Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 90

MÜİTBF TARİH II

2022-2023 BAHAR DÖNEMİ


__________________________________________

ORTAÇAĞ
TÜRK DEVLETLERİ
KURUMLAR TARİHİ
Ders Notları

Hazırlayan
DOÇ. DR. SADİ S. KUCUR
---

Sadi S. Kucur•

SELÇUKLULARDA SARAY EMİRLERİNİN


ÖZELLİKLERİNE DAİR BAZI TESPİTLER

Bu araştırma, Selçuklu saraylarında görev yapan emirlerin tayin edildikleri ma-


kam ve taşıdıkları unvanlar ile bunların kaynaklara yansıyan faaliyetlerinin karşı­
laştırılması sonucunda ortaya çıkan karmaşık durumu anlama çabasıyla kaleme
alınmıştır. Bir emirin aynı anda iki unvan taşıması, bu unvanlardan birinin saray, di-
ğerinin saray dışında ordu veya eyalet teşkilatıyla ilgili olması gibi çelişkili durumlar
çözümlenere k bazı özellikler tespit edilmeye çalışılmıştır.
Ortaçağ İslam ve Türk devletlerinin genelinde olduğu gibi Selçuklu devletlerinde
de devlet teşkilatının hanedan, gulam ve ikta sistemi olmak üzere üç ana unsurdan
oluştuğunu söyleyebiliriz. Bunlardan gulam sistemi, güven ve liyakat bakımından
1

idari mekanizmanın vazgeçilmez bir unsuru olarak kabul görmüştür. Bilindiği üzere
hassa ordusu ve eyalet teşkilatı ile araştırma konumuz olan saray emirleri ve per-
soneli bu sisteme dahildir. Uygulamada bu sistemin özellikle güvenilirlik bakımın­
dan zaman zaman sultanın endişelerini bertaraf edemediği ve bunun için de onun
farklı çözüm yolları aramasına sebep olduğu görülmektedir. Başlıca saray emirleri
ise şunlardır: Emir-i hacib (hacibü'l-hüccab, hacib-i bozorg, hacib-i kebir, hacib-i
has), emir-i dad, emir-i candar, emir-i ahfu, emir-i silah (silahdar, silahı) , emir-i alem
(alemdar), emir-i çaşnigir. 2
Şimdi saray emirleri ile ilgili kaynaklarda rastladığımız karmaşık uygulamaları
sıralayıp, bu uygulamaların sebeplerini anlamaya çalışalım:
1. Bir saray emiri saraydaki görevi devam ederken, taşıdığı unvanın görev ala-
nıyla ilgisi olmayan sarayda veya saray dışında başka herhangi bir işle geçici olarak
görevlendirilmektedir.
Selçuklu devletlerinde sultan bir saray emirine, saray dışında ordu komutanlığı,
elçilik gibi önemli ve hassas bir görevi vermektedir. Kaynaklarda çokça rastlanan bu
durum aşağıda zikredeceğimiz birkaçından da anlaşılacağı üzere, düzensiz olmakla
birlikte çok yaygındır ve devlet teşkilatının asli bir uygulamasıdır. Aslında bu durum
onların gulam olmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü gulamlar askeridir. Dolayısıyla

• Doç. Dr., Mannara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı,
e-mail: slrucur@marmara.edu.tr
Selçuklularda gulaın sistemi için blcz.: Erkan Göksu, Selçulc/u 'nun Mirası ve Gulam ve İktô (Kölelik mi
Efendilik mi?), İstanbul 2017; Oktay Altın, Selçuklular 'da Gu~ôm Sistemi, Marmara Üniversitesi.Türkiyat
Araştınnalan Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, lstanbul 2019.
ı Bunlar ve diğer saray emirleri hakkında bkz.: Erdoğan Merçil, Selçuklular 'da Saraylar ve Saray Teşkilôtı,
İstanbul 2011 ; Sadi S. Kucur, "Nizamülmülk'ü n Siyasetnime'sine Selçuklu Devlet Teşkilatı Açısından
Bir Bakış: Emir-i Hares ile Emir-i Dad Örneği, Türklük Araştırmaları Dergisi, 12, 2002, s. 41-72; Ayşe
ôzdemir, Selçuklu Saraylarında Hôciblik, Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Yayın­
lanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2019.
478 1 PROF . DR . ABDÜLKERiM ÔZAYDIN ' A ARMA~AN

saray emirleri, sultan bizzat katılsın veya katılmasın, onun takdiriyle seferlerde ordu
komutanı olarak görevlendirilmektedir. Elçilik ise zaten müstakil, sabit bir memuri-
yet değildir. Gönderilecek kişi üzerinde etkili olacağı düşünülen, güvenilir, saygın,
yerine göre konuşmasını bilen, hazır cevap vs. özelliklere sahip herhangi bir devlet
adamı, kadı, alim, şair veya süfi elçilik yapabilirdi.3 Dolayısıyla uygun görülen bir
saray emiri de elçilikle görevlendirilebiliyordu.
Sultan Alp Arslan zamanında Hacib Aytegin' in Abbasi halifesine gönderilen elçi-
lik heyetinde bulunması (456/ 1064),4 Alp Arslan ' ın Kutalmış isyanını bastırmak için
Hacib Erdem'i (456/ 1064),5 kardeşi Kavurd ' un isyanını bastırmak için deAltuntaş ve
Çavlı isimli iki hacibi (459/1067)6 öncü kuvvet komutanı olarak tayin etmesi, Sultan
Berkyaruk döneminde emir-i dad Özbek' in 493 ( 1100) yılında bir savaşa katılması,7
bu uygulama ile ilgili Büyük Selçuklu Devletinde rastladığımız birçok örnekten sa-
dece birkaçıdır.
Türkiye Selçuklulannda ise Sultan I. İzzüddin Keykavus ile Mengücekli Erzin-
can Meliki Behramşah ' ın kızı Selçuk Hatun'un düğünü sırasında üstadüddar tara-
fından emir-i meclise bazı beğlerin hanımlarıyla birlikte Erzincan 'a gidip melikeyi
getirme görevinin verilmesi,8 emir-i dad Bedrüddin Yakut'un ordu komutanı olarak
savaşa katılması,9 bir isyanı bastırmak üzere diğer bir emir-i dad Hatirüddin Zekeriya
Sücasi'nin komutasında yardımcı kuvvet gönderilmesi, Batu Han' a giden elçilik he-
yetinde bulunması , yine II. İzzüddin Keykavus ile IV. Rüknüddin Kılıç Arslan arasın­
da elçilik yapması, 10 çaşnigir Seyfüddin Ay-aba ' nın İznik İmparatoru I. Laskaris' e 11
ve Sahih Ata Fahıiiddin Ali ' nin emir-i dad iken Karakorum' daki Moğol hanına elçi
olarak gönderilmesi ve orduyu karşılamakla görevlendirilmesi, 12 emir-i dad Eminüd-
din Isfahani'nin bir isyanı bastırmak için tayin edilmesi (sahib-i kalem olduğu için
başansız olmuş) 13 gibi durumlar bu uygulamaya örnek olarak verilebilir. Keza Ha-
rizmşah Celalüddin'in hacib-i hass Bedrüddin Tutak'ı Abbasi halifesine elçi olarak
göndermesi 14 de bu örneklere eklenebilir.
2. Liyakatiyle, güvenilirliğiyle sultanın gözüne giren veya nüfuzlu olan bir saray
emirine taşıdığı unvanın görev alanıyla ilgisi olmayan ikinci bir görevin tamamı veya

3 Türkiye Selçuklulan' nda gönderilen elçiler için bkz.: Emine Uyumaz, Türkiye Selçuklu Devleti 'ne Gelen
ve Giden Elçiler, İstanbul 2011 .
4 Abdurrahman İbnü ' I-Cevzi, el-Muntazam fi Tôrihi'l-Ümem 'de Selçuklular (H. 430-485 = 1038-1092),
Seçme, tercüme ve değerlendirme : Ali Sevim, Ankara 2014, s. 116; Sıbt İbnu ' 1-Cevzi, Mir 'ôtü 'z-Zamôn fi
Tarihi '!-Ay an 'da Selçuklular, Seçme, tercüme ve değerlendirme : Ali Sevim, Ankara 2011 , s. 130-131.
5 Sıbt İbnu ' I-Cevzi, a. g. e., s. 128; Cihan Piyadeoğlu, Sultan Alp Arslan Fethin Babası, İstanbul 2016, s.
61-62; Muharrem Kesik, "Kutalmı ş' ın Büyük Selçuklu Tahtını Ele Geçirme Gayretleri", Türk Kültürü,
454, Şubat 2001 , s. 101 -102.
6 Sıbt İbnu ' I-Cevzi, a. g. e., s. 152; Erdoğan Merçil, Kirman Selçukluları, Ankara ı 989, s. 25.
7 Miicmelü't-Tevfırih ve'l-Kısfıs, nşr. Melikü 'ş-Şuara Bahar, Tahran 1318hş, s. 409.
8 İbn Bibi, el-Ewimirü '/'A~fıiyye fi '/-Umfıri '/- 'A/fıiyye, nşr. Necati Lugal, Adnan Sadık Erzi, Ankara 1957, I,
246; Türkçe trc. Mürsel Öztürk, Ankara 1996, I, 197.
9 İbn Bibi, a. g. e., haz. A. S. Erzi, Tıpkıbasım, Ankara 1956, s. 440; Türkçe trc. I, 438.
10 İbn Bibi, a. g. e., Tıpkıbasım, s. 572, 584,597,613; Türkçe trc. I, 106, J 17, 128, 140.
11 İbn Bibi, a. g. e., Tıpkıbasım, s. 132; Türkçe trc. I, 153.
12 İbn Bibi, a. g. e., Tıpkıbasım, s. 617-618, 633 ; Türkçe trc. I, 143-144, 156.
13 K. Mahmud Ak.sarayı, Müsômeret ül-Ahbôr, nşr. Osman Turan, Ankara 1999, s. 102; Türkçe trc. M.
Öztürk, Ankara 2000, s. 78.
14 Aydın Taneri, Ce/fı/ü'd-din Hôrizmşah ve Zamanı, Ankara 1977, s. 103.
SELÇUKLULARDA SARAY EM I R LE R I N I N ô z EL L I K LE R I NE DA I R BAZ I T ES P I TL ER 1 479

yansı tevcih edilmekte ve o görevin unvanını da birlikte taşımaktadır. Emir-i hacib,


emir-i dad veya emir-i candar gibi saray emirleri aynı zamanda sarayda üstadüddar,
başkentte veya taşrada vali, atabeg ve şahnelik gibi makamlara veya vakıf müte-
velliliğine tayin edilebiliyorlardı. Bu şekilde birkaç memuriyeti birlikte uhdesinde
bulunduran bir emir hakkında kaynaklarda verilen bilgilerin onun hangi göreviyle
ilgili olduğunu belirlemekte güçlük çekilmektedir.
Kirman Selçuklularında Kutbüddin Muhammed' e dadbegliğe ilave olarak ata-
beg ve şahneliğin önce tamamının, sonra yarısının, 1 5 dadbeg Turumtay'a ise bu
atabeg ve şahneliğin diğer yarısının, 16 Izzüddin Çoğrane 'ye ise dadbegliğe ilave
olarak emir-i isfehsalarlığın tevcih edilmesi, 17 bu uygulamaya örnek teşkil etmek-
tedir. Ancak burada sadece Kirman Selçuklularında gördüğümüz, bazı makamların
yarısının tevcih edilmesi meselesi izaha muhtaçtır. Bu makamların görevleri değil,
sadece gelirleri mi tahsis edilmişti veya bir makama iki kişi mi tayin ediliyor, söz
konusu görev ikiye mi bölünüyordu? Kutbüddin Muhammed ve Turumtay örne-
ğinde olduğu gibi belki de Berdesir şahneliğinin idari bölgesi muhtemelen ikiye
ayrılmış olmalıdır. 18
Türkiye Selçuklularında ise el-hazinü' l-hass Cemalüddin Ferruh'un aynı zaman-
da evkaf-ı memalik mütevellisi ve nazırı, 19 keza üstazüddar Emir Nizamüddin Ali b.
İlalmış' ın merkez teşkilatında emir-i arız-ı memleket,20 Eminüddin Duleycani (lsfa-
hani)'nin de önce emir-i dadlığa ilave olarak hakim-i vakf, daha sonra tayin edildiği
21
üstadüddarlıkla birlikte de evkaf-ı memalik mütevelliliği hizmetlerini ifa etmeleri
bu uygulamaya örnek teşkil etmektedir. 22
3. Bir emir saraydaki görevi devam ederken, sultan tarafından taşradaki bir görev
de ona tevcih edilebilmekte, ancak oraya kendisi gitmeyip vekil veya naib gönder-
mektedir.
Biri sarayda, diğeri taşrada olan bu iki memuriyetin tabiatıyle aynı anda emir
tarafından bizzat yürütülmesi mümkün değildir. Bu gibi durumlarda emir saraydaki
görevine fiilen devam ettiği için, diğer görevini vekil veya naib tayin ederek yerine
getirmektedir. Zaten bu tür tevcihler sultanın güven ve takdirini kazanan bir saray
emirinin mevcut gelirini, yeni tevcih edilen makamın geliriyle artırarak ödüllendir-
mek için yapılmaktadır.
Bu uygulamaya verilebilecek en meşhur örnek Sultan Melikşah'ın sarayında taş­
tdar olan Anuş Tegin Ğarçei'yi Harizm şahneliğine tayin etmesi, daha doğrusu bu
eyaletin vergi gelirlerinin tasarruf hakkını taştdarlık maaşına ilave olarak ona tevcih

15 Erdoğan Merçil, Kirman Selçukluları, Ankara l 989, bkz.: İndeks.


16 Erdoğan Merçil, a. g. e., bkz.: İndeks.
17 ErdoğanMerçil, a. g. e., s. 108-109, 111-113, 160, 181,188, 191.
18 Erdoğan Merçil, a. g. e., s. 88.
19 615 (1218) tarihli Sivas Dfuiişşifası vakfiyesi: Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, Defter nr. 584, sıra nr. 138,
s. 290; Refet Yinanç, "Sivas Abideleri ve Vakıftan", Vakıflar Dergisi, sayı: 22, Ankara 1991, s. 26-27, 40.
20 İbn Bibi, a. g . e., Tıpkıbasım, s. 566; Türkçe trc. II, 164.
21 İbn Bibi, a. g. e., Tıpkıbasım, s. 655; Türkçe trc. II, 174; Kerimüddin Mahmud Aksarayi, a. g. e., s. 88;
Türkçe trc. s. 66-67.
22 Özellikle evkafmütevelliliği tevcihi, Osmanlı Devleti ve günümüz bürokrasisinde çok görülen bazı bürok-
ratlara veya gönlü hoş tutulmak istenen kişilere, bazı kamu kurumlarında yönetim kurulu üyeliği verilerek
ek gelir elde etmelerinin sağlanmasını hatırlatmaktadır.
480 1 PROF . DR . ABDÜLKE RiM ÔZAYDIN ' A ARMAÔA N

etmesidir. Nitekim bu sırada Anuş Tegin'in saraydaki görevi devam ettiği gibi Ha-
rizm'in fiilen idaresi de Ekinci (İlk.inci) b. Koçkar'ın elindeydi. Keza Sultan Sencer
23

Şafiiler ile Hanefile r arasında çıkan fitneyi gidermek için görevlendirdiği büyük ha-
cib Muhamm ed el-Kaşanı'yi başarısından dolayı mevcut görevine ilave olarak Nişa­
24
bur valiliğini tevcih ederek ödüllendirdi.
4. Saray dışında fiilen görev yapan bazı devlet adanılan bu görevin unvanı ile bir-
likte faal olarak kullanılmadığı anlaşılan bir saray emiri unvanını da taşımaya devam
etmektedirler. Saray emirlerinden bazıları zamanla devlet adamlarının yükselmesin-
de en önemli göstergeler olan liyakat ve güvenilirlikte öne çıkarak sultanın gözüne
girmekteydiler. Bunlar daha sonra sarayda hacibü'l-hüccab, saray dışında atabeg,
vali veya ser-leşker/sübaşı gibi önemli ve hassas görevlere tayin ediliyorlardı. Da-
ha sonra tayin edildikleri bu görevleri sebebiyle kaynaklarda bahsedil en bu devlet
adamlarının, önceleri saraydaki görevleri sırasında aldıkları unvanı , artık lakab ola-
25
rak taşımaya devam ettikleri anlaşılmaktadır.
Bu duruma Büyük Selçuklu Devletinde Habeşi b. Altuntak güzel bir örnek teşkil
etmektedir. Sultan Berkyar uk onu 490 ( 1096-97) yılında önce bir isyanı bastırmak
üzere ordu komutanı olarak görevlendirmiş, başarılı olunca da Horasan valiliğine
tayin etmiştir. Bu görevde iken gelişen olaylar dolayısıyla kaynakl arda sık sık adı
geçen Habeşi, aynı zamanda emir-i dad unvanını , daha doğrusu lakabını da taşı­
dadlık
maktadır. 26 Eyalette fiilen valilik yaptığına göre, aynı anda sarayda emır-i
yapması mümkün görünme mektedir . Anlaşılan odur ki vaktiyle emır-i dad
iken ta-
nınmış , sultanın gözüne girmiş ve bu sebeple ordu komutanı ve Horasan
eyaletine
vali tayin edildikte n sonra bile bu eski unvanı lakaba dönüşerek adıyla ve yeni
unvanıyla birlikte kullanılmaya devam etmiştir. Irak Selçuklu sarayından emır-i
ha-
27
cib Muzaffe rüddinA lpArgu b. Yarankuş ' un bazdar, Sultan Berkyar uk'un atabegi

Gümüştegin ' in candar, Sultan Sencer ' ın hdcibi Feleküd din'in el-Çetri lakapları
28

29 Aynı uy-
taşıması da Büyük Selçuklu lardan bu duruma örnek olarak verilebil ir.
gulamay a Irak Selçuklularından Muhamm ed zamanında Isfahan şahnesi olup ca-
medar lakabını taşıyan Reşid ' i , ° Kirman Selçuklularından ise Tuğrulşah devrinde
3

23 Alaaddin Ata Melik Cüveynı, Tarih-i Cihan Güşa, Türkçe trc. M. Öztürk, Ankara 1998, s. 249; Aydın
Taneri, Harezmşahlar, Ankara 1993, s. 7.
24 Sadruddın Ebu '!-Hasan 'Ali ibn Nasır 'Ali el-Hüseynı , Ahbôrü 'd-Devleıi 's-Selçukiyy
e, Türkçe trc. Necati
Lügal, Ankara 1999, s. 88 '
25 Aynı uygulamaya diğer Ortaçağ Türk devletlerinde de rastlanmakt adır. Mesela Memluk Devletinde vak-
tiyle sarayda çomak.dar olan bazı emirlerin daha sonra mukaddemu e!lgibi daha yüksek makamlara tayin
edildikleri halde, bu eski unvanlarını, yeni unvanl~nın yanında lôkab olarak taşımaya devam ettikleri
görülmektedir. Bkz.: Sadi S. Kucur, "Çomakdar", DIA, Vlll, 369.
İbnü'l-~sir, el-Kômil.fi1-Tarih, X, Beyrut 1399/1~_79, 266-267, 296-297; Türkçe trc. Abdülkerim
ôzay-
26
dın, X, Istanbul 1?87, 223, 244-246; Abdülkerim Ozaydın, Sultan Berkyaruk Devri Selçuklu Tarihi (485-
498/ I092-II04) , Istanbul 2001, s. 53, 64-65, 124; Sadi S. Kucur, a. g. m., Türklük Araştırmal arı Dergisi,
12, s. 37, 64-65.
27 Zabirü'd-d in Nişaburi, Selçuknôme, Türkçe trc. Ayşe Gül Fidan, İstanbul 2018, s. 158; Reşıdü'd-din Faz-
!ullab, Cômi'ü't-Tevôrih (Zikr-i Tôrih-i Selçuk) , Türkçe trc. ve notlar: Erkan Göksu-H. Hüseyin Güneş,
Istanbul 2010, s. 162.
28 er-Ravendi, Rahat-üs-Sudur ve Ayet-üs-Sürur, Türkçe trc. Ahmed Ateş, Ankara 1957, ı, 137.
29 er-Ravendi, a. g. e., I, 164.
30 Reşidü'd-din Fazlullah, a. g. e. , s. 155.
S E LÇ UKLULARDA SARAY EMiRLERiNiN ÖZELLiKLERiNE DAiR BAZI TESPiTLER 1 481

ntabeg ve şahneliği birlikte yürüten, emir-i dad unvanını ise lakab olarak taşıyan
Bozkuş'u örnek verebiliriz. 31

*
Selçuklu Devletlerinde saray emirlerine, daha güvenilir olduğu, verilecek görevi
en iyi onun yerine getireceği kanaati veya gelirini artırarak ödüllendirmek için sultan
tarafindan mevcut görevine ilave olarak geçici veya devamlı ikinci bir makamın tev-
cih edildiğine sık sık rastlanmaktadır. Ayrıca bir saray emirinin daha önceki görevi
nedeniyle taşıdığı unvanı , yeni tayin edildiği makamın unvanı ile birlikte, fakat lakab
olarak taşımaya devam ettiğine şahit olmaktayız. Bu arada elçilik görevinin sabit ol-
madı~ı. yani liyakatli ve dirayetli herhangi bir devlet adamının, uygun görülen diğer
bazı kişilerin bu iş için geçici olarak tayin edildiği ve saray emirlerinin seferlerde
ordu komutanı olarak görev yaptıkları da bu uygulamalardan anlaşılmaktadır.
Uygulamadaki bu özellikler saray emirlerinin taşıdıkları unvanların görev alan-
lannı tespit ederken göz önünde bulundurulması gereken hususlardır. Aksi takdirde
bir eınirin taşıdığı unvanın görev alanıyla hiç ilgisi olmayan görevlerin ve yetkilerin
o unvan ile ilişkilendirilmesi gibi yanlış sonuçlara gidilmesine sebep olabilmektedir.
Diğer bir deyişle taşınan unvanlarla, yerine getirilen bazı görevler uyuşmamakta ve-
ya iç içe ginnektedir. Dolayısıyla saray emirleri hakkında kaynaklarda verilen bilgi-
ler. bu hususiyetler göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir.

3ı En:krJan Merçil, Kirman Seiçııklıılan, Ankara 19892, s. 70, 78. 110, I 55, 156, 177-179. 191,224.

You might also like