Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 11

2022 TUS KAMPI

SOSYAL PEDİYATRİ VE ADÖLESAN SAĞLIĞI, ÇOCUK ACİL YOĞUN


BAKIM

1. Dikkatsiz çocuklarda tipik olarak aşağıdaki davranışlardan hangisi görülür?


A) Aşırı motor davranış
B) Çoğu kez aşırı konuşur
C) Doğrudan kendileriyle konuşulduklarında genellikle dinlemiyorlar gibi görünüyorlar.
D) Çoğu zaman başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer
E) Ev ödevlerine karşı dikkatleri iyidir

Cevap: 1.C

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu


•Çocukluk çağında en sık görülen nöro davranışsal bozukluktur. Bu nedenle son dönemde
YDUS sınavında sık sorulmaya başlandı. TUS sınvında da sorulması kaçınılmazdır.
Dikkatsiz çocuklar tipik olarak doğrudan kendileriyle konuşulduklarında genellikle
dinlemiyorlar gibi görünmeleridir

2. Otizm spektrum bozukluğu olan hastalar için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?


A) İyi göz teması kurarlar.
B) Duygular, yüz ifadeleriyle kolayca tanımlanır.
C) Otizmi olan başkalarıyla iyi akran ilişkileri kurarlar.
D) Dil gelişimleri normaldir
E) Duygularını ve duygulanımlarını paylaşmada yetersizlik

3. Otizm spektrum bozukluğu olan çocukların yaşadığı en yaygın sorunlar nelerdir?


A) Diğer çocuklarla kaliteli oyun
B) Kendiliğinden zevki paylaşmaya çalışmaları
C) İyi göz teması kurmaları
D) İyi akran ilişkileri
E) Dil gecikmesi ve bir sohbeti sürdürememe

4. Otizm tanısını tahmin değeri yüksek bulunan test ve uygulama zamanı aşağıdakilerden
hangisinde doğru verilmiştir?
A) M-CHAT / 18-36 ay
B) M-CHAT / 6-18 ay
C) Denver testi /6-18 ay
D) Denver testi / 18-36 ay
E) IQ testi / 24-36 ay

Cevap: 2.E/3.E/4.A

Otizm spektrum bozuklukları (OSB) belirtileri erken çocukluk çağında başlayan nörogelişimsel
bir bozukluktur. Sosyal–iletişimsel alanda yetersizlikler ve sınırlı, tekrarlayıcı davranışlar ve
ilgi alanları ile seyretmektedir. Amerikan Psikiyatri Birliği'nin yayımladığı kılavuza(DSM-V’e)
göre Otizm, “Otizm Açılımı Kapsamında Bozukluk” olarak adlandırılıp, kendini iki alandaki
yetersizlikle kendini göstermektedir:
1) Toplumsal İletişim ve Etkileşimde Güçlükler
• Toplumsal-Duygusal karşılıkta yetersizlik
• Sözel olmayan iletişimde yetersizlik
• İlişki kurma ve sürdürmede yetersizlik
2) Sınırlı-Yineleyici Davranış Örüntüler (Tekrarlayıcı Davranışlar)
• Basmakalıp ve tekrarlayıcı motor hareketler
• Aynılıkta ısrar,rutine sıkı bağlılık
• Sınırlı ve yoğun ilgi alanı
• Duyusal az veya çok uyarılama
Tanı koyarken Toplumsal İletişim ve Etkileşimde Güçlükler alanındaki belirtilerin
tümün izlenmesi ve Sınırlı-Yineleyici Davranış Örüntüler (Tekrarlayıcı Davranışlar) alanından
en az 2 belirtinin bulunması gerekmektedir. Ayrıca bu belirtilerin bu belirtiler zihinsel
yetersizlik sebebi ile olmaması, erken çocukluk çağında başlaması ve çocuğun sosyal
toplumsal hayatında bir işlev bozukluğun yol açması gerekmektedir. OSB tanısı konulurken
dil gelişim seviyesi, zihinsel düzey, tıbbı bozukluk ve nörogelişimsel bozukluk veya katatoni
eşlik ediyorsa belirtilmelidir.
Otizm için belirlenen risk faktörleri:
• OSB’ li kardeş,
• Ailede şizofreni benzeri psikotik bozukluk öyküsü,
• Ailede duygu durum bozukluğu öyküsü,
• Ailede mental veya davranışsal bozukluk öyküsü,
• Ebeveynlerin 40 yaşından büyük olması ,
• Düşük doğum ağırlığı,
• Prematürite,
• Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kalmış olması,
• Doğumsal anomaliye sahip olması,
• Erkek cinsiyet,
• Büyükşehirde ikamet etmek olarak belirlenmiştir.

1. TANI
OSB için biyolojik marker yoktur. OSB tanısı klinik değerlendirme ile davranışsal özelliklere
dayalı konulur. Sınıflama sistemleri (özellikle DSM de) tanımlanan kriterler ile küçük
çocuklarda OB tanısı koymak zordur. 2 yaştan küçük çocuklarda pek çok belirtiyi görmek ve
değerlendirmek mümkündür. 1yaştan küçük çocuklarda klinik gözlem ile sosyal-iletişimsel
yetersizlik test edilebilir. Farklı yaşam dönemlerinde farklı belirtiler ile karşımıza gelir.
0-1 yaş arası klinik özellikler:
• Göz teması az,
• Gülümsemeye sosyal yanıtı kısıtlı, Yabancı kaygısı yoktur,
• İsmiyle seslenildiğinde bakmaz,
• Dokunma ve diğer duyusal uyaranlara aşırı veya az tepki, 6 aylık agulama, 9 aylık
babıldama yok ya da seyrektir,
• 1 yaşında anlamlı kelime genellikle görülmez. Hipotoni ve hipertelorizm görülebilir
• Kucağa alınmaktan hoşlanmaz,
• Yalnız kalmaktan mutlu olur,
• Motor taklit gelişmemiştir,
• Meme emmede sorun yaşayabilir,
• Objelerin parçalarına aşırı veya atipik ilgi Tekrarlayıcı belli objelerle oyun
• İkinci ve üçüncü parmakta sindaktili olabilir.
1-3 yaş arası klinik özellikler:
o En sık başvuru yaşı,
o En sık başvuru sebebi: Konuşma gecikmesi.
o Kucağa alınmak için kollarını açmaz,
o Ortak dikkatte sorun vardır,
o İlgisini paylaşmaz,
o Taklit yeteneği kısıtlıdır (bay-bay, öpücük, ce-ee oyunu),
o Seslenince bakmaz,
o Yaşıtlarına ilgisi yok veya zayıftır.
o Duyguları anlamakta zorluk yaşar,
o Çevreden izole görünür,
o 3 yaşında oyun kurma ve yürütebilmeyi başaramaz,
o Senaryolu oyunu başlamamıştır,
o 2 yaşında iki kelimeli cümleler kuramaz, komutları anlayamaz,
o Stereotipiler başlamıştır (parmak ucunda yürüme, dönme, sallanma, el
çırpma, kol çırpma)
o Dönen cisimlere, ışıklı ve parlak nesnelere ilgi başlamıştır. Okul öncesi dönem
(4-5 yaş)
o Jest ve mimik kullanımı kısıtlı,
o Sosyal etkileşimde isteksiz,
o Yaşıt ilişkisini sürdüremez,
o Hayali oyunu yoktur,
o Duyguları anlamakta zorlanır,
o Dil becerilerindeki sorunlar devam edebilir (kısa cümleler, monoton ses tonu,
ekolali),
o Motor stereotipiler sıktır,
o Törensel davranışlar (oyuncak dizme, oyuncakların belli parçaları ile oynama)
söz konusudur.
Okul Çağı
• Dil ve iletişim becerileri açısından bakıldığında, pek çok otistik çocuğun dil becerisi
zayıftır ve konuşma paterninde sorunlar devam eder.
• Ağır retardelerde motor stereotipiler genellikle devam eder, iyi işlevlilerde törensel
davranışlar ve dar ilgi alanları daha ön plandadır.
• Bu yaş grubunda eşlik eden psikiyatrik bozukluklar (DEHB, OKB, tikler, duygudurum
bozuklukları) sık görülür.
Otizm tanısını tahmin değeri yüksek bulunan test ve uygulama zamanı: M-CHAT / 18-36 ay

SONUÇ: Otizm sorusu sorulur. Vakada göz teması olmaz, ismine


bakma olmaz ve 18-36 ay arası çocuk olur, en uygun test sorulur….
Sorulacak…

Altı yaşında erkek çocuğun anaokulundaki öğretmeni tarafından akranlarıyla konuşmadığı


dikkati çekiyor. Çocuğun anne ve babasının yanında rahat konuşup normal işlevsellik
sergilediği fark ediliyor.

5. Bu çocuk için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?


A) Ayrılık kaygısı bozukluğu
B) Sosyal kaygı bozukluğu
C) Seçici konuşmamazlık
D) Yaygın kaygı bozukluğu
E) Panik bozukluk
Seçici konuşmamazlık, genelde konuşma becerisinde herhangi bir sıkıntı olmadan
yalnızca belirli ortamlar ve belirli kişiler ile konuşmayan bireyler için kullanılan tanımdır. Bu
çocuklar daha çok tanıdık kişilerin yanında rahat konuşup normal işlevsellik sergilerken,
tanımadıkları kişilerin yanında konuşmamayı tercih ederler. En sık rastlanılan konuşmama
ortamları opkulda öğretmenlerin, evde veya dış ortamda yabancıların yanında konuşmamayı
seçerler. Bu çocuklar konuşmadıkları kişilerin yanında hareketlerini ve jest mimiklerini de
baskılarlar.
Erken çocukluk döneminde (3-6) yaş başlarlar, ancak okula başladıktan sonra (5-8) yaş fark
edilir ve tanısı konulur. Genelde ilaç tedavisi ve psikoterapi birlikte kullanılır.

Cevap: 5. C

6. Altıncı sınıf öğrencilerinin velileri için ergen gelişiminin psikososyal bileşeni hakkında bir
sunum planlıyorsunuz. Sunumunuzu erken ergenlik döneminde ‘bağımsızlığın gelişimi ve
akranların etkisi’ konusunu vurgulamaya karar verdiniz.
Aşağıdaki ifadelerden hangisi sunumunuz için en uygun olacaktır?
A) Otoriter ebeveynlere sahip ergenler tipik olarak akran baskısına daha iyi direnebilirler.
B) Akranlar ergenlik boyunca giderek daha fazla etkiye sahiptir.
C) Aileden olmayan yetişkinlerle ilişkilerin bağımsızlığın gelişmesinde hiçbir rolü yoktur.
D) Akranlarla uyum ihtiyacı tipik olarak erken ergenlik döneminde en güçlüsüdür.
E) Müsamahakar ebeveynlik tarzına geçiş, erken ergen gelişimi için kritik öneme sahiptir

Ergenlik döneminin evreleri ve bu evrelerin özelliklerinin sınavda çıkmama ihtimali


yoktur..
• Akranlarla uyum ihtiyacı tipik olarak erken ergenlik döneminde en güçlüsüdür
Ergen gelişiminin 3 bileşeni vardır: Fiziksel gelişim, bilişsel gelişim ve psikososyal
gelişim. Ergen psikososyal gelişiminin birincil görevleri, olgun bir öz kimlik, bağımsızlık ve
olgun cinsellik gelişimidir.
• Erken ergenlik döneminde, öz kimlik gelişimi akranlardan ve grup uyumu ihtiyacından
büyük ölçüde etkilenir. Ancak akranların benlik kimliği üzerindeki etkisi daha sonraki
ergenlik döneminde azalmaktadır.
• Ebeveynlik stilleri ergen sonuçlarını etkileyebilir. Hoşgörülü/müsamahakar ebeveynlik,
daha yüksek oranda madde kullanımı ve okul suistimali ve okula daha az bağlılık ile
ilişkilendirilmiştir.
• Otoriter ebeveynliğin ergen refahını daha iyi desteklediği gösterilmiştir.

Cevap: 6.D

7. Aşağıdaki çocuklardan hangisi, çocuk istismarı açısından mutlaka araştırılmalıdır?


A) Kusma sonrası yüzünde peteşi oluşan 18 aylık çocuk
B) Diz ve dirseklerinde çok sayıda ekimozu olan 5 yaşındaki çocuk
C) Düştükten kısa süre sonra hastaneye getirilen 6 yaşındaki çocuk
D) Sıcak su ile iki ayağı çorap tarzında yanan 3 yaşında çocuk
E) Yataktan düşen 10 aylık çocuk

Cevap: 7.D

8. Çocuklardaki en sık fiziksel istismar bulgusu aşağıdakilerden hangisidir?


A) Ekimoz
B) Sıyrık
C) Isırık
D) Yanık
E) Kırık
9. Aşağıdaki kırıklardan hangisi kırık tipi ve yerine göre değerlendirildiğinde diğerlerine
göre istismarı daha az düşündürür?
A) Vertebra
B) Skapula
C) Sternum
D) Klavikula
E) Posterior kosta
Cevap: 8.A/ 9.D

Çocuk istismarı soruları son dönemlerde TUS ve YDUS sınavında dikkati çekmektedir.
Ekimozlar fiziksel istismarda en çok karşılaşılan fizik muayene bulgusudur
Fiziksel istismar bulguları
➢ Deri Yaralanmaları (%80) • Ekimozlar (en sık), Sıyrıklar, Isırıklar,
Yanıklar

➢ İskelet Sistemi Lezyonları • Kırıklar, Çıkıklar

➢ İç Organ Yaralanmaları • Göğüs


Karın travması

➢ Kafa Travması
➢ Gelişme Geriliği
➢ Diğer • Labial frenulumda yırtık
Ağız mukozasında yırtıklar
Diş kayıpları, ağız hijyeni bozulması

Kırık tipi ve yerine göre istismarı düşündürmesi gereken kırıklar


İstismarı düşündüren Spesifik değil
• Metafiz kırıkları (Köşe, Kova sapı) • Klavikula
• Spiral/obliq kırıklar • Uzun kemik diafiz kırıkları
• Kosta (posterior) • Lineer kafatası kırıkları
• Vertabra
• Scapula
• Sternum
• Komplex kafatası kırıkları
10. Adolesanlar için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Adolesan yoğun duygu ve heyecen hissedebileceği deneyimlerin peşinde koşar.
B) Beynin risk alma davranışı ile ilgili olan ödül merkezi nükleus akumbens’in aktivitesi
adolesans döneminde doruk yapmaktadır
C) Bu dönemde oluşan kişilik, kimlik ve karakter özellikleri kişinin nasıl bir erişkin olacağını
belirlemez.

D) Aileden uzakta büyüyen çocukların başarılı kimlik geliştirmesi zordur.


E) Bu yaşlarda birey, kendi başına bağımsız olmak ve ailesi dışında bir arkadaş grubuna bağlı
olmak gereksinimini dengelemekte zorlanır.

Genel olarak adolesanların özellikleri:


• Adolesan, dugularını tutku düzeyinde yaşayabilir ve yoğun duygu ve heyecen
hissedebileceği deneyimlerin peşinde koşar.
• Beynin risk alma davranışı ile ilgili olan ödül merkezi nükleus akumbens’in aktivitesi
adolesans döneminde doruk yapmaktadır.
• Bu dönemde oluşan kişilik, kimlik ve karakter özellikleri kişinin nasıl bir erişkin olacağını
belirler.
• Aileden uzakta büyüyen çocukların başarılı kimlik geliştirmesi zordur. Bu yaşlarda birey,
kendi başına bağımsız olmak ve ailesi dışında bir arkadaş grubuna bağlı olmak
gereksinimini dengelemekte zorlanır.

Cevap: 10. C

11. Aşağıdakilerden hangisi erken adolesan (10-13 yaş) döneminin özelliklerinden


değildir?
A) Soyut düşünce
B) Ben merkezcilik
C) Dürtüsel davranışlar
D) Gerçek dışı ve idealist düşünceler
E) Bağımsızlaşmaya başlama
Erken adolesan (10-13 yaş) dönemi Orta adolesan (14-17 yaş) dönemi
• Somut düşünce • Bağımsızlaşma arayışı artmıştır
• Ben merkezcilik • Bedensel imaja ilgi artmıştır
• Dürtüsel davranışlar • Yeme bozuklukları ortaya çıkma
• Gerçek dışı ve idealist düşünceler ihtimali yüksektir
• Bağımsızlaşmaya başlama • Soyut, çok boyutlu düşünce
• Ebeveynlerinin mükemmel olmadığını düşünür kapasitesi artmıştır

• Otoriteyi test etmeye girişir • Akran baskısı ile hareket edebilirler


• Kişisel, özel alanını ayrıştırır, odasının kapısını • İntihar girişimi olabilir
kapatır
• Sivilceleri canını sıkar, saçı istediği gibi
durmuyordur.
• Bedenine duyduğu hoşnutsuzluk ile diyet
yapmaya başlayabilir

Geç adolesan (17-21 yaş) dönemi


• Soyut düşünme
• Sorun çözme becerisi gelişir
• Karar verme becerisi gelişir
• Geleceğini, kariyerini planlayabilir.

Cevap: 11. A

12. Çocuklarda REM uykusu ile ilişkili parasomnia: Kabus

13. Çocuklarda tek başına yapılan resusitasyon uygulamaları 30/2,


iki kişi yapılan uygulamalarda ise 15/2 kalp masajı/solunum sayısı
uygulanmalıdır.
İki dakikada bir nabız kontrolü yapılır (güncel bilgi)
14. Nabızsız arrest ile getirilen çocuktaventriküler taşikardi veya VF saptanırsa
defibrilasyon uygulanır. İlk defibrilasyon 2J/kg, sonrakiler ile 4J/kg
uygulanmalıdır.

15. Çocuklarda PaO2/FiO2 oranı


Akut akciğer hasarında <300,
Akut solunum sıkıntısı sendromunda (ARDS) < 200 dür.
16. Demir zehirlenmesi : Koroziv madde, intestinal ülser, venodilatasyon, kapiller geçirgenlik
artar hipotansiyon olur, mitokondride direkt birikir, laktik ve sitrik asit birikir metabolik
asidoz, hepatik nekroz olur.
Tedavisinde tüm bağırsak irrigasyonu, şelatör olarak deferoksamin verilir.
Ancak aktif kömür demiri bağlama, verilmemelidir.

17. Aktif kömüre bağlanmayan ilaçlar:


Alkol, lityum, hidrokarbonlari, siyanid, ağır metaller..

UZM. DR. ERHAN AYGÜN


Ağustos 2022

You might also like