15 Temmuz Gazisi Adviye İsmailoğlu 'G3 Mermisi Sırtımda 15 Santimlik Delik Açtı'

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 1

SON

10:22 İzmir’de 10:19 Hırsızlar 10:16 Adana’da 10:15


DAKİKA
jandarma ekipleri yırtık monttan 21 milyon kaçak yakınla

447 göçmen yakalandı makaron ele tarafınd

yakaladı geçirildi servise

GÜNDEM
Ana Sayfa / GÜNDEM

15 Temmuz gazisi Adviye


İsmailoğlu: 'G3 mermisi
sırtımda 15 santimlik delik
açtı'
Giriş: ! 11 Temmuz 2022 " 09:26

# $ % &

15 Temmuz gecesi Saraçhane’de


G3 mermisiyle sol kolu ile sırtından
vurulan ve 14 yaşında gazi olan
Adviye Gül İsmailoğlu, hain darbe
girişiminin 6. yıl dönümünde o
karanlık geceyi anlattı. İsmailoğlu,
"G3 mermisi sırtımda 15 santimlik
delik açtı" dedi.

15 Temmuz gazisi Adviye İsmailoğlu: 'G3


' mermisi sırtımda 15 santimlik delik açtı' - Tıkla
İzle

14 yaşında gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, 15


Temmuz gecesi ailesiyle birlikte gittiği
Saraçhane'de hain darbeciler tarafından G3
mermisiyle sol kolundan ve sırtından vurularak
gazi oldu. Hastaneye kaldırılan Adviye Gül dört
gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Genç
gazilerden biri olan İsmailoğlu, 15 Temmuz hain
darbe girişiminin 6. yıl dönümünde o geceyi
anlattı. İsmailoğlu, gazi olduğu için mutluluk
duyduğunu da dile getirdi.

"Keşke vatanım için biraz daha direnebilseydim"

15 Temmuz gecesinde G3 mermisinin sol koluna


isabet ettiğini ve sırtında 15 santimlik bir delik
açtığını belirten Adviye Gül İsmailoğlu, "Biz 15
Temmuz'un akşamında ailecek dedemlere
gitmiştik. Başka akrabalarımız da vardı. Hep
birlikte sohbet ediyorduk. O yüzden televizyon
kapalıydı. Telefonları sık sık kontrol etmiyorduk.
Eve döndüğümüzde birden aramalar gelmeye
başladı. Televizyonu açtık. Darbe oluyormuş.
Hiçbirimiz anlam veremedik. O zaman 14
yaşındaydım. Darbe nedir, neden yapılı kim yapar
çok bilgim yoktu. Yine de iyi bir şey olmadığının
farkındaydım. Ülkemizde mutlu huzurlu bir şekilde
yaşadığımın farkındaydım. Annem biraz daha
bekleyelim dedi. Önce cumhurbaşkanının
açıklama yapmasını bekleyelim dedi. Onu
beklerken biz ablamla hazırlanmaya başladık.
Abdestlerimizi aldık. Üstümüzü başımızı giyindik.
Sonra cumhurbaşkanımız da halkı meydanlara
davet etti. Birbirimizle helalleştik evden çıkmadan.
Sokağa çıktık. Tam olarak neyle karşılaşacağımızı
bilmiyorduk ama mermi sesleri geliyordu.
İnsanların vurulduğu haberleri yavaş yavaş
alıyorduk. Yine de bizim askerimiz olduğunu
düşündüğümüz için bu kadar zalim
olabileceklerini beklemiyorduk. Çıkmadan önce
anneme sormuştum.

Biz ölürsek bize orada bir şey olursa şehit mi


olacağız diye sormuştum. Annem de ‘biz oraya
vatanımız bayrağımız için gidiyoruz vatan sevgisi
de imandan gelir' dedi. ‘Allah'ın izniyle ölürsek
şehit oluruz' dedi. Kalırsak da vatanımız için
savaşırken gazi oluruz dedi. Dışarı çıktığımızda
korkulması gereken bir atmosfer aslında insanlar
vuruluyor. Büyükşehir Belediyesi'nin önüne
geldiğimizde iki askeri kamyonetin önünde
yaklaşık 20 tane asker kılığındaki hainin oraya
barikat kurduğunu gördük. İnsanlarda yaklaşık
100-150 kişi onların üstlerine gitmeye
çalışıyorlardı. Tabii onlar yere çökmüşlerdi.
İnsanları vurmaya hazır bir şekilde ellerinde G3
tüfekleriyle vurmaya hazır bir şekilde bekliyorlardı.
Bizim elimizde hiçbir silah yoktu. ‘Asker kışlaya'
diye bağırıyorduk. Tek bir küfür bile duymadım o
gece. Tekbir getiriyorduk bir de. Bizim geri
çekilmeyeceğimizi anladılar. Tek tek önlerdeki
insanların ayaklarından korkmayacağımızı
anladılar. Tabiri caizse o mermileri yağmur gibi
üzerimize yağdırmaya başladılar. İnsanları
ayaklarından vurup korkutmak değil de tam olarak
öldürmekti. Başlarından, kalbinden vurulan
insanlar.

Mecbur geri çekilmek zorunda kaldık. Yine


insanlar kaçmadı bir deliğe saklanmadı. İlk fırsatta
kalkıp tekrar üstlerine yürüyorlardı. Biz yere
çöktüğümüz anda benim yanıma yere bir yaralı
düştü. Dizinden vurulmuştu. Re\eks olarak ayağa
kalktım yanına gitmek için. Bende o an sırtımda bir
acı hissettim. Plastik mermi olduğunu düşündüm.
G3 mermisi sol kolumdan girmiş kürek kemiğimin
ucunu parçalamış. Akciğerlerime hasar vermiş.
Sırtımda 15 santimlik genişlikte bir delik açarak
çıkmış. Anın sıcaklığıyla çok büyük bir acı olmuyor
ama ağzımdan burnumdan kan geldi yere yığıldım.
Sonrasında hiç bayılmadım. Hala kalkıp yürümek
istiyordum. Keşke biraz daha çabalayabilseydim.
Üstlerine gidip konuşabilseydim. Vatanım için
biraz daha direnebilseydim diye düşündüm. O
anda bana gazilik nasip oldu" şeklinde konuştu.

"Gazi olduğum için çok mutluyum"

Gazi olduğu için mutluluk duyduğunu söyleyen


Adviye Gül, "O geceki en büyük duygulardan birisi
yardımlaşmaydı. O gece hastanede babamın
dizlerinin bağı çözüldüğünde ben elden ele
götürülmüştüm. Ben o sırada bilincimi hiç
kaybetmedim. Annem başımdaydı ve ben onu
sakinleştirmeye çalışıyordum. Hastanede dikiş
atıldı yarama. Yoğun bakıma alındım. Yaşım küçük
olduğu için yaranın kendisini kapatmasını
beklesek daha doğru olur demişti doktor. O
hainlere pabuç vermedik. Onlara müsaade
etmedik. Türk halkı Türk milleti darbeyi engelledi
diye bir haber geldi. Ben o an sadece dedim ki
artık bu kırmızı beyaz şehitlerin kanını taşıyan
bayrağımızda artık benimde kanım var. Aylarca
tedavim devam etti. Pansumanlarım devam etti.
Liseye başladığımda sırtımda hala
pansumanlarım vardı. Geçen yıllarda iki ameliyat
daha geçirdim. Şu anda sağlığım da iyi. Gazi
olduğum için çok mutluyum" ifadelerini kullandı.

Zehra Baykal - Emre Baba (

You might also like