Professional Documents
Culture Documents
Seray Şahi̇ner - Ülker Abla - Bi̇reysel Sözlü Yazi Çalişmasi
Seray Şahi̇ner - Ülker Abla - Bi̇reysel Sözlü Yazi Çalişmasi
11_IBDP
STANDART DÜZEY(SL)
Ad-Soyad:
Numara:
Sevgili Öğrencilerim,
IBDP kitaplarımız arasında bulunan Seray Şahiner’in “Ülker Abla” adlı romanını okumanız ve sonrasında romanla ilgili
aşağıdaki çalışmayı yapmanız beklenmektedir.
Bölüm bölüm; marketi, bankamatiği, oturup soluklanmak için bankları, kafeteryası, çocuklar oynasın yaşlılar
kenarındaki bankta oturup etrafı izlesin diye yeşil alanları, bina numaralarını belirten yön tabelaları; oturanların
maddi durumuna göre evleri… Burası, şehrin göbeğinde ama işi düşmeyenlere çok uzak. Hatta: Aman aman,
evlerden ırak! İçinde kantini, bankları, yeşil alanı, bankamatiği, binaları, binadakilerin sağlık durumuna göre
bölümleri… Yön tabelaları: Ortopedi, çocuk hastalıkları, onkoloji, radyoloji, psikiyatri; aciller… Burası: Hasatane.
Benim evim. Şimdilik. İnsanlar, Allah düşündürmesin falan diyor. Gelen bir an önce çıkmak istiyor: Diri. Ben
kendi rızamla geldim. Hasta değildim, yaralanmıştım ama ben de buraya gelenlerle aynı sebepten geldim;
mevcut statümü korumak için: Diri. AMbulansla gelmedim, can havliyle geldim.
Buraya ilk gelişim değil, adam Allah yarattı demeyip vurunca… Yen içinde kalmayan kırıklardan, çürük çarık
kendimi ordan oraya atarak düşürdüğüm çocuklardan sonra… Çok geldim. Tedavi için. Bu kez, tedbir için geldim.
Hani yazıyor ya hastane duvarlarındaki afişlerde, erken teşhis hayat kurtarır diye. Erken tedbir de hayat kurtarır
diye. Erken tedir de hayat kurtarır. Umudum by önde en azından… Buraya baba-koca-abi dayağından sonra
gelen kadınlar utanıp söyleyemiyor, düştüm filan diyor. Halbuki hemşireler de doktorlar da pat diye anlıyor. Ben?
Gözünden tanırım, sırf gözdeki morluktan değil, korkudan da… İhtisas alanım. E ne, doktorlar 6 yıl tıp okuyor,
ben 20 yıl koc dayağı yedim. Onlar mı anlar ben mi? Çocuğun olunca katlanıyorsun… Başlarda baba evine
dönmek istedim, almadılar. Oğlum el kadardı, evden kaçıp nereye gideyim? Gene oğlum çocukken iyiydi de
büyüyünce babası bana vurduğunda adamla kapışmaya başladı. Bana da çok düşkündür. Aklım çıkıyordu,
delkinalı çocuk, hadi bir gün sinirlense babasına, taksa bıçağı, benim yüzümden evladım baba katili olacak. Son
bir iki yıl adam da oğlanın korkusundan durulmuştu biraz. O evdeyke vurmuyordu en azından. Oğlan askere gitti.
Uğurladık eve döndük. Benimki içti içti bana sataştı. İki yıl vurmadığının acısını çıkardı. Sonra, mesaisini
tamamlamış da işten eve dönmüş aile reisi yorgunluğuyla zıbarıp uyudu. O gece baktım eve, beni orada tutacak
bir çocuk yok, yirmi yıldır ilk defa. Çektim kapıyı çıktım. Sokağa adım attım, oh dedim özgürüm eteğimden çeken
çocuk olmadıktan kelli nereye istersem giderim. Ee, nereye gitmek isteyeyim?
TÜRKÇE A:EDEBİYAT & METİN İNCELEME
11_IBDP
STANDART DÜZEY(SL)
● Bu bölümde seçtiğiniz metinde yazarın, küresel sorunu nasıl (hangi anlatım tekniklerini kullanarak)
anlattığını, seçtiğiniz pasajdan alıntılar yaparak edebi eleştiri biçiminde yazınız.
● Yazınız edebi eleştiri biçiminde olmalıdır. (500-750)
Seray Şahiner'in kaleme aldığı Ülker Abla adlı eserinde yazar cinsiyet eşitsizliği sorununa ana karakterin yaşadıkları
ve okuyucuya anlattıkları üzerinden yoğun bir şekilde değinmekte ve okuyucunun kendisiyle empati kurmasını
sağlamaktadır. Yazar, cinsiyet eşitsizliği sorununa değinirken betimleme, listeleme, sezdirme, iç monolog, ikileme,
açıklama, noktalama işaretleri ve sade bir dil kullanmaktadır.
Eser Ülker Abla’nın ağzından anlatılmakta olup, iç monolog tekniği baskınca kullanılmıştır. Kimsesi olmayan Ülker
Abla’nın kafasındaki düşünceler konuşma tarzıyla okuyucuya aktarılmış ve sık sık kendisine sorduğu sorular
sayesinde sanki okuyucuyla bir diyalog içinde olduğu havası verilmiştir. Buna örnek olarak “Sokağa adım attım, oh
dedim, özgürüm, eteğimden çeken çocuk olmadıktan kelli nereye istesem giderim. Ee, nereye gitmek isteyeyim?”
cümlesinden anlamaktayız. Burada karakter hem o anki düşüncesini okuyucuya katarmış hemde iç moolog
tekniğin kullanılması ile kendine sorduğu soruyu okuyucuya da yönetiyormuş hissiyatı oluşmuştur. Kullanılan diğer
bir teknik olan sezdirme tekniği ise okuyucuya önceden bir olayın gerçekleşeceğini hissetmek ve kendisini
hazırlanmasını sağlamak için kullanılmıştır. Bir önceki alıntıda okura yöneltilen soruda da okuyucuya buradan sonra
bir olayın anlatılacağının haberi verilirken, “Buraya ilk gelişim değil, adam Allah yarattı demeyip vurunca…”
cümlesinde de yazar aslında bir sonraki paragrafta geçen “E ne, doktorlar 6 yıl tıp okuyor, ben 20 yıl koca dayağı
yedim.” cümlesine atıfta bulunarak aslında kendisinin kocası tarafından şiddete maruz kaldığını okuyucuya dolaylı
yoldan aktarmaktadır.
TÜRKÇE A:EDEBİYAT & METİN İNCELEME
11_IBDP
STANDART DÜZEY(SL)
Kitap boyunda sade bir dil kullanılmaktadır. Bu dil betimleme, listeleme, ikileme ve noktalama işaretlerinin
kullanımı ile geliştirilmiştir. Örneğin yazar kitabın başında devlet hastanesini anlatırken kullandığı “Bölüm bölüm;
marketi, bankamatiği, oturup soluklanmak için bankları, kafeteryası, çocuklar oynasın yaşlılar kenarındaki bankta
oturup etrafı izlesin diye yeşil alanları, bina numaralarını belirten yön tabelaları; oturanların maddi durumuna göre
evleri…” cümlesinde betimleme tekniğinden yararlarank hastanenin özelliklerinden bahsetmiş ve listeleme tekniği
kullanarak özellikleri yan yana yazmıştır. Listeleme tekniğinin kullanımı sayesinde yazar özellikleri doğru bir sırayla
verip hastanenin okuyucunun gözünde canlandırmasını kolaylaştırmış ve betimlemenin gelişmesini sağlamıştır.
Yaza noktalama işaretlerinden iki nokta ve üç noktayı sıklıkla kullanmıştır. Yazar üç nokta kullanımı sayesinde
okurun öyküyle alakalı hayal etmesini sağlamıştır. “Yen içinde kalmayan kırıklardan, çürük çarık kendimi ordan
oraya atarak düşürdüğüm çocuklardan sonra…” cümlesinde olduğu gibi yazar belirtilmiş zorukların devamının
düşünülmesini okuyucuya bırakmaktadır. Okuyucunun düşünmesini sağlamak aynı zamanda her okuyucunun
kişiselleştirilmiş bir okuma süreci sağlamıştır. İki noktaya ise yazar tarafından okuyucuya belli açıklamalarda
bulunmak için kullanılmıştır. Açıklamak sayesinde eser boyunca görülen sade ve net bir dil sağlanmakta ve
oluşabilecek kafa karışıklığı giderilmektedir. “Gelen bir an önce çıkmak istiyor: Diri.” ifadesinde iki noktadan sonra
belirtilen diri sözcüğü tanımlanan mekanın insanlar üstünde bıraktığı etkiyi okuyucuya net bir tonda aktarılmasını
sağlamaktadır. Yazar ünlem işaretinin de “Hatta: Aman aman, evlerden ırak!” ifadesinde anlatılan mekanın aslında
ne kadar yakın olduğunu fakat belirli sebeplerden dolayı oraya uğramadığını ırak kelimesi ile yaptığı ironiyi
pekiştirmek için kullanmıştır.
İkileme tekniği iç monolog gibi tekniklere kıyasla daha az kullanılmasına karşın cümlelerde anlatılmak istenen
duygunun okura geçişini yoğunlaştırmakta olup, “Benimki içti içti bana sataştı.” cümlesindeki içi sözcüğünün
tekrarı buna bir örnektir.
Sonuç olarak, Seray Şahiner 2021 yılında kelem aldığı Ülker Abla adlı eserinde betimleme, ikileme, listeleme
sezdirme, noktalama işaretleri, iç monolog, açıklama tekniklerinin yanında sade bir dil kullanarak cinsiyet
eşitsizliği sorununu okuyucularına anlatmaktadır.