Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 7

T.C.

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM


ÜNİVERSİTESİ
SOSYOLOJİ BÖLÜMÜ

KONU
VYGOTSKY TARAFINDAN ELE ALINAN
BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMINI ANLATARAK
PİAGET’İN BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMINDAN
FARKINI ARAŞTIRMA

ÖĞRETİM GÖREVLİSİ
Doç. Dr. ESEF HAKAN TOYTOK

ÖĞRENCİ ADI/SOYADI
FATMAGÜL POLAT

ÖĞRENCİ NUMARASI
229999141173
İÇİNDEKİLER

1. Vygotsky’ın bilişsel gelişim kuramı

2. Vygotsky’ın bilişsel gelişim kuramı ile Piaget’in bilişsel gelişim


kuramı arasındaki fark
VYGOTSKY TARAFINDAN ELE ALINAN BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI VE
PİAGET’İN BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMINDAN FARKI

Çocukların gelişimi başta olmak üzere öğrenme ve öğretim konusunda da çalışmalar yapmış
olan Vygotsky; Piaget’den farklı olarak gelişimi çocukların kişisel süreçleri olmaktan ziyade
toplumdaki yetişkinlerin bilişsel gelişimleri istendik ve sistematik bir şekilde sağladıklarını
görüşündedir.(Kaya ve diğerleri,2012). Dolayısıyla yetişkinlerin çocukların gelişimlerinde
önemli katkıları vardır. Yetişkinler, çocuklara, anlamlı ve onları bilişsel açıdan güçlendirecek
bir takım eylemler ve etkinlikler sunarlar ve bunları başarmaları konusunda onlara yardım
ederler. Vygotsky’nin ortaya koyduğu sosyo kültürel kuram, konuşma dili ile birlikte bilişsel
gelişimi sağlama konusunda toplum ve kültüre vurgu yapar. Bunun dışında Vygotsky’nın
bilişsel gelişim kuramının ana hatları şu şekilde ifade edilebilir:

Dil, sembol, edebiyat, sanat vb. Araçlarla yetişkinler, formal ve informal iletişimler son
ucunda anlamlari ve değerleri çocuklara aktarırlar. Çocukluğun ilk dönemleri düşünme ve dil
arasında bağımlı bir ilişki vardır. İşlerin başarılması noktasında çocukların karşılarına çıkan
zorlamalar, en üst düzeyde bilişsel gelişimin ortaya çıkmasına büyük katkı sağlar. Çocukların
içinde bulundukları durumdan daha ileri ya da daha başarılı kimselerin yardımı, onların zor
amaçlara ulaşmalarını sağlar.
Karmaşık zihinsel süreçlerin başlangıcında sosyal etkileşimler vardır. Zihinsel süreçler de
gelişim sadece yetişkinlerle değil, akran gruplarıyla girdikleri etkileşimler sayesinde de
gerçekleşebilir.

Vygotsky’e göre çocuğun bilişsel gelişimi çocuğun içinde yaşadığı sosyal ve kültürel ortamdan
etkilenir. En önemlisi akranlar ve yetişkinlerin yaptıkları veya çocuğa öğrettikleri çocuğun zihin
gelişimini etkiler. Çocuk problem çözerken, kendi bilgilerini kullanabileceği gibi, akranlarının
veya yetişkinlerin yardımından da yararlanabilir.
Vygotsky’ye göre bilişsel gelişim doğumdan yedi yaşına kadar dört dönemden geçmektedir.

İlkel dönem(0-2 yaş): bebek doğadaki hayvanlara benzer zihinsel süreçleri sahiptir. Yaşamın ilk
anından ikinci yılında dil gelişimi başlayana kadar sürer. Bu süreçte bebeğin öğrenmeleri
koşullanma yolu ile gerçekleşir.

Naif psikoloji dönemi(2-3 yaş): dil gelişiminin başlaması ile ortaya çıkar. Çocuk iletişim
kurabilmek için dil kullanmayı öğrenir ancak daha simgesel yapının farkında değildir.

Benmerkezci konuşma dönemi(3-6 yaş): çocuğun simgesel işlevi anlamasıyla ortaya çıkar.
Çocuk artık dili problem çözmeye bir araç olarak kullanabilir. Yani bir problemi çözerken kendi
kendine nasıl yapacağını anlatır. Benmerkezci konuşma 6-7 li yaşlara kadar tam olarak
içselleşmektedir.

İçeriye büyüme dönemi(6-7yaş): bu dönemle birlikte benmerkezci konuşma yerine içsel


konuşmaya bırakır. Düşünce sesten soyutlaşır ve çocuk kendi kendine düşünmeye başlar.

Vygotsky; öğrenmelerin kaynağının tamamen sosyal çevre olduğunu ileri sürer, çocuğun belli
bir duysan özellik ve bilişsel yeterli kazanmasının, içinde bulunduğu kültürlenme ile ilgili
olduğunu benimsemektedir, bu nedenle çevreye çok önem verir.
Piaget’nin bilişsel gelişimi, çocuğun neredeyse kendi başına gösterdiği bir gelişim olarak ele
almasına karşın Vygotsky; bilişsel gelişimin dış etkilere açık olduğunu, ifade etmiştir.

Vygotsky, bilişsel gelişimin, sosyal etkileşimler ve kültürlenme tarafından yönlendirildiğini


savunur.
Vygotsky; bilişsel gelişim, başkaları tarafından düzenlenen davranışlardan, bireyin kendi
kendine düzenlediği davranışlara doğru bir ilerleme gösterir.

Bilişsel gelişimin kaynağı, kişisel psikolojik süreçlerden önce, insanlar ve kültür arasındaki
etkileşimdir. Sosyal çevre çocuğun bilişsel gelişim de önemli bir öneme sahiptir. Bu nedenle
çocukların kazandıkları kavramların, fikirlerin becerilerin kaynağı sosyal çevredir.
Daha başlangıçta belirli bir şekilde Vygotsky ‘nin düşünce sisteminde belli kavramların ortaya
çıktığını söylemek mümkündür. Vygotsky üzerine söylenebilecek ilk söz, bilişsel gelişme
“çevre” kavramını merkeze alan bir açıklama getirmesidir. Piaget’nin bireyselliğe yaptığı
vurgunun karşısında Vygotsky, kolektif bir bakış açısı ile daha farklı bir vurgu yapmaktadır. Bu
anlamda Piaget ve Vygotsky ‘ yi pedagoji alanında bilişsel gelişim teorileri bakımından iki
karşıt görüşün temsilcisi olarak değerlendirmek mümkündür. Vygotsky ve Piaget arasındaki
tartışmaların en yoğun olduğu konuda dil konusudur.

Vygotsky tüm kişisel psikolojik süreçlerin insanlar arasında paylaşılan sosyal süreçlerle
başladığını savunur(dil gibi). İçinde bulunulan kültür, uyarıcıların türünü ve niteliğini belirler.

Vygotsky, bilişsel gelişimle ilgili sosyal bir kuram oluşturarak, Piaget’nin “bilişsel gelişim
çocuğun neredeyse tek başına gerçekleştirdiği süreçtir” düşüncesine karşı çıkar. Vygotsky,
bilişsel gelişimi açıklamada içselleştirme, yakınsal gelişim alanı ve destekleyici kavramlarını
kullanır. Başkaları çocuğun zihinsel gelişimin de yol gösterebilir, bir takım bilgiler vererek
bunlara öğretebilir. Bu cümlelerden açıkça anlaşılacağı üzere Vygotsky zihin gelişimi ile ilgili
sosyal bir kuram ortaya atmıştır.

Vygotsky’ nin Piaget’in kuramına karşılık olarak getirdiği en önemli düşünce de kavram
gelişimi ile ilgilidir. Piaget, kardeş kavramı gibi göreli kavramların11-12 yaş civarında
kazanılabileceğini belirtmiştir. Vygotsky bu konuda bir ayrım yapmış ve kavramları
kendiliğinden edinilen kavramlar ve öğretilen kavramlar olarak ikiye ayırmıştır.

Kendiliğinden edinilen kavramlar gündelik hayatta kullanılan kavramlardır. Bu tür kavramlar


tümden gelim yoluyla edinilir. Çocuk başlangıçta herkezin kardeş olduğunu düşünür, sonra
kardeş olmayanları çıkara çıkara kardeşlerine ulaşır. Öğretilen kavramlar ise gündelik hayatta
değil okulda karşılaştığımız kavramlardır.
Vygotsky bu konuda sömürü kavramına örnek verir.

Sınıfta. A Ülkesinin ve B ülkesini sömürdüğünü öğrenen çocuk, önceleri sömürüyü sadece


A’nın B’ye yaptığı olarak algılar. Sonra başkalarının da başkalarını sömürdüğünü öğrene
öğrene genellemeye ulaşır, yani Vygotsky ‘ye göre öğretilen kavramlar tümevarım yoluyla
edinilmektedir. Görüldüğü gibi Vygotsky ‘de zihin gelişimi üzerinde durmuştur ancak onun
düşüncesinde çocuğum zihin gelişimi dış etkilere daha açıktır. Oysa Piaget’in kuramında dış
etkiler oldukça azdır.

Piaget’e göre benmerkezci konuşma belli bir yaştan sonra kaybolur gider. Fakat Vygotsky
‘e göre benmerkezci konuşma kaybolmaz sadece içsel bir konuşmaya dönüşür. Piaget’in tersine
Vygotsky düşünce ve konuşma gelişim modelinde bireysellikten sosyalliğe değil, sosyallikten
bireyselliğe doğru bir gidişat olduğunu savunmuştur.

Vygotsky; çocuğun bilişsel gelişiminin, çevresindeki diğer insanlarla kurduğu iletişim


sonucunda olduğunu ileri sürmektedir. Başka bir değişle çocuğun zihinsel gelişimi bireyin
değil; toplumun katkılarıyla olmaktadır. Vygotsky ‘e göre sosyalleşme ve çocuğun içinde
bulunduğu çevrenin, çocuğun dilini ve düşünmesini şekillendirdiğini ileri sürmektedir. Bilişsel
gelişim sosyal etkileşim yoluyla gerçekleşir. Çocuk, dil edin Emine yardımcı olması için daha
bilgili diğerinin yardımına ihtiyaç duyar. Dil edinimi, topluma ve Çağa göre farklılık gösterir.
Daha bilgili diğeri varsa çocuk her şekilde bir şeyler edinir. Dil, çocuklarda bilişsel gelişimin
artmasına neden olduğu görüşündedir.

Piaget ise insanların doğuştan itibaren bilişsel bir gelişim gösterdiklerini, böylece birbirini takip
eden, kültürel özellikleri taşımayan evrensel basamaklar yardımıyla çocuğun daha karmaşık
bilişsel bir yapıya ulaştığı ve bütün bunların sonucunda da dilin oluştuğu görüşünü
savunmaktadır. Piaget’nin düşünme-dil ilişkisinde, bireyin biyolojik gelişimi ve benmerkezci
yapısının, onun dilini ve düşünmesini şekillendirdiğini savunur. Bilişsel gelişim, çocuğun yeni
bir şeye uyum sağlaması ile gerçekleşir. Çocuğun kendisi, dil edinme sürecinde aktif rol
oynayıp yeni şeyler keşfeder ve dil edinir. Dil edinimi bütün çocuklar için aynıdır ve
evrenseldir. Çocuk dil edinimi için hazırsa yeni bir şey edinebilir. Çocukların bilişsel gelişimi,
dil gelişimlerine etki ettiğini belirtmiştir.
KAYNAKÇA
Prof. Dr. Nuray SENEMOĞLU, Gelişim Öğrenme ve Öğretim, Ankara, 2001

Doç. Dr. Ayhan AYDIN, Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi, Anı Yayınları Ankara 1999

Prof. Dr. Haluk YAVUZER, Bilişsel Gelişim Teorileri Ders Notları, 1999

Oğuz ERSÖZEN, 3-6 Yaş Gelişim Psikolojinde Ekoller Dr. Hüsnü KURTULUŞ ,Jean PİAGET Clifford T.
Morgan, Psikolojiye Giriş

You might also like