Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 4

Beden ve Mimarlık

https://v3.arkitera.com/h50592-beden-ve-mimarlik.html

Tarih: 26 Şubat 2010 Derleyen: Dilek Öztürk


James Graham Ballard, "The Atrocity Exhibition" (Vahşet Sergisi) adlı kitabında, anatomiyi sanatın bir
parçasıymış gibi kullanır ve insan vücudunu, zihninde parçalayarak bir "kit" oluşturur. Belirli ölçülere,
bölümlere sahip bir kit... Belki de deformasyonun en üst seviyede anlatıldığı kitapta, beden artık başka
bir şeye dönüşüyor, sanki yeniden inşa ediliyor...

Son birkaç aydır bitirmeye çalıştığım yüksek lisans projem, kişisel bir "beden haritası" hazırlama, insan
bedenini minimum derecede estetik halde göstererek, mimariyle, ölçeklendirmeyle, deri altı-deri üstü
arasındaki ilişkiyle birlikte kurgulayarak sunmaktı. Yaşadığım sancılı birkaç aydan sonra, iki hafta içinde
mezun olmayı umarak, son tefrişim (umuyorum) için birkaç saat sonra yola çıkacağım.

İnsan bedeni mimariye ilham verir. Mimari de insan bedenine... Bir yapı olarak beden, aslında mimariye
atıfta bulunur. Binalar da, şekilleriyle insana benzemeye çalışır, bedenin şeklini alır. Her iki kavram da bir
hacim yaratır ve ölçülerini matematikten, geometriden alır. Kişisel alan, kamusal alan sorgulaması, her
iki kavramda da yıllardan beri yapılagelir.

Bir Sanat ve Mimari Ürün Olarak Anatomi

Bedenin Oranları, Neufert

İnsan bedeninin kendine ait bir mimari yapısı var. Kemikler, damarlar, vücut sıvıları, kanallar, sanki bir
şehir planı gibi durur. Bazen grid bir plan, bazen de organik bir doku...
Vücut ve mimari arasındaki ilişkiyi en detaylı şekilde inceleyen bilim adamı Leonardo Da Vinci'nin, insan
vücuduna ilgisinin temelini, figür eskizleri için incelemeler oluşturuyor. İnsanı olabildiğince canlı ve tüm
hareketleri gerçeğe en yakın şekilde çizmek için dış gözlemleri yeterli görmedi. Vücudun içini de görmek,
kemiklerin, kasların ve eklemlerin birbirleriyle ilişkilerini kavramak istemedi. Anatomi araştırmaları,
giderek daha çok zaman ayırdığı başlı başına bir ilgi alanı haline geldi. İnsan organizmasına, çalışma
prensiplerini merak ettiği mükemmel bir makine olarak yaklaştı. Aklına gelen her soruyu sormaya
başladı.

Leonardo, gördüklerini çizerek açıklığa kavuşturuyordu. Kesitlerle, ayrıntılı görünüşlerle ve farklı açılardan
yaptığı çizimlerle anatominin detaylarını ortaya çıkarıyordu. Çizimleri, bazı detaylardaki yanlışlıklara
karşın son derece netti. Anne karnındaki bebek çizimi için bir insan kadavrasına disseksiyon yapmamış,
inekleri inceleyip, oradan elde ettiği sonuçları insan anatomisine uyarlamıştı. Papa, Leonardo'nun insan
kadavraları üzerinde disseksiyon yapmasını yasakladığında, dolaşım sistemi üzerine yaptığı araştırmayı
devam ettirebilmek için sığır kalpleri kullanmıştı.

Neufert, Mutfak Tasarımında Alınan Beden Ölçütleri

Ernst Neufert'in kitabı, ilk basıldığı 1936 yılından beri pek çok mimar ve şehir plancısına referans oldu.
Mimarlığın alfabesi olarak da adlandırılabilecek kitapta, yapı, donanım, mekânsal gereksinim ve
mekânlararası ilişkilerle ilgili şartnameler, esas ve standartlar insan ölçeğinde bina, mekân, tesisat ve
ekipman boyutları yer alıyor.

Le Corbusier'in Modulor Teorisi

Le Corbusier'in "Modulor" prensibi insan bedeni ve mimarlık arasındaki ilişkiyi tarif edebilmek için
verilebilir. Modulor, Fransız mimar Corbusier'in, beden ölçüleri ile ölçeklendirme yapan bir sistem.
Corbusier, bu teoriyi, insan vücudunda matematiksel oranları keşfetmek ve bu bilgiyi, mimaride
fonksiyon ve görünümü etkilemek üzere kullandı. Sistem tamamen insan ölçülerine dayanıyor.

İnsan bedeni ve ölçeklendirme


Sanat ve mimarlıkta da, insan bedenine uyum, beden ölçülerini referans alarak çalışma söz konusu.

Altın Oran
Altın Sayı, matematiksel hayal gücünün değil de, denge yasalarına ilişkin doğal prensibin bir ürünü.

Sanatçılar, bilim adamları ve tasarımcılar, araştırmalarını yaparken ya da ürünlerini ortaya koyarlarken


orantıları altın orana göre belirlenmiş insan bedenini ölçü alırlar. Leonardo da Vinci ve Corbusier
tasarımlarını yaparken altın orana göre belirlenmiş insan vücudunu ölçü aldılar. Günümüz mimarlarının en
önemli başvuru kitaplarından biri olan Neufert'te de altın orana göre belirlenmiş insan vücudu temel
alınıyor.

Bedenin çeşitli kısımları arasında var olduğu öne sürülen ve yaklaşık altın oran değerlerine uyan "ideal"
orantı ilişkileri, 1,618 gibi bir rakama dayanıyor.

İnsan vücudunda altın orana verilebilecek ilk örnek, göbek ile ayak arasındaki mesafe 1 birim olarak
kabul edildiğinde, insan boyunun 1,618'e denk gelmesi...

Beden ve Tasarım
Bedeni ölçüt alan ya da bedene özenen mimarlık ve tasarım dünyası, bu prensiplere göre ürün tasarlıyor.
Bu, her ülkeye göre de değişiyor. Çünkü, her farklı coğrafyada, insan vücudu, oranları değişiyor. Kuzey
ülkelerinde (Kuzey Avrupa) boy ortalaması 1,70 metreden fazla olunca, insanların gündelik hayatlarında
kullandıkları ürünler de buna göre tasarlanıyor. İskandinavya'da masalar, sandalyeler, kapılar daha
yüksek tasarlanıyor. Akdeniz ülkelerinde ise beden oranları biraz daha küçülüyor ve tasarım dünyası da
buna ayak uyduruyor. Afrika ülkelerinde de bu durum geçerli. Sadece beden oranları değil, burada bazen
günlük yaşam kültürü de mimarlık ve tasarımı etkiliyor. Ritüelleri ve inançları doğrultusunda, belirli
gruplara belirli tasarımlar yapılıyor.

Uzakdoğu'ya baktığımızda ise, yine beden oranları ve günlük yaşam ritülleri ve alışkanlıkların tasarıma
etki ettiğini görüyoruz. Kısa boylu ve çok çalışmayı seven Çin'liler, evlerini sadece bir barınma mekanı
olarak görüyor ve çok büyük olmayan evlerde yaşıyorlar. Kapılarının ve yataklarının boyutları da, diğer
ülkelerinkine kıyasla daha küçük.

You might also like