Professional Documents
Culture Documents
Deniz Hukuku Not
Deniz Hukuku Not
Fiziki açıdan denizler bir bütündür. Hukuki açıdan denizleri 3 bölüme ayırıyoruz:
Korsan: Hukuka uygun. Amacı gemi sahibini gemisini o devletin silahlı kuvvetine dahil etme
donanmaya yardım eden. Barbaros Hayrettin Paşa, Turgut Reis bunlar korsandır.
Deniz Haydutluğu: Uluslararası hukuka aykırı. 1982 Sözleşmesine göre bir gemi veya uçağı
durduran, yağmalayan kişi
TTK madde 930: Hangi gemilerin Türk bayrağı çekme hakkına sahip olduğu belirlenmiştir.
Herhangi bir gemi Türk bayrağını çekemez. Sahibi Türk olacak veya ortaklarından biri Türk
veya Türk limanlarından birine kayıtlı olacak. O gemiye ‘’bayrak şehadetnamesi’’ adı verilen
bir belge verilir o belge sayesinde bayrağı çekme hakkına haizdir.
1856 Paris antlaşması çerçevesinde deniz hukukuna ilişkin temel düzenlemeler kodifiye
edilmiştir:
24 Şubat 1958-27 Nisan 1958 tarihleri arasında Cenevre’de yapılan Deniz Hukuku
Konferansı’nda 4 antlaşma ve bir ihtiyari protokol kabul edilmiştir:
1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmesi diyor ki: Karasularının başlangıç noktasıyla devletin
kara ülkesi arasında kalan sulardır.
Sular 20 Ağustos’ta en fazla nereye çekildi? Harita üzerinde aşinografi dairesi var uluslararası
denizcilik örgütü. Bu kuruluşa her devlet harita üzerinde işaretleyerek sınırlarını bildiriyor.
Gemilerin hukuki statüsü deniz alanına göre farklılık gösterdiğinden sahip olduğu
serbestlikler bu haritalar üzerinde belirlenen koordinatlara göre gerçekleşiyor. 20 Ağustos’ta
en fazla çekildiğinde işaretleme yapılıyor. Sular yükseldiği zaman da (21 Mart genelde) bu
alanlar su ile doluyor. Bunların hukuki statüsü iç sular olarak adlandırılıyor. Buradaki kural
karasularının iç sınırlarının belirlenmesinde normal esas hattır.
Bu istisnai bir düzenlemedir. Kıyılar çok fazla girintili çıkıntılıysa ve kıyıya yakın ada ve
adacıklar var ise bunların uç noktalarının birleştirilmesi suretiyle karasularının iç sınırlarının
belirlenmesi yoluna gidilmiştir. Bu alanlar devletlerin kara ülkesiyle karasularının iç sınırı
arasında kalan deniz alanları iç sular olarak adlandırılmaktadır.
7. maddede belirlenen yönteme uygun olarak tespit edilen bir düz esas hat, daha önce iç su
olarak kabul edilmemiş suları iç sulara dahil ettiği takdirde bu sözleşmede öngörülen zararsız
geçiş hakkı bu sularda da uygulanacaktır.
Körfezler
1982 Sözleşmesi 10.madde : Normalde denizin karaya doğru girmesi ama 10. Madde körfez
sayılma kuralları var:
Bu konuda coğrafi olarak ağız genişliğinde ve girintinin içinde adalar varsa yüzölçümünden
düşürülecek mi, deniz alanı mı sayılır?
Madde 10 diyor ki: Ağız genişliğinde adalar varsa bunlar düşürülür, kara gibi esas alınır, ağız
genişliğinden düşürülür. Eğer girintinin içinde ada varsa bunlar deniz alanı sayılır.
Limanlar iç sular rejimine tabidir. Her ülke kendisine düzenleme yapar.
Peki kıyıya yakın adacıklar, kayalıklar, deniz limanları, demirleme yerleri iç sulara tabii mi?
Körfez şartı 10. Maddeye göre sağlanmasa da 10. Madde son fıkraya göre tarihi körfezler de
körfez sayılması sebebiyle mesela İskenderun Körfezi’ni kabul ediyoruz.
Takımada Suları
Takımada sularının oluşabilmesi için;
1) Kıta ülkesi olmayacak. Yunanistan bunun için başvuru yaptı ve kabul edildi.
Çünkü Yunanistan’ın kıta ülkesi yok
2) Tamamen adalardan oluşacak ve bu adaların uç noktaları denize doğru
birleştirilmesi gerekiyor. Bunlara takımada suları denir.
3) Bu birleştirilen toplam çizgiler 100 mili geçemez olağanüstü durumlarda en fazla
125 mil olabilir.
Karasuları
1982 sözleşmesi 5 ve 7. Maddeleri gereğince iç sınırının başlangıç noktasından
itibaren devletin mevzuatına göre belirli bir genişlik ama 3. Maddeye göre de en
fazla 12 mil alabilen genişlikteki bir deniz alanını ifade eder.
Sahildar devletler haklarının korunması için getirilmiş geçiş hakkı. Bir devlet kendi
karasularından geçip açık denize çıkacak olup bir ülkenin münhasır ekonomik bölgesinden
çıkıp başka bir ülkenin ekonomik bölgesine geçmesi
18. madde zararsız geçişin tanımı 19. Madde hangi hallerin zararsız geçiş hakkı sayılabileceği
belirtilmiştir. (19. Maddedeki zararsız geçiş hakkı şartları sayfa 108 de)
Bir savaş gemisi sahildar devletin karasularında zararsız geçişi ortadan kaldırırsa yaptırım
uygulanmaz ama zararın tazmini istenir.
Ticaret gemisiyse yine cezai yargılama yetkisi yok ama 4 istisnası var:
Balıkçılık Bölgesi
Eğer geçim kaynağı balıkçılıksa mesela İzlanda gibi Balıkçılık Bölgesi ona göre bir dönem 6
milden 12 mile kadar genişletmiştir. Ama sonra yine bu sebeple daha da genişletilmesi
istenmiş ama kabul edilmemiş.
Kıta Sahanlığı
Bir sahil var hafifçe derinleşirken birdenbire derinleşmeye başlıyor buraya kadar olan kısma
kıta sahanlığı diyoruz.
1982 Sözleşmesi 76.madde: Sahildar bir devletin kıta sahanlığı, karasularının ötesinde kıta
kenarının dış eşiğine kadar veya bu eşik daha az bir mesafedeyse, karasularının ölçülmeye
başlandığı esas hatlardan itibaren 200 deniz mili mesafeye olan kısımda, bu devletin kara
ülkesinin doğal uzantısının bütünündeki denizaltı alanlarının deniz yatağı ve toprak altlarını
içerir.
Sahildar devlet kıta sahanlığında ipso facto(fiilen/ ilana gerek yok) ve ab inito(başlangıçtan
beri/kendiliğinden doğal olarak çıkan) olmak üzere ikiye ayrılan birtakım hak ve yetkilere
sahiptir.
Kıta Sahanlığının Sınırlandırılması Ölçütleri
1) Sahilin uzunluğu
2) Bir devletin rezervlerinin diğerinin sahasına girip girmediği
3) Sahillerin derinliği ve işletilebilirliği
4) Müşterek anlaşma ve işbirliği
1982 sözleşmesi 121. Madde: Bir ada, sularla çevrili olan ve sular yükseldiğinde su üstünde
kalan, doğal olarak meydana gelen kara parçası
121/3: Milletlerarası adalet divanı statüsü 38/2 deki hak ve nisfete aykırıdır.
Münhasır Ekonomik Bölge (Enver Bozkurt Doçentlik Tezi) (Kesin soru var!!)
Deniz canlıları avlanabilir ama sadece denize yapışık olan canlılar avlanabilir.
A devleti 200 mil münhasır ekonomik bölge ilan etmiş olsun. Burada canlı kaynakları rezervi
tespit edilecek. Diyelim ki 1.000.000 ton canlı kaynağı tespit edildi. A devleti bunun %30 unu
yani 300.000 tonunu canlı kaynaklarının neslinin devamı için avlayamaz. A devletinin
700.000 avlama kapasitesi var ama 500.000 ini avladı. A devletiyle aynı bölge veya alt
bölgede B, C, D devletleri var. Farklı bir bölgede de E devleti var. Geriye 200.000 ton canlı
kaynak kalmıştı. Bunu da önce 1982 sözleşmesinin 69 ve 70. Maddeleri gereği B, C, D
devletlerine soracak onlar kabul ederse onlara verecek kabul etmezlerse veya bir kısmını
kabul ederlerse kabul etmediklerini veya geri kalanını E devletine verir. Ama öncesinde B, C,
D devletlerine sormalı direk E devletine veremez.
1982 sözleşmesine biz taraf değiliz ama kendimiz münhasır ekonomik bölge oluşturduk.
Açık Denizler
Açık deniz tanımı 1982 antlaşması 86.madde: Münhasır ekonomik bölge, karasuları ve açık
deniz, iç sular ve takımada sularına dahil olmayan denizlerdir. Bu tanım içinde kıta sahanlığı
yok çünkü kıta sahanlığı zaten açık deniz.
- Seyrüsefer Serbestliği: Gerek savaş gerekse ticaret gemileri için sahili bulunsun ya
da bulunmasın bütün devletlere açık olması (Barışçıl olma şartıyla)
- Petrol Boruları ve Denizaltı Boruları Döşeme Hakkı: Her devlet bu hakka sahip ama
zarara uğranılırsa zararın tazmini talep edilebilir.
- Balık Avlama Serbestisi: Her devlet avlama hakkına sahip. Ama sınırlı sayıda
avlama şartı var neslin devamı için
- Uçuş Serbestisi: Montreal’deki Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü açık denizler
üzerinde her yerden uçuş izni vermediğini görüyoruz. Sadece belirli noktalara uçuş
izni verilmiş çarpışma olmaması için
Bayrak Yasası
Her geminin bir bayrağı var. Her gemi bir devlete tabiyet bağıyla bağlanmalı
Bayrak çekme hakkı ‘’Bayrak şehadetnamesi’’yle olur?? (kitapta gemi tasdiknamesi yazıyor
sayfa 102 de ve bir de ticaret kanunu 943 ve 944 te de o şekilde yazıyor)
Açık denizlerde kural bayrağa göre belirlenir. Yargı yetkisinde gemi hangi devletin bayrağını
çekmeye yetkiliyse o devlet yargı yetkisine sahip olması sebebiyle eğer bu bayrak yasası
Bozkurt-Lotus davasında var olmuş olsaydı o zaman Türk mahkemelerinin Fransız kaptanı
yargılama yetkisi olamayacak ve Türkiye davayı kaybedecekti.
BM Deniz Hukuku Sözleşmesi madde 97: Gemi ve zarar veren kişi hangi devletin bayrağını
taşıyorsa yargılama yetkisi o devlete aittir.
- Köle Ticareti: Eğer köle ticareti varsa gemi durdurulup köleler serbest bırakılır. Eğer
köle yok ama gemiyi köle var diye durdurduk ve bundan dolayı gemi zaman kaybetti
bu zararı gidermek zorunda. Yani köle ticareti meselesi için bu sebeple güçlü delil
olması gerekiyor.
- Deniz Haydutluğu: Gemide yolcu, personel, yük, malın yağmalama
- Kesintisiz İzleme Hakkı(Sınavda Soracak)
BM deniz hukuku sözleşmesi madde 111: Bir devletin iç sularının karasularında,
takımada sularında, bitişik bölgelerinde, münhasır ekonomik bölgelerinde ve kıta
sahanlığında yani devletin egemenliğine tabi ve sınırlı egemenliğine tabi deniz
alanlarında uygulanan kurallara aykırı davranma durumunda bu hakka sahip
olunabilir. Bu gemi hukuk kurallarına aykırı davrandı. Dur ihtarı verdik durmadı o
zaman kesintisiz izleme hakkına ve yargılama yetkisine sahip. Ama eğer bu gemi
kendi karasularına girip tekrar açık denize açılır veya başka bir devletin karasularına
girerse kesintisiz izleme hakkı sona erer ve yargılayamayız ama zararın tazminini
isteyebiliriz.
- Narkotik Madde Taşınması: 1982 sözleşmesi madde 108
- İzinsiz Radyo Yayınları: 1990’a kadar kanunda sadece TRT’nin yayın yapma hakkı
vardı diğer tv kanal veya radyolarına yetki verilmemiştir.
Bir gün Temel Reis takasını alıp açık denizlere açılıp yayın yapıyor. Ama 1982
sözleşmesine Türkiye taraf olmadığından Türkiye buna müdahale edebilir mi
edemez mi tartışıldı. En sonda da tüm radyo televizyonlara şarta bağlı yayın izni
verildi. İzinsiz radyo yapmaya açık denizde son verildi.