Professional Documents
Culture Documents
Evrensel Bir Hadis Denemesi
Evrensel Bir Hadis Denemesi
net/publication/343475814
CITATIONS READS
0 37
1 author:
Mustafa Işık
Nevşehir Hacı Bektaş Veli University
21 PUBLICATIONS 3 CITATIONS
SEE PROFILE
All content following this page was uploaded by Mustafa Işık on 06 August 2020.
Öz
øslam evrensel bir din, son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.) ise bütün insanlÕ÷a
gönderilmiú bir elçidir. Evrensel bir ahlak oluúturmak gerekti÷inde, bütün din ve ö÷retilerde
tekrarlanan “Kendin için istedi÷ini kardeúin için de istemedikçe gerçek Müslüman olamaz-
sÕn” prensibi O’nun bir sözüdür. “Sosyal bir varlÕk” olan insanÕn “öteki” ile insanca yaúa-
yabilmesi için esas alaca÷Õ sosyal, psikolojik ve ahlakî bir ölçüdür.
Anahtar Kelimeler: Evrensel, hadis, kendi, istemek, Müslüman, öteki.
GøRøù
øslam, bütün insanlÕ÷a gönderildi÷i için, evrensel bir dindir. Allah Elçisi
Muhammed (s.a.s.) de bütün insanlara elçi olarak gönderilmiútir.1 Hadisler O’nun
sözü olunca, hadislerin de evrensel özellikler taúÕmasÕ do÷aldÕr. ønsan, yaúadÕ÷Õ
tarih ve co÷rafya ile ilgili oldu÷undan; O’nun söz ve davranÕúlarÕnÕn yaúadÕ÷Õ çevre
ile sÕnÕrlÕ olmasÕ normaldir. Bu yüzden “Hadislerde Yerellik ve Evrensellik” hadis
metodolojisinin konularÕ arasÕndadÕr. “Hadiste evrensellikten kastedilen úey, hadis
ve sünnetin bütün insanlara yönelik bir mesaj içermesi ve uyuldu÷unda Hz. Pey-
gamberin gözetti÷i amacÕn gerçekleúmiú olmasÕdÕr.”2
1
Enbiya, 21 / 107; A'raf, 7/158; Nisa, 4/ 79, Sebe 34 /28; Buhari, Teyemmüm 1, Salât 56; Müslim,
Mesacid 3; Darimi, Salât 111
2
Ünal, øsmail, HakkÕ, Hadis, M.E.B. 2003; s. 95
ølahiyat Fakültesi Dergisi SayÕ: 12 YÕl: 2011/1 (143-154 s.)
1- BEN VE ÖTEKø
“Evrensel” kelimesi eskiden Türkçede cihanúümul, âlemúümul kelimeleriy-
le karúÕlanmaktaydÕ. Bu kelime, evrenle ilgili, bütün insanlÕ÷Õ ilgilendiren, dünya
ölçüsünde, dünya çapÕnda anlamlarÕna gelmektedir.6 øngilizcede “universal”7 keli-
mesiyle karúÕlanmakta ve “global”8 ile ilintilenmektedir. “Evrensellik” eski bir
kavram olsa da “küresellik” kelimesi sözlüklere son yÕllarda girmiútir. YaúadÕ÷ÕmÕz
dünya küçülürken evrensel nitelik taúÕyan hadisleri ön-plana çÕkarÕlmalÕdÕr.
ønsan, sosyal bir varlÕktÕr. Evren içinde yalnÕz yaúamayaca÷Õ için, kendisiy-
le birlikte mutlaka “öteki” vardÕr. Ötekiyle birlikte yaúamasÕ gerekirken de mutlaka
uymasÕ ve uygulamasÕ gereken kaideler bulunmaktadÕr. Mesela, “Hiçbir kimse,
3
Ünal, s. 95
4
Buhari, Enbiya 54; Müslim, Edeb 78; Ebu Davud, Edeb 6; øbn Mace, Zühd 17; Muvatta, Sefer
46; Ahmed b. Hanbel, 4/131, 132; 5/ 273;
øbnu Hibban, Muhammed, Sahihu øbn-i Hibban bi-Tertibi øbni Belban, (thk ve tahric: ùuayb
Arnavut, ) I-XVI (+XVII, XVIII= Fihrist), Müessetu’r Risale, Beyrut, 1993; I/470, 471
5
Buhari, øman 7; Müslim, øman 71, 72; Tirmizi, KÕyame 59; Nesai, øman 19, 33; øbn Mace, Mu-
kaddime 9; Cenaiz 1; Darimi, østi’zan 5, Rikak 29; Ahmed b. Hanbel, I/ 89, III/ 176, 206, 251,
272, 278, 289
6
Büyük Türkçe Sözlük, TDK, (http://tdkterim.gov.tr/bts/)
7
Redhouse Sözlük, Redhouse YayÕnevi, øst. 1990; s. 1078
8
Redhouse, s. 413
144
ølahiyat Fakültesi Dergisi SayÕ: 12 YÕl: 2011/1 (143-154 s.)
9
Hans Küng Karl- Josef Kuschel, Evrensel Bir As.hlaka Do÷ru, Tercüme: C. Tosun, Gün yayÕnlarÕ,
Ankara, 1995; s. 19, 47, 63.
10
Bu kaynaklar, iktibas yapÕlan metnin kaynaklarÕdÕr. Konumuz olan bu hadisin kaynaklarÕ makale
içinde, bütün ayrÕntÕlarÕyla verilmektedir.
11
Hans Küng Karl- Josef Kuschel, s. 63.
145
ølahiyat Fakültesi Dergisi SayÕ: 12 YÕl: 2011/1 (143-154 s.)
Ahmed bin Hanbel’in (ö: 241/855) Müsned’inde yer alan rivayetlerden bi-
rinde (ϪδϔϨϟ ΐΤϳ Ύϣ ϪϴΧϷ ΐΤϳ ϲΘΣ ϢϛΪΣ ϦϣΆϳ ϻ) metni vardÕr.12
Darimî’nin (ö: 255/868), Buhari’nin (ö: 256/870), Müslim’in (ö: 261/874)
bir rivayeti ve Tirmizi’nin (ö: 279/892), Nesaî’nin (ö: 303/915) ve øbnu Hibban’Õn
(ö: 354/965) rivayetleri bu metinle örtüúmektedir.13
Ahmed bin Hanbel’in Müsned’inde yer alan rivayetlerden birinde
(ϪδϔϨϟ ΐΤϳ Ύϣ έΎΠϟ ϭ ϪϴΧϷ ΐΤϳ ϲΘΣ ϢϛΪΣ ϦϣΆϳ ϻ) metni vardÕr.14 Sahih’inde ha-
dislerin farklÕ lafÕzlarÕnÕ önemseyen Müslim’in, úeyhleri kanalÕyla yine sahabi
Enes’ten rivayetinde ravinin tereddüdü mevcuttur. ( ϩέΎΠϟ ϝΎϗ ϭ ϪϴΧϷ) “Kardeúi için
veya komúusu için” buyurdu úeklinde geçmektedir. økinci varyantÕnda hadis ye-
minle baúlamakta ve “Komúusu için veya kardeúi için” (ϪϴΧϷ ϝΎϗ ϭ ϩέΎΠϟ) úeklinde
rivayet edilmektedir.15 Buradaki sÕralama, Müslim’in de “kardeúi” lafzÕnÕ güçlü
gördü÷ünü göstermektedir.
øbnu Mace (ö: 273/ 887) rivayeti de bu metinle örtüúmektedir.16
øslam kültüründe “Kardeú ve komúu” sözleri birbirine çok yakÕndÕr. Allah
Elçisi’nin “Cebrail bana komúu konusunda o kadar çok tavsiyede bulundu ki Al-
lah’Õn komúuyu komúuya mirasçÕ kÕlaca÷ÕnÕ sandÕm.”17 sözü “din kardeúi” kelime-
sinin anlamlarÕ içinde bulunan en yakÕn dairesini ortaya koyar. Çünkü evimizin
kapÕsÕna çÕktÕ÷ÕmÕzda, ilk gördü÷ümüz kapÕ komúumuzun kapÕsÕdÕr. Bu yüzden
ravinin hadisten anladÕ÷ÕnÕ anlatÕrken kelimede gösterdi÷i tereddüd, anlam yakÕnlÕ-
÷Õndan kaynaklanan anlama/anlatma problemidir. Ancak hadisin anlaúÕlmasÕna
yardÕmcÕ olmaktadÕr.
Ahmed bin Hanbel’in Müsned’inde yer alan rivayetlerden bir kaçÕnda
(ήϴΨϟ Ϧϣ ϪδϔϨϟ ΐΤϳ Ύϣ έΎΠϟ ϭ ϪϴΧϷ ΐΤϳ ϲΘΣ ΪΒϋ ϦϣΆϳ ϻ) metni vardÕr.18
Nesaî ve øbnu Hibban’Õn rivayetleri de bu metinle örtüúmektedir. Bu riva-
yetlerde “istenmesi gereken úeyin hayÕr cinsinden oldu÷u”19 belirtilmektedir.
Yukarda, “AltÕn kural” olarak ele alÕnan bu metnin dünya dinlerindeki
kaynaklarÕ verilirken genelleme yapÕlmÕútÕ. Metinleri inceledi÷imizde Konfüçyüs,
Rabbi Hilel, NasÕralÕ øsa, øslam ve Caynizm (1–2–3–4–5 numaralÕ) metinlerinde
12
Ahmed bin Hanbel, Müsned, (I-VI), Müessesetü Kurtuba, MÜsÜr, ts; III/278
13
Darimî, Rikak 29; Buhari, øman 7; Müslim, øman 71; Tirmizi, KÕyame 59; Nesaî, øman, 19; øbnu
Hibban, Sahih I/470
14
Ahmed bin Hanbel, III/176, 272
15
Müslim, Kitabu’l øman, 71, 72
16
øbn Mace, Mukaddime 9
17
Buharî, Edeb 28; Müslim, Birr 140–141; Tirmizî, Birr 28; øbni Mace, Edeb 4; Ebu Davud, Edeb,
123; Ahmed b. Hanbel, 2/85, 160, 259, 305, 440, 458, 514, 5/ 32, 365, 6/ 52, 91, 125, 187, 238
18
Ahmed bin Hanbel, III/ 289, 206, 251
19
Nesaî, øman 19; øbnu Hibban, Sahih, I/471
146
ølahiyat Fakültesi Dergisi SayÕ: 12 YÕl: 2011/1 (143-154 s.)
20
Ahmed bin Hanbel, III/ 251
21
Hucurat 49/ 10; Buhari, Mezalim 3; Müslim, Birr, 58
22
Ahmed bin Hanbel, I /89;
23
Darimî, østi’zan, 5; øbn Mace, Cenaiz 1
24
Tirmizi, Zühd 2
25
øbnu Hibban, Sahih, I/471
147
ølahiyat Fakültesi Dergisi SayÕ: 12 YÕl: 2011/1 (143-154 s.)
26
Sezgin, M. Fuat, Buhari’nin KaynaklarÕ, østanbul, 1956; s. 53
27
Buhari, Sahih, øman, 7; (I-IX), Daru’l kalem, Beyrut, 1986
28
Nesaî, øman, 19
29
øbn Mâce, Mukaddime 9
30
Nevevi, Ebu Zekeriya, Sahihu Müslim bi-úerhi Nevevi, YayÕna HazÕrlayan: Mahmud Tevfik,
Kahire, 1349; I/ 21 (Mukaddime) s. 21; Çakan, ø. Lutfi, Hadis EdebiyatÕ, østanbul, 1985; s. 56;
U÷ur, Mücteba, Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlü÷ü, TDV Yay, Ankara, 1992; s. 350
31
Nevevi, I/21
32
Ahmed bin Hanbel, Müsned, III/ 176, 206, 251, 272, 289; Nesai, øman 19; øbn Hibban, Sahih
I/471
33
Bkz. IúÕk, Mustafa, øbnu Huzeyme, Sahih'i ve øbnu Hibban'Õn Sahih'iyle Mukayesesi (BasÕlmamÕú
Doktora Tezi) ERÜ. S, B. E. Kayseri, 1997; s. 218
148
ølahiyat Fakültesi Dergisi SayÕ: 12 YÕl: 2011/1 (143-154 s.)
34
øbnu Hibban, 1/103, 105
35
øbnu Hibban, I/471
36
Suyuti, Celaleddin, el-Camiu’s Sagir, Daru’l Kutubi’l ølmiyye, Beyrut, (I-II), 2004
37
Bkz. Nevevî, 1/ 15, 16
38
Naim, Ahmed, Sahih-i Buharî MuhtasarÕ ve Tecrid-i Sarîh Tercemesi, (I-XII), Ankara, 1976, 1/31
149
ølahiyat Fakültesi Dergisi SayÕ: 12 YÕl: 2011/1 (143-154 s.)
ifade buluruz. “ø÷neyi kendine, çuvaldÕzÕ baúkasÕna batÕr”39 atasözünde, ufak çap-
taki acÕyÕ kendine ver; sonuca razÕ olursan, büyük çaptaki rahatsÕzlÕ÷Õ baúkasÕna
düúünebilirsin” demektir.40
“Siz olsaydÕnÕz ne yapardÕnÕz?” sorusu da kendimizi baúkasÕnÕn yerine
koymaktÕr. Kendini baúkasÕnÕn yerine koymak, ötekini anlamaya çalÕúmaktÕr. Buna
úimdilerde “empati”41 denmektedir. Empati yapÕlmasÕ söylenmesi kadar kolay bir iú
de÷ildir. Bu hadiste bizden, bir bakÕma, empati/ duygudaúlÕk yapmamÕz istenmiútir.
Nitekim Allah Rasulu, bir istek karúÕlÕ÷Õ Müslüman olaca÷ÕnÕ beyan eden
gence empati yaptÕrarak, do÷ruya ulaúmasÕnÕ sa÷lamÕútÕr. "Bir delikanlÕ Rasul
(s.a.s.) e gelerek: "Ey Allah'Õn elçisi! Bana zina konusunda izin ver" deyince, Rasu-
lün çevresindekiler gencin üzerine atÕlmak isterler. Allah Rasulü (s.a.s.) onlarÕ en-
geller. Adamlar delikanlÕya, "Yeter! Kafi!" derler. Rasul (s.a.s.): "Onu bana
yaklaútÕrÕn." buyurunca genç yaklaúÕr ve önüne oturur.
Rasul (s.a.s.) sorar: Ananla zina edilmesini ister misin?
Genç cevap verir: CanÕm sana kurban olsun, hayÕr, Vallahi istemem.
- ønsanlar da analarÕyla zina edilmesini istemezler. KÕzÕnla zina edilmesini
ister misin?
- HayÕr! Vallahi istemem ey AllahÕn elçisi, canÕm sana feda olsun.
- BaúkalarÕ da kÕzlarÕyla zina edilmesini istemezler. Teyzenle zina edilme-
sini ister misin?
- HayÕr, vallahi, canÕm sana kurban olsun.
-BacÕnla zina edilmesini ister misin?
- HayÕr! Vallahi istemem ey AllahÕn elçisi, canÕm sana feda olsun.
- ønsanlar da bacÕlarÕyla zina edilmesini istemezler.
- Halanla zina edilmesini ister misin?
- HayÕr! Vallahi istemem ey AllahÕn elçisi, canÕm sana feda olsun.
39
Türk Atasözleri ve Deyimleri, 1000 Temel Eser, (I-II),østanbul, 1971;II/229
40
Bu sözün Türkçe’de, sosyal hayatÕn prati÷ine yansÕmasÕna baktÕ÷ÕmÕzda benzer úeyler görebiliriz.
Umumi yerlerde -mesela tuvaletlerde- yazan “NasÕl bulmak istiyorsanÕz öyle bÕrakÕnÕz” sözünde
genel ba÷lam, temizliktir. Pisli÷e alÕúmÕú biri, temiz bÕrakmamayÕ normal bulabilir.
Birilerinin “Benim için ne düúünüyorsan Allah sana iki katÕnÕ versin” dile÷i, iki ucu keskin bir bÕ-
çak gibi, iyilik ve kötülük kavramlarÕnÕ içermektedir. Düúünülen úeyin olumsuz olmasÕ devreye
girmekte; kiúi, ötekine “Ne diliyorsan” diyerek, aslÕnda “iyilik dilemesi gerekti÷ini” hissettirmek-
tedir.
41
Üstün Dökmen, Rogers'ten naklen empatinin tanÕmÕnÕ úöyle verir:"Bir insanÕn, kendisini karúÕsÕn-
daki insanÕn yerine koyarak olaylara onun bakÕú açÕsÕyla bakmasÕ, o kiúinin duygularÕnÕ ve düúün-
celerini do÷ru olarak anlamasÕ, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine empati adÕ verilir.
(Dökmen, Üstün, øletiúim ÇatÕúmalarÕ ve Empati, Sistem YayÕncÕlÕk, østanbul, 1995; s.136)
150
ølahiyat Fakültesi Dergisi SayÕ: 12 YÕl: 2011/1 (143-154 s.)
Ravi yani hadiseyi anlatan der ki: Rasul (s.a.s.) elini gencin üstüne koydu.
"AllahÕm, bu gencin günahÕnÕ ba÷Õúla, kalbini temizle, namusunu koru" diye dua
etti. DelikanlÕ da bundan sonra hiçbir úekilde zinaya yönelmedi."42
Hiçbir kimse, kendisine yapÕlmasÕnÕ istemedi÷i úeyi baúkasÕna yapmamalÕ-
dÕr. ”Bu kural hayatÕn bütün alanlarÕ için, aileler ve toplumlar için, Õrklar, milletler
ve dinler için de÷iútirilemeyecek mutlak ölçü olmalÕdÕr.”43 Nitekim Nurullah Ataç
(ö: 1957) der ki:44 “Bence ahlakÕn ilk ilkesi, bir kökü vardÕr: “Sana yapÕlmasÕnÕ
istemedi÷ini sen de baúkasÕna yapma” Bu buyru÷un do÷ru oldu÷unu içinize sindi-
riniz, siz de düúünerek, daha iyisi düúünmeksizin ona uyuyor musunuz, artÕk,
korkmayÕn, ahlaklÕ bir insansÕnÕz, kimsenin size ahlaksÕz demeye hakkÕ yoktur.
Adam öldürmezsiniz, kimsenin malÕnÕ çalmazsÕnÕz, kimseye yalan söyleyemezsi-
niz, kimseyi rahatsÕz etmezsiniz.
Sana yapÕlmasÕnÕ istemedi÷ini sen de baúkasÕna yapma… Kolay gibi gözü-
kür, ama kolay de÷ildir bu. Birçok kimselerin “ahlak… ahlak…” diye yasalar, ku-
rallar uydurmalarÕ da zaten bunun kolay olmamasÕ yüzündendir. Size yapÕlmasÕnÕ
istemedi÷iniz iúi siz de baúkasÕna yapmayacaksÕnÕz, yani kendinizi onun yerine
koyacaksÕnÕz, bencilli÷inizden silkineceksiniz, sizin bir etiniz, kemi÷inizin oldu÷u
gibi onun da bir eti, kemi÷i oldu÷unu, onun da acÕlar duyabilece÷ini düúüneceksi-
niz. O kadar da de÷il; size yapÕlmasÕnÕ istemedi÷iniz birtakÕm úeyler var, siz de
onlarÕ kimseye yapmÕyorsunuz, yetmez ki bu. Belki o adam kendisine baúka úeyle-
rin de yapÕlmasÕnÕ istemiyor, sizin aldÕrmayaca÷ÕnÕz bazÕ úeylerden de sinirleniyor,
kendisini onun yerine koyacaksÕnÕz, o sinirlenmeyi anlayacaksÕnÕz, acÕsÕnÕ hayal
edeceksiniz, artÕk o adama o iúleri de yapmayacaksÕnÕz.
Siz yapmayacaksÕnÕz, ama sizin yapmamanÕz da yetmez. O adama baúka-
larÕn eziyet etmesine katlanÕyorsanÕz, “Bana dokunmuyorlar ya, bana ne?” derse-
niz, kendinizi gerçekten onun yerine koymuyorsunuz demektir, size yapÕlmasÕnÕ
istedi÷inizi siz baúkasÕna yapmÕyorsunuz demektir. Çünkü siz bir haksÕzlÕ÷a u÷rar-
sanÕz, baúÕnÕza bir sÕkÕntÕ, bir felaket gelirse, size istemedi÷iniz bir úey yapÕlmasÕna
çevrenizdekilerin kayÕtsÕz kalmasÕ gücünüze gider, toplum içinde, bütün dünyada
yalnÕz kalmÕú olursunuz. Öyle ise size yapÕlmasÕnÕ istemedi÷inizi siz baúkasÕna
yapmamakla yetinmeyeceksiniz, baúkasÕnÕn u÷radÕ÷Õ, çekti÷i sÕkÕntÕyÕ, sizin yüzü-
42
Ahmed b. Hanbel, V / 256/257
43
Hans Küng Karl- Josef Kuschel, s. 19
44
“Bir makale için uzun sayÕlacak bir iktibas” olmaktadÕr ancak yazarÕn dili sade ve anlatÕmÕ çok
baúarÕlÕ oldu÷undan; araya girmek ya da konuyu kesmek istemedik.
151
ølahiyat Fakültesi Dergisi SayÕ: 12 YÕl: 2011/1 (143-154 s.)
45
Ataç, Nurullah, Karalama Defteri-Sözden Öze, østanbul, 1991; s. 182–183
46
Necati, M. Osman, Hadis ve Psikoloji, Çeviren: M. IúÕk; Fecr Yay. Ankara, 2000; s. 70
47
Nevevi, I/ 17
152
ølahiyat Fakültesi Dergisi SayÕ: 12 YÕl: 2011/1 (143-154 s.)
SONUÇ
Bilim ve teknolojideki geliúmeler dünyayÕ küçültmekte; çok farklÕ Õrk, ülke
ve kültürlerden gelen insanlar bir yerde bir araya gelmektedir. Bu durumda “insan-
larÕ bazÕ de÷erler çerçevesinde bir arada, barÕú ve huzur içinde yaúatmak” gere÷i
ortaya çÕkmaktadÕr. “Evrensel Bir Ahlaka Do÷ru” diyerek yola çÕkan ça÷daú yazar
“Bir Dünya AhlakÕ Olmadan Yeni Bir Dünya Düzeni Olamaz!” demekte ve bu
ahlakÕn temeline “AltÕn Kural” dedi÷i bu sözü oturtmaktadÕr.48
“Ben ve Öteki” ya da “Biz ve BaúkalarÕ” diyebilmek, baúkasÕyla yaúamayÕ
kabullenmek; kendini baúkasÕnÕn yerine koyabilmektir. Sözlü/ yazÕlÕ kurallarÕ olan
bütün dinler ve bu anlayÕúlardan do÷an felsefelerde ortak olan “Kendine yapÕlmasÕ-
nÕ istemedi÷in úeyi baúkasÕna yapma” altÕn kuralÕ, Yüce Allah’Õn gönderdi÷i evren-
sel dinin “ahlâkî güzelliklerini tamamlamak için gönderdi÷i”49 evrensel elçisinin
evrensel sözünde son úeklini almaktadÕr: “Sizden biri, kendisine yapÕlmasÕnÕ istedi-
÷i iyi/güzel bir úeyi kardeúi için de istemedikçe (mükemmel) Müslüman olamaz.”
48
Hans Küng Karl- Josef Kuschel, s. 14, 47, 63
49
Malik, Muvatta, Husnu’l Huluk, 8
153
ølahiyat Fakültesi Dergisi SayÕ: 12 YÕl: 2011/1 (143-154 s.)
KAYNAKLAR
154