Professional Documents
Culture Documents
CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞİKLER-dönüştürüldü
CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞİKLER-dönüştürüldü
A. İnorganik bileşikler
Genel olarak bir besinin yapısında C, H ve O atomları bulunursa organiktir. Bunlardan en az biri
bulunmaz ise inorganiktir. [ Hidrokarbonlar hariç. Bunlar oksijen içermedikleri halde organiktir.
Örneğin metan (CH4). ]
Kemosentez olayında , amonyak (NH3), demir (Fe2+), nitrit (NO-2), hidrojen gazı (H2), hidrojen
sülfür (H2S) ve sülfür (S2) gibi bazı inorganik maddeler kimyasal enerji elde etmek
için kullanılmaktadır.
Eşit olmayan yük dağılımı nedeniyle, bir kutbu pozitif, bir kutbu negatif yük taşıyan moleküle polar
molekül denir. Dolayısı ile su, polar özellik gösterir.
Polar yapıya sahip olması suyun iyi bir düzenleyici olmasını belirler.
-Suyun polaritesi komşu su molekülleri arasında zayıf elektriksel çekimler yaratır. Zıt yükler birbirini
çektiği için, su molekülleri hidrojen bağları ile birbirlerine bağlanırlar.
-Hidrojen bağları ile su moleküllerinin birbirini çekmesine kohezyon kuvveti denir.
-Suyun bulunduğu yüzeye tutunma kuvvetine adhezyon denir.
-Su olmadan hayat olmaz. Çünkü hücredeki yaşamsal faaliyetler ancak yeterli suyun bulunduğu
ortamda gerçekleşir. Bir insan, yiyeceksiz haftalarca yaşayabilir. Ancak, susuz sadece birkaç gün
yaşayabilir. Günde ortalama 1,5 -2.5 lt su almamız gerekir.
-Su moleküllerinin komşu su molekülleri ile hidrojen bağlarıyla bir arada bulunmasına kohezyon
denir.
-İki farklı bileşiğin birbirine tutunmasına adezyon denir.
İNORGANİK BİLEŞİKLER 3
-Suyun iç kısmındaki moleküller onu çevreleyen diğer su molekülleri tarafında eşit kuvvetle
çekildiğinden su molekülü üzerindeki net kuvvet sıfırdır. Su yüzeyinde bir yüzey gerilimi oluşturur.
Bazı böceklerin su üzerinde yürümesi bu sayede olur.
-Terleme ile metabolik atıkların atılmasını ve vücut ısısının düzenlenmesini sağlar. Suyun
buharlaşma ısı yüksektir ve bu yüzden ani sıcaklık değişimlerinde gaz haline geçerek vücut ısısının
ayarlanmasında etkili olur.(terleme ile vücut sıcaklığı ayarlanır.)
-Ayrıca;
-Suyun fotosentezde kullanılması sonucunda besin ve oksijen oluşur.
-Besinlerin sindirimi su ile olur.
-Su canlılarda hareket yeteneğini arttırır.
-Enzimatik reaksiyonların gerçekleşmesi için ortamda en az %15 oranında su bulunmalıdır.
-Su, otsu bitkilerin dik durmasını sağlar.
-Bitkilede nasti hareketinde etkilidir.
2. Mineraller
-İnsan vücudunda belli başlı Ca, Fe, P, Mg, Na, K, I, F gibi mineraller bulunur. 70 kg’lık bir insanda
ortalama 3 kg mineral bulunur. Suda çözünmüş olarak veya yiyeceklerle vücudumuza alınırlar.
İnsan vücudu en çok kalsiyum, sodyum, potasyum ve magnezyum tuzlarına ihtiyaç duyar. Mineraller
hücrede protein, karbonhidrat, yağ gibi organik maddelere bağlı olarak bulundukları gibi hücrede tuz
halinde de bulunabilirler.
3. Asit
-Suda çözündüğünde hidrojen iyonu H+ veren bileşiklerdir.
-Tatları ekşidir. (Limonun ekşiliği)
-Mavi turnusol kağıdını kırmızıya çevirir.
-pH aralığı 0-7 arasıdır.
-Ayrıca asitler ayıraç olarak kullanılır. (Nitrik asit protein ayıracı olarak kullanılır.)
-Yapılarında karbon bulunan asitlerin çoğu organiktir. Ör: Laktik asit, limonda bulunan sitrik asit
gibi.
-Bazıları ise inorganik asitlerdir.Ör: Hidroklorik asit (HCl), Sülfürik asit (H2SO4) gibi.
4. Bazlar
-Suda çözündüğünde hidroksit iyonu (OH-) veren bileşiklerdir.
-Tatları acıdır.
-Elde kayganlık duygusu uyandırır. (Sabunun kayganlığı)
-Kırmızı turnusol kağıdını maviye çevirir.
-pH aralığı 7-14’dür.
-Ba(OH)2, KOH, Ca(OH)2, NaOH gibi bazlar solunum ve fermantasyon deneylerinde CO2 tutucu
özelliklerinden dolayı ayıraç olarak kullanılır. Bunlar aynı zamanda nem tutucu olarak da kullanılır.
-Yapılarında karbon ve azot bulunduranların çoğu organik bazlardır. Nükleik asitlerin yapısına
katılan; adenin, guanin, sitozin, timin ve urasil organik baza örnek olarak verilebilir.
pH cetveli özellikleri
-Bir çözeltinin ne kadar asidik ya da bazik olduğunu içeriğindeki serbest H+ iyon derişimi belirler.
-Bir çözeltinin H+ iyon derişimi pH değeri ile ifade edilir.
- pH’ı 7 olan bir çözelti nötr olup H+ ve OH- iyonlarının yoğunluğu birbirine eşittir.
- pH’ı 7’den küçük olan çözelti asidik, pH’ı 7’den büyük olan çözelti baziktir.
Asitlik arttıkça hidrojen iyonu, bazlık arttıkça hidroksit iyonu çözeltide artar. Her pH birimi
H+ konsantrasyonundaki on misli farkı temsil eder. Örneğin pH'sı 2 olan normal mide asidi pH'sı 4
olan aynı miktardaki portakal suyundan 100 misli daha asidiktir.
İNORGANİK BİLEŞİKLER 7
- pH değerlerindeki küçük değişiklikler bile canlılar için oldukça tehlikelidir. İnsan kanının pH değeri
ortalama 7.4 civarındadır. Kanın pH’sı 7’ ye düşer ya da 7.8’e yükselirse canlı birkaç dakika
içerisinde yaşamını yitirir.
-İnsanda depresyon, sinirsel ağrılar, diş çürümesi, kalp krizi, saç dökülmesi, konsantrasyon
eksikliği, kronik yorgunluk, gibi metabolik rahatsızlıkların nedenlerinden birisi de asit-baz
dengesinin bozulmasıdır.
-Toprağın asidik ya da bazik özellik göstermesi de bitkileri etkiler. Çam ağacı asidik toprakta,
akasya ağacı ise bazik toprakta daha iyi yetişir. Hatta ortanca bitkisi topraktaki “pH” değerine göre
renklenir. Toprak ne kadar kireçliyse pembe-beyaz; bunun tam zıttı, ne kadar asitliyse o kadar
mavi-mor olur.
5. Tuz
Asitlerle bazların tepkimeye girmesi sonucu oluşur. Yan ürün olarak su oluşur.
Asitlerle bazlar karşılaştığında asidin H+ iyonu ile bazın OH- iyonu birleşir. Bir molekül su açığa
çıkar, diğer iyonların birleşmesi ile tuz oluşur.
-Sofra tuzunun içeriğinde yer alan sodyum ve klorun en önemli görevi vücut sıvılarının osmotik
basıncını düzenlemektir. Tuzların fazla miktarda tüketilmesi, kalp ve böbrek rahatsızlıklarına ayrıca
kan basıncının yükselmesine neden olabilir.