Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 12

Sabiha Sertel

Kadınlığa Dair
(1919-2019)
100. Yılında Büyük Mecmua Yazıları

Derleyen: Hamit Erdem

Osmanlıcadan Günümüz Türkçesine Çeviriyazı:

Baha Coşkun
Fadime Ersin
Hamit Erdem
İ çindekiler
I. SUNUŞ: 100. Yılında Büyük Mecmua Dergisi Üzerine .................... 9
II. Büyük Mecmua’da Sabiha Sertel’in Yazıları .................................... 17
III. Sabiha Sertel’in Yaşamı ve Mücadelesi ......................................... 23
Yönteme Dair ............................................................................................. 32

1. SAYI
Türk Kadınlığının Terakkisi / Sabiha Zekeriya ............................... 40

2. SAYI
Kadınlığın Hukuki Bahsi / Sabiha Zekeriya .................................... 46

3. SAYI
Hilâl-i Ahmer Hanımlar Cemiyeti / Sabiha Zekeriya .................... 52

4. SAYI
Türk Feminizmi / Sabiha Zekeriya ...................................................... 60

5. SAYI
Kız Darülfünunu Meselesi / Sabiha Zekeriya .................................. 66

6. SAYI
Darülfünunda Kadın / Sabiha Zekeriya ............................................. 70
Deniz / Yahya Kemal .............................................................................. 73

7. SAYI
Tesettür Meselesi ...................................................................................... 81

8. SAYI
Sütnene ve Dadı Mektebi / Sabiha Zekeriya .................................... 94
Şehidin Sesi / Sabiha Zekeriya ............................................................ 99
9. SAYI
Tevekkül / Sabiha Zekeriya ................................................................ 104
Son Dua / Sabiha Zekeriya .................................................................. 107
Münâcat / Faruk Nafiz ......................................................................... 109

10. SAYI
Fransa’da Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı .............................. 115

11. SAYI
Kadınlara Çalışma Hakkı / Sabiha Zekeriya.................................... 122

12. SAYI
Hanımların Tıp Tahsili / Galip Ata .................................................... 133

13. SAYI
Manevi Mirasımız / Hamdullah Suphi ............................................ 143

14. SAYI
Kadınlık ve Seçimler / Sabiha Zekeriya ........................................... 152

15. SAYI
Pamuk Ayşe Hanım’la Mülakat / Sabiha Zekeriya ....................... 160

16. SAYI
Rumeli’nin Makedonya Kısmında Düğün Âdetleri /
Selman Sırrı .......................................................................................... 169

17. SAYI
İngiltere’de İlk Kadın Mebus ............................................................... 179
Erenlerin Bağından / Karaosmanoğlu Yakup Kadri ..................... 183

Sabiha Sertel’in Yazılarından Günümüze Kalan ............................. 187


Fotoğraflar ................................................................................................ 190
Büyük Mecmua Yazarları, Makaleleri ve İlgili Sayıları .................... 196
Seçilmiş Kaynakça .................................................................................. 199

6
SUNUŞ

Erkeklere şunu da ihtar etmek isterim ki, memlekette siyasi hakkını idrak ve
istihsal için mücadele eden münevver bir kadınlık sınıfı vardır. […]
Erkekler daima kanunları yapan vaziyetinde bulundukça
kadınlara karşı kuvvet ve zorbalığa dayalı kanunlar yapıyorlar. […]
Artık hürriyet, mahdut bir zümreye tahsis edilemez. Ve erkeklerin mümes-
sillerinden mürekkep bir meclis artık memleketi temsil edemez.
Kanun-i Esasi’nin bütün Osmanlılara verdiği hakkı
bizlerden kimse esirgeyemez…
Sabiha Zekeriya, Büyük Mecmua, Sayı 14,
30 Teşrinievvel (Ekim) 1919

I. 100. Yılında Büyük Mecmua Üzerine


Yıl 1919. Türkiye Alman militaristleriyle girdiği harpte ye-
nilmiş, İstanbul, işgal kuvvetlerinin elinde. İngiliz amirali
Harington’lar, Amerikan amirali Bristol’ler yönetim mekaniz-
masına el koymuşlar. Türkiye’yi Birinci Dünya Savaşına sürük-
leyen İttihat ve Terakki Partisi’nin kodamanları Talat, Enver,
Cemal Paşalar ve diğerleri kaçmışlar.
Limanda çeşitli bayraklarla süslenmiş düşman gemileri yatıyor.
Yemen’den, Galiçya’dan, çeşitli cephelerden katar katar
İstanbul’a dönen Mehmetçikler perişan. Haydarpaşa istasyonu
evlatlarını, kardeşlerini aramaya gelen halkla tıklım tıklım.

9
Bazılarının ayaklarında hâlâ köy çarıkları var. Paltoları yok.
Soğuktan titriyorlar…
Herkes gelecek kaygusunda. Bu yıkılıştan sonra memleket
ne olacak?
Emperyalistler Türkiye’yi paylaşacaklar mı?...
Sokaklarda Senegalli, Hintli, Cavalı sömürge askerleri çeşit
çeşit elbiseleriyle geziyorlar…
Hükümet yok, polis yok…
Memleket derin bir karanlığa gömülmüştür…

Sabiha Sertel’in yaşam öyküsünü anlattığı Roman Gibi


adlı eseri bu satırlarla başlamakta ve anlattığı bu bü-
yük toplumsal çöküntünün acı manzarası tam da Büyük
Mecmua’nın çıkarıldığı günlere denk düşmektedir.

Memleketin derin bir karanlığa gömüldüğü bir dönem-


de gazeteciler Sedat Simavi ve Zekeriya Sertel, Diken adın-
da bir mizah dergisi çıkarmaya başlamıştır. Halkın büyük
bir yoksulluk, perişanlık ve türlü acılar yaşadığı o günlerde
Diken dergisinin mevcut sorunları, yolsuzlukları, endişele-
ri ve harp vurgunluğunu mizahi bir şekilde deşifre eden
yayınları büyük ilgi görmüştür. Diken dergisinin mutfağı
Zekeriya ve Sabiha Sertel’lerin dönemin çok sayıda aydın,
sanatçı, yazar ve şairinin uğrağı olan, sorun ve dertlerin
konuşulduğu Cağaloğlu’ndaki evleridir. Sertel’lerin evin-
de bir araya gelenler, parçalanmış, işgal altındaki ülkeleri-
ne hâkim olan büyük moral çöküntüye ve ümitsizliğe karşı
çare aramaktadırlar. Halka bir parça cesaret ve ümit ver-
mek için bir dergi çıkarma düşüncesi, bu tartışmaların bir
meyvesidir. Hepsi gönüllü büyük bir yazar-çizer grubunun
elini taşın altına koyması sayesinde çıkacak bu derginin adı
Büyük Mecmua olacaktır.

Büyük Mecmua, “Mütareke” yılları olarak anılan bu dö-


nemde, 1919 yılının Mart’ında başında yayınlanmaya baş-

10
lanır ve aynı yılın Aralık ayında İstanbul’u işgali altında bu-
lunduran İngiliz Kuvvetleri Kumandanlığı’nın emri üzerine
kapatılır. Dergi, bu sürede 17 sayı yayımlanabilmiştir.

Büyük Mecmua, Sabiha Sertel’in ifadesiyle tam bir “fo-


rum” görünümündedir. Dergide bir araya gelen kalem sa-
hipleri “Osmanlı’nın çöküşü”nün sebepleri ve “Türkiye’nin
kurtuluşu”nun çareleri üzerine yazılar yazmış, Türk ulusal
kimliğinin oluşturulması sürecini dergideki ürünleriyle
desteklemişlerdir.

Gerekli yasal izinleri Mehmet Zekeriya (Sertel) adına


alınarak yayın hayatına başlayan Büyük Mecmua’nın “ni-
çin çıktığını” anlatan ilk sayısında, kötümserliğin asla çare
olamayacağı üzerinde durulmuş ve halkın moralinin yük-
seltilmesi amaçlı bir yayın politikası izleneceğinin altı çizil-
miştir. Dergide yer alan makalelerde, Osmanlı Devleti’nin
ve toplumunun dünyanın geldiği yeni koşullarda farklı
ve köklü bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç duyduğu; top-
lumun, siyaset, din, dil, hukuk, kültür ve ahlak yönünden
büyük bir yozlaşma içinde olduğu; bütün bu unsurların
milletin ve devletin ayakta kalmasını artık imkânsız hale
getirdiği ileri sürülmüş, çare olarak da ülkenin bu tıkan-
mayı Türk ulusal kimliğinin yaratılmasıyla aşacağı savu-
nulmuştur.

Derginin yayın hayatı boyunca Türkçülük ve milliyetçi-


lik kavramları dar, katı ve sınırları keskin ideolojik bir man-
tıkla değil, liberal ve kapsayıcı bir çerçevede ele alınmıştır.
Büyük Mecmua, Türk unsuruna dayanan daha uygar bir
milliyetçilik, yüzü Batı’ya dönük laik ve liberal bir rejim,
kadının toplumdaki varlığını olağanüstü önemseyen bir
anlayış ve “asri bir millet”, yani çağdaş bir toplumun yara-
tılması fikriyle yola koyulmuştur. Bütün bunların ötesinde

11
Büyük Mecmua’nın en güçlü yanlarından biri, neredeyse
her sayısında Sabiha Sertel ve ona destek veren kadın ile
erkek yazarların “Kadın Sorunu”nu toplumun gündemine
sokan yazılarıdır.
Var olan ve yaşamak hakkına malik bulunan bir millet, ne kadar
büyük felaketlere maruz kalırlarsa kalsın, onu kimse öldüremez…
[Büyük Mecmua] memleket ve millet en felaketli dakikalarını ge-
çirirken bu dünyada yaşamıyormuş gibi Lale Devri’ne yakışan ha-
fifmeşrepliklerle sahifelerini doldurmayacaktır...

Ümitsizliğe düşüp etrafa zehir saçacağımıza, oturup el-


birliği ile çalışmak ve milletin kültür bakımından yüksel-
mesini, gerçek bir millet olmasını sağlamak gerekir…
Türkçülük gönülleri maziden alan bir cereyandır ki, mensupla-
rı içinde yalnız İttihatçılar değil belki daha fazla bitaraflar, hatta
Hürriyet ve İtilafçılar vardır. İttihat’ın şiddetli takibine uğrayan
eski Milli Meşrutiyet Fırkası, İttihatçıların dar ve emperyalist si-
yasetine karşı “liberal milliyetperverliği” kendilerine esas kabul
etmişti. Türkçülük Türkün maddi ve manevi varlığını kuvvetlen-
dirmeye çalışan ve bugüne kadar da harsî sahadan ayrılmayan milli
bir harekettir.

Türkçülük ve milliyetçilik kavramları bir ağırlık oluş-


turmasına rağmen derginin düşünsel, siyasi ve toplumsal
sınırları bu aralıkta kalmamış; Yeni Osmanlılık düşüncesi,
sosyalizm cereyanları, Tanzimat’ın ilanının 80. yılının anıl-
ması, emperyalizm ve Türkiye ilişkisi, Batı ülkelerindeki
seçimler ve kadın hukuku, Türkiye’de feminizm ve kadın
hareketi, Türkiye’nin yarınında eğitim programları, mağ-
lup ülkelere yüklenen harp borçları meselesi, Darülfünun-
da ıslahat sorunu, Büyük Harp sonrası mesken buhranı,
tesettür meselesinin kökenleri, Ahi teşkilatlarında sosyal
yaşam, Türklerin kültürel mirası, Makedonya’da düğün
adetleri, veba illeti ve bununla mücadele vb. düşünce ya-

12
zıları; edebiyatta biçim tartışmaları, edebi eleştiri, Türk
edebiyatının o dönemine ait simalarının tanıtımı; hikâye,
röportaj, şiir, resim, tiyatro, musiki gibi türlere ait yazılar,
kitap tanıtımları, karikatürler vb. Büyük Mecmua sayfala-
rında kendine yer bulmuştur.

Derginin yazarları arasında Ömer Seyfettin, Ali Canip


(Yöntem), Falih Rıfkı (Atay), Yusuf Ziya (Ortaç), Orhan Sey-
fi (Orhon), Faruk Nafiz (Çamlıbel), Köprülüzade Mehmet
Fuat, Mehmet Emin (Yurdakul), (Arap) İsmail Hakkı,* Tekin
Alp (Moiz Kohen), Reşat Nuri (Güntekin), Ahmet Rasim,
Yahya Kemal (Beyatlı), Halide Edip (Adıvar), Hasan Ali Yü-
cel ve Ruşen Eşref (Ünaydın) gibi sonraki yıllarda isimlerin-
den çok söz edilecek yazar ve şairler bulunmaktadır.

Mütareke dönemi, bütün baskılara rağmen muhalif ba-


sının, farklı eğilimlerin seslerini duyurmaya çalıştığı yıl-
lar olmuştur. Büyük Mecmua ile aynı dönemde İstanbul’da
yayımlanan Yeni Gazete’de Ahmet Cevat (Emre), Kurtuluş
dergisinde Şefik Hüsnü (Deymer), İdrak gazetesinde Hü-
seyin Hilmi Türkiye’nin yaşadığı felaketlerin milliyetçi ve
pantürkist politikalar ve politikacıların eseri olduğunu sa-
vunan makalelerle bu siyasi yaklaşımları reddetmiş, bütün
yoksul milletlerin birliğini savunan emek eksenli yazılar

* İsmail Hakkı: “Arap” lakaplı İsmail Hakkı Almanya’da pedagoji eğitimi


görmüş, orada Spartakist Hareket’i yakından izlemiş, Türkiye’ye
dönünce Büyük Mecmua’da eğitim üzerine yazılar yazmış, İstanbul’da
“İstanbul Komünist Grubuna” katılmış, Ethem Nejat’la Bakü’ye gitmiş,
Türkiye Komünist Fırkası Kuruluş Kongresi’nde bulunarak Merkez-i
Umumi üyeliğine seçilmiş, Mustafa Suphi önderliğinde Türkiye’ye
dönen kafile içinde yer almış, Karadeniz’deki karanlık komplo sonucu
öldürülmüştür. Sabiha Sertel, Büyük Mecmua’da “Eğitim Politikası”
dışında, harp borçlarının mağlup ülkelere ödettirilmesi politikasına
karşı çıkan yazıların da İsmail Hakkı tarafından kaleme alındığını
belirtmiştir.

13
yazmışlardır. Büyük Mecmua’nın bazı yazarları bu düşün-
celere Türkçülüğü savunan yazılarıyla cevap vermiştir.

Büyük Mecmua’nın idare yeri Cağaloğlu Molla Fenari


Sokak’ta, o zamanlar iki katlı olan ve kapısında İCTİHAD
EVİ yazan Dr. Abdullah Cevdet’e ait bir binadır. Kürt si-
yasetçi, düşünür, şair, çevirmen ve göz doktoru olan Dr.
Abdullah Cevdet (Karlıdağ) üst katta otururken, evin alt
katını Sabiha ve Zekeriya Sertel çiftine kiralamıştır.

Derginin çıkmasının üzerinden daha iki ay geçmemiş-


ken Zekeriya Sertel polis tarafından tutuklanmış (15 Mayıs
1919), Sabiha Zekeriya (Sertel) 8. sayıdan itibaren derginin
çıkarılmasının resmi sorumluluğunu üstlenerek, “Müdir
ve İmtiyaz Sahibi” olmuş ve çalışmaların kaldığı yerden
devamına karar vermiştir.*

Bu aşamadan sonra Sabiha Sertel derginin hem köşe ya-


zarı hem idari yöneticisi hem dağıtım ve mali sorunlarla
uğraşan sorumlusu hem de Vilayet’teki Sansür Heyeti’nin
muhatabı ve bu baskıları göğüslemek zorunda kalan kişi-
dir. Sertel, hummalı bir gazetecilik faaliyeti içinde bulun-
duğu bu aylarda iki yaşındaki kızıyla henüz yirmi dört ya-
şında genç bir annedir.

Büyük Mecmua deneyimi, Sabiha Sertel’in mücadeleci ki-


şiliğini ortaya çıkarmış, ilerleyen yıllarda Türkiye entelektüel
tarihinin önemli figürleri arasında yer alacağının göstergesi
olmuştur. Sertel Batı’daki özgürlükçü-feminist kadın hare-
ketini yakından izleyerek Büyük Mecmua’daki yazılarında,
“kadın erkek eşitliği”, “kadınların seçme ve seçilme hakkı”,

* Sabiha Sertel anılarında Zekeriya Sertel’in tutuklanmasının, aynı


zamanda ev sahipleri olan Dr. Abdullah Cevdet’in polise jurnali sonucu
olduğunu yazmaktadır.

14
Sertel’lerin evi ve Büyük Mecmua’nın idare yeri olan İctihad Evi’nin
bugünkü hali.

“kadının toplumsal yaşamda görünür hale gelmesi”, “Türk


feminizmi”, “Türkiye’de kadının hukuki hakları” gibi konu-
lar üzerinde durmuş ve bu içerikte etkili yazılar yazmıştır.

“Perşembe Günleri Çıkar, Edebi ve İlmi Haftalık Mec-


muadır” alt başlığıyla haftalık olarak yayımlanan derginin
8. sayısı Mehmet Zekeriya’nın tutuklanması sebebiyle 28
Mayıs’ta basılabilmiş, İzmir’in Yunanlar tarafından işgali-
ni protesto amacıyla simsiyah kapakla ve buna tepki veren

15
metinlerle donatılmıştır. Dergi 5. sayıdan itibaren haftalık
yerine 15 günlük periyotla çıkabilmiştir. 11. sayıdan sonra
ise Büyük Mecmua’nın bütün sayılarının künyesine Halide
Edip’in adı “Sermuharrir” olarak ilave edilmiştir.

Büyük Mecmua hemen her sayısında, İngiliz işgal kuv-


vetlerinden Albay Armstrong ve ona bağlı çalışan Matbuat
Müdürü Haydar Bey’in gazabına uğramış, dergideki metin-
lerden bazı cümle, paragraf ve bölümler Sansür Heyeti tara-
fından dergiden çıkarılmış, çıkarılan bölümler aynı şekilde –
bir protesto biçimi olarak– yerleri boş bırakılarak basılmıştır.
Bu protestoya Sansür Heyeti daha büyük bir tepki göster-
miş; Albay Armstrong, Sabiha Sertel’i makamına çağırarak
tehdit etmiş, dergi muhtemelen bu gerilimler sonrasında
kapatılmıştır.

Biz bu çalışmada günümüzden 100 yıl önce yayımlanan


Büyük Mecmua dergisinin kapaklarının, iç sayfalarında yer
alan “Mündericat” [İçindekiler] bölümünün, yazarı bel-
li olan makalelerin alfabetik indeksinin ve Sabiha Sertel’in
dergide yer alan yazılarının tamamının çeviriyazısını ger-
çekleştirerek, bir derginin penceresinden Türkiye’nin yüzyıl
önceki düşün, sanat, kültür gündemine ve özel olarak da
Sabiha Sertel yazılarında somutlaşan “Kadın” sorununa bir
projektör tutmayı denedik.

Ayrıca, Sabiha Sertel yazılarının dışında, derginin içerik


çeşitliliği göstermesi bakımından tadımlık olmak üzere; im-
zasız ancak “Tesettür Meselesi” başlıklı oldukça önemli bir
makale, Galip Ata imzalı “Hanımların Tıp Tahsili” başlıklı
yine kadın sorununun ele alındığı bir yazı, Hamdullah Sup-
hi imzalı “Manevi Mirasımız” başlıklı bir yazı, Selman Sırrı
imzalı “Rumeli’nin Makedonya Kısmında Düğün Âdetleri”
başlıklı bir yazı, Yakup Kadri’nin tefrika halinde yayımla-

16
nan “Erenlerin Bağından” romanının 10. bölümü, Yahya
Kemal’in “Deniz”, Faruk Nafiz’in “Münacât” şiirleri, bazı
makalelerin girişleri, karikatürler, derginin yaptığı bir anket
duyurusu, kitap tanıtımı ve bazı reklam sayfalarından ör-
nekler yer almaktadır.

II. Büyük Mecmua’da Sabiha Sertel’in Yazıları


Toplumda kadınlara dayatılan ikincil rol konumu, bü-
tün hemcinsleri gibi küçük yaşlardan itibaren kendi dene-
yimlerinden de gözlemleyebildiği bir gerçeklik olmuştur.
Babasının aile üzerindeki zulmü ve sevgisizliği ile anne-
sinden sıradan bir sebeple “boşanması” çocuk Sabiha’nın
dünyasında derin izler bırakmıştır. Babasız geçen yıllar ve
kıt kanaat geçinilen perişan çocukluk dönemi bu çatlağı
büyütmüş ve sonrasında yaşamını belirleyecek olan soru-
ları beraberinde getirmiştir.

Çocukluğu geride bırakıp Selanik’te okul arkadaşlarıyla


birlikte kurduğu Tefeyyüz [Yükselme] Cemiyeti adlı oku-
ma grubunda ilk yazılarını yazmaya başladığında, kadın
sorunu belki de bu nedenle birinci sırada yer almıştır.

1919’da Büyük Mecmua’da henüz yirmi dört yaşında genç


bir kadın olarak yazmaya başlayan Sabiha Sertel, bir kadın
dergisi olmamasına rağmen Büyük Mecmua’nın kadın sorun-
larını güçlü ve cesaretle dile getiren bir dergi olarak hatırlan-
masını sağlamıştır. Sabiha Sertel Büyük Mecmua’nın ilk sa-
yısından itibaren kadının toplumdaki yeri ve kadın hakları
ile ilgili yazdığı makalelerini “Sabiha Zekeriya” veya “S. Z.”
imzasıyla bitirmiştir. Bu biçimiyle Büyük Mecmua’da yer alan
makaleler, başlıkları ve sayfa numaraları şöyledir:

17

You might also like