Akımlar

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 7

 En önemli prensip aklın kesin rehberliğidir.

EDEBİYATTA AKIMLAR
Çünkü akıl hiçbir zaman yanılmaz, daima doğru
KLASİSİZM olana götürür.
 His, hayal ve duygu aklın, mantığın
“Klâsik” kelimesi, köken itibarıyla “seçme” an-
kontrolünde olmalıdır.
lamındaki Latince bir kelimeden türemektedir. Seyit
 Lirizm ve şahsilikten nefret eder.
Kemal Karaalioğlu’na göre klasik yazar; elindekinin hep-
 Tesadüf ve sürprizler görülmez!
sini harcamayan, becerebildiğinden fazlasına el atma-
 Klasisizm, kuralcılığı ve kurallara bağlılığıyla bi-
yan, sesinin izninden daha yüksek konuşmayan, yedek-
linir.
leri olan, kendini tutan, kendine kurallar bulandır.
 Üç birlik kuralı akla gelir.
Klasisizm, mutlak monarşinin devrinde doğuş  Olaylar kısa bir zaman diliminde cere-
ortamı bulmuştur. Bu dönemde kültür, sanat ve fikir yan etmelidir. ( genelde 24 saat)
merkezleri, çok büyük ölçüde aristokratların sarayları  Zevk vererek eğitmek önemlidir.
ve burjuva salonlarıdır.  Dil ve üslup olarak;
 Düşünceyi karartacak, anlaşılmayı zor-
 Klasisizmde üç temel kavram vardır: layacak dil ve sanatkârane üslup tercih
 Akıl/sağduyu edilmez.
 Gerçek  Klasisizm, çok büyük ölçüde tiyatro edebiyatı-
 Tabiat dır. Bundan sonra şiir, mektup, vecize türleri
 Klasiklere göre sanat, “taklit”tir. gelir. Tiyatronun dışındaki türleri, özellikle ro-
 Bu taklit, tabiatın taklididir. man ve hikâye, büyük ölçüde ihmal edilmiştir.
 Klasisizmde bireyin değil evrensel in-
san tabiatının taklidi vardır. •Akıl, sağduyu •Mükemmeliyetçilik
 Sanatkâr, eserine alacağı insan konusunda se-
çim yapar.
Anlatım
 Belli bir kültür, medenî zevk ve ekono- Evrensellik
önemlidir
mik güce sahip, “zihnen kusursuz” in-
sanı seçer.
 Özellikle trajedilerde krallar, kraliçeler, Geçici olan Üç birlik
önemsizdir. kuralı
prensler, soylular ve Yunan medeniye-
tinin temsilcisi insanlar seçilir. •Sanat, sanat •Kişilikler
 Genel insan tabiatında görülen aşağı içindir. gizlenir.
ve utandıran vasıflar üzerinde durmaz.
Bunlar, hayvanlarda da vardır. O halde  Corneille: Le Cid, Horace (Tragedya)
insanı insan yapan nitelikler değildir  Racine: Andromaque, İphigenie (Tragedya)
bunlar. Esere alınmamalıdır.  Moliere: Gülünç Kibarlar, Tartuffe, Zoraki Tabip,
 Klasikler için önemli olan konunun yeniliği değil, Cimri, Kibarlık Budalası, Scapin'in Dolaptan, Hasta-
onun biçim ve üslûp mükemmelliği içinde işlenebil- lık Hastası (Komedya)
mesidir. Böyle evrensel olabilir.  Bouileu: Manzum mektup ve yergi
 Klasik sanatkâr, konu ve olayların “gerçeğe benzer  La Fontaine: Fabller
olmasına dikkat etmek zorundadır.  Descartes: Yöntem Üzerine Nutuk (Felsefe)
 Seçilen olaylar, herkesin kabul edebileceği  Pascal: Düşünceler
gerçeklik sınırları içerisinde kalmalıdır.  La Bruyere: Karakterler (Portre)
 Klasisizmde olağanüstüye, harikuladeye,  Fenelon: Telemak (Roman)
şaşırtıcıya, fanteziye yer yoktur.  Madam de la Fayette: Prenses de Clives (Roman)

Melih ÖZDAMAR – Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni


Şinasi’nin Şair Evlenmesi ve Ahmet Vefik Paşa’nın Moli-  Tesadüf ve sürprizler görülebilir.
ere’den çevirileri klasisizm anlayışıyla yapılmıştır. Direktör  Şiir; kişisel, derin düşünceye ve hayal gücüne bağlı
Ali Bey de klasik olarak ele alınabilir. olacak, içten ve derinden gelecektir.
 Epik şiir yerine lirik şiir önem kazanır.
ROMANTİZM (COŞUMCULUK)  Tip yerine karakter tercih edilir. Yani her-
kese benzeyen insan değil de özellikle baş-
“Romantizm” kavramı, köken olarak “romance” ke-
kalarına benzemeyen insan önem kazanır.
limesinden gelir ve Roma İmparatorluğu’nda halkın konuş-
 Romantikler tabiatı taklit ederken bu ilahi güzelliği
tuğu ve Latincenin bozulmuş hâli olan “konuşma” dilidir. Za-
ve ahengi eserine aktarır.
manla tabiat güzelliklerinin anlatıldığı şiir ve nesir türü eser-
 Romantik sanatkâr, içine düştüğü bunalım-
lerin bu niteliğini belirten sıfat olmuştur. 18. yüzyılda kelime
dan ve hayatın çirkinliklerinden bunaldığı
anlamında belirli oranda kayma olmuş ve “gerçek dışı, hayâli,
zaman sürekli olarak tabiata sığınır.
duygusal” manasında kullanılmıştır. Kelimeyi bugünkü anla-
 Romantikler tasvire büyük önem verir.
mına yakın kullanan ilk kişi de J. Jack Rousseau’dur.
 Büyük ölçüde sübjektif olan romantizm-
Romantizm, Fransız İhtilali ile ortaya çıkmıştır der- deki tasvir, dış dünyanın gerçekçiliğinden
sek daha doğru olacaktır. Klasisizm nasıl mutlak monarşi dö- çok o mekâna bakan insanın duygu dünya-
neminin eseri ise romantizm de bunun zıttı olarak hürriyet, sını sezdirecektir.
eşitlik, demokrasi arzularının eseridir. İhtilalin sarhoşluğu  Dil, günlük hayatta klasiklere göre daha samimi ve
geçtikten sonra vadedilen şeylerin gerçekleşmediğini idrak ferdidir. Yapaylığa, hayatla bağlantısı olmayan bir
eden Batı insanı, derin bir huzursuzluk içine gömülmüştür. Bu üsluba karşıdırlar.
ruhî bunalımın eseri de romantizmdir.  Kişiliklerini gizlemezler ve klasiklerin aksine daha
dindardırlar.
 Romantizmin ilk niteliği ve ilkesi hürriyettir.  Tiyatroda yer ve zaman birliği kaldırılmıştır.
 Victor Hugo; romantizmi, “Edebiyatta olan
Fransız ihtilâli” olarak görür.
 Her şey sanatla ilgilidir ve her şeyin şiire
girme hakkı vardır.
 Şair özgürdür, kurallara ve ölçülere karşı çı- Romantizmin Temsilcileri
kılmalıdır.  Goethe: Divan (Şiir); Faust, Egmont (Dram);
 Romantizm, insanı aklı ve duygusu ile bir bütün ola- Genç Werther'in Istırapları (Roman)
rak kabul etmiştir ve değerin kaynağı insandır.  Schiller: Haydutlar, Wilhelm Tell (Dram)
 Sanatkârın doğuştan getirdiği yaratıcı de-  Montesquieu : Kanunların Ruhu (Felsefe)
 Jean Jacques Rousseau : Toplum Sözleşmesi,
haya önem verirler.
İtiraflar, Emile
 Klasisizm ile aralarındaki en temel fark; klasisizmde  Lamartine : Bir Meleğin Düşmesi, Şairane Dü-
fikir tecrübesinin olması, romantizmde ise duygu şünceler (Şiir); Graziella, Rapheal (Roman)
tecrübesinin olmasıdır.  Victor Hugo : Akşam Şarkıları, Işıklar ve Gölge-
 Romantizm, akıl-duygu ikilemi arasında ler, Sonbahar Yapraklan (Şiir); Sefiller, Nötre-
klasisizmin aşırılıklarını törpüler ve orta Dame'ın Kamburu (Roman); Hernani, Kral Eğ-
yolu bulur. leniyor, Ruy Blas, Cromwel (Dram)
 Voltaire : Şiirde Henriade adlı destanı ünlüdür;
 Düşünüyorum, hissediyorum öyleyse va-
Candide, Zadig (Roman)
rım sözü temel ilkedir.  Lord Byron: Childe Harold'un Gezisi (Gezi); Ka-
 Genel yerine özeli tercih eder. abil, Sardanapal (Dram)
 Romantizmde hüzünlü oluş ve melankoli vardır.  Puşkin: Kafkas Esiri, Çingeneler (Şiir); Yüzbaşı-
 Şiirin rengi daima sarıdır. Baharın yeşilliğin- nın Kızı (Roman)
den çok sonbaharın sararmış yaprakları yer Türk edebiyatında romantizmin temsilcileri:
alır ve şiirde göze çarpan ışık değil, gölge-
dir. Tanzimat edebiyatı dönemindeki ürünlerin çoğunluğu
 Tabiata kaçış romantizmde ele alınır. Ro- romantizmin etkisiyle kaleme alınmıştır.
mantik sanatkâr, çoğu zaman hayali belde-
lere, ıssız şehirlere, tarihe kaçar.  Namık Kemal (Roman ve tiyatrolarıyla)
 Ölüm ve intihar onların vazgeçilmezidir.  Ahmet Mithat (İlk romanlarıyla)
Melih ÖZDAMAR – Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni  Recaizade Mahmut Ekrem (Şiirleriyle)
 Abdülhak Hamit (Tiyatrolarıyla)
REALİZM (GERÇEKÇİLİK)  Realistlerin tasvirleri, romantiklerde yer
alan “tasvir için tasvir” anlayışından çok
Realizm, kavramı gerçek anlamına gelen realite söz- mekânın ruh üzerindeki değişimlerinden bahse-
cüğünden türetilmiştir. Hayatı, tabiatı, insanı ve olayları ol- der.
duğu gibi aktarma ve anlatma iddiasında olan sanatkâr veya  Kısaca realizmde tasvir, objektif olmalıdır.
eser demektir.  Realizmde yazar, olayların akışını çeşitli sebeplerle kes-
memeli ve kendi duygu, düşünce, zevk, izlenimlerini
 Realizmin birinci ilke ve niteliği gerçekçiliktir. yansıtmamalıdır.
 Flaubert bir mektubunda, “Olayları bana  Realizmde hikâye ve romanın olayları günlük hayat içeri-
göründükleri gibi ortaya koymakla, bana sinde sıkça rastlanabilecek sıradan olaylardan oluşur.
doğru görüneni ifade etmekle yetiniyo-  Realizmde sanat, gerçek ve güzellik içindir.
rum. Doğruluğu sanata sokmanın zamanı  Sanatta bunun dışında dinî, ahlâkî, sosyal bir
gelmedi mi?” demiştir. fonksiyon yüklenemez.
 Stendhal ise romanın “büyük bir yolun üze-  Sanatkâr, gözlemlediği gerçeği estetik bir amaç
dışında kullanamaz.
rinde gezdirilen ayna” olduğunu ve kah
 Tesadüf, sürpriz ve mantıksızlık yoktur.
göklerin maviliğini kah yolun çukurlarında
biriken çamuru yansıttığını söyler. Realizm, bir roman ve hikâye akımıdır. Tiyatro, Roman-
 Gerçeklik endişesi, realistleri doğal olarak gözleme tizm'den sonra artık pek görülmez. Şiir ise realist anlayışla yazılır;
götürür. ancak adına "Parnas" denir.
 Sanatkârın masada oturarak, hayaller ku-
Realizm birçok ülkede yaygın bir kullanım bulmuştur. İlk ürünlerini
rarak gerçeği yakalaması mümkün değildir.
Romantiklerle çağdaş olan Stendhal, Balzac, Merime vermiştir.
Sanatkârın temel ilkesi “hayale kapılma-
mak, hakikatten ayrılmamaktır.”
 Tolstoy, Harp ve Sulh isimli romanı yaza-  Stendhal: Kırmızı ve Siyah, Parma Manastırı
bilme adına elinde haritalarla, tam iki gün  Balzac : Vadideki Zambak, Eugenie Grandet, Goriot
at sırtında savaş alanında dolaşır. Baba
 Onlara göre şaheserler, basit konular üzerindeki ay-  Gustave Flaubert: Madam Bovary, Salambo, Duygusal
rıntılardan meydana gelmiştir. Eğitim
 Gerçek ve gözlem olduğundan ötürü sanatın konusu  Charles Dickens : Oliver Twist, David Copperfield
ve amacı, insan ve toplum hayatının objektif bir bi-  Gogol: Ölü Canlar, Müfettiş
çimde sanat eserine aktarılmasıdır. Kısacası fotoğraf  Turgenyev: Rudin, Babalar ve Oğullar, Taşralı Kadın
karesi gibi hiç değişiklik yapılmadan anlatım yapılır.  Dostoyevski: Suç ve Ceza, Karamazof Kardeşler, Bu-
 Hayatın her türlü insanını ve onların bin bir çeşit dala
meselelerini yansıtmışlardır.  Tolstoy: Savaş ve Barış, Anna Karanina, İvan ilyiç'in
 Güzeli olduğu kadar çirkini de ön yargısız Ölümü
bir şekilde tasvir etmişlerdir.  Gorki: Ana, Üç Kişi

 Realistlerin daha çok orta ve alt tabakaya  Mark Twain : Tom Sawyer'in Maceraları
yoğunlaştığı görülür.  Anton Çehov: Vanya Dayı, Vişne Bahçesi
 Tip ön plandadır ve tip, kendine has sosyal,  Mihail Aleksandroviç Şolohov: Ve Durgun Akardı Don
kültürel, psikolojik ve davranış nitelikle-  Ernest Hemingway: Çanlar Kimin İçin Çalıyor?
riyle değil, ait olduğu çevrenin ortak değer-  John Steinbeck: Gazap Üzümleri
lerinin temsilcisi durumundadır.  Herman Melville: Moby Dick

 Realizmin gerçekçiliği sadece “dış” ile sınırlı değildir. Türk edebiyatında realizmin temsilcileri:
“İç” gerçeklik de en az onun kadar önemlidir.
 İç gerçekçilikle psikolojik realizm öne çıkar.  Recaizade Mahmut Ekrem (Araba Sevdası)
 Realistlerin gerçek ve gözlem kaygısı “mekân” vur-  Nabizade Nazım (Karabibik, Zehra)
gusu öne çıkarılır.  Halit Ziya Uşaklıgil (Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık
 Sayfalar süren tasvirler vardır. Hayatlar)
 Mekân ve çevrenin, insanın ruhu üzerinde  Yakup Kadri Karaosmanoğlu (Kiralık Konak, Yaban...)
etkili olduğu inancı vardır.  Memduh Şevket Esendal (Ayaşlı ve Kiracıları)
 Reşat Nuri Güntekin (Romanlarıyla)
 Refik Halit Karay (Romanları ve hikâyeleriyle)
Melih ÖZDAMAR – Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
 Sait Faik Abasıyanık (Roman ve hikâyeleriyle)
NATURALİZM Ancak eserlerinde sosyal eleştiriye yer vermesi onu na-
türalistlerden ayıran önemli bir noktadır.
Tabiatçılık, doğacılık anlamına gelen natüralizm;
“tabiat, doğa, yaratılış, yapmacıksız” anlamındaki natural ke- Natüralizm de bir roman ve hikâye akımdır. Kurucusu Emile
limesinden gelmektedir. Natüralizmin 19. Yüzyıla kadarki Zola'dır. Zola, ileri sürdüğü görüşleri ispatlamak için 20 cilt
manası tabiat severlik, tabiata dayanan felsefedir. Determi- tutarındaki "Deneysel Roman"ını yazmıştır. Bu cilt içindeki
nist anlayışla edebiyata girmişlerdir. önemli romanlar Germinal ve Meyhane'dir.

Natüralizm bildirisi Tecrübi Roman, Emile Zola tarafından Diğer Natüralist sanatçılar:
1880’de kaleme alınmıştır.
 Alphonse Daudet: Değirmenimden Mektuplar,
 Natüralizm, realizmin daha uç ve daha radikal hali
Pazartesi Hikâyeleri (Hikâye); Trasconlu Tartarin,
olduğuna göre natüralistler için de birinci sıradaki
Jack (Roman)
prensip “gerçekçilik” olacaktır.
 Guy de Maupassant: Tombalak, Ay Işığı, Bir Hayat,
 Natüralistlerin gerçekçilik endişesi realistlerden
Güzel Dost, Kalbimiz (Roman)
daha ileri boyuttadır. Bu endişe, onları pozitif bili-
 Gerhart Hauptmann: Güneş Doğarken, Dokumacı-
min deney metodunu edebiyata taşımalarına sebep
lar, Güneş Batarken (Tiyatro)
olmuştur.
 Natüralizmde yazar, eserinin konusu ve kahraman-
PARNASİZM
ları karşısında en az bir bilim adamı kadar tarafsız ve
objektif olma mecburiyetindedir. Parnasse, şiir anlamına gelir ve Yunanistan’daki bir dağın adı-
 Nasıl bir biyolog, bitkiler karşısında “Bu gü- dır. İnanışa göre Apollon’un başkanlık ettiği şiir ve müziğin
zel, bu çirkin” gibi peşin bir fikir taşıyamaz ilham perileri bu dağda bulunmakta, şairler de sembolik ola-
ve böyle bir ayrıma gidemezse aynı durum rak bu dağda oturmaktadır.
natüralist sanatkârda da olmak zorunda-
dır. Parnasizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında romantik şiir anlayı-
 Natüralistler insanı ele almada onun irsiyeti, yaşa- şına tepki olarak doğmuş ve 1900’lerde sona ermiş bir akım-
dığı çevre ve aldığı eğitimi öne çıkarırlar ve bu çer- dır.
çevede insan gerçeğine ulaşmaya çalışırlar.
 Parnasyenler; sanatkârın hayat, insan ve tabiat kar-
 Kısaca soyaçekim önemlidir.
şısında objektif olması yani duygu, düşünce, zevk ve
 İnsan, çevresinden ayrılamaz ve elbisesi, evi, kenti,
eğilimlerinden olabildiğince uzak durması gerekti-
vilayeti ile tamamlandığında insan olur.
ğini savunurlar.
 Bu nedenle ruhsal bir olayın sebebini kişi-
 Ferdiyetçi, romantik şiire karşıdırlar.
nin çevresinde arar.
 Onlar için asıl olan öznel değil, nesnel şiir-
 Genel olarak bir kötümserlik söz konusudur.
dir.
 Karakterler genellikle itilmiş, dışlanmış ki-
 Sanatkârın görevi, dış dünyanın ve varlıkla-
şilerdir.
rın güzelliklerini olduğu gibi, nesnellik
 Sanat, toplum için yapılmalıdır.
içinde anlatmaktır.
 Eğer bir fayda varsa o zaman sanat, sanat
 Şair; kendi aşkları, acıları, duygularından bahsetme-
olacaktır.
yecek, onun yerine yaşanılan hayatın, tabiatın, var-
 Sanatçı, kişiliğini gizler.
lıkların sahip olduğu güzellikleri işleyecektir.
 Sanatkâranelikten uzak bir dil ve üslup vardır.
 İnsanın iç dünyasına, toplumsal problemle-
 Kahramanlar kendi ağız özellikleriyle konu-
rine duyarsız kalmışlardır.
şurlar.
 Parnasizmin temel niteliklerinden bir diğeri de şe-
 Argo sözcüklere bolca yer verilmiştir.
kil/yapı/form endişesidir.
 Bu akımda önemli olan, her eserin savunduğu bir
 Nazım şekli, birimi, mısra ve kafiye üze-
“tez”in olmasıdır.
rinde ısrarla durmuşlardır ve kusursuzluk
hedeflenmiştir.
Bizim edebiyatımızda doğalcılık anlayışına en çok yakla-  Bonville bu duruma; “Kafiye, şairlerin hül-
şarak eser veren sanatçı Hüseyin Rahmi Gürpınar'dır. yalarını tespit eden altın çividir.” diyerek
katkıda bulunur.
Melih ÖZDAMAR – Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
 Parnasizmde ritm ön plandadır.  Klasik kalıplar, şairin vazgeçilmez olarak ele
 Sanat, sanat içindir anlayışı vardır. aldığı musikiyi, ahengi, sembolü engelleye-
 Toplumu eğitme amacı gütmemiş ve şiirlerde kişilik- bilir.
ler gizlenmiştir.  Serbest şiir böylelikle gün yüzüne çıkmıştır.
 İnsanı bu çirkin, bayağı dünyada mutlu  Sembolist şiir, kişisel ve liriktir.
edebilecek tek güç, sanatın güzelliğidir.  Günlük hayatla ve sosyal meselelerle ilgili
 Parnasyen şiirde karamsar bir atmosfer değildir.
mevcuttur.  Melankoli, hüzün, karamsarlık vardır.

Parnasizmin Temsilcileri: TÜRK EDEBİYATINDA SEMBOLİZM: Bu anlayışın ilk uygulayı-


cısı Cenap Şahabettin'dir. Ancak bu akımın en başarılı örnek-
 Gautier lerini veren şairimiz Ahmet Haşim'dir. Kimi yönleriyle Cahit
 Lisle Sıtkı Tarancı, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi şairler de bu akımın
 Prudhomme izlerini taşırlar.
 J. Maria de Heredia "Şairin dili, düzyazı gibi anlaşılmak için değil, ama
duyulmak üzere oluşmuş müzik ile söz arasında,
Türk edebiyatında parnasizmin temsilcileri: sözden çok müziğe yakın, ortalama bir dildir".

Parnasizm Türk edebiyatına Servet-i Fünun döneminde girer. AHMET HAŞİM


İlk izleri Cenap Şahabettin’de olsa da bu akımın en belirgin
etkileri Tevfik Fikret’te görülür. Kimi yönleriyle Yahya Kemal
de bu akımdan izler taşır.

Sembolizmin Önemli Temsilcileri:


SEMBOLİZM (SİMGECİLİK)

Sembolizm, 19. yüzyılın son çeyreğinde Batı şiirinde hâkim  Charles Baudelaire - şiir
olan bir sanat akımıdır.  Stephane Mallerme - şiir
 Paul Verlaine - şiir
Soğuk, plastik güzelliğe karşı çıkar; insanın, tabiatın, varlıkla-  Arthur Rimbaud - şiir
rın sırlarını, bilinçaltının rüyalarını mısralara dökmeye çalı-  Paul Valery - şiir
şır.  Puşkin
 Maunce Maeterlinck – tiyatro
 Realizm, natüralizm, parnasizme tepki olarak doğ-  Edgar Allan Poe
muştur. İnsanın “yaratıcı hayal gücü” önemlidir.
 Sanat, sanat içindir anlayışına sahiptir. Kendine has
bir gerçeklik anlayışı vardır.
EMPRESYONİZM ( İZLENİMCİLİK)
 Diğer akımlarda görülen veya madde ile sı-
nırlı olan gerçek anlayışına karşı çıkar.  19. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmıştır.
 Onlara göre dış dünyada var olan her  Empresyonizm, daha çok resim ve edebiyatta etkili
nesne “göz alıcı giysiler”den başka bir şey olur.
değildir.  Gerçekleri yansıtmak, onlara göre sanatsal bir
 Kısacası insanın iç dünyası önem arz eder. amaç değildir.
 Sanatkârın duyguları semboller sistemi ile ifade edi-  Onlara göre önemli olan varlıkların gerçekçiliği de-
lir. ğil, kişide bıraktığı izlenimlerdir.
 Sembolistler, sembol ve mecazlarla dolu  Ürünler, özneldir.
kapalı bir anlatımı seçtiler. Herkesçe farklı  Sanat, sanat içindir.
algılanabilecek yorumlanabilecek şiiri he-  Biçimsel unsurlara önem vermemişlerdir.
deflediler. Söz oyunlarına çok yer verdiler.  Kapalı bir anlam vardır şiirlerde ve bunun yorum-
 Sembolizmin bir başka niteliği, şiirdeki musiki, lanması gerekir.
âhenk endişesidir.  Sembolizm akımıyla benzerlik gösterir.
 Şiirdeki musiki, kulaktan çok ruha seslenir.
 Kalıplara karşı çıkılmıştır.

Melih ÖZDAMAR – Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni


R. Maria Rilke, Arthur Rimbaud, Paul Verlaine, J. FÜTÜRİZM (GELECEKÇİLİK)
Joyce temsilcileridir.
İtalyan şair Marinetti tarafından ilkeleri belirlenmiş ve
EKSPRESYONİZM (DIŞAVURUMCULUK) 1909’da duyurulmuştur. Bu yüzyıldaki bilimsel gelişmelerin
edebiyata yansıması olarak kabul edilebilir.
Alman sinemasında etkili olmuştur. Empresyonizme tepki
olarak çıkmıştır denilebilir.  Şimdiki zamana ve geleceğe hazır olma amacı var-
dır.
 Kişinin iç dünyası, çatışmaları, istekleri, psikolojileri  Geçmiş artık geride kalmıştır ve önemli olan gele-
detaylıca anlatılır. ceğe bakmaktır.
 İç dünyanın, dışa yansıtılmasına ve açıkça ifade edil-  Önceki bütün gelenekleri reddetmişler ve
mesine önem verilmiştir. geleceğe yönelmişlerdir.
 Ekspresyonistlere göre dış dünyayı herkes kendine  Serbest şiir yazmış; uyak, redif, noktalama
göre algılar. Bu nedenle önemli olan öznel algılama- işaretleri gibi kurallara uymamışlardır.
nın dile getirilmesidir.  Fabrika, makine, çark sesini şiire sokmuşlardır.
 Sanatçılar, iç gözlem yapmaya önem verirler.  Durağan olanı değil, gelişen ve değişeni işlemek
önemlidir.
O’neil, Franz Kafka, T.S Eliot, J. Joyce bu akımın temsilcileri-
 Fütürist şairler; ahlak kurallarına, kütüphanelere,
dir.
dine, alışkanlıklara, değişmeyen milli değerlere kar-
KÜBİZM şıdırlar.
 Şiirde halk dili kullanılır.
20. yüzyılın başında empresyonizme tepki olarak doğmuştur.
Marinetti ve Mayakovski dünya edebiyatında
 Varlığın sadece görünen dış dünyası değil, görün-
önemli yer tutarken Nazım Hikmet, Türk edebiya-
meyen iç dünyası da anlatılmıştır.
tında öne çıkmıştır.
 Daha çok “resim” alanında önemlidir.
 Varlıklar “geometrik” olarak tasvir edilir. SÜRREALİZM
 Kübizmciler, Picasso’dan etkilenmişlerdir.
 Dış âlemi, farklı şekillerle göstermeye çalış- 1924 yılında Fransa’da ortaya çıkmış ve eski bir Dadaist olan
mışlardır. Andre Breton tarafından kurulmuştur.

Şairler: Apollinaire, M. Jacob, J. Cocteau, Cendrars  İnsanın bütün evrendeki yaşayışını “bilinçaltına”
dayandırırlar.
Ressamlar: Picasso, Braque  Freud’un psikanaliz kuramını edebiyata
uygulamışlardır.
DADAİZM  Rüya, bilinçaltı, zaman, imge ve özgür dü-
20. yüzyılın başlarında Tristan Tzara adlı genç tarafından şünceye önem vermişlerdir.
Fransa’da başlatılmıştır.  Onlara göre gerçek istekler, aklın ve dış dünyanın
baskısı olmadığı için rüyada ortaya çıkar.
 Dada sözcüğünü rastgele Meydan Larouse’den seç-  Töreler, ahlak kuralları, akıl ve toplum; insanın
miştir. benliğini baskı altına alır ve sürrealistler bunlardan
 Bunalım hareketidir ve her şeye tepki amaçtır. kurtulmak isterler.
 Yerleşik her şeye karşı çıkılmıştır.  Sanatçılar, her türlü kaygıdan uzak, içlerinden ge-
 Ölçü, kafiye, sanatlı söyleyiş vb. gibi bütün leni yazarlar.
gelenekler reddedilmiştir.
 Düzensiz, başıboş bir sanat vardır. Sürrealizmin Dünya Edebiyatındaki Temsilcileri:
 Alaycı bir anlatıma sahiptir.
 Andre Breton
 Kuralsızlık, en önemli kurallarıdır.
 Luis Aragon
 Her şeye şüpheyle bakmış, gerçeğin ve doğrunun
 Paul Elaurd
bilinemeyeceğini savunmuşlardır.
 Henry Miller
 Lorca

Melih ÖZDAMAR – Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni


 Soupault

Türk edebiyatında ise Garip ( Orhan Veli, Melih Cevdet, Ok-


tay Rıfat) ve İkinci Yeni (Cemal Süreya, İlhan Berk, Ece Ayhan,
Edip Cansever, Turgut Uyar, Sezai Karakoç) sanatçıları bu
akımdan etkilenmiştir.

Melih ÖZDAMAR – Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

You might also like