerilme ana şok ile
boşalmıştır.

İstenen veri grubu için a ve b değerleri değişik yöntemlerle hesaplanabilir;

1) En Küçük Kareler Yöntemi,


2) En İyi Uyum Yöntemi,
3) Gumbel tarafından geliştirilmiş extreme (uç) magnitüd yöntemi.

a ve b parametreleri bölgeye ve zamana bağlı değişimlerinin yanı sıra, hesaplama


yöntemine ve kullanılan veri grubuna bağlı olarak da değişmektedirler. Magnitüd-Frekans
bağıntılarını belirleyen a ve b parametrelerinin hesaplanmasında en yaygın olanı en küçük
kareler yöntemidir (EKK). Bu yönteme göre a ve b parametrelerinin bulunmasında
aşağıdaki bağıntılar kullanılmaktadır;

k
[
S = ∑ (log10 N ( M ) − (a − bM )) 2 ] (2)
i =1

Bu eşitlikler düzenlenerek;

 k   k  k
 ∑ i a −  ∑ M i b = ∑ M i log N i ( M ) (3)
 i =1   i =1  i =1

 k   k 2
k
∑ i  ∑ i 
M a − M b = ∑ M i log N ( M ) (4)
 i =1   i =1  i =1
88

Biçiminde “normal denklemler” elde edilir. Görüldüğü gibi bunlar a ve b bilinmeyenlerini


içeren lineer denklem sistemleridir. (3) ve (4) denklem sisteminde;

k
a11 = ∑ i
i =1

k
a12 = −∑ M i = −a12
i =1

k
a 22 = −∑ M i2
i =1 (5)

k
c1 = ∑ log N ( M )
i =1

k
c 2 = ∑ M log N ( M )
i =1

yazılarak;

 a11 a12  a   c1 
   =   (6)
 a 21 a 22  b   c 2 

matris bağıntıları elde edilir. Bu denklemin çözümü için;

a a 
D =  11 12  = det (7)
 a 21 a 22 

olmak üzere;

 c1 a12 
 
 c 2 a 22 
a' = (8)
D

 a11 c1 
 
 a 21 c 2 
b=
D

Bu denklemden

a = a '− log T (9)

Yoluyla da elde edilir.

log N ( M ) = a − bM (10)
89

denkleminde M büyüklüğündeki bir depremin verilen bir periyot aralığında oluşum sayısını
gösteren N ,

N = α e−β M (11)

bağıntısı ile verilir. Bu denklemdeki semboller de,

b
β=
α = 10 a , log10 e (12)

şeklinde verilebilir. Herhangi bir bölgede T, 1 yıllık bir gözlem aralığı için verilen herhangi bir
M magnitüdlü depremin T yıl içinde oluşma riski;

R( M ) = 1 − e − n ( M ) T (13)

ve tekrarlanma periyodu;

1
Tr = (14)
N

ilişkisiyle tanımlanır.

Antakya ve çevresinde kaydedilmiş aletsel büyüklüğü M ≥ 3.5 olan, 1936–2009


arasında 36.00-38.00° K enlemleri ve 35.00-38.00° D boylamları arasında yer alan depremler
Tablo Ek 3.1.’de sunulmuştur.

Tablo Ek.3.1. 1936-2009 yılları arasında kaydedilmiş depremlerin tarihleri, oluş yerleri,
koordinatları ve büyüklükleri

Tarih Koordinatlar Yer M


Enlem Boylam
14.06.1936 36.5 36.0 İskenderun - Körfez 5.5
08.04.1951 36.6 36.1 İskenderun - HATAY 5.7
22.10.1952 36.5 35.3 Ceyhan 5.0
24.03.1953 37.0 37.0 Gaziantep 5.1
07.04.1967 37.4 36.1 Yumurtalık - Ceyhan 5.0
07.04.1967 37.3 36.2 Yumurtalık - Ceyhan 4.9
15.07.1976 37.5 35.9 Yumurtalık - Ceyhan 5.0
29.06.1971 37.1 36.8 Aslantaş - Berke 5.0
11.07.1971 37.2 36.8 Aslantaş - Berke 5.0
01.01.1975 36.6 36.4 İskenderun - Hatay 4.8
30.06.1981 36.2 36.1 ANTAKYA 4.4
24.06.1989 36.2 36.1 ANTAKYA 5.1
10.04.1991 37.5 35.7 Yumurtalık - Ceyhan 5.4
29.09.1993 36.9 35.1 HATAY 3.3
90

04.11.1993 36.9 35.2 HATAY 3.2


13.01.1994 36.3 36.5 İskenderun - Körfez 3.3
03.01.1994 36.9 35.8 Yumurtalık - Ceyhan 5.3
09.01.1994 36.9 35.8 Yumurtalık - Ceyhan 3.1
16.01.1994 37.0 35.8 Yumurtalık - Ceyhan 3.7
28.01.1994 37.5 35.4 Yumurtalık – Ceyhan 3.0
11.02.1994 36.9 35.9 Yumurtalık - Ceyhan 3.1
16.03.1994 36.2 36.0 İskenderun - Körfez 3.7
19.03.1994 36.7 35.9 ANTAKYA 3.5
23.03.1994 37.0 36.0 Aslantaş - Berke 3.0
14.06.1994 36.2 36.3 Merkez - HATAY 3.6
11.09.1994 36.3 36.4 Reyhanlı - HATAY 3.6
15.12.1994 36.1 35.9 İskenderun - Körfez 3.3
21.01.1995 37.3 36.2 Aslantaş - Berke 4.5
05.04.1995 37.4 36.2 Aslantaş - Berke 3.0
13.04.1995 37.4 36.2 Aslantaş - Berke 4.9
13.04.1995 37.4 36.2 Aslantaş - Berke 3.1
14.04.1995 37.1 35.9 Yumurtalık - Ceyhan 3.1
16.04.1995 37.1 36.2 Aslantaş - Berke 3.0
25.07.1995 37.2 35.4 Yumurtalık - Ceyhan 3.2
29.10.1995 37.7 35.3 Yumurtalık - Ceyhan 3.9
22.05.1996 37.3 36.2 Aslantaş - Berke 3.0
14.06.1996 36.8 36.0 ANTAKYA 3.2
18.07.1996 36.8 36.0 ANTAKYA 3.0
19.07.1996 36.2 36.0 Samandağı - HATAY 3.6
12.09.1996 37.2 36.2 Aslantaş - Berke 3.4
22.01.1997 36.1 36.1 ANTAKYA 5.5
22.01.1998 36.2 36.0 Samandağı - HATAY 5.2
23.01.1997 36.1 36.3 Altınözü - HATAY 4.0
30.01.1997 36.9 35.1 HATAY 3.2
26.02.1997 36.2 36.1 ANTAKYA 3.8
10.03.1997 36.1 36.3 Altınözü - HATAY 3.1
13.04.1997 36.3 36.0 ANTAKYA 3.8
26.07.1997 36.2 35.9 Samandağı - HATAY 3.7
28.07.1997 36.2 36.1 ANTAKYA 3.4
03.09.1997 36.9 35.2 HATAY 3.4
17.10.1997 37.3 36.2 Aslantaş - Berke 3.2
13.09.1997 37.3 36.2 Aslantaş - Berke 3.0
04.12.1997 36.5 36.1 İskenderun - HATAY 3.5
14.12.1997 36.4 35.5 ANTAKYA 3.1
30.12.1997 36.3 35.6 ANTAKYA 3.2
22.01.1998 37.3 36.2 Aslantaş - Berke 3.3
91

30.01.1998 37.3 36.2 Aslantaş - Berke 3.3


27.06.1998 36.8 35.5 Ceyhan 6.3
04.07.1998 36.8 35.4 Ceyhan 5.4
25.02.1998 36.4 36.1 Belen - HATAY 3.5
27.02.1998 36.5 36.5 İskenderun - Körfez 3.2
22.07.1998 36.2 35.8 İskenderun - HATAY 3.6
22.07.1998 36.1 35.9 Samandağı - HATAY 3.6
25.10.1998 36.2 36.2 ANTAKYA 3.5
30.03.1999 36.4 36.0 İskenderun - HATAY 3.5
20.06.2000 36.2 36.1 ANTAKYA 3.3
17.01.2001 36.9 36.2 Erzin - HATAY 4.9
25.06.2001 37.2 36.1 OSMANİYE 5.4
05.11.2001 36.2 36.1 ANTAKYA 3.2
24.07.2005 36.9 36.1 Erzin - HATAY 4.1
17.01.2009 37.1 36.1 OSMANİYE 4.6
22.01.2009 36.1 35.9 Samandağı - HATAY 3.0
01.02.2009 36.2 36.1 ANTAKYA 3.1
1936– 2009 yılları arasında oluşmuş deprem verileri kullanılarak en küçük kareler yöntemine
göre a ve b değerleri Tablo Ek.3.2.’de hesaplanmıştır.

Tablo Ek.3.2. En küçük kareler yöntemine göre a ve b değerleri hesaplanmıştır


DEPREM SAYISI KUMULATIF
M log N ( M ) M * log N ( M ) M 2
Ni (M ) DEGERLER
6.3 1 1 0 0 39.69
5.7 1 2 0.30 1.710 32.49
5.5 2 4 0.60 3.300 30.25
5.4 3 7 0.84 4.536 29.16
5.3 1 8 0.90 4.770 28.09
5.2 1 9 0.95 4.940 27.04
5.1 2 11 1.04 5.304 26.01
5.0 5 16 1.20 6.000 25.00
4.9 3 19 1.27 6.223 24.01
4.8 1 20 1.30 6.240 23.04
4.6 1 21 1.32 6.072 21.16
4.5 1 22 1.34 6.030 20.25
4.4 1 23 1.36 5.984 19.36
4.1 1 24 1.38 5.658 16.81
4.0 1 25 1.39 5.560 16.00
3.9 1 26 1.41 5.499 15.21
3.8 2 28 1.44 5.472 14.44
3.7 3 31 1.49 5.513 13.69
3.6 5 36 1.55 5.580 12.96
3.5 5 41 1.61 5.635 12.25
93.3 41 374 22.69 100.026 446.91
92

Hatay ve çevresi için deprem istatistiği kullanılarak log N = 3.47 − 0.5 * M bağıntısı
bulunmuş ve elde edilen Magnitüd-Frekans ilişkisine ait grafik Şekil 4.3.’de gösterilmiştir.

2,5

2
y = -0.5M + 3.47
1,5
log N

0,5

-0,5
2 2,5 3 3,5 4 4,5 5 5,5 6 6,5 7 7,5 8

Şekil Ek3.1. EKK Yöntemi Kullanarak Magnitüd - Frekans Bağıntısı ( log N = 3.47 − 0.5 * M )
Risk hesabı için (2), (3), (4) ve (5) bağıntıları ve tekrarlanma periyot hesabı için (6) bağıntısı
kullanılmıştır. 5.0 ≤ M ≤ 7.0 aralıkları için yapılan bu hesaplar 73 yıllık gözlem aralığını
kapsamaktadır. Hesaplamalarda gelecek yüzyıl için belirli dönüş periyodu aralıkları
kullanılmıştır (Tablo Ek 3.3).

Tablo Ek.3.3. EKK yöntemi ile hesaplanan a ve b değerleri kullanılarak 73 yıllık (1936-2009)
gözlem aralığında 5.0 ≤ M ≤ 7.0 için hesaplanan sismik risk ve tekrarlanma periyodu
değerleri.
DEPREM MEYDANA GELME OLASILIKLARI
M DÖNÜŞ PERIYODU
(YIL) − (%)
10 25 50 75 100
5.0 69 95 99 99 100 7.89
5.5 50 83 96 99 99 14.02
6.0 33 63 86 95 98 24.92
6.5 18 40 63 77 86 44.30
7.0 9.5 22 39 52 63 78.70

Bu çizelgeden yararlanılarak, magnitüdü M = 5.5 veya daha büyük olan bir depremin 25
yıllık bir süre içinde olma olasılığı % 83, dönüş periyodu ise 14 yıl olarak, M = 7 veya daha
büyük olan bir depremin 75 yıllık bir süre içinde olma olasılığı % 63 ve dönüş periyodu da 78
yıl olarak bulunmaktadır. Bunların büyüklük değerlerine karşılık meydana gelme olasılıkları
ve tekrarlanma olasılıkları sırasıyla Şekil Ek.2.ve 3’te verilmektedir.
93

100
90 10 Yıl
80
OLASILIKLAR %

70 25Yıl
60
50 50 Yıl
40
30 75 Yıl
20
10 100 Yıl
0
4.5 5.0 5.5 6.0 6.5 7.0 7.5
M

Şekil Ek 3. 2. Büyüklük değerlerine karşılık meydana gelme olasılıkları

Şekil Ek.3.3. Çeşitli magnitüd büyüklüklerine ait tekrarlanma periyotları


Yapılan çalışmada 36.00-38.00°K enlemleri ve 35.00-38.00°D boylamları ile sınırlandırılmış
alanı kapsayan Antakya ve çevresi dikkate alınmıştır.. Bölgenin sismik açısından aktif olduğu
açıkça bilinmektedir. 1936-2009 yılları arasında oluşmuş depremlere ait veriler kullanılarak
Magnitüd-Frekans bağıntısı belirlenmiş, sismik risk ve tekrarlanma periyodu hesaplamaları
yapılmıştır. Magnitüd frekans hesabında M ≥ 3.5 olan depremler ele alınmıştır. Sismik risk
ve tekrarlanma periyotları ise 5.0 ≤ M ≤ 7.0 magnitüd aralığında gelecek yüzyılda belirli yıllık
zaman periyotları için hesaplanmıştır. Deprem verilerinin istatistik analizine göre 6.0, 6.5 ve
7.0 büyüklüklerindeki depremlerin 50 yıllık bir dönemde oluşma olasılıkları sırası ile 0.86,
0.63 ve 0.39’dur. Yapı ekonomik ömrünü 50 yıl kabul ettiğimizde söz konusu büyüklükteki
depremlerin tekrarlanma olasılığının yüksek olduğu ve birçok yapının olası bir depremde ne
kadar tehlike altında olabileceği düşünülmelidir.
94

Ek. 4. Binaların EMS 982e göre Hasar Sınıflandırması Gösteren Harita


95

Ek. 5. Yapılardaki Düzensizliklerin Oranını Gösteren Harita


96

Ek. 6. Yapı türünü gösteren harita


97

Ek. 7. Kat sayısına göre sınıflandırmayı gösteren harita


98

Ek. 8. Yapı kullanım amacına göre sınıflandırma


99

Ek. 9. Hastane, itfaye, polis ve devlet dairelerinin yerlerini oransal olarak gösterilmesi
100

Ek.10. Okul, dini yapılar, askeri yapılar ve üniversite birimlerinin gösterildiği harita
101

Ek. 11. Yapı kullanım amacının konut,işyeri,sanayi ve diğer başlığında


sınıflandırılmasıyla elde edilen harita

You might also like