Professional Documents
Culture Documents
Untitled
Untitled
Untitled
�
Diyarbakır Temsilcisi: M.Bedri Gültekin
Yurtdışı_ Temsilcisi: Musta a Tütüncübaşı.
•
•
BÜROLAR:
•Evreni sahneye taşımamn yolu
İstanbul: Tuğrul Akçakan, Adnan Akfırat. nu arıyoruz. "Uluslararası de
•Cemal Süreya. "Atlas Okyanu
ili neysel tiyatro semineri . Amaç,
Gülden Aydın, Halil Beytaş, Al_i Hakan,
�ehmet Ali Kankotan, Fenni Ozalp, Fethi su'nda Fırat'ın salı" 7 yaşında Troya efsanesini sahnelemek . 50
Ozalp, Oğuz Sakallı, Feyza Perinçek,
sürgün . Her sevgilisinde biraz
Nadiye Yeşiltepe, Hacer Yıldırım.
Ankara: L. Doğan Tılıç (İstihbarat Şefi), • annesi vardı. "2000'e Doğ
•Sinema. Hırsızlar ve Rambolar.
Hikmet Çiçek, Çiğdem Çidamlı, Selami 'Aile Bağları' ve 'Dördüncü
ru 'da
!nce. Hamza Şahin, Soner Yalçın
• kendimi evimde his-
Savaş'. 52
lzmir: Saim Gözek settim" . 8
•Küap. 54
•
Adana: Namık Alkan
Diyarbakır: Bedri Ateş, Faysal Dağlı,
Mehmet Şenol
•Etkinlikler. 56
Yurtdışı: •
ı Frankfurt Bürosu: Mainzer
•
Almanya
Land Str. 147 6000 Frankfurt 1. Tel: 069 I •Kur'an'daki "öldürün" buyru
7391292 - Fax: 069/730 6S 23. Metin Gür ğu! Sabah'taki tartışma, Diya
•
(Kuzey-Ren Westfalya) 0202 / 461321,
Kürşat İstanbullu (Hassen) 06121 / 303467. net'in yalanı ve gerçek . İddia
Fransa: M. Şehmus Güzel (Paris) 1 I yanlış, çeviri doğru. 15
42574987, Hollanda: Ali D�vetioğlu
(Rotterdam) 0104140487 / lsveç: Erol Sever
• •Gerillayla üç gün. Sis içinde bu
0753172729 Yunanistan: Andonis Zikas luştuk. Üç günlük geziden son
(Atina) 1 / 3251143 Danimarka: Şevki Nart
(Kopenhag) 31-869402
• ra sis içinde bir yol ayrımına bı-
rakıldık. 18
Kapak Fotoğr�fı: Doğan Kemancı.
Genel Müdür: ilhan Kırıt
• •Ak bulut ekibini k uruyor .
•
Muhasebe Müdürü: Metin Aktaş
Reklam Müdürü: Hadiye Gül
ANAP'ta gruplar yeniden şekil-
Satış ve Pazarlama Müdürü: Celal Demirel leniyor . 22
• 24
Dizgi: Figen Çapan
Düzelti: Elçin Macar
•Seyir Defteri.
Pikaj ve Montaj: Cengiz Tezcür •Bekaa'daki ajanların yakınları
Teknik Hizmetler: • soruyor: "Çocuklarımızın hesa-
SİSTEM OFSET, 520 66 27 bını kim verecek ." 26 •Anadolu kilimleri : Evimizdeki
Ba.sıld!ğı Yer: .·
HURRIYET OFSET Sefaköy /ISTANBUL
• •SP Genel Başkanı İlsever. " İş- tanrıçalar . 58 _
Ankara İlan: Güner Tokgöz (229 83 80) • •RÜZGARGÜLÜ 34 •Necati Cumalı: Martılar 62 ·
"Lazların
Pontuslularla ilgisi ·
yok"
erginizin 7 Ocak
D 1990 tarihli sayısında
yer alan "Batı Trakya'ya .
'Laz' Projesi" başlıklı ya
zınızda Yunanistan Hükü
metinin Batı Trakya'daki
Türk azınlığı asimile et
mek için yerleştirmek iste
diği Pontusluların yazınız- ·
•
•
DOGU. P E R İ N Ç � K
G
ilk kez anasınıı:ı st';sin
de tattı _şiiri .
. Güllü'nün oğlu Ce
6�? mal, zayıf, çelimsiz, sıtmalı. İçece
ği bir çay bardağı süt ama, yummuş
� re..:.. ağzını açmıyor.
Kolayı var; Kerem ile Aslı.
Anası otururmuş kapının eşiğine,
başlarmış okumaya, sonuna kadar.
Oe-,.,;c-&� Kerem ile Aslı'yla birlikte süt de bi
TÔ?'l-�e......_ �.J..t..._'f. ..... et..4rı.,"4/ı.. Je.,,i°J·�ı.. termiş. Ya bitmezse, basarmış da
yağı.
· Cemal Süreya, " Şairlik duygusu
. /�-------.\ ilk l;ıurada uyandı bende" demişti .
,l
Nahit Hanım (Damar), onun için
c�J /
. a.-1.
"Bir aşk şairidir" der.
" "KADINA SAYGIYl .
V -117° SON ŞİİRİ
SON ON YILDA OGRENDIM"
CEMAL SÜREYA
/o.Ü\\<. .
Tanrı
bin birinci gece şairi yarattı" �
bin ikinci gece Cemal'i.
mer, herkes bir türlü anlıyordu . Zaten sorun o değil "Mesele �n
Dördüncüyü nereden bilsin? Şimdi sanlar, sanatçıyı istedikleri gibi can
Kulaksız mezarlığında yatıyor. landırsınlar. ' '
"Oysa üçü de ne güzelmiş . Şim Bir gün hasta olur, hastaneye gö
di köylerin adını değiştirenler, be türülürse, kayıt defterine "Şair Ce
nim o yaşımdaki insaniar demek mal Süreya" yazılmayacak. Evde- ,
ki. " kiler tembihli. Öyle de yapıldı.
Küfür bilmezdi . Ama öyle bir Ölüm ilanını kendi eliyle yazacak,
eleştirir ve karikatürize ederdi ki, Birsen Hanım'a verecekti.,Ölünce,
sövmekten beter olurdu. Buyrukçu, önce sessizce gömülecek, ilan son
"O Batılıydi" diyor. Hayatı koyuş ra yayımlanacaktı. Çok basit. "Şair
biçimiyle Batılı. Cemal Süreya şu gun ölmüştür. Şu
. Paris'e gitti, Louvre müzesini mezarlığa defnedilmiştir. "
·
En son 1965 yılında gitti berbe mezdi. Boşa giden yol parası, ves Cemal Süreya 2000'e Doğru adı
re. Şunu 'şöyle kes demeye utanıyor tiyer ücreti. Aslında o değil, yüzey nı sevdi.
du . İki ay memuriyetten ayrılmış, sel ilişkiler . . . Hem adını sevdi, hem içini. Gös
berbere gidememiş. Gittiğinde, "Se Dışarıda yemek yerine, evini ter teri'de şöyle yazmıştı: "Bugüne
ferden mi geldin. " diye sorunca ber cih ederdi . "Giyerim pijamalarımı, dek, yazarken en özgür olduğum
ber, o son olmuş. Saçlarını kendisi rakım da hazır. Bundan güzeli olur kendimi öyle duyumsadığım yayın
kesiyordu. mu? " organı 2000'e Doğru dergisi oldu.
İLK DOLMAKALEM Cenazelere gönderilen çiçeklere Özgür olamadığım yerde zaten yaz
acırdı.· Onlar için ödenen paraya da. mam. Ama kişinin �endini iyice öy
Çocukluğunda üç isimden utan Fotoğrafının çekilmesinden hoş le duyumsaması müthiş bir şey . "
dı. Oturduğu mahallenin adı: Pür lanmazdı. "Doğu çıksa d a bir dergi çıkar
telaş. Sokağının adı : Tavukuçmaz. "Yakışıklı değilimdir ama hoş sak ' ' . İlk planlar nasıl coşkuyla ko
Üçüncüsü, soyadı: Seber. Şeker, Se- adamımdır. ' ' nuşuldu saatlerce.
"Kendimi evimde gibi hissediyo redaksiyonu ben yapıyorum . " laştırıldı. Ama Ahmet Arif gelme
rum. " Öyle dermiş, 2000 için. 6 aydır izinliydi. Yetiştirmesi ge di. Yeni gömleği yoktu.
Cemal Süreya, 2000'e Doğru'nun reken işleri vardı' . İçine sinmedi, ESki eşinin mobliya borcunu öde
kurucusu . Bir dönem Kültür Sanat Aralık'ta Ayhanlarda söyledi: "Ocak' di. Kira zaten ona aitti. Çocuk ol
Yönetmeni, redaktörü ve 2000'e ın ilk haftası ordayım. " masa yapar mıydı, yapardı.
Doğru çalışanlarının Sevgili Cemal Cümle aynı: "Derginin bana ih Sevinirdi, "Ne güzel bedavadan
Abisi. tiyacı var . ' ' torun sahibiyim. "
İlk aylığı 1 25 bin. izdüşümler, kitap olacak. Başlı
Yazı akışı yavaşladı mı, huzuru
Son aylığı 400 bin. ğı 99- 1 00. Kendisi koydu. İlanı da
kaçardı. " Çalıyormuş gibi hissedi
1 987'de yarım milyonluk, son za yorum kendimi . " hazır: "Bu kitaba·girmek isteyenden
manlarda daha büyük teklifler aldı. 1 00 lira, istemeyenden 3 milyon li
Saçak yazıkurulu üyesi ·Cemal
" Geri çevirdim, bilmeseniz de ra alınır. "
Süreya'nın izin dilekçesi: " Cumar
olur . " Son iki İzdüşüm, "Yılan Paşa"
tesi - pazar günleri yapılacak olan
Saati işportadan. ve "Doğu Perinçek" olacaktı. Not
Şilebezi Festivali'ne davetliyim. İş
Gazetelerin "cumhurbaşkanı larını yazmıştı. Yılan Paşa: Evren.
leri aksatmayacaksa gidebilir mi
adayınız" anketine Doğu Perinçek, yim?" Pazartesi gunü cemiyette 2000'e
" Cemal Süreya" yanıtını vermişti. Doğru'nun gelişi "tören olurdu " .
Saçak yazıkurulu toplantıları ba
Öğrendiğinde takıldı, " Beni buna zen 10 saat, 12 saat sürerdi. O, en Masadakiler hep birlikte okurlardı.
·mı layık gördün. " disiplinli .. O ikide bir keser: "Burası nasıl, bu
· Menşure'ni.n 2000'deki yemekle rası nasıl . . . " diye . sorardı.
Bir gün 2000'de, "Yahu ben size
ri üstüne yoktu . bir çay bile ısmarlamadım, bugüne Sigarayı bıraktıktan sonra, ne ka
Her ayın mutad telefonları vardı, dar kar ettiğini hesaplardı. Aıiıa ra
kadar" dedi.
birkaç kez tekrarlanan. " Doğan kıyla karşılaştırdığı için hep zararlı
Organlarını bağışlamıştı. Kartı
Hızlan ile mi görüşüyorum. Şu se çıkıyordu. .
Şule'de kald_ı.
lif ücre�ini gönderseniz . . . " "Sigara 1 9 yıl içilir.
Cemal varsa, içki parası olmaya
Maliye müfettişliği stajında birik Aşk, 1 8 ay sürer . "
nın içi rahattı. Masanın altından im
tirdikleriyle Fransa'dan araba getir Redaksiyon günleri yazı araların
dada yetişirdi .
. miş, satmıŞ, Papirüs'ü çıkarmıştı. da sözlük okurdu. " Hasan Kıyafet
Ortaokulda sınavda, arkadaşı
Dergicilik bir sevdaydı onda. - Hüseyin Karanlık. Bu iki isim yan
onun verdiği kopye ile 8 aldı. Cemal
Vecihi Timuroğlu ve arkadaşları yana gelince; ne güzel! "
Süreya.ise 7. Yıllarca güldü bu ola
son sayı'sını Papirüs'ün Cemal'siz
ya. EDEBİYATIN SOLİSTLERİ
çıkaracaklar.
Ahmet Arif, Cemal Süreya'yı çok Cemal Süreya ile aynı odayı pay
MASANIN ALTINDAN ·sevdiği için, kızkardeşini görmeden laştık. Daha doğrusu biz onun oda
'88'in ilkbaharında bir sabah çık almak istedi. Cemal Süreya kızkar sına sızdık. O anlattıkça not alırdık.
tı geldi. "Derginin bana ihtiyacı deşine, "Evlen kız, Türkiye'nin en " Ben yaşarken, yayımlamak yok".
var. Önümüzdeki sayıdan itibaren iyi şairi" demişti. Buluşma karar- "Günlük gazete çıkaralım da bir
-D
çürütüyor. Olay, Ku(an'a kaynaklık eden Tevrat'tan alınma.
·
' .,-
.
iyanet Kur'an'-
-�91 . •_,Af ır.JA J� .)ı_, : JW A)
·
!�� g�nl��a� � ·J� .)1 '1 ) ) '1} J_, , �;ti .:,. �IJ':·l ıS1 ( �.:.t;1 ı_,_rl; '}_, ) JW '1} J
bah gazetesinin manşeti böyle. Al- ·ISr( �...AilJo 1,,..W ) .J_,&f, , �! .:,. (".l\:..� ,,sl (l_e. 1°1...Ai\ .;.\:..jll_, ıJ.f�jll
tında da iki Kur'an sayfası ve çevi-
risinin fotokopisi. Birinin üzerinde .. ...
Jl l:...ı � -�� �; ı_,:ıJ. ı:ı.r,:1:!1 ı!1:JJl _ı:ı_,rAJ.I J� r ..;ıa..ı � r{'_
•
. �H
.__,
" doğrusu" , öbürünün üzerinde .J_,i .:,. .>IJI ı:ı_P. �l:JI ı!l:l_,1 � �l:JI ı!1:J _,l.J:!;_,.1 JW :'il ı:ıl : Jl!ll � )1 J:lll
UA\.>1.>J J_;9ı � _,ıı J ı:.ıi �jl Jl:ll �_,ıı ıı._, , J_:öll IJ.l-i-1 Jı.( C.;; 1 1_,ı:;ı )
"hatalısı" diye yazılı.
9 Ocak günlü Sabah'ta yine birin- r-
ci haber: "Kur'an'daki Hata Va- · lpl.)'f � t� .:,. �-:il � {;).. .ı.:.1 �! ı:ı� ı.:-i�I J J_,<!i l.)}. �IJ.:1 ,:,'9
him " .
J:.Jl..1:-� �.:,. _,.1 .;l : J,;91f.:ı�1_,JI �1(.!.IJ:>J 4i�I ı.:..�L:...! � � ı:ı\
ORİJİNAL KUR' AN YOK LJ1 � ,:,_,ı_,:;u ,:,�_, , � jo:.J1 � .:,. � ,:,1 .:.\A:ll .;.J..J.. <%.ı\:-.!I v.--:-11 v-
Bugün dünyanın hiçbir yerinde
"Kur'an'ın orijinal elyazması" yok FAHRUDDIN-İ. RAzi E'T-TEFSİRU'E-KEBİR, BEYRUT, 3182. İşte 54. ayetteki
'
-
tur. Birinci "aslı" da (beze, kağıda, gerçek.
hurma dalına, yufka taşa, deriye, den, akıl ve bilime aykırılıklardan" Sabah'ın haberinde üzerinde du-
kürek kemiğine, kaburga kemiği.ne, söz.etmiyor. Diyanet'in resmi çevi rulan nokta, "tevbe etmeyenlerini
ağaç kabuğUna yazılı olan), bundan risinde "yanlış" bulduğu bir "an zi öldürün! "dür. Sabah, bı,ınu yan
alınıp oluşturulan ikincisi de (Haf lam"dan sözetmek istiyor. "Kur' lış buluyor.
sa'nın sandığındaki) ve bundan ya an çevirisindeki yanlış" diyecek yer Bu söz, ayetteki "fektulü enfüse
rarlanılarak birkaç nüsha yapılan de, "Kur'an'daki yanlış' diyor.· Ya küm�" sözünün karşılığı olarak yer
üçüncüsü de bugün bulunmuyor. ni "Kur'an"la "çeviri"yi ("meal") alıyor çeviride.
Birinci ve ikincisi "yakıldığı" için birbirine karıştırıyor. Burada, biri "NEFS " , öbürü de
yok. Üçüncüsüyse ne "hikmet"se, Sabah'ın ortalığı "heyecan"a bo "KATL" olmak üzere iki sözcük
bulunması gerekirken bulunma ğan haberinde "yanlış" dediği doğ var. "Nefsinizi katledin. ' ' demek.
makta. Bununla birlikte var göste ru; "doğru" dediğiyse yanlış: Sorulacak soru şu:
rilmekte. Bugün eldeki Kur'an, Mu - Buradaki " NE F S " ve
hammed'in "vahy" diye yazdırdı " SABAH"TAKİ İDDİA
' ' KATL ' ' sözcüklerinin anlamı ne-
ğı Kur'an;n ne "aynı" sıdır; ne de ÇÜRÜYOR
dir?
"tamamı" dır. İbn Ömer, şunları Sabah, buradaki "nefs"i, kimi
Sabah'ın sözünü ettiği ayetin Di
söy1er: � ·
zaman Türkçe'de kullanılan "nefsi
yanet'in yayınlacblı çevirisi yanlış
- "Hiçbiriniz, Kur'an'ın tümü ıslah etmek" , ya da "nefsi temizle
mı, değil mi?
nü elimde bulunduruyorum deme� mek" deyimlerindeki "nefs" an_la
Bakara Suresi'nin 54. ayetinin,
sin. Biliyor mu ki, Kur'an'ın çoğu, mında alıyor. Başvurduğu " İslam
Diyanet çevirisindeki anlamı şöyle
yokplup gitmiştir . . . '' (Bkz. Celalud bilginleri"nden bu bilgiyi almış. Bu
dir:
din Suyı1ti, el İtkiin fi Ulümi'l-Kur' na göre ayetteki "nefs " , Türkçe' -
"Musa, milletine: 'Ey milletim!
an, Mısır, 1 978, 2/32.) (Ayrıntılı de kullandığımız "nefsi yenmek" ,
Buzağıyı TANRI olarak benimse-.
bilgi için: 2000 'e Doğru Yıl: 2, Sa "nefse uymak'.' gibi deyimlerde
mekle kenöinize yazık ettiniz. Ya
yı: 23, 29.5. 1 988 tarihli ' :Asıl Kur' hangi anlamdaysa o anlamdadır,
radanınıza tevbe edin, tevbe etme
an yakıldı" başlıklı haberi.) ·
Buradaki "katl" de, "öldürmek"
yenlerinizi öldürün. Bu; yaradanı
Sabah, "Kur'an'daki vahim ha nız katında sizin için hayırlı olur. O, demekse de, gerçek anlamında de
ta"dan sözederken, "Kur'an"ın daima, tevbeleri kabul ve merhamet ğil, "soğanı tuzla ezip öldürmek" -
kendisinden, "Kur'an'daki yanlış eden olduğu için tevbenizi kabul teki, "bu iş bizi öldürdü"deki, "bu
lardan, tutarsızlıklardan, çelişkiler- eder . ' demişti. " günü, bu zamanı öldürdük"teki gi-
,
16 • İKİBİN'E DOGRU • 1 4 OCAK 1 990
Diyanet'i yalanl�yan 17 Arapça ve 5 Türkçe kaynak
" T efsir"ler
'
" N EFS " e ve 8- Meraği, Mısır, 1 974, 1 11 20. başvurulup bakılacak yerleri de şöy
"KATL"e burada "mecaz" 9- Kurtubi, 1 /342-343. le:
değil; gerçek (hakikat) anlamlarını 1 0- Muhammed Reşid RızA, Tefsi 1 - Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini
verm.ekte birleşiyorlar. Bunu kanıt ru' l-Menar, 1 /31 9-320. K ur'an Dili, İstanbul, 1 960, 1 /354.
layan işte 1 7 Arapça ve 5 Türkçe " . . . fektulıi enfüseküm"e "hemen
1 1 - Ahisi, 1 12 1 6.
kaynak . kendinizi katlediniz" anlamı veriliyor.
1 2- Muhammed Ebu's-Suıid, Tef
" Nefsinizi öldürünüz" de yer alıyor,
siru Ebi's-Suıid (İrşadu'l-akli's-Selim
ARAPÇA TEFSİRLER: ama aynı anlamda. Yani "kendinizi
İla Mezaya-1-Kur'an 'il-Kerim), Mısır;
öldürün" anlamında. Yani "enfüsi
1- Fahruddin Razi, e't-Tefsiru'l 1 928, 1 /81 -82.
küm"e ("nefsiniz"e) · "KENDİNİZ"
Kebir, Beyrut, 3/81 -82. 13- Hazin, Lubabu't-Te 'vil, İstan anlamı verilmekte.
İslam dünyasından herhangi bir bul, 1 371 , 1 /48. 2- Mehmet Vehbi, Hulasetu'l-Be
kimse çıkıp da, "Fahruddin Razi de 1 4- Tantavi, el Cevahir fi Tefsiri'l yaı:ı, 1 11 28-1 29.
kim oluyormuş?" d iyebilir mi? Kur'an, Mısır, 1 350, 1 /72-73. 3- Ayıntabi Mehmet Efendi, Tefsir
2- Zemahşeri, Keşşaf, Kahire, 1 5- İsmail Hakkı (Bursalı), Ruhu'l i Tibyan, İstanbul, 1 324, 1 /39-40.
1 977, 1 /69. 4- Ferah Efendi, Tesfir-i Mevakib,
Beyan , İstanbul, 1 306, 1 193-95.
3- Kazi Beyzavi, 1 /81 . Tefsi��i Tibyan'ın kenarı, 1 /30-31 .
1 6- Ebu't-Tayyib Sıddik, Fethu'l
4- Taberi, Camiu'l-Beyan, Bey 5- Omer Nasuhi Bilmen, Kur'an•ı
Beyan , Mısır, 1 300, 1 /1 1 1 .
rut, 1 972, 1 /226-229. kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tef
1 7- Muhammed Ali e's-SabOni,
Safvetu't-Tefasi(, 1 /58. siri. 1 /54. ,
5- İbn Kesir, Beyrut, 1 966, Bir de Arapça'dan Türkçe'ye çev
1 /1 61 -1 62. TÜRKÇE TEFS İ RLER: rilmiş olan bir "tefsir"i gösterelim:
6- Celaleyn, 1 /8. Prof. Seyyid Kutub, fi ZılAli'l-Kur'an,
7- Abdullah İbn Ahmed e' n-Ne İslam dünyasında saygı gören çev. Emin Saraç, İ .Hakkı Şengüler,
sefı, Tefsiru'n-Nesefi, İstanbul, 1 /48- (muteber) Türkçe tefsir sayısı çok Bekir Karlığa, İstanbul, 1 970, 1 /1 48-
49. değil. En çok tutulan, ünlü olanlar ve 1 49.
\
bilmediği söylenemez kuşkusuz.
· an'ın tercüme ettirilmemesi lazım . 2- Bu öykünün geldiği asıl kay
Türkçe "Meal"i de genellikle, Kur'- Bunu tercüme eden, demek ki NE nak olan Tevrat'taki anlatılan biçi
an'ın aslına bağlı kalınarak yapılmış FİS kelimesinin anlamını bilmiyor. mi bu anlama uygun değildir.
bir çeviridir. Bunu kabul etmek bir Binlerce kitap basılmış. Şimdi, bu Ve açıklamada deniyor ki:
dürüstlük gereğidir. Ama, Hasan hata nasıl düzeltilecek? Bu tip ter .:___ "Bu ayet-i kerimedeki 'nefis
Basri Çantay bu alanda bir kaynak cümeleri, Kur'an'ı bilmeyenlere lerinizi öldürünüz' ifadesi de, mü
olamaz. Kimi yerde, akıl ve bilim yaptırmak çok büyük -hata. " (Sa fessirler tarafından genel olarak
karşısında, Kur'an'ın dediklerini bah, 9. 1 . 1990) 'kötü duygularınızı öldürünüz' şek
"kurtarma" çabasını göstermiş, bu Prof.Dr. Hüseyin Atay, oku bun linde anlaşılmıştır. ' '
çabaları gösterdiği yerlerde de, söz ları ! Okµ da Bakan Zeybek'in ne İşte bu "yalan" . Bunun "yalan"
konusu ayette olduğu gibi, zorlama ler söylediğini gör. Sen, ne "Kur' - olduğunu yukarıda sunulan "tef
lı yorumla yanlışa düşmüştür. Sa an"ı, ne de "NEFS" kelimesinin sirler" kesin olarak kanıtlamakta.
bah bir de Lütfi Doğan'ı kaynak anlamını biliyormuşsun! Öğrenmek Büyüğü, küçüğüyle tüm "tefsir
gösteriyor. Diyanet İşleri Başkanlığı istiyorsan, işte kaynak, git öğren ! ler " , Diyanet'in bu açıklamada ileri
da yaptı diye, MSP eski Milletvekili sürdüğünün tersini dile getiriyor .
DİY ANET'İN YALANI
olan Doğan'ın bir kaynak olabiel Buyursunlar, "tefsirler" ne di
ceği düşünülebilir. Güngör Mengi Diyanet İşleri Başkanlığı 9 ' yormuş; birlikte görelim. Birçok
de, köşesinde, bu kişiyi "din bil Ocak 1 990 günlü Sabah'ta yer alan konuda olduğu gibi bu konuda da
gini" diye niteliyor. Lütfi Doğan' açıklamasında şöyle diyor: Diyanet, gerçeği örtüyor. Ve hem
ı n kendisini "din bilginleri"nden sa "Ayet-i kerimede iki defa geçen görevini, hem de kamuoyundaki
yacağı kuşkulu. Kendisini bir baş 'enfüs' kelimesi, 'nefs' kelimesinin "Diyanet dini konularda daha iyi
vuru kaynağı sayacağı da . . . Temel çoğuludur. ' Nefs' Arapça'da, söz sini bilir' ' biçiminde özetlenebilecek
kaynaklara karşı, Razi gibi eski lük anlamında, 'ruh, kan ve bir şe kpşi.ıllanmayı kötüye kullanıyor .
"müfessir"ler şöyle dursun; bir yin kendi, aynı' anlamlarında kul Eğer bu konuda Diyanet'in ileri sür
Hamdi Yazır, bir Ömer Nasuhi Bil lanılır. Bu itibarla, ayet-i kerimede düğü "doğru"ysa, Razi'nin, Ze
men karşısında bile "edeb" dışına ki 'nefislerinizi öldürünüz' ifadesi mahşeri'nin, Beyzavi'nin, Kurtubi'
çıkmak isteyeceği de . . . nin, sözlük anlamda, 'kötü duygu nin, Aıı1si'nin, Menar'ın, Tantavi'
Hüseyin Hatemi de "ünlü dinbi larınızı öldürünüz' olarak anlaşıl nin ve ötekilerin dedikleri, yazdık
limcisi" diye sunulamaz. ması mümkün olduğu gibi, ' kendi ları, savundukları yanlıştır. Ve eğer
nizi öldürünüz' olarak anlaşılması Diyanet'in dediği doğruysa, hem bu
ZEYBEK'İN DİN-İSLAM
da mümkündür. " kaynaktakileri, hem de Tevrat'ta
KURT:ARICILIÔI:
Oysa, "nefs"e burada birinci an yazılı olan öy�üyü kazıyıp, çıkar
Bakan Zeybek diyor ki: lamı vermek mümkün değildir . . mak gerekir. Buyursunlar tartışma
- ''Dini yanlış anlatanlar kadar, Çünk.ü : ya. "Ulema"larını toparlayarak
dine zarar veren kimse olamaz. 1- Ayetteki öykü bu anlamı ver gelsinler. İşte meydan. O
Kur'an'ı bilmeyen insanlara Kur'- meye elverişli değildir. TURAN DURSUN
Gerillayla üç gün
Sis içinde buluştuk. Gece yürüyQ şü yaptık. Birlikte yedik, içtik, uyuduk. Beraber köylere gittik.
Anlayışlarını ruhlarını inceledik. Uç günlük geziaen sonra sis içinde bir yol ayrımına bırakıldık.
evsimlerden sonbahar.
M
Sis, sis gene sis . Or
ta Anadolu'dan Do
ğu'ya gittikçe, sis si
zinle şakalaşıyor; bir gelip bir gidi
yor. Sis yoğunlaşarak sizi zaman tü
nelinde yolculuğa götürüyor. Dağ
daki gerillalatla, bölgedeki halkın
deyimiyle "kır kartallarıyla" buluş
mak için temas noktaları arıyoruz.
Birkaç bölgede birçok köy taradık
tan sonra hal?er geliyor:Filanca yer
leşim biriminin falanca yöresine ilk
sisle birlikte gelin. Biz sizi alırız. . . "
Yer yer kar yağışını da getiren sis
li gezegendeki yolculuğumuza baş
liyoruz. Gölgeler bitiveriyor yanıba
şımızda. Ve 2 metre ötemizi göre
meden gidiyoruz bilinmeyen meka- ·
Mazlum boğan'm silahı. Elden ele dolaşan değerli bir armağan. Başarılılara
veriliyor.
ca hemen dağda düğün yapılıp "go renci sanıyor. Bir kısmı da turist mu açılıyoruz? O
vend"çekiliyormuş: Gelin ve dama- olarak biliyor. Bazısı hayvan olarak SERHA T EREN
,
Yazan Yöneten
MÜJDAT GEZEN
. 411JKGt.1JMi&ıi;,9;141
** ·GöNütuAKKOR **
MÜJDAT GEZEN o CENK KORAY
HAYKO
AYŞEN GRUDA o MELİS SÖKMEN ORY. SAMRA SÖKMEN o ORV. AYLİN '
A
ve Keçeciler 'in neden
· . V.lLDlRJM AKsULUT
.. EKİBİ .
kongrede bana büyük · fStatükocularj ·,& .•
ker, Gö
�
ref Bozkurt1 Adnan Tatka n ılat Di-
ı Şe-
Demokratlar grubunun önde ge çime evet demem zor. Çünkü mu ANAP grubunda birçok milletve
len bir diğer ismi, Burhan Kara. - halefet oylarını artırmıyor. Seçim kili, 1990 yılı içinde erken seçim ih
"Başbakan baŞarılı olursa, hiçbir olursa kimse iktidar olmayacağı için timali görmüyor. "Ama" demekten
grup ortaya çıkamaz. Genel Baş rejim sıkıntıya girer. Yoksa SHP ve de kendilerini alamıyorlar, ' ' 1990'ın
kan'ın başarılı olup, olmayacağı be ya DYP'nin iktidara geleceğini bil ne getireceği belli olmaz. ' ' O
lirleyecek stratejimizi . Şahsen biz sem erken seçime evet derim. "
Güzel grubu olarak şimdi bekleme- Yüzde 70 enflasyona rağmen mu- SQNER YALÇIN
İKİBİN'E DOQRU • 1 4 OCAK 1 990 • 23
SniH DHHRi Öğrenciler Abr�mow-itz'i
Bilkent'ten kovdular
11Yeni Nesil'de Ar�lık Çarşamba günü Ab- Ç
Bu sefer Tilrk e slog nları di le�ek
�1O ramowitz Bilkent'e çıkarma
_? �
zorunda kaldı: "Bagımsız Turlciye,
·
''Muhabir kartımı
polis · gaspetti' '
2 OOO'e Doğru muhabirlerinden
Yusuf Arıkanoğlu . Elazığ'da
poli.se hakaret ve mukavemet suçun
dan 4 ay 10 gün ceza cıldı; ceza tecil
edildi. Yeni Demokrasl'de gôzaltı
22. 12. 1989 g4nü, gözaltına alınan eni Demokrasi dergisi . yayın Robespierre'in söylediği "zulmün
üç arkadaşlarının serbest bırakılma- .
. sını isteyen Fırat Üniversitesi öğren
Y yönetmeni Mehmet Alı . �s�r ve vahşetin olduğu yerde halka
ayaklanmasını söylemeyen alçağın
gözaltına alındı . Eser, .�ergısının
cileri rektörlük binası önünde top Kayseri temsilcisi Hasan Ozaşlaı:ıı� biridir" ibaresi yazılı bir takvimi
·
lanmışlardı. Haber yapmak için cı 'nın tutuklanmasını protesto ıçı.n, satmaktan dolayı tutuklanması kı
olay yerine giden Arıkanoğlu polis yapılan açlık grevinin bitiı:ııi�de bır · nanıyordu. Basın · toplantısından
tarafından zorla binaya sokulmuş, basın toplantısı düzenlem�ştı. Top: sonra gözaltına alınan Mehmet Ali
ve muhabir kartı elinden alınmıştı. Eser'in açlık grevinde olduğu bildi-
Jantıda Yeni Demokrası Kayserı
Arıkanoğlu kendisinin mağdur
l
·
Günümüzde sosyalizmin sorunla- · yalizmi inşa süreci , iktidarın alın Devlet kuruluşlarında idareler
rının olduğu belirtilen özel sayıda masından çok daha zor ve sancılı solcu, demokrat mühendislerin oy
"Kapitalizmin yüzlerce yıllık çıkar dır . . . vermesini engellemeye çalışıyor.
cı, bireyci kültürünü kısa sürede yok Biz devrimci sol güçler bu top Yöneticiler kendi istekleri doğrultu
etmek kolay değil. Kapf talizmin rakların insanlarıyız ve bu ülkede sunda oy kullanmaları için baskı ya
yüz!erce yıllık mirasına karşılık, sos devrim yapacağız. Bu anlamda ik pıyorlar. Ayrıca, oy potansiyeli olan
yalizm henüz 72 yıldır pratikte" de Hdarı alma yolumuz, iktidarımızın 'özel şirketlere, verilecek oyların ren
niyor. · kuruluşu ve sosyalist inşamız, ken gine bağlı olarak ihale sözleri veri
Yeni Çözüm özel sayısında şu gö- di koŞullarımıza özgü olacaktır . ' ' liyor.
1
ilgimiz yok derler. Olüme gönderip, sahip çıkmıyorlar."
•
-smet Akdoğan biraz merak, şini anlattı" diyor. Ağabeyini Dev
biraz da öfkeyle soruyor: Yolcu, kendisini Kurtuluşçu olarak
" �aµıazan'ın dört çocuğuna tanıtmış . ODTÜ İnşaat mezunu ol
MIT bakacak mı şimdi ? " duğunu ve müteahhitlik yaptığı ya
Adıyaman Gergerli Ramazan Ak lanını söylemiş. Çaypınar'ın ifade
doğan'ın ağabeyi, İstanbul'da ha lerini okuyan Yeşilay, "O zaman da
mallık yapıyor. Önceleri Ramazan askerde böyle propaganda yapma
da hamalmış . Daha sonra seyyar sına şaşırmıştım. Ama bize söylediği
olarak kot satmaya başlamış. İran1- cümleleri ezberletilmiş. PKK hak
dan kaçıp gelenlerle yakın ilişkiye kında söyledikleri aynen ifadesinde
girmiş . Farsçayı çok iyi öğrenmiş. de geçiyor" diyor. Bekir, Yeşilay'
Anadili gibi konuşuyormuş . Sahte ın kaçması için yol göstermiş. Ne
pasaport, döviz kaçakçılığı işlerin reye gideceğini sormuş . PKK'nın
den çok para kazanmış . Son durak sorgusunda da "Örgüt onu yurt
Uğur Turizm. İsmet Akdoğan" Ne dışına çıkaracaktı, bir ilişki kurarım
yaptıysa o Uğur Turizm'in sahiple diye yardım ettim" diyor.
ri yaptı" diyor.
"Bİ RARAYA GELİP,
Ramazan Akdoğan'ın yakınları MİT'E GİTSEK Mİ?"
sık sık Doğubayazıt'a gidip geldiğini
söylüyorlar. İran'a gittiğini de bili 7 OCAK TARİHLİ KAPAGIMIZ Geçen sayımızda isimleri yayım
yorlar. Hatta İranlı bir sevgilisi var ber alamamış . lanan, Bekaa'da ajan olarak yaka
mış.- Bu kadın, Ramazan İstanbul' Cihangir Şanal 'ın ODTÜ'de öğ lanan kişilerin yakınları merak için
dan ayrıldıktan sonra otelden defa renci olan yeğeninin de sorusu ay de · olduklarını söylüyorlar .
larca nerede olduğunu sormuş. Ra nı. " Cihangir'in durumu hakkında PKK'nın itiraflarını samimi bulduk
mazan'ın karısı ve çocukları köyde kimden bilgi alabiliriz? Sorumlusu. ları ajanları "rehabilite" ettikleri
ler. Yakınları Ramazan'ın sorum ortaya çıkar mı? " ni duymuşlar. PKK bu durumdaki
suz, lumpen, paraya düşkün birisi Tacim Daş'ın İzmir'de kundura lere silah vermiyor. 2000'e Doğru
olduğunu söylüyorlar. "Cebinde mağazası sahibi ağabeyi Mustafa muhabirleri Mahsun Korkmaz Aka
para durmazdı.' Aynı gün milyon da Daş da " insaniyet namına" konu demisi 'nde rehabilitasyona tabi tu
olsa harcardı" diyo"rlar. Laleli' de nun aydınlığa kavuşturulmasını is tulanları da gördüler. Derslere ka
bir butik açmış, yürütememiş , bir tiyor. "Kardeşimiz sağ mı? Tacim'i tılıyorlar, yakın ilgi ve denetim al
süre sonra kapatmış . Ağabeyi " Bir Bekaa'ya kim gönderdi? Kime so tında tutuluyorlar.
yıldır işi yok ama, nereden para alı racağız?" diyorlar. Muzaffer Tahta ve Tacim Daş'
yor belli değil" diyor ve elyliyor: "Bekir Çaypınar'ın öz ağabeyi ın öldürüldüğü söylentisi iki ay ön
"Ramazan bulunduğu ortama çok yim" diyor telefondaki ses, "Akı ce yaşadıkları çııvreye ulaşmış. Ci
iyi uyum gösterir. EsrarkeşJe, esrar betini nasıl öğrenebiliriz? ' ' Cengiz hangir Şanal Serxvebun'da yayım
keş, devrimciyle devrimei olur" di Polat'ın yakınları da merak ve kay lanan itirafında "Parti beni affetti"
yor. gı içinde "O daha çok küçüktü" di diyor. PKK'nın Batı Almanya'da
Dokuz aydır görmemişler Rama yorlar. yayımlanan aylık gazetesi Serxve-
zan ' ı : Küçük kardeşleri, tanıdıkla ' ' CÜMLELERİ
6un Bekaa'da yakalanan ajanların
rı bir polise sormuşlar. "Araştırma itiraflarını yayımlıyor. Gazetenin
EZBERLETİLMİŞ''
yın, başınızı belaya sokarsınız. Ni Eylül, Ekim, Kasım, Aralık sayıla
ye arıyorsunuz o soytarıyı? " cj.emiş . Bekir Çaypınar 'ın "ASkerden fi rında, Fevzi Açıkgöz, Vakkas Çe
Yeğeni Ramazan Akdoğan "MİT'e rar etmesine yardım etti" dediği kişi tindağ, Cihangir Şanal, Dursun Çı
sorsak akibetini bilir mi?" diye so Ömer Yeşilay. 1 2 yıl cezaevinde kal nar (Çarli), Ramazan Akdoğan'ın
ruyor telefonla. Yanıtını da kendi dıktan sonra Denizli'ye kışlaya ke- · itiraf ve çağrıları yayımlandı.
si veriyor: " Şimdi sahip çıkmaz, il lepçeli olarak getirilmiş. Be�ir Çay Aileler , "Biı;araya gelip MİT'e
gimiz yok derler. Oraya göndermiş pınar bölük çavuşuymuş. Ömer ve gitsek, çocuklarımızın hesabını ve
lerse, çoci.ıklarına da baksınlar" di yanındaki kelepçeli arkadaşına ilgi rebilirler mi? Sonuç alabilir miyiz? "
yor. Ramazan Akdoğan en son Su göster"m iş, tatlı ısmarlamış . Ömer diyorlar. D
riye' den aramiş yeğenini. Sonra ha- Yeşilay, " Hemen bize siyasi geçmi- ADNAN AKFIRA T
ZEYNEP ORAL Kültür ve sanat 50 yıllık yazarlık yaşamında Bir anlamda 1 940'lardan
dünyamızın ustalarıyla yaptığı çeşitli ödüller alan SAMİM l 980'lere kadar Türkiye'nin
konuşmalarda onların kişiliklerini KOCAGÖZ'ün DP Dönemi İzmir'i siyasal yaşa!Jlın.�aı:. kesitler sunan
yeryüzüne renk katan anlatan son romanı İZMİR'İN "TEK KiŞiLiK OLUM" usta
özelliklerini ortaya koyuyor. . İÇİNDE yazarımız VEDAT TÜRKALİ'NİN
son romanı.
MERHABA
ERKEK ·� L�a
Mevcut sosyalizme alternatif öneriler! ..
Williams bu kapsamlı v e kışkırtıcı eserinde ha·
yatın iş, boş zaman, kültür, teknoloji, özel ha
yat, savaş ve barış gibi çeşitli alanlarına
alternatif yaklaşımlar getirerek yeni ve dina·
mik bir sosyalist yol öneriyor. Önsöz yazarı
Murat Belge'nin deyişiyle "Bizi,
· kendimize 'değerli' bir hayat
kurma mücadelesine
çağı rıyor."
RÜYA ESER
Kadınlara karşı insanlık suçu işlemekte
olan erkekler, Merhaba . . .
ÖDEMELİ GÖNDERİLİR
İSTANBUL • YAPRAK YAYINEVİ: 528 66 50
ÖZGÜR DAGlTIM : 5 1 9 14 49
ANKARA • DOST DAGITIM : 1 32 48 68
"Gürkan ve Baştürk'ün yeni partisi olsa olsa 'milletvekilliği partisi' olabilir". Kuruçeşme toplantıları
konusunda: "Sol, masa başı tartışmala_rla ya da ilkeler üzerine 'al gülüm, ver gülüm' tutumlarıyla
birleşmeyecek.''
Yolu açtı. Buldozer varken, kazma
kürekle uğraşmak saçma değil mi?
SP'yi muhafazakarlıkla suçlayanla
rın bu gerçek üzerinde de düşünme
lerini dilerim.
- Bu anlattıklarımia karşılık,
Kuruçeşme toplantılarını nereye ko
yuyorsunuz?
- Bu toplantıları bir sol parti ça
basının gerektirdiği ciddiyetten uzak
- Soldaki parti kurma girişimle görüyorum . Sol, masa başı tartış
rini nasil değerlendiriyorsunuz? malarla ya da ilkeler üzerinde "Al
- Boş çabalar olarak değerlen
gülüm, ver gülüm" tutumlarıyla
diriyorum. Bunlar, boşuna vakit ve
birleşmeyecek. Bunların elinde bir
enerji israfıdır. Solda "boşluk" ol
oyuncak : Birlik! Oyna, oynayabil
duğunu ileri sürenler uykudadır.
diğin kadar: . . Kriz derinleşirken, iş
Boşluk bunların kafasındadır. Ger
çi ve emekçiler ayağa kalkarken,
çeğe bakmak lazım . İşte program,
Kuruçeşmeliler bunu seyrediyor.
işte örgüt: Sosyalist Parti!
Sosyalistler ancak bu mücadeleler
Öncelikle Sayın Aydın Gürkan' içinde yer alarak, sınıf içinde kuv
ın, Sayın Abdullah Baştürk'le bir
vet olarak birleşebilir. Bu yüzden
likte başlattığı girişim hakkında . . .
· Kuruçeşme'den ciddi bir şey çıkma
Bunların sorunu boşluk doldurmak yacak . Zaten burada yer alan bir
tan önce, nasıl bir parti kuracakla
çok devrimci de bu gerçeğin farkın
rına karar vermektir. Sosyalist mi, da.
sosyal demokrat bir parti mi? SP Genel Başkanı Ferit İlsever.
Fotoğraf: FETHİ ÔZALP - TBKP"yi nasıl değerlendirip,
Amaçlanan, sosyal demokrat bir nereye koyuyorsunuz?
partiyse, bu alan fazlasıyla dolu. nimsedi . Bu program, düzenin bi - Bu girişim hakkında SP dahil,
Kendileri oradan gelmediler mi? Ül ricik alternatifidir. Ülkenin gelece bütün sol söyleyeceğini söyledi.
kemizde sosyal demokrasi iflas ğine, emekçilerin penceresinden Açıkladıkları programla, düzenden
'
ederken; yeni bir sosyal demokrat bakmaktadır. Bu programı emekçi yana, reformcu bir girişimdir . SHP
parti . . . Niyetleri buysa, o partinin ler beğeniyor, sosyalistler beğeni ve DSP ortadayken, TBKP progra
akıbeti de SHP'den farklı olmaya yor. Öyleyse SP, programıyla sol mına ne gerek var, anlamak müm
cak. da önemli bir yere oturdu. kün değil. Ayrıca kendilerini hiç ye
Sosyalist bir parti düşünülüyor SP solda örgütlü biricik güçtür. niiemediler.
sa, o zaman da nasıl bir sosyalizm SP, 48 il, 230 ilçe örgütüyle, önün
sorusu gündeme geliyor . Anlaştık deki her kavgaya örgütlü girme
- Sosyalist Pçırti kurulalı iki yıl
ları bir programları var mı? Bu so avantajına sahip. SP krizi gördü. oldu. Erken davranmadınız mı?
rulara net yanıt verilmezse, o parti Emekçilerin krize karşı hazırlanma - Bugün halkın mücadele düze
"milletvekilliği partisi" olmaktan sını temel hedef olarak benimsedi. yine baktığımızda, geç bile kaldığı
öteye gidemez. Bu amaçla net ve köşeli tutumlar al mız anlaşılıyor . Bir sosyalist parti
m'
Diğer · girişi ler ise, devrimcileri dı. Solda_birliği mücadelenin ve sı niçin kurulur? Kitlelerle birleşmek
mücadele dışı tutma veya onları bir nıfın .ihtiyaçlarının önüne koyan an için. İşçi sınıfının mücadelesi bugün
kenara iterek reformcu bir partiye layışlarla mücadele etti. SP, sosya solun çok önünde. 1 2 Eylül'ün so
yer açma heveslerinin ürünüdür. Ül list solda, önümüzde yapılacak ilk la indirilen darbeden sonra sol, sı
kemizin katı gerçeği karşısında bun seçimler!'! katılmaya hak · kazanan nıfın gerisinde kaldı . SP, bu arayı
ların hepsi boş hayallerdir. biricik partidir . Programı Anayasa kapatma ihtiyacıyla kuruldu . Ve
Niye böyle iddialı konuşuyorum? Mahkemesi'nde aklandı ve tüm hızla kapatıyor . Devrimci bir par
Çünkü ortada bir SP gerçeği var. devrimcilerin yararlanacağı yasal tinin kuruluş zamanını aydınların
SP programı, köklü . bir kapita bir mevzi elde edildi . Böylece SP, tartışmayı tüketme ihtiyacı değil,
lizm eleştirisinden çıktı. Ve bugün örgütlü gücüyle de soida önemli bir halkın ihtiyaçları belirler. Bu açıdan
en karalandığı koşullarda işçi sınıfı yere oturdu. baktığımızda, keşke bir, iki yıl da
hareketinin devrimci mirasını be- SP'yi buldozere benzetiyorum. ha önce kurulabilseydik diyorum.
Gürkan ve arkadaşları Aybar'dan koptular. Yapılan açıklama hiçbir konuya netlik getirmiyor.
Bulanıklık temelinde birlik arayışı, girişimcileri dağılma sürecine sokuyor.
HP'den ayrılan Gürkan rum ama t abanım sosyal rişimi ayırt etmeye yarayacak işaret
S
ve arkadaşları cuma günü demokrat" diyor. ler yok.
. Ankara'da bir basın top- Ayrıca beklentiler var. Gerçi, "Siyasal yelpazenin daha belirgin
lantısı yaptılar. Gürkan'la "Gözümüz SHP kurultayında de sınıfsal temellere oturtulması" gibi
birlikte 15 milletvekilinin imzaladığı ğil" sözü sıkça duyuluyor, ama ye nesnelliklere ilişkin temennilerden;
açıklamayı basına SHP kurucu Ge ni partinin hem televizyondan ya "özgürlük, katılımcılık, çoğulculuk
nel Başkanı Aydın Güven Gürkan rarlanabilmesi, hem de seçimlere ve demokrasi gibi" 'söyleyenin ren
okudu. Açıklama, "Sol siyasetin katılabilmesi için 20 milletvekili bu gini açığa vurmayan genel söylem
kitle tabanında elden geldiğinci ge larak Meclis'te grup kurması ya lerden, "emek yandaşı" gibi her yö
niş bir görüş birliğini sağlamayı " şamsal. İster istemez kulaklar ne çekilebi,lecek formüllerden olu
hedef alıyor. SHP'nin "yenilikçi"lerinde. Kurul şan bir açıklama nasıl bir etki ya
AYBAR'LA GÖRÜŞMENİN taydan onları doyuracak bii sonuç pabilir? Herkesi çağırır. gibi ·görün- ·
D
evrimci gençler; Müslü- .
- anti-emperyalist sloganlarının içten
mantarın anti - faşist ken sol içindeki eylemde ajit�syon
. anti
. emperyıdist Javırlarının samimi
ve pr Haganda ğ:zgqrl@ü ..bunııır
bile olsa anlam ;�aşırı:ıadığı içli. 9 ••
nuda üniversite öğret)cileri ile görüş- Müslüman gençlik hareketini kulla· TARTIŞI Rll" ·
tü. .
M ü�lüman gençl iğln şu an da ü n'r:
• •• ·.. :.(· �·, nara.k'bir de9ge unsur u yaratrrıaya ,
1.. . •
.. . .
insanlara ket vuruyor" ·diyor. Murat'· varken bizimle ortak bir zemi'n oluş- ·
ın sözleri üzerine öğrenciler Müslü turacaklarını sarıtnıyonım" Cliye be- � :sasın Yayın Y:Qksek Okulu kanti:'
man gençlik ile ülkücü gençliğin bir ' lirtiyor. . ninde Müslüman öğrencilerle görüş
·
birlerin�e!:l farklı olduğunu vurgulu- ,. tüf<. lsf!!i iı1 açıklama)!� bir öğrenci,
; . . yorlar. ITU inşaat Mühendisliği öğ "ÖNDERlİGİMİZİ KABUL , '
EDERLERSE'' · "Ortak loruıiıda ABD'nin Panama'
rencisi Nihat, "Müslüman gençlikle ya m ü d ahalesi , TÇK' n ı n ar:ıti-
daha yeni tımışıyoruz. Qeçen yıllar- . Müslüman gen.çliğe alınan ,.tavrı demokrştik . Q'la�çteleiinjn hepsinin'' ·
. da özellikle çatışmaya girmemeye eleştiren öğr�ncirer yapılması gere� 1 41 -1 42 ve 1 63. maddelerinin kaldı
· -dikkat ediyorduk. Bu yıl içinde belirli ken daha önce olduğu gibi pankart- r ı l ması konu larmda forum
• olaylara paralel.olarak güçlerini gös !arını yırtmak, foruriılarda konuŞn{a- yapabiliriz'' diyor. Ayşe DoğU "En
termeye. ç�lıştılar" diyor ve örnek ve sını engellemek olmamalı diyotlar. temel insan haklarının engellenme-
rJyor. "ITU devrimci gençli9in en . Murat, "Her forumda bu insanıar:ko- sine karşı ortak fayd�,�ar bulunabilir''. ·
güçlü olduğu fakülte. Burada Çıkar nuşturulmalı ve kitle önünde görüş- diye belirtiyor. Yıldız Universitesi ö{!-
dıkları olayda, 'Bakın biz inşaatta bi· )eri ç9rütülerek teşhir edilmeli: fo- rencisi Abdurı:ahman,,"Sol olgunluk-;
s: · le eylem yapabiliyoruz' demek iste- rumla�da konuşturmamak kendileri- la gelirse ortak platformda bulu na
. diler." Devrimci gençler arasında bu ne kitle içinde destek sağlar". Eylem bilirim. Ama, astığımız afişleri, ayet
olaya farklı tavır alanlar var. Bazıla birliği konus0,9da ğnderliğin kimde leri indi�.iyorlar nastL�i'tli.kte olabili�
rı şiddetle karŞı. çıkarkeff' diğer bir ·olaçatJının önemli olduğunu vurgula- riz. Kendi aralarında-bile· tanlil fark�
·
grup da ılımlı tavır alıyor. Ama hep. yan Murat şöyle devam ediyor. "Bu lılığına tahammülsüzler" diyo(. .O
.·
sinin ete ortak olduğu nokta Müs�ü· demokratik mücadelede önderlik so- A T!LllA (JÇBl)DAKi
· ·
dır. . . " Eyüphan Başar, "özgün rayanlar. Sosyalistlik ve Kürtlük lslamcıların, ''halk örgütlenmeleri
üniversite-mütevelli heyet" aldat düzenin gözünde kötü iki şey . . . " dışında ve karşısında olduğu"na
niacasıria da "uyanık" olunması ge Gazi Üniversitesi Mühendislik Mi dikkat çekerek "sınıfsal öz"lerine
rektiğini söylüyor. Ankara Üniver marlık Öğrenci Derneği Yönetim değiniyor. Yılmaz Kartal anti
sitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğ Kurulu Üyesi Musa Gül, -"baskının emperyalist ve anti faşist olmaları
renci Derneği Başkanı Ali .Raif Fal münferit olmadığı "nı hatırlatıyor: nı pek "ciddi"ye almıyor. Onların,
cıoğlu da "mütevelli heyet" tartış "Toplumsal muhalefet geliştikçe "siyasi taleplerinizi bırakın, sizinle
baskılar iyice kurumsallaşacak
"
masına katılıyor: "Bu kapitalizme birlikte tavır koyalım" önerisini ise,
ara eleman yetiştirme çabasının bir tır . . . "biz üniversitenin siyasallaşmasını
parçasıdır. " Falcıoğlu, "baskıya en Öğrencilerin hiçbiri İslamcı öğ istiyoruz ' ' gerekçesiyle reddediyor.
çok maruz kalanların sosyalistler ol rencilerle birlikte hareket etmekten Türkhan Kızmazarslan ise, "devle
duğu"nun altım çiziyor. "Sosyalist yana değil. Cemal Akyürek, ' ' İs tin himayesinde olmaları"na önem
lerin örgütlenme istencinin düzeni lamcı, tefeci bezirgan, sermayenin veriyor. Eyüphan Başar da " İslami
ürküttüğünü" söylüyor. Hacı Yıl temsilcisidir. Bunlar aynı zamanda ideolojinin sürekli sol karşısında
dız'ın saptaması da ilginç: "Sosya emperyalist sermaye ile işbirliği ya dalgakıran görevi yaptığını" vurgu
list Kürt öğrenciler asıl baskıya uğ- parak halkı sömürmektedir" diyor. luyor. . . O
M
sorumlu Devlet Baka
nı Butros Gali, Orta
doğu' daki yeni bir sa
vaşın politik nedenlerden değil, su
yüzünden çıkacağını söylüyor. Böl
gedeki uzmanların görüşü de böy
le: ' 'Diğer doğal kaynakların yanın
da su, önümüzdeki 10 yıla damga
sinı vurabilecek. Hatta bölgesel an
laşmazlıkların temelini bile oluştu
rabilecek . " İlginçtir ABD'nin baş
kenti Washington'daki Stratejik ve
Uluslararası Araştırmalar Merkezi,
bölge ülkeleri arasında çatışmalara
yol açabilecek önemli su kaynakla
rını şu biçimde sıralıyor: Dicle, Fı
rat, Seyhan, Ceyhan (Türkiye, Su
riye, Irak, İsrail) El Yermuk (İsrail Ci), .
Ürdün) Alleytani (Lübnan-Suriye �
İsrail), Nil (Mısır-Etyopya) Şatt-ül �
Arap (Irak-İran). :::ı
Amerikalıların bu görüşü, İsrailli �
uzmanların yaptıkları saptamayla nın ıyı olduğu bir dönem ölarak ortaya attıkları "güneyden gelen
çakışıyor. Ülkenin tarım işlerinden göze çarpıyor. Özellikle de Suriye tehdit" görüşü de buna bağlı. "Her
sorumlu bir müdüre göre, bölgede Irak anlaşmazlığına paralel olarak şeyini Fırat'a göre ayarlamış Suri�
ki su bunalımı ayarlanmış saatli Ankara hükümetleri lrak' la çeşitli ye açısından su silahı , kimyasal si
bomba gibi. ekonomik anlaşmalarının çerçevesi Iahlardal). daha etkili ve tehlikeli. 1 3
Çeşitli Arap dergileri bölgedeki ni genişletiyor. İskenderun'a kadar Ocak'ta geçici olarak kesilecek olan
su kaynaklarına ilişkin sorunları, uzanan petrol boru hattı bunun bir sular, 'Suriye'nin· idamı', 'Irak 'ın
kapak konusu yaptılar. Örneğin, . örneği . '60' lı · yıllarda Şam, özellik da felç edilmesi' anlamına geli
Londra' da· yayımlanan Suudi Ara le de Hafız El Esad Türkiye'ye karşı yor . ' ' Dergi böyle yazıyor. Su ko
bistan yanlısı El Mecelle'nin' 1 0- 1 6 tutum aldı. Bu bağlamda Ermerı.i zu O' denli önemli ki El Yom El Sa
Mayıs 1 989 tarihli nüshasında baş Ieri ve daha sonra çeşitli Kürt hare- biu bunu, " Sadece Suriye ve Irak'ı
lığı "Arapların Su Savaşı"ydı. 1 8 - ketlerini destekledi . Türkiye ise, değil, tüm Arap aleminin ulusal çı
Aralık 1 989 tarihli FKÖ yanlısı ya- . '70'li yıllardan başlayarak Suriye karları ve güvenliğini tehdit eder" ni
yım yapan ve Fransa'da çıkan El karşıtı Bazı İslamcı akımları destek telikte buluyor. Ayrıca Ankara hü
Yom El Sabiu dergisi daha özgün ledi. Dergiye bakılırsa Türkiye, Su küriıetinin kararının, e\wnomik de
bir kapak sundu: "Türkiye ve riyeli İslamcılara (Müslüman Kar ğil, politik olduğunu vurguluyor .
Araplar Arasında Su Savaşı. ' ' deşler) sınırda geçiş ve barınma ko Derginin bu durum karşısında öne
"SURİYE' Nİ N İDAMI" laylıklarıyla bir takım askeri ola risi şu : Öncelikle Suriye ve Irak· bir
naklar sağlıyor. Gene Türkiye, çok leşmeli ve sonraki aşamalarda Arap
Dergi, Türkiye-Suriye arasındaki · sayıda Suriyeli Yahudi'nin İstanbul ülkeleri duruma inüdahale etmeli.
sorunun çok boyutlu olduğunu üzerinden İsrail ve Avrupa'ya göç Yoksa işin sonu felakettir. Derginin
ama, özellikle de politik bir nitelik mesine yardımcı olmuş. çağrısı biraz sonuç verdi: 10 yıldır
t_aşıdığını belirtirken tarihi bir sıra Suriye-Türkiye anlaşmazlığında ilişkileri kesik olan Irak-Suriye tek
izliyor: '30'lu yl1larda Hatay soru tarihsel, coğrafik ve etnik bir boyut nik heyetleri ilk kez bu �onu için bir
nu, '40'Iarda Türkiye'nin Halep'e olduğunu da söylemek olası. Tüm araya geldiler. Türkiye Fırat'ın si
akan suyu kesmesi, '50'lerde Bağ bu nedenlere güncel bir ek: Son dö lah olmadığı konusunda ısrar ede
dat Paktı adına Türkiye'nin Suri nemlerde İsrail-Türkiye kaçamak dursun, şu soru hala geçerli : Saatli
ye'ye düşmanlğı, gene her .iki ülke ilişkileri, PKK sorunu, Tapu Ka bombanın ibresi geriye doğru mu
deki azınlıkların mülkiyet sorunla dastro'ya ait uçağın gizemli düşürü sayıyor? O
rı vb. Bu dönem aynı zamanda An lüşü, su silahı. Türk orduı yet
kara'nın Bağdat hükümetiyle arası- kilile.rinin son , zamı3_nlarda FAiK BUL UT
' I
32 • IKİBİN'E DOGRU • 1 4 OCAK 1 990
FiRAS'LA TÜRKİYE'DE SON BULUŞMA
25
Büyükelçisine göre Malta'da Bush ve Gorbaçov Ortadoğu'yu ağırlıkla ele aldılar.
Ocak akşamı Abu Fi
ras'ı belki de son kez
göreceğiz. Büyük An
kara Oteli'nde verece
ği "Hoş·çakalın" resepsiyonunda.
Ayrılışı bir diplomatın ayrılışı gibi
olm.ayacak bizim için. Firas'ın dip
lomatlıktan daha ağır basan bir yanı
var: Özgürlük savaşçısı olmak.
Kafamızda bir yazı yazmak,
bir röportaj yapmak düşüncesi yok
FKÖ temsilciliğine girerken. Bir
dosta biraz daha uzun "güle güle"
diyebilmek, tadını unutmayacağı
mız son bir sohbet arzusu.
"YÜZLERCE ANIYLA
AYRILIYORUM"
..· A ����2000
üzerinden
i ·cs���ili�� ����ş :�
.
'e Dogru Emeğin
i
ve
��� �:�a�;t�
şı
Neyse ki birkaç_ saat sonra durum sın, dergileri bana bıraksana! " · >
En doruktakiler!
okta 'nın geleneksel yıllık an
N. keti "Doruktakiler" . Her yıl
kendi alanında başarı göstermiş ki
şiler doruktaki yerlerini alıyorlar.
Nokta çalışanları da her yıl bir baş
ka anket yapıyorlar. Kendi içlerin
de "en doruktakiler"i saptıyorlar !
"Yılın mezunu" : Asil Nadir ! Bi
lindiği gibi Nadir, 1 989'da İstanbul
İktisat Fakültesi'nden sınava girip
girmediği tartışmalara yol açarak
mezun oldu. Bu başarısıyla da "yı
lın· mezunu" olmayı hak etti !
Nokta çalışanları, "yılm umut ve
ren gazetecisi" olarak da eski Em
niyet Genel Müdürü, Gelişim 'in Yö
netim Kurulu Başkan Vekili Fahri
, Görgülü'yü seçtiler ! Dostiarımızı
kızdırmayalım , diğer " en dorukta
kiler"i açıklamayalım.
Şu kadınlar eve de
devlete de bela!
nerji ve Tabii Kaynaklar Ba
E kanı Fahrettin Kurt şöyle bu
yurmuş: "TEK'teki çalışanların ço
ğu kadın. Yetkim olsa bir bölümü
ne, 'Evinizde oturun, maaşınızı
verelim' derdim. Çünkü o zaman
hiç değilse ev işlerini aksatmazlar,
devlete daha az yük .olurlar. "
FİLİSTİNLİ SENDİKACILAR
1 1
F
yoruz. içimizde hiçbir ya
bancılık duygusu yok. Du�
varlarda İsrail askerlerine
taş atan kliçük genarellerin resmi.
Fifistinli sendikacılarla konuşaca
ğız: Yaşamlarını, kavgalarıni, di
renişlerini birçok yönüyle bildiğimiz
bu kardeş halkın, bu kez de işçile
rinin öyküsünü dinleyeceğiz.
Muhammed Bedran , Filistin İşçi
Sendikası'nın Genel Sekreter Yar
dımcısı. Duvardaki resimlere bak
tığımızı görüp "Bu çocuklar da
MUHAMMED BEDflAN (Soldaki), FİLİ$TİN İŞÇİ SENDİ/0Sf GENEL SEKRETER
işçi" diyor. " İsrailliler 15 yaşın al
YARDIMC/S/. SELiM AL-WADDIYAH, iŞGAL ALT/NDAKJ TOPRAKLARDAN
tındaki çocukları da çalıştırıyorlar. SORUMLU GENEL SEKRETER YARD/MCIS/.
Şimdi sokaklarda onlara taş atan bu
çocukların çoğu, sendikamızın üyesi 1 936'da altı ay süren en büyük
işçilerdir. " Bedran, sendikanın en- grev gerçekleştirildi. Grev, İngiliz
formasyondan sorumlu Genel Sek- mandacıların Filistinli işçilere tavrı
reter , .Yardı mcısı . Selim Al- yüzünden yapıldı. İngilizler Yahu-
Waddiyah ise, işgal altındaki top- dilere iş verip Filistinlileri işsiz bı-
raklardan sorumlu Genel Sekreter ı rakma .politikası izliyorlardı .
Yardımcısı . 1 948'e kadar üç genel kongre ya-
-,Dilerseniz, önce Filistin İşçi şandı. Bu kongrelerde hep politik
Sendikası 'nın geçmişinden, tarihçe- konular ön plana çıkıyordu. İşçi
sinden söz �din. . ı Partisi kurulması tartışılıyc:ırdu . O
zamanlar, değişik Filistin kentlerin
SELİM AL-WADDİYAH: Sen de sendikanın 25 'ten fazla şubesi
dikamız 1 925 'te Hayfe'de kurul
vardı . Bir tek sendika ola�ak bütün FİLİSTİN İŞÇİ SENDİKASl'NIN
du. Uluslararası İşçi Sendikaları bu şubeleri kucaklamıştı . SİMGESİ
Birliği'nin kuruluşunda önemli bir 1 948, Filistin sendika hareketi
rol oynadı. İngiliz mandacılığına ve açısından belli kentlerde büyük dar
tısı altında, değişik grupların oldu
siyonist hareketlere karşı İkinci beler yediğimiz zor bir dönemdir.
ğunu da biliyoruz. Bütün Filistin iş
Dünya Savaşı'nın sonuna kadar çok Daha sonra bu yapı 1 952'de Ür
çilerini kapsayan bir tek sendika ol
etkili bir mücadele yürüttü. Yahu duğunu söylüyorsunuz. Sendika,
dün'de Filistin İşçileri Genel Sendi
dilerin Filistin'e göçüne karşı çık kası'nın kuruluşunda temel rolü .oy
FKÖ'de olduğu gibi değişik grupları
maya çalıştı. Siyonistlere ve İngiliz içinde barındırıyor mu?
nayarak, işçilerin örgütlü mücade
mandacılığına karşı gerçekleştirilen MUHAMMED BEDRAN: Evet.
lesine yeniden canlılık kazandırmış
bütün grevlerin önderliğini sendika Bütün · Filistinli işçiler tek bir
tır.
mız yaptı. Bunun yanında toplum sendika Çatısı altında toplanmışlar
sal, politik ve ekonomik mücadele Bugünkü sendikamızın ilk genel dır. Bu sendikada, Filistin kurtuluş
alanlarında da faaliyet yürüttü. kongresi 1 965 'te yapıldı. 8. ve son mücadelesini yürüten grupların tü
İlk İşçi Bankası da 1935 'te Filis genel kongremizi de geçen yıl Ceza mü temsil ediliyor.
tin İşçi Sendikası tarafından kurul yir' de yaptık . Arap ülkelerinde ve Avrupa ülke
du. Banka'nın amacı, işçilerin ya " 1 4 ÜLKEDE COÖRAFİ lerinde sendikanın 14 kolu var. Ör
rarına olan projelere mali destek ÖRGÜTLENME" . gütlenmemiz işyeri düzeyinde değil,
sağlamaktı . Ayrıca, bölgede oluşan coğrafi mekanlar düzeyinde oluyor .
ilk lrnoperatifler de sendikanın yön Filistin halkının son derece po
...:_ Yani Almanya' daki Filistinli işçile
lendiriciliğiyle oldu. · litize olduğunu biliyoruz. FKÖ ça- rin bir araya geldiği bir yapı, Irak' -
ÜLKÜ TAMER •
Cemal Süreya ve Tanrı I Şiir
İZMİR KEMERAL Ti. "Türkiye her sabah yüz bin işsizle uyanıyor. Nereye SEYYİT NEZİR
koyacaksın bu insanları? Bu soruya ·cevap versinler. Bize iş versinler, bırakalım ·
· Bana Bir Senaryo Yaz Dedifdin: Mesela Papalina
· işportayı. " • AZİZ NESİN ·
birliği _içindeler. " hizmet ediyor? " Güney, Umut Filmini Nasıl Tusarladı?
Dernek, Belediye'nin basını da Şerif Gören Horoz Döğüşüyie
İşportacılardan İbrahim Öncül Yönetmenliği Karıştırmaktan Ne Umuyor'
kullanarak sürdürdüğü kampanya .
ise, şunları söyledi: "Türkiye her sa AGAH ÖZGÜÇ • ·
ya yoğun bir propagandayla karşı Yor dan Sekiz Yıi Sonra
bah yüz bin işsiz1e uyanıyor. Nere
lık verdi. Beş bin bülten dağıttı; bü Şerif Gören Hangi Yolu Arıyor?
ye koyacaksın bu insanları? Bu so
tün gazeteler, köşe yazarları, dergi Yılmaz Güney)n Cezaevinde Atmadığını
ruya cevap versinler. Bize iş versin
ler, siyasi partiler, dernek, sendika Şerif Gören Dışarda mı Atıyor>
ler bırakalım işportayı. "
ve demokratik kuruluşlar tek tek HAYATİ ASILYAZICI •
Glasnost Sonrası .\loskova'da
BELEDİYE KAMPANYASI dolaşıldı. Basın, işportacılar aleyhi
Tiyatro ,.e Sanatta Yeni Temalar
ne haber yapmayı c:lurdurdu . . .
BOŞA ÇIKARILDI
Sosyalist Parti 11 Başkanı Ayhan
• GtR..\RD DE :\ER\"..\L
Yaşamı . sanatı ve daha önce
Öte yandan yerel basın işportacı Yeniyurt ve İl Sekreteri Halil Güleç, çevrilmemiş oniki şiiri
lara karşı, belediyenin yönlendirme İşportacılar Derneği'ni ziyaret etti Türkçesi: ERDOGAX ..\LK..\X
siyle cihat açtı. İşportacıların doğu ler. Uygulamanın art niyetli olduğu, BROYTX DtXYA ŞİİRİ ekinin
lu olduğunu, kentte terör havası es belediyenin işportayı kaldırmayaca ilki :\erval'e ayrıldı
tirdiklerini yazıyor. Dernek Başka ğı, tezgahların büyük mağaza sahip
nı 'nı gangster ilan ediyor: "Nereye lerine satJlacağı, belediyenin bunu
BROY. OCAK ·90 içinde abone olan okurlara RAHMİ
SALTU K'un bir kaselini ve KAL�M YAYINLARrnın
Beyler? Bu kent sahipsiz değil" gelir kaynağı olarak gördüğü konu 1 1 000 lira tutarında kitabını armagan ediyor. Abone tu
manşetleri atılıyor. Dernek bülteni sunda işportacıları uyardılar. İşpor
ıarı 36000 liranın (posta çeki: Muammer Akça. 191 647)
hesabına yatmlması ve alındı fotokopisinin gönderilme
dağıtanlar, belediye tarafından "si tacılar tiyaret eden Aşıklar ve Ozan si , Ocak '90-sayısının ve armaganların gönderilmesi için
yaset y�pıyorlar, bildiri dağıtıyor lar Derneği Başkanı da şunları söy
yeterlidir. Yurtdışındaki okurlar (İş Bankası. CaQaloğlu
şubesi, Muammer Akça. 30100/1067) nolu hesaba 50
lar" diye $iyasi şubeye ihbar edili ledi: "Kuş kanat ile uçar. Toplum DM yatırıldıQını gösterir dekonı fotokopisi göndererek
yor. Başkan ve üyeler gözaltına alı birbirine destek verirse uçar. Kanat aboneliklerini başlatabilirler. TEK SAYI edinmek isleyen
Büyük mağaza sahipleri işporta larsınız, hakkınızı arıyorsunuz. ' ' O .YAZIŞMA ADRESİ: Ankara Cad. Vilayel Han. 205.
cılara karşı kıŞkırtılıyor. Belediye' - SAIM GÖZEK CaQaloğ lu / IST.
DAGITIM: ETKİ� (İstanbul, Anka,a. İzmir)
G
yeni yıl zamlarının açık
lanmaması üzerine ye
mek boykotu yaptı. Bu-
nun üzerine zamlar açıklandr. Nok
ta' cdaar yüzde 1 50'lik zam yapıl
mıştı. Oysa Nokta dışındaki dergi
ler kar-zarar sınıflamasına tabi tu- ·
H ren Sendıkası
ı: aber-İş s ndikası K�mu İşve .•. ten sendikalar ise, sırasıyla Bağım
TUHIS'le sür �ız Çelik-İş, Türk-İş'e bağlı Petrol
dürdüğü sözleşme görüşmelerinin İş ve Hak-İş'e bağlı Öz Gıda-İş.
tıkanması üzerine .22 bin PTT işçisi Greve giden sendika sayısında
hakkında grev kararı aldı. İşçilerin Türk-İş 1 989'da önde gelen konfe
17 bin 500'ü asgari ücretle çalışıyor. derasyon. Hak-İş ise, bağlı sendika
PTT bünyesinde 80 bin sendikasız sayısına oranla en çok işkolunda
sözleşmeli personel çalışıyor . greve çıkan konfederasyon.
Grev 24 Ocak'ta. Bu tarihe kadar Ajans TÜBA'nın hesaplamasına
bir dizi eylem yapacak olan PTT iş göre 1 989'da konfederasyonlara gö
çileri, 1 8 Ocak'ta toplu viziteye çı- re, uygulanan grevler ve yitirilen
kacaklar.
· gün sayılarının .dökümü şöyle:
Ajans TÜBA'nın kayıtlarına gö
re, 1 989 yılı içinde üç lokavt ve 68 TEK'de maaş kesintisi
grev uygulandı. 12.247 işçiyi kapsa
ürkiye Elektrik Kurumu Ocak
yan üç lokavtta 246.424 gün yitiril
di. Bu lokavtlardan ikisi Kamu fş T ayından itibaren 30 bin dola manı olarak değiştirilen bir kurum
personelinin brüt maaşından yapı
veren Sendikaları'nca uygulandı. yındaki sözleşmeli personelinin ma lan kesinti 300 bin lirayı buluyor.
1 989 yılında uygulanan ve 46.601 iş aşlarında yüzde 5 ila 25 arasında ke
sinti yapacak . Ücret kesintileri iki TEK personeli durumlarıyla ilgi
çinin katıldığı 68 grevde yitirilen
yoldan yapıliyor: Birincisi, herhangi li her türlü soru ve şikayetin "geri
gün sayısı ise, 4.083 . 148. "Metal"
bir gerekçe gösterilmeden sicilin dü ye dönük rapor tutma� ' tehditleriy
işkolu, 1 989'un grevde en çok gün
şürülmesi ; ikincisi ise, yeni meslek le karşılandığını belirtiyorlar. Hu·
yitirilen işkolu, Metalin ar
üİıvanlarının geçerli hale getirilme- kukçular ise, sözleşmeli personer
dından "petrol, kimya ve lasti k " , . si. Uygulama çerçevesinde müdür konusunda tam bir yasal bbşluk'bu
üçüncü olarak ise, "gıda" işkolu gec
yardımcılığı olan statüsü meslek uz- lunduğunu ifade ediyorlar . O
liyor. Grevlerde en çok işgünü yitir-
İKİBİN'E DOGRU • 1 4 OCAK 1 990 • 41
UJDNYA
2000'E DOGRU'NUN ROMANYA İZLENİMLERİ
Veni dönemin yeni nomenklaturası
"Temeşvar'da ayaklana�lar Macar, Sırp, Alman ve Rom�nlerdi. Bayrağın ortasındaki armayı
komünizmin simgesi olduğu için yırttık. S.ecuritate ve milis aynı şey. Halk çok sıkıntıdaydı. Herkes
bir yerlerden çalıyordu." Orduya cephaneyi kim sağladı? 766 ölü nasıl 64 pine yükseldi?
Temeşvar'daki tankları ele geçirenler kimlerdi? _
S
lahlı sivillerce �ranıyoruz.
Basın mensubu· olduğumu
zu söyleyince çok kibar dav
ranıyorlar . Yol boyunca karşılaştı
ğımız insanlar çocuklar da dahil ol
mak üzere zafer işareti yapıyorlar
bize. Sınırdan birlikte girdiğimiz ba
tıdan�gelen yardım maddeleri kon
voyuyla biraz ileride askerlerle bir
likte bir tank tarafından karşılanı
yoruz ve bize bir süre eşlik ediyor
lar. Tank oldukça eski ve paslı . Çe
şitli araba parçalarından ekler yapı
larak tamir edilmiş. İnsana verme
si gereken güveni vermiyor. Temeş
var'a iki saatlik bir yolculuktan son
ra varıyoruz. İlk işimiz bir hastane
"Bayrağın ortasını komünizmin simgesi olduğu için yırttık. " (Anti dergisinin
ye gitmek oluyor. Hastaneye arana kapağı da böyleydi)
rak alındıktan sonra, şef doktor
Petru Radulescu'ya götürülüyoruz. dük . " diyor. Olayların patlak ver ölü vardı. Bütün dünya basınının
" 1 974'den beri dış dünyadaki tıbbi mesine neden olan papaz Laszlo Tö görüntülediği toplu mezarın bulun
gelişmelerden koptum ' ' diyerek keş'in arkadaşı doktor Franz Ba duğu sıra ben de oradaydım. Bazı
başlıyor söze.· "İlk günlerde hiç dur ranyi'yi buluyoruz. "Şimdiye kadar ları bir kaç hafta önce ölmüştü"
madan yaralıları ameliyat ettik. Bi bütün hastanelerden edindiğim bil - Ne kadar eskiydi cesetler?
zim hastanede dört tane ölü gör- gilere göre, ilk gün Temeşvar'da 258 - Bazıları iki üç hafta, bazıları
ÇAVUŞESKU DÜŞTÜ YA. .. olayların ı ,Avustu rya'da protesto mış olmayabilir. Balilkaya yatırılmış
edenlere pencereden çıkıp da baka
Vur abahya
olabilir ... '' Haberin mişli geçmişli bir
mayan ama Çavuşesku devrildikten kuşkudan ibaret olması bir yana,
sonra ' yeni hükümetin kahraman Avusturya basın mantığı kuşkuyu
ikiyüzlülüğü
Y.. in, ."Çavuşt:ısku: .silahsızlanma
.ıl 1 982. Fransa'da Paul Legra- ·
da değişik değil: "Tüm adaletsizlik tirmek büyük yetenek, çaba, feda hası, Romanya'nıri Batı'yla arasının
lerle yorulmak b11meden mücadele karlıklar ve deha ister ki, bu da siz iyi olduğu dönemde, Çavuşesku'nun
eden ve hastalık derecesinde insan de mevcut. . . " 1 97� İngiliz Kraliçesi partisindeki kadrofarı yoilaştrrari, füJ:
lık sorunlarıyla ilgilenen Çavuşesku Elizabeth, Çavuşıı:esku'ya fSrallık ralara faşist gericileri sızdıranlar k�· ,
' ve eşi Elena çok sade bir yaşam sür Madalyası takıyor. Düştükten sonra pitalist yaşam tarzını sokanlar da ge
dürüyorlar. Her ikisi de karıaatkar ve da bunu geri aldığmı belirtiyor. ne Batılılardı. Ama şimdi hepsi unu
gereksiz lüksten kaçınan tipler. " 1 968-85 arası Batı'nin politikaları ge tuldu. Böylece 1 1 984'te bile büyük
22 Kasım 1 979. So�yalist Parti li
deri Mitterand,, Çavuşesku'ya hita
reği Romanya liderine yağan bu öv
güler, Gorbaç9v reformlarına ve ül ���=���� �:�!� ��;�����(t���
' i 1
l
� ' \
be!]. şöyle diyor: "Çağın sonuna doğ� kesinin borçlanmasına karşı Çıkışıyla en Marten, Soll aire, 1-3 Ocak 1990)
�
bir kaç günlüktü. Dikkat çekici olan vardı. Çavuşesku'ya göre sosya tiştirdiler . Ülkede kime sorarsanız
kurşunlanarak öldürülmüş olma- lizmden dönen ilk ülke Macaris Securitate hakkında birşey söyleye
maları . ·· · tan' dı ve bu yüzden ülkesindeki Ma mez, çünkü onlar herşeyin üstün
Olayların başlamasında Macar carlar' a kötü davrandı . " deydi . " Sokakta konuştuğumuz bii
azınlığın rolünü soruyoruz Baran Tiyatro Meydanında konuştukla başkası da, "dikkat edin Çavuşes
yi'ye. "Papaz Tökeş'in Macar asıllı rımızdan birisi "Zaten yıllardır çok ku zaman içinde zenginleştikçe,
olması ve ilk gün evinin etrafına zor, yaşam şartları içinde yaşıyor halk fakirleşti . Çalışanlar çalışmak
toplanarak protesto gösterisi yapan duk, bunca yıl dayandık ama Çavu için artık bir neden bulamıyorlardı .
genç çocukların Macar asıllı olma şesku 'nun insanları kurşunlatması Bu yüzden 'iş yerinde içme çok · ·
larından bir milli ayaklanma gibi bardağı taşıran son damla oldu" di yaygın" diyor.
gözüküyor ama özü o değil. Mey yor. Aynı meydanda insanlara so
rular soruyoruz. SECURİTATE VE MİLİSLER
danları dolduran 30.000 kadar in
san Romen, Macar, Sırp , - Sosyalizm hakkında ne düşü Eski bir Alman şehri Sibiu (ön
Alman 'dı" diyor. " M acarların nüyorsunuz? ceki adı Heı::mannstadt. ) istikame
ayaklanmaları için çok nedenleri - Benim annem babam sosyaliz tinde yola çıkıyoruz. Yolda defalar
me inanmışlar ama ben'size nasıl iyi ca aranıyoruz.. Çatışma olduğu söy
şeyler söyleyebilirim. Bakın ülkenin leniyor. Akşama Sibiu'ya varıyoruz
kapitalistin kirli çıkınlad'bankalarda haline. ve kalmak için Continental Otele gi
saklanırken, kimse bir şey demiyor. - Peki' bayrağın ortasındaki diyoruz. Ama tahrip edilmiş.
Çavuşes1<u 'nunkiler ne kadar? Olay amblemi neden yırttınız? Sibiu'ya olaylar 21 Aralık'ta sıç
araştırıldı . Ama Bern 'de yayımlanan rıyor. Temeşvar'da halka ateş açıl
- Komünizmin simgesi olduğu
Der Bund gazetesinden alıntı yapan masını protesto etmek için düzenle
Der Standard adlı Avusturya gaze
için. Asıl Romen bayrağı yal�ızcıa
mavi , sarı, kırmızı renklerden olu nen gösteri sırasında biri çocuk ol
tesinin 5 Ocak .1 990 tarihli nüshası,
şur . mak üzere iki kişi ölüyor. Bir has
banka hesapları araştırma komisyon
Başkanı· Harman Bodemann'ın, şu Bir mühendise de sosyalizm hak taneyi dolaşırken bu olayda yarala
sözlerine yer verdi: "Muhaliflerce ile kındaki görüşlerini soruyoruz: nan 1 5-16 yaşlarındaki bir gence ölü
.
ri sürülen ve Çavuşesku ya da aile "Ondan hiç bir şey kalmadı. Yıllar görüp görmediğini soruyoruz: "Vu
si adına yatırıldığı söylenen hiçbir içinde ikiyüzlüleştiğimi anlıyorum. rulduğum anöa görmedim ama ge
banka hesabına rastlanmamıştır. " Bir kendi içimdeki ben, bir de dışa tirildiğim hastanede aynı olayda ya
Tekerleme bu ya: "Hesap . nerede? ralananların öldüğünü gördüm. ' '
rıya karşı takındığım. İnsan açhğa,
Suya düştü! Su nerede? inek içti! ·
.inek nerede? Dağa kaçtı. Dağ nere çok çalışmaya dayanıyor ama dü - Neden gösteriye katıldın ?
de? Yandı bitti kül oldu . . . Vur abalı şüncesini söyleyememesi içini kirle - Bir gün önceki gösteride arka-
ya!" G tiyor. Eski hayallerim yok oldu " . daşlarım tutuklanmıştı. Serbest bı
Profesör Radulescu Securitate'yi rakılmaları için. Ateş açılacağını dü
' KADİM ÜLKERNİYANA ''yeniçerilere' ' benzetiyor. ' ' Kimse şünemiyordum .
siz çocukları çok küçük�en alı� ye- Sibiu'da başka bölgelerden ayrı
<
.
[j_____ gelmiş tüketim maddeleri hatta şeh-
i p-A� M�
NA� AL����-,
tığını söylemek, ki bu Batı'da çok
yaygınmış, yanlış olur. Büyük bir
bölümü ordu ve halk tarafına geçti"
Dolaştığımız bir hastanede yaralı
Securitate mensuplarının fotoğraf
larını çekiyoruz. Konuşmamıza
"onlar şimdilik göz altında. Suçlu
r.
olup olmadıkları ispatlanmış değil.
Bir önlem olarak kimseyle
�EL BABA konuşturmuyoruz'' gerekçesiyle izin
ARMA GANi verilmiyor. Kapıda bekleyen silahlı
"Çavuşesku 'yu .
sivile sorular soruyoruz: .
emperyalistlerle
. Gorbaçov
.· -,-- Nereden aldınız bu silahı?
çevresi . - Ben devrim sırasında gönüllü
. '· devirdi" olarak orduya gittim ve savaşmak
l · _,. · diyor
Belçikalı · için silah talep ettim . Burada da
Marksist hastanenin düzeni için nöbet tutu
Ludo
Marten. ı -
yorum .
- Neden gönül/ti olarak katıldı
ı,
nız? .
- İyi yaşam bizim de hakkımız.
; \ . . } -·
Halkın iyiliği için gönüllü yazıldım.
Sibiu'da Parti genel sekreteri olan .
Nicu Çavuşesku'nun el konulan ko
nağını gezerken, nöbet tutan suba-.
ya Securitate hakkında sorular so·
ruyoruz. " Çok az şeyler biliyorduk
Securitate hakkında. Şimdi ele ge
çirilen silahlarını daha önce hiç gör·
memiştim. Orduda böyle silahlar
yok". Bu ka,dar uzun direnmeleri
ni nasıl açıklıyorsunuz şeklindeki
sorumuza şu cevabı veriyor: "Her
1/:0N'.� türlü imkanlara sahiptiler. Parala
ftı�t-��;r«..
rı vardı. Silah cephaneleri böl mik
tardaydı. Direnenler bir azınlıktı,
( halk tarafından tanındıkları için
n
'. ���s: ;. ���f- ırrsan
� RQmanya'da
·
'
.
a . arı Bjrhği
<i• • "
kaybedecekleri bir şeyleri yoktu. Bu
olaylar olmadan önce Securitate
kaclm yönı:ıticil13rin<lerı aynı icı.map, <
·
mensupları silahlarını her zaman
·da flur Avrupa Radyösq: muhabırıe.<·:� her yerde yanlarında taşıyabiliyor
ririden Lovinescci, .'"üıı<ede ,defıiek- du . Ben 24 yıldır ordudayım ilk de
U1$!�. t�ı�
· ·
.
ratik m9rıarşinin" �uruım�S\!Jı;
• fa şimdi silahımı yanımda taşıyabi
. eder durı.irdü: Gene müzmin muha� ' ':: liyorum . ' '
liflerden Qoina. Cqrriea c:ıa· K_ral yan- .· ·
.
''
.· .
- Biz her zaman halkla birliktey
köylülük t�rneli i '.1"if' W' dik. Ama bunu gösteremedik . Ya
' doğru .girmesini, özellikle d� ABD ile ,, zık ki, bunu şimdi ispatlıyoruz .
. ;füaf),S�'Yı3.·Y�kl?-şhJ��ın(!ŞtiY<>.r:Ym :]
. . . �Y istek 1 988 ı:;y19ı ayında. Çavuşes� �
�ft; Romanya' da, gördüğümüz öteki
:;f!Vfig��;·;>,�:fri/I��ıe��r;:;o. Beı
. �µ·y�}ıçık m e�tup\� . qa qildirilm }ştj.
.
·
Doğu Blok'u ülkelerinden farklı
· ··. · · olarak yiyecek maddesi sıkıntısı var.
Dükkanlar bomboş. Sanki aylardır
kapalı hissi veriyorlar . Kişi başına
- Ülkede Securitate dışında onu Konuştuğumuz Alman kökenli · dım içinde dışarıdan mı sağlandı ya
kimse istemiyor. Halk aldatıldı . bir Romen, daha önce Almanya'ya ' n i cephane. (Cumhuriyei, 8.f. 1 990) �-
�... .. �---�·
Ekonomi çok kötü işliyordu. Her
gün gazetelerde tarımın ne kadar iyi
gitmek için pasaport dilekçesi ve�
miş ama, " Şimdi durumlar değişti.
,> Örgütşüz muh<':iletı:ıtin Qnc9 R�ı1i -�
·si ordu ve onun aracı telev�zyondu.
işlediği, hektar başına çok yüksek__, Burası benim vatanım. · Gitmek is . Komı:ıtanlı;ır, televizyondan birlikle·
mahsül sağlandığı yazılıyordu ama tememdeki neden insanca yaşamak tı;ıe şöyle talimatlar verebiliyorlardı: ·
piyasada ·hiç bir şey yoktu, yiyecek tı. Burada durum biraz iyileşirse, . . . . birliği ... sok�ktan·giL bqlü.ğfı ... .
bir şey bulmak çok güçtü. Burada gitmem için bir neden kalmıyor" di . sayılı -ta Umatı .... no'lu p ı aru wyg_q�_cıLJ
her şey yalandı. yor. Karısı da, " Kocamın kardeşi >ıa. . . "' {E/ _ Yom"E! Sabii.J, f.U'9��) ,,
- Ülkede açlık mı vardı yani? iki yıl önce gitti. O kadar değişmiş
- Evet. Herkes aç değildi, iyi ça- ki, aklı fikri maddi değerlerde. Ba halk inisiyatifin�deki gençlik unsuru
labilen aç kalmıyordu : Çalmadan tı 'nın tüketici soğuk insanları gibi da belirleyici. Her tarafta gençlerle
yaşamak imkansızdı. . olmak istemiyoruz' ' diyor. karşılaşıyoruz. Temeşvar'da ilk gös
- Çalmanın çok yaygın olduğu Gördüğümüz; Temeşvar, Sibiu, terileri yapanlar, sokaklarda gördü
nu söylüyorsunuz. Nereden çalını- Bükreş gibi şehirlerde ki, buralar ğümüz gönüllü Milisler, metrolar
yordu? . esas olarak çatışmaların olduğu yer da güvenlik kontrolü yapanlar yine
- Her çiftçi ürettiğini devlete ve ler, çatışmaların şehirferin belli bir gençler . Muhal�fetin de bir geçmi
riyordu. İhtiyacı için aldığı miktar . kaç merkezinde olması. Temeşvar' - şi var. Ion .Iliescu ve Dimitru Mazi
yaşam;nı sürdürecek kadar değildi. da tiyatro meydanı ve eski pazar lu gibi şimdi iktidarın önde gelen:
Örneğin, bir et fabrikasında çalışan, meydanı, Sibiu'da Securitate ve Mi leri parti içinde Çavuşesku'ya mu
fabrikadan et çalıyor, başka fabri lis binası etrafında, Bükreş'te tele halefet ettikleri gerekçesiyle uzak
kalarda çalışanların çaldıklarıyla vizyon binası ve etrafında, Milli Kü laştırılmışlar, hatta Mazilu Birleş
değiştiriyordu. Bu öyİesine yaygın tüphane ve Başkanlık Sarayı çevre. miş Milletler İnsan Hakları Komis
dı ki, yöneticiler bile bir şey söyle sinde gerçekleşmiş çarpışmaların yonu'na "Romanya' da İnsan Hak
miyor, kendileri de çalıyordu. çok büyük bir bölümü. Batı bası ları" konulu bir raporundan dola
İnsanlar çalıştıkları yerlerden nından okuduklarımızla beklediği- yı yıllarca göz hapsinde tutulmuş.
"çaldıklarıyla" kendi aralarında bit . miz "direniş güçleri"yle karşılaşa Halkın olayların başlangıcında
iç pazar oluşturmuşlar. Ortalama mıyoruz. gösterdiği inisiyatif iktidarda mı?
bir işçi 2500 Ley alıyormuş. Ev ki Tarzlarında "iktidarı dış güçler Değil. İktidarda olan yeni dönemin
raları oldukça düşük. · "Üç odalı bir den koruma" ·perspektifi gözlene nomenklaturası. O
ev 200 Ley civarında ama buna ha- miyor. Çok kısa 'sürmesine rağmen . MEHMET SALİH ÇEVIKER
J
2 Haftadır TV'de gö- dukça sessiz kalıyorlar. Pomaklar
_
M
illi Kent Birliği adlı z�nci ör
ra kampanyaları"nı sertçe eleştirdi.
Bazı uzmanlar, Arnavutluk'un Do- ·
. _
gütü, Bush yönetımını aç zen
cilere yardım etmeye çağırdı. Yazı
İNGİLTERE
ğu Bloku ülkelerine benzemeyeceği lı açıklamasında örgüt şu görüşleri Laser skandalı .
görüşündeler. Bu arada, eski kral dile getirdi: "Doğu-Batı arasında
M gizli biçimde üretilen ve savaş
uhalefetteki İşçi Partisi,
çok
Leka ırkçı Güney Afrika'da yedek ki yumuşama askeri lıarcamalarda
te bekletiliyor! indirime yol açtı. Bush, Doğu Av gemisihde kullanıma sokulan laser
rupa için Marshall Planı'ndan söz silahı hakkında soruşturma açılma
NİKARAGUA ediyor . Oysa ABD'de milyonlarca sını istedi. Akdeniz 'deki manevra
zenci ve azınlık mensupları aç, yar" ları izleyen İspanyol Tiempo dergi
Destek güçleniyor dıma muhtaç. Öncelikle bizlere yar si, bu gizli İngiliz silahını keşfetmiş
1 8-22 Aralık tarihl.�ri. ara�ın�.a dım edilmeli . " 1 989' da yapılan bir
araştırmaya göre ülkedeki zencile�
ve belgelemişti. Verilen bilgilere ba
kilırsa, bu silah "yıldız savaşları"
başkent Managua Unıversıtesı - rin yüzde 30'u yoksulluk sınırı al projesi çerçevesinde 5 - yıl önce
ndeki 4540 öğrenci arasında seçim tındalar. Yüzde 40'lık bir kesimin İngiliz-Amerikan firmaları ortaklı
anketi yapıldı. Sonuca göre Sandi durumu da kötüleşiyor. ğıyla gerçekİeştir ilmiş.
nista hükümeti yüzde 4 7 . 7 oranın
da bir desteğe sahip. Hükümetin en
yakın rakibi Milli Muhalefet Birli
ği'ne verilen destek yüzde 19.9'dan
yüzde 1 4 . 5 'e düştü. Hükümete oy
vermeyecek öğrencilerin oranı da
yüzde 42 olarak belirlendi .
DOGU ALMANYA
Eskiler güçleniyor
euter ajansına göre Komünist
R :ı;>_arti a�ını de�iştirmesine. rağ
men duşmedı . Tersıne devlet aygıt
larına egemen. İşlerin dizginlerini
elinde tutmayı sürdürüyor. Hatta
gittikçe güçleniyor da. Muhalif ha
reketler şimdilik yapılması söz ve
rilen seçimlerin gerçekleşmesini bek
lemekteler . Yönetim karşıtlarına
bakılırsa parti, kendip.i önemli
İngiltere'de vergi veremeyenlerin protestosu. D'oğu Avrupa'da ekonomik sıkıntı
oranda değiştirdi. Ancak muhafa ve baskıya başkaldıran halkı alkışlayan Batı, kendi gözündeki çuvaldızı
zakarlar hala önemli mevkideler. göstermek istemiyor.
Muhatabımız· duvar!
Ülkemizde naylon başarı sahibi çalıştırıcıların görevde kalması,
uzun vadeli ve kalıcı programlar yapmak isteyenlerin ayağının
kaydırılması sporumuzun acı gerçeği. İşte iki uç örnek Önder
Seden ve Cengiz Göllü.
azılarına göre spor yazar- der Seden adlı Basketbol Milli takı-
B
lığı kolay. Hıncal Uluç gi- mı çalıştırıcısı, Tofaş antrenörü ve
Qi yaparsın! MalatyaspoJ"- şimdi de Paşabahçe çalıştırıcısı olan ÖNDER SEDEN. Şampiyon olabilecek
Galatasaray deplasmanına zat için bir satır yazmadık. Ancak kadrosu play-off'a girmekte zorlanıyor.
Malatyaspor Başkanının uçağı ile ne zaman Efe'lr, _şampiyon olabile-
gidersin, sonra da 30 spor yazarı ha- cek Tofaş takımını alıp küme düşür- mi ile oynatır takımı. Yani kim iyi
kem iyi idi diye yazarken, sen, ha- dü, ne zaman Solakoğlu'nun şamar oynuyorsa onu dışarı alır. Oyuncu
kem Galatasaray'ı tuttu diye yazıp oğlani oldu ve milli takım da istep- lar buna gülerier sürekli . Üstelik
Malatya' da izzet ikram görürsün. ne görevini alıp milli takımı Avru- taktik olarak ne yapılması gerekir
İstanbul' a gelirsin, Alp Yalman ne pa klasmanında ilk onaltıdan yirmi- ise, onun tersini yapar. Örneğin ge
isterse onu alıverirsin kaleme. !ere düşürdü, ne zaman Balkan şam- çen hafta Karşıyaka-Paşabahçe ma
Held'i takımın'başına Alp Yalman piyonasında kendi ülkemizde re- Çının son dakikasında Karşıyaka ta
getirmiştir, ama Ergun Gürsoy'un zil oldu ve berbat p�rformansı yü- kımında hiç bir uzun kalmamış
da yıpratılması gereklidir. Mustafa zünden hakem Hüsamettin Topuz- iken, maçın son dakikalarında
Denizli gelsin, Alman gitsin diye oğlu ve Murat Didin yanına otu- adam adama savunma yerine alan .
başlarsın yazmaya. Bu davranışla- rup taktik vermeye başladı, ne za- savunmasına dönerek az daha ma
rı izleyen sporcu, seyirci, yönetici man Önder Efendi, Tolga, Mehmet çı satmıştır. Paşabahçe, sayın Ön
sanırlar ki, her spor yazarı bir satı- Ali ve Altan gibi milli takımda oy- der Seden'i dinlemediği ölçüde ba
İık "dolmakalemdir. " nama kapasitesi olmayan kendi şarılı olmaktadır. Eğer idareciler de
Ama spor yazarlığı bu değil. Biz oyuncularını aldı ve milli yaptı (şim- Önder Seden'i dinlemeselerdi ve se
on yıldır spor camiasının içindeyiz. di ikinci kümede bu gençler ama on- zoôbaşında onlara Orhun ile bera
Yakından takip ediyoruz. Hiç bir · !arın kabahati yok), ne zaman ken- ber transfer olmak isteyen Richard'ı
ünvan ve par� ihtirasımız da yok ! di iş arkadaşlarını devreye sokup alsalardr ve Marty'yi gönderselerdi
Olmayacak da! Kimsenin kalemi Paşabahçe takımının başarılı çalış- şimdi Paşabahçe "hayali antrenör"
değiliz, satılık da değiliz . .Prensip- tırıcısı Faruk Akagün'ün kuyusunu ile bile şampiyon olurdu. Ama Ön- .
!ere bağlıyız. Örneğin yedi yıl Ön- kazdı, o zaman isyan ettik bu garip der Efendi, Marty diye tutturdu ve.
adama. ·
· sonunda Paşabahçe şampiyon ola- .
CENGİZ GÖLLÜ. Kimse neden istifa bilecek bir kadro ile Playoff'a na
ettiğini merak etmedi. PARİZİYEN SEDEN
sıl girsem hesapları yapıyor. Önder
Şimdi artık bütün gerçekleri an Seden'in şöhreti o kadar ilginçtir ki,
latma zamanı geldi. Çünkü emekli çalıştırıcılar özel " Önder Seden
Önder Seden, kendi kifayetsizliğini seti" hazırlarlar. Örneğin bir çalış
görüp çözümü kenara çekilmekte tırıcı kendi oyuncusunun Önder Se
arayacağına, oğlunu tepemize saldı. den 'in belli bir oyuncusu ile tutul
Geçen hafta Lütfü Kırdar salonun masını istemiyorsa, diyelim ki, me
da Önder Seden denen. altmış,ına sela Nasaşlı Hüsnü'nün Tofaşlı da
yaklaşan emekli beyefendinin otu ha kısa boylu Ahmet ile tptulması-
zunu aşkın oğlu yolumuzu kesiyor nı istemiyorsak, santraya doğru yü
ve babası ile ilgili şeyler yazarsak bi rüyüp kendi oyuncunuza "Bak oğ
zi fena halde döveceğini söylüyor lum Ahmet ile tutuyorlar, şimdi
du. Ne de olsa kalıtım diye bir şey özel hazırladığımız oyunu yapın! "
var, olmayan beyin hücreleri bir diye bağırınca Önder Efendi derhal
sonraki nesile geçemiyor. � a ya "time-out" alır kendi oyuncusunu
nılgı da müthiş. Biz dayağı hep ye değiştirir. Bu nedenle molalarda
riz, gerçeklen de hep yazarız! Hodri oyunculara "Hadi oyriayın! "dan
meydan! Bekliyoruz, Seden ailesi! başka bir şey söylemeyen bu gari
Önder Seden'in basketbol camiasın bin lakabı ' 'Pariziyen' ' çalıştırıcıdır.
da şÖhreti vardır. "Best out" siste.- Ülkemizde biç bir şey bilmeyene
müz ekleme ve çıkartmaları yaparak sizce? dünya. Hep geride çalışmak zorun
yazıya döküyoruz. - İstanbul'daki durumun ne ol da kalıyoruz. Tam kendimizi anla
- Geleneksel tiyatro karşısında duğunu tam olarak bilmiyorum . Bu maya başladık, biz şuyuz galiba der
tavrınız nedir? Bu tür tiyatronun nedenle, dünyadaki genel durumu ken, yeni ba.ştan bir dizi oluşum
sizce günümüzdeki işlevi ne? değerlendirmek istiyorum. Bir okul lar çılgınlığının içinde buluyoruz
- Geleneksel tiyatroyla doğru da aynı düzeyde eğitim veren çeşit kendimizi. Bulduğumuz gerçek tam
dan bir kavgamız' olamaz. Çünkü li şubeler vardır. Bu şubelerden bi parmağımızı dokunduracağımız sı
karşımızdaki devletin ve belediyele ri.nin hocası öylesine parlak bir ba rada birden parçalanıp, yokoluyor.
rin büyük olanaklarıyla çalışan bir şarı ortaya koyar ki, diğer sınıflar Ve biz yeni bir gerçeklik peşinde
kurum. Öncelikle tiyatro düşünce daki öğrenciler bir süre sonra o ho, koşmak zorunda kalıyoruz. D
sinde bir değişiklik yapmalıyız ki, cayla çalışmak isterler. Ya da o ho- <HALİL BEYTAŞ
İKİBİN'E DOGRU • 1 4 OCAK 1 990 • 51
SiNIMft
11111111
[!!11111
'' -
perdeye getiriyor . . .
ockefeller gibi
R
lerdeki ' suç gen
- !eri ' nah bu ka-
dar ! " diyor Jes
·se, oğlu Vito'ya, torunu Ada,m'ın
yanında. Eliyle tutup gösterdiği şe
yi yazmaya, terbiyem izin vermiyor.
Ama haklı olduğunu söylemeliyim .
Uluslararası zenginlerin yaptıkları
yanında, kendi soygunlarının ne
önemi- var ki? Onlara bakınca, Jes
se'ninkilere "suç" demek bile gel
miyor" insanın içinden .
Aile Bağları (doğru çevirisi "Ai- -
le İşleri" olmalıydı}, üç kuşağın öy
küsü . Yaşamı hırsızlık, içki, kadın
. , ve serserilikle geçmiş Jesse (Sean
Connery). Bir zamanlar onunla bir
likte "işe'.' çıkan ve hayli usta olan,
· ama sonradan evlenerek konformiz
me · kayıp, bir et ambalajlama işinin
başına geçen oğlu Vito (Dustin AİLE BAGLARI. Jesse, Vito'ya zılgıtı geçiyor. Haklı!
Hoffman). Ve, ABD'nin en saygın
üniversitelerinden M . l .T.'de oku !ık olur : En fazlası, ona da anlayış karşı çık, hem de milletin emeğin
yan, ama babasının konumundan la bakmıştır ! den çal.
pek hoşnut olmadığı için, giderek Nedir peki, Lumet'ın iyi değer Bir de Adam var. Babasına, ken
Jesse'nin tarzına yakınlık duyan to lendiremediği malzeme? disi için yaptıklarını yüzüne vurdu
runu Adam (Matthew Broderick). Jesse'nin, "emek ürünü" olarak ğu ve kişiliğine saygı duymadığı için
Sidney Lumet, bu üç kuşağın öy gördüğü soygunculuğun karşısına karşı çıkıyor. Ama, toplumsal de
küsünü anlatırken, elindeki malze koyduğu "yasal hırsızlı k " . Gerçek ğerlere tepki gösterdiğini söylemek
menin getirdiği olanaklardan çok ten de, örneğin Adam'ın kız arka zor. "Burası Amerika; her nesil, bir
fazla yararlanamamış bu kez. Oy daşı Christine'in . yaptığı "uyanık öncekinden daha iyi durumda ol
sa, Şebeke (Network), Serpico, Kö emlak komisyonculuğu"na "ahlak malı" diyen de o. Finale doğru,
peklerin Günü (Dog Day Afterno sızlık" demesi, haklı değil mi? epey para kazanmaya başladığı belli
on) gibi, çok güçlü toplumsal eleş "Emek verilmemiş bir soygun, ah oluy9r. Ama nasıl? - Jesse gibi mi?
tiriler içeren filmleriyle ünlüdür Lu laksızlıktır" diyor Jesse. 'Emek'in Babası gibi, düzene uyarak mı? Bu
met. Bu son filminde ise, herkese altını çizin . .". Aynı yasal hırsızlık, nu da es geçiyor Lumet.
anlayışla bakmaya çalışmış. Belki Vito için de geçerli. O da, yanında A ile Bağları, yaşlanmış bir Sidney
biraz Vito'ya eleştirel yaklaşıyor; çalıştırdığı insanların emeğinden ça Lumet'ın elinden çıkmış. Yine de,
ama onu da, konformizmi için mi, lıyor. Üstelik bunu, bir parça et onun akıcı sinema dilinin ustalığı
oğluna "eski tip baba" tarzıyla dav aşırdığı için bir işçisinin burnunu kı geçerli. Biraz dil üstünde kaydırma
randığı için mi eleştiriyor, belli de rabilecek kadar ileri götürüyor. ca ama, olsun. Oyunculuğunun do
ğil. Finalde baba-oğulun elele tutuş Sonra, "özel mülkiyetin dokunul ruğundaki Sean Connery, yine tipi
masından da huylanmadım diye tnazlığı"nı öne sürerek karşı çıkıyor nin içine girmiş Dustin Hoffman ve
mem. Ama yine de, son dönem soygunculuğa. Haklı değil mi Jes genç oyuncu Matthew Broderick de
Amerikan sineması gibi, aile kuru se, onu "değer karmaşası" içinde destek çıkıyorlar. Cy Coleman'ın
munu yücelttiğini söylemek haksız- bulmakla? Sen hem soygunculuğa müziğini de unutmamak gerekli.
Arka planda bir getto var. Eski dir bilinmez, ikisi de yeni görevlere Hackworth bile, tepki olarak, "Vi
toprak erkekler ve kadınlar polis verilmiş, üstelik kritik bir bölgede. etnam ve Afganistan'ın doğurduğu
'
ler, hırsızlar, ayyaşlar ve serseriler çocuklar" diye; "hayalkırıklığına
Hadi, diyelim Knowles, General
den oluşan bir ge.tto. Ölenlerin ar uğramış ve dışlanmış askerler" nu
Roger Hackworth (Harry Dean
dından, "mesleği" ne olursa olsun, tuğu çekip, "kendini toparla" diyor
Stanton) tarafından sevildiği, bir
hep birlikte saygılı bir cenaze töre yalnızca. . . Bir de, Çek muhaliflerin
minnet borcu duyulduğu için geti
ni düzenlemeyi, şarkılar söylemeyi - denmiş gibi davranan "Malachew'
rilmiş bu sınır komutanlığına (inan
gelenek haline getirmişler burada. in ajanı" kızın (Lara Harris), koca
ması güç ya). Peki, Malachew, Çe
"Suçu reddedenlerin gettosı.y' ' . Jes sınır boyunda, tam Knowles'ın
koslovakya sınırında ne arıyor i ti
se'de somutlaşan bu "suç kavramı önünde geçmesi var. Kaskatı Know
pik "manyak Rus askeri',' olduğu
nı reddetme" ya da "hafife alma" les 'ın c;la, kızcağıza birden "yakın
için mi atanmış oraya? Bunları da
olgusunu, yani düzenin değerlerine lık" duymasına ne dersiniz? O da
kabul ettik, inandık diyelim. Bu iki
(en azından bazılarına) karşı çıkma- · insan tabii. . .
adam, birbirlerinden niye bu kadar
yı, bir tür "azgelişmiş anarşizm" Böyle böyle, 'yaşı geçkince iki
nefret ediyorlar peki? Malachew,
olarak tanımlamak da mümkün. O Rambo' öyküsünü, pek öyle ritmik
helikopteriyle "caka sattığı " için
zaman bir soru da çıkıyor ortaya: de olmayan bir biçimde perdeye ge
mi? Bunun üzerine, Knowles ona ·
Amerikan toplumundaki yozlaşma, tiren Frankheiµıer, finalde de, Cü
kartopu fırlattığı için mi? Yok, me
gerçekten orta-sınıfı bu duruma mı neyt Arkın filmlerinden farksız bir
sele Sovyet askerlerinin sınırı geç
getirdi? ' kavganın ardından bağlıyor filmini
meye çalışan Çek'e uyguladıkları
(Knowles'ın, buz tutmuş gölün için
DÖRDÜNCÜ SAVAŞ zulümse, bunu kişisel bir çekişme
den fırlaması gibi, artık sabır sınır
ye indirgemek niye? Ya o "beş nu
"Bence, ilginç bir film oldu. Çe larını aşan saçmalıklara da vardık
mara" bakışlar?
koslovakya-Batı Almanya sınırında tan sonra) : Birbirlerine karşı son
geçiyor. Bir yanda Ruslar, diğer Pek inandırıcı değil velhasıl, Dör güçlerini de harcarken Knowles ve
yanda Amerikalılar. Bunlar, mo düncü Savaş'ın temel entrikası. Hal Malachew; birinin ardında Ameri
dern samuraylar. Büyük kargaşalar böyle olunca, kolayca ısınamıyorsu kan, birinin ardında Sovyet asker
çıkana kadar, birbirlerini kışkırtı nuz filme. Zaten sonrasmda da; sı leri, tanklarla, tüfeklerle birikiveri
yorlar . Ben aşırı uçları hep sevdim . nırlar, kalbura dönüyor, bir o tara yorlar . Namlular doğruluyor. · Du
Belki de onun için bu filmi seviyo fa, bir bu tarafa geçip duruyor ruyor bizim albaylar. Knowles' yine
rum . " Knowles ve Malachew (bu arada, sı bir kart0pu hazırlıyor, ama sonra
nırın ötesine geçip, esir aldığı Sov duruyor, vazgeçip bir yana atıyor.
Böyle diyor . yönetmen John yet askerlerine zorla "Happy J3irt Bu kez, "iki numara" bakışıyorlar.
Frankheimer, "aşırı uçlar" . Biri, hday to You" söyleterek yaşgjinü Einstein'ın uyarısı mı geliyor akıl
Vietnam'dan geri çekilmiş bir Ame kutlamak gibi "hoşluk"lar da giri larına ne, birden barış havası inive
rikan albayı, Jack Knowles (Roy yor işin içine) . Roketler, kurşunlar riyor üstlerine. Ya da, belki Gorba
Scheider). Diğeri, Afganistan' dan gırla gidiyor, kimseden çıt yok. Sa çov'un barış çağrıları çınlıyor ku
geri çekilmiş bir Sovyet albayı, Ma nırsınız, bu iki adam, orada tek baş laklarında. O
lachew {Jürgen Prochnow). Neden- larına hakimler herşeye. General . ALİ HAKAN
nedir?
Orson Welles, "Bir ço ARA GULER'in
.
cuğun sahip olabileceği en
güzel oyuncak" diyor. SiNEMACILARI
Hoş ve yerinde! Darryl
F.Zanuck, "Sinema, dün
yanın en büyük siyasal
Ara Güler'in
gerçeğidir'' diyerek, sanki, Sinemacıları.
sinemayı bütün sanatlar (Ara Güler,
içinde en önemli araç ola Hi/, Yay.
rak gören Nikolay Lenin'e Büyük
destek atıyor . Ama boy, 80 s.)
H.L.Mencken ortaya atı- Sinema Dedi Ki. . .
lıp "Ahmak çoğunluğun (Ülkü Tamer, Ata Yay. 88 s.)
eğlencesi", Ben Hect, "Si-
nema, yüzyılımızı çürüten rı'nın "Bu dünyada bir de
kötü alışk anlıklardan sinemacılar var" diyerek
biridir" deyip keyif kaçır- sınırlı sayıda piyasaya sun
maya çalışıyorlar. Frank- duğu Ara Güler'in Sine
lin Roosevelt 'e dikkat: macıları, başınız sıkıştığın hilyayın
"Bunalım döneminde in- da gideceğiniz galeriler.
sanların morali sıfıra in- Ülkü Tamer'i tanıma
mişken bir Amerikalının yan yok . Şair. Bu kez si biyografi/filmografi bölü li atlıkarınca" . · Marilyn
on beş sent vererek sine- nema dünyasının ünlüleri mü eklemiş yayınevi. Er Monroe içini çekiyor ve
maya gitmesi, bir bebeğin nin "itiraflarını" derle han Kayaalp'in hazırladı öpücüğüne on bin dolar,
gülümseyen yüziinü seyre- miş. Oyuncuların, yönet-· ğı bu kaynak Türkiyeli si ruhuna ise, beş sent değer
derek dertlerini unutması menlerin, yapımcı ve se nemaseverlerin merakını biçilmesinden yakınıyor.
harika bir şey" . Lewis naryo yazarlarının kendi çekecek nitelikte. Geraldine Fitzgerald, hala
J .Selznick muhakkak biri- leri ve başkaları hakkında Kaldığımız yerden de düşünceli. Hollywood'u
ne öfkelenmiş: "Film yap- söylediklerini belki de vam edelim . Peki Holly Pompei'nin son günlerine
mak, en az beyin gerekti- Marlon Brando'ya nazire wood neresi? Rivayet yi benzetiyor. Ava Gardner
ren iştir" . olsun diye toparlamış . Ne ne muhtelif. Will Rogers tecrübesini konuşturuyor
İlerliyoruz. . . Nedir sine- diyordu Marlon: "Oyun kendinden söz ediyor: ve " Herkes durmadan
ma? Andre Cayatte'in ba- cu, kendisinden söz etme "Hollywood, ayağa kal öpüşüyor. Zaten öpüşme
kışlarından yakalanabilen diğiniz sürece, sizi dinle kıp kendinizi alkışlayabile seler, birbirlerinin boğazı
"güç" mü? Belki de Mek- meyen kişidir" . ceğiniz tek yerdir". Step na sarılacaklar' ' diyor.
sikalı yönetmen Emilio 1 942'de bir film maki hen Vincent Benet çok se Herman Mankiewicz, Ben
Fernandez'in gözlerindeki nesinin başına geçmenin vinçli. Havalara uçuyor Hect'e telgraf çekiyor·:
kısık ışıktır. Jerry Lewis'- sevincinden, Brigitte Bar sanki: ' 'Hiçbir yerde bu "Hemen gel. Burada tek
in gözüne " film" kaçmıŞ dot'ya . . . Ara Güler, yaka kadar çok budala yoktur. rakiplerin budalalar " .
galiba. Belki de Silvana lamayı, ölümsüzleştirmeyi Yaşasın! " Jean Cocteau, Candice Bergen, Holly
Mangano'nun hüznü, Gi- sürdürüyor. " Fotoğraf tam kendine göre bir laf wood 'un Picasso'nun ya
ulietta Masina'nın uzattı- gerç'ekçi bir olaydır, asla ediyor: "Tanrıçalarıyla, tak odasına benzediğini
ğı çiçek, Jayne Mansfield' - yalan konuşmaz. Konuş koruyq.cularıyla, �urban nereden biliyor acaba?
in göğüsleri , Vanessa mak istese de konuşamaz" larıyla bir seks tapınağı" . Yoksa Simon Signoret'
Redgrave 'in uzaklarda diyor Güler, toplam 60 Rex Reed'e göre Hollywo nin elindeki küçük kutu
gördüğü noktadır sinema. ünlü portrenin yer aldığı od, mutlu değilseniz mut nun içinde mi gizli Holly
Sinema nedir türünden albümünün önsözünde. luluk ısmarlayabileceğiniz wood?
bir" sorunun üç aşağı beş - Sergei Bondarçuk ' dan, bir yerdir. Tony Curtis bi · Ülkü Tamer'in alıntıla
yukarı tüm yanıtları iki ki- · Dustin Hoffman'a, Felli let parasını hazırlamış, tu rını okuyun, Ara Güler'in
tapta toplanmış. Ülkü Ta� ni'den Kim Novak'a, Ni runu devam ettiriyor: objektifinden görün. Yeni
mer'in Afa çıkışlı Sinema kita Mikhalkov'a . . . Kita ' 'Hollywood . . . Bugüne sorular ve yanıtlar sizi
Dedi ki si ve Hil Yayınla-
' bın sonuna ise, zengin bir kadar yapılmış en görkem- bekliyor. O
ETKiNLiKLER
�g
· �-·�m�m
- f«llEBBll
AYI
B ların oynadığı, melodra-
aşrollerinde gerçek ayı- sonra, kaliteli bir görüntü ve
,
sesdüzeni ile açılan Beyoğ
matik bir serüven filmi. Sıfat lu Fitaş sinemasında göste
lar küçümsemek. amacıyla riliyor. Ayı, James Oliver
yazılmadı. Ama film, bu tür Curwood ' u n The Grizzly
lerin kalıplarına aynen uyu King adlı romanından, Ge
yor. . "Bir hayvan belgeseli rard Brach 'ın senaryosu, ül·
çekmek yerine, klasik bir kemizde İnsanat Bahçesi
dram yaratmak istedim" di adlı kitabıyla bilinen Des
yor yönetmen Jean.Jacques mond Morris'in danışmanlı
Annaud da. Sonuç: başarılı, ğı, usta Philippe Roussellot'
etkileyici ve değişik. Başarı nun görüntüleri ve Philippe
sının ardında, 6 yıl süren bir · Sarde'ın, geri planda kalsa
ön-hazırlık; 200 kişilik ekip, da güzelliği belli olan müzik
GARDİYAN 50 kamyon, 30 jip, bir seyyar leriyle beyazperdeye geliyor.
Ç ağrışımlara yolaç�n bir da var ki, iki perdelik kosko
yemekhane, hayvan terbiye Neredeyse hiç konuşmasız,
cileri, veterin�rler ve 25 mil bütünüyle ayıların çıkardığı
kelime gardiyan. Jlk ak ca bir oyunun ·Sonunda ben
yon dolarla, lsviçre, Kuzey seslerin (onlar da ağlıyor, gü
la gele!'), yeryüzünün zaval de aynı şeyi düşündüm.
ltalya ve Avusturya'da yapı lüyor, ne sandınız) bulundu
lı tanrıları. Ardından "her ne " Eee? " . Hikaye bir yana
· ıan 1 4 aylık çekim çalışma ğu bir seskuşağıyla, hayvan
olursa olsun ille de koruya (çünkü hikaye herşey değil,
sı; üstüne de, bir yıl süren ların duygularını hiç müda
cağız" diyenler. Ama en çok metnin estetik örgüsünü
kurgu aşaması yatıyor. Etki halesiz (özel efektlere filan
da acımasızlık. oluşturan bütünün bir parça
leyiciliği, seyircinin duygula başvurmadan -birkaç 'düş'
İstanbul Devlet Tiyatrosu sıdır) Oflazoğlu'nun metne tı
rına hitap etmesinden kay sahnesindeki animasyonlar
tarafından Atatürk Kültür ka basa doldurduğu düşün
naklanıyor: "Yalnızlık, açlık, ve tehlikeli sahnelerdeki
Merkezi Oda Tiyatrosu'nda celer ve onların veciz ifade
üşüme, korku, şiddet, üzün 'yapay' ayılar dışında) ver
sahnelenen Turan Oflazoğ si sahnede uçuşan ama, hiç
tü, sevgi , şefkat" ve hatta meye çalışan filmin, ses tek
lu' nun Gardiyan adlı oyunu bir şey ifade etmeyen söz
cinsel)ik. Annaud, "sessiz niğine özel bir dikkat göste
bu yaygın gardiyan i majını cüklere dönüşüyor. Oflazoğ
dünyalarında, hayvanların [İn . Ve sevimli ayıları � -göz�
kullanarak başlıyor. Sahne lu, tek tek ele alındığında
duygularının da, en az insan- . !erine de. Annaud, . nev-ı
nin bir köşesinde umutsuz başlı başına bir metin oluş
larınki kadar güçlü olduğu şahsına münhasır"lığı elden
luk içinde oturan beş mah turabilecek cümlelerden kur
nu, onların da değer yargıları bırakmak istemiyor anlaşı
küm, güçlü bir ışığın sahne duğu oyunun bütününde,
bulunduğunu göstermek is lan. O
ye vurmasıyla "Güneş! Gü hiçbir şey söylememe bece tedim" diyor. Filmin değişik
A.H.
neş!". diyerek ayağa fırlıyor. risini göstermiş. Kitabının gi
liği ise, ilk kez bütün oyun
Yaklaşan kırbaç sesi ise, rişinde, "Hiçbir oyunumu
culuğun . hayvanlar, üstelik
gardiyanın soluğu. Ardından belli bir düşünceyi kanıtla
de ayılar tarafından -Sergilen
bu yeryüzü tanrısının ilk tira mak için yazmadığımdan ,
mesi. Çok kısa süre için gö
dı geliyor: "Güneşe fazla ba Gardiyan'la neyi anlatmak
rünen iki-üç ' insan-oyun
karsanız öyle, hiçbir ş�y gö istediğimi kesinlikle söyleye
cu'nun önemi yok. Özel eği
remezsiniz bir daha". ikinci meyeceğim" derken, "bir
tim görmüş olan La Douce
cümlesiyle de sıradan bir düşünceyi kanıtlamak"la
(yavru ayı), Bart (büyük ayı),
gardiyan olmadığının, "gar "bir şey anlatmak" kavram Doc (büyük ayının "yede
diyanlğını" gardiyanlıkla sı ları arasındaki farkı (iyimser
ği"), Griz (büyük ayının "se- ·
nırlamadığını ortaya koyu bir yorumla söylersek) ihmal
viştiği" dişi ayı) ve Bianca
yor. "Bizim burada mah ettiğini gösteriyor. (yavru ayının ölen annesi) o
kümların hayal edebildikleri Gardiyan böylesi bir met
kadar "ustaca" rol yapıyor
daha büyük, daha gösterişli ne rağmen sonuna kadar iz lar ki. Tıpkı insanlar gibiler.
zindanlardır ancak." lenebilen bir oyun . Yönet Annaud'nun yapmak istedi
men Alev Sezer'in tempolu ği de bu: İnsanlar yerine ayı
Mahkümların içi boşalmış
ve ayrıntılarda metni "hafif- lar! Film, "dünyanın birçok
ruh halinden ve üzerlerinde
. leten" rejisinin bunda önemli · yerinde ayıların katledilmesi
ki otoritesinin gücünden gar
bir payı var. Oyuncular reji ve kötü muamele görmesine
diyanın kendisi de sıkılır. Ya
nin ritminden kopmaksızın karşı" bir tepkiyse, ya.ı nızca
pılabilecek tek şey düş gör
çabalı bir oyunculuk sergilj onlar çok sevimli oyunlar
mek, düşleri oynamak. Her
yor. Dekor sık sık değişen sergiledikleri için etkili olabi
kes kendi düşünü oynar.
mekan atmosferlerine uyum lir.
Aşık, önder, kabadayı, ha
sağlayabilecek plastiklikte A teş Savaşı ve Gülün Adı
kim ve gardiyan. Gardiyanı
tasarlanmış. Bütün bunlar, ile tanıdığımız Fransız yönet
oynayan, mahküm rolün �
. birleşince, metne rağmen men Annaud'nun, 1 989'da
öylesine iyi yapar kı, gardı
oyun çıkartmanın iyi bir örne En İyi Yönetmen ve Kurgu
yan oluverir.. Eski gardiyan
ği verilmiş. (Noel Boisson) Cesar ödülle
ise, mahkümlar arasındaki
Gardiyan, veciz bölümleri rini kazanmış filmi Ayı; uzun
yerin i alır.
ihmal edilip, diyaloglardaki bir yenilenme döneminden
"Eee?" diyeceksiniz kuş hoş yanlarla yetinerek izle
kusuz. Doğal tabii. Altı üstü nebilecek bir oyun. O
üç cümlelik bir özet. Ama şu Halil Beytaş
Evimizdeki tanrıçalar ·
Kilimlerimizin üzerindeki motifler 8000 yılın mirasını taşıyor. Geyik doğuran tanrıçalar, evrenin
sembolü üçgenler.akbabalar ve tanrıların ölümsüzlük formülü.
ivaslı bir köylü, hergün ba
S
sıp geçtiği kilimlerdeki ata
dan kalma motiflerden bi
riyle, bacakları iki yana
açık geyik doğuran bir kadının an-·
latıldığını öğrense acaba ne düşü
nürdü? Ya da sedirinin üstünde el
leriyle göğsünü tutan kocaman kal
çalı çıplak bir kadının oturduğu
nu . . . Motifleri ustalıkla kilime ak
taran bir kadın, tezat renklerde iki
üçgeni yan yana getirip bir dikdört
gene ya da kareye tamamladığında
milattan 6600 yıl önceki bir evren
tasarımını tekrarladığını hiç düşün
müş müdür?
Anadolu kilimlerindeki motifle
rin anlamı ve tarihi kökleri birçok
araştırmaya konu olmuştu. 1989 yı
lının sonlarında bunlara bir yenisi
eklendi . James Mellaart, Udo
Hirsch ve Belkıs Başpınar'ın hazır
ladıkları A nadolu Tanrıçaları . . .
AKBABALAR VE ÖLÜMSÜZLÜK
Çatalhöyük'teki duvar resimlerinden anlaşıldğı kaqarıyla eski
Anadolulu/ar ölümsüzlüğün yolunu da bulmuştu. Olen önemli kişi
önce etlerinden arındırılmak üzere akbabalar önüne bırakılıyor, bir
dokumaya sarılan kemikler ise, kutsal odada yakılıyordu. İki elinde
..t!!!liiiil�!llİl2jiaııi�
akbaba tutan tanrı, yeniden doğumu ve ölümsüzlüğü simgeliyordu.
Yeniden çizilen duvar resminin yanındaki ise, bir Eskişehir kilimi. • 1111
•
ETKiNLiKLER
NOT DEFTERİ
SERGİ - Canevi, Asım Erdilek ve
Gül Turan. Saat 1 4.00'te
• SUZAN Gökçek ve Alp
.
İzzettin Önder'i n başkan
Bartu'nun karma resim lık edeceği ve Bülent Ece-
sergisi Ramko Sanat Mer . vit'in sunuşunu yapacağı
kezi' nde sürüyor. ikinci oturuma ise Taha
Akyol, Tülay Arın, Tokta
m ış Ateş, Nail Satlıgan ve
Haluk Şahin konuşmacı
olarak katılıyor.
• STELLA Ovadia'nın Bilar
İzmir Şubesi'nde 20 ve 21
Ocak saat 1 3.00'de vere
ceği konferansın konusu
Feminizm.
• İ FSAK'TA 1 8 Ocak saat
1 9.00'da Kültür Politika/a
n konulu bir söyleşi yapılı
yor.
KARİKATÜR
• NEZİH Danyal'ın Otuz Yıl
da Bir başlıklı karikatür
sergisi 19 Ocak'ta Ankara
Doku Sanat Galerisi'nde
A,Lİ DEMİR'İN RESiMLERİ, açılıyor.
MÜZİK
EDPA 'DA
• MÜRECCEL Küçükaksoy'
un resim sergisi ve M Ü • MAZHAR Fuat-Özkan, 1 5
Güzel Sanatlar Fakültesi Ocak saat 21 .00'de Ses -
Öğretim Üyelerinin fotoğ 1 885 Salonu'nda bir kon
raf sergisi 20 Ocak'a kadar ser veriyor.
Erenköy Sanat Galerisi'n TİYATRO
de. • Sİ NEMA sanatçılarının
• CÜZZAMLA Savaş Vakfı gerçekleştird iği . Çıkmaz
.
DESTE GüNAYDIN
arbıye M Ertugrul Sahnesi Falih Reşat Nurı Sahnesı
1 40 17 20) (526 53 80
E.Re�I BEY/C.Reıll BEY Sali FAİK/Savaı DİNCEL
LÜKÜS HAYAT MERAKLISI. içlN ÖYLE BİR
Yöneten: Ha!dun OORMEN
HiKAYE
(16 Ocak Sal!: 21J JO)
Yöneıen· Macıı KOPER
Va�ar KEMAL (16 Ocak Sah: 20.30)
AGRIDAGI EFSANESİ
Yôrıeten: Ali TAYGUN
A
Mehmel BAYDUR
CUMHURİYET KIZI
(17-18-1!1-20 0cak)
(17-18-19·20·21 Ocak)
Aristophanes/Geııcey GÜRÜN Yöoelen: Cüne� TÜREL
1- ELA GÖZLÜM
Yöneten: ��f��
d RMEN 2- NERDE SILAM .
KARAHÜSEYİNOGLU != ���R�.\ra��:��ADÜŞTÜK
DÜŞÜNCEYE C
(21 Ocak Pazar: 15.00-18.30)
Muraı
_a.13113.saıı:•• BALON 5-
EYLEDiM
Zİ N İ R
Adrıan MITCHEL Yöneten: DoOan BAVLİ
(C.tesi-Paıar: 1 1 OO'de) 7- LE LE SEVDlı:3iM
6- AHUZAR
fARELI KÖYÜN KAVALCISI
Tür'ıc:çesi· Gülsün �iNAL
Yönelen: Savaş OINÇEL Uskudar Musahıpzade Celal
{C.tesı-Pazar: 1 1 .00'de) Sahnesı
5- YIKILIR BIRGÜN
Yöneten: Macit KOPER
(Rer·Cuma): 15.00) Cevaı Felıırw BAŞKUT 6- BIRGÜN GELECEÔIM
Kadıkoy Haldun Taner BUZLAR ÇÖZÜLMEDEN 7- HACI BEKTAŞ VELİDiR
Ylineteıı• .Eııgın ULUDM
Çı1(11
Sahnesı
(349
(17·111-19-20-21 Ocak)
04 63
ptak ve
Sam SHEPARD
AÇ SINIAN LAN�Tİ TOr� �"' ŞENAY
..
1ıını
Türkçesi: Pınar KUR YILDIZCI KRAL iLE AKiLLi SOYTARI
Yöneten� Salih KALYON ··ı rde
Jcasetçı e
Yöneten: Tunç YALMAN
(16-17-18-19-20 0cak) (C.r,,..Pazaı: 11.00"de)
G�ro�����;E
Türkçesi: Gencay GÜRÜN
®
Yöneten: Hakan ALTINER
(21 Ocak: 15.00-18.30)
Gl$ELER
Haıblye M.Ertuğrul/Fatih Reşat Nuri/ Üsküdar Musaı;pıade Celal 1 Kad�ôy Haldun Taner I Taksim ÖZDEMIR PLAK ve KASETÇiLiK
Sanat Galer�i 1 Vakkorama Taksim-Suadiye 1 7 Eteveıı ·
t M Ç 6.Btok No 6414 Unkapanı/lstanbul
OYUN GÜNLERİ ·
Tel 5 1 1 41 42 - 5�6 10 52
Sah 20.30/Çar.: 15.00-20.30/Per.-Cuma: 20 30/C ıe.: 1 5.00-20.30/Pazaı: 15.00-18.30
SOKAKTAKi . ADAM
İN(\I L' İ . :
.·. .·.· ·.·. · :::: .;.:-:·::: ·· .••·•••·• •·:;.;::::: :::::=:-:=:-:::.:: .:;.- .;.·. Attila İ l han
: :_: :.:;: :. :ı: :_ :::_ : ı : :ı :: :
ç � 11 du � uı Mu1
· ·
: >·
·
ALELADE
·
· · · ·
· · "· ı 1< : · · ··
Martılar artılarla ilgili u nutarı:ıa ra suyun üstünden koptu. Anası yuld'u. Cadde tikalıydı . .Sağa yana
M
dığım iki anım var. i l ki nın yanı sıra bir kez daha denedi şıp yol vermekte ağır isteksiz dav
şu: ler sudan kopup yükselmeyi, yine ranıyordu bütün arabalar. Neden
Yakın y"ıllara kadar Tuz düştü. Ertesi gün, daha ertesi g ü n sonra zar zor yol bulan araba ya
IEföa kıyıdaki sitelerden birinde kü gelişmelerle ilerledi. bu uçuşlar. Ar n ı mdan geçti. Az sonra da E lma
çük bir yazlığımız vardı . 1 984 ya tık sudan yükselebiliyordu. Bir haf dağ' a varmadan kaldırımın kıyısı
zı, Temmuz başlarında sitenin üs ta sonunda, havalandığında i nme n a çekip durdu. Arka kapısı açıldı.
tünü geceli gündüzlü martı çığlık di suya, yanındakilerle birlikte uç Elli yaşlarında bir .kadın fırladı i n
ları sardı. Dur durak bilmeden bağ tu gitti. O gidince nöbet tutan yüz di. Bell i ki , paltosunu acele üstü
rışıyorlardı. Geceleri uyuyamıyor, lerce martı uzaklaştı kıyımızdan, ne 'çekip ev kılığıyla hastasının ya
sabaha karşı biraz dalacak gibi gürültüleri kesildi. nında binmişti arabaya, Kadın ara
olsak, _ortalık ağarmadan artan Bu iki hafta içinde çeşitli tepki banın gerisinde kollarını göğe aç
çığlıklarla uyanıyorduk. Bir iki g ü n ler gösterenler oldu sitede. Bele tı, sonra başını avuçlarına aldı ,
içinde sitede yaşayanların tek ko diyeye duyuralım, silahlı birini gön "Öldü!" diye haykırdı. Arabalar
nuşma konusu martıların gürültü dersin dediler. . Kimi günah diye otobüsler akıp gidiyorlardı yanı sı
sü oldu. Nedeni· de çabuk anlaşıl karşı çıktı, kimi daha beter olur, da- - ra! Yakınmasn:ım boşuna olduğu
dı. Yuvadan düşen bir martı yav ha kalabalık olur sitede çocuklara nu çabuk anladı, kolları iki yanına
rusu yüzünden kopuyordu bütün saldırırlar, öç alırlar dedi. . . düştü. Az sonra da derdine ortak
bu kıyamet. Dediklerine göre yav İkinci olay şu: Yine o yaz, Emin olan şoför, şoför yard ı mcısı ile bir
ru siteye bitişik boş arsanın kıyısın önü'de otobüsten inince Bahçe likte arabada eski yerlerini aldılar,
daydı önce. Yüzü aşkın martı çağ- · kapı'nın üstünü çığlık çığlığa bir gittiler. . .
rışarak geceli günd üzlü nöbet tu martı sürüsünün sardığını gördüm. · Biz insanlar nasil yalnız, nasıl
tuyor, göz önünden ayırmıyordu. Yeni Cami, Büyük Postane, Sirke kopuğuz birbirimizden. Birbirimi
Bazen biri, bazen öbürü arada yi ci Alanı üstünde dönüp duran yüz zin dertlerine nasıl sağır, ne denli
yecek taşıyorlardı yavruya, bir iki lerce martı. Vakıf Hanın önünde bi katı, acımasızız! Hele şu son yirmi
istavrit, parçalanmış isparoz v.b .. riken meraklılar arasına karıştım. yıldır, hele 1 2 Eylü l'den sonra ne
Kıyıda oynayan çocukları yaklaştır Sümerbank·a bitişik bir çatıda ka kadar yabancılaştık birbirimize! ·
mıyorlardı. Kedileri köpekleri de. nadı TV antenine saplanan bir Biri gece gelir kapınızı zorlarsa
Saatler ilerledikçe siteni n üstünde martı yüzündendi bu gürültü! Kıya sakın komşularınızdan yardım is
dönüp duran martıların kalabalık met kopuyordu! Kumkapı, Haliç, temeye kalkmayın ! Boşuna vakit
laştığını görüyorduk. Açıktaki ada Sarayburnu, Tophane limanı, İs yitirirsiniz! "Neme gerek!" diyecek
lardan Bayramoğlu'ndan, Pendik' tanbullu ne kadar martı varsa top duymazlıktan geleceklerdir. Öyle
ten yeni yen� martı kolları geliyor, lanıyorlardı, Anadolu yakasından, bir dönem yaşıyoru! ki, herkes sı
gidenlerden nöbeti devralıyordu. Adalar'dan gelenler görülüyordu. kı sıkıya kapatıyor kapısını, geçiyor
İki g ü n sonra kıyıdan denize al Çığlıklar atıyor, yardım istiyorlardı TV karşısına, haberleri dinlerken
dılar yavruyu, artık hepimizin gözü hep birlikte. öfkelenip söylediklerini de önem
önündeydi, elli kulaç kadar açıkta, ister başkaldırı deyin , ister top semeyin! Evinin dört duvarı arasın
şamandıranın yanında suyun üs lu yürüyüş! Valiliğe dilekçe verme da kalacaktır tüm ü . Çareyi hep
tünde yüz.düğünü görüyorduk. den, izin almadan girişmişlerdi bu başkalarından bekleyecek, ertesi
Martılar bu kez çığlıklarla demir at işe. Yerimden ayrılmadan nasıl so gün işe giderken " Bana mı kaldı
mış sandallara, şamandıraya ko nuçlanacağını bekledim. "Bir elek ortalığı düzeltmek?" diyecektir . . .
nup kalkıyorlar, bazıları denize ko trikçi dama çıktı!" dediler. Damın Yaşadığımız günlerde haksız
nuyor, yiyeceğini getiriyordu. üstünde alçaktan uçarak çember usulsuz binlerce olaya tanık olarak
Yavru küçüktü henüz. Kanatla ler çizen martı sürüleri görd ük. bunalıyoruz. Cezaevleri hukuk dı
rı yeni yeni biçimleniyord u . Siteyi Saldırsalar o kocaman gagalarıy şı yargılanmalarla hüküm giyen va
gürültüye boğan martı çığlıkları iki la elektrikçiyi balık gibi didik didik tandaşlarımızla dolu. Onları unut
haftaya yakın sürdü. Yavaş yavaş, edebilirler<;li. "Martı kurtarıldı" de mayı yeğliyor, hukuku çiğneyenle
şamandıradan arada bir kanatları diler. G ürültü dindi. Dağilan .kala- re alkış tutuyoruz!
nı açarak üç beş kulaç açıldığını . balıktan biriyle Büyük Postaneye " N için Af?" basacak bir yayıne
görüyorduk. Biraz d uruyor dinleni doğru yanyana yürüdü k bir süre · vi bulmak için bir buçuk yıl bekle
yor, geri dönüyordu yine. Annesi "Martılar böyledir" dedi "toplu ya di. Bu olgunluk yaşımda şiirler öy
bu alıştırmalarda eşlik ediyordu şarlar, bağlıdırlar birbirlerine . . . " küler oyunlar en azından bir roman
ona. Önceleri böyle suyun üstün Başka bir olay gözümün önüne yazabilirdim " N için Af"a ayırdığım
de yelken açar gibi kanatlarını açıp geldi: Harbiye'den Taksim'e doğ süre içinde. Neydi beni bu çalış
_ kayarak her gün biraz daha uzadı ru yürüyordum. Gerilerden bir sağ maya iten: En azından bir martı ka
bu uçma·dersleri. Üç beş gün son- •
lık yardım arabasının düdüğü du- dar hem cinslerine bağlı olmak!
• •
62 • İKİBİN'E DOGRU • 1 4 OCAK 1 990
1 4 Ocak Pazar
1. KANAL Ocak Salı Ocak Perşembe
21.30 Dizi (Ritz'de Yaşayan Adam-3)
16 18 22.20 Show
08.00 Açık Öğretim
ıo.oo Haberler
1. KANAL 1. KANAL _____
(Car�/ Burnet ve Arkadaş/arı-3)
22.S3 Türk Sineması
10.10 işitme Engellilere Haberler 06.00 Açık Öğretim 06.00 Açık Öğretim (Seni Kalbime Gömdüm)
Ocak Cumartesi
10.30 Pazar Sineması (Yaramaz) 07.00 ·Gün Başlıyor
20
07.00 Gün Başlıyor
12.15 7'den 77'ye 09.00 Haberler 09.00 Haberler
13.00 Pazar Konseri
14.00 Haberler
09. ıo Hanımlar için
09.40 Susam Sokağı
09.10 Hanımlar için
09.40 Susam Sokağı
1. KANAL _____
14.10 Tele Tatil ' 10.10Arkası Yarın (Sevme Hakkı-99) ıo.ıo Arkası Yarın (Sevme Hakkı-101) 08.00 Açık Öğretim
15.40 Dizi (Kaptan James Cook-2) 10.40Okul Televizyonu ıo.40 Okul Televizyonu 10.00 Haberler
' 16.30 Yarışma (Bir Kelime, Bir işlem) 15.00Haberler 15.00 Haberler 10.10 Cumartesiden Cumartesiye
17 .00 Dizi (Göwltı-2) 15. ıs
Öğleden Sonra ıs.ıs Öğleden Sonra ı2.00 Dizi (Yeni Bir Gökyüzü-16)
17.45 Bir Numa:a 16.30Çocuklar İçin 16.30 Çocuklar İçin 12.25 Panel (Ev Ödevleri)
18.20 Tele Spor 18.00 Haberler 18.00 Haberler 13.15 Dizi (Beyaz G/Jlge)
19.00 TSM (Serbülenı Yasun) 18.15 Önce Sağlık (Solunum Yolları) ı8. IS Gençlik Konserleri ı4.00 Haberler
19.26 Belgesel (Sanayileşme Yolunda-/) 18.40 Akşama Doğru 18.35 Akşama Doğru ı4.ıO Hafta Sonu
20.00 Haberler ve Hava Durumu 19.20 Yerli Dizi (Gençler-]) ı9. ıs Merhaba Çocuklar ıs.40 Tatil Sineması (Barnum)
20.45 Spor Stüdyosu 20.00 Haberler ve Hava Durumu ı9.20 inanç Dünyası ı7.ıs Türküler ve Oyun Havaları
22.15 Perde Arkası (ôgrenci Olayları) 20.45 TV'de Sinema (Romantik Komedi) 20.00 Haberler ve Hava Durumu ı7.40 Dizi (Yay-14)
23.15 Dizi (Alacakaranlık Kuşagı-l l) 22.40 Müzik (GtJkkuşagı) 20.45 Yerli Drama (Can Şenligi-1) 18.ıo Tarihte Bu Hafta
23.40 Günün Sonu 23.3S Günün Sonu 21 .45 Spor Akşamı ı8.25 Yerli Drama (Bizimkiler-36)
ı9.15 Dünya Listelerinden (Kırmızı ve Siyah-3) ı9.ı5 Hayatım Sinema (Muzaffer Tema)
ı3.ı5 Dizi (Ziyaretçüer-3)
19.50 Belgesel (Cosmos-2) 21.20 Gönülden Gönille ı9.45 Sigara ve Sağlığınız
ı4.00 TV'de Sinema
20.30 Dizi (Harvey Moon 'un Hayatı-15) 21.55 CNN Dünya Raporu ı9.55 Müzik Pınarı (Yeni Sesler)
(Margaret Bourke White)
21.20 Portreler (ProfDr. Metin Sözen) 22.30 Gece Bülteni ve İngilizce Haberler 20.ıo Gençlerle
ı5.30 Bclgeıel (Şu Harika Hayvanlar-/6)
21.45 Müzikle Yolculuk 23.05 Dizi (Büyük Tuzak-16) 20.50 Market
ı6.20 Yaşama Sevinci
21.30 Belgesel
22.:io Gece Bülteni ve İngilizce Haberler
23.05 Dizi (Güzel ve Çirkin-40)
3. KANAL _____
(Tanzimat'tan /. Meşrutiyete-16)
ı6.45 Dizi (Belamy-16)
ı7.3S Son 7 Gün Türkiye
22.05 Dönence
3. KANAL _____
20.00. Belgesel (Süper TV-3)
20.45 Dizi (Mavi Kan-3) 22.30 Gece Bülteni ve İngilizce Haberler
ı8.05 Dizi (Sıcak Bir Yuva-3)
ı9.00 Akşam Bülteni
20.00 Belgesel (Deniz Biyolojisi-2) 2ı.3s Müzik (Casino 88) 23.0S Dizi (Suç Dosyası-3)
ı9.is Devlet Koroları
20.30 Dizi (Valerie-2) 22.20 TV'de Sinema (Şantaj) 3. KANAL _____ ı9.40 Belgesel (Afrika G/Jkkuşagı-3)
20.ıo Dizi (Şöhret-15)
Ocak Çarşamba
20.58 TV'de Sinema (Ceranimo)
23.40 Dünya Folkloru (irfanda) 17 20.00 Muppet Show (Elke Sommer)
20.25 Belgesel (Nuh 'un Gemisi-3) 2ı.oo Cumartesi Spor
23.ı2 Dizi (Catherine-14) 20.S5 Dizi (Londra/ı Dickens-3) 2ı.30 Ca.z Dünyasından ·
1. KANAL
1 5 Ocak Pazartesi
.
_____ 21.45 Bale 22.00 Show (David Copperfield'in Sihiri-3)
22.ıo TV'de Sinema (Fausl) 22.30 Gece Bülteni ve lngilizce Haberler
Ocak Cuma
05.30 Açık Öğretim
1. KANAL _____ 07.00 Gün Başlıyor 19
23.05 Toplu Gösteriler
09.00 Haberler (Sissi/imparatoriçenin Kaderi)
05.30 Açık Öğretim
07.00 Gün Başlıyor
09.ıo Hanımlar için 1. KANAL _____
3. KANAL _____
09.40 Susam Sokağı 05.30 Açık Öğretim
09.00 Haberler
10.ıO Arkası Yarın (Sevme Hakkı-100) 07 .00 Gün Başlıyor 20.00 Çizgi Film (Laserion-16)
09.ıo Hanımlar İçin
ıo.40 Okul Televizyonu 09.00 Haberler 22.30 TV'de Sinema (Vincent, François,
09.40 Susam Sokağı
15.00 Haberler 09.ıo Hanımlar için Paul ve Diger/eri)
ıo.ıo Arkası Yann (Sevme Hakkı-98)
ı5.ı5 Öğleden Sonra 09.40 Susam Sokağı 22.33 Dizi (Sessiz Oyun-3)
10.40 Televizyon Okulu
ı6.30" Çocuklar İçin ıo.10 Arkası Yarın (Sevme Hakkı-102) · 23.25 Benny Hill Show
15.00 Haberler
ı8.00 Haberler ıo.40 Okul Televizyonu . 23.3ı Dizi (Zengin ve Yoksul-16)
ıs.ıs Öğleden Sonra
ı8;ıS Köyümüzden Mektup Var ı5.00 Haberler
ı6.30 Çocuklar İçin
ı8.40 Akşama Doğru ı5.ı5 Öğleden Sonra
18.00 Haberler
· ı9.25 Dizi (Cosby J'.ilesi-35) ı6.30 Çocuklar İçin
18.15 Anadolu'dan Görünüm
20.00 Haberler ve Hava Durumu ı8.00 Haberler
18.45 Akşama Doğru
20.45 Yerli Belgesel (Ticaret Yolları-3) ı8.ıs Köyümüz, Kasabamız
19.25 Komedi Dizisi (Boş Yuva-3)
Habctler ve Hawı Duruıı\u
2ı.2s Dikkat ı8.40 Akiama Doğru
20.00 Haberler ve Hava Durumu 13.00
21.40 Panionis-Efes Pilsen Basketbol ı9.20 istasyondaki Pastane-3
20.45 Yerli Dizi (Türkmen DüRünü-Son) · 13.15 -Susam Sokalt
13.45 :Sir Yamıı� J3ir Y!'.lkmuş
Karşılaşması ı9.45 Gönül Sohbetleri
21.45 Stüdyo A (Dünyaya Bakış)
23.20 Dizi (Tanrıların Ye/degirmenleri-3) 20.00 Haberler ve Hava Durumu
22.5S Dizi (Bana Şans Dile-3)
20.45 Stüdyo B (Hodri Meydan) 15.00 THM (Keniitr Koldaş) •
00.0S Günün Sonu
23.50 Günün Sonu 15.15 � Ocatmuz
ıı.45 Haftanın Solisti (Gülşen Kutlu)
2. KANAL KANAL 22.25 il. Dünya Savaşı ve Türkiye-3
ıs.35
_____
2. -..,.--- ıs.ss GAP,20 "
� .
l!1
23.0S Günün Sonu
10.00 Turizm Eğitimi ıo.oo Turizm Eğitimi
23.20 Dünya Sinemalanndan
t6.20<Efsaneterinm
11.00 Açık Öğretim 11.00 Açık Öğretim ıuo GAI,' Spor -
(Güne Yalnız Başlayanlar)
12.30 Kapanış 12.30 Kapanış
18.12 Dizi (Yalan Rüı.giirı-ll) 2. KANAL _____
Ocak Çarşamba
20.5S Müzik Dünyaıruzdan (idil Biret)
. 2ı.25 Gün ve Ekonomi 17
3. KANAL 3. KANAL _____ 2ı.ss Dizi (Kaııs ve K/Jpegi-3)
20.00 Spor Belgeseli (Kayak-3) 22.30 Gece Bülteni ve İngilizce Haberler
20.00 Dizi (Ramona-3)
23.05 Dünya Eğleniyor
20.30 TV'de Sinema (Tiro) 20.30 Müzik (Musicalmente-3)
22.13 Dizi (Zaman ve Rüı.giir-3) 21.30 Dizi (Misafir-3) 3. KANAL
23.00 Belgesel (Vista-3) 22.30 TV'de Sinema (Caz Şarkıcısı) 20.00 Çizgi Film (Vind.aria Vadisi)
artık konformist.bir dok- ve maddi değerlere dayalı kıldığından önüne gelenle . is) . . . Düşlediği romanı bir
türlü yazamayan başarısız
bir yazar Paul (Reggiani)
ve dırdırsız geçinip gittiği
karısı (Lualdi) . . . Vincent' -
in iş ortağı, bir arkadaşı
nın genç oğlu Jean (De
pardieu) . . . Ve bu dört er
keğin yaşamlarına karış
mış kadınlar . . .
"Klasik Fransız sinema- .
sının belki de en büyük
mirasçısı" olan, kendine
özgü sinemasıyla, burju
vazinin yaşamından, so
runlarından, ' ' kı,idın - er
kek ilişkileri, orda yaş bu
nalımı, iletişimsizlik, para,
kar - kazanç" gibi temalar
eşliğinde ' 'amansız betim
lemeler" sunan ünlü yö
ŞANTAJ. Hitchcock beğenmiyor ama . . . netmen Claude Sautet'nin
bu filmi hakkında, Atilla
ması (Hitchcock, "rast
Rastlantı bu ya! lantı bu y a " demiş)
Dorsay şöyle yazmış: " Biı;
grup insanın, bir çevrenin
ŞANTAJ (BLACKMA Frank'e verilir. Ressamın yaşamına, hiçbir küçüm
IL), Yönetmen: Alfred evinde bir eldiven bulan seme niyeti taşımayan,
Hitchcock , Oyuncular: Frank, bunun Alice'e .ait eleştirel tavır olmayan bir
Anny Ondra, Sara Allgo olduğunu hatırlar, ama bakış.
od, John Longden, Char saklar. Oysa ortaya, duru Gündelik olaylar
les Paton, Donald Calt mu bilen bir şantajcı çıka dan örülen, her şeyiı;ı ger
hrop, Cytil Ritchard. 1929 caktır . . . çek boyutlarıyla belirdiği,
İngiliz yapımı, 86 dak. Hitchcock'un,· aslında hiçbir sinemasal abartma,
Frank bir polis dedekti sessiz-film tekniR1.eriyle ça dramatize etme çabası ta
fidir. Bir akŞam üzeri, kız lıştığı, ama sonradan ses şimayan bir kesit. 'Gerçek
arkadaşı Alice ile gittikle lendirdiği, ilk sesli filmi. tutkusu' içinde, şiiri, sine
ri kafede kavga ederler . Ustanın "oldukça·basit bir manın ve yaşamın şiirini·
Alice, daha sonra, bir res öyküydü, ama bir türlü yakalıyor Sautet. Bu başa
samla buluşur ve onun evi tam istediğim gibi yapa rısında, büyük oyuncula
ne gider. Ama adam teca madım" dediği Şantaj, rın payını da unutmamak
_vüz etmeye kalkışınca, Hitchock hayranları için gerekli. "
Alice onu öldürür ve ka yine de çekici bir film.
çar. Cinayetin soruştur- (16 Ocak Salı, TV 3) (20 Ocak Cts;, TV 3)
Aniden şarkıcı
CAZ ŞARKICISI (THE
JAZZ ·sıNGER), Yönet
men: Richard Fleischer,
Senaryo: Herbert Bak er,
Stephen H . Foreman, Gö
rüntü: Isidore Mankofsky,
Müzik: Leonard Rosen
man, Oynayanlar: Neil
Diamond, Laurence Olivi�
er, Lucie Arnaz. 1 980
Amerikan yapımı, Ü 5
'
dak.
New York'ta bir Sina
gog korusunda çalışan
Bay . Robinowitz, oğlu
Jess'i de dinine ve gelenek
lerine bağlı bir insan ola
rak yetiştirmek istemekte
dir. Ancak Jess, bir caz
CAZ ŞARKICISI. Neil Diamond huzurlarınızda.
şarkıcısı olmaya kararlı
dır. Gizlice kurduğu bir kalmaz. sında şarkıcı" olduğu bu
grupta müzik yapmaya Ünlü folk-rock şarkıcı film, 1 927 versiyonundan
başlamıştir bile. Babası ise sı ve gitaristi Neil Dia daha fazla klişe içeriyor.
bu durumdan hiç hoşnut ·mond'un, " kaşla göz ara- (17 Ocak Çarş., TV 3)
M.Şerif Müştak
Nusaybin Cad, Kerem .Market,
Yeşilyurt
(Cinibir) Köyü, Cizre i Mardin
Mustafa Çamyar !§l•J!ıOH•i·!ffil 1) Fotoğrafta İhtiras Fırtınası adlı filminden bir kare görülen sinema yö
Özel Tip Cezaevi, 9. Koğuş/Erzincan netmenimiz. / Meksikci'nın ulusal içkisi. I Beddua. 2) Çabuk, hızlı. I Esirgemeyerek verme,
.
ikram. ı Güzel yazı. ı Denizcilikte ana çarmıkları doldurma işi. 3) Cefa eden, eziyet
Kitaplarım ı n ve kasetlerim i n veren. I Bir anakara. / Osmanlılarda gece bekçisi. 4) Vilayet. / Voltamper'in simgesi.
/ ' sadık" !11 ÜŞterileri ; sizi velini" I Verdi'nin ünlü bir operası . / Dürüst, iyi karakterli. I Sodyum'un simgesi. 5) İçki ma
···· metliğimden · azlediyorum: sası yemeği. / Tehir etmek. I Büyük İslam mimarı. 6) Bağışlama. ı Kareli desenle do
kunmuş kumaş. 7) Başında bir sepet taşıyan süslemeli kadın heykeli. / Devir, dolaş
ma. I En küçük izci kuruluşu. 8) Karışık renkli. / "O" işaret sıfatının yönelme duru
Feyz/Paliıf
mu. I Madencilikle ilgili bir kuruluşumuz. / Yabani hayvan yakalama veya vurma işi.
Atatürk Cad. No: 401601/İzmir 9) Bir bağlaç. I İridyum'un simgesi. / Kural. 1 0) Girdap. / Güzel sanat. / İstek. 1 1 )
Tel: 144049 - 392663. Bir meyva. I Hıristiyanlarda genellikle ceset veya kemik saklamaya yarayan geniş
yeraltı mezarlarına verilen ad. I Ağaçlıklı yol. 1 2) Peygamberleri Hud'u dinlemedik
Sayın Uğur Kaynar; telefonu leri için Tanrı tarafından yokedilen kavim. / Bir tahıl ölçeği. / Karadeniz'de bir iç de
' niz. I Pelin'den yapılan bir içki. 1 3) Sorun. / Gürcülerin önemli bir bölümüne verilen
n uiu ya da adresinizi Kanar
2000 'e b.i ldirirseniz seviniri m . ad. ı Meydana getirme, yapma. / Namus. 1 4) Dolayısıyla anlatma. I Büyükler, ulular.
I Satrançta bir taş. I İsim. I İspanyolların sevinç çığlığı. 1 5) Nar, od. I (1 887-1 969)
"1\yhCa, KmritzıgUJ ve ..Tô.huıri Frankenstein tiplemesiyle uluslararası düzeyde ün kazandığı 1 931 'den başlayarak
dergilerin i n sayın yetkil ileri; 20 yılı aşkın bir süre korku sinemasının en büyük adı olmuş, sahnede de kötü karak
'yazdığım üç rnektuba tıalen ya- terleri canlandırarak başarısını sürdürmüş olan, İngiliz sinema ve tiyatro oyuncusu.
nıt. alamadım. Adresiniz değiş YUKARIDAN AŞAGIY A: 1) (1 879-1 946) Kyoto İmparatorluk Üniversitesi'nde ekonomi
(tiyse Kanal 2ooq:e bildirin.. · profesörü olan, yasaklanan Japonya Komünist Partisi'nin etkinliklerine katılan, Kyo
to'da öğrenci ve işçilere Marksist iktisat bilgisi kazandırmak ereği ile dergi de çıka
x /'fysey{g f"!�f < ran, Japonya'nın ilk Marksist kuramcılarından gazeteci, şair, akademisyen. 2) İvedi. ·