Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 282

DHF 158

İYYÜ-UZEM
2021-22 GÜZ DÖNEMİ

N.EREN

1
• Biyokimya bilimi ,yaşamın en küçük birimi olan
hücrede meydana gelen biyolojik olayları
kimyasal açıdan ele alan ,inceleyen ve
analizeden bir bilim dalıdır
• Biyokimyacı: kimyasal ,fiziksel ve biyolojik araç ve
yöntemleri kullanarak, canlı organizmanın yapısını
ve hayatın devamı boyunca vücütta meydana
gelen kimyasal değişimleri ortaya çıkarmak ve
açıklamak için çalışan araştırıcıdır.

2
• Biyokimya oldukça genç bir bilim
dalıdır,başlangıcından bugüne kadar yaklaşık
160 yıl gibi kısa bir süre geçmiştir.
• Biyokimya terimi de 1903 yılına kadar hiç
kullanılmamış bu yıllarda Alman kimyacısı Carl
Neuberg tarfından kullanılmıştır.
• Biyokimya daha eski bilim dalları olan organik
kimya, fizyoloji,biyoloji ve tıbbın gelişmesi ile
daha fazla değer kazanmıştır.

3
KAYNAK KİTAPLAR

4
İçerik;
1. Monosakkarit yapıları
2. Monosakkarit
reaksiyonları
3. Önemli monosakkaritler
4. Disakkaritler
5. Polisakkariritler

5
Karbonhidratların Yapısı
Karbonhiratların önemi
• Karbonhidratlar, canlılarda bulunan organik
moleküllerin üçüncü büyük grubunu oluşturur
• Karbonhidratlar, doğada yaygın olarak bulunan
bir çok canlının temel besin maddesini oluşturan
organik moleküllerdir
• Günlük enerji gereksiniminin %55- 60’ını
sağlayan,yapı maddesi olarak kullanılan çok
önemli besin maddeleridir.

6
• Karbonhidratlar doğada basit şekerler halinde
bulundukları gibi pek çok organik ve inorganik
bileşiklere bağlanarak kompleks yapılar
oluştururlar
• Basit şekerler diğer basit şekerlere bağlanarak
nişasta,seluloz, glikojen ve inülin gibi
polisakkaritleri oluştururlar.

7
Tanım
•Karbonhidratlar yapılarında karbon ve hidrat (su)içeren bieşiklerdir.
• Kapalı formülleri Cn(H2)nOn veya Cn(H2O)n ile ifade edilir.

ANCAK!!!
 Karbonhidrat olmadığı halde bu genel formüle uyan

Form aldehit; CH2O

Asetik asit;C2H4O2

Laktik asit; C3H6O3 gibi bileşikler de vardır

8
Tanımı:
• Karbonhidrat olduğu halde bu genel formüle
uymayan
Ramnoz (C6H12O5)
Deoksi-riboz(C5H10O4 ) gibi bileşikler vardır

9
• Karbonhidrat anı zamanda azot, fosfor veya
kükürt de içerirler; Bu nedenle karbonhidrat
yerine karbohidrat kelimesini kullanma eğilimi
de vardır

10
11
Karbohidratlar, polihidroksi alkollerin
aldehit veya keton türevleri veya bunların
polimerleridirler.

12
•Karbonhidratlar, kimyasal olarak polihidroksi aldehit veya
polihidroksi ketondurlar.

•Karbonhidratların yapılarında ya aldehit ya da keton bir


karbonil grubu, primer ve sekonder alkol yapısında iki veya
daha fazla sayıda hidroksil grupları bulunur
R
R R

R R
Keton grubu R
Aldehit grubu Primer alkol grb. Sekonder alkol grb.

Karbonil grupları Alkol grupları

Karbohidratların yapısındaki fonksiyonel gruplar 13


• Hidroliz edildiklerinde kendilerini oluşturan
polihidroksi aldehit veya ketonları veren
maddelerdir

14
KH moleküllerinde bulunan yoğun
hidroksil grupları; pirimer alkol

• Primer veya sekonder alkol özelliğindedir

• Hidroksil grupları hidrofiliktir ve basit karbonhidratlara suda


çözünme özelliği kazandırır
•Hidroksil grupları molekül içi ve moleküller arası etkileşime sebep
olurlar
• Yine hidroksil grupları,sıvı ortamlarda molekülün hidrojen bağlarına
katılmalarını sağlar.
15
KH yapısı
• En basit KH’da
Sadece C, H ve O var
• Türev KH’larda
N, P ve S bulunabilir
• Yapıdaki aldehit ve keton grupları bulunur .bu gruplar,
molekül içi ve moleküller arası glikozid bağları oluşturabilir
yapısındaki fonksiyonel gruplar

16
Glikozid bağı: Bir monosakkarid veya türevinin aktif grubu olan
aldehit veya keton grubunun monosakkarid olan veya olmayan
başka bir bileşiğin OH grubu ile oluşturduğu bağdır. Bu bir
asetal bağıdır.

CH2OH
CH2OH
O
OH H
O

OH OH
CH2OH
Glikozidik
bağ
OH OH
18
Karbonhidratların fonksiyonları

 Enerji sağlamak (1g KH= 4 kcal)


 Enerji deposu
• Depo şekli
✓ hayvanlarda glikojen
✓ bitkilerde ise nişasta şeklindedir.
 insan diyetinin en önemli kısmını oluştururlar.
 Hayvanlar ve insanların temel enerji kaynağını
bitkilerde fotosentez yoluyla oluşan ve nişasta
halinde depolanan glikoz oluşturmaktadır

19
Karbonhidratların fonksiyonları
• Glikoz ve glikojen halinde en önemli enerji
kaynaklarından birisidir.Enerji metabolizmasında anahtar
rol oynarlar

20
Karbonhidratların fonksiyonları
• Yapısal ve fonksiyonel görevleri vardır
*hücre duvarının temelini oluştururlar
* İnsanlarda riboz,deoksiriboz nükleotidlerin ve nükleik
asitlerin yapısına katılırlar
*Glikozaminoglikan lar ekstrasellüler matriksin
önemli yapısal bileşenidir, iskelet eklemlerini
kayganlaştırırlar ve hücreler arası yapışmayı sağlarlar

21
Karbonhidratların fonksiyonları
• Protein ve lipidlere bağlanarak glikoprotein ve
glikolipidleri, purin, pirimidin ve fosfatlara bağlanarak
nükleik asitleri oluştururlar, bu sayede hücrelere
antijenik özellik kazandırırlar
• Protein yönlendirmesinde, hücre tanıma işlemlerinde
görev alırlar

22
İki alan dışında hemen her metabolizmada
görev alırlar.

• Genetik bilgiyi kayıt ve ifade edemezler

• Katalitik aktivite gösteremezler

24
Karbonhidratların sınıflandırılması
• Yapılarındaki monosakkaridlerin sayısı ve düzenlelenmesine
göre
I-Basit Karbonhidratlar
-Monosakakridler
-Monosakkarid türevleri
II-Kompleks Karbonhidratlar
Disakkaridler
Oligosakkaritler
Polisalkkaridler
a-Homopolisalkaridler
b-Heteropolisakkaritler

25
?
• Nişasta, selüloz ve glikojen; glukoz
birimlerinden oluşur!
• Ancak farklı şekilde isimlendirilir.
ÇÜNKÜ ;
✓Farklı glikozid bağlarına sahiptir
✓Üç boyutlu yapıları farklıdır
✓Glikoz moleküllerinin sayısı ve birbirlerine
bağlanış biçimleri farklı!
• Glikojen suda kısmen çözünebilir.

• Nişasta çok az çözünür

• Selüloz çözünmez!

• Nişasta ve selüloz bitkilerde; Glikojen ise hayvanlarda


bulunur.

• Nişasta ve glikojen depo polisakkariti,


Selüloz yapısal polisakkarit!
Karbonhidratların sınıflandırılması
Karbonhidratlar üç ayrı özelliklerine göre ,üç ayrı
şekilde sınıflandırılırlar:

1- İçerdikleri karbon sayılarına göre


2- Aldehit ve keto grubu içermelerine göre
3-Yapılarında bulunan basit şeker sayısına göre

30
1-2/ Yapılarındaki karbon sayıları ve Aldehit ve keto
(reaktif) grubu içermelerine göre

Aldoz Ketoz
2 C’ lu diozlar Glukolaldehit
3 C’lu →triozlar →Gliseraldehit Dihidroksiaseton
4 C’lu → tetroz → Eritroz Eritruloz
5 C’lu → pentoz → Riboz Ribuloz
6 C’lu → heksoz → Glikoz Fruktoz
7 C’lu → heptoz → Sedoheptiloz
9 C’lu → nonoz → Nöraminik asid
31
–C=O (çift bağlı oksijen)
aldehit grubu keton grubu

Aldehit Keton
O H grubu grubu
CH2OH
C
H- C - OH C O

CH2OH CH2OH

Gliseraldehit Dihidroksiaseton (DHA)


32
karbonhidratlar ve genel
sınıflaması
3-Yapılarında bulunan basit şeker sayısına göre

Monosakkaridler Disakkaridler polisakkaritler


Polisakkaridler
-Glukoz -Maltoz
-Fruktoz (glukoz + glukoz)
-Galaktoz -Laktoz
-Riboz (glukoz + galaktoz)
-Ribuloz -Sukroz
-Ksiloz (glukoz + fruktoz)

Homopolisakkaridler Heteropolisakkaridle
Türev Karbonhidratlar -Nişasta -Asit mukopolisakkaridler
-Şeker Fosfatları -Glikojen Hiyalüronik asit
-Deoksi şekerler -Selüloz Heparin
-Amino şekerler -Hemiselüloz Kondroidin sülfat A,B,C
-Şeker alkolleri -İnülin -Nötral mukopolisakkaridler
-Şeker asitleri -Kitin Kan grubu maddeleri
-Askorbit asit -Dekstrin Serum mukoidleri

33
Monosakkaritler
•Basit şekerlerdir
•Daha basit karbonhidratlara hidroliz edilemezler
•Oligosakkaritlerin ve polisakkaritlerin alt ünitelerini oluştururlar
• Polihidroksi aldehit veya polihidroksi ketonlar
• Primer ve sekonder alkol grupları ile aldehit veya keton grubu taşırlar
•3,5,6 C’lu monosakkaridler çok yaygın 7.8 C’lular çok nadirdir

Aldoz Ketoz

segonder alkol grb. segonder alkol grb.

primer alkol primer alkol

34
Monosakkarit moleküllerinin omurgası, tüm karbon
atomlarının tek bağlarla bağlandığı dallanmamış bir
karbon zinciridir.
─C─C─C─C─C─C─

Karbonil grubu karbon zincirin bir ucunda ise,


monosakkarit bir aldehittir ve aldoz olarak
isimlendirilir.
Karbonil grubu karbon zincirin bir ucunda değilse
monosakkarit bir ketondur ve ketoz olarak
isimlendirilir.

35
Monosakkaritlerin sınıflandırılmaları
• Toplam karbon sayılarına göre sınıflandırılırlar
ve karbon sayısının Latince adının sonuna “oz”
hecesi getirilerek adlandırılırlar.

• Karbonil grubu,
✓C zincirinin ucundaysa ; ALDOZ
✓Değilse ; KETOZ
Monosakkaritler, moleküllerindeki toplam karbon
sayılarına göre de sınıflandırılırlar.

37
En basit monosakkaritler, gliseraldehid ve
dihidroksiasetondur. Hemen hemen bütün
basit şekerler bu iki ana yapıdan türetilmiştir.

aldoz grubu ketoz grubu

39
40
41
Monosakkaritlerin Konformasyonu
Monosakkaritler kuramsal olarak düz zincir
formundaki FİSCHER Formülleri ile gösterilirler

Fischer projeksiyonu.

42
Monosakkaritlerin Konformasyonu
• Fakat sulu çözeltilerinde daha az enerji gerektiren
halkalı formda bulunurlar
• Monosakkaritlerin halkalı formda gösterilmesinde
HAWORTH formulleri kullanılır.

43
44
45
46
• 10.10.2023

47
Monosakkaritlerin Konformasyonu
• Şekerler içinde bulundukları halkasal
yapılarına göre de adlandırılırlar
• Eğer şeker altıgen bir halka yapısı içinde
bulunuyorsa bu halkaya piran halkası beşgen
halka yapısı içinde bulunuyorsa furan halkası
denir
• Altıgen halka yapısı içinde yer alan şekerlere
piranozlar ,beşgen halka yapısı içinde yer alan
şekerlere furanozlar adı verilir

48
49
Glukopiranoz

• Altı elemanlı glukopiranoz halkasının tüm


elemanları aynı düzlem üzerinde bulunmaz,
yani glukopiranoz halkası planar(düzlemsel) bir
yapıya sahip değildir.
• Bunun nedeni karbon atomuna bağlı grupların
birbirlerini itmeleri veya çekmeleridir.

50
Chair/Boat
• Sonuçta glukopüranoz halkasının iki
konformasyonu ortaya çıkar.
• Bunlar sandalye(chair) ve kayık(boat))
konformasyonlarıdır.
• Sandalye yapısı grupların geçimli olması
nedeniyle daha dayanıklıdır.

51
Monosakkaritlerin üç boyutlu yapısı Haworth formüllündeki
gibi düzlemsel değildir.
Halkalı yapılar Sandalye veya kayık şeklinde bir konformasyon
gösterirler

β -D glukopiranoz β -D glukopiranoz-sandalye formu β -D glukopiranoz-kayık formu

52
Monosakkaridlerde İzomerler
• Aynı sayıda ve aynı çeşit atomlardan oluşan bileşiklerin farklı yapıya sahip olma
özelliğine izomeri,
• Molekül formülü aynı yapı formülü farklı olan bileşiklere izomer madde denir.
• İzomeri,
Yapı ve
Stereo izomeri olmak üzere iki sınıfa ayrılır.
Yapı izomerisi de kendi içinde zincir, pozisyon (yer) ve fonksiyonel grup izomerisi
olmak üzere 3’e ayrılır.
Bu izomerlerin molekül formülleri aynı, yapı formülleri farklıdır

53
Monosakkaridlerde İzomerler
başka bir tarifle ;
İzomerler ;Kapalı formülü aynı, fakat karbon atomlarına bağlı
grupların konfigürasyonu farklı moleküllerdir
• İzomerlerin
Suda çözünürlükleri
Polarize ışığı çevirme dereceleri
Reaksiyonları
Tadları
Besinsel değerleri
Fiziksel, kimyasal , fizyolojik özellikleri farklıdır

54

Stereoizomerler ve Enantiomerler
Atom sayısı ve aynı türde atomlara sahip fakat atomların üç
boyutlu düzenlemesi farklı bileşiklere streoizomer denir
• Bu izomerlerin molekül ve yapı formülleri aynı, ancak uzayda düzenlenişleri,
konfigürasyonları farklıdır.
• Stereoizomer : Uzayda farklı konfigürasyonlara sahip iki oluşum
• Glukuz ,fruktoz, mannoz ,galaktoz kapalı formülleri (C6H12O6 )aynı
açık formülleri farklı olan izomerlerdir

55
Asimetrik C atomu
• Dört bağına da farklı atom veya atom grupları
bağlanmış olan karbon(C) atomuna asimetrik karbon atomu denir
• Asimetrik karbon atomu taşıyan bileşikler “optikçe aktif” tirler
• Optikçe aktif bileşikler polarize ışık düzlemine etki ederek ışık
düzlemini sağa ya da sola çevirirler (polarize ışığı normal düzleminden saptırılır.)

• Sapmanın yönü polarimetri ile tayin edilir.

56
Polarimetrenin şemartik görünümü

(+) Dekstrorotatuvar - Sağ – saat yönü


(-) Levorotatuvar-Sol-saat yönünün tersi

57
Asimetrik C atomu-izomer sayısı

• Bir bileşikte n sayıda asirmetrik karbon atomu varsa,


bu bileşiğin 2n stereoizomeri vardır.
• 4 asimetrik karbon atomu olan bir aldohekzozun
24 =16 stereoizomeri vardır

58
• Dihidroksi-aseton hariç tüm monosakkaritler bir
veya daha fazla asimetrik C atomu içerirler
• Asimetrik karbon atomuna sahip en basit
karbonhidrat olan gliseraldehitin , bir asimetrik
karbon atomu ve iki stereoizomeri vardır

59
–C=O (çift bağlı oksijen)
aldehit grubu keton grubu

Aldehit Keton
O H grubu grubu
CH2OH
C
H- C* - OH C O

CH2OH CH2OH

Gliseraldehit
60
D- ve L- gliseraldehit
Gliseraldehitin asimetrik karbon
atomu üzerindeki OH grubu ,
fischer formülünde
sağda ise D-izomerdir;
solda ise L- izomeridir

• Bu tip izomerlere enantiomer denir


• Birbirinin ayna görüntüsü gibidirler
• Sağ ve sol ellere de benzetilebilir

61
Enantiyomer örnekleri
Optik izomerler birbirinin ayna görüntüsü
şeklindedir,bunlara birbrinin enantıyomeri denir

62
Enantiyomer örnekleri
•Optik izomerler birbirinin ayna görüntüsü şeklindedir,bunlara
birbrinin enantıyomeri denir

63
64
• Bu iki D ve L konfigürasyonu optik izomerlerdir(optikçe
aktiftirler),veya enantiyomerlerdir
• Polarize ışık düzlemini, aynı kuvvette fakat zıt yönlerde
çevirirler.
• Polarize ışık düzlemini sağa çevirenler dekstrorotator
olarak adlanır ve (D, +) ile, sola çevirenler levorotator
adını alı ve (L, –)ile etiketlenir.

67
KH ların Dve L tanımlaması
Karbonhidrat monomerlerinin D ve L formları çok
kullanılan kimlikleridir
•Molekülde birden fazla asimetrik C atomu varsa
Aldehit veya keton grubuna en uzaktaki asimetrik
C’na bağlı –OH grubu,monosakkaritin D veya L
şeklini belirler

Fizyolojik önemli şekerlerin


çoğu D formu
(L-fukoz ve L-iduronik asit hariç)
D veya L diye belirtilmediyse
şekerin D olduğu anlaşılır

68
• ANJAK!!
• D ve L harfleri optikçe aktivitenin göstergesi değildir
• Örn: D-fruktoz, polarize ışık düzlemini –92° sola
çevirir
• D ve L formları Karbonhidrat monomerlerinin çok
kullanılan kimlikleridir ve D ve L serisinden bahsedilir
• Monosakkaridin polarize ışın düzlemini çevireceği
yön ,sadece deneysel olarak gözlemekle anlaşılır.
• Polarize ışık düzlemini sağa çeviren monosakkaritler
için (+) veya D(+) veya d harfi; sola çevirenler için (–)
veya L(–) veya l harfi etiketi kullanılır.

69
D-glukoz polarize ışık düzlemini +52,7o sağa çevirir
(dekstrorotator);
D-fruktoz ise polarize ışık düzlemini –92o sola çevirir
(levorotator).
Glukoz çözeltilerine dekstroz denmesinin nedeni bununla
ilgilidir.
Canlı organizmada bulunan heksozların çoğu D-izomerlerdir.
Örneğin kandaki glukoz, D-glukozdur

70
• Her monosakkaride özgün bir α çevirme açısı vardır
D(+) GLUKOZ + 52.80 sağa
L(-) GLUKOZ - 52.80 sola çevirir
D(+) Galaktoz +80.8°sağa
• D ve L izomerlerini eşit miktarda içeren çözeltilere rasemik
karışım veya DL karışımı denir.
• İzomerlerin optik etkinlikleri, eşit ve ters olduğundan Rasemik
karışımlar optik aktivite göstermezler.

71
Epimerler ve Epimerizasyon
• Sadece bir karbon atomuna bağlı grupların
konfigürasyonu dışında , bütün karbon
atomlarının konumu aynı olan stereoizomere
epimer denir

72
Epimer şekerler ismi, yalnızca bir asimetrik karbon atomu
etrafındaki konfigürasyon bakımından farklı olan iki
monosakkarit için kullanılır.
Glukoz, altı karbonlu standart şekerdir.
Glukozun
C-2 de epimeri mannozdur;
C-4’de epimeri ise galaktozdur.

73
• Bu şekerler hayvanların karaciğerindeki
epimeraz adlı enzim tarafından kolayca
birbirlerine çevrilir. Bu olaya da epimerizasyon
denir.
• Glikoz - galaktoz ve
Glikoz - mannoz birer epimer şekerdir

74
Glukoz-Galaktoz ikilisi C-4
Glukoz-Mannoz C-2 epimeridirler.
Yapılarındaki tek fark –OH grubunun pozisyonudur.

75
Galaktoz insanlar için esansiyel değildir,galaktoz diet ile
kısıtlansa bile UDP-heksoz-4-epimeraz ile
glukozdan oluşabilir.

UDP-heksoz-4-epimeraz

76
Enol şekerler ismi, enolleşme (enolizasyon) ara basamağından
geçerek birbirlerine dönüşebilen monosakkaritler için kullanılır.
Glukoz, mannoz ve fruktoz, enol şekerler olarak da bilinirler.

77
Aldoz ve Ketozların Halka Yapıları -
Hemiasetal oluşumu
• Aldehit bir alkol molekülü ile birleşirse meydana gelen ürün bir “hemiasetaldir”.
• Reaksiyon keton grubu ile alkol grubu arasında olursa hemiketaller meydana
gelir
• Ortamda ikinci bir alkol grubu varsa asetal veya ketal meydana gelir.
• Çok reaktif yapılardır.

78
80
Glukozun Halka Kapanması

81
82
Anomerik karbon

* *

83
Hemiketal
• Hemiketaller de bir keton(fruktoz da olduğu gibi) grubu
ile bir alkol grubu arasında oluşur ve oluşum
mekanizması açısından aynen hemiasetallere benzediği
için IUB (International Union of Biochemistry)
hemiketal yerine de hemiasetal teriminin kullanılmasını
önermiştir.

84
Anomerler ve mutaratasyon
(Alfa (α) ve Beta(β) anomerler)
• Halka oluşumu ile meydana gelen izomerler
• Aldozun halka yapısı aldehit ve alkol grubu içerdiğinden
hemiasetaldir
• Ketozun halka yapısı hemiketal
• Karbonhidratlar sulu çözeltide (5 ve 5den fazla C atomu
bulunanlar) düz zincir yapıda bulunmazlar
• Beş veya daha fazla karbon içeren monosakkaritlerin
% 1 den azı açık zincir halinde bulunur
• -C=O grubu ile –OH grubu arasında kovalent bağ
oluşumu ile halkasal yapı kazanırlar.
85
Hemiasetaller
• . Hemiasetal oluşumu
ile glukozun 1.
karbonu da asimetrik
duruma geçer.
• Anomerik karbon
atomu denilen bu
karbona bağlı H ve
OH gruplarının
konumu
nedeniyle yeni iki
glukoz izomeri oluşur.

86
ANOMERİK KARBON
Monosakkaritlerde halkalı yapı oluşmakla fazladan bir asimetrik
karbon atomu ortaya çıkmış olmaktadır. Bu asimetrik karbon
atomları, anomerik karbon diye adlandırılırlar

Anomeric car

87
(α) (β)

88
ANOMERLER

•Sadece anomerik karbon


atomlarındaki konfigürasyonla
birbirinden ayrılan aldozlara
anomerler denir.
• Bu yapılar şekerlerde (α) ve (β)
konfigürayonu diye adlandırılır
• örn: (α) D glukoz (β) D glukoz

89
AMNOMERLER

Anomerik karbona bağlı -


OH grubu halka düzleminin
altında yer alıyorsa (aşağıda)
-şekerler,

Üzerinde yer alıyorsa


(yukarıdaysa) - şekerler
oluşur

90
: (α) D glukoz ,(β) D glukoz

91
92
Bir keto heksoz olan früktoz suda çözününce hemiketal oluşturur

93
Monosakkaritlerin - ve - formları, 5 ve daha fazla
karbonlu monosakkaritlerin sulu çözeltilerde halkalı yapılar
meydana getirmeleri sonunda ortaya çıkar

94
D-Fruktoz, furan halkasına benzeyen halkalı yapıda,
hafifçe farklı optik özellikleri olan, -D-Fruktofuranoz
ve -D-Fruktofuranoz diye adlandırılan iki farklı forma
sahiptir

95
D-Glukozun - ve -
formları, polarize ışığın
112o sağa (+)
düzlemini aynı yöne fakat
farklı derecelerde çevirirler.
Örneğin
-D-Glukoz; 112o sağa (+)
-D-Glukoz; ise 19o sağa (+) 19o sağa (+)
çevirir

96
Mutaratasyon
•D-Glukozun - ve - formları, sulu çözeltide mutarotasyon
denen bir süreçte birbirlerine dönüşürler
• Mutarotasyon,kelime anlamı olarak değişen rotasyon
demektir
•Mutarotasyon spontan olarak veya mutarotaz enzimi
yardımıyle gerçekleşen bir reaksiyondur

97
Bir -D-Glukoz çözeltisi ve bir -D-Glukoz çözeltisi, en sonunda belirli optik özelliğe
sahip aynı denge karışımını oluştururlar
Glukozun sudaki çözeltisinde  ve  anomerleri ile aldehid formu belirli bir
denge içinde bulunur
Dengede glukoz çözeltisi yaklaşık,
1/3 oranında -D-Glukoz ve
2/3 oranında -D-Glukoz,
Çok küçük miktarda da düz zincir aldehit formu içerir.
Bu durumdaki çözelti polarize ışık düzlemini 52o sağa (+) çevirir

1/3 oranında 2/3 oranında


99
Monosakkaritlerin halka formlarını göstermek için,
genellikle Haworth perspektif formülleri kullanılır.

Piranoz halkası, gerçekte düzlemsel değil, sandalye veya


kayık şeklini alma eğilimindedir.

100
Monosakkaritlerin Hemiasetal ve
Hemiketal Oluşumları
• HEMİASETAL - bağ aynı zamanda GLİKOZİDİK BAĞ DIR
Glikozidik bağ: Monosakkaritlerin yarı asetal −OH grupları (anomerik
karbondaki hidroksil grubu) ile bir başka bileşiğin −OH veya <NH grubu
arasında bir molekül su çıkışıyla oluşan bağa Glikozidik bağ denir
Bu bir asetal bağıdır.

101
• O-glikozidik bağ: monosakkaritlerin yarı
asetal −OH grupları ile alkollerin −OH grupları
arasındaki reaksiyon sonucu oluşduysa O-
glikozidik bağ denir,disakkaritlerde,
oligosakkaritlerde ve polisakkaritlerde
monosakkaritler birbirleriyle O-glikozidik
bağlarla bağlanırlar.
103
• N-glikozidik bağ: glikozidik bağ ,yarı asetal −OH
grupları ile bir başka bileşiğin >NH grubu arasında
reaksiyon sonucu oluştuysa N-glikozidik bağ olarak
tanımlanır, N-glikozidik bağları nükleotidlerde
bulunur:

β- N glikozid bağı

104
• Bir glikozidde karbonhidrat olmayan kısma
aglikan denir; metanol, gliserol, fenol, sterol,
pirimidin ya da pürin bazları, aglikon
örnekleridirler.
• Glikozidler, ilaçlarda, baharatlarda bulunurlar.
Kalp üzerine etkili olan glikozidler, kardiyak
glikozidleri olarak bilinirler; bunlarda aglikon
kısmı steroldür.

105
Monosakkaritler
(basit şekerler)

Monosakkaritler,
hidroliz yoluyla daha
küçük moleküllü basit
karbonhidratlara
ayrışmazlar;
oligosakkaritlerin ve
polisakkaritlerin alt
ünitelerini
oluştururlar.
106
Monosakkarit moleküllerinin omurgası, tüm karbon
atomlarının tek bağlarla bağlandığı dallanmamış bir
karbon zinciridir.
─C─C─C─C─C─C─

Karbonil grubu karbon zincirin bir ucunda ise,


monosakkarit bir aldehittir ve aldoz olarak
isimlendirilir.
Karbonil grubu karbon zincirin bir ucunda değilse
monosakkarit bir ketondur ve ketoz olarak
isimlendirilir.

107
Monosakkaritler, moleküllerindeki toplam karbon
sayılarına göre de sınıflandırılırlar.

108
Aldozlar

109
Ketozlar

110
Biyolojik Bakımdan Önemli
Monosakkaritler
• Sadece glikoz ve früktoz tabiatta bol miktarda bulunurlar.
Diğer bazı monosakkaridler ya disakkaridlerde ve
polisakkaridlerde veya başka tip bir bileşikte birim olarak
yaygındırlar.

111
D-Glikoz:
• Bir aldohekzozdur.,
• Kokusuz, beyaz renkli,suda kolay eriyen(1 g/1 ml), kristal
halde bir maddedir.
• Suda çözündüğü zaman,
• α.-D-glukoz polarize ışğı 112osağa,
• -D-glukoz 19o sağa çevirir.
• Bu durumdaki çözelti polarize ışık düzlemini 52o sağa (+) çevirir
• Bu nedenle glukoza dekstroz ismi de verilir.
• Birçok önemli disakkarit ve polisakkaridin yapısına katılır.
• Üzümde bol miktada bulunduğundan üzüm şekeri de denir.
• Tatlı ve lezzetlidir

112
GLUKOZ
• Meyve ve sebzelerde serbest olarak
bulunur. Bu nedenle üzüm şekeri veya
mısır şekeri olarak ta bilinir.
• Nişasta, glikojen ve selüllozda glikozid
bağı yaparak, birleşik vaziyette bulunur .

113
GLUKOZ
• Kandaki en önemli monosakkariddir, düzeyi
normal kişilerde % 100mg dır.
• Normalde idrarda bulunmaz ancak kan
düzeyinin % 170 mg ı aşması halinde idrara
geçer.
• Şeker hastalığı bir glukoz metabolizması
bozukluğudur.
• İndirgeme özelliği olan bir monosakkariddir.

114
D-Galaktoz
 Doğada nadiren serbest halde bulunur. Laktozun yapı taşıdır.
 Karaciğerde glukoza çevrilerek metabolize edilir.
 Ayrıca serebrositlerin, gangliositlerin ve glikoproteinlerin yapısında
yer alır.
 L-Galaktoz yosunlardan elde edilen bir polisakkarit olan agar
içerisinde bulunur. Tadı glikozdan daha azdır.
 İndirgendir. Glukozdan farklı bir osazon oluşturur.

115
D-Fruktoz
 Meyva şekeri olarak bilinir. En tatlı
monosakkariddir Bir ketoheksozdur
sakkarozun ve inulinin yapı taşıdır.
 Bitkilerde yaygındır. Balda da bulunur.
 Fötüs kanında, plasentada ve sperma sıvısında
serbest halde fruktoz vardır.
• Organizmada, karaciğer ve bağırsakta
glukoza çevrilerek kullanılır.
• Redüktiftir(indirgendir). Glukozla aynı
osazonu oluşturur.
116
D-Mannoz
 Kısmen serbest ve kısmen de bağlı şekilde
bitkilerde bulunur. Hayvansal organizmada
gliko-pepditlerin, kan grubu maddelerinin yapı
taşı olarak sıkça rastlanır

 Deoksiriboz,DNA nın yapısına girer,


Deoksiriboz da 2. karbona bağlı oksijen
yoktur

117
Fizyolojik önemi olan pentozlar
β-D-Riboz
 Ribonükleik asitlerin ve koenzim görevi yapan
nükleotidlerin (ATP ve koenzim -NAD,FAD yapısında bulunur)
• Riboz fosfat,pentoz fosfat yolunun ara maddesi
Ribüloz(ketoz) : Pentoz fosfat yolu metaboliti
D-Arabinoz ve D-Ksiloz : Bitkilerde, glikoproteinlerde
L-Ksiluloz : Uronik asit yolunda ara metabolit, esansiyel
pentozüride idrarda çıkar
Metab da önemli ketonlar; DHA-P (Di-Hidroksi Aseton - Fosfat),
Ksiluloz,Ribuloz,
Fruktoz,sedoheptulozdur

118
Fizyolojik önemi olan heksozlar
• D-Glukoz : Metabolik yakıt, kan şekeri
,dokular tarafından kullanılır.
• D-Fruktoz : Glukoz üzerinden veya doğrudan
metabolize olur.
• D-Galaktoz : Glukoza metabolize olur, laktoz
sentezinde, glikolipid ve glikoproteinlerde
• D-Mannoz : Glikoproteinlerde

119
MONOSAKKARİTLERİN
TÜREVLERİ
• Bu çeşit türevler, monosakkarit molekülüne
bazı grupların bağlanması veya molekülde
bulunan bazı grupların değişikliğe uğraması ile
meydana belen maddelerdir.

120
MONOSAKKARİTLERİN
TÜREVLERİ
• Deoksi şekerler
• Amino şekerler
• Şeker asitleri
• Şeker fosfatları
• Şeker alkolleri

121
Monosakkarid türevleri
Deoksi şekerler
Şekerin –OH gruplarından bir veya daha fazlasının yerinde –H
bağlıdır

DNA yapısındaki
2-deoksi-D-riboz

122
Deoksi şekerler
Glikolipit ve glikoprotein yapısındaki L-fukoz
L-galaktozun 6.C daki OH → -CH3 L-fukoz (sütteki oligosakkarit) hücre membranı
glikoproteinlerinde bulunur.

L-mannozun 6.C daki OH → -CH3 L-ramnoz (bitkideki polisakkarit) bakterilerin dış


membranlarının yapı taşı olan lipopolisakkaritlerde bulunur:

123
1.Deoksi şekerler:Bu şekerler, piranoz ve furanoz halkalarına hidroksil
grubu yerine bir hidrojen atomunun geçtiği bileşiklerdir.
2. veya 6. Karbon atomlarında oksijen bulunmayan şekerlerdir.
En sık rastlanan deoksi şekerler DNA’nın yapısında bulunan 2-
deoksiriboz ile bitkilerde ve hayvanlarda bulunan L-Ramnoz (6-deoksi-
L-mannoz) ve L-fukoz (6-deoksi-L-galaktoz) dur. Terminal CH2OH
grubu CH3 grubu ile yer değiştirmiştir.

L-fukoz

124
125
Amino şekerler
• Bir monosakkaritteki bir hidroksil
grubunun bir amino grubu ile yer
değiştirmesi sonucu oluşmuş
bileşiklerdir.

126
Amino şekerler
Glukoz, galaktoz ve mannoz
da
2. karbona bağlı OH
grubunun NH2 grubu ile yer
değiştirmesi sonucu
sırasıyla
glukozamin,
galaktozamin ve
mannozamin
meydana gelir.
Bu bileşiklere amino şekerler
denir.

*** 127
Amino şekerler, eritromisin, karbomisin gibi birçok
antibiyotiğin yapısında bulunur;
-D-glukozamine NH2 grubu üzerinden asetil grubu bağlamasıyla da
En çok D-glukozamin, D-galaktozamin ve asetil
N-Asetil-  -D-glukozamin oluşur türevleri
membran polisakkaridleri ve glikosfingolipitlerin yapısında
bulunurlar

128
• Amino şekerlerin amino gruplarının asetik asit ile
kondense olmasıyla bunların da türevleri oluşabilir

129
Amino şekerler örnekleri(Haworth formülleri)

130
Amino şekerler örnrnekleri

Sialik asit(N-asetil nöraminik asit- (NANA)


• Diğer önemli bir monosakkarid türevi
de N-Asetilnöraminik asittir(sialik
asit).
• Nöraminik asit, dokuz karbonlu bir
yapı olup mannozamin ve pirüvattan
türer ve
• Asetil eklentisi ile
N-asetilnöraminik aside dönüşür.
• Siyalik asit, glikoproteinlerin ya da
glikolipidlerin oligosakkarit yan
zincirindeki terminal karbonhidrattır.
• Gangliosidlerin yapı taşıdır.(beyin
gangliozidlerin de tükrukte ,mukus
yapılarda kayganlığı sağlar)

131
• Sialik asit.
Beyin ganglionlarının
yapısal ve işlevsel
bileşenidir.Nöron
transaminasyonunda,
bellek oluşumunda
hücreden hücreye
iletişiminde önemli rol
oynar

**** 132
Şeker asitleri
•Şekerlerin karbonil grupları veya terminal hidroksil grubu karboksil
gruplarına ositlenerek(yükseltgenerek) şeker asitleri oluşur
•Ketozlar şeker asidi oluşturmaz

Glukonik asit
133
Şeker asitleri
• 1.karbondaki aldehit grubunun karboksil(–COOH) grubuna oksitlenmesi ile
ldonik asitler(aldonik asitler)
• 6.karbondaki hidroksil(-OH) grubunun(primer alkol glrubu)
karboksil (-COOH)grubuna oksitlenmes ile Uronik(iduronik)asitler oluşur
• Her iki grubun beraberce yükseltgenmesi ile sakkarik(aldarik) asitler meydana
oluşur

134
ldonik asitler(aldonik asitler)

Uronik(iduronik)asitler

sakkarik(aldarik) asitler

135
136
Aldonik ve üronik asitler, laktonlar diye isimlendirilen stabil
intramoleküler esterler oluştururlar.
Lakton oluşumunda, moleküldeki karboksil grubu, aynı molekül içindeki bir
hidroksil grubuyla tepkimeye girmektedir.

**** 137
138
Glukuronik asit
Glukozun 6. karbonundan yükseltgenmesi
ile oluşan glukuronik asit, canlılarda çok
önemli görevleri olan bir bileşiktir.
• Glukuronik asit mukopolisakkaridlerin
yapısına girdiği gibi ,
• organizmaya yabancı olan maddelere
bağlanarak onları suda kolayca çözünür
hale getirir ve kolayca dışarı atılmalarını
sağlar.
• Bazı canlılar bu maddeden C vitamini
sentezler.
• UDP-glukuronat: steroid hormon,
bilirubin, bazı ilaçların metabolizmasında
önemlidir
**** 139
• Askorbik asit: C vitamini
• Askorbik asit : Glukuronik asit türevi, yani bir şeker
asididir(hekzonik asit)
• C vit , antiskorbitik vitamin adı verilir, Suda çözünür,taze sebze
ve meyvede ,doğada yaygın
• İnsan,maymun ve kobaylar tarafından sentezlenemez .
• Eksikliğinde skorbit hastalığı görülür.(kapiller kanamalar-diş eti
kanamaları gibi)
• Aşırı eksikliğinde bağ dokusu bozuklukları,enfeksiyonlara karşı
dirençsizlik görülür

140
Askorbik asit,2. 3. karbon atomunda bir ene-diol yapı gösterir,bu yapı gayet
kararszdır ,kofaktörü Cu olan, askorbikasit-osidaz enziminin yardımıyla
okside olarak dehidro askorbik asiti meydana getirir. Güçlü indirgendir.

Askorbikasit -oksidaz,(Cu)

Ene-diol oluşumu;

141
Ene-diol oluşumu
Seyreltik baz çözeltileri oda ısısında monosakkaritlerin anomerik karbon atomu ve
ona komşu karbon atomu çevresinde yeni düzenlemelere sebep olurlar
Monosakkarit molekülünde bir karbon atomundan komşu karbonil grubunun
oksijenine bir protonun göç etmesi ile doymamış bir alkol yani enol oluşması olayı,
enolizasyon olarak tanımlanır
Enediol ara yapı oluşur. D-glikoz seyreltik alkalilerle muamele edilirse D-glikoz, D-
Fruktoz ve D-mannozun denge karışımı oluşur
Glukoz, mannoz ve fruktoz, hafif alkali ortamda enol biçimleri üzerinden
birbirlerine dönüşürler

***** 142
Enol şekerler ismi, enolleşme (enolizasyon) ara basamağından geçerek birbirlerine
dönüşebilen monosakkaritler için kullanılır.
Glukoz, mannoz ve fruktoz, enol şekerler olarak da bilinirler.

143
Glukoz Tayini
• Tıpta monosakkaritlerin indirgenme
reaksiyonundan glukoz tayininde
yararlanılır
• Hafif alkali ortamda serbest yarı asetal hidroksili
içeren anomerik karbonunun karboksilik aside
yükseltgenmesi sırasında şeker , indirgen olarak
etki gösterir; Cu2+, Ag2+, Hg2+, Bi3+ gibi iyonları
indirger; böyle şekerler, indirgeyici şeker olarak
tanımlanırlar

144
Glukoz indirgen özelliği nedeniyle bakırı indirgerken
kendisi de yükseltgenir ve glukonik asit oluşur. Bakırın
reaksiyon sırasında Cu+1 haline dönüşmesiyle oluşan renk
değişikliği ,glukozun hem kalitatif hemde kantitatif
ölçümüne olanak verir.

145
Hafif kalevi ortamda
bakır (Cu+2) ihtiva eden
Fehling reaktifi ve
Benedict reaktifleri,
indirgeyici şekerler
tarafından (Cu+1)e
indirgenir,oluşan renkin
şiddeti indirgen
şekerlerin kalitatif ve
kantitaif tayinlerine
olanak sağlar

146
Glukoz Tayini
• Tıpta monosakkaridlerin yükseltgenme
reaksiyonundan glukoz tayininde yararlanılır.

• Daha önce de değinildiği gibi glukoz indirgen


özelliği nedeniyle bakırı indirgerken kendisi de
yükseltgenir ve glukonik asit oluşur. Bakırın
reaksiyon sırasında Cu+1 haline dönüşmesiyle
oluşan renk değişikliği ,glukozun hem kalitatif
hemde kantitatif ölçümüne olanak verir.
Glukoz oksidaz yöntemi
• Glukoz, glukoz oksidaz la da yükseltgenir ve reaksiyon
sonunda glukonik asit ve H2O2 oluşur.


• H2O2 nin bazı boyalarla renklendirilmesi suretiyle glukoz
ölçümü spesifik boyutlarda gerçekleştirilir. Günümüzde
laboratuarlarda glukoz ölçümü için bu yöntemden
yararlanılır.
Şeker alkolleri (polioller)
• Monosakkaritlerin aldehit veya keton gruplarının alkol gruplarına
indirgenmesiyle oluşan polihidroksilli alkollerdir

• Böylece
• Glukozdan......... sorbitol,
• Mannozdan........ mannitol,
• Galaktozdan........dulsitol,
• Früktozdan..........mannitol ve sorbitol
• DHAP**ve gliseraldehitin indirgenmesiyle Gliserol, oluşur

• **Dihidroksi aseton fosfat

150
Sorbitol; Glukozdan......... sorbitol,
Sakkaroza göre%35-60 daha tatlı,
tatlandırıcı olarak
• Hidroskopik özelliğinden dolayı nemlendirici
• Şeker alkolleri,lens,siyatik sinir ve bazı durumlarda renal
papillada birikir,patolojik sonuçlara sebep olur
• Fazla fruktozlu diet lipogenezi uyardığı için zararlıdır.

****** 152
Sorbitol; Glukozdan......... sorbitol,

****** 153
Sorbitol; Glukozdan......... sorbitol,
Sakkaroza göre%35-60 daha tatlı,
tatlandırıcı olarak
• Hidroskopik özelliğinden dolayı nemlendirici
• Şeker alkolleri,lens,siyatik sinir ve bazı durumlarda renal
papillada birikir,patolojik sonuçlara sebep olur
• Fazla fruktozlu diet lipogenezi uyardığı için zararlıdır.

****** 154
Sorbitol GLUKOZUN aldehit gruBUNUN alkol gruplarına indirgenmesiyle oluşan bir
poli-alkoldür

155
Diabetiklerde glukoz metabolizması sorbitol
yoluna kayar
• Normoglisemi sırasında glukozun çok az bir kısmı sorbitol ve
fruktoza dönüşür
• Kontrolsuz diyabetes mellituslu hastalarda kanda glukoz
konsantrasyonu yükselir; hiperglisemi ortaya çıkar.
• Glukoz metabolizması (sorbitol) poliol yoluna kayar

156
Sorbitol
• Kontrolsuz diyabetes mellituslu hastalarda kanda glukoz
konsantrasyonu yükselir; hiperglisemi ortaya çıkar.
• Bu durumda retina, lens, böbrek ve sinir hücrelerine giren glukoz
miktarı artar.
• Bu hücrelerde artan glukoz, aldoz redüktaz enziminin etkisiyle
sorbitol’e çevrilir.
• Sorbitolün güçlü ozmotik etkisi sonucunda hücre içinde su
retansiyonu olur ki bu, olasılıkla gözde katarakt oluşmasının
nedenlerindendir.

157
Mannitol,
• Doğada en yaygın.klinikte akut renal
yetmezliği olan hastalarda ozmotik diüretik
olarak intravenöz kullanılmakta
• Metabolize edilmez,glomerüllerden filtre
edilir,tubullerden reabs edilmez, idr ile atılır

158
Monosakkaridlerin fosforik asit esterleri-
Şeker fosfatları-örnekleri
• Bir monosakkaritin hidroksil gruplarından biri ile fosforik asidin
kondensasyonu, bir fosfat esteri oluşturur
• Glukozun1.C u fosf diğinde, glukoz-1 fosfat oluşur
• 6.C fosforillendiğinde glukoz- 6 fosfat oluşur

159
Şeker fosfatları
Monosakkaridlerin fosforik asit esterleri
• Şekerlerin fosforik asitle oluşturdukları fosfat
esterleri,
• Biyolojik yönden çok önemli maddelerdir
• Karbonhidrat metabolizmasının önemli ara
metabolizma maddeleridirler
- Gliseraldehit fosfat ve hidroksil aseton fosfat gibi
• Monosakkaridlerin aktif formunu oluştururlar;
-Monosakkaritler organizmadaki metabolik reaksiyonlara tek
başlarına giremezler.Bu nedenle evvela aktifleşmeleri gerekir.
Monosakkaridlerin aktif formu, fosforik asitle yaptığı esterlerdir

160
Şeker fosfatları
Monosakkaridlerin fosforik asit esterleri
• Hücre içinde şeker fosforilasyonunun bir diğer
etkisi,şekerin hücre dışına diffüzyonunun önlenmesidir
Şeker fosfatları, nötral pH’da nispeten stabildir ve negatif
yük taşırlar; yüksek derecede yüklü moleküller de biyolojik
membranları, spesifik transport sistemi olmaksızın
geçemezler
• Böylece; monosakkaridler fosforillenerek hem
reaksiyonlara katılma yeteneği kazanır,
hem de, hücre içinde tutulabilir konuma geçerler

161
Monosakkaridlerin fosforik asit
esterleri-Şeker fosfatları
• .
Monosakkaridlerin fosforik asitle yaptıkları
önemli esterler aşağıda gösterilmiştir.

162
Monosakkaridlerin fosforik asitle yaptıkları önemli
esterler aşağıda gösterilmiştir

önemli ara
metabolizma
maddeleri

(ATP)

163
ADENOZİN TRİ FOSFAT (ATP)
En önemli işlevi hücre içi biyokimyasal reaksiyonlar için
gereken kimyasal enerjiyi taşımaktır 164
Monosakkaridlerin fosforik asit esterleri-
Şeker fosfatları
1- Riboz fosf ve deoksiriboz fosf(nukl. asit ve nukleotid
yapısında)
.

*** Uridin di fosfat 165


Uridin difosfat glukoz(UDP-glukoz)
Polisakkarit ile glikozidlerin sentezinde ve şekerlerin
biribirine dönüşümünde görev almaktadır

***** 166
karbonhidratlar ve genel
sınıflaması
3-Yapılarında bulunan basit şeker sayısına göre

Monosakkaridler Disakkaridler polisakkaritler


Polisakkaridler
-Glukoz -Maltoz
-Fruktoz (glukoz + glukoz)
-Galaktoz -Laktoz
-Riboz (glukoz + galaktoz)
-Ribuloz -Sukroz
-Ksiloz (glukoz + fruktoz)

Homopolisakkaridler Heteropolisakkaridle
Türev Karbonhidratlar -Nişasta -Asit mukopolisakkaridler
-Şeker Fosfatları -Glikojen Hiyalüronik asit
-Deoksi şekerler -Selüloz Heparin
-Amino şekerler -Hemiselüloz Kondroidin sülfat A,B,C
-Şeker alkolleri -İnülin -Nötral mukopolisakkaridler
-Şeker asitleri -Kitin Kan grubu maddeleri
-Askorbit asit -Dekstrin Serum mukoidleri

167
Disakkaritler
 Bir monosakkaridin karbonil grubu, diğer bir
monosakkaridin alkol grubu su çıkışı ile ile bağlanabilir
 İki monosakkarit biriminin glikozit bağıyla birleşmesi
sonucu oluşan bileşiklerdir

***** 168
Glikozidler
• Monosakkaritler aldozların 1.karbonu ,ketozların 2.karbonu
(aldehit veya keton grupları) ile glikozdik bağa katılırlar
• İki monosakkarit glikozid bağlarıyla birleşerek daha büyük
yapıları oluştururlar ,
• 1. monosakkaritin aldehit veya keton grubu diğer
monosakakritin OH gruplarından biriyle bir mol su çıkışla
birleşirek glikozidik bağı oluşturur

169
170
Glikozidler
• Karbonhidratlar(KH) karbonhidrat olmayan yapılara da glikozidik bağlarla
bağlanabilirler
• Glikozidlerin karbonhidrat olmayan üyesine aglukon denir
• Glikozidik bağa katılan şekere glukozil kalıntısı (glukozil rezidüsü) denir
• K H olmayan bu yapılar:
• Aglukon; metanol,fonol gibi bir alkol veya,adenin gibi bir baz olabilir
Pürin-pirimidinler(nükleik asitlerde), Aromatik halkalar(streoidler,bilirubin)
Proteinler(glikoprt.GAG)) Lipidler(glikolipidler) gibi
Örneğin; Kardiyak glikozidler bu tip yapılardır ve aglukon komponent olarak
steroid içerirler.
• Na/K ATPaz inhibitörü olan Quabain ve kardiyak digitaller glikozid örnekleridir
• Ayrıca streptomisinde glikozid bir antibiyotiktir.

171
O ve N Glikozidleri
Eğer şeker KH olmayan
molekülde bir OH grubuna
bağlanmışsa, bu yapı bir O-
glikozid’dir

Eğer şeker KH olmayan


molekülde bir NH2 grubuna
bağlanmışsa, bu yapı bir N-
glikozid’dir

Bütün şeker-şeker gligozidik


bağları ,O- tipi bağlardır

172
Disakkaritlerin oluşumunu sağlayan glikozidik bağlar,  ve
 olmak üzere iki tipte olur. Glikozidik bağın tipini, C-
1’deki –OH grubunun pozisyonu belirler.

***** 173
C-1’deki –OH grubunun pozisyonu  pozisyonu ise -
glikozidik bağ,  pozisyonu ise -glikozidik bağ oluşur.

****** 174
Disakkaritler

• Disakkaridlerde aldehid veya keton gruplarının


glikozidik bağa katılması veya serbest halde
bulunuşu disakkaridin davranışını belirler.

175
Bazı disakkaritler oluşurken monosakkaritlerin her
ikisinin anomerik karbonundaki OH grupları bağa katılır
ve dolayısıyla böyle disakkaritlerin molekülünde
anomerik karbon atomuna bağlı serbest OH grupları
bulunmaz
sakkaroz

Anomerik karbonlarındaki OH grupları


glikozidik bağa katılmış,anomerik
karbona ait serbest OH grubu yok

***** 176
Molekülünde bir serbest anomerik karbon atomu
bulunan disakkaritler monosakkaritler gibi indirgeyici
özellik gösterdikleri halde molekülünde serbest
anomerik karbon atomu bulunmayan disakkaritler
indirgeyici özellik göstermezler.

***** 177
• Disakkaridlerin isimlendirilmesi
• Genellikle kısa isimleri ile yapılır, örneğin laktoz,sükroz
gibi
• Ancak kapsamlı bir isimlendirme için belirli kuralların
uygulanması gerekir.
• Glikozidik bağa hemiasetal hidroksil grubunu veren
monosakkaridin isminin sonuna .il. eki gelir.
• Bağın tipi, monosakkaridin piranoz veya furanoz
formunda oluşu belirtilir.

hemiasetal hidroksil
178
➢Disakkaritler;
➢ Beyaz renktedirler. Kuru sıcaklıkta renk kahverengi
olur.
➢ Suda kolayca erirler, alkolde erimezler,
➢ Sulu asitte hidrolize olarak yapı taşlarına ayrılırlar
➢ Hidroliz edildiklerinde bileşimlerindeki
monosakkaritlerin özelliklerini gösterirler,
➢ Bitkilerde bulunurlar, çok tatlıdırlar,
➢ Konsantre sakkoroz mikroorganizmaların
çoğalmasını önler

179
Önemli disakkaritlerdir
• Maltoz
• Laktoz
• Sukroz (Sakkaroz)
• İsomaltoz
• Sellobioz

**** 180
181
Maltoz
 α(1-4) glikozidik bağla bağlanmış iki glukoz
molekülünden oluşmuştur
 Arpa şekeri olarak bilinir
• Serbest olarak bulunmaz, bir polisakkarit olan
nişastanın yapısında yer alır. Nişastanın enzimatik
hidrolizinin başlıca ürünüdür
• Glukozlardan birinin hemiasetal hidroksili bağa
katılır, diğer glukozun ki ise serbesttir.
• İndirgendir tir ve osazon oluşturur
• Maltoz, oldukça tatlıdır ve suda kolaylıkla çözünür

182
183
Laktoz (Süt şekeri )
Laktoz, bir galaktoz molekülü ile bir glukoz
molekülünün Gal(1→4)Glc biçiminde
kondensasyonu ile oluşmuş molekül yapısına sahip
disakkarittir.
Glukoza ait hemiasetal hidroksili serbest olduğu için
bu grubun konumuna göre laktozun alafa ve β
formları ortaya çıkar

184
• Laktoz, Laktoz diğer şekerler kadar tatlı değildir ve
• •Suda çözünürlüğü azdır.
• Önemli miktarda yalnızca sütte bulunur
• •Sadece memelilerin süt bezlerinde sentezlenir
• Süt verme ve gebelikte idrarda görülür Sütte
bulunan çeşitli mikroorganizmalar, laktozu laktik
asite çevirebilirler. Bu da sütün ekşimesine ve
kaynatıldığında kesilmesine neden olur.

***** 185
Laktoz, ancak ağız yoluyla verildiği zaman vücut
tarafından kullanılabilir.
Ağızdan alınan laktoz, sindirim kanalında laktaz
enzimi etkisiyle parçalanır.

***** 186
Laktaz noksanlığında,
bağırsaklarda sindirilip
emilemeyen laktoz, bakteriyel
fermantasyon ile, asetik asit,
laktik asit, propiyonik asit gibi
kısa zincirli metabolitlere ve H2,
CO2, CH4 gibi gazlara çevrilir;
ayrıca laktoz ve laktik asidin
oluşturduğu ozmotik etki ile
diyare (ishal) ortaya çıkar.
Hastada süt içtikten sonra ,şişlik,gaz
ve ishal şikayetleri olur
***** 187
Laktoz, serbest yarı asetal hidroksili içerdiğinden
indirgeyici özelliktedir; Fehling çözeltisindeki 2+
değerlikli bakırı (Cu2+), 1+ değerlikli bakıra (Cu+)
indirger; yani Fehling pozitif reaksiyon verir.
osazon oluşturur

Fehling DENEYİ
***** 188
189
SUKROZ(sakkaroz)
(-D-glukopiranozil(1-2) β -D- früktofuranozid):

Glukoz ve früktozun α, β(1-2) glikozidik bağla bağlanması ile


meydana gelir
 Çay şekeri

190
• SAKKAROZ
• Bu bağ her iki monosakkaridin reaktif hemiasetal
hidroksil grupları arasında oluştuğu için sükroz
indirgen değildir ve osazon oluşturmaz.
• İndirgen değil (serbest aldehit yada keton grubu yok

***** 191
Sakkaroz, doğada başlıca şeker kamışı ve şeker
pancarından elde edilir; meyve ve sebzelerin çoğunda
da serbest olarak bulunur; oldukça tatlı bir maddedir.

***** 192
 SUKROZ(sakkaroz)-Çay şekeri

• Sükrozun polarize ışığı çevirme derecesi (+66.5) tur.


• Zayıf asitlerle ısıtılarak veya invertaz la hidrolize edilen sükroz
çözeltisinde eş miktarda früktoz ve glukoz meydana gelir ve çözeltinin
çevirme derecesi negatifleşir.
• Bu olay İnversiyon olarak isimlendirilir.
• Meydana gelen şeker karışımına invert şeker denir. Bu karışım
sakkarozdan daha tatlıdır

****** 193
Sakkaroz 200oC’ye kadar ısıtılırsa su kaybeder ve
kahverengi amorf bir kütle halini alır. Buna karamel
denir.

Sakkaroz, ancak ağız yoluyla verildiği zaman vücut


tarafından kullanılabilir. Sakkaroz ve glukoz,
besinlerimizdeki en önemli şekerlerdir.
***** 194
İZOMALTOZ:
2mol glukozun (1-
6 ) glikozidik
Bağla bağlanması ile
oluşur

• Nişasta ve glikojenin
dallanma
noktalarında bulunan
bir disakkaridtir
******* 195
Sellobioz
Sellobioz, iki glukoz molekülünün Glc(1→4)Glc
biçiminde kondensasyonu ile oluşmuş molekül
yapısına sahip disakkarittir.

Sellobioz,
indirgeyici
özelliktedir.

***** 196
Sellobioz,

Sellobioz,
indirgeyici
özelliktedir

******* 197
Sellobioz insan organizması için önemi
olmayan, ancak bitkisel kaynaklı
• sellülozun hidrolizi sırasında meydana
gelen bir disakkariddir. alfa(1,4) glikozidik
bağla bağlanmış iki glukoz molekülünden
oluşur.α ve β formları vardır.
• İndirgendir

198
Serbest
asetal OH ‘i

(indirgen değil)
(indirgen)

(indirgen)
199
Disakkaritler;

• Maltoz, Laktoz Sellebioz indirgen disakkaritler


• Sakkaroz,Laktoz tabiatta serbest halde
bulunur

200
Oligosakkaritler
;
• 3-19(12) arası monosakkarit biriminden oluşan
şekerlerdir
• Oganizmada O-glikozid ve N-glikzid bağı ile
proteinlere bağlanmış halde glıkoprotein ve
glikolipidlerin yapısında bulunurlar
Örnekleri;
• İnsanda polisakkaritlerin sindirim ürünü maltotrioz
• Bitkilerde sakkorozdan sonra en bol bulunan şeker
rafinoz(glukoz,fruktoz,galaktoz)
201
 1-6
 1-4
glikozidik bağ
glikozidik bağ Maltotrioz
( 1-4 bağlı
3 glukoz)

G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G

Maltoz İzomaltoz
( 1-4 bağlı ( 1-6 bağlı
2 glukoz) 2 glukoz)
karbonhidratlar ve genel
sınıflaması
3-Yapılarında bulunan basit şeker sayısına göre

Monosakkaridler Disakkaridler polisakkaritler


Polisakkaridler
-Glukoz -Maltoz
-Fruktoz (glukoz + glukoz)
-Galaktoz -Laktoz
-Riboz (glukoz + galaktoz)
-Ribuloz -Sukroz
-Ksiloz (glukoz + fruktoz)

Homopolisakkaridler Heteropolisakkaridle
Türev Karbonhidratlar -Nişasta -Asit mukopolisakkaridler
-Şeker Fosfatları -Glikojen Hiyalüronik asit
-Deoksi şekerler -Selüloz Heparin
-Amino şekerler -Hemiselüloz Kondroidin sülfat A,B,C
-Şeker alkolleri -İnülin -Nötral mukopolisakkaridler
-Şeker asitleri -Kitin Kan grubu maddeleri
-Askorbit asit -Dekstrin Serum mukoidleri

203
Polisakkaritler(glikanlar)

• Polisakkaritler, 12(19) den fazla (yüzlerce)monosakkarit


biriminin glikozid bağla bağlanmasından oluşur
• Molekülü oluşturan monosakkarid bir heksoz veya bir heksoz
türevidir
• Fizyolojik olarak önemli olanlar, 6 C lu manosakkarit
bırımınden oluşan polısakkaritllerdir
• Polisakkaritler=Glikanlar

204
Polisakkaritler
Polisakkaritler birbirlerinden;
• Zincirleri boyunca tekrarlayan monosakkarit
ünitelerinin benzerliği,
• Bu üniteleri bağlayan bağların tipi ve dallanma
derecesi bakımından farklıdırlar; buna göre iki grupta
incelenirler

1. Homopolisakkaritler; yapılarında aynı türden


monosakkaridlerin glikozid bağ ile bağlanması ile
oluşan polisakkaritlerdir
2. Heteropolisakkaritler. ; tekrarlayan iki veya daha
fazla farklı tip monomerik ünite içeren
polisakkaritlerdir
205
206
Homopolisakkaritler (homoglikanlar)
• Depo homopolisakkaritler,
Yakıt olarak kullanılan monosakkaritlerin depo formları olarak
işlev görürler
Nişasta ,glıkojen
• Yapısal homopolisakkaritler
Bitki hücre duvarlarında ve hayvan dış kabuklarında yapısal
elemanlar olarak işlev görürler ve yapısal homopolisakkaritler
olarak adlandırılırlar.
Selüloz,kitin,inülin
Diğer homopolisakkaritler
Agar-agar ,Dekstranlar ,Mannanlar

. 207
Heteropolisakkaritler,
• Tüm hayvanlar aleminde yaygındırlar,
• Tüm organizmalar için hücre dışı destek sağlarlar.
• Hayvan dokularında ekstrasellüler aralık, tek tek hücreleri bir
arada tutan, hücre, doku veya organlara koruma, şekil ve destek
sağlayan bir matriks oluşturmak üzere birkaç tip heteropolisakkarit
tarafından doldurulur.
• Bazı heteropolisakkaritler, ekstrasellüler salgıların yüksek viskozite
ve kayganlaştırıcı özelliklerinden sorumludurlar

208
Heteropolisakkaritler,

• Heteropolisakkaritlerin farklı isimleri,


Glukozaminoglikanlar(GAG)-
Mukopolisakkaritler,
Proteoglikanlar, peptido-glikanlar,
Glıkolipid ve glikoprotein olarak da adlandırılırlar.

209
Depo homopolisakkaritler
• Depo homopolisakkaritler, organizmada yakıt
olarak kullanılan monosakkaritlerin depo formları
olarak işlev gören polisakkaritlerdir.
• Doğadaki en önemli depo homopolisakkaritler,
-Bitki hücrelerinde nişasta,
Hayvan hücrelerinde glikojendir;
her iki polisakkarit de intrasellüler olarak büyük kümeler
veya granüller halinde meydana gelirler.

210
DEPO Homopolisakkaritler

NİŞASTA;

• Bitkilerin depo homopolisakkaritleridir


• Yumrulu bitkilerde(tahıllarda patetesde ,baklagillerde
meyve ve tohumlarda çok ,bitkilerin tüm kısımlarında
bulunur .
• İnsanların besinler ile aldığı KH’ın çoğu nişastadır

211
Nişasta
• Nişasta , iki yapı taşından oluşmuştur
• Dallanmayan helikal yapıdaki amiloz (%15-20)
ve dallanmış yapı gösteren amilopektin
(%80-85)olmak üzere iki tip glukoz polimeri
içerir:
• Yapısal monosakkariti glukozdur
• Hidroliz edildiğinde sadece glukoz verir

212
Amiloz
n sayıda α glikoz ,1-4 glikozid bağı ile bağlanmıştır.düz zincir
halindedir dallanma yapmaz.
zincirde birkaç bin glukoz kalıntısı bulunabilir ve bir ucu
indirgeyicidir.
Amiloz nişastanın % 20-30 unu meydana getirir.
Eriyebilen nişasta ismini de alır.
Amilozun helikal bir yapıda olduğu düşünülmektedir

Amilozun düz zincir yapısı


213
214
Amilozun helikal bir yapıda olduğu düşünülmektedir

215
Amiloz, suda heliks şekli oluşturur. İyot, bu heliksin
ortasına girerek koyu mavi renk görünmesine neden
olur

Amiloz iyot ile koyu mavi renk verir

216
Amilopektin .
Nişastanın içeriğindeki ikinci yapı ise amilopektin dir. Bu
madde nişastanIn % 80-85’ ini oluşturur
Amilopektin, (1→4) bağları vasıtasıyla birbirine bağlanmış glukoz
ünitelerinin uzun zincirlerinin her 24-30 glukoz kalıntısında bir
dallanması suretiyle oluşmuş bir glukoz polimeridir. Dallanma
noktalarındaki bağ, (1→6) bağıdır ve dolayısıyla molekülde bir
indirgeyici uç fakat dal sayısı kadar çok sayıda indirgeyici olmayan
uç vardır
Suda erimez. ,Nişasta ile kırmızı menekşe renk verir

217
218
amiloz

Amilopektin
Amilopektin molekülleri 10 6 ‘ın üzerinde glukoz rezidüleri içerir ki bu
doğada meydana gelen en büyük moleküllerdendir
Amilopektin molekülünde bir indirgeyici uç fakat dal sayısı kadar çok
sayıda indirgeyici olmayan uç vardır
219
220
221
Nişasta
• Nişastada her zincir indirgeme özelliği olan bir
OH grubuyla sonlanır. Ancak bu grupların sayısı
toplam glukoz rezidülerinin sayısına kıyasla çok
az olduğu için nişastanın indirgen özelliği yoktur.
• Nişasta iyot ilavesi ile mavi bir renk kazanır. Bu
renk, nişasta molekülü parçalanarak küçüldükçe
kırmızıya döner Bu dönüşüm aşağıdaki tabloda
gösterilmiştir.

222
223
• Amiloz suda erir,iyot ile koyu mavi renk
verir
• Amilopektin suda erimez ancak miçel
oluşturur,iyotla kırmızı-menekşe renk verir

• Nişasta soğuk suda erimez. Sıcak su ile


süspansiyon haline gelir ve ısıtılmaya
devam edildiğinde giderek jel kıvamını
kazanır.
224
Amilazlar denen enzimler, nişastanın hidrolizini
gerçekleştirirler. Gerek nişasta gerekse parçalanma ürünleri, iyot
çözeltisiyle karakteristik renkler verirler. Bu renkler, çözelti
ısıtılınca kaybolurlar soğutulunca tekrar ortaya çıkarlar
Nişastanın özellikleriyle ilgili deneyler
Fehling(kaleviCuSO4 çözeltisi)negatif olan nişasta, asit
ile glukoz moleküllerine hidroliz olduktan sonra Fehling
(+) reaksiyon verir (slayt115)
Açıklama:Nişastadaki az sayıda indirgeyici
uç, indirgeyici olmayan çok sayıda uç
tarafından gizlenir; bu nedenle nişasta,
Fehling (-) sonuç verir. Nişasta, asit ile
ısıtma sonucunda hidroliz olarak glukoz
moleküllerine parçalanır. NaOH,
hidrolizden sonra ortamı nötürleştirir. Son
karışımda bulunan glukoz da serbest yarı
asetal hidroksilleri nedeniyle indirgeyici
özellikte olduğundan yapılan Fehling
deneyinde (+) sonuç gözlenir.
Nişastanın özellikleriyle ilgili deneyler
İyot ile mavi renk veren nişasta, tükürükteki -amilaz
etkisiyle hidrolitik olarak parçalanır ve mavi rengi kaybolur
Açıklama: Nişasta, içerdiği amilopektin nedeniyle gözenekli bir molekül
yapısındadır. İyot, nişasta molekülünün boşluklarına girerek çözeltinin mavi
renkli görünmesine neden olur. Tükürükteki α-amilaz, nişastayı hidrolitik olarak
parçalar; nişasta molekülünün boşluklarına girmiş olan iyot moleküllerinin
serbestleşmesine ve sonuçta mavi rengin kaybolmasına neden olur
228
Glikojen
• Hayvansal kaynaklı depo polisakkaritidir
• İnsan vücudunda en çok KC ve kaslarda (iskelet)bulunur…
• Amilopektin gibi dallanmış glukoz zincirlerinden
oluşmaktadır…
• Glukoz molekülleri düz zincir şeklinde alfa 1-4 glikozid
bağlı,dallanma bölgeler alfa 1-6 bağlı
• Bu hali ile amilopektinin küçültülmüş bir
modeline benzer
• Amilopektinden farkı dallanmanın daha fazla olması
• Dallanma 2-12 glkz de bir olmaktadır dallama nişastaya
göre daha fazladır…
• İyot ile mavi-kırmızı renk vermektedir… 229
Glikojen
• Glikojen, özellikle karaciğerde ve kasta boldur
• karbonhidrattan zengin yemeklerin ardından yükselir.
• Hepatositlerdeki glikojen, büyük granüller halinde
bulunur; bu granüller, ortalama birkaç milyon
moleküler ağırlıklı, yüksek derecede dallanmış daha
küçük granüle bileşimlerin kendiliklerinden
kümelenmeleri ile oluşmuşlardır.
• Glikojen granülleri, glikojenin sentez ve yıkılımından
sorumlu enzimleri de içerirler

230
231
Karaciğerdeki glikojenin işlevi, yemek aralarında kana
glukoz vererek ya da yemeklerden sonra kanda
yükselen glukozu bağlayarak kan glukozunun belirli
sınırlar arasında korunmasını sağlamaktır

Glikojen bir enerji kaynağı olarak kullanılırken, glukoz üniteleri, glikojenin


indirgeyici olmayan uçlarından teker teker çıkarılırlar.
233
Glikojen

234
Glikojen
• Glikojen molekülünde bir dal, indirgen
olmayan şekerle sonlanır,molekülde indirgen
olmayan uç kadar dal vardır,sadece tek
indirgen uç içerir.
• Glikojen enerji kaynağı olarak kullanıldığında
yapıdan bir glukoz birimi , indirgen olmayan
uçlardan her defa bir kez azalır.
• Parçalayıcı enzimler indirgen olmayan uçta
etkindir.
235
236
Yapısal homopolisakkaritler,
Bitki hücre duvarlarında ve hayvan dış kabuklarında
yapısal elemanlar olarak işlev gören polisakkaritlerdir.
Bitkilerin hücre duvarlarında sellüloz, eklem
bacaklıların sert dış iskeletlerinde kitin önemlidir
Yapı polisakkaritleri

Sellüloz,
(1→4) bağları vasıtasıyla birbirine bağlanmış glukoz ünitelerinin
dallanmamış uzun zincirlerinden oluşmuş bir glukoz polimeridir.
Molekülde 300-3000 Glkz bulunur
Selulozda, Glıkoz-β konfigurasyonda ,ancak ,amiloz, amilopektin
ve glikojende alfa konfigurasyonda

Sellüloz, fibröz, çok sert, suda çözünmeyen bir maddedir;


Sellüloz, bitki dokularının odun kütlesinin çoğunu oluşturur; pamuk,
hemen hemen saf sellülozdur
238
Yapı polisakkaritleri

Sellüloz
• İnsanda selulozun β1-4 bağını hidroliz edecek enzimi
yoktur.Bu yüzden sellülozun insanlar için besinsel
değeri yoktur,
• O nedenle seluloz enerji olarak kullanılamaz
• Sadece geviş getiren hayvanlar sellülozdan
faydalanabilirler

239
240
Yapı polisakkaritleri

• Kitin: (1-4) glikozidik bağı ile bağlanmış


N-Asetil-D- glukozamin ünitelerinin dallanmamış
uzun zincirlerinden oluşmuş bir N-asetil glukozamin
polimeridir:
• Kitin, sellülozunkine benzer şekilde uzayabilen lifler
oluşturur
• Dünyada en çok bulunan polisakkaridlerdendir
• Artropodların (böcek, midye, yengeç vb)
iskeletlerini oluşturur
• Olasılıkla doğada sellülozdan sonra en bol bulunan
polisakkarittir
241
Yapı polisakkaritleri
• İnulin;
• Fruktoz polimeridir. 30 fruktoz kalıntısının  1-2 gikozid bağı
ile bağlanmasından oluşan küçük dallanmamış fruktoz polimer
• Doğada çeşitli bitkilerin köklerinde, enginar, soğan, sarımsak gibi
bitkilerin yumrularında bol miktarda bulunur; besinsel değeri
yoktur…
• hücre içine giremediği için ekstrasellüler sıvı hacminin
ölçülmesinde kullanılır
• Ayrıca glomerulus filtrasyon hızın(klirens-GFR) ölçmek için de
inülünden yararlanılır

242
Haworth projection of β-D-fructofuranose

Structural formula of inulins, linear


fructans with a terminal α-D-glucose
with 1→2 linkage

***243
Diğer homopolisakkaritler

Dekstran
•Glukoz polimeridir
• Bazı mikroorganizmaların sakkaroz üzerine etkileri sonucu
meydana gelirler
•Monosakkariti; glukozdur, nışasta glıkojenden farklı
olarak; düz zincirdeki bağları da,1-6
bağlarıdır,dallanmalarda ise a1-4 veya a1-6 bağları
vardır
Dekstranlar, çeşitli kimyasal tekniklerle işlenerek sephadex
ticari ismi altında laboratuvarlarda kolon kromatografisi ve jel
filtrasyon tekniklerinde sıkça kullanılırlar

244
Diğer homopolisakkaritler

Dekstran;
Dekstranlar, hekimlikte kan kayıplarından sonra plazma
yerini tutan ya da plazma hacmini genişleten maddeler
olarak, özellikle şok giderici etkileriyle önemlidirler

molekül ağırlıkları 25.000-75.000 kadar olanlar bu amaçlar


için kullanılırlar; viskoziteleri yüksek, osmotik basınçları
düşüktür,
Parçalanmaları ve kullanılmaları yavaş, kan dolaşımında kalış
süreleri de uzundur.

245
Diğer homopolisakkaritler
• Agar-agar: Galaktoz ünitelerinden kurulu bir
homopolisakkarit yani bir galaktandır; doğada deniz
yosunlarından elde edilmektedir; bakteriyolojide kültür
vasatlarının hazırlanmasında kullanılır.
• Mannanlar: Mannozun polimeridir .Keçi boynuzunda,
hindistan cevizinde, mayada, mantarlarda ve bakterilerde
bulunur
• Pektinler: Galakturonik asit ünitelerinin 1→6 glikozidik
bağlarının en az 200 defa tekrarlamasıyla oluşmuşlardır.
Pektinler, kısmen etil alkol ile esterleştikten sonra ortamı
jelleştirdiklerinden, meyve konserveciliğinde yaygın olarak
kullanılırlar

246
Heteropolisakkaritler
• Glikozid bağlarıyla bağlı tekrarlayan iki veya daha fazla farklı tip
monomerik ünite
• Mol ağırlı yüksektir
• Heteropolisakkaritler, tüm organizmalar için ekstrasellüler destek sağlarlar
• Bu polimerler sıklıkla protein ve lipidlerle de bağlanmış haldedirler

247
Heteropolisakkaritler
• Yapılarına göre üç grupta incelenirler
Glikozaminoglikanlar(GAG), ve Proteoglikanlar
Glikoproteinler
Glikolipitler-lipidlerde

248
• Yıkımları lizozomal enzimler ile olur
• Bazı membranların yapısında yer alırlar
• Eklem kayganlığını sağlarlar
• Kemik ,deri tendonlar ve kıkırdak matriksinde
bulunurlar
• kan grubu antijenlerin yapısında bulunurlar

249
Glikozaminoglikanlar (mukopolisakkaritler)
• Heteropolisakkarittirler.
• Tekrarlayan disakkarit ünitelerinin düz polimerlerinden
oluşmuş bileşiklerdir.
• Dallanmamışlardır
• Ekstraselüler matriksin (EM)bileşenidir (hücre dışı alanda,
hücreleri bir arada tutan ve oksijen besin difüzyonu için
gözenekli jel yapısında madde).
• EM: heteropolisakkaritler ve kollajen, elastin, fibrinojen,
fibronektin ve laminin gibi fibröz proteinlerin ağ şeklinde
yapısı.
• GAG ekstraselüler proteinlere bağlanarak proteoglikanları
oluşturur

250
Tekrarlayan disakkarit
birimlerinden biri daima ya N-
asetil glukozamin (GlcNAc)
ya daN-asetil galaktozamin
(GalNAc)’dir.

Diğer monosakkarit üronik


asit (glukuronik -GlcUA ve
idonik- IdUA )veya
L-iduronik asit (IdUA)
bulunur

251
• Yapılarında bulunan sülfat ve COOH grupları
sayesine
→ negatif yük
→ Hidrofilik özellik taşırlar
• Komşu negatif grupların birbirin itmesini en aza indirmek
için,GAG molekülleri sulu ortamda yayılmış durumdadırlar
• bu nedenle çözeltileri visköz, kıvamlı, yapışkandır

252
• hücreler arası boşlukları dolduran ekstrasellüler
matriksin(bazal madde) temel bileşenini
oluştururlar.
• Fizyolojik öneme sahip glikozaminoglikanlar(GAG)
Hyaluronik asit
Kondroitin sülfat
Dermatan sülfat
Keratan sülft
Heparin
Heparin sülfat tır
253
GAG: Hiyalüronik asit
• D-glukuronik asit ve N-setilglikozamin
• Proteinlere kovalent olarak bağlanmamış tek
GAG’dır,
•Sülfat içermez- sülfatlanmamış tek tek GAGA’dır
•En uzun polisakkarit zincir taşıyan ve mol ağrlığı
en fazla olan GAG’dır .MA > 10.000 kDa
•Dokuyu travmaya karşı korur
•Viskozite sağlar
•En bol bağ dokusu, sinovyal sıvı, vitröz sıvı,göbek
kordonunda bulunur

254
GAG: Hiyalüronik asit
• Bazı patolojik bakteriler, hiyaluronidaz enzimi salgılarlar,

hiyaluronik asitlerin glikozidik bağlarını hidroliz eder ,

dokular, bakterilerin yayılmasına daha uygun hale gelir

• Spermdeki benzer bir enzim de, birçok organizmada


ovumun dış yüzündeki GAG örtüyü hidrolize eder

• Böylece sperm, ovuma girebilir

255
GAG: Kondroidinsülfat A ve C (Con A ve Con C)
•D-glukuronik asit ve N-asetilgalaktozamin-6- sülfat
•Bir molekülde 20-60 disakkarit birimi
•Sülfat grubu (SO4)
• Kondroitin sülfat A’ da 4. C’na
• Kondritin sülfat C’de ise 6. C’na bağlı
•Vücudun en yaygın GAG’ı
•Con C kalp kapakları kıkırdak ve kemikte
•Con A kemikte

Kondritin
sülfat C’de

256
GAG: Dermatan sülfat (DS)
• N-asetilgalaktozamin ve D-glukuronik veya L-idüronik asit
•Sülfoester bağı 4. C’da
•Başlıca deride
•Kalp kapakları, tendonlar, damar duvarları

257
GAG: Keratan sülfat (KS)
•N-asetilglukozamin ve D-galaktoz
•Kondroitin sülftla ile agregat oluşturur
•Korneada, kıkırdak, kemik ve intervertebral disklerde

258
GAG: Heparan sülfat (HS)
• D-glukozamin ve D-glikuronik, nadiren L-idüronat
• D-glukozaminde N-asetil veya N-sülfat türevi halinde 6.C’undaki –
OH grubuyla oluşmuş bir O-sülfat esteri
• En fazla sülfatlanan GAG’’dır
• Her hücrenin bazal membranının yüzeyinde bulunur (başta AKC ve
damar duvarı)

259
GAG: Heparin
• D-glukozamin ve L-idüronat
• Yapısı en küçük ve en karışık GAG
• Yapısal görevi yok
• Heparin, karaciğer, akciğer, timus, dalak, geniş çeperli
damarların duvarında ve kanda bulunur; birçok
hücrenin yüzeyindedir, Bağışıklıktan ve alerjiden
sorumlu mast hücrelerinin hücre içi bileşiğidir
• Antikoagülan etkili yani kanın pıhtılaşmasını önleyici
bir maddedir; kalp ve damar hastalıklarında
pıhtılaşmayı önleyici olarak kullanılır

260
261
262
Heteropolisakkaritler
• Yapılarına göre üç grupta incelenirler
Glikozaminoglikanlar, ve Proteoglikanlar
Glikoproteinler
Glikolipitler-lipidlerde

263
Heteropolisakkaridler:

Proteoglikanlar=protein+GAG
• GAG ‘lar proteinlerle birleşerek proteoglikanları
oluştururlar ,
• % 95’ten fazlası KH’lardan oluşur
• Organizmada esneklik, kayganlık, eğilip bükülme
sağlar
• Çok büyük, proteinli agregatlardır

264
Bir glikozaminoglikan olan hiyalüronatın çok uzun
ipliklerine yaklaşık 40 nm aralıklarla ve nonkovalent
olarak iç protein moleküllerinin bağlanması ve her iç
proteine de daha kısa glikozaminoglikan molekülü
bağlanmasıyla oluşurlar

265
266
Ekstrasellüler matriks
• Hayvan dokularında hücreler arası bölge
• Hücrelerin bir arada durmasını sağlayan
jölemsi madde
• GAG, proteoglikanlar ve fibröz proteinlerden
oluşur
• Dokulara gerilme ve mekanik travmaya karşı
direnç, esneklik

267
Mukopolisakkaridozlar (MPS)
• GAG yıkımında rol alan lizozomal enzimlerin kalıtsal
eksikliklerine bağlı olarak vücutta GAG’lar birikir
• Bir grup depo hastalığı
TİP I MPS : Hurler Sendromu
: Hurler- Scheie Sendromu
: Scheie Sendromu
TİP II MPS : Hunter Sendromu
TİP III MPS : Sanfilippo Sendromu
TİP IV MPS : Morquio Sendromu
TİP VI MPS : Maroteaux-Lamy Sendromu
TİP VII MPS : Sly Sendromu 268
269
270
Heteropolisakkaritler
• Yapılarına göre üç grupta incelenirler
Glikozaminoglikanlar, ve Proteoglikanlar
Glikoproteinler
Glikolipitler-lipidlerde

271
Heteropolisakkaridler
:
• Glikoproteinler (GP)

• Şekerlerin proteinlerle yaptığı bileşikler


• Prostetik grup heteropolisakkaridler
• Fukoz, galaktoz, mannoz, N-asetilglukozamin, siyalik asit ve
nadiren glukoz polimerleri
• GP bir bölümü hücre dışında etkili
Ancak salgılanınca etkinleşirler
Enzimler, hormonlar, pıhtılaşma faktörleri, plazma
proteinleri, mukus GP’ leri

272
Glikoproteinler (GP)
•Membran GP’lerinde; 3-15 şeker kalıntılı KH kısımları vardır
•Proteinin bir veya daha çok bölgesine kovalan bağlı KH
kısımlar hücrenin dış yüzeyine bakar

273
Glikoproteinler (GP)

• GP’lerde oligosakkarit zincirleri dallanmış yapıda


• Proteinlerle oluşturulan bağlanma iki şekilde
N-glikozid bağı: Oligosakkaritteki ilk şeker
kalıntısı proteinin asparagin AA’dinin amid
azotuna bağlanır
O-glikozid bağı: Oligosakkaritteki ilk şeker
kalıntısı proteinin treonin veya serin AA’idinin
– OH grubuna bağlanır
GP’leri KH miktarı değişken: Kollagende % 0,5’i, Ig’lerde %4,
kan grubu maddelerde % 80

274
Glikoproteinler, organizmada çeşitli fonksiyonlara
sahiptirler.

Fonksiyon Örnek
Yapı Kollajen
Kayganlaştırma, koruma Epiteliyal musinler, sinovyal sıvı glikoproteinleri
Transport Seruloplazmin, transferrin
Endokrin regülasyon Tirotropin, koriyonik gonadotropin, eritropoietin
Kataliz Proteazlar, nükleazlar, glikozidazlar, hidrolazlar
Savunma İmmünoglobulinler, kompleman proteinleri,
interferon
Membran reseptörü Hormon, asetil kolin ve kolera toksini reseptörleri
Antijenler Kan grubu maddeleri
Hücre-hücre etkileşimi Fibronektin, laminin, kondronektin

275
276
Glikolipidler (glikosfingozidler

• Yapılarında gliserol ve fosfat bulunmayan,


seramide bağlı olarak karbohidrat içeren
sfingolipidlerdir

277
Glikolipitler (GL), glikosfingolipitler

•Sfingozin 18 C’lu iki –OH grubu olan amino alkol


•Sfingozine bir yağ asidi bağlanınca seramid oluşur

Yapısında seramide bağlı glikoz veya galaktoz


birimlerini içeren lipidlere GL’ler
Glikolipit

278
Glikolipidler, hücreler arası iletimden sorumludurlar.

279
Glikolipitler (GL), glikosfingolipitler

•Hücre membranlarındaKİ GL’lerin de KH


kalıntıları hücre yüzeyine dönüktür ve
•Hücreler arası tanınmada görevli

280
Glikolipitler (GL),
• Glikosfingolipitler
• Serebrozidler
• En önemli GL’lerdendir
• Beynin kuru ağırlığının % 11’i
• Karaciğer, timus, böbrek, böbrek üstü bezi
• Seramide → galaktoz bağlıysa galaktozilseramid
→ glukoz bağlıysa glukozilseramid
• Beyin ve periferik sinir sisteminde
• Miyelin kılıfların yapısında
• Sinir iletisinde görevli 281
Glikolipitler (GL), -
• Sülfatidler
• Galaktozilseramid’in –OH gruplarından birisine sülfat bağlanmasıyla
sülfatid oluşur
• Beyinde önemlidir

• Gangliozidler
• glikozil-seramidlerden türerler
• Sinir dokusunda bol bulunurlar
• Reseptör görevleri vardır

282
Kan grubu maddeleri
• Glikolipidler antijenik özellikliğe sahip olduğu için ilk erirosit yüzeyinde
saptanmış
• İnsanda eritroit yüzeyinde
• Rh kan grubu sistemi için belirleyici GP ler
• ABO sistemi için glikolipidler bulunmaktadır
• .ABO kan grubu maddelerindeki heterojen oligosakkaritler, sadece D-
galaktoz, L-fukoz, N-astilgalaktozamin ve siyalik asit içerirler
• Bu şekerlerin oranı ve diziliş sırası ABO kan gruplarını belirler
• Diğer birçok doku hücresinde de var
• Tükürük, mide sıvısı, sperm, idrarda

283

You might also like