Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 52

KIKIRDAK

DOKUSU

Dr. Öğr. Üyesi Elif POLAT


❑ Kıkırdak özelleşmiş bir bağ dokusudur.
Hiyalin kıkırdak Elastik kıkırdak

Fibröz kıkırdak
Mekanik streslere dayanabilen sıkı, esnek, eğilip
bükülebilir özelliğe sahiptir.
Burun, trakea, akciğerlerdeki bronşlar ve kulak kepçesi
gibi yumuşak dokulardan oluşmuş organları yapısal
olarak destekler.
Hiyalin kıkırdak pürüzsüz yüzeyi sayesinde sürtünmeyi
azaltan ve kemik hareketini kolaylaştıran kaygan bir
alan sağlar.
Kıkırdak ve kemik
dokular, iskelet
sistemiyle yakın ilişkili
olduğundan
vücudun
desteklenmesine
yardımcı olurlar.
Embriyoda iskelet
(özellikle uzun kemikler)
çoğunlukla kıkırdaktan
oluşmuştur.
Fetal dönemde ve
çocukluk çağında
kıkırdak doku kemik
dokuya farklılaşır.
Buna endokondral
kemikleşme denir.
Kıkırdağın lokalizasyonu

Kulak
Burun
Eklemler
Larinks
Epiglottis
Trakea ve bronşlar
İntervertebral diskler
Simfizis Pubis
Diz eklemindeki menisküs
gibi artiküler diskler
❑ Kıkırdak avasküler bir dokudur.
❑ Kondrositlerden ve yoğun
ekstraselüler matriksten oluşur
(>%95).
❑ Kondrositler ekstraselüler matriks
içinde lakuna denilen boşluklarda
bulunurlar.

❑ Canlıda hücreler kendi


lakunalarını tamamen doldururlar.
❑ Hücreler rutin histolojik takip
sırasında su kaybettiği için
preperatlarda büzüşmüş olarak
görülürler.
❑ Sitoplazmaları bol glikojen ve lipit
içeriği nedeniyle soluk gözükür.
❑ Kıkırdak dokusunda kan damarı, sinir ve lenf damarı yoktur.
❑ Hücreler kıkırdağı çevreleyen bağ dokusundaki kan
damarlarından difüzyon yoluyla beslenirler.
❑ Ekstraselüler matriks glikozaminoglikanlar
glikoproteinlerden ve proteoglikanlardan oluşur.
❑ Bunlar matriks içine gömülü olan kollajen ve elastik liflerle
yakından ilişkilidirler.
Perikondriyum
❑ Perikondriyum kıkırdağın etrafını saran bağ dokusu bir
kılıftır.
❑ Eklem kıkırdağı, epifiz plağı ve fibröz kıkırdakta bulunmaz.
❑ Kıkırdağın büyümesinden sorumludur.
❑ Vaskuler bir yapıdır.
❑ Içindeki kan damarları kıkırdak hücrelerinin beslenmesini
sağlar.
❑ Perikondriyumu olmayan kıkırdakların bulunduğu alanlarda
(örneğin; eklemi oluşturan kemiklerin eklem yüzünde) kıkırdak
hücreleri eklem yüzeyini yıkayan sinoviyal sıvıdan besinlerini
alırlar.
Büyüyen bir kıkırdakta
perikondrium 2 tabakalıdır:
1. Dış fibröz tabaka:
Tip I kollajen
Fibroblastlar
Kan damarları
2. İç hücresel tabaka:
Kondrojenik hücreler
Kondroblastlar
Aktif olarak yeni kıkırdak
yapımının olmadığı yada çok
yavaş olduğu perikondriumda
iç hücresel tabaka belirgin
değildir
Matriks özelliklerine göre üç tip
kıkırdak vardır:

Hyaline cartilage

Elastic cartilage

Fibrocartilage
1. Hyalin kıkırdak: dayanıklı ve
esnek
Sferik kondrositler
Tip II kollajen lif

2. Elastik kıkırdak: bükülebilir


Tip II kollajen ve elastik lif
Epiglottis, larinks ve dış kulak

3. Fibröz kıkırdak: basınç ve


gerilmelere dayanıklı
Matrikste kondrosit sıralarına
alternatif kalın tip I kollajen sıraları
Dizdeki menisküs ve intervertebral
disklerdeki anulus fibrosus
HYALİN KIKIRDAK
❑ Hyalin kıkırdak vücutta
en çok bulunan
kıkırdaktır.
❑ Endokondral kemik
oluşumu için taslak
oluşturur.
❑ Matriksi mavimsi gri
renkte, yarı saydam
ve esnektir.
❑ Canlıda cam gibi
görünür. Bu nedenle
hyalin [hyalos,
glassy] denir.
Vücutta bulunduğu yerler:
Burun
Larinks
Trakea
Bronşlar
Kostal kıkırdaklar (Kostaların
sternum ile eklem yaptıkları
yerler)
Synovial eklemler
Epifiz plakları
Hyalin kıkırdağın büyümesi ve histogenezi

❑ Kıkırdak hücreleri mezenşimal hücrelerden farklılaşır.

❑ Kıkırdağın oluştuğu alanlarda mezenşim hücreleri


uzantılarını çekerek yuvarlaklaşırlar ve kondrifikasyon
merkezlerini oluştururlar.

❑ Bu hücreler kondroblastlara dönüşürler ve kendi


etraflarına matriks salgılamaya başlarlar.
❑ Süreç devam ettikçe kondroblastlar kendi matriksleri
içinde lakuna denilen boşluklara hapsolmaya başlarlar.
• Matriks tarafından sarılan kondroblastlar artık kondrosit
olarak adlandırılır.
• Hücreler hala bölünebilir ve izogen grupları oluştururlar.
Kıkırdak büyümesi iki
şekilde olur:
1.İnterstisiyel büyüme;
◼ Izogen gruplar içinde
bulunan ve mitozla
bölünüp çoğalabilen
kondrositler matriks
salgılayamaya devam
ederler.
◼ Böylece gelişmekte olan
kıkırdakları içten
büyütürler.
◼ Uzun kemiklerin epifiz
kıkırdakları ve eklem
kıkırdakları intersitisiyel
büyür.
◼ Çünkü perikondriyumu
yoktur.
Apozisyonal büyüme,
◼ Kıkırdaklar yüzey
kısımlarından büyürler
◼ Perikondriumda
bulunan kondrojenik
hücreler bölünürler ve
kondroblastlara
dönüşürler.
◼ Kondroblastlar
salgıladıkları salgının
ortasında kalarak
kondrositlere
dönüşürler(uçlardan,
periferden büyüme).
Kıkırdak dokusunda 3
tip hücre vardır:
Kondrojenik hücreler
Kondroblastlar
Kondrositler
Kondrojenik hücreler

İğ biçimli, mezenkimal
kökenli hücrelerdir.
Oval bir çekirdek ile 1-2
çekirdekçikleri vardır.
Küçük bir Golgi
kompleksi, birkaç
mitokondri, az sayıda GER
ve çok sayıda serbest
ribozoma sahiptirler.
Bu hücreler kondroblast
ya da osteoprogenitör
hücrelere dönüşebilirler.
Kondroblastlar
Kondrofikasyon merkezindeki mezenşimal hücrelerden veya
perikondriyumun iç tabakasındaki kondrojenik hücrelerden
farklanırlar.
Protein sentezleyen bazofilik hücrelerdir.
GER dan zengindir.
İyi gelişmiş Golgi kompleksleri vardır.
Bol mitokondri, çok miktarda salgı granülü içerirler.
Kıkırdağın ara maddesini ve fibrilleri sentezler ve salgılarlar.
• Kondrositler
◼ Kondroblastlar matriksle
çevrildiğinde kondrosit
halini alır.
◼ Perikondriyum yakınında
oval, derinlerde yuvarlak
şekilli olan hücrelerdir.
◼ Histolojik işlemler, hücre
yapısında büzülme ve
bozulmalara neden olur.
◼ Çekirdekleri ortada
yerleşiktir.
◼ Çok sayıda çekirdekçik
içerirler (geniş çekirdekleri
belirgin çekirdekçikleri
vardır).
◼ Diffüzyon yoluyla
beslenirler.
◼ Yüzeylerinde beslenme
yüzeylerini arttıran küçük
çıkıntıları vardır.
◼ Hücrenin biçimi,
boyanma özelliği; organel
içeriği, hücrenin
aktivasyonuna göre
değişir.
◼ Sentez yapan hücreler
organelden zengin ve
bazofiliktir.
◼ Sentez yapmayan
hücreler organelden
fakirdir.
◼ Sitoplazmaları bazofili
gösterir (protein
sentezleyen hücreler).
◼ Bir kaç mitokondri, bol
GER ve iyi gelişmiş Golgi
kompleksine,
mikrofilamanlar ve
mikrotübüller ile sentriyole
sahiptirler.
◼ Lipid ve glikojen granülleri
de bulunur.
GER + Golgi de
oluşturulan şekilsiz temel
maddenin bileşenleri ve
kollajen lifler salgı granülü
içerisinde birlikte
bulunabilirler.
Salgı granülleri
mikrofilaman ve
mikrotubuluslarla hücre
yüzeyine ulaştırılır ve
eksositoz yoluyla hücre
dışına verilirler
(Kıkırdağın ara maddesini
ve fibrilleri salgılarlar).
Hiyalin kıkırdak matriksi
(Ekstrasellüler matriks-Hücrelerarası Madde-Amorf ara madde)
Şekilsiz ara madde ve ara maddeye gömülü
ekstrasellüler fibrillerden oluşur.
Yarı saydam, mavi-gri renkte, amorf ve homojen
görünümdedir.
Hücrelere oranla daha fazladır.
Şekilsiz ara madde Fibriller
◼ Glikozaminoglikanlar ◼ Matriksin kuru ağırlığının
(GAG), %40’ını oluşturur.
◼ Proteoglikanlar (PG), ◼ Tip II kollagenden zengin
◼ Glikoproteinlerden (GP) Az miktarda,
yapılıdır. ◼ Tip IX Kollagen
Bunlar matriks içine gömülü ◼ Tip X Kollagen
olan kollagen ve elastik ◼ Tip XI Kollagen bulunur.
fibrillerle yakın ilişkidedir.
Ara madde ve kollajen liflerin kırılma indeksi hemen
hemen aynı olduğu için ekstraselüler madde ışık
mikroskobunda şekilsiz, homojen ve camsı görünür.
Matriks 2 kısıma bölünür:
➢ Teritoriyel (kapsüler) matriks:
-Lakünalar çevresinde
-Kollajenden fakir
-Proteoglikan’ dan zengin
-Koyu bazofilik, metakromatik
-PAS (+) boyanma
➢ İnterteritoriyel matriks:
-Kollajenden zengin
-Proteoglikan’ dan fakir
-Soluk bazofilik boyanma
Periselüler kapsül;
Lakunanın hemen
etrafını çevreleyen, 1-
3 µm kalınlığında
matriks.
Bazal lamina benzeri
madde içine gömülü
kollajen lif ağıdır.
Bu lifler hiyalin
kıkırdak içindeki diğer
minör kollajen lifleri
temsil edebilir.
Kondrositleri mekanik
streslerden korur.
• Kor (çekirdek) protein
• Glikozaminoglikanlar
sülfatlı;
• Kondroitin-4-sülfat Proteoglikan
• Kondroitin-6-sülfat Proteoglikan
• Keratan sülfat agregatları
• Heparan sülfat
sülfatsız;
• Hyaluronik asit
• Link proteinler
❑Sülfatlı GAG’lar bir öz proteine bağlanarak
proteoglikanları oluştururlar.
❑Kıkırdak PG’ı agrekan’dır.
❑Şişe fırçasına benzer.
❑Link proteinleri aracılığı ile hyalüronik aside bağlanır.
❑100-200 agrekan hyaluronik asite nonkovalent olarak
bağlanır.
❑Böylece, 3-4 µm uzunluğunda dev proteoglikan
agregat kompositleri oluşur.
Sülfatlı GAG lar su tutarlar.
Bu nedenle matriksin ıslak
ağırlığının %80’ni sudur.

Ara madde;
Sülfatlar nedeniyle bazofil
boyanır ve metakromazi gösterir.
Glikoproteinler nedeniyle PAS +
Kıkırdak GP
• Kondronektindir.

Kondronektin
bağlanma bölgelerine
sahiptir, böylece matriksin
fibröz ve şekilsiz
komponentleri ile bu
hücrelerin ilişkisini devam
ettirir.
Kollagen fibriller;
• Demetler oluşturmazlar (Tip II kollagen demetler yapmaz)
birbirleriyle ağızlaşarak ağ oluştururlar.
• Hücreler arası madde homojen görünümdedir. Çünkü
kollajen fibriller çok incedir ve ışık kırıcılıkları şekilsiz ara
maddeninkine eşdir.
❑ Hormonlar ve
vitaminler, kıkırdağın
büyümesini,
gelişmesini ve
fonksiyonunu etkilerler.
❑ Bu maddelerin pek
çoğu iskelet oluşması
ve büyümesini de
etkilerler.
ELASTİK KIKIRDAK
◼ Basınçlara karşı hiyalin
kıkırdak kadar dirençli
değildir.
◼ Ancak içerdiği fazla
miktardaki elastik fibriller
nedeniyle daha fazla
bükülebilir.
◼ Ara madde içersinde Tip II
kollajen fibriller de bulunur.
◼ Ancak daha çok elastik lifler
vardır.
◼ Perikondriyumu vardır.
◼ Hücreler çoğunlukla
izogen gruplar yapar.
◼ Ara madde daha azdır.
◼ Bulunduğu yerler:
◼ Kulak kepçesi

◼ 1/3 dış kulak yolu

◼ Östaki borusu

◼ Epiglottiste

◼ Bazı larinks

kıkırdakları
Özel elastik lif boyaları
ile incelenebilir.
Verhoff boyası ile siyah,
Orsein boyaları ile
kahverengi,
Rezorsin Fuksin ile
menekşe mavisi
renginde elastik lifler
görülebilir.
FİBRÖZ KIKIRDAK

Bağ dokusu ile hiyalin


kıkırdak arasında geçiş
dokusudur.
Düzensiz sıkı bağ dokunun
kıkırdak dokusuna dönüşmüş
şeklidir.
Hiyalin ve elastik kıkırdağın
aksine perikondriyumu
yoktur.
Hücreleri uzunlamasına
düzenli, paralel sıralar yapar.
Bulunduğu yerler:

◼ İntervertebral diskler,
◼ Bazı oynamaz eklem
kıkırdaklarında,
◼ Symphisiz pubisteki
kıkırdaklarda,
◼ Tendonların kemiğe yapıştığı
yerlerde bulunur.
Basınçlara karşı çok
dayanıklıdır.
Kollagen demetler fazla,
ara madde az olduğundan
daha asidofilik boyanır.
Arada yine proteoglikanlar
vardır. Ama bunların
bazofilisi yoğun tip I
kollagen tarafından
örtülür
Kıkırdakta görülen dejeneratif değişiklikler:
1. Kalsifikasyon:
En önemli ve en yaygın görülen dejenerasyon şeklidir.
Kalsiyum tuzlari matrikste birikir ve onu sertleştirir.
Bu durum fetal dönemde kemik oluşumunun bir parçasıdır ve normal
bir prosestir.
Yaşla birlikte bu olay daha fazla görülür ve normal değildir.

2. Amianthoid (asbestoid) degenerasyon:


Matrikste asbestoza benzeyen yumuşak ve parlak liflerin
görünümüyle karakterizedir.
Kıkırdağın yumuşamasına yol açar.
Rejenerasyon:

Çok erken yaşlar dışında kıkırdak


rejenerasyonu kısıtlıdır.
Rejenerasyon ancak perikondrium aktivitesi
ile gerçekleşir.
Geniş çaplı hasar varsa bu ancak bağ doku
skarı oluşumu ile onarılır.

You might also like