Si̇smi̇k Çarpişma Potansi̇yeli̇ Bulunan Düşük Ve Orta PDF

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 13

5.

International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )


8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

SİSMİK ÇARPIŞMA POTANSİYELİ BULUNAN DÜŞÜK VE ORTA


YÜKSELİKTEKİ MEVCUT BİNALAR İÇİN GEREKLİ MİNİMUM DERZ
MESAFESİNİN ARAŞTIRILMASI
1 2
Kamal M. , İnel M.
1
Araş. Gör., İnşaat Mühendisliği Bölümü, Pamukkale Üniversitesi, Denizli, Türkiye
2
Prof. Dr., İnşaat Mühendisliği Bölümü, Pamukkale Üniversitesi, Denizli, Türkiye
Email: mkamal@pau.edu.tr

ÖZET:

Yetersiz boşluk mesafesine sahip komşu binaların kuvvetli yer hareketi etkisi ile çarpışmaları sonucu
performans düzeyleri önemli ölçüde etkilenebilmektedir. Çekiçleme etkisi olarak adlandırılan bu yapısal
düzensizlik, farklı dinamik karakterlerdeki yapılarda birçok hasara hatta toptan göçmelere neden olabilmektedir.
Ülkemizde konut stokunun önemli bir kısmını oluşturan düşük ve orta yükseklikteki birçok yapının, bitişik
nizam olarak veya yetersiz boşluk mesafesi ile inşa edilmesinden dolayı çarpışma potansiyeli bulunmaktadır. Bu
yapıların sismik derz mesafelerinin doğru bir şekilde ortaya konulması büyük önem arz etmektedir. Bu
çalışmada, düşük ve orta katlı mevcut yapıların deprem derzlerinin zaman tanım alanında dinamik analizlerle
belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada bina modelleri oluşturulurken 1975 ve 1998 Deprem Yönetmelikleri
olmak üzere iki farklı yönetmelik dikkate alınmıştır. Düşük ve orta yükseklikteki binaları temsil etmesi için 4 ve
7 katlı betonarme bina modelleri kullanılmış ve bu modellerde doğrusal olmayan davranışı yansıtabilmek için
kolon ve kiriş uçlarında plastik mafsallar tanımlanmıştır. Üç boyutlu (3B) olarak modellenen 4 ve 7 katlı bina
modelleri, kat seviyelerinden doğrusal link (gap) elemanlar ile birbirlerine bağlanarak ikili bina modelleri
türetilmiştir. 1975 yönetmeliğine ait 7 katlı bina ile 4 katlı 1975 ve 1998 yönetmeliklerine ait binaların komşu
binalar olduğu düşünülerek 2 farklı ikili model oluşturulmuştur. Bu binalar arasında bırakılması gereken
minimum boşluk mesafesinin belirlenebilmesi için TBDY-2018 deprem yönetmeliği ile uyumlu 2 farklı deprem
seti seçilmiştir. İlk deprem seti, Denizli ili için seçilirken, ikinci deprem seti ise Kocaeli ili için tercih edilmiştir.
TBDY-2018’ e göre seçilen deprem setlerinin her biri 11 farklı ivme kayıt takımlarından (iki yön için 22 adet
kayıt) oluşmaktadır. Ayrıca DBYBHY-2007 ile uyumlu 7 ivme kaydından oluşan bir deprem seti seçilmiştir.
Zaman tanım alanında doğrusal olmayan analizlerde kullanılmak üzere toplamda 51 adet ivme kaydı elde
edilmiştir. 102 adet dinamik analiz sonucu ile elde edilen çarpışma mesafeleri, TBDY-2018 ve önceki deprem
yönetmeliğinde yer alan (DBYBHY-2007) derz mesafeleri ile kıyaslamıştır. Çalışmanın sonucunda, ülkemizde
yer alan düşük ve orta katlı mevcut komşu binalarda yönetmelikler çerçevesinde bırakılan boşluk mesafelerinin
çarpışmayı önlemek için yeterli olmadığı görülmüştür.

ANAHTAR KELİMELER: Düşük ve orta yükseklikteki betonarme binalar, derz mesafesi, deprem kayıt
seçimi, zaman tanım alanında doğrusal olmayan analiz, dinamik analiz

INVESTIGATION OF MINIMUM REQUIRED SEPARATION DISTANCE FOR


LOW AND MID-RISE EXISTING BUILDINGS WITH SEISMIC POUNDING
POTENTIAL

ABSTRACT:

The seismic performance levels of adjacent buildings with inadequate seismic gap could be affected
significantly as a result of collision due to the strong ground motion. This structural irregularity, known as
5. International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )
8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

pounding, could cause damage or collapse in structures with different dynamic characteristics. A serious
considerable of the low and mid-rise buildings in Turkey have inadequate separation distances and have
pounding potential during earthquakes. The proper evaluation of seismic gap of such buildings is an important
issue. This study aims to investigate the determination of seismic distance of adjacent low and mid-rise
reinforced concrete buildings using nonlinear time history analysis. The low and mid-rise reinforced concrete
buildings are reflected using average structural and geometrical properties of existing building stock of 4- and 7-
story buildings designed per 1975 and 1998 Turkish Earthquake Codes (TEC). Beam and column elements are
modeled as nonlinear frame elements with lumped plasticity by defining plastic hinges at both ends of beams
and columns. 4 and 7-story buildings are modeled with three-dimensional (3D) models are connected to each
other by linear link elements from the floor levels and the adjacent building models are derived. By using the 7-
story building designed according to the 1975 regulation and 4-storey buildings designed according to the 1975
and 1998 regulations, 2 different adjacent models were created. In order to determine the minimum separation
distance between these buildings, 2 different earthquake sets compatible with TBEC-2018 (Turkish Building
Earthquake Code) were selected. The first earthquake set was selected for Denizli and the second earthquake set
was preferred for Kocaeli. Each of the selected earthquake sets consists of 22 different acceleration records. In
addition, an earthquake set consisting of 7 acceleration record compatible with TEC-2007 is selected (Turkish
Earthquake Code). Nonlinear time history analyses were carried out for each binary model using 51 acceleration
records. The distances necessary to avoid pounding obtained from the result of 102 dynamic analyses were
compared with the separation distances defined in the TBEC-2018 and previous earthquake codes (TEC-2007).
As a result of the study, it is seen that the required seismic gaps of the existing buildings per the current and
previous codes were not enough to prevent pounding.

KEYWORDS: Low and mid-rise RC buildings, gap distance, selection and scaling ground motion, nonlinear
time history analysis, dynamic analysis

1. GİRİŞ

Geçmişte yaşanan birçok yıkıcı depremde binalar arasında bırakılan yetersiz boşluk mesafeleri ile çarpışmalar
meydana gelmiştir. Bu çarpışmalar ile binalarda ağır hasar oluşumu, hatta toptan yıkımların gerçekleştiği
gözlenmiştir (Bertero V.V and Collins R.G. 1973, Rosenblueth E. and Meli R. 1986, Kasai K. and Maison B.F.
1997, Northridge Reconnaissance Team 1996, Youd T.L. et. al. 2000, Uzarski J. and Arnold C. 2001). Bunun
yanı sıra karayolu köprü tabliyelerinin birbiri ile çarpışmasıyla lokal hasarlar ve göçmelere varan ağır hasarlar
görülmüştür (Otsuka H. et al. 1996, Chouw N. and H. Hao 2012).

Komşu yapıların farklı kat yüksekliklerine, bina ağırlıklarına, rijitliklerine, bina yüksekliklerine sahip
olmasından dolayı, yapılar arasında çarpışmalar beklenebilir. Bu durumların hepsi dikkate alındığında, yapısal
çarpışmanın genellikle komşu binalar arasındaki doğal titreşim periyotlarındaki farklılıklardan kaynaklandığı
vurgulanmaktadır (Maison and Kasai 1990, Anagnostopoulos and Spiliopoulos 1992).

Deprem anında komşu binalar arasında çarpışmanın önlenebilmesi için, binalar arasındaki boşluk mesafesi
üzerine çalışmalar yapılmıştır. Bu doğrultuda, Jeng v.d., binalar arasındaki minimum boşluk mesafesini tahmin
edebilen, rastgele titreşim teorisine dayanan bir yöntem sunmuştur (Jeng v.d. 1992). Bu yöntem, yalnızca SDOF
sistemler için uygulanabilse de, ilk moddaki tepkinin, tüm modların toplam tepkisinin büyük bir kısmını
oluşturan MDOF sistemlerde de uygulanabileceğini vurgulamıştır. Periyot, yükseklik, sönüm ve deprem tipi ile
minimum boşluk mesafesi arasındaki ilişki tartışılmıştır. Barbato ve Tubaldi (2013), bitişik binalar arasındaki
çarpışma mesafelerinin belirlenebilmesi için güvenirlilik esaslı bir metod önermişlerdir. Önerilen metod, lineer
SDOF ve MDOF sistemleri ve ayrıca nonlineer SDOF sistemler için uygulanmıştır. Favvata (2017), döşemeden
kolona çarpışma olasılığı bulunan 8 ve 3 katlı çerçeve (2B) olarak modellenen bitişik binaların 9 farklı sismik
talep seviyelerine karşılık gelen çarpışma mesafelerini belirlemiştir. Çarpışma mesafelerini belirlerken, bina
5. International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )
8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

modellerinin çatı katlarındaki deplasman taleplerine bağlı olarak minimum mesafeleri hesaplamıştır. Ayrıca
çarpışmanın görüldüğü dış kolonda, elastik sınırın aşılmayarak kesme kırılmasının önlenmesi durumu dikkate
alınarak yeni bir çarpışma mesafesi belirlenmiştir. Abdel Raheem (2014), düşük, orta ve yüksek pik yer ivmesi
olmak üzere, 3 farklı deprem kategorisini ele alarak çarpışma mesafelerini incelemiştir. 3 boyutlu ikili modeller
arasında doğrusal ve doğrusal olmayan temas elemanı (link) kullanarak çarpışma etkisini incelemiştir. Çarpışma
sırasında, ani sertlik değişimlerini yumuşatabilen bir shock absorber device sistemi kullanılarak çarpışma
etkilerinin azaltılabileceğini ortaya koymuştur.

Kalabalık şehirlerdeki mevcut binalarımız, yüksek arsa maliyetleri nedeniyle birbirine bitişik veya yetersiz
boşluk mesafesi ile inşa edilmiştir. Dolayısıyla, mevcut konut stokunun önemli bir kısmının güçlü depremler
karşısında çarpışma olasılığının yüksek olduğu söylenebilir. Bu nedenle mevcut yapıların sismik çarpışmalarının
önlenebilmesi için deprem derz mesafelerinin doğru bir şekilde ortaya konması büyük önem arz etmektedir. Bu
çalışmada düşük ve orta katlı mevcut yapıların deprem derzlerinin zaman tanım alanında dinamik analizlerle
belirlenmesi amaçlanmıştır.

2. YAPI ÖZELLİKLERİ VE MODELLEME

2.1. Bina modelleri


Bu çalışmada, çarpışma olasılığı muhtemel olan ve mevcut yapı stokunu temsil edeceği düşünülen orta
yükseklikteki betonarme binalar göz önüne alınmıştır. İnel ve diğerleri tarafından yapılan detaylı araştırmalar
sonucunda mevcut binaları yansıtan 4 ve 7 katlı bina modelleri oluşturulmuştur (İnel v.d. 2009). 3-B kolon-kiriş
çerçeve sistem olarak modellenen binalara ait kalıp planları Şekil 1’ de verilmektedir. 1. derece deprem bölgesi
ve Z3 zemin sınıfı üzerinde olduğu varsayılarak modellenen “referans” modeller, 1975 ve 1998 Deprem
Yönetmelikleri dikkate alınarak modellenmiştir (ABYYHY-1975, 1975; ABYYHY-1998, 1998). Modellere ait
isimlendirmeler kat sayısını ve dikkate alınan yönetmeliği temsil etmektedir. Örneğin; 4.98, 4 katlı 1998
Deprem yönetmeliğine göre tasarlanan binayı, 7.75 ise 7 katlı 1975 Deprem yönetmeliğine göre tasarlanan
binayı ifade etmektedir.

2.2. Çekiçleme modelleri ve link eleman


Çalışma kapsamında 3B doğrusal elastik olmayan 4 ve 7 katlı binalar tüm kat seviyelerinden birbirlerine
bağlanmıştır. Kat seviyeleri aynı olan ikili binada Şekil 2b’ de görüldüğü üzere kolon akslarının uyumsuzluğu
nedeniyle, bağlantı için kullanılan link elemanları bir binanın kolon elemanına bağlanırken, diğer binanın ise
kiriş elemanına bağlanmıştır. Farklı bina yüksekliklerine ait komşu binalar arasındaki boşluk mesafesini
belirleyebilmek için, 2 farklı çarpışma modeli (4.75-7.75 ve 4.98-7.75) oluşturulmuştur. Çarpışmanın
görülmediği bu ikili modellerde 400 mm boşluk mesafesi tercih edilmiştir. Link elemanların kat seviyelerinden
bağlanma biçimi ve analizlerde kullanılan tipik üç boyutlu model görüntüsü Şekil 3’ te verilmiştir.

Çalışmada kullanılan bina modelleri SAP2000 programı yardımıyla modellenmiştir (SAP2000 CSI). Bu
modelleri ikili bina haline dönüştürmek için yine bu programda yer alan link (Gap) eleman kullanılmıştır.
Doğrusal yay modelini yansıtan birleşim elemanında, binalar arası boşluk mesafesi tanımlanabilmektedir (Şekil
2a). İkili binalar arasındaki deplasman farkı (u1-u2) tanımlanan boşluk mesafesinden (d) büyük ise, link eleman
bina modellerine kuvvet (F) aktarabilmektedir (denklem 1).

𝑘(𝑢1 − 𝑢2 − 𝑑) 𝑒ğ𝑒𝑟 (𝑢1 − 𝑢2 ) ≥ 𝑑


𝐹={ (1)
0 𝑒ğ𝑒𝑟 (𝑢1 − 𝑢2 ) < 𝑑

İkili model oluşturmak için kullanılan kuvvet tabanlı doğrusal yay modelinin rijitliği (k); birbirine bağlanan
modeller arasında örtüşmeleri önlemek amacıyla, çarpışmanın meydana geldiği ilgili elemanların eksenel
rijitliklerinden büyük olmalıdır (Maison ve Kasai 1990, Muthukumar ve Desroches 2006, Mahmoud and
5. International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )
8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

Jankowski 2011). Rijitlik değeri, Maison tarafından 2626 kN/mm ile 8753 kN/mm aralığında seçilirken,
Muthukumar’ ın yaptığı çalışmada ise 4376 kN/mm olarak tercih edilmiştir. Bu çalışmada ise yay rijitliği, link
elemanın bağlandığı elemanın kısalma deformasyonundan 35 kat daha büyük (yaklaşık 2626 kN/mm)
seçilmiştir (Kamal et al. 2018).

4.75 4.98

7.75
Şekil 1. Çalışmada kullanılan bina modellerine ait 1. kat kalıp planları (Not: ölçüler mm)

(a) (b)
Şekil 2. a) Doğrusal yay modeline ait kuvvet-yer değiştirme grafiği ve gap elemanı b) İkili binaya ait kalıp planı (Kamal v.d.
2018)
5. International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )
8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

Model 1 Model 2

Şekil 3. Çekiçleme modelleri

3. DEPREM KAYDI SEÇİMİ

Binaların sismik performanslarının belirlenmesi amacıyla kullanılan zaman tanım alanında doğrusal olmayan
analizlerde, ivme kayıtlarının seçimi analiz sonuçlarını etkileyebilmektedir. Bu nedenle, uygun ivme kaydını
elde edebilmek için 3 farklı yöntem kullanılmaktadır: tasarım spektrumları ile uyumlu yapay ivme kaydı
üretimi, benzetim yolu ile ivme kaydı türetimi ve gerçek depremlerin kullanımı (Abrahamson NA 1993, Boore
DM 2003, Bommer JJ and Acevedo AB 2004). Gerçek deprem kayıtlarının kullanılması ile yer hareketinin
genlik, süre, faz ve frekans içeriğinde sağlıklı bilgiler elde edilmektedir. Bu nedenle gerçek deprem kayıtlarının
kullanımı önerilmektedir (Fahjan YM 2008).

Günümüzde, deprem kayıtlarının yer aldığı veri tabanlarının kolay ulaşılabilir olmasından dolayı, dinamik
analiz için gerçek deprem kayıtlarının kullanılması tercih edilmektedir. Deprem kayıtlarının elde edildiği
istasyonların zemin özellikleri ve faya olan uzaklıkları değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle belirli bir
sahada, deprem tehlikesini yansıtacak ivme kayıtlarının seçimi ve ölçeklendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Modern yönetmeliklerde ivme kayıt seçimleri ile ilgili bazı parametrelere yer verilmektedir (EC-8 2004;
DBYBHY-2007; ASCE/SEI 7-10, 2017; TBDY-2018).

Yönetmelik ile uyumlu deprem kayıtlarının seçilmesi ve ölçeklendirme işlemleri için optimizasyon teknikleri
sıkça kullanılmaktadır (Fahjan YM 2008, Kayhan 2011). Deprem tasarım yönetmeliklerinde yer alan tepki
spektrumları hedef alınarak kısıtlı optimizasyon problemi gibi çözüm yapılabilmektedir. Bu çalışmada, Türkiye
Bina Deprem Yönetmeliği’ ne (TBDY-2018) ve Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik
(DBYBHY-2007)’ e ait tasarım ivme spektrum koşullarını sağlayan ivme kayıtları seçilmiş ve
ölçeklendirilmiştir. Problemin çözümü için sezgisel optimizasyon tekniklerinden Diferansiyel Gelişim
Algoritması (DGA) kullanılmıştır (Storn and Price, 1995).

3.1. Tasarım spektrumu ve deprem kaydı seçim kriterleri

3.1.1 Tasarım ivme spektrumu


Çalışmada kullanılan binalara ait yatay spektrum grafiklerinin çizdirilebilmesi için tasarım spektrumunun şeklini
kontrol eden parametreler Tablo 1’ de verilmiştir. Bu değerler için elde edilen yatay spektrum grafiği Şekil 4’ te
verilmiştir. 50 yılda aşılma olasılığı %10 ve geri dönüş periyodu 475 yıl olan deprem düzeyi referans alınmıştır.
5. International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )
8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

Tablo 1. Spektrum şeklini kontrol eden parametreler


Yönetmelik Lokasyon Zemin Sınıfı SDS SD1 TA (s) TB (s)
TBDY-2018 Denizli ZD 1.15 0.521 0.09 0.45
TBDY-2018 Kocaeli ZD 1.74 0.87 0.10 0.50
DBYBHY-2007 Denizli&Kocaeli Z3 - - 0.15 0.60

3.1.2 İvme kaydı seçim kriterleri


TBDY-2018’e göre zaman tanım alanında yapılacak üç boyutlu (3B) analizlerde kullanılacak ivme kayıtlarının
seçimi için bazı kriterler yer almaktadır. Deprem kaydı takımlarının sayısı en az 11 olmalı ve aynı depremden
seçilecek kayıt ve kayıt takımı sayısı üçü geçmemelidir. Seçilen her bir deprem kaydı takımının iki yatay
bileşenine ait spektrumların kareleri toplamının karekökü alınarak bileşke yatay spektrum elde edilecektir.
Seçilen tüm kayıtlara ait bileşke spektrumların ortalamasının 0.2Tp ve 1.5Tp periyotları arasındaki
genliklerinin, %5 sönümlü yatay elastik tasarım spektrumunun aynı periyot aralığındaki genliklerine oranı
1.3’ten daha küçük olmaması kuralına göre deprem yer hareketi bileşenleri ölçeklendirilmelidir. Ayrıca her iki
yatay bileşenin ölçeklendirilmesi aynı ölçek katsayıları ile yapılmalıdır.

2.00

1.80

1.60

1.40 DBYBHY-2007
TBDY-2018 Denizli
1.20 TBDY-2018 Kocaeli
Sae (g)

1.00

0.80

0.60

0.40

0.20

0.00
0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 4
T (s)

Şekil 4. Çalışmada kullanılan binalar için yatay tasarım spektrum grafiği

DBYBHY-2007’e göre ise zaman tanım alanında yapılacak üç boyutlu (3B) analizlerde kullanılacak ivme
kayıtlarının seçimi için bazı kriterlerin sağlanması gerekmektedir. Minimum 3 ivme kaydı kullanılmalıdır. T=0
periyot değeri için elde edilen spektral ivme değerlerinin ortalaması, her bir zemin için verilen Sa(T=0)
değerinden küçük olmamalıdır. Ortalama spektrumun 0.2T1 ve 2T1 aralığındaki ivme değerleri, %5 sönümlü
elastik tasarım spektrumunda karşılık gelen ivme değerlerine oranı %90’ dan daha az olmamalıdır. Doğrusal
elastik olmayan analizlerde, eğer 7 ivme kaydı kullanılırsa yapı tepkilerinin ortalama değeri, 3 ivme kaydı için
ise analiz sonuçlarının maksimum değeri dikkate alınır.

3.1.3 İvme kayıt seçiminde ilave kriterler


Dinamik analizlerde kullanılacak olan deprem kayıtları için PEER (Pacific Earthquake Engineering Research)
veri tabanı kullanılmıştır (PEER). Dünyanın çeşitli bölgelerinden elde edilen deprem kayıtlarının bulunduğu bu
very tabanındaki depremlerin büyüklüğü, fay tipi, kaydın istasyonuna ait zemin özellikleri ve faya olan
uzaklıkları değişkenlik göstermektedir. Dolayısıyla, ivme kayıt seçiminde bazı kriterler dikkate alınmıştır.
Deprem büyüklüğü Mw, 4.5 ile 7.5 arasında, deprem kayıtlarının elde edildiği istasyonların faya olan uzaklıkları
5. International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )
8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

5 ile 50 km arasında seçilmiştir. Maksimum yer ivme değeri 0.1g ve üzeri olan kayıtlar tercih edilmiştir. ZD ve
Z3 zemin sınıflarının dikkate alınacağı bu çalışmada kayma dalgası hızı Vs, 200-360 m/s arasında seçilerek 180
adet ivme kaydı kullanılmıştır.

3.2. Optimizasyon problemi


Tasarım spektrumu ile uyumlu deprem kaydı seçimi ve ölçeklendirme işlemi, Denklem 2’ de verilen amaç
fonksiyonunun minimize edilmesi ile gerçekleştirilmiştir. Bu denklemde yer alan x, veri tabanından seçilen ivme
kaydının numarasını ve bu ivme kaydına ait ölçeklendirme katsayısının saklandığı vektörü ifade etmektedir.
Karar değişkenleri olarak ifade edilen bu x vektöründe, seçilecek deprem sayısı ve deprem sayısı kadar da
ölçekleme katsayısı yer almaktadır. Örneğin, 11 deprem kaydının yer aldığı bir deprem seti seçilmek istenirse x
vektörü 22 adet değişkenden (11 adet deprem kaydı ve 11 adet ölçekleme katsayısı) oluşmaktadır.

min 𝐹(𝑥) = 𝑓(𝑥) + ℎ1 (𝑥) + ℎ2 (𝑥) + ℎ3 (𝑥) (2)

Çalışmada hedeflenen tasarım spektrumu 𝑆𝑎𝑒 (𝑇) ve seçilen kayıtlardan elde edilen spektrumların ortalaması
𝐸(𝑇) arasındaki farkların karelerinin toplamı 𝑓(𝑥) fonksiyonu ile tanımlanmıştır (Denklem 3). TBDY-2018 ile
uyumlu deprem kayıt seçiminde 𝐸(𝑇) değeri bileşke spektrumların ortalaması olarak dikkate alınmıştır.
Hataların karelerinin minimize edildiği 𝑓(𝑥) fonksiyonu için, periyot aralığı 0.04 ile 4.00 s seçilmiştir. Bu
periyot değerleri, çalışmada kullanılacak olan 4 ve 7 katlı bina modelleri için uygundur. k, dikkate alınan periyot
sayısını ifade etmektedir. Örneğin, PEER veri tabanından elde edilen her bir deprem kaydında, 111 periyot
değerine karşılık gelen ivme değerleri verilmektedir. Tüm periyot değerleri dikkate alınmak istenirse k değeri
111 adet olacaktır.

𝑘
2
𝑓(𝑥) = ∑(𝐸(𝑇𝑖 ) − 𝑆𝑎𝑒 (𝑇𝑖 )) , 𝑖 = 1,2,3, … , 𝑘, 0.04𝑠 ≤ 𝑇𝑖 ≤ 4.00𝑠 (3)
𝑖=1

Minimizasyon probleminde ℎ1 (𝑥) ve ℎ2 (𝑥) fonksiyonları kısıt olarak dikkate alınmıştır. Seçilen bileşke
spektrumların ortalama değeri ile hedef spektrum değeri arasındaki orana bağlı olan bu fonksiyonlar Denklem 4
ve 5’ te yer almaktadır. 𝑔1 ifadesi alt sınır koşulunu tanımlamaktadır. TBDY-2018 için 𝑔1 = 1.3 iken,
DBYBHY-2007 için ise 𝑔1 = 0.9 olarak dikkate alınmıştır. . 𝑔2 ifadesi ise üst sınır koşulunu tanımlamaktadır.
TBDY-2018 için 𝑔2 = 1.6 seçilirken, DBYBHY-2007 için ise 𝑔2 = 1.1 olarak seçilmiştir. Koşullar sağlanırsa
fonksiyon sıfır değerini alırken, sağlanmadığı durumda ise penaltı katsayısı (𝑃𝐾𝑖 ) uygulanır.

0 𝑒ğ𝑒𝑟 max (𝐸(𝑇)⁄𝑆𝑎𝑒 (𝑇)) < 𝑔1


ℎ1 (𝑥) = { (4)
𝑃𝐾1 𝑑𝑒ğ𝑖𝑙𝑠𝑒

Penaltı katsayıları, kısıtlar üzerinde etkili olarak amaç fonksiyonunun minimize edilmesine yardımcı olur.
Kısıtların gerekli koşulları sağladığı durumlarda penaltı katsayısı sıfır değerini alırken, koşulların sağlanmadığı
durumlarda penaltı katsayısı devreye girer.

0 𝑒ğ𝑒𝑟 min (𝐸(𝑇)⁄𝑆𝑒 (𝑇)) > 𝑔2


ℎ2 (𝑥) = { (5)
𝑃𝐾2 𝑑𝑒ğ𝑖𝑙𝑠𝑒

Son olarak, veri tabanından seçilen ivme kayıtlarının sadece bir kez kullanılması için ℎ3 (𝑥) fonksiyonu dikkate
alınmıştır (denklem 6).

𝑃𝐾 𝑒ğ𝑒𝑟 𝑠𝑒𝑡 𝑖ç𝑖𝑛𝑑𝑒 𝑎𝑦𝑛𝚤 𝑖𝑣𝑚𝑒 𝑘𝑎𝑦𝑑𝚤 𝑠𝑒ç𝑖𝑙𝑚𝑖ş 𝑖𝑠𝑒


ℎ3 (𝑥) = { 3 (6)
0 𝑒ğ𝑒𝑟 𝑠𝑒𝑡 𝑖ç𝑖𝑛𝑑𝑒 𝑎𝑦𝑛𝚤 𝑖𝑣𝑚𝑒 𝑘𝑎𝑦𝑑𝚤 ℎ𝑖ç 𝑠𝑒ç𝑖𝑙𝑚𝑒𝑚𝑖ş 𝑖𝑠𝑒
5. International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )
8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

3.3. Seçilen ivme kayıtları ve ölçek katsayıları


Çalışma kapsamında TBDY-2018’ e göre ZD zemin sınıfı, DBYBHY-2007’ ye göre Z3 zemin sınıfı üzerinde
inşa edildiği düşünülen 4 ve 7 katlı betonarme binaların derz mesafeleri incelenmek istenmektedir. Bu amaçla
TBDY-2018 yönetmeliği ile uyumlu 11 deprem kayıt takımından (11x2=22) oluşan 2 farklı deprem seti (Denizli
ve Kocaeli illeri için), DBYBHY-2007 yönetmeliği ile uyumlu 7 deprem kaydından oluşan bir deprem seti DGA
ile elde edilmiştir.
4.5 7

RSN-3935 SRSS RSN-165 SRSS RSN5780-SRSS RSN5825-SRSS


4
RSN-5805 SRSS RSN-8606 SRSS 6 RSN5837-SRSS RSN5652-SRSS

3.5 RSN-1615 SRSS RSN-5829 SRSS RSN880-SRSS RSN6923-SRSS

RSN-5825 SRSS RSN-5619 SRSS 5 RSN5829-SRSS RSN4879-SRSS


3 RSN-1082 SRSS RSN-4889 SRSS RSN1615-SRSS RSN6893-SRSS

RSN-6893 SRSS E(T) RSN5805-SRSS E(T)

Sae (g)
Sae (g)

4
2.5
1.3*Sae(T) 1.3*Sae(T)

2 3

1.5
2

1
0.5

0 0
0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 4 0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 4
T (s) T (s)

(a) (b)
3

2.5 RSN6886 H1 RSN4847 H1


RSN5823 H1 RSN881 H1
RSN6952 H1 RSN5827 H1
2
RSN757 H1 E(T)
A(T)
Sae (g)

1.5

0.5

0
0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 4
T(s)

(c)
Şekil 5: Seçilen ivme kayıtlarına ait spektrum grafikleri a) TBDY-2018 Denizli b) TBDY-2018 Kocaeli c)DBYBHY-2007

Tablo 2: Seçilen ivme kayıtlarına ait özellikler ve ölçek katsayıları


TBDY-2018 Denizli TBDY-2018 Kocaeli DBYBHY-2007
PEER Kayıt No. Ölçek PEER Kayıt No. Ölçek PEER Kayıt No. Ölçek
RSN-3935 1.7786 RSN-5780 2.9998 RSN-6886 1.9994
RSN-165 1.8544 RSN-5825 2.6566 RSN-4847 1.8391
RSN-5805 1.8600 RSN-5837 2.8733 RSN-5823 1.6712
RSN-8606 1.4823 RSN-5652 2.1874 RSN-881 1.8350
RSN-1615 1.7878 RSN-880 2.9109 RSN-6952 1.8522
RSN-5829 1.9498 RSN-6923 3.0000 RSN-5827 1.6167
RSN-5825 1.8929 RSN-5829 2.6903 RSN-757 1.9010
RSN-5619 1.9229 RSN4879 2.8373
RSN-1082 1.5847 RSN-1615 2.6776
RSN-4889 1.8487 RSN-6893 2.9103
RSN-6893 1.8912 RSN-5805 2.8654
5. International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )
8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

TBDY-2018 ile uyumlu deprem kaydı seçimi yapılırken, her bir ivme kaydının iki yatay bileşenine ait
spektrumların (H1 ve H2 yönü) kareleri toplamının karekökü alınarak bileşke kayıt (SRSS) elde edilmiştir. 11
ivme kayıt takımına ait bileşke spektrumlar, bileşke spektrumların ortalaması E(T) ve ZD zemin sınıfı için 1.3
katsayısı ile büyütülen yatay tasarım spektrum eğrileri Şekil 5’ te verilmiştir. DBYBHY-2007 ile uyumlu
deprem kayıtları seçilirken, ivme kaydının sadece bir yatay bileşeni (H1) dikkate alınarak 7 ivme kaydının
ortalama spektrumu E(T) elde edilmiştir. Algoritmada yer alan F ve CR parametreleri sırasıyla 0.4 ve 0.2 olarak
seçilmiştir. Algoritmadaki iterasyon sayısı 1000 ise olarak alınmıştır. Seçilen kayıtlara ait özellikler Tablo 2’ de
verilmektedir.

4. ANALİZ SONUÇLARI

4.1. Analizler sonucu elde edilen minimum boşluk mesafeleri


Çalışmada, kuvvetli yer hareketi ile çarpışma olasılığı bulunan mevcut düşük ve orta yükseklikteki bitişik
binalarda, çekiçlemenin önlenebilmesi için gerekli olan çarpışma mesafeleri araştırılmıştır. Bu bağlamda, 4 ve 7
katlı binadan oluşan ikili model oluşturulmuştur. 7 katlı binanın yanına, periyot değerleri farklı olan iki adet kısa
bina yerleştirilerek, iki farklı ikili model türetilmiştir. Her biri 11x2=22’şer ivme kaydından oluşan 2 farklı
deprem seti kullanılarak, toplamda 88 adet 3 boyutlu (3B) doğrusal olmayan dinamik analiz gerçekleştirilmiştir.
Ayrıca DBYBHY-2007 deprem yönetmeliği ile uyumlu 7 ivme kaydından oluşan 1 deprem seti 2 farklı ikili
modelin (7x2=14) dinamik analizlerinde kullanılmıştır. Toplamda 102 adet zaman tanım alanında doğrusal
elastik olmayan analiz gerçekleştirilmiştir. Doğrusal olmayan analizlerden elde edilen çarpışma mesafeleri
Tablo 3 ve 4’ te verilmiştir.

Tablolarda verilen sütunlar; ilgili yönetmeliği, ilgili konumu ve depreme ait yönü temsil etmektedir. Örneğin;
TBDY-2018, Kocaeli, H1 ifadesi TBDY-2018 ile uyumlu ve Kocaeli ili için seçilen H1 yönündeki deprem
kayıtlarını belirtmektedir. TBDY-2018 için hesaplanan ortalama çarpışma mesafeleri 22 deprem kaydının
ortalaması olarak dikkate alınmıştır. DBYBHY-2007 için hesaplanan ortalama derz mesafesi ise 7 ivme
kaydının ortalamasıdır.

Tablo 3: 4.98-7.75 (Model 1) ikili modeline ait derz mesafeleri (cm)


TBDY-2018 Kocaeli TBDY-2018 Denizli DBYBHY-2007
H1 H2 H1 H2 H1
RSN1615 3.88 8.25 7.20 12.82 RSN4847 9.61
RSN4879 16.81 23.08 2.71 4.60 RSN5823 8.79
RSN5652 4.08 3.25 6.28 11.38 RSN5827 22.96
RSN5780 31.45 23.86 1.52 1.13 RSN6886 8.52
RSN5805 7.51 5.38 6.87 4.46 RSN6952 12.21
RSN5825 27.18 25.95 8.78 3.58 RSN757 6.30
RSN5829 24.68 18.33 4.31 3.40 RSN881 12.66
RSN5837 14.24 30.25 14.71 8.04
RSN6893 16.12 11.95 18.48 16.68
RSN6923 23.68 11.55 10.68 7.77
RSN880 3.25 7.59 9.18 13.92
ortalama 15.56 8.11 11.58

TBDY-2018’ e göre, Model 1’ in Kocaeli ve Denizli illeri için gerekli ortalama derz mesafeleri sırasıyla 15.56
ve 11.58 cm olarak elde edilmiştir. Model 2 için ise 13.53 ve 5.84 cm hesaplanmıştır. Şekil 6’ dan görüldüğü
üzere, Kocaeli ilindeki derz mesafeleri Denizli iline göre %91.8 (Model 1) ve % 131.7’ lik (Model 2) artış
göstermektedir. Ayrıca Kocaeli ilindeki derz mesafeleri, bir önceki deprem yönetmeliği olan DBYBHY-2007’
ye göre %34.4 (Model 1) ve %68.1 (Model 2) artmaktadır. Buna karşılık, Denizli ilindeki derz mesafeleri,
5. International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )
8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

DBYBHYY-2007’ ye göre %42.8 (Model 1) ve %37.8 (Model 2) azalmıştır. Bunlara ilave olarak çıkarılacak
diğer bir sonuç ise, ikili binalar arasındaki periyot değerlerinin birbirinden uzaklaştığı Model 1’ in derz
mesafelerinde artış görülmektedir.

Tablo 4: 4.75-7.75 (Model 2) ikili modeline ait çarpışma mesafeleri (cm)


TBDY-2018 Kocaeli TBDY-2018 Denizli DBYBHY-2007
H1 H2 H1 H2 Ao=0.4 g
RSN1615 2.70 7.77 5.67 10.92 RSN4847 7.79
RSN4879 15.61 13.68 1.93 3.81 RSN5823 7.54
RSN5652 3.05 4.39 5.78 6.49 RSN5827 11.10
RSN5780 18.91 17.40 0.94 0.98 RSN6886 7.17
RSN5805 7.42 4.43 4.13 3.93 RSN6952 8.44
RSN5825 19.65 30.07 6.50 3.35 RSN757 4.86
RSN5829 13.73 10.23 4.36 3.12 RSN881 9.44
RSN5837 40.52 19.81 10.64 6.78
RSN6893 12.08 14.24 10.39 6.83
RSN6923 14.08 7.67 9.32 5.98
RSN880 15.17 4.99 7.06 9.52
ortalama 13.53 5.84 8.05

20

TBDY2018-kocaeli DBYBHY-2007 TBDY2018-denizli

16 15.56
Derz Mesafesi (cm)

13.53

12 11.58

8.11 8.05
8
5.84

0
4.98-7.75 4.75-7.75

Şekil 6: Model 1 ve 2’ de bırakılması gereken derz mesafeleri

4.2. Deprem yönetmeliklerinde yer alan deprem derzlerinin incelenmesi


DBYBHY-2007’ de, binalar arasındaki boşluk mesafesi aşağıdaki gibi tanımlanmıştır. Boşluk mesafesi için en
olumsuz durum dikkate alınacaktır.
a) Her bir kat için komşu binalarda elde edilen elastik yer değiştirmelerin karelerinin toplamının karekökü
(SRSS) ile α katsayısının çarpımından az olmayacaktır (kat seviyeleri eşit ise α=R/4, değilse α=R/2).
b) Mevcut eski bina için hesap yapılmasının mümkün olmaması durumunda, eski binanın yer
değiştirmeleri, yeni bina için aynı katlarda hesaplanan değerlerden daha küçük alınmayacaktır.
c) Bırakılacak minimum derz boşluğu, 6 m yüksekliğe kadar en az 3 cm olacak ve bu değere 6 m’ den
sonraki her 3m’ lik yükseklik için en az 1 cm eklenecektir.
TBDY-2018’ de, a) maddesindeki α=0.25(R/I) olarak güncellenmiştir. Süneklik düzeyi yüksek betonarme
çerçeve olarak dikkate alınan konut binaları için bu katsayı, her iki deprem yönetmeliği için eşit olmaktadır.
Diğer maddelerde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
5. International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )
8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

Doğrusal olmayan analizden elde edilen ortalama çarpışma mesafeleri (dort) ile deprem yönetmeliklerinde yer
alan derz mesafeleri kıyaslanmak istenmiştir. Yönetmelik bazında gerekli olan deprem derz mesafeleri Tablo 5’
te verilmektedir. da ve dc, yukarıda verilen a ve c maddeleri için hesaplanan derz mesafeleridir. d ise iki farklı
durum için hesaplanan mesafelerin en kritik değeridir. 7 ve 4 katlı binalara ait yükseklik değerleri sırasıyla 19.6
ve 11.2 m’ dir.

Tablo 5: Deprem yönetmeliklerine göre hesaplanan derz mesafeleri (cm)


DBYBHY-2007 TBDY-2018 Denizli TBDY-2018 Kocaeli
Model 1 Model 2 Model 1 Model 2 Model 1 Model 2
da(cm) 5.14 6.15 5.23 6.40 8.61 10.62
dc (cm) 7.53 7.53 7.53 7.53 7.53 7.53
d (cm) 7.53 7.53 7.53 7.53 8.61 10.62

Doğrusal olmayan analizlerden elde edilen ortalama boşluk mesafeleri (dort), yönetmelik ile hesaplanan sınıra
(d) oranlanarak Tablo 6 ve Şekil 7’ de verilmiştir. Kocaeli ilinde bulunan Model 1 ve 2, TBDY-2018 ve
DBYBHY2007’ e göre değerlendirilmek istenilirse; derz mesafeleri oldukça yetersiz olduğu görülmektedir.
Özellikle yenilenen deprem yönetmeliği (TBDY-2018) ile Kocaeli ili için derz mesafelerinin arttığı
gözlenmektedir. Denizli ilinde yer alan Model 1 için her iki yönetmelikteki derz mesafeleri yine yetersiz
görülmektedir. Model 2 için ise, DBYBHY-2007’ e göre derz mesafesi ile ilgili değerlendirme yapılırsa,
yetersiz olduğu söylenebilir. Fakat bu model için yeni deprem yönetmeliğinde (TBDY-2018) verilen derz
mesafesi oldukça yeterli görülmektedir. Açıkça görüldüğü üzere; Deprem yönetmelikleri ile hesaplanan gerekli
derz mesafeleri doğru bir tahmin verememektedir.

3.0
4.98-7.75 3.0
4.75-7.75
Derz Oranları (Analiz/Yönetmelik)

TBDY-2018 DBYBHY-2007 TBDY-2018 DBYBHY-2007


2.5 2.5
1.81

2.0 2.0
1.54

1.54

1.27

1.5 1.5
1.08

1.07

1.07
0.78

1.0 1.0

0.5 0.5

0.0 0.0

a) b)
Şekil 7: a) Model 1 ve b) Model 2’ de analizlerden elde edilen derz mesafelerinin yönetmelikteki derz mesafelerine oranı

Tablo 6: Dinamik analizler sonucu elde edilen ortalama derz mesafelerinin yönetmelikte yer alan derz mesafesine oranı
dort/d
TBDY-2018 DBYBHY-2007
Kocaeli 1.81 1.54
Model 1
Denizli 1.08 1.54
Kocaeli 1.27 1.07
Model 2
Denizli 0.78 1.07
5. International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )
8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

5. SONUÇLAR

Bu çalışma, güçlü depremler karşısında çarpışma olasılığı bulunan mevcut betonarme yapıların minimum
çarpışma mesafelerinin belirlenmesini ve mevcut deprem yönetmeliklerinde yer alan deprem derzlerinin
irdelenmesini amaçlamaktadır. Çalışmada 3 farklı 3B modellenen binalar kullanılarak, çarpışmanın görülmediği
2 farklı ikili model oluşturulmuştur. Minimum çarpışma mesafesinin belirlenebilmesi için (TBDY-2018 için 2
farklı deprem seti toplamda 44 adet, DBYBHY-2007 için ise 7 adet) 51 adet ölçeklendirilmiş ivme kaydı
seçilmiştir. Zaman tanım alanında elastik olmayan dinamik analizler sonucunda elde edilen çarpışma mesafeleri,
TBDY-2018 ve DBYBHY-2007’ de yer alan derz mesafeleri kıyaslanmıştır.

Elde edilen bulgular aşağıda maddeler halinde özetlenmiştir:

• İkili modellerdeki binaların periyot değerlerinin birbirinden uzaklaşması ile minimum gerekli derz
mesafesi artmaktadır.
• Kocaeli ilindeki gerekli derz mesafeleri (TBDY-2018 için) Denizli iline göre %91.8 (Model 1) ve %
131.7 (Model 2) artış göstermektedir. Ayrıca Kocaeli ilindeki derz mesafeleri, bir önceki deprem
yönetmeliği olan DBYBHY-2007’ ye göre %134.4 (Model 1) ve %168.1 (Model 2) artmaktadır.
• Buna karşılık, Denizli ilindeki derz mesafeleri, DBYBHY-2007’ ye göre %29.9 (Model 1) ve %27.5
(Model 2) azalmıştır.
• Dinamik analizler sonucu elde edilen derz mesafeleri ile TBDY-2018 ve DBYBHY-2007’ de bina
yüksekliği ve SRSS yöntemine bağlı olarak tahmin edilen derz mesafeleri arasında farklılıklar
bulunmaktadır.
• TBDY-2018 ve DBYBHY-2007’ ye göre belirlenen derz mesafeleri Kocaeli ili için oldukça yetersizdir.
• Denizli ili için DBYBHY-2007’ ye göre belirlenen derz mesafeleri yetersiz iken, yenilenen TBDY-2018
deprem yönetmeliği Model 2 için oldukça yeterlidir. Fakat Model 1 için %8 oranında yetersizlik
görülmektedir.

Sonuçlar değerlendirildiğinde; ülkemizde yer alan deprem yönetmeliklerin düşük ve orta katlı mevcut komşu
binalar arasındaki bırakılması gereken derz tahmininde yetersiz olduğu görülmektedir. Farklı kat sayılarına
sahip birçok komşu binalar üzerinde detaylı bir çalışma ortaya konularak, derz tahminin iyileştirilmesi gerektiği
düşünülmektedir.

6. TEŞEKKÜR

Bu çalışma 214M639 numaralı TÜBİTAK Projesi, 2014FBE067 numaralı Pamukkale Üniversitesi Bilimsel
Araştırma Projesi tarafından desteklenmiştir.

KAYNAKLAR

Abdel Raheem SE (2014). Mitigation measures for earthquake induced pounding effects on seismic performance of
adjacent buildings. Bull Earthq Eng 12 (4): 1705–24.
Abrahamson NA (1993). Non-stationary spectral matching program RSPMATCH, User Manual.
ABYYHY-1975. Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılalar Hakkında Yönetmelik. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Ankara,
Türkiye, 1975.
ABYYHY-1998. Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Ankara,
Türkiye, 1998.
Anagnostopoulos SA, Spiliopoulos KV (1992). An investigation of earthquake induced pounding between adjacent
buildings. Earthquake Engineering and Structural Dynamics 21: 289–302.
5. International Conference on Earthquake Engineering and Seismology ( 5ICEES )
8-11 OCTOBER 2019, METU ANKARA TURKEY

ASCE/SEI 7-10 (2010). Minimum Design Loads for Buildings and Other Structures, American Society of Civil Engineers.
Barbato M, Tubaldi E (2013). A probabilistic performance-based approach for mitigating the seismic pounding risk between
adjacent buildings. Earthquake Eng Struct Dynam 42(8): 1203–19.
Bertero VV, Collins RG (1973). Investigation of the failures of the Olive View stair-towers during the San Fernando
earthquake and their implications on seismic design. Report No. EERC 73–26, Earthquake Engineering Research Center,
University of California, Berkeley, CA.
BommerJJ, Acevedo AB (2004). The use of real earthquake accelerograms as input to dynamic analysis. Journal of
Earthquake Engineering Special Issue 8 (1):43–91.
Boore DM (2003). Simulation of ground-motion using the stochastic method. Pure and Applied Geophysics 160:635–76.
Chouw N and H Hao (2012). Pounding Damage to Buildings and Bridges in the 22 February 2011 Christchurch Earthquake.
International Journal of Protective Structures 3(2): 123-140.
DBYBHY-2007 (2007). Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı,
Ankara, Türkiye.
Eurocode-8 (2003). Design provisions for earthquake resistance of structures, Part 1.1 General rules, seismic actions and
rules for buildings. European Com-mittee for Standardization.
Fahjan YM (2008). Selection and scaling of real earthquake accelerograms to fit the Turkish Design Spectra. Teknik Dergi
19 (3): 4423–44.
Favvata MJ (2017). Minimum required separation gap for adjacent RC frames with potential inter-story seismic pounding.
Engineering Structures 15: 643-659.
Inel M, Ozmen HB, Şenel ŞM, Kayhan AH (2009). Mevcut Betonarme Binaların Yapısal Özelliklerinin Belirlenmesi,
International Earthquake Symposium of Sakarya , Sakarya, Turkey. (in Turkish).
Jeng V, Kasai K, Maison BF (1992). A spectral difference method to estimate building separations to avoid pounding.
Earthquake Spectra 8(2): 201–223.
Kamal M, Caycı BT, Inel M (2018). Effects of Pounding In Low And Mid-Rise Buildings. Eskişehir Technical University
Journal of Science and Technology B- Theoritical Sciences, 6:141-151.
Kayhan AH, Korkmaz KA, Irfanoglu A (2011). Selecting and scaling real ground motion records using harmony search
algorithm. Soil Dynamics and Earthquake Engineering 31: 941–953.
Kasai K, Maison BF (1997). Building pounding damage during the 1989 Loma Prieta earthquake. Engineering Structures
19: 195–207.
Maison BF, Kasai K (1990) Analysis for type of structural pounding. Journal of Structural Engineering 116: 957–77.
Mahmoud S, Jankowski R (2011). Modified linear viscoelastic model of earthquake- induced structural pounding J Civ
Environ Eng 35:51 11
Muthukumar S, DesRoches R (2006). A Hertz contact model with non-linear damping for simulation. Earthquake
Engineering and Structural Dynamics 35:811–828.
Northridge Reconnaissance Team (1996). Northridge Earthquake of January 17, 1994, Reconnaissance Report, EERI,
Oakland, California, 25-47.
Otsuka H, Unjoh S, Terayama T, Hoshikuma J, Kosa K ( 1996). Damage to highway bridges by the 1995 Hyogoken Nanbu
earthquake and the retrofit of highway bridges in Japan. In: Third U.S.–Japan workshop on seismic retrofit of bridges.
PEER Database (2011) http://nisee.berkeley.edu/spl/, University of California, Berkeley.
Rosenblueth E, Meli R (1986). The 1985 Earthquake: Causes and Effects in Mexico City. Concrete International 8(5): 23-
34.
Sap2000, Integrated Finite Element Analysis and Design of Structures Basic Analysis Reference Manual.
Storn R, Price K (1995). Differential evolution a simple and efficient adaptive scheme for global optimization over
continuous spaces. Technical Report TR-95-012, 1–12.
Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (2018). Afet ve Acil Durum Başkanlığı, Ankara.
Uzarski J and Arnold C (2001). Chi-Chi, Taiwan, earthquake of September 21, 1999-reconnaissance report. Publ. No. 01-
02, Earthquake Engineering Research Institute, Oakland, CA.
Youd TL, Bardet JP, Bray JD (2000). Kocaeli, Turkey, earthquake of August 17, 1999 reconnaissance report. Earthquake
Engineering Research Institute, Oakland, CA.

You might also like