Hafta.

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 30

Bu Sayıda:

Cogito'dan
5 • Fem inizm

11 • Zeynep Direk • Sim one de Beauvoir: Abjeksiyon ve Eros Etiği


39 • Iris M arion Young • Yaşanan Bedene Karşı Toplumsal Cinsiyet:
Toplum sal Yapı ve Öznellik Üzerine Düşünceler
57 • Fatm agül Berktay • Fem inist Teorinin Önemli Bir Alanı: Cinsellik
73 • Judith B utler • Toplum sal Cinsiyet Düzenlemeleri
93 • Tina C hanter • Psikanalitik ve Post-Yapısalcı Fem inizm ve Deleuze
Cogito
Üç aylık düşünce dergisi 131 • Katve-Kaisa K ontturi - Milla Tiainen: Elizabeth Grosz ile Bir Söyleşi •
Sayı: 58 Bahar, 2009
ISSN 1300-2880 Yapı Kredi Yayınları: 2887 Fem inizm , Sanat, Deleuze ve Darwincilik
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş.
Genel Yayın Yönetmeni: 146 • G ertrude Postl • Tekrar Etme, Alıntılama, Altüst Etm e
R aş İt Ç avaş
adına sahibi: Irigaray’ın Taklit Kavram ının Politikası
HALİL T aşdelen Halkla İlişkiler: 159 • Luce Irigaray • ...cem aatin ebedi ironisi...
H aluk D ağ
Genel Müdür: Reklam: 173 • Sara Ahmed • Bu Öteki ve Başka Ötekiler
T ülay G üncen S erkan K alkandelen 193 • M onique W ittig • Kadın Doğulmaz
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Yazışma Adresi: 202 • H ande Öğüt • Kadın Filmleri ve Fem inist Karşı Sinem a
A s l ih a n DİNÇ COGİTO
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. 219 • H erta Nagl-Docekal • Fem inist Felsefenin Geleceği
Dergi Editörü: İstiklal Caddesi, No: 161 Bevoğlu 34433/lstanbul
Tel.: (0212) 252 47 00 (pbx)' 227 • Rosi B raidotti • Fem inist Post-Postm odernizm in Eleştirel Bir
Ş eyda Ö ztürk
Faks: (0212) 293 07 23 Kartografyası
E-posta: ykykultur@ykykultur.com.tr
Yayın Kurulu: E-posta: seyda.ozturk@ykykultur.com.tr 245 * Yasemin Akis - Ülkü Özakın - Serpil Sancar • Türkiye'de Fem inizm ve
N uri A kbayar, Ş eyla B enhabib , İnternet adresi: http://www.cogitoyky.com
B esim F. D ellaloğlu, Y ücel D em irel , htt p://al isveris.yapi kredi.com.tr Kadın Hareketi
Z eynep D irek . M ünir G öle , F erda Keskin ,
M. S abrJ K oz , K aan H. Ö kten , Yayın Türü:
259 • G ülnur Elçik • İğdiş Edilm iş Güzellik
M ehmet R ifat, Z eynep S ayin, Yerel süreli 269 •'•M ehmet Bozok *\ Fem inizm in Erkekler Cephesindeki Yankısı:
G üven T uran
Katkıda Bulunanlar:
t
Partner of "European Network of Cultural Journals - Eurozine”
Erkekler ve Erkeklik Üzerine Eleştirel İncelem eler
K orkut T ankuter "Avrupa Kültürel Yayınlar Ağı - Eurozine” Üyesi 285 • Hande Birkalan-Gedik • Türkiye'de Fem inizm i ve Antropolojiyi
Grafik Tasarım: www.eurozine.com
F aruk U lay, Akgül Y ildiz Yeniden Düşünm ek: Fem inist Antropoloji Üzerine
Yayın Sekreteri: Cogito'da yayımlanan tüm yazıların Eleştirel Bir Deneme
G ülay Kandem Ir sorumluluğu yazarına aittir.
Dergide yer alan yazılar kaynak gösterilmek 339 • İmge Oranlı • O ndokuzuncu Yüzyıl Avrupası’nda Irkçılık ve
Renk Ayrımı / Baskı: kaydıyla yayımlanabilir. Cinsiyetçilik
PROMAT BASIM YAYIM SAN. VE TİC. A.Ş. Yayın Kurulu, dergiye gönderilen yazıları
Sanayi (Örnek) Mahallesi yayımlayıp yayımlamamakta serbesttir. 350 • Dicle K oğacıoğlu^ Gelenek Söylemleri ve İktidarın Doğallaşması:
1590 Sokak No: 32 Gönderilen yazılar iade edilmez.
Esenyurt-Büyükçekmece-İstanbul Nam us Cinayetleri Örneği
Tel.: (0212) 622 63 63 Sertifika No: 12334
385 • E sra Arsan - Ezgi Ünalan - Seda Türkoğlu • Cinsiyetçilik ve Medya:
"Güzin Abla" Köşesinde Yeniden Üretilen Ataerkil Cins Kimlikleri
403 • Işıl B ayraktar • Türkiye’de Sosyal Güvenlik ve Kadın

G eçen Sayıdakiler
413 • Sayı 57: İroni Feminizm
414 • Y azarlar H akkında

Bu özel dosyaya kısaca "Fem inizm " adını vermeyi uygun gördük, çünkü
ataerkil kültürel ve toplum sal sistem de K adın kategorisinin net bir tan ım ı­
nı yapm a girişim iyle başlayıp, dişil öznelliğin bu sistem dahilinde nasıl dil-
lenebileceğine d air arayışlarla devam eden, rasyonel söylem in sözde doğal­
lığını altüst etm e yolundaki postyapısalcı, psikanalitik, M arksist, fenom e-
nolojik, epistem olojik okum alardan ve bu farklı okum aların birbirlerine yö­
nelttiği eleştiriler ve bu okum alar arasındaki kesişm e noktaları üzerinden
fem inist ku ram ın sürekli evrilişine tanıklık eden m etinlerden oluşan bir
seçki bu. Bu haliyle, Türkiye’de fem inist kuram ın alım lanışına önem li bir
katkıda bulunacağını ve taze soluklu ve üretken tartışm alara m eydan vere­
ceğini um uyoruz.
Sim one de Beauvoir’ın, 1949’da kalem e aldığı İkinci Cinsiyet fem inist ça­
lışm alar açısından hâlâ büyük önem e sahip ve de Beauvoir’m fem inist kura­
mın en temel m etinlerinden birini ele alırken tartışm aya açtığı çok sayıda
fikrin en “ilgi göreni” olan "Kadın doğulm az, kadın olunur” sözü, 1970’lerde
geliştirilecek olan fem inist çalışm aların a n a h ta r kavram ı “toplum sal cinsi-
yet”in ve biyolojik cinsiyet / toplum sal cinsiyet ayrım ının en tem el ifadesi ol­
m uş. Erkeklik tasarım ın ın tarihsel b ir düşünce, kadınlığın da toplum sal,
kültürel ve tarihsel bir durum olduğu tespitinin ifadesi olan "Kadın doğul­
maz, kadın o lunur” sözü, erkeklerle olan ilişkilerinde asla özne haline gele­
meyen bir nesne rolü biçilen kadının çelişkili d u rum unun da bir ifadesi ade­
ta. Bir yandan erkekle ilişkisi üzerinden tanım lanan kadın, bir yandan da
m utlak ötekiliği tem sil eder. Erkek özne kadını radikal bir başkalık alanında

Cogito, sayı: 58, 2009


284 ; Mehmet Bozok

Transforming Masculinities: Men, Cultures, Bodies, Power, Sex and Love, (Londra: Routled-
ge, 2006).
44 Clatterbaugh, 37-40.
45 Whitehead, 65.
46 David Morgan, “Class and Masculinity”, Handhook of Studies on Men and Mascıılinites içinde,
Michael Kimmei, Jeff Heam ve R. W. Connell (der.) (Thousand Oaks: Sage, 2005): 165-177. Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi
47 Judith Kegan Gardiner’ın derlediği ve Michael Kimmel’ın önsözünü yazdığı Masculinity
Studies and Feminist Theory: New Directions son dönemde bu iki alan arasında kalan son
buzların eridiğinin göstergesi gibidir (New York: Columbia University Press, 2002).
Yeniden Düşünmek: Feminist Antropoloji
48 Patrick Hopkins, “How Feminism Made a Man Out of Me: The Proper Subject of Feminism
and the Problem of Men”, T. Digby (der.) Men Doing Feminism içinde (Londra: Routledge,
Üzerine Eleştirel Bir Deneme1
1998): 51.
49 Michael S. Kimmei, “Who’s Afraid of Men Doing Feminism?", T. Digby (der.) Men Doing HANDE BİRKALAN-GEDİK
Feminism içinde (Londra: Routledge, 1998):57-68.
50 Bob Lamm, "Learning from Women”, Feminism and Masculinities içinde, Peter F. Murphy
(der.), (Oxford: Oxford University Press, 2004):50-56.

Giriş
2002-2003 akadem ik yılı güz dönem inde ders verm ekte olduğum üniver­
sitenin antropoloji bölüm ünde fem inist etnografya konulu bir ders açm ış­
tım. Hem lisans hem de yüksek lisans öğrencilerine açık olan bu ders önce­
Amargi'ye hemen bakın, bu bakışma bize iyi geliyor! sinde birçok öğrenci ders hakkında bilgi alm aya gelmişti. Dersin başlığında
“fem inist” sözcüğünü gören, özellikle erkek öğrenciler, önce dersi m erak et­
tiklerini am a dersin büyük ihtim alle sadece kadın öğrencilere açık olduğunu
Bu sayımızda daha önce yazı ve söyleşilerle tartışmaya
düşündüklerini söylediler, beli hooks’dan etkilenm iş biri olarak, “am a fem i­
başladığımız seks pazarının dosyasını açıyoruz:
nizm herkes içindir” dediysem (hooks 2002) ve dersin herkese açık olduğu­
Hayatın Kadınları! nu anlatm aya çalıştıysam da, pek ikna edici olduğum u sanm ıyorum . Netice­
Dosyamızda, feminist politikanın en kritik tartışma
de, yeterli sayıda öğrenci olm adığından ders açılam adı.
konularından olan seks pazarı ile ilgili kavram-yaklaşım
Indiana Ü niversitesinde ziyaretçi profesör olarak bulunduğum 2001 yı­
tartışmasına değindiğimiz gibi, öncelikle bu pazarda
lında, “O rtadoğu’da Kadın ve Antropoloji” dersim de ise tam 27 kadın, 10 er­
çalışan kadınların ve Igbt bireylerin sorunlarına dikkat
kek öğrencim vardı. O derste de fem inist etnografya bağlam ında O rtado­
çekiyoruz ve örgütlenmeleri hakkında bilgi veriyoruz.
ğu’da kadın konusunda yapılan çalışm aları gözden geçirm iştik. Öğrencile­
Amacımız bu önemli mücadele alanını, feminist
rim dönem sonunda teşekkür ederek ayrılm ıştı. Yeditepe Ü niversitesi’nde
politikanın gündemine taşımak,
2004 B ahar dönem inde seçmeli olarak verdiğim “Toplum sal Cinsiyet ve Kül­
geliştirmek...
tü r” dersine kayıt olan öğrenciler ise 25 civarındaydı. Bu sayı belki birçok
kişi için fazla bir şey ifade etm eyebilir am a küçük bir bölüm içinde 25 öğ­
renciye ders verm ek bana yüksek bir sayı olarak geliyordu. Bu yüzden, top-

Cogito, sayı: 58, 2009


286 İ Hamle Birkalan-Gedik
Türkiye’de Fem inizm i ve Antropolojiyi Yeniden D üşünm ek 287

lum sal cinsiyet ile ilgili bir ders bu kadar öğrenci çekerken, fem inizm ile il­
lam larını açıklayan, am a her şeyden de önem lisi fem inist kuram ı antropolo­
gili bir derse neden yeteri kadar katılım olm am ıştı sorusunun sebebinin de
ji (büyük ölçüde de sosyoloji, bkz. Küm betoğlu 1995; D urakbaşa 1995, 1997)
“f” harfinden (!) kaynaklanabileceğini düşünm üştüm .
içinde tartışan araştırm acıların sayısının azlığı (önem li istisnalar olarak ta ­
F em inist antro p o lo ji kavram ıyla 1990’larda, In d ia n a Ü niversitesi’nde
rih ve sözlü tarih için bkz.: Berktay 1996a, 1997, 2001a, b; Çakır 1995, 1996,
doktora dersleri aldığım dönem de, antropoloji kuram ları dersinde tanışm ış­
2007; Çakır ve Akgökçe 1995; İlyasoğlu 1995, 1996) göze çarpıyordu. Bu çer­
tım. O yıllarda fem inist antropoloji ile ilgili m akaleler, bu bağlam da tasar­
çeve içinde; söz konusu olan sessizlik, acaba başlı başına bir sorunsal olarak
lanm ış kitaplar birbiri ardına yayım lanıyor, fem inist antropoloji, antropolo­
mı, yoksa bir sorunsalın parçası olarak mı ele alınm alıdır? Bir başka deyiş­
ji disiplini içinde bir yer ediniyordu. Ancak ilginç olan, doktora eğitim i aldı­
le, “fem inist” kuram ın etnografik pratiklerle; ya da daha da özele inm ek ge­
ğım üniversitede -ki Indiana Ü niversitesi-B loom ington, özellikle cinsellik
rekirse, antropoloji ile barışık olm ayan bir ilişkisi mi vardır? Sorunsalı biraz
araştırm aları yapan Kinsey E n stitü sü ile ta n ın m ıştır- K adın A raştırm ala-
daha ileriye taşırsak, Türkiye’deki antropolojinin fem inist kuram la yolları
rı'nda (daha sonra adı Toplumsal Cinsiyet A raştırm aları oldu) bu konuyla il­
kesişm iş miydi? Türkiye'de kadınlarla ilgili yapılan araştırm alarda kadın ça­
gili bir ders bulunm uyordu. Antropolojide beni çok heyecanlandıran bu ko­
lışm aları açısından artan bir ivmeden söz edebildiğim iz halde, bu ivme “fe­
nuyu izlemeye kişisel çabalarım la devam ettim . Fakat kafam daki bir soru
m inist etnografya” bağlam ında ele alındığında durum nasıldı? Kadın çalış­
sürekli beni meşgul ediyordu: fem inizm sözcüğü neden bu denli mesafe ya­
m aları akadem ide daha yeni b ir tarihe sahipken, daha eski bir araştırm a
ratıyordu, sosyal bilimlerde? Ders verdiğim dönem lerde de gördüğüm , der­
alanı olan antropoloji, halkbilim ve sosyoloji disiplinlerinin kadın a ra ştır­
sin başlığında “kadın” sözcüğü yerine “fem inist” sözcüğünün bulunm asının
m alarıyla ilgisi nasıldı? Bu ilgi yeterli miydi? Türkiye'de fem inist etnograf­
geniş çapta olum lu etki yarattığıydı. A ntropolojinin en fazla önem verdiği
yanın yeri ve zam anından bahsetm ek hangi koşullar altında m üm kündü?
konulardan biri olan “karşılaştırm alı” perspektifi düşünerek, fem inist a n tro ­
Kadınları araştıran kadın araştırm acılar, kendilerini hiç “fem inist etnograf­
polojiden acaba Türkiye’de bahsetm ek m üm kün m üydü? Bir yandan “aka-
ya” bağlam ı içinde tanım lam ışlar mıydı? Öncü birkaç fem inist çalışm a dı­
dem i”den “p o p ü ler’e kadar birçok kategoride fem inizm Türkiye’de oldukça
şında fem inist kuram ve m etot hakkında bulabildiklerim çok sınırlıydı.2
konuşulan ve tartışılan konulardan biriyken, “fem inist antropoloji” nerede
Ben bu yazıda, kişisel bir girişten sonra, fem inist antropoloji ile ilgili
bulunuyordu? Bu sorular, kafam da uzun zam andan beri var olan diğer so­
sorm uş olduğum so m lara cevap aram ak -ve belki de yeni so ru lar so rm ak -
ruları da tetikledi.
a d ın a öncelikle A nglo-A m erikan ekolünde fem inist an tropoloji/etnografi
Antropoloji ve kadın araştırm aları çerçevesinde, Anglo-Amerikan gelene­
konusundaki kavram sal çerçeveleri irdelem ek istiyorum . Anglo-Amerikan
ğinde, kadınlarla ilgili etnografik çalışm alardan fem inist etnografyaya geçiş
ekolünün altını çizm em de, biri antropolojinin içinden, diğeri de dışından
tartışm aları ve bununla ilgili etnografik pratikler ve m etin üretim i, en ted­
olm ak üzere gruplayabileceğim iki büyük etken var. B irincisi, özellikle
birli tarihselcilik içinde bile 1970’lere kadar götürülebiliyordu. Bu iki önemli
1960’lı yıllardan başlayarak, teorik m odeller, araştırm a konuları ve yakla­
konu olan etnografik fem inist pratik ve m etin yazımı odağında yapılan ça­
şım lar bağlam ında, büyük ölçüde, Am erikan ekolü içinde şekillenen a n tro ­
lışm alara ek olarak, fem inist antropolojiyi kavram sallaştırm a ve fem inist
polojinin yakın zam anlarda, özellikle 1990’ların sonlarından itibaren “ye­
yöntem leri tartışm a am acıyla yazılmış pek çok m akale ve kitap bulunm ak­
rel” antropoloji geleneklerinin, “bölge etnografyaları” ve “dünya antro p o lo ­
taydı (Visweswaran 1988, 1997; Stanley 1990; Bell ve Cahili 1992; Gordon
jileri” başlıkları altında (Abeles 1999; Asad ve arkadaşları 1997; Cole 1997;
1993a, b; Shields ve Dervin 1993; del Valle 1993; Cole ve Phillips 1995; M oo­
Drackle ve arkadaşları 2003; Galt 1985; Gilm ore 1982; Herzfeld 1984, 1985,
re 1988a, b, 1993). Türkiye’de ise kadınlara ilişkin antropolojik çalışm alar
1987; Pina-C abral 1989; R ibiero ve E scobar 2006; Evens ve H andelm an
yapılm asına karşın, birkaç istisna çalışm a dışında fem inist etnografyadan
2006) ele alınm ış olm asıdır. Ancak bunların çok azında fem inist antro p o lo ­
henüz bahsetm ek m üm kün değil gibi görünüyordu. Burada da araştırm ala­
ji referan sları b u lu n m a k ta d ır. T ürkiye’de ise a n tro p o lo jin in olu şu m u n u ,
rında “fem inist” olduğunu söyleyen ya da araştırm alarının “fem inist” bağ­
içinde bulunduğu koşulları, sorunları irdeleyen eserler de son yıllarda daha

Cogito, sayı: 58, 2009


Cogito, savı: 58, 2009
288 : Hande Birkalan-Gedik Türkiye'de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 289

fazla g ö rü n ü r olm aya b a şla m ıştır (Türkiye'de a n tro p o lo jin in eleştirileri Anglo-Amerikan Ekolünde Fem inist Etnografya Tartışm aları
için, Atay 1996, 2000a, 2000b, 2000c; Aydın 1996, 1998, 2000, 2001, 2004, Fem inist antropoloji pratikleri bugün birçok antropolog arasında bilin­
2005; B irkalan 2000, Birkalan-G edik 2000, 2005b, 2006, 2007a; 2010, ya­ mekte, desteklenm ekte ve kullanılm aktadır. Ancak, antropoglarm çoğu fe­
yım lanacak; Bolak 1996; K üm betoğlu 1995, 1996; K üm betoğlu ve Birkalan- m inist antropolojnin gerek tanım ı, gerekse tarihçesi konusunda aynı fikirde
Gedik 2005a, b; M aksudyan 2005; Özm en 2000; Ö zbudun ve Şafak 2005). değildir. Örneğin bazı antropologlar, M aragaret M ead’i ya da Elsie Claws
İkinci etken ise Türkiye’deki fem inist hareketin, bulunduğum uz coğrafya, Parsons’u ilk fem inist antropolog olarak ilan eder (Bell 1993; B ehar 1993,
tarihsel ve kültürel koşullar içinde zam an zam an O rtadoğu ile paralellikler 1995; Lam phere ve ark. 1997, 2006; Visweswaran 1997; Türkçe kaynaklarda
kursa da, kendisini daha çok batılı -çoğunlukla da Anglo-Am erikan- femi­ Ö zbudun ve Şafak 2005). Ancak antropolojide fem inist öncülerin belirlen­
nizm i içinde konum landırm asıdır. Hem antropoloji, hem de fem inizm bağ­ m esinde antropolojinin içinden değil, dışından gelen dinam ikler de etkilidir
lam ında B atıy a dönük “m odernist” bir yüzü bulunan bu sahalarda “yerel­ (Lewin 2006). İlerleyen satırlarda görüleceği gibi, “kadın antropolojisi”, “ka­
lik” sorgulam ası da çok yeni başlam ıştır (îlyasoğlu ve Akgökçe 2001; Bora dınların yaptığı antropoloji” ve en nihayetinde “fem inist antropoloji” arasın ­
ve G ünal 2002; B irk alan -G ed ik 2005b; K ü m b eto ğ lu ve B irkalan-G edik da, geçirgenlikler olm asına karşın, ciddi, paradigm atik farklılıklar bu lu n ­
2005a, b). Bu disipliner ve tarihsel kesişim deki veriler ışığında, hem Batı- m aktadır. Am erikan antropolojisinde Mead ve Claws Parsons’un çalıştıkları
'dan etkilenen am a hem de kendi d u ru m u n u sorgulayan Türkiye’de a n tro ­ ortam lar son derece ataerkil norm larla belirlenm iş olm asına karşın, bu an ­
polojinin serüveni bağlam ında, yukarıda sorduğum so ru lar benim için ol­ tropologların “fem inist antropoloji” içindeki yerleri o kadar da kolay “baş­
dukça önem li anlam lar taşıyor. langıç” evresine oturtulam az. Bu dönem de ancak “kadın” antropologların
Bunları belirttikten sonra, Anglo-Amerikan ekolündeki fem inist antropo­ yazdıkları hakkında konuşabiliriz. Şirin Tekeli’nin de kendi çalışm ası bağla­
loji değerlendirm em in akabinde, Türkiye'deki kadın hareketi, aktivizmi, ka­ m ında “kadın bakış açısını” değerlendirdiği çalışm asında açık yüreklilikle
dın araştırm aları ve antropoloji içinde “fem inist” çalışm aların bulunduğu belirttiği gibi kadın bakış açısı yeterli değildir; fem inist kuram gereklidir
noktayı irdelem ek istiyorum . Acaba bulunduğum uz noktada fem inist an tro ­ (Tekeli 1988b).
poloji bağlam ında neler yapılm ıştır, yapılm aktadır ve yapılm alıdır soruları Ancak bu açıklam ayla beraber, özellikle antropolojide kadın antropolog­
ekseninde 2000'li yıllarda Türkiye’de fem inizm in hangi açılım ları kullanıla­ ların "görünürlüğü” açısından bakıldığında “kadın" olarak o zam anın m uha­
bilmeli sorusuna da cevap(lar) aram aya çalışacağım . Son olarak, açıklam ak­ fazakâr gelenekleri içinde kendilerine bir yer edinm e çabalarının da azım-
ta yarar gördüğüm bir nokta daha var: Yazımda “fem inist antropoloji” ve fe­ san m am ası gereklidir. A m erikan antro p o lo jisin d e kadın an tro p o lo g ların
m inist etnografya terim lerini zam an zam an değişmeli olarak, birbirinin ye­ “görünürlükleri” konusunda önem sediğim birkaç eserden de bahsetm ek isti­
rine kullanıyorum . Kafa karışıklığı yaratm am ası açısından şunları söyleye­ yorum: Women Anthropologists: A Biographical Dictionary (Ute Gacs ve ark.
bilirim: Fem inist antropoloji, özellikle antropolojiyi bir disiplin olarak ele 1988), özellikle ondokuzuncu yüzyılın başlarından itibaren kadın antropo­
alarak, antropolojinin içinde gelişen fem inist hareket, kuram ve pratikleri il­ logların yüz yılı aşkın bir zam andan beri geliştirdikleri ve uyguladıkları an ­
gilendiriyor. Bu noktada özellikle kadın antropolojisiyle fem inist antropolo­ tropolojik çalışm alar konusunda öncü bir çalışm adır. Bu çalışm a aracılığıy­
jinin farklılıklarını, geçişkenliklerini ve ilişkileri ele alıyorum . Fem inist e t­ la kadın antropologların “görünürlüğü” konusuna dikkat çekilm iştir. Bir di­
nografı, öte yanda, am pirik olmayı öngören bir “p ratik” sahayı da işaret edi­ ğer önemli çalışm a ise Hidden Scholars (Parezo: 1993) adlı çalışm adır ve bu
yor. Ancak her iki terim de birbirinden bağım sız değil. Çünkü, saha çalışm a­ çalışm ada antropolojide doktorası olm ayan kadın araştırm acıların ne denli
sı anlam ında kullanılan “etnografi” antropolojiye has b ir pratik olm asa da, büyük katkıları olduğu ele alınm ıştır. Bir praxis olarak fem inist antropoloji
antropolojinin kendisini tan ım lam asın d a en önem li faktörlerden biri “et- kolaylıkla M argaret M ead’e kadar götürülem ese de, kadın antropologların
nografik” oluşudur. fem inist antropolojinin (burada bir praksisten söz ediyorum ) oluşm a süre­
cinde etkileri büyüktür. Bu çerçevede, fem inist antropolojinin tarihinin ya­

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, savı: 58, 2009


290 i Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 291

zılması farklı kollardan ve farklı açılardan ele alınabilir. Bu farklı yaklaşım ­ Sosyal Antropolojisi ve Fem inist Antropoloji) isimli m akalesinde Shirley Ar-
ları Lam phere fem inist antropolojinin “çeşitlenm esi” olarak tanım lam akta­ dener kadınların antropolojisi ve fem inist etnografya arasındaki ince fakat
dır (Lam phere 2006: xi).3 Kısaca vurgulam ak istediğim nokta, kadın a n tro ­ önem li bir ayrılığa işaret eder. Kadın antropolojisi analiz ve m etota bakm a-
pologların varlıkları ve alana katkıları antropoloji disiplininin ve alanının sızın bir alanı belirtirken, fem inist etnografya m etot ve analiz açısından özel
çalışanlar açısından “cinsiyetlendirilm esi”ne ait bir nokta iken, “fem inist an ­ yöntem ler önerir. Kadın antropolojisi, her alandan kadınları çalışm aya izin
tropoloji” konusu çalışm a biçimi, “çalışılan” kişilerin ve konuların seçimi, verir. Fem inist antropolojide de herhangi bir konu çalışılabilir am a fem inist
bunların yazımı ve buna ait pek çok teorik açılımı içine alm aktadır. bir duruş önem lidir. Fem inist etnografya hem kadınları, hem erkekleri çalı­
Fem inist antropolojinin öncülerinin kim ya da kim ler olduğu konusunda, şabilir; k adınlar ve erkekler fem inist etnografya yapabilir. Bu iki kavram
fem inist antropolojinin geliştiği bağlam lar, disiplinin içinden ve dışından arasın d a ö rtü şm eler olsa da araştırm acı, fem inist etnografya bağlam ında
gelen etkiler, fem inist kuram alanından ve edebiyattan etkilenim ler, fem i­ “fem inizm le ne kastettiğine bağlı...” dem eden kendini fem inist olarak tanıtır
nist felsefe alanının antropolojiye, daha doğrusu sosyal bilim lere ve bilme (Ardener 1985).
biçim lerine olan etkileri, postm odern söylem ler ve benzeri birçok bağlam ve Bu açıdan fem inist antropolojinin doğduğu bağlam ları incelerken, sade­
m etnin incelenm esine dayalı olarak incelenm elidir. Bugün fem inist a n tro ­ ce fem inist teori ya da m etot bağlam ında değil, antropolojinin içinden geç­
poloji, “kadın a n tro p o lo jisin in çok ötesine geçm iştir. Burada fem inist an­ m ekte olduğu değişim bağlam ında da fem inist antropoloji konusuna değin­
tropolojinin en önemli kazananlarından biri ise “kendi” (self) kategorisinin m ek gerekiyor. Bu açıdan, 1980 sonrasında yoğun tartışm aların olduğu ve
yeniden düşünülm esi olm uştur. Bu açıdan bakıldığında da fem inist an tro ­ “düşünüm sek' (reflexive) “evde antropoloji” ya da “kişisel antropoloji” gibi
polojinin hem özel bir bilgi alanı hem de özel bir yöntem içerdiği gözlem ­ farklı yaklaşım ların ortaya çıktığı bir “kriz" ortam ı ya da “etnografik temsil
lenm ektedir. zorluğu" (M arcus ve Fischer 1986) bağlam ında da değerlendirilm elidir. An­
L am phere'in vurgusuna benzer bir şekilde fem inizm ve antropolojinin cak burada fem inist antropolojiyi bir “tü r” olarak değil, bir yaklaşım olarak
kesişim noktalarını ele alan M iranda K. Stockett ve Pam ela L. Geller da fe­ ele alm ak önem lidir. Düşünüm sel araştırm ada araştırm acılar araştırm adaki
m inizm in antropolojideki “d a lg a la rın d a n söz etm ektedir (2006). Y azarlar pozisyonlarını inkâr etm eden, bulundukları durum u detaylarıyla ve açıklık­
her dalgada gelen fem inist fikirlerin bir önceki fikirlere eleştirel bir bakış la, olayları ve durum ları problem atize ederek çalışırlar. Bu noktada dönü-
açısı getirdiğinden söz ederler. Örneğin şimdiye değin daha çok kültürel an ­ şümsel araştırm a ile fem inist araştırm anın oldukça fazla ortak yanı bulun­
tropoloji bağlam ında ele alınan -ve en çok da bu alanda kullanıldığından bu m aktadır. A raştırm acı h er iki toplum sal cinsiyet rolünü bir “farkm dalık"
alan içinde tartışıla n - fem inist antropoloji, bir yandan antropolojinin diğer içinde hem kendi toplum sal cinsiyetinin hem de katılım cıların cinsiyetleri­
alt alanlarına, özellikle de arkeolojiye doğru açılım lar yapm ıştır. Ancak bu nin araştırm aya olan etkilerini ortaya koyar, eleştirir ve problem atize eder
noktada da, ele alınm ası gereken önemli bağlam lar arasında “güç”, “pratik­ (Birkalan 2000). Fem inist antropoloji ile yolları kesişen dönüşüm sel an tro ­
ler” ve “gündem ler” bulunm aktadır. Ayrıca queer4 teorinin fem inist teoriyle poloji kavram ını Amerikalı halkbilim ci Elaine Lawless, "hem fem inist hem
karşılaşm asından çıkan sonuçların antropolojideki yansım aları da önem li de hüm anist olan” ile işbirliği yapm aya yönelik bir etnografi olarak tanım lar
görünm ektedir. Q ueer kuram antropoloji için bir gelecek vaat etm ektedir. (Lawless 1993). Bu yaklaşım içinde araştırm acı, "araştıran”ı en üste koyan
G ünüm üzde farklı yönleri ve yönelim leri içeren fem inist antropolojinin de hiyerarşiyi reddeder. Oldukça zam an alan, geri bildirim leri çok, yazı ve dü ­
dayandığı tem el yine “farklılık” gözlükleri o lm aktadır (Geller ve Stockett zeltme işi çok olan bir teknik olm asına karşın, uygulanm aya değer bir yön­
2006: 17). tem olduğunu belirten Lavvless’in en büyük dayanağı, “araştırılan” kişiyi de
Kadın antropolojisi ile fem inist antropoloji arasındaki en belirgin farklı­ katılımcı haline sokm asıdır (Lawless 1993: 285). Bu şekilde de fem inist an­
lık paradigm atik bir bakış açısı tem elinde ele alınabilir. Bu konuda, "The tropoloji, ana akım antropoloji yaklaşım larına da "güç” konusunu sorgula­
Social A nthropology of W om en and Fem inist A nthropology” (K adınların ması bakım ından katkıda bulunm aktadır.

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, savı: 58, 2009


292 Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 293

A ntropolojik bilgi ü retim i u lu sla ra ra sı m erkezlerde (özellikle A m eri­ ri de sorgulanm aya başlanm ıştır. Toward an Anthropology o f Women da aynı
ka’da) gelişen yeni tarihsellik bilinci bağlam ında, 1960’lardan başlayarak ge­ şekilde kadının d u ru m u n a farklı kültürlerden saptanan etnografik örnekler­
lişen kişisel sorgulam alar, yerini antropolojik alan araştırm asının önem li bir le odaklanm ıştır. The Female o f the Species adlı eserde Rayna Rapp, kitabı­
boyutunu oluşturan olan politik ilişkileri bir kenara atarak, 1970'lerde geli­ nın fikirsel köklerinin kadın hareketinde bulunduğunu belirtir. Bu hareket,
şen sosyolojik analizlere yönelm iştir. Böylelikle klasik antropolojiyi tanım la­ antropolojiye, bir disiplin olarak, kadın-erkek eşitsizliğinin nedenlerini sor­
yan “sah a” ve “ev” pratiklerinin artık eski noktalarda bulunm am ası (ayrıntı­ m aktadır ve sorduğu bu so m lar sadece akadem ik değildir (Rapp 1975: 11).
lar için G upta ve Ferguson 1997) ön plana çıkm ıştır. Aslında 1980’lerde gö­ Sex and Society: A Research Note from Social History and Anthropology adlı
rülen “evde an tro p o lo ji” kavram ının tartışılm ası M esserschm idt’in (1981) çalışm ada ise sadece biyolojik cinsiyet ve toplum sal cinsiyet farklılıkları de­
derlem esinde ön plana çıkm ıştır. Ancak M esserschm idt için “ev” tem el ola­ ğil, to p lu m ların cinsellikleri nasıl şekillendirdikleri de ele alınm ıştır. Bu
rak ABD olm uştur. 1990’larda ise “evde antropoloji” kendi m ekânını Ameri- eserler b ir bütün olarak değerlendirildiğinde, söz ettiğim iz araştırm acıların
kan’dan A vrupa’ya da taşım ıştır. “Batı” dışında bu kavram lar ve pratikler belirttikleri noktaların, antropolojide yer alan ilk dönem araştırm aların kav-
pek tartışm a y a açılm am ıştır. Yeni an tro p o lo jik m ek ân lard ak i a ra ştırm a ram sallaştırılm asından radikal olarak farklı olduğu görülür: İlk dönem an ­
alanları ise akrabalar, büyük kentlerdeki yaşlılar, bürokrasi, şirketler gibi tropolojide bütün toplum ların tek toplum sal cinsiyet m odeline sahip oldu­
kentsel m ekânlara kaymıştır. B undan önce kullanılan “yerli" kavram ı yerine ğu savunulurken, bu eserlerde ise farklı cinsiyet sistem lerinin varlığı günde­
şim dilerde kullanılan “içeriden antropoloji” kavram ı da artık daha az "nega­ m e gelm iştir. R osaldo ataerkil egem enliğin evreselliğinin altını çizerken
tif” değer taşıyan bir kavram olarak ele alınm ıştır (ayrıntı için Appadurai ataerkilliğe karşıt bir duruş sunar.
1991; Clifford 1997; Gupta ve Ferguson 1997; Peirano 1998). A ntropolojide­ 1980'lerde ise salt toplum sal cinsiyet kavram ının değil, fem inist kuram
ki bu sübjektif dönüşüm -1980’lerde bir kriz ortam ı sanısı içinde- “güç”, ve epistem oloji çerçevesinde fem inist etnografya konusunun, antropolojik
otorite ve tem sil konu ların ın sorgulanm asını b eraberinde getirm iş ve bu tartışm a la rın d a h a fazla içine girm eye başladığını görürüz. Ancak, esas
bağlam da da fem inist seslerin duyulm asını sağlam ıştır. önem li tartışm a, Kültürü Yazmak isimli derlem ede, Jam es Clifford'ın kadın
Bu sebeple, fem inist antropoloji özel bir alan, bir yaklaşım, bir anlayış araştırm acıların yazında dışlandığını, çünkü, onların yazılarının ne fem inist
biçim i ise; o zam an fem inist antropolojinin öncülerini ve bunların ortaya ne de m etinsel olarak yaratıcı olduklarını belirttiğinde ortaya çıkar (Clifford
çıktığı bağlam ları ayrı bir şekilde değerlendirm ek gerekiyor. Kadın a raştır­ ve M arcus 1986). Bu kitapta yer alan yazarlar, antropolojinin bir kriz yaşa­
m alarıyla a n tro p o lo jin in kuram sal olarak ilk kez kesiştiği eserlerden en m akta olduğunu düşünerek işe başlam ışlardır. Krizi yaratan u n su rlar “post-
önem lileri, M ichelle Rosaldo ve Louise L am phere’in Women, Culture and m odern” koşullar içinde antropolojinin nerede bulunduğunu, ne gibi konu­
Society (Kadın, K ültür ve Toplum, 1974); Rayna R app’ın Toward an Anthro- larla ilgilendiğini ya da ilgilenmesi gerektiğini, kullanılan m etotların ne öl­
pology o f Women (Kadın A ntropolojisine Doğru, 1975); M. Kay M artin ve çüde bu büyük değişim e cevap verdiğini, antropolojik bilginin nasıl elde
B arbara Voorhies'in The Female o f t he Species (Türlerin Dişileri, 1975); Ray­ edildiğini ele alan sorular etrafında şekillenm iştir. Yazarlara göre kadın a n ­
na Rapp ve Ellen Ross'un hazırladıkları Sex and Society: A Research Note tropologlar, h âlâ “eril ö lç ü tle r” içinde y a z m a k ta d ır (Clifford ve M arcus
from Social History and Anthropology (Cinsiyet ve Toplum: Sosyal Tarih ve 1986). Deneyimsel yazanlar yeterince fem inist değillerdir; fem inist olanlarsa
Antropolojide Bir A raştırm a Yazısı, 1983)’dir. yeterince deneyimsel yazm am aktaydılar. îşte bu tarihlerde batılı kadın an ­
Çeşitli yazarların eserlerini bir araya getiren bir derlem e çalışm ası olan tropologlar, sadece erkeklerden gelen bu eleştiriye değil, aynı anda “renkli”
Women, Culture and Society adlı çalışm anın önem i, “kadın” olgusunu sadece kadınların, “üçüncü dünya ülkeleri kadınlarının” da eleştirilerine cevap ver­
Amerikan antropoloji gelenekleri ve pratikleri bağlam ında değil, kültürlera- mek durum unda hissetm işlerdir.
rası bağlam larda ele alm asıdır. Bu eserde batılı olm ayan birçok toplum daki Antropoloji, aslında söm ürge sonrası dönem in “B atı” odaklı görüş açısın­
kadın ve kadınlık konuları ele alınarak, antropolojinin "evrensel” kategorile- dan baktığı için eleştirilm işse de, özellikle 1980 sonrasında “sahada kadın

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


294 j Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 295

olmak" deneyimi ışığında, bu eleştirilere cevap vermeye çalışm ıştır. Bu eleş­ Sahadaki hiyerarşiyi ve araştırıcının konum unu ele alan bu yazılardan
tirel görüşe bir örnek verm ek gerekirse, Arab Women in the Field: Studying çok önce, L aura N ader “yukarı doğru çalışm ak ” terim ini kullandığında,
Your Own Society (Arap K adınlar Sahada: Kendi K ültürünü Çalışmak) adlı araştırm acının -k ad ın veya erkek- sahadaki ve bilgi üretim indeki d u ru şu ­
derlem ede araştırm acıların da aslında toplanan verilerin bir parçası olduk­ nun kaynak kişilere göre daha altta bulunm asının gerekliğinin altını çizm iş­
ları, bu verileri şekillendirdikleri, hatta kendilerinin de veri d urum unda ol­ ti (N ader 1969). Yine bu sorunsalları irdelem ekte öncü bir yazı, antropoloji
dukları belirtilm iştir. 1960’larda sayıları giderek artan halfie, çift-kültürlü dışından, am a fem inist antropolojinin kavram sallaştırılm asını çok etkilem iş
(eğitim, yaşam seçim leri, kan bağları vb. nedenlerle çift kültürlülüğü yaşa­ biri olan Sandra H arding’den geliyordu. H arding “Fem inist m etodoloji ola­
yan) kadın araştırm acılar bu derlem ede sahadaki deneyim lerinin farkında bilir m i?” sorusundan yola çıkm ıştı ve fem inist araştırm alarının yöntem ola­
olan dönüşüm sel bir edayla dile getirm işler ve alternatif bir ses üretm işler­ rak sın ırla n d ırılm a y ac a ğ ım ve tek bir fem inist yöntem den söz etm enin çok
dir (Altorki ve El-Solh 1988). zor olduğunu belirtiyordu (H arding 1987). Bu tartışm alar özellikle, 1990’lar-
“Out of Context: Persuasive Ficitons of Fem inist E thnography” (Bağlam da hızlanm ıştır. V isw esw aran fem inist etnografiyi “b aşarısız” görüyordu;
Dışı: Fem inist A ntropolojinin İkna Edici Öyküleri) adlı m akalede M aryln am a 2000’lerde fem inist antropoloji konusunda yayım lanan eserleri incele­
S trathern çağdaş fem inist araştırm aların politik bağlılığının tür konusunda­ diğimizde, fem inist antropoloji pratiğinin sadece "batılı” sınırda kalm adığı­
ki araştırm alardan gerçek hayata ait araştırm alara kaydığını ve gerçek başa­ nı, çeşitlendiğini ve "farklı” kültürlerde ve coğrafyalarda üretildiğini gördü­
rının da burada yattığını işaret etm ektedir (S trathern 1987b: 268). Strathern ğüm üzde ise (P apua Yeni Gine ko n u su n d a E rrin g to n ve G ew ertz [1994]
fem inist araştırm alar ve antropoloji arasındaki ilişkiyi “Garip Bir İlişki" ola­ 1987; Latin Amerika konusunda M ontoya ve arkadaşları 2002; siyah fem i­
rak ele aldığı bir başka m akalesinde ise (1987a) antropoloji ve kadın a ra ştır­ nist antropoloji konusunda M cClaurin 2001; M ısır örneği için Rieker ve a r­
m aları arasında garip bir ses bozukluğu olduğunu belirtir. Antropoloji fem i­ kadaşları 2007) Visw esw aran’m “başarısız" olarak nitelendirm esini yeniden
nist devrim i kaçırm ıştır ve yaratıcı olm aktan uzaktır. Antropologlar, “dire­ düşünm ek gerekiyor.
niş” kavram ını nereye koyacaklarını bilm em ektedir. S trathern, fem inist et­ G ünüm üzde sınırları veya özellikleri tanım lanm ış bir fem inist etnograf­
nografyanın “kadınları ekle ve karıştır” m etotu olm adığının, esasen bu “ga­ ya, antropolojik çalışm alarda hem gerekli hem de arzu edilen bir durum dur.
rip" ilişkide engeller bulunm adığının, ancak antropologların kapıdan içeri Fakat bununla birlikte, fem inizm ve antropoloji arasındaki “gariplik” Strat-
girip girm em ekte tereddüt ettiklerinin altını çizer (S trathern 1987b). hern ’in de belirttiği gibi, antropolojinin sürekli olarak fem inizm i bir kenara
Fem inizm in özgün “yapıştırıcı" sözcüğü “farklılık” altın d a birleşen fe­ itm esinde yatm aktadır. Ancak yine de antropologlar arayışlarını sürdürm ek­
m inist an tropologlardan Lila Abu-Lughod ve Ju d ith Stacey, Clifford’a ce­ tedir. Lila Abu Lughod, Bedevi kadınlar arasında yaptığı çalışm ada m uhale­
vaben birkaç yıl arayla aynı başlıkla iki m akale yayım ladılar: “Can there fet ve direnm e konusuna eğilerek, kadınların güç sahibi olduğu sosyal alan ­
be a fem inist ethnography?" (Fem inist E tnografya O labilir mi?). Stacey bi­ ları incelem ektedir (Abu-Lughod 1985, 1986, 1990b, 1993). Bu açıdan ka­
raz k a ra m sa r olarak, tam olarak fem inist etnografya yapılam ayacağını, dınların “direniş" konusu içindeki yerleri açısından önemli fem inist a ra ştır­
çünkü, etnografyanın birincil karakteristiği olan “hâkim iyet" bağlam ının ma örnekleri sunm aktadır. B unun ötesinde Abu-Lughod, toplum sal cinsiyet
fem inizm ile bağdaşm adığını iddia etti (Stacey 1988). Abu-Lughod ise b i­ alanının içindeki erk d u ru m u n u n karm aşıklığını belirtm ektedir. Gündelik
raz daha ılımlıydı ve Clifford gibi, fem inistlerin etnografik “form " ile tam hayat içinde, kadınların yaşlı erkeklerle ilişkilerini, evliliğe karşı direnişleri­
olarak deney yapm adığı konusunda onunla hem fikirdi. Bu d u ru m a istisna ni, cinsel olarak saygısız (sexually irreverent) söylem kullanabilm elerini veya
olanlar ise, ilginç b ir biçim de, genellikle antropolog eşleriydi (Abu Lughod bunu kısıtlayabilm elerini ele alarak bu konuların fem inist-kiiltürel bir anali­
1990). Yine 1990’ların başında D ianne Bell, farklı bir dönüş önererek, es­ zini su n m u ştu r. Böylelikle A bu-Lughod, fem inist saha a ra ş tırm a la rın d a
kiden beri fem inist etnografyanın varlığından söz edilebileceğini öne sü rü ­ konvansiyonel güç alanlarından uzaklaşarak, günlük yaşantının altüst edici
yordu (Bell 1993). (.subversive) söylem ler arasında halk hikâyeleri, şiir gibi sanatsal form larda

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, savı: 58, 2009


296 j Havide Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 297

“güç"lü oldukları alanlara kaymayı önerm ekte ve deneyim selliğin önem ini nusundaki epistemolojik çalışmaları, sadece feminizm ile sınırlı değildir. Bi­
vurgulam aktadır (Abu Lughod 1990b). lim çalışm alarındaki epistemolojik çalışmalar, feministlerin genel olarak ilgi
Şüphesiz, burada anm ış olduğum eserler fem inist etnografya tartışm ası­ alanları içindedir. Ancak fem inist epistemolojileri farklı kılan nokta, neyi na­
nı ne detayıyla anlatabilen ne de son noktayı koyabilmiş eserlerdir. Ancak sıl bildiğimiz konusunda "farklı" toplumsal cinsiyet perspektiflerinin kullanıl­
burada anılm ış olan örneklerin üstlendiği önem li bir görev, bir sorunsalın ması ve bilginin doğasının bu gözlükler ile analizde ve bilgi kuram ının yeni­
m asaya yatırılarak analiz etm e girişim leridir ve antropologları -kadın veya den yapılandırm ada kullanılm asıdır. Bu açıdan yaklaşıldığında fem inist epis­
erkek- fem inist etnografya konusunda düşünm eye ve bu düşünceleri yazın tem olojinin yaklaşımları, fem inist bilim çalışmaları, natüralist epistem oloji­
aracılığıyla paylaşm aya itm iştir. Fem inist antropolojinin etkisiyle, Anglo- ler, bilim kültürel çalışmaları, M arksist gelenek ve bunun sosyal bilim ler için­
Am erikan antropolojisi, kendi geçm işini irdeleyerek, kendi içinde var olan deki durum u, epistem ik erdem teorisi ile postm odernizm in açılımları arasın­
sorunsallara yine içeriden gelen bir bilinçle yaklaşm ış, özellikle Batı an tro ­ da ele alınan hennenötik ve fenomonoloji çalışm alarından gelmektedir.
polojisinin “söm ürgeci" ve “söm ürge sonrası” söylemi içinde, postm oderniz- H arding (1986) fem inist epistemolojiye dair sınıflandırm asında fem inist
m in de etkisiyle, nesneler ve özneler arasındaki ilişkileri irdeleyerek, bir iç epistemolojiyi "am pirik olm a”, "bakış açısı teorisi” ve “postm odernizm ” ola­
hesaplaşm aya yönelm iştir. rak ayrıştırırken aynı zam anda üç farklı çerçeve de sunm uştur. Ampirik ol­
m a durum u, pozisyonu bulunm ayan, politik olarak n ö tr olan bilgiye gön­
Fem inist E p istem oloji ve Yöntem derm e yaparken, bakış açısı teorisi ve postm odernizm "konum landırılm ış
Fem inist antropolojinin bir yönü antropolojik alana gönderm e yaparken bilgi” konusuna farklı açılardan yaklaşm aktadır. Bakış açısı teorisinde baş­
diğer bir yönü de feminist kuram ve m etotu işaret etmektedir. Kadın konulu kaları üzerinde bir bilgi üstünlüğü söz konusudur. Postm odernizm ise bu
antropolojide, ya da daha genel bir tanımla, kadın konusunda yazılan etnog­ bakış açılarının ne kadar farklı olduğu üzerinde durm aktadır. Son yıllarda
rafyada ilk dönemdeki araştırm acılar kadınlan daha iyi, hatta en ivi kadınlann fem inist epistem oloji konusundaki gelişm eler fem inist am pirik çalışm alar,
anlayabileceğini ifade etm işlerse de, bu yaklaşım “fem inist etnografya”mn bakış açısı teorisi ve fem inist postm odernizm arasındaki sınırları muğlak-
önünde ne yazık ki bir yanılsama olarak kalmaktadır. Kadın olarak “k a d ın la r­ laştırm ıştır. H arding bu gelişmeleri hem tahm in etm iş hem de ilerletm iştir
la çalışmak ile feminist olarak kadınları çalışmak arasında farklılıklar olduğu­ (1991, 1993, 2004). Daha da önemlisi, bu yaklaşım ların fem inist epistem olo­
nu daha önce belirtmiştim. İşte bu yüzden, feminist etnografya olarak düşü­ ji ile ilgisi, genel olarak totalize eden teorileri reddetm esi olm uştur.
nülebilecek bir araştırm anın en önemli unsurlarından biri, araştırm acının, sa­ Fem inist epistem oloji toplum sal cinsiyet konusunda teori üretilm esinden
ha çalışmasında, bilgi üretiminde, paylaşımında ve nihayet yazınındaki pozis­ ve geleneksel olarak bilgi kuram ının cinsiyeti konusundaki eleştirel bakış
yonuyla yakından ilintilidir ve burada “kadın” olmak norm atif değil, edinilmiş açılarından beslenm ektedir. Fem inist epistem olojinin genel olarak bilgi ku­
ya da kazanılmış bir kavram olarak ele alınm alıdır (Mies 1991). Ancak çoğu ram ıyla ilişkili olduğunu, bunun da sadece bir ekole ya da yaklaşım a bağlı
yazında “kadın” kavramı ile her ne kadar "toplumsal cinsiyet” olgusuna gön­ bulunm adığını söylemek yanlış olm az (H arding ve H intikka 1983). Fem inist
derm e yapılmış gibi gözükse de, ele alınan kavramsal çerçeve biyolojik cinsiyet epistem olojideki farklı yaklaşım ları epistem oloji çalışm alarındaki farklı yak­
olarak göze çarpm aktadır. Böyle bir anlaşılm anın farkında olan Liz Stanley ve laşım ların bir yansım ası olarak da görm ek m üm kündür. Ancak burada ağır­
Sue Wise “kadın” ve "baskı” kategorilerinin “ontolojik olarak çok parçalı ve lıklı olan, toplum sal cinsiyetin de analitik bir kategori olarak bilgi kuram ına
karm aşık olduklarım" belirtirler. Kadınlara yönelik baskıyı da “tek, belirlen­ dahil edilmesi, daha doğrusu toplum sal cinsiyet kavram ının m erkezde ol­
miş, kadınların neredeyse tüm ünün çaresiz olduğu bir durum olarak gören m asıdır (Scott 1988).
analizlerden” endişe duym aktadırlar (Stanley ve Wise 1979, 1983, 1990). Fem inist epistem olojinin, aynı fem inist antropoloji ya da etnografide ol­
Öyleyse buradaki daha farklı bir yaklaşım olmalıdır. Bu da fem inist bilgi duğu gibi, ortak vurguları bulunm aktadır. Bu ortak noktaların tem elinde
ve yöntem alanlarından elde edilebilmektedir. Fem inistlerin antropoloji ko­ toplum sal cinsiyete ait suskunluğun giderilm esi öne çıkar. İçindeki farklılık-

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


298 j Hande Birkalan-Gedik ■ Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 299

lar ve benzerliklerle fem inist epistem oloji, bu yüzden çok rahatça tarif edile­ b ilg isi o ld u ğ u g ö rü ş ü n d e b irle ş ti. B u ra d a b ir etk i, sosyal b ilim le rd e
bilen bir olgu değildir. Ancak altı çizilm esi gereken nokta, fem inist episte­ -K u h n ’un kullandığı a n lam d a- 1970’lerin sonundan itibaren “paradigm ala­
m olojinin bilgiyi bilenlerin özel ve som ut kişiler oldukları ve bunların ve rın" ve “norm al” bilim in sorgulanm ası olm uştur (Tekeli 1988b). Öte yandan,
bunlardan gelen bilginin de evrensel ve genel bilgiler olm adığıdır. Bu açısıy­ Alcoff ve P otter özellikle uygulam alı etik alanından gelen birikim le “fem i­
la fem inist epistem oloji deneyim konusunu özellikle vurgulam akta ve bilm e­ nist” epistem oloji konusunun, felsefe içinde daha rah at bir halde tartışılır
nin tarihsel ve kültürel süreçlerle şekillendiğini ve bu süreçlerin izin verdiği d urum a geldiğini belirtm iştir (Alcoff ve P otter 1993: 2).
ölçüde ifade edilebilir bir olgu olduğunun altını çizm ektedir. Bilme d u ru ­ Bu noktada H arding fem inist m etot konusunda üç önem li noktanın altı­
m unu sosyal ilişkiler tem elinde ele alan fem inist epistem oloji, aynı şekilde nı çizm ektedir: Kadın deneyim lerini am pirik ve teorik kaynaklar olarak kul­
kişisel deneyim lere yapm ış olduğu vurgu ile pozitivizm in vurguladığı objek­ lanm ak; araştırm a am acını kadınların sosyal kavram ları açıklam ak için bir
tif olm a ve rasyonellik konusunu da eleştirm ektedir. araç olarak kullanm ak; araştırm ada araştırm acının rolünün önem i (1987a).
Liz Stanley (1990) m etot kavram ını, araştırm a pratiklerine dayanan bir H arding, fem inistlerin ilk başta erkek taraftarlığının giderilm esi için kadın­
teknik olarak açıklarken, epistem oloji konusunu da m etot ve metodolojiye ların a ra ştırm a la ra katıldığını belirtir. Ancak bu tavır, “yitik k a d ın la r’hn
tem el o lu ştu ran b ir kavram olarak ele alm aktadır. F em inist epistem oloji ara ştırm a gündem ine gelm esini, fem inist çalışm alardan faydalanm alarını
içinde bulanan farklı alan lard an en önem lisi söz araştırm acı-kaynak kişi sağlayam am ıştır; çünkü cinsiyetçiliği ve erkek merkezciliği sosyal bilim ler­
arasındaki ilişkidir. Bu ilişkide araştırm acının sürekli “bilen” ve kaynak kişi­ den çıkarm ak yeterli olm am ıştır. A raştırılan ve araştıran kadın deneyim leri­
nin de pasif konum unda “bilinen” olm adığı ve sürecin bir diyalog olarak o r­ nin yansıtılm ası gerekm ekteydi. H arding’in fem inist m etotunda, araştırm a­
tak bilgi yaratılm asına doğru gerçekleştiği; duguların da bir araştırm a dene­ cının da araştırm a konusu kadar eleştirel bir zem inde bulunm ası şart koşu­
yimi olduğu; araştırm acının entelektüel biyografisisnin ve dolayısyla bunun luyordu, (H arding 1987a).
araştıran-araştırlan ekseninde farklı gerçeklikleri anlam ada ve araştırm acı­ Fem inist m etot ve bunun sınırlandırılm ası konusunda daha sonraki yıl­
nın yazm a sürecindeki karm aşık güç dengelerini ele alm ada önem li olduğu- larda önem li katkılarda b ulunan ara ştırm a c ıla r ve teorisyenler vardır. An­
nı işaret etm ektedir (Stanley ve Wise 1990). tropolog Susan Gal, “Between Speech and Silence: the P roblem atics of Re­
F e m in ist e p iste m o lo jin in en ö n em li k avram ı “k o n u m la n d ırılm ış b i­ search on Language and G ender” (K onuşm a ve Sessizlik Arasında: Dil ve
lenden” gelen “konum landırılm ış bilgi” konusudur. Bilgi, bilen kişinin özel T oplum sal C insiyet Ü zerine Y apılan A raştırm an ın P roblem atikleri) adlı
durum u ile şekillenm iş ve ifade edilm iştir. Fem inist epistem oloji bilm e d u ­ m akalesinde güç ilişkilerinin nasıl konuşm a haklarına ve sessizlik kavra­
rum unda toplum sal cinsiyetin nasıl bir rol oynadığını ve bu bilginin ifade­ m ına bağım lı olduğunun altını çizer. Sessizlik dilbilim e ait b ir fo rm d u r ve
sinde toplum sal cinsiyetin ne denli etkili olduğunu araştırm aktadır. B urada k ü ltü re l b a ğ la m a e k lem len erek , güç k a v ra m ın ı isted iğ i yere çekebilir.
üç önem li kavram la karşı karşıyayız; fem inist bakış açısı teorisi, fem inist Gal’ın üzerinde d u rduğu nokta, cinsiyet ilişkilerinin ve güç m ücadeleleri­
postm odernizm ve fem inist am pirisizm . Toplum sal cinsiyetin konum landı­ nin dil aracılığıyla nasıl oynandığıdır. K adın ve erkek söylem lerinin farkı,
rılm ış cinsiyetin bilginin doğasını nasıl Etkilediği sorusu alandaki en önemli v aro lan güç d e n g e le rin in farklı d in a m ik le r için d e k u lla n ılm a sıd ır (Gal
problem lerle ilişkilidir: Fem inist araştırm a, araştırm anın aynı zam anda sos­ 1991). Eğer kadınlar ve erkekler dili farklı kullanıyorlarsa, var olan a ra ş­
yal ve politik yönleriyle ilgilenm ektedir. Objektiflik ve rasyonellik konularını tırm a ve analiz yöntem leri de bir asim etri y aratm az mı? İşte bu soru için
a ra ştırm a sıy la da, bilgide o to rite n in so rg u la n m a sı k o n u larıy la ilg ilid ir de m ülakat tekniğinin eleştirisin d en analiz yöntem lerine değin fem inist
(Skeggs 1994, 1995). a ratırıcılard an bazı öneriler gelm ektedir (DeVault 1987; 1990). Öte yanda
“Fem inist epistem oloji” kavram ının felsefede kullanılm asının bir tü r çe­ Lutz da “duygu” ile “duyguların ifade edilm esi”nde k ü ltü rü n belirleyiciliği
lişkili anlam a işaret ettiği düşünülm ektedir. Ancak, felsefedeki “cinsiyetsiz" konusunda ABD’den örnekler vererek "duygusal ifadeyi” analiz etm ektedir
bilginin sorgulanm asıyla, birçok fem inist felsefeci, “insan” bilgisinin erkek (Lutz 1990).

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


300 i Hande Birkalan-Gedik Türkiye'de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 301

K adınlarla m ülakat yapm anın birbirine zıt kavram lar olduğunu belirten m aları ve fem inist düşünce ekseninde bazı kırılm a noktalarını özellikle ele
a ra ştırm a c ıla r da kadın gerçeğini ortay a çıkarm ak için farklı yöntem ler alm ak istiyorum .
önerm ekte, verileri toplam a konusunda özel stratejiler belirtilm ektedir. Bu Türkiye’deki fem inizm , 1990’lardan bu yana, farklı açıları içermeye baş­
konuda yayım lanm ış olan en önem li eserlerden biri Shulam it R einharz’ın lam ış olsa da, 1980’lere kadar devlet fem inizm i bağlam da algılanan kadın
Feminist Methods in Social Research (Sosyal Bilim lerde Fem inist Yöntemler) hareketinin fem inist açıdan yazılm ası bazı m itler aracılığıyla oluşm uştur.
adlı eseridir. Bu kapsam lı kitap dışında daha önceden yayım lanan bazı m a­ Bu m itlerin çerçevesini de eş zam anlarda gelişen m odernleşm e, batılılaşm a
kaleler ve sonrasındaki bazı eserler hem yöntem i hem de fem inist yöntem i ve milliyetçilik söylemi oluşturm uştur. Bu bağlam bir tü r etnosantrik, ya da
eleştirel olarak değerlendirm ektedir (Aptheker 1989; Oakley 1981; Stanley daha net olarak tanım larsak, “tu rkosantrik” bir bakış açısının oluşum unu
ve Wise 1990; Skeggs 1994; Shields ve Dervin 1993). A nlam landırm a konu­ sağlam ıştır. Bu bağlam da ortaya çıkan en önem li fikir, örneğin, kadın hak­
sunda H enrietta L. M oore, (1993) “içerideki” ve “d ışarıdaki” farklılıkların larının Kem alizm ile özdeşleştirilm esidir. 1980’lere kadar Cum huriyet süre­
betim lenm esi ko n u su n d a özel yöntem lere işaret etm ektedir. Ann Oakley cinin oluşturduğu kadın kimliğinin, m utlak surette olası en yüksek noktayı
m ülakatları “tezat” koşullar olarak değerlendirirken (1981), Lynda M easor oluşturduğu fikri değer kazanm ıştır. Eğer Türkiye’deki öteki kadın kimlikle­
ise “doğal olm ayan” bağlam lar olarak ifade etm iştir (1985). “M ülakatta do­ ri bu noktayı henüz yakalayam adılarsa -aynen antropoloji söylem inde de
ğal olan nedir?” sorusu ise başlıbaşına b ir araştırm a sorunsalına işaret et­ karşım ıza çıkan- m odernist/evrim ci görüş içinde, toplum daki “öteki” kadın
m ektedir (Ribbens 1989; M easor 1985). kim liklerinin de zam anla bu ideale ulaşabileceği ön görülm üştür.6
Görüldüğü gibi gerek antropoloji içinden gerekse antropoloji dışından bi­ Serpil Çakır, 1993 yılında Türkiye'de “kadın hareketinin” Osm anlı'daki
limin, araştırm anın, araştırm acının “norm al”liğinin sorgulanm ası fem inist köklerine inen bir çalışm a yayımlar. Kem alizm in fem inist düşüncedeki eleş­
kuram adına önemli yollar katedilm esini sağlam ıştır. Ama özellikle feminist tirisi 1990'lara kadar söz konusu olam am ışken, böyle bir çalışm a öncü bir
antropolojiden bakıldığında, öncelikle fem inist antropolojinin bir “kriz” bağ­ söylem in işaretidir. B urada hem farklı söylem lerin dışına çıkm a çabası, dev­
lam ında ortaya çıktığı; am a bundan daha önce de, kadın antropologların gö­ letin fem inizm in tanrısı olduğu, bir tü r “apotheosis” görüşüne son vermesi,
rü n ü r kılınması adına antropoloji içinde fem inist tarihselciliğin katkısının da am a her şeyden önce kadınları tarih içinde görünür kılm a çabası dikkate de­
bulunduğu görülm ektedir. Bunlar söylendikten sonra, acaba Türkiye'de hem ğerdir. “T anrısallaştırm a” tu tu m u n u eleştiren Fatm agül Berktay (1992: 9,
kadın araştırm aları alanından hem de antropolojiden bakıldığında nasıl bir 109) da, Serpil Çakır gibi Kem alist söylem dışında bir fem inist tarih yazm a
görüntü vardır? Türkiye’de fem inist antroplojinin izini nasıl sürebiliriz? Ya­ çabası içindedir ve Türk milliyetçiliğinin Türk fem inizmiyle beraber yürü­
zımın bundan sonraki bölüm lerinde bu som ları irdelemeye çalışacağım. düğünü belirtir (1994).
C um huriyetin kuruluşu sürecinde yeni bir kadın kimliği oluşturm a süre­
Türkiye'de Kadın H areketinden Fem inist Çalışmalara: cini ele alan birçok eser (Altınay; 2000, 2004; D urakbaşa ve İlvasoğlu 2001;
Kısa Bir Haritalandırma^ D urakbaşa 2000; Özbav 1999; W hite 2003) yeni m odernist projesinin kadın­
Türkiye’de kadın hareketi ve kadın harektinin farklı dalgaları, farklı so­ lara biçilen rolünü aktarır. Deniz K andiyoti’nin Türkiye’de kadın ile devletin
runsallarla ilgilenm iştir. Bir yandan kadın aktivist açılım ı, b ir yandan fe­ rolünü betim lem esi ise ilginç noktaları işaret etm ektedir:
m inist hareket dalgası ve bir yandan da kadın çalışm alarının oluşum u “ka­
d ın ” alanını çeşitlendirm iştir. Ancak, bu üç alan a rasın d a geçirgenlikler, “Türk m illiyetçiliğinin erken dönem ‘rom antik dönem ’in Avrupalı tarihçile­
etkileşim ler ve süreklilikler bulunsa da, her biri farklı b ir alanı işaret et­ rinin olum suz etnosantrik görüşlerine bir reaksiyondan etkilendiği açıkça
m ektedir. K adın hareketi ve fem inizm içinde fem inist antropoloji fikrin­ görülm ektedir. Orta Asya toplum lanndaki kadının yükseltilen pozisyonuna
den bahsedebilm ek ve bu iki alanın kesişim selliğini düşünm ek adına fem i­ ait öngörüler bu 'rom antik dönem ’den kaynaklanm aktadır ve Türk kadını
nist düşünce, m etot ve kuram açısından kısaca kadın hareketi, kadın çalış­ hakkındaki cum huriyetçi retoriği etkilem eye devam etm ektedir. Buradaki

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


302 j Hande Birkalan-Gedik Türkiye'de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 303

ana nokta İslam öncesi kadın statüsü konusunda önem li bir bölüm ayıran ki kadınlarla ilgili reform lardan sonra, kadınların içinden ve arasından ge­
Afet İnan'ın klasik çalışm ası The E m ancipation of Turkish W om an’dir. İs­ len farklı seslerin duyulduğu ve önceki dönem lerin eleştirilerinin yapıldığı
lam 'dan çok A rapların ve İran lılan n geleneklerini sorunlu tutsa da, İslam'ın b ir dönem olarak karşım ıza çıkm aktadır (Arat 1993; Sirm an 1989; Özbay
Türk kadınının statüsüne bir düşüklük getirdiğini iddia eder. Böylece, Cum- 1990; Tekeli 1985, 1995 [1990]; Berktay 1995 [1990]). B urada “fem inist” ha­
h u riy e t’in ‘yeni k ad ın ı’ eski ve saygı duyulan öncülleri h a tırla tm a k ta y d ı’ reket ifadesini kullanm anın bir başka önemli tarafı da kadınların politik ta­
(Kandiyoti 1991:40-41). leplerinin oluşm ası ve bunların dillendirilm esidir (Sancar 2009; Tekeli 1986;
Timisi ve Ağdur Gevrek 2002). Bu dönem de aktivist kadınların androsantrik
K andiyoti K u rtu lu ş S av aşı'n d a k ad ın ın ro lü n ü ele alırken, “A nadolu’da taraflılıkları ve sosyal bilim lerde epistem olojide bulunan dengesiz toplum sal
önem li roller oynayan köylü kadınların hem kam usal alandaki abidelerde, cinsiyet dinam iklerini giderm ek için faaliyetlere girdikleri görülür (Kandiyo­
hem de yurtsever reto rik te k u tlanıp yüceltildiği"ni belirtm esi (K andiyoti ti 1996: 2-3, Abadan-Unat 1995: 15). 1980 askeri darbesi ise bir çeşit vakum
1989; K andiyoti 1991), aynı zam anda kadının toplum içinde m illiyetçilik yaratarak İslamcı uyanışa karşı bir duruş sergilem işlerdir (Y. Arat 1995: 80,
ideolojisi bağlam ında nasıl yüceltildiğini de gösterm ektedir. Benzer b ir şe­ Doltaş 1995: 61).
kilde, Carol Delaney de m em leket ile devlet arasındaki “cinsiyetlendirilm iş" B urada h a tırla n m a sı gereken ve b irb irin e tezat gibi d u ran iki önem li
ilişkiyi ele aldığı m akalesinde, devletin “baba"yı, an av atan ın da “an n e”yi nokta var. Birincisi bu dönem de Türkiye’deki kadın konusunun kendi öz­
tem sil ettiğini belirtm ektedir. Bunlar, ulusun üyelerini ve ulusal kimliğin te­ günlükleri tartışılır hale gelirken, bir yandan da hem batılı fem inizm (ler) çe­
m ellerini yaratır. Ancak bu ilişkide kadın sadece ulusu sem bolize edebilir, viriler, çevirm enler ve araştırm acılar aracılığıyla tanınm ış ve tartışılm ıştır.
am a onu temsil edem ez (Delaney 1995). Dolayısıyla, devletin kadınlara ait Bu tartışm alar içinde en çok yer tutanı ise kadınların politik taleplerinin
parti kurulm ası, kadınların parti kurm aları gibi faaliyetlerin de devlet “b a ­ seslendirilm esidir. Bu noktadan bakıldığında, 1980’lerdeki fem inist hareke­
b a” tarafından yapıldığını görmek, Delaney'nin saptam alarım desteklem ek­ tin gündem olarak “BatT’da gelişen hareketlerden ne kadar farklı olduğu da
tedir. Bu durum a son bir örnek olarak da dilbilimsel bir kategoriden yola çı­ görülm ektedir. Özellikle antropoloji alanından bakıldığında, Am erikan an­
karak örnek verm ek istiyorum : K adınla devlet arasındaki ilişki, Cum huriyet tropolojisindeki durum u hatırlam ak gerekirse, tem sil ve yazın sorununa pa­
devrinde ortaya atılan "Anadolu” kelim esinin ilginç halk etimolojisiyle ilgili­ ralel giden bir tartışm a varken, Türkiye’deki fem inistler askeri darbe sonra­
dir. Y unancadan gelen “Anatol”, ya da “Anatoli” için devletin ürettiği etim o­ sında gelişen oluşum ları tartışm aktadır. Ancak, sorunların ele alınm asında
loji çok ilginçtir: Ana+dolu. Yani analarla dolu bir toprak parçası. Esasen ve giderilm esinde esas olarak, fem inist araştırm anın, kuram ın ve m etotun
kelim enin etimolojisi Y unancadır ve “Anadolu” "ana" ve "tello”, yani, bir şeyi da önemi burada daha artm aktadır. Ama bu alan, henüz daha tanınm am ış,
başarm ak anlam ındadır. Y unanca “A n a to l''” (Anatole) ya da “A n a to l >a ” bilinm em iş ve kullanılm am ıştır. Bir yanda ataerkil baskıyla başetm eye çalı­
(Anatolia), bir araya geldiğinde ise güneşin doğduğu yer ya da “doğu” anla­ şan kadınlar, bunun uzantısı olan askeri baskıyla da baş etm eye çalışm akta­
m ına gelm ektedir. Bu halk etim olojisinin tem elinde anavatan olarak nitelen­ dır. Şirin Tekeli, fem inizm in erkek düşm anlığı anlam ına gelmediğini, fem i­
dirilen toprağın analarla dolu bir toprak olduğu belirtilerek, kadınların dev­ nizm in lezbiyenlik olm adığını, kadınların eşitlik taleplerinin ne anlam a gel­
let söylem ine kapsayıcı olarak entegre edilmeleri düşü n ü lm ü ştü r (Birkalan- diğini anlatm aya çalırken, (Tekeli 1983 [1988]) fem inist araştırm a gündem i­
Gedik 2008). nin oluşturulm ası için biraz daha beklem ek gerektiğini işaret etm ektedir.
Genellikle Birinci Dalga kadın hareketi olarak nitelendirilen "devlet fem i­ Bu dönem de yayım lanm aya başlayan bazı dergiler de bu m isyonu akade­
nizm i” özellikle 1980’lerde gelişen İkinci Dalga Kadın hareketi tarafından mi dışına taşım aktaydı. Yukarıda andığım Som ut, Kaktüs, Pazartesi gibi d er­
eleştirilm iştir. Bu dönem de ortaya çıkan "yeni” oluşum , “fem inist" olarak giler bunu sağlam aya çalışm ıştır (Koçali 2002; kadın dergileri için ayrıntılı
adlandırılm aktadır; çünkü ciddi anlam da “kadın” konusunun ve devlet femi­ bir çalışma, Kırca Schroeder 2007). Bu dönem de kadın sivil toplum örgütle­
nizm inin sorgulandığı bir dönem olan 1980’ler, O sm anlı’daki ve Türkiye'de­ ri ve kadın dergileri aile içi şiddet, kadın hakları ve politik katılım konuları-

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


304 \ Hande Birkalan-Gedik Türkiye'de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 305

na odaklanm ıştır. S om ut dergisi 1983'te kurulur ve bunu başka dergiler ta­ nistler arasında farklılıkların daha da gözle görünür bir hal aldığı ve tartış­
kip eder. B unlar arasında Feminist ve sosyalist fem inist Kaktüs yer alm akta­ m aların da başladığı bir dönem dir. Bu konuda Yeşim Arat, 1980 dalgasının
dır. K adın D ayanışm a D erneği 1989’da, K adın E serleri K ü tü p h an esi de kadının statüsü ile ilgili K em alist reform alara m eydan okuduğunu belirt­
1991’de kurulur. İstanbul'daki Kadın Eserleri K ütüphanesi kadın konusun­ m ektedir (Arat 1992 [1995]).
da farklı dillerde birçok kaynak barındıran tek kütüphanedir. B unun dışın­ Bu arada Birlem iş M illletler K adınlara Karşı H er Türlü Ayrımcılığın Ön­
da, bu dönem in önem li yayınları arasında, Kadın hareketinin içinde aktif lenm esi S özleşm esine Türkiye’nin de im za atm ış olm ası kadın ayrım cılı­
olarak bulunan ve fem inist hareketin de öncülerinden Şirin Tekeli’nin Ka­ ğının engellenm esi konusunda kam usal bir görünürlük de sağlam ıştır.
dınlar İçin Yazılar (1977-1987) adlı eseri (1988) kadın hareketi, fem inist ak­ 1980’lerin farklılıklar vurgusu içinde çatışan fem inizm lerden biri de İsla-
tivizm ve fem inist çalışm alar konusunda önem li öngörülere ve saptam alara mi fem inizm dir. Bir yanda İslam kendi fem inist kadınlarını yaratırken, bir
işaret etm ektedir. yandan da daha “seküler" olan araştırm acılar için yeni bir alan doğm uştur.
1980’ler aynı zam anda fem inizm in bir yandan çoğul okunm aya bir yan­ İslam cı kadın hakkında yapılan a ra ştırm a lard a önem li artış v a rd ır (Arat
dan da kurum sallaşm aya başladığı dönem dir. Daha bir akadem ik alan ol­ 1995 [1990]; Acar 1995 [1990]). Bu hareket 1990’larda İslamcı kadın dergile­
m aya başlam asından çok daha önce, özellikle 1980’ler sonrasında başlayan rinin de olşum una ve daha sonraki yıllarda da bu dergiler üzerine a raştır­
“kim lik” ve “farklılaşm a” sürecinde, kadınlar üzerine kadınlar tarafından ya­ m alar yapılm asına olanak verm iştir.
pılmış eserlerin sayısında gözle görülür bir artış vardır. Bu süreç içinde ar­ 1990’lardaki kadın hareketinin en önemli açılım larından biri üniversite­
tan popüler tarihçilik de “kadınlar” üzerine yoğunlaşm ayı beraberinde getir­ lerde kadın çalışm aları ya da kadın araştırm alarının bölüm ya da m erkez
m iştir. 1980'ler kadın tarihine yönelim in bir başlangıç noktası olarak ortaya olarak kurulm ası ve fem inist kuram ve m etota doğru ciddi bir yönelim in
çıkar (İlyasoğlu 2001: 15-18). 1990’larda kadın çalışm alarında bir patlam a­ oluşm asıdır. Kadın çakm alarının kapsam ına sosyal bilim lerin dışında; ede­
nın yaşandığı görülürken, Günseli Berik’in de altını çizdiği gibi, 1980 askeri biyat, tarih, sanat ve daha birçok araştırm a alanı girm ektedir (ayrıca bkz:
darbesi sonrasında yapılan ara ştırm a lar büyük güçlüklerle yürütülm üştür Abadan-Unat 1992 [1995]). Esasen, hem disipliner form asyon hem de ku­
7C (Berik 1996...). Belki de antropolojiyle fem inizm in kesişm ez ilişkisinin ne­ ram sal yaklaşım lar bağlam ındaki bu çeşitlilik, “Kadın çalışm aları tek bir di­
denlerinden biri de devletin kısıtlayıcı ve m üdahale edici politikalarıdır. siplin mi, yoksa disiplinlerarası bir çalışm a alanı m ıdır?” sorusunu da bera­
1980’ler hâlâ “gidilem ez” yerlerin bulunduğu, “söylenem ez” gerçeklerin var berinde getirm ektedir. Yıldız Ecevit (1996) kadın çalışm alarının Türkiye’de
olduğu, birçok alanda olduğu gibi antropolojinin yüreğine de darbe indir­ 1990’lardaki geldiği noktayı irdelediği m akalesinde öncelikle ABD ve Kıta
miş bir dönem dir. Avrupası bağlam ında “kadın çalışm aları" başlığını sorgulam aktadır.7 Ecevit,
Akademi dışında gelişen kadın araştırm aları konusunda ise önemli gör­ kadın çalışm alarını “kadınlar hakkında (kadın bilgisi üretm eye yönelik) ka­
düğüm bazı k u ru m la r var. K adının S ta tü sü ve Genel M üdürlüğü Devlet dınlar için (her çalışm a politiktir) ve kadınlarla birlikte yapılan, kuram sal ve
Planlam a Teşkilatı altında 1987 yılında k urulm uştur ve kendisini Türk mo- görgül çalışm alar” (Ecevit 1996: 319) olarak nitelendirm ektedir.
dernitesinin bir aynası olarak gösterm ektedir. Bu kurum un varlığı bile dev­ 1990'larda akadem ik ortam larda kurum sallaşm aya başlayan kadın çalış­
letin “gerekirse biz her şeyi yaparız" fikrine çok uygun düşm ektedir. Özal m aları, “kadın araştırm aları” bölüm leri ya da “kadın sorunlarını araştırm a
dönem inde kurulan Türk K adının S tatüsü’nün Yükseltilmesi Vakfı, bir ölçü­ m erkezleri” olarak karşım ıza çıkm aktadır. Akademik oluşum lara bakıldığın­
de kadın sorunlarından sorum lu b ir resm i devlet kuruluşu olarak hareket da Türkiye’deki kadın konulu araştırm aların yapılm asına önem li bir adım
etm eye başladı. M uhafazakâr hüküm etin 1990 yılında kurduğu Kadın So­ oluşturan kadın çalışm aları bölüm lerinin 1990’larda açılm ası özellikle T ür­
runları ve Statüsü Genel M üdürlüğü pek çok fem inist tarafından eleştirilmiş kiye’de 1970’ler ve 1980’lerde artan kültürel politaların ve değişim in bir so­
ve Kem alizm in oluşturduğu devlet fem inizm i ile paralellik gösterdiği belir­ nucu olarak algılanm alıdır (Birkalan-Gedik 2005a). Kadın araştırm alarının
tilm iştir. Bu dönem aynı zam anda Kem alist fem inistlerle yeni dalga femi- akadem ide görülm esi, 1990’larda iki farklı eksen ü zerinden y ürüm üştür:

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


306 I Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 307
'

A raştırm a m erkezleri ve bağım sız bölüm ler aracılığıyla. A raştırm a merkez­ yapıldığının -b u ra d a hem devlet politikalarının dayattığı güçlükleri hem de
lerinde disiplinlerarası araştırm a grupları oluşturulm uş; bölüm lerde ise li­ fem inist olm ak ve durm ak konusundaki güçlükleri belirtm ek istiyorum - da
sans ve yüksek lisans düzeyinde dersler verilmeye başlanm ıştır. Birçok üni­ fark edilmesi zorunlu bir gerçekliktir. Ancak, bu çerçeve içinde, “fem inist”
versitede kadın araştırm aları ya da kadın sorunları isimleriyle bulunan bu etnografyanın ne olduğu, nasıl ve kim ler tarafından uygulandığı ya da uygu­
bölüm lere, görebildiğim kadarıyla bir istisna O rtadoğu Teknik Üniversite- lanabilirliği, kadın araştırm alarının kurum sallaşm asının ve akadem ik bağ­
si’dir. O rtadoğu Teknik Ü niversitesi’ndeki oluşum “Toplum sal Cinsiyet ve lam da çalışm aların yapılm aya başladığı dönem lerden beri yeterince ortaya
Kadın A raştırm aları M erkezi” adı altında faaliyet sürdürm ektedir. Disiplin- konm am ış, altı çizilm emiş, tartışılm am ıştır. Bir başka deyişle, “kadın” çalış­
lerarası olan bu program , program ın adında toplum sal cinsiyet sözcüğünü m alarında “fem inist” çalışm alara geçişin ne duru m d a olduğu, tam olarak
taşıyan tek bölüm dür. 1990’lı yılların başından itibaren kurulan kadın araş­ böyle bir geçişten söz edilip edilemeyeceği çok az eserde ya da toplantıda
tırm aları bölüm leri ya da m erkezlerini, 2000'li yıllardaki oluşum lar takip et­ bir tartışm a konusu, bir sorunsal olarak görülm üştür. Elbette ki Türkiye’de
m iştir. Özel üniversiteler arasın d a da bu çalışm a alanları bulu n m ak tad ır kadın hareketi, “kadın araştırm aları” oluşturulm adan önce de vardı. Ancak
(detaylı bilgi için, Birkalan-Gedik 2005a: 783-785). bu hareketin ve bu hareketten yola çıkan eserlerin ara ştırm a yöntem leri,
B undan başka toplum sal cinsiyet ile ilgili verilen dersler genel olarak sos­ epistem oloji ve yazın üretim i konusunda “feminist" olarak yorum lanabile­
yal bilim ler bölüm lerinde, sosyoloji, antropoloji, edebiyat gibi bölüm lerde cek hangi özellikleri bulunm aktaydı?
bulunm aktadır, ancak yeterli değildir. Burada kadın araştırm alarının başlı- 1990’lı yılların Türkiye’de fem inist aktiviteler konusunda değerlendiril­
başına bir alan mı, yoksa disiplinlerarası bir alan mı olduğu sorusunun da mesi, bu dönem in daha çok sivil toplum örgütlerinin oluşum u ve gelişimi ve
önemi büyüktür. Sorunun tem elinde pedagojik ve m etodolojik noktalar bu­ bu örgütler bağlam ında gelişen “projecilik” akımı altında geliştiği görülm ek­
lunm aktadır. Bu bölüm lerden hiçbirinde henüz queer teori, ırk ya da etnisi- tedir. B urada her ne kadar sivil toplum örgütü kavramı, devlet kuruluşu ol­
te konularıyla toplum sal cinsiyet konusunun kesişimleri yeterince ele alına­ m aktan bağım sız, kâr gütm eyen ve benzeri tarifleri içerse de özellikle devlet
m am ıştır. Ancak buradaki sorun, sadece üniversitelerin ya da bölüm lerin kuruluşlarının sivil toplum örgütü gibi davrandıkları, ya da kâr gütm em esi
yapısından değil, Türkiye’de gelişen fem inizm in daha çok devletçi feminizm gereken organizasyonların büyük projeler ile kârlı işlere dönüştürüldüğü o r­
tem elinde oluşm uş olması, hem kadın; hem de ulus ve milliyetçilik bağlam ­ taya çıkm aktadır. B urada aslında ilginç olabilecek bir açılım, projelerin et­
larında farklılıkları tolare etm em esi olarak karşım ıza çıkm aktadır. Öte yan­ nografyasının yapılm ası olabilir. Projecilik ile sosyal bilim (özellikle an tro ­
da, fem inist antropoloji ile ilgili pratikler konusunda da antropoloji içinde poloji ve sosyoloji) adına kaybedilenlerin ve kazanılanların ortaya konabil­
farklılık kavram ının ele alınm am ası, tam da aksine, benzeştirm e prensibiyle mesi adına yapılacak çalışm alar el değm em iş bir alan olarak durm aktadır.
hareket edilm iş olm ası bugün “farklı” olm a d u ru m u n u n sosyal bilim lerde Akademi dışında gelişen fem inist yönelim ler farklı alanlara odaklanm ış­
hâlâ yeterince değer görm em esine neden olm aktadır. Peki, öncelikle kadın tır. K adınların politik dünyadaki katılım larının daha adil olm asını am açla­
çalışm alarında ve fem inist araştırm alardaki engeller nelerdir? yan ve 1997 yılında kurulan Ka-Der (Kadın Adayları Eğitm e ve Destekleme
Akademik tarihçesi görece yeni olan bu araştırm a sahası içinde, ilk dö­ Derneği) önemli bir kuruluş olarak ortaya çıkm ıştır. K adınların politik katı­
nem de yayım lanan eserlerde, bu sahanın gerekliliği, “kadınlara ses verilme- lımını özendirm ek için faaliyetlerde bulunm aktadır. Diyarbakır Ka-M er Ka­
si”ne yönelerek, Türkiye’de kadının ve kadın tarihinin özel bir yeri olduğu dın Merkezi 1995’te aile içi şiddet gören kadınları korum ak için kurulm uş­
vurgulanm ış, araştırm a alanı haritalandırılm aya çalışılm ıştır. Kadın çalış­ tu r ve finansal düzenlem eler nedeniyle vakıf olarak adlandırılm am ıştır (Ak-
m aları alanındaki eserlerde kadın konusu ilkin politik bağlam larda irdelen­ koç 2002). Geçici iş gücü için önem li bir m ekanizm adır. Antalya Kadın H a­
miş, bunun dışında, eğitim sorunları, çalışm a gibi konularda eserler üretil­ reketi 1990’ların başında başlam ıştır (Eroğlu-Ü stün ve ark. 2002: 217) ve
m iştir. Gerek tarihsel perspektif gerekse başlıbaşm a bir akadem ik aktivite ÖDP (Özgürlük ve Dem okrasi Partisi) içindeki kadın hareketi ile kendisini
olarak ele alındığında “kadını a ra ştırm a n ın ” ne denli güç koşullar altında özdeşleştirm iştir (Eroğlu-Üstün ve ark. 2002: 225). İslamcı kadın kuruluşları

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


308 I Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 309

son yıllarda artm ıştır. AK-Der (Ayrımcılığa Karşı Kadın Hareketi), Özgür- rinci dönem olan 1920-1930 arasında Kem alist devrim lerin değerlendirilm e­
Der (Ö zgür D üşünce ve E ğitim H akları D erneği) ve M azlum -D er (İnsan si söz konusudur. Bu devirde kadın gelişim im in en büyük aracı K em alist
Hakları ve M azlum lar İçin Dayanışm a Derneği gibi kuruluşlar görülm ekte­ devrim ler olarak görülüyordu (Özbay 1990a: 2). Bu devrin belirleyici söyle­
dir ve bunlar üzerine etnografyalar da yavaş yavaş ortaya çıkm aktadır (Ka- mi daha sonra da devam edecektir. “Devlet fem inizm i” olarak nitelendirebi­
dıoğlu 2005). leceğimiz bu yaklaşım, kadın haklarının devlet eliyle verildiğini belirtm ekte­
Tarihsel olarak bakıldığında 1980’lerden bu yana gelişm e projelerinin dir. Bu görüş sadece bu dönem le sınırlı kalm am ıştır. Yukarıda değindiğim
arttığı görülm ektedir. B urada ulusal ve uluslararası fon kaynaklarının erişi­ gibi "devletçi fem inizm ”e dönüşerek, daha sonraki yıllarda, özellikle 1980’le-
m inin büyük önem i vardır. Bir yandan kendilerini fem inist olarak nitelendi­ re kadar varlığını sürdürm üştür. H atta bugün de bazı fem inistler arasında
ren kişi ve k uruluşlar ya da nitelendirm eyenler, “projecilik” konusuna ol­ sürdürm ektedir.
dukça sıcak bakarak çeşitli projeler gerçekleştirm işlerdir. Projelerin bir kıs­ K andiyoti’ye göre ikinci dönem , kadın ezilmişliğinin altının çizildiği dö­
mı kadınlara yönelikken bir kısmı da çocuklara yönelik olm aya başlam ıştır nem dir. Özellikle 1950’ler ve 1960’larda kadının ailede ve sosyal değişimdeki
(Küm betoğlu 2002: 159-61). 1980’lerin sonlarına doğru çocuk ve kadın sağ­ rolünün ele alınm ası; kadın kavram ından toplum sal cins kavram ına geçil­
lığı konusunda projelere ağırlık verildiği ve aile planlam aları kam panyaları­ mesi belirleyici un su rlar olarak göze çarpar. B urada kalkınm acılık okulu ça­
nın oluşturulduğu gözlem lenm iştir. Bu "projelecilik” akım ını ele alan Yıldız lışm aların doğasını ve am acını belirlem iştir. Özbay'm da belirttiği gibi ikinci
Ecevit, olaya sosyal bilim ci duyarlığıyla eleştiriler g etirm ek ted ir (Ecevit dönem , sosyal bilim lerde 1940’lar ve 1950’lerdeki köy m onografileri olarak
2001). NGO’lar, hüküm et oluşum ları ve yerel hüküm etler arasında bir reka­ görülm ektedir (Özbay 1990a: 3). Bu dönem de am pirik araştırm alar yapılm ış
bet olsa da, Ecevit (2001) bu oluşum ların arasındaki ilişki gerginliğinden de olsa da hiçbir m onografinin odağı kadın olm am ıştır. Özellikle İngiliz an tro ­
söz etm ektedir. NGO’ların en ön em lilerin d en biri olan A nkara m erkezli polojisinin etkisiyle yapılan bütün araştırm alar “doğal” olarak evlilik ve ak­
Uçan Süpürge kadın faaliyetlerinin duyurulm ası ve organize edilmesi konu­ rabalık konularına odaklanm ışsa da bu kavram lar cem aat içindeki gelişim ­
sunda aktif olarak yer alm akta ve fem inist araştırm anın yaygınlaştırılm asın­ leri bağlam ında ele alınm ıştır (Birkalan Gedik 2005b). Bu dönem de kadının
da çalışm aktadır (Ecevit ve K ardam 2002). 1990’da kurulan M or Çatı ise sü­ ağır işlerde çalışm ası ve ikincil durum ları sosyal bilim ciler tarafından not
rekli gündem de olan kadına karşı şiddetin engellenm esi konusunda Türki­ edilse de, kullanılan söylem “fedakâr kadın” olarak antropoloji literatürüne
ye’de çalışan ilk organizasyondur. geçiyordu. Ailede “a n n e lik ” rolü ise en önem li rol olarak görülm ekteydi
Deniz Kandiyoti O rtadoğu’da yapılan kadın çalışm alarını dönem lere ayı­ (Saktanber 1995 [1990]).
rırken, üç önem li dönem saptam ıştır. Birinci dönem de erkek merkezli taraf­ K andiyoti’nin dönem selleştirm esinde üçüncü dönem de, fem inizm ler ara­
lılıkların giderilm esi söz konusudur. B urada ele alınan konular sosyal re­ sı diyaloglar kurulm ası vardır. Bu dönem içinde O rtadoğulu kadınlar Batı
form lar, m odernleşm e, koloni sonrası devletlerde kadın olarak ön plana çık­ fem inizm lerini eleştirm işlerdir. Yine bu dönem deki sosyal bilim çalışm aları­
m aktadır. Yine bu dönem de sadece ulus-devlet olan toplum lar için m illiyet­ na bakıldığında Özbay, 1960’lar ve 1970'lerin başındaki doğurganlık çalış­
çilik kavram ı kadın üzerinden o k u n m h ştu r (Kandiyoti 1996). B unun bazı m aları 1950’lerdeki “kadın” konusunun açılım larını not etm ektedir. Özbay
örneklerini ve bu yaklaşım a ait eleştirel bakışları yukarıda kısaca vermeye 1960’lar ve 1970’lerdeki doğurganlık çakm alarının daha çok hızlı değişen
çalıştım . Türkiye'deki sosyal bilim lerde kadın konusunu ele aldığı m akale­ sosyal ve politik hayat çerçevesinde ele alındığını belirtir. Artan nüfus hızı
sinde Ferhunde Özbay’ın belirttikleri de K andivoti’nin vurguladığı dönem ­ ile birlikte çalışm aların odağı kadın doğurganlığı olm uştur. Bu devirde, yine
lerle paralellik gösterm ektedir. Ferhunde Özbay’ın Women, Family, and So­ Özbay’m aktardığı gibi “kadın bakış açısından” (ben fem inist bakış açısı ola­
cial Change in Turkey kitabında yer alan çalışm ası, Türkiye’de fem inist an ­ rak okum ak isterim ) kadın doğurganlığının araştırılm ası önem lidir (Özbay
tropolojinin öncüleri konusunda bir çerçeve sunabilir. Özbay, kadın konu­ 1990a: 4). Ancak burada unutulm am ası gereken en önem li nokta, bu çalış­
sunun araştırm alarla konu edilişini beş ayrı dönem içinde ele alm ıştır. Bi­ m a la rın d a h a çok so sy o lo jik m e to tla rla y a p ılm a sıd ır. Ö te y a n d a n , bu

Cogito, savı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


310; Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 311

çalışm alar, kadının “sta tü sü n ü ” ölçm ek açısından önem lidir. S tatü konu­ gündem içinde b u lu n an aile içi şiddet ve kadınların politik katılım ı yine
sunda en önemli nokta eğitim konusu olm uştur. B urada da Özbay’ın altını ağırlıklı olarak ele alınm ış konulardır. Bu dönem de antropolojik katkılar
çizdiği gibi, m odernizasyon teorileri bağlam ında ele alm an çalışm alar Ke­ arasında kürtaj, doğurganlık ve bebek ölüm leri gibi konuların uluslararası
m alist ideoloji bağlam ında gelişm iştir. Bir ölçüde de Kem alist reform ların yayınlarda paylaşıldığı görülm ektedir (Gürsoy-Tezcan 1992, Gürsoy 1996).
“doğrulam a” kaynakları olarak karşım ıza çıkm ıştır (Özbay 1990a: 5). Ben 1990’larda T ürkiye’de yayım lanm ış oldukça önem li bir derlem eye
D ördüncü dönem , 1970’lerde kadın sorununa farklı yaklaşım ların görül­ dönm ek istiyorum . Serpil Çakır ve Necla Akgökçe tarafından derlenm iş olan
düğü bir dönem dir. 1980’lerde ortaya çıkacak olan İslam cı düşüncenin gö­ Farklı Feminizmler Açısından Kadın Araştırmalarında Yöntem, fem inist teori
rü n ü r olm aya başladığı dönem 1970’ler olm uştur. A rtan İslam i harekete tartışm alarına yön verm iş olan kuram sal m akaleleri dilim ize kazandırm a­
karşılık K em alist fem inizm tekrar revaçtadır. Öte yanda hem Kem alizm i, nın ötesinde Türkiye’de saha çalışması yapm ış olan araştırm acıların dene­
hem de artan İslamcılığı eleştiren M arksist yazarlar da vardır. Tabii ki b u ra ­ yim lerini de içerdiği için önemli bir kaynak kitaptır. B urada kadınların poli­
da 1990’lara kadar neden M arksist fem inizm in görülem ediği sorusu da so­ tik katılım deneyim leri paylaşılm ıştır (Aslan 2001; Kovanlıkaya 2001). K ita­
rulabilir. Ancak 1980’lerin sonuna kadar M arksist yayınları bulundurm ak ba katkıda bulunm uş araştırm acıların fem inist etnografya bağlam ında dü ­
suç teşkil etm ekteydi. Bu dönem , M arksist yaklaşım zayıf olsa da bu üç şünülebilecek görüşlerinden başka örnekler verm ek gerekirse, Aynur İlya-
farklı yaklaşım içinde kadın soru su n a cevaplar arandığı dönem dir. Fem i­ soğlu’nun İslam cı kadınlarla gerçekleştirdiği araştırm ası (İlyasoğlu 1994)
nizm deki sessizlik sorusunun aslında 1970’lerde sorulm ası gereklidir. Çün­ hakkında söylediklerini paylaşm akta yarar görüyorum . İlyasoğlu kendi araş­
kü 1970'ler solun da bastırıldığı bir dönem dir. Özbay'ın dördüncü dönem tırm acı kimliğini -laik, akadem isyen, kad ın - belirttikten sonra “fiziki uzak­
olarak adlandırdığı 1970’lerde ataerkil sistem lerin eleştirisine girildiğini, lık” "toplumsal m esafe” ve "kimlik" konularına eğilerek saha deneyim lerini
am a bu analizlerin daha çok gözlem lere dayandığını ve ataerkil sistem lerin paylaşm aktadır. İlyasoğlu bu deneyim leri eleştirel ve kendini sorgulayıcı bir
eleştirisinin bulunm adığı görülm ektedir (Özbay 1990a). Ecevit ise buradaki tavırla paylaşm aktadır ki, kanım ca fem inist etnografyanın en önemli özel­
eksikliği kuram sal çalışm aların azlığına ve olan çalışm aların da ikincil po­ liklerinden biri de araştırm acının kimliğini, araştırılanlarla ilişkili olarak ir­
zisyonuna bağlam aktadır (Ecevit 1996: 321). delem esidir. B urada gerçekleşen "ötekilik” konusu kendini sınıfsal kimliğin
Özbay, beşinci dönem olarak karakterize ettiği 1980’leri, fem inist çalış­ ötesinde inanca dayalı bir kimlik inşası bağlam ında da etkilem iştir ki, an tro ­
m aların yapıldığı bir dönem olarak nitelendirse de, bu dönem in de hâlâ ka­ polojinin "ebedi ve ezeli” sorunsalı öteki, bu kez, “kendi” kültürünü çalışan
dın “so ru n u n u n ” araştırıldığı dönem olduğu görülecektir. 1980’lerde yazan araştırm acı için b ir sorunsal konum una gelm iştir (İlyasoğlu 1995).
Şirin Tekeli’nin kullandığı “m ahcup fem inizm" terim i aslında güçlü bir fe­ Benzer bir şekilde eleştirel zeminlerini ve konum ları göz önüne getirerek
m inist sesin olm am asını çok iyi karakterize ediyor (Tekeli 1988). Benim gö­ paylaşan Ayşe Durakbaşa ve Serpil Çakır da tarih konusunda fem inist yön­
rüşüm e göre buradaki problem , Ecevit'in de vurguladığı gibi, teorik katkıla­ tem lerin önem inden söz ederler. Serpil Çakır kâh hayatta olmayan kadınlarla
rın “gereksiz” olarak görülm esi ve ikincil plana itilm esinden kaynaklanıyor. -onların günlükleri, dergileri, anıları aracılığıyla- kâh hayatta olan kadınlarla
Ayrıca, yine kuram bağlam ında klasik kâlıpları yıkabilm iş, kendini "feminist sözlü tarih yazm ak bağlam ında çalışm ıştır. Ben burada özellikle Serpil Ça­
kuram ” içinde ele alan araştırm acı ya da akadem isyen sayısı da yeterli değil. kırın “fark lılık lar ve kadın konusunda söylediklerini hatırlatm ak istiyorum.
T artışm aların eksikliği ya da seyrekliği de bu d urum a katkıda bulunm akta­ Ç akıra göre ırk, toplum sal sınıf, etnik grupdan bağımsız bir araştırm a düşü­
dır. Ayrıca sorgulam a eğilim inin de eksikliği ön plana çıkm aktadır. İşte bu nülem ez ve kadınlar arasındaki faklılığın “farkında olarak” yazm anın tarih
sebeple bu dönem e belki de Tekeli’den ödünç aldığım bir kavram ile an lat­ yazmanın kalbini oluşturur. Bunlara odaklanm adan yazılan bir tarih içinde,
m ak gerekirse, “m ahcup fem inizm ” dönem i dem ek daha doğru olacaktır. kadınlar da kadınları görünm ez kılabileceklerdir (Çakır 1995: 227).
1990’lar, farklı fem inizm lerin daha g ö rü n ü r kılındığı bir dönem olarak 2000'li yılların başında Türkiye’deki farklı fem inist bakış açılarını değer­
karşım ıza çıkar. Ancak bu dönem de de 1980'lerden beri Türkiye’de fem inist lendiren bir seri yayın oldu. Yerli Bir Feminizme Doğru adlı kitap, Türkiyeli

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


312 | Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek j 313

fem inistlerin çalışm alarının sergilendiği ve daha güncel konulara eğilmeye sosyal sınıf gerçeklikleri farklı bir bilinç açısından da incelenm em iştir. Yıl­
çalışan bir kitap olarak karşım ıza çıkıyor (2001). Aynur İlyasoğlu, kadın ta­ dız Ecevit’in öncelikle sınıfsal bir duruşu koruyarak, kadın emeği, sendika­
rihine kadınların bakm asının önem ini ve gereğini vurguluyor. “Öteki” ka­ lar, kadın işgücü ve bunun m arjinalliği konusunda ifade ettikleri, kendi dö­
dınlarla yapılan çalışm alarda fem inist bir başlangıç noktası, yeni bir duruş nem i içinde ele alındığında, öncü bir fem inist söylemi b arındırm aktadır ve
olduğu anlaşılıyor. Bu bakış açısıyla bakıldığında daha önceden fark edilm e­ fem in izm le e tn o g ra fik a ra ş tırm a la rın y o lla rın ı k e siştirm e n in ne k a d a r
miş noktaların fark edileceği belirtiliyor. 2000'li yılların en önem li katkıları önem li olduğunu işaret etm ektedir (1996).
arasın d a özellikle m ilitarizm ve kadın konusu gelir. M eslektaşlarım Ayşe Din ve kadın konularının kesişim inde, 1980 sonrası vakum un yarattığı
Gül Altmay, Nira Yuval Davis çok net bir biçim de bu konulara dikkat çekti­ “alan” içinde sürekli olarak “İslamcı" kadın kimliği araştırm aların konusu
ler; hem teorik hem de am pirik çalışm aları bu konulara odaklandı (Altmay haline gelm iştir. Ancak İslam ile belirtilen ağırlıklı olarak “örtünm e” ve “ö r­
2000, 2004; Yuval Davis 1997). tülü kim lik” k onulan ile sınırlanm ış, neredeyse İslam ve kadın bu konulara
Toplum sal cinsiyete dayalı bir bakış açısının oluşm ası ve bu terim in an a­ hapsedilm iştir. Türkiye verilere göre ağırlıklı olarak M üslüm an bir ülke olsa
litik bir kategori olarak kullanılm aya başlanm ası uluslararası fem inist diya­ da 1990’larda antropoloji ve sosyal bilim lerde görünür hale gelmeye başla­
logların gelişmesiyle olm uştur. 2000'li yıllarda Türkiye'de araştırm a yapan m adan önce Alevilik konusu -aynı Kürtler, ve bizim bağlam ım ızda K ürt ka­
“y a b a n c ıla rın , doktoralarını yurt dışında bitirip geri dönen “yerli” araştır­ dınları konusunda olduğu gibi- görünm ezden gelinirdi. Bu bağlam da da İs­
m acıların sayısının artışı; artık başlıbaşm a bir sektör olan çeviri yayıncılı­ lam ve kadın başlığı altında-edebiyat alanınında sürekli okuduklarım ızdan
ğının gelişimi, hatta dem oktarikleşm e sürecinde elde edilen görece yayın öz­ olan M arkoff ve arkadaşlarının Alevilik tanım lam aları dışına çıkabilen dev­
gürlüğü ile hem yayınlar artm ış hem de daha önceden “konuşulam az” konu­ letçi Alevilik dışında tarih bulunm uyordu. Bunların içinde de Alevi kadınla­
lar hakkında eserler yayım lanm aya başlanm ıştır. K adınları “özne” olarak rı, aynı Alevilik konusunun m itleştirilm esi ve Orta Asya vurgusu dışında ele
gördüklerini belirten araştırm alarda şiddet, nam us cinayetleri, kadın emeği, alınm am ıştı. Ele alınan Aleviler ve tabii ki Alevi kadınları da sürekli olarak
farklı sınıflardan kadınların siyasete katılım ı gibi konular, daha önceden de bir "rom antizasyon” süreci içindeydi. B unun ötesinde 1980'lere kadar, kırsal
çalışılmış olan -örneğin gecekondu, siyaset, em ek gibi- konuların farklı söy­ bir din olarak tanınan Aleviliğin şehirlere taşınm asına kadar, sosyal bilim ­
lem ler ve bakış açılarıyla irdelenm esine olanak tan ım ıştır (Özyeğin 2005; lerde Alevilik de “görünm ez” idi. Ancak çeşitli araştırm acıların yayınları in­
Bora 2005a; Wedel 2001). Bu dönem de artan yoksulluk kavram ının da cinsi- celendiğinde, hem Aleviler'in hem de Alevi kadınlarınin “tem sil”leri söz ko­
yetlendirilm esi gündem dedir (Ecevit 2003, Bora 2005 b). nusu olduğunda, Türk kadını hom ojenitesine otu rtu lm ak istendiği görül­
Yakın bir dönem e kadar, yapılan araştırm alar “bilen-bilinen” ekseninde m ektedir (Gökalp 1980, 1989, 1990; Melikoff 1992, 1993).
detaylı olarak ele alındığında, Türkiye örneğinde önüm üzde ilginç bir sınır Karin Vorhoff Türkiye’de Alevilik hakkındaki çalışm aları değerlendirir­
sorunsalının durm akta olduğunu görüyoruz. İlginç bir şekilde kadın a raştır­ ken, K öprülü’den bu yana bazı akadem isyenlerin Bektaşiliği ve Aleviliği sen­
m acıların çoğu burjuva kökenli, araştırılan kadınlar ise, sınıfsal olarak “öte­ kretizm in türleri olarak anlam ak yerine, bu topluluklarda sadece Türk u n ­
ki” kadınlardır. N adir araştırm alar “benzer” statülerdeki kadınları konu al­ surları görm ek istediklerine dikkat çekm iştir (Vorhoff 1998, 1999). Bir yan­
m ıştır. B urada karşım ıza çıkan arşatırm acınm sınıfı sorunsalı, özellikle ba­ dan S ünni’likten daha progresif olduğu söylenerek kadınlık rolleri abartılır-
kış açısı teorisi ve kadın kategorisinin kesişim inde ele alınm alıdır. İkinci ken, diğer yandan da Alevi kadınının liberal imgesi onu “basit” kadın konu­
olarak, araştırılan konular sürekli “so ru n ” bazında algılanm ıştır ve kadınlar m una sokm uştur. Özellikle olduğu farz edilen m um söndü geleneğinin kolay
da sorunların bir parçasıdır. D oğrudur, Türkiyeli kadınlar hâlâ birçok sorun elde edilebilen, toplu seks yapan Alevi kadın imgesine gönderm e yapm ası gi­
içinde hayatlarını sürdürm ektedir. Ancak kadınların güçlü olduğu alanlar bi (Birkalan-Gedik 2008). Alevi kadınlarının “rom antik” bağlam ı dışında al­
acaba bilinçli olarak mı “es” geçilm iştir? B unun ötesinde sınıfsal ötekinin gılanışı ise tam am en negatif im geler aracılığıyla olm uştur. B urada Aleviler
yerini alabilecek bir başka paradigm a kurulam am ıştır. Üstelik ekonom ik ve hakkında, daha ilk dönem araştırm acıların aldığı bilgilerin kaynak kişilerin

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


314 Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 315

Sünniler olduğunun da hatırlanm ası gereklidir. Özellikle m isyonerlerden ge­ olgusunu ele aldığı bir makalesinde, “devlet baba” ve “anavatan” kavramları
len bilgilerin sorgusuz yaygınlaştırılm ası, bir yandan genel olarak Aleviler ve arasındaki ilişkiyi ve bu ilişki aracılığıyla ulusal kimliğin nasıl oluşturulduğu­
özelinde de Alevi kadını hakkında negatif im gelerin artm asını sağlamış; bir nu inceler. Bu ilişki içinde kadınlar ulusu sembolize edebilirler ama, ulusu er­
yandan da Türkiye'deki araştırm acıların bu konuları göz ardı etmesi sebe­ kekler temsil edebilirler. Yine Delaney'nin saptam asına göre, Osm anlı’da da
biyle ek ve m uhalif bilgi ya da sadece “antropolojik bilgi” üretilem em iştir. kullanılan bir söylem olan “devlet baba” söylemi, hem ataerkil hem de atasoy-
Etnisite konusundaki çalışm alar bağlam ında görülen eksikliklerin altını luluk kavram larının vurgulanm asıyla olutşturulm uştur. Anavatan kavramı ise
çizen araştırm acılar, özellikle Alevi hareketi bağlam ında antropolojik ça­ ulusun “fideliği” durum undadır (Delaney 1995:190).
lışm aları sorgulam aktadırlar (Shankland 1998). B enzer eleştiriler özellikle Türkiye’de kadın antropolog yetiştirilm esinin öncülerine bakıldığında ise
“etnik” kadınlar konusunda da yapılabilir. 1980’ler, özellikle, hâlâ “gidile­ “kadın” fikrinin Kem alist ideolojide önem li bir yer tuttuğu 1940'lı yıllarda
m ez” yerlerin bulunduğu yıllardır. 1980 sonrasında kadın araştırm aları ala­ hem kad ın ın hem de a n tro p o lo jin in ilerletilm esi a d ın a S eniha T unakan
nında bir gelişme yaşansa da, Günseli Berik'in belirttiği gibi, askeri darbe­ 1935 yılında K aiser W ilhelm Institut für Anthropologie at Berlin Üniversite-
nin akabindeki y ıllard a a ra ş tırm a yapm ak old u k ça zo rd u r. Lale Yalçın si’ne gönderilm iştir (Kansu 1940). Elbette ki Alman Üniversiteleri’nin bu yıl­
H eckm an’m H akkâri’de K iirtler arasın d a yaptığı ara ştırm a önem li veriler lardaki politik görüşleri içinde folklor, antropoloji ve etnoloji disiplerindeki
sunm aktadır (Yalçın-Heckm ann 1991). Bu çalışm a, K ürtleri çalıştığı için 17 egemen duruşun ne olduğunu tahm in etm ek zor olm asa gerek.
yıl hapis yatm ak zorunda kalan İsm ail Beşikçi’nin çalışm asından sonra Tür­ A ntropolojinin devletçi söylem ler ve özellikle ulus-inşası sürecince be­
kiye’de yapılm ış ilk çalışm adır. lirlenm esi, kadın konusunda farklı söylem lerin dışına çıkılm asına bir en­
Bu eleştiriler antropoloji açısından değerlendirildiğinde, Türkiye’deki an­ gel teşkil etm iştir. B unun ü stesinden gelm eye çalışan b ir antropoloji ise
tropolojinin “içinden” ve “dışından” gelen farklılıkları görm ek gerekecektir. son 10-15 yılda m üm kün olm aya başlam ıştır. A ntropolojinin akdem ik o r­
H er ne kadar Türkiye batılı anlam da bir "söm ürgeci" geleneğine sahip olm a­ tam larda gelişm esinin ulus-devlet yaratm a sürecinde etkili b ir faaliyet ola­
sa da, halkbilim söylem inde de karşım ıza çıkan “ulusçuluk” kendisini antro­ cağı fikrine dayanan Türkiye’deki antropoloji, “Türk k ü ltü rü ” kavram ının
polojide de gösterm iş (Birkalan 1996, 2005b), Türkiye’deki antropolojinin tekil bir olgu olarak y aratılm asına ve sürd ü rü lm esin e araç olm uştur. Bu
temeli sadece "benzer” olanlar veya “benzeştirilm ek” istenen konular, nesne­ ataerkil, m illiyetçi ve tekil çerçeve içinde kadınlara ayrılan yer ise çok sı­
ler ve kişilerle örülm üştür. Bu bağlam da Türkiye’de antropoloji “evde” an­ nırlıydı. Türk olarak nitelendirilen grup “tek” ve "hom ojen” ise, “Türk ka­
tropoloji olarak başlam ıştır.8 Antropoloji kurum sallaşırken, baskın ideoloji­ dını" da bu bağlam da hom ojen bir olgu olarak hayal ediliyor, a n a h ta r keli­
den kaçam am ış, kendi sahasını ne yazık ki net olarak belirleyem em iş ve fe­ me “farklılık” değil, “aynılık” olarak karşım ıza çıkıyordu. Y ukarıda an d ı­
m inist kuram ı birincil önceliği yapm am ış ya da yapam am ıştır. Eklektik çer­ ğım perspektifler içinde, k ü ltü rü n korunm ası an lam ın d a k u rtarm a etnog-
çeveleri -ulusçu, ataerkil ve batılı- barındıran, “k u rtarm a” antropolojisi bağ­ rafileri antropolojinin alan araştırm ası karakterini uzun süre belirlem iştir
lam ında gerçekleşm iş olan bir antropoloji geleneği o lu şm u ştu r (Birkalan- (Birkalan-G edik 2005b).
Gedik 2005b: 74). / Türkiye’deki akadem ik antropoloji çalışm aları ile fem inist etnografyanın
Burada Türkiye’deki antropolojinin farklılıklar tem elinde değil, "benzeşti­ kesişimi söz konusu olduğunda, hatırlatm ak istediğim önemli bir nokta var:
rilm ek” ya da “aynılaştırm ak" tem elinden yürüm esinin de önem i büyüktür. Siyaset bilim inde fem inist duruşun ne kadar önemli bir perspektif sağladığı­
Bu anlam da, devlet feminizmi ile devlet antropolojisinin de oldukça geniş bir nı anlatan Serpil Ç akırın (2001) sözünü ettiği bir bilinç ve duruş, antropolo­
tabanda “benzerlikleri” bulunm aktadır. Milliyetçilik tem elinde ele alındığında jide son zam anlarda görülm ektedir. Fem inist bilincin antropolojideki eksik­
ise, milliyetçi söylemlerin hepsinin cinsiyetlendirilmiş söylemler olduğu görü­ liğinde en önem li çerçeve Türkiye’de özgün ve özgür bir antropolojinin oluş­
lecektir.9 Bu söylemler “kültürel yazıtlar” olarak gündelik hayatın toplumsal m am ış olm asıdır. Esasen, antropolojinin kendini tanım ladığı ve pratiklerini
cinsiyet kavramlarını yönetir (Fox 1987). Örneğin Carol Delaney, milliyetçilik oluşturduğu çerçeve, Türkiye’de antropolojinin fem inizmi hangi koşullar al­

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


316 i Hande Birkalan-Gedik Türkiye'de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 317

tında dışladığı konusunda bize bazı ipuçları sunm aktadır. Daha önce de be­ dir. Anılan bu dönem lere fem inist bir eleştiri getirm ek gerekirse, 1940'lar ve
lirttiğim gibi; 1950’lerde oldukça sık yapılan köy m onografyaları ya da 1960 ve 1970’lerin
doğurganlık çalışm aları her ne kadar içlerinde bir kadın öğesini b arın d ır­
“Özgün antropolojiden anlatm ak istediğim , Türkiye’deki paradigm aların m ışlarsa da, b unun fem inizm in sürekli reddettiği “kadınları ekle ve k arıştır”
ve gerçekliğin bilincinde, hem kendi sorunsallarıyla ilgilenebilen, hem de yöntem i olduğunun altının çizilmesi gerekir. Daha sonraki dönem lerde, aile,
bu sorunsallan uluslararası bir platform a taşıyarak varlığını gösterebilen evlilik ve akrabalık gibi antropolojinin temel konuları üzerine yapılan çalış­
bir araştırm a biçim idir. Özgür b ir antropolojiden anlatm ak istediğim ise, m alarda da kadın yine kültürü oluşturduğu düşünülen eril bir bakış açısı
belirli diretm eler ve dayatm aların dışına çıkarak, "ithal” bilgiyi kes ve ya­ içinde verilm iştir (Tezcan 1981, 2000). Yine “benzerlik” üzerinden yapılan
pıştır m etotuyla değil de sorgulayıcı bir bakış açısıyla kullanm aktır” (Bir­ çalışm alar, çağdaş fem inizm in tem elinde bulunan "farklılık” önerim iyle ör-
kalan-Gedik 2005b: 74). tüşm em iştir. Neticede, antropologların ya da sosyal bilim cilerin kadın olm a­
sı, sonuçta farklı bir durum yaratm am ıştır (Birkalan-Gedik 2005b). Antro­
T ü rk iy e ’deki a n tro p o lo jik e s e rle rd e en ö n e m li a n a liz g ru b u , özellikle polojinin son yıllardaki gözle görünür kıpırdanm ası içinde gündem ler de de­
1940’lar ve 1950’lerde “köy” olarak karşım ıza çıkm ıştır. Behice B oran’m Ma­ ğişm ektedir. Örneğin 1990’larm ortalarından başlayarak gündem im ize giren
nisa yörükleriyle yaptığı çalışm ası (1945), İbrahim Y asanın H asanoğlan ça­ “projecilik” konusunun eleştirisini Yıldız Ecevit yapm ıştır. Bu projeler aynı
lışm ası (1955), N erm in E rd e n tu ğ ’un Hal ve S ün köylerindeki çalışm ası zam anda sivil inisiyatifler ve akadem inin de birer buluşm a alanı olmuş, fe­
(1956, 1959) kırsal antropoloji konusunda önem li çalışm alar arasındadır. m inizm , akadem i dışına da taşınabilm iştir (Ecevit 1995), ancak eleştirilere
Benzer çalışm alarda görüldüğü gibi, köye odaklı bu çalışm alar, şüphesiz ki, de kulak vermek gerekm ektedir.
köy organizasyonunu ele alırken, ev, hane, aile ve akrabalık konularına ve Sosyal bilim lerdeki eleştirel perspektifler, Tekeli’nin de altını net bir şe­
kaçınılm az olarak da bu kavram ların kesişim indeki kadın konusuna da eğil­ kilde çizdiği gibi yeni başlam ıştır (Tekeli 1988). Bu eleştirel perspektiflerin
m işlerdir. Ancak bu çalışm alar fem inist antropologların vurguladıkları "top­ ele alınıp sindirilm esi ve harekete geçirilmesi ise vakit alacağa benzem ekte­
lum sal cinsiyet” perspektifinden uzaktadır. İlginç olan ise Türkiye’de ve Tür­ dir. Öte yandan kadın araştırm aların d an gelen ivmeye, antropolojinin (ve
kiye’nin antropoloji(sin)de neredeyse bir "okul" olarak d u ran köy çalışm ala­ büyük ölçüde sosyal bilimler) direnişi de büyük bir engel olarak du rm ak ta­
rının yükselişi ve düşüşü, antropolojinin “alan” sorununu da tem sil eden bir dır. Ancak fem inist çalışm alar içinde b ulunan zenginlik sosyal bilim lerin
öğe olarak k arşım ızd a d u rm a k ta d ır (S irm an 1988, 1990, 1996; Delaney “norm atif” yapısının eleştirisini de sağlam ıştır. K andiyoti’nin belirttiği gibi
1998). Köydeki farklılıklar son yıllara kadar ele alınm am ıştır. Bu farklılıklar “kadınları tarihsel, toplum sal, ekonom ik ve politik aktivitelerde görünür"
dinsel bazda olabildiği gibi, cinsiyet bazında da olm alıdır. David Shank- kılm ıştır (Kandiyoti 1996: 4).
land’ın Alevi köyleri ile Sünni köylerini kıyaslayan çalışm ası, farklı dinsel 1990’lard a kadın a ra ş tırm a la rı p e rsp e k tifin d e n y apılan a ra ş tırm a la r
pratikler içinde Stirling'in öncü çalışm asında vurguladığı “köy” kavram ının içinde, Türkiye’de ara ştırm a yapan ve araştırm ayı “yabancı” b ir dinleyici
çeşitliliği üzerinde önemli bir çalışm adır (Shankland 1998). Aynı bakış açısı için yazım a ak taran a raştırm acıların sayısının arttığı gözlem lenm ektedir.
ile köy konusunun antropolojik olarak çalışılm asında “cinsiyetlendirilm iş” Bu a ra ş tırm a c ıla r için k u ru la n “halfie” (A bu-Lughod 1991) için d e bazı
etnografyalara ihtiyaç duyulm aktadır. problem atikleri barın d ırm ak tad ır. Ne "içeriden" ne de “d ışa rıd a n ” çalışm a
1960-1970 yıllarında yapılan çalışm alar ise sosyal problem lere odaklıdır. d u ru m u ne de “halfie”lerin an tropolojik pozisyonları tam olarak T ü rk i­
Antropologların alanları, köy m onografyalarından şehre doğru taşınm ıştır. ye’deki d urum u a k ta ra b ilm iştir.10 Üstelik halfie kategorisi de "öteki” p ro b ­
Mübeccel Kıray’m Ereğli (1964), Yasa’nm Ankara gecekondularındaki çalış­ lem ini çözmeye yetm em ektedir. Özellikle Anglo-Amerikan sistem inde eği­
m alarında (1966) bahsedilse de genel olarak köy m onografyalarında veya şe­ tim aldıktan sonra Türkiye'ye dönen a raştırm acıların pozisyonları, bu kez
hir çalışm alarında “yeri geldiği” ölçüde kadından bahsedildiği görülm ekte- “Kim in için yazıyoruz?" so ru su n u n sorulm asını beraberinde getirirken bu

Cogito, savı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


318İ Hande Birkalan-Gedik Türkiye'de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 319

soruya aran acak cevap tem sil ve otorite k o n u larından geçm ektedir (Birka- mayı am açlam ıştır (Atay 2000). Özel sayıya birçok antropolog katkıda bu ­
lan 2000a, b). lunm uştur. Diğer önem li gelişm eler arasında Antropoloji Derneği’nin düzen­
İşte bu noktada bazı kadın antropologların düşünüm sel b ir ses içinde lediği koferanslar yer alm aktadır. İlk ulusal konferans 2000 yılında, ikinci
yazdıkları görülm ektedir. Örneğin, İncirlioğlu-O naran Türkiye'deki köylü ulusal konferans ise 2004 yılında düzenlenm iştir. İkinci konferansta su n u ­
kadını im gesinin çift yönlü bir anlam taşıdığını ifade etm ektedir: bir yanda lan bildiriler sadece dünya antropoloji gündem ini yakalam akla kalm am ış,
güçlü ve bilge bir kadın varken diğer yanda çok çalışm ış, yorgun, cahil ve aynı zam anda antropolojide toplum sal cinsiyetin önemli bir analitik katego­
boyun eğen bir kadın görülm ektedir (O naran-İncirlioğlu 2001: 203). Köylü ri olarak ele alm ıştır. Antropoloji Derneği tarafından 2007’de İstanbul'da dü­
kadının güçlü imgesi Kem alist fem inizm tarafından yaratılan bir im gedir ve zenlenen I. U luslararası Antropoloji Kongresi ulusalarası ve Türkiye’den ka­
bu im genin kökeni İslam öncesi Orta Asya’da tasavvur edilen kadın imgesi­ tılım cıları bir araya getirirken, özellikle Avrupa Birliği tartışm alarıyla birlik­
ne kadar uzanm aktadır. O naran- İnciriioğlu'nun vurguladığı bir başka nokta te gündem im izde sıklıkla yer tu tan “Avrupalılık” konusunda Avrupa Birliği
ise Türk kadınının im gesinin yaratılm asında “düzenli” kalıplar yaratm a uğ­ dışında bir bağlam da ele alm aya çalışm ıştır. 2009 Nisan ayında toplanacak
runa, düzenli olm ayan bulgulardan vazgeçilmiş olm asıdır.11 olan III. Kongresi ise Türkiye’nin değişim yıllarına odaklanm ıştır ve toplum ­
Bu dönem ve sonrasında önem li olm aya başlayan konular arasında ka- sal cinsiyet ve fem inizm konusunda birçok panel oluşturulm uştur.
dın-etnisite konusu ön plana çıkm aktadır. Etnisite konusunda değişen bakış Antropoloji içinde kısm en bir direnişle karşılaşan fem inizm in, fem inist
açıları içinde yaklaşım lar getirilmeye çalışılm ıştır. Ama bu, K ürt etnisitesi- antropolojinin gelecekte birçok şansı ve fırsatı bulunm aktadır. B unlar din
nin dışında kalan etnik gruplar olm uştur. Gönül E rtem ’in doktora çalışm a­ ve etnisite konusunda “farklılıkların” belirlenip çalışılması (özellikle K ürt ve
sına dayalı araştırm ası Çerkez kadınlarının Türkiye’deki fem inist gündem Alevi kadınlarının, am a farklı milli aidiyetleri bulunan kadınların hayatları
içinde nasıl ve ne şekilde gündem ler yarattıklarına odaklanm aktadır (Ertem ve deneyim leri açılacak önem li kapılar olarak karşım ızda duruyor); cinsiyet-
1999). 2000’li yılların başında ise, Hale Bolak’ın orta sınıf ailelerde aile içi lendirilm iş sınıf analizleri; köyün cinsiyetlendirilm esi; ve queer teori olarak
çalışm ası ise 1980’lerde Yıldız Ecevit’in yaptığı çalışm alarla yöntem sel ola­ belirginleşiyor. B unun dışında elbette ki gündem konuları zengin: nam us ci­
rak ve konu seçimi açısından benzerlik gösterm ektedir (Bolak 2002). nayetleri, hem kırsal hem de şehirsel bağlam larda, hem de etnisite ve ulus­
Teorik açıdan bakıldığında ise sosyal bilim lere fem inist etkinin açıkça çuluk çerçevesinde çalışılmayı bekliyor. Ama en önemli nokta, S ancar’ın ya­
görüldüğü İnsan, Toplum, Bilim adlı eserde yayım lanan çalışm alar, özelde kın bir tarihte de belirttiği gibi sosyal bilimci olarak toplum sal cinsiyet pers­
antropoloji, genelde sosyal bilim lerin uygulam a alanlarında yeni bakış açıla­ pektifiyle bakabilm ek (Sancar 2006).
rı sunan yazıları bir araya getirm ektedir. Fem inizm le açık bir ilgi kurm ayan Öncelikle Türkiye’de fem inist harita içinde oldukça m arjinalleştirilm iş
Tayfun Atay’ın m akalesi (1996) ve buna karşın özellikle fem inist m etotu olan am a bu pozisyondan da çıkm aya başlayan K ürt ve Alevi kadınlar konu­
öneren Belkıs K üm betoğlu’nun makalesi (1996) antropolojinin problem atik sunu kısaca ele alm ak istiyorum . Kürt kadınını “devletsiz” olm ası sebebiyle
alanlarına girerek sorunları ele alm aktadır. Atay dönüşüm sel olarak saha fem inist bilginin kenarında gören Shahrzad Mojab, Türkiye’deki fem inist
çalışm asındaki rollerinden söz ederkeh, K üm betoğlu’nun toplum sal cinsiye­ hareket içinde K ürt kadınlarının m arjinelleştirilm esinden söz etm ektedir.
ti m erkez alarak 3'azdığı saha çalışm aları ilişkileri önem li soruları sorm akta­ Bu durum "Kürtlere karşı Türk fem inistleri” şeklinde oluşm uştur. Mojab,
dır. Bu derlem ede Çakır (1995) ve İlyasoğlu’nun (1995) yazıları da kadın Türk fem inistlerin sadece ataerkillikle değil, milliyetçilikle de problem leri
araştırm alarının sosyal bilim lerde neyi sorguladığını ve neyi g ö rü n ü r hale olduğunu belirtm ektedir (Mojab 2005b).
getirm eye çalıştığını gösterm ektedir. 1990’larda ortaya çıkm aya başlayan Kürt kadın kimliği ve buna bağlı ge­
2000’li yıllar ise; çeviri, özgün eser ve düzenelenen toplantılar bağlam ın­ lişen Kürt fem inist hareketi konusunda bir haritalandırm a çalışm ası yapıla­
da, daha verimli bir dönem dir. Tayfun Atay'ın m isafir editörlüğünde yayım­ m am ıştır. 1980’lerdeki farklılaşm a sürecinde gözden kaçırılan Kürt kadınla­
lanan Folklor/Edebiyat özel sayısı “antropolojinin üzerinden ölü toprağı" at­ rın hareketi 1990'larda oluşm aya başlam ıştır. Yalçın-Heckm an ve Pauline

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


320 I Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 321

Van Gelder’in “90’larda Türkiye’de Siyasal Söylemin D önüşüm ü Çerçevesin­ K ürt fem inistler ve K ürt kadınlarının etnik ve toplum sal cinsiyet kim likleri­
de K ürt K adınları İmajı: Bazı Eleştirel D eğerlendirm eler” (2000) ve San- nin çatıştığı ve birleştiği no k talar bulunm aktaydı. Peki, fem inist hareket
car'ın (2001) “Türkler/K ürtler, Anneler ve Siyaset” adlı m akaleleri bu alana içinde farklılık politikası neydi? K ürt fem inistler, Türk fem inistlerin “bacı”
ilişkin kim i değinm eler içeren bir çalışm a olarak kabul edilebilir. Ayrıca söylemi içinde kendilerini küçüm sediklerini belirtirlerken, Türkiye’nin de
Açık’ın (2002) 1990’lı yıllarda yayım lanan Kürt kadın dergilerine ilişkin ana­ emperyal bir güç olarak K ürt kadınlarını K ürt halkı gibi bastırdıklarını ifade
lizi, K ürt kadın kim liğinin araştırılm ası açısından önem li görülm ektedir. ediyorlardı. Böyle b ir tarihsel süreç içerisinde, T ürkiye’deki fem inizm in
Böyle bir haritalandırm a yapılm ası bir yana, “farklılık” üzerine hiçbir tole­ "farklılık'Tan tolare ederek, farklı etnik fem inizm lerle diyalog kurm ası gere­
ransı bulunm ayan Türkiye’deki antropolojik pratikler bağlam ında bakıldı­ kecektir. Fem inist antropoloji ise, bütün farklılıkları kabul ederek, cinsiyet,
ğında durum un veham eti daha da fazladır. 1990’larda ve h atta 2000’li yılla­ devlet, m illiyetçilik, kimlik konularının kesişim inde bir yön bulm ak, alan
rın başında “K ürt” sözcüğü yerine “Kürtçe konuşan g ruplar” ya da “Doğulu’ a raştırm aları yapm ak d u ru m u n d a d ır. B urada yepyeni bir alan olarak da
veya “Doğu” gibi m uğlak ve örtük terim leri tercih eden sosyal bilimciler, ka­ queer çalışm alar durm aktadır.
dın konusunu da bu terim lerin sınırlılığı çerçevesinde ele alm ışlardır.
Son yıllarda, K ürtleri çalışanların büyük bir çoğunluğu ya tam am en ya Sonuç
da kısm en Am erikan üniversitelerinde eğitim görm üştür. Bu da onları farklı Buraya kadar fem inist etnografya konusunda anlatm aya çalıştıklarım ,
a raştırm a gündem lerine yöneltm iştir. M esut Yeğen, 1920’lerin ortasından konuyu antropolojik-etnografik tem silivet sorunu açısından ele alm ak, “fe­
1980’lerin sonuna kadar K ürtler'in varlığını inkâr eden Türk devletinin, da­ m in ist” b ir duruş taşım ak ve kültürel olgulara her toplum un kendi so ru n ­
ha so n ra K iirtler konusunda birşeyler yapm ak zorunda kaldığını belirtir salları içinde bakabilm e yeteneğinin gerekliliği ile ilgili oldu. S av u n d u ­
(Yeğen 1996: 216). Yeğen’e göre Türk devletinin söylemi, batılılaşm a, m er­ ğum , hem antropolojide hem de kadın a raştırm aların d a gerekli olduğuna
kezileşme, milliyetçilik ve laiklik ekseninde olm uştur (Yeğen 1996: 226). Bu inandığım fem inist etnografyanın uygulanm asıdır. Bu duruş da özünde üç
tü r söylemsel bir üretim de Türk akadem isinde K ürtler’in m arjinal d u ru m u ­ ana konuyu ilgilendiriyor: S aha a raştırm asın ın ve epistem olojinin fem inist
nun yaratılm asında etkili olm uştur. Yine benzer bir şekilde Zeynep Gambet- teoriyle ilgisi, farklı g rupların antropolojik olarak ele alınm ası ve fem inist
ti’nin belirttiği gibi, Türkiye’nin dışında bulunm ak da K ürtler hakkında da­ yazın.
ha serbest konuşabilm e olanağı y aratm ıştır (G am betti 2006). Saha çalışm ası ve epistem olojiden söz edildiğinde, en önem li noktalar­
Yeşim Arat 1989 yılının 8 M art Dünya K adınlar gününde K ürt fem inistle­ dan birisi, “hiyerarşi” olarak ön plana çıkıyor. B urada sözünü ettiğim hiye­
rin K ürtçe k o n u şm a k o n u su n d a T ürk fem in istlerd en ayrıldığını b e lirtir rarşi kavram ı sadece toplum sal cins bazında değil, bilen ve bilinen, araştı­
(Arat 2008: 414). Ancak bu durum sadece basit bir dil meselesi olarak görül­ ran ve araştırılan gibi erke dayalı konuları da içeriyor ve bu veriler çerçeve­
m em elidir. Necla Açık, K ürt fem inistlerin 1996-2000 yılları arasında Rozcı, sinde örülm üş olan dinam ikler arasında nasıl hareket edebiliriz sorusuna da
Jujin, Jinı Jiyan 1998 adlı dergileri yayınladıklarını belirtir. Yaşamda Özgür vurgu yapıyor. Bir tarafta erkek egem enliğine karşı durarak sahada bir d u ­
Kadın (1998-2000), Özgür Kadının Sesi dergileri de yayınlanm ış olsa da, Öz­ ruş yaratm anın, deneyim in de bir öğrenm e yöntem i olduğunu hatırlam anın
gür Kadının Sesi devlet tarafından kapatılm ıştır (Açık 2002). ve saha dinam iklerini bu koşullar üzerinde oluşturm anın önem i ortaya çıkı­
Öte yanda Yeşim Arat, bu dergileri “kızgın” dergiler olarak nitelendirir­ yor. D urum u biraz daha iyi betim lem ek adına bir örnek verm ek gerekirse,
ken, Kürt kadınlarının kızgınlıklarının nedeni ne olabilir? Türk fem inistleri Günseli Berik hah dokuyan kadınlarla yaptığı araştırm ada (benzer düşünen
ve devlet tarafından dışlandıklarını düşünen Kürt kadınlarının oluşturduğu araştırm acıları çoğaltabiliriz) araştırm asının “eşitlikçi” bir saha çalışm ası
Kürt fem inizm inin Türkiye’deki gelişimi de Türk devletinin K ürtlere ve Kürt olduğunu belirtm ektedir (Berik 1996). Bu ilk başta olum lu bir yaklaşım ola­
k ad ın ların a uyguladığı politikaya karşı geliştiği (M ojab 2005a, b; W edel rak gözükse de, bence batılı anlam daki etnografyanın ve fem inist etnograf­
2005; A hm etbeyzade 2007; Begikhani 20003) belirtilm ektedir. 1990'larda yanın da bir yanılgısı olduğu açıkça görülecektir. Çünkü etnografyada eşitlik

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


322 Hande Birkalan-Gedik Türkiye'de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 323

değil, araştırıcının kaynak kişilerine göre “öğrenci” duru m u n d a olm ası ge­ ton ve stil aram ak gerekliliğini ön plana taşım aktadır. K üm betoğlu’nun altı­
rekm ektedir. Eğer sahada bir hiyerarşi söz konusuysa, bu durum da araştır­ nı çizmiş olduğu nokta, daha önceleri de Anglo-Amerikan antropolojisinde
macı daha alt bir konum da olarak işe başlam alıdır. Saha çalışm asında eşit­ “kadın” araştırm acıların iç seslerini duyurdukları ve “kültürü yazm ak” kav­
likten ziyade “a lt”ta olm ayı kabullenen, “öğrenci” kadın a raştırm acıların ram ına kadınları hangi koşullar altında ve ne şekilde dahil edeceklerini açık­
varlığı ve deneyim lerini bir kadın olarak ifade etmek, diğer kadınların duy­ lam aya çalışan fem inist antropologların söylediklerini hatırlatm aktadır (Be-
gularını da gösterm ek gerekm ektedir. Bu duruş aynı zam anda sınıfsal bir h ar 1993, 1995).
duruşun da yansım ası olarak ön plana çıkm aktadır. Sahada kurulan ilişki­ Fem inist etnografyadaki bir diğer önemli konu ise yazındaki "form ” so­
ler, en başında, grubun belirlenm esinden tutun da, yazın aşam asına kadar, runudur. Akademik çevrelerde üretilen eserlere bakıldığında hâlâ katı for-
neyi seçip, neyi yazacağız, nasıl anlam ilişkileri kuracağız sorularına kadar, m atlar içinde yazılmış, “eril” tezler, akadem ik çalışm alar ve m akaleler b u ­
yine sınıf ile bağlantılı noktalar olarak gözüm üze çarpm aktadır. lunm aktadır. B unlar kadınlar tarafından ya da kadınlar hakkında yazılmış
Saha çalışm asına bağlı bir başka önem li nokta da uygulanan araştırm a olsalar dahi ataerkil form alar içinde tasarlanm ış ve oluşturulm uştur. Yazı­
tekniklerinin sorgulanm asıyla ilgilidir. Çünkü biz araştırm acılar bu teknikler lan eserler bu form atm dışında olduğu zam an ise "yeteri kadar” bilimsel ol­
arasında hareket ederek farklı köprüler kurm aktayız. “Neyi nasıl biliyoruz”, madığı için eleştirilm ektedir. Bu görüşe göre deneyim ler öznel gerçeklikleri
“bilgiyi nasıl elde ediyoruz” sorunsallarının karşılığında “deneyim lerin” ön vurgulam akta ve böylelikle de bilim sellikten uzaklaşm aktadır. C atherine
planda olması gerektiğini kavrayarak, kadınların kendi seslerine yer verilm e­ Lutz’un yazdığı “Teorinin Cinsiyeti” isimli m akale, kadın yazınının daha az
sini sağlayarak, içerik analizlerinde anlam landırm aların kadınlar tarafından değerli olduğunun düşünülm esinin altının çizilmesiyle ve bunun genel ola­
yapılmış ve yansıtılm ış olm asına dikkat ederek, içerideki ve kişiler arasındaki rak yazm a bir tehdit olduğunun düşünülm esinin belirtilm esiyle başlar (Lutz
faklılıkların bilincinde, farklı sosyal sınıfları, algılayışları ve güç farklılıklarını 1995: 255). Eril form ların dışında yazanlar bir şekilde dışlanm ıştır; çünkü
belirtm ek durum undayız (Skeggs 1994, 1995). İşte bu noktada, Belkıs Küm- yazın, aynı sanat gibi, “eril” olarak kodlanm ıştır. Duyguların ifadeleri, fikir­
betoğlu’nun dikkat çektiği bir durum u vurgulam ak istiyorum: lerin ifadeleri kadar önem taşım am ak tad ır (Lutz 1990). Form konusunda
vurgulam ak istediğim son nokta, hangi deneyim lerin hangi okuyucu kitlesi
“kadın cevaplayıcıların, arkasına gizlendikleri ‘ben bilm em , kocam bilir' için yazıldığının da önem li b ir belirleyici olduğudur. A raştırm alarını Türki­
ifadesi b ir yandan k adınların bir yabancıya çekincelerini anlatırken, bir ye’de yapan, ancak daha çok Türkçe dışında bir dilde yayın yapan a raştır­
yandan da kadının herşeyin erkeğin bilgisi dahilinde olması gerektiğine ait m acılar ile Türkiye'de yaşayıp Türkçe yayın yapan araştırm acılar ele alındı­
kanısını da özetlem ektedir” (K üm beloğlu 1996: 247). ğında, seçilmiş olan gruptan başlayarak saha deneyim lerinin yansıtılm a se­
çeneklerine kadar belirgin fak!ılıklar gözlem lenm ektedir. Bu araştırm acılar
K üm betoğlu “k ad ın ” deneyim lerinin önem ini olduğu kadar, hem sahada, farklı duruşlara sahiptirler.
hem yazında ihtiyaç duyulan farklı kadın seslerini, başka kadınlar aracılı­ Bu noktada, fem inist etnografyanın başarılı bir etnografya olabilm esinin
ğıyla ve direkt olarak ortaya çıkarmanızı önem ini de belirtm ektedir. Üstelik ancak fem inist teoriyle antropolojinin el ele ve bir arada yürüm esine bağlı
bu sadece kadın kadına diyalogun ötesinde, “öteki" kadınların sübjektivitele­ olduğunu düşünüyorum . K adın çalışm alarında oluşm uş olan potansiyelin
rini diyalogun daha geniş alanlarına taşım ak d u ru m u n d a olduğum uzu da antropolojiye taşınm ası, antropolojinin de başlam ış olduğu m etota dair sor­
hatırlatm aktadır. Bu anlam da fem inist etnografya, araştırılan kadın grupla­ gulam anın kadın a ra ştırm a ların ı etkilem esi kaçınılm azdır. Ataerkil, Batı
rının kimlikleriyle olduğu kadar, araştıran kadınların kimlik ve duruşlarıyla odaklı antropoloji yerine özgünleştirilm iş bir antropoloji yaratm a çabaları­
da ilgilidir. Sahada elde edilen bilgiler içinde boşlukları, “sessiz konuşm ala­ nın arttırılarak, akadem i ile sivil inisiyatiferin kesişen yollarının sağlam laştı­
rı” anlam landırm ak bunları ve diğer deneyim leri yazıya taşırken, farklı ve rılm ası gereklidir. Türkiye’deki sessiz bir fem inist diyalogun "ses”lendirilme-
yaratıcı yazı form ları geliştirip “eril” form undan uzaklaşm ak, yeni retorik, si, bu konunun tartışılm ası gereği önem kazanm aktadır. Kadın araştırm ala-

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


Türkiye’de Fem inizm i ve Antropolojiyi Yeniden Düşünm ek 325
324 I Hande Birkalan-Gedik

Kaynaklar
rı bölüm lerindeki fem inist teori ve m etot üzerine verilen derslere ek olarak, Abadan-Unat, Nennin, 1992 [1995], “Kadın Araştırmalarında Neden, Amaç ve Kapsam”, Türki­
“toplum sal cinsiyet ana akım ” bilinciyle bir eğitim verilmesi kadın araştır­ ye’de Kadın Olgusu içinde, (Haz.) Necla Arat, İstanbul, Say, s. 15-50.
m alarıyla sosyal bilim lerin yolunu kesiştirecek olan yöntem lerden birisi ola­ Abadan-Unat, Nermin, (Haz.) 1981, Women in Turkish Society, Leiden: E. J. Brill.
Abeies, Marc, 1999, “Hovv the Anthropology of France Has Changed Anthropology in France:
rak görünm ektedir. Assessing New Directions in the Field”, Cultural Anthropology, (14/3), s. 404-408.
Fem inist etnografiye dayalı çalışm alar üretilm ek isteniyorsa, kadınların Abu Lughod, Lila, 1990a, “Can there be a feminist ethnography?”, Women and Performance: A
Journal of Feminist Theory 5/25, s. 7-27.
güç alanlarına girilmesi ve “eril örgünlükler” içinde yazılan m etinlerin öte­
Abu-Lughod, Lila, 1985, “A Community of Secrets: the Separate World of Bedouin Women”,
sinde fem inist etnografyaların yazılm ası ve artm ası gerekiyor. G ruplar ve Signs (10/4), s. 637-657.
türler arasındaki geçişkenliğin farkında olarak, popüler kültürden ev ziya­ Abu-Lughod, Lila, 1986, Veiled Sentiments: Honor and Poetry in a Bedouin Society, Berkeley:
California University Press.
retlerine, kadınların dil kullanım ından kadınların egem en olduğu sanatsal
Abu-Lughod, Lila, 1990b, “The romance of resistance: tracing transformations of power thro-
form lara uzanıp kadın deneyim lerini ve üretim lerini yakalam ak ve gözle­ ugh Bedouin women”, Beyond the Second Sex: New Directions in the Anthropology o f Gender
mek gerekiyor. Buradaki esas problem , Ecevit'in de vurguladığı gibi, teorik içinde. (Haz.) Peggy Reeves Sanday and Ruth Gallagher Goodenough Philadelphia: Univer­
sity of Pennysylvania Press, s. 313-337.
katkıların “gereksiz" görülm esi ve ikincil plana itilm esinden kaynaklanıyor Abu-Lughod, Lila, 1991, “Writing against culture”, Recapturing Anthropology: Working in the
(Ecevit 1996). Ayrıca, yine kuram bağlam ında klasik kalıpları yıkabilm iş, Present içinde (ed. Richard G. Fox), New Mexico: School of American Research Press, s.
kendini “fem inist kuram " içinde ele alan araştırm acı ya da akadem isyen sa­ 137-162.
Abu-Lughod, Lila, 1993, Writing Women 's Worlds, Berkeley: California Unversity Press.
yısı da yeterli görülm em ektedir. T artışm aların eksikliği ya da seyrekliği de Acar, Feride, 1995 [1990]), “Türkiye’de İslamcı Hareket ve Kadın”, 1980’ler Türkiyesi’nde Kadın
bu d urum a katkıda bulunm aktadır. Ayrıca sorgulam a eğilim inin de eksikliği Bakış Açısından Kadınlar, İstanbul, İletişim, s. 79-100 .
Açık, Necla, 2002, “Ulusal Mücadele, Kadın Mitosu ve Kadınların Harekete Geçirilmesi: Türki­
ön plana çıkm aktadır.
ye’deki Çağdaş Kürt Kadın Dergilerinin Bir Analizi”, (Haz.) Aksu Bora ve Asena Günal,
Ancak, fem inist antropolojinin icrası konusunda birçok fem inistin ele al­ 90’larda Tiirkiyede Feminizm içinde, İstanbul, İletişim, s. 279-306.
dığı ve benim de üzerinde durm aya çalıştığım “farklılık” konusu, aynı za­ Ahmctbeyzadc, Cihan, 2007, "Negotiating Silences in the So-called Low-Intensity War: The Ma-
king of Kurdish Diaspora in İstanbul”, Signs (33/1), s. 159-182.
m anda sorunsal bir alanı da işaret edebiliyor: Fem inistlerin fem inizm konu­
Akal Aslan, Emel, 2001, “Kadın ve Siyaset: Ayrkırı Bir Örnek İKD”, Yerli Bir Feminizme Doğru
sunda hem fikir olmayışları, kendi aralarında da bir erk m ücadelesi içinde içinde, (Haz.) İlyasoğlu, Aynur ve Necla Akgökçe, İstanbul, Sel Yayıncılık, s. 455-492.
olabilm e durum ları, farklılıkların ne şekilde, hangi kuram sal çerçevede ele Akkent, Meral, (Çev.), 1994, Kadın Hareketinin Kurumsallaşması: Fırsatlar ve Rizikolar, İstan­
bul, Metis.
alınm ası gerektiği sorusunu gündem e getiriyor. S irm an’m da belirttiği gibi, Akkoç, Nebahat, 2002, “Diyarbakır Ka-Mer’in kuruluş hikâyesi ve yürüttüğü çalışmalar”, 90’lar­
fem inistler, “tutarlı ve devamlı bir politika y ürütem edi”kleri gibi (Sirm an da Türkiye’de Feminizm içinde, (Haz.) Aksu Bora ve Asena Güral, İstanbul, İletişim, s. 205-
1989: 22), kendi aralarında da kopukluklar yaşadılar. Bilgi erişim ini ve pay­ 216.
Alcoff, Linda Martin ve Elizabeth Potter, (Haz.) 1993, Feminist Epistenıologies, New York: Ro-
laşım ını sağlayam adılar. Bu no k tad a farklılıkları bizzat kendisi yaşam ış utledge.
olan K im berle C renshaw ’m yaklaşık 20 yıl önce ortaya attığı “kesişimsel- Altınay, Ayşe Gül, (Haz.) 2000, Vatan, Millet, Kadınlar, İstanbul, İletişim.
Altınav, Ayşe Gül, 2004, The Myth o f the Military-Nation: Militansın, Gender, and Education in
\ik”(intersectionality) yaklaşım ı bir açılım olarak görülebilir. Kesişimsellik
Turkey, New York: Palgrave Macmillan.
teorisi, yani kabaca sosyal ilişkilerin ve sosyal kim liklerin çoğul boyutları Altınay, Ayşe Gül ve Yeşim Arat, 2007, Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet, İstanbul, Punto.
arasındaki ilişki, özellikJe siyah Am erikan kadın hareketinin önem li bir bile­ Altorki, Soraya ve Camilla Fawzi El-Solh, (Haz.) 1988, Arah Women in the Field: Studying Your
Own Society, New York: Syracuse University Press.
şeni olarak eleştirel perspektifleri barındırm aktadır. C renshaw ’m ırk ve top­ Anderson, Kathryn, Sue Armitage, Dana Jack ve Judith Wittner, (Haz.) 1990, "Beginning Whe-
lumsal cinsiyet bağlam ında "kavşakları" ele alışından 20 yıl sonra, bu kav­ re We Are: Feminist Methodology in Oral History”, Feminist Research Methods: Exemplary
ram acaba Türkiye’deki fem inist çalışm alar için gelecek vaat eden bir kav­ Readings in the Social Sciences içinde, (Haz.) Joyce McCarl Nielsen, Boulder: Westview
Press, s. 94-112.
ram olarak kullanılabilir mi? Sorularla başladığım bu yazıyı, bu soruyu so­ Anthias, Floya ve Nira Yuval Davis, (Haz.) 1989, Women-Nation-State, New York: St. Martins
rarak bitirm ek istiyorum . Press.
Appadurai, Arjun, 1991, "Global Ethnoscapes: Notes and Queries for a Transnational Anthro-

Cogito, savı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


326 I Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 327

pology”, Recapturing Anthropology: Working in the Preseni içinde, (Haz.) Santa Fe, School Alevi-Siinni Ortak Yaşayan İki Köy Üstüne Yapılmış Karşılaştırmalı Bir Araştırma, İstanbul,
of American Research, s. 191-210. Ant Yayınları.
Aptheker, Bettina, 1989, Tapestries o f Life: Women s Work, Women’s Consciousness and the Mea- Begikhani, Nazand, 2003, "Kurdish Women and National Identity”, Sitede yayınlanış Tarihi: 11
ning o f Daily Experience, Amherst: Massachusetts University Press. Ağustos 2003, KurdishMedia.com, Siteye giriş tarihi 12 Aralık 2008.
Arat, Necla, 1992 [1995], Türkiye’de Kadın Olgusu, İstanbul, Say Yayınlan. Behar, Ruth ve Deborah A. Gordon, (Haz.) 1995a, Women Writing Culture, Berkeley: California
Arat, Necla, 1994 [1996], Türkiye’de Kadın Olmak, İstanbul, Say Yayınları. University Press.
Arat, Yeşim, 1992 [1995], "1980’ler Tiirkiyesi’nde Kadın Hareketi: Liberal Kemalizmin Radikal Behar, Ruth ve Deborah A. Gordon, (Haz.) Women Writing Culture, Berkeley: California Univer­
Uzantısı”, Türkiye’de Kadın Olgusu içinde, (Haz.) Necla Arat, İstanbul, Say, s. 75-95. sity Press.
Arat, Yeşim, 1993, "Women’s Studies in Turkey: From Kemalism to Feminism”, New Perspecti­ Behar, Ruth, 1993, “Women Writing Culture: Another Telling of the Story of American Anthro­
ves on Turkey (9), s. 119-135. pology”, Critique o f Anthropology, (13/4), s. 307-326.
Arat, Yeşim, 1995 [1990]), "Feminizm ve İslam: Kadın ve Aile Dergisinin Düşündürdükleri", Behar, Ruth, 1995. "Introduction”, Women Writing Culture içinde. (Haz.) Ruth Behar ve Debo­
1980’ler Ti'ırkiyesi’nde Kadın Bakış Açısından Kadınlar, İstanbul, İletişim, s. 101-113. rah A. Gordon Berkeley: California University Press, s. 1-32.
Arat, Yeşim, 1995, "1980’ler Türkivesi’nde Kadın Hareketi: Liberal Kemalizmin Radikal Uzantı­ Bell, Diane ve Ann Cahili, (Haz.) 1992, Feminism and the Disciplines. Worcester: Centre for In-
sı”, Türkiye’de Kadın Olgusu: Kadın Gerçeğine Yeni Yaklaşımlar içinde, (Haz.) Necla. Arat, terdisciplinary and Special Studies Holy Cross College.
İstanbul, Say, s. 71-92. Bell, Diane, 1993, "Yes, Virginia, There is Feminist Ethnography”, içinde, Gendered Fields: Wo­
Arat, Yeşim. 2008, "Contestation and Collaboration: Women’s Struggles for Empovverment in men, Men, and Ethnography, Diane Bell, Pat Çaplan ve Wazir Jahan Karim (Haz.) Londra:
Turkey", The Cambridge History of Turkey 4 içinde, (Haz.) Reşat Kasaba, s. 338-418. Routledge, s. 28-43.
Arat, Zehra F. (Haz.) 1998, Deconstructing Images o f the Turkish Woman, New York: St. Mar- Berik, Günseli, 1996, “Understanding the Gender System in Rural Turkey: Fieldwork Dilemmas
tin's Press. of Conformity and Intervention”, Feminist Dilemmas in Fieldwork içinde, Diane L. Wolf
Ardener, Edwin, 1975, "The Belief and the Problem of Women”, Perceiving Women içinde, Shir- (Haz.) Colorado: Westview Press, s. 56-71.
ley Ardener (Haz.) Londra, Dent, s. 19-27. Berktay, Fatmagül, 1994, "Türkiye’de Kadın Hareketi: Tarihsel Bir Deneyim”, Kadın Hareketi­
Ardener, Shirley, 1985, "The Social Anthropology of Women and Ffeminist Anthropology”, Ant­ nin Kurumsallaşması: Fırsatlar ve Rizikolar içinde, (Çev.) Meral Akkent, İstanbul, Metis,
hropology Today (1/5), s. 24-26. s. 18-27.
Asad, Talal, James W. Fernandez, Michael Herzfeld, Andrew Lass, Susan C. Rogers, Jane Berktav, Fatmagül, 1994, “Türkiye’de Kadın Hareketi: Tarihsel Bir Deneyim”, Kadın Hareketi­
Schneider ve Katherine Verdery, 1997, "Provocations of European Ethnology”, American nin Kurumsallaşması: Fırsatlar ve Rizikolar içinde, (Çev.) Meral Akkent, İstanbul, Metis,
Anthropologist (99/4), s. 713-730. s. 18-27.
Atay, Tayfun, 1996, "Sosyal Antropoloji’de Yöntem ve Etik Sorunu: Klasik Etnografiden Diyalo- Berktay,~F<rtmagüî, 2001a, “Kaum TmihLTaıihin Neresine Düşüyor?”, (Tartışma: Necla Akgök-
jik Etnografiye Doğru”, İnsan, Toplum, Bilim-4. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, Bildiriler çe, Aynur İlvasoğlu, Ayşe Durakbaşa, Serpil Çakır), Cogito, (29), s. 254-268.
içinde. (Haz.) Kuvvet Lordoğlu, İstanbul, Kavram, s. 221-240. Berktay, Fatmagül, 1992, “Türkiye'de Kadın Araştırmaları 1980-1990”, Kadınların Belleği için­
Atay, Tayfun, 2000a, "Erken Bir Doğumdan Gecikmiş Bir Büyümeye..., Türkiye’de Antropoloji: de, (Haz.) Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı. İstanbul, Metis, s. 131-136.
Bir Kongrenin çağrıştırdıkları”, Folklor/Edebiyat (21), s. 5-10. Berktay, Fatmagül, 1995 [1990], "Türkiye Solunun Kadına Bakışı: Değişen Bir Şev Var mı?”,
Atay, Tayfun, 2000b, "Önsöz”, Folklor/Edebiyat Sosyal Antropoloji Özel Sayısı (22), s. 6. 1980’ler Türkiyesi’nde Kadın Bakış Açısından Kadınlar içinde, (Haz.) Şirin Tekel. İstanbul,
Atay, Tayfun, 2000c, (Haz.) Folklor/Edebiyat Sosyal Antropoloji Özel Sayısı (22), s. 6. İletişim Yayınları, s. 313-338.
Aydın, Suavi, 1996, "Türk Tarih Tezi ve Halkevleri”, Kebikeç (2/3), s. 107-130. Berktay, Fatmagül, 1996, "Felsefe ve Kadın: Zor Bir İlişki”, Cogito ( 6-7), s. 448-456.
Aydın, Suavi, 2000. "Arkeoloji ve Sosyolojinin Kıskacında Türkiye’de Antropolojinin 'Geri Kal­ Berktay, Fatmagül, 1997, Kadın OlmakJYaşamak/Yazmak, İstanbul, Pencere Yayınları.
mışlığı”', Folklor ve Edebiyat Sosyal Antropoloji Özel Sayısı (22), s. 17-42. Berktay, Fatmagül, 2001b, "Kadın Tarihi: Yeni Bir Gelecek İçin Geçmişi Geri Almak”, Cogito
Aydın, Suavi, 2001, “Cumhuriyet’in İdeolojik Şekillenmesinde Antropolojinin Rolü: İrkçı Para- (29), s. 270- 282.
digmanin Yükselişi ve Düşüşü”, Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce (Cilt II: Kemalizm), Berktay, Fatmagül, 2003a, “Osmanlı’dan Cumhuriyete Feminizm”, Tarihin Cinsiyeti içinde,
(Haz.) Tanıl Bora, M. Gültegingil ve Ahmet İnsel), İstanbul, İletişim Yayınlan, s. 344-369. İstanbul, Metis Yayınları, s. 88-111.
Aydın, Suavi, 2004. "Türkiye’de Sosyal Bilimlerin Değeri ve Sınırları: Peter Andrews’un Çalış­ Berktay, Fatmagül, 2003b. Tarihin Cinsiyeti, İstanbul, Metis.
maları ve Yeni Yayınlanan Bir ‘Ansiklopedi’ Üzerinden Bir Değerlendirme”, Toplum ve Bi­ Birkalan, Hande, 1996, Pertev Naili Boratav and His Contributions to Turkish Folklore,
lim (100), 23-38. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bloomington: Indiana University.
Aydın, Suavi. 2005. "Nazan Maksudyan’ın Kitabı ‘Türklüğü Ölçmek’ Üzerine”, Tarih ve Toplum Birkalan, Hande, 2000a, "Gecekondu, Hayat Hikâyeleri ve Evler: Halkbilim ve Etnografide Sa­
Yeni Yaklaşımlar (2) 2005), 155-184. ha Çalışması ve Refleksif Yazın Üzerine Bir Deneme”, Folklor/Edebiyat Antropoloji Özel Sa­
Avdın, Suavi, 1998, "Ekşigil’in Yazısı Vesilesiyle Türkiye’de Antropolojinin Eni Boyu Üzerine”, yısı (22), s. 163-172.
Toplum ve Bilim (77), s. 196-201. Birkalan, Hande, 2000b, “Reflections: Doing and Writing Ethnographie Research", Crossroads
Bal, Hüseyin, 1997a, Alevi-Bektaşi Köylerinde Toplumsal Kurumlar: Burdur ve İsparta’nın İki of Histoıy: Experience, Memory, Orality c. 1. İstanbul, International Oral History Association
Alevi Köyünde Yapılmış Köy Araştırması, İstanbul, Ant Yayınları. ve Boğaziçi University Press, s. 396-400.
Bal, Hüseyin, 1997b, Sosyolojik Açıdan Alevi-Siinni Farklılaşması ve Bütünleşmesi: İsparta'nın Birkalan-Gedik, Hande, 2005a, "Women, Gender and Women’s Studies Programs in Muslim

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


328 j Hande Birkalan-Gedik Türkiye'de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 329

Countries: The Caucasus and Turkey”, Encyclopedia of Women and lslamic Cultures içinde, Yazmak”, Farklı Feminizmler Açısından Kadın Araştırmalarında Yöntem içinde, Serpil Çakır
(Haz.) Suad Joseph, Ledien: E. J. Brill, c. 2, s. 783-785. ve Necla Akgökçe (Der.), İstanbul, Sel Yayıncılık, s. 222-229.
Birkalan-Gedik, Hande, 2005b, “Özgün ve Özgür Bir Antropolojiye Doğru”, Gelenekten Geleceğe Çakır, Serpil, 1996, “Kadın Araştırmaları Bilimde Neleri Sorguluyor, Neleri Değiştirmek İsti­
Antropoloji içinde, Belkıs Kümbetoğlu ve Hande Birkalan-Gedik (Haz.) İstanbul, Epsilon, yor?”, İnsan Toplum, Bilim: 4. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi Bildirileri. (Der.) K. Lordoğlu.
s. 73-99. İstanbul, Kavram Yayınları, s. 305-316.
Birkalan-Gedik, Hande, 2006, “Anthropology of Turkey: Scholars, Ethnographies and Repre- Çakır, Serpil, 2002, “Tarih Yazımında Kadın Deneyimlerine Ulaşma Yolları”, Toplumsal Tarih
sentations”, 9. EASA Konferansı’nda One hundred years of European anthropology in and on (99), s. 28-35.
the Middle East: 1900-2000 adlı panelde sunulan bildiri. Bristol-İngiltere. Çakır, Serpil, 2007, "Feminism and Feminist History-Writing in Turkey: The Discovery of Otto-
Birkalan-Gedik, Hande, 2007a, “Intersecting Anthropologies: Anthropology of Turkey and Ant­ man Feminism”, Aspasia (1/1), s. 61-83.
hropology of Europe”, 1. Uluslararası Antropoloji Kongresi’nde sunulan bildiri. İstanbul. Çakır, Serpil. 1996b [1993], Osmanlı Kadın Hareketi, İstanbul, Metis.
Birkalan-Gedik, Hande, 2007b, “Economics, Education, Mobility and Space. Development: del Valle, Teresa, 1993, Gendered Anthropology, New York: Routledge.
Community-Based Organizations, Turkey", Encyclopedia o f Women and lslamic Cultures, Delaney, Carol ve Sylvia Yanagisako, (Der.), 1995, Naturalizing Power: Essays in Feminist Cul-
(Haz.) Suad Joseph, Leiden: E. J. Brill, c. 4, s. 64-66. tural Analysis, Londra: Routledge.
Birkalan-Gedik, Hande, 2007c, “Economics, Education, Mobility and Space. Development: Delaney, Carol, 1995, "Father State” Naturalizing Power: Essays in Feminist Cultural Analysis
Non-Governmental Organizations, Turkey”, Encyclopedia o f Women and lslamic Cultures, içinde. (Der.) Carol Delaney ve Sylvia Yanagisako, Londra: Routledge, s. 177-199.
(Haz.) Suad Joseph, Leiden: E. J. Brill, c. 4, s. 105-107. Delaney, Carol, 1998, “The Rise and Demişe of Village Life in Turkey”, International Conference
Birkalan-Gedik, Hande, 2008. “Âşıklık Geleneği, Toplumsal Cinsiyet ve Türler: Kimlik Sınırları, on "History o f the Turkish Republic: A Reassessment”. c. II: Economy - Society - Environ­
Kadın Âşıkların Hayatları ve Âşıklık Stratejileri", Gap Bölgesinde Alevi-Bektaşi Yerleşmeleri ment, Ankara: METU Convention Center, s. 191-198.
ve Şanlıurfa Kültür Mozayiğinde Kısas içinde, İstanbul, Cem Vakfı, s. 84-106. DeVault, Marjorie L. 1987, “Women’s talk: feminist strategies for analyzing rescarch intervi-
Birkalan-Gedik, Hande, 2010’da yayınlanacak. Changing Paradignıs o f Anthropology in Turkey: ews”, Women and Language (10/2), s. 33-36.
Intersecting European Ethnology and American Anthropology. Kitap yazması. DeVault, Marjorie L., 1990, "Talking and listening from women’s standpoint: feminist strategies
Bolak, Hale C., 1996, “Studying One’s Own in the Middle East: Negotiating Gender and Self-Ot- for interviewing and analysis”, Social Problems (37/1), s. 101-110.
her Dynamics in the Field”, Qualitative Sociology (19), s. 107-130. di Leonardo, Micaela, 1993, “What a Difference Political Economy Makes: Feminist Anthropo­
Bolak, Hale, 2002, “Family Work in Working Class Households in Turkey”, Autonomy and De- logy in the Post-Modem Era”, Anthropological Quarterly (66/2), s. 76-133.
pendence in the Family: Turkey and Sweden in Critical Perspectives içinde, R. Liljeström ve di Leonardo, Micaela, 1991, “Introduction: gender, culture, and political economy: feminist
Elizabeth Özdalga (Haz.) İstanbul, Swedish Research Institute, s. 239-258. anthropology in historical perspective”, Gender at the crossroads of knowledge: feminist ant­
Bora, Aksu ve Asena Günal, 2002, 90’larda Türkiye’de Feminizm, İstanbul, İletişim. hropology in the post-modern era içinde, Micaela diLeonardo (Der.) Berkeley: University of
Bora, Aksu, 2005a, Kadınların Sınıfı, İstanbul, İletişim. California Press, s. 1-48.
Bora, Aksu, 2005b, “Olmayanın nesini idare edeceksin?: Yoksulluk, Kadınlar ve Hane”, Yoksul­ Doltaş, Dilek, 1995. “Batıdaki Feminist Kuramlar ve 1980 Sonrası Türk Feminizmi”, Türkiye'de
luk Hallen içinde, (Haz.) Necmi Erdoğan, İstanbul, İletişim. Kadın Olgusu: Kadın Gerçeğine Yeni Yaklaşımlar içinde. (Haz.) Necla. Arat, İstanbul, Say,
Boran, Behice, 1945, Toplumsal Yapı Araştırmaları: İki Köy Çeşidinin Mukayeseli Tetkiki, Anka­ s. 51-71.
ra: DTCF Felsefe Enstitüsü, Sosyoloji Serisi 3. Drackle, Dorle, lain R. Edgar ve Thomas K. Schippers, (Haz.) 2003, Educational Histories of
Clifford, James, 1997, "Spatial Practices: Fieldwork, Travel, and the Disciplining of Anthropo­ European Social Anthropology, New York: Berghahn Books.
logy”, Anthropologieal Locations: Boundaries and Grounds o f a Field Science içinde, (Haz.) Durakbaşa, Ayşe ve Aynur İlyasoğlu, 2001, "Formation of Gender Identities in Republican Tur­
Akhil Gupta ve James Ferguson. Berkeley: University of California Press, s. 185-222. key and W omen’s N arratives as T ran sm itters of ‘H erstory’ of M o dernization”,
Clifford, James ve George Marcus, (Haz.) 1986, Writing Culture: the Poelics and Politics of Eth- Journal of Social Histoıy (35/1), s. 195-203.
nography, Berkeley: University of California Press. Durakbaşa, Ayşe, 1995, “Feminist Tarih Yazımı Üzerine Notlar”, Farklı Feminizmler Açısından
Cole, John W, 1977, “Anthropology Comes Part-way Home: Community Studies in Europe”, Kadın Araştırmalarında Yöntem içinde, (Haz.) Serpil Çakır ve Necla Akgökçe İstanbul, Sel
Annual Review o f Anthropology (6), s. 349-378, Yayıncılık, s. 217-221.
Cole, Sally Cooper ve Lyne Phillips, (Der.), 1995, Ethnographie Feminisms: Essays in Anthropo­ Durakbaşa, Ayşe, 1997, "Klasik Teoriler Feminizmle Karşılaşıyor: Comte'un Pozitivizmin İlmi­
logy, Ottawa: Carleton University Press. hali Kitabı Üzerine Feminist Okuma Denemesi”, Toplum ve Bilim (75), s. 134-144.
Crenshaw, Kimberle, 1989, “Demarginalizing the Intersection of Race and Sex: A Black Femi­ Durakbaşa, Ayşe, 2000, Halide Edip: Türk Modernleşmesi ve Feminizm, İstanbul, İletişim.
nist Critique of Antidiscrimination, Feminist Theory, and Antiracist Politics”, The Univer­ Ecevit, Yıldız ve Filiz Kardam, 2002, "1990’ların sonunda bir kadın iletişim kuruluşu. Uçan Sü­
sity of Chicago Legal Forum, s. 138-167. pürge", 90'larda Türkiye'de Feminizm içinde, (Haz.) Aksu Bora ve Asena Güral, İstanbul, İle­
Crenshaw, Kimberle, 1991, “Mapping the Margins: Intersectionality, Identity Politics, and Vio- tişim, s. 87-108.
lence Against Women of Color”, Stanford Law Review (43/6), s. 1241-99. Ecevit, Yıldız, 2002, "Yerel Yönetimler ve Kadın Örgütleri İlişkisine Eleştirel Bir Yaklaşım”, A.
Çakır, Serpil ve Necla Akgökçe (Haz.) 1995, Farklı Feminizmler Açısından Kadın Araştırmaların­ Bora ve Asena Güral (Der.), 90’larda Türkiye’de Feminizm. İstanbul, İletişim, s. 227-58.
da Yöntem, İstanbul, Sel Yayıncılık. Ecevit, Yıldız, 1986, Gender and Wage Work: A Case Study of Turkish Women in Manufacturing
Çakır, Serpil, 1995, "Tarih İçinde Görünürlükten, Kadınların Tarihine: Türkiye’de Kadın Tarihi Indııstıy, Kent University: Basılmamış Doktora Tezi.

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


330 j Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 331

Ecevit, Yıldız. 1996, “Türkiye'de Kadın Çalışmaları: Durum, Sorunlar ve Gelecek", Akademik eld Science içinde, (Haz.) Akhil Gupta ve James Ferguson. Berkeley: University of California
Yaşamda Kadın: Türk ve Alman Üniversitelerinde Kadın Kariyerlerinin Karşılaştırılması. Ha­ Press, s. 1-46.
san Coşkun (Haz.) Ankara, Türk Alman Kültür İşleri Kumlu, s. 319-336. Gürsoy Tezcan, Akile, 1992, "Infant Mortality: A Turkish Puzzle”, Health Transition Review
Erdentuğ, Nermin, 1956, Hal Köyünün Etnolojik Tetkiki, Ankara, AÜDTCF. (2:2), s. 131-149.
Erdentuğ, Nermin, 1959, Sün Köyünün Etnolojik Tetkiki, Ankara, AÜDTCF. Gürsoy, Akile, 1980, Ankara Kentinde Bir Grup İşçi Kadının Kentlileşme ve Çalışma Sorunları,
Eroğlu-Üstiin, Nilgün ve ark., 2002, “1990 sonrası Antalya kadın hareketi tarihi", 90'larda Türki­ Hacettepe Üniversitesi: Basılmamış Doktora Tezi.
ye’de feminizm içinde, (Haz.) A. Bora ve A. Güral, İstanbul, İletişim, s. 217-37. Gürsoy, Akile, 1996, “Abortion in Turkey: A Matter of State, Family, or Individual Decison”, So­
Erol, Sibel, 1992, “Feminism in Turkey", New Perspectives on Turkey (8), s. 109-120. cial Science and Medicine (42: 4), s. 531-542.
Errington, Frederick Karl ve Deborah B. Gewertz [1994] 1987, Cultural Alternatives anda Femi­ Harding, Sandra ve Hinlikka, Merrill (Haz.) 1983, Discovering Reality: Feminist Perspectives in
nist Anthropology: An Analysis o f Culturally Constructed Gender Interests in Papua New Gu­ Epistemology, Metaphysics, Methodology and Philosophy of Science. Dordecht: D. Reidel.
inea, Cambridge: Cambridge University Press. Harding, Sandra, (Haz.) 1987b, Feminism and Methodology, Bloomington: Indiana University
Ertem, Gönül, 1999, "Off the Feminist Platform in Turkey: Cherkess Gender Relations”, Femi­ Press.
nist Fields: Ethnographie Insights, Rae Bridgman, Sally Cole ve H. Howard Bobiwash (Der.) Harding, Sandra, 1986, The Science Question in Feminism, Ithaca: Comell University Press.
Ontario, Broadview Press, s. 173-195. Harding, Sandra, 1987a, “Is there a Feminist Method?” Feminism and Methodology içinde, San­
Evens, T.M.S. ve Don Handelman, (Haz.) 2006, The Manchester School: Practice and Ethnograp­ dra Harding (ed.), Bloomington: Indiana University Press, s. 1-14.
hie Praxis in Anthropology, New York: Berghahn Books. Harding, Sandra, 1991, Whose Science? Whose Knowledge? Ithaca: Comell University Press.
Fox, Jennifer, 1987, "The Creator Gods: Romantic Nationalism and the En-Genderment of Wo­ Harding, Sandra, 1993, “Rethinking Standpoint Epistemology: What is Strong Epistemology?”
men in Folklore”, Journal o f American Folklore (100/ 398), s. 563-572. Feminist Epistemologies içinde, Linda Alcoff ve Elizabeth Potter (ed.), New York: Rouledge,
Gacs, Ute Aisha Khan, Jerrie Mclntyre ve Ruth Weinberg (Haz.) 1988, Women Anthropologists: s. 49-82.
A Biographical Dictionary, New York: Greenwood Press. Harding, Sandra, 2004, ed. The Feminist Standpoint Theory Reader: Intellectual and Political
Gal, Susan, 1991, "Between Speech and Silence: the Problematics of Reseach on Language and Controversies, New York: Routledge.
Gender”, Gender at the Crossroads o f Knowledge, Micaela di Leonoardo (Der.) Berkeley: Ca­ Herzfeld, Michael, 1984, “The Horns of the Mediterraneanist’s Dilemma”, American Ethnologist
lifornia University Press, s. 175-203. (11), s. 439-454.
Galt, Anthony, 1985, "Does the Mcditerraneanist Dilemma Have Straw Horns?”, American Eth- Herzfeld, Michael, 1985, “Of Horns and History: The Mediterraneanist Dilemma Again”, Ameri­
nologist (12), s. 369-371. can Ethnologist (12), s. 778-780.
Gambetti, Zeynep, 2006, "The search for a new ground: Interview with Zeynep Gambetti", Eu­ Herzfeld, Michael, 1987, Anthropology through the Looking-Glass: Criıical Ethnography in the
ropean Journal o f Turkish Studies, Thematic Issue N°5 , No. 5 Power, ideology, knowledge - Margins ofEurope, Cambridge: Cambridge University Press.
deconstructing Kurdish Studies, http://wviJW.ejls.org/document784.html hooks, beli, 2002, (Çev. Ece Avdın, Berna Kurt, Şirin Özgün, Aysel Yıldırım), Feminizm Herkes
Geller, Pamela L. ve Miranda K. Stockett, 2006, "Introduction: Feminist Anthropology: Pers­ İçindir, İstanbul, Çitlembik.
pectives on Our Past, Present, and Future”, Feminist Anthropology: Past, Present, and Future Hymes, Dell, (Haz.) 2002, Reinventing Anthropology, Ann Arbor: University of Michigan Press.
içinde, (Haz.) Pamela L. Geller ve Miranda K. Stockett, Philadelphia: University of Penns­ Işık, S. Nazik, 2002, "1990'larda Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Hareketi İçinde
ylvania Press, s. 1-19. Oluşmuş Bazı Gözlem ve Düşünceler", 90’larda Türkiye’de Feminizm içinde, (Haz.) Aksu Bo­
Geller, Pamela L. ve Miranda K. Stockett (Haz.) 2006, Feminist Anthropology: Past, Present, and ra ve Asena Güral. İstanbul, İletişim, s. 41-72.
Future, Philadelphia: University of Pennsylvania Press. İlvasoğlu, Aynur ve Necla Akgökçe (Haz.) 2001, Yerli Bir Feminizme Doğru, İstanbul, Sel Yayın­
Gilmore, David, 1982. “Anthropology of the Mediterranean Area”, Annual Review o f Anthropo­ cılık.
logy (11), s. 175-205. İlyasoğlu, Aynur, 1994, Örtülü Kimlik, İstanbul, Metis.
İlvasoğlu, Aynur, 1995, “Toplumsal Mesafe, Kadınlar ve Kimlik: İslamcı Kadın Kimliğinin Araş­
Gordon, Deborah A., 1993a, “Worlds of consequences: feminist ethnography as social action",
Critique o f Anthropology 13/4, s. 429-443. tırılmasında Yöntem Sorunları”, Farklı Feminizmler Açısından Kadın Araştırmalarında Yön­
Gordon, Deborah, 1993b, "The Unhappy Relationship of Feminism and Postmodemism in Ant­ tem içinde (Haz.) Serpil Çakır ve Necla Akgökçe, İstanbul, Sel Yayınlan, s. 213-216.
hropology”, Anthropological Quarterly (66/3), s. 109-117. İlvasoğlu, Aynur, 1996, "Türkiye’de Kadın Tarihinin Araştırılmasında Yöntem Sorunları ve Söz­
lü Tarih Yöntemi”, İnsan, Toplum, Bilim: 4. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi Bildirileri için­
Gökalp, Altan, 1980, Tetes rouges et bouches noires. Une confrerie tribale de l'ouest anatolien,
C. 6, Paris: Recherches sur la Haute Asie. de. (Haz.) Kuvvet Lordoğlu, İstanbul, Kavram, s. 317-331.
İlyasoğlu, Aynur, 2001, “Kadınların Yaşam Tarihi Anlatılarına Kadın Çalışmaları Alanından Bir
Gökalp, Altan, 1989, “Alevisin nomade. Des communautes de Statut a Tidentite communautaire",
Bakış", Yerli Bir Feminizme Doğru içinde, (Haz.) Aynur İlyasoğlu ve Necla Akgökçe İstan­
içinde Etlinic Groups in the Republic o f Turkey, cd. Peter A. Andrews. Wiesbaden, Dr. Lud­
wig Reichert Verlag, s. 524-537. bul, Sel Yayıncılık, s. 15-37.
Gökalp, Altan, 1990, “Religion et traditions populaires en Turquie”, içinde, Le monothiisme. İnan, Afet, 1962, The Emancipation o f the Turkish Woman, Paris: UNESCO.
Mythes et traditions, ed. Andre Akoun, Paris: Mythes et croyance du monde entier 2, s. 400-413. Kadıoğlu, Ayşe, 2005, "Civil Society, Islam and Democracy in Turkey: A Study of Three Islamic
Non-Governmental Organizations”, The Muslim World (95/1), s. 23-41.
Gupta, Akhil ve James Ferguson, 1997, "Discipline and Practice: 'The Field' as Site, Method,
Kandiyoti, Deniz, 1989, "Women and the Turkish State: Political Actors or Symbolic Pawns?”
and Location in Anthropology”, Anthropological Locations: Boundaii.es and Grounds ofa Fi-

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, savı: 58, 2009


332 ; Hande Birkalan-Gedik Türkiye'de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 333

Women-Nation-State içinde. (Der.), Floya Anthias ve Nira Yuval Davis, New York: St. Mar- Maksudyan, Nazan, 2005, Türklüğü Ölçmek: Bilimkurgusal Antropoloji ve Türk Milliyetçiliğinin
tin’s Press, s. 126-150. Irkçı Çehresi, İstanbul, İletişim.
Kandiyoti, Deniz, 1991, Women, Islam, and the State, Philadelphia: Temple University Press. Marcus, George ve Michael M. J. Fischer, 1986, "Crisis of Representation in the Human Scien­
Kandiyoti, Deniz, 1996, "Contemporary Feminist Scholarship and Middle East Studies”, Gende- ces”, in Anthropology as Cultural Critique içinde, (Haz.) George Marcus ve Michael M. J.
ring the Middle East içinde, (Haz.) Deniz Kandiyoti. New York: Syracuse University Press, Fischer, Ed. Chicago: University of Chicago Press, s. 7-16.
s. 1-27. Martin M. Kay ve Barbara Voorhies, 1975, The Female oj the Species, New York: Columbia Uni­
Kansu, Şevket Aziz, 1940, Türk Antropoloji Enstitüsü Tarihçesi, İstanbul, Maarif Matbaası. versity Press.
Kıray, Mübeccel, 1964, Ereğli: Ağır Sanayiden Önce Bir Sahil Kasabası, Ankara, DPT. Mary Roberts ve Deniz Kandiyoti, 1998, "Transsexuals and the Urban Landscape in İstanbul”,
Kırca Schroeder, Süheyla, 2007, Popüler Feminizm: Türkiye ve Britanya’da Kadın Dergilen. Middle East Report (206), s. 20-25.
İstanbul, Bağlam. Maynard, Mary ve June Purvis, (Haz.) 1994, Researching Women's Lives from a Feminist Pers­
Koçali, Filiz, 2002, “Kadınlara Mahsus Gazete: Pazartesi”, 90'larda Türkiye’de Feminizm, İstan­ pective, London: Taylor & Francis.
bul, İletişim, (Haz.) Aksu Bora ve Asena Günal, İstanbul, İletişim, s. 73-85. McCarl Nielsen, Joyce, 1990, Feminist Research Melhods: Exemplary Readings in the Social Sci­
Kovanlıkaya, Çağayan, 2001, “Erkek Parlementonun Kadın Siyasetçileri", Yerli Bir Feminizme ences, Boulder: Westview Press.
Doğru içinde, (Haz.) îlyasoğlu, Aynur ve Necla Akgökçe İstanbul, Sel Yayıncılık, s. 423-453. McClaurin, Irma, (Haz.) 2001, Black Feminist Anthropology: Theory, Politics, Praxis, and Poetics,
Kümbetoğlu, Belkıs ve Hande Birkalan-Gedik (Haz.) 2005a, Gelenekten Geleceğe Antropoloji, New Brunswick, N.J. : Rutgers University Press.
İstanbul, Epsilon. Measor, Lynda, 1985, "Interviewing: A Strategy in Qualitative Research”, (Haz.) Robert Bur­
Kümbetoğlu, Belkıs ve Hande Birkalan-Gedik, 2005b, “Gelenekten Geleceğe Antropoloji: Deği­ gess. Strategies o f Educational Research: Qualitative Methods içinde, Lewes, Sussex: Falmer
şen Konular, Bakış Açıları ve Yaklaşımlar”, (Haz.) Belkıs Kümbetoğlu ve Hande Birkalan- Press, s. 5-77.
Gedik), Gelenekten Geleceğe Antropoloji, İstanbul, Epsilon, s. 17-33. Melikoff, Irene, 1992, Sur les traces du soufisme turc, Recherches sur L'tslam populaire en Anato-
Kümbetoğlu, Belkıs, 1995, “Gizli İşçiler: Kadınlar ve bir Alan Araştırması”, Farklı Feminizmler lie, İstanbul, Analecta Isisiana.
Açısından Kadın Araştırmalarında Yöntem içinde, Serpil Çakır ve Necla Akgökçe (Der.), Melikoff, Irene, 1993, Uyur İdik Uyardılar (Çev.), Turan Alptekin, İstanbul, Cem Yayınevi.
İstanbul, Sel Yayıncılık, s. 230-238. Messerschmidt, Donald A. (Haz.) 1981, Anthropologists at Home in North America: Methods and
Kümbetoğlu, Belkıs, 1996, “Antropolojik Alan Araştırması ve Sorunları”, İnsan, Toplum, Bilim: Issues in the Study oföne's own Society, Cambridge: Cambridge University Press.
4. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi Bildirilen içinde, (Haz.) Kuvvet Lordoğlu, İstanbul, Kav­ Mies, Maria, 1991, “Women’s Research or Feminist Research? The Debate Surrounding Femi­
ram, s. 41-254. nist Science and Methodology", Beyond Methodology: Feminist Scholarship as Lived Research
Kümbetoğlu, Belkıs, 2002, “Kadınlara İlişkin Projeler”, 90’larda Türkiye'de Feminizm içinde, içinde, (Haz.) M.M. Fonow ve J.A. Cook, Bloomington: Indiana University Press, s. 60-84.
(Haz.) Aksu Bora ve Asena Güral, İstanbul, İletişim, s. 159-81. Mojab, Shahrzad, 1997, “Crossing the Boundaries of Nationalism, the Struggle for a Kurdish
Lamphere, Louise, 2006, "Foreword: Taking Stock-The Transformation of Feminist Theorizing in Women’s Studies Network”, Canadian Woman Studies/ Les Cahier de la Femme (17/2),
Anthropology”, Feminist Anthropology: Past, Present, and Future, içinde, (Haz.) Pamela L. Gel­ s. 68- 72.
ler ve Miranda K. Stockett. Philadelphia: University of Pennsylvania Press, s. xi-xvi. Mojab, Shahrzad, 2005a, Devletsiz Ulusun Kadınları: Kürt Kadım Üzerine Araştırmalar (Çev.
Lamphere, Louise, Helena Ragone, Patricia Zavella, (Haz.) 1997, Situated Lives: Gender and Fahriye Adsay, Sema Kılıç, Ekin Uşaklı), İstanbul, Avesta.
Culture in Everyday Life. New York: Routledge. Mojab, Shahrzad, 2005b, "Feminist Bilginin Sınırında Kürt Kadınlan”, içinde Devletsiz Ulusun
Lawless, Elaine, 1993, Ho ly Women/Wholly Women: Sharing Minist ries o f Wholeness Through Kadınları, Ed., Shahrazad Mojab, s. 13-40.
Life Stories and Reciprocal Ethnograph}’, Philadelphia: University of Pennsylvania Press. Montoya, Rosario, Lessie Jo Frazier ve Janise Hurtig (Haz.) 2002, Gender's Place: Feminist Ant-
Lewin, Ellen ve William L. Leap, (Haz.) 2002, Out in Theory: the Emergence o f Lesbian and Gay hropologies o f Latin America, New York: Palgrave MacMillan.
Anthropology, Urbana: University of Illinois Press, c2002. Moore, Henrietta, 1988a, Feminism and Anthropology, Minneapolis: University of Minnesota Press.
Lewin, Ellen, (Haz.) 2006, Feminist Anthropology: A Reader, Oxford: Blackwell. Moore, Henrietta, 1988b, "Feminism and Anthropology: The Story of a Relationship”, Femi­
Lutz, Catherine ve Abu-Lughod, Lila, (Haz.) 1990, Language and the Politics o f Emotion, New nism and Anthropology içinde, Minneapolis: University of Minnesota Press, s. 1-11.
York: Cambridge University Press. Moore, Henrietta, 1993, "The Differences within and Differences Between”, Gendered Anthropo­
Lutz, Catherine, 1990, “Engendered emotion: gender, power, and rhetoric of emotional control logy içinde, (Haz.) Teresa del Valle, New York: Routledge, s. 193-219.
in American diesourse”, Language and the Politics o f Emotion içinde, (Haz.) Catherine Lutz N. Eroğlu-Üstün ve ark., 2002, “1990 Sonrası Antalya Kadın Hareketi Tarihi”, 90’larda Türki­
ve Lila Abu-Lughod, New York: Cambridge University Press, s. 69-91. ye’de Feminizm içinde, (Haz.) Aksu Bora ve Asena Güral, İstanbul, İletişim, s. 217-237.
Lutz, Catherine, 1995, "The gender of theory'”, Women Writing Culture, (Haz.) Ruth Behar ve Nader, Laura, 2002 [1969], “Up the anthropologist—Perspectives Gained from Studying up”,
Deborah A. Gordon, Berkeley: California University Press, s. 249-266. Reinventing Anthropology içinde, (Haz.) Dell Hvmes, Ann Arbor, University of Michigan
Macia-Lees, Frances Patricia Sharpe ve Colleen Ballerino Cohen, 1989, “The Post-modernist Press, s. 284-311.
Turn in Anthropology: Cautions from a Feminist Perspective”, Signs: Journal of Women in Nevzi, Leyla, 2002, "Remembering to Forget: Sabbateanism, National Identity, and Subjectivity
Culture and Society 15/1, s. 7-37. in Turkey”, Comparative Studies in Society and Histoıy (44), s. 137-158.
Magnarella, Paul ve Orhan Türkdoğan, 1976, “The Development of Turkish Social Anthropo­ Neyzi, Leyla. 2002, “Embodied elders: Space and Subjectivity in the Music of Metin-Kemal
logy”, Current Anthropology, (17/2), s. 263-274. Kahraman”, Middle Eastern Studies (38/1), s. 89-109.

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, savı: 58, 2009


334 j Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 335

Neyzi, Leyla, 2004, "Fragmented in Space: The Oral History Narrative of an Arab-Christian Sancar, Serpil, 2009, “After Two Decades of Movement: Consiredaritons on Successes and Fa-
from Antioch Turkey”, Global Networks (4), s. 285-297. ilures of Feminism in Turkey”, İst Euroepan Conference on Politics and Gender, 21-23
Oakley, Ann. 1981, "Interviewing Women: a Contradiction in Term, Doing Feminist Research Ocak, Belfast - İrlanda’da sunulan bildiri, www.essex.ac.uk/ecpr/standinggroups/docu-
içinde, (Haz.) Helen Roberts, Londra: Routledge & Kegan Paul, s. 30-61. ments/sancar.pdf (Siteye giriş tarihi 10 Şubat 2009).
Onaran İncirlioğlu, Emine, 1998, "Images of Village Women in Turkey: Models and Anomali- Scott, Joan, 1988, “Gender as a Useful Category of Historical Analysis”, Gender and the Politics
es”, Deconstructing Images o f the Turkish Woman içinde, (Haz.) Zehra Arat, New York: Pal- of History içinde, (Haz.) Joan Scott. Columbia University Press, s. 28-50.
grave, s. 199-223. Shankland, David, 1998, "Anthropology and Ethnicity: The Place of Ethnography in the New
Özbay, Ferhunde, (Haz.) 1990b, Women, Family, and Social Change in Turkey, Bangkok: UNES­ Alevi Movement”, içinde Olsson, Tord, Elisabeth Özdalga and Catharina Raudvere, Alevi
CO. Identity, İstanbul, Swedish Research Institute in İstanbul, s. 15-22.
Özbay, Ferhunde, 1990a, “Introduction”, Women, Family, and Social Change in Turkey içinde, Shields, Vickie Rutledge ve Brenda Dervin, 1993, “Sense-Making in Feminist Social Science Re­
(Haz.) Ferhunde Özbay, Bangkok: UNESCO, s. 1-12. search: A Cali to Enlarge the Methodological Options of Feminist Studies”, Women's Studi­
Özbay, Ferhunde, 1999, “Gendered Space: A New Look at Turkish Modernization”, Gender and es International Forum (16), s. 65-81.
History (11/3), s. 555-568. Sirman, Nükhet, 1988, "Friend or Foe? Forging Alliances with Other Women in a Village of
Özbudun, Sibel ve Balkı Şafak, 2005, (Haz.) Antropoloji / Kuramlar Kuramcılar Antropoloji Ku­ Western Turkey”, Women in Modern Turkish Society: A Reader, (Haz.) Şirin Tekeli, New
ramlarına Bakış, Ankara: Dip Not Yayınları. York: Zed Books.
Özbudun, Sibel, 1994, Türkiye'de Kadın Olmak, İstanbul. Sirman, Nükhet, 1989, “Feminism in Turkey: a Short history”, New Perspectives on Turkey (3/1),
Özmen, Abdurrahim, 2000, "Ötekini Anlamanın Bilimi: Türkiye Antropolojisinin Sorunları”, s. 1-34.
Folklor Edebiyat (22), s. 125-134. Sirman, Nükhet, 1990, “State, Village and Gender in Western Turkey”, Turkish State, Turkish
Öztürkmen, Arzu, 2005, "Rethinking Regionalism: Memory of Change in a Turkish Black Sea Society içinde, (Haz.) Andrew Finkei ve Nükhet Sirman, Londra: Routldege, s. 21-52.
Town”, East European Quarterly (39/1), s. 47-62. Sirman, Nükhet, 1996, "From Economic Integration to Cultural strategies of Power: The Study
Özveğin, Gül. 2005, Başkalarının Kiri: Kapıcılar, Gündelikçiler ve Kadınlık Halleri, İstanbul, İletişim. of Rural Change in Turkey”, New Perspectives on Turkey (14), s. 115-126.
Parezo, Nancy J. 1993, Hidden Scholars: Women Antlıropologists and the Native American So­ Sirman, Nükhet, 2001, "Sosyal Bilimlerde Gelişmecilik ve Köy Çalışmaları”, Toplum ve Bilim
uthwest, Albuquerque: University of New Mexico Press. (88), s. 251-254.
Peirano, Mariza G. S. 1998, "When Anthropology is at Home: The Different Contexts of a Sing­ Sirman, Nükhet, 1988, Family famıs and peasants: the place o f households in cotton production
le Discipline”, Annual Review o f Anthropology (27), s. 105-128. in an Aegean village, University London: Yayınlanmamış Doktora Tezi.
Pina-Cabral, Joäo De, 1989, “The Mediterranean as a Category of Regional Comparison: A Cri- Skeggs, Beverly, (Haz.) 1995b, Feminist Cultural Tlıeoıy, Process, and Production, New York:
tical View”, Current Anthropology (30/3), s. 399-406. Manchester University Press.
Rapp Rayna ve Ellen Ross, 1981, “Sex and Society: A Research Note from Social History and Skeggs, Beverly, 1994, "Situating the Production of Feminist Ethnography”, Researching Wo­
Anthropology”, Comparative Studies in Society and History (23/1), s. 51-72. men's Lives from a Feminist Perspective içinde, (Haz.) M. Maynard ve J. Purvis. Londra:
Rapp Rayna, (Haz.) 1975, Toward an Anthopology o f Women, New York: Monthly Review Press. Taylor & Francis, s. 72-92.
Reinharz, Shulamit, 1992, Feminist Methods in Social Research. New York: Oxford University Skeggs, Beverly, 1995a, “Theorizing, Ethics, and Representation in Feminist Ethnography”, Fe­
Press. minist Cultural Theory, Process, and Production, (Haz.) Beverley Skeggs. New York: Manc­
Ribbens, Jane, 1989, “Interviewing - An ‘Unnatural Situation’?” Women’s Studies International hester University Press, s. 190-206.
Forum, (12), s. 579-592. Stacey, Judith, 1988, “Can There be a feminist ethnography? Women's Studies International Fo­
Ribeiro, Gustavo Lins ve Arturo Escobar, 2006, World Anthropologies: Disciplinary Transforma­ rum (1), s. 21-27.
tions within Systems o f Power, Oxford: Berg, Stanley, Liz ve Sue Wise, 1990, "Method, methodologv and epistemologv in feminist research
Rieker, Martina, Lila Abu-Lughod ve Judith E. Tucker, 2007, Pioneering Feminist Anthropology processes, Feminist Praxis: Research, Tlıeoıy and Epistemology in Feminist Sociology içinde,
in Egypt: Selected Writings from Cynthia Nelson, Cairo: American University in Cairo Press. (Haz.) Liz Stanley, Londra: Routledge, s. 20-60.
Rosaldo Michelle ve Louise Lamphere, (Haz.) 1^74, Women, Culture and Society, California: Stanley, Liz ve Sue Wise, 1979, “Feminist Research, Feminist Consciousness and Experiences
Stanford University Press. of Sexism”, Women's Studies International Quarterly (2), s. 359-374.
Saktanber, Ayşe, 1995 [1990], “Türkiye’de Medyada Kadın: Serbest, Müsait Kadın veya İyi Eş, Stanley, Liz ve Sue Wise, 1983, "Back into the Personal” or: Our Attempt to Construct "Femi­
Fedakâr Anne”, 1980’ler Türkiyesi’nde Kadın Bakış Açısından Kadınlar içinde, İstanbul, İleti­ nist Research”, Theories of Women’s Studies içinde, (Haz.) G. Bowles and R.D. Klein, Bos­
şim, s. 211-232. ton: Routledge and Kegan Paul, s. 192-209.
Sancar, Serpil, 2001, “Türkler/Kürtler, Anneler ve Siyaset: Savaşta Çocuklarını Kaybetmiş Türk Stanley, Liz, (Haz.) 1990, Feminist Praxis: Research, Theory and Epistemology in Feminist Socio­
ve Kürt Anneler Üzerine Bir Yorum”, Toplum ve Bilim (90), s. 22-41. logy. Londra: Routledge.
Sancar, Serpil, 2004. “Otoriter Türk Modernleşmesinin Cinsiyet Rejimi”, Doğu Batı: İdeolojiler Strathcrn, Marilyn, 1987a, "An Awkward Relationship: the Case of Feminism and Anthropo­
II, s. 29-43. logy”, Signs (12/2), s. 276-292.
Sancar, Serpil, 2006, "Sosyal Bilimlere Toplumsal Cinsiyet Farkındalığı ile Bakmak”, İktisat Strathern, Marilyn, 1987b, “Out of Context: the Persuasive Fictions of Feminist Anthropology,
Dergisi (469), s. 87-88. Current Anthropology (28/3), s. 251-281.

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


336 i Hande Birkalan-Gedik Türkiye’de Feminizmi ve Antropolojiyi Yeniden Düşünmek 337

Tekeli, Şirin, (Haz.) 1995 [1990], 1980’ler Türkiyesi’nde Kadın Bakış Açısından Kadınlar, İstan­ N otlar
bul, İletişim. 1 Burada yayımlanan makale çeşitli toplantılarda ve konferanslarda sunulan farklı metinlerin
Tekeli, Şirin, 1983 [1988], ‘"Yeni Feminizme Yakıştırılan ‘Erkek Düşmanlığı' Üzerine”, Kadınlar birarava getirilmesiyle oluştu. İlk kez, Van’da Kültürel Çalışmalar Konferansı’nda, organize
İçin: Yazılar (1977-1987), İstanbul, Alan Yayıncılık, s. 115-120. ettiğim ve yönettiğim panelde 2003 yılında “Türkiye’de Feminist Antropoloji Yeri ve Zama­
Tekeli, Şirin, 1985 [1988], "Türkiye’de Feminist İdeolojinin Anlamı ve Sınırları Üzerine”, Kadın­ nı” başlığıyla sunuldu. Bizler panel başlığını feminist diyalogların ve köprülerin eksikliğini
lar İçin: Yazılar (1977-1987), İstanbul, Alan Yayıncılık, s. 307-325. vurgulamak adına, “1990’lar Sonrasında Türkiye Kültürel Çalışmalarında Feminist Mono-
Tekeli, Şirin, 1986, “Emergence of the New Feminist Movements in Turkey”, The New Women’s Divaloglar” olarak önermiştik, ama düzenleyiciler bizlere danışmadan "Kültürel Çalışma­
Movements içinde, (Haz.) Drude Dahlerup. Beverly Hills: Sage, s. 179-199. lar, Sosyoloji ve Antropolojide Kesişen Yeni Yöntem ve Sorunsal Arayışları” olarak değiştir­
Tekeli, Şirin, 1988a, Kadınlar İçin: Yazılar (1977-1987), İstanbul, Alan Yayıncılık. diler. Bu panelde farklı disipliner çıkış noktalarından haraketle genelde 1980 sonrasında,
Tekeli, Şirin, 1988b, "Kadınlar ve Sosyal Bilimler", Kadınlar İçin: Yazılar (1977-1987), İstanbul, ama özellikle 1990’lı yıllarda ivme kazanan feminist açılımları ortak bir şemsiye altında in­
Alan Yayıncılık, s. 387-398. celemeyi hedefliyorduk. Panelde sunumlarıyla oturumu zenginleştiren Nazan Haydari, Mü­
Tezcan, Mahmut, 1998, Kültürel Antropoloji Açısından Başlık Parası Geleneği, Ankara: Kültür ge İplikçi ve Ümran Kartal’a teşekkür ederim. Ayrıca, panelimize gelerek her zamanki seve­
Bakanlığı. cenliği ve nezaketi ile büyük katkılar sunan Prof. Dr. Yıldız Ecevit’e teşekkür ederim. 2004
Tezcan, Mahmut, 2000, Türk Ailesi Antropolojisi, Ankara: İmge Yayınları. yılında Yeditepe Üniversitesinde "Türkiye’de Kadın Çalışmaları: Teori, Yöntem ve Uygula­
Timisi, Nilüfer ve Meltem Ağdur Gevrek, 2002, 90’larda Türkiye’de Feminizm içinde, (Haz.) Ak­ ma” başlığıyla düzenlediğimiz paneli Prof. Dr. Yıldız Ecevit yönetti. Panele Prof. Dr. Yıldız
su Bora ve Asena Günal, İstanbul, İletişim, s. 13-39. Ecevit, Doç. Dr. (şimdi, Prof. Dr.) Belkıs Kümbetoğlu, Prof. Dr. Ayşe Durakbaşa, Yrd. Doç.
Visweswaran, Kamala, 1988, “Defining Feminist Ethnography", Inscriptions: Feministti and the (şimdi Doç. Dr.) Serpil Çakır ve Yard. Doç. (şimdi Doç. Dr.) Hande Birkalan (Gedik) katıldı.
Critique o f Colonial Discoıırse (3/4), s. 26-44. Böyle bir toplantıyı düzenleme fikri, panelistlerle daha önceden kurulmuş olan diyaloglar
Visweswaran, Kamala, 1997, “Histories of Feminist Ethnography", Annual Review o f Anthropo- aracılığıyla Türkiye’de yapılmakta olan kadın çalışmalarını ve akademi içindeki ve dışında­
logy(26), s. 591-621. ki feminizmleri irdelediğimizde oluşan ortak kaygılar, düşünceler, öneriler çerçevesinde şe­
Vorhoff, Karin, 1998, “Lct’s Reclaim Our History and Culture!”: Imagining Alevi Community in killenmişti. Bu makalenin bir başka şekli de, ODTÜ Toplumsal Cinsiyet seminerinde 2005
Contemporary Turkey”, Die Welt des Islams New Seines (38/2), s. 220-252. yılında "Feminist Antropoloji” başlığvla sunuldu. Prof. Dr. Mehmet Ecevit ve Prof. Dr. Yıl­
Vorhoff, Karin, 1999, “Türkiye’de Alevilik ve Bektaşîlikle İlgili Akademik ve Gazetecilik Nitelikli dız Ecevit'e davetleri için teşekkür etmek isterim. Feminist antropoloji ve kadın kültürü ça­
Yayınlar”, Alevi Kimliği içinde, ed. T. Olsson et. al., tr. Bilge Kurt Torun and Hayati Torun, lışmalarını odak alan bir bildirim de Ege Üniversitesi Kadın Araştırmaları Bölümü'nün
İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, s. 32-66. 2006 yılında düzenlediği Women and/in Culture adlı konferansta "Feminist Anthropologv”
Wedel, Heidi, 2001, Siyaset ve Cinsiyet: İstanbul Gecekondularında Kadınların Siyasal Katılımı, başlığıyla İngilizce olarak sunuldu. Konferansı organize eden Prof. Dr. Günseli İşçi ve Doç.
İstanbul, Metis. Dr. Dilek Direnç’e teşekkür ederim. Buraya alınan hali ile metin, üzerinde çalışmakta oldu­
Wedel, Heidi, 2005, “İstanbul’a Göç Eden Kürt Kadınlar: Cemaat ve Majinalleştirilmiş Bir Sos­ ğum kitap metninden oluşturulmuştur; eksiklikler ve hatalar ise tamamen bana aittir.
yal Grubun Yerel Siyasete Katılımının İmkanları”, içinde Shahrazad Mojab, Devletsiz Ulu­ 2 Burada beni özellikle heyecanlandıran sosyal bilimci iki feminist bilim kadının feminist ku­
sun Kadınları, s. 155-182. ram gerekliliği konusunda yazdıklarına dikkat çekmek isterim: Şirin Tekeli, 1988b. "Kadın­
White, Jenny, 2003, “State Feminism, Modernization, and the Turkish Republican Woman”, lar ve Sosyal Bilimler,” Kadınlar İçin: Yazılar (1977-1987). İstanbul: Alan Yayıncılık, s.: 387-
NWSA Journal {15/3), s. 145-159. 398. Yıldız Ecevit, 1996. "Türkiye’de Kadın Çalışmaları: Durum, Sorunlar ve Gelecek,” Aka­
Yalçın-Heckman ve Pauline Van Gelder, 2000, “90’larda Türkiye’de Siyasal Söylemin Dönüşü­ demik Yaşamda Kadın: Türk ve Alman Üniversitelerinde Kadın Kariyerlerinin Karşılaştırılma­
mü Çerçevesinde Kürt Kadınları İmajı: Bazı Eleştirel Değerlendirmeler”, Vatan, Millet, Ka­ sı. Hasan Coşkun (Haz.). Ankara: Türk Alman Kültür İşleri Kurulu, s: 319-336.
dınlar içinde, (Haz.) Ayşe Gül Altınay, İstanbul, İletişim, s. 325-355. 3 Burada "çeşitlenme” sözcüğünü önemli buluyorum. Nasıl ki tek bir antropolojik kuram ya
Yalçın-Heckmann, Lale, 1990, “Kurdish Tribal Organization and Local Political Processes” Tur­ da pratikten bahsedemiyorsak, tek bir “feminist antropolojiden de bahsedemeyiz. Çeşitlen­
kish State, Turkish Society içinde, (Haz.) Nükhet Sirman ve Andrew Finkel, s. 289-310. melerin antropoloji içindeki uygulama alanlarına örnek olarak ise en başta "çok siteli et­
Yalçın-Heckmann, Lale, 1991, Tribe and Kinship Among the Kurds (Frankfurt: Peter Lang Pub- nografya, tarihe yapılan vurgunun artması ve kültürlerin biricikliğinin (kültürel görecelik
lishers. durumu değil) tanınmasıdır.
Yasa, İbrahim, 1966, Ankara'da Gecekondu Aileleri, Ankara, Akın Matbaacılık. 4 Queer sözcüğünün disipliner kullanımı açısından Türkçede tam oturmuş bir karşılığı yok.
Yasa, İbrahim, 1955, Hasanoğlan Köyünün İçtimai-İktisadi Yapısı, Ankara: Türkiye ve Ortadoğu Îngilizce-Tüıkçe sözlüklerde, daha çok “acayip”, "garip”, “homoseksüel”, "sahte”, "tuhaf”,
Amme İdaresi Enstitüsü. “yadırganan” gibi farklı anlamlar karşılığında kullanılıyor. Türkçe metinlerde ise “queer”
Yeğen, Mesut, 1999, Devlet Söyleminde Kürt Sorunu, İstanbul, İletişim. olarak bırakılıyor. “Normallik” kavramına tezat olarak ortaya çıkan “queer teori” normatif­
Yuval Davis, Nira, 1997, Gender and Nation, Londra: Sage. lik durumunu, heteroseksüellik durumunu; sosyalleşme ve cinsel kimliğin etkilerini sorgu­
luyor. Argoda ise queer karşılığı olarak “o biçim”, “ibne” ve “puşt” gibi terimler de üretil­
miştir. Türkçede henüz tam bir karşılığı oluşturulamayan bu terimi şimdilik “farklı olan”
ya da "normatif olmayan” anlamında ve İngilizcede yazıldığı şekliyle kullanıyorum.
5 Bu bölümde, kadın hareketi, kadın aktivist hareket, kadın yayıncılık, kadın çalışmalarının
oluşumu vs. bağlamlarında ele aldığım bölümün tamamını yer sıkıntısı nedeniyle buraya

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, sayı: 58, 2009


338 I Hande Birkalan-Gedik

alamıyorum. Ancak, ilk etapta kaynakçadaki şu makaleler önerilebilir: Nükhet Sirman,


1989, “Feminism in Turkey: a Short History,” New Perspectives on Turkey (3/1): 1-34; Fat-
magül Berktay, (Haz.) 1992, "Türkiye’de Kadın Araştırmaları 1980-1990,’’ Kadınların Belleği
içinde. Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı. İstanbul: Metis, s: 131-136; Fat-
magül Berktay, 1994. 18-27. Fatmagül Berktay, 1994. "Türkiye’de Kadın Hareketi: Tarihsel
bir Deneyim,” Kadın Hareketinin Kurumsallaşması: Fırsatlar ve Rizikolar içinde. (Çev.) Me­
ral Akkent. İstanbul: Metis, s: 18-27; Fatmagül Berktay, 2003. “Osmanlı’dan Cumhuriyete Ondokuzuncu Yüzyıl Avrupası’nda
Feminizm,” Tarihin Cinsiyeti içinde. İstanbul: Metis Yayınları, s: 88-111; Sibel Erol, 1992.
"Feminism in Turkey,” New Perspectives on Turkey (8): 109-120; Yeşim Arat, 1992 [1995], Irkçılık ve Cinsiyetçilik*
“1980’ler Türkivesinde Kadın Hareketi: Liberal Kemalizmin Radikal Uzantısı,” Türkiye’de
Kadın Olgusu içinde. (Haz.). Necla Arat. İstanbul: Sav, s: 75-95; Deniz Kandiyoti, 1996.
“Contemporary Feminist Scholarship and Middle East Studies,” Gendering the Middle East
İMGE ORANLI
içinde. (Haz.) Deniz Kandiyoti. New York: Syracuse University Press, s: 1-27; Sancar, Ser­
pil, 2009. "After Two Decades of Movement: Consiredaritons on Successes and Failures of
Feminism in Turkey,” Ist Euroepan Conference on Politics and Gender’da sunulan bildiri.
21-23 Ocak, Belfast - İrlanda, www.essex.ac.uk/ecpr/standinggroups/documents/sancar.pdf
(Siteye giriş tarihi 10 Şubat 2009).
6 Burada "kadın” kavramının o dönemin söylemi içindeki yetersizliği açıktır. Bir yandan tekil
olarak kurgulanan kadın kavramı, başka durumlarda çoğula dönüşmüş gibi gözükse de, tek
bir "Türk kadını” kimliğinden bahsedilmektedir. Irkçılığın ve cinsiyetçiliğin birbirlerini kurdukları noktada bedene d air
7 Ecevit burada "kadın araştırmaları”, “kadın çalışmaları” ve "kadın incelemeleri” arasındaki
farklılıklara gönderme yapmaktadır. Ecevit bu terimlerin hepsinin araştırma pratiği ve ku­ ürettikleri söylemleri analiz etm ek onyıllardır fem inist kuram ın önem li so­
ramsal olarak feminist kuramı kullanmadığı için "kadın çalışmaları” terimini kullanmanın runsallarından birini oluşturm akta. Bu m akalede, günüm üzde çokça tartışı­
daha doğru olduğunu belirtmektedir.
lan bu konuya Avrupa'nın söm ürgeci dönem inden örneklerle tarihsel bir ar-
8 Burada "evde antropoloji” kavramını antropolojik bir değer yargısı ya da bunun eksikliğini
belirtmek için kullanmıyorum. Burada dikkat çekmek islediğim nokta, uzağı ve egzotiği kaplan sunacak, ırkçılığın ve cinsiyetçiliğin b iraradalığının ondokuzuncu
araştıran İngiliz ve Kuzey Amerika antropoloji geleneklerinin aksine, Türkiye’de antropolo­ yüzyıl A vrupası'nda hangi figürler üzerinden işlediğini ve nasıl tem sil edildi­
ji, klasik antropoloji söylemlerindeki "ben” ve "öteki” paradigmasının aksine Türkosantrik
bir bakış açısı ile "kendi” olanı araştırmakla başlatılmıştır. ğini gösterm eye çalışacağım . Bu tü r bir tarihsel-kuram sal çerçeve kurm ak­
9 Halta bu söylemlerin misöjinist olduğunu belirtilmiştir. Bkz. Kaynakçada Fox makalesi. taki am acım , bu cinsiyetçi-ırkçı dinam iğin sınıfsal, etnik ya da dinsel farklı­
10 Globalleşme sürecinde, kuramlarla ve pratiklerle tanışmak daha farklı bir hal almıştır. Son lığın ayrım cılığa dönüştüğü her noktada ortaya çıktığını vurgulayarak b u ­
yıllarda yurt dışında eğitim alan araştırmacıların sayısında artış vardır. Üniversitelerde de-
artısıyla, eksisiyle-batı odaklı disipliner formasyon verilmekte; sosyal bilimler kuramları ile nun bir iktidar kurm a m ekanizm ası olarak söm ürge Avrupası'nm coğrafi ve
Amerika’da yolları kesişmeyenler, çeviriler ya da özgün eserler ile Türkiye’de tanışmaktadır­ tarihsel sınırlarını aştığını vurgulam aktır. Çünkü böylesi bir yaklaşım Türki­
lar. Bu durumda "halfie kim” sorusunun sorulması daha da önem kazanmaktadır.
ye’de fem inist hareketin özellikle 90'larda K ürt kadın hareketinin eleştirile­
11 Onaran-İncirlioğlu argümanlarını bir tür “takipçi (precursory) etnografya” bağlamında şe­
killendirmektedir. Onaran İncirlioğlu araştımasını 1986 yılında, İngiliz antropolog Paul riyle birlikte tartışm aya başladığı cinsiyetçi ve ırkçı pratiklerin iç içeliğine
Stirling'in 1950’lerde ve 1960’larda araştırma yaptığı Kayseri yakınlarındaki Sakaltutan ve dair örnekleri analiz edebilm em izi kolaylaştıracaktır.
Elbaşı'da gerçekleştirmiştir.

Viktoryen dönem de cin sellik ve anti-sem itizm :


K ann d eşen Jack ve Fahişe
Foucault Cinselliğin Tarihi’nin ilk cildinde Viktoryen dönem in cinsellik
söylem ini tarihselliği içinde irdeler. Cinselliğin bastırılm asın ı örgütleyen
söylem ler Viktoryen dönem in en belirgin u n surlarından biri olarak onyedin-

* Bu makalenin ana fikri Sander Gilman’ın adı geçen iki farklı makalesinin feminist bir oku­
ması sonucu geliştirilmiştir.

Cogito, sayı: 58, 2009 Cogito, savı: 58, 2009

You might also like