Professional Documents
Culture Documents
Esra Güven - Yabancıların Türkçe Öğrenirken Ad Durum Eklerinde Yaptıkları Hataların Giderilmesine Yönelik Öneriler (2007) YLT
Esra Güven - Yabancıların Türkçe Öğrenirken Ad Durum Eklerinde Yaptıkları Hataların Giderilmesine Yönelik Öneriler (2007) YLT
Esra Güven - Yabancıların Türkçe Öğrenirken Ad Durum Eklerinde Yaptıkları Hataların Giderilmesine Yönelik Öneriler (2007) YLT
T.C.
DOKUZ EYLÜL ÜN VERS TES E T M B L MLER ENST TÜSÜ
YABANCI D L OLARAK TÜRKÇE Ö RET M ANAB L M DALI
YABANCI D L OLARAK TÜRKÇE Ö RET M PROGRAMI
YÜKSEK L SANS TEZ
Esra Güven
ZM R
2007
2
T.C.
DOKUZ EYLÜL ÜN VERS TES E T M B L MLER ENST TÜSÜ
YABANCI D L OLARAK TÜRKÇE Ö RET M ANAB L M DALI
YABANCI D L OLARAK TÜRKÇE Ö RET M PROGRAMI
YÜKSEK L SANS TEZ
Esra GÜVEN
Dan'(man
Prof. Dr. V. Do,an GÜNAY
ZM R
2007
i
05 / 06 / 2007
ESRA GÜVEN
ii
Tezin yazar'n'n
Tezin Türkçe ad': Yabanc lar n Türkçe Ö renirken Ad Durum Eklerinde Yapt klar
Hatalar n Çözümlenmesi ve Bu Hatalar n Giderilmesine Yönelik Öneriler
Tezin Yabanc' Dildeki Ad': A Study on the Analysis of the Errors by Foreigner in Learning
Turkish Regarding Nominal Case Suffixes and on Some Suggestions to Eliminate These
Errors
Tezin Yap'ld','
Üniversite: DOKUZ EYLÜL Enstitü: EBCTCM BCLCMLERC Y'l': 2007
Di,er kurulu(lar:
Tez Dan'(man'n'n:
TEDEKKÜR
Bu çal (man n ba( ndan sonuna kadar bana gösterdi i anlay ( ve sabr için
dan (man m V. Do an GÜNAY’ a çok te(ekkür ediyorum. Yabanc lara Türkçe
ö retimi konusunda bilimsel olarak kendimi geli(tirmemde V. Do an GÜNAY’ n
büyük pay vard r.
Bu çal (man n ortaya ç kmas nda bana manevi deste i gösteren ve her zaman
yan mda olan Ankara Üniversitesi TÖMER Czmir Jubesi Türkçe Bölüm Ba(kan m z
Jefik Yücel K v rc k’ da te(ekkür ederim.
Son olarak yüksek lisansa ba(lad mdan beri bana gösterdikleri sevgi,
ho(görü ve destek için anneme, babama ve karde(im Esen’e çok te(ekkür ederim. Bu
çal (may ya(am m n her ad m nda yan mda olan aileme ad yorum.
iv
Ç NDEK LER
1. GCRCJ 1
1. 2. Dil Nedir? ................................................................................................... 2
1. 3. Uygulamal Dilbilim ve Yabanc Dil Ö retimi .......................................... 3
1. 4. Dil S n flamas ............................................................................................ 6
1. 4. 1. Biçim Aç s ndan Diller.................................................................. 6
1. 4. 1. 1. Tek Heceli Diller (Yal nlayan Diller).............................. 6
1. 4. 1. 2. Ba lant l Diller ............................................................... 7
1. 4. 1. 3. Bükümlü Diller ................................................................ 8
1. 4. 1. 4. Çok Bükümlü Diller ........................................................ 8
1. 4. 2. Kaynak Aç s ndan Diller............................................................... 8
1. 4. 2. 1. Hint-Avrupa Dilleri ......................................................... 8
1. 4. 2. 2. Hami-Sami Dilleri ........................................................... 9
1. 4. 2. 3. Ural-Altay Dilleri............................................................. 9
1. 4. 2. 4. Güney-Do u Asya Dilleri................................................ 9
1. 4. 2. 5. Okyanus ve Avustralya Dilleri ........................................ 9
1. 5. Türkçenin Özellikleri.................................................................................. 9
1. 5. 1. Ses Aç s ndan .............................................................................. 10
1. 5. 2. Yap -Biçimbilim Aç s ndan ........................................................ 11
1. 5. 3. Sözdizimi Aç s ndan ................................................................... 13
1. 6. Aradil ve Yanl ( Çözümlemesi................................................................. 15
2. GELENEKSEL DCLBCLGCSC KCTAPLARINDA AD DURUM
BCÇCMBCRCMLERC 19
2. 1. Belirtme Durumu ...................................................................................... 19
2. 2. Yönelme Durumu ..................................................................................... 26
2. 2. Bulunma Durumu ..................................................................................... 34
2. 4. Uzakla(ma Durumu .................................................................................. 43
3. AD DURUM BCÇCMBCRCMLERCNCN DCLBCLCMCCLER TARAFINDAN ELE
ALINIJI 55
3. 1. Belirtme Durumu ...................................................................................... 55
3. 1. 1. Belirtme Durumunun Belirlilik C(levi ......................................... 60
3. 1. 2. Belirtme Durumunun Kapsay c l k C(levi ................................... 60
3. 1. 3. Belirtme Durumunun Sözdizimsel C(levi .................................... 61
3. 1. 4. Bitmi(lik C(levi ............................................................................ 62
3. 2. Yönelme Durumu ..................................................................................... 64
3. 3. Bulunma Durumu ..................................................................................... 67
3. 4. Uzakla(ma Durumu .................................................................................. 70
4. YABANCILARA TÜRKÇE ÖBRETEN KCTAPLARDA AD DURUM
BCÇCMBCRCMLERC 77
4. 1. Belirtme Durumu ...................................................................................... 77
4. 2. Yönelme Durumu ..................................................................................... 84
v
ÖZET
ABSTRACT
This study which aims at determining the types of mistakes that foreigners
learning Turkish as a foreign language makes regarding nominal case morphemes
and it attends to find answers to the following questions.
The data of our study comprises the written composition papers of learners
currently studying at Ankara University TÖMER and their graduates. These papers
are written by learners not from a single country but from various countries. The
results show that there are so many mistakes by learners at different levels regarding
nominal case morhemes. The types and percentages of these mistakes are
highlighted. The study winds up by some suggestions as to how nominal case
morphemes should be taugth.
1
1. G R D
Bilindi i üzere Cngilizce, Almanca, Frans zca gibi dillerin “Yabanc Dil Olarak
Ö retimi” konusunda bugüne kadar pek çok ara(t rma, inceleme yap lm (, yöntemler
geli(tirilmi(, yüzlerce kitap yaz lm (t r. Bu çal (malar Türkçenin yabanc dil olarak
ö retimine yeterince yans mam (t r.
Her y l binlerce yabanc i(, e(, ö renim, tatil gibi sebeplerle Türkiye’ye
gelmekte ve ileti(im kurabilmek amac yla Türkçe ö renmek istemektedir. Bunun
yan s ra dünyan n pek çok yerinde de yabanc insanlar Türkçe ö renmektedir.
Genel olarak bir yabanc dili ö renirken birtak m güçlüklerle kar( la( lmakta
ve hatalar yap lmaktad r. Ancak Türkçe ö renen yabanc insanlar n pek çok sorunla
kar( la(t gözlenmektedir. Türkiye’de h zla yay lmakta olan bu alanda çal (an ya da
bu alana ilgi duyan ki(iler aç s ndan oldukça önemli oldu u dü(ünülen bu çal (man n
da temelinde Türkçe ö renen insanlar n ne gibi zorluklarla kar( la(t klar n , ne gibi
hatalar yapt klar n ortaya koyma iste i vard r. Bu hatalar saptand nda, yabanc lara
Türkçe ö reten insanlar n, bu ki(ilerin gereksinimleri do rultusunda e itimlerini
sürdürmesi dolay s yla hem ö reten hem ö renen insanlara yap lan yayg n hatalar
konusunda büyük kolayl k sa layaca dü(ünülmektedir.
Bilindi i gibi Türkçe, Ural – Altay dillerinin Altay grubuna dahildir. Yap
bak m ndan dil s n flamalar nda ise ba lant l dillerin tipik bir örne ini temsil
etmektedir. Hiç de i(meyen bir köke, çe(itli görevleri olan biçimbirimler, ek yerleri
hiç belli olmayacak biçimde s k ca ba lan r. Türkçenin yap s ndan gelen bu özellik,
Türkçenin yabanc dil olarak ö reniminde birtak m güçlükler ortaya ç karmaktad r.
Ünlü Türkolog Deny’nin Türkçe için söyledi i “Ekleri ö renmek, Türkçeyi
ö renmek demektir.” sözü Türkçede biçimbirimlerin çok önemli oldu unu
vurgulamaktad r. Bu nedenle yapt m z bu ara(t rman n amac , yabanc dil olarak
Türkçe ö renen yabanc lar n ad durum biçimbirimlerini ö renirken kar( la(t klar
sorunlar ve bu biçimbirimleri kullan rken ne gibi hatalar yapt klar n uygulamalar
2
içinde saptay p bunun üzerine yorumlar yapmak, yap lacak uygulamalar dikkate
alarak bu sorunlar n giderilmesine yönelik çözüm önerileri ortaya koymakt r.
Yukar da da belirtildi i gibi Türkçe ö renen yabanc insanlar n kar( la(t pek
çok sorun vard r. Bu sorunlar dilbilgisi, sözcük, tümce, kullan m gibi boyutlarda
düzenlenebilir. Yabanc lara Türkçe ö retiminde, dilbilgisi boyutunda yap lacak
böyle bir çal (man n özellikle bu alanda çal (an ki(ilere çok yard mc olaca , bu
alana da büyük katk lar sa layaca ; bununla beraber yine yukar da belirtildi i gibi
Türkiye’de yeni, ama h zla yayg nla(an bu alana yeni ufuklar açaca
dü(ünülmektedir.
1. 2. Dil Nedir?
Dille ilgili birçok tan mlamayla kar( la( yoruz. Bunlardan birkaç na de inmek
istiyoruz:
Vardar (2002: 71-72), dilin, belli bir insan toplulu una özgü, çift eklemli
sesli göstergeler dizgesi oldu unu; F. De Saussure’ün yapt ve birçok
dilbilimcinin benimsedi i ayr ma göre, dilyetisinin toplumsal ürünü olan dilin, bu
yetinin bireylerce kullan labilmesini sa layan ve toplumca benimsenmi( olan
uzla( msal bir düzen oldu unu; hem gösterenlerle gösterilenlerin birle(mesiyle
olu(an bir dizge, hem de bu birle(imin ürünü olan göstergelerle bunlar olu(turan
ve bunlar n olu(turdu u ö elerin i(leyi( kurallar n içeren bir düzenek oldu unu;
A. Martinet’nin ünlü tan m na göre “bir dil insan deneyiminin topluluktan
toplulu a de i(en biçimlerde, anlamsal bir içerikle sessel bir anlat m kapsayan
birimlere, ba(ka bir deyi(le anlambirimlere ayr (t r lmas n sa layan bir bildiri(im
arac oldu unu; bu sessel anlat m n da her dilde belli bir say da bulunan, öz
nitelikleriyle kar( l kl ba lant lar bir dilden öbürüne de i(en ay r c ve ard ( k
biçimler, ba(ka bir deyi(le sesbirimler biçiminde eklemlendi ini belirtmi(tir.
3
Saussure (1998: 38), dilin, dilyetisinin gerçi en önemli ama yaln zca bir
bölümü oldu unu belirtmi(; hem dilyetisinin toplumsal ürünü hem de bu yetinin
bireylerce kullan labilmesi için toplumun benimsedi i zorunlu bir uzla( mlar
bütünü oldu u üzerinde durmu(; tümüyle ele al nd nda dilyetisinin pek çok
biçime büründü ü, karmakar ( k bir olgular bütünü oldu unun görüldü ünü
vurgulam (t r.
“Görüldü ü gibi dil ile ilgili tan m ve özellikler ço alt labilir. Bir tan mda dil,
toplumsal yönden, bir di erinde i(leyi( biçimi bak m ndan ya da bir ba(kas nda
ileti(im yönünden ele al nabilir. Her tan mda dilin bir ya da birkaç yönü öne
ç kar labilir. Ama dilin belli ba(l (u tür özelliklerinden söz edilebilir:” (Günay,
2004: 13 - 14):
* Dil, belli bir grup içinde konu(ulur, yani tek bir ki(iye ait dil yoktur. Bu da dil denen
olgunun kurallar n , birden çok ki(inin bilmesi demektir.
* Dil, ileti(im amac yla vard r. Cleti(im kavram n n tan m n dü(ündü ümüzde,
ileti(imin en az iki ki(i aras nda gerçekle(ti i kesindir. Günümüzün moda terimi
kitle ileti(imini dü(ündü ümüzde ileti(im içindeki insanlar n say s milyonlarla
tan mlanabilmektedir.
* Dil, toplumsal bir olgudur. Bu toplumsall k da belli bir dilsel grup için geçerlidir.
Yani farkl toplumlardan yapay olarak olu(mu( bir toplulu un ortak dili olamaz.
* Dil, bir kavram ya da anlamsal içerikle (gösterilen), bir sessel imgeden olu(an
(gösteren) gösterge dedi imiz saymaca ve uzla( msal nesnelerin kullan ld bir
dizgedir.
* Kendisi olmad halde kendisi yerine kullan lan göstergeler dizgesi dili olu(turur.
C(te bu özellik de dilin kolay bir ileti(im arac olmas n sa lar.
Yabanc dil ö retiminin çok eskilere dayanan bir tarihçesi vard r. Bu uzun
geçmi(in birikiminin yan nda yabanc dil ö retiminin önemi XX. yüzy lda daha da
artm ( durumdad r. Bugün tek bir toplumda iki ya da çok dillilikten söz edilen bir
konumda, bir de il, daha çok yabanc dil ö renmek bir ön ko(ul olarak
görülmektedir.
Bugün birçok ülkede oldu u gibi, yabanc dil ö retiminin bir bilim ve
uzmanl k dal oldu u art k kabul edilmi(tir. Her ülke kendi okullar nda kendi
gereksinimine uygun olarak yabanc dil ö retimi alan nda ara(t rmalara giri(ip, bu
alanda yabanc dil ö retmeni yeti(tirebilecek ve buna ba l olarak gerekli ö retim
kitap ve malzemelerini haz rlayabilecek uzmanlar yeti(tirmelidir. Bilinçli bir yabanc
dil ö retimi politikas n n temeli bu (ekilde at lmaktad r. Yabanc dil ö renimi sab r
ve zaman isteyen yüklü bir zihin çal (mas d r. Ancak bugün birçok bilim adam n n
kabul etti i gibi yabanc dil ö renmede kar( la( lan en büyük güçlük ki(inin anadili
ile ö renilen yabanc dilin yap s (ses, biçim, sözdizimi, anlam) bak m ndan iki dilin
birbirine ters dü(erek farkl l klar göstermesinden kaynaklanmaktad r. Böylece
deneyimlerle de do rulanabilece i gibi Türkçe ö renen Cngilizlerin, Almanlar n,
Yunanlar n, Frans zlar n, Araplar n, Japonlar n vb. kar( la(m ( ve kar( la(makta
olduklar güçlükler de birbirinden farkl d r. Bu nedenle her ülke bu bilimsel gerçe in
bilincinde olarak, kendi yabanc dil ö retimi yöntemini haz rlamal ve bu yöntemi en
iyi (ekilde uygulayabilecek ö retmenini yeti(tirmelidir.
“Yabanc dil ö retiminde dillerin, ba(ka bir deyi(le kendine özgü nitelikleri
olan ayr dizgelerin kar( kar( ya gelmesi söz konusudur. Bu a(amada kimi
güçlüklerin ortaya ç kmas olas d r. Bir yabanc dilin edinilmesi (u etkenlerle
ba ml d r.” (Ergenç, 1983: 195)
a. Yabanc dil ö renen, zaten bir dile, yani anadiline egemendir. Bu dili, yabanc dil ö renirken
bir yana b rakamaz.
b. Yabanc dilin edinimi, bütünüyle yeni ve ba(ka biçimli bir ileti(im türünün ö renimi
de ildir. Ö renen, yabanc dil kullan m nda gereken çe(itli ko(ullar yerine getirebilmek
için yabanc dilde, anadilindeki ileti(im i(levlerinin aynen uygulanmas n ister.
c. Ö renen, ileti(im ayr l klar ndan ötürü her iki dilin anlam ve anlat m yap lar nda da
benzerlik arar. Bu beklentinin gerçekle(mesi, ö renim olgusunu kolayla(t r r. Yap sal
ayr mlar n oldu u yerde ilk dilin özelliklerinin ikinci dile aktar lmas e ilimi do ar.
1. 4. Dil S'n'flamas'
K ran ve K ran’ n (2002: 29) belirtti ine göre, biçimbilgisel s n fland rma,
büyük ölçüde dilbilgisel yap lar nda benzerlik bulunan dilleri bu grupta toplar. Bu
diller aras nda akrabal k olmayabilir; örne in Cngilizcenin dilbilgisel yap s
Frans zcadan çok Çinceye yak nd r, Cngilizcenin Çinceyle hiçbir akrabal yoktur,
ama Frans zcayla akrabad r. Bu biçimbilgisel s n fland rmada, dillerdeki yap
de i(ikliklerine göre dört temel dil türü vard r.
Aksan (1998: 104), tipik örne i olarak Çinceyi gösterebilece imiz bu türden
dillerdeki ba(l ca özelliklerden birinin, çekimin olmay ( oldu unu; sözcüklerin ek
7
1. 4. 1. 2. Ba,lant'l' Diller
Aksan’ n (1998: 106) belirtti ine göre, ba lant l bir dil olu(u, eklerin çe(itlili i
ve bu çe(itli eklerin de i(ik görevler yüklenerek yeni sözcükler olu(turabilmeleri,
Türkçeyi çok geni( anlat m olanaklar na kavu(turmu(, yeni beliren kavramlar n
kar( lanmas n , yabanc kavramlara kar( l klar bulunmas n kolayla(t rm (t r. Bu
yüzden Türkçe, terim yaratma aç s ndan çok güçlü bir dildir.
1. 4. 1. 3. Bükümlü Diller
Bükümlü dillerde, Türkçenin tersine kök ile biçimbirim aras ndaki s n r n her
zaman kesin olmad n belirten K ran ve K ran (2002: 30), en önemlisinin de bir
biçimbirimin, tek bir kavram yerine pek çok kez, birkaç kavram birden aç klad n;
örne in Latincede “ama/-mus” (seviyoruz) sözcü ünde bir /-mus/ biçimbiriminin
hem (imdiki zaman , hem 1. ki(iyi hem ço ulu hem bildirme kipini ifade etti ini
belirtmi(tir.
“Bu dillere örnek olarak Groenland dili gösterilebilir. Bu dillerde tek bir köke
eklenen belirteç ve tak larla ya da kökün dönü(ümleriyle uzayan sözcük bir tümce
olu(turur. Bu dillerde tümcenin bölümleri belli bir biçimde s ralanmal d r, s ralanma
bir dilbilgisel i(levdir.” (K ran ve K ran, 2002: 30)
K ran ve K ran’ n (2002: 31) belirtti ine göre, yeryüzündeki dil aileleri
konusunda kesin bir say vermek zordur. Baz dilbilimciler dil ailelerinin say s n
k rk, elli aras nda gösterirken, baz lar da yüzün üstünde dil ailesinden söz ederler.
Tarihsel, ba(ka bir deyi(le, kaynak aç s ndan s n fland rma yöntemine ili(kin bu
çeli(kili önerilere kar( n Hind-Avrupa, Ural-Altay, Hami-Sami dil gruplar d ( nda
Güney-Do u Asya Dilleri, Okyanus ve Avustralya Dilleri Grubundan söz edilebilir.
1. 4. 2. 1. Hint-Avrupa Dilleri
Hint-Avrupa Dilleri (unlard r: Hititçe, Sanskritçe, Latince, Farsça, Afganca,
Litvanca, Letçe, Brötanca, Galce, Crlanda dili, Cskoç Galcesi, Cngilizce, Frizce, Yidi(,
9
Flemenkçe, Almanca, Danca, Csveçce, Norveç dili, Czlanda dili, Yunanca, Arnavutça,
Ermenice, Toharca.
1. 4. 2. 2. Hami-Sami Dilleri
Hami-Sami Dilleri (unlard r: Akkadça, Kenanca (Fenikçe, Yahudi dili, Arapça,
Habe(çe), Fala(a, Kü(i, Libya-Berber.
1. 4. 2. 3. Ural-Altay Dilleri
Ural-Altay Dilleri (unlard r: Fince, Lapça, Macarca, Ob Ugarcas , Samoyed,
Türkçe, Mo olca, Mançu – Tunguzca, Korece, Japonca
1. 5. Türkçenin Özellikleri
Dillerin yap bak m ndan s n fland r lmas nda “ba lant l diller” grubuna giren
Türkçe, bu dil grubunun tipik özelliklerini ta( maktad r. Hiç de i(meyen bir köke,
çe(itli görevleri olan biçimbirimler, ba lant yerleri belli olmayacak biçimde s k ca
ba lan r. Bu olay, Türkçeye anlat m aç s ndan büyük kolayl klar sa lamaktad r.
A(a da Türkçenin özelliklerini, ses aç s ndan, yap -biçimbilim aç s ndan, sözdizimi
aç s ndan k saca aç klamaya çal (aca z.
10
1. 5. 1. Ses Aç's'ndan
Türkçe, ünlüsü bol bir dildir. Genellikle sesçil bir yaz m oldu u kabul edilir.
Türkçedeki ünlüler, herhangi bir yola sapmadan, çok geride söylenmeden, normal
ç kan berrak a z ünlüleridir. Türkçede baz dillerde olmayan ünlüler vard r. Örne in
Cngilizcede /o/ ünlüsü vard r, ama /ö/ ünlüsü yoktur.
ötümlü olur: okul-da, demir-ci, ev-de… Dilimize ba(ka dillerden girmi( olan
sözcüklerin sonuna gelen biçimbirimler de ünsüz uyumuna uyarlar: röntgen-ci, tren-
de…
Türkçe sözcüklerin son sesindeki /p/, /ç/, /t/, /k/ ötümsüz ünsüzleri, ünlü ile
ba(layan bir biçimbirim ald klar nda son sesteki /p/, /ç/, /t/, /k/ ünsüzleri /b/, /c/, /d/,
/g- / ünsüzlerine dönü(ür.
Türkçede uzun ünlü yoktur. Yabanc dillerden al nan sözcüklerde uzun ünlüye
rastlamaktay z. Türkçe bir sözcü ün ba( nda birden fazla ünsüz bulunmaz. Yabanc
ö renciler, sözcüklerin yabanc m yoksa Türkçe kökenli mi olduklar n , Türkçenin
bu özelli inden dolay ay rt edebilmektedirler. Türkçe bir sözcü ün sonunda birden
çok ünsüz bulunmas na baz kal plarda izin veriliyor: sevinç, edinç…
1. 5. 2. Yap'-Biçimbilim Aç's'ndan
Türkçenin ba lant l bir dil olmas nedeniyle de i(meyen tek bir köke, çok
de i(ik görevleri olan pek çok biçimbirim eklenebilir. Ancak bu biçimbirimlerin
kendi aralar nda izlemeleri gereken bir s ra vard r. Bu s ran n bozulu(u ya anlams z
dil d ( biçimler ortaya ç karmakta ya da anlam de i(iklikleri yaratmaktad r:
gözlükçü, gözcülük…
Türkçede sözcük türleri aras nda da esneklik vard r. Ayn sözcük hem s fat
hem de belirteç görevinde kullan l r: tatl (ad); tatl çocuk (s fat); çocuk tatl
konu uyor (belirteç). Türkçede s fat her zaman addan önce gelir: inci kolye, s cak
su… Addan sonra gelirse yüklem durumundad r: Su s cakt r…
1. 5. 3. Sözdizimi Aç's'ndan
Türkçe bir tümcede herhangi bir ilgeç, nesne ile yüklem aras na girebilir.
Türkçenin önemli bir ba(ka sözdizimi özelli i de öteki dillere göre k vrak ve
k sa bir anlat m sa layan ortaç ve ulaçlar n kullan m d r. Di er dillerde iki ya da
daha çok tümce ile anlat lmak istenen bir (ey, Türkçede ortaç ve ulaçlar n
yard m yla daha k sa bir (ekilde ifade edilir.
1967 y l nda Edinburg Üniversitesi’den Pit Corder dil ö renimini daha iyi
anlaman n, dil ö renen ki(inin “do u(tan gelen dil program ”n ke(federek
ö renenlerin yanl (lar n n daha sistemli bir ara(t rma yoluyla gerçekle(ece ini
savunmu(tur. Bunu izleyen on y ldaki çabalar n ço u gerçekte ikinci dil
ö renimindeki do al s ralamay ke(fetmeye yönelmi(tir. Bu alandaki anahtar
kavramlardan olan “aradil” kavram , 1960’lar n sonlar nda Amerikal dilbilimci
Selinker taraf ndan geli(tirilmi(tir. Selinker yanl (lar ba ms z olarak incelemek
yerine geli(en ö renen dilini kendi içinde bir sistem olarak ele alm (t r. Selinker
(1974:31-54), aradil hipotezine göre, ikinci dilde edinilen konu(man n bizim anadil
konu(an n n üretmesini bekledi imiz (eye hemen hemen hiç uymad n ; anadilin
tam bir tercümesi olmad n , hedef dilden sistematik olarak farkl la(t n ve bir
ö renenin ikinci dilde anlam ifadeye yönelik çabalar n sonucunda ortaya ç kan
konu(ma formlar ndan olu(mas gerekti ini belirtmi(tir.
“Ö renci yanl (lar genel olarak ikiye ayr labilir”(Demircan, 2002: 61):
1.Anadilinin engellenmesiyle yap lan “dilleraras ” (interlingual) yanl (l klar,
2.Dil ö renirken kullan lan (yal nla(t rma, a( r genelleme, … gibi) i(lemler
sonucu yap lan “diliçi” (intralingual) yanl (lar.
16
Birinci tür yanl (l klar anadil / yabanc dil uyu(mazl na ba lan rken, ikinci
tür yanl (lar “aradil”e ba lan r ve yanl ( çözümlemesi yoluyla saptan r.
Aradil ara(t rmalar n daha kapsaml ve ayr nt l olarak ele alan Hatch
(1978a), bu ara(t rmalar n gerçekte aradil ara(t rmalar n n ortaya koydu u sorulara
ne ölçüde yan t buldu unu belirlemeye çal (m (t r. Hatch’in çal (mas nda yeniden
incelenen pek çok ara(t rma bir ikinci dilin geli(mesindeki dilbilimsel gereksiz
ayr nt lar ile ilgilidir. Aradil ara(t rmalar sonucu ortaya ç kan (ey, ö renenin
yeterlilik düzeyinin, ö renenin kendisi taraf ndan yarat lan bir “sistem” olarak
alg lanabilece inin kesinli idir. Bu sistem de i(ken olmasa da Selinker’in (1974)
“fosille me” olarak niteledi i nispeten kesin yanl (lara sahip olabilir. Ara(t rma
aç s ndan, aradilin özelliklerinin nedenleri ve sistemlili i incelenen temel sorulard r.
Ö renen dilinin sistemli do as n kabul eden Selinker (1974) aradil kavram ya da
di er benzer kavramlar n, ö renenin belirli bir düzeyde birinci dilini temel alarak
kendi ikinci dilini önceden geli(tirdi ini varsaymaktad r. Çal (ma noktas n olu(turan
sorular ise (unlard r: Önceden belirlenmi( bir (ekilde ikinci dilin, birinci dil esas
al narak yeniden yap land r lmas m , bir ba(ka deyi(le yeniden yap lama hipotezi
(restructuring hypothesis) mi, yoksa aradilin, yarat c yap lama hipotezi (creative
construction hypothesis) taraftarlar n n ileri sürdü ü gibi, ö renen taraf ndan birinci
dilin etkilerinden ba ms z olarak yarat l r m ? Yarat c yap lama hipotezi’ni
savunanlar ikinci dil geli(mesinde do u(tan gelen ilkeler ve çocuklu un erken
ya(lar nda birinci dilin ö renimi ile ikinci dil ö renimi aras nda paralellik
aramaktad rlar. Bu aç dan ikinci dil ö renimine dilleraras bir kuram getirir. Buna
kar( t olarak yarat c yap lama hipotezi diliçi bir yorum sunar.
Demircan’ n (2002: 61) belirtti i üzere, Corder’e (1967) göre yanl (l klar
anadil düzeninden gelen engellemelerin bir sonucu de il, ö rencinin yabanc dili
anadilin bir benzeri saymas ndan kaynaklan r; ona dayanarak ö renci ikinci dille
ilgili kendi varsay mlar n denemektedir. Ö renci bu varsay mlar denerken, anadilini
ö renirken izledi i yola benzer bir yol izliyor olabilir; o nedenle dili aktar m ndan
çok strateji aktar m ndan söz etmek belki de daha do rudur.
17
Aradil
1. Anadili aktar m ,
2. Yanl ( ö renimden do an varsay mlar,
3. Bireyin kendine özgü varsay mlar ,
4. Bireyin yabanc dille ilgili kendine özgü bildiri(im yollar geli(tirmesi,
5. A( r genellemeler
2. GELENEKSEL D LB LG S K TAPLARINDA AD
DURUM B Ç MB R MLER
2. 1. Belirtme Durumu
Ayr ca Koç (1998: 46), bu biçimbirimin hem tek ba( na hem de iyelik
biçimbirimleriyle birlikte “evi bark terk etmek, tas tara toplamak, çolu u çocu u
dü ünmek, i ini gücünü b rakmak” gibi ikilemeler yapt ; bazen iyelik
biçimbirimiyle kal pla(m ( olarak “Oturmas n , kalkmas n bilmiyor; Çal mas n da
20
Ancak Koç’un ikileme olarak ele ald örneklere bak ld nda bunlar n da
birer deyim oldu u, deyimler içinde ikilemeler kullan ld görülmektedir. Ba(ka bir
deyi(le ikilemeleri deyimler içinde de il de ayr ayr vermesi gerekti i; aksi durumda
yukar da deyimlerle ilgili verdi i örnekler içinde belirtmesinin daha do ru olaca
dü(ünülmektedir. Bunlar n yan s ra iyelik biçimbirimleriyle kal pla(m ( olarak
kullan ld n belirtti i örneklerde de verilen kimi örneklerin kal pla(mam ( oldu u
da gözlenmektedir. Örne in “Oturmas n , kalkmas n bilmiyor.” tümcesinde
“oturmas n kalkmas n ” sözcük öbe i kal pla(m ( olarak kullan l rken “Çal mas n
da e lenmesini de iyi biliyor.” tümcesinde yer alan “çal mas n da e lenmesini de”
sözcük öbe inin kal pla(m ( oldu u dü(ünülmemektedir.
Bunlara ek olarak, Koç (1998: 46)’un belirtti ine göre belirtme durumu
biçimbirimi, kimi zaman da belli bir nesneyi göstermekten çok, genelleme yapmakta
kullan l r. Koç, bu aç klamayla ilgili örnekleri vererek bu biçimbirimi alanlarla
almayanlar aras nda anlamca pek bir fark olmad n belirtmi(tir.
Koç, yukar daki örneklerde aralar nda pek bir fark olmad n belirtmi(, ancak
bu ifadeyi kullanarak küçük de olsa bir fark oldu unu sezdirmi(tir. Bu örneklerde alt
çizili sözcükler konu olmas dolay s yla belirtme durumu biçimbirimi alm (lard r.
Gencan (2001: 122) da Koç gibi tümcede nesneyi bulmak için özne ile
yükleme “neyi?” ya da “kimi?” sözcüklerinden biri eklenerek soruldu unu; ço ullar
için de “neleri?”, “kimleri?” kullan ld n belirtmi(tir. Ancak Koç, aç k bir (ekilde
“nesne”den söz etmemi(tir.
Gencan (2001: 123), yine Koç’tan farkl olarak belgisiz s fat olan “bir”
sözcü ünün nesnelere genellik sezgisi katt n , bunun, nesnenin belirtili, s fat n
belgisiz olu(undan do an ortalama bir genellik oldu unu vurgulam ( ve (u örnekleri
vermi(tir.
Hengirmen (1998: 123), Gencan’ n “nesne” tan m nda belirtti i gibi belirtme
durumunun ad n do rudan do ruya etkilenme ve ilgi durumu oldu unu; yine Gencan
ve Koç’un da vurgulad gibi belirtme durumunu bulmak için yükleme “neyi, kimi?”
sorular n n soruldu unu belirtmi( ve (u örnekleri vermi(tir.
Di erlerinden farkl olarak Ergin (1988:286), biri {-I}, di er {-nI} olmak üzere
iki belirtme durumu biçimbirimi oldu unu, {-nI} biçimbiriminin, yaln zca bu-nu, (u-
nu, o-nu gibi birkaç ad la geldi ini belirtmi(tir.
Banguo lu (2004: 325)’nun belirtti ine göre belirtme durumu biçimbirimi ayn
zamanda belirticidir. Banguo lu, Gencan’ n da üzerinde durdu u gibi belirtme
durumu biçimbirimi alm (, nesne olan ad n, do rudan do ruya etkilendi i için
“belirli nesne” ad n ald n belirtmi(tir.
Banguo lu (2004: 328), özlük adlar n n ve belirtilmi( adlar n asl nda tek bir
varl a ad olduklar için tümcede nesne olduklar nda belirtme durumu biçimbirimi
ald klar , yani belirli nesne olduklar üzerinde durmu( ve (u örnekleri vermi(tir:
(13) Dündar’ ça rd k.
(14) Viyana’y tan r m s n?
(15) Bu hesab kapat n.
(16) Resmini gösterdi.
(Banguo lu, 2004:328)
Korkmaz (2003: 277), eksiz belirtme durumunun, tümce içinde nesne görevi
yüklenmi( olmakla birlikte, belirtme durumu biçimbirimi almam ( olan yal n
24
durumdaki ad n kar( lad durum oldu una de inmi(tir. Korkmaz (2003: 278),
Gencan ve Banguo lu gibi belirtme durumu biçimbirimi almam ( ad n, belirli bir
kimseyi veya belirli bir nesneyi etkilemedi i için belirtisiz nesne durumunda
oldu unu belirtmi(tir.
(18) Baz lar çay , kahveyi, çorbay ve her çe(it içkiyi çabucak içerdi.
Gözlerini yummadan (u k z bir görebilseydim.
Fakat bu yemini uzun müddet bulmak nasip olmad .
(Korkmaz, 2003:279)
Korkmaz (2003: 279), di erlerinden farkl olarak yaln zca Ergin’in de indi i,
üçüncü ki(i iyelik biçimbirimi alm ( adlara araya bir ad l {-n}si alarak eklendi ine
de inmi(tir.
Tablo – 1
Belirtme Durumunun Genel Özellikleri
biçimbirimyle
Nesne özel
Ckileme yapar
YAZARLAR
biçimbirimi
kal pla(m (
Genelleme
kazand r r
görevinde
bütününü
kullan l r
kullan l r
kullan l r
olu(turur
Belirlilik
(hepsini)
Varl n
getirilir.
Deyim
anlat r
Nesne
olarak
adlara
Cyelik
Cyelik
yapar
adsa
BANGUOBLU - - - - + - + + -
EDCSKUN - - - - - - - + -
ERGCN - - - - - - - - -
GENCAN - - + - + + + - -
HENGCRMEN - - - - + - - - -
KOÇ + + + + - - - - -
KORKMAZ - - - - + - - + +
Banguo lu, yap t nda bu özelliklerden “nesne görevinde kullan ld na, nesne
özel adsa kullan ld na, belirlilik kazand rd na” de inmi(, ancak tabloda belirtilen
di er özellikler üzerinde durmam (t r.
kullan ld na, varl n bütününü anlatt na, nesne özel adsa kullan ld na” da
de inmi(tir.
2. 2. Yönelme Durumu
Koç (1998: 47), yönelme durumu biçimbiriminin kimi zaman “için, -mak için”
kavram n kar( lad n belirmi(tir.
Koç (1998: 47), bu biçimbirimin addan sonra geldi ini ve “uyur iken uyard lar,
diriye sayd lar bizi, koyun olduk ses anlad k, sürüye sayd lar bizi” gibi “saymak”
eylemiyle birlikte “benzerlik, yerine koyma” kavram n verdi ine; dilek-ko(ul
kipinde ve ço ul ki(i biçimbirimlerinden sonra gelerek söze ünlem kavram katt na
(sussana, versene, çal san za, gelsenize); “-a do ru, -a göre, -a kar , -a kadar…”
gibi yönelmeli ilgeç olu(turmaya yarad na; bazen “Bunu kaça (kaç lira ile) ald n?”,
“Bin liraya (bin lira ile).” gibi “ile” sözcü ü gibi kullan ld na de inmi(; bunlar n
yan s ra “arka arkaya, göze göz, ko an ko ana, ba ba a, kana kan” gibi ikilemeler
kurdu u; “göze almamak, a za almamak, ele vermek, oyuna gelmek, göze batmak”
gibi deyimle(mi( eylem öbe i olu(turdu u üzerinde durmu(, bundan farkl olarak,
daha önce belirtti i halde “s ras na göre, gözüne dizine dursun” gibi deyimler
kurdu undan ve “içkiye dü kün, i e yatk n bir el, paraya susam , duvara as l tablo”
gibi bir tür ad öbe i (ad tamlamas ) kurdu undan söz etmi(tir.
Gencan (2001: 126), Koç’un “için, -mAk için” kavramlar n kar( lad n
belirtti i gibi, bu biçimbirimin “amaç, neden…” gibi türlü ayr nt lar da verdi ini
vurgulam (t r.
(37) Konsere gitti ime pi(man oldum. Neye pi(man oldun? gitti ime
(38) Evlenenlere daha çok ücret ödeniyor. Kime daha çok ücret
ödeniyor? evlenenlere
(39) Elbiseyi iki milyona ald m. Elbiseyi kaça ald m? iki milyona
Hengirmen (1998: 334), yine Gencan ve Koç’un dedi i gibi “sabaha kadar,
bahçeye do ru, ba bakana göre, dü mana kar ” gibi ilgeçlerle öbekle(ti ine ve bu
öbeklerin, yüklemin anlam n genellikle belirteç göreviyle tamamlad na; bunun
yan s ra {-(y)A} biçimbiriminin “göze göz, di e di ; göze batmak, dile dü mek,
haz ra da lar dayanmaz, çana a ne do rarsan ka nda o ç kar.” gibi deyimlerde
ve atasözlerinde kullan ld na de inmi(tir.
Banguo lu (2004: 328) da Ergin’in de de indi i gibi ancak daha aç klay c bir
(ekilde bulunma, uzakla(ma ve yönelme durumlar n n zaman ve yer içinde yer ve
yön gösterme durumlar oldu unu; bu ad durumlar ile bu adlar n eylemin olu(tu u
yerleme (artlar n belirttiklerini; bu sebeple onlara “yer-yön halleri” ad n n
verildi ini belirtmi(tir.
Korkmaz (2003: 280), di erleri gibi yönelme durumunun, sözcük gruplar nda
ve tümcelerde eylemdeki hareketin yöneldi i ad n içinde bulundu u durum
oldu unu; bir ba(ka anlat mla, ad yönelme, yakla(ma i(levi ile eyleme ba layan
30
durum oldu unu; dolay s yla eylemdeki hareketin yönelme durumundaki ada do ru
oldu unu, bu durumun{-A} biçimbirimiyle kar( land n belirtmi(tir.
(42) Bir i(e gir de bak! Herkes seni itip önüne geçmeye çal (acak.
Kar s na ad n , rengini bilmedi i hediyeler al yordu.
Bir y n ölü (ekiller hayata müdahaleye haz r bekliyor.
Birkaç zaman sonra biz evlerine gece yat s na gittik.
(Korkmaz, 2003: 282-283)
Gencan’ n “amaç ve sebep” anlam n bir arada verirken, Korkmaz (2003: 283),
ondan farkl olarak yönelme durumunun ad eyleme “-dan dolay , -d için, sebep”
ili(kisi ile ba lad na de inmi( ve (u örnekleri vermi(tir:
(44) Duas n henüz bitirmeyen, kendisini arkas ndan iten arkada( na dayat yordu.
Viyana’daki evimiz parlamentonun arkas na dü(üyordu. Cç içe girmi( büyük
salonlar vard .
D (ar da kara bulutlar güneyden kuzeye ak yorlard .
Genç adam soka a ç k nca adeta ko(maya ba(lad .
(Korkmaz, 2003:283)
Yine di erlerinin de belirtti i gibi Korkmaz (2003: 287) “aç karn na, bir
bak ma, oldum olas , bo una, bo yere, ba l ba na, bunun üzerine, yaln z ba na”
gibi kal pla(m ( yal n ya da birle(ik belirteçler oldu unu; ayr ca “aç a vur-, ard na
dü -, ate e ver-, deliye dön-, dile dü -, diline dola-, göze çarp-, harbe tutu -, ho una
git-, kafas na koy-, küplere bin-, akaya vur-, eytana uy-, tuhaf na git-, yollara dü -”
gibi yönelme durumundaki bir ad n bir eylemle birle(erek anlamca kayna(m ( veya
deyimle(mi( birle(ik eylemler olu(turdu unu belirtmi(tir.
Tablo – 2a
Yönelme Durumunun Genel Özellikleri
den dolay ,
Cle sözcü ü
için, -
-için, -mak
YAZARLAR
için (amaç)
,benzerlik,
Yakla(ma,
süre i(levi
eylemiyle
kullan l r.
ile ba lar
olu(turur
Saymak
Ckileme
Zaman,
beraber
koyma
Deyim
Girme
yerine
sebep
kurar
kurar
Clgeç
gibi
-d
BANGUOBLU - - - - - - + - -
EDCSKUN + - - - - + + + -
ERGCN - - - - - - + - -
GENCAN + - + - + + + - -
HENGCRMEN - - + - - + + - -
KOÇ + + + + + + - - -
KORKMAZ + - + + + + + + +
Tablo – 2b
Yönelme Durumunun Genel Özellikleri (devam')
YAZARLAR
bak m ndan
Beraberlik
aç s ndan,
süreklilik
maktansa
olu(turur
belirteç
(art yla
miktar,
ayr ca,
(
Fiyat,
oran
kar(
yön
BANGUOBLU - - - - - - - - -
EDCSKUN + + - - - - - - +
ERGCN - - - - - - - - -
GENCAN - - - - - - - - -
HENGCRMEN - - - - - - - - -
KOÇ - - - - - - - - -
KORKMAZ + + + + + + + + +
Gencan, yap t nda bu biçimbirimin, Ediskun’a benzer olarak “amaç, yakla ma,
girme, anlamlar na geldi ine, ile sözcü ü gibi kullan ld na, deyim kurdu una,
belirteç olu turdu una” de inmi(tir.
2. 2. Bulunma Durumu
bir, dörtte bir” gibi kalmal ad öbe i kurdu unu; ayr ca “parmak tetikte, gözü yolda,
kula kap da, kollar havada, eli belinde, akl sokakta” gibi ad öbeklerinde oldu u
gibi kalmal ad öbe inin, bulunma durumu biçimbiriminin son ada getirilmesiyle de
kuruldu unu belirtmi(tir. Bunlar n yan nda “ urada burada, arada s rada, ötede
beride, elde avuçta, ayda y lda bir…” gibi kalmal ikilemeler kurdu u ve “darda
kalmak, dilinde tüy bitmek, ortada kalmak, el üstünde tutulmak, fark nda olmak, elde
etmek, sokakta kalmak, gözünde tütmek, ellerde dola mak” gibi deyimle(mi( eylem
öbe i kurdu una de inmi(tir.
Koç (1998: 50), bu biçimbirimin “dünya” sözcü üyle birlikte kullan ld nda
“hiçbir zaman, asla, kesinlikle” anlam verdi ine; ortaç yapan {-An} biçimbirimiyle
birlikte söze “zaman, -d zaman” anlam katt na; ayr ca de i(ik kavramlar içeren
belirteçler kurdu una de inmi(tir.
(74) arada bir, çantada keklik, denizde damla, elde bir, geçmi(te bugün, haftada
iki, i(inde usta, ormanda yang n, yükte hafif, pahada a r, varl kta huzur vb.
(75) üçte bir, be(te iki, onda yedi…
üstünde, üzerinde olu(tu unu belirtmek üzere ad n girdi i durum oldu unu
belirtmi(tir.
Bunlara ek olarak, Ediskun (1988: 112), yine di erlerinin de belirtti i gibi “el
elde, ba ba ta, eninde sonunda, k rk y lda bir, haftada bir, dillerde dola mak, elde
avuçta kalmamak…” gibi belirteç öbekleri ve kal pla(m ( sözler de kurdu unu
belirtmi(tir.
Tablo – 3a
Bulunma Durumunun Genel Özellikleri
birlikte hiçbir
zaman, -dI I
Ckileme kurar.
geni( zaman,
birlikte için,
zaman, asla,
sonra gelerek
YAZARLAR
zaman anlam
Deyim kurar.
anlam verir.
anlam verir.
anlam verir.
anlam verir.
sözcü üyle
konusunda
hakk nda,
kesinlikle
-mAk’tan
ortaçlarla
süreklilik
süreklilik
-mA’dan
“Dünya”
-mAk’la
gösterir.
Belirteç
zaman
kurar.
kurar.
-d k’l
sonra
verir.
BANGUOBLU - - - - - - - - - -
EDCSKUN - - + - - - - - - +
ERGCN - - - - - - - - - -
GENCAN + - + - + - - - - -
42
Tablo 3b
Bulunma Durumunun Genel Özellikleri (devam')
-dI I zaman,-
adlar nda ya(
i(levi
YAZARLAR
anlam
-ken anlam
Yüklem olur.
-I(’la birlikte
Kalma,bulun
anlam verir.
Yer belirtir.
bak m ndan
yüzünden,
görevinde
kullan l r.
gösterir.
bildirir.
bildirir.
Miktar,
Zaman
Sebep,
vard r.
derece
IncA,
verir.
verir.
Araç
S fat
Say
ma
BANGUOBLU - - - - - - - - - -
EDCSKUN + + - + + + - - - -
ERGCN + - - - - - - - - -
GENCAN - - - - - - - - - -
HENGCRMEN + - - - - - - - - -
KOÇ - - - - - - - - - -
KORKMAZ + + + + + + + + + +
Gencan, bu biçimbirimin “ad öbekleri kurdu una; deyim olu turdu una;
{-mAk}tan sonra gelerek geni zaman, süreklilik anlam verdi ine; imdiki zaman
anlam verdi ine” de inmi(tir.
Koç, Gencan’ n da yap t nda yer verdi i “ad öbekleri kurma; deyim kurma;
{mAk}tan sonra gelerek geni zaman, süreklilik anlam verme; imdiki zaman anlam
verme” özelliklerine de inmi(; bunun yan s ra Gencan’dan farkl olarak yap t nda
43
Korkmaz ise bu biçimbirimin “ad öbe i kurdu unu; ikileme kurdu unu; deyim
kurdu unu; belirteç kurdu unu; imdiki zaman anlam verdi ini; kalma, bulunma
anlam verdi ini; yer belirtti ini; araç i levi oldu unu; zaman gösterdi ini; say
adlar nda ya bildirdi ini; miktar, derece bildirdi ini; sebep, yüzünden, bak m ndan
anlam verdi ini; {-I }la birlikte {–dI I} zaman, {-IncA}, {-ken} anlam verdi ini;
s fat görevinde kullan ld n ; yüklem oldu unu ve durum belirtti ini” vurgulam (t r.
2. 4. Uzakla(ma Durumu
Koç (1998: 132), uzakla(ma durumunun, “uzakla ma, ayr lma” belirtti ini
vurgulam (t r. Bunun yan s ra Koç (1998: 50), ç kma durumunun “neden”
gösterdi ini; zaman belirten belirteç kurdu unu; iyelik biçimbirimiyle birlikte “say ,
ölçü, oran” belirten ç kmal ad öbe i kurdu unu; kaynak, ili(kinlik kavram
verdi ini; “hakk nda, konusunda” anlam verdi ini belirtmi(tir.
Sabahtan gel.
Erkenden uyand k.
Birden hat rlad m.
Ben olup bitenleri çoktan unuttum.
(86) Elmalardan baz lar çürük ç kt .
Kaçan mahkumlardan biri geri döndü.
Cçinizden biri bana gerçe i söylesin.
(87) Kimlerdensiniz?
Ali Bey’in çocuklar ndan m s n?
Ekmek elden, su gölden.
(88) Havadan sudan bahsettik.
Konu(ma s ras nda sizden bahsedilmedi.
Arkada(lar ndan çok (ikayetçi.
(Koç, 1998:50-51)
Koç (1998: 52), bunlarla beraber uzakla(ma durumu biçimbiriminin “yön,
uzakl k”; “azl k, çokluk” belirtti i; “kesinlik, do rulama” kavram verdi i; “durum”
belirtti i; eylemlikten sonra geldi i ve “yüzünden, -d için” anlam verdi i;
eylemsilerden sonra geldi i ve “hakk nda, konusunda” anlam verdi i; “üstünlük,
kar la t rma” belirtti i; {-mAk}, {-sA} biçimbirimleriyle birlikte “kar tl k”
belirtti i üzerinde durmu(tur.
(112) Gönülden (dilek), sudan (bir yan t, bir söz), candan (arkada(), uzaktan
(akraba), toptan (sat (), s radan (adam)…
(113) Ben birkaç liradan olurum.
Bizi hem maldan hem candan ettiler.
(114) Elinden gelmek, k ssadan hisse, (undan bundan, çerden çöpten (nesne),
ate(ten gömlek.
(115) neden (sebep): … Nedenini aç klamak,… candan (samimi)…
(Gencan, 2001:130 - 131)
ERGCN
ERGCN
YAZARLAR YAZARLAR
GENCAN
GENCAN
EDCSKUN
EDCSKUN
KORKMAZ
KORKMAZ
HENGCRMEN
HENGCRMEN
BANGUOBLU
BANGUOBLU
y
-
-
-
-
-
-
-
-
-
+
+
+
+
+
sözcü üyle Neden
Tablo – 4
belirtir.
Tablo – 4b
ba l l k, için
-
-
-
+
+
+
+
Zaman
anlam verir. belirteci
-
-
-
-
Clgeç öbe i
+
+
+
kurar.
kurar
-
-
-
-
-
-
Cyelik ekiyle
-
-
-
Ckileme
+
+
+
+
birlikte say ,
yapar. ölçü, oran
belirten ad
-
-
+
+
+
+
+
Deyim kurar. öbe i kurar.
Kaynak,
-
-
-
+
+
+
+
ili(kinlik
-
-
-
-
-
-
Ol- ve et-
+
anlam verir.
-
-
-
-
-
-
+
Eylemleriyle Hakk nda,
yoksun konusunda
anlam verir.
kalmak,
-
-
-
+
+
+
+
Uzakla(ma Durumunun Genel Özellikleri
+
+
-
-
-
Uzakla(ma çokluk
+
+
+
+
belirtir.
anlam verir.
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Fiyat anlam
+
+
Kesinlik,
verir. do rulama
kavram verir.
-
-
-
-
-
-
-DAn dolay ,
+
-
-
-
-
-
+
+
–D I
Durum
için anlam belirtir.
verir.
-mAk’tan
-
-
-
-
-
+
+
-
-
-
-
-
+
+
sonra
yap ld
yüzünden, -
maddeyi DI I için
anlam verir.
gösterir.
-
-
-
-
+
+
+
-
-
-
-
-
-
Bir
+
Eylemsilerde
bütünün n
sonra
parças n hakk nda,
gösterir. konusunda
( y anlam verir.
-
-
-
-
-
-
+
-
-
-
-
kendili inden
+
+
+
Üstünlük,
anla( lmas kar( la(t rma
belirtir.
anlam n
-
-
-
-
-
+
+
kar( tl k
Belirteç kurar anlam verir.
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Araç ili(kisi
+
Ad öbe i
kurar. kurar
Takiben,
-
-
-
-
-
-
+
-
-
-
-
-
-
izleyerek
Cçin yerine
anlam ,
a ( verir. kullan l r.
-
-
-
-
-
-
+
bedel anlam
verir.
52
53
3. 1. Belirtme Durumu
[+gönderimsel]
[-gönderimsel]
[+belirtili]
[-belirtili]
[+özgül]
[-özgül]
Underhill (1997: 50-51), Ayd n’ n belirtti i gibi eylemin nesnesi özel adsa
{–(y)I} biçimbiriminin gerekli oldu unu; bir özel ad n, bir tek ki(iye gönderimde
bulunmas ndan dolay belirli oldu unu; {–(y)I} biçimbiriminin ayn zamanda nesne
bir ad lsa kullan ld n vurgulam (t r.
Underhill (1997: 51)’in belirtti ine göre, belirsiz bir ad, eylemin nesnesi
oldu unda “bir”in, kullan m özgül olarak sadece bir (eyi içerdi ini gösterir.
Underhill (1997: 51), konu(ucunun, özgül olarak sadece bir kitap okudu unu
vurgulamak istiyorsa, ikinci tümceyi kulland n ; hangi etkinlikle u ra(t n
belirtiyorsa ve kitaplar n say s hakk nda bilgi vermiyorsa birinci tümceyi
kulland n belirtmi( ve ço ul biçimbiriminin de benzer ko(ullarda kullan ld na
de inmi(tir.
Underhill (1997: 52), geçi(li bir eylemin bir nesne ald n , geçi(siz bir
eylemin ise almad n belirtmi(; Türkçede bir geçi(li eylemin her zaman nesne
almak zorunda oldu una; bunun için “Mehmet okudu.” diyemeyece imize; ama onun
ne okudu unu özgülle(tirmemiz gerekti ine de inmi( ve (u örnekleri vermi(tir:
Mehmet kitap okudu, Mehmet mektup okudu. Underhill, baz durumlarda, kendi
anlamlar na sahip adlar n gerekli nesne konumunu doldurmak için kullan ld
üzerinde durmu(tur ve örnek olarak “Orhan yaz yazd .” tümcesinde yaz sözcü ünün
ad anlam oldu unu belirtmi(; “Adam yemek yedi” örne inin de benzer özellikte
oldu unu vurgulam (t r.
Ayd n’ n da yap t nda yer verdi i gibi Balc (2004: 101), kapsay c n n
(generic), bir s n f n özgül bir üyesinden çok nesnelerin, hayvanlar n ya da insanlar n
bir s n flamas n belirlemekte kullan lan bir gönderim türü oldu unu belirtmi(tir.
Örnek olarak da “Aslan kükredi” tümcesinde aslan sözcü ünün özel bir ba lam
içinde, özel bir aslana gönderimde bulundu undan belirli oldu unu vurgulam (; bu
ayr m n nesne ad öbe inde yap labilece i; kiplik ba lamlar nda {–lAr} ço ul
biçimbirimi ile birle(tirildi i zaman belirtme durumu belirleyicisi taraf ndan ayn
i(levi gösterebilece i üzerinde durmu( ve a(a daki örnekleri vermi(tir.
özel bir insan grubuna gönderimde bulunmad n ; bu ba lamda, (180)a’da yer alan
hastalar sözcü ünün anlam n n “Doktor hasta tedavi eder.” ile e(anlaml oldu unu
belirtmi(; bunun nedeninin ço ul belirleyicisinin, geni( zamanda belirtme
durumunun belirlilik i(levini yans zla(t rmas oldu unu vurgulam (t r. Bunun
yan nda ço ul biçimbirimin bu i(levinin (180)b’de eylem üzerindeki geçmi( zaman
taraf ndan engellendi ine; geçmi( zaman n genellikle bir eylem üyesinin olas
göndergelerinin zaman ve say s n k s tlad na; bundan dolay ad öbeklerinin böyle
s n rl olan uygulamalarda ulam n tüm üyelerini genelleyici, kapsay c olabildi ine;
ba(ka bir deyi(le, genelleyicili in eylemdeki geçmi( zaman taraf ndan yönetildi ine
de inmi(tir.
Balc (2004: 102) tür (cins) adlar n n eylemönü konumda kullan lm yorlarsa,
zorunlu olarak belirtme durumuyla gösterildi ine de inmi(tir.
62
3. 1. 4. Bitmi(lik (levi
Göksel ve Kerslake (2005: 175), belirtme durumun i(levinin bir geçi(li eylemin
dolayl nesnesini belirtmek oldu unu vurgulam (t r.
Tablo – 5
Belirtme Durumunun Genel Özellikleri
Özel ad ve
niceleyicilerle
adlar
Kapsay c l k
AÖ’lerden
ad llardan
eylemönü
konumda
Bitmi(lik
Belirlilik
Cyelikli
de ilse
sonra
sonra
Baz
Tür
BALCI + + + + + - -
AYDIN + + + - - + +
UNDERHILL + - + - - - -
GÖKSEL VE + + - - - + -
KERSLAKE
Buna kar( n, tür adlar n n eylemönü konumda kullan lmad ve bitmi lik ifade
etti i durumlardan ise yaln zca Balc ’n n söz etti i, di er dilbilimcilerin ise bu
konuya de inmedi i gözlenmi(tir.
;yelikli AÖ’lerden sonraki kullan m ndan ise Ayd n ile Göksel ve Kerslake’in
söz etti i belirlenmi(tir.
Son olarak, baz niceleyicilerle birlikte kullan ld ndan ise yaln zca Ayd n söz
etmi(tir.
3. 2. Yönelme Durumu
Balc (2004: 102), Türkçede geçi(li eylemin nesnesinin zorunlu olarak yönelme
durumuyla belirtildi ini belirtmi(tir.
65
Balc (2004: 103), (198)’deki bütün örneklerde kitap, tuz, ev, ve e yalar
nesnelerinin iyeli inin Zeynep’e aktar ld n ; aktar m n bazen okumak, söylemek,
ö retmek, göstermek, sormak, yollamak vb. gibi eylemlerde de i(mecesel
olabilece ini; “Zeynep’e kitap okudum.” tümcesinde, özneden dolayl nesneye
dönü(en bir nesne olmad n ; burada aktar m n soyut olan n oldu unu belirtmi(tir.
Balc (2004: 103)’n n belirtti ine göre, iyeli in aktar m tasar s [+canl ] ve
ço unlukla [+insan] nesne olarak varsay l r. Balca, “* Kitab eve verdim.” [-canl ]
evin, evdeki insanlara gönderimde bulunmad kça dilbilgisid ( oldu u üzerinde
durmu(; bu i(levin yerine yönelme durumunun, ekli ad öbekleri, eylemler ve onun
ads z üyeleri aras ndaki yönsel ili(kiyi gösterdi ini belirtmi( ve (u örnekleri
vermi(tir.
Balc (2004: 103), yönelme durumunun yön gösterme i(levi d ( nda yararl l k,
amaç ve fiyat anlamlar da verdi ine de inmi(tir.
Tablo – 6
Yönelme Durumunun Genel Özellikleri
öbe i
öbe i
eylemlerle
Yararl l k
olu(turur
olu(turur
zorunlu
olarak
Amaç
Fiyat
Clgeç
S fat
Yön
Baz
BALCI + + + + + + +
UNDERHILL + - - - + - -
GÖKSEL VE + - + + + + +
KERSLAKE
3. 3. Bulunma Durumu
(215) Ankara’day m.
(216) Meyvalar masada.
(217) Çocuklar arabada.
(218) a. Masaya oturduk.
b. Masada oturduk.
(219) Kitab masaya koydum
(Underhill, 1997:79-80)
Balc (2004: 104), bulunma durumu biçimbiriminin tipik olarak bir eylemle
onun üyeleri aras ndaki yersel ili(kiyi göstermek için kullan ld n ; eylemin
yerle(tirildi i uzamsal (spatial), geçici (temporal) ve soyut (abstract) yerleri
gösterdi ini belirtmi(tir.
Balc (2004: 104), uzamsal yerin alandaki yeri, geçici yerin zamandaki yeri
gösterdi i; soyut yerin ise biçim, boyut, renk ve ya(la gösterilen soyut ad ve
s fatlardaki soyut yerle(tirmeyi gösterdi ine de inmi(tir.
UZAMSAL GEÇ+C+ SOYUT
evde saat alt da sar renkte güzellikte
arabada haziranda daire (eklinde doktorlukta
koltukta iki y lda bu uzunlukta inançta
Avrupa’da arada s rada 2 ya( nda sevgide
69
Tablo – 7
Bulunma Durumunun Genel Özellikleri
eylemlerle ve
Yer ve zaman
i(lev
tamamlay c s
kullan l r
kullan l r
s fatlarla
belirteci
zorunlu
olarak
olarak
olarak
görür
Özne
Baz
Yer
BALCI + + - -
UNDERHILL + + - -
GÖKSEL VE + + + +
KERSLAKE
70
3. 4. Uzakla(ma Durumu
(227) Lokantadan ç kt m.
(228) Mehmet Cstanbul’dan geldi.
(229) Otobüsten indik.
(230) Kasaptan et sat n ald m.
(231) Kitab Halil’den ald m.
(232) Fatma attan korktu.
(233) Lokanta evden uzakt r.
(Underhill, 1997: 69)
71
Balc (2004: 104), bu durumun i(levinin, yönelme durumuyla benzer oldu unu;
ikisinin de tipik olarak yönle ilgili durumlar olarak ulamla(t r labilece ini;
aralar ndaki fark n; uzakla(ma adlar n n “kaynak” n anlamsal i(levine sahip olmas ;
yönelme adlar n n “amaç” n anlamsal i(levine sahip olmas oldu unu belirtmi(tir.
(243) S n ftan ç kt k.
72
Balc (2004: 104), (243)’te uzakla(ma durumu alm ( olan s n f, havuz ve uçak
sözcüklerinin, eylemlerin elde edildi i ve hareket eden eylemlerin yerleri oldu u
üzerinde durmu(; eylemin “;ki saat önce bizden ayr ld .” ve “Kitab benden ald .”
tümcelerindeki gibi bir canl kaynaktan da ilerleyebilece ine de inmi(tir.
Göksel ve Kerslake (2005: 179-180), “kork-, i ren-, nefret et-, b k-” gibi
kavramlar yans tan duygu eylemlerinin dolayl nesnelerinde kullan ld n ; özellikle
“vazgeç-, faydalan-, olu -” gibi baz eylemlerin de uzakla(ma durum belirleyicili
nesneler ald klar n belirtmi(tir.
KERSLAKE
GÖKSEL VE
UNDERHILL
-
+
+
Yön
Tablo - 8
-
+
+
Bir (eyden
etkilenmesine
neden olma
-
+
+
ay r c
-
-
+
+ Fiyat
+
+
Baz
eylemlerle
zorunlu
olarak
Uzakla(ma Durumunun Genel Özellikleri
-
-
+
Zaman
ifadelerinde
kullan l r
-
+
+
Bir arac n
neden
yap ld
gösterir
+
+
+
Uzakla(ma
-
+
+
Kaynak
-
+
+
Belirteç kurar
+
+
+
Clgeç ve s fat
tamamlay s
olarak
kullan l r
-
-
Özne
tamamlay c s
75
76
Daha önce birinci ve ikinci bölümlerde inceledi imiz gibi çal (man n bu
bölümünde de yabanc lara Türkçe ö reten kitaplarda ad durum biçimbirimlerinden
“belirtme durumu, yönelme durumu, bulunma durumu ve uzakla ma durumu” için
neler söylendi i üzerinde duraca z.
4. 1. Belirtme Durumu
Thomas (1967: 36), belirtme durumu belirleyicisine yap t nda “belirli nesne”
ad n vermi( ve bunun iki i(levi oldu undan söz etmi(tir. E(zamanl olarak eklendi i
bir ad n eylemin dolays z nesnesi oldu unu ve ayn ad n belirli oldu unu; bir ad n bir
insan n, yerin ya da herhangi bir (eyin özel ad ysa ya da Cngilizcedeki “the”
tan ml na kar( l k geliyorsa, sahiplik gösteriyorsa ya da bir gösterme s fat yla
kullan l yorsa belirli oldu unu vurgulam (t r ve bundan dolay , bu belirleyicinin
yaln zca nesneyle kullan lan belirli bir tan ml k olarak adland r labilece ini
belirtmi(tir.
Lewis (1993:18)’ n belirtti ine göre bir ad, bir eylemin dolays z nesnesi
oldu unda bir ayr m yap l r. E er ad belirsizse, yal n biçiminde yani sözlükte
bulunacak biçiminde kal r; bu durumda eksiz yal n biçim, ya eylemin öznesi ya da
tan mlanmam ( nesnesi oldu undan buna salt (yal'n) biçim (absolute form)
denilebilir.
Lewis (1993: 18-19), belirtme durumundan “belirli nesneli durum” olarak söz
etmi(; eylemin nesnesi belirli oldu unda, yani ad ya da ad l gönderimi oldu unda, bir
özgül ki(i, yer ya da (ey; “bu, u, o” gibi gösterme sözcükleri ya da iyelikli bir
sözcü ün (Kitab m kaybettim, O babas yla tan t .) belirli oldu unu; bunun için
hangi insan, yer ya da (ey oldu una hiç (üphe olmad n ; ancak nesne belirsiz
oldu unda belirli nesne {–i/ -ü /- /- u} biçimbirimini ald n belirtmi(tir.
Lewis (2000: 34), “bir” sözcü ünün belirli tan ml k gibi kullan ld
durumlarda nesneyi belirli yapmaya gerek olmad n ; betimsel s fatlar n, bir nesneyi
belirli yapmada tek ba( na yeterli olmad n belirtmi(; geçi(li bir eylemin ikinci
nesnesinin, yani tamamlay c nesnenin (complementary) yal n biçimde kald
üzerinde durmu( ve (u örnekleri vermi(tir.
“palto” sözcü ünün özgülle(tirilebilece i, herhangi bir palto olmad , özel bir palto
oldu u; nesne belirli oldu u zaman Türkçede {–(y)I} biçimbirimini almas gerekti i
üzerinde durmu(tur.
Rona (1999: 64), özel adlar her zaman özgül oldu u için nesne konumundaysa
her zaman belirtme durumu belirleyicisi {–(y)I} biçimbirimini ald n ; benzer
olarak, nesne bir ad l ise belirli nesne biçimbirimi almas gerekti ini (beni, seni, onu,
bizi, sizi, onlar ); “Bu, u, o” ad llar n n belirli nesne biçiminin “bunu, unu, onu”
oldu unu belirtmi(tir.
Aarssen ve Backus (2001: 99-100), yabanc lara Türkçe ö retimi için yazd klar
kitaplar nda belirtme durumunun tümcede dolays z nesneyi gösterdi ine; Türkçede
de böyle bir durum oldu una; ancak Türkçedeki her dolays z nesnenin bir belirtme
durumu belirleyicisi almad na; sadece dolays z nesnelerin belirli oldu una
de inmi(tir ve her (eyden önce iyelikli adlar n belirli oldu u; bu adlar n geneli
simgelemeyen bir (eye gönderimde bulundu u üzerinde durmu(; örnek olarak
“köpek” sözcü ünün belirsiz oldu unu, ancak “köpe imiz” sözcü ünün özel bir
köpe e gönderimde bulundu unu göstermi(tir.
Aarssen ve Backus (2001: 100), Cngilizce bir sözcü ün önüne “the” koyuldu u
zamanki gibi belirtme durumu biçimbiriminin bir ada eklendi i zaman, ad n belirli
yap ld n ; zorunlu olarak belirtme durumu belirleyicisinin eklenece i ba lamlar n
ö renilmesi gerekti ini; bunlar n hepsinin eylemin dolays z nesnesi olarak ad n
nerede i(lev gördü üyle s n rl oldu unu; bu yüzden “Babam söyledi.” tümcesinde
oldu u gibi babam sözcü ünün, tümcenin öznesi oldu unda belirtme durumu
belirleyicisi almad n ; “Babam gördüm.” tümcesinde oldu u gibi dolays z nesne
80
oldu unda belirtme durumu belirleyicisi ald n belirtmi(; bunun yan s ra iyelikli
bir ad n, tamlayanl bir yap içindeyse dolays z nesne oldu unu ve bütün yap n n
belirtme durumu taraf ndan izlendi ini vurgulam (t r.
Aarssen ve Backus (2001: 100), göstericilerin de iyelik gibi ayn sonuca sahip
oldu u; ayn “senin kasaban” gibi “bu kasaba” sözcük grubunun da özel bir kasabay
di erlerinden ay rd , yani belirli oldu u; “Bu, u, o”lu adlar n bir dolays z nesne
olarak kullan l yorsa belirtme durumu belirleyicisiyle gösterilmesi gerekti i üzerinde
durmu(tur.
Aarssen ve Backus (2001: 101), son olarak, baz sözcüklerin bir iyelik
biçimbirimiyle gösterilmese de belirli oldu una; çünkü bunlar n yaln zca bir (eye
gönderimde bulundu una; bununla ilgili örneklerin insanlar n, ülkelerin, kurumlar n
vb. adlar n içerdi ine; çünkü bir Türkiye ve bir Ali oldu una; bundan dolay ,
bunlar n da dolays z nesne oldu u zaman belirtme durumu belirleyicisi almas na
gerekti ine de inmi(tir.
Serin ve Taylan (2003: 58 - 60), nesne özel ad (ki(i ve yer ad ) oldu unda;
nesne herkes, kimse, her ey ya da bir ad l oldu unda; nesneden önce i(aret ad l ya
da – ki biçimbirimi alm ( bir ad bulundu unda; nesneden önce bütün, baz , her,
hangi bulundu unda; nesne kim, kimler, hangisi, nere, nereler gibi soru sözcü ü
oldu unda; iyelik biçimbirimi ald nda; dü ün-, sev-, bil- vb. gibi eylemlerin
eylemlik biçimindeki yantümcesi oldu unda, nesnenin zorunlu olarak belirtme
durumu belirleyicisi ald na, ancak istemek eyleminin eylemlik durumundaki
yantümcesinin genellikle belirtme durumu belirleyicisi almad na de inmi(tir.
Serin ve Taylan (2003: 60), nesne “nece” soru sözcü ü oldu unda ve nesneden
önce çok, az, hiç (bir), birkaç, kaç, nas l bir gibi nicelik sözcükleri geldi inde
belirtme durumunun kullan lmayaca n belirtmi(tir.
Polat ve di erleri (2007: 30), tümleç belli bir nesne de ilse kullan lmad na,
bu durumda tümleç ile eylem aras nda hiçbir ö enin bulunmad na; tümleç “bu, u,
o” gösterme ad llar yla nitelenmi(se; tümleç özneden önceyse veya eylemle aras nda
bir ö e varsa; tümleç özel bir adsa; tümleç iyelik biçimbirimlerini alm (sa belirtme
durumu belirleyicisini kullanman n zorunlu oldu una de inmi(tir.
Tablo – 9’da yabanc dil olarak Türkçe ö reten kitaplarda belirtme durumunun
genel özellikleri gösterilmi(tir.
Tablo - 9
Belirtme Durumunun Genel Özellikleri
Nesne nesne nesneden nesneden nesne kim, iyelik dü(ün-, sev-, Nesne
özel herkes, önce önce kimler, biçimbiri bil- vb. gibi eylemönü
adsa kimse, her i(aret ad l bütün, hangisi, nere, mi eylemlerin konumda
ey ya da ya da – ki baz , her, nereler ald nda eylemlik de ilse
bir ad l biçimbiri hangi biçimindeki
oldu unda mi alm ( bulundu yantümcesi
bir ad unda oldu unda
bulundu
unda
THOMAS + - + - - - - -
LEWIS + + - - - + - -
RONA + + - - - - - -
AARSSEN + - + - - + - -
VE
BACKUS
SERCN VE + + + + + + + +
TAYLAN
POLAT VE + - + - - + - +
DCBERLERC
Tablo – 9’a bak ld nda görülece i gibi yabanc dil olarak Türkçe ö retimi
kitaplar nda belirtme durumu biçimbiriminin genel özellikleri (öyledir: Nesne özel
adsa, nesne herkes, kimse, her ey ise, nesne bir ad l ise, nesneden önce i(aret ad l
83
(bu, (u, o) ya da {-ki} biçimbirimi alm ( bir ad bulundu unda, nesneden önce bütün,
baz , her, hangi sözcükleri bulundu unda, nesne kim, kimler, hangisi, nere, nereler
gibi soru sözcükleri bulundu unda, nesne iyelik biçimbirimi ald nda, “dü ün-, bil-,
sev- vb.” gibi eylemlerin eylemlik biçimindeki yantümcesi oldu unda, nesne
eylemönü konumda de ilse belirtme durumu biçimbirimi kullan l r.
Lewis da yap t nda Thomas’a benzer olarak bu biçimbirimin nesne özel adsa
kullan ld na de inmi(; Thomas’tan farkl olarak da bu biçimbirimin “nesne herkes,
kimse, her ey ya da bir ad l oldu unda kullan ld ndan ve nesne iyelik biçimbirimi
ald nda kullan ld ndan” söz etmi(tir. Tablodaki di er özelliklerine
de inmemi(tir.
4. 2. Yönelme Durumu
Lewis (2000: 35), yönelme durumunun bir eylemin dolayl nesnesi oldu unu;
yer gösterdi ini; amaç, fiyat ifade etti ini belirtmi( ve “ac nmak, ba lamak, de mek
ve dokunmak, benzemek, devam etmek, ermek ve varmak, girmek, inanmak, yard m
etmek” gibi Türkçe deyimlerin, yönelme durumu gerektirdi ine de inmi(tir.
85
Aarssen ve Backus (2001: 49), yönelme durumunun bir (eye ya da bir ki(iye
do ru yönü ifade etmede kullan ld ndan; bir ada, bir ki(inin ad na ya da bir yere
eklendi inde dolayl nesne ya da al c y i(aret etti inden söz etmi(tir.
(320) Londra’ya
Cstanbul’a
Eski(ehir’e
Fethiye’ye
hastaneye
eve
soka a
yüre e
(321) Aynur’a bir hediye verdim.
Kediye mamay verdin mi?
Tablo – 10
Yönelme Durumunun Genel Özellikleri
Yönelme Amaç Fiyat Baz “için” Zaman Yer
eylemlerle anlam na belirteci
kullan l r kullan l r. olarak
kullan l r.
THOMAS + - - + - - -
RONA + - - + - - -
LEWIS + + + + - - +
AARSSEN VE + - - - - - -
BACKUS
SERCN VE - - - + - - -
TAYLAN
POLAT VE + - - - + + -
DCBERLERC
Tablo – 10’a bak ld nda yönelme durumunun “yönelme, amaç, fiyat, baz
eylemlerle kullan lma, “için” anlam nda kullan lma, zaman belirteci olarak
kullan lma ve yer gösterme” özelliklerinin ortaya ç kt gözlenmi(tir.
4. 3. Bulunma Durumu
(326) a açta
a açlarda
(327) 3te 2 (üçte iki)
100de 15 (yüzde on be()
(328) yüzde yüz
Rona (1999: 43), bulunma durumu biçimbiriminin eylemin nerede oldu unu ya
da bir insan n, bir (eyin nerede bulundu unu belirtti ine de inmi( ve ki(i ad llar ve
göstericilerin bu biçimbirimi alabilece i üzerinde durmu(tur.
Lewis (2000: 35), bulunma durumu biçimbiriminin yer ve zaman gösterdi ine;
soyutlamalarda kullan ld na; (ekil, boyut, renk ve ya( ifade etmek için de
kullan ld na de inmi(tir. yumurta eklinde bir ta ; on metre uzunlu unda bir ip;
kahve renginde bir apka; yirmi ya nda; bu fikir-de de ilim.
(334) tiyatro-da
su-da
yer-de
Ben-de para yok.
Radyo-da bir vazo var.
(335) Ramazan-da
be( eylül-de
(336) Radyo-da bir konu(ma var.
88
ihtiyarl k-ta
s hhat-te
gitmek-te
(337) Londra’da
Cstanbul’da
Eski(ehir’de
Cznik’te
Ka(’ta
hastanede
evde
sokakta
(338) yürekte
(339) nerede?
(340) nerelerde?
(341) Cngiltere’de oturuyorum.
(342) bugün okulda.
(343) Jimdi Adana’da oturuyor.
(344) saat be(te
be(te geliyor.
Bir a ustosta.
Serin ve Taylan (2003: 12), bu biçimbirimin yön ve zaman ifade etti ini
belirtmi(tir.
(345) sa da
solda
(346) ilkbaharda
sonbaharda
Polat ve di erleri (2007: 15), bulunma durumu biçimbiriminin bir ki(inin, bir
nesnenin yerini, bir olay n zaman n belirtmek amac yla sözcüklere eklendi ini
belirtmi(tir.
Tablo – 11
Bulunma Durumunun Genel Özellikleri
renk ve ya(
(ekil, boyut,
kullan l r.
ederken
Kesirli
zaman
ifade
Yer
THOMAS + + - - +
RONA + - - - -
LEWIS + + + + -
AARSSEN + + - - -
VE BACKUS
SERCN VE + + - - -
TAYLAN
POLAT VE + + - - -
DCBERLERC
Rona ise bu biçimbirimin yaln zca “yer” ifade etti ine de inmi(tir.
4. 4. Uzakla(ma Durumu
(349) ondan
neden
(350) ta(tan
ta(tan bir ev
(351) benden büyük
sizden iyi
ondan az
(352) Onlardan çok bahsettik.
(353) eskiden
birdenbire
do rudan do ruya
Lewis (2000: 36), uzakla(ma durumunun, hareket noktas n ifade etti i, bir
(eyin ayr ld yerden, bir (eyin içinden geçerek, arac l yla / yoluyla anlam n
verdi i; sebepsel kullan m n n da yayg n oldu u; “korkmak, üphelenmek, nefret
etmek, ho lanmak” gibi duygular anlatan eylemlerle de kullan m n n oldu u;
kar( la(t rman n ikinci üyesinin de uzakla(ma durumu biçimbirimi ald üzerinde
durmu(tur.
(365) Bu yüzden
(366) Ondan korkuyorum.
(367) B kt m bu ya murlu havadan.
(368) Toplant ya gitmedim, vaktim yoktu da ondan.
(369) O lan için ka ttan bir (apka yapt m
(370) sonradan önceden
eskiden çoktan
sahiden do rudan do ruya
(371) Bu ö renci matematikten tam not ald
Kavunlar kaçtan ald n?
Onu h rs zl ktan yakalad lar.
(372) One of the children çocuklardan biri
I have no news of him ondan haberim yok.
I am sure of this bundan eminim
(373) Buradan geçmediler
Pencereden bak yor.
Köprüye ba(ka bir yoldan gittim.
Elimden tuttu
Selim’i telefondan ar yorlar.
Serin ve Taylan (2003: 51), bu biçimbirimin “bahset-, ho lan-, kork-” gibi baz
eylemlerle birlikte kullan ld na; bu durumun hareket ya da ç k ( noktas n , yönelme
93
durumunun ise var ( noktas ya da yönü belirtti ine; kar( la(t rmalarda
kullan ld na; malzeme olarak kullan ld na; sebep anlatt na de inmi(tir.
Polat ve di erleri (2007: 22), bu durumun öncelikle ç kma, ayr lma durumunu
bildirdi i; bunun d ( nda neden; hakk nda i(levleri oldu u; zaman belirteci olarak
kullan labilece i; kar( la(t rmalarda ve baz tamlamalarda kullan ld üzerinde
durmu(lard r.
(382) Sinemadan geliyor.
(383) Kanserden öldü.
(384) Eski günlerden konu(tuk.
(385) Jimdiden özledim.
(385) Ben senden çok çal ( yorum.
(387) Arkada(lardan biri.
Tablo – 12
Uzakla(ma Durumunun Genel Özellikleri
sözcüklerinde
Kar( la(t rma
eylemlerle
Malzeme
boyunca
Yolu ile
Belirteç
yan nda
parçac l
ayr lma
Ç kma,
Sebep
kurar.
Soru
fiyat
Yön
Baz
THOMAS + + + + - - + - - - - -
RONA - + - - - - - - - - - - +
LEWIS + + + + + + + - - - - + -
AARSEN - - + - - - - + + + + - -
VE
BACKUS
SERCN + + + + - - - + - - - + -
VE
TAYLAN
+ - + - + - + - - - - + -
95
Tablo – 12’ye bak ld nda yabanc dil olarak Türkçe ö reten kitaplarda
uzakla(ma durumu biçimbiriminin özelliklerinin “sebep, baz eylemlerle kullan lma,
kar la t rma, malzeme, ay r c , fiyat, belirteç kurma, yön, boyunca, yolu ile,
yan nda, ç kma, ayr lma, soru sözcüklerinden sonra kullan lma” oldu u
gözlenmi(tir.
Rona ise bu biçimbirimin yaln zca “baz eylemlerle kullan lma ve soru
sözcüklerinden sonra kullan lma” özelli ine de inmi(tir.
Son olarak Polat ve di erleri ise “sebep, kar la t rma, ay r c , belirteç kurma,
ç kma, ayr lma, soru sözcüklerinden sonra kullan lma” özelliklerine de inmi(tir.
96
D. Maalesef insanlar ile konu(mam (imdi çok zor, çünkü Türkçeyi biraz
konu(uyorum.
8. Y. Arabam sürmek sevmiyorum.
D. Arabam sürmeyi sevmiyorum.
9. Y. Deniz seviyor ama trafik t kan kl sevmiyor.
D. Denizi seviyorum ama trafik t kan kl n sevmiyorum.
10.Y. Davut Türkçe çok güzel konu(uyor.
D. Davut Türkçeyi çok güzel konu(uyor.
11.Y. Sen (imdi Davut biliyorsun.
D. Sen (imdi Davut’u tan yorsun.
12.Y. Bu davran ( sevmiyorum.
D. Bu davran ( sevmiyorum.
13. Y. Nar suyu çok seviyorum, çünkü Fransa’da yok.
D. Nar suyunu çok seviyorum, çünkü Fransa’da yok.
14. Y. Turlar çok seviyorum.
D. Turlar çok seviyorum.
15. Y. Ben hepsi görmek istiyorum.
D. Ben hepsini görmek istiyorum.
16. Y. Bu hikaye duyduktan sonra Pompey’i görmeye gitmem çok önemli.
D. Bu hikayeyi duyduktan sonra Pompey’i görmeye gitmem çok önemli.
17. Y. Otogarda hocam bekledim.
D. Otogarda hocam bekledim.
18. Y. Türkiye’nin yemek yedim.
D. Türkiye’nin yeme ini yedim.
19. Y. Onlar görmek istiyorum.
D. Onlar görmek istiyorum.
20. Y. Bütün Ctalya’n n yerleri görmek istiyorum.
D. Ctalya’n n her yerini görmek istiyorum.
21. Y. Ben peyzaglar, (ehirler ve insanlar çok seviyorum.
D. Ben peyzajlar , (ehirleri ve insanlar çok seviyorum.
22. Y. Ben çok müzik seviyorum.
D. Ben müzi i çok seviyorum.
98
4. Y. Lokanta’da gidiyorum.
D. Lokantaya gidiyorum.
5. Y. Ben Türkiye’de Türkçe ö renmek için geliyorum.
D. Ben Türkiye’ye Türkçe ö renmek için geliyorum.
6. Y. Bir a açta t rmanab ld m.
D. Bir a aca t rmanabildim.
7. Y. Her zaman her yerde beraber gittik.
D. Her zaman her yere beraber gittik.
8. Y. Tatilden önce iki oda rezerve ettirdik, çünkü karde(imle ve dostumla bir
oda kalmak istedim ve babam ve erkek karde(im ba(ka bir oda kalmak istediler.
D. Tatilden önce iki oda rezerve ettirdik, çünkü karde(imle ve dostumla bir
odada kalmak istedim ve babamla erkek karde(im ba(ka bir odada kalmak istediler.
9. Y. Büyük bir otel kald k.
D. Büyük bir otelde kald k.
10. Y. Bahça geziyorum.
D. Bahçede geziyorum.
11. Y. Son günler tatil önce çok iyi gidiyor.
D. Tatil öncesinde her (ey çok iyi gidiyor.
12. Y. Front Royal çok güzel ve büyük nehir var.
D. Front Royal’da çok güzel ve büyük bir nehir var.
13. Y. Fransa’da bir büyük (ehir ya( yorum.
D. Fransa’da büyük bir (ehirde ya( yorum.
14. Y. Avustralya (imdi hava çok güzel ve güne(li.
D. Avustralya’da (imdi hava çok güzel ve güne(li.
15. Y. Farkl bir ülke do dum.
D. Farkl bir ülkede do dum.
16. Y. Fakat son y llar tatilimi s k s k Türkiye’de geçirdim.
D. Fakat son y llarda tatilimi genellikle Türkiye’de geçirdim.
2. Y. Dünyan n her taraf ndan gelip dönerek bu dünya gerçekten bir aile
oldu una hissedebilir.
D. Dünyan n her taraf n gidip görerek bu dünyan n gerçekten bir aile
oldu unu hissedebilir.
D. Biz ko(arken dereye yak nla(t m zda zavall karde(imin aya kay nca
suya dü(mü(.
3. Y. E er yine sua dü(erse art k kendini kurtara biliyor.
D. E er yine suya dü(erse art k kendini kurtarabiliyor.
D. Organ ba ( yard m yla iyile(mi( olan insan, onun ailesi ve onu sevenler,
ba (layanlara sonsuza dek minnettar kal rlar.
2. Y. Son yirmi y lda ucuz ula(t rma, yeni teknoloji, ve özellikle internet
sayesinde dünyam z çabukca de i(iyor.
D. Son yirmi y lda ucuz ula( m, yeni teknoloji ve özellikle internet sayesinde
dünyam z çabucak de i(iyor.
3. Y. Bireyler için ilk defa, farkl diller konu(mas na ra men, ba(ka ülkelerde
uygun i(leri bulabilir.
D. Bireyler ilk defa gitmesine, farkl diller konu(mas na ra men ba(ka
ülkelerde uygun i(ler bulabilir.
4. Y. Cnternetsiz olanlar en çok yararlanacak.
D. Cnternetsiz olanlar en çok yararlanacak.
5. Y. T bbi bilgileri ço ald kça hastalar na daha çe(itli yard m edilebilmektedir.
D. T bbi bilgiler ço ald kça hastalara daha çok yard m edilebilmektedir.
6. Y. Fakat, teknolojinin sayesinde organlar m z çürümeksizin di er ki(iye yeni
ya(am verebilir.
D. Fakat teknoloji sayesinde organlar m z çürümeden ba(ka ki(ilere yeniden
ya(am verebilir.
7. Y. Bazen televizyonu seyretti im zaman organ ba ( y bekleyen çocuklar
görebiliriyordum
D. Bazen televizyon seyrederken organ ba ( bekleyen çocuklar görüyordum.
8. Y. O kendi yol buldu, ben kendimi.
D. O kendi yolunu buldu, ben kendi yolumu buldum.
9. Y. Sa kolunun k r ld n anla( ld .
D. Sa kolunun k r ld anla( ld .
10. Y. Sabahlar bize gülümseyen güne(, ak(amlar elimizle dokunabilece imiz
kadar yak n y ld zlar oluyordur.
D. Sabahlar bize gülümseyen güne(, ak(amlar elimizle dokunabilece imiz
kadar yak n y ld zlar oluyordu.
11. Y. Size uzun zamand r mektubu yazmad için özür dilerim.
D. Size uzun zamand r mektup yazmad m için özür dilerim.
12. Y. Bütün olup bitenleri anlatmak yerine en ilginç olaylerini yazd m sana.
131
2. Y. H zla artan ülkeye nüfüsü, kar( s nda insanlara yetecek ve yiyecek kadar
ayn oranda artmamaktad r.
D. H zla artan ülke nüfusu kar( s nda insanlara yetecek kadar yiyecek ayn
oranda artmamaktad r.
3. Y. Ondan sonra akrabalar mla, karde(lerimle hep berabera (ark söyleyerek
da lara ç km (t k.
D. Ondan sonra akrabalar mla, karde(lerimle hep beraber (ark söyleyerek
da lara ç km (t k.
4. Y. Kilo almaya (ans m z artar.
D. Kilo alma olas l m z artar.
D. Hastalardan baz lar organ ba ( yla yeniden ya(am bulup hayata devam
ettiler.
Çal (mam zda daha önce de belirtildi i gibi Ankara Üniversitesi TÖMER
Czmir Jubesinde Türkçe ö renimi görmü( ve ö renim görmekte olan temel, orta ve
ileri düzeylerdeki yabanc ö rencilerin yaz l anlat m ka tlar nda ad durum
biçimbirimleriyle ilgili yapt klar yanl (lar saptanm (t r edilmi(tir. Her düzeyde
50’(er yaz l anlat m ka d , toplamda 150 yaz l anlat m ka d incelenmi(tir.
A(a da, biçimbirimler aras ndaki yanl ( türleri verilmi( ve her biçimbirimin
yanl (lara göre ç kar lan fi( say s içindeki yanl ( oranlar tüm kurlara göre ayr ayr
ele al nm (t r.
TEMEL TÜRKÇE
Cncelenen Yaz l Anlat m Ka d : 50
Yanl (lara Göre Ç kar lan Fi( Say s : 179
“n” Eksikli i :1
7. Bulunma Durumu Biçimbirimde Sertle(me Yanl ( :1
Toplam Yanl Say s : 47 Yanl Yapma Oran : % 26
ORTA TÜRKÇE
Cncelenen Yaz l Anlat m Ka d : 50
Yanl (lara Göre Ç kar lan Fi( Say s : 153
Orta düzeyde belirtme durumu biçimbirimiyle ilgili en çok yanl ( yap lan
türlerden birinci s ray temel düzeydeki belirtme durumu yanl (lar nda oldu u gibi
“belirtme durumu biçimbiriminin kullan lmamas ”; ikinci s ray ise “belirtme durumu
biçimbiriminin yinelenmesi”nin ald gözlenmektedir. Ancak orta düzeyde, bu
yanl (lar n azalm ( olaca dü(ünülürken aksine artt ortaya ç kmaktad r. Bu
durumun yabanc dil olarak Türkçe ö renen ö rencinin Türkçe bilgisinin artmas
dolay s yla gerçekle(ti i dü(ünülmektedir. Ayr ca ö rencilerin orta düzeyde
olmalar na ra men bu konuda temel düzeydekinden fazla yanl ( yapmas , onlar n bu
biçimbirimi hala edinememi( oldu unun bir göstergesidir, diyebiliriz. Belirtme
durumu biçimbiriminin yinelenmesinin de yine anadilinden kaynakland
dü(ünülmektedir.
Orta düzeyde yönelme durumu biçimbirimiyle ilgili en çok yanl ( yap lan türün
ise “yönelme durumu biçimbirimi yerine belirtme durumu biçimbirimi kullan lmas ”
oldu u gözlenmektedir. Bu e ilimin yabanc dil olarak Türkçe ö renen ö rencilerde
çok fazla oldu u söylenebilir. Orta düzeyde böyle bir sorunla kar( la( lmas n n
sebebi, eylemlerin özellikleri olabilir. Ad durum biçimbirimlerinin baz eylemlerle
zorunlu olarak kullan ld na daha önce de inmi(tik. Ö rencilerin bu eylemleri
birbirine kar (t rmas ndan bu sorun do uyor olabilir. Ckinci en fazla yanl ( yap lan
tür ise “yönelme durumu biçimbiriminin kullan lmamas ”d r. Yine yukar da da
belirtti imiz gibi bu durumda da kullan mdan kaçma söz konusu olabilir.
Orta düzeyde bulunma durumu biçimbirimiyle ilgili yap lan yanl (lar n çok
oldu u söylenemez. Buna dayanarak yabanc dil olarak Türkçe ö renen ö rencilerin
bu biçimbirimi edinmeye ba(lad söylenebilir. Burada en çok yanl ( yap lan tür
“bulunma durumu biçimbiriminin yinelenmesi”dir ki bu da yine anadilinin ö rencinin
anadilinden gelen al (kanl n n devam ediyor olmas ndan kaynaklan yor olabilir.
LER TÜRKÇE
Cncelenen Yaz l Anlat m Ka d : 50
Yanl (lara Göre Ç kar lan Fi( Say s : 148
Cleri düzeyde yönelme durumu biçimbirimiyle ilgili en çok yap lan yanl ( türü
“yönelme durumu biçimbiriminin kullan lmamas ”d r. Dolay s yla da ileri düzeye
gelmelerine ra men ö rencilerin bu biçimbirimi de edinme sorunu ya(amalar ndan
dolay ilk akla gelen kullan mdan kaç nd klar d r. Bu biçimbirimle ilgili ileri düzeyde
yap lan ikinci yanl ( türü ise “yönelme durumu biçimbirimi yerine belirtme durumu
biçimbirimi kullan m ”d r. Daha önce de belirtildi i gibi ad durum biçimbirimlerinin
baz eylemlerle zorunlu olarak kullan lma özelliklerinden dolay ö rencilere
eylemlerin listesi verilebilir. Bu düzeyde ö renciden amaç dildeki kurallar
k s tlamalar, özel durumlar dü(ünmeden kullanmalar beklenmektedir. Dolay s yla
eylemlerin ö rencilere verilmesi onlara bu konuda az da olsa yard mc olabilir.
Yap lan ara(t rmaya ve elde edilen bulgulara göre, belirtme durumu
biçimbiriminin ad durum biçimbirimleri içinde temel düzeyde % 42, orta düzeyde
% 59, ileri düzeyde % 59.4 oranla yabanc ö rencilerin en çok yanl ( yapt klar ad
durum biçimbirimi oldu u saptanm (t r.
Bulunma durumu biçimbirimiyle ilgili yanl ( oranlar temel düzeyde % 26, orta
düzeyde % 6.5, ileri düzeyde ise % 6.7’dir.
K sacas yap lan incelemeye göre tüm kurlarda en çok yanl ( yap lan
biçimbirim belirtme durumu biçimbirimidir. En çok yanl ( yap lan tür ise ad durum
biçimbiriminin kullan lmamas d r. Tüm kurlarda en az yanl ( yap lan biçimbirim
uzakla(ma durumu biçimbirimidir. En çok birbirine kar (t r lan, birbirinin yerine
150
Tablo – 13
GENEL DURUMU GÖSTEREN TABLO
TEMEL ORTA LER GENEL
DÜZEY DÜZEY DÜZEY
Toplam %
ncelenen Yaz'l' Anlat'm
50 50 50 150
Ka,'d'
Ç'kar'lan Fi( Say's' 179 153 148 480
Say' Yüzde Say' Yüzde Say' Yüzde
Belirtme Durumu 75 42 90 59 88 59,4 253 52,7
Yönelme Durumu 42 23 45 29,4 43 29 130 27
Bulunma Durumu 47 26 10 6,5 10 6,7 67 14
Uzakla(ma Durumu 15 8 8 5,2 7 4,7 30 6,2
Bir dili yabanc dil olarak ö renen ki(iler çe(itli sebeplere ba l olarak çe(itli
yanl (lar yaparlar. Bu çal (mada Türkçeyi yabanc dil olarak ö renen ki(ilerin ad
durum biçimbirimleriyle ilgili yapt klar yanl (lar saptan p ulamla(t r lmaya
çal ( lm (t r. Yanl (lar n en önemli sebebi anadildeki farkl lar ve anadilin
e ilimlerinin ö renilen dile aktar lmas d r. Dilbilimci Wagner (1982: 219), anadilin,
ö renilen dile etkilerini (öyle ulamla(t rm (t r.
1. Yabanc dil ö renen herkes zaten bir dili, kendi anadilini konu(maktad r.
Her yeni dil, anadili temeline dayanarak ö renilecektir. Dolay s yla, bu tür bir dil
ö renim süreci, anadilini edinme sürecinden ayr l klar gösterecektir.
151
5. Anadili ve yabanc dil özellikleri konusunda yap lacak sistemli kar( la(t rma
yoluyla, beklenebilecek güçlükler muhtemel (olas ) giri(im (aktar m) yanl (lar
önceden belirlenerek dilbilimi aç s ndan aç klanabilir.
Yine Corder’ a (1981: 5-13) göre ö renci yanl (lar n n büyük bir bölümü
anadili etkeninden de il, ö rencinin yabanc dil içindeki benzetmelerinden, kendi
varsay mlar n denemesinden kaynaklanmaktad r.
K sacas yap lan yanl (lar n yaln zca olumsuz aktar mdan (anadilin, ö renilen
yabanc dile etkisi) kaynakland söylenemez. Ancak daha önce de belirtildi i gibi
bu konudaki en büyük pay n, anadilin olumsuz etkileri oldu u dü(ünülmektedir.
De i(ik kaynaklardan özetle yanl (lar n sebepleri (öyle gösterilebilir:
Ay(e s n fa giriyor.
Fatma odaya gitti.
Ben Sena’ya oyuncak ald m.
Haftaya Ankara’ya gidece im.
153
Yönelme durumu biçimbiriminin {-a ve -e} olmak üzere iki biçimbirimi vard r.
Eklendi i sözcü ün son sesleminde {a, , o, u} ünlülerinden biri varsa {-a}; {e, i, ö,
ü} ünlülerinden biri varsa {-e} biçimbirimi kullan l r.
Kedi a aca ç kt .
Ben hesaba bak yorum.
Sen bir ka da yaz.
Çocuk soka a ç kt .
Yönelme durumu biçimbirimi, {-nk, -rt, -nç, -rp, -nt, -st, -yt} bitimli sözcüklere
eklendi inde {p, ç, t, k} sesleri {b, c, d, g} seslerine dönü(ür.
Yönelme durumu biçimbirimi “ben, sen, o, biz, siz, onlar” ki(i ad llar na
eklenebilir. Sadece “ben, sen, o” ki(i ad llar “bana, sana, ona” (eklini al r.
Di erlerinde herhangi bir ses de i(ikli i olmaz.
Ay(e okulda.
Ders saat dokuzda ba(l yor.
Bulunma durumu biçimbiriminin {-da, -de, -ta, -te} olmak üzere dört
biçimbirimi vard r. E er eklendi i sözcü ün son sesleminde {a, , o, u } ünlülerinden
biri varsa {-da}; {e, i, ö, ü} ünlülerinden biri varsa {-de} biçimbirimi kullan l r.
Bulunma durumu biçimbirimi say lara eklendi inde kesme imi (‘) ile ayr l r;
say n n sesletimine göre {-da, -de, -ta, -te} biçimbirimlerinden biri kullan l r.
Say lar n yaz ile yaz lmas durumunda bu kural uygulanmaz.
Bulunma durumu biçimbirimi özel adlara eklendi inde de kesme imi ile ayr l r.
156
Ay(e nerde?
Kitaplar kimde?
Toplant saat kaçta?
Uzakla(ma durumu biçimbiriminin {-dan, -den, -tan, -ten} olmak üzere dört
biçimbirimi vard r. Eklendi i sözcü ün son sesleminde {a, , o, u} ünlülerinden biri
varsa {-dan}; {e, i, ö, ü} ünlülerinden biri varsa {-den} biçimbirimi kullan l r.
Uzakla(ma durumu biçimbirimi özel adlara eklendi inde de kesme imi ile
ayr l r.
Türkçe ö renmekte olan yabanc ö renciler var X yok sözcükleriyle yap lan ad
tümcelerinde bulunma durumu biçimbirimini; bunun yan s ra “Nerede?, Nerede
oturuyorsun?, Nereden geliyorsun?, Nereye gidiyorsun?” gibi temel giri(
tümceleriyle ve bunlar n yan tlar yla bu üç biçimbirimi tan r duruma gelmi(tir.
Bulunma durumundan ba(lanarak ö renilenler tekrar edilir, peki(tirilir.
Daha önce ö renilen yukar da da belirtilen kal plardan yararlan larak konuya
giri( yap l r. Örne in masaya bir kitap konularak:
- Kitap nerede?
- Kitap masada.
- Nerede oturuyorsun?
- Buca’da oturuyorum.
gibi örnekler ö rencilerin kat l m yla ve ünlü uyumundaki de i(imler de a(a daki
(emada oldu u gibi gösterildikten sonra örnekler ço alt l r.
a, , o, u d da
e, i , ö, ü d de
- Kalem nerede?
- Kalem sandalyede.
a, , o, u d -da / -ta
e, i, ö, ü d -de/ -te
ç, f, h, k, p, s, (, t d -ta, -te
Ayr ca bu konuyla birlikte Türkçenin sözdizimi hakk nda basit, temel bilgilerle
giri( yap lmal d r. Hiçbir konu tek ba( na ele al nmamal , ses, yap ve sözdizimi
özellikleri, birbirine paralel dü(ünülerek yeri geldikçe ö retilmelidir. Burada basitçe
sözdizimine girilebilir:
Yine, temel giri( tümceleriyle ba(lay p daha sonra geni(leterek ayn sistemle
yönelme durumu anlat l r. Burada üzerinde durulmas gereken noktalar k saca
(unlard r:
Ö rencinin kar (t rmamas için önce /-a/ ile ilgili örneklerle ba(lan p daha
sonra /-e/ ile ilgili örneklere geçilebilir.
a, , o, u d -a
e, i, ö, ü d -e
Eve gidiyorum.
Otobüse biniyorum.
160
1. Türkçede iki ünlü yan yana bulunmaz, ünlüyle biten bir sözcükten sonra
ünlüyle ba(layan bir biçimbirim gelirse iki ünlü aras na /y/ koruyucu ünsüzü girer.
çk p t + -a, -e
ee e e
c g/ bd
a aç > a ac-a
kitap > kitab-a
bacak > baca -a
yurt > yurd-a
Tek seslemli ve çok seslemli baz sözcüklerin ve özel adlar n son sesi
de i(mez. Bu iki kural basitle(tirilerek temel Türkçe düzeyinde bol tümce örnekleri,
al (t rmalar ve soru yan t yöntemiyle peki(tirilir. Sorulan sorularda biçimbirimin ki(i,
yer ve e(ya adlar na getirilerek sorulmas na dikkat edilmelidir.
Okula gidiyoruz.
Nere-ye? (yer)
Otobüse biniyor.
Ne-ye? (e(ya, araç)
Burada bir yaz m kural olarak bulunma durumunu da katarak özel adlardan
sonra gelen biçimbirimlerin üstten virgülle ayr laca n belirtmek, henüz i(in ba( nda
olan ö rencinin en do ru (ekli, etkili olarak ö renmesi bak m ndan önemlidir.
161
ben d bana
sen d sana
o d ona
biz d bize
siz d size
onlar d onlara
a, , o, u d -dan
e, i, ö, ü d -den
ç, f, h, k, p, s, (, t d -tan, -ten
Arabadan iniyorum.
Neden?
Yap lan ara(t rman n sonuçlar na göre, daha önce de belirtildi i gibi
yabanc lar n en çok belirtme durumu kullan m nda yanl ( yapt klar gözlenmi(tir.
Dolay s yla bu biçimbirimin ö retiminde daha aç k, belirleyici noktalardan hareket
edilmelidir. Jimdi belirtme durumunun biçimsel özellikleri üzerinde dural m.
Belirtme durumunun {– , -i, -u, -ü} olmak üzere dört biçimbirimi vard r.
Eklendi i sözcü ün son sesleminde {a, } ünlülerinden biri varsa {– }; {e,i}
ünlülerinden biri varsa {–i}; {o,u} ünlülerinden biri varsa {–u}; {ö,ü} ünlülerinden
biri varsa {–ü} biçimbirimi kullan l r.
Ö renciler s n f bo(altt .
Anahtar unuttum.
Televizyonu kapatt m.
Vapuru kaç rd m.
Üzümü y kad k.
Pansiyonu arad k.
Valizi getirmi(ler.
Bileti kaybetmi(.
Resmi görmedik.
Bu (ehri seviyorum.
164
O fikri be endim.
Ju ismi be enmedim.
( kk hatt
hissi s rr
hakk zamm
Belirtme durumu biçimbirimi ben, sen, o, biz, siz, onlar ki(i ad llar na
eklendi inde beni, seni, onu, bizi, sizi, onlar (eklinde yaz l r. Bura, ura, ora
ad llar na eklendi inde ise ad l ile biçimbirim aras na {-y-} kayna(t rma ünsüzü
konur ve buray , uray , oray (eklinde yaz l r.
Cnciralt ’n
yay nevini
Ku(adas ’n
Kemeralt ’n
Kimi bekliyorsun?
Neyi dü(ünüyorsun?
Nereyi gezmedin?
Tümcede nesne varsa ve nesne, belirtilmesi gereken bir özellik ta( yorsa
belirtme durumu biçimbirimi kullan l r. Belirtme durumu biçimbiriminin
kullan lmas gereken durumlar (öyle s ralayabiliriz:
h. Nesnenin önünde bu, u, o, di er, öbür, ayn , bütün, tüm, her, her bir vb.
niteleyiciler varsa:
Ayn soruyu sordu.
Ju arabay be endim.
Bütün ö rencileri tan yorum.
Tüm sorular yapt m.
a, d - / -y
e, i d -i / -yi
o, u d -u / -yu
ö, ü d -ü / -yü
kalemi
pencereyi
kap y
çantay
Bu durum, ad n geçi(li eylemlerin do rudan do ruya etkisi alt nda oldu unu
ifade eden durumdur. Ad , yapma ifade eden eylemin etkisi alt nda b rak r. Cyelik
biçimbiriminden sonra, iyelik biçimbirimi olan ad geçi(li bir eyleme ba lan yorsa
mutlaka belirtme biçimbirimi al r. Bu biçimbirimden sonra, di er durum
biçimbirimlerinde oldu u gibi sadece soru biçimbirimi gelebilir.
167
SONUÇ
Türkçenin yabanc dil olarak Türkçe ö retimi, bilimsel olarak yeteri kadar ele
al nm ( olmasa da son y llarda üzerinde çal ( lmaya ba(lanm ( bir aland r. Bu alana
katk da bulunabilmek için çal (mam zda Türkçenin yabanc olarak ö retilmesinde
çok önemli bir yere sahip olan biçimbirimlerden “ad durum biçimbirimleri”nden
“belirtme, yönelme, bulunma ve uzakla ma biçimbirimleri” üzerinde durmaya;
yabanc ö rencilerin Türkçe ö renirken bu biçimbirimlerle ilgili yapt klar hatalar
belirleyip de erlendirmeye çal (t k.
Bu konuya girmeden önce, konuyla yak ndan ilgili oldu unu dü(ündü ümüz
dil, uygulamal dilbilim ve yabanc dil ö retimi, dil s n flamas , Türkçenin
özellikleri, aradil ve yanl ( çözümlemesi üzerinde durduk.
verdi i, -mAk’la birlikte için, hakk nda, konusunda anlam verdi i, -mA’dan sonra
süreklilik anlam verdi i, “dünya” sözcü üyle birlikte kullan ld nda asla anlam
verdi i, -An ortac yla birlikte zaman, -DI I zaman anlam verdi i, belirteç kurdu u,
kalma, bulunma anlam verdi i, yer belirtti i, zaman gösterdi i, say adlar nda ya
bildirdi i, miktar, derece bildirdi i, sebep anlam verdi i, s fat görevinde
kullan ld , yüklem oldu u” inceleme sonucunda genel özellikleri olarak
belirlenmi(tir.
belirteç kurma, yön, boyunca, yolu ile, yan nda, ç kma, ayr lma, soru sözcüklerinden
sonra kullan lma.
Kullan m
4. Bulunma Durumu Biçimbirimi Yerine Belirtme Durumu Biçimbirimi
Kullan m
5. Bulunma Durumu Biçimbirimi Kullan m nda Ünlü Uyumu Yanl (
6. Bulunma Durumu Biçimbiriminin 3. Ki(ilerden Sonra Kullan m nda “n”
Eksikli i
7. Bulunma Durumu Biçimbirimde Sertle(me Yanl (
Ayr ca, de erlendirmemiz s ras nda tüm kurlarda yanl ( yapma oranlar n n
hemen hemen birbirine yak n oldu unu gözlemledik. Bu düzeylerde genel olarak
yanl ( yapma oranlar (öyledir.
TEMEL ORTA CLERC
1. Belirtme Durumu Biçimbirimi % 42 % 59 % 59.4
2. Yönelme Durumu Biçimbirimi % 23 % 29.4 % 29
3. Bulunma Durumu Biçimbirimi % 26 % 6.5 % 6.7
4. Uzakla(ma Durumu Biçimbirimi % 8 % 5.2 % 4.7
172
Yukar daki oranlara bak ld nda da görülece i gibi kurlar ilerledikçe yanl (
yapma oran n n azalmad gözlenmektedir. Bunun sebebinin somut tümcelerden,
karma( k yap lara ve daha soyut tümcelere geçildikçe konunun zorla(mas oldu u
dü(ünülmektedir. Ancak çal (mam z n tart ( lmaz sonucu, tüm kurlarda en çok yanl (
yap lan ad durum biçimbiriminin “belirtme durumu biçimbirimi”, en çok yap lan
yanl ( türünün ise “biçimbirimin kullan lmamas ”, en az yanl ( yap lan ad durum
biçimbiriminin ise “uzakla ma durumu biçimbirimi” oldu udur.
Yine ayn bölümde bu yanl (lar n sebepleri üzerinde k saca durmaya çal (t k.
Ancak daha önce de belirtildi i gibi, çal (mam z n as l amac yanl (lar n sebebini
ortaya koymak de il, konunun bir de erlendirmesini yap p ö retimde üzerinde
durulmas gereken noktalarla ilgili görü(lerimizi bildirip öneri de bulunmakt r. Bu
yanl (lar n en önemli sebebi, anadilden yap lan olumsuz aktar mlard r. Bu sebeple,
her dil için, o dili ve Türkçeyi çok iyi bilen uzmanlar n kar( la(t rmal çal (malar
yapmas gerekti ini dü(ünüyoruz. Ancak, çal (mam zdan elde etti imiz bulgulara ve
de i(ik kaynaklara ba(vurarak yanl ( yapma sebeplerini (öyle s ralad k:
Belirtme durumu biçimbirimi, tüm kurlarda en çok hata yap lan biçimbirimdir;
bu sebeple bu biçimbirimin ö retimi özel bir önem gerektirir. Daha önceki
bölümlerde de belirtildi i gibi bu biçimbirimin, tümcenin nesnesi durumundaki
sözcü ün i(aret edilmesi, vurgulanmas durumunda, nesnenin iyelik biçimbirimi
alm ( oldu u durumda (e er ba(ka bir durum biçimbirimi gerekmiyorsa), nesnenin
bu, u, o gibi i(aret ad llar ndan sonra gelmesi durumunda, nesnenin özel bir ad
olmas durumunda mutlaka kullan lmas gerekir.
oldu unda durum daha da kar ( r. Bu sebeple tüm durum biçimbirimleri verildikten
sonra ö renciye hangi eylemin hangi biçimbirimle ve biçimbirimlerle kullan laca n
örnek tümcelerle gösteren bir liste verilmesinde fayda vard r.
Ayr ca, Türkçenin yabanc dil olarak ö retiminin akademik bir kimli e
kavu(turulmas ; bilim dallar aras nda yerinin ve öneminin belirlenmesi, ayr bir
bilim dal olarak kabul edilmesi; dünyada geçerli modern dil ö retim yöntemlerinin
( alt nda Türkçenin özelliklerine, yap s na uygun ö retim yöntemlerinin ara(t r l p
geli(tirilmesi; de i(ik düzeylere, ya(lara, gruplara ve amaçlara, gereksinimlere uygun
Türkçe ö retim programlar ve kitaplar haz rlanmas (Örne in Orta Asya gruplar na,
turizm amac yla ö renmek isteyenlere, az bilenlere, daha iyi bilenlere, üniversite
e itimine haz rlananlara, çocuklara vb.); Türkçeyle di er diller aras nda
kar( la(t rmal çal (malar yap lmas ; anadili farkl gruplar üzerinde yanl ( çözümleme
çal (malar yap l p yanl ( türlerinin, yanl ( yap lan konular n ortaya ç kar lmas ;
olumsuz aktar mdan, bir ba(ka deyi(le anadilin olumsuz etkilerinden ve di er
sebeplerden kaynaklanan yanl (lar n saptanmas ve uygulamada bu noktalara dikkat
edilmesi; Türkçenin yabanc dil olarak ö retimi konusunun günümüzde tart ( lan,
üzerinde durulan, dü(ünülen, ara(t rmalar yap lan güncel bir konu haline getirilmesi
gerekti i dü(ünülmektedir.
175
KAYNAKÇA
Aksan, D. (1998). Her Yönüyle Dil Ana Çizgileriyle Dilbilim. Ankara: TDK
Yay nlar
Bayraktaro lu, S. (1979) Yabanc Dil Ö renim Güçlükleriyle Clgili Ara(t rma
Yöntemleri. zlem Dergisi. Say 3.
Corder, S.P. (1974). The Significance of Learners’ Errors, J.C. Richards (yay.)
Error Analysis Perspectives on Second Language Acquisition.
Londra: Longman.
Ergenç, C. (1983). Yabanc Dil Ö retimi ve Olumsuz Aktar m. Türk Dili Say
379-380. (Temmuz-A ustos 1983)
Ergin, M. (1988). Üniversiteler çin Türk Dili. Cstanbul: Bayrak Yay nevi.
Koç, N. (1998). Liseler çin Yeni Dilbilgisi 1-2-3. Cstanbul: Cnkilap Yay nevi.