Professional Documents
Culture Documents
Bölüm 8 Yumurta Tavuğu Yetiştiriciliği: Ramazan YETİŞİR, Musa SARICA
Bölüm 8 Yumurta Tavuğu Yetiştiriciliği: Ramazan YETİŞİR, Musa SARICA
Bölüm 8 Yumurta Tavuğu Yetiştiriciliği: Ramazan YETİŞİR, Musa SARICA
Büyütme döneminden sonra, üretilen materyalin özellikleri ve yumurta fiyatlarına göre 12-
14 aylık yumurta verimi ilave edildiğinde, tavuklar 17-19 ay elde tutulmaktadır. Zorlamalı
tüy dökümü ile ikinci verim dönemine geçiş de dikkate alındığında bu süre 30 aya kadar
çıkabilmektedir. Diğer yandan son yıllarda yumurta tavuklarının verim süresinin uzatılması
için çalışmalar yapılmakta ve hayvanların 100 haftalık yaşa kadar elde tutularak verimlerini
sürdürmeleri amaçlanmaktadır. Bu kadar uzun süre elde tutulmaları nedeniyle tavukların
optimum verim seviyesini ve sağlığını sürdürecek tedbirlerin alınması daha da önemli
olmaktadır.
Yumurtacı hibritlerin verim seviyesinde gelecekte daha fazla artış öngörülmemekle birlikte,
yetiştirme teknikleri ve yumurta kalitesinde geleceğe dönük yeni hedefler öngörülmektedir.
Özellikle yumurta kolesterol düzeyinin azaltılması, kafes sistemine alternatif sistemler
geliştirilmesi, serbest yetiştiricilik sistemine uygun üretim materyalinin geliştirilmesi ön
plana çıkacak konular arasındadır. Bu güne kadar kafes sisteminin yaygınlığı nedeniyle ıslah
çalışmalarında tüy çekme ve gagalama davranışları dikkate alınmamıştır. Üretim
sistemlerindeki değişime paralel olarak, kafes sitemi yerine alternatif üretim sistemleri
kullanıldıkça bu özelliklerin de ıslah parametresi olması zorunluluk halini alacaktır. Yıllık
yumurta verimi 300 adetin üstüne çıkan yumurta tavuklarında, ilk yumurtlama süresinin
uzatılarak verimliliğin daha uzun sürmesi, canlı ağırlığın azaltılması, yemden yararlanma
düzeyinin iyileştirilmesi, yumurta kalitesinin arttırılması gibi konular yumurta tavuklarının
ıslahında asıl hedefler olacaktır.
YUMURTA ÜRETİM HEDEFLERİ
Bugün ticari yumurta üretimi, ıslah firmalarınca geliştirilen hafif ve normal ağırlıktaki beyaz
ve kahverengi yumurta veren hibritlerle sağlanmaktadır. Yumurta üretiminde ülke veya aynı
ülkede bölgesel farklılıklar görülmekle birlikte, hem beyaz hem de kahverengi yumurtacılar
yaygındır.
Beyaz yumurtacılarda canlı ağırlığın düşük olması, büyütme giderlerinin düşüklüğü,
yumurta iç kalitesinde özellikle et ve kan lekelerinin daha az görülmesi gibi avantajlar
bulunmasına karşın; kahverengi yumurtacıların kısmen daha ağır ve daha sağlam yumurta
vermeleri tercihte etkendir.
Özellikle son yıllarda beyaz yumurtacı genotiplerin Salmonella enfeksiyonlarına karşı daha
dayanıklı olmaları nedeniyle üreticilerce daha fazla tercih edildikleri bilinmektedir.
Buna karşılık, beyaz yumurtacılarda yumurta ağırlığının arttırılması, kahverengi
yumurtacılarda ise canlı ağırlığın azaltılması yönündeki çalışmalardan başarılı sonuçlar
alınmıştır. Ancak, bugün halen, tüketici tercihi üzerinde yumurta kabuk rengi etkili
olabilmektedir.
Ticari yumurta üretiminde zamanla bazı değişiklikler olmasına rağmen, üretim hedefleri
aşağıdaki şekilde özetlenebilir;
Işık rengi: Işık rengi tavuklarda verimi etkilemektedir. Bu etkinin bir kısmı gözün
retina tabakasındaki yağ damlacıklarının kısa dalga boylu ışınları yansıtmasından
kaynaklanmaktadır. Tavuklar 400-700 nm dalga boylu renkleri algılarlar.
Tablo 8.5. Değişik renklerdeki ışığın dalga boyları
Renk Dalga Boyu (nm)
Menekşe 380-435
Çivit 425-445
Mavi 435-500
Yeşil 500-565
Sarı 565-600
Turuncu 600-630
Kırmızı 630-780
Işık süresi: Tavuğun fizyolojik yapısı üzerine etki eden en önemli faktörlerden biri
maruz kaldığı ışığın süresidir. Günlük ışık süresi cinsel olgunluk yaşı ile doğrudan
ilişkilidir. 36-42. enlemler arasında yer alan Türkiye’de, doğal aydınlatılan kümeslerde
kış mevsiminde büyütülen civcivler erken, 21 hazirandan sonra büyütülenler ise geç
yaşta cinsel olgunluğa erişmektedirler. Bu nedenle, cinsel olgunluk yaşının kontrol
altına alınması için çeşitli aydınlatma programlarından yararlanılır.
Aydınlatma konusunda yapılan araştırmalardan elde edilen önemli sonuçlar aşağıda
özetlenmiştir:
*Piliç büyütme döneminde aydınlatma süresinin azaltılması cinsel olgunluk yaşını
geciktirir.
*Piliç büyütme döneminde aydınlatma süresinin azaltılması, özellikle ilk
yumurtalama döneminde yumurta ağırlığını artırır. Cinsel olgunluğa geç ulaşılacağı
için yumurtalar iri olur, ancak yumurta verimi azalabilir.
*Piliç büyütme döneminde yem kısıtlaması ile cinsel olgunluk geciktirilebilir. Bu
gecikme en çok bir haftadır. Kısıtlı yemleme ve ışık kısıtlaması ile birlikte süre 4
haftaya çıkarılabilir.
*Günlük ışık süresinin gittikçe artması ile piliçler daha erken cinsel olgunluğa ulaşır.
*Büyütme döneminde kırmızı ışıkla aydınlatma yumurtlama performansını düşürür.
*Cinsel olgunluğu uyarıcı ışıklandırma gençlere göre yaşlılarda daha etkilidir.
*Yumurta verimi üzerinde doğrudan etkili olan ışık konusunda çok önemli iki kural
vardır. Bunlar, “günlük aydınlatma süresi, büyütme devresinde asla artırılmaz;
yumurtlama devresinde asla azaltılmaz”.
Kümeslerde aydınlatma programlanın hazırlanmasında şu hususlara dikkat etmek
gerekir.
*Kümeslerin pencereli veya penceresiz oluşu
*Kümeslerin bulunduğu yerin enlem derecesi
*Büyütmeye alınan civcivlerin kuluçkadan çıkış tarihleri
3A 3K 3A 3K 3A 3K 3A 3K
8.6.6. Besleme
Yumurtlama döneminde yaş, mevsim, canlı ağırlık, çevre sıcaklığı; hayvanların yer,
kafes veya ızgara sistemlerinde barındırılması ve yumurta verim seviyesine bağlı
olarak beslenmeleri önem taşımaktadır.
8.6.7. Hastalıklar
Yumurtlama döneminde sürünün sağlıklı olması verim üzerinde en önemli
etkenlerdendir. Büyütme döneminde uygulanan aşılama ve sağlık koruma
uygulamaları ile yeterli bağışıklığın sağlandığı sürülerde yumurta veriminde
devamlılık olur. Newcastle, egg drop sendrom, enfeksiyöz bronşit, kronik solunum
yolu hastalığı (CRD), tavuk kolerası, salmonella ve bazı paraziter enfeksiyonlar
yumurta verimini düşürür.
Benzer etkenler yumurta veriminde olduğu gibi yumurta ağırlığı üzerinde de etkilidir.
Tavukların genetik yapısı dışında yetiştirme faktörlerine bağlı olarak yumurta
ağırlığının 1.3 g/adet artırılabilmesi mümkündür. Genetik yapı dışında yaş, yumurta
verim hızı, yemleme, yemlik ve suluk yönetimi, ilk yumurtlama yaşı, canlı ağırlık,
mevsim, sıcaklık, aydınlatma, yetiştirme sistemleri ve hastalıklarla diğer bazı
etkenler yumurta ağırlığını etkilemektedir.
8.7. ÇATLAK VE KIRIK YUMURTA
Yumurta, kolay kırılan ve bozulabilen bir üründür. Bu nedenle üretilen her yumurta
tüketiciye ulaşamamaktadır. Tavukçuluk işletmeleri için sadece yüksek verimli
hibritlere sahip olmak yeterli değildir. Yumurtanın üretimden sonra tüketiciye
ulaşıncaya kadarki dönemde kırık-çatlak oranı veya kalite kaybını en aza indirecek
önlemler alınmalıdır. Söz konusu dönemde ciddi kontroller yapılmazsa ağır ekonomik
kayıplarla karşılaşılabilir.
Tavukçular, yumurtaların toplanmaları sırasında kırık ve çatlak yumurtaların sayısının
önemini veya ekonomik kaybın boyutunun pek farkında olmayabilir. Bu yüzdenin
düşük olduğu söylenmekte ise de, araştırmalar bunun %5-7 düzeyine kadar vardığını
göstermektedir. Yıkama, sınıflandırma ve ambalajlama esnasında oran artmaktadır.
*Kırık ve çatlak yumurta oranını etkileyen faktörler şu şekilde sıralanabilir:
*Yumurta kabuğunun kırılma direnci ve kabuk kalınlığı
*Yumurtlamadan önce meydana gelen çatlaklar
*Yumurtlama ve toplama esnasında oluşan çatlaklar
*Genetik faktörler
*Bakım, beslenme, mevsim ve iklimsel faktörler
*Sürünün yaşı
*Hastalıklar ve stres faktörleri
*Yetiştirme sistemi, yumurta toplama zaman ve sayısı ile şekli, depolama şartları,
paketleme, ambalaj ve nakliye döneminde meydana gelen çatlaklar.
Çatlak ve kırık yumurta oranını azaltmak için aşağıdaki önlemlerin alınması tavsiye
edilmektedir:
*Bazı hatlarda kırık-çatlak yumurta oranı daha yüksektir.
*Yumurtlama döneminin sonunda, özellikle verim döneminin 40. haftasından sonra
kabuk kalınlığı azaldığı ve yumurta ağırlığı arttığı için yumurta toplamada daha
dikkatli olunmalıdır.
*İşletmede işçi eğitim programları yapılmalı, farklı personel tarafından toplanan
yumurtaların kırık-çatlak oranları kaydedilmeli, sonuçlar karşılaştırılmalı ve gerekli
önlemler alınmalıdır.
*Yumurtaların, kafes tabanından toplama bandı veya yumurta beşiğine yuvarlanışı
esnasında kırık ve çatlaklar önemli olduğundan, otomatik yumurta toplama ekipmanı
seçimine dikkat edilmelidir.
*Kafes başına tavuk sayısı arttıkça kırık-çatlak oranı da arttığından, daha az hayvan
konulan küçük kafesler tercih edilmelidir.
*Yumurtalar daha sık toplanmalıdır. Çünkü toplama bantlarında yumurta varken
kafes tabanından toplama bantlarına yumurtaların yuvarlanışı kırık çatlak yumurta
oranını artırmaktadır. Otomatik yumurta toplama sistemi kullanıldığında meydana
gelen kırık ve çatlakların yarısının bu şekilde meydana geldiği tahmin edilmektedir.
Yaz aylarında yumurtlanan ve yaşlı sürülerin yumurtaları daha sık toplanmalıdır.
Yumurtalar toplanırken doğrudan viyollere yerleştirilirse ikinci bir işlemden kaçınılır
ve kırık-çatlak oranı azaltılabilir.
*Düşük kabuk kalitesi sürekli problem ise rasyon yapısı değiştirilmelidir.
*Tüm stres faktörleri elimine edilmeye çalışılmalıdır.
*Kanibalizm önlenmelidir. Çünkü bu durumdaki tavuklar yeni yumurtlanmış
yumurtaları da gagalarlar.
*Hayvanların korkmalarına neden olacak hareketlerden kaçınılmalıdır. Korku
nedeniyle hayvanların kafeslerdeki aşırı hareketleri daha fazla kırık-çatlak yumurta
oranı ile sonuçlanmaktadır.
*Yer tavukçuluğunda yere yumurtlamayı ortadan kaldıracak önlemler alınmalı, yeterli
folluk bulundurulmalı ve folluklar kaliteli altlık materyali ile kaplanmalıdır.
*Gurk tavuklar ayıklanarak follukları işgal etmeleri önlenmelidir.
*Düşük kabuk kalitesi sürekli problem ise rasyon yapısı değiştirilmelidir.
*Tüm stres faktörleri elimine edilmeye çalışılmalıdır.
*Kanibalizm önlenmelidir. Çünkü bu durumdaki tavuklar yeni yumurtlanmış
yumurtaları da gagalarlar.
*Hayvanların korkmalarına neden olacak hareketlerden kaçınılmalıdır. Korku
nedeniyle hayvanların kafeslerdeki aşırı hareketleri daha fazla kırık-çatlak yumurta
oranı ile sonuçlanmaktadır.
*Yer tavukçuluğunda yere yumurtlamayı ortadan kaldıracak önlemler alınmalı, yeterli
folluk bulundurulmalı ve folluklar kaliteli altlık materyali ile kaplanmalıdır.
*Gurk tavuklar ayıklanarak follukları işgal etmeleri önlenmelidir.
8.8. TAVUKLARDA KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR
8.8.1. Kanibalizm
Kanibalizm hayvanların birbirleriyle mücadele etmeleriyle ortaya çıkan, bazı
davranışların sonucudur. Kanibalizm, tüm hayvanlarda olduğu gibi kanatlı
hayvanlarda da görülen bu eğilimdir. Tavuk, hindi, sülün, bıldırcın, keklik ve av kuşları
gibi kanatlılarda önce birbirinin tüylerini, ayak parmaklarını, gagalarını, ibiklerini,
sırtlarını, gerilerini ve vücudun diğer kısımlarını gagalama şeklinde görülür. Ortaya
çıkış kaynağına göre de bazen saldırganlık ve iç organların çıkarılarak yenmesine
kadar varan kötü bir alışkanlıktır.
Bu alışkanlık, civciv döneminde ayak ve kuyruk gagalama şeklinde başlar. Yumurta
tavuklarında tüy yolma, zamanla deriyi gagalama ve kanatma görülebilir. Gerinin
gagalanması ve kanatılması kanibalizmin son aşaması olup, bu düzeye gelmiş
sürülerde alışkanlığın ortadan kaldırılması hem zaman alıcı, hem de masraflıdır.
Bir kümeste kanibalizm çıkışını önlemek veya durdurmak için, sürüde
kanibalizme neden olan faktörleri bilmek ve kontrol etmek gerekir. Kanibalizmi
kontrol etmenin en iyi yolu, başlatmamaktır. Çünkü başladıktan sonra durdurulması
zor olabilir.
Kanibalizmi kontrol etmek amacıyla alınacak önlemler iki grup altında incelenebilir.
Sürüde kanibalizm çıkmadan önce alınacak önlemler;
*Kümeste yerleşim sıklığı, aydınlatma, havalandırma, sıcaklık, yemlik , suluk ve
follukların dağılımı gibi bakım ve yönetim hatalarının önlenmesi gereklidir.
*Hayvanlar güneş ışığının doğrudan etkisinden korunmalıdır. Bu amaçla gerekirse
pencereli kümesler kırmızı renkli kâğıtlarla veya boyalarla kaplanmalı, aydınlatmada
kırmızı ampuller kullanılmalıdır.
*Rasyonda tuz, mineral madde ve vitamin düzeyleri yeterli olmalıdır. Ayrıca rasyon
enerji/protein oranının hayvanın yaşına, mevsimlere ve çevre sıcaklığına göre
düzenlenmesi sağlanmalıdır.
*Uygun zamanda ve hatasız gaga kesimi yapılmalıdır.
*Kümeste yapılacak havalandırma sıcaklığı, kirli havayı ve tozu atarak stres
oluşumunu engeller ve hayvanları sakinleştirir.
*Aydınlatma süresinin aşırı arttırılmaması ve şiddetinin düşürülmesi gagalama
eğiliminin kontrolünde en iyi önlemlerden biridir. Yumurta tavuklarında günlük
aydınlatma süresi 17 saati aşmamalıdır
Bir sürüde gagalama eğilimi kanibalizm noktasına ulaşmışsa, bu alışkanlığın
ortadan kaldırılması zordur. Bu durumda yapılabilecek işlemler aşağıdaki gibidir;
*Yetiştirme teknikleri ile ilgili konular gözden geçirilerek eksiklikler tamamlanmalı,
kanibalizmin nedenleri araştırılarak öncelikle bu hususlar düzeltilmelidir.
*Sürüde önceden gaga kesimi yapılmamışsa, hangi yaş dönemi olursa olsun gaga
kesimi yapılmalıdır.
*Aydınlatmada hemen kırmızı ışık kullanımına geçilmelidir. Pencereli kümeslerde
kırmızı camlar kullanılması tavsiye edilir. Kırmızı ışıkla aydınlatma hayvanların yara
veya kanı görmelerini engeller.
*Hayvanlara ot, çayır, yonca gibi biçilmiş yeşil bitkiler vererek bunları gagalamaları ile
oyalanmaları sağlanmalıdır.
*Piliç ve tavuklarda yulafın altlık üzerine tane olarak atılması veya yeme
karıştırılmasının kanibalizmi azaltabilmektedir.
*Kanibalizmi durdurucu veya etkilerini azaltıcı bazı vitamin karışımları ve kimyasallar
olmakla birlikte, kullanım maliyeti yüksektir.
*Tüy yolma ve kanibalizmi durdurmanın etkili bir yöntemi de, 10-12 gün süreyle
rasyon tuz kapsamını artırmaktır. Rasyona ilave tuz %1-1.5 düzeyinde yapılmalıdır.
Tuz eklemesi asla içme suyuna yapılmamalı, yemle ilave tuz verildiğinde içme suyu
asla kesilmemelidir. İçme suyuna tuz katılması ishale neden olarak kanibalizmin daha
da artmasına yol açar
8.8.2. Yere Yumurtlama
Yere yumurtlama altlık, ızgara yada bunların karışımı şeklindeki üretim sistemlerinde
sık karşılaşılan bir durumdur. Yerdeki yumurtalar genellikle kırılır ve en önemlisi
kırılan bu yumurtalar hayvanlar tarafından gagalandığı için yumurta yeme alışkanlığı
ortaya çıkar. Bazı yumurtalar ise dışkı ile kirlenerek pazar değerini kaybeder. Yere
yumurtlama özellikle piliç döneminden yumurtlama dönemine geçişte yaşanan
yetiştirme problemleri, yetersiz veya zamanında konulmamış folluklar, follukların
içerisinin sıcak olması, hastalıklar ve aydınlatma hataları gibi faktörlerin etkisindedir.
Yere yumurtlamayı azalacak önlemler;
*Piliçler yumurtlamaya başlamadan en az iki hafta önce, folluklar yerleştirilmelidir.
*Folluklar yerleştirildiğinde folluklara konulan altlık materyali yumurta verimi
başlayıncaya kadar temiz tutulmalıdır. Altlık kullanılmaz hale gelmiş ve folluk tabanı
görünür halde ise, tavuklar burada yumurtlama isteği göstermezler.
*Metal malzemeden yapılmış tel tabanlı folluklarda verim dönemi başlamadan önce
folluk tabanına altlık materyali serilmesi, piliçlerin folluğa alışmalarına yardımcı olur.
*Kümes köşeleri yere yumurtlama alışkanlığı kazanan tavukların seçtiği yerlerdir. Bu
nedenle sürüde yumurtlama başlamadan bu köşeler kapatılmalı, yeterli sayıda folluk
bulundurulmalıdır.
*Gurk tavuklar sürüden ayıklanmalıdır. Bu tavuklar follukları işgal ederek tavukların
başka yere yumurtlamalarına neden olurlar.
*Folluk, yemlik ve suluk gibi ekipmanların altında çukurlaşmış ve hayvanların
girebileceği alanlar olmamalıdır. Buralar da hayvanları yumurtlama alanı olarak
cezbetmektedir.
*Başlangıçta yere yumurtlanan yumurtalar hemen toplanmalı, yumurtlamak için
yere oturmuş olan tavuklar folluklara konulmalıdır.
*Folluklar kümesin loş alanlarına yerleştirilmeli ancak iyi havalandırılabilir olmalıdır.