Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 6

TÜRK LEHÇELERİNİN SÖZ VARLIĞI

Yrd. Doç. Dr. Süleyman EFENDİOĞLU

Bugün yeryüzünde üç bin, bazı kaynaklara göre beş bin civarında yaşayan dil olduğu
söylenmektedir. Ancak bu dilerden çok azı yazı dili olma özelliğine sahiptir. Hele resmî
devlet dili olanlarını dikkate aldığımızda bu sayı 100’lere kadar düşmektedir. Dilin dünyadaki
yaygınlığını ve gücünü tespit etmek için konuşur sayısını en az 50 milyonla sınırladığımızda
bu sayıyı 30’a kadar indirmemiz de mümkündür. Bazı bilim kuruluşları veya dil araştırma
merkezleri dilleri yazı dilinin eskiliği, konuşur sayısının fazlalığı ve konuşulduğu coğrafî
alanın genişliği açılarından sıralamaya tabi tutmakta böylece dünyanın en büyük dillerini
tespit etmeye çalışmaktadırlar. Bugün övünerek söyleyebiliriz ki Türkçe tüm bu lengüistik
ölçütler ışığında dünyanın en büyük ve en yaygın ilk on dili arasındadır. Aşağıda bazıları
UNESCO tarafından da teyit edilmiş bu lengüistik ölçütleri tek tek sıralayalım:
1. Türkçe dünyada en fazla konuşura sahip beşinci dildir.
* Çince (1 milyar 300 milyon)
* İngilizce (600 milyon)
* Hintçe (500 milyon)
* İspanyolca (400 milyon)
* Türkçe (300 milyon)
2. Türkçe yaşayan diller arasında en eski yazı diline sahip yedinci dildir.
* Çince (MÖ 2000)
* Yunanca (MÖ 1700)
* Hintçe (MÖ 1500)
* İbranice (MÖ 1000)
* Arapça (MÖ 700)
* Farsça (MÖ 500)
* Türkçe (MÖ 400)
3. Türkçe, anadili olarak konuşulduğu coğrafî alanın genişliği bakımından
dünyada birinci dildir.


Bu yazı, 17 Aralık 2012 tarihinde Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Mavi Salon’da düzenlenen Türk
Lehçelerinin Söz Varlığı başlıklı Panel’de bildiri olarak sunulmuştur.
 Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi.
* Türkçe bugün Çin içlerinden Balkanlara; Kuzey Buz Denizinden Hint Okyanusuna
kadar çok büyük bir alanda yaklaşık 12 milyon kilometre karelik bir coğrafyada ana dili
olarak konuşulup yazılmaktadır.
Sadece bu üç ölçütten hareketle Türkçenin bugün dünyadaki en büyük, en köklü
dillerden birisi olduğu bilimsel olarak ortaya konmuş oluyor.
Türkçe bugün lehçe ve ağız sayısının fazlalığıyla da dünyanın en önde gelen
dilerinden birisidir. Tarihî derinliği bu kadar eski olup bu kadar geniş bir coğrafyada
milyonlarca insan tarafından konuşulan bu büyük dilin elbette ki birbirinden farklı onlarca
lehçesi belki yüzlerce ağzı bulunacaktır. Bugün Türk Dili’nin tespit edilmiş otuza yakın
lehçesi vardır:
1. Türkiye Türkçesi
2. Azerbaycan Türkçesi
3. Gagavuz Türkçesi
4. Türkmen Türkçesi
5. Özbek Türkçesi
6. Yeni Uygur Türkçesi
7. Kazak Türkçesi
8. Kırgız Türkçesi
9. Tatar Türkçesi
10. Karakalpak Türkçesi
11. Nogay Türkçesi
12. Başkurt Türkçesi
13. Kırım-Tatar Türkçesi
14. Karaçay-Malkar Türkçesi
15. Kumuk Türkçesi
16. Altay Türkçesi
17. Hakas Türkçesi
18. Tuva Türkçesi
19. Yakut (Saha) Türkçesi
20. Çuvaş Türkçesi
21. Horasan Türkçesi
22. Salar Türkçesi
23. Karayim Türkçesi
24. Sarı Uygur Türkçesi
25. Şor Türkçesi
26. Çulım Türkçesi
27. Füyü Türkçesi
28. Halaç Türkçesi
Yukarıda sıralanan lehçelerden ilk 20’si yazı diline sahiptir. Bu yirmi yazı diline sahip
lehçelerden 6’sı (Türkiye Türkçesi, Azeri Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Özbek Türkçesi,
Kazak Türkçesi, Kırgız Türkçesi) aynı zamanda devlet dilidir. Tüm bu lehçelerin ayrıca kendi
içinde onlarca ağzı vardır. Bugün sadece Türkiye Türkçesinin tespit edilmiş yüzden fazla ağzı
bulunmaktadır. Söz konusu lehçe ve ağızların ise her birisinin kendine özgü binlerce sözcüğü
mevcuttur. Günümüzde Türk dilinin bütün lehçe ve ağızlarını içine alan “Kapsamlı Türk
Dili Sözlüğü” henüz hazırlanamamıştır. Böyle bir sözlük hazırlanabilse aslında bugün
Türkçenin bir milyonun üzerinde kelime hazinesine sahip olduğu açıkça ortaya çıkacak ve
kelime sayısı bakımından da Türk Dili’nin dünyanın en zengin üç-beş dilinden birisi olduğu
bilimsel olarak ortaya konmuş olacaktır. Örneğin bugün Türkiye Türkçesinde bulunup da
Kazak Türkçesinde olmayan Kazak Türkçesinde olup da Türkiye Türkçesinde bulunmayan
binlerce kelime vardır. Bu durum diğer lehçeler arasında da aynıdır ve bu lehçelerdeki
kelimelerin hepsi Türkçenin kendi öz malıdır.1
Türkçe Dünyanın En Zengin Dillerinden Birisidir:
Zaman zaman internette veya basında-medyada dillerin kelime hazinesinden
bahsedildiğini, İngilizcenin büyük sözlüğünde 600 bin civarında kelime bulunduğunu; diğer
gelişmiş dillerin de (Fransızca, Almanca, İspanyolca, Rusça, Arapça, Farsça gibi) 300-500 bin
civarında söz varlıklarının olduğu dile getirilmektedir. Hatta bazen Türkçenin TDK
sözlüğündeki kelime kadrosu (110 bin) bu sayılarla mukayese edilerek söz konusu dillere
nazaran Türkçenin fakir kaldığı, kısır bir dil olduğu, bu sebeple de bilim dili olamayacağı gibi
yersiz iddialarda bulunulmaktadır.
Burada öncelikle şunu belirtelim ki dillerin zenginliğini sadece kelime sayılarına
bakarak değerlendirmek çok sığ bir yaklaşımdır. Çünkü dillerin asıl zenginliği kelime
sayılarının fazlalığından çok, edebî dil olarak işlenmişliği ve ifade gücünün yüksekliğiyle
alakalıdır.
Kelimelerdeki yan anlamları, mecazlı söyleyişleri, deyimsel anlamları dikkate
almadan sadece madde başı sözcüklerin sayısına bakarak bir kıyas yapmak, bizleri sağlıklı bir

1 Bugün devlet diline sahip olan Türk Lehçelerinden Kazakçanın Tüsindirme (İzahlı) Sözlüğünde 80 bin kelime, Özbekçenin
İzahlı Lügatinde 70 bin kelime, Türkmen Dili Sözlüğünde 60 bin kelime, Kırgız Tilinin Tüşündürme (Açıklamalı)
Sözlüğünde 50 bin kelime ve Azerbaycan Türkçesi Sözlüğünde 50 bin civarında kelime bulunmaktadır.
sonuca ulaştırmaz. Örneğin Türkçe diğer dillerin aksine çoğu zaman birden fazla kavramı
veya anlamı tek bir kelimeyle ifade etmektedir. Diğer bir deyişle bir göstergeye birden fazla
anlam veya görev yükleyebilmektedir. Herhangi bir Türkçe sözlüğü açtığınızda çoğu
sözcüğün birden fazla anlamının maddeler halinde sıralandığını görürsünüz. Hatta bazı
kelimelerde bu mana çeşitliliği 30’a 40’a kadar çıkabilmektedir. Örneğin gelmek fiilinin TDK
Türkçe Sözlük’te 40’a yakın anlamı yer almaktadır. Yine göz kelimesinin aynı sözlükte
deyimsel anlamlarla beraber 40 civarında farklı anlamda kullanıldığını görürsünüz. Belki
diğer dillerde de bir kelimenin birden fazla anlama geldiğine tanık olabiliyoruz ama bunun
Türkçeye nazaran çok sınırlı olduğu bilinen bir gerçektir. Yani diğer diller her kavram için
ayrı bir kelime icat etme yoluna giderken Türkçe aynı kelimeye başka anlamlar yükleme
yolunu tercih ediyor. Böyle olunca sözlüklerdeki kelimeler sayılırken sadece madde başları
değil madde içleri de sayılmalıdır. Çünkü her ayrı anlam ayrı bir kavram; yani ayrı bir kelime
demektir. Türk Dili, eklerde de aynı yönteme başvurmaktadır. Türkçede birçok ekin birden
fazla işlevde karşımıza çıktığını hepimiz biliriz. Örneğin Türkiye Türkçesindeki hâl eklerini
inceleyen Prof. Dr. Muhsine Börekçi Türkçede 35 civarında hâl kategorisi olduğunu tespit
etmiştir.2
Dillerin kelime sayıları mukayese edilirken yapılan önemli bir yanlışlık da aynı
nitelikteki sözlüklerin karşılaştırılmamasıdır. Örneğin İngilizce ile Türkçe mukayese edilirken
farklı amaçlarla hazırlanmış farkı özellikteki sözlükler dikkate alınmaktadır. İngilizcenin
Büyük Kapsamlı Redhouse sözlüğünde 600 bin civarında kelime olduğu doğrudur. Ancak bu
sözlüğü incelediğimizde içinde İngilizcenin hem tarihî metinlerinde hem günümüz
metinlerinde kullanılan yerli yabancı bütün kelimeleri ihtiva ettiği, ayrıca İngilizcenin tüm
lehçelerini içine aldığı, yöresel kelimelere varıncaya kadar İngilizcenin tüm söz varlığını
içinde barındırdığı görülmektedir. Fransızca, Almanca, İspanyolca, Rusça, Arapça, Farsça
gibi dillerde de aynı durumla karşılaşıyoruz. Bu dillerin kelime zenginliğinden bahsedilirken
aslında tarihî-çağdaş bütün lehçeleriyle beraber tüm söz varlıkları dikkate alınıyor ve
Türkçenin sadece bir kolu olan Türkiye Türkçesi sözlüğüyle mukayese ediliyor. Bu hem
bilime hem akla hem de vicdana aykırı bir tutumdur. Eğer sağlıklı bir karşılaştırma
yapılacaksa mukayese edilen her iki dilin de tüm lehçelerinin söz varlığının tespit edilmesi her
iki dilin de kapsamlı sözlüklerinin oluşturulması ve ona göre terazide tartılmaları
gerekmektedir. Bugün maalesef Türkçenin bütün lehçe ve ağızlarını içine alan kapsamlı bir
sözlüğü hazırlanamamış dolayısıyla Türkçenin zenginliğinden zaten yeterince istifade

2Muhsine BÖREKÇİ, “Türkçede Hal Eklerinin İşlevsel Olarak Sınıflandırılması Üzerine Bir Deneme”, IV. Uluslararası
Türk Dili Kurultayı Bildirileri, 26 Eylül – 1 Ekim 2000.
edilememiştir. Oysa Türk Dili bütün lehçe ve ağızlarıyla beraber tek bir dildir ve bu dilin tek
bir tane de sözlüğünün olması gerekir. Böyle bir sözlük hazırlandığında Türkçenin, kelime
hazinesi itibariyle de dünyanın en zengin dillerinden birisi olduğu ortaya çıkmış olacaktır.
Türkçenin Söz Varlığı Bugün 1 Milyonu Aşmış Durumdadır:
Türk Dilini büyük bir çınar ağacı gibi düşündüğümüzde bu yıllanmış çınarın kökleri
derinlerde, dalları ve budakları da yeryüzüne yayılmış durumdadır. Türkiye Türkçesi bu
dallardan sadece birisidir. Ancak sadece bu dalın bile TDK tarafından tespit edilebildiği
kadarıyla söz varlığı 110 bin civarındadır. Türk Dil Kurumu Türkiye Türkçesi sözlüğüne
Anadolu ağızları sözlüğünü ve tarihi kaynaklarımızdaki sözlükleri de ekleyerek bu sayıyı hâli
hazırda 616 bine yükseltmiştir. Şu an TDK’nın resmi internet sitesinde bu sözlük “Büyük
Türkçe Sözlük” adıyla kullanıma sunulmuştur ve sayısal olarak kelime varlığı 616.767’dir.3
Ancak bu Büyük Türkçe Sözlüğe tarihî lehçelerimiz olan Göktürkçe, Eski Uygur
Türkçesi, Karahanlı Türkçesi, Harezm Türkçesi, Kıpçak Türkçesi, Çağatay Türkçesi sözleri
dâhil edilmemiştir. Yine bu sözlüğe Osmanlı Türkçesi zamanında kullanılan bir takım Arapça,
Farsça asıllı kelimeler de alınmamıştır. Oysa tarihî metinlerimizde kullanılmış olan her kelime
yerli yabancı olmasına bakılmaksızın Büyük Türkçe Sözlüğe eklenmelidir. Bu Kapsamlı
Büyük Türk Dili Sözlüğü’ne söz konusu tarihî lehçelerimizin sözleri de dâhil edildiğinde
kelime sayısının 700 bini aşacağı muhakkaktır. Yine bu kapsamlı sözlüğe Çağdaş Türk Lehçe
ve Ağızlarındaki kelimelerin de eklendiğini düşündüğümüzde Türk Dili söz varlığının bir
milyonu aşacağı açıkça ortadadır.
Sonuç:
Türkçe yüzyıllar boyunca farklı coğrafyalarda işlene işlene günümüze ulaşmış ve
gerek söz varlığı gerekse anlatım gücü itibariyle dünyanın önemli dilleri arasında yerini
almıştır.
Türk Dili bugün gerek yazı dilinin eskiliği gerek konuşulduğu coğrafi alanın genişliği
gerekse konuşur sayısı bakımlarından dünyanın en büyük birkaç dilinden birisidir. Bu büyük
dilin bugün onlarca lehçesi, yüzlerce ağzı bulunmaktadır. Ancak bugüne kadar Türkçenin
bütün lehçe ve ağızlarını içine alan kapsamlı bir sözlüğü hazırlanamamış dolayısıyla
Türkçenin zenginliğinden yeterince istifade edilememiştir. Oysa Türk Dili bütün lehçe ve
ağızlarıyla beraber tek bir dil ise bu dilin tek bir tane de sözlüğünün olması gerekir. Böyle bir

3Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan ve Türkiye Türkçesi yazı dilinin yanısıra bütün bilim, sanat ve spor terimlerini, yer
adlarımızı, kişi adlarımızı, bölge ağızlarımızdaki ve kaynaklarımızdaki sözcükleri, içeren “Büyük Türkçe Sözlük”te
halihazırda 616.767 söz bulunmaktadır (bkz. http://tdkterim.gov.tr/bts/). Türk Dil Kurumunda yetmiş altı yılda yüzlerce
kişinin bilgi birikimiyle, emekleri ve göz nuru ile yapılan çalışmalar sonucunda yayımlanan eserlerin Prof. Dr. Şükrü Halûk
Akalın, Prof. Dr. Recep Toparlı, Dr. Yücel Dağlı ve Ş. Bilâl Çavuşoğlu tarafından bilgisayar ortamına aktarılması ve
yazılımlaştırılmasıyla hazırlanmıştır.
sözlük hazırlandığında Türkçenin, kelime hazinesi itibariyle de dünyanın en zengin
dillerinden birisi olduğu açıkça ortaya çıkmış olacaktır.
Kaynakça:
Akalın, Şükrü Haluk, “Türk Dili: Dünya Dili”,
http://www.tdk.org.tr/TR/dosyalar/Turk%20Dili%20Dunya%20Dili.pdf(E.T.25.09.2011).
Aksan, Doğan, (2000), En Eski Türkçenin İzlerinde, Simurg Yay., İstanbul.
Aksan, Doğan, (2006), Türkçenin Söz Varlığı, Engin Yay., Ankara.
Amanjolov, S. Altay, (2006), Türk Filolojisi ve Yazı Tarihi, (Çeviren: Kenan Koç), Ötüken
Neşriyat, İstanbul.
Bozkurt, Fuat, (2005), Türklerin Dili, Kapı Yay., İstanbul.
Börekçi, Muhsine (2000), “Türkçede Hal Eklerinin İşlevsel Olarak Sınıflandırılması Üzerine
Bir Deneme”, IV. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri, 26 Eylül-1 Ekim.
Buran, Ahmet, Alkaya, Ercan, (2001), Çağdaş Türk Lehçeleri, Akçağ Yay., Ankara.
Çağbayır, Yaşar, (2007), Ötüken Türkçe Sözlük, Ötüken Neşriyat, 5 Cilt, İstanbul, 2007.
Ercilasun, Ahmet Bican vd., (1991), Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü, Kültür Bakanlığı
Yayınları, 2 Cilt, Ankara.
Ercilasun, Ahmet Bican vd., (2007), Türk Lehçeleri Grameri, Akçağ Yay., Ankara.
Heyet, Cevat, (2008), Türk Dilinin ve Lehçelerinin Tarihî Seyri, (Çeviren: Mürsel Öztürk),
TDK Yay., Ankara.
Johansan, Lars, (2009), Türk Dili Haritası Üzerine Keşifler, (Çeviren: Nurettin Demir, Emine
Yılmaz), Grafiker Yay., Ankara.
Parlatır, İsmail, Şahin, Hatice, (2010), Türk Dili, Ekin Yay., Bursa.
Tekin, Talat, Ölmez, Mehmet, (1999), Türk Dilleri “Giriş”, Simurg Yay., İstanbul.
Türk Dil Kurumu, (2005), Türkçe Sözlük, 10. Baskı, Ankara, 2005.
Türk Dil Kurumu, (2009), Tarama Sözlüğü, 4. Baskı, C. I-VIII, TDK Yay., Ankara.
Türk Dil Kurumu, (2009), Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü, 3. Baskı
(Birleştirilmiş Tıpkıbasım), C. I-VI, TDK Yay., Ankara.
Türk Dil Kurumu, “Büyük Türkçe Sözlük”,
http://tdkterim.gov.tr/bts/(E.T.26.09.2011).
Türk Dil Kurumu, “Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü”,
http://www.tdk.gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2
EF56500F0569D9B897(E.T.27.09.2011)
Türk Dil Kurumu, “Türk Lehçeleri Sözlüğü”,
http://www.tdk.org.tr/lehceler/(E.T.28.09.2011).

You might also like