Professional Documents
Culture Documents
Toplu Konut Yerleşimlerinin Ekolojik Kentsel Tasarım Ilke Ve Ölçütlerine Uygunluk Yönü Ile Sınanması Için Bir Çerçeve Oluşturulması
Toplu Konut Yerleşimlerinin Ekolojik Kentsel Tasarım Ilke Ve Ölçütlerine Uygunluk Yönü Ile Sınanması Için Bir Çerçeve Oluşturulması
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
MAYIS 2012
ANKARA
TOURAJ ROSHANAEİ BADR tarafından hazırlanan “TOPLU KONUT
YERLEŞİMLERİNİN EKOLOJİK KENTSEL TASARIM İLKE VE
ÖLÇÜTLERİNE UYGUNLUK YÖNÜ İLE SINANMASI İÇİN BİR ÇERÇEVE
OLUŞTURULMASI: ANKARADA SAHA ÇALIŞMASI ” adlı bu tezin Yüksek
Lisans tezi olarak uygun olduğunu onaylarım.
Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği ile Fizik Anabilim Dalında Yüksek Lisans
tezi olarak kabul edilmiştir.
Bu tez ile G.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Yüksek Lisans derecesini
onamıştır.
Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde
edilerek sunuldugunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu
çalısmada bana ait olmayan her türlü kaynaga eksiksiz atıf yapıldıgını bildiririm.
iv
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Mayıs 2012
ÖZET
Toplu konut yerleşimlerinin analizi için üç farklı evrede inşa edilen üç toplu
konut yeleşimi örneklemmiştir. Belirlenen üç toplu konut yarleşiminden ilki
TOKİ’den once konut kooperatifçiliği döneminde yapılmış; diğer ikisi ise TOKİ
tarafından üretilen projelerden seçilmiştir. Bu projelerden ilki 1980li yıllarda
ikincisi ise 2010 yılında tamamlanmıştır. bu toplu konutlar ekolojik kentsel
tasarım ilkeleri ve ölçütleri kaosamından 4 ana başlık altında belirlenen
ölçütlere göre birbiriyle karşılaştırılmıştır.
GAZİ UNIVERSITY
INSTITUTE OF SCIENCE AND TECHNOLOGY
May 2012
ABSTRACT
The main aim of this study is to assert whether current mass housing settlement
designs have improved in line with the principles of environmental design when
they are compared with previous stages of the settlement designs. In line with
this purpose, three settlement areas have been chosen and they are compared in
terms of principles of environmental design. In this stage, interrelationship
between the structures, environmental compatibility of open areas and floor
furnishing have been assessed; finally, transportation and accessibility among
those settlements have been assessed in terms of being without barriers,
standard and compatibility with the environment.
First of the mass settlements being determined was build in the period of
cooperative housing societies, prior to TOKİ (Housing Development
Administration of Turkey); other two sample have been selected from the
earliest and latest projects being carried out by TOKİ. The first and second of
projects being selected was completed in 1980 and 2010, respectively. These
mass housing settlements are compared according to the criteria being specified
under 4 main headings regarding principles of environmental design and
environmental design criteria.
vii
TESEKKÜR
Tez dönemi boyunca benimle her türlü akademik bilgiyi ve katkıyı paylaşan, Şehir
ve bölge planlama ve kentsel tasarım mesleklerine farklı bir perspektiften bakmamı
sağlayan sayın danışmanım DOÇ.DR.Hülagü KAPLAN’a, yine kıymetli
tecrübelerinden faydalandığım hocam Yrd. Doç. Dr. Ülkü YÜKSEL’e, manevi
destekleriyle beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan ablam Vajihe NAJİ’e teşekkürü
bir borç bilirim.
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZET ......................................................................................................................... iv
ABSTRACT................................................................................................................ vi
İÇİNDEKİLER ........................................................................................................... ix
1.GİRİŞ ....................................................................................................................... 1
Sayfa
3.6. Çevre Yönetimine İlişkin İlkeler (Katı Atık, Su, Enerji) ................................ 59
4.5.4. Çevre yönetimine ilişkin analizler (katı atık, su, enerji) ...................... 93
Sayfa
4.6.4. Çevre yönetimine ilişkin analizler (katı atık, su, enerji) . ................... 110
4.7.4. Çevre yönetimine ilişkin analizler (katı atık, su, enerji) . .................... 125
ÇİZELGELERİN LİSTESİ
Çizelge Sayfa
Çizelge 1.1. Belirlenen toplu konut yerleşimlerin evrelerei ver örneklem alanları ..... 3
Çizelge 3.1. Kentsel dış mekânlar ve toplu konut dış mekânları arasındaki
farklar (Bekdemir 2003) ........................................................................ 34
Çizelge 3.5. Güneş ışınlarının farklı bölgedeki illere göre optimum eğim
açısının derece cinsinden aylara göre değerleri .................................... 44
Çizelge 3.6. Farklı bölgedeki illere göre optimum eğim açısının mevsimlere göre
değerleri ................................................................................................. 44
Çizelge 4.5. Açık alanlara ilişkin analizler verilen önem sırası ................................. 74
Çizelge Sayfa
Çizelge 4.9. Çevre yöntemine ilişkin analizler verilen önem sırası ........................... 75
Çizelge 4.11. Ekoloji ayak izi anketi analizi ( batı kent – tez biro iş 17 sitesi) ........ 95
Çizelge 4.12. Bati Kent Tez Büro Iş-17 Sitesinin delfi analizi ................................. 95
Çizelge 4.13. TOKİ 2010 toplu konutları blok tipi ve alan büyüklükleri ................ 101
Çizelge 4.14. TOKİ 2010 toplu konutlarının Otopark Hesabı ................................. 108
Çizelge 4.15. Ekoloji ayak izi anketi analizi ( ivedik – toki 2010 konutları)........... 111
Çizelge 4.17. Ekoloji ayak izi anketi analizi ( eryama – spor sitesi) ....................... 127
Çizelge 4.18. Eryaman spor sitesi ekolojik performans analizi sonuçları ............... 127
Çizelge 5.1. İdeal standartlara sahip ve tespit edilmiş tüm ekolojik kriterleri
sağlayan bir toplu konut ve 3 seçilen toplu konut karşılaştırılması ...... 129
Çizelge 5.2. Seçilen üç toplu konut yerleşmesinin delfi tekniğine göre punlarının
karşılaştırılması. ................................................................................... 136
xiv
SEKİLLERİN LİSTESİ
Sekil Sayfa
Şekil 2.2. Türkiye’de 1961-2005 yılları arası kiģi baģı ekolojik ayak izi
ve biyo-kapasite ....................................................................................... 30
Şekil 3.1. Yoğunluk arttıkça bina birim alana düşen ısı yükleri azalmaktadır .......... 46
Şekil 5.4. Üç toplu konutun ulaşıma ilişkin kiriterlerinen karşılaştırılması ............ 133
Şekil 5.5. Üç toplu konutun ekoloji ayakizi kiriterinen karşılaştırılması ................ 134
RESİMLERİN LİSTESİ
Resim Sayfa
Resim 2.1. İklimsel bölgelerine göre anadolu‘da geleneksel yapı tipleri .................. 11
Resim 4.1. 3 Toplu konutun bir arada görüldüğü üydu fotoğrafı .............................. 70
Resim 4.7. Tez Büro İş-17 sitesine çocuk oyun alanı ................................................ 89
Resim 4.8. Tez Büro İş-17 sitesine üydu fotoğrafı- metro istasyonu ve otobus
durağına mesafesi..................................................................................... 90
Resim 4.11. Tez Büro İş-17 sitesinin oto yollrın girişi .............................................. 92
Resim 4.12. TOKİ 2010 toplu konutları sitesinin üydu fotoğrafı .............................. 97
Resim 4.13. TOKİ 2010 toplu konutları sitesinin üydu fotoğrafı .............................. 98
Resim Sayfa
Resim 4.18. TOKİ 2010 toplu konutlarının yaya yolları ve otoparkı ...................... 106
Resim 4.19. TOKİ 2010 toplu konutlarının yaya yolları ......................................... 107
Resim 4.22. TOKİ 2010 toplu konutları sitesinin uydu fotoğrafı ............................ 109
Resim 4.23. TOKİ 2010 toplu konutlarının çöp kutuları ......................................... 110
Resim 4.27. Spor sitesinin uydu fotoğrafı- otobus durağına mesafesi..................... 123
HARİTALARIN LİSTESİ
Harita Sayfa
Harita 4.7. Tez Büro iş-17 sitesine çocuk oyun alanı ................................................ 88
Harita 4.11. TOKİ 2010 Toplu Konutları doluluk boşluk alan analizi ...................... 99
Harita 4.12. TOKİ 2010 Toplu Konutları yümüşak zemin sert zemin analizi......... 100
Harita 4.14. TOKİ 2010 Toplu Konutları çocuk oyun alanı .................................... 104
Harita 4.19. Spor sitesi’nin yümüşak zemin sert zemin analizi ............................... 117
xviii
Harita Sayfa
Harita 4.22. Spor Sitesinin ekolojik ayak izi anket çalışma dağılımı ...................... 126
xix
SİMGELER VE KISALTMALAR
Kısaltmalar Açıklama
AB Avrupa Birligi
ABD Amerika Birlesik Devletleri
BREEAM (İngiltere) Ber Enviromental Assessment Method
CASBEE (Japonya) Comprehensive Assessment Sistem For Built
Environment Efficiency
CBS Cografi Bilgi Sistemleri
GREEN STAR (Avusturalya) Green Building Council Of Australia
KTÜ Karadeniz Teknik Üniversitesi
KHK kanun Hükmünde Kararname
KAKS Kat Alanı Kat Sayısı
LEED (Amerika) Leadership in Energy and Environmental Design
ODTÜ Orta Doğu Teknik Üniversitesi
SPSS Statistical Packages for the Social Sciences
TAKS Taban Alanı Kat Sayısı
TOKİ Türkiye Toplu Konut İdaresi
TSE Türk Standartları Enstitüsü
TUİK Türkiye İstatistik Kurumu
TÜBİTAK Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Arastırma Kurumu
WWF WWF is a leader in promoting prsoperity whil
conserving biodiversity
1
1. GİRİŞ
19. yüzyılda başlamış olan ekolojik planlama çabaları günümüzde, tüm kenti ve
bölgesini içine alacak şekilde ele alınmaya başlanmıştır. Ayrıca ekolojik planlamanın
anlamı ve kapsamı salt ölçek bakımından değil, sosyal, ekonomik, doğal/fiziki
bileşenlerin de sürece katılımıyla da evrimleşmiştir.
Kentlerde tek konut örnekleriyle başlayan süreç ilerledikçe konut grubu, mahalle,
semt ölçeklerine hatta tüm kenti kapsayan boyuta kadar çıkılmıştır. Toplu konut
alanları konut ölçeğinden sonra ekolojik planlama ilkelerinin uygulamasının
yapılabileceği önemli aşamalardan biridir.
Toplu konut alanları planlama ve tasarım aşaması, inşaat aşaması ve yaşam aşaması
olmak üzere üç evrede incelenebilir. Ekolojik bir toplu konut projesi bu üç aşamada
da tüm gereklilikleri yerine getirmelidir. Kuşkusuz ilk ve en önemli aşama olan
planlama ve tasarım aşamasında verilecek olan kararlar diğer aşamaları da doğrudan
etkileyecektir.
Bu aşamadaki en kritik karar yer seçimi kararıdır. Bu noktada hatalı bir karar
alınmaması için bölgenin eolojik yapısı, flora ve faunası ile diğer tüm doğal
niteliklerini çok iyi analiz eden bir ekolojik eşik analizi yapılmalıdır. Analiz
sonucunda elde edilen yerleşime uygun alanlara, bölgenin taşıma kapasitesi ile
uyumlu bir nüfus yoğunluğu atanmalıdır.
Daha sonraki aşamada yer alan yapılara ilişkin faktörler (binanın yeri, binanın diğer
binalar göre konumu, binanın yönü ve binanın formu) bölgenin niteliklerine ve
ekolojik planlama yaklaşımına uygun olarak yerine getirilmelidir. Bu noktada
uluslararası yeşil bina derecelendirme kuruluşlarının belirlemiş olduğu ekolojik bina
kriterlerine uygun yapı tasarımlarının gerçekleştirilmesi en uygun çözüm olarak
değerlendirilmektedir. İnşaat sırasında ortaya çıkacak olan atıkların çevreyi
kirletmemesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Binalarda her türlü yalıtım tedbirleri
2
Ekolojik toplu konut planlama ve tasarımında diğer önemli bir nokta açık alan ve
peyzaj planlamasıdır. Bölgenin iklimi ve mevcut bitki örtüsü ile uyumlu bir peyzaj
anlayışı benimsenmelidir. Tasarım öğeleri iklim kontrolüne yardımcı olacak şekilde
kullanılmalıdır. Yeşil alanların sulanmasında yağmur suyundan faydalanılabilmesi
için gerekli depolama ve sulama sistemleri kurulmalıdır. Açık alanların
aydınlatılmasında güneş enerjisinden faydalanılmalıdır. Zemin kaplamaları için
malzeme seçimlerinde ekolojik kriterlere uygun malzemeler tercih edilmelidir. Sert
zeminler mümkün olduğunca azaltılmalıdır. Yaya-taşıt ayırımı çok iyi bir şekilde
düzenlenerek, yeterli çocuk oyun alanı, spor ve yürüyüş alanı ile bisiklet yolları
tasarlanmalıdır. Büyük sert zemin yüzeyler yaratan açık otoparklar yerine yer altı
otoparkları yapılarak otopark üstleri yeşil alan olarak değerlendirilmelidir.
Toplu konutlarda atıkların azaltılması ve yönetimi konusu diğer önemli bir husustur.
Yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak (güneş, rüzgar ve jeotermal enerji gibi)
hava kalitesinin korunmasına katkı sağlanabilir. Evsel atıklarlarda konut bazında
ayrıştırma yapılarak bu atıkların geri dönüşümü sağlanabilir.
Amaç
Tezin temel amacı toplu konut yerleşimlerin tsarımn’ın ekolojik kentsel tasarımilke
ve ölçütlerine uygunluğunun belirlenmesidir. Bu amac çerçivesinde seçilen toplu
konut yerleşimlerinin ekolojik açıdan karşılaştırılması, yapıların birbiriyle ilişkisi,
açık alanların, ulaşım ve erişebilirliğinin uygunluğunun analizidir.
Kapsam
Yöntem
Hipotez:
Alt Hipotez:
1- Yapı ve yapı gruplarına ilişkin ekolojik kentsel tasarım ilkelerine son evre toplu
konut yerleşimi tasarımında önceki evrelerdekilere göre daha fazla uyulmaktadır.
4
2- Açık alanlara ilişkin ekolojik kentsel tasarım ilkelerine son evre toplu konut
yerleşimi tasarımında önceki evrelerdekilere göre daha fazla uyulmaktadır.
3- Ulaşıma ilişkin ekolojik kentsel tasarım ilkelerine son evre toplu konut yerleşimi
tasarımında önceki evrelerdekilere göre daha fazla uyulmaktadır.
4- Çevre yönetimine ilişkin ekolojik kentsel tasarım ilkelerine son evre toplu konut
yerleşimi tasarımında önceki evrelerdekilere göre daha fazla uyulmaktadır.
-Doluluk-Boşluk Analizi
-Yumuşak Zemin - Sert Zemin
-Kat Adedi Analizi
-Yönlenme analizi
Açık Alanlara ilişkin analizler
-Yeşil alan-yapılaşmış alan oranı
- Çocuk oyun alanı
Ulaşıma ilişkin analizler
- Toplu taşıma ile ilişkisi
- Yaya yolları (genişliği, kişi başına ne kadary. yolu düştüğü)
5
İlk aşamada, ekoloji, ekolojik kentsel tasarım ile ilgili kavramlar ve toplu konut,
toplu konut alanlarında planlama ve tasarım ilkeleri ile ilgili kavramlar irdelenmiş ve
toplu konut ile ekolojik tasarım ilkelerinin ilişkilendirilmesine çalışılmıştır.
Tezin içeriği
Yerleşmeler için ekolojik planlama kavramı özellikle 1970'li yıllardan sonra uluslar
arası ortamda çeşitli çalışmalar aracılığı ile gündeme gelmiştir. Bu çalışmada
incelenmiş olan[Alptekin,1992]’e göre ekolojik planlamanın amacı; insan-çevre
arasındaki ilişki ve etkileşimlerin incelenmesi, doğa ile uyum içinde olan kentlerin
oluşturulmasıdır. Aslında ekolojik planlama günümüz kentlerinin giderek artan
ölçülerde hammadde ve enerjiye ihtiyaç göstermesi, sürekli artan bir şekilde atık ve
kirlilik üretmesi ve bu niteliği ile yarattığı ekolojik dengesizliğe bir tepki olarak
gelişmiştir. Gerçekten de kentsel alanların klasik yaklaşımlarla planlanması birçok
problemi de beraberinde getirmektedir. Geleneksel planlamada, yerleşmeler belirli
işlevleri olan teknik bir sistem olarak kabul edilir. Dolayısıyla bir makine işlerliği
içinde, girdi-çıktı değerlerinin ekonomik verimliliği aranır. Ekolojik planlama
açısından ise yerleşmeler sürekli gelişim içinde kendini yenileyen, dinamik, canlı,
biyotik unsurlarla bütünleşebilen organik bir sistem olarak kabul edilir [Kolay,1995].
Kentsel tasarımda ana amaç olan insana en iyi yaşam koşullarının sağlanması ve
ekonomik bir kentsel mekan oluşturulması, bölgeleme, erişilebilirlik, yeterli donatım
gibi bir çok etkenle uyumlu çözümle gerçekleştirilir. Bu geleneksel kentsel
tasarımdan farklı olarak, fiziksel çevresel etkenin iklim boyutu ve iklimin ana
kaynağı olan güneşin yerleşim üzerindeki etkilerinin optimize edilmesidir. Ekolojik
planlama ve tasarımda anahtar öğe sürdürülebilirliktir. Sürdürülebilir bir tasarım ve
yerleşim dokusu yerküre ve sakinlerinin aldıkları ile verdiklerinin arasında denge
kurar. Sürdürülebilir bir dizge; temiz hava, temiz su, sağlıklı ve yeterli besin, bitki,
hayvan ve diğer insanlarla ilişki, koruma, katılım, yaratıcılık, kimlik, özgürlük, sevgi,
güzellik gibi temel insan gereksinmeleri ile ilgilidir. Çevreci ve sürdürebilir kentsel
gelişme, temel diğer gereksinmeleri sağlayarak, sürdürebilirlik ve eşitliğin sınırladığı
diğer gereksinmeler için kaynakların daha az tüketilmesine katkı yapabilir [Eryıldız,
S.1995].
¾ Her tür yapılanma alanı bir kentsel ekosistem bütünü içinde görülmelidir.
¾ Yapılanma alanları her ölçekte kentin kritik sorunları ile ilişkilendirilmelidir.
¾ Bir yapılanma alanı, oluşacak problem ve fırsatların sorumluluğunu
üstlenmelidir. Yani bu fırsatlar, yapının yakın çevresine vereceği sorun ve
olanaklar olacaktır.
¾ Ekolojik tasarım yapı ve çevresinde enerjiyi korumalı, atığı azaltmalıdır.
¾ Yapılanma alanı, çevresinin biyolojik, hidrolojik, jeolojik ve mikro karakterinin
farklılığını yansıtabilmelidir.
9
Toplu konut alanlarının planlanması tasarımı ekolojik ölçüt ile ayrıntıya girdiğinde
bina çevresi ilişkisi bina –bina ilişkisi, çevre toplu konut yerleşimi ilişkisi gündeme
gelmektedir. Bu neden ile binaların uygunlu ve uyumu performansının düşünülmesi
gerekmektedir.
Bir tasarım içinde ekolojik uyum sağlama ölçütleri ise aşağıdaki biçimde ele
alınmalıdır:
Tarihte pek çok antik kentte varolan tarımsal faaliyet, ilerleyen dönemlerde de
devam etmiştir. Kentlerde tarımsal aktiviteler başta kentlilerin kendi ihtiyaçlarını
karşılarken sonra üretim, işleme ve pazarlama sözkonusu olmuştur. Ancak daha
sonra kent tanımı degişmiş, “tarımdışı faaliyetler” in oldugu yerlere kent denilmiştir.
10
Yani kent modernite ile birlikte tüketim ve tarımdışı üretimin mekanı olarak
görülmeye başlanmıştır.
Bunun yanında tarihsel değerlendirme, insanların binlerce yıldır bir ısı kaynağı
olarak güneşten yararlanma bilincinde olduğunu göstermektedir. MÖ.470-339 yılları
arasında yaşayan Socrates güneye bakan evlerin yaşamsal açıdan daha kullanışlı
olduğunu, kış güneşinin içeri alınabildiğini ve yazın daha dik bir açıyla gelen güneşin
tepemizden, çatıların üstünden geçtiğini ve böylece gölgede kaldığını söylemiştir.
Güney cephesinin daha yüksek, kuzey cephesinin ise soğuk rüzgardan korunmak için
daha alçak yapılması gerektiğini söylemiştir [Demirbilek, 2001] Vitrivius MÖ 25
yılında yazdığı De Architectura “da özel konut tasarımlarında konutun yapıldığı ülke
ve iklim koşullarının dikkate alınmasından bahsetmiştir [Güven, 1990].
11
MÖ 4. asırda kurulan ve ideal bir solar şehir olarak tanımlanan Priene‘de kamuya
açık yapıların yanında diğer tüm yapılar da güneşe dönük olarak
konumlandırılmışlardır [Katırcı, 2003].
İbn‘i Sina ve Biruni gibi doğu bilgin1eri ise, yeni kurulacak yerleşim yerlerinde
öncelikle suyu ve ulaşım durumu gibi özellikler dikkate alınıp bazı yerler
belirlendikten sonra havası en temiz olan yere şehrin kurulmasının doğru olacağını
belirtmişlerdir. Bu düşünceye göre sağlıklı bir çevrenin en belirleyici özelliği havadır
[Bayraktar, 1992].
Geleneksel konut yapıları da, bulundukları iklim özelliklerine bağlı olarak, en uygun
malzeme ve bileşenlerle inşa edilmişlerdir. Bol yağış alan yerlerde sivri çatılar,
güneşi bol topraklardaysa teras çatılar kullanılmıştır. Mekan organizasyonunda
çevresel veriler önemli girdi oluşturmuştur [Raverdy, 2002].
Geleneksel yapı tarzından kopuş 18. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşen endüstri
devrimi ile yaşanmıştır. Teknolojiye dayalı bir yaşam tarzı oluşmuş, enerji tüketim
ve talebinde artışlar meydana gelmiştir. Özellikle 1945‘ten sonra petrol ve nükleer
endüstri, bu enerji açığını kapatmak için kullanılmaya başlamış ve yaşam
standartlarını yükseltmek adına elektronik aletler, arabalar ve iklimlendiriciler
üretilmiştir [Bozdoğan, 2003].
aynı konutlar inşa edilmiştir. 18.yüzyılda ve 19. yüzyıl başında yapılan konutların
genel olarak maliyeti düşük olmasına önem verilmiştir [Paulhans, 1978].
Simon, Charles Fourier gibi kimi düşünürler bazı yeni yerleşim modelleri ileri
sürmüşlerdir. Ekolojik ütopya diye adlandırılan bu modeller kendi kendini yöneten,
küçük yerel topluklardan meydana gelen, eko sistemle bütünleşmiş, maddi ve manevi
kişiliklerinin gelişimine elverişli ortamlar olarak sunulmuştur [Katırcı, 2003].
1903‘te her evin bahçesi olması, bütün odaların ışık alması ve evlerin birbirinin
ışığını kesmemesi gerekliliğini savunan Ebenezer Howard‘ın bahçe şehir fikrini
benimseyen ve düşük değerli arazide konumlanmış olan Letchworth şehri
kurulmuştur.
1927 yılında güneş mimarisini amaç edinmiş bir grubun üyesi olan Hannes Meyer‘in
Hans Witter‘le birlikte tasarladığı yarışma projesi olan Cenevre‘deki saray binası
ekolojik bina tasarımının ilk örneklerindendir [Göksal, 1998].
1980‘ler sonrasında ısı kayıplarını azaltıp, güneş kazançlarını pasif ve aktif olarak
değerlendirebilecek, konfor sıcaklıklarının düzenlenmesi ve enerji tasarrufu
bağlamında ısıl kütleyi kullanacak, gün ışığından maksimum düzeyde
yararlanabilirken gölgeleme elemanlarıyla güneşin istenmeyen etkilerinden
korunmayı sağlayabilecek gerek yazılım gerekse donanımlarla desteklenerek
sürdürülmüştür.
Ulaşımda binek taşıtı/hareketlilik motor gücü+hız fosil yakıt enerji Serbest düzen geometrinin/
Ekolojik tasarım, etkin kaynak kullanımı sağlanarak, doğa ile uyumlu tasarım yapma
olarak ifade edilmektedir. Farklı iklim bölgelerinde bina enerji performansı
iyileştirme stratejilerinin uygulamaya yönlendirilmesi, farklı iklim bölgeleri için
ekolojik yeşil bina tasarım ilkelerinin belirlenmesi ve yeşil bina prototiplerinin
geliştirilmesi, yeşil bina sertifikalandırmada kullanılabilecek dinamik performans
21
Yeşil bina ise, çevresel açıdan sürdürülebilirlik öncelikleri gözetilerek tasarlanıp inşa
edilmiş ekolojik bina olarak ifade edilmektedir.
Yerleşimde biyotik ve abiyotik faktörler ile kentsel çevrenin bir bütün olarak ele
alınması, birbirleri arasındaki etkileşimlerin irdelenmesi, Ekolojik süreçleri
destekleme (özellikle su süreci), Ekolojik ayak izi ve karbon ayak izinin azaltılması,
Alternatif enerji kaynaklarının desteklenmesi ve yaygınlaştırılması, geri dönüşüm ve
22
Ekolojik ayak izi, yıkımın boyutlarının farkına varılması için ekolojik bilinç
oluşturma çabalarının bir ürünüdür. Kavram ilk olarak Dr. Mathis Wackernagel,
Prof. William Rees ve arkadaşları tarafından kullanılmıştır. Bu bilim insanları,
bozulmamış doğal kaynakların üretkenliğinin ve miktarının ölçülebilmesi, doğanın
sürekli tüketilmesi ve tahrip edilmesini önleyecek çözümlerin üretilebilmesine
yönelik yeni bir hesaplama yöntemi ve tekniği geliştirmişlerdir. Böylece bireyin
atıklarının yok edilmesi de dahil olmak üzere, tüm gereksinimlerini karşılamak için
kullandığı biyolojik üretken alanıhesaplayan bir araç geliştirerek “Ekolojik Ayak
izi” adını vermişlerdir [Özer, 2002].
konut alanı, ulaşım, atık miktarı gibi, üretken ekosistemlerdeki karşılığıyla belirlenen
ekolojik ayak izinin büyümesi, biyolojik kaynakların yok olmasıyla
sonuçlanmaktadır.
Ekolojik ayak izinde temel vurgunun, gelecek nesillere korunmuş bir çevre bırakma
düşüncesini içinde barındıran “sürdürülebilirlik” (sustainability) kavramına yapıldığı
söylenebilir. Sürdürülebilirlik; biyolojik üretken alanları arttırmayı, bu alanların
kendilerini yenileyebilmesini ve yenileme kapasitelerinin sürdürülmesini öngörür.
Ekolojik ayakizi kavramını, ilk olarak Dr. Mathis Wackernagel, Prof. William Rees
ve arkadaşları öne sürdü. Onların amacı, insanın sürekli doğadan alarak ve geriye
atıklarını bırakarak daha ne kadar süre idare edebileceğini bulmaktı. Bu sayede,
geriye kalan doğal kaynakların ölçüsünün öğrenilebileceğini ve doğanın sürekli
tüketilmesini ve tahrip edilmesini önleyecek çözümler üretilebileceğini
düşünüyorlardı. Böylece bir insanın atıklarının yok edilmesi de dahil olmak üzere,
tüm gereksinimlerini karşılamak için kullandığı biyolojik alanı ölçen bir araç
geliştirdiler. Elde edilen ölçüye de ekolojik ayakizi deniyor. Ekolojik ayakizi, belirli
bir toplumun tükettiği kaynakların üretimi ve atıklarının yok edilmesi için gereken,
kara ve su alanlarının büyüklüğünü gösteriyor. Ayrıca, farklı insan etkinliklerinin
çevre üzerindeki etkilerinin de anlaşılmasını sağlıyor. Üstelik, bu araç sayesinde
hangi ülkenin, hangi kentin, hangi ailenin ya da hangi insanın ne kadar biyolojik alan
kullandığı konusunda da bilgi elde etmek mümkün. İşin en ilginç ve önemli yanı da
bu zaten. Çünkü, ne kadar tükettiğimizi ve tüketimlerimizin nelere yol açtığını
bilmenin, bilinçli tüketim alışkanlıkları edinmemize ve tüketim konusunda seçim
yaparken daha farklı düşünmemize neden olacaktır.
Şekil 2.1. Ekolojik Ayak İzi (T. Böke) Bilim Ve Teknik Dergisi Sayı: 419 Ekim-
2002 http://www.ekodenge.org.tr/tr/?p=245 05.06.2012
25
Ekolojik ayak izi, “alan birimi” ile ölçülmektedir. 1 alan birimi (global hektar)
dünyanın ortalama ürettigi 1 hektar biyo-üretken alana eşittir. Alan, üretime baglı
olarak degismektedir. Genelde en üretken alan tarım alanları olurken mera alanları en
az üretken alanlar içindedir. 1 alan birimi dünyada 0,3 ha tarım alanına, 0,6 ha orman
alanına, 2,7 ha mera alanına, 16,3 ha deniz alanına eşdegerdir. Tüm alanlar biyokütle
32üretme kapasitelerine göre derecelendirilmektedir. Deniz, insanoglunun tüketmesi
için protein üreten olarak degerlendirilmektedir [WWF, 2000].
Ekolojik ayak izi, gezegen düzeyinde tüketilen biyolojik üretken alan miktarını,
atıklarının yok edilmesi için gereken, kara ve su alanlarının büyüklüğünü, ülkelerin,
kentlerin, ailelerin ya da bireylerin ne kadar biyolojik üretken alan kullandıklarını ve
gelecekte ihtiyaçları olan gezegen sayısınıgösteren niceliksel bir hesaplama
tekniğidir [Rapport, 2000:367].
Ekolojik ayak izi hesaplamaları yapılırken, iki temel dayanaktan yola çıkılmaktadır:
Birincisi; tüketilen kaynakların ve üretilen atıkların izlenebilmesi, ikincisi ise;
gereksinimlerin üretimi ve atıkların yok edilmesi için gereken biyolojik üretken
alanın ölçülebilmesidir. Bu dayanaklardan yola çıkarak ulaşılan ekolojik ayak izleri,
bireylerin üretim ve tüketim ekseninde ne kadar biyolojik üretken alan kullandığını
göstermektedir. Ekolojik ayak izi ulusal ölçek hesaplama formülü:
Tüketim, bir malı ne kadar kullandığımızın ölçüsü. Tüketilen etin kilogram olarak
ağırlığı, kullanılan elektriğin jul olarak değeri, tüketilen kerestenin ton olarak ağırlığı
gibi. Tüketim, yiyecek, barınak, ulaşım, tüketim malları ve hizmetleri gibi farklı
gruplar için ayrı ayrı hesaplanıyor. Yiyecek ve kereste gibi ihraç ya da ithal edilen
mallar içinse tüketimin hesaplanışında özel bir formülden yararlanılıyor.
Ekolojik ayak izi formülünde yer alan üretim alanıysa, belli bir miktarda tüketimin
sürdürülebilir biçimde karşılanması için gereken alanı gösteren ölçü. Örneğin, 1
dönüm arazide 2300 kg havuç yetişiyorsa, havuç için üretim alanı 2.300
kg/dönüm'dür.
WWF’nin Yaşayan Gezegen raporuna göre [WWF, 2000] Birlesik Arap Emirlikleri,
ABD, Kanada, Yeni Zelanda, Finlandiya gibi ülkeler 8 ila 10 hektar arasında ayak
izine sahip ülkelerdir (Harita 2.1). Türkiye’nin ayak izi ise kişi basına 2,1 hektardır.
2003 yılı verilerine göre Türkiye’nin nüfusu 71,3 milyon, ekolojik ayak izi kişi
başına 2,1 global hektar, toplam orman, iplik ve kereste türü ürünlerin ayak izi, kişi
başına 0.15 global hektar, tarım alanı kişi başına 0,7 global hektar, orman alanı 0,01,
mera alanı 0,13, balık üretilen su alanı 0,06 global hektardır. Türkiye için toplam
enerji ayak izi kişi başına 0,9 global hektar, bu enerji ayak izinin hesaplanmasında
kullanılan fosil yakıtlardan çıkan CO2 0,93, nükleer ve hidro enerji ise 0 global
hektardır [WWF, 2006]. Ayak izi en küçük ülkeler ise Banglades, Pakistan,
Mozambik gibi ülkelerdir (yaklasık 0,5 hektar).
28
Harita 2.1. Ülkelere göre ekolojik ayak izi, 6 ve yukarısı kırmızı ülkeler, 4-6
arası koyu turuncu ülkeler [WWF, 2000].
Avrupa genelinde ise ekolojik ayak izi 5,5 hektardır [Wackernagel ve Yount, 2000].
Ancak kent ölçegine gelindiginde Avrupa’nın çevresel performansları degismektedir.
Bu kentlerde kullanılan enerji, ulaşım, üretilen atık, tüketilen gıda ve diger
malzemeler gözönüne alınarak bunlar eşdeger alanlara çevrilmektedir. Sonra tümü
toplanıp ekolojik ayak izi degeri bulunmaktadır. Ayak izi kisi basına en düsük olan
Barselona iken Oslo’nunki yaklasık 8 hektara çıkmaktadır. Bu durumda en
sürdürülebilir kentler Barselona, Münih gibi kentlerdir.
Türkiye’de ise bu tip bir çalısma henüz yapılmamıstır. Kent ölçeginde verileri
toplama güçlügü oldugundan ve genel bir veritabanı olmadıgından, bu analizi
yapmak kolay degildir. Ancak ekolojik ayak izi, dünyadaki ve AB ülkelerindeki
kentlerle somut bir karsılastırma yapmak ve ayrıca kentsel sürdürülebilirlik
stratejileri gelistirmek için önemli bir yöntemdir.
Şekil 3.5; 1961 yılından itibaren Türkiye”de kişi baĢına ortalama kaynak talebi
(ekolojik ayak izi) ile kişi başına kaynak arzındaki (biyo-kapasite) değişimi
göstermektedir. Biyo-kapasite, her yıl ekosistem yönetimi, tarımsal uygulamalar
(gübre kullanımı ve sulama gibi), ekosistem bozulması ve iklim koşullarına bağlı
olarak değişmektedir.
30
(http://www.footprintnetwork.org/en/index.php/GFN/page/trends/turkey/2008(30.1.2
012)
Şekil 2.2. Türkiye’de 1961-2005 Yılları Arası Kiģi Baģı Ekolojik Ayak İzi
Ve Biyo-Kapasite
Kaynak:
Http://Www.Footprintnetwork.Org/En/İndex.Php/GFN/Page/Trends/Turkey/2008
Eriģim Tarihi: 03.04.2012
31
Artan konut açığını kapatmayı ve soruna bir an önce çözüm getirmeyi amaçlayan
çevreler, çağdaş malzeme ve teknolojiyi kullanarak kısa sürede konut üretme yoluna
gitmişlerdir. Böylece hem konutun iç planlamasında hem de çevresinin
planlanmasında, kendi ülkemize uygun mimari özellikler dikkate alınmayarak
tekdüze, kişiliği olmayan sıradan konut alanları oluşturulmuştur. Oysa özellikle
ülkemizde farklı yaşama biçimi olan kullanıcılar vardır. Kullanıcının yaşama biçimi
ve alışkanlıkları daima ikinci planda kalmıştır. Kullanıcıya bağlı olarak farklılaşma
göstermesi gereken planlama özellikleri tamamen ortadan kalkmıştır. Her türlü
konut, ülkemizin her bölgesinde, hiçbir değişikliğe uğramadan rahatlıkla uygulama
alanı bulmuştur. Buna bağlı olarak sağlıksız yapılaşma ve çevre sorunları birlikte
gelmiştir. Alt yapısı çözülmemiş, çevre düzenlemesi ve sosyal mekanları
yapılmamış, konut alanları kullanılmaz duruma gelmiştir. Yapılan yerleşmenin
32
konutu, çarşısı, çocuk oyun alanı, sokağı ve yeşiliyle bir bütün olması gerekmektedir
[Ertürk ve Özen].
Alanının yerleşime uygun olup olmadığına karar verilmesi ile başlayan planlama;
yerleşimin alan içinde konumlandırılmasından ve en küçük konut biriminin çevre
düzenlemesine kadar geniş bir konuyu kapsamaktadır. Bu tür planlamalarda birinci
aşama, çalışma alanının doğal ve kültürel özelliklerinin belirlenmesidir [Açıksöz,
1993].
Alanının yerleşime uygun olup olmadığına karar verilmesi ile başlayan planlama;
yerleşimin alan içinde konumlandırılmasından ve en küçük konut biriminin çevre
düzenlemesine kadar geniş bir konuyu kapsamaktadır. Bu tür planlamalarda birinci
aşama, çalışma alanının doğal ve kültürel özelliklerinin belirlenmesidir [Açıksöz,
1993].
Yaşanılan çevrenin, insanları açık alanlarda birlikte olmaya teşvik edici olması
gerekmektedir. Dış mekânlar konuttaki yaşantının devamını sağlamalı ve
güçlendirmelidir. Çevre tasarımları buna göre yapılmalıdır. Sokak, meydan ve yeşil
alanlar insan yaşantısının geçtiği yerler olarak değerlendirilmelidir. İnsanların
birlikte zaman geçirebilecekleri alanlar tasarlanmalıdır. Birlikte yemek yeme yeri,
çocuk evi, kütüphane gibi mekânlar insanların birbirleri ile tanışıp kaynaşma olanağı
sağlayacak alanlara yer verilmelidir [TÜBİTAK,1987].
Farklı nitelikte açık mekanlar, caddeler, yaya yolları, otoparklar, yeşil alanlar,
toplanma alanları, çocuk bahçeleri veya bunlardan birkaçının bir araya gelmesiyle
oluşan ortak alanlar kullanım büyüklüğü ve düzenlemelerine göre
farklılaşabilmektedirler. (Çizelge 3.1) Bu açık alanların bir araya gelmesiyle farklı
şekillerde ve çok kompozisyonlar oluşturulabilmektedir.
34
Çizelge 3.1. Kentsel dış mekânlar ve toplu konut dış mekânları arasındaki farklar
[Bekdemir, 2003]
Kişiler arası iletişimin olmaması Kişiler arası iletişim olasılığının yüksek olması
Benzer fonksiyonların bir arada olması Farklı fonksiyonların bir araya gelmesi veya
fonksiyonlar arası ayrışma olması
Doğal çevre elemanlarının kullanımı sınırlı Doğal çevre elemanlarının yoğun ve etkin
çevre binalarla ilişkili fonksiyonlar kullanımı söz konusu
Kullanım sınırı görsel mekânın kendisi olabilir Çevre binalardan bağımsız fonksiyonlar olması
Kullanım sınırı mekân duvarlarından bağımsız
olabilir
Zorunlu planlı ve isteğe bağlı etkinliklerin aynı Farklı etkinliklerin aynı alanda yer alması
alanda yer alabilmesi olasılığı zayıf, çoğu kez farklı alanlara yayılma
eğiliminin olması
Zamana ve kullanıcılara bağlı olarak değişen çok Genel kullanımla özel kullanımın ayrışması ve
amaçlı kullanım (böylece farklı gruplara açık dengesi, bireyin mahremiyeti ve gerektiğinde
olması)
Özel ve kamu denetiminde olan mekânların topluma katılmasıÖzel ve kamu denetiminde olan
ayrışması söz konusu değil, bireysel denetim mekânların farklılaşması, mekânsal
olmaması kademelenmenin gerekliliği
Kentsel mekânların yüksek anlam ve iletişim İletişimin mekânsal olmayan işaret ve işaretler
özelliklerinden dolayı, çevre düzenlemesinin sistemine bağlı olması
kolayca okunur ve kestirilebilir nitelikte olması
Kişinin fiziksel ve toplumsal çevre aracılığıyla Boş alanları değerlendirme amacı ile kullanılması
Eğitilmesi Çevrenin kullanıcılarla çekici olmasını sağlamak
endişesi ile daha geçici ve populist tasarlama
eğilimi, klişelerin oluşması
Gizlilik
Kalabalıktan arınma
Korunma ve güvenlik
Alansallık
Kolay yönlenme
Katılma
Özdeşleşme
Saygınlık Tanınma
Kendinleme
Gelişme-geliştirmeye fırsat
Yetenekleri geliştirme
Seçenek özgürlüğü, esneklik, deneyim
Dışavurum
Duygusal Estetik
Biçimsel estetik
Kentsel mekanında kuşatılmış bir dış çevre yaratmak için dikkate alınması gereken
ilkeler aşağıda ifade edilmiştir [Untermann and Small, 1977].
Farklı nitelikte açık mekanlar, caddeler, yaya yolları, otoparklar, yeşil alanlar,
toplanma alanları, çocuk bahçeleri veya bunlardan birkaçının bir araya gelmesiyle
oluşan ortak alanlar kullanım büyüklüğü ve düzenlemelerine göre
farklılaşabilmektedirler. Bu açık alanların bir araya gelmesiyle farklı şekillerde ve
çok kompozisyonlar oluşturulabilmektedir [Deilman, vd. 1982].
Altaş’a göre; dış mekânın algılanması, beş duyumuza hitap ederek, görerek, duyarak,
hissederek, dokunarak gerçekleşmektedir. Mekânın algılanmasıyla birlikte mekân
kullanıcısının kavrama, düşünme, hatırlama, hissetme, yorumlama gibi zihinsel
işlevlerini harekete geçirmesi beklenmektedir.
Nüfusa bağlı olarak toplu konut projelerinde yer alması gereken donatılar kaya
2001’den yararlandı Çizelge 2.3’de verilmiştir.
38
Toplu konut projelerinde ideal olarak 200 000 m2 veya civarında olan yerleşim
alanlarında alanın coğrafi tipolojisine ve iklim yapısına uygun olarak yeşıl akslar,
alanları için tasarım önerileri yapılması hedeflenmelidir.
Her konut yerleşkesinde, katılımcı tasarım yöntemi ile konut yerleşiminin ortak
kimliğini oluşturmak için belirlenen bir alan, plan ve tasarım uygulaması yapılmadan
boş bırakılmalıdır. Toplu konutlarda yaşayanlar tarafından sonradan ve katılıma
geliştirilecek, sosyal alan olarak proje üzerinde işaretlenip boş bırakılan bu açık alan,
toplam alanın %2.5’undan veya 150m2 dan az olmamalıdır.
Oyun alanları dahil, peyzaj alanlarında, ısı emen ve yansıtan kapalı yüzeylerin alanı,
tasarlanacak açık alanların %20’sini aşmamalı ve bu alanlar mümkün olduğu kadar
ağaç ve çalılara gölgelenmelidir.
‘Hayat boyu ikamet’ prensibine uygun olarak gençken veya orta yaşta alınan
dairelerin yaşlılıkta veya engelli olma durumunda da kullanılabilmesi için -3 katlı
olanlar dahil olmak üzere- bütün apartmanlarda asansör kullanılmalıdır.
Toplu konutlarda her 5,000 konut alanı nüfusu için 8-15 hektar arasında değişecek
büyüklükte bir park yapılması hedeflenmelidir.
Otopark sistemi ve ağı ile yaya yolları ve veya bantları ağı kentsel tasarım projesinde
net bir şekilde verilmelidir. Otoparklara ve duraklara bağlı, engelsiz ve emin bir yaya
ağı tasarımı yapılmalıdır. Araçlı taşıma ulaşma noktalarına gelirken yaya yolları
kesilmemelidir. Örneğin konut yapısından çıktıktan sonra trafik yolu geçilmeden
otopark alanına gidilebilmelidir.
Açık alanlarda katı atık depolama sistemlerinden biri olarak, kapasitelerine göre
yerleştirileceği yerlerin ve çevrelerinin tasarımı 1/200 ölçekli kentsel tasarım
uygulama projelerinde verilmelidir.
Türkiye’de yıllık konut gereksinimi ile üretilen konut sayısı arasındaki fark giderek
büyümektedir. İktisadi ve sosyal yapı günden güne değişmekte, nüfus hızla artmakta,
köyden kente göç hızlanmaktadır. Bu değişen ve ağırlaşan koşullar altında, özellikle
alt ve orta gelir grubundaki kişiler sağlıklı yaşama gereklerine uygun konut edinme
imkânından yoksun kalmaktadır.
Alt ve orta gelir gruplarına yönelik konut gereksinimine olan ihtiyaç sebebiyle
10.07.1981 tarihinde 2487 sayılı Toplu Konut Yasası çıkartılmıştır. Yasa, konut
açığının kapatılmasında, kamu kaynakları ile kooperatif, kooperatif birlikleri ve
sosyal güvenlik kurumlarını harekete geçirerek, sağlıksız kentleşme ve
gecekondulaşmayı durduracak, özellikle alt ve orta gelir gruplarındaki kişilere,
uygun şartlarda konut edindirme kolaylıkları sağlayacak bir öneriler dizisi sunarak
problemlerin çözümünü amaçlamıştır. Yasada toplu konut kuruluşları olarak, konut
kooperatifleri, kooperatif birlikleri ve sosyal güvenlik kurumları sayılmıştır. Yasada
konut kooperatiflerinin, devlet desteğinde öncelikle yararlanacakları belirtilmiştir.
aşmayan konut” şeklinde ifade etmiştir. Bu tip konut yapımını özendirmek için
konutların alanları küçüldükçe verilecek kredilerin faiz ve geri ödeme sürecinde
kolaylık sağlanması öngörülmüştür.
Ekolojik planlamada ağırlık verilmesi gereken temel konulardan birisi iklimdir. İklim
gerek yarattığı çevresel koşullar sonucu yerleşme yerlerinin sit ve situasyonu
üzerinde gerekse o ortamdan yararlanmanın boyut ve biçimi üzerinde denetleyici
olarak rol oynar. Bu nedenle iklim konusu iki bölüm halinde ele alınmalıdır. Bunlar
mevcut iklimden yararlanma olanakları ve mekandan ekolojik yaklaşım çerçevesinde
optimum yararlanmayı sağlamak için iklimlendirme çalışmalarıdır [Yılmaz ve
Duman,1999].
“Güneye yönelen bir düşey yüzey (duvar) Aralık ayında en fazla, Haziran ayında en
az ışınım alır. .... Yazın en fazla güneş ışınımını yatay yüzeylerin almasına karşın,
kışın yatay yüzeylerin aldıkları ışınım, güneydoğu ve güneybatıya yönelen
yüzeylerden daha azdır.” [Buldurur, 1983].
Çizelge 3.5. Güneş ışınlarının farklı bölgedeki illere göre optimum eğim açısının
derece cinsinden aylara göre değerleri[A. Şenpınar, 2006]
İl Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Hazir. Tem. Ağus. Eylül Ekim Kasım Aral.
Ankara 60,40 52,88 41,94 30,06 20,75 16,48 18,45 26,26 37,56 49,40 58,61 62,65
Elazığ 59,52 52,00 41,06 29,18 19,87 15,60 17,57 25,38 36,68 48,52 57,73 61,77
İstanbul 61,85 54,33 43,39 31,51 22,20 17,93 19,90 27,71 39,01 50,85 60,06 64,10
İzmir 59,09 51,57 40,63 28,75 19,44 15,17 17,14 24,95 36,25 48,09 57,30 61,34
Mersin 57,32 49,80 38,86 26,98 17,67 13,40 15,37 23,18 34,48 46,32 55,53 59,57
Sinop 62,85 55,33 44,39 32,51 23,20 18,93 20,90 28,71 40,01 51,85 61,06 65,10
Ş.Urfa 57,92 50,40 39,46 27,58 18,27 14,00 15,97 23,78 35,08 46,92 56,13 60,17
Çizelge 3.6. Farklı bölgedeki illere göre optimum eğim açısının mevsimlere göre
değerleri[A. Şenpınar, 2006]
Sabit Güneş Paneli için Optimum Eğim Açısı (derece)
Mevsimlik Değerler
İl Enlem (N) Boylam (E) İlkbahar Yaz Sonbahar Kış Yıllık değer
Ankara 39,56 32,52 30,92 20,40 48,52 58,64 35,60
Elazığ 38,68 39,14 30,04 19,52 47,64 57,76 34,82
İstanbul 41,01 28,58 32,37 21,85 49,97 60,09 36,91
İzmir 38,25 27,09 29,61 19,09 47,21 57,33 34,43
Mersin 36,48 34,38 27,84 17,32 45,44 55,56 32,83
Sinop 42,01 35,09 33,37 22,85 50,97 61,09 37,81
Ş.Urfa 37,08 38,46 28,44 17,92 46,04 56,16 33,37
Değerler hesaplanırken kış mevsimi için 21 Ocak, ilkbahar için 21 Nisan, yaz için 21
Temmuz ve sonbahar mevsimi için 21 Ekim tarihleri kaynak veri olarak alınmıştır.
Hesaplamalarda güneşin Ankara’ya geliş açısı hesaplanırken, güneşin kente göre en
dik olduğu konumdaki değeri (180°) dikkate alınmıştır. Bu çalışmalara göre
Ankara’ya güneş en düşük açıda kış aylarında 26.7° ile gelmektedir (Şekil 6).
45
Ankara’ya güneşin en dik açıyla geldiği mevsim yaz ayı olmakta ve 21 Haziran
tarihinde güneş 73.5° ile en dik konuma gelmektedir. Bu tarihte 04:20 de doğan
güneş 19:20 de batarak 15 saat Ankara’yı ışıtmaktadır. İlkbaharda yaklaşık 61.9° ile
gelen güneş, sonbahar mevsiminde ise yaklaşık 39.5° derece ile konumlanmaktadır
(Şekil 7 ve 8) [Yılmaz, 2010] .
Yoğunluk kararları alanın taşıma kapasitesi ve ekolojik ilkeler ile uyumlu olmalıdır:
binaların küp şekline yakın olması, maksimum iç mekana karşılık havayla temas
eden minimum dış kabuk bulunmasıdır [Göksu, Ç., 1999].
Şekil.3.1. Yoğunluk arttıkça bina birim alana düşen ısı yükleri azalmaktadır
Bina yüksekliği arttıkça, komşu binalara yaptığı gölge oranı yükselmektedir. Ancak
bina yüksekliklerine bağlı olarak binalar arası mesafeler önem kazanmaktadır.
2 6 11,8
4 12 23,6
6 18 35,4
8 24 47,2
12 36 70,8
Kat yükseklikleri ve taban alanına bağlı olarak hesaplanan yapılaşma hacmi ile toplu
konut alanının yaratacağı termal koşulları belirlemek mümkün olmaktadır.
Yüksek yapı yoğunluğu solar radyasyonu tutar ve hava akışını azaltır. Sadece daha
fazla solar ısıyı depo etmekle kalmaz ayrıca gece solar ısısını da yavaşlatır. Sonuçta,
yüksek bina hacmi termal yükün artmasına önemli bir katkıda bulunur [Ng ve ark.,
2009], bu da konut çevresinin iklimsel koşullarını etkileyerek hem yaşam kalitesini
etkiler hem de yapay iklimlendirmeye duyulan ihtiyacı arttırarak enerji israfına
neden olur. Bu noktada yapıda kullanılan malzemenin niteliği, rengi gibi unsurlar da
önem kazanmaktadır.
Esneklik olmalıdır
Toplu konut yerleşimlerinde ki açık alanların her birisi birbirinden kopuk olarak
tasarlanmaktadır. Yollar ayrı bir yol peyzajı kurgusu ile, park(lar) bağımsız bir
peyzaj kurgusu ile, meydancıklar ve yol kesişmeleri ise ayrı bir tasarım kurgusu ile
yapılmaktadır. Böylece kentsel mekan açısından bir devamlılık oluşturulamamakta
ve anlamlandırılamamaktadır. Kentsel tasarımcıların, mimarların ve peyzaj
tasarımcılarının beraberce bir toplu konut alanının açık alanlar sistemi konusunda
49
Toplu konutların güneş alan cephelerinin yaz aylarında gölgelenmesi için yeteri
kadar peyzaj düzenlemesi yapılmadığı görülmektedir. Konutların doğu ve güney
cephelerinde ve özellikle de batı cephelerinde bulunan pencerelerin yapraklarını
döken ağaçlarla gölgelenmesi pencerelerin ve duvarların daha az güneş enerjisi
almasına ve yaz güneşinin neden olacağı göz kamaşmalarına engel olacaktır.
Pencerelerden ve duvarlardan daha az enerji alınması evlerin konfor düzeyini
artıracak, ayrıca pencere önünde ağaç görmek kullanıcıları daha mutlu edecektir. Adı
geçen yönlere bakan her pencere önüne, cepheden 5-6 metre mesafede, yapraklarını
döken bir ağaç dikilmelidir [ODTÜ beşinci aşama raporu kentsel tasarım
standartları. Aytaç.vd.(ed),2008].
Açık alanlar kentin yapılaşmış alanlarının dışında kalan; günlük hayat içerisinde
konuttan çıkıldığı andan itibaren çalışma, alışveriş, eğlenme, dinlenme gibi
etkinliklere katılmak için kullanılan alanlardır. Toplumun hiç de azımsanmayacak bir
bölümünü oluşturan engelliler, yaşlı-çocuk gibi hareket kısıtlılığı yaşayan bireyler
planlama ve tasarımdan kaynaklanan sorunlarla karşılaşabilmektedirler. Bu
sorunların çözümünün temelinde ise açık alanların ergonomik ve ayrıntıları
düşünülmüş olarak tasarımı yatmaktadır [Kaplan. vd. (ed), 2010].
Toplu konut alanlarındaki açık alanlarda kaldırım, rampa, merdiven, yaya yolu, taşıt
park yeri, çocuk oyun alanı, spor alanı ve bu alanlarda kullanılan bitkisel elemanlar
ve kentsel donatılarda engelsiz tasarım ilkeleri dikkate alınmalıdır.
Toplu konut alanı içerisindeki açık alanlar tasarlanırken su geçirimsiz yüzeylerin çok
fazla kullanılmaması alan içerisindeki su döngüsünün devamlılığı ve mikroklima
etkileri bakımından önemlidir.
Gölge 22 °C
Asfalt zemin 42 °C
Kum Zemin 35 ° C
Çıplak Toprak 31 °C
Çim zemin 29 °C
Türkiye’de, toplu konutlar içerisinde yer alan çocuk oyun alanlarına bakıldığında,
genelde geleneksel tipik salıncak, kaydırak, tahtravalli vb öğelere rastlanılmaktadır.
Son yıllarda daha komplike, işlevsel ve estetik tasarım anlayışıyla hazırlanmış çocuk
oyun alanı elemanları bulunmaktadır. Zaman içinde bu elemanların kullanımlarının
genelleşmesi, yayılması beklenmektedir. Ayrıca çocukların yaratıcılıklarını
geliştirebilecekleri, kendilerini keşfedebilecekleri ilgili oyun elemanları sayısı yok
denecek kadar azdır. Çocuk oyun grupları yaş gruplarına göre farklı nitelikler
taşımalıdır.
Bitki örtüsü;
¾ Güneş ışınımını emme yoluyla bölgedeki ısıyı düşürür, buharlaşma yoluyla da
serinletir.
¾ Rüzgarın esiş hızını azaltarak, bölgede ısı düşmesine engel olur [Demir, A.,
1986].
¾ Geniş ağaçlık alanlar güneş ışınımının doğrudan doğruya toprağa gelmesini
önlediklerinden, yer yüzeyindeki günlük ısı farklarını azaltırlar.
¾ Yerkürenin yaydığı ışınımı tutarak bölgenin ısı kaybına engel olurlar.
¾ Bölgenin ısı-nem dengesini etkilerler.
Genel olarak yeşil alanlardaki yıllık ortalama sıcaklık değeri kentsel ortamlara
oranla 3,5 0C daha düşüktür. Ağaçlı yollar da ağaçsız yollara oranla 6 0C civarında
daha serindir.
Bitki örtüsünün sıklığı ile sıcaklık arasında yakın ilişkiler vardır. Genelde ışığı alt
tabakalara geçirecek oranda seyrek olan yeşil alanlar sık bitki örtüsünün olduğu
alanlara göre gece ve gündüz daha uygun sıcaklık bilançosuna sahiptir. Seyrek bitki
örtüsü olan alanların ışığı alt tabakalara geçirmeleri nedeniyle zeminde depolanan ısı
gece ışımayla tekrar ortama verilerek gece boyunca aşırı soğumayı önler.
Çim alanlar ve çayırların geceleri hızla soğumasına karşılık yüksek boylu ve farklı
türlerden oluşan ağaçların bulunduğu kesimlerde bu ağaçların ışımayı
yavaşlatmalarından dolayı gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı çok artmaz.
Toplu konut alanlarında tek düze veya belli kombinasyonlarda bitki dikildiği zaman, belli bir
tür böceklenme veya diğer tür hastalıklar bitkileri bütünüyle etkilemekte ve hepsi sağ-lığını
54
aynı anda kayıp etmektedi . [ODTÜ beşinci aşama raporu kentsel tasarım standartları.
Aytaç.vd.(ed),2008].
Rüzgar etkisinden korunmak için yapılacak düzenlemeler etkin rüzgar yönüne dik
olmalıdır. Etkin rüzgar yönüne 45o ve daha dik açıyla yapılacak düzenlemeler
rüzgarın hızını 2/3 oranında azaltır. Bununla birlikte rüzgar yönüne paralel olan
düzenlemelerle de rüzgar hızı kısmen azaltılabilir. Bu tür düzenlemelerin ovalık
alanlarda yapılabilmesi için etkin rüzgar yönünün bilinmesi yeterlidir. Tepelik veya
dağlık alanlarda ise kar savurmalarının engellenmesi, soğuk hava çökelmesi ve
dolayısıyla don tehlikesi ve su birikmelerinin azaltılabilmesi için kesinlikle ayrıntılı
yerel bilgilere ihtiyaç vardır. Arazide etkin rüzgar yönüyle birlikte rüzgara açık ve
duldada kalan kesimlerin belirlenmesi gerekir. Bunun için; rüzgarın kanalize olduğu
yerler, yamaç rüzgarlarının günlük hareketleri ve özellikle vadi boyunca kanalize
olan soğuk hava akımları, rüzgar hızları vb. karakteristikler belirlenmelidir [Krusche
vd 1982].
Çağdaş yaklaşımlara göre kentin her yerinde ve dolayısıyla toplu konut alanlarında
bütün yaya guruplarıngüvenli, güvenilir ve konforlu yaya mekanlarının sağlanması
gerekir. Bu mekanlar kenti yayalar için yaşanır kalan temel mekanlardır. Genel
olarak yayaların taşıt trafiğinin zararlarından korunmasını sağlarlarken yaya
hereketliliğini de arttırırlar. [Kaplan. vd. (ed). 2010]
55
Toplu konut alanı bireysel taşıt trafiğini özendirici değil toplu taşımayı destekleyici
nitelikte olmalıdır
Bir yerleşim ulaşım sistemi, yerleşimin en önemli tasarım elemanıdır. Yalnızca konut
alanları ile işyeri ya da merkez ve diğer donatım ilişkilerini optimize etmedeki rolü
ile değil, kentin güneş ışınımlarından yararlanmasında arazi-bina
ilişkilerininiskeletini oluşturması açısından da kent planlamasındaki önemi çok
büyüktür. Yeni bir yerleşim planlamasının yol sistemi tasarımında, yerleşim plancısı,
geleneksel tasarım amaçları ile güneş etkisine bağlı tasarım stratejilerinin uyumunu
sağlayabilir. [Buldurur, 1983, ss. 54–56].
Yol yapımı için kullanılan malzemenin suyun zemine sızmasını sağlayacak türden
olmasına özen gösterilmelidir. Böylece yağışla havalarda yüzeysel akış azaltılarak
sel tehlikesi kısmen önlenebileceği gibi yeraltı su akiferlerinin beslenmesine de
imkan tanınmış olacaktır. Diğer taraftan özellikle yaya yolları ve otoparklarda parlak
yüzeyli materyaller yerine pürüzlü ve tercihen çim derzli kaplama malzemelerine
öncelik verilmelidir. Böylece zeminden olan yansıma azaltılarak sıcaklığın olumsuz
etkisi önlenmiş olur.
Toplu konut alanları otoparklarında ve kamusal alan otoparklarında engelliler için önerilen
otoparklarda boyutlandırma ve erişim sorunları yaşanmaktadır.
¾ Otoparklarrın kullanıcının erişmek istediği bina giriş noktası ile bağlantısı yakın ve
doğrudan olmalıdır.
¾ Otoparkların genişlikleri 360 cm den az olmamalıdır.
¾ Var olan otoparklarda bir bölme ayrılacak ise, örneğin, 250 cm lik bir otoparkta 3
otomobil park yeri iki engelli otosu icin ayrılmalır. Orta aksdaki otoparka taşıt
yaklaşımını engellemek için bir dikme yerleştirilebilir.
56
¾ Yola paralel otopark imanı sunan yerlerde boyutlandırmalar 360cm 1600cm olacak
şekilde bir niş oluşturulmalı ve engelliler için kaldırım rampası yerleştirlmelidir.
¾ Otopark da engellilere öncelik verilmesi açısından uygun boyut ve yükseklikte park
işareti levhası yerleştirilmelidir. [ODTÜ beşinci aşama raporu kentsel tasarım
standartları. Aytaç.vd.(ed),2008].
Yaya yollarında erişilebilirlik: iyi tasarım, doğru boyutlandırma, doğru malzeme seçimi, ve
doğru ve iyi bir işçilik uygulaması ile sağlanabilir. Bu uygulamaların her kullanıcı gurubu
için, örn. görme engelliler, ortopedik engelliler, yaşlılar, çocuk arabası kullanan hanımlar,
için uygun erişilebilirlik standartlarında olması gerekir [ODTÜ Ulusal İnsani Gelişme
Raporu Beşinci Aşama Raporu Kentsel Tasarım Standartları 2008] .
Toplu konut kentsel tasarım porojelerinde yol kesiti, yön ilişkisi, yaya, oto, biskilet
hareket sistemleri, yol ve yapı ilişkisi genellikle bir bütün olarak çözülmemektedir.
Oysa, rastgele gelişmeye bırakılmış yollar hem işlevsel sorunlara hem yerleşim
alanının kimliği ile ilgili sorunlara yol açmaktadır. Yayanın güvenliliğini, erişimin ve
57
dolayısıyla mutluluğun ele almayan taşıt merkezli kentsel tasarımlar yaya açısından
soronlu çevreler oluşturulmaktadır.
Konut alan içi ulaşımın en önemli bir ölçütü erişebilirliktir. Erişebilirlik aynı
zamanda bir toplu konut alanının kentin diğer alanları ile ilişkisinde de önemli bir
ölçüttür. Burada konut alanı için erişebilirlik konusunun engelsiz mekan kısmı
önlemde durulmaktadır. Kentlerimizde sadece özürlüler için değil, tüm bireyler için
mekansal engeller bulunmaktadır. Kentsel mekanlarımızda engellilerin de rahat
dolaşımını sağlayacak biçimde, yaşanabilirlik düzeyinin yükseltilmesi, bu
mekanların erişilebilir ve kullanışlı olarak düzenlenmesi ile doğrudan ilgilidir. Bu
nedenle toplumsal ve fiziksel çevrenin düzenlenmesi, planlama ve tasarım
aşamasından itibaren, tüm engelliler dahil, bütün insanların kullanım ve erişebilirlik
gereksinimlerini karşılayacak biçimde, erişilebilir ve kullanışlı olarak
düzenlenmelidir.
Bilindiği gibi mevcut yapılı çevredeki fiziksel engeller hala pek çok özürlü bireyin,
toplumsal hayata katılımını sınırlandırmaktadır. Ülkemizde, yapılı çevrenin herkes
için erişilebilir olmasını sağlamak amacı ile yasal düzenlemeler yapılmış, standardlar
hazırlanmış ve bu düzenlemelerin gerçekleştirilmesinde en büyük görev ve
sorumluluk yerel yönetimlere verilmiştir. [Kaplan. vd. (ed). 2009]
Yağmur suları toplu konut açık alanlarında kontrollü bir şekilde toplanamamakta ve
toplu konut alanı içindeki ortak kullanımlar için dönüştürülememektedir. Toplu
konut çevrelerinde, çatılara ve açık alanlara yağan yağmur suları bir drenaj sistemi
ile toplanmalı ve yine aynı alan içindeki kullanımlara sunulmalıdır.
Toplu konutlarda enerji etkin tasarım ilkeleri kullanılarak enerji verimliliği sağlanmalıdır
Harita 3.1. Yağmur suyu toplama ve geri kullanımı
Toplu Konut Açık Alanlarında Yağmur Suyu Toplanmasına Dayalı Su Yönetimi
Yağmur suları toplu konut açık alanlarında kontrollü bir şekilde toplanamamakta ve
toplu konut alanı içindeki ortak kullanımlar için dönüştürülememektedir. Toplu
konut çevrelerinde, çatılara ve açık alanlara yağan yağmur suları bir drenaj sistemi
ile toplanmalı ve yine aynı alan içindeki kullanımlara sunulmalıdır. Bu dönüşüm sü-
recinde gerekli altyapı için ilk yatırım kamu tarafından yapılacaktır. 10,000 m2 ve
üzerinde olan alanlarda kul-lanılacak altyapı, toplama-arıtma ve dönüşüm projeleri
ve raporları kentsel tasarım projesi ekinde verilecektir.
¾ 1/1500 ve 1/50 ölçekli planlarda tüik ve toki hanehalkı istatistiklerine dayalı evsel
atık tahminlerine göre evsel atık toplama mekanizma ve tesislerinin standartları ve
kapasite aralıkları tanımlanmalıdır.
¾ Tanımlanmış standartlara ve kapasitelere uygunluk durumu her projenin eki
olarak verilmelidir. Bu öneriler ‘mimar-tesisat mühendisi-kentsel tasarımcı-
altyapı mü-hendisi’ ortaklığında sunulmalıdır.
61
Toplu konutlarda yapılacak olan çevre düzeninin, toplu konut sahiplerince ödenecek
aidatlarla sürdürülmesinde sorunlar yaşandığı bilinmektedir. Hem bu nedenle hem de
zaten kısıtlı olan su kaynaklarımızın tekrar kullanılması bir zorunluluk haline
62
gelmiştir. Toplu konut hane sayısı, toplam sulama suyu ihtiyacı, atıksu arıtma tesisi
için gerekecek alanların ölçüleri, toplu konutun yapılacağı coğrafyanın iklimsel
özelliklerinin hesapları yapılarak, en uygun ve ekonomik arıtma sistemlerinin
kurulması zorunlu ve öncelikli olmalıdır.
Ayrıca, sulama suyu yapabilecek ileri arıtma filtrasyon sistemleri de atıksu arıtma
tesisi özellikleri içine zorunluluk olarak eklenmelidir. Aşağıda (Çizelge 3.8) toplu
Konut Alanlarında uygulanabilecek ölçütleri gösteren ekolojik kentsel tasarım ilke ve
ölçütlerini gösteren tablo aşağıdadır.
İlkeler Ölçütler
Yapı ve yapı gruplarına ilişkin ilkeler
İklim bölgesine uygun tasarım yapılmalıdır evlerin iklimle dengeli bir şekilde tasarlanması
önemlidir. Bunun için yaz ile kış kullanım farkı
iyi düşünülmeli, kış konforu daha az enerji
kullanarak sağlanmalı, yaz aylarında da oluşacak
aşırı ısınmaya engel olunmalıdır
Yapılar Yönlendirilirken doğal faktörler göz Güneydoğu ve güneybatıya yönelen yüzeyler,
güneş ışığını düzenli almasına karşın, güneye
önünde bulundurulmalıdır
yönelen yüzeylere oranla yazın biraz daha sıcak,
kışınsa biraz daha serin olurlar
Yoğunluk kararları alanın taşıma kapasitesi ve 5 katlı binalarda (1.30 yoğunluk) maksimum
ekolojik ilkeler ile uyumlu olmalıdır: değerler vermektedir. Bunun nedeni 5 katlı
binaların küp şekline yakın olması, maksimum iç
mekana karşılık havayla temas eden minimum
dış kabuk bulunmasıdır. Bu standartlar
çerçevesinde ele alınan TOKİ konutları en az 3
kat ile en çok 5 kat arasında yapılacaktır. Nüfus
yoğunluğu 320 kişi/hektarı aşmayacaktır.
Kat yükseklikleri ve yapılaşma hacmi termal Kat yükseklikleri ve taban alanına bağlı olarak
hesaplanan yapılaşma hacmi ile toplu konut
yükü arttıracak nitelikte olmamalıdır
alanının yaratacağı termal koşulları belirlemek
mümkün olmaktadır.
63
Açık Alanlar Sistemli bir şekilde Oyun alanları dahil, peyzaj alanlarında, ısı
kurgulanmalıdır emen ve yansıtan kapalı yüzeylerin alanı,
tasarlanacak açık alanların %20’sini
aşmamalı ve bu alanlar mümkün olduğu
kadar ağaç ve çalılara gölgelenmelidir.
Yapılan düzenlemeler erozyon ve drenaj
sorunlarına yol açmamalıdır.
Bitkilendirmede yöredeki doğal türlerden
yararlanılmalıdır.
Toplu konut alanı ve çevresinde
gerektiğinde ağaçlık alanlar oluşturularak
gürültü ve rüzgarın olumsuz etkisi
azaltılmalıdır.
Toplu Konut alanlarında Toplumun hiç de azımsanmayacak bir
bölümünü oluşturan engelliler, yaşlı-çocuk
evrensel/engelsiz tasarım ilkelerine gibi hareket kısıtlılığı yaşayan bireyler
uyulmalıdır planlama ve tasarımdan kaynaklanan
sorunlarla karşılaşabilmektedirler
Ulaşıma ilişkin ilkeler
Toplu konut alanı içerisindeki yaya ve Yol yapımı için kullanılan malzemenin
suyun zemine sızmasını sağlayacak türden
taşıt yollarında ekolojik malzemeler olmasına özen gösterilmelidir.
seçilmelidir
Toplu Konut Yerleşimlerinde Park yeri ile park ettikten sonra gidilecek
güzergâhlar arasında engellerin olması
Otoparklar evrensal tasarım ilkelerine problemlere sebep olduğundan, ulaşım
mesafeleri maksimum 25,00 m, tercihen 10,00 m
uygun olmalıdır olmalıdır. Otoparkların kullanıcının erişmek
istediği bina giriş noktası ile bağlantısı yakın ve
doğrudan olmalıdır.
Evrensel her bir araba için park genişlikleri 360
cm den az olmamalıdır.
Var olan otoparklarda bir bölme ayrılacak ise,
örneğin, 250 cm lik bir otoparkta 3 otomobil
park yeri iki engelli otosu icin ayrılmalır.
64
Çevre yönetimine ilişkin ilkeler (katı Konutlara ve yakın çevrelerine düşen yağışların
depolanarak sulama suyu olarak kullanılması
atık, su, enerji) gerekecektir.
Depo büyüklüğü her bina için 2 m3’ten az
olmamalıdır.
Toplu Konut Yerleşimlerinde Kentsel Belediye araçlarının kolay yanaşabileceği,
hijyenik ve estetik sorunlar taşımayan,
Katı Atık Yönetimi verimli ve üretken katı atık toplanmasına ve
saklanmasına izin veren, düşük maliyetli,
bakımı kolay, tercihan prefabrike, blok
sayılarına ve nüfusa oranlı depolama tesisi
standartları.
Çöp öğütme sistemi tercih edilirse, konut içi
ve apartman içi pis su giderlerinin ve site içi
kanalizsayon borularının standartları tahmini
evsel atık miktarlarına göre yükseltilecektir.
Erişebilirlik (engelsiz mekan) Yaya yolu genişliği o bölgedeki yoğunluğa
uygun boyutlarda tasarlanmalıdır. Engelilerin,
yaya güzergahında en az 90cm’lık bir alan
doğrusal olarak hiç bir engelle karşılaşmayacak
şekilde hareket etmeleri sağlanmalıdır. Tekerlekli
sandalye kullanıcısının rahat hareketini
sağlayacak minimum yaya yolu genişliği
90cm.’dir. yaya yolu genişliklerinin 150 –
180cm. olması iki farklı tekerlekli sandalye
kullanıcısının hareketi için rahat bir genişlik
sağlayacaktır.Yol kesişmelerindeki yönlendirici
işaretler, kesişme köşesinden 230cm. önce yer
almalıdır.
65
Tezin giriş bölümünde belirlendiği gibi, seçilen toplu konut yerleşimleri ekolojik
kentsel tasarım ilkeleri ve ölçütleri açısından dört ana başlık altında belirlenen
kriterler üzerinden, birbiriyle karşılaştırılıp ve ayrıca ekolojik ayak izi anketi
uygulanmıştır.
Seçilen toplu konutların ilki Yenimahalle Belediyesi sınırları içinde yer alan Batı
Kent Mahallesi Tez Büro İş 17 Sitesi’dir. Site, TOKİ’den önce ki evrede yapılan
toplu konut kooperatifciliği zamanında yapılmıştır. Diğer iki toplu konut TOKİ
tarafından yaptırılan, TOKİ 2010 Toplu Konutları Sitesi ve Eryaman 6. Etapda
bulunan Spor Sitesidir. Özellikleri birinin TOKİ’nin ilk evrede uygulama
örneklerinden biri olması ve diğerinin TOKİ’nin son evrede yaptığı uygulamaları
temsil ediyor olmasıdır. Ayrıca her üç toplu konut alanı da yüksek katlı yapılardan
oluşmaktadır.
1
Araştırma Amacının Belirlenmesi
Araştırmanın
Hipotez Araştırma alanının belirlenmesi
yönteminin
belirlenmesi
Alana ilişkin
veri toplaması : Üç farklı toplu konut literatür
örneklem alan yerleşimden veri taraması
toplama
2
Delfi tekniği kriterlerinin
belirlenmesi ve anket uygulanması
Değerlendirme ve Sonuç
Hipotez: Türkiye’de toplu konut alanlarının tasarımında ekoloji kentsel tasarım ilke
ve ölçütleri “yapı ve yapı gruplarına ilişkin, açık alanlara ilişkin, ulaşıma ilişkin,
çevre yönetimine ilişkin ölçütlere” uyulmaktadır.
Alt Hipotez:
1- Yapı ve yapı gruplarına ilişkin ekolojik kentsel tasarım ilkelerine son evre toplu
konut yerleşimi tasarımında önceki evrelerdekilere göre daha fazla uyulmaktadır.
2- Açık alanlara ilişkin ekolojik kentsel tasarım ilkelerine son evre toplu konut
yerleşimi tasarımında önceki evrelerdekilere göre daha fazla uyulmaktadır.
3- Ulaşıma ilişkin ekolojik kentsel tasarım ilkelerine son evre toplu konut yerleşimi
tasarımında önceki evrelerdekilere göre daha fazla uyulmaktadır.
4- Çevre yönetimine ilişkin ekolojik kentsel tasarım ilkelerine son evre toplu konut
yerleşimi tasarımında önceki evrelerdekilere göre daha fazla uyulmaktadır.
Planlama Dairesi ile 04.12.2011 tarihinde yapılan görüşmelerde kaç tane yüksek katlı
toplu konut olduğuna dair bilgi alınarak TOKİ 2010 Toplu Konutları Sitesi çalışma
alanı olarak seçilmiştir.
Bu seçimle ilgili yapılmış olan araştırmada TOKİ idaresinde planlama müdürü ile
olan görüşmelerde, tezin amacını açıklip ve Eryaman mahallesinin 6. Etabında
bulunan Spor sitesini önerdi. Buraya ait İmar planını ve toplu konuta ait planları bana
teslim ettiler.
Örnek alan çalışmasında ise her türlü analog ve dijital pafta, harita, plan, hava
fotografı, diger görsel, istatistiksel ve sözel bilgi kurumlardan ve alan çalısması ile
toplanmıştır. Şekil 4.1’de 1Yöntemin akış şemasında çalışmanın sureci göstermiştir.
Defli tekniği uygulanarak belirlenen ölçütler ve ağırlıkları aracılığı ile, seçilen toplu
konut yerleşimlerine ait projelerin fiziksel ve mekansal olarak değerlendirmesi
yapılarak, ekolojik açıdan projeler uzun zamanda etkisini göstermektedir. Ekolojik
ayak izi testi ise bu toplu konutlarda yaşayan kullanıcıların kısa vadeli etkilerini ve
alışkanlıklarını tespit etmek için yapılmıştır. Bu iki tekniğin uygulanmasının
sonucunda, iki teknik birbirinin devamı olmamaktadır veya birbiri ile sayısal bir
ilişki göstermemekte ancak bir teknik kullanılarak söz konusu yeleşimler hem
tasarım hem de kullanıcılarn , tutum ve davrananışları yönü ile test edilmiş
olmaktadır. Delfi tekniği akış şeması Şekil 4.2 gösterilmiştir.
Ekolojik Ayak İzi
Yenilenebilir enerji kaynakları
72
Çevre yönetimine
(katıatıksu,enerji)
İlişkin analizler
Yağmur suyu, gri su sistemleri
Katı atık (geri dönüşüm)
hava
ilişkin analizler
Ulaşıma ilişkin
toprak
ilişkin analizler
Açık alanlara
Çim alan-ağaçlık alan oranı
gruplarına ilişkin
Kat Adedi Analizi
su
Yapı ve yapı
Yumuşak Zemin Sert Zemin
Doluluk-Boşluk Analiz
.
73
Delfi anketinin sonuçlarına göre Çizelge 4.1’de gosterilen, ekolojik kentsel tasarım
ölçütlerine verilen önem sırası belirlenmiştir. Bu anketler ilk kısmında önem sırasına
göre 4 ana gruba ayrıldı ve puanlara göre sıralaması yapıldı. 2. Kısımda ise Ana
grupların alt ölçütleri önem açısından kendi aralarında sıralandı. Altta bulunan
tabloda; Ekolojik kentsel tasarım ölçütlerine göre verilen ve en fazla puana sahip
olan ; Açık alanlar grubu (4) Yapı Grupları (3) Çevre yönetimi (2) ve en az puana
sahip olan grup ise Ulaşım (1)’dır. Delfi tekniğine göre belirlenen puanlar Çizelge
4.1’de gösterilen puanlardır.
Ölçütler Geçerli1 Yüzde Geçerli2 Yüzde Geçerli3 Yüzde Geçerli4 Yüzde Toplam
% % % %
Yapıgrupları 4 26/7 6 40 3 20 2 13/3 100
Açık alanlar 5 33/3 7 46/7 3 20 0 0 100
Ulaşım 3 20 3 20 0 0 9 60 100
Çevre yönetimi 3 20 0 0 9 60 3 20 100
Geçerli:İstatistik anlamda Bir testin, belli özellik ya da özelliklerin geçerli ölçülmek istenen şeyin ölçülebilmiş
olma derecesidir.
(Geçerli1: Yapıgrupları) - (Geçerli2: Açık alanlar) – (Geçerli3: Ulaşım) – (Geçerli4: Çevre yönetimi)
Ölçütler Puan
Açık alan 4
Yapı grupları 3
Çevre yönetimi 2
Ulaşım 1
Ölçütler Geçerli Yüzde Geçerli Yüzde Geçerli Yüzde Geçerli Yüze Toplam
1 % 2 % 3 % 4 %
Doluluk- boşluk 0 0 9 60 6 40 0 0 100
Yumuşak zemin 3 20 2 13/3 4 26/7 6 40 100
- sert zemin
Kat adedi analizi 3 20 2 13/3 1 6/7 9 60 100
Yönlenme 9 60 2 13/3 4 26/7 0 0 100
analizi
(Geçer 1: Doluluk- boşluk) – (Geçerli 2: Yumuşak zemin - sert zemin) – (Geçerli 3: Kat adedi analizi)
(Geçerli 4: Yönlenme analizi)
74
Çizelge 4.4’e göre yapı grupların ilişkin analiz anketlerinin sonucunda yapı
gruplarına bağlanan ölçütlerin önem sırasına göre; Yönlenme Analizi en fazla puana
sahip (4) Doluluk Boşluk Analizi (3) Yumuşak zemin sert zemin analizi (2) ve en az
puanı da Kat adedi analizi (1)’dir. Delfi tekniğine göre belirlenen puanlar Çizelge
4.4’de gösterilen puanlardır.
Ölçütler Puan
Yönlenme analizi 4
Doluluk -Boşluk 3
Yumuşak zemin -Sert zemin 2
Kat adedi analizi 1
Çizelge 4.5’e göre açık alanlara ilişkin analizlerin Anket analizinin sonucunda yapı
gruplarına bağlanan ölçütlerin önem sırasına göre; Yeşil alan yapılaşmış alan en
fazla puana sahip (2) Çocuk oyun alanı analizi (1) ‘dir. Delfi tekniğine göre
belirlenen puanlar Çizelge 4.5’de gösterilen puanlardır.
Çizelge 4.5. Açık alanlara ilişkin ölçütlerin analizlerine verilen önem sırası
Ölçütler Puan
Yeşil alan-Yapılaşmış alan 2
Çocuk oyun alanı analizi 1
75
Çizelge 4.7’e göre ulaşıma ilişkin analizlerin anket analizinin sonucunda yapı
gruplarına bağlanan ölçütlerin önem sırasına göre; Toplu taşım en fazla puana sahip
(4) Yaya yolları (3) Otopark alanları analizi (2) ve en az puanıda Erişebilirlik (1)’dir.
Delfi tekniğine göre belirlenen puanlar Çizelge 4.7’de gösterilen puanlardır.
Ölçütler Geçerl1 Yüzde Geçerli 2 Yüzde Geçerli 3 Yüzde Geçerli 4 Yüzde Toplam
% % % %
Ölçütler Puan
Toplu taşım 4
Yaya yolları 3
Otopark alanları 2
Erişebilirlik 1
Çizelge 4.9’e göre çevre yönetemine ilişkin analizin anket analizinin sonucunda yapı
gruplarına bağlanan ölçütlerin önem sırasına göre; Yağmur suyu en fazla puana
sahip (3) Katı atık Analizi (2 Yenilenebilir enerji analizi (1)’dir. Delfi tekniğine göre
belirlenen puanlar Çizelge 4.9’da gösterilen puanlardır.
Çizelge 4.9. Çevre yönetemine ilişkin ölçütlerin analizlerine verilen önem sırası
Ölçütler Puan
Yağmur suyu 3
Katı atık 2
Yenilenebilir enerji 1
Örneklem alan olarak seçilen toplu konut yerleşimlerinde Ekolojik ayak izi
belirlenmesi;
Örnek alan olarak seçilen Tez Büro İş-17 sitesi, TOKİ 2010 Konutları ve Spor Sitesi
toplu Konutlarında yaşamakta olan kişilere yaşam alanları hakkında bilgi edinmek,
toplu konutta yaşayanların ekolojik ayak izini belirlemek amacıyla anket
uygulanmıştır. Ekolojik ayak izi anketi örneği EK 4’de verilmiştir.
Ancak net nüfus sayılarına ulaşılamaması nedeniyle daire başına yaşayan insan
sayısına göre anket uygulanacaktır. Baş (2003)’a göre, 1000 ve üzeri bir nüfusa
sahip yere % 95 güven aralığında ± %10 örnekleme hatasına göre P=0,8 Q=0,2
alınarak 61 anket yapılması gerekmektedir. Ekolojik ayak izin anketinin örneği EK 4
‘de verilmiştir.
Ekoloji ayak izi anketi: Günleri ve saatleri ve anket günleri seçme nedenleri:
• Batı kentin Tez Boru 17 İş Sitesi 352 adet daire bulunmaktadır, 36 tane anket
uygulanmıştır
77
• İvedikin 2010 Toplu konutunda ise 960 adet daire bulunmaktadır, 96 adet anket
uygulanmıştır
• Eryamanın Spor Sitesi Toplu konutunda ise 396 adet daire bulunmaktadır, 40 adet
anket uygulanmıştır
Ölçek güvenilirliği ile ilgili olarak α (alfa) güvenilirlik katsayısı [Özdamar, 1999]’a
göre değerlendirilmiştir. Buna göre α katsayısının değerlendirilmesinde uyulan
değerlendirme kriteri;
1. birinci bölüm, kimlik bölümudur ve numarası yoktur, kişisel bilgilerle ilgili sorular
yöneltilerek kullanıcı profili belirlenmeye çalışılmıştır. Kullanıcı profilinin
belirlenmesi amacıyla cinsiyet, yaş, eğitim durumları.
Çalışma alanı olarak belirlenen İvedik Toplu konut alanı çevresinden İstanbul Yolu
geçmektedir ve TOKİ yegane Ankara Hipodromuna yakınlığı ve Batıkent metro
istasyonuna yakınlığı açısından Ankara’nın merkezi konumunda bir yere sahiptir.
79
Yapı ve yapı gruplarına ilişkin doluluk boşluk, yumuşak zemin-sert zemin, binaların
kat yükseklikleri ve yönlenme analizleri yapılmıştır.
¾ Doluluk-Boşluk Analizi
Tez Büro İş 17 Sitesi’nin kapladığı toplam alan, 31,206 m2 dir. Toplam yapılaşmış
alan 5989 m2’dir ve toplam alanın %18,43’ünü kaplamaktadır. Toplam yapılaşmış
alanın 5764m2’si konut, 225m2’si idari tesistir. Ayrıca toplu konut sınırları
içerisinde 1 tane basket sahası mevcuttur.
Alanda 1408 kişi yaşamaktadır. Kişi başına düşen yapılı alan 4,04 m2’dir.
82
Resim 4.5. Tez Büro iş-17 sitesine kuzey yönünden genel bakış
Tez Büro İş 17 Sitesi’nin kaplamış olduğu alan 31 206 m2 dir. Yaya yolları, taşıt
yolları, otoparklar, spor alanları ve binalardan oluşan sert zemin alanı 17,236 m2’dir
ve toplam alanın %55,23’üne karşılık gelmektedir. Çim ve ağaçlık alanlardan oluşan
yumuşak zemin alanı ise 13,970 m2’dir ve toplam alanın %44,76’sına karşılık
gelmektedir.
84
Harite 4.4. Tez Büro İş 17 Sitesi’nin yumuşak zemin -sert zemin analizi
85
Resim 4.6. Tez Büro iş-17 sitesine batı tarafından genel bakış
[Yılmaz, 2005]’e göre, Değerler hesaplanırken kış mevsimi için 21 Ocak, ilkbahar
için 21 Nisan, yaz için 21 Temmuz ve sonbahar mevsimi için 21 Ekim tarihleri
kaynak veri olarak alınmıştır. Hesaplamalarda güneşin Ankara’ya geliş açısı
hesaplanırken, güneşin kente göre en dik olduğu konumdaki değeri (180°) dikkate
alınmıştır. Bu çalışmalara göre Ankara’ya güneş en düşük açıda kış aylarında 26.7°
ile gelmektedir.
Ankara’ya güneşin en dik açıyla geldiği mevsim yaz ayı olmakta ve 21 Haziran
tarihinde güneş 73.5° ile en dik konuma gelmektedir. Bu tarihte 04:20 de doğan
güneş 19:20 de batarak 15 saat Ankara’yı ışıtmaktadır. İlkbaharda yaklaşık 61.9° ile
gelen güneş, sonbahar mevsiminde ise yaklaşık 39.5° derece ile konumlanmaktadır.
86
Harite 4.5. Tez Büro İş 17 Sitesinin gölge analizi (Ankara’ya güneşin en dik açıyla
geldiği Tarih 21 Haziran’dır.)
87
Harite 4.6. Tez Büro İş 17 Sitesinin gölge analizi Ankara’ya güneş en düşük açıda
21 Ocakda gelmektedir.
AutoCAD 2010 progıramı ölçümündeki hesap sonucuna göre yeşil alan toplamı
13970 m2’dir buda toplam alanın % 44.76’lik orana karşılık gelmektedir. Kişi başına
düşen yeşil alan 9.92 m2’dir.
¾ Çocuk oyun alanı analizi (yaya yolları ile ilişkisi, gölge durumu)
Outocad ölçümündeki hesap sonucuna göre Çocuk parkı alanı toplamı 664 m2’dir.
Söz konusu alana herhangi bir yaya yoluyla ulaşılmamaktadır. Ayrıca oyun alanında
güneşin etkisini azaltacak ağaç bulunmamaktadır.
Resim 4.7. Tez Büro iş-17 sitesine çocuk oyun alanını göstere bir örnek
4.5.3. Ulaşım
Resim 4.8. Tez Büro İş-17 Sitesine uydu fotoğrafı- Metro İstasyonu ve Otobüs
durağına mesafesi
Resim 4.9. Tez Büro İş-17 Sitesinin Otoparkını gösteren bir örnek
91
Resim 4.10. Tez Büro İş-17 Sitesinin Yaya yollarını gösteren örnek
Resim 4.11. Tez Büro İş-17 Sitesinin yollarının girişini gösteren bir örnek
Çizelge 4.11. Tez Büro iş 17 sitesinin Ekoloji ayak izi anketi analizi
A. N 1 2 3 4 5 6 7 8 9
A. N 10 11 12 13 14 15 16 17 18
A. N 19 20 21 22 23 24 25 26 27
A. N 28 29 30 31 32 33 34 35 36
Çizelge 4.12’de görüldüğü gibi Tez Büro İş 17 Sitesi toplu konutunun mekansal
analizlerini özet olarak her ölçüde özetlenmiş bir halde aşağıda görüldüğü gibi tek
tek incelenmiştir.
96
Çalışma alanı olarak belirlenen yer; İvedik caddesinde TOKİ’nin yapmış olduğu bir
konut alanıdır. Bu alan içerisinde; birer tane sağlık ocağı, kreş ve ilkokul
bulunmaktadır.
97
TOKİ 2010 Konutları Gökkuşağı Meydanı’na 300 m uzaklıkta, Fatih Sultan Mehmet
Bulvarı üzerinde bulunan bir yaşam alanıdır. Bulvar üzerinde olmasının sağladığı
avantajlar; kolay ulaşım ve Kızılay ve Ulus Meydanlarına yakın olmasıdır. 2010
toplu konutları Ankara’nın nüfus yoğunluğunun fazla olduğu Yenimahalle İvedik
bölgesinde yapılmış ve şu anda birçok insan bu toplu konutlarda ikamet etmektedir.
98
¾ Doluluk-Boşluk Analizi
TOKİ 2010 Konutları kapladığı toplam alan, 106000 m2 dir. projenin uygulandığı
alanı 95200 m2’dir.Toplam yapılaşmış alan 26500 m2’dir ve toplam
alanın%27.83’ünü kaplamaktadır. Ayrıca toplu konut sınırları içerisinde 1 tane
Camii, 1 adet İlköğretim Okulu ve 1 tane Kreş ve sağlık ocağı mevcuttur.
Alanda 3920 kişi yaşamaktadır. Kişi başına düşen yapılı alan 6.9 m2’dir.
99
Resim 4.14. TOKİ 2010 Konutlarının Yaya yolları ve Kaldırımlarını gösteren bir
örnek
100
Harita 4.12. TOKİ 2010 Konutları yumuşak zemin -sert zemin analizi
şekilde planlanmıştır. 16 katlı bloklarda toplam 476 daire, 10 katlı bloklarda ise
toplam 484 daire bulunmaktadır.
Çizelge 4.13 TOKİ 2010 Toplu Konutları blok tipi ve alan büyüklükleri
Resim 4.15. TOKİ 2010 Konutlarının Güney yönünden otopraklarını gösteren bir
örnek
güneşin kente göre en dik olduğu konumdaki değeri (180°) dikkate alınmıştır. Bu
çalışmalara göre Ankara’ya güneş en düşük açıda kış aylarında 26,7° ile gelmektedir.
Ankara’ya güneşin en dik açıyla geldiği mevsim yaz ayı olmakta ve 21 Haziran
tarihinde güneş 73,5° ile en dik konuma gelmektedir. Bu tarihte 04:20 de doğan
güneş 19:20 de batarak 15 saat Ankara’yı ışıtmaktadır. İlkbaharda yaklaşık 61,9° ile
gelen güneş, sonbahar mevsiminde ise yaklaşık 39,5° derece ile konumlanmaktadır.
Harita 4.13. TOKİ 2010 Konutları gölge analizi. (Ankara’ya güneşin en düşük açıda
21 Ocakda gelmektedir)
103
Harita 4.13.(Devam) TOKİ 2010 Konutları gölge analizi (Ankara’ya güneşin en dik
açıyla geldiği tarih 21 Haziran’dır.)
4.6.3. Ulaşım
Resim 4.17 TOKİ 2010 Konutları sitesinin üydu fotoğrafı- metro istasyonu ve otobüs
durağına mesafesi
Resim 4.18. TOKİ 2010 Konutlarının yaya yolu ve otoparkını gösteren bir örnek
Resim 4.19. TOKİ 2010 Konutlarının yaya yollarını gösteren bir örnek
Bu yerleşim örneklem alanı için Planlanan otopark alanı, 16 katlı bloklarda her daire
için 1 otopark ve 10 katlı bloklarda da her 2 daire için 1 otoparkdir. Toplam 718 araç
için otopark alanı tasarlanmıştır.
Otoparkların ölçüleri ise; eni 2.5 metre boyu ise 5 metre olarak tasarlanmıştır.
Bu toplu konut yerleşim alanında sadece binaların girişinde engelsiz mekan alanı
olarak rampalar yapılmış ve onun dışında diğer yaya geçitlerinde ve yollarda, yaya
yolları ile binaların girişleri arasında banklarda ve yeşil alanlarda engelsiz mekan
çalışmaları yapılmamıştır. Fotoğraflarda da gözüktüğü gibi yol ortalarında
ağaçlandırma yapılması ve yaya yollarının ortasında ışıklandırma direklerinin
bulunması engelli geçişlerini büyük bir şekilde etkilemektedir.
Resim 4.21. TOKİ 2010 Konutlarının bina girişlerini gösteren bir örnek
Resim 4.23. TOKİ 2010 Konutlarının geri dönüşüm dahil gösteren resim
Çizelge 4.15. TOKİ 2010 konutlarının ekoloji ayak izi anketi analizi
A. N 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
A.P 1.1 1.08 1.13 1.1 1.15 1.06 1.12 1.1 1.03 1.07
A. N 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
112
Çizelge 4.15.(Devam) TOKİ 2010 konutlarının ekoloji ayak izi anketi analizi
A.P 1.07 1.1 1.04 1.08 1.1 1.15 1.13 1.1 1.04 1.1
A. N 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30
A.P 1.03 1.04 1.1 1.04 1.1 1.13 1.06 1.1 1.12 1.08
A. N 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40
A.P 1.06 1.1 1.08 1.15 1.04 1.1 1.07 1.13 1.1 1.1
A. N 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50
A.P 1.1 1.04 1.13 1.1 1.03 1.04 1.1 1.12 1.08 1.07
A. N 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60
A.P 1.08 1.15 1.1 1.07 1.06 1.1 1.13 1.04 1.1 1.04
A. N 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70
A.P 1.13 1.1 1.03 1.12 1.1 1.08 1.04 1.1 1.04 1.06
A. N 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80
A.P 1.1 1.04 1.13 1.1 1.03 1.08 1.07 1.1 1.04 1.15
A. N 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90
A.P 1.06 1.12 1.1 1.08 1.07 1.1 1.03 1.13 1.1 1.04
A. N 91 92 93 94 95 96
Ortalama 1.015
puanı
Çizelge 4.16’de görüldüğü gibi TOKİ 2010 Konutlarının mekansal analizlerini özet
olarak her ölçüde özetlenmiş bir halde aşağıda görüldüğü gibi tek tek incelenmiştir.
113
Alan özellikler
Çalışma alanı olarak belirlenen Toplu konut alanının çevresinden İstanbul Yolu
geçmektedir ve Ankara’nın yeşil alan olarak düzenlenen büyük ve görkemli bir
yapıya sahip olan Göksu Eğlence Parkı bulunmaktadır. Etabın yakınında ve etapta
oturan insanlar tarafından buranın gözde bir mahallesi olmasını sağlayan koşullardan
birisi ise Eryaman Lisesinin burada bulunmasıdır. Ayrıca etaba yakınlığıyla dikkati
çeken Eryaman KC Göksu Sinemaları burada oturan halkın sosyal paylaşım alanları
arasındadır. Ayrıca bu etab’a yakınlığıyla ama yıllardır bitmek bilmeyen metro
istasyonu da ulaşım açısından 6. Etabı rahatlacak proje çalışmalarından bir tanesidir.
¾ Doluluk-Boşluk Analizi
Spor sitesi’nin kapladığı toplam alan, 55900 m2 dir. Toplam yapılaşmış alan 7800
m2’dir ve toplam alanın% 13.95’ünü kaplamaktadır. Alanda 1872 kişi yaşamaktadır.
Kişi başına düşen yapılı alan 4.12 m2’dir.
116
yumuşak zemin alanı ise 22300 m2’dir ve toplam alanın % 39,89’sına karşılık
gelmektedir.
Değerler hesaplanırken kış mevsimi için 21 Ocak, ilkbahar için 21 Nisan, yaz için
21 Temmuz ve sonbahar mevsimi için 21 Ekim tarihleri kaynak veri olarak
alınmıştır. Hesaplamalarda güneşin Ankara’ya geliş açısı hesaplanırken, güneşin
kente göre en dik olduğu konumdaki değeri (180°) dikkate alınmıştır. Bu çalışmalara
göre Ankara’ya güneş en düşük açıda kış aylarında 26,7° ile gelmektedir [Yılmaz,
2005]
Ankara’ya güneşin en dik açıyla geldiği mevsim yaz ayı olmakta ve 21 Haziran
tarihinde güneş 73,5° ile en dik konuma gelmektedir. Bu tarihte 04:20 de doğan
güneş 19:20 de batarak 15 saat Ankara’yı ışıtmaktadır. İlkbaharda yaklaşık 61,9° ile
gelen güneş, sonbahar mevsiminde ise yaklaşık 39,5° derece ile konumlanmaktadır.
119
Harita 4.20. Spor sitesi’nin gölge analizi (Ankara’ya güneşin en dik açıyla geldiği
tarih 21 Haziran’dır.)
120
Harita 4.20.(Devam) Spor sitesi’nin gölge analizi (Ankara’ya güneş en düşük açıda
geldiği tarih 21 Ocak’dır).
Resim 4.26. Spor sitesi’nin açık alanlarını kuzey yönünden gösteren bir örnek
4.7.3. Ulaşım
Resim 4.29. Spor Sitesi’nin Yaya yollarına giriş yönünden bir görünüm
Harita 4.22. Spor Sitesinin ekolojik ayak izi anket çalışma dağılımı
A. N 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
A.P 1.04 1.02 1.02 1.06 1.04 1.03 1.02 1.05 1.04 1.02
A. N 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
A.P 1.02 1.03 1.04 1.06 1.01 1.04 1.05 1.02 0.95 1.04
A. N 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30
A.P 1.03 1.04 1.03 1.02 1.01 1.04 1.06 1.02 1.04 1.01
A. N 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40
A.P 1.04 1.04 1.02 1.04 1.05 1.02 1.05 1.04 1.03 1.02
Çizelge 4.18’de görüldüğü gibi Spor Sitesi toplu konutunun mekansal analizlerini
özet olarak her ölçüde özetlenmiş bir halde aşağıda görüldüğü gibi tek tek
incelenmiştir.
128
5. SONUÇ ve DEĞERLENDİRME
Bu tez kapsamında araştırmada, çalışma alanı olarak mevcut üç toplu konut alanı
seçilmiş, yerleşim bölgesi ekolojiye uyumlu bağlamında irdelenmiştir. Alan çeşitli
ekolojik katmanlara ayrılarak, her katman kendi içerisinde ekolojik özelliklerine göre
kritik edilmiştir.
Yapı Yönlenme Yılın en uzun olan Yılın en uzun olan Yılın en uzun olan
gruplarına analiz gölge zamanlarında gölge zamanlarında gölge zamanlarında
ilişkin tüm binaler sadece 2 binayı tüm binaler
analizler etkileniyor etkiliyor etkileniyor
Doluluk - Tüm alan: 31206 m2 Tüm alan: 106000 Tüm alan: 55900
Yapılaşmış alan 5989 m2 Yapılaşmış alan: m2 Yapılaşmış alan
boşluk
m2 %18.43 ve 4.04 alanı 26500 m2 7800 m2% 13.95
m2/ Kişi %27.83 ve ve4.92m2 m2/ Kişi
6.9 m2/ Kişi
Yumuşak Sert zemin alanı Sert zemin alanı Sert zemin alanı
zemin- sert 17236 m2’dir 67362m2’dir 33600m2 (%60.10)
zemin (%55.23) (%63.54) Yumuşak zemin
Yumuşak zemin Yumuşak zemin alanı 22300m2’dir
alanı13970m2’dir. alanı 38638m2’dir (% 39.89)
(%44.76) (%40.58)
Açık alanlara Yeşil alan Yeşil alan13970 Yeşil alan 38638 Yeşil alan 22300
ilişkin yapılaşmış alan m2’dir ve %44.76 ve m2’dir ve % 40.58 ve m2’dir ve % 38.89
analizler 9.92 m2/ Kişi 10.86 m2/Kişi ve 14.07 m2/Kişi
Çocuk oyun Çocuk oyun alanı 664 Çocuk oyun alanı Çocuk oyun alanı
m2’dir ve 1300 m2 ve 780m2 ve
alanı
2.12m2/ Kişi 0.33 m2/ Kişi 0.49 m2/ Kişi
Ulaşıma Toplu taşım Metro İstasyonuna Metro İstasyonuna Metro İstasyonu
ilişkin 2880m otobüs 1230 m otobüs yok ve otobüs
analizler durağına 200 m durağına 250 m durağına 500 m
Yaya yolları 170 m2( %0.54) ve 2500 m2(%2.35) ve 3570 m2(%6.35) ve
0.12 m2/ Kişi 0.65 m2/ Kişi 1.25 m2/ Kişi
130
Çizelge 5.1.(Devam) ideal standartlara sahip ve tespit edilmiş tüm ekolojik ölçütlerin
sağlayan bir toplu konut ve üç seçilen toplu konut karşılaştırılması
Otopark Optparklara ayrılan Otoparklara ayrılan Otopark alanı
alanları alan: 2521m2 alan 30062 m2 25800 m2’dir.
(%8.07) toplam 102 (%31.57) ve (% 46.15) ve
araçlık ve 7.82 m2/ Kişi 16. 28 m2/ Kişi
1.79m2/ Kişi toplamda 718 taşıtlık toplam 324 taşıtlık
Binaların girişinde Binaların girişinde Binaların girişinde
Erişilebilirlik rampa, kaldırm rampa, kaldırımlar rampa, kaldırımlar
yapılmamıştır, yaya 1m. Eninde 150cm. yapılmıştır,
yolları 80cm. yapılmıştır, kaldırımlar ve yaya
yapılmıştır, kaldırımlar ve yollarında
yollar içinde ışık ve gengelien bir şey
ağaç yapılmıştır yok
Çevre Yağmur suyu Hiç toplanmıyor Hiç toplanmıyor Hiç toplanmıyor
yönetemine Katı atık Bir sistem olarak Bir sistem olarak Bir sistem olarak
ilişkin bulunmamaktadır bulunmamaktadır bulunmamaktadır
analizler Yenilenebilir Hiç yok Hiç yok Hiç yok
enerji
Ekolojik Ortalama puanı Ortalama puanı Ortalama puanı
ayak izi 1.278 1.03 1.085
Not: Ortalama puanı: Toplu konut yerleşim örneklem alanlarında uygulanan ekolojik ayad izi
anketlerin sonuçlarından toplanan ve sayıların adedine bölünmesiyle elde edilen puan
Tez Büro İş 17 Sitesi toplu konutu açık alanlara ilişkin ana başlığı altında olan yeşil
ve açık alanların en fazla olduğu için en fazla puanı almıştır. (2) ve çocuk oyun
alanlarına ilişkin ölçüte göre de Tez Büro İş 17 Sitesi Toplu Konutu en fazla kişi
başına düşen alana göre, en iyi puanı almıştır. (1)
131
Şekil 5.1. Seçilen Üç toplu konutun yerleşim alanlarının açık alanlara ilişkin
ölçütlerin karşılaştırılması
Yapı gruplarına ilişkin ana başlığının analizinde yönlenme ölçütüne bakılarak Spor
Sitesi toplu konutu (3.1) Bölümde anlatılan üzerine karşılaştırıldığında binaların
gölge uzunluklarıyla yılın en uzun ve en kısa gününü karşılaştırdığında diğer toplu
konutlara konum açısından en iyi konum tasarımıyla inşaa edilmiş olduğu
görülmektedir. Bu toplu konut en fazla puanı(4) kazanmıştır.
Şekil 5.2. Seçilen üç toplu konutun yerleşim alanının Yapı gruplarına ilişkin
ölçütlerinin karşılaştırılması
Çevre yönetimi ana başlığına göre her üç toplu konutu karşılaştırdığında her üç toplu
konut erişilebilirlik ölçütüne göre aynı durumda gözüküyor ve sadece binaların
girişinde bir rampa yapılmıştır. yağmur su toplaması ölçütüne göre her üç toplu
konut yerleşiminde hiç bir düzenleme yapılmamıştır. Katı atık ölçütün analizine göre
de her üç toplu konutta hiç bir düzenleme yapılmamıştır ve bu yüzden bu ana başlık
altında hiç birisi puan kazanmamıştır.
Şekil 5.3. Seçilen üç toplu konutun yerleşim alanının çevre yönetimine ilişkin
Ölçütlerin karşılaştırılması
133
Ulaşım ana başlığındaki ana başlığa göre her üç toplu konutu karşılaştırdığında toplu
taşım ölçütüne göre TOKİ 2010konutları toplu konutu hem metro istasyonuna ve
hem otobüs durağına en yakın mesafeye sahiptir ve bu yüzden en fazla puanı(3)
kazanmıştır. Yaya yolları analizi ölçütüne göre de Spor Sitesi Toplu Konut
yerleşiminde en fazla kişi başına düşen metrekareye göre ve en ölçümü olarak,
standartlara çok yakın olduğuna rağmen engelsiz mekan düzenlemesine göre en iyi
duruma sahiptir ve en fazla puanı kazanmıştır.
Şekil 5.4. Seçilen üç toplu konut yerleşim alanının Ulaşıma ilişkin ölçütlerin
karşılaştırılması
Ekolojik ayakizi ölçütüne göre her üç toplu konut yerieşim alanının karşılaştırdığında
İvedik’deki TOKİ 2010 konutları toplu konutunun Ortalama puanı en az olduğuna
göre en iyi durumdadaır. Eryaman’daki Spor Sitesi Toplu Konutu ikinci olarak orta
durumda ve batı kent’deki Tez Büro İş-17 Sitesi toplu konutu da en fazla Ortalama
puanı aldığına güre en kötü durumdadır.
134
Şekil 5.5. Seçilen üç toplu konutun yerleşim alanının Ekolojik ayakizi ölçütlerinin
karşılaştırılması
Şekil 5.6. Seçilen üç toplu konutun yerleşim alanının 5 ana ölçütleriyle karşlaştırılması
TOKİ’den önceki evre: Batı Kent’deki Tez Büro İş-17 sitesinde açık alanlara ilişkin
ölçütlerin puanlamasında toplam 4 puan ve yapı gruplarına ilişkin ölçütlere göre
toplam 6 puan, çevre yönetimine ilişkin ölçütlerden toplam 3 puan, ulaşıma ilişkin
ölçütlerden toplam 5 puan ve toplam 18 puan kazanmasından dolayı en az puanı
kazanmıştır.
Ekolojik ayak izi ölçütüne göre en yüksek Ortalama puanı alarak (1,278) üçüncü
durumda olduğu görülmektedir.
TOKİ’nin ilk evresi: Eryaman’da Spor Sitesi toplu konutu, açık alanlara ilişkin
puanlamada toplam 9 puan aldığına göre en iyi durumda ve yapı gruplarına ilişkin
ölçütlere göre toplam 11 puan, çevre yönetimine ilişkin ölçütlerden toplam 3puan,
ulaşıma ilişkin ölçütlerden toplam 10 puan ve toplam 33 puan kazanmasından dolayı
Eryaman spor sitesi toplu konutu ekolojik kentsel tasarım açısından en fazla puanı
kazanmıştır, ve en iyi duruma sahiptir.
Ekolojik ayak izi kriterlerinde de (1,03) Ortalama puanı alarak ikinci durumda
olduğu görülmektedir.
TOKİ’nin ikinci evresi: İvedik TOKİ 2010 konutları sitesi de açık alanlara ilişkin
ölçütlerden puanlamada toplam 3 puan aldığına göre en iyi durumda ve yapı
gruplarına ilişkin ölçütlere göre toplam 7 puan, çevre yönetimine ilişkin ölçütlerden
toplam 3puan, ulaşıma ilişkin ölçütlerden toplam 9 puan ve toplam 22 puan
kazanmasından dolayı ikinci puanı kazanmıştır.
Ekolojik ayak izi kriterlerinde de en düşük Ortalama puanı alarak (1,015) en iyi
durumda olduğu görülmektedir.
136
Çizelge 5.2. Seçilen üç toplu konut yerleşmesinin Delfi tekniğine göre punlarının
karşılaştırılması.
son evre toplu konut yerleşimi tasarımında önceki evrelerdekilere göre daha fazla
uyulmaktadır” alt hipotezinin doğru olmadığı görülmektedir.
Bu tezde Delfi tekniği ile elde edilen ekolojik kentsel tasarım ilke ve ölçütlerinin
değer ve ağırlıklandırmalarının ışığında yapılan analizlerin sonucuna göre Eryaman
Spor sitesi proje analizinde ekolojik olarak en iyi durumdadır. Ekolojik ayak izi
analizinin sonuca göre ise; İvedikde bulunan 2010 konutları en iyi durumdadır.
Delfi anketi uygulanarak uzmanlar tarafından subjektif bir yaklaşımla değil, objektif
olarak tez konusuna uygun olan ölçütlerin ağırlıkları ve değerlendirmeye alınması
gereken ölçütler belirlenmiş, belirlenen ölçütlerin önem sıralarının, ağırlıklarının ve
alacağı puanların ortaya konulması sağlanmış ve bir sonraki analiz aşamasında elde
edilen bu bilgilerden faydalanılmıştır. Defli tekniği uygulanarak belirlenen ölçütler
ve ağırlıkları aracılığı ile, seçilen toplu konut yerleşimlerine ait projelerin fiziksel ve
mekansal olarak değerlendirmesi yapılarak, ekolojik açıdan projeler uzun zamanda
etkisini göstermektedir. Ekolojik ayak izi testi ise bu toplu konutlarda yaşayan
kullanıcıların kısa vadeli etkilerini ve alışkanlıklarını tespit etmek için yapılmıştır.
Bu iki tekniğin uygulanmasının sonucunda, iki teknik birbirinin devamı
olmamaktadır veya birbiri ile sayısal bir ilişki göstermemekte ancak bir teknik
kullanılarak söz konusu yeleşimler hem tasarım hem de kullanıcılarn , tutum ve
davrananışları yönü ile test edilmiş olmaktadır. Ekolojik ayak izi testi ile de seçilen
138
Öneriler:
KAYNAKLAR
Alkan.Y, Erdemli Kenti Mücavir Alan İçinde Ekolojik Kapsamlı Alan Kullanımı
Üzarine Bir Araştırma,Yükseklisans Tezi,Adana.(2006)
Anonim, Eko-ev tasarım yarışması 1. ödül, Yapı Dergisi, 267, ss. 83,84. (2004).
Çubuk, M. (1991). Bir sempozyumun ardından kentsel tasarım, Tasarım Dergisi, 16,
100–102. (2003).
140
Dündar, Ö. Kentsel dönüşüm üzerine, Bülten Dergisi, 36, TMMOB Mimarlar Odası
Ankara Şubesi Yayını. (2005).
Kaplan,H Yeni Bir Kentsel Tasarım Paradiğması Olarak Ekolojik Kentsel Tasarım.
Kentsel Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumunda sunulan bildiri, 23-24
Mayıs, MSÜ.İstanbul, (1996)
141
S,Halil Emür, Kentsel Yaşam Kalitesi Bileşenleri Arasında Açık Ve Yeşil Alanların
Önemi – Kayseri/Kocasinan İlçesi Park Alanları Analizi. Erciyes Üniversitesi,
Mimarlık Fakültesi, Şehir Ve Bölge Planlama Bölümü, Kayseri, (Öğr. Gör. Dilşen
Onsekiz) Erciyes Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir Ve Bölge Planlama
Bölümü, Kayseri,(2007)
Kaplan, H, Yeni Bir Kentsel Tasarım Paradigması Olarak Ekolojik Kentsel Tasarım:
Açımlanması, Temel İlkerelinin Belirlenmesi ve İnsanmerkezliliğin Yorumu,
Şehircilik Çalışmaları, Gazi Üniversitesi, Şehir Ve Bölge Planlama Bölümü 20yıl
Anısı, .(2005).
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Beşinci Aşama Raporu Kentsel Tasarım Standartları
Koordinatör ve Baş Yazar: Aygen Aytaç. Baş Danışman: Sir Richard Jolly. Yazarlar:
Berivan Eliş, Dr. Kezban Çelik, Dr. Hakan Ercan, Dr. Ali Çarkoğlu. Kamuoyu
Araştırması/İstatistik Danışmanları: Mehmet Ali Çalışkan, Ulaş Tol, Emrah Göker.
Çevirmen/Redaktör : Canan Silay,(2008)
142
Toki araştırma dizisi5, Toplu konut alanlarında kentsel çevresel srandartlar için bir
değerler sistemi önerisi. (2010)
Toplu Konut Planlama Ve Tasarım Kriterleri İle Kullanıcı İlişkileri; İstanbul Örneği
Düzce Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Elif Tavukoğlu (2008)
http://ekolojikayakizim.org/home/calculator_complete
http://myfootprint.org/en/visitor_information/
http://myfootprint.org/en/visitor_information/
143
EKLER
144
Büyük bir kentleşme süreci yaşayan Türkiye’de konut talep ve sorunu yine ülkenin
sosyal, ekonomik ve kültürel alt sistemleri koşutunda gerçekleşmiştir. Özellikle talep
örgütlenmesi ve finansman sorunlarında farklı modellerin tercih edildiği Türkiye’de
ilk toplu konut uygulamaları 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmıştır. İstanbul’da
izlenebilen örnekler genellikle Batı’nın yaşam biçimine uygun olarak tasarlanmıştır.
Bu uygulamalar esnafa, küçük tüccara ve bürokratlara yönelik üretilen konut
komplekslerini kapsamıştır. Sultan Abdülaziz (1861-1876) tarafından saray
hizmetlilerinin kullanımı için İstanbul’un geleneksel Osmanlı konut şemasından
145
farklı tasarlanan Beşiktaş Akaretleri (1870) ilk toplu konut uygulamasıdır. Ayrıca
1918 yangınından zarar görenler için 1921’de Laleli’de inşa edilen Herikzedegan
Apartmanları da (Tayyare Apartmanları) erken bir toplu konut denemesi
niteliğindedir.
Emlak Kredi Bankası’nın ferdi kredi modeline dayanarak bizzat örgütlediği Levent
ve Koşuyolu uygulamaları, Türkiye’deki en önemli toplu konut uygulamalarıdır.
Daha sonra inşa edilen Ataköy Mahallesi de kamu eliyle üretilen konut
programlarının en kapsamlısıdır (Tapan, 1996).
Cumhuriyet döneminde konut açığına çözüm bulma çabaları, II. Dünya Savaşı
sırasında tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de duraklama göstermiştir. II. Dünya
savaşı sonrası ilk toplu yerleşme örneği 1948 yılında özellikle Ankara’da görülen
gecekondulaşma ve konut sorununa çözüm getirmek üzere çıkarılan 5218 sayılı yasa
ile 5228 sayılı Bina Yapımına Teşvik Kanunu’na dayandırılarak kurulan Yeni
Mahalle’dir. Yasaya uygun olarak belediyenin hazırladığı ve 1946 yılında kurulan
Emlak Kredi Bankasının da kredi sağladığı yerleşme belli bir plan çerçevesi içinde
kısa sürede tamamlanmaya çalışılması açısından başarılı görülmektedir.
Nihayet Türkiye’de 60’lı yılların sonuna doğru konut sorununun çözümünde tek
seçeneğin “toplu konut” olduğu konusunda görüşler belirir. Bu yıllara değin,
Sümerbank İşçi Evleri ve Yenimahalle dışında, yüksek gelirlilere yönelik olan
çözümler de yerini düşük gelirlilere yönelik çözümlere bırakır. Özellikle bu dönemde
özel toplu konut şirketlerinin de girişimlerinin başladığı görülür. Bunlardan ikisi
ORAN ve MESA konut kooperatifleri, kredi veren kuruluşlara dayanarak, sosyal
hizmetlerle birlikte büyük sayıda konutu içiren toplu konut üretimine girişmişlerdir.
1970’li yıllarda özellikle büyük kentlerde olan konut sorunu giderek büyümüştür. Bu
yıllarda bazı belediyelerin konut üretimine katkıları görülmektedir. Ankara
Belediyesi Batıkent Projesi ve İzmit Belediyesi tarafından tasarlanan 30.000
konutluk proje bunların tipik örneklerini oluşturmaktadır.
Toplu konut üretiminde bugün varılan düzey hedef kitleye yeterli sayıda konut
sunumundan öteye gidememektedir. Ülkemizde toplu konut alanları çok sınırlı bir
arsa üzerinde mümkün olduğu kadar çok sayıda konut üretimi kaygısı taşıyan yüksek
yoğunluklu alanlardır.
kamu arazisi üzerinde akraba ve komşuların işbirliği ile ucuza alınmış eski malzeme
ve konut parçalarıyla yapılmış gecekondularla karşılanmasını ve bu tür konutların
kent çevrelerinde yaygınlaşmasını doğurmuştur. Böylece konut sorunu ön plana
çıkmıştır. 1950 yılından sonra ruhsatlı konut üretimi için yeni kurumlar
örgütlenmeye başlamış, öncelikle ortaya çıkan olgu, arsa spekülasyonunun büyük
boyutlara varması üzerine tek arsada tek konut yerine çok konut yapılması şeklinde
tanımlanabilir. 1955 yılında kat mülkiyetinin hukuk sistemine girmesiyle birlikte
konut piyasasında yapsatçı girişim biçim almaya başlamıştır. Yap-sat’çı kurumlaşma,
sermaye bakımından yetersiz kaldığından sadece belli alım gücü olan kimselerin
taleplerine yönelmiştir.
Büyük bir kentleşme süreci yaşayan Türkiye’de konut talep ve sorunu yine ülkenin
sosyal, ekonomik ve kültürel alt sistemleri koşutunda gerçekleşmiştir. Özellikle talep
örgütlenmesi ve finansman sorunlarında farklı modellerin tercih edildiği Türkiye’de
ilk toplu konut uygulamaları 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmıştır. İstanbul’da
izlenebilen örnekler genellikle Batı’nın yaşam biçimine uygun olarak tasarlanmıştır.
Bu uygulamalar esnafa, küçük tüccara ve bürokratlara yönelik üretilen konut
komplekslerini kapsamıştır. Sultan Abdülaziz (1861-1876) tarafından saray
hizmetlilerinin kullanımı için İstanbul’un geleneksel Osmanlı konut şemasından
farklı tasarlanan Beşiktaş Akaretleri (1870) ilk toplu konut uygulamasıdır. Ayrıca
1918 yangınından zarar görenler için 1921’de Laleli’de inşa edilen Herikzedegan
Apartmanları da (Tayyare Apartmanları) erken bir toplu konut denemesi
niteliğindedir.
Aynı yıllarda bir başka toplu konut üretim modeli, sanayi tesisiyle birlikte
fabrikalarda çalışan nitelikli personel için tasarlanan lojman konutlardır. Devlet
eliyle üretilen bu konutların başında; Ereğli, Karabük, Hereke, İzmit Fabrikaları için
üretilen konutlar gelmektedir. Yine Seyfi Arkan tarafından tasarlanan Zonguldak
Maden ve Kömür İşletmeleri Amele Evleri Mahallesi ile Kozlu Kömür İşletmeleri
Amele Mahallesi, sosyal bir devlet yönetiminin konut politikalarını belirleyen
148
Cumhuriyetin ilanından sonra hızlı gelişme ile birlikte ortaya çıkan barınma sorunu
ise özellikle kentleşmenin çok hızlı olduğu Ankara’da kendini göstermiştir.
Ankara’nın başkent oluşundan sonra sayıları hızla artan memur ailelerinin bir yandan
konut azlığı, diğer yandan da yükselen kiralar nedeniyle artan sorunlarına çözüm
arama çabaları, dikkatlerin memur konutları konusunda yoğunlaşmasına neden
olmuştur. Bu dönemde, konut kooperatifçiliğinin denendiği, kooperatiflerin ilk
örnekleri olan “Bahçelievler” ve “Güvenevler” yerleşmelerinin gerçekleştirildiği
görülür.
Cumhuriyet döneminde konut açığına çözüm bulma çabaları, II. Dünya Savaşı
sırasında tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de duraklama göstermiştir. II. Dünya
savaşı sonrası ilk toplu yerleşme örneği 1948 yılında özellikle Ankara’da görülen
gecekondulaşma ve konut sorununa çözüm getirmek üzere çıkarılan 5218 sayılı yasa
ile 5228 sayılı Bina Yapımına Teşvik Kanunu’na dayandırılarak kurulan Yeni
Mahalle’dir. Yasaya uygun olarak belediyenin hazırladığı ve 1946 yılında kurulan
Emlak Kredi Bankasının da kredi sağladığı yerleşme belli bir plan çerçevesi içinde
kısa sürede tamamlanmaya çalışılması açısından başarılı görülmektedir.
Nihayet ülkemizde 60’lı yılların sonuna doğru konut sorununun çözümünde tek
seçeneğin “toplu konut” olduğu konusunda görüşler belirir. Bu yıllara değin,
Sümerbank İşçi Evleri ve Yenimahalle dışında, yüksek gelirlilere yönelik olan
çözümler de yerini düşük gelirlilere yönelik çözümlere bırakır. Özellikle bu dönemde
özel toplu konut şirketlerinin de girişimlerinin başladığı görülür. Bunlardan ikisi
149
1970’li yıllarda özellikle büyük kentlerde olan konut sorunu giderek büyümüştür. Bu
yıllarda bazı belediyelerin konut üretimine katkıları görülmektedir. Ankara
Belediyesi Batıkent Projesi ve İzmit Belediyesi tarafından tasarlanan 30.000
konutluk proje bunların tipik örneklerini oluşturmaktadır.
Toplu konut üretiminde bugün varılan düzey hedef kitleye yeterli sayıda konut
sunumundan öteye gidememektedir. Ülkemizde toplu konut alanları çok sınırlı bir
arsa üzerinde mümkün olduğu kadar çok sayıda konut üretimi kaygısı taşıyan yüksek
yoğunluklu alanlardır.
Kamu Ortaklığı İdaresi ve Kamu Ortaklığı Fonu kurulmuştur. Daha sonra 2985 sayılı
Kanun ile Toplu Konut Fonu kurularak, Fonun, Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı
Kurulu ve Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi ile ilişkileri tanımlanmıştır.
Özelletirmeye ilikin ikinci yasal düzenleme 8/6/1984 tarih ve 233 sayılı KHK'nin
38'inci maddesi ile yapılmıştır. Bu madde ile daha önce Toplu Konut ve Kamu
Ortaklığı Kurulu'na verilen özelleştirme ile ilgili karar alma yetkisi Ekonomik İşler
Yüksek Koordinasyon Kurulu'na verilmiş ve yürütme görevi Toplu Konut ve Kamu
Ortaklığı İdaresi'nde kalmıştır.
Daha sonra, 28.5.1986 tarih ve 3291 sayılı Kanun ile 233 sayılı KHK'nin 38'inci
maddesinin uygulanmayacağı hükmü getirilerek, özelleştirmenin karar alma ve
uygulama aşamalarına ilişkin yeni düzenlemeler yapılmıştır. 3291 sayılı Kanun ile
getirilen en önemli düzenleme özelleştirme kapsamının ve kapsama alınma sürecinin
tanımlanması ve Ekonomik İşler Yüksek Koordinasyon Kurulu'na verilen görev ve
yetkilerin yeniden Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Kuruluna verilmesidir.
Özelleştirme konusunda yetkili kurullarla ilgili olarak 28.12.1987 tarih ve 304 sayılı
KHK ile yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu KHK ile Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı
Kurulu ile Ekonomik İşler Yüksek Koordinasyon Kurulu kaldırılarak bu kurullara
verilen görev ve yetkiler Yüksek Planlama Kurulu'na devredilmiştir.
Ülkemizin yasadıgı hızlı nüfus artısı ve hızlı kentlesme sonucunda artan konut
gereksiniminin planlı ve her gelir grubuna uygun ödeme kosullarında
karsılanabilmesi için yeni finansal olanakların yaratılması amacıyla, 1981 yılında
2487 sayılı Toplu Konut Kanunu olusturulmus, 1984 yılında yürürlüge giren 2985
sayılı Toplu Konut Kanunu çerçevesinde bazı gelir kaynaklarının konut üretimine
ayrılmasıyla Toplu Konut Fonu uygulaması baslatılarak, kanunla bazı gelir
kaynaklarının konut ve konut yapımına tahsisi yoluyla, mevcut fon bütçeden
ayrılmıstır. Fonun konut üretiminde etkin bir biçimde kullanılabilmesi için aynı yıl
151
yürürlüge giren 2983 sayılı yasa ile Basbakanlıga baglı Toplu Konut ve Kamu
Ortaklıgı idaresi Baskanlıgı kurulmustur.( Selimoglu, 2006)
15 Aralık 2004 tarih ve 25671 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Arsa Ofisi
Kanunu ve Toplu Konut Kanunu'nda Degisiklik Yapılması ile Arsa Ofisi'nin
Kaldırılması Hakkında Kanun" ile Arsa Ofisi'nin yetkileri TOKİ'ye devredilmistir.
Bu sekilde, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir sekilde yürütülmesi için yetki
karmasasının önlenmesi ile planlı konut üretiminde karar mekanizmasının tek elde
toplanmasının saglanması amaçlanmıstır. Bu sayede arsa temininin daha hızlı ve tek
elden temini sayesinde ihtiyaç sahiplerine daha düşük maliyetle konut saglanması
mümkün olabilecek, atıl durumdaki kamu arazileri degerlendirilecek, ülke genelinde
yatırımlar ve arsa üretimi hızlanacak, insaat sektörü canlanacak ve böylece istihdama
katkı saglanabilmesi hedeflenmistir.( Selimoglu, 2006)
- Türkiye'de Toplu Konut Üretim Süreci
“Konut Hakkı” başlığını taşıyan 57. maddesinde ise; Devlet, şehirlerin özelliklerini
ve çevre şartlarını gözetleyen bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını
karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler” denilmiş
ancak, 1961 Anayasası”nın yoksul ve dar gelirlilere öncelik veren anlayışı terk
edilmiştir.1983 seçimleri sonrasında kurulan hükümet, konut politikası açısından
yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bu dönemde büyük ve düzenli kent
parçalarını gerektiren toplu konut politikası benimsenmiş ayrıca konut
kooperatiflerine kredi desteği sağlanmıştır. Döneminin iki önemli uygulamasından
birisi, 1984 tarihli Toplu Konut Kanunu”nun çıkarılması ve kooperatifçiliğin
desteklenmesi, diğeri de Türkiye Emlak Bankası”nın yapısına ilişkin yapılan
düzenlemelerdir (Bayraktar, 2006: 167-168).
Ülkemizin yaşadığı hızlı nüfus artışı ve hızlı kentleşme nedeniyle oluşan konut ve
kentleşme sorunlarının çözülmesi, ekonominin canlandırılması amacıyla ve
Anayasasın 57. maddesi gereği 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu çıkarılmıştır. Aynı
zamanda Toplu Konut Fonu oluşturulmuş ve bu fonu idare etmek üzere, genel idari
bütçe dışında, tüzel kişiliğe sahip Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı
kurulmuştur (TOKİ, 2006b: 1). Kanunun amaçları şunlardır (Bayraktar, 2006: 169;
2007: 15):
¾ Öncelikle alt gelir grubu ve orta gelir grubundaki konut sahibi olmayan
vatandaşların ev sahibi olmalarını sağlanması.
¾ Gecekondu bölgelerinin tasfiye ve dönüşümüyle altyapı hizmetlerinin
sağlanacağı yeni iskan alanlarının yaratılması konularında alternatifler
geliştirilmesi.
¾ Konut inşaatları için ihtiyaç duyulan finansmanın temini.
153
140 kooperatif kurulurken, Toplu konut Fonundan sağlanan krediler sonucu 1984
sonrası dönemde yılda ortalama 2700 kooperatif kurulmuştur. Toplu Konut
Fonundan kredilendirilen konutların %84”ü kooperatifler ve konut yapımcıları eliyle
üretilmiştir. TOKİi, ayrıca yerel yönetimlere de toplu konut üretimi için kredi
vermiş; iki kooperatif merkez birliğine ve bir sosyal yardımlaşma vakfına da alt
yapılı ucuz arsa tahsisi yapmıştır. TOKİ tarafından kooperatiflere, belediyelere,
şahıslara ve şehit ailelerine yönelik olarak 950 bin konuta kredi sağlanmıştır.
İlerleyen yıllarda ise kooperatif inşaatlarının tamamlanması 84-96 aya kadar çıkmış,
taksitler ödenemez duruma gelmiş ve kooperatifçiliğe duyulan güven azalmıştır.
TOKİ ülkemizdeki kooperatif uygulamalarının sorunlarını dikkate alarak; yarım
kalan inşaatların tamamlanması amacıyla 2003”ten itibaren tamamlama kredileri
vermektedir (Bayraktar, 2006: 173-174).
Türkiye Emlak Kredi Bankası 1984 yılında Kamu İktisadi Devlet Teşekkülüne
dönüştürülmüştür. 1988 yılında da, Bakanlar Kurulu Kararnamesi”yle Anadolu
Bankası ile birleştirilmiş ve adı Emlak Bankası olmuştur. Bu uygulamayla uluslar
arası rekabete açık bir yapılanma içine giren Banka, ucuz sosyal konut üretiminden
uzaklaşarak ticari konut yapımına yönelmiştir. Emlak Bankası”nın farklı aktörleri bir
araya getirerek 1988 sonrası yürüttüğü konut projeleri arasında, en dikkat çekeni
Bahçeşehir Projesi olmuştur. Bu dönemde uygulamaya konulan diğer projeler ise,
Ankara Konukent ve Ankara Bilkent projeleridir. Emlak Bankası 2001 yılında ağır
bir görev zararıyla karşılaşınca 2001/2002 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, Ziraat-
Emlak ve Halk bankaları ortak bir yönetim kuruluna bağlanmıştır. Aynı zamanda
Emlak Bankası”nın bankacılık faaliyetleri dışında faaliyet gösteren üç şirketinin
hisseleri de TOKİ”ye devredilmiştir.
2003 Sonrası Konut Politikaları
Türkiye”de son yıllarda, hükümet programlarında ve eylem planlarında konut,
kentleşme ve kentsel dönüşüm konularına yer verildiği ve kentsel yaşam kalitesinin
artırılması açısından kentsel dönüşümün gerekliliğinin vurgulandığı görülmektedir.
Bu konudaki eylem alanlarını içeren kuşular aşağıdaki Çizelge 2: 4. 58ve 60. ‘te
Hükümetler Eylem Planları adlı tabloda aşağıda görülmektedir.
155
Hükümet, politika belgelerinde yer alan konut üretimi, düzenli kentleşme ve yaşam
kalitesinin artırılması hedeflerine ulaşmak amacıyla kurumsal ve yasal düzenlemeler
yaparak, toplu konut ve kentsel dönüşüm projelerinin önünü açmıştır. Bu kapsamda
2004 yılında TOKİ kuruluş kanununa uygun olarak tekrar Başbakanlık’a bağlanmış;
arsa ve konut üretimi süreci TOKİ çatısı altında toplanmış; bir yandan kentsel
yenileme/gecekondu dönüşümünün önünü açacak yasal düzenlemeler yapılırken,
diğer taraftan da ceza kanununda yapılan düzenlemelerle gecekondu ve kaçak
yapılaşmanın önüne geçilmesi hedeflenmiştir.
Avrupa birliği tarafından oluşturulduģu olan toplu konut politikaları:
Avrupa Birliği tarafından oluşturulmuş olan “Toplu Konut Politikaları” kapsamında
konut şu şekilde ifade edilmiştir: “Konut, bireye ait kişisel bir mekan olup, ikamet
edenin kentsel varlığının temel simgesi, toplumun temel yaşama birimidir. Konut
stoku, kentin yapılaşmış alanının büyük bölümünü kaplar. Konut; bir insanın
yaşamında sahip olmak için en büyük bedeli ödediği harcama kalemi olup; çalışma,
dinlenme ve ulaşımla birlikte kent yaşamının temel işlevlerinden biridir”.
Eryıldız 2005, ‘e göre Avrupa Birliği Toplu Konut Politikaları kapsamında, konut ile
ilgili aşağıdaki ilkeler oluşturulmuştur:
¾ Konutta bireyin mahremiyetinin olması: Konut; birey için güvenliğin
sağlandığı, sükunetin ve gerçek mahremiyetin olduğu tek yerdir.
¾ Her insan ve ailenin; güvenli, sağlam bir konut edinme hakkı: Konut, kişinin
gündelik yaşamını sürdürebilmek amacıyla enerji ve kuvvet toplayabildiği ve
fiziksel sağlığı için güvenli, emin bir ortam olmalıdır.
bağlıdır. Dolayısıyla pazara girip barınma hakkı elde edebilmek yaşlı, muhtaç,
özürlü, işsiz, tek başına yaşayan azınlık ve göçmenler gibi bazı insanlar için
ayrımcı ve güvenilmez koşullar nedeniyle kolay olmayabilir.
Doç.Dr. Ayşe TEKEL Prof. Dr. Tayyibe Nur Pof. Dr. Mehmet Emin
ÇAĞLAR BARIŞ
Doç. Dr. Kübra ÇAMUR Öğr. Gör. Dr. İdil AYÇAM Pof. Dr.Halim PERÇİN
Verdiği Dersler
Yönettiği Tezler
Verdiği Dersler
Yönetilen Tezler
İlgi Alanları: Kentsel Isı Adaları, Kent İklimi, Ekolojik Planlama, Enerji Etkin
Planlama, Açık Yeşil Alan Planlaması ve Tasarımı
Yönettiği Tezler
Editörlük
163
Akademik Çalışmalar
Blok toplu konut örneğinde özel ve yarı kamusal alan kullanımı: Ankara, Eryaman
IV. Etap Klima Blokları; (Use of private and semi-private areas in a block mass
housing example) Kocaoğlu, V., Babaoğlu, Ö., Ataeri, T. and Baskaya, A.İstanbul,
Konut Değerlendirme Sempozyumu
Yönettiği Tezler
• Evaluation of Housing Areas Both at the Centre and in the Suburb of Konya
Tezler : Mustafa Çelik “Kent Ucu Konut Yerleşimlerinin Tercih Edilme Nedenleri
Üzerinde Bir Araştırma; Ankara Me-Sa Koru Sitesi Örneği” Yüksek Lisans Tezi
Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı, Ankara, 1999
Yönettiği Tezler
Doktora
İlgi Alanları
Uzmanlık Alanları:
Verdiği Dersler
166
- Burcu Yiğit, 2004. 20. yüzyıl Modern Tasarım Akımlarının Peyzaj Tasarımına
Etkileri.
- Melis Billur Tolon, 2006. Üniversite Kampusları Dış Mekan Tasarım İlkeleri ve
Ankara Üniversitesi Gölbaşı Kampusu Peyzaj Tasarımı.
- Ebru Çalık Sancaktar, 2003. Ankara metropoliten alanı için açık ve yeşil alan
özelliklerinin belirlenmesi üzerine bir araştırma.
Verdiği Dersler
Bitki, İnsan ve Çevre - Çatı Bahçeleri - Kentsel Tasarım Açısından Yeşil Alanlar -
Kırsal Ekonomi ve Kırsal Alan Yönetimi - Kırsal ve Kentsel Bilgi Sistemleri
- Leyla Uçkaç, Kentsel Tasarımın Kent Kimliği Üzerine Etkileri: Keçiören Örneği.
Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim
Dalı,•Yüksek Lisans, 2006.
Verdiği Dersler
-Vural, S., Perçin, H., 1982. Ankara Kenti Toplu Konutlarının Peyzaj Mimarlığı
Yönünden Çevre Düzenleme İlkelerinin Saptanması. (TÜBİTAK ÇAĞ 43 Nolu
Proje) Doktora Tezi. Destekleyen : TÜBİTAK (-)
169
Bayram Cemil Bilgili, “Ankara Kenti Yeşil Alanlarının Kent Ekosistemine Olan
Etkilerinin Ekolojik Göstergeler Çerçevesinde Değerlendirilmesi Üzerine Bir
Araştırma”, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim
Dalı, Doktora, 2009.
Verdiği Dersler
- Ebru Arzum Acar (Güleray). 1999. Tarihi bahçelerin rölöve çalışmaları üzerine bir
inceleme: Beylerbeyi örneği
- Tuğba Dokumacı. 2001. Tekirdağ kentsel sit alanının peyzaj mimarlığı ve turizm
potansiyeli açısından değerlendirilmesi üzerine bir araştırma
- Arzu Güçlüten. 1993. Peyzaj tasarımında yapay aydınlatma teknikleri
- Aygen Kemaloğlu. 1990.Atriumlarda peyzaj mimarlığı açısından tasarım ve
uygulama ilkelerinin saptanması üzerine bir araştırma
- Serap Develioğlu, 1991.Kayseri tarihi kent dokusunda geleneksel donatı
elemanlarının saptanması üzerine bir araştırma
- Nur Belkayalı. 2003. Peyzaj mimarlığında postmodernizm
- Güzide Pınar Köylü, 2003. Türk bahçesi kimliğinin mekan sentaksı açısından
incelenmesi: Topkapı Sarayı örneği
- Ümmügülsüm Ter (Özkan). 2002. Konya kenti açık ve yeşil alan varlığı içinde
tarihi kent merkezinin kentsel tasarımı üzerine bir araştırma.
171
Bu çalışmada Bir toplu konut alanı tasarlanırken doğal çevreye uygun olabilmesi
ekolojik açısından ölçütlrinin önemini ve öncelik sıralamasını belirlemek amacıyla
yapılmaktadır.
Diğer…………..
Çocuk oyun alanı analizi (yaya yolları ile ilişkisi, gölge durumu) □ sıradadır.
Diğer……..
Çocuk oyun alanı analizi (yaya yolları ile ilişkisi, gölge durumu) puanı □
7- Ulaşıma ilişkin analizlere uygulanacak ekolojik planlama / tasarımda
aşağıdaki konularda öncelik / önem sırasını yazınız. (1= en önemli)
Diğer……….
174
Diğer…….
10- Çevre yönetimine ilişkin analizler (katı atık, su, enerji) ekolojik planlama /
tasarımda aşağıdaki konularda 0-10 puan arasında bir değer veriniz.
Uygulama alanı ile ilgili seçilen alanlar. Bu Anket Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü Şehir Ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Tez Araştırma Kapsamında, Şehir
Bölge Planlama Programındaki yüksek lisans Tez Danışmanım, Doç. Dr. Hülagü
Kaplan Yürütücülüğünde Hazırlanmıştır.
NOT: Vereceğiniz cevaplar için, sizin için en uygun seçeneğin bulunduğu kutucuğa
(X) işaretini koyunuz. Katkilariniz Için Şimdiden Teşekkür Ederim. Gazi
Üniversitesi Fen Bilimler Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama yüksek lisans
Öğrencisi- Touraj Roshanaei
10. Kendi sebzelerinizi veya bitkilerinizi yetiştirebildiğiniz bir bahçeniz var mı?
□ Evet □ Hayır
Pazardan
□ Bazı malzemeleri süpermarketten, bazılarını pazardan
□ Süpermarketten
Kağıt □ □ □
Cam □ □ □
Plastik □ □ □
Elektronik □ □ □
180
18. Kıyafet veya kağıt alırken, geri dönüştürülebilir, organik veya doğal
ürünlerden üretilmiştir.
□ olanları almaya dikkat eder misiniz? □ Hiçbir zaman □ Bazen □ Her
zaman
19. Evinizde haftalık ortalama kaç poşet (normal boyutta çöp torbası) çöp
çıkıyor?
□ Bir veya daha az □ Bir veya iki □ İkiden fazla
EK4.1
Orjinal sitesinde (http://myfootprint.org/en/visitor_information/ The center foo
sustainble economy 1704‐B Llanao street suite 194 santafe new mexic) bulunan inglizce
sorular.
Metric □ U.S. □
1□ 2□ 3□ 4□ 5 or more□
5. What best describes the climate zone you live in? If you are not sure, the dominant
climate for your country is already selected.
□ Arctic or high cold mountain regions (like northern Siberia or the high Himalayas)
□ High latitudes with cold winters and cool summers (like Moscow or Stockholm)
181
□ Temperate or Mediterranean (like New York, Rome, Buenos Aires or Hong Kong)
□ Tropical, but relatively dry, including savannahs (like Bhopal, Brasilia or Nairobi)
□ 7. What energy sources do you use in your home? Please check all that apply.
Electricity
□ %
9. Please enter the number of kilometers you travel per year for each mode of
transportation:
182
□ Air travel
10. Below is a list of energy saving features and energy saving habits. Please check
all that apply
□ Use power strips to turn off stand-by lights □ Turn off computers and monitors
when not in use
□ Unplug small appliances when not in use □ Minimal use of power equipment
when landscaping
Small lifestyle changes make a big difference. Find out more.
Inner city
12. Have you purchased offsets for carbon emissions associated with your home
energy use and transportation?
□ Yes □ No
□ Farmers markets, gardens, cooperatives, and other local and fresh sources
15. How often do you select foods that are certified organic or sustainably produced?
16. Which choice best describes how much you normally eat?
□ Two large meals and two or three light or medium sized snacks per day
□ Three large meals and several hefty sized snacks in between
17. Do you have a garden or share one to grow your own vegetables and herbs?
□ Yes □ No
19. Was your home or any portion of it built with recycled materials, wood certified
as sustainably harvested, or any other green design features?
20. Approximately what share of your home furnishings are second hand or made of
either recycled or sustainably produced materials?
21. Which water saving features and habits do you have in your home? Please check
all that apply.
□ Low flow shower heads and faucets □ Instant water heaters on sinks
□ Look for and fix leaks regularly □ Avoid hosing down decks,
walkways, driveways
The footprint of water consumption
22. How often do you select cleaning products that are biodegradable or non-toxic?
Almost never
24. How often do you buy new things to replace old ones?
□ Some items I use for years, others I replace before I need to.
25. How many standard size garbage bins does your household fill each week?
Paper □ □ □
Aluminum □ □ □
Glass □ □ □
Plastic □ □ □
Electronics □ □ □
27. When you buy clothing or paper products, how often do you select items labeled
as recycled, natural, organic, or made of alternative fibers such as hemp or Tencel?
ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler
Soyadı, adı : ROSHANAEİ BADR, Touraj
Uyruğu : İ.R.İRAN
Doğum tarihi ve yeri : 22,09,1970 TABRİZ- İ.R.İRAN
Medeni hali : Bekar
Telefon :00905438611188
e-mail : tuoraj_sa@yahoo.com
Eğitim
Derece Eğitim Birimi Mezuniyet tarihi
Yüksek lisans Gazi Üniversitesi /Şehir ve Bölge Planlama Bölümü 2012
Lisans Tabriz Azad Üniversitesi/ Şehir ve
Bölge Planlama Bölümü 2004
Lise Şehit Mustafa Lisesi-Tabriz 1995
İş Deneyimi
Yıl Yer Görevi
2002-2009 Tebriz Beledisi- Şehir Ve Bölge Planlama Mudurluğu
1996-2002 Tabriz Azad Üniversitesi Öğretim Görevlisi
Yabancı Dil
İngilizce – arapça
Hobiler
Tenis, Bilgisayar teknolojileri, tekvando