Professional Documents
Culture Documents
Fi̇nansal Yöneti̇m 1 Bölüm
Fi̇nansal Yöneti̇m 1 Bölüm
1. Bölüm
AA 90-100
BA 85-89
BB 80-84
CB 70-79
CC 60-69
DC 50-59
DD 45-49
FF 0-44
İşletme Girişimci
Mal ve hizmet üretmek için, üretim faktörlerini
Üretim faktörlerini (emek, sermaye, doğal bir araya getirmeye çaba gösteren, ilk
kaynaklar) mal ve hizmet üretmek amacıyla sermayeyi koyan, riski üstlenen, uzun
bir araya getiren girişimciler tarafından dönemde koyduğu sermayeden daha çok
kurulan üretim birimleridir. kazanmayı isteyen, başaramadığı takdirde
sermayesini kaybedecek olan kişidir.
İşletmenin Amaçları
Varlığını Sürdürmek,
Karını artırmak,
Bilgi İşlem,
Tedarik Üretim
Ambalaj,
Satış Müşteri Finans Muhasebe Personel İdari İşler,
Stok İlişkileri Hukuk
Finansal Yönetim 1900’lü yılların başında bir 1980 yılına gelinceye kadar Türkiye’de finans
bilimsel disiplin olarak gelişmeye başladı. gelişmemiştir. Finans muhasebe olarak algılanmaktaydı.
Sanayileşme sürecinin gereği fon temini önemliydi. Türkiye’de finansın bir disiplin olarak gelişmesi 24 Ocak
Hisse senedi ve tahvil ihracı yaygınlaştı. kararları ile başlar.
1929 büyük buhranda finansçılar şirketlerini iflastan Liberalleşme politikaları ile birlikte 1981’de SPK, 1985
korumaya çalıştılar. 1934’de SEC kuruldu. yılında da Borsa İstanbul kurulmuştur.
1950’lerde işletmelere bilgisayar girdi. Veri Ağustos 1989’da kabul edilen 32 sayılı karar ile para ve
depolama, işleme, raporlama, stok yönetimi, aktif ve sermaye piyasalarında işlem yapmak isteyen yabancı
pasif yönetimi önem kazandı. bireysel ve kurumsal yatırımcılara yönelik bütün
1970’lerde petrol krizi ile finansçılar enflasyon ve sınırlamalar kaldırılmıştır.
faiz konusuna yoğunlaşmışlardır. Risklerden Birçok finansal kurum kurulmuştur, MKK, Takasbank,
korunma teknik ve yöntemleri gelişmiştir. TSP Birliği, VOB, Altın Borsası vb.
1980’li yılların başında esen liberal ekonomi rüzgarı Bu düzenlemeler Türkiye Ekonomisini ve finansal
ile birlikte, Sovyetlerin dağılması, piyasaların sistemini dünya piyasaları ile bütünleştirmiştir.
küreselleşmesi finansı uluslararası bir düzeye Reel sektör işletmelerinde de finans birimlerinin önemi
taşımıştır. her geçen gün daha fazla artmış, işletme örgüt
Bugün finansçılar, dünya finans piyasalarında yapılanmasındaki en üst derecede yerini almıştır.
menkul kıymet arz ve yatırımı, fon yönetimi ve Bugün finans alanı toplumumuzda herkesin çalışmayı
transferi, riskten korunma ve riski dağıtma, arzuladığı, son derece eğitimli kişilerin görev yaptığı,
uluslararası fon hareketlerini izleme vb yoğun bir bütün dünya ile entegre birimler haline dönüşmüştür.
şekilde uğraşmaktadırlar.
İşletmelerin temel amaçları kardır. Finans Yöneticisinin kar ile ilgili bazı kriterleri ön planda tutması
gerekmektedir:
Karın maksimizasyonu: Riski yüksek olan yatırımların karının çok, riski az olan yatırımların
karının az olacağı kabul edilir.
Karlılığın Maksimizasyonu: Karın elde edilmesi için kullanılan kaynaklar da dikkate alınmaktadır.
İşletmenin Cari Piyasa Değerinin Maksimizasyonu: İşletmenin piyasa değerini artırmak, hisse
senetlerinin piyasa değerlerini artırmak, işletmenin servetini ve net bugünkü değerini artırmak
aynı kavramlardır ve finansal yönetimin temel amacıdır.
İşletmeler ülke ekonomisinde oluşan makro dengesizliklerden etkilenebilir. Konjonktür dalgalanmaları, ekonomik
kriz, durgunluk, enflasyon, para ve kredi politikalarındaki değişiklikler kredi maliyetlerini artırabilir, toplam talebi
azaltabilir.
Diğer yandan, pazarın genişlemesi nedeniyle aynı tür ürünü birden çok firmanın üretmeye başlaması, ulaşım ve
iletişimin hızlanması, rekabetin yoğunlaşması, kar marjlarını daraltabilir.
Bu nedenle, dış kaynak kullanımında dikkatli olunması ve fonların verimli kullanılması işletmelerde finans
fonksiyonunun en önemli temel görevlerinden birisidir.
Yatırım Kararları
Sermaye bütçelemesi, gelecekte gerçekleşecek olan yatırım önerilerine, projelerine
sermayenin tahsis edilmesi anlamında olup, en önemli yatırım kararını oluşturmaktadır.
Finansman Kararları
Sermaye yapısının oluşturulmasında en uygun fon kaynaklarının bulunmasını içermektedir.
Bu amaçla finansal plan ve bütçelerin yapılması, ihtiyaç duyulan fonların hangi amaçla ve ne
miktarda kullanılacağının belirlenmesi gerekir. İç ve dış kaynaklardan nasıl yararlanılacağına
karar verilir.
Yatırım, bugün sahip olunan belirli bir parasal büyüklüğün kullanımından (cari tüketimden)
gelecekte bundan daha fazla bir parasal büyüklük elde etme (daha fazla tüketim yapma)
beklentisiyle belli bir süre için vazgeçmektir.
Ekonomik birimlerin gelecekte daha fazla tüketim yapmak beklentisiyle cari tüketimlerini
ertelemelerinin ödülü veya gelecekteki tüketimlerinden vazgeçerek bugün daha fazla tüketim
yapmalarının bedeli paranın zaman değeridir.
Getiri oranı, sahip olunan anaparadan belli bir dönem için vazgeçilmesi karşılığındaki kazancın
-ya da kaybın- anaparaya oranıdır.
Yatırımcıların sahip oldukları fonların kullanımından vazgeçmeleri karşılığında talep ettikleri
getiri oranı “gerekli getiri oranı”’dır.
Getiri oranı [E(R)], beklenen reel faiz, beklenen enflasyon oranı, beklenen likidite primi ve
beklenen risk priminin bir fonksiyonudur.
Reel Faiz: Enflasyonun olmadığı, fon tedarik edenler ile fon talep edenlerin
yatırımların/borçların vadelerine karşı kayıtsız olduğu (likidite tercihlerinin olmadığı) ve
geleceği ilişkin bütün sonuçların kesin olduğu mükemmel bir dünyada paranın tek bir maliyeti
olacaktır: reel faiz oranı.
Bu oran aynı zamanda paranın saf zaman değeridir.
2014 yılı faiz oranı % 10 ve enflasyon oranı da % 8 olduğuna göre, söz konusu dönemdeki reel
faiz oranı nedir?
1 0,10
RF
NF
RF
1 0,08
1
E RF %1,85
Gelecekteki nakit akışı hakkında hiçbir belirsizliğin olmaması halindeki temel faiz oranıdır.
Risksiz faiz, risksiz varlıklardan elde edilmesi beklenilen gerekli getiri oranıdır.
Risksiz faiz oranı paranın satınalma gücündeki kaybı ve yatırımcıların likidite tercihlerini içeren
nominal bir faiz oranıdır.
Risksiz faiz oranı [E(Rf)] beklenen reel faiz, beklenen enflasyon oranı ve beklenen likidite
priminin bir fonksiyonudur.
Risk Primi : Yatırımın sonuçları gelecekte ortaya çıkacağı için başlangıçta beklenilen oranda
kazanç elde edilmeyebilir. Gerçekleşen kazancın, beklenilenden farklı olması yatırımın riskini
oluşturur. Gelecek hiçbir zaman kesin olmadığı için bütün yatırımlar risk taşımaktadır.
Yatırımcılar katlanmak durumunda oldukları risk için ek bir prim talep edeceklerdir, bu da risk
primi olarak ifade edilir.
Örnek: 3 aylık mevduata ödenen yıllık % 20 faiz oranı mı, yoksa 6 ay için ödenen yıllık % 15 faiz oranı mı
yatırımcı için karlıdır?
EYFO=(1+0,20/4)4-1=% 21.55 EYFO=(1+0,15/2)2-1=% 15.56
Örnek: Bir kredi kartı için uygulanan aylık % 5.5 kredi faizinin efektif yıllık faiz oranı kaçtır?
EYFO=(1+0,055/4)12-1=0,9012=% 90,12
365 ) değer:
Faiz1 = 100 TL 0,36 = 36 TL
GD1 = 100[1 +( 0,361)] = 136 TL
Basit faiz yatırım süresi
boyunca sadece ana para • Yıllık % 36 faizle yatırılan 100 TL’nin 2.
üzerinden hesaplanan faizdir. yıl kazanacağı faiz, 2. yıl sonunda
kazanacağı toplam faiz ve toplam
A n i değer:
F A n i Faiz2 = 100 TL 0,36 = 36 TL
100 365 F
100 365 Toplam Faiz = Faiz1 + Faiz2
Toplam Faiz = 36 TL + 36 TL = 72 TL
36
GDt = BD[1 +( it)] F 34 3,35TL GD2 = 100[1 +( 0,362)] = 172 TL
365
THK Üniversitesi İşletme Fakültesi
Faiz Hesaplamaları
Bileşik faiz tahakkuk etmiş faizlerin ilk ödünç verilen miktara eklenmesiyle hesap edilir.
Bileşik faiz oranı, bir yıllık dönem içinde kazanılan faizlerin anaparaya ilave edilmesiyle bulunan
toplam faiz gelirini hesap etmek için kullanılır.
365__
365 ) GünSayısı
37 günlük (kırık) vadeli mevduat hesabının basit faizi net (vergi sonrası) % 6 ise, bileşik faizi
nedir?
( 365
37
)
Bileşik FaizOranı =
[(
1 + 0.06 X
37
365
)] -1 = 0.0616
= % 6,16
THK Üniversitesi İşletme Fakültesi
Faiz Hesaplamaları
Bir yatırımcı, 1.000 TL’sini % 15 faiz üzerinden 3 yıllığına bir bankaya yatırmıştır. Yatırımcının 3.
yılın sonunda faiz geliri ne kadar olacaktır.
Bileşik Faiz Tutarı = ANAPARA ( )
1 + Yıllık Faiz Oranı
Yıl
- ANAPARA
Faiz ödemeleri yılda bir defadan fazla yapılıyorsa; bileşik faiz tutarı şöyle hesaplanır:
I(nxm)= Anapara (1 + Yıllık Faiz Oranı/ Bir yılda faiz hesaplanan dönem sayısı)YılxDönem sayısı - Anapara
Dönem sonundaki toplam miktardan, anapara düşülmezse bugün yatırılan paranın dönem
sonundaki değeri bulunmuş olur. Bu değer gelecek değer kavramı ile aynı anlamdadır.
Yıllık % 15 faiz oranı üzerinden açılan bir mevduata yatırılan 1.000 TL’nin 2 yıl sonraki değeri
basit ve bileşik faizle ne olur?
Basit Faiz ile; 1.000 x 0,15 x 2= 300 TL + 1.000 = 1.300 TL
Faiz ödemeleri yılda 1 defadan fazla yapılıyorsa, gelecek değer şöyle hesaplanır:
FVnm = PV (1 +i/m)nxm m=1 yılda faiz hesaplanan dönem sayısı.
Örnek: Yatırımcı, 10.000 TL’sini, bir bankaya, 3 yıl için, faiz oranı yıllık % 15’den 3 ay faizlendirmeli olarak
yatırmıştır. Yatırımcının parası 3. yılın sonunda kaç lira olacaktır?
Faiz ödemeleri yılda 1 defadan fazla yapılıyorsa, bugünkü değer şöyle hesaplanır:
PV = FVnm [ 1 / ( 1 + i / m )nxm ] m=1 yılda faiz hesaplanan dönem sayısı.
Örnek: Bir yatırımcının 4 yıl sonra eline geçecek 1.000 TL’nin, yıllık % 15 bileşik faiz oranı ve 6 ay faizlendirme
ile şimdiki değeri kaç TL’dir?
Anüite: Belirli bir zaman süreci içerisinde, eşit aralıklarla verilen veya alınan
eşit ödemeler serisidir. Aynı miktardaki bu para miktarına taksit de denir.
0 1 2 3 4
1000 1000 1000 1000
0 1 2 3 4
10000 10000 10000 10000
FVAn = PMT [(1+i)n – 1) / i ] (1+i) FVAn = 1000 [(1+0,15)4 – 1) / 0,15 ] (1+0,15) FVA4 = 5.742,37
0 1 2 3 4
1000 1000 1000 1000
0 1 2 3 4
10000 10000 10000 10000
Faiz
2 21.435,05 6.642,40 14.792,65 71.472,30
3 21.435,05 5.503,37 15.931,69 55.540,61
para
Ana
4 21.435,05 4.276,63 17.158,43 38.382,18
5 21.435,05 2.955,43 18.479,63 19.902,56
6 21.435,05 1.532,50 19.902,56 0
1 Dönem ödenecek faiz = 100.000 x 0.077 = 7.700 TL 2 Dönem ödenecek faiz = 86.264,95 x 0.077 = 6.642,40 TL
1 Dönem ödenecek anapara = 21.435,05 – 7.700 = 13.735,05 2 Dönem ödenecek anapara=21.435,05–6.642,40= 14.792,65
1 Dönemde Kalan = 100.000 – 13.735,05 = 86.264,95 2 Dönemde Kalan = 86.264,95 – 14.792,65 = 71.472,30
Öcal Usta, 2012, İşletme Finansı ve Finansal Yönetim, Detay Yayıncılık, 5. Baskı.
(S. 1-29)
Halil Sarıaslan, Cengiz Erol, 2014, Finansal Yönetim, 2 Baskı Siyasal Kitabevi.
(s. 1-7 ve 51-81)