Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 257

Kuramlar

Bilişsel İşaret Gestalt Kuramı


Davranışçı
Kuramlar
Sosyal Öğrenme
Kuramı
Gestalt Kurami

1. Gestalt Almanca’da farklı öğelerin oluşturduğu işlevsel bir bütün, biçim, şekil, form,
parçaların yalnızca toplamı değil entegre olmuş bütün anlamında kullanılmaktadır
(Senemoğlu, 2005, 244). Psikolojide ise psikolojik yaşantının bir bütün olarak
incelenmesi gerektiğini savunan bilişsel bir akımdır. 20. yüzyılın, başında, algı üzerinde
çalışan Wertheimer (1912) ile başlamış daha sonra, öğrenme üzerinde çalışan Lewin,
Koffka, Köhler tarafından savunulmaktadır. Gestalt kuramcıları algı ile ilgilenmişler ve
algı yasalarının öğrenme, problem çözme ve bellek konusu ile yakından ilgili olduğunu
ileri sürmüşlerdir.
2. Gestaltçılar, insanların gördüklerini organize edilmiş bir bütünlük içinde algılayıp
anlam verdiklerini ifade etmektedirler. Dünya bütün olarak algılanmakta uyarıcılar
birbirinden bağımsız parçalar olarak değil, anlamlı bütünler biçiminde görülmektedir.
Uyarıcıları renk çizgi gibi değil, sandalye, televizyon, kedi olarak algılanmaktadır.
İnsanlar nesneleri bazı örgütleyici eğilimlere göre algılamaktadırlar. Gestaltçılara göre
öğrenme, bireyin karşılaştığı bir durumu algılaması ve yorumlamasındaki değişmedir
(Eggen ve Kauchak, 2001, 105; Bower ve Hilgard, 1981, 303).
Gestalt Kurami

1. Gestalt Almanca’da farklı öğelerin oluşturduğu işlevsel bir bütün, biçim, şekil, form,
parçaların yalnızca toplamı değil entegre olmuş bütün anlamında kullanılmaktadır
(Senemoğlu, 2005, 244). Psikolojide ise psikolojik yaşantının bir bütün olarak
incelenmesi gerektiğini savunan bilişsel bir akımdır. 20. yüzyılın, başında, algı üzerinde
çalışan Wertheimer (1912) ile başlamış daha sonra, öğrenme üzerinde çalışan Lewin,
Koffka, Köhler tarafından savunulmaktadır. Gestalt kuramcıları algı ile ilgilenmişler ve
algı yasalarının öğrenme, problem çözme ve bellek konusu ile yakından ilgili olduğunu
ileri sürmüşlerdir.
2. Gestaltçılar, insanların gördüklerini organize edilmiş bir bütünlük içinde algılayıp
anlam verdiklerini ifade etmektedirler. Dünya bütün olarak algılanmakta uyarıcılar
birbirinden bağımsız parçalar olarak değil, anlamlı bütünler biçiminde görülmektedir.
Uyarıcıları renk çizgi gibi değil, sandalye, televizyon, kedi olarak algılanmaktadır.
İnsanlar nesneleri bazı örgütleyici eğilimlere göre algılamaktadırlar. Gestaltçılara göre
öğrenme, bireyin karşılaştığı bir durumu algılaması ve yorumlamasındaki değişmedir
(Eggen ve Kauchak, 2001, 105; Bower ve Hilgard, 1981, 303).
Isaret GestalGestalt Kurami

1. Gestalt Almanca’da farklı öğelerin oluşturduğu işlevsel bir bütün, biçim, şekil, form,
parçaların yalnızca toplamı değil entegre olmuş bütün anlamında kullanılmaktadır
(Senemoğlu, 2005, 244). Psikolojide ise psikolojik yaşantının bir bütün olarak
incelenmesi gerektiğini savunan bilişsel bir akımdır. 20. yüzyılın, başında, algı üzerinde
çalışan Wertheimer (1912) ile başlamış daha sonra, öğrenme üzerinde çalışan Lewin,
Koffka, Köhler tarafından savunulmaktadır. Gestalt kuramcıları algı ile ilgilenmişler ve
algı yasalarının öğrenme, problem çözme ve bellek konusu ile yakından ilgili olduğunu
ileri sürmüşlerdir.
2. Gestaltçılar, insanların gördüklerini organize edilmiş bir bütünlük içinde algılayıp
anlam verdiklerini ifade etmektedirler. Dünya bütün olarak algılanmakta uyarıcılar
birbirinden bağımsız parçalar olarak değil, anlamlı bütünler biçiminde görülmektedir.
Uyarıcıları renk çizgi gibi değil, sandalye, televizyon, kedi olarak algılanmaktadır.
İnsanlar nesneleri bazı örgütleyici eğilimlere göre algılamaktadırlar. Gestaltçılara göre
öğrenme, bireyin karşılaştığı bir durumu algılaması ve yorumlamasındaki değişmedir
(Eggen ve Kauchak, 2001, 105; Bower ve Hilgard, 1981, 303).
Kateksis
Nesneye olan duygusal baglanma gibi.

Esdeger Inanclar
Alt amaclar esdeger olusturur.

Durtu Ayrimlari
Baskin olan ihtiyacin saptanmasi

Öğrenme Türleri
Bandura Sosyal Öğrenme Kuramı

Bandura tarafından geliştirilen sosyal öğrenme kuramı öğrenmede düşüncenin önemini vurgulamakta, taklidin
ve gözleyerek öğrenmenin çocukların öğrenmesindeki yerine işaret etmektedir.
Sosyal öğrenme, bireylerin çevrelerindekilerin hareketlerine, etrafında olup biten olaylara bakarak yeni bilgiler
öğrenmesidir.
Bir öğrencinin öğretmeninin nasıl yaptığına bakarak, dikiş makinesini kullanmayı öğrenmesi gözlem yoluyla
öğrenmeye örnektir.
Bandura’nın bütün çalışmalarında öğrenen kişi gözlemcidir. Uyarıcı, model kişinin davranışlarıdır.
Bandura gözlem yoluyla öğrenmede yaş, cinsiyet, modelin statüsü, gözlemci-model benzerliği, modelin
sergilediği davranış çeşitleri ve modele verilen ödül çeşitlerinin önemini vurgulamaktadır.
Çocuklar büyüklerin söylediklerinden çok yaptıklarını model almaktadırlar.
Çocuklara doğru davranışlar kazandırmak isteniyorsa öncelikle onlara uygun modeller olunmalıdır.
Gestalt Kurami

1. Gestalt psikolojisinin kurucuları Wertheimer, Köhler ve Koffka’dır Bu üç bilim adamının her biri Gestalt psikolojisine önemli ve
eşsiz katkılar getirmişlerdir. Gestalt psikolojisine ilişkin ilk çalışmalar Almanya’da çıkmış daha sonra Amerika’daki kuramcıları
da etkilemiştir. 1950’li yıllarda pek çok araştırmacı Gestalt Psikolojisine katkıda bulunmuşlardır.MaxWertheimer ( )

2. 3 Gestalt terimi, iki ya da daha fazla bir biriyle ilişkili parçadan meydana gelen bütünün dinamik bir organizasyonunu ifade
eder. Almanca bir kelime olan Gestalt Almanca’da “biçim”, “tamamlama”, “bütünleşme” gibi anlamlar ifade etmektedir. Algı
alanında teknik bir terim olarak kullanıldığında algılanan nesnenin veya şeklin bir anlam kazanacak biçimde bütünleşmesi
anlamına gelmektedir.
Gestalt Kurami

1. Gestalt Almanca’da farklı öğelerin oluşturduğu işlevsel bir bütün, biçim, şekil, form,
parçaların yalnızca toplamı değil entegre olmuş bütün anlamında kullanılmaktadır
(Senemoğlu, 2005, 244). Psikolojide ise psikolojik yaşantının bir bütün olarak
incelenmesi gerektiğini savunan bilişsel bir akımdır. 20. yüzyılın, başında, algı üzerinde
çalışan Wertheimer (1912) ile başlamış daha sonra, öğrenme üzerinde çalışan Lewin,
Koffka, Köhler tarafından savunulmaktadır. Gestalt kuramcıları algı ile ilgilenmişler ve
algı yasalarının öğrenme, problem çözme ve bellek konusu ile yakından ilgili olduğunu
ileri sürmüşlerdir.
2. Gestaltçılar, insanların gördüklerini organize edilmiş bir bütünlük içinde algılayıp
anlam verdiklerini ifade etmektedirler. Dünya bütün olarak algılanmakta uyarıcılar
birbirinden bağımsız parçalar olarak değil, anlamlı bütünler biçiminde görülmektedir.
Uyarıcıları renk çizgi gibi değil, sandalye, televizyon, kedi olarak algılanmaktadır.
İnsanlar nesneleri bazı örgütleyici eğilimlere göre algılamaktadırlar. Gestaltçılara göre
öğrenme, bireyin karşılaştığı bir durumu algılaması ve yorumlamasındaki değişmedir
(Eggen ve Kauchak, 2001, 105; Bower ve Hilgard, 1981, 303).
Gestalt Kuramı
Gestalt Kurami

• Şekil-Zemin İlişkisi: Bütün algılamalarda bir şekil ve bir de zemin vardır. Çevrede ya da algısal alanda dikkatimizi çeken obje şekil olarak
bilinirken onu çevreleyen ortam zemin olarak ifade edilir. Boyut, renk ve alan gibi dikkat çeken özellikler bir şekil olarak arka plandan ayrılır.
Kuş sesi dinlerken trafik sesi arkada zemini oluşturur. Oturma odasının alışılagelmiş kokusu zemin, mutfaktan gelen soğan kokusu şekildir.

• Yakınlık (Proximity) Yasası: Birbirine yakın nesneler kümelen dirilerek algılanırlar.

• Benzerlik Yasası (Similarity): Renk, şekil, doku gibi birbirine benzeyen özellikler birlikte algılanma özelliği gösterirler.

• Süreklilik Yasası (Continuity):Algı alanında bulunan ve aynı yönde giden birimler birbiriyle ilişkili görünme eğilimindedirler. Bu eğilim
süreklilik olarak isimlendirilir..

• Tamamlama Yasası (Closure): Bir uyarıcının bütünü görülmediği halde o uyarıcının bir bütün halinde algılanmasıdır. İnsanlar yarım
yamalak olan uyaranları tamamlama eğilimindedir..
Gestalt Kurami
Gagne Kurami

1. Gagné, öğretimin düzenlenmesinde sekiz öğeye yer verilmesi gerektiğini


savunmaktadır. Bunlar, dikkat çekme, öğrenciyi hedeften haberdar etme, önbilgilerin
hatırlatılması, uyarıcı materyalin sunulması, öğrenciye rehberlik etme, davranışı
ortaya çıkarma, dönüt-düzeltme verme, kalıcılığı ve transferi sağlamadır (Erden ve
Akman, 2003, 184). Öğretmenler, öğrencilerin bilgiyi olduğu gibi alan değil, düşünen,
anlamlandıran, üreten, örgütleyen ve uygun biçimde depolayan ve gerektiğinde
kullanabilen bireyler olmaları için uygun eğitim fırsatları sunmalıdırlar.
Kuramlar
Psikoanalitik
Yaklasim

Kisilik Gelisim Psiko-sosyal Gelisim


Kuramlari

Kimlik Benligi
Statuleri
Bilinc: Bireyin farkinda oldugu duygu ve dusuncelerdir.

Bilinconcesi: Unutulan bilgilerdir.Kucuk bir caba yada


gayretle bilince tasinabilen bilgilerdir.

Bilincdisi: Istesek de hatirlayamadigimiz bilgi ve


deneyimlerdir. Bireyin farkinda olmadigi duygu ve yasantilarini
iceren bilincin en buyuk bolumudur. Ayiplar ve yasaklarin
gizlendigi bolumdur ve bu ayiplarin gu ozel tekniklerle gun yuzune
cikar.n yuzune cikmasi istenmez. Ancak hipnoz veya
Libido:Yasam enerjisidir.
ID: Kisiligin ilkel yonu ve temel tasidir.
Daima haz ilkesine gore hareket eder.
Davranislar durtuseldir
EGO:Gerceklik ilkesine gore hareket eder. Akil yurutme, problem cozme
gibi analitik dusuncelerle idi kontrol eder.
SUPEREGO: Kisiligin vicdan ve deger yargilarini olusturur. Ahlak
ilkesine gore hareket eder.
Oral
Donem

Genital Anal
Donem Psiko- donem
analitik
Kuram

Latent Fallik
Donem 4 Donem

Kavramsal Çerçeve
FREUD

Photos: ● Teacher attending her online course


wearing medical mask
FREUD

Photos: ● Teacher attending her online course


wearing medical mask
Ericson Psikososyal
Gelisim Kurami
1. Bebeklik
2. Cocukluk
3. Oyun cagi
4. Okul Cagi
5. Ergenlik
6. Genc Eriskinlik
7. Eriskinlik
8. Yaslilik
Giris

Son yıllarda yapılan araştırmalar Amerika’daki eğitimin kalitesini artırmak için yapılan
reformların öğretmenlerin hayatlarını çok yönlü etkilediğini ortaya çıkartmıstır. Bu
araştırmalar gösteriyor ki eğitim reformları ile birlikte gelen talepleri karşılamak için
ögretmenlerin iş yükleri, sorumlulukları ve ögretmenlerden beklentiler artmıştır.
Öğretmenlerden zorunlu olan müfredatı takip etmeleri, eğitim standartlarını sıkı bir
şekilde uygulamaları, öğrencilerin sınav başarısını artırmaları beklenmektedir. Yapılan
eğitim reformları ve öğretmenlerden artan beklentiler, öğretmenlerin stres seviyesini
artırdığı, duygusal tükenmişlik yasadıkları ve mesleklerini bırakma seviyesine gelmeleri
tartışılan konular arasındadır (Kraft&Papay,2014; Valli & Buese,2008).

2016 yılı genel değerlendirme raporuna göre her yıl öğretmenlerin yüzde 8’inin (240.000)
görevi bıraktığı ve eğitim fakültelerine kayıtların yüzde 35 azaldıgını ve bu rakamın her
yıl arttığı tespit edilmiştir. ( Darling-Hammond, 2016)

EE
Giris

Son yıllarda yapılan araştırmalar Amerika’daki eğitimin kalitesini artırmak için yapılan
reformların öğretmenlerin hayatlarını çok yönlü etkilediğini ortaya çıkartmıstır. Bu
araştırmalar gösteriyor ki eğitim reformları ile birlikte gelen talepleri karşılamak için
ögretmenlerin iş yükleri, sorumlulukları ve ögretmenlerden beklentiler artmıştır.
Öğretmenlerden zorunlu olan müfredatı takip etmeleri, eğitim standartlarını sıkı bir
şekilde uygulamaları, öğrencilerin sınav başarısını artırmaları beklenmektedir. Yapılan
eğitim reformları ve öğretmenlerden artan beklentiler, öğretmenlerin stres seviyesini
artırdığı, duygusal tükenmişlik yasadıkları ve mesleklerini bırakma seviyesine gelmeleri
tartışılan konular arasındadır (Kraft&Papay,2014; Valli & Buese,2008).

2016 yılı genel değerlendirme raporuna göre her yıl öğretmenlerin yüzde 8’inin (240.000)
görevi bıraktığı ve eğitim fakültelerine kayıtların yüzde 35 azaldıgını ve bu rakamın her
yıl arttığı tespit edilmiştir. ( Darling-Hammond, 2016)
Örneklem

Number of
Highest Number of
Teaching years in the
Participants Age degree years in
certificate current
earned teaching
school
P1 45 Bachelor K-6 12 8
P2 44 Master K-6 18 12

P3 52 Master ESL 30 7

P4 51 High School ESL 14 5

P5 58 Master K-6 20 20

P6 60 Bachelor K-6 21 16

P7 53 Master K-6 26 8

P8 47 Master K-6 26 26

P9 39 Bachelor K-6 16 15
Örneklem

Number of
Highest Number of
Teaching years in the
Participants Age degree years in
certificate current
earned teaching
school
P1 45 Bachelor K-6 12 8
P2 44 Master K-6 18 12

P3 52 Master ESL 30 7

P4 51 High School ESL 14 5

P5 58 Master K-6 20 20

P6 60 Bachelor K-6 21 16

P7 53 Master K-6 26 8

P8 47 Master K-6 26 26

P9 39 Bachelor K-6 16 15
Örneklem

Number of
Highest Number of
Teaching years in the
Participants Age degree years in
certificate current
earned teaching
school
P1 45 Bachelor K-6 12 8
P2 44 Master K-6 18 12

P3 52 Master ESL 30 7

P4 51 High School ESL 14 5

P5 58 Master K-6 20 20

P6 60 Bachelor K-6 21 16

P7 53 Master K-6 26 8

P8 47 Master K-6 26 26

P9 39 Bachelor K-6 16 15
Bulgular

Pozitif Temalar Negatif Temalar

Kooperatif Çalışma Güç ve kontrol kaybı


Ortamı
Öğretmenlerin herşeyden
sorumlu tutulması
Öğrenci Başarısını
Görmek Test sisteminin olumsuz
etkileri

Kontrol edilme hissi

Negatif ögrenci davranışları


Marcia’ nin Kimlik Statuleri

Pozitif Temalar Negatif Temalar

Kooperatif Çalışma Güç ve kontrol kaybı


Ortamı
Öğretmenlerin herşeyden
sorumlu tutulması
Öğrenci Başarısını
Görmek Test sisteminin olumsuz
etkileri

Kontrol edilme hissi

Negatif ögrenci davranışları


Pozitif Temalar Negatif Temalar

Kooperatif Çalışma Güç ve kontrol kaybı


Ortamı
Öğretmenlerin herşeyden
sorumlu tutulması
Öğrenci Başarısını
Görmek Test sisteminin olumsuz
etkileri

Kontrol edilme hissi

Negatif ögrenci davranışları


Pozitif Temalar

Kooperatif Çalışma Güç ve kontrol kaybı


Ortamı
Öğretmenlerin herşeyden
sorumlu tutulması
Öğrenci Başarısını
Görmek Test sisteminin olumsuz
etkileri

Kontrol edilme hissi

Negatif ögrenci davranışları


Teşekkürler
ÖĞRETİM TEKNOLOJİSİ VE
MATERYAL TASARIMI

TEMEL KAVRAMLAR

▪1
Öğretim

Teknoloji
▪2
▪3
Eğitim nedir?

▪ Eğitim, «bireyin davranışında kendi yaşantısı


yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme
meydana getirme süreci» (Ertürk,1987); «planlı,
programlı, belirli bir amaçla belirlenmiş,
toplumsal ve bireysel hedeflere doğru yapılan ve
yaşam boyu devam eden uygulamalı bir süreç
(Baytekin, 2004, s.15) olarak tanımlanmaktadır.

▪ Süreç Davranışlarda değişme

▪ Eğitim etkinlikleri
▪4
Öğrenme nedir?
▪ Öğrenme, bireyin yeni bilgi, becerileri ve tutum Okuyarak

kazanması (Heinic, 2002); «yaşantı ürünü kalıcı izli İzleyerek

davranış değişikliği (Erden ve Akman, 1996). Uygulayarak


Tartışarak
▪ Kazanılmak istenen bilgi, beceri ve tutum, konu ile
ilgili farklı etkileşimler sonucunda gerçekleşir. Hedeflenen konuya

▪ öğrenme Öğrencinin yaşına ve


önbilgilerine
farklılaşmaktadır.
ortama
Bundan dolayı da öğretim yöntemleri, teknikleri, Öğretmeninin bilgi ve
kuramları ve teknolojileri bu doğrultuda belirlenmelidir. birikimine

▪5
▪Siz nasıl daha kolay öğreniyorsunuz?

Öğretimin tasarlanması geliştirilmesi uygulanması için

öğretim çıktılarının
gerekli planlama uygun yöntemler
değerlendirilmesi

▪6
▪7
▪ Eğitim sistemindeki ▪ Eğitim programlarının

sorunların çözümü geliştirilmesine bağlıdır

▪ Program Geliştirme

▪ Program geliştirme, gerek okul içinde gerekse okul dışında


Milli Eğitimin ve okulun amaçlarını geliştirmek ve
gerçekleştirmek üzere düzenlenen içerik ve etkinliklerin uygun
yöntem, teknik, araç ve gereçlerle geliştirilmesine yönelmiş
koordine çabaların tümüdür.

▪8
Eğitim Programı nedir?

▪ Eğitim programı, bir eğitim kurumunun, çocuklar, gençler ve


yetişkinler için sağladığı, milli eğitim ve kurumun amaçlarının
gerçekleştirilmesine dönük tüm faaliyetlerini kapsamaktadır
(Varış, 1996).

▪9
Öğretim Programı nedir?

▪ Öğretim programı, okulda ya da


okul dışında öğrenciye bir dersle
ilgili kazandırmayı düşündüğümüz
hedefleri, hedeflere ulaştırıcı eğitim
durumlarını, eğitim durumları
sonunda hedeflere ne derece
ulaşıldığını anlamaya yönelik
değerlendirmeye yer veren, sürekli
değişmeye açık ana plandır.
▪ 10
Öğretim Programının Temel Ögeleri
Bireye hangi
davranışlar
kazandırılacak?

Davranış Tasarlanan
değişikliği için sonuçlar
hangi yaşantılar gerçekleşti mi?
gerekli?

Yaşantılar nasıl
▪ 11 düzenlenmeli?
TEKNOLOJİ NEDİR?

▪ Teknoloji en yalın anlamı ile kuramsal


bilgilerin ve bilimsel yasaların
uygulamaya dönüştürülmesi işidir.

▪ Teknoloji genel anlamda kazanılmış


yeteneklerin işe koşulmasıyla doğaya
egemen olmak için gerekli işlevsel
yapılar oluşturma olarak ifade edilebilir.

▪ 12
TEKNOLOJİ
▪ Teknoloji belirlenen hedefleri
gerçekleştirmede, ihtiyaçları karşılamada ve
hayatı kolaylaştırmada doğruluğu
ispatlanmış bilgileri organize etmede
kullanılan pratik uygulamalardır (İşman,
2008).

▪ Teknoloji toplumu değiştirdikçe, insanların


genel beceri düzeyleri değişir ve doğal
olarak eğitimden beklentiler de artar
(Kurtdede Fidan, 2008).
▪ 13
TEKNOLOJİ

▪ 14
TEKNOLOJİ

▪ 15
TEKNOLOJİ

▪ 16
TEKNOLOJİ
▪ Değişen ve gelişen dünyada 21.yy
bireylerini yetiştirebilmek; çok büyük
önem kazanmıştır. Üretim ve sanayide
oluşan gelişmeler ve değişmelerle birlikte
eğitim ve öğretim alanında da yol kat
edilmiştir. Bu değişimler öğretmenlerin,
öğrenme ortamlarını aktif kullanımında ve
öğretimi daha kaliteli, verimli, kalıcı hale
getirmek için kullanılması yönünde önem
kazanmaktadır.

▪ 17
▪ 18
EĞİTİM TEKNOLOJİSİ
▪ Eğitim, davranış geliştirme, yetenek
geliştirme, bilgi beceri ve tutum kazanma
sürecidir. Eğitim ve teknoloji kavramlarının
etkileşiminden eğitim teknolojisi kavramı
ortaya çıkmıştır.
Eğitim Teknolojisi; genelde eğitime, özelde öğrenme durumuna
egemen olabilmek için ilgili bilgi ve becerilerin işe koşulmasıyla
öğrenme ya da eğitim süreçlerinin işlevsel olarak
yapısallaştırılmasıdır.
▪ 19
EĞİTİM TEKNOLOJİSİ

▪ Eğitim teknolojisi eğitim sisteminde


kullanılan teknik araç ve gereçlerden
oluşmaktadır. Fakat bahsedilen teknoloji
modern araç-gereç kullanılmasından
ziyade, eğitimde öğretilmesi gereken
bilgilerin en kısa zamanda, en kolay
şekilde öğrenciye aktarılmasını ifade
etmektedir.
▪ 20
EĞİTİM TEKNOLOJİSİ

▪ Öğrenme-öğretme süreçlerinin tasarlanması, uygulanması,


değerlendirilmesi ve geliştirilmesi işlemleri eğitim teknolojisini
oluşturmaktadır. Bu teknoloji öğrenme süreçlerini geliştirmek
için tasarlanan her türlü sistemi, tekniği ve yardımı
içermektedir (Keşan ve Kaya, 2007).

▪ 21
EĞİTİM TEKNOLOJİSİ
▪ Eğitim teknolojisinin dört önemli özelliği söz konusudur (Collier vd., 1971,
s.16; akt., Demirel ve Yağcı, 2007, s.11):

a. Öğrencinin ulaşması planlanan amaçların tanımlanması,

b. Öğrenilecek konunun öğretim ilkelerine göre analiz edilip öğrenilmeye


uygun şekilde yapılandırılması,

c. Konunun aktarılabilmesi için uygun ortamın seçilip kullanılması

d. Dersin ve derste kullanılan araçların etkililiğinin ve öğrencilerin başarı


durumlarını değerlendirmek için değerlendirme yöntemlerinin
kullanılması
▪ 22
Eğitim Teknolojisinin Amaçları
• Eğitim hizmetlerini daha geniş kitlelere
götürmek:

• Öğretme-öğrenme süreçlerini daha


verimli hale getirmek

• Öğretme-öğrenme etkinliklerini
bireyselleştirmek

• Öğretme-öğrenme süreci ile ilgili


etkinlikleri düzenlemek

▪ 23
Eğitim Teknolojisinin Amaçları
▪ Eğitim gereksinimlerini ve olanaklarını
bilimsel araştırma konusu yapmak
▪ Eğitim kurumlarını uygulamalı hale
dönüştürmek
▪ Öğretim programlarında sürekliliği
sağlamak
▪ Çevre faktörlerini düzenlemek ve kontrol
etmek

▪ 24
Eğitim Teknolojisinin Kapsamı

▪ 25
Eğitim Teknolojisinin Yararları

Serbesti
Birinci Kaynaktan Bilgi
Fırsat Eşitliği
Çeşitlilik ve Kalite
Yaratıcılık
Bireysel Öğretim
Kopya Edilebilen Bir Sistem
Üretken Eğitim ve Hızlı Öğrenme

▪ 26
ÖĞRETİM TEKNOLOJİSİ

Öğretim kavramı eğitimin bir parçasıdır ve bu açıdan bakıldığında


öğretim teknolojisi de eğitim teknolojisinin bir parçası olarak ele
alınmaktadır.
Öğretim teknolojisi kavramı, öğrenme-öğretme ortamının en
etkin şekilde düzenlenmesi için gösterilen sistematik ve planlı
etkinlikler bütünü olarak tanımlanabilir.

▪ 27
Öğretim Teknolojisinin Öğrenme Ortamındaki
Uygulama Aşamaları

Tasarlama Geliştirme Kullanma Yönetim Değerlendirme

4
2 3 4 5
1
▪ 28
ÖĞRETİM TEKNOLOJİSİ

Eğitim teknolojisi ve öğretim teknolojisi kavramlarının sık sık


birbiri yerine kullanılan kavramlardandır. “Eğitim teknolojisi”
kavramı, öğretme-öğrenme süreçleri ile ilgili özgün bir disiplini
vurgularken, “öğretim teknolojisi” kavramının ise bir konunun
öğretimi ile ilgili öğrenmenin kılavuzlanması etkinliğini ifade

etmektedir.

▪ 29
Eğitim Teknolojisinin
Tarihsel Gelişimi
Birinci gelişim Dönemi: Yazı öncesi, Yazı
ve Matbaa Dönemi

İkinci gelişim Dönemi: Görsel ve İşitsel


Araçlar Dönemi (1980’lere kadar olan
dönem)

Üçüncü gelişim Dönemi: Bireysel, Kitlesel


ve Küresel Öğretim (1990’lı yıllar)

Dördüncü Gelişim Dönemi: Otomasyon


(21. yüzyıl)

Beşinci Gelişim Dönemi: Sibernasyon


(Gelecek Yüzyıllar)

▪ 30
ÖĞRETİM MATERYALLERİNİN TARİHİ

▪1920’den önce tebeşir ve ders kitabı


ağırlıktaydı.

▪1920’lerde okul müzeleri kuruluyor.

▪Görsel öğretim hareketi 1920’lerden


sonra hız kazanıyor.

▪1930’larda işitsel teknolojiler devreye


giriyor.
▪ 31
Eğitimin Psikolojik Temelleri
01
Table of
Contents!
Overview Assignment
Describe here the topic of Describe here the topic of
the section the section

Topic Features About the Topic


Describe here the topic of Describe here the topic of
the section the section
Gelişim düzenli ve aşamalı
olarak gerçekleşir.
Gelişim alanları birbiriyle
Gelişim baştan ayağa, ilişkilidir.
merkezden dışa ve
. genelden özeledir. Yaşamın ilk yıllarındaki
yaşantılar gelişimde
Gelişimde bireyler arasında önemli rol oynar.
zeka, yetenek, öğrenme
stilleri, cinsiyet,
sosyoekonomik düzey
ve kültür açısından
farklılıklar vardır.
Gelisimin Surecleri
Bilissel
Psikososy Surec
Biyolojik al Surec
Surec

Bireyin fiziksel yonunu


Kisinin karakteristik
gosterir.( beyin, sinir Dusunce sistemi, zihinsel yapi, dil
kisilik ozeliklerindeki, gelisimi, bellek, dikkat, problem
sistemi, kaslar,
sosyal iletisimini ve cozme, ogrenme gibi surecleri
duyular, yiyecek,
duygusal gelisimini kapsar
icecek, uyku gibi).
kapsar.
“YAŞAM
KALITEMIZ DÜŞ
ÜNME KALITEMIZE
BAĞLıDıR.”

—Elderö 2006
Psikoloji
Soru
 Eleştirel düşünme nedir? Eleştirel düşünen bireylerin
özellikleri nelerdir?

 Medya okuryazarlığı ve eleştirel düşünme arasında kavramsal


çerçevede nasıl bir ilişki vardır?
Piaget’ in Bilişsel Gelişim Kuramı

0-2 yaş 7-11


Duyu-hareket Somut İşlemler
Dönemi Dönem

2-7 12 ve üstü
İşlem öncesi Soyut işlemler
dönem dönemi
Vygotsky Bilişsel Gelişim Kuramı

 Davranışçı ekole karşı olarak sosyokültürel yaklaşımı


benimsemiştir. Sosyo-kültürel öğrenmeye önem verir.
Başkaları olmazsa öğrenmenin gerçekleşemeyeceğini
savunur. öğrenmeye önem verir. Çocuğun 2 yaşına
kadar kendi doğal çizgisinde geliştiğini iki yaşından sonra
kültürün gelişimi etkilediğini vurgular.
Vygotsky Gelişim Alanları
 Yakınsak Alan: Çocuğun kendi hayatında problemler ve uğraşlar vardır. Bunları
çözebilmek için detaylara ve desteğe ihtiyaç duyar. Başkaları olmazsa öğrenme
olmaz.

 Kendi Kendine konuşma: Gelişme içsel ve dışsal olarak iki boyutludur. İçsel düşünmeyi
dışsal dil ve iletişimi kapsar. Zamanla çocuk düşünce ve dili birleştirerek anlamlandırır.

 İşbirliğine Dayalı Öğrenme: Bu öğrenme yaklaşımına göre çocuk kültürel mirası


taşıyan daha bilgili akran ve yakınlarından toplumsal bağlam içinde öğrenir. Problem
çözmeyi akran gruplarında öğrenir.

 Bilişsel Destek: Eğitimin başarılı olması, çocuğun zihninde doğru ve gerekli kavramların
geliştirilmesi sayesinde olur. Vygotsky e göre gelişim ve öğretim parelel gitmez,
öğretim her zaman gelişimden önce yer alır. Öğretim başta bilinçsiz olur ancak
zihinde yer eder.
Bruner’in Gelişim Kuramı
İmgesel Sembolik
Eylemsel Dönem Dönem
Dönem

Bu dönemde
görsel bellek Çocuk olayları
0-3 yaş arasını kapsar.
gelişmiştir. Piagetin anlamlandırmada sembolleri
Çocuk kullanır, örneğin notalar ve
işlem öncesi
çevresindekilerle ilk matematik sembolleri gibi.
dönemine karşılık
öğrenmeyi onlara Piagetin soyut işlemler evresine
gelmiştir. Nesne ve
dokunarak, ısırarak, denk gelir.
olgular zihinde
hareket ettirerek
imgelerle kayıt
anlar.
edilir.
Soru
 Eleştirel düşünme nedir? Eleştirel düşünen bireylerin
özellikleri nelerdir?

 Medya okuryazarlığı ve eleştirel düşünme arasında kavramsal


çerçevede nasıl bir ilişki vardır?
Felsefi Yolculuk
Programin Temelleri

01 02 03
Felsefi Temeller Sosyal Temeller Psikolojik Temeller

04 05 06
Tarihi Temeller Ekonomik Temeller Bireysel Temeller
Egitimin Felsefi Temelleri
Egitim Felsefesi
Kavramlar

01 02
Aksiyoloji Epistemoloji

03 04
Ontoloji Mantik
Idealizm
Idealizme gore ogretmen programin en iyi
uygulayicidir.
—SOMEONE FAMOUS—
Gercegi ogrenmenin en iyi ve etkili yolu o gercegi
sistematik olarak duzenlenmis, o gercekle ilgili disiplinler
araciligiyla oldugudur. Egitim programlarindaki disiplinler
cocuklarin gelisimi gozonunde bulundurularak hiyerarsik
bir —SOMEONE
bicimde verilmelidir
FAMOUS—
.
01
Company
This is the subtitle that
makes it comprehensible
Gercegi ogrenmenin en iyi ve etkili yolu o gercegi
sistematik olarak duzenlenmis, o gercekle ilgili disiplinler
araciligiyla oldugudur. Egitim programlarindaki disiplinler
cocuklarin gelisimi gozonunde bulundurularak hiyerarsik
bir —SOMEONE
bicimde verilmelidir
FAMOUS—
.
NATURALIZM
Doganin mukemmel bir dogal isleyisi vardir.
Egitim bireyin dogal isleyisine uygun olmalidir.
Cocuk neye ilgi duyuyorsa kendini neye
yonelmis hissediyorsa onu ogrenmelidir.
Varolusculuk

Week 1 Week 2 Week 3 Week 4

Phase 1
Task 1

Task 2

Phase 2
Task 1

Task 2
Literature review

Theory 01 Theory 02
Is the closest planet to the Venus has a beautiful
Sun and the smallest one name and is the second
in the Solar System planet from the Sun
A timeline always works fine

Day 1 Day 2 Day 3 Day 4


Jupiter is the Venus has a Mars is a cold Closest planet
biggest planet beautiful name place, not hot to the Sun
This is a map

Mars
Despite being red,
Mars is a cold
place, not hot

Venus
Venus has a
beautiful name,
but it’s terribly hot
Study objectives

Neptune Jupiter Saturn


Neptune is the Jupiter is the Saturn is the
farthest planet from biggest planet in ringed one and a
the Sun our Solar System gas giant
Table
Soru1
Soru1
Soru1
Soru1
Eğitim Kavramları
Ders
Başlıyor!
Eğitim& Öğretim

Eğitim latince « Educere» kelimesinden


gelmektedir ve bitki, hayvan ve
çocukların bakım ve büyütülmesi
anlamında kullanılmıştır.

Eğitim genel anlamda davranış


değiştirme sürecidir.

‘ Deneyimlerin sürekli yapılandırıldığı


bir yaşam sürecidir’ ( Dewey)

‘ Eğitim bireyin davranışlarında kendi


yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak
istendik değişme meydana getirme
sürecidir’ ( Selahattin Ertürk,1972)
“Eğitim gerçeklerin
öğretilmesi değildir,
düşünmek için aklın
öğretilmesidir.”

—Albert Einstein
Soru
● Eleştirel düşünme nedir? Eleştirel düşünen
bireylerin özellikleri nelerdir?

● Medya okuryazarlığı ve eleştirel düşünme arasında


kavramsal çerçevede nasıl bir ilişki vardır?
Eğitim Ö ğretim

Daha kapsamlıdır Planlı programlıdır


Yaşam boyu devam eder Mekan açısından sınırlıdır, daha okul gibi kurumlarda
Her yerde gerçekleşebilir yapılır
Her çeşit bilgi ve deneyimi barındırır Ö nceden belirlenmiş etkinlikleri kapsar
Ö ğrenme ve ö ğretimi kapsar Eğitimin aracıdır.
Soru
● Eleştirel düşünme nedir? Eleştirel düşünen
bireylerin özellikleri nelerdir?

● Medya okuryazarlığı ve eleştirel düşünme arasında


kavramsal çerçevede nasıl bir ilişki vardır?
“Eğitim gerçeklerin
öğretilmesi değildir,
düşünmek için aklın
öğretilmesidir.”

—Albert Einstein
“Eğitim gerçeklerin
öğretilmesi değildir,
düşünmek için aklın
öğretilmesidir.”

—Albert Einstein
Formal Eğitim İnformal Eğitim
• Ulaşılmak istenen hedefleri vardır. Bireyin doğal ortamında kendiliğinden gerçekleşir.
• Planlı ve programlı bir etkinliktir. Planlı ve programlı değildir
• Amaçlar profesyonel kişilerce gerçekleştirilir. Ö ğreticiler profesyonel değildir
• Olumlu davranışların kazandırılması esastır. Olumlu ve olumsuz yönde gelişebilir
• Eğitim ö zel olarak tasarlanmış ortamlarda Her ortamda kendiliğinden gerçekleşir
gerçekleşir. Değerlendirme yoktur
• Ders için ö zel araç gereçler kullanılır. Gözlem ve taklite dayalıdır.
• Sürecin belli aşamalarında değerlendirmeler yapılır.
Soru
KPSS-2021Lise son sınıf öğrencisi olan Aslı (I) bir meslek lisesinin “Çocuk Gelişimi ve
Eğitimi” bölümünde okumaktadır. (II) Hafta sonlarında ise ehliyet almak amacıyla sürücü
kursuna devam etmektedir. (III) Ailesinin her işi zamanında yapmasından edindiği
alışkanlıkla okula ve kursa geç kalmamaktadır. Buna göre Aslı’nın almış olduğu eğitim
türleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A-Formal örgün - Formal örgün - Formal yaygın
B-Formal yaygın - İnformal - Formal örgün
C-Formal örgün - İnformal - Formal yaygın
D-Formal yaygın - Formal yaygın - İnformal
E-Formal örgün - Formal yaygın - İnformal
Soru
Soru:KPSS-2021Lise son sınıf öğrencisi olan Aslı (I) bir meslek lisesinin “Çocuk Gelişimi
ve Eğitimi” bölümünde okumaktadır. (II) Hafta sonlarında ise ehliyet almak amacıyla
sürücü kursuna devam etmektedir. (III) Ailesinin her işi zamanında yapmasından edindiği
alışkanlıkla okula ve kursa geç kalmamaktadır. Buna göre Aslı’nın almış olduğu eğitim
türleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A-Formal örgün - Formal örgün - Formal yaygın
B-Formal yaygın - İnformal - Formal örgün
C-Formal örgün - İnformal - Formal yaygın
D-Formal yaygın - Formal yaygın - İnformal
E-Formal örgün - Formal yaygın – İnformal

Soru:KPSS-2007 Aşağıdakilerin hangisi, çocuğun akranlarıyla oynarken ya da arkadaş


grupları içinde edindiği informal öğrenmenin özelliklerinden biri değildir?
A- doğal ortamda kendiliğinden oluşur.
B-Olumlu ya da olumsuz olarak gerçekleşebilir.
C-Yer, mekan ve ortam değişebilir.
D- Planlı ve programlıdır.
E- Kazanılan beceriler kişiye göre değişiklik gösterebilir.
Soru
KPSS-2003 Televizyondaki reklamları hiçbir zaman dikkatle izlemeyen bir kişi, bir gün
durup dururken bir reklam müziğini sözleriyle birlikte tekrarlamaya başlamıştır. Bir
kişinin reklam müziğini sözleriyle birlikte tekrarlayabîlmesi aşağıdakîlerden hangisiyle
açıklanabilir?
A) Yetişkinlikte öğrenmenin çok hızlı bir
biçimde gerçekleşebilmesiyle
B) Bazı reklam filmlerinin birçok kanalda
yayınlanmasıyla
C) Reklam müziklerinin çok hareketli olmasıyla
D)Bazı öğrenmelerin, bilinçli bir çaba
gösterilmeden gerçekleşmesiyle
E)Reklamların çoğunun müzikli olmasıyla
“Eğitim gerçeklerin
öğretilmesi değildir,
düşünmek için aklın
öğretilmesidir.”

—Albert Einstein
01
Eğitim programı (Curriculum)
izlenen yol anlamında
kullanılır..
Soru
● Eleştirel düşünme nedir? Eleştirel düşünen
bireylerin özellikleri nelerdir?

● Medya okuryazarlığı ve eleştirel düşünme arasında


kavramsal çerçevede nasıl bir ilişki vardır?
Soru
● Eleştirel düşünme nedir? Eleştirel düşünen
bireylerin özellikleri nelerdir?

● Medya okuryazarlığı ve eleştirel düşünme arasında


kavramsal çerçevede nasıl bir ilişki vardır?
1*İşlevsellik
Programın 8 İlkesi
Öğesi 2*Çerçeve program
Özelliği
3* Esneklik İlkesi
4* Değişmez ve
genel Olma Özelliği
5* Bilimsel Olmalı
6*Bir amaca Uygun
olmalı
7* Toplumun Değer
ve Görüşlerine
Uygun olmalı
8* Uygulaması Kolay
Olmalı
Eğit im Kavramları
Ders
Ba ş lıyor!
Eğit im& Öğret im

Eğitim la tince « Educe re » ke lime s inde n ge lme kte dir


ve bitki, ha yva n ve çocukla rın ba kım ve büyütülme s i
a nla mında kulla nılmış tır.

Eğitim ge ne l a nla mda da vra nış de ğiş tirme s üre cidir.

‘ De ne yimle rin s üre kli ya pıla ndırıldığı bir ya ş a m


s üre cidir’ ( De we y)

‘ Eğitim bire yin da vra nış la rında ke ndi ya ş a ntıs ı


yoluyla ka s ıtlı ola ra k is te ndik de ğiş me me yda na
ge tirme s üre cidir’ ( S e la ha ttin Ertürk,1972)
“ Eğit im gerçeklerin
öğret ilmesi değildir,
düşünmek için aklın
öğret ilmesidir.”

—Albe rt Eins te in
Soru
● Eleştirel düşünme nedir? Eleştirel düşünen bireylerin
özellikleri nelerdir?

● Medya okuryazarlığı ve eleştirel düşünme arasında kavramsal


çerçevede nasıl bir ilişki vardır?
Eğit im Öğret im

Daha kapsamlıdır Planlı programlıdır


Yaşam boyu devam eder Mekan açısından sınırlıdır, daha okul gibi kurumlarda
Her yerde gerçekleşebilir yapılır
Her çeşit bilgi ve deneyimi barındırır Önceden belirlenmiş et kinlikleri kapsar
Öğrenme ve öğret imi kapsar Eğit imin aracıdır.
Soru
● Eleştirel düşünme nedir? Eleştirel düşünen bireylerin
özellikleri nelerdir?

● Medya okuryazarlığı ve eleştirel düşünme arasında kavramsal


çerçevede nasıl bir ilişki vardır?
“ Eğit im gerçeklerin
öğret ilmesi değildir,
düşünmek için aklın
öğret ilmesidir.”

—Albe rt Eins te in
“ Eğit im gerçeklerin
öğret ilmesi değildir,
düşünmek için aklın
öğret ilmesidir.”

—Albe rt Eins te in
Formal Eğit im İnformal Eğit im
• Ulaşılmak ist enen hedefleri vardır. Bireyin doğal ort amında kendiliğinden gerçekleşir.
• Planlı ve programlı bir et kinlikt ir. Planlı ve programlı değildir
• Amaçlar profesyonel kişilerce gerçekleşt irilir. Öğret iciler profesyonel değildir
• Olumlu davranışların kazandırılması esast ır. Olumlu ve olumsuz yönde gelişebilir
• Eğit im özel olarak t asarlanmış ort amlarda Her ort amda kendiliğinden gerçekleşir
gerçekleşir. Değerlendirme yokt ur
• Ders için özel araç gereçler kullanılır. Gözlem ve t aklit e dayalıdır.
• Sürecin belli aşamalarında değerlendirmeler yapılır.
Soru
KPSS-2021Lis e s on s ınıf öğre ncis i ola n As lı (I) bir me s le k lis e s inin “Çocuk Ge liş imi ve Eğitimi” bölümünde okuma kta dır. (II)
Ha fta s onla rında is e e hliye t a lma k a ma cıyla s ürücü kurs una de va m e tme kte dir. (III) Aile s inin he r iş i za ma nında
ya pma s ında n e dindiği a lış ka nlıkla okula ve kurs a ge ç ka lma ma kta dır. Buna göre As lı’nın a lmış olduğu e ğitim türle ri
a ş a ğıda kile rin ha ngis inde s ıra s ıyla ve rilmiş tir?
A-Forma l örgün - Forma l örgün - Forma l ya ygın
B-Forma l ya ygın - İnforma l - Forma l örgün
C-Forma l örgün - İnforma l - Forma l ya ygın
D-Forma l ya ygın - Forma l ya ygın - İnforma l
E-Forma l örgün - Forma l ya ygın - İnforma l
Soru
Soru:KPSS-2021Lis e s on s ınıf öğre ncis i ola n As lı (I) bir me s le k lis e s inin “Çocuk Ge liş imi ve Eğitimi” bölümünde
okuma kta dır. (II) Ha fta s onla rında is e e hliye t a lma k a ma cıyla s ürücü kurs una de va m e tme kte dir. (III) Aile s inin he r iş i
za ma nında ya pma s ında n e dindiği a lış ka nlıkla okula ve kurs a ge ç ka lma ma kta dır. Buna göre As lı’nın a lmış olduğu e ğitim
türle ri a ş a ğıda kile rin ha ngis inde s ıra s ıyla ve rilmiş tir?
A-Forma l örgün - Forma l örgün - Forma l ya ygın
B-Forma l ya ygın - İnforma l - Forma l örgün
C-Forma l örgün - İnforma l - Forma l ya ygın
D-Forma l ya ygın - Forma l ya ygın - İnforma l
E-Forma l örgün - Forma l ya ygın – İnforma l

S oru:KP S S -2007 Aş a ğıda kile rin ha ngis i, çocuğun a kra nla rıyla oyna rke n ya da a rka da ş grupla rı içinde e dindiği informa l
öğre nme nin öze llikle rinde n biri de ğildir?
A- doğa l orta mda ke ndiliğinde n oluş ur.
B-Olumlu ya da olums uz ola ra k ge rçe kle ş e bilir.
C-Ye r, me ka n ve orta m de ğiş e bilir.
D- P la nlı ve progra mlıdır.
E- Ka za nıla n be ce rile r kiş iye göre de ğiş iklik gös te re bilir.
Soru
KPSS-2003 Te le vizyonda ki re kla mla rı hiçbir za ma n dikka tle izle me ye n bir kiş i, bir gün durup dururke n bir re kla m müziğini
s özle riyle birlikte te kra rla ma ya ba ş la mış tır. Bir kiş inin re kla m müziğini s özle riyle birlikte te kra rla ya bîlme s i a ş a ğıda kîle rde n
ha ngis iyle a çıkla na bilir?
A) Ye tiş kinlikte öğre nme nin çok hızlı bir
biçimde ge rçe kle ş e bilme s iyle
B) Ba zı re kla m filmle rinin birçok ka na lda
ya yınla nma s ıyla
C) Re kla m müzikle rinin çok ha re ke tli olma s ıyla
D)Ba zı öğre nme le rin, bilinçli bir ça ba
gös te rilme de n ge rçe kle ş me s iyle
E)Re kla mla rın çoğunun müzikli olma s ıyla
“ Eğit im gerçeklerin
öğret ilmesi değildir,
düşünmek için aklın
öğret ilmesidir.”

—Albe rt Eins te in
01
Eğitim programı (Curriculum) izle ne n yol
a nla mında kulla nılır..
Soru
● Eleştirel düşünme nedir? Eleştirel düşünen bireylerin
özellikleri nelerdir?

● Medya okuryazarlığı ve eleştirel düşünme arasında kavramsal


çerçevede nasıl bir ilişki vardır?
Soru
● Eleştirel düşünme nedir? Eleştirel düşünen bireylerin
özellikleri nelerdir?

● Medya okuryazarlığı ve eleştirel düşünme arasında kavramsal


çerçevede nasıl bir ilişki vardır?
1*İşlevsellik İlkesi
Programın 8 2*Çerçeve program
Öğesi Özelliği
3* Esneklik İlkesi
4* Değişmez ve genel
Olma Özelliği
5* Bilimsel Olmalı
6*Bir amaca Uygun
olmalı
7* Toplumun Değer ve
Görüşlerine Uygun
olmalı
8* Uygulaması Kolay
Olmalı
Eğitim Biliminin Politik
ve Ekonomik Temelleri

HKZ
politika
- İnsan politik bir canlıdır ve yaşamında sürekli politik davranır.
- Tarih boyunca insan güçlü olmak, kontrol altına almak istemiştir. Başlangıçta bu tabiat iken
ardından insan grupları olmuştur. İnsanları ve insanların kurduğu kurumları hükmü altına
alabilme hakkı çağdaş toplumlarda devlete verilmiştir.
-Devlet, kurumları ile kendi sınırları içinde yaşayan insanları toplumun güvenliği, sağlığı ve
geleceğine yönelik kaygılardan dolayı kontrol eder. Devlet için en önemli olgulardan biri onun
devamlılığıdır. Devlet politik sistemin en önemli kurumudur.
- Devlet ve politik sistem ile eğitim arasında sıkı bir ilişki vardır.
- Devlet yönetimiyle ilgili olarak doğu dillerinde «siyaset» sözcüğü kullanılırken, batı dillerinde
bunun karşılığı «politika» olmuştur.
- Siyaset: yönetmek, eğitmek anlamlarını taşır.

HKZ
Politika
* Politikanın çatışma ve uzlaşma olmak üzere iki yönü vardır: Çatışan fikirler; farklı istekler,
birbirine zıt çıkarlar üstünlük sağlamak için yarışırken diğer taraftan iş birliği yapmak ve uzlaşmak
için çaba sarf edilir.
Çeşitli politika tanımları:
- En iyi yaşam biçimini amaçlayan devlete ilişkin tüm faaliyetler, devlet yönetimi ve yurttaşlığa
ilişkin işlerdir.
- İnsanın içinde yaşadığı topluma kendi toplumsal görüşleri doğrultusunda düzen verme
sürecidir.
- Güç, otorite ve etkili sosyal denetim süreçlerinin belirleyicidir.
- Toplumdaki güç bölüşümüne göre değerlerin otoriter dağılımıdır.
- Olanla olması gereken arasında, olabileni yapabilme sanatıdır.

HKZ
Politika- politik sistem
- Politika problemli bir kavram olarak kabul edilir. Kullanıldığı yere ve zamana göre farklı anlamlar
içerebilmesinin yanı sıra kavramın ideolojik ve entelektüel tartışmalara konu olması da bu
karmaşıklığa neden olarak gösterilir.
- Bir ülkenin eğitim sistemi ve eğitim politikaları o ülkenin kendisini nasıl tanımladığının,
kendisine nasıl bir gelecek hazırladığının en önemli göstergesidir.
- Eğitim sistemleri üst sistem olarak tanımlanabilecek devlet ve politik sistemden bağımsız olarak
kurgulanamaz, işleyemez bir sistemdir.
POLİTİK SİSTEM: Toplumların ortak amaçlarını belirlemek, bu amaçları gerçekleştirmek üzere
geliştirdikleri bir örgütler dizisidir ve bu örgütler birbiriyle bağlantı içinde bütünü
oluşturmaktadır.
- Politik sistem; toplum üyelerinden gelen istek ve destekler biçiminde tanımlanabilecek girdiler
ile bu isteklerin işlenmesi sonucu ortaya çıkan politik karar ve uygulamalar (çıktılar) yoluyla
sürekli olarak faaliyet halindedir.

HKZ
Politika- eğitim
- Eğitim, sosyal, politik ve ardından mesleksel bir girişimdir.
- Eğitim ve politika arasında karşılıklı bir etkileşim vardır. Eğitimin politikayı etkileme süreci
dolaylı ve uzun sürede gerçekleşirken politikanın eğitimi etkilemesi daha hızlı, kısa sürede
sonuçlarının alınabileceği bir süreci içermektedir. Örn: Eğitim sistemi yetiştirdiği insan gücü ve
kalitesiyle sistemde bulunan kurumları (siyasi parti, hükümet, parlamento, sivil toplum örgütleri
vb.) etkileyebilir.
- Politik sistemin ya da politik iktidarın eğitim sistemi üzerindeki etkisini görebilmek için eğitim
sisteminde okutulan ders kitaplarına göz atmak yapılabilecek en kolay yoldur. Politik iktidarın
eğitim üzerindeki etkisinin en somut hali ders kitaplarında görülür.
-Politik istemler; politik çatışmaların hem ürünü hem de çerçevesidir. Bu anlamda politik
sistemler «çoğulcu politik sistemler», «tekilci politik sistemler» olarak ayrılır.

HKZ
Politik sistemler
Çoğulcu politik sistemler: Çoğulcu sistemlerde tek doğru yoktur ve yasal olarak kurgulanmış
muhalefet ya da muhalefetler bulunmaktadır.
1. Liberal demokrasi: Çoğunluğun yönettiği, azınlıkta olanların ise, yönetimin keyfiliklerine karşı
korunduğu bir rejimdir. Politik iktidarın sınırlandırılması ve özellikle bağımsız bir yargı
denetiminin varlığı liberal demokrasinin en önemli özelliğidir. «hukuk devleti» kavramı hukuksal
adalet kavramından etkilenilerek oluşturulmuştur.
2. Sosyal demokrasi: Sanayi devriminin ve onun ortaya çıkardığı güçlü bir işçi sınıfının etkisiyle
oluşmuştur. Toplumsal adalet kavramından etkilenerek «sosyal devlet» kavramını geliştirmiştir.

HKZ
Politik sistemler
Tekilci Politik Sistemler: Doğrunun tek olduğu inancına dayanmaktadır. Doğru tek olduğu için bu
tür sistemlerde tek örgüt ya da tek parti anlayışı hakimdir.
1. Marksist rejimler: Büyük ölçüde Marksist kuram ve ideolojiden etkilenmiş, bunlara uygun
olarak biçimlenmeye çalışmış rejimlerdir. Bu rejimlerde kapitalizmin aksine bütün üretim araçları
toplumsallaştırılarak, toplumsal denetimin emekçilerin elinde olacağı bir sosyalist toplum
amaçlanmaktadır.
2. Faşist rejimler: İtalya’da Mussolini, Almanya’da Nazi, İspanya’da Franko, Portekiz’de Salazar
rejimleri faşist rejimlerdir. Faşizm, akıldan çok duygulara seslenen, maddi değerlerden çok
manevi değere önem veren bir ideolojidir. Faşizmde eşitsizlikçi ve ırkçı bir ideoloji olarak
insanların doğuştan eşit yaratılmadıkları, bazılarının yönetmek, bazılarının ise yönetilmek için
dünyaya geldiği düşüncesi hakimdir.

HKZ
İdeoloji-eğitim
İdeoloji, dünya görüşü anlamını taşımakta ve bir dünya görüşünü temsil etmektedir.
İdeoloji terimi, Yunanca idea (görülen biçim) ve logos (bilgi) sözcüklerinin birleştirilmesiyle
düşünceyi inceleyen ideler bilimidir.
İdeoloji, idelerin niteliklerini, yasalarını, gösterdikleri anlamlarla bağlantılarını ve kökenini inceler.
İdeoloji, toplumun alt yapısınca belirlenen siyasal, felsefi, dinsel, sanatsal vb. gibi düşünce
biçimlerinin tümüdür.
İdeoloji, politik ya da toplumsal bir öğreti meydana getiren politik ve toplumsal eylemi
yönlendiren düşünce, inanç ve görüşler sistemi; bir topluma, bir döneme ya da toplumsal bir
sınıfa özgü inançlar bütünüdür.
İdeoloji, insan düşüncesinin ve eyleminin amacını, bu amaçlara nasıl varılacağını tanımlayan
prensipler sistemi olarak tanımlanır.

HKZ
İdeoloji-eğitim
Eğitim sistemi devletin kendi varlığını, gücünü ve ilkelerini topluma kabul ettirebilmek için
kullandığı en önemli ideolojik araçlardan birisidir.
Devlet, eğitim sistemini örgün ve yaygın eğitim biçimleriyle örgütleyerek uygulamaya
geçmektedir.
Politik sistemler devamlılığını sağlayabilmek için kendine bağlı ve yüksek verimlilikle iş
görebilecek bireyler yetiştirmek durumundadır.
Eğitim ve ideoloji birbiriyle ilişkili olarak iktidarın kendi meşruiyet ilkelerine mutlaklık ve kutsallık
kazandırdığı araçlardır.
Eğitim kurumları vasıtasıyla devlet ideolojisi en ücra alanlara bile yayılma olanağı
bulabilmektedir.

HKZ
Devlet- eğitim
Devlet, insanların bir arada, düzenli ve örgütlü yaşayışını sağlayan bir oluşum olarak tanımlanır.
Devlet nasıl kurgulanırsa kurgulansın devletin politik bir sistem olduğu unutulmamalıdır.
Devlet, toplumu bir düzen içinde, bu düzeni koruyarak, bir birleştiricilikle üst belirleyici olan ve
bir dünya görüşü ile toplumsal bütünlük sağlayan üst politik iktidar alanıdır.
Devlet devamlılığının sağlanmasında, yöneticilerin ve yönetilenlerin devlete karşı bağlılığın
geliştirilmesi, güçlendirilmesi bir zorunluluktur. Bağlılık bilincinin oluşturulmasında özellikle
kültürel ve eğitim politikaları öne çıkar.
Tarihte devletlerin; şehir devleti, feodal devlet, imparatorluk, kilise devleti, ulus devlet şeklinde
anıldıkları görülür.

HKZ
Devlet- eğitim
Örgütlenme biçimine göre devlet:
Tekçi devlet: Üniter devlet olarak anılır. Tüm insanlar tek bir politik merkezin otoritesi altındadır.
Bu tip devletlerde devletin bir tek anayasası ve tek hükümeti bulunmaktadır. Türkiye, Fransa,
Yunanistan gibi.
Birleşik devlet: Politik iktidarın tek merkezde toplanmayıp farklı politik merkezler arasında
paylaşıldığı, birden çok politik otorite merkezinin, birden çok anayasanın ve hükümetin
bulunduğu devlet modelidir. ABD, Federal Almanya, Rusya Federasyonu vb.
Devletin eğitime ilişkin görüşleri, örgütsel ve kurumsal yapıda yer alan okul ve öğretim sistemi ile
eyleme dönüşmektedir.
Devlet, yurttaşlarının kendisine bağlılık, itaat, yasalara uyma ve savaş zamanında fedakarlık gibi
erdemleri yerleştirmek üzere eğitimini geliştirmek durumundadır.

HKZ
Hükümet
Toplumdaki insanların birbiriyle ilişkilerini kurgulayan ve düzenleyen devlet örgütü tüm
faaliyetlerini hükümet ve diğer kurumları aracılığıyla yerine getirmektedir.
Hükümet, politik gücü devlet adına kullanan ve uygulayan kurumdur.
Hükümetler yürütmeden sorumlu kurumlardır.
Hükümetler güç ve otoriteyi devlet adına ellerinde bulundururlar.
Hükümetler eğitim sistemiyle yakından ilgilidirler.

HKZ
Bürokrasi
Devlet işlerinin yürütüldüğü ofisler ile iktidar anlamına gelen kelimelerin birleşmesinden
oluşmaktadır.
Kurallar bütünüdür.
Sistematik olarak eş güdümlenmiş geniş çaptaki yönetimsel görevlerden oluşan, çok sayıda
bireylerin çalıştığı bir örgütlenme türüdür.
Bürokrasi, politik sistem tarafından belirlenen karar ve kuralları uygulayıcı, kamu hizmetlerini
yerine getirici kurumların örgütlenme biçimi anlamına gelmektedir.
Kamu hizmetlerinin yürütülmesinde önemli işlevler yüklenen yapıdır.
Genelde eğitim sistemi özelde okullar bürokratik örgütlerdir.

HKZ
Siyasal partiler
Bir toplumun demokratik toplum olarak nitelendirilebilmesi için toplumu oluşturan sosyal
grupların kendi içlerinde örgütlenebilme olanaklarının bulunması gerekmektedir.
Demokratik yaşamda ya da demokrasilerle yönetilen ülkelerde en önemli kurumlardan birinin
siyasal partiler olduğu söylenebilir.
Siyasal partiler, halk çoğunluğuna dayanarak iktidara gelmeyi amaçlayan örgütlerdir.
Siyasal partiler: Halkın desteğini kazanmak suretiyle devlet mekanizmasının kontrolünü ele
geçirmeye veya sürdürmeye çalışan sürekli ve istikrarlı bir örgüte sahip siyasal topluluklardır.
Halkın istekleri doğrultusunda topluma hizmet eden bir yapıdır ve seçmenden iktidar olabilmek
için yeterli oy almış ya da muhalefet görevini üstlenmiş örgütlerdir.

HKZ
Sivil Toplum Örgütleri
Demokratik ve çağdaş toplumlar örgütlenmiş toplumlardır ve bireyler ifade edilen beklentilerini
bu örgütleri sayesinde daha etkili biçimde sisteme iletebilirler.
Toplumsal gruplar sendikalar ve sivil toplum örgütlerini de bir güç odağı olarak kullanabilirler.
Örgütler, baskı grupları ya da çıkar grupları olarak da adlandırılır. Bunlar politik iktidar üzerinde
çeşitli yöntemler kullanarak grup üyelerinin beklentileri yönünde karar almaları, alınan kararların
uygulamaya geçilmesine ön ayak olurlar.
Örgütler:
1. Hak elde etmeye yönelik
2. Toplum hizmetlerine yönelik (TED, AÇEV, ÇYDD, MEV)

HKZ
Eğitim politikası ve Türk Milli Eğitiminin
politik çerçevesi
Eğitim alanları, ideolojinin tüm fonksiyonlarının harmanlanarak toplumsal alanın siyasal iktidara
bağlılığının taşındığı alanlardır.
Politik iktidarın yarattığı kahramanlar, mitler, andlar, marşlar ve törenler öğrencilere yoğun bir
şekilde aktarılarak politik iktidarın meşruiyeti yeniden üretilir.
Eğitim, insanları siyasal iktidarın ideolojik dünyasına entegre etmek, politik sisteme uymasını
sağlamak ve bu duruma süreklilik kazandırmak için kullanılır.
Eğitim politikası; eğitim sisteminin çalışanlarına, işlerin yürütülmesinde yol gösteren genel
hareket planı olarak eğitim düzenlemelerine ilişkin genel yaklaşımı içermektedir.

HKZ
Eğitim politikası ve Türk Milli Eğitiminin
politik çerçevesi
Eğitilmiş olmanın politik sistem ve politik yönelimler üzerinde bazı olumlu etkileri vardır:
1. Eğitim düzeyi yüksek kişiler, politik yaşamam katılma konusunda daha güçlü görev duygularına
sahiptir
2. Eğitim düzeyi yüksek yurttaşlar, politik etkinlik duygusuna daha fazla sahiptirler.
3. Eğitim düzeyi yüksek kişiler, politik sorunlarla daha yakından ilgilidirler.
4. Eğitim ile bireyin politik açıdan daha aktif davranma olasılığı arasında ilişki güçlüdür.
Türk eğitim sistemi temel politik kaynağını Atatürk ilke ve devrimlerinden alır.
Anayasanın 42. maddesi eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi başlığı ile güvence altına alınmıştır.
Milli eğitim temel kanunu, Türk milli eğitiminin temel ilkelerini açıklar.
Milli eğitim şuraları, kalkınma plan ve programları…

HKZ
AB eğitim politikalarının uygulama
programları
Socrates programı:
1. Comenius programı
2. Erasmus programı
Gençlik Programı:
Leonardo da Vinci Programı

HKZ
Eğitim ve ekonomi ilişkisi
Toplumdaki üretim ve dağıtım etkinliklerini gerçekleştiren kurumların işleyişi eğitimsel
niteliklerle ilişkili hale gelmiştir. Bu çerçevede eğitim kurumları, diğer işlevleri yanında,
ekonominin gereksinim duyduğu niteliklere sahip insan gücü gereksinimi karşılama işlevini
üstlenmişlerdir.
Ekonomik etkinliklerin giderek daha fazla «bilgiye dayalı» olma eğiliminde olması eğitimin
ekonomik önemini daha da arttırmaktadır.

HKZ
Eğitim ve ekonomi ilişkisi
Eğitim ve ekonomi ilişkilerini açıklamada kullanılabilecek iki farklı anlamı vardır:
- Ekonomi; aile, eğitim, din, siyaset gibi farklı toplumsal gereksinimleri karşılayan alt sistemlerden
birisidir ve toplumdaki üretim ve dağıtım etkinliklerini gerçekleştiren kurumları ve bu kurumların
işleyişini ifade eder.
Her ülkede üretim ve dağıtım etkinliklerini gerçekleştirmek üzere oluşturulmuş çeşitli kamusal ve
özel kuruluşlar vardır.
-Ekonomi sözcüğü bir bilim alanını tanımlamak için kullanılır.

HKZ
Tüketim ve Yatırım Olarak Eğitim
Tüketim doğrudan doğruya fakat kısa süreli yararlar sağlayan mal ve hizmetlerin satın alınması ya
da kullanılması anlamına gelir. Bir başka malın üretiminde kullanılması tüketim sayılmaz. Yatırım,
uzun dönemde yarar sağlayan değerlerin elde edilmesi anlamını taşır.
Yatırım, üretim kapasitesini artırmak amacıyla sermaye oluşumuna katkıda bulunur.
Üretimin istenilen nitelik ve nicelikte yapılabilmesi için fiziki sermaye yatırımları tek başına
yeterli olmaz. Diğer üretim faktörlerinin üretime yönelik olarak bir araya getirilip uyumlu olarak
çalıştırılması, üretim biçiminin gerektirdiği özelliklere (bilgi, beceri, anlayış ve değerler) sahip
insan gücüne sahip olmayı gerektirir.
Eğitime yapılan harcamaların bir tüketim ya da yatırım olarak değerlendirilmesinin farklı
sonuçları olabilecektir. Ne kadarının yatırım ne kadarının tüketim olduğunu belirlemek zordur.
Eğitim diğer tüketim mallarından daha uzun ömürlü bir maldır.

HKZ
Eğitimin Bireysel ve Toplumsal Getirileri
Getiri, eğitim ve yetiştirme yatırımlarının sonunda, yani bir maliyete
katlanmanın sonucunda elde edilen parasal ve parasal olmayan
kazançlardır.
Getiri bir yatırımın sonunda elde edilmiş olmayı, kazanç ise bir
çabanın ya da çalışmanın sonucunda elde edilmiş olmayı
vurgulamaktadır.
Eğitimin getirisi kişisel ve toplumsal olabilmektedir. Kişisel getiri,
bireyin eğitim ve yetiştirme yatırımları sonucunda yaşam boyu
sağladığı kazançlar, eğitimin toplumsal getirisi ise, bireylerin
eğitimindeki artış nedeniyle tüm ekonomide ortaya çıkan gelir
artışının yol açtığı getiriler biçiminde tanımlanabilir.

HKZ
Eğitimin Getirileri
Ergen’e göre : 1. Eğitim yoluyla insan sermayesine yatırım yapmanın getirileri, fiziki sermaye
yatırımlarının getirilerinden daha yüksektir.
2. Gelişmişlik düzeyi düşük olan ülkelerde eğitimin getirileri, gelişmişlik düzeyi yüksek olan
ülkelere göre daha yüksek çıkmaktadır.
3. Alt eğitim kademelerini tamamlamanın getirileri, yüksek eğitim kademelerini tamamlamanın
getirilerinden daha yüksektir.
4. Kadınların eğitimine yatırım yapmanın getirileri, erkeklerin eğitimine yatırım yapmanın
getirilerinden daha yüksek çıkmaktadır.
5. Eğitim yoluyla insan sermayesine yatırım yapmanın kişisel getirileri, toplumsal getirilerden
daha yüksek çıkmaktadır.

HKZ
Eğitimin Ekonomik Büyümeye Etkisi
Ekonomik büyüme, bir ülkenin ulusal gelirindeki kalıcı artış olarak tanımlanabilir. Bu artışın
sağlanması için temel koşul üretimde kullanılan üretim faktörlerinin toplam miktarının
artılmasıdır.
Eğitimin ekonomik büyümeye katkısı 1960’ların başında büyümeyi hesaplama ve insan
sermayesine yatırımın getiri oranlarının hesaplanması ile ortaya konmaya çalışılmıştır.
Bir toplumdaki eğitim düzeyinin yükseltilmesinin emeğin niteliğini artırarak üretim kapasitesini
artıracağı ve dolayısıyla ulusal geliri artıracağı söylenebilir. Emeğin niteliğindeki artış, insan
sermayesine yatırım yoluyla gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla insan gücünün eğitim düzeyinin
yükseltilmesiyle ekonomik büyüme arasında bir ilişki kurulmaktadır.

HKZ
Eğitim ve Kalkınma
Kalkınma kavramı daha çok az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için kullanılan bir kavram olup
yalnızca ekonomik içerikli değildir. Ekonomik büyüme kalkınmanın boyutlarından birisidir ve daha
çok ekonominin hacimce büyümesi anlamında kullanılmaktadır.
Ulusal gelirin, yatırımların, ticaret hacminin vb. artışı ekonomik büyüme göstergeleridir.
Kalkınma ise bir toplumun topyekûn değişerek istenmeyen koşullardan istendik koşullara
geçebilecek özellikleri kazanması olarak değerlendirilebilir.
Eğitim sistemlerinin amaçları incelendiğinde ekonomik gelişmeler yanında toplumsal, kültürel ve
siyasal alanlarda da değişmeler öngörülür.
Kalkınma toplumsal yapı ve işleyişe çeşitli biçimlerde müdahale edilerek değişmenin
hızlandırılabileceği düşüncesine dayanmaktadır.

HKZ
Eğitimde Harcama Ve Maliyetler
Günümüzde eğitim hizmetlerine yönelik talep sürekli artış göstermektedir. Bu talep hem kamu
hem de özel sektör tarafından karşılanmaya çalışılmaktadır.
Eğitime yönelik talep eğitim sektörünü giderek büyüyen bir sektör haline getirmektedir.
Eğitim hizmetlerinin üretiminde kullanılan fiziki kaynakların okul binaları başta olmak üzere,
derslikler, laboratuvarlar, spor salonları, etkinlik alanları, kantinler vb. ile eğitim etkinliklerinin
hazırlanması ve sunulmasında kullanılan ders araç-gereçlerinden oluştuğu söylenebilir.
Eğitim harcamaları genel olarak, eğitimi finanse eden kişi ve kurumların, özellikle devletin
bütçelerinden yaptığı mal ve hizmet alımlarını ve yatırımları ifade etmek için kullanılmaktadır.
Harcama yapan iki taraftan söz edilebilir. Eğitim hizmetinden yararlananlar ve eğitim hizmetini
üretenler tarafından.

HKZ
Eğitimin Finansmanı
Eğitime yönelik talep arttıkça kullanılması gereken kaynakların miktarı da artmaktadır. Fakat
eğitim hizmetini büyük oranda finanse eden devletin gelirleri aynı hızda artmamaktadır.
Geleneksel olarak eğitim hizmetleri büyük oranda kamusal kaynaklardan finanse edilmektedir.
Birey eğitim hizmetinden yararlanırsa, sağlanan yarar hem bireye hem de toplum yönelik
olabilmektedir. Edinilen bilgi ve beceriler üretkenlik kapasitesini arttırarak kazançları
arttırmaktadır.
Eğitim yoluyla kazandırılan davranışlar toplumsal düzenin işleyişini kolaylaştırmaktadır. Kamusal
giderleri azaltmaktadır.

HKZ
Kaynak
Ed. Leyla Küçükahmet, Eğitim Bilimine Giriş, 11. Basım, Nobel yay., Ankara 2016.
C. Ergin Ekinci, «Eğitimin Ekonomik Temelleri», ed: Özcan Demirel, Zeki Kaya, 14. baskı, Pegem A,
Ankara 2018, ss. 163-189.

HKZ
Kaynak
Ed. Leyla Küçükahmet, Eğitim Bilimine Giriş, 11. Basım, Nobel yay., Ankara 2016.
C. Ergin Ekinci, «Eğitimin Ekonomik Temelleri», ed: Özcan Demirel, Zeki Kaya, 14. baskı, Pegem A,
Ankara 2018, ss. 163-189.

HKZ
Kaynak
Ed. Leyla Küçükahmet, Eğitim Bilimine Giriş, 11. Basım, Nobel yay., Ankara 2016.
C. Ergin Ekinci, «Eğitimin Ekonomik Temelleri», ed: Özcan Demirel, Zeki Kaya, 14. baskı, Pegem A,
Ankara 2018, ss. 163-189.

HKZ
Medya
Okuryazarlığı
Medya nedir?
u  1920’lerden itibaren kullanılan medya
kavramının kökeni Latincede ortam,
● araç anlamına gelen “medium” kelimesinden
gelmektedir. İngilizcede “media” sözcüğü
ortam, araç, aracı anlamlarına gelen
Latincedeki “medius” kelimesinin çoğuludur
(Ankaralıgil, 2009
22 Ağustos 2006

tarihinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye
Kurulu arasında “Öğretim Kurumlarına Medya Okuryazarlığı Dersi Konulmasına Dair
İşbirliği Protokolü” imzalanmıştır. “İlköğretim Seçmeli Medya Okuryazarlığı Dersi
Öğretim Programı” da 31.08.2006 tarihinde MEB Talim ve Terbiye Kurulu’nda
görüşülerek kabul edilmiştir.
Medya eğitimi,

medya metinlerinden haberin çok katmanlı okumayla analiz edilmesini,


yüzeyde görünenin altındaki gerçek söylemin ortaya çıkarılabilme yöntemlerini

kapsamaktadır.
MEDYA

Medya gerçekliği hakkında, özellikle üst


yapı öznelerinin ne olduğu ile ilgili sağlıklı
bir bakış açısına sahip,
Bilimsel bakış açısıyla, medya-iktidar-
sermaye ilişkileri ve küresel söylem
olgusunu anlayabilen,
*Medyanın fikir, bilgi ve haberi bir başkasının bakış açısıyla nakletmek üzere
kurulduğunu anlamak
*Duygusal etki oluşturmak için özel tekniklerin kullanıldığını anlamak
*Bu tekniklerin, amaçladıkları ve doğurdukları etkilerin ayırdına varmak
*Medyanın bazı kişilerin yararına çalıştığını, bazılarını ise dışladığını anlamak
*Medyadan kimin yararlandığı, kimin, neden dışlandığı sorularını sormak ve
cevabını bulmak
*Alternatif bilgi ve eğlence kaynakları aramak
*Medyayı kendi yararı ve zevki için kullanmak
*Edilgen olmak yerine aktif olmak
*Yeni öğrenme kültürü dijital okuryazarlığa hazırlanmak
Amerikalı dilbilimci Noam Chomsky, “performans” ve “yetkinlik” çalışmaları,
Frankfurt okulunun son temsilcisi Jürgen Habermas “iletişimsel yetkinlik”
çalışmalarıyla ve birçok bilim adamı çeşitli çalışmalarla medyaya iletişimsel
eleştirilerde bulunmaktadırlar.
Dunyadaki Gelisimi

1920 1930-1940 1960-1970 1990

İngiltere Kanada Amerika Türkiye


ÜLKEMİZDE ATILAN ADIMLAR

ŞİDDETİ ÖNLEME MEDYA OKURYAZARLIĞI


İLETİŞİM ŞURASI PLATFORMU KONFERANSI

20-21 şubat 2003 2004 2005

Medya Okuryazarlığı İlk kez ilköğretim okullarında Medya Medya Okuryazarlığında


Dersi Önerilmiştir. Okuryazarlığı Akademik İlgi Artırılmıştır.
derslerinin okutulmasını önermiştir.
Ders kapsamında öğrencilere

özel yaşamın gizliliğine saygı,


estetik duyarlılık,
dürüstlük,
sorumluluk,
etik kurallara bağlılık,
farklılıklara saygı duyma,
kültürel mirası yaşatmaya duyarlılık,
aile kurumuna önem verme, bilimsellik,
dayanışma ve duyarlılık gibi değerler
kazandırılmaya çalışılmaktadır.
Medyanin Islevleri
1-Haber ve Bilgi Verme:
2- Toplumsallaştırma
3 -Eğitim
4- Eğlendirme
5 Kültürel Değerleri Koruma
6-Kamuoyu Oluşturma
7-Tanıtım
Televizyonun Hayatımıza
Girmesi

Fransızca’dan (télévision) dilimize


aktarılan televizyon, uzak (tele) ve
görüntü (vision) kelimelerinden
oluşur ve uzağı görmek anlamına
gelir. Teknik bir değerlendirme
yapıldığında ise televizyon, ses ve
görüntünün bazı elektronik işlemler
yardımı ile elektromanyetik dalgalar
aracılığıyla bir noktadan hedeflenen
bir başka noktaya iletilmesi
anlamına gelir
.

u 1800’lerde başlayan teknik çalışmalar netice vermiş ve birçok


keşfin ardından bu yayın yapılabilmiştir
u Dünyada ilk televizyon yayını 27 Ocak 1926 yılında
İngitere’de, bir elektrik devresi yardımı ile bir noktadan başka
bir noktaya görüntü aktarımı yoluyla gerçekleşmiştir.
u İlk düzenli televizyon yayını 1936 yılında İngiltere’de
başlamıştır.
u Televizyon yayıncılığından çok daha sonra bir tarihte yayına
başlayan TRT, 1.1.1964 tarihli 359 sayılı Türkiye Radyo ve
Televizyon yasası temelinde özerk bir statü alarak kurulur.
Duz programlar
Muzik Programlari
Dramatize programlar
Eglence programlari
Cok Kisili Programlar .
Spor Programlari
Egitim programlari
Tanitim ve Reklam Programlari
Duz Programlar
01
Radyo
Dunya Turkiye
Türkiye, 1927 yılında 5 KW güçle
u  Radyo tekniği ile ilgili olarak
yapılan ilk teknik buluş James
ilk düzenli radyo yayına
Clerk Maxwell 1860 yılında radyo geçmiştir.
(elektromanyetik) dalgalarının
varlığını bulmuştur. 1990 yılından itibaren Türkiye’de
özel televizyonlar gibi özel radyo
u  Sürekli ilk radyo vericisi 2 Kasım istasyonları da yayın hayatına
1920’de ABD’de çalışmaya adım atmışlardır.
başlamıştır.

Radyonun Tarihsel Gelisimi


Tesekkurler
OUR TEACHING METHOD

Neptune Saturn Jupiter Mercury


It’s the farthest planet Saturn is composed of It’s the biggest planet in Mercury is the closest
from hydrogen the planet
the Sun and helium Solar System to the Sun
A PICTURE IS
WORTH A
THOUSAND
WORDS
86%
Mercury is the the closest planet

OUR
SUCCESS
58%
Venus is the second planet from the Sun

48%
Jupiter is the biggest planet of them all
OUR VALUES

Mercury Venus Mars Jupiter


It’s the the closest It’s the second planet Mars is actually a cold Jupiter is the
planet to the Sun from the Sun place biggest planet
MARS 20%
Despite being red, Mars is a cold place

VENUS 45%
Venus is the second planet from the Sun

MERCURY 35%
*To modify this graph, click on it, follow the link, change
the data and paste the new graph here It’s the closest planet to the Sun

STATISTICS
Mercury
Mercury is the 2
closest to the Sun
Jupiter
Venus 1 3 Jupiter is the biggest
planet
Venus has a
beautiful name
4 Mars
Mars is actually a
cold place

ENROLLMENT PROCESS
THIS IS A TABLE

Year Area Accomplishment

Mars is actually a
2017 Mars
cold place

Venus has a
2018 Venus
beautiful name

Mercury is the closest


2019 Mercury
to the Sun
EĞİTİMİN TARİHSEL
TEMELLERİ
EĞİTİMİN TARİHSEL
TEMELLERİ
HALİSE KADER ZENGİN
TARİHSEL TEMEL

•  EĞİTİM NASIL BAŞLAMIŞTIR?


•  OKUL NE ZAMAN ORTAYA ÇIKMIŞTIR?
•  EĞİTİM NE ZAMAN KURUMSALLAŞMIŞTIR?
•  KURUMSALLAŞMAYA NEDEN İHTİYAÇ DUYULMUŞTUR?
Eğitim Tarihi
•  Tüm toplumsal kurumların karşılıklı etkileşimini, bunların insanlık tarihi boyunca
ulusların ve bireylerin üzerindeki etkilerini ortaya koymalıdır.
•  Eğitim tarihi; tüm ulusların, tarihsel süreç içinde çocukların niçin ve nasıl
yetiştirdiklerini, bu amaçla hangi eğitim kurumlarını kurduklarını, bu kurumlarda
nasıl bir insan yetiştirme projesi (öğretim programı) uygulamaya koyduklarını,
eğitimi diğer toplumsal kurumların nasıl etkilediğini, düşünürlerin düşünceleriyle
eğitimi nasıl etkilemeye çalıştıklarını ortaya koyar.
•  Eğitim tarihçileri de genelde tüm insanlığın, özelde de belirli bir toplumun, tarihsel
süreç içinde eğitim kuram, kurum ve uygulamalarını bilimsel yöntemler kullanarak
ortaya koymaya çalışır.
TARİHİ TEMEL?

•  Eğitim sisteminin bir kurum olarak tarihi gelişimi (geçmişten günümüze


insanlar, eğitim kurumlarını hangi amaçlarla nasıl yapılandırdılar? Devlet ile
eğitim kurumu arasında nasıl bir ilişki vardır? Eğitim sisteminin idari
örgütlenmesi nasıl gelişmiştir? Eğitim ile nasıl bir insan tipi yetiştirilmeye
çalışılmıştır?)
•  Pedagojik düşüncenin tarihi(eğitimin nasıl olması gerektiği ile ilgili
düşünceler…
TARİHİ TEMEL?

•  Eğitim sisteminin bir kurum olarak tarihi gelişimi (geçmişten günümüze


insanlar, eğitim kurumlarını hangi amaçlarla nasıl yapılandırdılar? Devlet ile
eğitim kurumu arasında nasıl bir ilişki vardır? Eğitim sisteminin idari
örgütlenmesi nasıl gelişmiştir? Eğitim ile nasıl bir insan tipi yetiştirilmeye
çalışılmıştır?)
•  Pedagojik düşüncenin tarihi(eğitimin nasıl olması gerektiği ile ilgili
düşünceler…
TARİHİ TEMEL?

•  Eğitim sisteminin bir kurum olarak tarihi gelişimi (geçmişten günümüze


insanlar, eğitim kurumlarını hangi amaçlarla nasıl yapılandırdılar? Devlet ile
eğitim kurumu arasında nasıl bir ilişki vardır? Eğitim sisteminin idari
örgütlenmesi nasıl gelişmiştir? Eğitim ile nasıl bir insan tipi yetiştirilmeye
çalışılmıştır?)
•  Pedagojik düşüncenin tarihi(eğitimin nasıl olması gerektiği ile ilgili
düşünceler…
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
İLKÇAĞLARDA VE ANTİK DÖNEMDE EĞİTİM
•  Sistemli eğitimin Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarında ortaya çıktığı
bilinmektedir.
•  Mısırlılarda Eğitim
•  Çinlilerde Eğitim
•  Hintlilerde Eğitim
•  Yunanlılarda Eğitim (Sparta’da eğitim, Atina’da eğitim –Sokrat, Platon,
Aristo-)
Eski Türklerde Eğitim

•  Göçebelik, savaşçı ruh…


•  Tarım ve hayvancılık
Eski Türklerde Eğitim

•  Göçebelik, savaşçı ruh…


•  Tarım ve hayvancılık
Eski Türklerde Eğitim

•  Göçebelik, savaşçı ruh…


•  Tarım ve hayvancılık
Eski Türklerde Eğitim

•  Göçebelik, savaşçı ruh…


•  Tarım ve hayvancılık
Eski Türklerde Eğitim

•  Göçebelik, savaşçı ruh…


•  Tarım ve hayvancılık
Küttab
Cami
Saraylar
Kitapçı dükkanları İslamiyet sonrası eğitim
Bilgin evleri
Edebi salonlar
İslamiyet sonrası eğitim

•  Medrese
Osmanlı dönemi eğitim

•  Geleneksel Osmanlı eğitim kurumları (sıbyan ve medrese okulları)


•  Saray ve orduda eğitim (saray okulu, acemi ve yeniçeri ocakları)
•  Batılı tarzda okullar (askeri okullar, genel eğitim kurumları)
Osmanlı Eğitiminde Yenileşme Hareketleri

•  Tanzimat Öncesi
•  Tanzimat, Mutlakıyet ve Meşrutiyet Döneminde Osmanlı Eğitiminde
Çağdaşlaşma
•  Cumhuriyet Döneminde Türk Eğitiminde Çağdaşlaşma
Eğitim Devrimleri
•  Öğretimin Birleştirilmesi Yasasının Çıkarılması
•  Yeni Türk Harflerinin Benimsenmesi
•  Ulus Okulları
•  Üniversite Reformu
•  Dil Devrimi
•  Halkevlerinin Açılması
•  Köy Enstitüleri
Kaynak

•  Ed: Ali Rıza Akdeniz, Mehmet Küçük, Eğitim Bilimine Giriş, 3. Basım, Nobel
Yay. Ankara 2018.
•  Erdoğan Başar, «Türkiye’deki Eğitimin Tarihsel Gelişimi», Ed: Özcan Demirel,
Zeki Kaya, 14. baskı, Pegem A., Ankara 2018, ss.25-57.
07-Efendim.mp3

EĞİTİMİN HUKUKSAL
TEMELLERİ
• 1)TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI
• 2)HUKUK VE EĞİTİM İLİŞKİSİ
• 3)HUKUKUN KAYNAKLARI
• 4)MİLLİ EĞİTİME YÖN VEREN HUKUKSAL
NİTELİKLER
• 5)EĞİTİMİN ULUSAL VE ULUSLARARASI HUKUKİ
DAYANAKLARI
1)TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI

• Toplum halinde yaşayan insanların


yükümlülüklerini,kullanacakları yetkileri ve onların
haklarını belirleyen kurallara sosyal düzen kuralları denir.
• Sosyal düzen kuralları 4’e ayrılır
• 1)hukuk kuralları
• 2)din kuralları
• 3)ahlak kuralları
• 3)görgü kuralları
• Hukuk kuralları:Toplumdaki bireyleri ve
kamu kuruluşlarını bağlayan ve bu
kuralların hukuk kuralı sayılabilmesini
sağlayan kamu gücüdür. Hukuk
kuralları,toplumun huzur ve güven içinde
yaşamasını ilgilendirir.Kurallara aykırı
hareketler topluma ve bireye zarar
verebilir. Böyle durumlarda devlet harekete
geçer.
• Din kuralları: Bu kurallar inanç - ibadet ve
hemcinslerine karşı davranış olarak ikiye
ayırıyoruz. İnanç ve ibadet Allah’ın
varlığını,birliğini ve din kurallarını içine
alırken;hemcinslere karşı sorumluluklar
başkalarına zarar
verilmemesi,canına,malına,ırzına göz
dikilmemesi gibi kuralları içine alır.
• Ahlak kuralları:Toplumdaki iyi ve
kötü hakkındaki değer yargılarına
göre yapılması veya yapılmaması
gereken davranışlarla ilgili kurallardır.
• Görgü kuralları: Aynı çevrede
yaşayan insanların uyduğu ve nasıl
davranmaları gerektiğini belirten
kurallardır.
2)HUKUK VE EĞİTİM İLİŞKİSİ

Hukuk: Toplum yaşamında kişilerin birbirleriyle ve


toplumla olan ilişkilerini düzenleyen ve uyulması kamu
gücüyle desteklenen sosyal kuralların bütünüdür.
Hukukun, toplum yaşamını düzenleme, toplum
gereksinimi karşılama ve adaleti gerçekleştirmek gibi
amaçları vardır.
Toplumun gelişimi ve sürekliliği için nitelikli bireyler
yetiştirmek eğitimin toplumsal işlevidir. Eğitim sistemi
bireylerin toplumsallaşmasında rol alır.
Formal olarak yapılandırılmış olan eğitim sistemimizde
okul ve diğer kurumlarda eğitim gören bireylerin
toplumsallaştırılması bu kurumların formal amaçları
arasında yer alır.Bu formal amaçların gerçekleştirilmesi
ve eğitim hakkı yazılı hukuk kuralları yoluyla güvence
altına alınmaya çalışılmıştır.
Eğitim hizmetleri devlet denetimi ve gözetimi
altındadır.
Eğitim alanı ile ilgili konuları içeren ve kamu gücü ile
desteklenen hukuk kuralların tümüne eğitim hukuku
denir.
Eğitim hukuku,eğitimde yapılacak eylemlerin,işlevlerin
genel çerçevesini verir.Eğitime ilişkin görevler bu
çerçevede yapılır.
MİLLİ EĞİTİME YÖN VEREN HUKUKSAL
NİTELİKLER

Devletin anayasada belirtilen nitelikleri, eğitim sisteminin


sadece çerçevesini çizmekle kalmaz aynı zamanda
niteliğini, yapı ve işleyişini de önemli ölçüde belirler.
• 1)Hukuk Devleti: Hukuk Devleti,polis devletinin tersine
faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan,yönetilenlere
hukuki güvenceler sağlayan devlettir.

• 2)Laik Devlet Anlayışı: Atatürk laikliği de tıpkı Batı


laikliği gibi din ve mezhep ayırımı yapmayan, resmi bir
dini bulunmayan, din kuralları ile yönetilmeyen bir devlet
düzeni öngörmüştür.
• 3)Sosyal Devlet Anlayışı: Hukuk devletinin
amacı,bireylerin özgürlüğü olan bir devlet sistemini
tanımlarken;sosyal devletin amacı,herkesin mutluluğu ve
toplumun refahı olan bir devlet sistemini
tanımlamaktadır.

• 4)Demokratik Devlet Anlayışı: Abraham


Lincoln,demokrasiye “halkın,halk tarafından halk için
yönetilmesi” şeklinde tanımlamıştır.Halkın halk
tarafından yönetimi demek demokratik bir toplumu
yurttaşların demokrasinin yararlarıyla yüklerini
paylaşması demektir.
Eğitim sistemine yön veren yasal düzenlemeler,başta
ülkemizin taraf olduğu uluslar arası anlaşma ve
belgelere uygun olmak üzere soldan sağa doğru
hiyerarşik bir şekilde ;
Anayasa yasa kanun hükmünde kararname tüzük
yönetmelik yönerge genelge ile yapılır.
Yasal düzenlemelerde etki gücü ve öncelik sağdan
sola gidildikçe artar,ancak açıklayıcı hükümler
azalır.Örneğin yasa yönetmelikten güçlü ancak
yönetmelik yasadan daha açıklayıcıdır.
Anayasa,devletin kuruluşu ile vatandaşların temel hak ve
özgürlüklerini düzenleyen temel yasadır.
1982 Anayasası’nda eğitimle ilgili hususlar genel olarak
‘Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi’ başlığı altında
42.maddede yer almakla birlikte,anayasanın diğer
maddelerinde açıklanan ‘Din ve Ahlak
Eğitimi’(madde 24), ‘Düşünce ve Kanaatleri
Açıklama ve Yayma Hürriyeti’(madde 26),
‘Bilim ve Sanat Hürriyeti’(madde 27), ‘Ananın ve
Çocuğun Korunması ve Aile Planlaması
Öğretimi’(madde 41), ‘Gençliğin
Korunması’(madde 58), ‘Yabancı Ülkelerde Çalışan
Vatandaşların Çocuklarının Eğitimi’(madde 62) gibi
konularda eğitim hakkıyla yakından ilgilidir.
Anayasanın 42. maddesi, eğitim ve öğretim
hakkını şu şekilde düzenlemektedir;
‘Kimse eğitim ve öğrenim hakkında yoksun
bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla
tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğrenim
Atatürk ilkeleri ve inkılapları
doğrultusunda ,çağdaş bilim ve esaslarına
göre ,devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.
Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri
açılamaz.’ ‘Türkçe’den başka hiçbir dil,eğitim
ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana
dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve
öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile
yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların
tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletler
arası anlaşma hükümleri saklıdır.’
Bu anayasanın 130. ve 131. maddeleri de
yükseköğretim kurumlarına ilişkin hükümleri
kapsamaktadır.
130. maddede üniversiteler, 131. maddede
yüksek öğretim üst kuruluşu olarak Yüksek
Öğretim Kurulu ile ilgili düzenlemeler yer
almaktadır.
- Tevhid-i Tedrisat Kanunu,
- Milli Eğitim Temel Kanunu,
- İlköğretim ve Eğitim Kanunu,
- Milli Eğitim Başkanının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun ,
- Özel Eğitim Kurumları Kanunu,
- Yüksek Öğretim Kanunu,
- Devlet Memurları Kanunu
Türkiye milli eğitim sistemine temel oluşturan yasal
dayanaklardan biri,Tevhid-i Tedrisat Kanunu’dur.
Kanun 6 maddeden oluşmaktadır. Bu kanunla
1924’e kadar bir taraftan Maarif
Vekaleti’ne,diğer taraftan da Şer’iyye ve Evkaf
Vekaleti’ne ya da özel vakıflara bağlı olarak
faaliyet gösteren eğitim-öğretim kurumlarının
tamamı,devletin gözetim ve denetimi altına alınarak
Maarif Vekaleti’ne bağlanmıştır.
Ayrıca bu kanunla din uzmanları yetiştirmek üzere
Darülfünun’da bir ilahiyat fakültesi
kurulması,imamlık-hatiplik gibi dini hizmetlerin
yerine getirilmesinde görevlendirilmek üzere de
memur yetiştirilmesi için ayrı okulların (imam-
hatip)açılacağı hükme bağlanmıştır.
Bu kanun 1973’te hazırlanmış olup mevcut Türkiye
milli eğitim sisteminin düzenlenmesinde esas olan
amaçlar, ilkeler, eğitim sisteminin genel
yapısı,öğretmenlik mesleği,okul bina ve
tesisleri, eğitim araç ve gereçleri, Devletin
eğitim ve öğretim alanındaki görev ve
sorumlulukları ile ilgili temel hükümleri bir sistem
bütünlüğü içinde kapsamaktadır.
Milli Eğitimin Temel İlkeleri;
- Genellik ve eşitlik
- Ferdin ve toplumun ihtiyaçları
- Yöneltme
- Eğitim hakkı
- Fırsat ve imkan eşitliği
- Süreklilik
- Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği
- Demokrasi eğitimi
- Laiklik
- Bilimsellik
- Planlılık
- Karma eğitim
- Okul ile ailenin işbirliği
- Her yerde eğitim
Anayasada ilköğretime ilişkin yer alan hükümleri
açıklayan temel yasadır.
Bu yasanın amacı,Anayasa,430 sayılı Tevhid-i Tedrisat
Kanunu ,1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile
kalkınma plan ve programlar doğrultusunda milli eğitim
hizmetlerini yürütmek üzere Milli Eğitim Bakanlığının
kurulmasına,teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları
düzenlemektir.(madde 1)

Bu kurumlar ,Milli Eğitim Bakanlığının denetim ve gözetimi


altındadır. Bu kurumlar faaliyetlerini kazanç sağlamak
için düzenleyemezler. Ancak Türk Milli Eğitimin amaçları
doğrultusunda eğitimin kalitesini
yükseltmek,gelişmelerine fırsat ve imkan
verecekyatırımlar ve hizmetler yapmak üzere gelir
sağlayabilirler.
Bu kanunun amacı ,yükseköğretimle ilgili amaç ve ilkeleri
belirlemek,bütün yüksek öğretim kurumlarının ve üst
kuruluşlarının örgütlenme,işleyiş,görev,yetki ve
sorumlulukları ile eğitim,öğretim,araştırma
yayım,öğretim elemanı,öğrenci ve diğer personel ile
ilgili esasları bütünlük içinde düzenlemektir.(madde 1)

Resmi okul ve eğitim kurumlarında kadrolu olarak çalışan


bütün eğitim çalışanları birer devlet memurudur. Bu
eğitim çalışanlarının gerek birbirleri ve gerek devletle
olan resmi ilişkilerinin düzenlenmesinde önce kendi özel
yasaları dikkate alınır. Özel yasalarında düzenleyici
hükümler yok ise eğitim çalışanları ile ilgili düzenlemeler
Devlet Memurları Kanuna göre yapılır. Memurluğa
alınacaklarda genel ve özel şartlar aranır.
Milli eğitim şuralarının temel amacı ;eğitim
sisteminde yenileşme gereğinin de bir
sonucu olarak ülkenin içinde bulunduğu
önemli eğitim sorunlarının çözümüne yönelik
örgütsel siyasa ve uygulamaların
belirlenmesine yardımcı olmaktadır.
İlk şura toplantıları Atatürk döneminde «Heyet-i
İlmiye» toplantıları adıyla yapılmıştır. (1921-
1926). 3 Heyet-i İlmiye toplantısı yapılmıştır.
En son 19. MEŞ toplanmıştır.
1963’den bu yana beş yıllık süreler için
oluşturulan kalkınma planlarında eğitimle
ilgili mevcut durum analizleri ve hedefler
belirtilmektedir.
En son 10. Kalkınma Planı açıklanmıştır.
• Bu bildirge, Birleşmiş Milletler Örgütüne üye devletlerce
bütün insanlara tanınan temel hakları kapsar.10 Aralık
1948’de kabul edilen ve Türkiyenin de imzaladığı 30
maddelik bir beyannamedir.
Bu beyannamenin 26.maddesi eğitim hakkının bir insan
hakkı olduğunu vurgulayarak şunları belirtmektedir:

• Eğitim parasızdır, hiç olmazsa ilk ve temel eğitim


evresinde böyle olmalıdır.
• İlköğretim zorunludur.
• Teknik ve mesleki eğitimden herkes yararlanabilmelidir.
• Yüksek öğrenim herkese, yeteneklerinin ve başarılarının
elverdiği ölçüde tam bir eşitlikle açık olmalıdır.
• Eğitim,insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan
hakları ile temel özgürlüklere saygının güçlenmesini
amaçlamalıdır.
• Bütün uluslar ırk ve dinler arasında anlayış,hoşgörü ve
dostluğu özendirmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın
korunması yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
• Anne ve babalar ,çocuklarına verilecek eğitimin türünü
seçmek hakkına sahiptirler.
İkinci maddede ise:

‘Herkes,hiçbir yönden,özellikle ırk,renk,cins,dil,din,siyasi


veya diğer herhangi bir inanç,milli veya toplumsal
köken,servet veya herhangi diğer bir fark gözetmeksizin
bu bildirgede ilan olunan bütün haklardan ve bütün
hürriyetlerden yararlanma hakkına sahiptir.’
Bu sözleşmenin eğitimle ilgili hükümleri 28.maddede
açıkça ortaya konmuştur. Bu hükümler şunlardır:
Taraf Devletler, çocuğun eğitim hakkını kabul ederler ve bu
hakkın fırsat eşitliği temeli üzerinde aşama aşama
gerçekleştirilmesi görüşünden hareketle;
• İlköğretimi herkes için zorunlu ve parasız hale getirirler.
• Ortaöğretim sistemlerinin genel olduğu kadar mesleki
nitelikte de olmak üzere çeşitli biçimlerde
örgütlenmesini teşvik ederler. Öğretimi parasız hale
getirmek için uygun tedbirleri alırlar.
• Uygun olan bütün araçları kullanarak yükseköğretimi
yetenekleri doğrultusunda herkese açık hale getirirler
• Eğitim ve meslek seçimine ilişkin bilgi ve rehberliği
bütün çocuklar için elde edilebilir hale getirirler.
• Okullarda düzenli bir biçimde öğrenci devamının
sağlanması ve okulu terk etme oranlarının düşürülmesi
için gerekli tedbirleri alırlar.(madde 28)
• Ayrıca taraf olan ülkeler çocuk eğitiminin bazı amaçlara
yönelik olmasını kabul ederler. Bu amaçlar şunlardır:
• Çocuğun kişiliğinin,zihinsel ve bedensel yeteneklerinin
olabildiğince geliştirilmesi,
• İnsan haklarına ve temel özgürlüklere, Birleşmiş Milletler
Anlaşması’nda benimsenen ilkelere saygısının geliştirilmesi,
• Çocuğun ana-babasına, kültürel kimliğine, dil ve değerlerine,
yaşadığı veya geldiği ülkenin ulusal değerlerine ve kendisinden
farklı uygarlıklara saygısının geliştirilmesi,
• Çocuğun anlayış, barış, hoşgörü, cinsiyetler arası eşitlik, gerek
etnik, ulusal, dini gruplar ve yerli halktan olsun; gerekse bütün
insanlar arasında dostluk ruhuyla özgür bir toplumda yaşantıyı
sorumlulukla üstlenecek şekilde hazırlanması;
• Doğal çevreye saygısının geliştirilmesi esastır.(madde 29)
Bu sözleşmenin giriş bölümünde üye devletler arasındaki
sıkı işbirliğini kurma amacına ulaşma yollarından birinin
insan haklarını ve temel özgürlüklerini korumak ve
geliştirmek olduğu vurgulanmıştır.
Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde ülkemizin eğitim
sisteminde AB normlarına uyum sağlamak için geniş
çapta bir yeniden yapılanma sürecine
girilmiştir.Davranışçı eğitim anlayışına göre hazırlanmış
1968 programı değiştirilerek yerine yapılandırmacı
anlayışla hazırlanan yeni program,ilköğretim okullarının
birinci kademesinde uygulamaya konulmuştur.

You might also like