Professional Documents
Culture Documents
SİNİR SİSTEMİNİN HÜCRELERİ VE NÖRONAL SİNYALLEME (1) - Birleştirildi
SİNİR SİSTEMİNİN HÜCRELERİ VE NÖRONAL SİNYALLEME (1) - Birleştirildi
SİNİR SİSTEMİNİN HÜCRELERİ VE NÖRONAL SİNYALLEME (1) - Birleştirildi
NÖRONAL SİNYALLEME
Dr. Nilgün Coşkun
2022-2023 Bahar Dönemi
• Sinir sistemi nöronlar ve destek hücrelerinden oluşur
• Canlıların çevreden gelen uyarıları algılaması, tepki göstermesi ve
değişen koşullara uyum sağlamasını sağlar
• Temel olarak bilgiyi işleyen, ileten ve saklayan hücreler sinir hücreleri
yani nöronlardır
• Merkezi sinir sistemi = Beyin ve omurilik
• Pefirerik sinir sistemi = Vücuda yayılmış tüm sinirler
• Sinaps = Akson ve dendrit arasında kalan boşluk
• Presinaptik nöron = Sinapsa sinyal ileten nöron
• Postsinaptik nöron = Sinapstan sinyali alan nöron
SİNİR SİSTEMİ HÜCRELERİ
• NÖRON
• Uyaranlara yanıt oluşturur
• Sinyali elektrokimyasal olarak iletir
• Kimyasal aracılar ile haberleşir
• Bölünerek çoğalmazlar
• Zedelenen kısımları yenileyebilirler
• Pek çok dallanma yapabilirler
• NÖRON
• Farklı türlerde nöronlar bulunur
• Akson
• Dendrit
• Soma
• Aksonlar bir sinyali sonraki hedefe iletir
• Değişken uzunluklarda olabilir
• Hedefe yaklaştıkları zaman daha çok dallanma yaparlar
• Sempatik
• Parasempatik
MERKEZİ VE ÇEVRESEL SİNİR
SİSTEMLERİNİN ANATOMİSİ
Sinir Sistemlerinin Genel Düzenlenişi
• Dış çevreden ve vücudumuzdan gelen uyarılar sinir sistemi tarafından
algılanır.
• Değişikliklere cevap verir.
• Çevreden bilgi alan, bilgiyi işleyen ve cevap üreten sistem sinir
sitemidir.
• Temeli sinir hücresidir.
• Sinir hücreleri (nöron):
• Gri madde
• Beyaz madde
• Hücre gövdesi kümelerine MSS içinde nucleus, PSS içinde ganglion adı
verilir.
• Afferent lifler (duyu lifleri)
• Efferent lifler (motor lifler)
• Sinir sistemi iki bölümde incelenir:
• Merkezi sinir sistemi: Beyin ve omurilik
• Periferik sinir sistemi: Periferik sinirler, kranial sinirler ve ilgili
ganglionlar
• 33 segmentten oluşur
Medulla Spinalis’in İnen ve Çıkan Yolları
• Çıkan Yollar: (Afferent)
• Talamusun lateral -- ağrı ve ısı duyularını taşır
• Talamusun anterior – hafif dokunma ve basınç duyularını taşır
• Pozisyon duyusu
• Ayırt edici dokunma duyusu
• Aşırı sıcak ve soğuk duyuları
• Çevrede olup bitenden haberdar olmamızı sağlayan duyular
• Viseral refleksler, organlara ait ağrı duyusu
Medulla Spinalis’in İnen ve Çıkan Yolları
• İnen Yollar: (Efferent)
• İstemli hareketler ile ilgili bilgi
• Denge bilgisi
• Solunum ve dolaşımın düzenlenmesi
• Kasların aktivasyonu ya da inhibisyonu
BEYİN (ENCEPHALON)
• 1400 gr
• Yenidoğanlarda yüzde 10, erişkinlerde yüzde 2
• Makroskopik olarak yarıküreler, beyin sapı, beyincik
• Embriyolojik olarak
• 1. Prosencephalon
• Telencephalon
• Diencephalon
• 2. Mesencephalon
• 3.Rhombencephalon
• Metecephalon
• Myelencephalon
Beyin Sapı
• Medulla Oblongata:
• Bulbus, en alt parçasıdır
• İstemli hareketleri idare eden motor yollar bulbustan geçer
• Çaprazlaşma vardır
• Beyincik ile bağlantısı vardır
• Önemli fonksiyon merkezleri (solunum ve metabolizma merkezleri)
• Yutma, kusma ve öksürük refleksleri
• Bulunduğumuz konum ve başın pozisyonu
• Pons:
• Cerebellum ile birlikte metencephalon
• Beyin korteksi ile beyincik korteksini
bağlayan istasyonlar
• Mesencephalon:
• Görme ve işitme ile ilgili
refleks merkezleri
• Ara istasyon
• İstenilen iletileri gönderir,
istenmeyenleri inhibe eder
• Uyku ve uyanıklık
Beyincik (Cerebellum)
• Önemli bir entegrasyon merkezdir
• Buraya gelen tek tek bilgiler toplu bir sonuç halini alır
• Ortama oryante olmamızı sağlar
• Temas ve derin duyu
• Kas tonusunun ayarlanması
• Postür ve dengenin korunması
• İstemli hareketleri akıcı bir şekilde gerçekleştirebiliriz
Diencephalon
• Thalamus
• Hipotalamus
• Epitalamus
• Metatalamus
• Hipofiz bezi
• Thalamus:
• Koku hariç tüm duyu yollarının uğradığı ara istasyon
• Duyu bilgileri kortekse gönderilir
• İki yönlü bir iletim
• Cerebellum ve basal ganglia’dan gelen hareket ile ilgili uyaranlar
talamustan kortekse gider
• Çevreden olanlardan haberdar olma, tetikte olma
• Limbik sistem ile bağlantısı sebebiyle duygusal değerlendirme
• Hipotalamus ve Hipofiz:
• Hipotalamus, otonom sinir sistemi ile endokrin sistemi entegre ve
kontrol eder
• Sıvı-elektrolit dengesi
• Cinsel davranış
• Uyku-uyanıklık döngüsü
• Vücut ısısının dengelenmesi
• Hipofiz bezi ile bağlantısı sayesinde endokrin sistemi etkiler
• His ve davranış kontolü
• Hipofiz, hipotalamus yardımıyla hormon salgılanmasını düzenler
• Epitalamus:
• Limbik sistemden gelen uyarımların taşınması
• Sindirim sistemi hareketleri ve tükürük bezi salgıları
• Epifiz bezi bu bölgededir, nt maddeleri sentezler ve depolar
• Metatalamus:
• Görme ve işitme yollarının geçtiği merkezdir.
Telencephalon (Cerebrum)
• İki beyin yarıküresinden oluşur
Beyin Lobları
• 5 lob
• Frontal
• Parietal
• Temporal
• Oksipital
• İnsula
• Frontal:
• Birincil motor bölge
• Çaprazlama
• Motor homonculus
• İkincil motor bölge
• Frontal göz sahası
• Motor konuşma merkezi (Broca)
• Prefrontal korteks
• Parietal lob:
• Birincil duyu merkezi
• İkincil duyu merkezi
• Kortikal okuma merkezi
• Temporal lob:
• Birincil ve ikincil işitme merkezleri
• İkincil konuşma merkezi (Wernicke)
• Konuşmanın anlamı
• Oksipital lob:
• Görme merkezleri
• İnsular lob:
• Viseral fonksiyonlar ?
• Beynin Beyaz Cevheri:
• Projeksiyon lifleri: alt ve üst merkezleri birbirine bağlar
• Kommissural lifler: iki beyin hemisferini birbirine bağlar (corpus
callosum)
• Asosiasyon lifleri: aynı hemisferdeki merkezleri birbirine bağlar
corpus callosum
• Bazal Çekirdekler:
• Gri cevher kitleleri
• Bazal gangliyonlar olarak da bilinir
• Motor hareketlerin koordinasyonunda rol oynar
• Cerebelluma göre daha komplike hareketleri düzenler
• Cerebral korteks aracılığıyla hareketler üzerinde etkilidir
• Motor davranışların öğrenilmesi ve devam ettirilmesinde rolü vardır
• Ventriküler Sistem ve BOS:
• 4 adet
• Sağ ve sol ventriküller
• 3. ventrikül (her iki talamus ve hipotalamusun ortasında)
• 4. ventrikül (beyin sapı ile cerebellum arasındaki boşluk)
• BOS:
• MSS beslenmesi
• Koruyucu yastık görevi
• Beynin ağırlığını azaltma
• Metabolitlerin uzaklaştırılması
• Hormonların hipofize ulaşması
• Berrak ve renksiz
• Lumbal ponksiyon yöntemi
• Beyin Zarları:
MERKEZİ SİNİR SİSTEMİNİN BESLENMESİ
• Beynin Arterleri:
• Beyin 4 ana arterden beslenir
• Subaraknoid aralıkta bulunur
• Dakikada yaklaşık 800 ml kan geçer
• Beynin Venleri
• Subaraknoid aralıkta yer alır
İNSAN BEYNİNİN GELİŞİMİ VE
PLASTİSİTESİ
Dr. Nilgün Coşkun
Bahar 2022-2023
SİNİR SİSTEMİ GELİŞİMİ
• Embriyonik Gelişimin Erken Evreleri
• Fetal dönemin 3. haftasında başlar
• Miyelinizasyon ergenliğe kadar sürer
• Sinaps bağlantılarının artışı 30’lu yaşlara kadar devam eder
• Sinir sistemi gelişim basamakları:
• Uyarılma
• Çoğalma
• Göç
• Kümeleşme
• Farklılaşma
• Sinaptogenez
• Seçici hücre ölümü
• Geçerli fonksiyonel bağlantıların kurulması
• Tek bir hücre olan zigottan başlayan gelişim
• Hücre bölünmesi
• Ektoderm, endoderm ve mezoderm
• Embriyonik dönem sonrası fetal döneme girilir
• Sinir sisteminin gelişimi:
• Gelişimin ikinci haftasında
• Nöral tüpün oluşumundan sonraki aşama vezikülasyon
• 4. haftada başlar
• 3 temel beyin bölgesi oluşur
1 2
• İki farklı hipotez:
• Büyükanne hücreleri
• Takım hipotezi
• Kategori Spesifik Şekil Algısı
• Özel bir agnozi türü; prosopagnozi, fusiform gyrus hasarı sonucu
ortaya çıkar
• Fusiform yüz tanıma bölgesi
• Yüz tanıma konusunda fusiform gyrusta, superior temporal sulkusta,
prefrontal korteksin bir kısmında aktivite artışı söz konusu olur.
• Bu bölgeye FYA adı verilir
• Oksipital ve temporal lobların kesişim noktasında ektrastriat vücut
alanı ile FYA ile kısmen örtüşen fusiform vücut alanı vücut parçalarını
tanıma konusunda özelleşmiştir
• Hareket Algısı
• MT (V5) yönelim ve hıza duyarlıdır
• İvmelenme
• Hareket, MT ve MST aktivasyonu
yaratır
• Nesne ve arka plan hareketini
kaydeder
• MT yakınında biyolojik harekete
duyarlı alanlar
GÖRSEL OLMAYAN DUYU
SİSTEMLERİ
Dr. Nilgün Coşkun
Bahar 2022-2023
• Her duyu sistemi duyu reseptörlerinden , sinir yollarından ve duyusal
algıya dahil olan beyin kısımlarından oluşur.
• Duyum yoluyla dünyanın farkında oluruz.
• Genel duyular: dokunma, ağrı, sıcaklık, propriyosepsiyon, basınç
• Özel duyular: görme, işitme, tat, koku
İŞİTME
• Konuşulanları anlamak, nesneleri tanımak ve nesnelerin bedenimizle
ilgili konumlarını kavramak
• Geniş ama sınırlı bir ses yelpazesini duyabiliriz
• İşitme; akustik, mekanik ve elektrik ilkelerini kullanır
• Ses dalgalarını analiz eder
• Belleğe kaydedilmiş sinyallerle karşılaştırır
• İşitsel Uyarıcılar:
• Kulak, havadaki basınç değişikliklerini nöronların elektriksel
aktivitesindeki değişikliklere dönüştürür
• Ses dalgaları, farklı ortamların periyodik olarak sıkıştırılmasıdır
• Ses dalgaları genlik ve frekans özelliklerine sahiptir
• Genlik yoğunluk demektir
• Sesin yüksekliği genlikle ilgilidir ama özdeş değildir
• Örneğin reklamlar
• Saf ton: en basit ses dalgası
• Diyapozon aleti ile üretilir
• Sesin şiddeti:
• Desibel (dB) ile ölçülür
• Sesin frekansı:
• Birim zamandaki döngü sayısı
• Hertz (Hz) ile ölçülür
• 20-20.000 arasını duyarız
• İnfrason: eşik altı
• Ultrason: eşik üstü
İŞİTSEL SİSTEMİN YAPI VE İŞLEVİ
• Uyaran reseptörlere iletilmeli
• Basınç değişikliğinden elektrik sinyallerine dönüştürülmeli
• Elektrik sinyalleri işlenmeli
• Dil nedir?
• İletişim amacına ulaşmada kullanılan bir araç
• Dil insana özgüdür
• Hayvanlar arasında da iletişim örnekleri görebiliriz
• İnsan dili üreticidir
• Sınırlı sayıda kural ile sınırsız sayıda üretim yapabilir ve üretileni anlayabilir
• Duygu, düşünce ve bilgileri anlamak ve iletmek için kullanılır
• Konuşma ve dil farklı kavramlardır
• Dil, iletişim amacıyla kullanılan bir araçtır ve sözel ya da sözel olmayan şekillerde olabilir
• Konuşma ise motor bir eylemdir ve sözel olarak dilin ifade edilmesidir
• Farklı organlar konuşma sırasında eşgüdümlü olarak çalışır
• Temel Dilbilim Kavramları
• Dilbilim: Dil sistemini inceleyen bilim dalı
• Sesbilgisel bileşen
• Biçimbirimsel bileşen
• Anlambilimsel bileşen
• Sözdizimsel bileşen
• Kullanımbilimsel bileşen
• Sesbilgisel bileşen: fonoloji, konuşma seslerinin nasıl bir araya geldiğini inceler
• En küçük dilsel birim sesbirim (fonem)
• Anlam aktarma ve değiştirme
• Tabak
• Kabak
• Parçalar üstü bileşen: Prosodi
• Duygusal prosodi
• Dilbilimsel prosodi
• Biçimbirim bilgisi (morfoloji):
• Morfem = biçimbirim
• Ali top at - bağımsız
• Ali topu atma - bağımlı
• Anlambilimsel bileşen: (semantik)
• Portakal kelimesi ile ifade ettiği anlam
• Anlam işlevli sözcükler
• Dilbilgisel işlevli sözcükler
• Kullanımbilimsel bileşen (pragmatik):
• Dilin sosyal alanda kullanımını konu edinir
• Konuşmanın başlatılması, bitirilmesi, verilmek istenen mesaj, varsayımda bulunma
süreçleri…
• Jest ve mimikler
• Sözdizimsel bileşen:
• Cümle içinde sözcüklerin sıralanması
• Tümce dizilimi
DİL BEYİN İLİŞKİSİ
• 19. yy
• Gall, dil işlevlerinin kafatasının ön kısmında, gözlerin arkasında
• Paul Broca, dilin beyinde lokalize olduğuna dair ilk görüşü ortaya attı
• Afazi çalışmaları sonucu
• İlk hastası Leborgne, konuşulanları anlıyor ancak konuşamıyordu
• Sol yarıkürede bir lezyon
• Broca afazisi
• Broca alanı: sol inferior frontal gyrusun
posterior kısmı (44-45)
Konuşmada görev alan organlar ile ilişkili
bölgeler ile komşu
• 1874, Wernicke
• Wernicke afazisi
• Sol süperior ve posterior temporal lob lezyonu
• Arkuat fasikül, Wernicke alanından Broca alanına iletim, iletim tipi afazi: duyulan sözcüğü
tekrarlamada bozukluk
• Normand Gechwind, sol angüler gyrus lezyonu
• Aleksi
• Agrafi
• Wernicke- Gechwind modeli
• Afazilerden Dil Sisteminin Fizyolojisine
• Afazi, dilin anlaşılması ve üretilmesi yeteneklerinin kaybı ya da kısmi bozulması
• Edinilmiş nörojenik bir bozukluk
• Serebrovasküler olaylar, tümör, travma, bakteri, viral enfeksiyon, serebral zehirlenme
• Alıcı-ifade edici, motor-duyusal
• Akıcı-tutuk afazi
• Tutuk Afaziler
• Global afazi: en yaygın tür, en tahrip edici. Frontal, temporal ve parietal bölgeler
• Hastalarda anlama, adlandırma, tekrarlama, konuşma üretiminde yetersizlik
• Broca afazisine dönüşme olasılığı
• Broca afazisi: Konuşma yavaş, BA 44 ve 45 ile çevresindeki alanlar, dilbilgisel hatalar
• Transkortikal motor afazi: anlama ve tekrarlama yeteneği korunmuş, konuşma tutuk,
agramatik, yazılı dilin anlaşılması daha iyi
• Akıcı Afaziler
• Wernicke afazisi: BA22, ve çevresi. İşitilen ve okunan sözcükleri anlamada güçlük, konuşma akıcı ve normal
prosodi, ancak anlamdan yoksun. Başka kelimeler kullanabilir, yeni yaratılmış sözcük, isimlendirme ve
tekrarlama becerileri bozuk. Okuduğunu anlama ve yazma ekilmemiştir
• İletim afazisi: konuşma akıcı, anlama ve konuşma görece olarak korunmuştur. Tekrar becerisinde yetersizlik
• Transkortikal duyusal afazi: adlandırma ve işitsel anlama bozuk, boş ve anlamsız konuşma. Tekrarlama
bozulmamıştır
• Anomik afazi: nispeten korunmuş konuşma akıcılığı, işitsel anlama, tekrarlamanın iyi olduğu ancak kelime
bulmada güçlük. Adlandırma yerine dolaylı anlatım
• İşaret Dili ve Afazi
• Sol yarıküre temporal ve frontal lob lezyonu olan işitme engelliler, üretimde bozukluk ve
işaret dilini anlamada güçlük. Parafazik hatalar (istenmeyen kelime ve hecelerin üretimi),
agramatizm, adlandırma güçlüğü
• Sağ yarıküre lezyonu, görsel uzaysal beceri ve duyguların işlenmesinde güçlük
• İşaret dilinin nöral organizasyonu sol yarıküre ile ilişklendirilmiştir
DİLİN NÖRAL TEMELLERİ
• Serebral lateralizasyon beynin sağ ve sol yarıküreleri arasındaki anatomik ve işlevsel farklılıktır
• Sol: dil işlevleri, hesap yapma, analitik düşünme, motor beceriler
• Sağ: görsel uzaysal dikkat, yüz tanıma, ses ve yüzdeki duyguları tanıma, müzik
• Marc Dax, sol beyin yarıküresi ve konuşma kaybı ilişkisi
• Broca’nın afazili hastaları
• Ayrık beyinli hastalarla yapılmış çalışmalar
• İşaret dili afazisi bulguları
• Wada testi
• Nörogörüntüleme çalışmaları
• Beyin Yarıküreleri ve Anatomik Asimetri
• Wernicke alanı ile komşu olan planum temporale bölgesi
• %65 sol tarafta, %10 sağ tarafta daha büyük
• Bu asimetri ile dil sol tarafta baskındır düşüncesi ortaya çıktı
• Günümüzde bu bölge akustik işlemleme ve sesbilgisel kod çözme görevleri ile ilgili
olabileceği, bu bölgede lezyonların konuşmayı anlama ve işitsel ayırt etmede yetersiz
olduğu görülmüş ama bu hipotez tam doğrulanmamıştır
• Frontal ve parietal lobları ayıran silvian fissür sağ yarıkürede daha kısadır
• Frontal lob sağ tarafta daha geniş ve öne çıkık
• Sağ yarıküre daha ağır
• Sol yarıkürede gri cevher daha fazladır
• Nörokimyasal Asimetri
• Sol: dopamin. Aktivasyon düzenleyici bir sistem
• Sağ: noradrenalin. Uyarılma düzenleyici bir sistem
• Ayrık Beyin Deneyleri
• Korpus kollozum
• Komissurotomi
• Sağ görme alanından yazılı sözcük veya resim, okuma ve anlamada sıkıntı yaşanmıyor
• Sol görme alanında, sessiz kalmış ya da bir şey görmediklerini söylemişlerdir
• Nesneye dokunarak isimlendirme konusunda; sağ el problem yaşamıyor iken, sol elde
başarısız olmuşlar
• Sağ yarıküre karmaşık resimleri anlayabilmiştir . Sol görme alanındaki resimlerde ne
olduğunu tanımlayamamış ama gülme gibi tepkilere yol açmıştır
• Özetle sol y.k daha çok sözel ve sembolik, sağ y.k görsel uzaysal ve duygusal işlemlemeler
için özelleşmiştir
• Wada Testi
• 1960, John Wada
• Anestezi
• Sağ yarıküre ve her iki yarıkürenin dilsel işlevlerden sorumlu olma oranı, sol elini
kullananlarda daha yüksektir
• Dikotik Dinleme Testi
• Bir kulaktan sözcükler, diğer kulaktan melodik uyaranlar
• Daha sonra değiştirilmiş
• Dilbilimsel uyaranlar için sağ kulak avantajı
• Sağ kulak sözcükler, sol kulak melodik uyaranlar için seçici
• Sağ Yarıküre ve Dil
• Uzun yıllar sol yk. Baskın olarak biliniyordu
• Ayrık beyin hastaları ile yapılan deneylerde yanıt sözel olarak beklenmiyorsa, sağ yarıküre
sayıları, harf ve kısa sözcükleri okuyup anlayabilmiştir
• Lezyon çalışmaları, sağ yarıküre hasarı olan kişilerde sözdizimi, biçimbirim bilgisi ve sesbilgisinin
görece olarak korunduğunu göstermiştir
• Sağ y.k hasarında kullanımbilimsel sorunlar
• Fizyolojik olarak farklı şartlarda olan iki yarıkürenin sinerjik bir şekilde çalıştığı bilinmektedir.
DUYGULAR
Dr. Nilgün Coşkun
Bahar 2022-2023
DUYGUNUN TANIMLANMASI
• Mutluluk
• Sıkılganlık
• Korku
• Tiksinti
• Kızgınlık
• Üzüntü
• Duygunun ne olduğu ile ilişkili olarak çok az fikir birliği vardır
• Duygu öznel bir durumdur
• Hisler aracılığıyla ifade edilir
• His; duygunun öznel deneyimidir, somatik ve bilişsel değişikliklerin
bilinçli olarak farkına varılmasıdır
• Duygudurum (mood); deneyimlenen bir olaya karşı oluşan kısa süreli
durumdan ziyade, daha uzun süredir devam eden ama daha az
yoğunluğa sahip duygulanım ile ilgilidir
• Duygu; deneyimlediğimiz içsel ya da dışsal bir duruma karşı oluşan
ani, öznel ve göreceli olarak yoğun tepkiler içeren belirli bir durumdur
• Öğrenilmemiş
• Sonradan kazanılmış
• Adaptif bir süreçtir
• Periferal fizyolojik yanıtlar
• Davranışsal yanıtlar
• Öznel deneyimler gibi süreçleri içerir
• Evrimsel Bakış Açısıyla Duygular
• Çoğunlukla felsefe ve psikoloji içinde ele alınmıştır
• Rasyonel düşünceye antitez olarak sunulmuş
• Kaotik süreçlerin yaşanmasına yol açmıştır.
• Evrimsel ve işlevselci bakış açısına göre, organizmaya düzen ve
tutarlılık getirmiş,
• Bio-davranışsal sistemlerde işlevsel davranışları desteklemiş,
• Adaptif davranışlara zemin hazırlamıştır.
• Tehlikelerden korunma, beslenme, yiyeceğe ulaşma, üreme için
adaptif rol
• Her duygunun bir işlevi mevcuttur
• Türlerin hayatta kalması için kritiktir
• Darwin’e göre duygu davranışı evrimsel olarak belirler
• Dil öncesi sosyal iletişimin önemli bir parçasıdır
• İnsan duygularını anlamak için hayvanları incelemek gerekir
• İnsan ve hayvanda ortak unsurlara odaklanmıştır
• İnsanlarda duygu kültürden bağımsız öğelere sahiptir
BAŞLICA KURAMLAR
• Nörobiyolojik temellere ilişkin bilgimiz 19. yy sonlarına kadar azdı
• Baskın görüşe göre;
• Olayın fark edilmesi
• Serebral kortekste bilinçli duygu deneyiminin gerçekleşmesi
• Periferal yanıtların oluşması
• Beden duyguya tepki olarak fizyolojik tepkiler üretiyordu
• 19. yy sonunda William James ve Carl Lange tarafından alternatif bir
görüş ortaya atıldı
• James-Lange Kuramı
• Uyaran – Fizyolojik tepki – Duygu
• Paul Ekman, korku, tiksinme, kızgınlık gibi bazı duyguların otonomik
olarak ayrışabileceğini gösterdi
• Damasio
• Canon-Bard Kuramı
• Canon, 1927
• Bard, 1934
• Fizyolojik uyarılma ve duygu deneyimleme eşzamanlı ve bağımsızdır
• Savaş-kaç tepkisini ilk tanımlayan Canon olmuştur
• Sempatik sinir sistemi bu tepkiyi koordine etmektedir
• Adrenalin hormonunun salınımı acil durum için kişiyi harekete geçirir
• Hipotalamus kilit role sahiptir
• 1920’lerin sonunda Bard, kedilerde korteksin çıkarılması ve
diensefalonun korunması
• Biliş olmadan duygusal yanıtların varlığı
• Orta beyin-diensefalon arası bağlantılar kesildiğinde duygu tepkisi
oluşmamaktadır
• Talamus ve hipotalamusun duygunun açık ifadesi ve otonom yanıtlara
ilişkin nöral döngüleri içerdiği düşüncesi ortaya çıkmıştır
• Talamusun özel bir rolü
• Duygusal uyaran talamus tarafından işlenmektedir ve bilgi eşzamanlı
olarak neokorteks ile hipotalamusa iletilmektedir
• Üç noktada eleştiri;
• Otonom yanıtlar herhangi bir duyguya özgül değildir
• Suni uyaran bir duyguya yol açmaz
• MSS ile periferal organların bağlantısı kesilince duygu oluşumu ortadan
kalkmaz
• Schachter-Singer Kuramı
• 1964
• İki faktör ya da iki aşama teorisi
• Fizyolojik faktör: Fizyolojik uyarılma
• Bilişsel faktör: Yorumlama
• Fizyolojik süreçler birbirine benzer olduğu için önemli olan bilişsel
yorumdur
• Kişinin düşüncesi önemlidir
• Adrenalin enjekte edilen kişiler
• Yan etkiler hakkında bilgi verilen / verilmeyen grup
• İşbirlikçi durumunda bilgi verilmeyen grup işbirlikçinin duygu
durumuna daha çok uyumlu bildirim yapmışlardır
• İlişkili bir kaynak arama söz konusudur
• Eleştiri; bilinçli tanımlamanın bilişsel etiketlemenin mümkün olmadığı
durumlarda kuramın yetersiz kalması (subliminal)
• Replikasyon çalışmaları aynı sonuçları ortaya koymamıştır
• Yüzden Geribildirim Hipotezi
• Tomkins, 1962
• Yüz ifadelerindeki değişiklik duygu deneyimini doğrudan değiştirebilir
• Kalemi dudaklar ile tutma ile dişler arasında tutma
• Replikasyon çalışmaları aynı anlamlılık derecesinde bulunmamıştır
• 2010, botoks çalışmaları
DUYGU İŞLEMEDE GÖERVLİ SİSTEM VE
NÖROANATOMİK YAPILAR
• Limbik Lob, Papez Döngüsü ve Limbik Sistem
• Limbik terimi, Paul Broca, 1878
• Dahil olan alanlar; diensefalon ve serebral hemirferlerin kesişim
noktası, parahipokampal gyrus ve singulatı içine alan korteks alanları
• 1930’larda Papez
• Singulat girus, hipotalamus, hipokampus, anterior talamus, bu
yapıların birbirleri ile bağlantıları
• Kluver ve Bucy, 1937
• Maymunlarda çift taraflı amigdala lezyonu
• Duygusal tepkilerde azalma, arama keşif davranışında artma,
hiperseksualite, beslenme tercihlerinde anormallik
• MacLean
• Limbik sistem terimini geliştirmiş
• Hipotalamus septal alan, nukleus akumbens, orbitofrontal korteks,
amigdala dahil edilmiş
• Limbik sistemin sınırlarının tanımlanması henüz tamamlanmamıştır
• Duyguların Nöroanatomisi
• Karmaşık beyin ağları söz konusudur
• Bilinçli olarak duygudurumun hissedilmesi serebral korteks, kısmen
singulat korteks ve frontal loblar
• Duygular; periferal, otonomik, endokrin ve motor tepkiler tarafından
yürütülür
• Bu tepkiler subkortikal yapılar (amigdala, hipotalamus ve beyin sapı)
ile ilişkilidir
• Başlıca dört yapı öne çıkmaktadır:
• Amigdala
• Hipotalamus
• Striatum
• Prefrontal korteks
AMİGDALA
• Hipokampusun önüde yer alır
• Farklı nt reseptörlerini içerir
• Özellikle duygunun sosyal işaretlerini işleme, koşullu tepkiler ve
belleğin konsolidasyonu konularında kilit rol
• Tarihsel Bağlamda Amigdala Çalışmaları
• İlk görüşler primatlarda lezyon çalışmaları
• Temporal lob ablasyonu
• Duyumsama gerçekleşse de, anlama ve anlamlandırmada yetersizlik
• Korku, saldırganlık ve kendini koruma azalma
• Duygu bağlamındaki rolü ilk olarak Kruver ve Bucy, 1937
• 20 yıl sonra Weiskantz, 1955
• Bu davranışların sebebinin amigdala lezyonu
• Koşullama ile ilişkili davranışların kazanımında güçlükler
• Hem doğuştan gelen hem sonradan kazanılan duygusal tepkilere
aracılık etmektedir
• Lateral çekirdeğinin korku koşullamasında önemli rolü
• Amigdala lezyonu olan hayvanlarda tekrar yaklaşma eğilimi
• İnsanlarda tüm belirtiler gözlenmese de korkunun işlenmesinde
bozulmalar
• Korku Tepkisinin Yokluğu: Klasik Vaka Çalışması
• Hayatta kalmak için önemlidir
• Savaşmak için itici güç
• Evrensel
• Somut şeylere karşı da olabilir, durumlara karşı da olabilir
• Amigdala lezyonu; canlının korku ve saldırganlık seviyesinde azalma
• İnsanlarda; duygusal yüz ifadelerinin tanınmasında güçlük
• Hangi duyguda bozulma olduğuna dair fikir birliği sağlanamamıştır
• En çok üzerinde durulan, korkunun tanınması
• Evrimsel bir yönü vardır
• Predatörlere karşı doğuştan korku tepkisi
• İlk karşılaşmada dahi yılandan korkma tepkisi
• Primat amigdalasında negatif yüz ifadelerini tanıma
• Öğrenme ile deneyim sonucunda da tehlikelere karşı hazır hale geliriz
• SM vakası
• Çift taraflı amigdala atrofisi
• Zeka puanı normal, motor veya algısal kusur yok
• Korku tepkisi vermesi gereken durumlarda bu tepkiyi veremediğinin
farkında değil
• Üzüntü, kızgınlık, tiksinme, mutluluk, şaşkınlık ifadelerini tanıyabilirken
korkuyu tanımada güçlük
• Resimlemede güçlük
• Sözel ifadede başarılı, sesteki korku tonlamasında daha başarılı
• İfade edebiliyor ancak deneyimleyemiyor
• Amigdalanın Nöral Bağlantıları
• Tüm duyulardan girdi alır
• Hipotalamus, septal çekirdek, orbital korteks, parabrakel çekirdekten
• Koku bilgisi doğrudan koku soğanından ve priform korteksten gelir
• Prefrontal korteks, talamus, hipokampus, duyusal korteks, beyin sapı
• Bu şekilde duyusal dünyanın resmini oluşturur
• Hipokampustan çok sayıda bağlantı alır
• Bu bağlantı ile anılar ile ilişkisi açıklanmaktadır
• Prefrontal korteks tehlike anında son basamaktır ve hareket tarzımızı
seçmeye yarar
• Talamustan amigdalaya giden yollar duygusal öğrenme ile ilişkilidir
• Amigdalaya Duyusal Bilgi Taşıyan Yollar
• Talamustan amigdalaya: hızlı, daha az hassas. Hayatta kalmak için
önemli. Fobiler, TSSB, duygudurum bozuklukların belirtileri
• Talamus-korteks-Amigdala: yavaş, daha hassas, detaylı bilgi. Çevrenin
ayrıntılı temsili
• Amigdala ve Korku Dışı Süreçler
• Ödülün öğrenilmesi
• Pozitif ipuçlarının ve ödül arama davranışının amigdala, nukleus
akumbens ve medial prefrontal korteksi içeren devreler
• Duygunun bilinçli olarak hissedilmesi; amigdaladan singulat girusa ve
prefrontal kortekse olan bağlantılar
• Amigdala; uzun süreli duygusal belleğin konsolidasyonu
• Kısa süreli uyarım açık belleği güçlendirmektedir
DUYGU, BİLİŞ VE İLİŞKİLİ SÜREÇLER
• Üç ana renk hipotezi
• Amigdala; duyusal korteks, hipokampal kompleks, prefrontal korteks
ile olan bağlantıları ile bilişsel süreçlerin işleyişini etkiler
• Öğrenme, bellek, dikkat
• Duygular davranış üzerinde yanlılığa yol açabilir ama düzenleyici de
olabilir
• Damasio, 1999, somatik belirteç hipotezi
• Karar alma üzerinde etkilidir
• Mutluluğun Paylaşılması
• Gülme
• Öğrenilen bir süreç değil
• Sosyal bir işaret
• Komik uyaranlar ve mizah da gülmeye yol açar
• Kişilik özellikleri ile ilişkilidir, aynı zamanda sosyal yaşamın temel bir
bileşenidir
• Sağ frontal hemisfer yaralanması; sözel espriler daha az yanıt, kahkaha
ve gülümsemede azalma, şakaları anlayamama
• Gülmeye ilişkin iki yolak:
• Amigdala, talamik/hipotalamik ve subtalamik alanlar,
dorsal/tegmental beyin sapı: istemsiz
• Premotor/frontal operkuler alanlar, motor korteks, ventral beyin sapı:
istemli
• Ağlamak
• Karmaşık süreçler
• Üzüntü, ağlama ve depresyon: singulat korteks
• Bebeklik – Bebeklik sonrası
• Yetişkinlikte sadece insanda olması evrimsel olarak avantajlar ile
ilişkilendirilmiştir
• Sempatik ss, ağlama ile ilgili aktivasyon
• Parasempatik ss, ardından oluşan iyilik ve rahatlama
• Saldırgan Davranışlar
• Predatör: karnını doyurmak, yemek bulmak
• Afektif: karşıdaki canlıyı uzak tutmak
• Amigdala, hipotalamus, hipokampus, orbitofrontal korteks,
periakuaduktal gri madde
BELLEK, ÖĞRENME VE NÖROPLASTİSİTE
DR. NİLGÜN COŞKUN
BAHAR 2022-2023
Öğrenme ve bellek en önemli zihinsel işlevlerimizdendir
Öğrenme, bilginin davranış üzerinde değişiklik yaratmasıdır
Bellek, bu bilginin kodlanma, depolanma ve geri çağrılma sürecidir
Depolama: beyinde belirli bir alanda deneyimlerin depolanması değil, öğrenme sonucu sinir sistemindeki fizyolojik
değişiklikler ve nöral bağlantılar aracılığıyla algılama, düşünme ve planlama gibi becerilerin gerçekleştirilmesi
anlatılmaktadır
Bellek olmasaydı?
Hayat, kopuk ve anlamsız bir olaylar dizisi haline gelirdi
Benlik ve kişilik bellek sayesinde gelişir
Bellek için de öncelikle öğrenmenin gerçekleşmesi gerekir
İkisi arasında soyut bir ayrım vardır
BELLEK
Örtük bellek
İşlemsel
Asosiyatif
Asosiyatif olmayan
Hazırlama
Duyusal Bellek
Günlük yaşamda karşılaştığımız çok sayıda bilginin çok kısa süre ile akılda tutulma kapasitesidir
İkonik: 100-400 ms
Ekoik: 1-2 sn
Haptik
İkonik Bellek:
1967, Ulric Neisser
Görsel imgeler önce ikonik belleğe, buradan da kısa süreli görsel belleğe atılır
İlk deneysel çalışma 1960, Sperling
Tam bildirim – kısmi bildirim çalışması
Duyusal belleğin kapasitesini belirlemek amacıyla yapılmıştır
Kısmi bildirimin üstünlüğü
Aslında hatırlanandan daha fazlasını görüyoruz
Ses tonu ile gösterim arasındaki zaman arttıkça hatırlanan harf sayısında düşüş görülür
İkonik belleğin üç özelliğini ortaya koyar:
Geniş bir kapasite
Kısa süreli
Kategori öncesi bir doğaya sahip
Di Lollo modeli: ikonik belleğin iki unsuru
Görmenin kalıcılığı: uyaranın bir kategoriye dahil edilmeden önceki temsili, bilgi V1 alanına iletilir
Bilginin kalıcılığı: görsel imgenin önceden kodlanmış ve kategorize edilmiş şeklini 800 ms süre ile temsil eden depo,
V1, V2, V5 ve inferior temporal korteks (ventral yolak) takip eder
Kısa Süreli Bellek ve İşleyen Bellek
Sınırlı sayıda bilgiyi kısa bir süre için akılda tutabilme yeteneği
Atkinson ve Shifrin 1968
Kısa süreli bellek, bilginin saniyeler ile sınırlı bir sürede akılda tutulması, depolanmasıdır
İşleyen bellek (çalışma belleği) ise sadece depolama görevi olmayan aynı zamanda bilginin işlenmesini ve manipüle
edilmesini de sağlayan bir bellek türüdür. Kısa süreli belleğe benzer şekilde saniyeler ile ölçülür
İşleyen bellek, dil, problem çözme, akıl yürütme gibi yüksek bilişsel işlevlerin temel bileşenidir
Deneylerde kullanılan yöntem
İşleyen bellek modeli:
Fonolojik döngü
Görsel mekânsal taslak
Merkezi yönetici
Epizodik tampon
Fonolojik depo: posterior parietal korteks
Prova mekanizması (tekrarlama): kısmen Broca alanı
Görsel mekânsal sistem: parietal, inferior temporal,ekstrasitriat oksipital, frontal ve premotor korteksler
Dikkat: anterior singulat korteks
Epizodik tampon: parietal lob
Merkezi yürütücü: prefrontal korteks
Uzun Süreli Bellek
Sınırsız bir depo
Açık bellek-Örtük bellek
H.M.Vakası
Temporal lob epilepsi nöbetleri
Hipokampal yapılar, amigdala ve temporal korteksteki multimodal asosiasyon alanları ameliyat ile alınır
Operasyon sonrası belirgin bellek problemleri
Benzer tablolar medial temporal lob yapıları ya da limbik asosiasyon korteksleri hasar gören hastalarda da gözlenmiştir
Medial temporal yapıların uzun süreli bellek ile ilişkili olduğu ortaya kondu
Motor beceriler ile örtük bellek korunmuştur
Açık Bellek:
Bilginin bilinçli olarak geri getirilmesi
Epizodik ve Semantik
Epizodik Bellek:
Kişinin günlük yaşantısına dair bilginin öğrenilmesi, depolanması, sağlamlaştırılması, geri çağrılması
Olayların ayrıntılarını, yer ve zaman bilgilerini içerir
Başta prefrontal korteks ve hipokampus, peririnal korteks, entorinal korteks, parahipokampal korteks, kortikal ve
subkortikal yapılar, medial temporal lob yapılar
Bu bölgeler Papez döngüsü ya da limbik ağ dahilindedir
Prefrontal korteks işleyen bellekten sorumludur
Hipokampus ve ilişkili yapılar uzun süreli depo mekanizması görür
Hipokampus ve çevresi kortikal ve subkortikal yapılar ile ilişkilidir
Hipokampus, entorinal-peririnal ve parahipokampal bölgeler ile bağlantı yapar
Hipokampus, geri çağırmadan sorumludur
Semantik Bellek:
Kültür, bilim, sosyal konular, din, sanat…
Akıl yürütme ve geleceğe ait planlama semantik bellekte toplanmış kavramların aktivasyonuna bağlıdır
Epizodik bellekten farklı olarak bilginin edinildiği bağlam önemli değildir
Neokorteks, lateral ve ventral temporal lob yapıları
Örtük Bellek:
Bilinçdışı belleğimizi kapsar
İşlemsel
Asosiyatif
Asosiyatif olmayan
Hazırlama
İşlemsel Bellek
Bir görevi yerine getirmek için gerekli olan motor beceriler ile yürütücü becerileri kapsayan bellek
Otomatik hale gelinceye kadar tekrar edilmesiyle oluşan işlemsel öğrenme sayesinde gelişir
Tekrar gerektiren bir bellek türüdür
Tekrar, davranışta bir değişiklik yaratması, öğrenmenin gerçekleşmesi gerekir
2 temel model vardır:
Fitt ve arkadaşları;
3 aşamalı bir model
Kognitif aşama: bilginin edinilmesi – dikkat
Asosiyatif aşama: tekrarlama, sembolik ve uzamsal veri toplanır
İşlem aşaması: becerinin mükemmelleşmesi, düşük düzeyde bilinç
Tadlock, 2005
Öğrenme yalnızca istene sonuca ulaşmak için bilinçli bir çaba gerektirir
Deneme
Yanılma
Sonuç analizi
Değişikliğe karar verme aşamaları
Bilinçli düşünme yoktur, nöral ağlarda yeniden yapılandırma için tekrarlar söz konusudur
Yeni beceri ve alışkanlık kazanımı için bazal gangliyonlar, serebellum, limbik sistem rol alır
Bazal gangliyonların temel bilgi girdisi olan striatum, serebral korteksten de bilgi alır
Nöral plastisite bazal gangliyonların diğer yapılarla bağlantılarını etkiler ve işlemsel belleğin oluşumunu sağlar
Serebellum – motor hareketlerdeki esneklik ve akıcılık
Limbik sistem, işlemsel belleğin kontrolü
Özetle işlemsel bellek, serebellum ve bazal gangliyonların işlevi ile oluşur
Parkinson ve Huntington hastalıkları
Asosiyatif Olmayan Bellek
Uyarana tekrar tekrar maruz kalma sonucu yeni davranış edinilmesi
Alışma
Duyarlılaşma
Alışma
Örtük öğrenmenin en basit şekli
Uyaran tekrarlandığında organizmanın verdiği tepkinin azalmasıdır
Sinaptik baskılamaya bağlı olduğu düşünülmektedir
Uyarı tekrarlandığında nöronun iyon kanallarındaki iletkenlikte değişim gözlenir
Duyarlılaşma
Tekrar edilen uyarana verilen yanıtta artış gözükür
Alışma-ağrısız uyarana verilen yanıt azalır
Duyarlılaşma-ağrılı uyarana korkma tepkisi öğrenilir, ve ağrılı uyaranı izleyen uyarana da artmış bir yanıt verilir
Sinaptik iletimdeki artışa bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir
Sinapslarda güçlenme
Asosiyatif Bellek:
Bir bilginin diğer bilgiler ile bağlantılı şekilde depolanması ve geri çağrılmasıdır
Klasik koşullama
Edimsel koşullama
Klasik Koşullama
Öğrenmenin biraz daha karmaşık bir şeklidir
Koşulsuz uyaranın ardından koşullu bir uyaran verilmesi
İkisi arasındaki süre kritiktir
Yemek – Salya
Zil – Yemek – Salya
İlk nöral modeli 1949 Donald Hebb
Birlikte ateşlenen nöronlar arasındaki sinaptik bağlantının güçleneceğini ifade eder
Koşullu uyaran ile tepki arasındaki bağlantı ilk başta zayıfken, tekrar sonrası güçlenir
Önceden nötr olan bir uyaran ile ağrı veren/hoşa gitmeyen bir uyaran arasında bağlantı kurulması korku
koşullaması olarak adlandırılır
İnsan ve hayvanlar bu yolla çevredeki tehdit edici uyaranları algılar, öğrenir ve ona göre tepki verir
Hayatta kalma açısından önemlidir
Amigdala
12 çekirdek grubunun 2 tanesi: lateral ve santral çekirdekler rol oynar
Bunlardan birinde meydana gelen hasar korku koşullamasını engeller
Bağlantılar amigdala ile sınırlı değildir
Amigdala-prefrontal korteks bağlantısı duygu düzenleme, kontrol altına alma
Amigdala-hipokampüs bağlantısı belleğin duygusal süreçlerle ilgili olduğunu gösterir
Edimsel Koşullama
Pekiştirme ve ceza
1938, Skinner, Skinner kutusu
İki temel değişken: davranış ve sonuç
Üçüncü önemli değişken: ayırt edici uyaran
1954, James Olds ve Peter Milner
Farelerde limbik bölgedeki septal alanlara elektriksel uyarım sonucu yeni yanıtlar vermeyi öğrendikleri gözlenmiş
Dopamin tarafından aktive olan limbik sistem bu süreçte rol almaktadır
Bazal önbeyindeki nukleus akumbens yapısının önemli olduğu bulunmuştur
Duyusal korteks ile frontal lob arası bağlantı önemlidir ve bu bağlantı bazal gangliyonlar aracılığıyla kurulur
Bazal gangliyon çekirdekleri hareketin işlevinin yanında, dikkat, öğrenme, planlama, yanıtın seçilmesi görevlerini
üstlenir
Hazırlama:
Bir uyarana maruz kalma sonradan gelen uyarana karşı yanıtı etkiler
Algısal hazırlama
Kavramsal hazırlama
Temporal ve parietal kortekslerin hazırlama konusunda rol oynadığı görüntüleme çalışmaları ile saptanmıştır
NÖROPLASTİSİTE
Alzheimer hastalığı:
Başta hipokampus olmak üzere medial temporal lob yapılarında bozulma
İsimleri unutma, söylediklerini tekrarlama, eşyaların yerini hatırlayamama
Çocukluk anıları net hatırlanır
İlk başlarda, USB ipucu ile hatırlama gerçekleşir ancak ilerleyen dönemlerde tanıma belleğinde bozulma ve birkaç
dakikadan fazla sürede bilgiyi akılda tutamama
Amnezi:
Kayıt, depolama ya da geri çağırma süreçlerinden birinde bellek bozulması
Demans, ensefalit, travma, tümör gibi sebepler ile
Anterograd (ileriye dönük)
Retrograd (geriye dönük)
Korsakoff Sendromu:
Yetersiz beslenme ya da aşırı alkol kullanımına bağlı B1 eksikliği
Hem anterograd hem de retrograd amnezinin görüldüğü bir hastalıktır
Talamusun medial dorsal çekirdeği ile frontal lob etkilenir
Frontal lob hacminde küçülme
Olayların zamansal sırasını hatırlamada güçlük
Depresyon:
Kayıt ve kodlama süreçleri ile ilgili sorun
Depresyon düzeyi arttıkça frontal lob aktivasyonu düşer
Kodlama sürecindeki bu sorunun depresyon hastaları üstesinden gelebilmektedir
Demanstan ayrılan kısmı da bu başa çıkma becerisidir
Post Travmatik Stres Bozukluğu:
Açık bellek sorunları
Prefrontal korteks, hipotalamik-hipofiz-adrenal ekseni, hipokampus değişiklikleri