Professional Documents
Culture Documents
Ihsan Nocak: Sünneti Reddeden
Ihsan Nocak: Sünneti Reddeden
Ihsan Nocak: Sünneti Reddeden
SÜNNETİ REDDEDEN
KITAlP
SÜNNETİ REDDEDEN
KUR'AN
MJSLUHAHL^I
İHSAN ŞENOCAK
Çekrâlevî Sünnet'i reddeden Kuran Mü^LL^m^^nlKjmn^/M^al^ciLiğin amen-
tüsünı^, İngilizler’den hem talimat, hem de nişan alan Seyyid Ahmed
Han'dan aldı. Buna göre Sünnet'i reddedenlerin bir kısmı doğrudan^, bir
kısmı da dolaylı yoldan Kilise’ye hizmet etmek^l^e^dh^.. .Bizdeki Mealcilerin
her ne iddiaları varsa tamamı Hindistan’da zuhur eden Kur’aniyyûn hare
ketine aittir. Bu yüzden hadiseyi mukallitler üzerinden değil^, İngili^l^^r^'in
AR-GE’şjinde çalışan Çekrâlevî gibi “mucitler" bağlamında tahlîl ettik.
Sünnet'i Reddeden
Kur'an Müslümanlığı
Hüküm
KİTAP
w
Hüküm Kitap 8
İhsan Şenocak Kitaplığı 8
Editör
Abdulhamid KILIÇ
Tashih
Cihad AYAN
Son Okuma
Selçuk ÇIKLA
Kapak Tasarım
Yunus KARAASLAN
İç Tasarım
Muhammed Fatih DEMİRTÜRK
Yayın Evi
Erdal Ulu - Hüküm Basın Yayın Dağıtım Pazarlama
Adres: Ali Kuşçu Mah.Fatih Cad. No: 15/2
Fatih / İstanbul
İletişim
Murat TÜRK +90 530 185 86 37
e-mail: info@hukumkitap.com
www.hukumkitap.com
Baskı
Mart 2017
Matbaa Adresi
İMAK OFSET
Merkez Mh. Atatürk Cad. Göl Sk. No:1
34197 Yenibosna / İstanbul /Türkiye
ISBN: 978-605-66081-7-9
Hüküm
Krw X
■ <
İÇİNDEKİLER
MUKADDİME..............................................................................................11 ;j
» Sahâbe’nin Sünnet Hassasiyeti.......................................................... 14
» Rivayet Sistemi............................................................................ 15
ARKA PLANI...................................................................... 23 j|
» Kilise’nin Medine Operasyonu........................................................... 24
» "Kurtar Beni Nureddin!’’.................................................................. 24
» Kilise’nin Aktörlerini Müslümanlar Arasından Seçtiği Senaryo: Mealcililk 28 şi
» Böl, Parçala, Yönet......................................................................... 29
» Çelişkiler Mecmuası: Kur’an Müslümanlığı........................................... 30
is
i?!
KUR'AN MÜSLÜMANLIĞI NIN İDDİALARI ve GERÇEKLER 33 i|
» I. "Kur’an Bize Yeter" İddiası.............................................................. 33 ij
:S;
» Cevap: Kur’an Usûl, Sünnet Esastır...................................................... 34
» ll"SünnetVahiy Değildir"iddiası....................................................35 i|
» Cevap: Allah Rasûlü Heva ve Hevesinden Konuşmaz.......................... 35 iS
» lll.’’Sünnet’e’Vahiy’Demek Hadisleri Kur’an Seviyesine Çıkarır"İddiası............ 39 is
» Cevap: Kur’an, Sünnet; Sünnet de Kur’an Değildir................................... 39
» IV. Sünnetle Amel Etmek Şirktir iddiası................................................ 41
» Cevap: Tevhid Binasına Asılan"Şirk’’Tabelası........................................... 41 i?
» V. Sünnet Kaynak Olmadığından HadislerYazılmadı İddiası......................... 45
» Cevap: Yalanlar Üzerine Yazılan Masallar............................................... 45
» VI. Hadislerin Yerel ve Tarihsel Olduğu İddiası......................................... 43
» Cevap: Kur’an Müslümanlarının "Din Bizden Sorulur" Çıkışı.......................... 43 İj
» VII. İslâm’ı Müdafaa İddiası............................................................... 5q il
» Cevap: Kur’an-ı Kerim’den Bazı Âyetleri Çıkarmaya Aralanan Kapı.................. 5q i^
» VIII.’’Sünnet Ümmet’i Böldü" İddiası.................................................... 53 k?
» Cevap: İnsanların Hevası Adedince Din İcad Etme Projesi 53
» Hülasa............................................................ 55
SÜNNET-İ SENİYYE KARŞITLIĞI
SÜNNETİ REDDEDENLERİN
İTİKÂDÎ GÖRÜŞLERİ
■W...............
-W
» Mucize TeTıfâtı............................................................................ 131
» Sihirbaz Aklı ve Derin Çarpıtma........................................................ 132
» Kur'ân-ı Kerimin Mucize Sistemi...................................................... 133
» Mekkeliler Niçin Mucize İstedi?!....................................................... 134
» İslamoğlu Kur'ân'a Niçin Bu Kadar Yabancı?! 135
» Ay Yarıldı mı. Yarılacak mı?! 137
» Mucize İkiyüz Yıl Sonra mı İmal Edildi?............................................... 140
» Hangisi Kur'ânin Sistemi İslamoğlu? 141
» İşte Kur'ân-ı Kerimin Sistemi İslamoğlu! 142
» Üç İhtimal................................................................................. 144
» Kur'ân-ı Kerîmi İnkâr Eden Mekkeliler Niçin Helak Olmadı?! 145
» Mucize Sünnetullah mı, Sünnetullah'a Muhalefet mi?! 145
» Niçin Herkes Görmedi?................................................................. 146
» Meleklerin İnmesi........................................................................ 148
» Bedir Mucizeleri.......................................................................... 149
» Hülasa.................................................................................... 151
SÜNNETİ REDDEDENLERİN
MESCİD-İ AKSA RAHATSIZLIĞI
KİTABİYÂT...............................................................................................233
o*
MUKADDİME
-11
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-12
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-13
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-14-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Rivayet Sistemi
İnsan hayatının tecessüsü haram olmasına^ rağ
men muhaddisler, “sahih” hadisi “zayıf” ya da “mev-
15-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-16-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
17-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
18-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-19
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
‘5 Ahzâb, 33/36.
‘®Nisâ, 4/65.
Nisâ, 4/59.
İbn Abdilberr, Ebu Ömer Yusuf b. Abdillah, Câtniu Beyâni’l-
îlm, I, S.765, Dâr-u Îbni’l-Cevzî, 1994.
20-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-21-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Mart 2017
İhsan ŞENOCAK
-22
SÜNNETİ REDDEDEN KUR'AN MÜSLÜMANLIĞI NIN
ARKA PLANI**
-24-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
25-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-26-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-27-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Mâide, 5/67.
-28
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-29
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
30
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-31-
KUR'AN MÜSLÜMANLIĞI NIN İDDİALARI
ve GERÇEKLER
-33
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
***
-34
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-35-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-36
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-37-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Haşr, 59/5.
-38-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-39-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
hakikattir.)
♦ Kuranı, -Sünnet’te olduğu gibi- mana üzere riva
yet etmek caiz değildir.
♦ Kişinin abdestsiz bir şekilde Kur’an-ı Kerim’i tut
ması haramdır.
♦ Kur’an-ı Kerim’in lafzı gibi manası da Allah’a ait
tir. Sünnet ise sadece mana cihetiyle vahiydir.^^
Bu ve benzeri farklardan dolayıdır ki fıkıh usu
lü, hükümlerin delillerini tadat ederken ilk olarak
Kur’an-ı Kerim’i, ikinci olarak da Sünnet’i tahlil etmiş
ve her birini kendi bağlamında değerlendirmiştir. İs
lâm irfan tarihinde “Kur’an-ı Kerim ve Sünnet eşittir.”
diyen tek bir âlim yoktur.
***
-40-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
En’âm, 6/ 57.
’’ Hoca Ahmedüddin, Tefsîr-u Beyani’n-Nas, II, 395-495, ty.
^“İstanbullu, Halit, Kemalistleri Kendine Hayran Bırakan
“Müseccel Sünnet Düşmanı’ndan En Yeni Oryantalist Masalları,
Hüküm Dergisi, sy. 45, s.32, 2016.
-41-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-42-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
«Nisâ, 4/65.
«Nisâ, 4/65.
-43-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-44-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-45-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
» Ahzâb, 33/21.
Buhârî, Ezan, 18.
-46
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-47-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-48-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
58 Arâf, 7/158.
5’ Âl-i imrân, 3/31
5° Sebe, 34/ 28.
-49-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
50
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-51-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-52-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-53
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-54-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Hülasa
Çekrâlevî Sünnet’i reddeden Kur’an Müslüman-
hğmm/Mealciliğin amentüsünü, İngilizler’den hem
talimat, hem de nişan alan Seyyid Ahmed Han’dan
aldı. Buna göre Sünnet'i reddedenlerin bir kısmı doğ
rudan, bir kısmı da dolaylı yoldan Kilise’ye hizmet
etmektedir. Bizdeki Mealcilerin her ne iddiaları varsa
tamamı Hindistan’da zuhur eden Kur’aniyyûn hareke
tine aittir. Bu yüzden hadiseyi mukallitler üzerinden
değil, İngilizler’in AR-GE’sinde çalışan Çekrâlevî gibi
“mucitler” bağlamında tahlîl ettik.
Mealcilik, Allah Rasûlü’ne mecnun diyen, insan
ları O’ndan uzaklaştırmak için O’na dair her nev’i
yalanı uydurmayı vazife kabul eden, naaşım kabrin
den çıkarmak için özel adamlar görevlendiren fakat
55-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
56
SÜNNET-İ SENİYYE
KARŞITLIĞI
KUR'AN MÜSLÜMANLARI NİÇİN
BUHÂRÎ'YE SALDIRIYOR?!
-59
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
60
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-61-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-62-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Bakara, 2/144.
-63-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-64-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-65-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Hülasa
Bugün Özbekistan sınırları dahilinde yer alan Bu-
hara’da dünyaya gelen İmam Buhârî’nin îranh olduğu
iddiasına hem tarihî hem de coğrafî gerçekler aykırı
dır. Buharah bir muhaddisin çöken îran İmparatorlu
ğu adına İslâm’dan intikam almak için hadis uydurdu
ğu iddiaları tamamen çelişkilerle doludur.
Eğer Buhârî Farisiler adına İslâm’la savaşsaydı, Fa-
risilerin itibarını yükseltecek hadisler uydurur, bunla
rı da yayardı. Lâkin o el-Câmius-Sahîh'inde Hilafet’in
-66-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-67-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-68
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-71-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-72-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
73
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
74-
SÜNNET'İ REDDEDENLERİN
İTİKÂDÎ GÖRÜŞLERİ
I. MEHDİ GELECEK MI?!
79
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
80-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Ahmed Emîn
Mehdî ile alakalı Türkçe yazılan makalelerin kahir
ekseriyetinde Duha’l-îslâm sahibi Ahmed Emîn in et
kisi var. Manzarayı görünce, “Biri yanlış bir yol be
lirleyince ardından ne çok insan gidermiş” demekten
kendinizi alamıyorsunuz.
Aşağıdaki satırlar, son bir asırda Ahmed Emîn
çizgisinde Mehdî üzerine yazanların ortak kanaati:
Mehdî, sosyo-kültürel bağlamda uydurulan, “Renk
li ve canlı süsleriyle birtakım maceraların, dünyevî
ve siyasî emel sahiplerinin ve çaresiz kitlelerin alaka
merkezi olan”®® bir teselli vasıtasıdır.
-81-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Lügatte Mehdî
Allah Teâlâ tarafından hidâyete erdirilmiş kişi
-83-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Mehdî'nin Özellikleri
Allah Rasûlü, Mehdî’nin hakikisini sahtesinden
ayırt edecek ölçüleri şu şekilde tayin etmiştir:
“Dünyada sadece bir gün kalsa -Zaide, hadisinde
şöyle dedi: Allah o günü uzatırda- (Sonra bütün raviler
ittifak ettiler.) o günde benden veya Ehl-i Beytimden,
adı adıma, babasının adı da babamın adına uyan bi-
-84-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
rini gönderir.”^
'‘Yeryüzü zulüm ve düşmanlıkla dolmadan kıyamet
kopmaz. Sonra benim ailemden biri çıkar, yeryüzünü
zulüm ve düşmanlıkla dolduğu gibi adalet ve hakkani
yetle de doldurur'^^
“Dünyanın ömründen sadece bir gün kalsa Allah
Azze ve Celle benim Ehl-i Beytimden bir adam gön
derecek, o da dünyayı daha önce zulümle olduğu gibi,
adaletle dolduracak!’^^
“Mehdî benim neslimdendir. O açık alınlı ve burnu
nun ortası kemerli olacaktır. Yeryüzünü zulümle oldu
ğu gibi, adaletle dolduracak ve yedi yıl hüküm sürecek
tir.”^^
“Mehdî benim ailemden, Fâtımanın neslinden ola
caktır’^'^
Ulemanın Görüşü
Süfyan-ı Sevrî, Berbahârî, Ahmed el-Bustî, Ebû
Süleyman el-Hattabî, Beyhakî, Ebû Bekir b. Arabi,
Kadi lyaz, Suheylî, Îbnu’l-Cevzî, Kurtubî, Kastallanî,
Zehebî, Şâtıbî, Sehavî, Suyûtî, İbn Hacer Heytemî baş
ta olmak üzere ulemanın cumhuru da bu hadislerle
-85
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-86-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
87
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Bakara, 2/114.
et-Taberî, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Camiul-Beyân fi
Tefsîri’l-Kur’an, I, 548, Dâru’l Kütübi’l ‘îlmiyye, Beyrût, 2005.
îbn Hacer, Şihâbuddin Ebu'l-Fazi Ahmed b. Ali b. el-Askalânî„
Hedyus-Sârî Mukaddimet-u Fethi’l-Bârî, s. 512, Dâru'l-Fikr,
Beyrût, 2000.
-88-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-89-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-90-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Hakk'ın Şahitleri
Mehdi mevzuunda Şia bir vadide, Ehl-i Sünnet
başka bir vadidedir. Biri hakkın şahidi, diğeri ise uy
durma rivayetlerin müdafiidir. “Başka dinlerde ya da
Şia’da Mehdi var.” diye, Mehdi’nin zuhûrunu inkâr et-
Muhammed, a.g.e., s. 179.
el-Humeynî, Ruhullah b. Mustafa, el-Hukûmetu’l-îslâmiyye,
s. 52. yy, 1389.
-91-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-92-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-93-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Hülasa
Hâlâ etkisi devam eden bu büyük istismar hadisesi
karşısında ilim sahiplerinin yapması gereken, bir ha
kikati bâtıla kurban etmek değil, hakikat müdafaası
yapmak ve istismar kapılarını kapatmaktır. Tarihte
insanları ilimle ifsad eden, tahrikle karşı karşıya geti
ren hareketlerin varlığı, ulemayı nasıl zan altında bı
rakmaz ve medreselerin kapatılmasını gerektirmezse,
aynı şekilde, sahte mehdilerle oluşturulan ifsad dalga
sı da. Mehdinin inkârına vasıta yapılamaz.
Mehdi ile alakalı rivayetler Tevrat’a, Mecusiliğe ya
da Şia’ya değil bizzat Allah Rasûlü’ne dayanmakta
dır. otuzdan fazla Sahâbe tarafından manevi tevatür
yoluyla nakledilmişlerdir.
Mehdi’nin zuhûrunun Kur’an’da sarahaten olma
ması inkârına delil olamaz. Çünkü Kur’an-ı Kerim Al
lah Rasûlü’nden gelen her şeyi almayı ve O’na itaat
etmeyi emretmektedir.Mehdi ile alakalı rivayetler
de Kur’ân’m kendisine ittibayı emrettiği Peygamber-i
Ekber’e dayanmaktadır.
Ehl-i Sünnet’in Mehdi anlayışıyla, Şia’nın Masum
Mehdi tasavvuru arasında geceyle gündüz kadar fark
vardır. Birinde rivayetler masum imamlara, Ehl-i
Sünnet’te ise Allah Rasûlü’ne dayanır.
Haşr, 59/7.
-94-
II. RİSÂLETİN BÜYÜK ŞAHİDİ: ÜMMÎLİK
-97
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
İlim
Lügatta bilme, biliş, bilgi gibi anlamlara gelen il
min mahiyetinin ne olduğu suali, âlimleri çokça meş
gul etmiştir. İlmin tanımlanmaya ihtiyacı olmadığına
vurgu yapanlar olduğu gibi“^ Cüveynî ve öğrencisi
Gazzâlî gibi tarifini yapmanın güç olduğunu söyle
yenler de olmuştur. Fahruddin er-Râzî ise mahiyeti
nin kendiliğinden bilinmesi hasebiyle tarifinin müm
kün olmadığını belirtmiştir.
îlmi tanımlayanlar onun akıl ve duyularla olan ir
tibatına dikkat çekmişlerdir. Filozoflar ilmi; “bir şeyin
suretinin akılda oluşması” şeklinde tarif ederken; ke-
lamcılar, “aklın ve duyuların alanına giren her şeyin
(mezkûr) tanınmasını sağlayan sıfat”’”' ya da “bir şeyi
bulunduğu konumda idrak etmek””^ olarak tanımla-
-98-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
mışlardır.
İlim, insanda oluşması veya tahsil edilmesi bakı
mından iki kısma ayrılır:
Zarûrîİlîm
Düşünmeden, delile müracaat etmeden, kendili
ğinden ve kaçınılmaz bir şekilde oluşan bilgiye “zarûrî
ilim” denir. İnsanın “bir” sayısının “iki’nin yarısı (be-
dîhiyyât) ya da ateşin yakıcı olduğunu (müşâhedât)
bilmesi “zarûrî ilim” kapsamında değerlendirilir.
İstidlâlî İlim
Delile başvurmak anlamına gelen istidlâl, bilinme
yeni elde etmek için bilinenleri uygun bir şekilde kul
lanmaktır. “İstidlâlî ilme” aynı zamanda “kesbî ilim”
de denir. İnsan bu nevi ilme ancak öğrenme usûllerini
kullanarak ulaşabilir.
Ayrıca ilim, varoluşu itibarıyla de iki kısma ayrı
lır: Allah Teâlâ’nın zatıyla kâim olana “kadîm”; son
radan olan ve kullara aidiyeti ile bilinene ise “hâdis
ilim” denir.
İlim ve Peygamberler
Allah Teâlâ, hem “alîm(bilen)” hem de “muallim
(öğreten)dir”. Hz. Adem’e “esmâyı (isimleri)” o öğret
miştir. Toprağı işlemeyi, gemiyi inşa etmeyi, demire
şekil vermeyi, kumaşı dikmeyi, hastayı tedavi etmeyi
-99
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Lisân ve Peygamberler
İnsanlar peygamberler vasıtasıyla gönderilen ilahi
bilgiyi okumak, anlamak, korumak ve geliştirmek için
yazıyı keşfetti. Yazı, bilgiye ulaşma aracı olarak işlev
gördüğünden onunla bilgi daha kalıcı ve kullanılır
hâle geldi.
Peygamberler ilahi bilginin doğrudan muhatapları
olduklarından, bilginin aracı olan yazının onlar tara
fından bilinmesinin gerekliliği söz konusu olmamış-
Şûra, 42/13.
»2» Kıyâme, 75/16-17-18.
A’lâ, 87/6.
-100
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-101
Sünnet’i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Lisânın Oluşması
Lisâniyâtçılar, dil icat etmezler; sadece mevcut dil
üzerinde incelemede bulunur, tesbitler yaparlar. Ka
ideler ve kurallar da dili oluşturmaz, dilin içerisin
den çıkarılırlar. Çünkü onlardan önce de diller vardı.
Nitekim Arapça bir isim cümlesinin iki unsuru olan
“mübteda“ ve “haber”in ne olduğunu bilmeyen nice
bedevi, bunların irablarmı doğru bir şekilde yapar. Bu
durum, diğer bütün lisânlar ve onları konuşanlar için
de geçerlidir.
Kelimeler, millet hayatının tabii akışı içerisinde
doğar ve tedavüle girerler. Onların delalet ettiği an
lamları ve türevlerini en doğru o dili konuşanlar bilir.
Bu yüzdendir ki alimler bir kelimenin irabında ya da
delaletinde ihtilâf ettiklerinde dili en saf şekliyle ko
nuşan bedevilerin hakemliğine başvururlardı. Diller
Lisâniyâtçı’ya değil, onu konuşan millete isnad edile
rek anılırlar.
Apaçık bir Arapça olarak inen Kur an-ı Kerim’i an
lamak da ancak Arap dilini bilmek ve gereğince amel
etmekle mümkün olur. Kur’an’da geçen “ümmî” keli
mesinin hangi anlamlara geldiğini tesbit edebilmek
için de aynı yöntem izlenmeli, Arapların kullanımı
esas alınmalıdır.
Ümmî
Ümmî; anne, kaynak, asıl gibi anlamlara gelen
“ümm” kelimesinin ism-i mensup hâlidir. Buna göre
-102
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-103-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
104
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Kur'an'da Ümmî
Ümmî kelimesi Kur an-ı Kerim’de müfred (tekil) ve
cem’i (çoğul) kipleriyle altı âyet-i kerîmede geçmekte
dir. Bunlardan üçü ümmî olmalarıyla temayüz eden
Araplar, ikisi Allah Rasûlü, biri de Yahudiler hak
kındadır.
Araplar ve Ümmîlik
İslâm’ın doğuşuna kadar Araplarda yazı kültürü
oluşmadığından, tarihi birikim ve edebî ürünlerini
hafıza yoluyla paylaşırlardı. Onlarda yazı, Allah Rasû-
lü'nün dünyaya gelmesinden çok az önce veya he
men sonra ortaya çıkmıştı. İmam Şa bî Arapça yazan
ilk şahsın Ebû Süfyan’m babası Harb îbn Ümeyye ol
duğunu rivayet etmektedir. Harb ise yazıyı Enbar hal
kından öğrenmiştir.^^’
Tarihi verilerden de anlaşıldığı gibi Mekke halkı
nın neredeyse tamamı ümmî idi. Bu yüzden Kur’an-ı
Kerim onları, bu vasıflarıyla tanımlamıştır. İlgili âyet-i
kerîmeler şu şekildedir: "O, ümmîlere, içlerinden, ken
dilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara
kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderendir.
Halbuki onlar, bundan önce apaçık bir sapıklık içeri
sindeydiler.”^^^
Allah Teâlâ te’vîle imkan vermeyecek bir şekilde
“ümmî” olan Araplara “içlerinden” onlar gibi okuma
-105-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-106-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-107-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
ifade edilmektedir.
Allah Rasûlü’nün okuma yazma bilmemesi
Rasûl ve Nebî gibi değişmez sıfatları arasında yer al
maktadır. O, peygamberler arasında ümmî sıfatıyla
bilinmektedir. Nitekim Hz. Musa, Miraç Gecesinde
onunla karşılaştığında ümmîlik vasfını öne çıkararak
“Merhaba ümmî peygamber” diyerek O’nu selamla-
mıştır.’^®
“(Ey Muhammed!) De ki: Ey insanlar! Şüphesiz ben,
yer ve göklerin hükümranlığı kendisine ait olan Allah’ın
hepinize gönderdiği peygamberiyim. Ondan başka hiç
bir ilah yoktur. O, diriltir ve öldürür. O halde Allaha ve
onun sözlerine inanan Rasûlüne, o ümmî peygambere
iman edin ve O’na uyun ki doğru yolu bulasınız.”^^^
İslâm’ın evrensel olduğundan bahseden âyet ins ve
cinni, lekesiz dimağı vahy-i ilahiyle terbiye edilen, saf
bir ayna gibi gördüğü her hakikati, ondan hiçbir şey
eksiltmeden ya da ona ilave etmeden yansıtan ümmî
peygambere uyup kurtulmaya davet etmektedir.
Yahudiler ve Ümmîlik
“İçlerinde birtakım ümmîler vardır ki, Kitab’ı (Tev
rat’ı) bilmezler. Bütün bildikleri bir sürü kuruntudan
ibarettir. Onlar sadece zanda bulunurlar.”^"^
Yahudiler ümmî olup olmama açısından iki gru
ba ayrılmaktadırlar. Âyette ümmî olarak tavsif edilen
Ahmed, Müsned, I, 257.
A’râf, 7/ 158.
Bakara, 2/ 78.
-108-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
DELİLLER
Önceki kitaplar Allah Rasûlü’nün “ümmî” ol
duğunu belirtmiş, din adamları da beklenen peygam
berin ümmî olacağını ifade etmişlerdir. Efendimiz’in
hayatının her anma tanıklık eden Sahâbe de O’nu
ümmî olarak anlatmıştır. Lisâniyâtçı, müfessir, mu-
haddis, siyer âlimi herkes onun ümmî olduğunda
ittifak etmiştir. Bunda ümmî kelimesinin geçtiği altı
âyetin dışında Allah Rasûlü’nün okur-yazar olma
dığını bildiren diğer nakli ve akli deliller de etkili ol
muştur.
I. Âyetler
Oryantalizmanm etkin bir şekilde varlığını his
settirdiği yıllara kadar yapılan tefsîr çalışmalarında
“ümmî” kavramı okur-yazar olmayan kişi şeklinde
izah edilmiştir. Hatta rivayet tefsirlerinin Kur’an’la
Müslümanlar arasında perde oluşturduğunu iddia
eden Muhammed Abduh bile ümmî kavramını diğer
müfessirler gibi izah etmiştir.
I. Kur’an-ı Kerim, ümmî kavramının geçmediği
-109-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-110-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-111
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
II. Hadisler
1. Efendimiz “ümmî” kelimesini okur yazar olma
yan, hesap yapamayan kişi olarak tefsir etmektedir.
Nitekim o şöyle buyurmaktadır: “B/z yazmayı ve he
sabı bilmeyen ümmî bir ümmetiz. Ay şöyle, şöyledir.”^'^^
(Yani bazen yirmi dokuz, bazen otuz gün çeker.)
2. Kirada ilk inen âyetler Allah Rasûlunün
okur-yazar olmadığının en açık delillerindendir. Ni
tekim Ondan okumasını talep eden meleğe bî L
(Ben okuma bilmem}”^'^^ şeklinde cevap vermiştir.
Allah Rasûlü Cebrâil’le Kirada okuma üzeri
ne yaşadığı diyaloğu şu şekilde nakletmektedir: “O
zaman Melek beni alıp tâkatim kesilinceye kadar sık
tı. Sonra beni bırakıp yine: ‘İkrâ!(Oku!)' dedi. Ben de
Ona, ‘Okuma bilmem.' dedim. Yine beni alıp ikinci
defa tâkatim kesilinceye kadar sıktı. Sonra beni bıra
kıp yine: ‘îkra’, dedi. Ben de ‘Okuma bilmem.' dedim.
Nihayet beni alıp üçüncü defa sıktı. Sonra beni bırakıp:
“Yaradan Rabb'inin ismiyle oku. O insanı aşılanmış yu
murtadan yarattı. Oku, Rabb'in nihayetsiz kerem sahi-
Furkan, 25/32.
Buhârî, Savm, 13; Müslim, Siyam, 2; Ebû Dâvud, Siyam, 4;
Nesâi, Siyam, 17; Ahmed, Müsned, II, 43.
"Mâ ene bikâriin" ifadesindeki "mâ" nâfiyedir. Eğer
istifhamiyye olsaydı “kâri” kelimesinin başına “bâ” harfi cerrini
alması uygun olmazdı. Bâ olumsuz anlamı tekit etmek için gelen
zaid bir harftir.
112-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
113
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-114-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-115-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
116
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
V. Aklî Deliller
Mekke’de okur-yazar olanlar toplam on yedi ki
şiydi. Bu yüzden tarihi ve aktüel olaylar şifahi olarak
paylaşılır, sonraki kuşaklara da hafızalara nakşedilen
şiirlerle aktarılırdı. Şiirlerin içeriği putperest geleneğe
ve kabile kültürüne ait olaylardan oluşmaktaydı. Tev
rat ve İncil îbranice olduğundan halk Ehl-i Kitab’m
kültürüne yabancıydı.
Böyle bir ortamda nazil olan Kur an-ı Kerim, Mek-
kelilerin hiç duymadığı hadiselerden, gaibî hakikat
lerden, iman esaslarından bahsetti. Âyetleri, hayret
ler içerisinde dinleyen müşrikler Kur’an-ı Kerim’in
Allah Rasûlü’ne başkası tarafından yazdırıldığmı
iddia ederek vahyin kaynak meselesini halledecekle
rini düşündüler. Kur’ân’m Allah Rasûlü’ne Rum
asıllı Hristiyan bir köle olan Cebr en-Nasrani tara
fından yazdırıldığmı iddia ettiler. Daha sonra Müslü
man olan bu köle, efendisi tarafından, “Muhammed’e
bunları sen öğretiyorsun” diye dayak yerken “Hayır!
Allah’a yemin olsun ki o bana öğretiyor ve yol göste
riyor.” demiştir.'^”
Müşrikler bu hamleleriyle umduklarını bulama-
*5’ Bkz: Molla Hatır, a.g.e., s.l 11.
el-Kurtubî, a.g.e., X, s. 117.
-117-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-118-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Hikmeti
Allah Rasûlunü âlimlerden farklı kılan en
önemli özellik, bilgisinin ilahi olmasıdır. Onu Rasûl
yapan bilginin okur-yazarlıkla ilgisi yoktur. Okur-ya
zar olmak, O’nun ilahi olan bilgisine bir şey kalama
yacağı gibi, olmaması da hiçbir halel getirmemiştir.
Araplar fesahat, belağat, hitabet ve şiir gibi edebî
disiplinlerde dünya milletlerine göre daha ileri ko
numdaydılar. Edebî eserlerini sergilemek için Ukâz ve
Zu 1-Mecâz gibi panayırlar tertip ederlerdi. Oralarda
sözün sultanları olan ümmî şairler şiirle birbirlerine
karşı fahriyede bulunurlardı. Allah Teâlâ bu ümmî
toplum içerisinden onlar gibi; fakat onları da hayrette
bırakan ümmî bir peygamber gönderdi ve minnet al
tında kalmaması için O’nu kimseye öğrenci yapmadı:
“Allah sana Kitab’ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilme
diğini öğretmiştir.”^^^
Müşriklerin de şehadet ettiği gibi Araplar içerisin
de en fasih ve en beliğ olan kişi Allah Rasûlü idi.
Şairler, Kur’an-ı Kerim’i, insanın fevkinde bir kitap
olarak görür ve bu yüzden “Bu ancak sihirdir” der
lerdi. Cenab-ı Hak da Rasûlü’nün ümmî kalmasını
murat ederek -sanki- muarızlarına, “Edebî kudretine
şehadet ettiğiniz Muhammed, bunları birisinden öğ
renmediyse -ki öyledir- o halde Kur’an’ın Allah’tan
Nisâ, 4/4.
-119-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-120-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-121-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Hülasa
Allah Rasûlü hayatının hiçbir devresinde, ne bir
metni yazdı ne yazılı bir metni bakarak okudu.
Allah Rasûlü’nün ümmî olduğundan bahseden
âyet-i kerîmeler Medenî’dir. Okur-yazar olmadığını
bildiren âyet ise Mekkî’dir.^^® Konu ile alakalı hadis
lerin tamamı ise Medenî’dir. Bu durum ümmîliğin
onun hayatının bütün evrelerini kapsadığını ve değiş
mez bir vasfı olduğunu göstermektedir.
Mektebe gitmeyen, hiçbir hocadan ders almayan
ümmî birinin gelmiş ve gelecek bütün zamanların
bilgisinden bahseden kitabı tebliğ etmesi ve bu ki
tabın dünyanın en çok okunan kutsalı olması ilim
tarihinin en büyük hadisesidir. Bu durumu gölgele
mek isteyenler Allah Rasûlü’nün ümmî olduğunu
reddetmektedirler.
Siyer kitapları, hayatını en küçük ayrıntısına va
rıncaya kadar nakletmesine rağmen O’nun okudu
ğundan ya da okumayı öğrendiği bir şahsın adından
bahsetmemektedirler. Bir an okumayı mucize olarak
öğrendiği düşünülse, bu da herhangi bir metni oku
duğuna dair açık bir rivayet olmaması ve mucizelerin
den bahseden eserlerde meselenin tadat edilmemesi
cihetleriyle merduddur.
Ümmîlik, okur-yazar olmanın zıddıdır. Âlimin
Ankebût, 29/48.
-122-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-123-
III. MUCİZELER YA DA HİÇ Mİ KURİN-I KERİM
OKUMUYORSUN İSLAMOĞLU?
Kuşatma
Kur’ân Müslümanları’nın reddettiği mevzulara Al
lah Rasûlü bağlammda bakıldığında her birinin
Peygamber-i Ekber’in itibarsızlaştırılmasma yönelik
hamleler olduğu görülmektedir. Ümmîliğin reddiyle
oryantalizmanm Kur’ân’m başka kitaplardan istinsah
edildiği iddiasının; Allah Rasûlü’nün masumiyeti
nin inkârıyla, O’nun günahkar biri olabileceği ve bu
yüzden kendisine itaatin şart olmayacağının; hadisler
125-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-126-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Mucizeler
Mucizeler, Allah Teâlâ tarafından risalet davasına
memur kılınan Peygamberlere, risaletlerini sorgula
yan muhataplarına izhar etmeleri için ihsan edilen
İlahî belgeler hükmündedir. Bu yüzden gösterilmesi
de, ona inanılması da zaruret arz eder. Mucizeleri
inkâr, peygamberlerin ellerindeki İlahî şehadetname-
leri de inkâr etmektir.
Mucize; akla değil, insanın alıştığı sisteme, gördü
ğü nizama aykırıdır. Kainatı yoktan var eden, küçü
cük bir çekirdekten dev ağaçlar çıkaran Allah Azze
ve Celle diriltmeye de, balığın karnında, ateşin içinde
diri tutmaya da kadirdir. O’nun âlemdeki tasarrufunu
gören akıl, peygamberlere verdiği mucizeleri idrak et
mekte zorlanmayacaktır.
-127-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Rûm, 30/3-4.
>’* Kamer, 54/45.
Rahman, 55/19-20.
Zâriyât, 51/49.
Hicr, 15/22.
Enbiya, 21/30.
'"‘‘îsrâ, 17/88.
Hûd,ll/13.
Bakara, 2/23.
-128
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Şâir Mucizeler
Allah Rasûlü’nün Kur’ân-ı Kerîm dışında da çok
sayıda mucizesi vardır. Bunlardan bir kısmı Kur’ân-ı
Mâide, 5/33.
*8'’ Mâide, 5/37.
Mâide, 5/35.
Mâide, 5/91.
-129-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-130-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Mucize Te'lifâtı
Allah Rasûlü’nün risaletini inkâr faaliyetlerine
karşı, ulemanın risaleti mucizelerle isbat etme nokta
sında kaleme aldığı te’lifât, zamanla bir ilim dalı hali
ne geldi ve Delâilu’n-Nübüvve ya da “A’lâmu’n-Nübü-
vve” literatürü oluştu. Bunlar içerisinde Ebû Nuaym
el-îsfahânî’nin (v. 430/1038) “Delâin ile Ebû Bekir
el-Beyhakî’nin (v. 458/1066) “Delâil”ı ayrı bir öneme
sahiptir. İmam Suyuti’nin “el-Hasâisul-Kübrâ”si gibi
eserler hem Allah Rasûlü’nün risaletinden önceki
“irhâsât” kabilinden olan rivayetleri, hem de risaletten
sonra vuku’ bulduğundan “mucize” babında değer
lendirilen harikulâde olayları da ihtiva eder.
184 www.ihsansenocak.com/mukaddime-4/
-131-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-132 -
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Müddessir, 74/48.
Tâ-Hâ, 20/109.
-133-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
•«•îsrâ, 17/90,95.
»»’îsrâ, 17/90, 95.
134-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
135-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-136-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-137-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-138
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-139-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Me'âric, 70/6-7.
Buhârî, H. No; 4864.
2®’ Buhârî, H. No; 4868.
2®^ Buhârî, H. No; 4866.
“5 Tirmizi,.H. No; 3507.
2®®el-Hâkim, Müstedrek, H. No; 3759.
2®7 el-Kettani, Muhammed b. Ca’fer, Nazmul-Mütenasir mine’l-
Ehadisi’l-Mütevatir, I, 211-2, Dârül-Kütübi’s-Selefıyye, Mısır,
ty-
-140-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-141-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-142-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-143-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Üç İhtimal
Allah Teâlâ -îslamoğlu’nun iddia ettiği gibi- Hz.
Musa’nın mucizelerini inkâr eden Firavunu hemen
helak etmedi. Hz. Musa, Hakk’a davet ettikçe Firavun
azdı, azdıkça fesadı daha da yayıldı. Şehirden ayrı
lan Hz. Musa’nın peşine düştü; dağları, tepeleri aştı,
sonunda asa ile yarılan denize o da girdi fakat bir
daha çıkamadı. Eğer îslamoğlu’nun iddia ettiği gibi,
Kur’ân’m anlattığı sistem, “Bir kavim, bir mucizeye
inanmayınca hemen helak olur.” şeklinde olsaydı. Fi
ravun, Hz. Musa’yı inkârdan yıllar sonra değil, hemen
helak olmalıydı. Fakat öyle olmadı, Firavun yıllar son
ra Kızıldeniz’de boğuldu.
Kur’ân-ı Kerim’de üç sayfada ayrıntılı bir şekilde
anlatılan bu kıssadan îslamoğlu’nun haberi yokmuş
gibi hüküm vermesi ortaya şu ihtimalleri çıkarmak
tadır:
îslamoğlu ya Kur’ân-ı Kerim okumuyor.
Ya okuyor lâkin anlamıyor.
Ya da anlıyor fakat manayı tahrif ediyor.
Kur’ân sistematiğine göre mucizeye inanmayan bir
milletin hemen helak olacağını iddia eden îslamoğlu,
bu iddiasının bir zuhûl olmadığını izah noktasında
da ifadeyi farklı vurgularla bir kaç defa tekrar ediyor.
Ne hazindir ki Sünnet’i reddeden Kur’ân Müslüman-
ları’nm namaz kıldığı bir mescitte biri ayağa kalkıp
da, “Bu dedikleriniz tamamen Kur’ân-ı Kerîm’e aykı
rıdır.” deyip hazreti tövbeye davet etmiyor. Mevcut hâl
-144-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-145
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-146-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-147-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Meleklerin İnmesi
Bedirde Müslümanların yardımına önce bin^^’,
sonra üç bin, ardından da beş bin melek^^^ geldi. Me
lekler, Sahâbe safında küffara karşı muharebeye katı
lıp bizzat savaştı. Bazı âlimlere göre cihad meydanın
da sabredip ecrini yalnız Allah Teâlâdan bekleyerek
cihad edenlere bu melekler Kıyâmete kadar yardıma
gelecektir.223
Sünneti reddeden Kuran Müslümanları, Bedirde
meleklerin inmesi mucizesini de “manevi yardım”
şeklinde te’vil/tahrif etmekte; delil olarak da, “On
dan sonra onun kavmi üzerine hir ordu indirmedik,
indirmeyiz de.’^^"^ mealindeki âyet-i kerimeyi kullan
maktadır.
Kuran Müslümanlarının Bedirde müminleri te
yit etmek için meleklerin gelmesi mucizesini inkâ
ra vasıta yaptıkları âyet-i kerimedeki ter
kibindeki “û” zamiri, "min aksa'l-Medîne/şehrin en
uzak noktasından" koşup gelen ve halkına, “Sizden
bir ücret istemeyen o kimselere tabi olun; onlar doğru
Enfâl, 8/9.
222 Âl-i İmrân, 3/124-125.
22’Bkz: el-Kurtubî, a.g.e., IV, 124-125.
224 Yâsîn, 36/28.
148-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Bedir Mucizeleri
Kur’ân-ı Kerim’in Allah Rasûlü’nün mucıze-
225 Burada Habîb en- Neccâr'ın yerine bir başkası takdir edilse
de manada bir değişme olmayacaktır.
226 en-Nesefî, Ebu'l-Berakât Abdullah b. Ahmed, Medâriku’t-
Tenzîl ve Hakâiku't-Te'vîl, IV, 11, Dâru’n-Nefâis, Beyrût, 2014.
222 Yâsîn, 36/29.
228 Ankebût, 29/40.
-149-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Enfal, 8/44.
2’° en-Nesefî, a.g.e., I, 224.
2” Âl-i îmrân, 2/13.
2’2 el-Beyhaki, Ahmed b. Hüseyn b. Ali, Delâilu’n-Nübüvve, H.
No: 968, Dârün-Nefâis, Beyrut, 1986; el-Kurtubî, a.g.e., VII,
244.
-150-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Hülasa
Kur’ân-ı Kerim tarihin en kapsamlı kuşatmasıyla
karşı karşıyadır. Akademyadan bir grup O’nun tarih
sel olduğunu iddia ederek çağının kapandığını; bir
başkası kıssaların bir kısmının masal olduğunu iddia
ederek yegâne hakikat olma özelliğini yitirdiğini; Tev
rat’tan uyarlandığını söyleyen oryantalist Rudi Paret’e
katıldığını ifade eden “pe-re-fe” ise ilahi değil, beşeri
olduğunu iddia etmektedir. Bütün bunlara rağmen
hâlâ büyük kalabalıkların bu kuşatmadan etkilenme
mesi ise Sünnet ve Cemaat akidesine sahip ehl-i il
min gayretli çalışmalarının bir sonucu değil, Kur’ân-ı
Kerim’in ilahi koruma altında olma hususiyetinin bir
bereketidir.
Bu ahval ve şerâitte ehl-i ilmin yapması gereken ise
selef-i salibin gibi Kur’ân-ı Kerim’e yöneltilen tenkitle
re ve iftiralara mukni ve müfid cevaplar vererek, genç
lerin zihninde oluşan kuşatmayı kalemle ve kelamla
yarmaktır.
Modern zamanda ikinci kuşatma Sünnet-i Se-
niyye’ye yapıldı. Bu bağlamda her biri Peygamber-i
2” Enfal, 8/17.
-151
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
152-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-153-
YÜREKLERDEKİ AKSA DÜŞERSE SELAHADDİNLER
KUDÜS'TEKİ AKSA'YA MUHAFIZ OLUR MU?
-157
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-158-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
http://www.gazetevatan.com/suleyman-ates-69701- ya-
zar-yazisi-mescid-i-aksa-nerede-/ [28.11.2016]; http:// www.
erdemyolu.com/isra-mirac/isra-mirac-prof-suley-man-ates.
html [28.11.2016]
Azimli, Mehmet, ‘‘îsra ve Miraç Olayları Üzerine Bazı
Mülahazalar”, Bilimname, XVI, 2009/1,43-58.
-159-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-160-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-161-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-162-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-163-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
164
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
165
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-166-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-167-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
25® Buhârî, H. No: 1197. Not: Buhârî’de “şedd-i rihâl” hadisi iki
farklı Sahâbeden toplam beş senetle zikredilmektedir. Bunlardan
dördü Kazae yoluyla Ebu Said el-Hudri’ye dayanan rivayet, bir
tanesi ise Zühri tarikiyle Ebu Hureyre’ye dayanan rivayettir.
-168-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-170-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-171
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-173-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-174-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Nerelerdesin Ey İnsaf!
Âyette olmayanları “âyette varmış” gibi gösteren,
“Şedd-i Rihârie alakalı sahih hadisleri ise “yok” sa
yan Azimlinin, fanatik bir Şii ve aynı zamanda Eme
vi düşmanı olan Ya’kubî’yi esas alarak, Abdulmelik’in
(halkın tepkisini kırmak için) îbn Şihab’m kendine ri
vayet ettiği “Şedd-i rihâl” hadisini okuduğunu naklet
mesi karşısında insan, “Ey insaf, nerelerdesin?” diye
sormaktan kendini alamıyor.
-175-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-176-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-177-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-178-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-179-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Nûr, 24/11.
-180
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-181 -
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-182-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-183
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-184-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Hülasa
İsrailoğulları yaşadıkları dönemde cümle âleme
üstün kılınmıştı.^’ İslâm’ın gelmesiyle Hristiyanhk
gibi Yahudilik de neshedildi; emir komuta Müslü-
manlara verildi.^’” Allah Rasûlü bir gece Mescid-i
Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürüldü; O’nun ima-
28’ Bakara, 2/122.
2’® Bakara, 2/143.
-185-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-186
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
isrâ, 17/1.
-187-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-188-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
189-
EHL-İ SÜNNET Mİ,
EHL-İ BEYT Mİ?
ŞİA, EHL-İ BEYT Mi?
-193
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Ahzâb, 33/28-29.
et-Taberî, a.g.e., IV, s.203-4.
-194-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Ali iki ayrı hutbe irat ederek onları hayırla yâd etti, 297
-195-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-196-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Muhabbet Mecrası
“Ehl-i Beyt” ifadesi Şia’ya muhabbet mecrasını açtı.
-197-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Takiyye Stratejisi
Şîa büyüme sürecini derin bir “takiyye” stratejisi
ile yönetti. Kuranla da ilişkilendirdiği bu kavramP*’^
beşinci imamlarına nisbet edilen bir sözle teyit etti:
“d 4^ M jLçi îiij juT 4^ı/Takiyye hem benim
hem de atalarımın dinidir. Takiyyesi olmayanın dini
de yoktur.”
Şîa bu stratejisiyle, davete başlarken ilk söz olarak
Mekke Şehir Devleti’nin şifahi anayasasının değiş
mez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddesi olan
çok tanrılı sistemin varlığını kelime-i tevhidle redde
den Allah Rasûlü’nün tertemiz yoluna “takiyye’yi”
bulaştırdı.
Takiyye ile gerçek niyetini gizleyen Şîa, her dö
nemde İslâm’a yönelen tehditlerin parçası oldu. Fitne
icadında suyla balığı kavga ettirecek kadar mütehassıs
olan Yahudi, İslâm dünyasındaki pek çok bölünmeyi
Şîa üzerinden yürüttü. Maalesef ki Şîalar da buna fır
sat verdi. Nitekim Moğollar İslâm coğrafyasını istila
-198 -
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Humeynî
Modern zamanda Humeynî ile İslâm Dünyası,
“îran-îslâm Devleti” terkibine tanık oldu. Humeynî,
“îslâm Hükümetf’nin başı, “Nâibu’l-İmâmi’l-Ğâib/
Gâib İmamın Nâibi” ünvanlarıyla ümmetin tamamını
kucaklayan mesajlar verdi. Bir taifenin değil ümmetin
menfaatlerini gözeteceğini söyledi. Bütün îslâm coğ
rafyasında muazzam bir iyimser hava oluştu.
Humeynî birlik mesajları verirken Sünnet ve Ce
maat akidesine bağlı âlimler, “Humeynî’nin bu ham
lesi Şîa içinde bir ıslah mı yoksa Safevî Devletinin
yeniden ihyası için bir takiyye mi?” diye düşündü,
sû-i zan endişesiyle olumsuz beyanda bulunmadı.
Gazeteci-yazar taifesinden hadiseye “aynel yakîn” va
kıf olmak için İran’a gidip gelenlerde ise bir muhabbet
patlaması yaşandı.
Ulemâ, Humeynî’yi çözme sürecinde hep susmayı
tercih ederken , îransever taifenin neşrettiği mecmua
ve kitaplar her yerde Yeni Şia’nın propagandasını yap
tı. Humeynî’nin dışa dönük îttihâd-ı îslâm/îslâm Bir
liği mesajları, Müslüman gençlerde büyük bir heye
can uyandırdı. Sünnîler, tarihte ilk defa bir Âyetullah’a
“İmam” dedi: “İmam Humeynî". Bu terkip onun siyasî
mesajlarının Sünnîler tarafından da ictihad olarak ka
-199-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Hâl Çaresi
İslâm Dünyasında Humeynî sevgisi muhabbet
körlüğü oluşturdu. îttihâd-ı İslâm söylemi, takiyye
sanatı, Kerbela gibi güçlü lojistik unsurlar öfke infi
lakına hazır bir toplum inşa etti. Kerbela ilahileri ya
da Sahâbe'ye lanet cümleleriyle büyüyen Şii çocuklar,
Sünnîleri Hz. Hüseyin’i şehid eden Yezid gibi gördü.
İransever lobinin etkisiyle “Kerbela” mevzuu özellik
le ezgilerle pek çok etkinlikte gündemde yer aldı. Te
levizyon vaizlerinin, daha çok reyting alabilmek için
bozuk plak gibi sürekli Kerbela’yı işlemesi milletteki
Ehl-i Sünnet hassasiyetini zehirledi. Oysaki ulemâ,
el-Humeynî, Ruhullah b. Mustafa, Ke^ 7 Esrâr, s.114, yy.,
1944; en-Nedvî, a.g.e., s.53.
-200-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
İslamoğiu
Mustafa İslamoğiu, konuşmalarında Şia’yı, “Ehl-i
Beyt Mezhebi” olarak isimlendirmekte ve onları tadlîl
etmenin yanlış olduğunu iddia etmektedir.’”'^
Kur an-ı Kerim’in “ikinin İkincisi” olarak nitelediği
Hz. Ebû Bekir ve Allah Rasûlü nün “Eğer benden
sonra peygamber gelseydi Hattaboğlu Ömer olurdu.”
dediği Hz. Ömer’e hakaret eden; iffeti Kur’an’m beya
nıyla sabit olan Hz. Aişe’ye zina isnadında bulunan in
sanların oluşturduğu topluluğa “Ehl-i Beyt Mezhebi”
demek, söylemlerinin Ehl-i Sünnet’ten daha muteber
olduğunu iddia etmek anlamına gelir. Çünkü Kur’an-ı
Kerim Ehl-i Beyt’in günahla münâsebetinin diğer in-
-201-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Ahzâb, 33/33.
-202-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
203-
BİR KUR’AN
MÜSLÜMANIYLA KONUŞMA
HEVASINA"İNDİRİLEN", İSLÂM'A "UYDURULAN DİN"
DİYEN MÜSLÜMANLIK KİMİN PROJESİ?!
207
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-208
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-209-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Mâide, 5/6.
-210
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Nisa, 4/65.
Nisâ, 4/59.
-211-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-213-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-214-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
217-
MUSTAFA İSLAMOĞLU'NUN FİKİR KÖLELİĞİ PROJESİ
-219-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Temayül Marazı
Mustafa Bey! Zaman zaman bir meseleyi fasleder
ken kullandığınız, “Ehl-i Sünnete göre şöyle; Ehl-i
Beyte göre böyle” şeklindeki mülahaza, sizi taklit
edenler nezdinde İslâm’ın esasında iki ana damar ol
duğu ya da biri diğerinin alternatifi olan iki yol olduğu
şeklinde anlaşılmakta; Ehl-i Sünnet ulemasını tahkir
eden, buna mukabil Şia liderlerini taltif eden ifade ve
izahlarınız da “Ehl-i Beyt” terkibiyle meşrulaştırma
ya çalıştığınız Şia’yı iktidasmda beis olmayan mezhep
konumuna getirmektedir. Bir “Kur’an Müslüman’ı
olarak Ehl-i Beyt’in, Allah’ın kitabında Efendimizin
ailesi anlamında kullanıldığını herhalde biliyorsunuz
dur. Buna rağmen “Ehl-i Beyt”in rükünlerinden olan
Hz. Aişe’ye hakaret eden Şia’yı bu şekilde tesmiye et
meniz, Müslümanlar tarafından, “Temayül yazarının
temayül marazı’’’^! şeklinde anlaşılmaktadır.
-222
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-223-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
225-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Fikir Köieiiği
İslâm’ı yaşamak gayesiyle sizi okuyan ya da din
leyen insanlar samimi olabilir. Onlar adına bizi en
dişelendiren, orta düzeyde ifade kudretine sahip bir
mübtediyi müctehit makamında görüp, onun Ehl-i
Sünnet’e aykırı görüşlerine ittiba edip icmaya muha
lefet etmeleridir. Maalesef ki ufkunuza mahkumiyet,
onları Ehl-i Sünnet’in fıkıh, tefsir, hadis afâkını keş
fetmekten mahrum bırakmıştır. Siz de sanki bu mah
kumiyeti devam ettirmek, zâtınıza ait “fikir köleleri”
oluşturmak için özel bir gayret içerisindesiniz.
Kardeşlerimizin sohbet ya da yazılarınıza mülaze-
met yoluyla oluşan mahrumiyetlerini ve akabinde ge
len “fikrî köleliği” birbirine zıt iki örnekle muşahhas-
laştırayım; Geçenlerde bir kısmı Beydavî ve Nesefî’yi
bile mütalaa etmeden okuyup anlayabilecek seviyede
Arapça bilen Afrikalı öğrenciler ziyarete geldi. Fakül
tedeki tedrisattan bahsederken, hocalarından bazı
larının, “kader”, “nuzûl-u İsa”, “kabir azabı”, “şefaât”,
“kadınların özel hâllerde namaz kılamayacağı” gibi
pek çok meseleyi inkâr ettiğini söyledi. Bunları kabul
edip-etmediklerini sorduğumda, hepsi birden, ilgili
âyet ve hadislerle hocaların görüşlerini reddettiklerini
ifade etti. Fakat aynı durum imam-hatiplerde okuyup
fakülteye intisap eden kardeşlerimiz için söz konusu
olamaz. Zira onlar bu meseleleri ilk defa ilahiyatta
duyduğundan, doğru ile yanlışı tefrik edememekte;
vehle-i ûlâda, müessir bir lisana sahip hocanın fikrî
takipçileri arasına katılmaktadırlar.
226
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
Münazara Vesilesiyle
Malum olduğu üzere münazarada gaye, “Izha-
ru’s-savabtır/Hakikati ortaya çıkarmaktır.” Gerek bu
-227-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
http://www.youtube.com/watch?v=coSWGFsn8Gg
http://www.youtube.com/watch?v~u6Asu28zM2o
-228
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
https://www.youtube.com/watch?v=4fFF-03xkok
-229-
Sünnet'i Reddeden Kur'an Müslümanlığı
-230
SsS-...........
♦ KABİR AZABI
1- Kabir Azabı Var mı?
(https://www.youtube.com/watch?v=gEz0gw5imMA)
4- Ölüm-Kabir Alemi-Diriliş-Haşr-Şefaat-Sırat
(https://www.youtube.com/watch?v=Z6POHcXDgfw)
♦ ŞEFAAT
1- Şefaat Var Mıdır?
(https://www.youtube.com/watch?v=SKOw6rTDzCM)
♦ NÜZUL-İ İSA
1- Hz. İsa İnecek mi ?
(https://www.youtube.com/watch?v=zuxOfrtib2Y)
-231-
...
ılı
♦ CENNET ve CEHENNEM
1- Cennet ve Cehennem Şu An Var Mıdır?
(https://www.youtube.com/watch?v=Bt8nDURfpOO)
3- Cennet ve Cehennem
(https://www.youtube.com/watch?v=wTfkGpjRCXg)
♦ MEZHEP
1- Mezhepler Neden Var?
(https://www.youtube.com/watch?v=f-qwX6vfb-E)
♦ TASAVVUF
1 - İslamda Tasavvuf Var mıdır?
(https://www.youtube.com/watch?v=xy2nEHargMs)
♦ RECM
1- Tefsir Dersi 5 (Recm)
(https://www.youtube.com/watch?v=lavGWKqc-LY)
♦ CİN
1- Kur'an Çin'e, Cin Diyor; İslamoğlu İse "İnsan" Diyor
https://www.youtube.com/watch?v=fhXGHW6-zE8
♦ HZ. ADEM
1- Hz. Adem'in (a.s) Babası Var Diyenler
Kur'anı Kerim'in Beyanını Reddediyor!
(https://www.youtube.com/watch?v=gJmp3Ts5_Lo)
-232-
KİTABİYÂT
-233
• Cürcânî, Ali b. Muhammed, et-Ta’rifât, Dâru’l-Kütübi’l-îl-
miyye, Beyrût, 2000.
• Çekrâlevî, Abdullah, Mecellet-u İşâati’l-Kur’an, sy. 3, 1902.
. DİA,Ak’hd/.
• Ebu Avâne el- İsferâyini, Yakub b. îshak, Müsned, Câmia-
tü'l-İslâmiyye, Suud, ty. İ^İ
iîi
• Ebû Dâvud, Süleyman b. el-Eş'as el- es-Sicistânî, es-Sünen, :İ^
iSi
Dâru'l-Fikr, Beyrût, ty. ;İ!
• Ebû Hayyan, Muhammed b. Yusuf, el-Bahru'l-Muhît, Dâ-
i?:
rul-Kütübfl-İlmiyye, Beyrut, 1993.
• Ebû Ya’lâ el-Mûsilî, Ahmed b. Ali b. Müsenna, Müsned, Dâ-
ru'l-Me'mûn li't-Türâs, Dimeşk, 1984.
• Ebu’l-Hasan en-Nedvî, Ali b. Abdülhayy, SûretânîMutezâd- ir-:
detâni, Dâru'l-Beşîr, Cidde, 1990. ffi
• ed-Demiri, Kemaluddin Muhammed b. Musa, Hayâ-
tu’l-Hayvanfl-Kübra, Dâr-u İhyai’t-Türâsi’l-Arabi, Beyrût, 2005.
• el-Ezrakî, Ebu'l-Velîd Muhammed b. Abdillah b. Ahmed,
Ahbâr-u Mekke, Mektebetus-Sakafe, Mekke, 2002.
• Fığlalı, E. Ruhi, “Mesih ve Mehdi İnana Üzerine”, A.Ü.İ.ED.
• el-Fâkihî, Ebu Abdillah Muhammed b. İshak, Ahbar-u Mek
ke, Dâru'l-Hadr, 1994.
• Hadim Hüseyin İlahi Bahş, el-Kur’dniyyûn, Mektebe-
tu’s-Sıddık, 1989.
• el-Hafız Muhammed Eşlem, Ta’lîmâtu’l-Kur’an, Delhi, 1934.
• el-Hâkim , Ebu Abdillah Muhammed b. Abdillah, el-Müs-
tedrek, Dâru 1-Kütübi'l-îlmiyye, Beyrût, 1990.
• Hakyemez, Cemil, “Mehdi Düşüncesinin İtikadileşmesi Üze
rine”, G.Ü.Î.ED., 2004.
• Halil İbrahim Molla Hatır, en-Nebiyyu’l-Mustafâ, Mekke, ty.
• el-Hamevî, Şihabüddin Yakut b. Abdillah, Mu’cemu’l-Bül-
dân, Dâru'l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrût, ty.
• el-Hatib, Muhammed Accâc, Usûlü’l-Hadîs, Dâru'l-Fikr, Dı-
meşk, 1967. ij:
• Hatib el-Bağdâdî, Ebu Bekir Ahmed b. Abdilmecid, el-Câ-
mi’ li-Ahlâki’r-Râvî ve Âdâbi’s-Sâmi’, Mektebetu’l-Mearif, Riyad,
1989.
is i
-234- , 'fi
W
• el-Hereri, Muhammed el-Emin, el-Kevkebu’l-Vehhâc
ve’r-Ravdu’l-Behhâc, Dâru’l-Minhâc, Cidde, 2009.
• el-Humeynî, Ruhullah b. Mustafa, el-Hukûmetu’l-İslâmiyye, Şİİ
yy., 1389. i|;
• —----- ------- , Keşfü'l Esrar, yy., 1994.
• İbn Âşûr, Muhammed Tâhir, et-Tahrîr ve’t- Tenvir, Dâr-u H';
i il;
Suhnûn li'n-Neşr ve't-Tevzî, Tunus, ty. ifi
• İbn Abdilberr, Ebu Ömer Yusuf b. Abdillah, Câmiu Beyâ- ifş
nTl-İltn, Dâr-u İbni’l-Cevzî, 1994. ;?İ
• İbn Asâkîr, Ebu'l-Kasım Ali b. Hasen b. Hibetullah ed-
jg;
Dimeşkî, Dâru’l-Fikr, Beyrût, 1995. ki
• İbn Hacer, Şihâbuddin Ebu'l-Fazi Ahmed b. Ali b. el-As- :|j
kalânî, Fethu’l-Bâri, Dâru'l-Fikr, Beyrût, 2000. i?;
• ------------ , Hedyu’s-Sârt Mukaddimet-u Fethi’l-Bârî, Dâ- iîi
ru'l-Fikr, Beyrût, 2000. Lli
, ------------ , Tehzîbu’t-Tehzîb, Dâru’l-Kutubi’l-İlmiyye, i''i
Beyrût, ty
, ------------ , Takrîbu’t-Tezhîb, yy., 1045.
• ibn Hibbân, Ebû Hâtim Muhammed b. Ahmed et-Temimi, Şji
Sahih, Müessesetü'r-Risâle, Beyrût, 1993.
• İbn Hişam el-Ensari, Ebu Muhammed Abdullah Cemalüd-
din b. Yusuf, Muğni’l-Lebib, Dâr-u İhyâ-i’t-Türasi’l-Arabi, Bey-
. .. I
• ibn Kesir, Ebul-Fida İsmail b. Ömer, el-Bidâye ve’n-Nihâye,
Dârul-Hadis, Kahire, 1992.
• ............ —,Tefsir-u İbn Kesir, Beyrût, 1399. [si
• İbn Mâce, Ebû Abdullah b. Yezid el-Kazvini, es-Sünen, (thk. ŞjŞ
Muhammed Fuad Abdulbâki), Dâru'l-Hadis, Kahire, 1994. i?:
• ibn Manzûr, Ebu'l-Fadi Cemalüddin Muhammed b.
Mükerrem, Lisanu’l-Arab, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrût, 2009. Şİİ
• İbn Salâh, Ebu Amr Osman b. Salahaddin, Ulûmu’l-Hadis
(thk. Nureddin Itr), 1981.
• ibn Teymiyye, Ahmed b. Abdülhalim el-Harrani, Iktidau’s- ş^Ş
Sırat, Dâru'l-Fazile, Riyad, 2003. i^i
• —...................., Minhâcu's-Sünneti’n-Nebeviyye, Dâru'l-Ha-
dis. Kahire, 2004. İ^Ş
- 23S -
................................................. ........... -.......... ........................................ .... '
w
-236-
•W
nenul-Kübra (Suyûtî şerhi ile birlikte), Dâru'l-Beyrût, Beyrut,
1994. il;
• en-Nesefî, Ebu'l-Berakât Abdullah b. Ahmed, Medâri-
ku’t-Tenzîl ve Hakâiku't-Te'vîl, Dâru’n-Nefâis, Beyrût, 2014.
• en-Nevevî, Muhyiddîn Ebû Zekeriyya Yahya b. Şeref, el-Mi-
nhâc Şerh-u Sahth-iMüslim İbni'l- Haccâc, Dâru 1-Kütübi’l-îlmiy-
ye, Beyrût, 1995.
• el-Osmanî, Muhammed Takî, Tekmiîet-u Fethi'l-Mülhim,
Dâru’l-Kalem, Beyrût, 2006.
• Paret, Rudi, “Die Ferne Gebetsstatte in Sure 17,1”, Der İslam,
Tübingen, 1959.
• er-Râzî, Fahruddîn, et-Tefsîru’l-Kebîr, Dâru‘l-Kütübi‘l-İl-
miyye, Beyrût, 1990.
• Rıza, Muhammed Reşid, Muhammed Rasûlüllah, Dâ-
ru'l-Kütübi'l-îlmiyye, Beyrût, ty.
• Sabri, Mustafa, Mevkıfu’l-Akli ve‘l İlmi ve*l-Âlem min Rab-
bi’l-Âlemîn ve İbâdihi’l-Murselîn, Dâru't-Terbiyye, Dimeşk, 2007.
• es-Samhûdî, Nureddin b. Ali b. Ahmed, Vefâu’l-Vefa bi Ah-
bari DârFl-Mustafa, Dâru’l-Kütübi’I-İlmiyye, Beyrût, ty.
• es-San ani, Abdurrezzak, Ebu Bekr b. Hemmam, el-Musan-
nef, el-Mektebü'l-İslami, Beyrût, 1983.
• Serdaroğl, Ahmet, “Mehdi Hakkında”, Diyanet İşleri Baş
kanlığı Dergisi (Dini, Ahlaki, Edebi, Mesleki Aylık Dergi), Ma-
yıs-Haziran, Ankara, 1968.
• es-Sibâî, Mustafa, es-Sünne ve Mekânetuhâ fi't-Teşrîi'l- İs
lâmî, el-Mektebetu’l-îslâmî, 1985.
• es-Suyûtî, Celalüddin Abdurrahman b. Kemâl, el-Hâvt, Dâ-
ru'l-Kütübi'l-îlmiyye, Beyrût, 2000.
• —........., Miftâhu’l-Cenne fil-İhticâc bi’s-Sünne, Dâ-
ru's-Selâm, Kahire, 2012.
• ----- ------, Târihul-Hulefâ, Dâru'l-Ma'rife, Beyrût, 1996.
• eş-Şevkânî, Muhammed b. Ali, Fethu'l-Kadîr, Dâru'l-Ma'ri
fe, Beyrût, 2007.
• et-Taberânî, Ebu'l-Kâsım Süleyman b. Ahmed, el-Mu’ce-
mu’l-Evsat, Dâru'l-Haremeyn, Kâhire, 1415.
• ............. , el-Mu^cernu'l-Kebîr, Mektebetü'l-Ulûm ve'l-Hikem,
-237-
Musul, 1983.
• et-Taberî, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Camiu’l-Beyân fi
Tefstri’l-Kur’an, Dâru’l Kütübi’l ‘îlmiyye, Beyrût, 2005.
• et-Taftâzânî, Sa'düddin Mesud b. Ömer, Şerhu’l-Akâid,
Mektebetu’l-Buşrâ, Karachi, 2004.
• et-Tahâvî, Ebu Cafer Ahmed b. Muhammed, Şerh-u
Müşkili'l-Âsâr (thk. Şuayb el-Arnavud), Müessesetü'r-Risâle,
1995.
• Tirmizî, Muhammed Ebu îsa, Sünenu’t Tirmizî, Dâru’l
Fikr, Beyrût, 1994.
• el-Umeri, Ekrem Ziya, Buhusfi Tarihis-Sünneti’l-Müşerrefe,
Mektebetü'l-Ulûm-i vel'l-Hikem, Medine, 1415.
• el-Ya’kûbî, Ahmed b. Ebî Ya’kub, Târihu’l-Ya’kubt (thk. Ab-
dülemir Mühennâ), Şeriketu’l-A’lâmi li’l-Matbûât, Beyrût, 2010.
• Yazır, Elmahh M. Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili, İstanbul, ty.
• Zehebi, Şemsüddin Muhammed b. Ahmed b. Osman, Miza-
nü’l-ttidal, Daru'l-Marife, Beyrût, 1963.
, --------- , Tezkiretu’l-Huffâz, Dâru'l-Kütübi'l-llmiyye, Beyrût,
1419.
• Zeydan, Abdülkerim, el-Veciz fi UsûWl-Ftkh, Müessesetur-
Risâle, Beyrût, 2003
-238
Hüküm
KİTAP
KUDEMÂ MECLİSİ
Kadim zamanlardan geçen asra kadar, çocuklar erken yaşta medreseye kaydolur, İs
lâm harflerini öğrenir, her fenden kitaplar okur, metinler ezberlerdi. Ezberlenen metin
ler, hoca huzurunda takrir edilir, unutmamak için belli aralıklarla tekrar edilirdi. Bunları
ezberleyerek yetişenler, icâzet alır, icâzet verir, zamanla halk nazarında ayaklı kütüphane
olarak kabul görürdü.
Her soruya, bizzat ezberledikleri ibareyi okuyarak cevap vermeleri soranlar nezdin-
de güvenirliklerini artırırdı. Çok okur, çok düşünür, az yazarlardı. Yazdıklarından çok
daha fazlasını bilirlerdi. Bu durum kendilerine soru sorulduğunda daha da zahir olurdu.
Talebenin kaynağa ulaşmasını kolaylaştırmak için cevap verirken kitapların baplarını, fa
sıllarını hatta sayfalarını da zikreden alimler vardı. Eğitimde kitabi kültür yanında şifahi
mirasın da önemli bir yeri vardı. Medreseler kapatılıp, alimlere okutma yasağı getirilince
ilimdeki tevârüs durdu. İlim, sonraki kuşaklara taşınamadı. Tedrisattan uzaklaştırılan
alimler evlerine çekildi, çocukları, sıra kitaplarını okumadığından babalarının dünya
larına giremedi, onları anlayamadı. Bu yüzden sadece onların züht ve takvalarından
bahsettiler, babalarını farklı kılan ilimlerini sonraki nesillere aktaramadılar. Medresenin
ilgası bizi Islâm dünyasından kopardığı gibi medeni birikimimizden de uzaklaştırdı. Bir
kaç ferdi zuhûr dışında ilimde tevârüs tarih oldu.
Büyük inkişaf için Kudema Meclisinden modern zamanın ders halkalarına diriltici
soluklar taşımaya mecburuz.
iki Devrin Ulu Hocası
ALİ HAYDAR EFENDİ
Kur’an-ı Kerim ve Sünnct-i Seniyye ekseninde şekillenen kurtarıcı/yönlendirici ha
yatlar, şahıslar noktasında farklı olmakla birlikte özde aynı muhtevaya sahiptirler. De
ğişik asırlarda yaşayan âlimlerin şahsında sürekli güncellenen “yönlendirici hayatlar”
“mişkâtun-nübüvve” ile insanlar arasındaki manileri kaldırarak İslâm nurunun intişa
rında büyük hizmetler ifâ etmişlerdir. Hâlidî Şeyh Ali Haydar Efendi (rahimehullah) bu
nevi hayatların en büyük kahramanlarındandır.
Temel İslâmî ilimlerin hemen her disiplininde otorite olması, âlimler tarafından
“hacet kapısı” olarak algılanması, korkudan nefeslerin tutulduğu bir dönemde Hakk’ı
söylemekten imtina etmemesi; Osmanlı Devletinin âhir, Cumhuriyel’in ise önemli bir
bölümünde yaşaması; moderniteye ferdi, ailevî, içtimâi, ilmi ve fikrî alanda sessiz fakat
kararlı bir şekilde direnen cemaatinin ulu hocası olması gibi nedenler, günümüz Müs
lümanları için Ali Haydar Efendi’nin (rahimehullah) hayatının öğrenilmesini gerekli
kılmaktadır.
İSLAM'IN KIZINA
Kadın gibi erkeğin onurunu da ancak sen koruyabilirsin. Çünkü iffet ve haya en ka
mil şeklini sende buldu. Tahammül de sende, sabır da. Sen o naif bedeninde insanlığın
yükünü omuzladın. Yalnız kaldın, yoruldun, usandın ama çaresizliğe, “Bundan daha
ötesine tahammül edemem.” diyerek teslim olmadın. Yıkılan, açılan, savrulan kadınlara
inat, “İffet yolu ölene kadar gider.” diyerek “istikâmet" dersi verdin.
Ne var ki İslâm’dan uzaklaşma, dünyaya göre yaşama marazı seni de vurdu. Konuş
maktan lisanı usanan, yazmaktan kalemi aşınan ümmet büyüklerinin çağrısını yinele
mek istiyorum; “Sen, Rabbi’ne yürüyüşüne 81 gün kala Arafat’ta ümmetiyle vedalaşan O
Peygamberi Ekber’in emanetisin! Sen, kadın değil annesin!”
Uzaklaştığın yolu takip ederek, terk ettiğin Medeniyet’e dön. Hayata uydurulan İs
lâm’dan, İslâm’a göre tanzim edilen hayata gel. Su kabarıyor. Eesad yayılıyor, örtü sadece
adıyla kaldı, çıplaklık altın çağını yaşıyor, fitne yedi başlı ejderha gibi etrafını sarmış; ya
yok olacak ya da İslâm’la her çeşit belaya “paydos” diyeceksin.
Cava Adaları’ndan Cebel-i Tarık’a, Doğu Türkistan’dan Gana’ya kadar uzanan direniş
hattında Ümmet’in yarınlarına dair güzel haberler var. Kur’an-ı Kerim’in, Allah Teâlâ’nın
eşya ve hadiseye tatbik edilmeyi bekleyen talimatlarından ibaret olduğuna inanan mü
minler, çöllere vahâvâri hayat verdi; Âlcm-i İslâm yeniden insanlığın umut kıtası hâline
geldi.
Allah’ın selâmı üzerinize olsun.
İletişim
Murat TÜRK +90 530 185 86 37
www.hukumkitap.com - facebook/hukumkitap - twittGr/hukumkitap - instagram/hukumdergikitaF
Hüküm
IZ’IT’A D