Professional Documents
Culture Documents
3 Aerodinamik
3 Aerodinamik
3 Aerodinamik
DERSİ SUNUMU
Atmosfer
• Atmosfer teorik olarak beş
tabakadan oluştuğu kabul edilir.
• Troposfer
• Stratosfer,
• Mezosfer,
• Termosfer,
• Ekzosfer
Atmosfer
• Atmosferin toplam
yüksekliğini kesin olarak
söylemek zordur, ancak 1000
km’nin üzerinde bile varlığını
hissetmek mümkündür.
• Gerek atmosferin toplam
yüksekliği, gerekse her bir
tabakasının kalınlığı her
yerde ve her mevsimde aynı
olmayıp önemli değişikler
gösterebilmektedir.
ATMOSFER FİZİĞİ
Atmosfer
• Bu dersin amaç ve kapsamı içinde troposfer ve
stratosfer daha fazla önem taşımaktadır.
ATMOSFER FİZİĞİ
Atmosfer
• Atmosfer bir hava kütlesi olup, dünyayı yerden itibaren dış
sınırları tanımlanamayan birkaç yüz km’ye kadar
sarmaktadır.
• Yerçekimi, atmosferi yeryüzüne bağlı olarak tutar ve
beraberinde dönüşünü takip ettirir.
• Atmosfer, uçuş ve taşıma kuvveti oluşumu için önemlidir.
Bir uçağın üzerine etkiyen aerodinamik kuvvet ve
momentler, büyük oranda uçağın içinde uçtuğu havanın
özelliğinden etkilenir.
• Atmosferin basıncı ve sıcaklığı artan yükseklik ile azalır.
ATMOSFER FİZİĞİ
Atmosfer Parametreleri
• Atmosferin en önemli
parametreleri basınç,
sıcaklık ve yoğunluktur.
• Bunların atmosfer içerisinde
sabit olmayıp büyük
değişikler göstermeleri ilk
başta incelenmesi gereken
bir konudur.
• Yandaki şekilde basınç ve
sıcaklığın yüksekliğe bağlı
olarak değişimi görülebilir.
ATMOSFER FİZİĞİ
Havanın Fiziksel Özellikleri
Aerodinamik açıdan önemli atmosferik özellikler;
* statik basınç * sıcaklık * yoğunluk * viskozite
• Hava; çok küçük basınçta dahi sıkıştırılabilir, akabilir veya
şekli değişebilir.
• Yapışkanlığı (viskozitesi) çok zayıf olduğu için, çok küçük
kuvvetler dahi havanın moleküllerini hareket ettirir.
• Sıkıştırılabilme özelliğinden dolayı, irtifaya çıkıldıkça
ağırlığı ve yoğunluğu azalır.
• İrtifaya çıkıldıkça sıcaklığı da azalır, ancak 36.000 feetten
sonra tropopause boyunca sıcaklık sabittir.
ATMOSFER FİZİĞİ
Basınç:
Basınç:
• Basınç, belirli bir alan birimine etki eden kuvvet
miktarıdır ve bilinen bazı referanslardan ölçülmelidir.
• Mutlak basınç, sıfır basınçtan veya bir vakumdan
ölçülür.
• Gösterge (gauge) basıncı, mevcut atmosfer
basıncından ölçülür,
• Diferansiyel basınç, iki basınç arasındaki farktır.
ATMOSFER FİZİĞİ
Basınç:
• PSI olarak nitelenen çoğu basınç değeri
genellikle atmosfer basıncını hesaba
katmaz, atmosfer basıncına ilave olan
basınç değerini gösterir. Bu değerler
genellikle bir geyç’den okunur ve geyç
basıncı olarak nitelenir.
• Yakıt ve yağ basınçları, geyç değeri olarak
okunur ve pompanın basıncı atmosfer
değerinin ne kadar üzerine çıkardığını
gösterir.
ATMOSFER FİZİĞİ
Basınç:
• Şekildeki barometrede Standard Atmosfer Basıncının
29.92 inç yükseklikte bir civa sütünunu kaldırabildiği
gözlenmektedir.
• Basınç, deniz seviyesinde,
950 ila 1050 milibar arasında
değişkenlik göstermekte ancak
tropik fırtınalar gibi durumlarda
çok daha büyük farklılıklar
oluşmaktadır.
ATMOSFER FİZİĞİ
Basıncın Ölçümü
• Uçaklarda irtifa ölçümü, atmosferik basıncın irtifaya göre
değişimi prensibi ile yapıldığı için, uçak altimetrelerinde
ibre, dış ortam basıncı ile kendi içindeki bir sabit ortam
basıncının farkına bağlı olarak hareket eder.
ATMOSFER FİZİĞİ
Basınç:
• İrtifanın artmasıyla havanın kütlesi ve de basıncı
azalır. Ancak irtifaya göre basınç azalma oranı aynı
değildir. İlk 10000 feet’te her 30 feet’dt 1 mb basınç
azalırken, 30000-40000 feet arasında her 88 feet’te
1 mb azalış görülmektedir.
ATMOSFER FİZİĞİ
Basınç İrtifası:
• Basınç değerine göre ölçülen irtifadır. Hava sıcaklık
değerlerine göre oluşan basınç farklılıkları nedeniyle
aynı noktada farklı irtifa değerleri ölçülebilmektedir.
ATMOSFER FİZİĞİ
Sıcaklık
• Bir enerji transferi biçimidir ve madde içerisindeki
moleküllerin rastgele hareketi ile oluşur.
• Celcius (°C), Fahrenayt veya Kelvin (K) cinsinden ölçülür.
Suyun donma noktası 0°C , kaynama noktası 100°C alınır.
• Fahenayt ölçeğinde ise suyun donma noktası 32 °F ve
kaynama noktası 212 °F’dir.
9 5
• 𝐹= 𝐶+ 32 ve 𝐶 = 𝐹 − 32
5 9
• Kelvin ölçeği; sıfırı mutlak değer olarak almaktadır.
0°C = 273 K dir.
• Sıcaklık ekvator etrafında tropopausun daha yüksek
olmasının da etkisiyle enlemler boyunca azalır.
ATMOSFER FİZİĞİ
Sıcaklık
Hava Sıcaklığı
• Havanın sıcaklığını oluşturan iki
kaynak güneşten direk gelen ısı
ile dünya yüzeyinden yansıyan
ısıdır.
• Dolayısıyla yüzeye yakın kısım
belirli bir sıcaklığa sahiptir ve
yüzeyden uzaklaşıldıkça sıcaklık
azalmaya başlar.
• Bunu üst üste konulmuş küpler
arasındaki ısıl iletişim sonucu gibi
düşünebiliriz.
ATMOSFER FİZİĞİ
Sıcaklık
• Sıcaklık, yerden
troposfere kadar
azalma gösterir ve bu
durum Lapse Rate
olarak adlandırılır.
• Jet standartlarına
göre her 1000 feet’de
2 derece, ISA’ya göre
ise 1.98 derece
azalma olmaktadır.
ATMOSFER FİZİĞİ
Hava Yoğunluğu üzerinde Basınç ve Sıcaklığın Etkisi
• Yoğunluk, basınç ve
sıcaklık arasındaki
ilişkileri anlamak için
gaz kanunlarını bilmek
gerekir. Bunlar;
• Boyle Kanunu,
• Charles Kanunu,
• Basınç Kanunu ve
• Kombine Gaz Kanunu
ATMOSFER FİZİĞİ
Hava Yoğunluğu üzerinde Basınç ve Sıcaklığının Etkisi
Boyle Kanunu: Kapalı kaptaki bir gaz için, sabit sıcaklık
şartlarında basınç
hacimle ters orantılı
ama yoğunlukla
doğru orantılıdır.
P V = sabit
P m / ρ = sabit
P / ρ = sabit
ATMOSFER FİZİĞİ
Hava Yoğunluğu üzerinde Basınç ve Sıcaklığının Etkisi
Charles Kanunu: Kapalı kaptaki bir gaz için, sabit basınç
şartlarında sıcaklık hacimle doğru orantılı ama yoğunlukla
ters orantılıdır.
V / T = sabit
(m / ρ) / T = sabit
ρ T = sabit
ATMOSFER FİZİĞİ
Hava Yoğunluğu üzerinde Basınç ve Sıcaklığının Etkisi
Basınç Kanunu: Kapalı kaptaki bir gaz için, sabit hacim
şartlarında basınç sıcaklıkla doğru orantılıdır.
P / T = sabit
ATMOSFER FİZİĞİ
P = ρRT
ATMOSFER FİZİĞİ
Sıcaklık
Hava Yoğunluğu üzerinde Basınç ve Sıcaklığın Etkisi
• Hava Sıcaklığının düşmesi doğal olarak yoğunluğun
artmasına sebep olur. Ancak irtifa ile basınç düştüğü için
yoğunluk ta düşmektedir. Dolayısıyla yoğunluk birbirine
ters iki etki altındadır. Ancak basıncın etkisi daha fazla
olduğu için yoğunluk sıcaklık düşüşün ters yöndeki
etkisine rağmen irtifa arttıkça düşer.
• Sıcaklık düşüşün sona erdiği ve sıcaklığın sabit kalmaya
başladığı noktaya gelindiğinde ise sıcaklığın ters yöndeki
etkisi tamamen ortadan kalktığı için yoğunluk sadece
basıncın etkisinde kalır ve daha hızlı düşmeye başlar.
ATMOSFER FİZİĞİ
Sıcaklık
• Sıcaklığın artması ile hava yoğunluğu azalmakta,
yoğunluğun azalması da uçaktaki taşıma kuvvetini
azaltmaktadır.
• Gerekli taşımanın oluşması için uçağın daha hızlı uçması
gerekir. Kalkış rulesi uzunluğu da bu nedenle artmaktadır.
• Sıcaklığın artması sonucu yoğunluğun azalması ile ayrıca
motordan elde edilen güç de azalmaktadır.
ATMOSFER FİZİĞİ
Nemin Etkisi
• Hava özellikle yeryüzüne yakın kısımda belirli bir miktar
nem taşıyabilir. Hava içinde bulunabilecek nem sıcaklıkla
doğru orantılı olarak, doyma noktasına kadar artar.
• Doymuş veya doyma noktasına yaklaşmış havanın
sıcaklığı düşmeye başlarsa bu nem yağış, sis veya çiğ
olarak ortaya çıkar.
• Troposferin üstünde hava tamamen kuru kabul edilebilir.
• Nemli ve kuru hava kütleleri arasında 5/8’lik bir oran vardır.
ATMOSFER FİZİĞİ
Nemin Etkisi
• Nemli havanın yoğunluğunun kuru havaya göre daha az
olması uçağı etkileyen kuvvetleri (kaldırma, sürükleme,
itki) de etkiler. Çünkü bunlar yoğunlukla doğru orantılı
olarak değişirler.
• Nemli havada, sürükleme kuvvetinin azalması bir avantaj
iken, kaldırma, çekme veya itme kuvvetlerinin azalması
istenmeyen bir durumdur.
• Dolayısıyla nemli iklimlerde uçak performansı kuru
şartlara göre değişiklik gösterecektir.
ATMOSFER FİZİĞİ
Atmosfer Tabakaları
• Atmosferin ilk tabakası olan troposferin kalınlığı değişiktir.
Ekvator üzerinde 19 km (12 miles) iken kutuplar üzerinde
8 km (5 mil)’dir.
• Meteorolojik olaylar troposfer içerisinde meydana gelir.
ATMOSFER FİZİĞİ
Atmosfer Tabakaları
• Troposfer içerisinde sıcaklık irtifa ile düzgün şekilde azalır.
Buna lapse rate denir.
• Troposferin bittiği yer,
Tropopause olarak
isimlendirilmektedir.
• Tropopause
içerisinde sıcaklık
bir süre sabit kalır.
ATMOSFER FİZİĞİ
Atmosfer Tabakaları
• Troposferde hava basıncı ve
yoğunluk sürekli olarak azalır.
• Atmosferik basınç, deniz
seviyesinde 101.3 kPa veya
1013 millibar civarındadır.
• Troposferin orta noktası
diyebileceğimiz 18,000 ft’e
(5.5 km’ye) çıkıldığında 50 kPa
ve troposferin bittiği yer
sayılan 33,000 ft’de (10 km’de)
25 kpa civarındadır.
ATMOSFER FİZİĞİ
Atmosfer Tabakaları
• Stratosfer, tropopause denilen sınırın üstünde yaklaşık
40 km (25 mil) yüksekliğe kadar devam eder.
• Bu tabaka içerisinde hava çok kuru ve genel olarak
hareketsizdir. Ozon tabakası burada olup yaklaşık olarak
yerden 30 km (19 mil) yüksekliktedir.
• Sıcaklık bu tabaka içerisinde başlangıçta sabit kalır
(-56,5 derece civarında) sonra yavaş yavaş artmaya başlar
ve sıfır dereceye yaklaşır.
• Basınç ve yoğunluk ise
sürekli düşmeye devam
eder.
ATMOSFER FİZİĞİ
Atmosfer Tabakaları
• Stratosfer’den sonra Mezosfer başlar
ve 90 km (56 mil) yüksekliğe kadar
devam eder.
• Burada sıcaklık tekrar düşmeye
başlar ve bu tabakanın bitişi olan
mesopause’da -100 °C civarındadır.
• Bu noktada yoğunluk 0.000001 kg/m3
civarındadır.
• Daha sonra termosfer tabakası başlar
ve sıcaklık artışa geçer.
• Sonraki tabaka olan ekzosfer’e erişildiğinde sıcaklık
1,000°C civarındadır.
ATMOSFER FİZİĞİ
Atmosfer Tabakaları
• Mezosfer’in üst kısımları ile termosferin ortaları
arasındaki bölgede Güneş’ten gelen yoğun radyasyon
nedeniyle hava molekülleri iyonlarına ayrışırlar ve pozitif
elektrik yüklü atomların oluşturduğu bu bölge elektriksel
olarak bir kalkan oluşturur.
• Bu kalkan düşük frekanslı elektromanyetik dalgaları
geçirmez ve geriye yansıtır.
• Bu tür dalgalarla gerçekleşen haberleşme faaliyetlerinde
bu yansıma işe yarar ve alıcı ile vericinin birbirini
görmediği uzak mesafe haberleşmesi bu yansıma ile
mümkün olur.
ATMOSFER FİZİĞİ
Atmosfer Tabakaları
ATMOSFER FİZİĞİ
Performans Tavanları
Mutlak Tavan Servis Tavanı
Uçak Tırmanma oranının Tırmanma oranının genellikle
sıfıra düştüğü irtifadır. saniyede 100 feet olmak üzere
belirli bir tırmanma oranına
düştüğü irtifadır.
ATMOSFER FİZİĞİ
Performans Tavanları
• Atmosferik basınç iki şeye
bağlıdır: su içeriği ve sıcaklık.
• Sıcaklık arttıkça basınç artar.
Bu nedenle enlem arttıkça
basınç düşer.
• Basınçtaki bu düşüş, atmosferin
farklı yüksekliklerinde de
bir düşüşe neden olur.
ATMOSFER FİZİĞİ
Performans Tavanları
Piston motorlu Uçaklar
• 26.000 feetin altında uçan bu uçaklarda kış koşulları
bulunan yüksek enlemler (Kutup) nedeniyle oluşan hava
yoğunluğu artışı en yüksek tavanı sağlayacaktır.
Jet motorlu Uçaklar
• 26.000 feetin üzerinde etkin olan bu uçaklarda en iyi
performans tavanı, yüksek basınç ve düşük sıcaklığın
bulunduğu düşük enlemler ile yaz aylarında ortaya çıkar.
Dünya Etrafında Trapopause’un Değişimi
ISA
Viskozite (Akışkanlık);
• Akmaya karşı direnç yaratan moleküllerin birbirini çekmesi
ile oluşan iç sürtünmedir.
• Uçak yüzeyine çok yakın bölgedeki havanın akışkanlığı
çok önemlidir.
• Bu bölge, sınır tabaka (boundary layer) olarak isimlendirilir.
• Akışkanlık, ayrıntılı olarak sınır tabaka teorisinin konusu
içinde incelenmektedir.
ISA
Ses Hızı:
• Ses, kendi kaynağından küresel olarak yayılan basınç
dalgasıdır. Ses hızı, yaklaşık hava sıcaklığının kare kökü
ile orantılıdır.
• Sıcaklık azaldıkça, yayılma hızı da azalacaktır.
• ‘a’ sembolüyle gösterilen ses hızı, deniz seviyesinde,
standart bir günde ortalama; 340 m/s (660 kts TAS)’dır.
ISA
Ses Hızı:
• Düşük hız aerodinamiği, genel olarak havanın
sıkıştırılamaz olduğu varsayımına dayanır. Düşük hızlarda
havanın sıkıştırılabilirliği önemsizdir.
• Bununla beraber, ses hızına yaklaşıldıkça, uçağın
etrafındaki havanın sıkıştırılabilirliği ve yayılması uçağın
akış paternini etkileyeceği için önemlidir.
• Ses hızı mutlak sıcaklıkla orantılıdır ve;
• Lokal Ses Hızı (LSS)= 𝑎 = 𝜌𝑅𝑇 formülü ile hesaplanır.
AERODİNAMİK
AERODİNAMİK
Bernoulli Prensibi
• Akış teorisini açıklamak için, bir cismin hava içinde
hareket ettiğini değil bunun yerine havanın cismin
etrafında hareket ettiğini düşünebiliriz.
• Havadaki potansiyel ve kinetik enerji arasındaki ilişki
bernoulli ile açıklanır. Bu prensipte; eğer havanın toplam
enerji miktarı sabit kalırsa kinetik enerjideki herhangi bir
artış potansiyel enerjide eşit bir azalmaya sebep olur.
AERODİNAMİK
Bernoulli Prensibi
• Bernoulli prensibine göre boru içine giren havanın hacmi
aynı periyot içinde borudan çıkan hava miktarı ile aynıdır.
• Bundan dolayı borunun merkezindeki havanın dar olan
çapı aynı sürede geçebilmesi için hızlanması gerekecektir.
Bu ivmelenme dar bölgede basınçta azalmaya neden olur.
AERODİNAMİK
Bernoulli Prensibi
• Bernoulli teoremi sıkıştırılamaz akışkanların sürekliği için
aşağıdaki gibi ifade edilir:
ATMOSFER FİZİĞİ
Statik Basınç
• Atmosferdeki havanın ağırlığı nedeniyle oluşan ve
cisimlere her yönden etki eden basınç türüdür.
• Statik basıncın sebep olduğu kuvvet ve herhangi bir cismin
üzerine etki ediş şekli dengelidir. Nesnenin üzerinde tesiri
sonucu oluşan bir bileşke kuvvet söz konusu değildir.
• Deniz seviyesinde ICAO standart atmosfere göre statik
basınç 1,013.25 hPa olarak tanımlanır.
AERODİNAMİK
Dinamik Basınç
• Hareket halindeki hava ilave bir enerjiye sahip olur.
Eğer bu hareket bir yüzeye etkirse, serbest kalan enerji
atmosferik basınca ilave olarak basınçta bir artışa sebep
olur. Yüzeyde kaydedilen bu ilave basınç dinamik basınçtır.
• NOT: Aerodinamik gözlemler için, bir cismin hareketsiz durgun hava
içindeki hareketi veya cismin durgun olup da etrafındaki havanın
hareketli olması önemsizdir. Veya her iki koşulda aynı olayları ifade
eder.
AERODİNAMİK
Dinamik Basınç
• Statik basınç, durgun havanın içindeki bir nesneye tüm
yönlerde eşit olarak etki edecektir.
• Fakat havanın içinde hareket eden bir nesneye hareketi
yönünde ilave olarak dinamik basınç etki edecektir.
• Düşük hızlarda dinamik basınç statik basınç ile
kıyaslandığında küçüktür. Bununla beraber, yüksek
hızlarda dinamik basınç fark edilir şekilde artar.
AERODİNAMİK
Dinamik Basınç
• Hareket halinde olan hava bir kinetik enerjiye sahiptir.
Havanın hızı ne kadar artarsa kinetik enerjisi de o kadar
artar.
• Bu hava kütlesi karşısına çıkacak cisimlerin birim alanına
belli bir kuvvet uygular. Bu basınca Dinamik Basınç adı
verilir.
AERODİNAMİK
Dinamik Basınç
• Hareket halindeki hava bir cisimle karşılaşırsa, o cismin
etrafından dolaşarak geçmek için her yönde dağılır.
• Dağılma bölgesinin tam ortasındaki noktada ( Durgun
Nokta – Stagnation Point ) cisme çarpar ve hareketsiz
hale gelir.
• Yani havanın hızı, bu noktada pratik olarak sıfırdır.
Bu anda havanın sahip olduğu kinetik enerji, basınç
enerjisine dönüşür.
AERODİNAMİK
Dinamik Basınç
• Dinamik basıncın değeri havanın yoğunluğuna ve hızına
bağlıdır. Dinamik basıncı ( q ) ile ifade edersek,
1
(Kinetik Enerji) = 𝑞 = 𝜌𝑉 2 Joules
2
ρ; kg/m³ olarak hava yoğunluğu, V ise m/s olarak hız.
• Şayet bu hareketli hava, iki tarafı açık tüp içerisinden
geçirilirken, sıkıştırılır ve tekrar serbest bırakılırsa, aynı
mutlak değerine dönecektir.
• Ancak oluşan kinetik enerji, basınç enerjisine dönüşür ve
pratik olarak ilk halindeki enerjisine eşit olarak kabul edilir.
AERODİNAMİK
Dinamik Basınç
Dinamik Basınç (Q) = ½ ρ V² N/m²
Bir uçağın 52 m/s (100 kts) hızla, yoğunluğu 1.225 kg/m²
olan irtifadaki dinamik basıncı;
Dinamik Basınç;
• Bununla beraber hızı artırırsak (mesela 450 kts), dinamik
basınç önemli ölçüde, yaklaşık statik basıncın %30’u kadar
yükselir.
• Bu nedenle yüksek süratlerde, yani 300 kts’ın üzerindeki
havanın sıkıştırılabilir özelliğinden dolayı yoğunluktaki
değişmeler bariz bir şekilde meydana çıkar.
AERODİNAMİK
Hız Tanımları
• Bir hava aracının içinde hareket ettiği hava kütlesine bağlı
süratine Gerçek Hava Hızı (TAS) adı verilir.
• Uçağın gidiş yönünde gövde ve kanatlar üzerinden akan
havanın hızına Gösterge Hava Hızı (IAS) adı verilir.
• IAS” değerinin “gösterge ve pozisyon hatası” dikkate
alınarak düzeltilmiş haline Düzeltilmiş Hava Hızı
(CAS) adı verilir.
• Düzeltilmiş hava hızının (CAS) hava sıkışma hatası
giderilmiş haline Eşdeğer Hava Hızı (EAS) adı verilir.
AERODİNAMİK
𝐴1
• A1 >A2 olduğundan eşitlikte büyüyecek ve eşitliğin
𝐴2
sağlanabilmesi için V2, V1’den büyük olacaktır. Bu durumda
ise; Bernoulli Prensibine göre daima P1 > P2 olacaktır.
• Diğer bir deyimle hızın büyüdüğü bölgede basınç azalacaktır.
AERODİNAMİK
Kanat Profil Tanımları
Kanat Profili (Airfoil) : Göreceli olarak yüksek verimlilikte
taşıma gücü üretebilen şekildir.
Kanat Kord (Chord/Veter) Hattı : Bir kanat profilinin hücum
ve firar kenarlarının merkezlerini birleştiren doğrusal hattır.
Kord (Chord/Veter): Hücum ve firar kenarları arasında,
kord hattı boyunca ölçülen mesafedir.
Hücum Açısı: Kord hattı ile izafi hava akımı arasındaki
açıdır.
AERODİNAMİK
Kanat Profil Tanımları
Ortalama Bombe (Camber) Hattı : Kanadın hücum ve firar
kenarlarını birleştirerek alt ve üst yüzeylere olan dik
uzaklığın her noktada aynı olmasını sağlayacak şekilde
çizilen hattır ve profilin aerodinamik karakteristiklerini
belirlemede önemlidir.
Hücum Kenarı Yarıçapı : Hücum kenarı eğiminin
yarıçapıdır. Bu yarıçapın büyüklüğü profil üzerindeki hava
akışının karakteristiklerini önemli ölçüde etkileyebilir.
AERODİNAMİK
• Maksimum Bombe : Ortalama bombe hattının kord hattına
olan maksimum mesafesidir. Bu maksimum bombenin yeri,
ortalama bombe hattı şeklinin belirlenmesine yardımcı olur.
• Maksimum bombe, kordun belirli bir yüzdesi olarak;
maksimum bombenin yeri ise kord üzerinde hücum
kenarından arkaya doğru kordun belirli bir yüzdesi olarak
ifade edilir.
• Düşük süratli tipik bir kanat profilinin maksimum bombesi
% 4 olup yeri, hücum kenarının % 40 korda kadar gerisidir.
• Bombe hattı kord hattının üzerinde olduğunda profil “pozitif
bombe” adını alır. Tersi durumda da profil “negatif
bombeli” olur. Simetrik bir profilde bombe yoktur.
AERODİNAMİK
Aerodinamik Merkez ( AC )
• Hücum açısının artması taşımayı arttırdığı gibi, basınç
merkezini (CP) aerodinamik merkeze (AC) yaklaştırır.
Böylece AC momenti, normal sınırları içinde tüm hücum
açılarında sabit kalır. Bu durum şu formülle izah edilebilir:
• L1 x d1 ( α1 için ) = L2 x d2 ( α2 için )
• Bir profilin bombesi, kalınlığı ve hücum açısı dikkate
alınmadan, sıkıştırılamaz iki boyutlu hava akımı teorisinde
AC nin, kordun %25 inde yer aldığı kabul edilir.
• AC bir aerodinamik referans noktası olup, uçağın uzunluk
eksenindeki stabilitesi için direk olarak başvuru kaynağıdır.
AERODİNAMİK
Simetrik Kanat Profilinde Yunuslama
Momenti :
• Simetrik bir profilde hücum açısı 0
iken, üst ve alt yüzey kuvvetleri eşittir
ve aynı noktada etki ederler.
• Hücum açısının artmasıyla üst
yüzeydeki kuvvet artar, alt yüzeyde
ise azalır.
• Kaldırma gücünün miktarındaki
değişim CP nin yerinde, simetrik
profillerin bir özelliği olarak, bir
değişiklik yaratmaz.
AERODİNAMİK
Simetrik Kanat Profilinde Yunuslama
Momenti :
• Ayrıca simetrik kanat profillerinde
CP ve AC aynı noktadır. Bir başka
deyişle, profil üzerine etki eden
kuvvetler etkin olarak tüm normal
hücum açılarında AC’den etki eder.
• Böylece simetrik profillerde AC
yunuslama momenti, normal hücum
açılarında 0 olur. Bu durum, bu tür
profillerin en büyük avantajlarından
biridir.
AERODİNAMİK
Aerodinamik Kuvvet Katsayısı:
• Taşıma ve sürükleme kuvvetlerinin bağlı olduğu pek çok
değişkenden en önemlileri şunlardır:
Hava akım hızı (V) 1
Q =Dinamik basınç ( ρV²)
2
Havanın yoğunluğu (ρ)
Taşıma Eğrisi
AERODİNAMİK
Taşıma Eğrisi
• Değişik kalınlık ve bombeye sahip her profil farklı α -CL
eğrisi üretecektir.
• Simetrik bir profilin kalınlığındaki artış, daha yüksek
bir CL max sağlar.
• Bombeleşme, CL max üzerinde faydalı bir etki yaratır.
• Maksimum taşıma katsayısının önemi açıktır: CL max
büyüdükçe stall hızı azalacaktır.
AERODİNAMİK
Taşıma Eğrisi
• Ancak bununla birlikte, yüksek CL max için gereken
kalınlık ve bombe, kabul edilemez derecede düşük Mcr
yaratarak, geri sürüklenmeyi ve yüksek hızlarda dönüş
momentlerini arttırabilir.
• Yani, yüksek bir CL max profilde olması gereken
özelliklerden yalnızca bir tanesidir.
• Buradaki önemli nokta, yüksek bir CL max değerinin,
düşük bir minimum uçuş hızına imkan vereceğidir.
AERODİNAMİK
Taşıma Eğrisi
• Minimum Uçuş Hızı (stol hızı): Bir profilde, CL max
noktasından sonra hücum açısında meydana gelecek her
artış, profilin üst yüzeyindeki düzgün akışın bozularak
yüzeyden ayrılmasına neden olarak CL‘i azaltacaktır.
• CLmax minimum uçuş hızına denk geldiğinden önemli bir
referans noktasıdır.
• Minimum uçuş hızını azaltmak maksadıyla profil
bombesinin arttırılması, ortaya çıkan yüksek geri
sürüklenme nedeniyle verimli seyir hızını düşürecektir.
AERODİNAMİK
Taşıma Eğrisi
Minimum Uçuş Hızı (stol hızı):
• Bu nedenle en iyi yöntem, verimli seyir hızının yüksek
olmasını sağlayacak bir profil kullanıp, düşük hızda
uçmak gerektiğinde kanat bombesini geçici olarak
artırmaktadır.
• Bu da kanadın hücum veya firar kenarlarına yerleştirilen
ayarlanabilir bölümlerle, yani flap’larla mümkündür.
AERODiNAMiK
Yüksek taşıma araçlarının etkisi :
• Flap, slot, slat gibi yüksek taşıma araçlarının ana amacı,
profilin CLMAX değerini arttırarak minimum hızı
azaltmaktır (stol hızını düşürmektir).
• Dolayısıyla kalkış ve iniş hızları ve mesafeleri de
azalacaktır. Müteakip sayfadaki şekilde tipik bir yüksek
taşıma yüzeyinin etkilerine ait eğriler yer almaktadır.
• Flapların indirilmesinin temel amacı CLMAX’ı arttırarak belli
bir taşıma katsayısı için hücum açısını azaltmaktır.
CLMAX daki artış stol hızında düşüşe neden olacaktır.
AERODİNAMİK
Taşıma Katsayısı
AERODİNAMİK
Üç Boyutlu Hava Akışı
• Bu bölüme kadar hep iki boyutlu hava akımı inceledik.
Bu, gerçek hava akış paternlerinin incelenmesi için bir
temel oluşturmaktadır.
• Profildeki anlık basınç değişimleri bile hava akış yönünü
değiştirerek havanın düşük basınçlı bölgelere akmasına
neden olur.
• Üç boyutlu hava akışı, etkili hücum açısının değişmesine
neden olur, sürüklemeyi arttırır, stol karakteristiklerini
değiştirir ve uçağın kontrol ve dengesini etkileyebilir.
• Bu andan itibaren sadece bir profil değil tüm kanat
dikkate alınacaktır.
AERODİNAMİK
Kanat Terminolojisi
Kanat Alanı (S): Kanat yüzey alanıdır. Bu alanın bir bölümü
gövde veya motor bağlantılarına ayrılsa da, bu yüzeylerdeki
basınç aktarımı tüm kanat yüzeyinin değerlendirilmesine
imkan tanır.
Kanat Açıklığı (b): Uçtan uca kanat uzunluğu.
Ortalama Kordo (c): Geometrik ortalama. Kanat açıklığı ve
ortalama kordonun çarpımı kanat alanına eşittir (b x c =S).
Aspect Ratio (Açıklık Oranı) - (AR): Kanat açıklığının
ortalama kordoya oranıdır. Eğer ortalama kordo kolay
belirlenemiyorsa bir başka formülasyon olan (b²/S) de
kullanılabilir.
AERODİNAMİK
Kanat Terminolojisi
Kanadın açıklık oranı aerodinamik karakteristiklerle yapısal
ağırlığı belirleyen bir faktördür. Açıklık oranları 3’ten ( savaş
jeti) 35’e (deniz uçağı) kadar değişiklik gösterir.
Taşımacılıkta kullanılan modern yolcu jetlerinde ise yaklaşık
12’ dir.
Root (Kök) Kordosu (CR): Kanat merkez hattındaki kordo
uzunluğudur.
Kanat Ucu Kordosu (CT): Kanat ucundaki kordo
uzunluğudur.
Taper (Kanat İncelme) Oranı (CT /CR): Kanat ucu korda
uzunluğunun kök korda uzunluğuna oranıdır.
AERODİNAMİK
Kanat Terminolojisi
Sweep Açısı: Kanat boyunca olan tüm %25 korda
noktalarının birleşiminden oluşan çizgi ile kök korda hattı
arasındaki açıdır.
Kanat sweep’i sıkıştırma, maksimum taşıma ve stol
karakteristiklerinde belirli değişiklikler oluşturur.
Ortalama Aerodinamik korda (MAC): Plan alanının
ortalama geometrik merkezinden çizilen korda hattıdır.
Bu korda ve aynı kanat açılığına sahip dikdörtgen bir kanat
özdeş yunuslama momenti karakteristiklerine sahiptir.
MAC, uçağın referans ekseninde yer alır ve uzunluk ekseni
dengesi için ana referanstır.
AERODİNAMİK
Kanat Terminolojisi
AERODİNAMİK
Kanat Terminolojisi
AERODİNAMİK
Kanat Ucu Vortexleri
• Kanadın üstünden akan hava, alttakinden daha düşük
basınca sahiptir. Firar kenarı ve kanat uçları bu iki
havanın karşılaştığı yerlerdir.
• Basınç farklılığı, akış yönünü üst yüzeyde kanat köküne,
alt yüzeyde ise kanat ucuna doğru akış yaratacak şekilde
etkiler.
AERODİNAMİK
Kanat Ucu Vortexleri
• Kanat terminolojisinde kanada her zaman arkadan
bakılmaktadır. Buna göre sol kanat ucunda saat yönünde,
sağ kant ucunda ise saat yönünün tersine hareket eden
vorteksler oluşur.
• Yüksek hücum açılarında (düşük IAS’lerde) kanat
üzerinden geçen havanın vektörü kanat ekseni boyunca
hareket eden vektöre göre küçüleceğinden, vorteksler
daha güçlü bir etkiye sahip olacaklardır.
AERODİNAMİK
Kanat Ucu Vortexleri
• Toplam taşımayı azaltır
• Sürüklemeyi arttırır
• Aşağı akımları değiştirerek yatay stabilizelerin etkin
hücum açılarını değiştirir.
• Diğer uçaklar için ciddi bir tehlike olan firar vortexlerini
yaratır.
• Kanadın stol karakteristiklerini etkiler
• Taşıma dağılımını değiştirir.
AERODİNAMİK
Sürükleme (Drag) Karakteristiklerine Giriş
• Sürükleme, nispi rüzgara paralel ve uçuş yolunun ters
yönünde etki eden net bir aerodinamik kuvvettir.
• Büyük, kalın, kaba şekilli gövdeler dengeli basınç
dağılımı sağlayamadığı için daha fazla geri sürükleme
özelliği göstereceklerdir.
• Buna karşın düzgün hava akımı sağlayacak şekildeki
cisimlerde oluşan sürükleme kuvveti temel olarak yüzey
sürtünmesinden kaynaklanır.
• Diğer aerodinamik kuvvetler gibi sürükleme kuvveti de;
dinamik basınç, sürükleme katsayısı ve yüzey alanının
bir sonucudur. D = Q CD S
AERODİNAMİK
Sürükleme Kuvveti (Drag)
• Drag, uçağın ileri hareketine karşı direnç gösteren
kuvvettir. Drag, nispi hava akışına (airflow) paralel ve
aynı yöndedir (uçağın uçuş yoluna ters istikamettedir).
• Uçağın her parçası hava akışından etkilenir ve bu akışa
karşı çeşitli dirençler meydana getirir ki bunların her biri
toplam draga katkı yapar.
AERODİNAMİK
Sürükleme (Drag)
• Geri sürükleme kuvveti; dinamik basıncın, geri sürükleme
katsayısının ve yüzey alanının çarpımıdır.
• CD ise sürükleme basıncının dinamik basınca oranıdır.
• Düşük hücum açılarında CD de düşüktür. CD’nin hücum
açısına göre değişimi grafiğe taşındığında elde edilen
eğri Şekil’deki gibi olmaktadır.
AERODİNAMİK
Sürükleme Katsayısı
• Düşük hücum açılarında, hücum açılarındaki küçük
değişimler, CD’de sadece küçük değişimler yaratır.
• Fakat büyük hücum açılarında CD de oldukça yüksektir ve
hücum açılarındaki çok küçük değişiklikler bile CD’de çok
büyük değişikliklere neden olur.
• Stol oluştuğunda CD’de çok büyük artış oluşur.
AERODİNAMİK
Sürükleme Kuvveti (Drag) –
Drag Çeşitleri:
• Parazit sürükleme
• Profil Sürüklemesi
• Şekil (Form) Sürüklemesi
• Yüzey Sürtünmesi (Skin Friction) Sürüklemesi
• Birleşim Bölgesi (İnterference) Sürüklemesi
• İndüklenmiş Sürükleme
• Dalga Sürüklemesi (sesüstü hızlarda)
AERODİNAMİK
Sürükleme Kuvveti (Drag)
Profil Dragı: Yüzey Sürtünmesi ve Şekil Sürüklemesinin
toplamı Profil Sürüklemesi olarak bilinir. Bu drag, nispi hava
akışına maruz kalan uçağın profili (kesiti) olarak düşünülebilir.
Şekil (Form) Sürüklemesi:
• Bir cismin hücum kenarındaki basıncın, firar
kenarındakinden daha büyük olması sonucu oluşur.
• Profilin firar kenarına doğru ayrılmanın oluşumundan
dolayı, firar kenarında hücum kenarına oranla alçak basınç
oluşacaktır.
• Tüm bunların sonucunda da alçak basınç istikametinde bir
aerodinamik kuvvet (Şekil Sürüklemesi) etki edecektir.
AERODİNAMİK
Sürükleme Kuvveti -Yüzey Sürtünmesi Dragı
• Uçakla temasta olan hava partikülleri uçak hızına erişene
kadar hızlandırılır ve uçakla beraber hareket eder.
• Bu partiküller, bitişik partikülleri de hızlandıracak ancak
havanın viskozitesi düşük olduğundan, uçak hızından çok
az daha düşük bir hızda hareket ettirebileceklerdir.
• Yüzeyden olan mesafe arttıkça hava katmanlarının
hızlanmaları da azalacaktır. Bu şekilde tüm katmanlara
bakıldığında, uçağa göre hızın uçak yüzeyindeki sıfır
değerinden yüzeye en uzak olan sınırda maksimuma
çıkacak şekilde değiştiği bir hava katmanı oluşacaktır.
• Yüzeyden, viskozite etkilerinin sıfıra indiği noktaya kadar
olan bu ince hava katmanına sınır tabakası denir.
AERODİNAMİK
Sürükleme Kuvveti (Drag)
• Sınır tabakası, düzgün (LAMINAR) veya türbülanslı
(TURBULANT) olmak üzere iki şekilde oluşmaktadır.
• Genelde akış başlangıçta düzgündür ve belli bir noktadan
(geçiş noktası) sonra da türbülanslı olur.
• Türbülanslı bölgede hız değişimi daha fazla olduğu
için yüzey sürtünmesi de daha fazladır.
• Yine, türbülanslı sınır tabakanın kinetik enerjisi laminere
göre daha yüksektir.
AERODİNAMİK
Sürükleme Kuvveti (Drag)
• Geçiş noktasının ileri hareketi, türbülanslı akış bölgesinin
daha geniş olmasına, dolayısıyla da yüzey sürtünmesinin
artmasına neden olacaktır.
Geçiş noktasının pozisyonu aşağıdakilere bağlıdır;
• Yüzey durumu - ince laminer tabaka düzensiz yüzeylere
karşı oldukça hassastır. Hücum kenarı ilerisindeki herhangi
bir pürüz, türbülansın o noktada oluşumuna neden olacak,
tabaka kalınlaşacak ve türbülanslı bölge geriye doğru tüm
satha yayılarak sürtünme drag’ının artmasına sebep
olacaktır.
AERODİNAMİK
Sürükleme Kuvveti (Drag)
• Akış hızı – Profil üzerindeki akış hızındaki artış, geçiş
noktasının öne doğru kaymasına neden olacaktır. Bu
geçişin erken oluşumu türbülans bölgesinin daha geniş
sahaya yayılmasına ve dolayısıyla yüzey sürtünme
sürüklemesinin büyümesine neden olacaktır.
• Ters Basınç Gradyeni (Adverse Pressure Gradient) –
basıncın akış istikametinde yükseldiği durumda laminer
tabaka oluşamaz.
AERODİNAMİK
Sürükleme Kuvveti (Drag)
• Bir kanat profili gibi kavisli yüzeylerde geçiş noktası
genellikle maksimum kalınlık noktasında veya yakınında
oluşur.
• Eğimli yüzeyde oluşacak ters basınç gradyeninden dolayı,
eğimli yüzeylerde düz yüzeylere göre geçiş noktası daha
öndedir.
AERODİNAMİK
Sürükleme Kuvveti (Drag)
Sürükleme Kuvveti (Drag)
AERODİNAMİK
Sürükleme Kuvveti (Drag)
Stall’un Nedeni
• Bir profilin CL’si maksimum değeri olan (CLmax)’a
ulaşıncaya kadar hücum açısındaki artış ile artar.
• Hücum açısı, (CLmax)’a denk gelen kritik hücum
açısından daha yüksek bir değere çıkarılırsa hava akımı
kanadın üstündeki kavisi takip edemez ve yüzeyden ayrılır.
• Bu durumda CL de azalma, sürtünme de ise hızlı bir artma
görülecektir.
• Hava akışının profil yüzeyinden ayrılması, stol nedenidir.
Ayrılma, ya sınır tabakasının yetersiz kinetik enerjiye sahip
olması ya da ters basınç gradyeninin çok yüksek olduğu
durumda meydana gelir.
AERODİNAMİK
Stol
• Düşük hücum açılarında firar kenarından
önce hava yüzeyden ayrılmaz.
• Profilin arka bölümlerine doğru türbülanslı
bir sınır tabakası şeklinde yüzeye
yapışıktır.
AERODİNAMİK
Stol
• Hücum açısının artmasıyla, ters basınç
gradyeni artarak kinetik enerjiyi
düşürecektir.
• Bu durumda sınır tabakası firar kenarında
yüzeyden ayrılmaya başlar.
AERODİNAMİK
CLmax’ın Artırılması
• Bir kanat profilinin CLmax’ını belirleyen ana unsur profilin
bombesidir. Artan bombe, tüm hücum açılarındaki CL’yi
ve CLmax’ı artırır.
• Kalkış ve inişte bombeli bir kesit tercih ediliyor olmasına
rağmen, bombeli kesit seyir hızlarında yüksek
sürüklemeye ve burun aşağı bir uçuş konfigürasyonuna
neden olur.
• Bu nedenle, normal seyri optimize edecek daha az
bombeli bir kesit kullanılır ve kalkış ve inişlerde profil
flaplar kullanılarak modifiye edilir.
AERODİNAMİK
UÇAK AERODİNAMİĞİ VE
UÇUŞ KUMANDALARI