Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 19

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/369619218

Fransız Gazetelerinin İslamofobik Söylem Üretimi Üzerine Bir İnceleme: Le


Figaro ve Le Parisien Gazeteleri Örneği

Conference Paper · March 2023

CITATIONS READS

0 13

2 authors, including:

Özlem Bariş
Gazi University
9 PUBLICATIONS   3 CITATIONS   

SEE PROFILE

All content following this page was uploaded by Özlem Bariş on 29 March 2023.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


Fransız Gazetelerinin İslamofobik Söylem Üretimi Üzerine Bir İnceleme:
Le Figaro ve Le Parisien Gazeteleri Örneği

Fransız Gazetelerinin İslamofobik Söylem Üretimi Üzerine


Bir İnceleme: Le Figaro ve Le Parisien Gazeteleri Örneği
Özlem BARIŞ1 / Melissa LOUKİEH2

1. Giriş
İletişim teknolojilerinin gelişmesinin ardından küresel çapta yayılmaya başlayan
enformasyon kıtalar ötesinde meydana gelen bir olayı anında tüm izleyiciye, okura,
dinleyiciye ve kullanıcıya hızlıca aktarmaktadır. Bu aktarma kitle iletişim araçlarının
verdiği enformasyonda yer alan bilgiler ve bakış açısını yaymaktadır. Dolayısıyla kitle
iletişim araçlarında yer alan enformasyonun temsil ettiği yargı tüm dünya için önemli
olmaktadır.
Kitle iletişim araçlarının ülkeler ve insanlar için tekrarlayarak verdiği enformas-
yon belli bir süre sonrasında haberde içeren bilgiye göre olumlu, olumsuz ön yargı
oluşturmaya başlamaktadır. Böylelikle stereotipleştirme neticesinde meydana gelen
nefret ya da sempati tüm dünyada aynı anda oluşmaktadır. Bugün Müslümanlar da kü-
resel medyada yer alan İslamofobik ögeler nedeniyle bu nefrete maruz kalmaktadır.
Kitle iletişim araçlarından yayılan Müslüman karşıtı haberler tüm dünyaya Müslüman-
lara karşı belirli kalıp yargıları hitap ettiği kitleye empoze etmektedir.
Bu çalışma Fransız Gazetelerinde İslam’a ve Müslümanlara yönelik yayınlanan nef-
ret içerikli enformasyon tekrarı ile medyana gelen İslamofobik yargıyı açığa çıkarmayı
amaçlamaktadır. Çalışma haber içeriklerinin ücretsiz olması nedeniyle Le Figaro ve Le
Parisian gazetelerinin incelenmesinden meydana gelmiştir.
2015 yılında Hz Muhammed’e yönelik tartışma yaratan karikatürler yayınlayan
ve saldırı yaşayan Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo, saldırı davasının beşinci yı-
lında Eylül 2020’de aynı karikatürleri yeniden yayınlama kararı almıştır. Bu durumla
yeniden alevlenen İslamofobi tartışması tüm dünyada olduğu gibi Fransız basınında da
şiddetli bir şekilde yer almıştır.

Doktora Öğrencisi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, ozlembrs2606@hotmail.com


1

Doktora Öğrencisi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi


2

1182
I. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu

Araştırmada 1 -15 Eylül 2020 tarihleri arasında (konuyla ilgili en fazla haber ya-
yınlanan 15 günlük dilim) Le Figaro ve Le Parisien gazetelerinde yer alan içerisinde
İslam ve Müslüman kelimeleri yer alan 75 haber incelenmiştir. Araştırma gazetelerin
incelenmesi sonrasında oluşturulan veri setlerinden meydana gelen Olumlu Olumsuz
ve Nötr kategorilerin yer aldığı kodlama cetveli ile analiz edilmiştir. Kodlama cetveli
diğer araştırmacıların incelemesinden geçmiştir.

İnceleme sonucunda her iki gazetede İslam ve Müslüman kelimeleri geçen top-
lamda 75 haber saptanmıştır. Bu haberlerde yoğunluk %64,00 (48 haber) oranında Le
Parisien gazetesinde yer almaktadır. Le Figaro gazetesi ise %36,00 (27 haber) oranın-
da İslam ve Müslüman kelimeleri içeren habere yer vermiştir. Bu haberlerin %77,3’ü
olumsuz, %5,3 olumlu %17,4’ü de nötr olarak konumlandırılmış.

1.1. İslamofobinin Kavramsal Kökeni

İslamofobi kelimesi İslam kelimesinin yanına Fransızca phobie eki getirilerek


oluşturulmuştur. Phobie kelimesi Türkçeye “fobi” olarak geçmiş ve bir durum ya
da nesne için duyulan korkuyu ve nefreti tanımlamak için kullanılmıştır (tdk.gov.tr,
2021). Kelimenin kökeni Yunan korku tanrısı Phobos’a işaret etmektedir. Oxford İn-
gilizce Sözlüğü ise İslamofobi kelimesini “özellikle siyasi bir güç bağlamında İslam ve
Müslümanlara karşı duyulan nefret, düşmanlık veya ön yargı” olarak tanımlamakta-
dır (oed.com, 2021). Terime akademik anlamda ilk defa 1976’da International Jour-
nal of Middle East’te yer alan çalışmalarda rastlanmaktadır (Anawati, 1976: 127).
Edward Said (1978, 60-75), Oryantalizm adlı eserde de İslamofobi kelimesi ile bir-
likte Batı’nın İslam ve Müslümanlara yönelik olumsuz yargıları kalıplaştırdığı belir-
tilmektedir.

En genel yargı her ne kadar 11 Eylül saldırıları ile İslamofobi olgusunun ortaya
çıktığı yönünde olsa da İslamofobi İslam tarihiyle beraber hep var olmakla birlikte
Haçlı Seferlerinde büyüdüğü, 1900’lü yıllarda kimi Fransızca kaynaklarda yer aldığı
görülmektedir. Ancak ilk kabul edilen İslamofobi kelimesinin 2000 yılı öncesi “gör-
mezden gelmek ve yok saymak” anlamı taşıdığı bilinmektedir (Canatan, 2007: 19).
Kavramın ilk kez kullanımı ise 1922 yılında Fransız bir Oryantalist ressam olarak
bilinen Etienne Dinet tarafından gerçekleşmiştir (Saedi, 2013: 46). 1990’lı yıllarda
yaygın şekilde kullanılan terim 1997’de Runnymede Vakfı tarafından hazırlanan bir
raporla “temelsiz haksız bir ayrımcılık, düşmanlık ve Müslümanların siyasi arenada
dışlanması” olarak açıklanmaktadır (R. Trust, 1997: 4). Avrupa’da ise 1980’li yıllar
Müslümanlara karşı antipatinin yayıldığı yıllar olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle Kör-

1183
Fransız Gazetelerinin İslamofobik Söylem Üretimi Üzerine Bir İnceleme:
Le Figaro ve Le Parisien Gazeteleri Örneği

fez Savaşı sonrası bu konuda çok fazla materyal ellerine geçmiştir (Çetinkaya, 2010:
46). Modern çağda ise İslamofobi kavramının dinden ziyade kimliksel bir görünür-
lükten doğan fobi olarak tanımlanmış ve İslam’dan kaynaklanan korkunun var temel
sebebinin yapay ve üretilmiş olduğu belirtilmektedir (Hıdır, 2007: 142). İslamofobi’
nin içinde bulundurduğu Müslüman düşmanlığı, Yahudi ve anti-semitistlik için bulu-
nan düşmanlığa benzerliği tartışılmaktadır. Edward Said’e göre (1978: 70-80) kül-
türel mekanizmalar bu düşmanlıkların ortak noktasını oluşturmaktadır. İslamofobi
kavramı genellikle çeşitli deneyimlere ithafen oluşan sosyolojik ve psikolojik trav-
malar içermektedir. Bu travmalar toplum tarafından stereotiplerin oluşturulmasına
ve kaygı ve nefrete neden olmaktadır (Ramberg, 2004: 25). Dolayısıyla Müslümanla-
ra yönelik nefret artmaktadır.

Siyasal İslam’dan kaynaklanan İslamofobi’nin oluşturduğu ön yargı ise 1989-2003


yıllarında Cezayir, İran, Irak, Afganistan gibi ülkelerde meydana gelen katliamlardan
kaynaklanmaktadır. İslam adına gerçekleştirildiği öne sürülen büyük çaplı insan kay-
bına neden olan radikal saldırılar, bombardımanlar 20. yüzyılda da İslamofobi’nin
kesintisiz sürmesine neden olmuştur (Kentel, 2012: 57). Özellikle 11 Eylül 2001’de
gerçekleşen ikiz kuleler saldırısı günümüzde de etkisini sürdüren Müslüman ve İslam
düşmanlığını besleyen olayların başında gelmektedir (Lean, 2012: 13). Yaşanan bu olay
sonrasında Müslümanlar din için katliam yapan, intihar saldırıları düzenleyen, şiddet
ve kandan beslenen kişiler olarak görülmeye başlamıştır. Böylelikle tüm dünyada yayı-
lan algı Müslümanların dışlanmasına neden olmuştur. Arap kökenli bireyler, türban ve
başörtüsü kullanan kadınlar, sakallı, sarıklı insanlar toplumda endişe yaratan düşman-
lar olarak nitelendirilmiştir.

Imhoff ve Recker (2012: 812)’e göre İslamofobi’nin sürdürülmesinde Müslüman


göçmenlerin, baskıcı rejimlerin ve İslam’da bulunan dogmaların önemli bir etkisi bu-
lunduğunu görülmektedir. Bu kalıp yargılar Müslümanları çeşitli kalıpların içinde
bırakırken ayrıca Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı her sene düzenlediği İnsanî
Gelişme Endeksi ile birlikte dünya insanları arasında Müslümanların gelişim seviyesini
de ortaya koymaktadır. Böylelikle Müslüman algısında gelişmemiş, geri kalmış imgesi
de yaratılmaktadır.

1184
I. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu

Tablo 1. Avrupa ülkelerindeki Müslüman gelişme endeksi (Arno Tausch et al, 2007).

Batı’daki İslam düşmanlığı Doğu’dan Batı’ya göçler nedeniyle büyük ölçüde art-
mış; göçmenler, Müslümanlar ile özellikle de Türk, Suriye, Pakistan, Cezayir ve Fas uy-
ruklu vatandaşlar Avrupa’da potansiyel katil ve düşman olarak algılanmıştır. Bununla
birlikte Müslümanlara karşı taciz, şiddet artmış, Cami ve kutsal ibadet alanlarına saldı-
rılmış, ekonomik, kültürel, eğitsel, hukuki alanlarda dışlanmış, kamusal alanlarda zor-
balık ve provokasyona başvurulmuştur (Richardson, 2012: 7). Öte yandan yapılanları
meşrulaştırmak adına İslamofobi’yi var eden düşünsel ön yargılar Runnymede Trust
raporunda şöyle yer almıştır (1997: 4);
• Batı İslam’ı tek, durağan ve değişimi reddeden bir dindir.
• Batı’ya göre İslam değersiz, barbar, akıl dışı ve cinsiyetçi olarak bilinir.
• İslam zorba, ilkel, saldırgan terör destekçisi şeklinde görülür.
• Batı kültürü ile ilgisi olamayacak İslam dininde biz ve ötekiler ayrımı vardır.
• İslam ideolojiktir ve siyasi çıkarlar için kullanılır.
• İslam Batı’yı eleştiremez.
• Müslümanlara karşı alınan düşmanca tavır doğaldır ve normal olarak algılan-
maktadır.
• İslam’a karşı düşmanlık beslemek Müslümanları toplumdan dışlama amacıyla
kullanılır.
Batı toplumunda Müslümanlık kavramları bir tehdit olarak tanımlandığı için tür-
ban, kıyafet, cami, peçe, minare, Kur’an, ezan, ibadethane, helal gıda gibi değerler çokça

1185
Fransız Gazetelerinin İslamofobik Söylem Üretimi Üzerine Bir İnceleme:
Le Figaro ve Le Parisien Gazeteleri Örneği

tartışmaya açılmıştır (Göle, 2010: 15-16). Bu değerlerin Batı’da yer alması reddedil-
miştir. Bundan dolayı İslam ve Müslümanlığa ait değerler Batı’da kontrol altında tu-
tulmuş ve belirli sınırlar çerçevesinde yer almış ya da yasaklanmıştır (Cesari, 2013:
14). İslamofobik tutum zaman zaman Müslümanlara karşı baskı, şiddet, hakaret gibi
boyutlara ulaşmıştır. Yine de gerek Avrupa’da gerekse Orta Doğu’da Hizbullah, El Kai-
de, DEAŞ gibi örgütler tarafından gerçekleştirilen kanlı eylemler Batı’nın İslam ve Müs-
lümanlara karşı geliştirdiği Anti-Müslümanlık içeren ideolojiyi güçlendirmeye devam
etmiştir (Acun, 2014: 1-2). Bu örgütler de kendi eylemlerini İslamofobik tutumlarla
güçlendirerek Müslümanları kışkırtmıştır.

1.1.1. Medyada İslamofobi ve Haber Değeri Kavramı


Medya bugün herhangi bir şehirde meydana gelen olayların tüm dünya tarafından
anında öğrenilmesinde büyük rol oynamaktadır. Medya tarafından sunulan bu enfor-
masyon zaman zaman sosyal, ekonomik, kültürel değer yaratırken ayrıca ön yargılar
da geliştirmektedir (Yerlikaya, 2014: 95). Medya özellikle 11 Eylül Saldırıları sonrasın-
da oluşturulan ön yargının yayılmasında ön planda yer almaktadır. SSCB’nin dağılması
ile birlikte iki kutuplu dünyanın ortadan kalkması ve kutupların çoğalması Batı dünya-
sında yükselişe geçen bir İslam algısının fark edilmesi hoş karşılanmamaktadır (Sözer,
2018: 85). Huntington tarafından kaleme alınan Medeniyetler Çatışması tezinde İslam
medeniyetinin Batı egemenliği karşısında yeni bir rakip olabileceği düşüncesi kitle ile-
tişim araçlarıyla yalıtılmaktadır (Huntington, 2002: 47). Medyada iğrenilen, cani, vahşi,
Müslüman karakterize edildiğinde Müslümanlara karşı oluşturulan nefret, dışlama ve
ayrımcılık artış göstermektedir. İslami ülkeler içinde bulundukları ahval sebebiyle te-
rörist, barbar, despot olarak nitelendirilmiş ve bu ülkelere medeniyetin ulaşması adına
kimi ayaklandırma işlemleri yapılmıştır (Gökçe, 2010: 95). Bunun sonucunda özellikle
2000’li yıllarda Doğu coğrafyasında Arap Baharı gibi süreçler yaşanmıştır. Kimi ülkeler
yeni yönetim sistemine ve temel haklar alanında gelişmelere kavuşurken kimi Arap
toplumları için sonuç yıkıcı, darbeler yaşanan, kıyımların olduğu bir hezimete dönüş-
müştür. Sonrasında kurulan İslami olduklarını iddia eden terör örgütleri sözde İslam
adına kıyımlar, katliamlar gerçekleştirmiştir (Biçer, 2015: 86). Bu durum İslami ülke-
lerin daha çok terörist ve cani olarak tasvir edilmesine neden olmuştur. Yapılan algı
operasyonları kutsal alanda geliştirilen ön yargılara dönüşmüştür. İslam dininde diğer
dinlerden insanları öldürmenin sevap olduğuna dair görüşler yayılarak Müslümanlara
karşı korku körüklenmiştir (Şentürk, 2003: 45). Medyada İslamofobik ögeler genellik-
le, İslamofobi’nin küresel çapta yayılmasını sağlayan bir aracı olarak ortaya çıkmakta-
dır. Özellikle Batı medyasında bu durum yoğun görülmektedir. Böylelikle Batı medyayı
bir araç olarak kullanırken kendi işgalci politikalarını da kitlelere empoze etmektedir.

1186
I. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu

Akbar Ahmed de (1994: 14) Batı medyasının İslam’ı ve Müslümanları yaydığı negatif
politikalar ve genelleyici tipler neticesinde tehdit ettiğini belirtmektedir. Gazete radyo
televizyon gibi kitle iletişim araçları ile oluşturulan Müslüman stereotipleri yayılmak-
tadır. Böylelikle oluşturulan tipler tüm dünyaya yayılarak Müslümanlar için korku ve
nefret oluşturulması sağlanmaktadır (Kellner, 2006: 166). Ayrıca İslam karşıtı propa-
gandalar yapılarak İslami ögelere negatif algılar oluşturulmaktadır. Medyada oluşturu-
lan içeriklerde yer alan dil yapısı, görseller, olay tekrarı gibi unsurlar da okur, izleyici,
dinleyici ve kullanıcılar için İslam ve Müslümanlara karşı negatif yargılar oluşturmaya
sebebiyet vermektedir (Yüksel, 2012: 189). Böylelikle İslamofobi körüklenmektedir.
Bu nedenle haberde yer verilen her enformasyon okur izleyici kitlesi için büyük önem
taşımaktadır. Böylelikle kitleler enformasyonu habercinin bakış açısıyla karşılaşmakta
ve onu benimsemektedir. Bu görüş Haber Değeri yaklaşımına paralel bir konumda yer
almaktadır.
1965 senesinde Alman yazar Kaspar Steiler tarafından kullanılmasına rağmen, Ha-
ber Değeri kavramını iletişim literatürüne kazandıran Walter Lippmann’dır. Steiler için
bir olayın haber niteliğinde olabilmesi için eve yakınlık, olumsuzluk ve dramatik öykü
gibi özellikleri taşıması gerekmektedir (Kentel, 2012: 133). Yayımlanmaya değer ve ya-
yımlanmaya değer olmayan haberler arasındaki ayrımı belirtmekle ilgilenen Lippman
için ise “Bir olayın haber değerine sahip olabilmesi için alışılmışın dışında (sürpriz,
sansasyonel, vb.) olması, tasarlanması, süreyle sınırlandırılması, yapısının basit olma-
sı, bir mantığa ve anlama sahip bulunması, olaya etkili ve/veya ünlü kişilerin katılması
ve olay yerinin okura yakın olması gerekmektedir”. Olayların çok hızlı geliştiği bir çağ-
da gazeteciler sıradan olayları habere dönüştürürken kısa bir sürede hızlı karar alma-
lıdır (Rigel, 2000: 203-204). Dolayısıyla “Haber değeri kavramı, bu geniş uzaydaki bazı
şeylerin öne geçerek haber haline dönüşmesini sağlayan temel etkenlerden biridir. Bu
ilkeler gazetecilere, yayınlarının içeriğini planlamaya ve şekillendirmeye yarayan bir
sistematik sunmaktadır” (McQuail, 1994: 216-217).

1.2. Fransız Basını


Fransız basını 17. yüzyılın başlarına kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Ülkenin ilk
periyodiği olan La Gazette 1631’de, ilk günlük gazetesi olan Journal de Paris ise 1777’te
Paris’te yayınlanmaya başlamıştır. 17. yüzyıl’ dan 1789’de meydana gelen Fransız Dev-
rimi’ne dek Fransa, hükümete ait ve onun tarafından yönetilen yalnızca iki gazete ba-
rındırmıştır. Ne var ki Ben Salem’in anlattığı üzere tıpkı bu devlet yayınları gibi daha
sonra ortaya çıkan özel gazetelerin amacı halkı bilgilendirmek değil kamuoyu şekillen-
dirmek ve kalıplandırmaktır. Dolayısıyla propaganda yerel basının uzun yıllar boyunca
ayrılmaz bir parçası olmuştur (2020: 22). Ülkenin yaşadığı 1789 ve 1848 Devrimleri

1187
Fransız Gazetelerinin İslamofobik Söylem Üretimi Üzerine Bir İnceleme:
Le Figaro ve Le Parisien Gazeteleri Örneği

sonrasında, çok uzun ömürlü olmasa da, birçok gazete yayın hayatına girmeye başla-
mıştır. Özellikle 1850 -1914 yılları arasında yerel basın hem gazetelerin sayısında hem
de kitlesi açısından büyük bir artış yaşamıştır. Kuhn (1995: 17), bu artışı sayılarla şu
şekilde açıklamaktadır: 1870’te her 1000 kişiye 37 günlük gazete düşmüştür. Başka bir
yapıtında Kuhn 19. yüzyıl boyunca yerel basının devletin sıkı denetimi altında olduğu-
nu anlatırken, 1881’deki Basın Yasası devlet sansürü gibi birçok kısıtlayıcı uygulama-
lara son vermesine rağmen Birinci Dünya Savaşı döneminde halkın moralini yüksek
tutmak gerektiği gerekçesiyle devletin basının içeriğine müdahale ettiğine vurgu yap-
maktadır. “Bu Yeni yasa, Üçüncü Cumhuriyetin yeni parlamenter rejimindeki baskın
siyasi güçlerin demokratik bir siyasi kültürün büyümesini teşvik etmeye çalışmasıyla,
yetkililerin yazılı medyaya doğru büyük bir değişikliğin göstergesiydi” (2011: 6-7). 20.
yüzyılda Fransız gazeteleri yaygın bir tüketim malı haline gelmiştir ve tirajı bir hayli
artmıştır. Fakat İkinci Dünya Savaşı esnasında bu gazeteler birçok sorun ile karşı kar-
şıya kalmıştır ve büyük bir kısmı kapatılmıştır. Savaş bittikten sonra ise işgal altındaki
Fransa’da yayımlanan gazetelerin hemen hemen tamamının yayınına hükümet tarafın-
dan son verilmiştir (Yapar, 1996: 39). 21. yüzyılın başlarında bedava gazetelerin orta-
ya çıkması, günlük gazetelerin sayısının artmasını beraberinde getirmiştir. Bu yüzyılın
ilk yıllarında Fransa’da 24 ulusal ve 85 bölgesel ve yerel gazete yayın yapmıştır. 2008
senesinde ise Metro isimli bedava gazetesinin yayın hayatına başladıktan sonra 2008
senesinde bedava gazetelerin sayısı 24’e çıkmıştır (McMane, 2012). Fransız basının
online haberciliğe ilk duyması ise 1995’te başlamıştır. O senede Les Dernières Nouvelles
d’Alsace isimli gazetenin online yayına geçmeye karar vermesi ile birlikte Fransız basını
online yayımcılığa başlamıştır. Aynı senede Libération ve Le Monde gazeteleri arasın-
da bir rekabet söz konusu olmuştur. Bunun sonucunda Libération kendi web sitesini
oluşturarak onun ilk elektronik haber sitesi olduğunu söylemiştir (Balland ve Baisnée,
2011: 9). 1995 ve 2000 yılları arasında Fransız gazetelerinin çoğu basılı gazetenin yanı
sıra online bir versiyon ortaya koymuştur.

1.2.1. Fransız Basınında İslamofobi


Medyanın, özellikle Fransız medyasının, İslamofobi konusundaki etkisine bak-
madan evvel Fransız kamuoyunun İslam dinine ve Müslümanlara dair bir fikir sahi-
bi olmasını etkileyen olgulara değinmekte yarar vardır (Zavlak, 2018: 75). Fransa’da
İslam’ın ve Müslümanların gündelik olarak medya araçlarında ön planda tutulması-
nın 1990’lar itibariyle başladığı görülmektedir. Fransa’da İslamofobinin oluşmasında
medyanın önemli bir rol oynadığına vurgu yapan Sayım, Fransız kamuoyunun İslam
ile tanışmasını İran devrimi, başörtü sorununun medyadaki görünümleri, medyanın
90’lı yıllarda oluşturduğu İslam algısı, Fransa’da 11 Eylül sonrası İslam algısı ve Charlie

1188
I. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu

Hebdo olaylarıyla artan İslamofobi başta olmak üzere beş başlık altında açıklamıştır
(2017: 54-76).
1. İran Devrimi: Sözde din adına meydana gelen bu devrim Fransız halkının aklına
“İslam’ın geri dönüşü mü” sorusunu getirmiş ve medya o dönemde iktidardaki
Hümeyni rejimi Batı modernitesi için bir tehdit olarak tasvir etmiştir.

2. Başörtü sorununun medyadaki görünümleri: Laiklik Üzerine Düşünme Ko-


misyonunun başkanı Bernard Stasi’nin hiçbir dinin dışlanmaması gerektiği
ve bu konunun da İslam’ın kendisine dair yansıtacağı imaj ile ilgili olduğunu
söylemesinden sonra 8 Eylül 1989 yılında Creil bölgesinde bir olay patlak
vermiştir. O tarihte Gabriel-Havez isimli bir okula başörtülü bir kızın alın-
maması sonucunda bu konu ulusal bir konuya dönüşmüştür.
3. Medyanın 90’lı yıllarda oluşturduğu İslam algısı: 1990’lı yıllarda Berlin duva-
rının yıkılması ve Sovyet Bloğu’nun kaybolması ile birlikte Fransız medyası ve
Fransız kamuoyu kimliklerini sorgulama sürecine girmiştir. O dönemde meyda-
na gelen olayların Fransız medyasında yer aldığı görülmüştür. İran’ın pragma-
tist anlayışa kayması ve Fransız şirketlerin İran’a yatırım yapmaya başlaması
Fransız gazetelerine yansımıştır. İran da Saddam Hüseyin İslam aleminin yerini
almıştır. Benzer şekilde 1991’de Cezayir’de gerçekleşen seçimlerin sonucun-
da İslami Selamet Cephesi partisinin kazanması Fransa’da rahatsızlığa yol açıp
meydyanın bu zaferi sorgulamasına sebebiyet vermiştir (uhim.org, 2019).
4. Fransa’da 11 Eylül sonrası İslam algısı: 11 Eylül’de meydana gelen olaylar son-
rasında Müslüman toplumlar ile arasında fark gözetmeden resmi açıklamalar
aracılığıyla bu sürecin merkezine alınmıştır ve bu eylemlerin suçlusu olarak
gösterilmiştir. Böylece Fransız medyası “İslam’dan korkulmalı mı” sorusuna
gündemde yer vermiştir (Yılmaz, 2012: 170).
5. Charlie Hebdo olaylarıyla artan İslamofobi: 13 Kasım 2015’te Bataclan kon-
serini ve 7 Ocak 2015’te Charlie Hebdo dergisini hedef alan saldırılar Fransız
kamuoyunu derinden etkilemiştir. Bunun ardından 2016’da camiler ve Müslü-
manların dernekleri saldırılara maruz kaldığının yanı sıra sağ partiler islamo-
fobik söylemlere başvurmuştur.
Genelde bakıldığında Avrupa medyasında Avrupa kimliğinin, onun merkezci bakış
açısına ve oryantalizmin izlerine rastlamak mümkündür. Bu temsiller Batı’nın ötekile-
ri, bu durumda da Müslümanları nasıl gördüğü hakkında bize ipucu vermektedir. “Do-
ğu’nun mistik ve fantastik ögeleriyle karışıklık içerisinde kadın, şiddet, terör, namaz
kılan cemaat, sarıklı erkek gibi birçok argümanla harmanlanarak temsil edilmektedir”

1189
Fransız Gazetelerinin İslamofobik Söylem Üretimi Üzerine Bir İnceleme:
Le Figaro ve Le Parisien Gazeteleri Örneği

(Aydın, 2019: 225). Medya İslam’ı ve Müslümanları tehditkar, daha doğrusu küresel bir
tehdit olarak göstermektedir. Batı’da Doğulu ile ilgili stereotipler ve ön yargılar haber
diline yansımaktadır. Farklı etnik gruplara mensup kişilere de çifte standartlı bakıp
davranmaktadır. Böylece Batı’daki medya “biz” ve “onlar” ya da “biz” ve “ötekiler” kar-
şıtlığına dayanarak kendi kimliklerine olumlu yönlerine ışık tutarken diğerlerine ya da
geri kalanlara olumsuz nitelikler yüklemektedir (Umunç, 2015: 117). Batı’da İslamo-
fobiyi besleyen karikatürlere bakıldığında Charlie Hebdo dergisinin tek örnek olma-
dığının sonucuna varılmaktadır. 2005 senesinde Danimarka’da yayımlanan bir gazete
Hz. Muhammed’i sarığında bomba bulunan ve gözü dönmüş olarak gösteren bir ka-
rikatür yayımlamıştır. İtalya ve Norveç gibi birden çok ülkede de benzer karikatürler
söz konusu olmuştur. Ne var ki bu karikatürler resmi bir kınamaya yol açmamıştır. “Ne
hükümetler ne de yargı organları, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdiklerin-
den, bu karikatürleri yasaklama veya çizenleri cezalandırma yoluna gitmemişlerdir”
(Aslan vd., 2016: 455). İslam’a ve Müslümanlara karşı olan bu nefretin sadece söylem
aracılığıyla karşımıza çıkmadığını ve kullanılan dilin elverdiği kadar kurnaz ve zeki bir
biçimde yapıldığını vurgulayan Yel, Batı’nın yanında olmayan herkesin yaşadığı durum
gibi milliyetçi veya solcu Araplar ile Müslümanlar olumsuz kavramlarla anılmıştır. “Me-
deni” olan Batı karşısında “barbar” olan Müslümanlar hemen terörist damgasıyla eti-
ketlendirilmiş ve gazeteciler, radyo programcıları veya televizyon sunucuları bilinçli
ya da bilinçaltından İslam’a karşı tüm klişeleri (stereotype) yaymaya başlamışlardır”
(2018: 11). Medyanın kullandığı görüntüler de İslamofobiyi besleyen bir faktördür. “İs-
lam’ın ve Müslümanların “terör” gibi sözcükler ile tanımlanmasında ve hedef haline
getirilmesinde medyada kullanılan dil ve söylem pratiklerinin yanı sıra İslamofobiyi
besleyen çeşitli görüntülerin yayınlanması da bu süreçte belirleyici rol oynamaktadır”
(Balcı ve Karadeniz, 2021: 6). Bu tespitler Fransız medyası için de geçerlidir. Fransa
örneğine bakıldığında sağ eğilimli medya kuruluşlarının İslam’a ile İslamcılara dair
saldırgan bir üsluba sahip kapakların ve dilin kullanıldığı görülmektedir. Bu Fransız
toplumunda var olan islamofobiyi nasıl şekillendirdiğine dair bize fikir vermektedir.
Arap baharı ise İslamofobinin artması kousunda da etkili bir rol oynamıştır. “İslamcı
kavramının medyada çokça yer bulması ve Fransız medya dilinde “İslamcı” algısının
korku ve tehdit şeklinde dışa vurmasının da sıradan bir Fransız üstündeki etkisinin
aşırı sağ partilerin yaşadığı yükseliş olduğu yorumu mantıklı gözükmektedir” (Özde-
mir, 2012: 452). Böylece Batı medyası ve özel olarak Fransız medyası meydana gelen
olayları ve kamuoyu etkileme gücünü kullanıp İslam’a ve Müslümanlara karşı olumsuz
bir imajın oluşturulması ve saldırgan bir söylemin geliştirilmesinde etkili olduğunu
söylemek mümkündür.

1190
I. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu

1.2.2. Le Figaro ve Le Parisien Gazeteleri


Le Figaro: Tarihi boyunca Le Figaro gazetesinin mülkiyeti üç kez değişmiştir. İlk
olarak 15 Ocak 1826 senesinde Le Figaro, Maurice Alhoy ve Étienne Arago tarafından
kurulmuştur. Aynı senenin Aralık ayında Le Poitevin-Saint-Alme gazeteyi satın almıştır.
Altı ay sonra ise gazetenin mükiyeti Victor Bohain’e geçmiştir. 16 Kasım 1866 senesin-
de ise Le Figaro günlük bir gazeteye dönüşmüştür (Le Figaro, 2016). Le Figaro gazetesi
muhafazakar sağ kanadı temsil etmektedir (Şeker ve Yağız, 2015: 204).
Le Parisien: Sağcılığı savunan gazete 1944’de Editions Philippe Amaury tarafından
kurulmuştur. Siyaset, ekonomi, sağlık, politika, spor, kültür konularında haberler ya-
yınlamaktadır. 2,4 milyon okuyucusu bulunmaktadır (Fiche Media, 2020).

2. Yöntem
Çalışmada genel literatür taraması sonrasında kantitatif içerik analizi yapılmış,
oluşturulan kodlama cetveli ile kelimeler Olumlu, (kutsal, saygı, sevgi, hoşgörü, kay-
naşma, güven, uyum, güzellik, mutluluk, başarı, yardımlaşma, yardımcı olma, iyileşme,
prestij, etkileyici, hoş-a-una gitmek, yükselmek, gelişmek, güçlendirmek, övgü - övmek,
desteklemek, gönüllülük, barış, yalnız bırakmamak, yanında yer almak gibi kelimeler)
Olumsuz (cinayet, çatışma, terör, saldırı, akıl dışı, örgüt, şiddet, tecavüz, katliam, ayrım-
cılık, ilkel, baskıcı, kriz, endişe, tehdit, suç-lamalar, dayatma, öfke saçma- öfkelenme,
kadın düşmanı, kadına şiddet, özgürlük karşıtı, silah-lı, patlama, savaş, ölü- öldürme,
işkence, vahşet, kınama, cihat, cihatçı, bomba, zorlama gibi kelimeler) ve Nötr (öner-
me, iddia etme, örtünme, türban, anlaşma, görüşme, bildirme, açıklama, bahsetme, an-
latma, savunma, yer verme, söyleme, değinme, deme, belirtme, ekleme, vurgulama, al-
tını çizme gibi kelimeler) olarak ayrılmış ardından haber yoğunlukları frekanslanarak
yorumlanmıştır. Kodlama cetveli farklı çalışmada kullanılan cetvel üzerinde değişiklik
yapılarak oluşturulmuştur. Araştırmada 1 -15 Eylül 2020 tarihleri arasında Le Figaro
ve Le Parisien gazetelerinde yer alan içerisinde İslam ve Müslüman kelimeleri yer alan
75 haber incelenmiştir. Bu tarihin seçilme sebebi Fransız Hiciv Dergisi Charlie Heb-
do’nun 2015’te İslam dini peygamberi (Hz. Muhammed) için yayınladığı hakaret içeren
karikatürlerin ardından uğradığı saldırıdan 5 yıl sonra görülecek dava öncesinde kari-
katürleri tekrar yayınlama kararı almasıdır.

2.1. İçerik Analizi


İçerik analizi 1952 yılında Berelson tarafından kaleme alınan iletişim araştırma-
larında içerik analizi adlı eserde sistematik hale gelmiştir (Berelson, 1952: 17). Medya
dili bilimsel dilden uzak ayrıntıya girmeden kitlelere haber sunmayı hedeflemektedir.

1191
Fransız Gazetelerinin İslamofobik Söylem Üretimi Üzerine Bir İnceleme:
Le Figaro ve Le Parisien Gazeteleri Örneği

Haber dili neticesinde olaylarda medya kuruluşlarının tarafları belli olmaktadır. Bu tu-
tum içerik analizi yöntemiyle ortaya konulmaktadır. Böylelikle metinlerdeki örtük an-
lam sayma yoluyla açığa çıkarılmaktadır. Yöntem güvenilirlik, geçerlilik, genellenebilir-
lik, tekrarlanabilirlik ve hipotez test edilebilirlik durumlarına uygun olmaktadır (Güz
ve Saray, 2016: 142). Kantitatif çalışmalarda içerik analizinde haber kelime sayıları,
haberde kaplanan yer bilgileri verilmektedir. Kalitatif içerik analizi ise konuşma, yazı,
mülakat, metin gibi niteliksel analizler için kullanılmaktadır. İçerik analizi frekans, kod
ve kategorileştirmeye dayalı bir yöntemdir (İnal, 1996: 18). İçerik analizi nitel veri iş-
leme, kategorileme, temalar ve frekanslama olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır
(Yıldırım ve Şimşek, 2006: 95).

2. Bulgular
Bu başlık altında 1-15 Eylül 2020 arasında Le Parisien ve Le Figaro gazetelerinde
yer alan İslam ve Müslümanlar ile ilgili haberler olumlu, olumsuz ve nötr olarak grup-
landırılıp karşılaştırılmıştır.

Olumlu Olumsuz Nötr Toplam Genel


Gazete Adı
Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde

Le Parisien 3 %6.2 37 %77.1 8 %16.7 48 %64.00

Le Figaro 1 %3.7 21 %77.8 5 %18.5 27 %36.00

Toplam 4 %5.3 58 %77,3 13 %17,4 75 %100

Tablo 2. 1-15 Eylül 2020 Tarihlerinde incelenen gazetelerin olumlu, olumsuz ve nört haber sayısı

Tablo 1’de yer alan araştırma bulgularının genel görünümüne göre belirlenen ta-
rih aralığında gazeteler içerisinde İslam ve Müslüman kelimeleri geçen toplamda 75
haber saptanmaktadır. Bu haberlerde yoğunluk %64,00 (48 haber) oranında Le Pa-
risien gazetesinde yer almaktadır. Le Figaro gazetesi ise %36,00 (27 haber) oranında
İslam ve Müslüman kelimeleri içeren habere yer vermiştir.

1192
I. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu

Grafik 1. Le Parisien gazetesi olumlu olumsuz nötr haber oranları

Le Parisien gazetesi 1-15 Eylül 2020 tarihleri arasında içerisinde İslam ve Müslü-
man kelimesi geçen toplamda 48 habere yer vermiştir. Bu haberlerden büyük çoğunlu-
ğu %77,1 oranıyla (58 haber) olumsuz haberlerden oluşmaktadır. Öte yandan gazete
%6,2 oranında (3 haber) olumlu habere yer vermiştir. Nötr haber sayısı ise %16,7 olup
8 haber içermektedir. Bu sonuçlar ışığında Le Parisien gazetesinin belirlenen tarihler
arasında büyük oranda İslamofobik bir tutum bulundurduğu söylenebilmektedir.

Grafik 2. Le Figaro gazetesi olumlu olumsuz nötr haber sayısı

1193
Fransız Gazetelerinin İslamofobik Söylem Üretimi Üzerine Bir İnceleme:
Le Figaro ve Le Parisien Gazeteleri Örneği

Le Figaro gazetesi 1-15 Eylül 2020 tarihleri arasında içerisinde İslam ve Müslü-
man kelimeleri yer alan toplamda 27 haber yayınlamıştır. Bu haberlerden 21’i olumsuz
olup istatistiksel ifadesi %77,8 olmaktadır. Gazetenin olumlu olarak yayınladığı haber
sayısı 1’dir (%3,7). Nötr olarak yer alan haber sayısı ise %18,5 oranında 5 adettir. Araş-
tırmadan elde edilen bulguların rakamlarına bakıldığında Le Figaro gazetesinin de tıp-
kı Le Parisien gazetesi gibi belirlenen tarih aralığında İslamofobik tutum barındırdığı
görülmektedir.
Her iki gazete rakamları özetlendiğinde her iki gazetenin en fazla olumsuz en az
olumlu habere yer verdiği gözlemlenmektedir. Nötr haberler ise her iki gazetede de
ikinci sırada yer almaktadır. Bu durum farklı ideolojik kutuplarda dahi bulunan gazete-
lerin söz konusu İslamofobi olduğunda aynı paralellikle ideoloji üretiminde bulundu-
ğunu göstermektedir.

4. Haber Örnekleri
Gazetelerde yer alan ve kodlama cetveline uygun olarak kabul edilen olumlu,
olumsuz ve nötr haber örnekleri başlıklar altında yer verilmiştir.

4.1. Olumlu Haber Örneği


Dinler arası dayanışma: “Birlikte kamu yararı için çalışalım.” Fransa’daki Paris-To-
day’deki bir forumda, Lyon Metropolü’ nün dini yetkilileri - Hristiyanlar, Yahudiler,
Müslümanlar - ibadethanelerdeki çeşitli bozulmalardan ve ırkçı hareketlerden sonra
kardeşlik çağrısı yaptı.
Lyon’un dini yetkilileri, Şubat 2019’da bir mezarlıkta olduğu gibi, iki ibadet yerine
yönelik ve kutsallıklara karşı birlikte kardeşliği vaaz ediyor.
Eski belediye başkanı ve eski İçişleri Bakanı Gérard Collomb’ un dinler arası kar-
deşliğin bir “ modeli” olarak tanımlamayı sevdiği Lyon Metropolü ırkçılık ve hoşgörü-
süzlüğün endişe verici olduğunu söylüyor.
Yahudi karşıtı, Müslüman karşıtı veya Hristiyan karşıtı suçlular kim olursa olsun
cezalandırılması gerektiği, cumhuriyeti inşa eden ve sosyal barışa (dini barış dahil)
izin veren çok sayıda büyük değerin giderek daha fazla göz ardı edildiğini belirtiyor.
Yıllar geçtikçe, düşmanlık, aşağılama ve nefret söylemlerinin arttığını ve daha cid-
di bir şekilde sıradan hale geldiğini gözleniyor. (Le Parisien)

1194
I. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu

4.2. Nötr Haber Örneği


Fransa doktrinini “olay bazında” izliyor.
Temmuz ayında Suriye’li göçmenlerle ilgili çok ilerleyen avukat Marie Dosé’nin eş-
liğinde Emmanuel Macron’un adalet danışmanıyla görüştüler. Bize, Elysee’de konum-
ların geri dönüş taraftarları ile ona düşman olanlar arasında bölündüğünü açıkladı.
Pierre Morel-A-L’Huissier, ek bir misyonla yatırım yaptığımızı hissettik ”dedi.
Pierre Laurent, “Hükümetin çocukların insani durumuna karşı duyarsızlığı beni
korkutuyor’’ açıklamasında bulundu. Onları herhangi bir gelecekten mahrum bırakı-
yoruz ve bu kabul edilemez. Annelerin hassas durumuna gelince, yasal ve güvenlik zo-
runluluğu esastır. Mart 2019’dan bu yana Fransa’ya, Suriye’den 28 Müslüman çocuk
getirdi’ diye ekledi. (Le Parisien)

4.3. Olumsuz Haber Örneği


Charlie Hebdo: İran, Müslümanlara yönelik “provokasyonu” kınadı.
İran’da İslam peygamberi Muhammed ile alay etmek veya ona hakaret etmek
ölümle cezalandırılır.
İran İslam Cumhuriyeti, Peygamber Muhammed’in karikatürlerinin satirik bir mi-
zah dergisi olan Charlie Hebdo tarafından yeniden yayınlanmasını ve dünyanın dört
bir yanındaki Müslümanlara yönelik “provokasyon ve hakaret”i kınadı. İran Dışişleri
Bakanlığının Perşembe - Cuma gecesinde yayınlanan bir açıklamasına göre, “Fransız
yayınının saldırgan eylemi bir provokasyondur”.
Açıklamada, İran’ın bunu “İslami değerlere ve dünyadaki bir milyardan fazla Müslü-
manın inancına hakaret" olarak gördüğü belirtildi. İran’da İslam peygamberi Muham-
med ile alay etmek veya ona hakaret etmek ölümle cezalandırılır.
Ocak 2015’te Charlie Hebdo, polis memurları ve bir Yahudi süpermarketine yö-
nelik cihatçı saldırıların davası Çarşamba günü Paris’te başladı. Saldırılar üç günde 17
kişiyi öldürdü. Bu davanın açılışını kutlamak için Charlie Hebdo, haftalık hicivleri cihat-
çıların hedefi haline getiren Hz. Muhammed’in karikatürlerini geri getirdi. (Le Figaro).

Sonuç
Kitle iletişim araçları yalnızca enformasyon sağlamakla kalmayıp olumlu ya da
olumsuz stereotipleri üretme ve yayma aşamasında aktif rol oynamaktadır. Bu durum
özellikle medyanın İslamofobiyi nasıl beslediğine ve Müslümanları nasıl gösterdiğine
bakıldığı zaman Batı medyası için geçerlidir. İslamofobi bugün Doğu ve Batı çerçevesin-
de büyük bir sorun olarak meydana gelmektedir. Oluşturulan stereotiplerle aşağılan,

1195
Fransız Gazetelerinin İslamofobik Söylem Üretimi Üzerine Bir İnceleme:
Le Figaro ve Le Parisien Gazeteleri Örneği

hor görülen Müslüman bireyleri toplum içerisine canavarca yansıtılmaktadır. Böyle-


likle ötekileştirilen, engellenen ve dışlanan Müslümanların çağın gerisinde kalması da
amaçlanmaktadır. Medya ise oluşturulan stereotipleri yaymanın en etkin aracı olarak
karşımıza çıkmaktadır. Medyada yer alan enformasyon yalnızca bireyleri bilgilendir-
mekle kalmayıp içeriğin taşıdığı bakış açısının da meşrulaştırılmasına olanak vermek-
tedir. Uluslararası çapta sürdürülen enformasyon akışlarında üretilen negatif, baskıcı,
aşağılayıcı, katil gibi sıfatlar dünyadaki diğer insanların da Müslümanları bu şekilde
tanımasına neden olmaktadır. Charlie Habdo tarafından yayınlanan dini değerlere sal-
dırıda bulunan karikatür neticesinde meydana gelen çatışmalar da Müslüman toplu-
muna genellenerek var olan Müslüman ve İslam nefretini körükleme işlevi görmüştür.
Medya araçları da üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen olayı bütün kışkırtıcılığıyla ye-
niden üretmiştir. Bu araştırma çerçevesinde incelenen de Fransız gazetelerinin de bu
doğrultuda çalışmayı hedeflediği gözlemlenmektedir.
1-15 Eylül arasında Le Figaro ve Le Parisien gazetelerinde İslam ve Müslüman ke-
limelerini içeren toplamda 75 haber incelenmiştir. Fakat Le Parisien gazetesi Le Figa-
ro’ya göre daha çok habere yer vermiştir. Elde edilen bulgulara göre her iki gazetede
İslam ve Müslümanlara dair haberlerin yarısından fazlası olumsuzdur. Le Parisien ga-
zetesinde 48 haberden %64’ü, Le Figaro gazetesinde ise 28 haberden %78’i olumsuz-
dur. Dolayısıyla haberlerde İslamofobik bir anlatının baskın olduğu tespit edilmiştir.
Bu durum araştırmanın çıkış noktası olan Fransız gazetelerinde İslamofobik söylem
üretimi yapıldığı varsayımını destekler niteliktedir. Bu sebeple Fransız basının da Müs-
lümanlara ve İslam’a yönelik negatif algı yayılma çabası güttüğü söylenebilmektedir.
Bu sonuçlar Fransız gazetelerinin farklı yayın politikaları olsa da İslam’a ve Müs-
lümanlara olumsuz baktıkları ve bu konuda hemfikir olduklarını göstermektedir. Fark-
lı kutupları temsil eden Fransız basın kuruluşlarının İslamofobik söylem üretiminde
hemfikir olması kuruluşların ülke politikasına paralel bir tutum bulundurulduğunu
düşündürmektedir. Bu bulgulara dayanarak Fransa’nın en büyük iki gazetesi oldukla-
rından dolayı da bu iki gazetenin Fransa’da, özellikle Charlie Hebdo olaylarından sonra
artan İslamofobi’ nin daha çok yaygınlaşmasında etkin bir rol oynadığı da açıklamak-
tadır. Ayrıca bu literatürde bahsi geçen medyanın islamofobi konusunda etkin bir rol
oynadığına dair tespiti de pekiştirmektedir. Araştırma kapsamında incelenen 1-15 Ey-
lül 202l arası tarihin Charlie Hebdo olaylarının 5. yıl dönümü dahi olsa İslamofobik
söylem üretiminin yoğun görülmesi İslam ve Müslümanlara karşı nefretin hiç azalma-
dığına işaret etmektedir.

1196
I. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu

Kaynakça
Akbar, A. (1994). Medya Moğolları Bağdat Kapısında, Umran Dergisi, 13-16.
Arno Tausch et al. (2007). Against Islamophobia – Muslim Communities, Social Exclusion and the
Lisbon Process in Europe. New York: Nova Science Publishers.
Aslan, S., Kayacı, M., Ünal, R, R. (2016). İslamofobi ve Batı Dünyasındaki Yansımaları. Dicle Üniversi-
tesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 8(16), 451-463.
Aydın Varol, F. B. (2019). Batı’nın Bir Ötekisi Olarak İslam ve Müslümanlar: Batı Avrupa Medyasında
İslamofobinin Temsili. Medya ve Din Araştırmaları Dergisi (MEDİAD), 2(2), 215-236.
Balcı, Ş., Karadeniz, B. (2021). Nefret Söylemi Pratiği Olarak İslamofobi: Fransa’da Yükselen İsla-
mofobik Söylemlerin Türk Yazılı Basınında Yansıtılma Biçimleri, Medya ve Din Araştırmaları
Dergisi, 4(1), 5-31.
Balland, L., Baisnée, O. (2011). Sympathy for the Devil French Media and Online Journalism’s Inno-
vations: From Defiance to Convergence, 3, 4-25.
Ben Salem, M. (2020). Media Industry Development in France. International Journal of Thesis Proje-
cts and Dissertations (IJTPD), 8(3), 21-25.
Berelson, B. (1952). Content Analysis in Communication Research,. GlencoeIllinois: The Free Press.
Biçer, B. (2015). ABD Haberlerinde Müslüman İmajı: Terörist, Lacivert Dergi , (13), 84-88
Canatan, K. (2007). İslamofobi ve Anti-İslamizm - Kavramsal ve Tarihsel Yaklaşım. Kadir Canatan
ve Özcan Hıdır (Ed.), Batı Dünyasında İslamofobi ve Anti-İslamizm, Ankara: Eskiyeni Yayınları.
Çetinkaya, B. A. (30 Nisan-1 Mayıs 2010). Batı’da Hz. Muhammed (S) Üzerinden İslamofobinin Yan-
sımaları-İslamofobinin Felsefî Kökenleri, İslamofobi: Kolektif Bir Korkunun Anatomisi Sem-
pozyumunda sunuldu, Ankara.
Cesari, J. (2013). Why the West fears Islam. An exploration of Muslims in Liberal Democracies. New
York: Palgrave Macmillan.
Anawati, G. (1976). Dialogue with Gustave e. von Grunebaum, International Journal of Middle East
Studies, 7(1), 123-128.
Güz, N. ve Saray, G. (2016),AK Parti Hükûmetlerinin Nükleer Enerji Politikalarının Türk Basınında
Tartışılması (2000-2016 Dönemi), Bilig, Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, 79, 129-158.
Göle, N. (2010). İç İçe Girişler: İslam ve Avrupa. İstanbul: İstanbul Metis Yayınları.
Gökçe, O. (2010). Avrupa Medyasının ve Kamouyonun İslam Algısı, İslamofobi Kolektif Bir Korku-
nun Anatomisi Sempozyumnda sunuldu, Ankara.
Hıdır, Özcan (2007). “ Anti-Semitizm ve Anti- İslamizm: Benzerlikler ve Farklılıklar.” Batı Dünyasın-
da İslamofobi ve Anti İslamizm: Ed: Yrd. Doç. Dr. Kadir Canatan, Yrd. Doç. Dr. Özcan Hıdır, 83.
Huntington, S. (2002). Medenieytlerin Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması (1. Baskı).
İstanbul: Okuyan Us Yayıncılık.
Ingrid Ramberg, Islamophobia and Its Consequences on Young People, European Youth Centre Bu-
dapest 1–6 June, 2004, s. 25.
Ramberg, I. (2004). Islamophobia and Its Consequences on Young People. Budapest: European Youth
Centre.
İnal, A. (1996). Haberi Okumak. İstanbul: Temuçin Yayınları.

1197
Fransız Gazetelerinin İslamofobik Söylem Üretimi Üzerine Bir İnceleme:
Le Figaro ve Le Parisien Gazeteleri Örneği

Kellner, D. (2006). September 11, Social Theory and Democratic Politics. E. A. Fraley içinde, Media,
Terrorism and Theory (s. 161-178). Lanham, Maryland: Rowman & Littlefield Publishers.
Kentel, F. (2012). “İslamofobi” vesilesiyle Türkiye’nin fobilerine bakmak. İslamofobi Kolektif Bir Korku-
nun Anatomisi Sivas: Kemal İbn-i Hümam Vakfı Yayınları.
Kuhn, R. (1995). The Media in France. London and New York: Routledge.
Kuhn, R. (2011). The Media in Contemporary France. Berkshire: Open University Press.
McMane, A. (2012). The Global Journalist in the 21st Century. David H. Weaver & Lars Willnat (Ed.).
New York: Routledge.
Mcquail, D. (1994). Kitle İletişim Kuramı, (A, H Yüksel, çev). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayın-
ları.
Nathan, L.(2012). The İslamophobia Industry, How the Right Manufactures Fear of Muslims. London:
36 Pluto Press.
Imhoff, R., Recker, J. (2012), Differentiating Islamophobia: Introducing a New Scale to Measure Isla-
moprejeduce and secular Islam critique. Political Psychology, 33(6), 811-824.
Richardson, R. (2012). Islamophobia or Anti-Muslim Racism – Or What? – Concepts and Rerms Revi-
sited. http://www. insted.co.uk/anti-muslim-racism.pdf adresinden erişilmiştir.
Rigel, N. (2000). İleti Tasarımında Haber, İstanbul: Der Yayınları.
Vassaf, G.(1995). Cehenneme Övgü, (çev. Ömer Marda), İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
Sayım, G. (2017). Batı’da İslamofobi ve Medya: Fransa Örneği. (Yüksek Lisans Tezi). Ankara Üniver-
sitesi, Ankara.
Saedi, G. (2013). Islamophobia Grew Following 9/11, Dedria Bryfonski, (Ed.). Islamophobia içinde,
Detroit: Greehaven.
Said, E. (1978).Orientalism. New York: Pantheon.
Sözer, R. (2018). Sosyo - kültürel, tarihsel ve ideolojik bağlamda İslamofobi. (Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi). Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri
Anabilim Dalı, Isparta.
Şeker, N., Yağız, D. (2015). Charlie Hebdo Saldırısının Türk ve Fransız Basınındaki Sunumu, Akdeniz
Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, (24), 189-211.
Şentürk, R. (2003). Oryantalizm ve Sosyal Teori, Oryantalizmi Yeniden Okumak Batı’da İslam Çalış-
maları Sempozyumu, (11-12 Mayıs 2002 Adapazarı), Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayın-
ları.
The Runnymede Trust, Islamophobia: A Challenge For Us All, Runnymede Trust, London, 1997, s. 4.
Umunç, C. (Ekim 2015). Charlie Hebdo Saldırısı Üzerinden Fransız Basınında İslamofobinin Yeniden
Üretilmesi: Le Monde Gazetesi Örneği. 1. Ulusal ve Kurumsal Çatışmalar/Çözümlemeler Kong-
resinde sunuldu, Düzce.
Yapar, A. (1996). Le Monde Gazetesi ve Cezayir Olayları. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Der-
gisi, 3(0), 37-51.
Yel, A, M. (2018). Medya ve Sinemada Temsil Edilme Biçimleriyle İslam Karşıtlığı. Medya ve
Din Araştırmaları Dergisi (MEDİAD), 1(1), 5-16.

1198
I. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu

Yerlikaya, T. (2014). Türk Medyasında Self-Oryantalizm. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Mar-
mara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Radyo Televizyon Anabilim Dalı, İstanbul.
Yıldırım, A., Şimşek, H. (2006). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. Ankara: Seçkin Yayın-
cılık.
Yılmaz, H. (2012). İslamofobinin Oluşmasında Cihat Algısının Rolü, C.Ü. ilahiyat Fakültesi Dergisi.
(16(1),165-187.
Yüksel, M. (2012). İslamofobinin tarihsel temellerine bir bakış: Oryantalizm ya da Batı ve öteki. İsla-
mofobi Kolektif Bir Korkunun Anatomisi. Ankara: Sivas Kemal İbn-İ Hümam Vakfi.
Zavlak, H. (2018). İletişim Sosyolojisi Açısından Medya ve Sosyal Medyada İslamofobi. (Yayınlanma-
mış Yüksek Lisans Tezi). Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri
Anabilim Dalı, Kars.

Elektronik kaynaklar
Acun, C. (Haziran 2014). Neo el-Kaide: Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD). Seta perspektif. http://file.
setav.org/Files/Pdf/20140616184404_neo-el-kaide-isid-pdf.pdf, Erişim Tarihi: 25.10. 2020.
Fiche Media, 2020, https://medias.lesechosleparisien.fr/wp-content/uploads/2020/08/Fiche-Me-
dia-Le-Parisien-Quot_Brand.pdf, Erişim Tarihi: 03.10.2020.
Laroche Signorile, V. (2016). Il y a 150 ans Le Figaro Devenait Quotidien. Le Figaro. https://www.lefi-
garo.fr/histoire/archives/2016/11/15/26010-20161115ARTFIG00272-il-y-a-150-ans-le-fi-
garo-devenait-quotidien.php, Erişim Tarihi: 07.10.2020.
Oxford English Dictionary, http://www.oed.com/view/Entry/248449?redirectedFrom=isla mop-
hobia#eid , 13.10.2020.
https://www.leparisien.fr/, Erişim Tarihi: 1-15.09.2020.
https://www.lefigaro.fr/ Erişim Tarihi: 1-15.09. 2020.
TDK.gov.tr, “Fobi” https://sozluk.gov.tr/fobı, Erişim Tarihi: 20.07. 2020.
Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi. (28 Mart 2019). Batılı Demokrasinin Kıskacında! Cezayir.
https://uhim.org/batili-demokrasinin-kiskacinda!-cezayir.html, Erişim Tarihi: 20.11.2020.
Richardson, R. (2012). Islamophobia or anti-Muslim racism? http://www. insted.co.uk/anti-mus-
lim-racism.pdf, Erişim Tarihi: 25.10.2020.

1199

View publication stats

You might also like