Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 4

Adı Soyadı: Damla Selçuk

Bölümü: Eczacılık

Okul No: 2220313064                                                                                         

RÖNESANSTAN GÜNÜMÜZE TİYATRO TARİHİ DERSİ SORULARI 

Lütfen aşağıdaki soruları düzgün bir Türkçe kullanarak ve imla kurallarına

uyarak yanıtlayınız.  Toplam (50)

1) Kolektif bir sanat türü olan tiyatronun toplumsal açıdan işlevi tarihsel olarak

nasıl şekillenmiştir? Antik Yunan’dan başlayarak ve Rönesans dönemini de

dahil ederek, bildiğiniz oyunlara gönderme yaparak bu işlev hakkında neler

söylenebilir? (25)

Cevap: Tiyatro kolektif bir sanat olmasıyla beraber aracı da amacı da insan

olmasından dolayı tarihe bakılmaksızın toplumsal açıdan hep önem arz eden

bir sanat türü olmuştur.

Batı Tiyatrosu temellerini oluşturan Antik Yunan Tiyatrosu toplumsal işlevi

birçok açıdan önemlidir. Antik Yunan’ın ünlü yazarlarından biri olan Sofokles’in

“Kral Oidipus” adlı eserinde Antik Yunan’daki dini, siyasi, ahlaki ve kültürel

yapının yansımasını görürüz. Eserde Kral Oidipus ne kadar evinden ayrılıp

yazgısından kaçmaya çalışsa da günün sonunda kendisi yüzünden kehaneti

yaşadığının farkına varır. Topluma ne olursa olsun kaderden


kaçılamayacağını gösteren bir ana fikre sahiptir. Oidipus; Laios ile İokaste'nin

oğludur ve babasını öldürerek, annesi ile evlenmiştir. Bu durum Antik

Yunan’daki ahlak anlayışına ters düşer ve annesi bu duruma dayanamayarak

kendisini asar. Buna dayanamayan Kral Oidipus ise kendi gözlerini oyarak kör

eder ve sürgün edilir.

Orta Çağ Tiyatrosunda ise din dışı tiyatro ve dinsel tiyatro olmak üzere iki

kategori karşımıza çıkar. Din dışı tiyatroda döneminin ünlü eserlerinden olan

“Everyman” oyununu görebiliriz. Everyman oyununda ölümden sonra

insanoğlunun yaptıklarının hesabını vermesinin gerektiğini görürüz. Bu

bakımdan oyun sadece dini inancana yöneltmez; bireysel ahlakı güçlendirir,

toplum düzeninin korunmasına yardımcı olur. Aynı zamanda insanın felsefi

yönünü geliştirerek hayatın anlamını araştırmaya teşvik eder.

2) “Üç Birlik Kuralı” Nedir, açıklayınız.  

Okuduğunuz Kral Oidipus, Everyman ve Hamlet oyunlarına gönderme yaparak

Üç Birlik Kuralının nasıl uygulanmış olduğunu ve sebeplerini açıklayınız.

Cevap: Yunan Filozof Aristoteles tarafından geliştirilen Üç Birlik Kuralı;

zaman, mekân ve olay birliğini ele alır. Zamanda birlik sağlanabilmesi adına

olayın başlayıp bitmesi kısa bir zaman aralığında geçmeli, yirmi dört saati

aşmamalı ve zaman kesintiye uğratılmamalıdır. Mekân birliği için olay

mümkünse tek bir mekânda geçmeli, mekânın fazla dışına çıkılmamalıdır. Son
olarak olay birliğinde ise sadece tek ana olaya odaklanılmalıdır. Üç Birlik

Kuralı kusursuz bir tragedya için temel kurallardan biridir. Bu kural seyircinin

oyuna daha kolay bir şekilde dâhil olmasına yardımcı olur.

Aristoteles, Poetika adlı eserinde Üç Birlik Kuralını Katharsis ve Mimesis

kavramları ile birlikte işlemiştir. Aynı zamanda bu kural Antik Yunan

Dönemi’nde uzamı etkileyen en önemli ögelerden birisi olmuştur. Sophokles

tarafından yazılan “Kral Oidipus” eserinde de Üç Birlik Kuralına tanık oluruz.

Thebai şehrinin yeni kralı olan Oidipus, şehrindeki veba salgınından

kurtulabilmek için önceki kral Laios'un katilini bulmaya amaçlar fakat katilin

kendisi olduğundan bir haberdir. Alt olay örgüsü yoktur ve oyun bu amaç

çevresinde şekillendirilerek olay birliği kazanılmıştır. Oyunun sonuna doğru

korkunç gerçek açığa çıkar ve Oidipus kehanette söylendiği gibi gerçek

babasını öldürmüş ve annesiyle evlenmiştir. Zamanla geçmişe dönüş ile

sürekli olarak günümüze dokunulsa da asıl olay Oidipus’un bir günü içerisinde

yaşanır ve olay sarayda geçer. Böylece zaman ve mekân birliğine de uyulmuş

olur.

15. yüzyılda yazıldığı düşünülen, Orta Çağ İngiliz Tiyatrosunun örneklerinden

biri olan “Everyman” de moralite ya da ahlak oyunu diyebileceğimiz türde

yazılmıştır. Bu tür genellikle iyi ve kötünün çatışmasını, yedi günah, yedi temel

ahlak gibi konuları yer alır. Sahnedeki karakterler çoğu zaman ahlak, servet,

şehvet, aile, ölüm gibi alegorik kavramları temsil eder. Oyunun 15. Yüzyılda

yazıldığını düşünürsek Aristoteles’in 16 ve 17. Yüzyıllarda geliştirdiği “Üç Birlik

Kuralı”na uyup uymadığını söylemek zor olabilir. Oyun, Ölüm’ün İnsanoğlu’nu

ziyaretiyle başlar ve İnsanoğlunun bununla beraber hesaplaşma anı için


hazırlanmaya başlamasını konu alır. Buradan mekânın yaşamla ölüm

arasında, dolayısıyla metafizik bir alanda geçtiğini düşünerek yer birliğinin

sağlanamayacağı sonucuna varabiliriz. Zaman ise net şekilde belirtilmemiştir

dolayısıyla zamanda birlik olduğu hakkında bir şey söyleyemeyiz. Oyunun,

İnsanoğlu’nun Tanrı ile hesaplaşmaya hazırlanması etrafında gelişmesinden

dolayı kısmen olay birliğine uygun görülebileceğini düşünüyorum.

İngiliz Tiyatrosunun ünlü yazarlarından William Shakespear’in 17. Yüzyılda

yazmış olduğu “Hamlet” adlı eserinde ise

You might also like