Böbrek Lab Teşhis

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 36

Böbrek fonksiyonları ve

• Laboratuvar Testleri
Başlıca Yararlanılacak Kaynaklar
Karagül H, Altıntaş A, Fidancı UR, Sel, T. (2000). Klinik biyokimya kitabı.
Medisan Yayinevi. Yayin Serisi: 45. 1. Baski, Ankara.
Sözbilir NB, Bayşu N. 2008. Biyokimya, Öncü Basımevi, Ankara.
Hooijberg E, Leidinger E, Freeman KP. An error management system in a
veterinary clinical laboratory. J Vet Diagn Invest. 2012; 24: 458 -468.
Jashnani KD, Karwande A, Puranik G. Icteric donor plasma: To transfuse or
to discard?. Indian J Pathol Microbiol 2012;55:604-5
Pineda MH, Dooley MP, 2003. McDonald's Veterinary Endocrinology and
Reproduction, 5th edi. Blackwell Publishing.
Thrall MA, Weiser G, Allison RW, Campbell TW, 2012. Veterinary
Hematology and Clinical Biochemistry, 2nd edi. Wiley-BlackwellKaneko
JJ, Harvey JW, Bruss ML, 2008.
Clinical Biochemistry of Domestic Animals,6th edi. Academic Press-
Elsevier
Başlıca Yararlanılacak Kaynaklar
• Thrall MA, Weiser G, Allison RW, Campbell TW, 2012. Veterinary
Hematology and Clinical Biochemistry, 2nd edi. Wiley-Blackwell
• Nelson DL, Cox MM (2017). Lehninger Principles of Biochemistry. 7th
Ed., W. H. Freeman and Company, New York, USA.
• Murray RK, Bender DA, Botham KM, Kennelly PJ, Rodwell VW, Weil
PA (2018). Harper's Illustrated Biochemistry, 31th ed. McGraw-Hill
Education, New York, USA.
• Harvey,RA, Ferrier DR (2017). Lippincott's Illustrated Reviews:
Biochemistry. 7th Ed. Lippincott William and Wilkins, Philadelphia,
USA.
• Ası T (1996). Tablolarla biyokimya. Cilt: 1. Nobel Tıp Kitabevi,
Ankara, Türkiye.
• Kaneko JJ, Harvey JW, Bruss ML (2015). Clinical biochemistry of
domestic animals, Appendix VII, 6th ed. Academic Press, San Diego,
California, USA.
Böbrek Morfolojisi
▪ Memeli böbrekleri onbinlerden milyonlara kadar
değişen
nefron birimleri içerir. Tür büyüdükçe sayı artar.
• Örneğin farelerde ~ 10000, kedilerde ~ 750000, köpekde
~
300000-700000, fillerde ~ 7000000, insanda ~ 1000000.
▪ Nefronların sayıları progresif olarak fötal gelişim
sırasında artar ve doğumda veya doğumdan sonraki
birkaç günde tamamlanır.
▪ Köpeklerde doğum sonrası ilk 2 ayda nefron sayıları
%5 oranında azalır, lakin glomerular hacim %33
oranında artar.
Böbrek

Fonksiyonları
Glomerulus ve Filtrasyon
▪ Glomeruluslar, plazma filtrasyonu ile primitif idrarı
toplar ve tubül sistemine iletir.
▪ Filtrasyonun itici gücü kalp orijinli hidrostatik basınçtır;
Bowman kapsülünde, plasma proteinlerinin ürettiği onkotik
basınç ve idrarın hidrostatik basıncına karşı gelir.
▪ Filtrasyon sonucunda su ve iyonlar serbestçe süzülür,
yüksek molekül ağırlıklı proteinler süzülmez.
• Albümin sınır boyutta olduğu için normal böbreklerden minimal
düzeyde filtre edilebilir.
• Primitif idrarda ~ 20-30 mg/L bulunabilir. Bunun yanında bir çok
küçük proteinde olabilir ki çoğu tubullerde geri emilir.
Tubül: Geri emilim ve sekresyon
• Jukstaglomerular Apart: Glomerulusa yakın bölgedir.
Afferent ve efferent arteriollerin kesişme noktasındadır ve
özelleşmiş hücreler içerir; Makula densa. Kan basıncı
düştüğünde veya hiponatremi olduğunda renin salgılanır ve
renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi devreye girer.

• Distal Tubül: Makula densa’ dan uzar ve korteksde


toplayıcı tubül ile kesişir. Geri emilim kapasitesi
proksimal tubülden düşüktür (~%5-10 Na ve Cl).
Potasyum sekrete edebilir.

• Toplayıcı Tubüller/Kanal: Renal pelvise yön alır. İdrar


hacminin ve çözünen madde ekskresyonunun son
regülasyonu distal tubül ve toplayıcı tubüllerde gerçekleşir
ve hormonlar tarafından düzenlenir.
• Sağlıklı hayvanlarda geri emilim baskındır ve çoğunlukla proksimal
tubülde aktif ve pasif transport ile gerçekleşir. İleri düzenlemeler distal
ve toplayıcı tubülde gerçekleştirilir ve hormonlar tarafından kontrol edilir.

• Son idrar, ultrafiltrattan (primitif idrar) genellikle daha konsantredir. Geri


emilim ve sekresyon plazma hacminin muhafaza edilmesi için sürekli
devam eden bir süreçtir.

• Normal sağlıklı hayvanlarda tüketilen gıda, su, besinlerin içeriği, çevresel


koşullar, fiziksel efor... bağlı olarak iyonlar ve küçük molekkülerin alımı ve
işlenmesi değişim gösterir. Bu nedenle aynı sağlıklı veya hasta hayvanda
dahi idrar bileşenleri büyük varyasyonlar gösterebilir (öz. spot idrardaki
analit düzeyleri).

• Glikoz, amino asitler ve düşük molekül ağırlıklı proteinlerin ~%100’ ü


proksimal tubülde geri emilir. Glikoz geri emilim kapasitesi (böbrek eşiği)
belli sınırlar içindedir. Köpeklerde 180-220 mg/dL, kedilerde 200-300 mg/dL,
atlarda 180-200 mg/dL, sığırlarda ~100 mg/dL’ dir.

• Üre geri emilimi esasen ADH kontrolünde toplayıcı kanalda gerçekleşir.


Henle kulpunda sekrete edilebilir. İdrarın konsantrasyon mekanizmasında
merkezi rol oynar. Dehidrasyon ve hacim azalmasında (hipovolemi) üre
geri emilimi artar.
• Elektrolitler çoğunlukla proksimal tubülde geri emilir. Her bir iyonun iç dengesine
göre emilim oranı değişmektedir. Normal koşullar altında Na, Cl, Ca, ve
fosfatların çoğu ~ %100 geri emilir. K ise daha az oranda geri emilir (özellikle
ruminantlarda yüksek diyet içeriği nedeniyle). Geri emilimin düzeyleri fraksiyonel
ekskresyon (FE) ile tahmin edilebilir.
• Na geri emilimi çoğunlukla Na/K-ATPase portundan aktif transport ile proksimal
tubülde gerçekleşir. Aynı zamanda bu durum amino asitler, glikoz ve diğer
anyonların geçebilmesinede izin verir (co-transport). Na ve Cl iyonları ileri
aşamada çıkan henlede Na-K-2Cl co-transportundan da geri emilir. Son olarak
distal tubulda hormonal kontrol altında (Aldosteron) geri emilim gerçekleşebilir.
• Cl, ekstrasellüler ortamda en bol bulunan anyondur. Metabolik asidozisde özellikle
bikarbonat - Cl ile yer değiştirir.
• K, proksimal tubülden (~%70), çıkan henleden, distal tubülden ve medullar
toplayıcı kanaldan geri emilir. Distal tubül ve kortikal toplayıcı kanaldan ayrıca
sekrete edilebilir; özellikle hiperkalemide (Aldosteron kontrolünde).
• Pi, proksimal tubülde Na-cotransporterlar ile geri emilir. PTH inhibe edebilir.
• Serbest ve kompleks Ca iyonları, glomerulusdan serbestçe filtre edilir. Proksimal
tubül ve çıkan henleden çoğunlukla geri emilir (at ve tavşan hariç; yeterli alımda
burdan atılır).
• Mg, proteine bağlı olmayan Mg glomerulusdan filtre edilir. Proksimal tubuldan
yaklaşık %25’ i geri emilir. Çoğu geri emilim çıkan henleden olur (~%50-60).
• Su, ~%75’i pasif transport ile proksimal tubülden iyonlar ile birlikte geri emilir.
İnen Henle kulpunda da geri emilir. Çıkan henle kulpu suya karşı geçirgen değildir.
Son geri emilim toplayıcı kanaldan ADH kontrolü altında gerçekleşir.

• Asit-Baz Dengesinin Düzenlenmesi: Kompenzasyonda ana organlardan biri


böbreklerdir (diğer akciğerler). Böbrekler protonların elimine edilmesi, bikarbonatın
meydana getirilmesini sağlar. Böbrekler karbonik anhidraz enziminden zengindir.
Bu enzim karbondioksit ve suyun bikarbonat ve protonlarına dönüşümünü katalizler.
Birkarbonat iyonlarının ~ % 80’ i proksimal tubülden geri emilir. Tubül hücreleri
içinde karbondioksit karbonik anhidraz etkisi ile karbonik aside ve oda bikarbonat
iyonları ve protonlarına dönüşür. Protonların tubül lumenine sekrete edilmesi
bikarbonatın muhafazasını ve plazmaya transferini sağlar. Bu olay esasen distal
tubülde gerçekleşir.
• Endokrin Fonksiyonlar: İki ana hormon böbrekler
tarafından sekrete edilir. Eritropoetin (EPO) ve
kalsitriol (1,25-dihidroksikolekalsiferol). EPO, kemik
iliğinde eritrosit üretimini düzenler. Yeni doğanlarda
minör seviyede karaciğer tarafından da sentezlenir.
İleri derece böbrek hastalığında EPO sentezi azalır
ve anemi ile neticelenen eritrosit üretim yetersizliği
ortaya çıkar. 1,25-diOH-D3, proksimal tubül
hücrelerinde 1α-hidrokilaz enziminin katalizlediği
reaksiyon ile 25OH-D3’ den sentezlenir. Kronik
böbrek yetmezliğinde aktif D3 sentezi azalır. Bunların
dışında Renin, Prostaglandin E2, Bradikinin,
natriüretik hormonlar/peptidlerde sentezlenir.
Özetle Böbrek Fonksiyonları
▪ Vücut Sıvı ve Elektrolit Dengesinin Korunması: Su, Na, K, H, HCO3-
, Ca, P, Mg
▪ Metabolik Artık ürünlerin uzaklaştırılması: Üre, ürik asit, kreatinin…
▪ İlaçlar, toksinler ve metabolitlerin detoksifikasyonu ve atılımı
▪ Ekstrasellüler sıvı hacminin ve kan basıncının düzenlenmesi:
RAAS, Prostaglandinler…
▪ Hormon sentezi: Aktif Vitamin D, EPO…
▪ Peptit hormonların yıkımlanması: İnsulin, glukagon, kalsitonin…
▪ Küçük molekül ağırlıklı proteinlerin yıkımlanması: Mikroglobülin…
▪ Metabolik Etki: Glikoneojenezis…
Böbrek
Fonksiyon
Testleri
Böbrek Fonksiyon Testleri
▪ Böbrek fonksiyonu plazma/serum veya idrar
analit konsantrasyonları ile değerlendirilebilir.
Analiz düzeylerinin böbrek ile olan ilişkisi
atılımları/eliminasyonlarına bağlıdır.
▪ Serum/plazma kreatinin (Crea) gibi indirekt
testler kolay ve hızlı ölçülebilmesine rağmen
sensitiviteleri düşüktür. Genelde renal
fonksiyonun ~% 75’i kaybedildiği zaman
konsantrasyonları değişime uğrar.
▪ Direkt testler, glomerular filtrasyon, kan akışı
veya tubüler geri emilim/sekresyona ilişkin
kinetik belirteçlerinin eliminasyonu esasına
dayanır. Klirens kavramına dayanır. Bu
testleri uygulama zor ve zaman alıcı
olmasına rağmen daha erken ve kesin
teşhise imkan tanır.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
▪ Serum/plazma kreatinin testi hem insan hemde
hayvanlarda böbrek hastalıklarının teşhisi ve
izlenmesinde en sık kullanılan testtir.
▪ Serum/plazma üre testide sürekli kullanılır ama
ekstrarenal faktörlere bağlı olarakda varyasyon
göstermektedir.
▪ Her iki molekülün nerdeyse tamamı glomerular
filtrasyon ile uzaklaştırılır. Dolayısı ile böbrek
hasarında kan düzeyleri artmaktadır. Buna rağmen
sensitivite düşüktür. Çünkü böbreklerin fonksiyonel
rezervuarı yüksektir ve fonksiyonel nefron kaybı ile
kan düzeylerinin artması orantılı değildir.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
▪ Kreatinin
• Kreatin ve kreatin fosfatın (iskelet kası enerji
deposu) degradasyonu ile üretilen küçük bir
moleküldür.

• Kreatin, glisin, arjinin ve metiyoninden sentezlenir ve son


adım karaciğerde şekillenir. Daha sonra kas tarafından
alınır ve CK tarafından fosforile edilerek kreatin fosfat
sentezlenir. İskelet kasları total vücut kreatin ve kreatin
fosfat havuzunun ~% 95’ ini içerirler. Kreatin fosfat’ ın
günlük tahmini iş dönüşümü oldukça sabittir (~% 2).

• Kreatinin, karnivor ve omnivorlarda gıdalarda bulunan


kreatin ve kreatininden de köken alabilir.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
• Kreatinin plazmada esasen serbest formda dolaşır ve total
vücut suyu içine yayılmıştır.

• Glomerulusdan serbestçe filtre edilir.


• Kediler ve ponilerde geri emilmez, sekrete edilmez.
• Atlarda güçlü olasılıkla sekrete edilir.
• Köpeklerde ya sekresyon gözlemlenmedi yada
erkeklerde
proksimal tubüllerde çok zayıf sekresyon gözlemlenmiştir.
• İnsan, koyun, tavşan, domuz ve keçide proksimal tubülde
aktif transportla sekresyon gerçekleşir.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
• Serum ve plazma örnekleri -20 °C’ de 8 aya kadar dayanabilir. İdrar
örnekleri ise +4 °C’ de 30 güne kadar dayanabilir.
• Özellikle pişmiş et tüketen veya oral kreatin uygulanan kedi ve
köpeklerde artış görülür. Tavuk ağırlıklı mamalarla beslenen
köpeklerde daha yüksek olur.
• 4 gün susuz bırakılan köpeklerde orta düzeyde arttığı görülmüştür.
• Yorucu ekseriz yapan antremansız köpeklerde önemsiz düzeyde
azalmaktadır.
• Evde beslenen köpeklerde, sokak köpeklerine biraz daha
yüksektir.
• Glikokortikoid alan köpeklerde plazma düzeyi düşer, idrar düzeyi artar.
NSAID’ler, halotan, ACE inhibitörleri plazma düzeyini çok az etkiler veya
etkilemez. Furosemid çok az plazma düzeyini artırır.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
• HPLC referans metot olarak kabul edilir.
• Rutin de Jaffé reaksiyonu (alkalin pikrat) ve enzimatik
metodlar kullanılır.
• Enzimatik metodlarda diğerlerine göre daha düşük sonuçlar
elde
edilir.
• Jaffe reaksiyonunu, serumda yüksek konsantrasyonda
glikoz, keton maddeleri, vitamin C, hemoglobin,
sefalosporinler ve amino asitler bulunması etkileyebilir.
• Irk, yaş, cinsiyet ve biyolojik ritimler sonuçlarda varyasyona
neden olabilir.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
• Üreye göre GFR’ nin değerlendirilmesinde daha spesifiktir.
Çünkü üretim ve atılımı nerdeyse sabittir ve ekstrarenal/renal
olarak metabolize edilmez.
• Üre ise birçok böbrek dışı nedenle artış gösterebilir. Ayrıca
ürenin belli bir kısmı hayvanın hidrasyon ve glomeruler
kan akışına bağlı olarak geri emilebilir.

• Renal hastalıkların değerlendirilmesi için kreatinin düzeyleri


tekrarlı ölçümler yapılmak suretiyle değerlendirilmelidir.

• Memelilerde GFR’ nin değerlendirilmesi amacıyla en sık


kullanılan indirekt belirteçtir. Akut ve kronik böbrek
yetmezliklerinde kan düzeyleri artmaktadır.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
• Plazma düzeyinin normal çıkması böbreğin normal olmadığını
göstermeyebilir. Çünkü böbrek kütlesinin % 25 fonksiyonel olması
plazma düzeyini normal seviyelerde tutmaya yetebilir. Dolayısı ile
endojen Kreatinin Klirensi (GFR direkt testi) daha iyi bilgi
vermektedir.
• Birde eksojen uygulama var ve daha hassastır (inulin veya iyoheksol).
• Özellikle şüpheli böbrek hastalığı durumlarında - ki üre ve
kreatinin serum düzeyleri normal çıkmışsa - mutlaka klirens
değerlendirilmelidir.
Kreatinin Klirensi= (İdrar Kreatinin x İdrar Hacmi/Zaman/kg) :
Serum Kreatinin

• İdrar toplamaya başlamadan önce hayvanın mesanesi


boşaltılmalıdır.
Bundan sonraki idrar toplanmalı ve zaman kaydedilmelidir.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
Plazma Kreatinin ARTIŞI
Primer Renal Hastalıklar Amiloidosis, glomerulosklerozis, polikistik
hastalık, üremik kriz, konjenital böbrek
yetmezliği, intoksikasyonlar (arsenik, florid,
okratoksin, vit.D), böbrek transplantasyon reddi

Sekunder Renal Hastalıklar Babesiozis, Leptospirozis,


Leishmaniazis, Borreliozis,
Dirofilariozis gibi.
Ekstra-Renal Hastalıklar Üreteral obstrüksiyon, üroperitoneum

Plazma Kreatinin AZALMASI


Portosistemik şantlar, erken dönem babesiozis, hiperparatirodizm, kaşeksi,
böbrek transplantasyonu
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
▪ Üre
• Küçük, suda çözünen, karaciğerde bikarbonat ve
amonyumdan sentezlenen (Krebs-Henseleit döngüsü) bir
moleküldür.
• Memelilerde N’ un atıldığı esas formdur.
• Sentezlendikten sonra total vücut suyu içine yayılır.
• Glomerulusdan serbestçe filtre edilir ve toplayıcı kanaldan
geri emilebilir. Tubüldeki idrar akışı azaldığı zaman geri
emilimi artar. Dolasyısı ile dehidre ve hemorajik hastalarda
plazma düzeyleri artar. Hiperhidratasyonda ise tersi olarak
plazma düzeyi azalır.
• Bir miktar üre barsağada filtre olabilir. Burda bakterilerce
amonyuma çevrilir ve emilerek tekrar karaciğere gider. Bir
diğer önemli amonyum kaynağıda amino asit
katabolizmasıdır.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
• Serum yada plazmadan çalışılabilir.
• Hafif hemolizden etkilenmez.
• -20 °C’ de 8 aya kadar dayanıklıdır.
• Yüksek protein içerikli diyetle beslenen hayvanlarda plazma
düzeyleri daha yüksektir.
• Düşük protein diyeti ile beslenen ve normal veya azalmış renal
fonksiyonu bulunan köpek, kedi, at, koyun ve keçilerde açlık
düzeyi daha düşük olabilir.
• Uzun süre açlıkda protein katabolizması sonucunda plazma üre
düzeyi artar.
• Bir çok analiz metodu bakteriyel üreaz enzim aktivitesi esasına
dayanmaktadır.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
• BUN ölçüm metodları artık tercih edilmiyor. BUN
miktarı üre üzerinden hesaplanabilir.
• BUN (mg/dL) x 2,14 = Üre (mg/dL)
• BUN (mg/dL) x 0,356 = Üre (mmol/L)

• Cinsiyet, yaş, bireysel farklılıklar ve biyolojik ritimlere


bağlı olarak çoğunlukla önemsiz farklılıklar
gözlenebilir.
• Atlarda bireysel farklılıklar gözlenebilir.
• Koyunlarda yazın kışa göre % 30 daha yüksek
olabileceği bildirilsede, aksi görüşe görem bir
değişim olmadığı bildirilmiştir.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
• Plazma üre konsantrasyonun böbrek ilişkili sebepleri
kreatinine benzerlik gösterir. Fakat, böbrek dışı nedenlere
bağlı olarak da artış veya azalmalar görülebilir.
• Artış: Gastrointestinal hemoraji, uzun süre açlık, sepsis
• Azalma: Tirotoksikozis, azalan renal perfüzyon,
portosistemik şantlar, karaciğer yetmezliği, üre döngüsü
enzim defektleri.
• Bu böbrek dışı nedenlerden dolayı plazma üre, kreatinine
göre
daha az spesifiktir.
• Plazma üre diyetin protein içeriği ile direkt ilişkilidir. Dolayısı
ile diyetle protein alımının izlenmesi için kullanılabilir.
• Renal hastalıklı sığırların yaklaşık % 30’ unda plazma
düzeyi artar. Dolayısı ile kreatinin mutlaka bakılmalıdır.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
▪ Sistatin C
• Küçük ve yapısal bir proteindir. Hemen hemen tüm
hücrelerde üretilir ve sistein proteaz inhibitörü olarak görev
yapar.

• Sadece glomeruler filtrasyon ile atılır. Atıldıktan sonra


proksimal tubülden nerdeyse tamamı geri emilerek
bozunuma uğratılır. Dolayısı ile idrar miktarı çok düşüktür.
İdrarda artması proksimal tubül hasarına işaret olarak
değerlendirilebilir.

• GFR düşüşünde, atılımı düşeceği için, serum miktarında artış


olacaktır. Plazma kreatinin ve GFR ile korelasyonu hem
sağlıklı hemde GFR’ si düşmüş köpeklerde çok iyidir ve
kreatinine nazaran daha üstün bir GFR belirtecidir.
• Bunun yanında ekstra-renal nedenlere bağlı olarakda serumda artış
gösterebilir.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
• Köpeklerde yapılan çalışmalarda GFR ile çok yakın ilişkisi
ve renal hastalıklar için kreatininden daha hassas olduğu
tespit edilmiştir.
• Buna rağmen prerenal azotemiya bağlı artış olup
olmayacağı
kesinlik kazanmamıştır.
• Kronik böbrek yetmezliği olan kediler ile sağlıklı
kedilerdeki sistatin c konsantrasyonları ile örtüşebilir.
• Yinede klinik olarak sağlıklı olan kedilerin subklinik renal
hastalığa sahip olması olasıdır.
• İdrarda artan düzeyleri proksimal tubüler hasarın işareti
olabilir.
• Veteriner hekimliğinde araştırmaya ihtiyaç vardır.
• Kreatinin gibi kas kütlesinden etkilenmez.
Glomeruler Fonksiyonun İndirekt
Testleri
▪ SDMA (Simetrik dimetilarjinin)
• L-arjininin post-translasyonel modifikasyonu
sonucunda metilasyona uğraması sonucu ortaya
çıkan molekülleriden biridir.
• Diğerleri, asimetrik dimetilarjinin (ADMA) ve asimetrik
izomer monometil-L-arjinindir (L-NMMA).
• SDMA renal atılımla vücuttan uzaklaştırılmaktadır. Bu nedenle
bir
GFR'nin değerlendirilmesinde kullanılan bir endojen belirteçtir
• Kreatinin ile karşılaştırıldığında bir avantaj olarak kas
kütlesinden etkilenmediği bilinmektedir.
• Köpekler ve kedilerde kronik böbrek yetmezliğini özellikle
erken dönemde teşhis etmek için günümüzde kullanılmaya
başlanmıştır.
Tubül Fonksiyon Testleri
▪ İdrar Ozmolalitesi vs. İdrar Özgül Ağırlığı (Dansite)
• İdrar konsantrasyonu en iyi ozmolalite ile değerlendirilebilir.
• Kimyasal yapılarından bağımsız olarak bir
solüsyonadaki partiküllerin miktarı ozmolalite olarak
tanımlanır.
• Rutin testlerde idrar konsantrasyonu idrarın dansitesi
üzerinden tespit edilir. Köpek, koyun ve kedilerde
ozmolalite ile dansite arasında yüksek korelasyon
bulunmaktadır.
• Örnek, diyet, fiziksel eksersiz, çevresel koşulları, ilaçlar,
anastezikler, ırk, cinsiyet, yaş, bireysel farklılıklar ve
biyolojik ritimlere bağlı olarak değişebilirler.
• Ozmolalite ölçüm cihazları oldukça pahalıdır. Dansite
en iyi refraktometre ile ölçülebilir. Rutinde test stripleri
kullanılır.
• Sağlıklı hayvanlardaki varyasyonlar nedeniyle tekrarlı
ölçümler önerilmektedir.
Böbrek
Hasarı
Testleri
Glomeruler Hasar
▪ Proteinüri
• Rutin idrar analizlerinde en sık karşılaşılan anormal
durumdur.

• Glomeruler hasar en yoğun proteinürilerin sebebi olsada,


tubül hasarından dolayıda görülebilir.
• Tubül hasarlarıda pre- veya post-renal kaynaklı olabilir.
Glomeruler Hasar
• Glomeruler filtrat içinde plazma proteinler ya hiç yokdur yada
eser miktardadır.
• Albüminin moleküler ağırlığı filtrasyon eşiğine yakındır ve
glomeruler bozuklukta idrara ilk kaçan plazma proteinidir.
• Filtre edilen proteinlerin nerdeyse tamamı tubülde geri emilir,
geri kalanları idrarla bozulmuş vaziyette atılır. Bu da idrarda
protein aranmasında kullanılan rutin tekniklerin (biüret gibi)
tespit edememesine neden olur (<LOD).
• Spot idrarda protein konsantrasyonu, idrar
konsantrasyonunda bağlı olarak dikkate değer değişimler
gösterebilir. Dolayısı ile en iyi ölçümler 24 saatlik idrarda
yapılır ki bu örneği özellikle hayvanlarda toplamak kolay
değildir.
Glomeruler Hasar
• Spot idrar örneklerinde kreatinin konsantrasyonu düzeltme
faktörü olarak kullanılabilir.
• İdrar kreatinin miktarı ile idrar dilüsyonu ters orantılı olduğu
için.

İdrar Protein (mg/L)


İdrar Protein/Kreatinin Oranı (U-P/C) =
İdrar Kreatinin (mg/L)

• Günümüzde kabul görmüş bir denklemdir (başta IRIS


tarafından).
• Hem sağlıklı hemde kronik böbrek yetmezliği olan kedi ve
köpeklerde U-P/C ile 24 saatlik idrar atılımı arasında oldukça
iyi korelasyon vardır.
Tubül Hasarı
▪ İdrar Enzim Aktiviteleri
• İki kaynakdan köken alabilir. Küçük molekül ağırlıklı
olanlar glomerulusdan sızabilir ki çoğu geri emilir. İkinci
kaynak tubüler hücre hasarına bağlı olarak idrara
sızmadır. Çoğu proksimal tubülden köken alır.
• Renal hasarda idrar aktiviteleri artar. Buna karşın plazma
aktiviterli değişmez (ileri durumlar hariç).
• ALP, GGT, LDH, GLDH, NAG
• Artan idrar enzim aktiviteleri sebep ne olursa olsun akut
böbrek hasarını işaret eder (disfonksiyon değil). Bir çok
vakada enzim aktiviteleri, fonksiyon parametrelerinden
önce artar (bazen fonksiyon parametreleri
artmayabilir).
• Enzim aktiviteleri sekunder nedenlere bağlı olarak da
artabilir. Ör. Canine Leishmaniasis ve pyometra.
Tubül Hasarı
▪ Kan: Hematüri
• Böbrek veya üriner sistemin herhangi bir
noktasından kaynaklanabilir.
• İdrarın rengine bakarak tespit edilebilir. Gözle
görülemeyen mikrohematüri için analiz yapılmalıdır ve
rutinde uygulanır.
• İdrar çubukları kullanılabilir.
• Mikroskop muayenesi ile de tespit edilebilir.

You might also like