Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 8

Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi 1 (1): 79-86, 2008

ISSN:1308-0040, www.nobel.gen.tr

Akdeniz Bölgesinin Tanımı ve Florasının Kökeni


Neslihan ARSLANTÜRK* Osman KETENOĞLU
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji ve Çevre Biyolojisi A.B.D. Ankara, Türkiye

*
Sorumlu yazar
e-posta: nerdogan@cience.ankara.edu.tr

Özet
Akdeniz bölgesi orta enlemlerde doğudan batıya bir kuşak halinde uzanmakta ve kapalı bir denizin çevrelediği
benzer alanlardan oluşmaktadır. En kurak mevsimi yaz olan ve etkin bir fizyolojik kuraklık periyoduna sahip olan
bu bölge geçmişte olduğu gibi günümüzde de çok geniş çeşitlilikte ekolojik şartlar içerir. Eski çağlardan beri
süregelen insan faaliyetleri sonucu tahrip edilmiş olan Akdeniz bölgesi kökenini Tersiyer florasından almakla
birlikte tropik ve tropik dışı türlerin de istilasına uğramıştır.
Anahtar Kelimeler: Akdeniz, Flora, Vejetasyon, Biyoiklim, Biyocoğrafya.

Definition of the Mediterranean Region and the Origin of its Flora


Abstract
Mediterranean region extends towards west from east as a zone in the middle latitudes and covers similar areas
surrounded by a sea, Mediterranean. This region the driest season of which is summer and having a physiological
drought period exhibites very large ecological variations today as in the past due to the anthropogenic impacts
dated back to ancient eras. The flora of Mediterranean area have been originated from Tersier era, as well as along
with the igration of the species of tropical and extratropical areas.
Key Words: Mediterranean, Flora, Vegetation, Bioclimatology, Biogeopraphy.

GİRİŞ Emberger temel kriter olarak Akdeniz bölgesinin


bazı kısımları için zeytin ağaçlarını ve Quercus ilex’leri
Akdeniz bölgesinin coğrafik tanımını yapmak, kullanmıştır. Fakat bunlar bölgenin genel ekolojik
iklimsel ve floristik tanımını yapmak kadar zordur. sınırlarını belirlemek için yeterli bulunmamıştır.
Farklı yazarlar tarafından ortaya atılan farklı Zira her iki tür de Magreb bölgesinin büyük bir
görüşler tartışmaya açık olmakla birlikte, bu görüşler kısmında bulunmamaktadır. Aynı zamanda Quercus
son yıllarda Akdeniz iklimi ve vejetasyonunun ilex bölgenin doğusunun tamamında mevcut değildir.
yorumlanmasına büyük katkıda bulunmuştur. Ayrıca Akdeniz havzasının doğusunda Quercus ilex’in yerini
Akdeniz bölgesinin floristik, ekolojik ve tarihsel az da olsa Quercus coccifera’ almıştır. Floristik
öneminin de daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. metodlar belirli bölgeler için kullanıldıklarında
ilginç sonuçlar verebilir. Örneğin; Kuzey Afrika’da
AKDENİZ BÖLGESİNİN SINIRLARI Akdeniz bölgesiyle Sahra arasındaki sınır genellikle
Stipa tenacissima’nın kayboluşuyla tanımlanır. Diğer
Akdeniz bölgesinin sınırları ile ilgili çalışmalar taraftan Genista cinerea, Thymus vulgaris, Lavandula
vejetasyon yapısının analizi, iklimsel formulary, angustifolia gibi belirleyici rol oynayan bazı türler
floristik veya biyoiklimsel metodlarla yapılmaktadır. Akdeniz bölgesinin tanımı için yapılan çalışmalarda,
Floristik Kriterler genellikle floristik metodlara dayanan sınırlamaları
Akdeniz bölgesinin sınırlarının belirlenmesinde göstermektedir.
bazı türlerin kullanımı 19. yüzyıla dayanmaktadır. Vejetasyon Analizine Dayalı Kriterler
Bu bölge ilk kez Quercus ilex (pırnal meşesi) ile Vejetasyon analizinde modern metodların gelişimi
tanımlanmaya çalışılmış olup Fransa’da Durand ve ile birlikte, Akdeniz bölgesinin sınırları ile ilgili
Flahault [1] kriter olarak zeytin ağaçlarını (Olea çalışmalarda daha pratik ve hatasız yöntemler ortaya
europea) kullanmışlardır. çıkmıştır. Flahault sadece Quercus ilex’lerin değil,
birlikte bulunduğu toplulukların da dikkate alınması
80 N. Arslantürk ve O. Ketenoğlu / Derleme Dergisi, 1 (1): 79-86, 2008

gerektiğini savunan bir öncüdür. Bununla gibi bilim adamları tarafından elde edilen
beraber ne sklerofil ormanlarının ne de çoğu sonuçlar, batı ve orta Akdeniz’deki birçok
zaman bu ormanlarla birarada bulunan maki ve ülke sınırı için az-çok benzerlik gösterirken,
gariğin, Akdeniz bölgesinin gerçek biyocoğrafik yakın ve orta doğu için oldukça farklıdır.
ve ekolojik sınırlarına tekabül etmediği Kaliforniya Akdeniz iklimini tanımlamak için,
çok açıktır. Örneğin; çam ve yaprak döken Kuzey Amerika iklimbilimcileri tarafından
ormanlarla hatta tahrib edilmiş ormanlarla kullanılan kriterlerin daha sınırlayıcı olması da
kaplı öyle geniş alanlar vardır ki, bu alanlar ilginçtir (Yıllık yağış miktarı 275 ila 900 mm
bu yolla yapılacak bir tanımlamada Akdeniz arasında olup bunun % 65’i kış mevsiminde
bölgesinden kesinlikle hariç tutulamazlar. Bu gerçekleşmektedir. Aylık sıcaklık ortalaması 1
durum özellikle Atlas dağları, Toroslar, Lübnan °C’nin üzerindedir).
ve Yunan dağları için söz konusudur. Bu iklimsel sonuçlar vejatasyondan elde
Eskiden Akdenizli oldukları kesin olan edilen gözlemlere ters düşmektedir. Zira bu
Pinus halepensis ve Pinus nigra gibi elemanlar kriterlere göre İtalya’nın büyük bir kısmını
tarafından oluşturulan klimaks ormanların ve Dalmaçya sahillerini, Akdeniz dışında
bulunduğu geniş alanlar vardı. Fakat bunların tutmak gerekir. Aslında Akdeniz bölgesinin
büyük kısmı insanlar tarafından tahrip edilmiş tanımının ancak iklimsel ve ekolojik kriterlerin
ve yerini Akdeniz’e ait olup olmadığı şüpheli, birleştirilmesi ile olabileceği açıktır. Bu
step benzeri vejetasyon almıştır. Vejetasyon konuda herkes tarafından kabul gören tek bir
tiplerinin analizi, Akdeniz tipi vejetasyonun iklimsel kriter vardır ki o da; vejetasyonun
kısa zaman periyodu içinde Avrupa veya alabileceğinden daha fazla suya ihtiyaç duyduğu
Sahra tiplerine değiştiğini göstermektedir. yaz mevsimindeki kuraklıktır. Daget’nin [2]
Kilometrelerce genişlikte ara zonlar da de belirttiği gibi en önemli problemlerden biri
bulunabilir ki buralarda biyocoğrafik birimlerin su dengesidir. Ancak bu, son derece hassas
dağılışı, büyük ölçüde ekolojik kriterlere, mezo ekipman ve deneyler gerektiren bir konudur. Bu
ve mikro iklim şartlarına ve hatta tarihsel nedenle olabilecek en kolay çözüm yolu için,
nedenlere bağlıdır (Sahra dağlarında olduğu farklı yazarlar tarafından biyoiklimsel kriterler
gibi). önerilmiştir.
Akdeniz bölgesinin sınırlarını saptamak Biyoiklimsel Kriterler
için kullanılan bu floristik ve fitososyolojik
Bu hususta Emberger ile Bagnouls ve
metodlardaki eksiklik ve hataları gösteren
Gaussen [3] tarafından verilen tanımlamalara
Emberger’e göre, kullanılması gereken ve
dikkat çekmek gerekir. Bu metodlar genellikle
subjektif olmayan tek doğru yol, Akdeniz
deneysel olmakla birlikte, Akdeniz iklimindeki
ikliminden yola çıkarak sınırlarının
farklılıklar konusunda oldukça yardımcı
belirlenmesidir.
olmuştur. Özellikle Kuzey Amerika’da
İklimsel Kriterler kullanılan Thorntwaite emsalinden sonra,
Akdeniz ikliminin tanımlanmasında yaz başka metodlar da geliştirilmiştir. Bu emsaller
kuraklığı gibi herkes tarafından kabul edilen teorik olarak, vejetasyon su dengesini ifade
faktörler bulunmasına rağmen, bazı bilim etmek üzere hazırlanmıştır. Ancak bazı
adamları farklı formulary getirmişlerdir. De- eleştirilere maruz kalmış olup, Emberger ve
Martonne Akdeniz iklimini, sıcak ve kurak Gaussen’inkinden daha hatasız değillerdir.
mevsimle, yağışlı ve düşük sıcaklıktaki Yaz ayının en kurak mevsim olması ve
mevsimi ayırtedilebilen, subtropikal kuşağın etkin bir fizyolojik kuraklık periyodunun
ılıman iklimi olarak tanımlayan ilk kişi kabul bulunması, bir iklimin Akdeniz iklimi olduğunu
edilir. En soğuk ayın sıcaklık ortalaması 5 düşündürebilir. Bu tanımın, termal kriterleri göz
°C’nin, en sıcak ayın sıcaklık ortalaması ise 20 önünde bulundurmamasına dikkat edilmelidir
°C’nin üzerindedir. Gaussen, Trewartha, Peguy ki Bagnouls ve Gaussen’in, aylık sıcaklık
N. Arslantürk ve O. Ketenoğlu / Derleme Dergisi, 1 (1): 79-86, 2008 81

ortalaması 0°C’den düşük olan kuşakların karakter göstermektedir. Bunların belirlediği


dahil edilmemesini savunan görüşleriyle tek ortak ayırtedici özellik ise heterojenitedir.
uyuşmamaktadır. Ayrıca daha sınırlayıcı bakış 3.1. Jeolojik ve Coğrafik Heterojenite
açısına sahip Amerikan yazarlarıyla da ters
Akdeniz bölgesi karmaşık jeolojisinden
düşmektedir. Bu kısıtlama, kıyı şeridinde ılıman
dolayı mozaik bir yapı arz eder. Topografik
kışları olan Akdeniz iklimi ile ilgili şüpheli
yapı sık sık derin, dar vadilerle bölünmüştür.
sınıflandırmaları açıklamakla birlikte flora ve
Böyle önemli jeomorfolojik yapısal çeşitlilik,
vejetasyonun tartışılmaz şekilde Akdenizli
paleojeolojik ve paleocoğrafik olaylar ile
olduğu kuşakları hariç tutar. Öte yandan eğer
tarihsel faktörlerden dolayı, mevcut bitki
Magreb, Anadolu ve Yakın Doğu’da olduğu
türlerinin ekolojik niş sayılarının artmasına
gibi, Akdeniz biyoikliminin tanımlanmasında
neden olmuştur.
minimum sıcaklık sınırlamasının olmadığını
kabul edersek, sıcaklık değişimlerini ekolojik İklimsel ve Biyoiklimsel Heterojenite
olarak bölümlere ayırabiliriz. Sıcaklık ve yağış miktarındaki çeşitlilik,
Aynı şekilde Akdeniz biyoiklimi üzerinde Akdeniz bölgesinin şimdiki sınırlarını oluşturan
çalışan biyoiklimbilimciler, artan yağış alanları, ekstratropikal dünyanın ilginç bir sen-
miktarına göre, birkaç zon tanımlamışlardır. tezi haline getirmektedir. Bazı çöl öncesi zon-
Atmosfer nemi de önemli olmakla birlikte larda yıllık yağış miktarı en düşük 100 mm
birçok indekste yıllık yağış miktarı esastır. kadar olabilirken, bazı dağlarda en yüksek
Sıkça kullanılan tabirler şunlardır; kurak, yarı- 3000 mm seviyesine kadar çıkabilmektedir.
kurak, yağışlı ve az yağışlı. Karasallık, atmosfer nemi ve güneşlenmenin
rolü de göz önünde bulundurularak; yıllık yağış
3. AKDENİZ BÖLGESİNİN GENEL
miktarı ve sıcaklık birleştirilmek suretiyle,
KARAKTERLERİ
ekolojik önem içeren biyoklimatik birimleri
Bu kriterler ile tanımlamış ve tespit etmek mümkündür.
sınırlandırılmış Akdeniz Bölgesi birkaç genel

Tablo 1. Biyoiklim katlarına göre P değerleri (Emberger 1930)

Biyoiklim katları Q2
P(mm)
çok kurak <10 <100
kurak 10-45 100-400
yarı kurak 45-110 400-600
az yağışlı 70-110 600-800
yağışlı 110-150 800-1200
çok yağışlı >150 >1200

Tablo 2. m değeri ile tanımlanmış sıcaklık varyantı sınırları (Emberger 1933)

varyant m değerleri
çok sıcak m = 10°C
sıcak m = 7 ila 10°C arası
ılıman m = 3 ila 7°C arası
serin m = 0 ila 3°C arası
soğuk m = -3 ila 0°C arası
çok soğuk m = -7 ila -3°C arası
son derece soğuk m = -10 ila -7°C arası
buzlu m = -10°C
82 N. Arslantürk ve O. Ketenoğlu / Derleme Dergisi, 1 (1): 79-86, 2008

Emberger [4] yağış ve sıcaklık emsaline Biyoiklim katlarının ve onların


göre biyoiklim katlarını tanımlamıştır. varyantlarının grafiksel sentezi, Akdeniz
bitki coğrafyasında yararlanılan bir diyagram
2000× P
Q2 = ile sonuçlanmıştır [5]. En soğuk biyoiklim
M 2 − m2 yüksek dağlarda veya İran-Turan bölgesinde
görülürken, çok kurak biyoiklim Sahra-Arap
P: mm olarak yıllık yağış miktarı bölgesinde görülmektedir.
M: en sıcak ayın maksimum sıcaklık Yüksekliğe Bağlı Katmanlar
ortalaması
Gaussen [6], Ozenda [7] ve Quezel-Barbero
m: en soğuk ayın minimum sıcaklık [8] tarafından sıcaklık kriterleri temel alınarak,
ortalaması yüksekliğe bağlı zonlaşmanın çeşitleri ve
P değerlerinin bu formüldeki önemi vejetasyon tipleri tanımlanmıştır. Genel olarak
tartışılmaz olmakla birlikte, bazı yazarlar Q2 belirlenmiş katmanlar şunlardır:
yerine P değerini kullanmaya çalışmışlardır ki - Alt Akdeniz Vejetasyon Katı: Sadece
bu durum sadece küçük alanlar için geçerli ola- Doğu Morocco’da Makaronez kuşağına tekabül
bilir (Tablo 1. ve 2.).
Tablo 3. Akdeniz Bölgesi yüzölçümünün farklı ülkeler arasındaki dağılımı (Gómez-Campo
1985)
Akdeniz bölgesine dahil yüzey alanı
Ülke Toplam alana oranı (yaklaşık) %
(km2)
İspanya 400.000 17.3
Portekiz 70.000 3.0
Fransa 50.000 2.1
İtalya 200.000 9.0
Yugoslavya 40.000 1.7
Arnavutluk 20.000 0.8
Yunanistan 100.000 4.3
Türkiye 480.000 20.8
Rusya 10.000 0.4
Kıbrıs 9.000 0.3
Suriye 50.000 2.1
Lübnan 10.000 0.4
İsrail 10.000 0.4
Ürdün 10.000 0.4
Mısır 50.000 2.1
Libya 100.000 4.3
Tunus 100.000 4.3
Cezayir 300.000 13.3
Fas 300.000 13.3

Tablo 4. Dünya üzerindeki Akdenizli bölgeler, tahmini yüzölçümleri ve tür sayıları (Gómez-
Campo 1985)
2
Bölge Yüzölçümü (km ) Yaklaşık tür sayısı
Akdeniz bölgesi 2.300.000 25.000
Kaliforniya floristik bölgesi 324.000 4.400
Avustralya 7.716.000 15.000
Güney Afrika 2.573.000 18.500
N. Arslantürk ve O. Ketenoğlu / Derleme Dergisi, 1 (1): 79-86, 2008 83

Tablo 5. Ondört Akdenizli ülkede belirlenmiş floristik zenginlik (Gómez-Campo 1985)

Ülke Tahmini tür sayısı Akdeniz bölgesine dahil tahmini tür sayısı
Portekiz 3100 2500
İspanya 7500 6000
Fransa 4500 3000
İtalya 5500 3500
Yugoslavya 5000 2500
Arnavutluk 3000 2200
Yunanistan 5500 4000
Türkiye 8000 5000
Kıbrıs 1800 1800
İsrail 2200 1500
Mısır 2100 1100
Libya 1600 1400
Cezayir-Tunus 3400 2800
Fas 4200 3800

eder. Argania spinosa ve Acacia gummifera ile Akdeniz Bölgesinin Yüzölçümü


karakterize edilir. Doğal ve politik sınırlar arasındaki
- Sıcak Akdeniz Vejetasyon Katı: Akdeniz uyuşmazlıktan dolayı, Akdeniz bölgesinin
bölgesini çevreleyen kısımdır ve sklerofil yüzölçümü konusunda problem yaşanmaktadır.
topluluklarla karakterize edilir. Olea europaea, Bu nedenle kesin değerler vermek zor olmakla
Ceratonia siliqua, Pistacia lentiscus, Pinus birlikte, yapılan bazı hesaplama ve tahminler
halepensis, Pinus brutia, Tetraclinis articulata. sadece genel bir fikir vermek amaçlıdır. Eski
- Asıl Akdeniz Vejetasyon Katı: Orta ve batı Dünya’da Akdeniz bölgesinin yüzölçümü
Akdeniz’de Quercus ilex sklerofil ormanlarıyla 2.300.000 km2 olarak hesaplanmıştır. Tablo 3.
karakterize edilir ve doğuda Quercus bu yüzölçümünün farklı ülkeler arasında nasıl
coccifera’lar bulunur. dağılım gösterdiğini ifade etmektedir.
- Üst Akdeniz Vejetasyon Katı: Yağışlı Bazı bölgeler Akdeniz’e klimatik ve floristik
biyoiklimde yaprak döken orman alanlarına açıdan bağlıdırlar: a) İran-Turan bölgesinin
sahiptir. Az yağışlı, hatta yarı-kurak biyoiklimde önemli bir kısmı; özellikle Zagros Dağlarının
sklerofil meşelerin egemen olduğu Akdeniz güney-batı yamaçlarını oluşturan serin ve soğuk
vejetasyon katının yerini alır. iklim kuşakları ile Afganistan ve Pakistan’ın
bazı bölgeleri. b) İran’ın kuzey-batı kısımları ki
- Az Dağlık Akdeniz Vejetasyon Katı:
sklerofil meşeli ve Akdeniz koniferli Akdeniz
Esasında konifer formasyonlara sahip dağlık
vejetasyonu ile karakterize edilir.
alanlara tekabül eder (Cedrus, Pinus nigra).
Akdeniz Bölgesinin Floristik Analizi
- Akdeniz Dağ Vejetasyon Katı: Genellikle
dikenli kserofit garikler ile otlanmış çayırlar Buraya kadar anlatılanların ışığında
tarafından oluşturulur. belirlenmiş olan bu sınırları kabul ettiğimizde,
tablo 4 ve 5’ten de açıkça anlaşılacağı üzere
- Yüksek Dağ Akdeniz Vejetasyon Katı:
floristik zenginliğin bir hayli arttığını görürüz.
Çoğu yastık teşkil eden bodur kamefitlerin
Bölgelerin sahip olduğu floranın zenginliği
yayılış gösterdiği Toros ve Atlas Dağları’nın
toplam tür sayısıyla değil, endemik tür sayısıyla
dışında çok nadir görülür. Bu katmanlar
belirlenebilir. Her Akdeniz ülkesinin endemik
arasındaki sınırlar, enlem ile diğer topografik
türleri için Leon, Lucas ve Synge tarafından
ve ekolojik kriterlere bağlıdır.
verilen envanter, buralardaki tür zenginliği
84 N. Arslantürk ve O. Ketenoğlu / Derleme Dergisi, 1 (1): 79-86, 2008

hakkında aşağı yukarı bir fikir oluşmasını Kuzey Tropikal Kesintili Elementler
sağlamaktadır. Örneğin; Kuzey Afrika’nın Akdeniz havzasında ve Kaliforniya’da aynı
Akdenizli bölgesinde 4000 tür yetişmektedir anda bulunan diğer bir önemli grup olup, ortaya
ve bunların 1100’den fazla bir kısmı endemik çıkış zamanları Kuzey Atlantik Okyanusu’nun
türdür. Akdeniz bölgesi için söz konusu olan oluşumundan önceki dönem olarak kabul
25.000 türün yarısından fazlasının endemik edilebilir. Boerhavia, Cleome, Commicarpus,
olduğu görülmektedir. Toplam flora için tam Fagonia, Lycium, Pistacia, Rhus, Smilax,
ve net bir rakam belirlemek oldukça zordur. Talinum, Trianthema, Vitex.
Ancak bölge için gerçeğe en yakın tahmin 23
Paleo-Tropikal Kökenli Elementler
ila 25 bin arası tür sayısıdır. Sahra-Arap bölgesi
bu toplama 3000 ilâ 3500’den fazla tür sayısı Akdeniz havzasında Afrika kökenli cinslerin
ile eklenemezken, İran-Turan bölgesi için yayılışları, Kuzey Atlantik Okyanusu’nun
herhangi bir rakam önermek çok güçtür, ancak genişlemesinden sonra gerçekleşmiştir. Örneğin;
floristik zenginliğinin Akdeniz bölgesine bir Asparagus, Capparis, Ceratonia, Chamaerops,
hayli yakın olduğu tahmin edilmektedir (belki Jasminum, Olea, Nerium, Phillyrea cinsleri bu
15-20 bin tür). grup kökenlidir. Endemik olmayan bazı tropik
taksonlar, yakın geçmişte Akdeniz bölgesine
BUGÜNKÜ AKDENİZ FLORASININ
göç etmişlerdir. Zookorinin önemli rol oynadığı
BİYOCOĞRAFİK ÖNEMİ
bazı higromezofitler, bazı Andropogoneae ve
Bu konu çeşitli yazarlar tarafından ele hatta Acacia ile bazı Capparidaceae’ler bu
alınmıştır. Walter-Straka [9], Axelrod [10], gruba dahildir.
Axelrod-Raven [11], Pignatti [12], Quezel
Afrika’daki kuzey-güney arası göçlerde,
[13,14]. Akdeniz florası, biyocoğrafik önemi
Mesinian döneminde yaşanan önemli iklim
açısından 2 ana sınıfta incelenebilir:
değişikliklerinin rolü vardır. Oysaki Akdeniz
a. Güney kökenli türler (tropikal veya ve Cap bölgeleri arasında vikaryantların
subtropikal) yer alması, Miyosen’e ait ayrılıkları akla
b. Kuzey kökenli türler (ekstratropikal) getirmektedir. Echium-Echiostachys, Iris-
Güney Kökenli Elementler Moraea, Thymelaea-Passerina, Mercurialis-
Seidelia, Buxus-Nothobuxus, Platycapnos-
Bu elementler Afrika orjinli tropik
Discocapnos.
taksonlara aittir.
Ekstratropikal Kökenli Elementler
Pantropikal Kesintili Elementler
Bunlar Akdeniz bölgesinde, mevcut
Bugün gerek Akdeniz bölgesinde,
floranın büyük bir kısmını temsil etmektedirler.
gerekse diğer uzak bölgelerde bulunan
Üç gruba ayrılabilirler: a) Asıl Akdenizli grup,
bazı grupların dağılışının, güney kıtasal
b) Mezojen grup, c) Holarktik veya Avrasya
blokların ayrılmalarından önce gerçekleştiği
grupları
düşünülmektedir. Gesneriaceae, Datiscaceae,
Buxaceae, Compositae, familyaları ile Asıl Akdenizli Grup
Borderea ve Dioscorea cinslerinin Avrupa’daki Üçüncü zamana ait bütün Akdeniz
temsilcilerinin, Güney Afrika ve Güney elemanları ve Akdeniz dağ florasının büyük
Amerika’dakilerle yakınlıkları vardır. bir bölümü bu grupta yer alır. Akdeniz
Tetraclinis cinsinin akrabaları, Avustralya’nın bölgesinde bulunan çeşitli türlerin, Kuzey
Callitris cinsi arasında bulunabilir. Aynı şey Amerika’daki Akdeniz iklim kuşaklarında da
Kanarya adalarındaki Picconia cinsi için de bulunması, Kuzey Atlantik Okyanusu’nun
geçerlidir. Bu iki cinsin diğer temsilcileri genişlemesinden önce ortak bir kökenin
Avustralya ve Yeni Kaledonya’da da mevcuttur. varlığını doğrulamaktadır. Örneğin; Arbutus,
Balear adalarındaki Naufraga, Yeni Zelanda’da Berberia, Helianthemum, Lavatera, Salvia,
yayılış gösteren Schizeilema ile akrabadır. Cupressus, Pinus, Juniperus, sklerofil meşeler.
Bu grupta 3 merkez ayırtedilebilir:
N. Arslantürk ve O. Ketenoğlu / Derleme Dergisi, 1 (1): 79-86, 2008 85

a. Ibero-Moritanya merkezi: Bu Holarktik veya Avrasya Grupları


merkezde 16 cins bulunmaktadır. İberik 1. Mezotermik grup: Ilıman hatta ılıman-
yarımadasındaki cinslere örnek olarak Boleum, sıcak arası iklimle karakterize edilirler. 2 alt
Echinosportum, Euzomodendron, Ischaris, gruba ayrılabilir:
Ortegra, Petrocoptis, Rothmaleria, Securinega.
- Laurassian alt grubu: Kuzey Amerika ve
Cruciferae familyasından 17, Compositae
Avrasya’da çok sayıda ağaçsı elemanla bulunur.
familyasından 10 cins verilebilir ki bunların
Hammamelidaceae, Hippocastanaceae,
endemizm yönünden önemi büyüktür.
Juglandaceae, Platanaceae familyaları örnek
b. Balkan merkezi: Bu merkezde şu verilebilir.
cinslerden söz edilebilir; Degenia, Drypis,
- Avrasya alt grubu: Cotinus, Daphne,
Edraianthus, Haberiea, Halacsya, Jankaea,
Fontanesia, Forsythia, Paliunus, Theligonium,
Petromarula, Petteria ve aynı zamanda
Trachomitum, Wulfenia.
Alyssoides, Bommuellera, Carum, Huetia,
Pelaria, Sesleria, Silene ve Stachys. 2. Mikrotermik grup: Laurasian bölgesi ile
Akdeniz bölgesinde özellikle dağlık ve higrofil
c. Anadolu merkezi: Arap ve Toros
çevrelerde yayılış gösterir. Birçok cins ve otsu
platoları arasında bir bağlantı kuşağı
takson bu gruba dahil edilebilir: Acer, Betula,
oluşturmaktadır. Bu merkez için yaklaşık 20
Corylus, Fagus, Fraxinus, Pinus, Quercus,
cinsten söz edebiliriz: Cyprina, Dorystaechus,
Tilia ve Ulmus.
Gonocytisus, Michauxia, Microsciadium,
Olymposciadium ve Thurya. 3. Sarmatik grup: Bu grup Akdeniz
ikliminden uzaklaşarak, soğuk, karasal bir
Alp dağları ile Atlas ve Himalaya
step iklimiyle bütünleşmiştir. Avrasya, Güney
sıradağlarının ortaya çıkışları, Akdeniz
Sibirya ve Arap-Caspian kökenli oldukları
elemanlarından farklılaşmış ve buzul çağda
sanılmaktadır. Stipa, Dasypyrum, Eremopyron,
oluşan elemanlarla zenginleşmiş, önemli bir dağ
Asperugo ve kısmen Seseli, Trinia, Agropyron,
florasının gelişimine neden olmuştur. Bu dağlara
Festuca, Aster gibi cinsler bu gruba dahil
ait florada belli bir homojenite bulunmaktadır.
edilebilir.
Bu oro-Mezojen buzul öncesi flora Akdeniz,
İran-Turan ve hatta Avrupa kökenli elemanlarla 4. Arktik-Alpin grup: Akdeniz
lokal olarak zenginleştirilmiş, Avrupa hatta bölgesindeki rolleri fazla olmamakla birlikte
kuzey kökenli elemanlar da floraya iştirak yüksek Atlas dağlarında 20 tür bu gruba dahil
etmiştir. edilebilir. Toros dağlarında bulunanlar ise 15
tür kadardır. Korsika’daki Alpin elementler;
Mezojen Elementler
Androsace, Gentiana, Pedicularis, Primula,
- İran-Turan Elementler: Kuzey-batı Oxytropis, Salix.
Amerika’ya göç eden elemanlardan bazıları
Bütün bu nedenlerden dolayı bugün
Artemisia, Ephedra ve Astragalus’tur. Bunların
Akdeniz florası, çok büyük paleocoğrafik ve
gelişimi kuru ve soğuk dönemlerin etkisiyle
paleoklimatik çeşitlilik içeren bir bölge olarak
desteklenmiş olup bunların Akdeniz bölgesinde
son derece heterojen biyocoğrafik bir önem
ve Avrupa’da yayılımı, Plio-Pleistosen’in buzul
arzeder. Buzul çağındaki önemli yoksullaşmaya
ve buzul sonrası dönemlerinde bu floranın
rağmen bugün dikkate değer floristik zenginliğe
gelişiminde etkili olan Artemisia, Ephedra ve
sahiptir. Bu durum ise hem bazı kesimlerdeki
Salsola ile açıklanabilir.
yüksek endemizm oranıyla, hem de
- Sahra-Arap Elementler: Sahra-Arap florası
Pliosen’den bugüne süregelen son derece
kserofil ve biyolojik olarak heterojen atalardan
zengin biyoklimatik çeşitlilikle açıklanabilir.
farklılaşmıştır. Akdeniz elemanları baskın
olmakla birlikte Afrika kökenli elementler de Son zamanlarda paleoklimatoloji ve
önemli rol oynamaktadır. palinolojide olduğu kadar, paleocoğrafyada da
kaydedilen ilerlemeler ışığında, biyocoğrafik
86 N. Arslantürk ve O. Ketenoğlu / Derleme Dergisi, 1 (1): 79-86, 2008

elementlerin nasıl oluştuğunu açıklayan Mediterranean-type ecosystems. Origin


modellerin yeterli sayıda olduğunu vurgulamak and structure. New York: Springer-Verlag,
gerekir. Bununla beraber bütün bir Akdeniz 225-277.
florasında gerçekleştirilen taksonomik
[11] Axelrod D, Raven P. 1978. Origin and
çalışmalar, özellikle taksonların biyocoğrafik
relationships of the California flora. U.C.
önemlerine dair daha doğru yorumlar
yapmamızı sağlayacaktır. Publ. Bot., 72:1-117.
[12] Pignatti S. 1978. Dieci anni di cartografia
KAYNAKLAR nell’Italia del Nord-Est. Inf. Bot. Ital.,
10:212- 217.
[1] Durand E, Flahault C. 1884. Les limites [13] Quézel P. 1978. Analysis of the flora
de la région méditerranéenne en France. of Mediterranean and Saharan Africa.
Bulletin de la Société Botanique de Annals of the Missouri Botanical Garden,
France, 33:24-34. 65:479-534.
[2] Daget P. 1977. Le bioclimat Mediterranean [14] Quézel P. 1983. Flore et végétation
caracteres, generaux, modes de actuelles de l’Afrique du Nord, leur
caracterisation.Vegetation, 34:1-20. signification en fonction de l’origine, de
[3] Bagnouls F, Gaussen H. 1953. Saison l’évolution et des migrations des flores et
Séche et indice xérothermique. Doc. Pour structures de végétation passées. Bothalia,
les cartes des prod. Vég. Serie généralité. 14:3-4.
[4] Emberger L. 1930. La végétation de la [15] Gómez-Campo C. 1985. Plant
région méditerranéenne. Essai d’une conservation in the Mediterranean area.
classification des groupements végétaux. Geobotany 7, 268 p. Dordrecht the
Rev. Bot., 503:642- 662, 504:705-721. Netherlands, W. Junk.
[5] Emberger L. 1933 Nouvelle contribution à
l’étude de la classification des groupments
végétaux. Rev. Bot., 45:473- 486.
[6] Gaussen H. 1926. Végétation de la moitié
orientale des Pyrénéés. Lechevalier, Ed.
Paris, 526 pp.
[7] Ozenda P. 1975. Sur les étages le
végétation dans les montagnes du bassin
méditerranéén. Doc. Cart. Ecol., 16; 1-
32.
[8] Quezel P, Barbero M. 1981. Definition and
characterization of Mediterranean type
ecosystems. Ecologia Mediterranean,
8:15-29.
[9] Walter H, Straka H. 1970. Arealkunde.
Floristisch-historische Geobotanik.
Verlag Eugen Ulmer, Stuttgart. 478 s.
[10] Axelrod D. 1973. History of the
Mediterranean ecosystem in California.
In: Di Castri F, Money HA, eds.

You might also like