Medeniyet Barbarlik Ve Resmi Tarih Anlay

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 34

DERGİSİ-MAKALE

Medeniyet, Barbarlık ve Resmi Tarih


UYANIŞ

Anlayışı

İletişim:
facebook.com/groups/uyanisdergisi
A-) Giriş

İ sa oğlu a ola a lıla ı e güçlüsü değildi . Ne i fili üssesi e e gü ü e, e i


pa te i hızı a sahipti . A a aklı ı kulla a ak ü üklüğü, gü ü e hızı ke di gelişi i içi
ö et e i il işti . Ka ilele de uluslar, uluslardan devletler, devletlerden imparatorluklar
ku uş, aşadığı ağa ala da tapı akla a, sa a la a, ko akla a e hatta doğa a devrinin
izle i i kazı ıştı . Peki i sa oğlu u aklı a ı za a da o u deliliği ola ili i? Ve ahut diğe
i de işle akıl, ozgu culuğu, a iliği e iha eti i sa oğlu içi ola aklı kıla ili i? Tarihe
aktığı ızda sa aşla ı ese i ölü le gö ü o uz. Diğe a lıla da i i i i öldü ü . Masu la ı
ölü le i i gö ü o uz. Peki bi asla ı pe çesi de a e e ge iği suçu edi ? İha etle
gö ü o uz. Kuşkusuz he a lı dü ası da za ıf, güçlü ü ka şısı da ölü ü . “ü üdeki he kes
ke di aşı ı a ıda ku ta a a aka . Ca ilikle gö ü o uz. Ya ha a la daki ka i aliz e e
demeli? Yi e ta ihe aktığı ızda ede i eti gö ü o uz. İşte u u aşka hiç i a lı ı
a at a gü ü oktu . )i a u i sa oğlu u he aklı he deliliği, hem uyumu hem de
ozgu uluğudu . Zira hem ezen hem de ezilen, ede i eti i pa çası ol uştu . Dola ısı la
medeniyet dediği iz i çelişkide i a etti . Nitekim Fernand Braudel de ona dair "disiplinsiz
yaşaya ir söz ük"1 ifadesi i kulla ı . Üstelik ede i et a ı za a da içi de ke di çelişkisi i
de taşı . Yazı ızda ko u edi diği iz i diğe u su u; a a lığı. Fakat o a geç ede ö e
ede i eti e de ek olduğu u, o u ö e i i daha i i idrak etmemiz gereklidir. Bu
se epte ötü ü ö e ede i et üze i e du alı .

1
Fe a d B audel; Ta ih Üze i e Yazıla , Çe . Meh et Ali Kılıç a . İ ge Ya ., A ka a, , s.
B-) Medeniyet(Uygarlık)

Şu i ge çek ki, i sa lık ta ihinde medeniyet ka a ı, a ı unsurun kendisi gibi yenidir.


Lu ie Fe e, söz üğü , . üz ılda, ke di çağı a akışı i pa ıltı ile doğduğu u sö le .2
Niteki ka a , ile ılla a ası da ilk kez Mi a eau3 e d'Hol a h ta afı da
kulla ıl ıştı . "l'Histoi e philosophi ue et politi ue des ta lisse e ts et du o e e des
Eu op e s da s les deu I des 766)" adlı ese i le, Rahip(A Guillau e Tho as F a çois
‘a al ta afı da işle işti . F a sız devriminin kaderine dâhil ol ada ö e, Dide ot e
Condorcet'in kale le i de tek a la ı .4

“öz ük, i sa lığı doğal i içi de, ke di ku alla ı ile asıl geliştiği i a la a e esi de
o ta a çık ıştı .5 Orta a çıktığı dö e i ele alı sak, ‘ö esans ha eketi i şekille di diği i
A dı la a de i le ka şılaşı ız. Kuşkusuz u de i e ö e li iteliği, ‘ö esa s'ta
de aldığı hü a iz di . Niteki A dı la a çağı ile i likte politik e ahlaki hi e a şile ,
o atif idealle ola ak eddedil e e aşla ıştı . Batı toplu la ı da, özellikle A e ika,
İ gilte e e F a sa da si ahile i , kadı la ı , Hı isti a ol a a la ı , ülksüzle i e so lu
ol a a la ı ta i politik e o al statü e sahip oldukla ı kâğıt üze i de de olsa ka ul
edil işti . Özellikle Al a Puffe do f e Holla dalı G otius la aşla a sü eç, Lo ke e
6

‘ousseau gi i sözleş e i düşü ü le le de a et iş, i sa ilk defa toplu e de let dışı da


bir değe e sahip ol uştu . Dola ısı la di e iliriz ki, ele aldığı ız e ede i et ka a ı ı
o ta a çıktığı dö e , ilkçağ e o taçağdaki ağı toplu sal di a ikle e, feodal askı a ka şı
kaçı ıl az i değişi i ha e isi ol uştu . Hatta bu da da öte e i i a a ışı , eski
değe le i de kapsa a e i i apıla a ı , e i i siste i a zusudu . Niteki o a a
kada ki skolastik a la ışı atılıp, as o aliz e e pi iz odaklı gi işile seküle leş e
hareketi, bize bu a zu u a lığı ı fazlası la ka ıtla . Asıl so u , eski değe le i e ide ele
alı ı ke aslı da e kada so utla a ağı, A upa' ı ke di ta ihi e ö elik tutu u da e
kada o jektif kala ağıdı . Neredeyse her akı da e ilikçi, de i i olan bu devrin dahi
geç işe ka şı adaletle aklaşıp, ilha ı ı aldığı Eski Hellen e ‘o a gele ekle i de kötü
ola la ı teşhi ettiği i e e diği i iddia ede ili i iz? Şüphesiz u fazla i i se i da a ış
olurdu. Okuyucu burada ‘ö esa s'ı e dola ısı la A dı la a Çağı' ı e ö e li iteliği i
oluştu a hü a iz e e dahası ili e yine Eski Hellen ve Roma' ı 7 ö ek olduğu u

2
Lu ie Fe e; U ga lık, Kapitaliz e Kapitalistle , Çe . M.Ali Kılıç a , İ ge Y., A ka a, , s.

3
Mi a eau, u ga lık ka a ı ı da a ışla ı i eltil esi, dü e i ilgelik, ezaket e i i da a ışla ı
a gı laş ası a la ı da A dı la a ı akışı la i leşti e ek kulla ı . Bu akı da , u ga lık "sa a lı"
katego idedi . Hel ut Kuz i s , " Mede ileş e “ü e i", Çe . Meh et Küçük, in. Sivil Toplum ve Devlet, Der.
Joh Kea e, A ı tı Y., İsta ul, , s. .

4
Claude Liauzu ; Race et Civilisation. l'autre dans la Culture Occidentale. Syros. Paris, 1992 , s.20

5
İ id.s. -33.

6
Milto Le is, A B ief Histo of Hu a Dig it : İdea a d Appli atio , i Perspectives on Human Dignity: A
Conversation, Editors: Jeff Malpas/Norelle Lickiss, Springer, 2007, s.94
hatı la a ili . Kuşkusuz ö le ol akla e a e , kölelik e etoikos(bkz: Antik Hellen Dö e i)
gi i sı ıfla ı a olduğu a ı asız toplu sal du u u, e pe al a açla ı, u la ı eti esi
sa aşla ı gö e ek e hâlâ daha hissedile etkile i i fa kı da ol a ak içi so de e e
du a sız ol ak ge eklidi .

Öte a da ede i et söz üğü i ka a ola ak . üz ılda o ta a çık ış olsa da,


söz üğü i ilizatio kökü deki it , i itas, i ilis şehi , u ga , azik, ki a a la la ı ı
fa klı kulla ı içi le i e rastlanmaktadı . Bi çok ö ek a ası da, u ga laş ış politik
ö gütle e i ilis , poli e a la ı daki kulla ı , 'a kadar geri gider. Robert Estienne,
F a sız a - Latince sözlüğü de, "Amerika vahşileri keşfedildikleri de, sahip oldukları
ne bir polis poli e e de yasaları vardı." der.8 Batı' a gö e "fa klı ola ı" ifade eden bu
kulla ı içi i, toplu la ı azı k ite le e gö e hi e a şik ola ak eli le diği ko usunda da
ipuçla ı e ektedi . Niteki toplu la , aşadığı oğ af a, ikli , si asi o ta e değe le
dikkate alı a ak elli g upla a a ıl ıştı ; ahşile , a a la , u ga laş ış ola la .9 Bu
aklaşı , i toplu u ke di kat a la ı üze i e u gula dığı da, u ga ; şehi li, elli i
se et a da eğiti sahi i kesi e de k düş ektedi . Uyga lık söz üğü . üz ılda özellikle,
kulla ıla dil, ezaket ku alla ı ko usu da, da a ış içi i deki e ze liği e ek esaklığı
ifade edi o du. U ga lık sözü iki ö lü ola ak, i ta afta a ı toplu içi de, ki a e
u ga laş ış a istok asi i aşağı e a ağı sı ıfla da fa kı ı göste ek içi , diğe ta afta
azı toplu la ı diğe le i ka şısı daki statüsü ü eli le ek içi kulla ıl ıştır.10 Montaigne
de söz üğü i da a ış içi i i ilis e ola ak ele alı . E iha et d'Hol a h 'te, a tık
söz üğü si asal o utu a da u gu apa ak, toplu daki u ga kesi le i , a i toplu u
şehi li, se et sahi i a da eğiti li kat a la ı ı si asi iktida da taleple i i dile geti ek
içi kulla aktadı . Bu a gö e, u ga toplu la ı ida e ede le i , si asi ö eti ko usu da
ap ası ge eke efo la , üz ılı e ö e li işidi .11 Bu değişi i , a i efo la ı
uhu u aşa a ile eği e , ta da söz üğü eti olojik köke i e u gu düşe site it ,
civitas), a i şehi di . Vahşile i a ı ağı ola kö le i , kı salı ta da zıttı ola şehi ,
değişi i ta o tası dadı . Şehi , u değişi i he ü ete he öğüte i o ta dı . )i a
ti a et u ju azisi şeh e a aş a aş hâki ol aktadı . Bize, ti a etle uğ aşa la ı diğe le i i
de u ga laştı a ağı da ahsede ahip ‘e a' a gö e, halkla ı i a a a geti e , do ata ,
u ga laştı a olgu ti a etti .12 Bö le e medeniyet, u ju a ile le e os o u a ağla ıştı .

7
Hellas'ta; Thales, Xenophanes, Perikles, Anaxagoras, Protagoras, Demokritos, Roma'da; Seneca, Marcus
Aurelius, Antoninus, Lucretius, Plinius, Gale us u ko udaki ö e li düşü ü le di .

8
Claude Liauzu ; Race et Civilisation. l'autre dans la Culture Occidentale. Syros. Paris, 1992 , s.20

9
Ha e as u g upla ı, . .'ı ka u ku u la ı ola ak a aktadı . Jü ge Ha e as , Ka usallığı Yapısal
Dö üşü ü. Çe .Ta ıl Bo a-Mithat “a a , İletişi Y., İsta ul. . s. d.

10
D'Hol a h; “ st e “o ial 'de akta a No e t Elias. U ga lık “üreci, Çe .E de Ateş a , İletişi Y.,
Cilt , İsta ul. , s.

Hel ut Kuz i s , " Mede ileş e “ü e i", Çe . Meh et Küçük, “i il Toplu


11
e De let, De :.John Keane,
A ı tı Y., İsta ul, , s. .

12
Fe e, U ga lık. Kapitaliz , s. .
Medeni ol ak, çok fazla pa ada , ilgide , i sa la ı da a ışla ı da öte e geçe e
eko o ik se estlik ile ilişkile di ili .13 Daha so a u ju azi i siste i ola ak Kapitaliz içi
ede i eti taşıdığı ö e u ada akıldığı da çok daha et gö ülü . A ı şekilde
kapitalizmin medeniyet tasavvurunu e de e e eğip üktüğü ü, içi i asıl oşaltıp ka a ı
ke disi i deje e e ettiği i e o ta a çıka dığı ı i çelişkile u ağı olduğu u ka a ak hiç
de güç ol az. Keza A dı la a ı ö üle i, ile ide Kapitalist siste i so de e e ge eksi i
du a ağı e hatta a lığı ı o a ağla a ağı i iddia o ta a ata ak, i sa ı doğası da "sü ekli
elde etme tutkusu" olduğu sa ı üze i de du uşla dı. Bu tutku, Ho es ta afı da , ode
de leti ku a i sa a özgü te el itelikle i e aşı da sa ıl ıştı Nitekim, "...Dü yadaki
utluluğu , doyu lu ir kafa ı di gi liği ol adığı ı düşü eliyiz" der.14 "Mutluluk, bir
es ede diğeri e, arzu u deva lı ilerleyişidir; ir şeyi elde edil esi ir aşka şeye gide
yoldur sade e... Böyle e, ilk sıraya, ütü i sa larda var olan ve a ak ölü le so a ere
sürekli ve dur ak il ez ir kudret, daha fazla kudret arzusu eğaimini koyuyorum."15

'de Fiz ok atla , i sa ı top ağa ağla a top ak ülki eti i, u ga lığa doğ u atıl ış e
ü ük adı ola ak göste i le .16 Ama 1750'de J.J.Rousseau, bu gö üşü ta da zıt kut u da
e alı o du. O a gö e ülki et, doğal halde aşa a i sa ı di gi liği i e a ış içi deki
aşa içi i i bozan bir olgudur. ‘ousseau, doğa ı elle i de çıka he şe i , i sa la ın
elinde ozlaştığı ı sö le iş, ode i sa ı u ga lığı kaza ı la ı ka şısı da a gıla ıştı .17
Voltai e, ‘ousseau içi , " izi ot ye ekle ezala dıra ada "18 derken, ince bir alayla; onun
ile le e a ışı ı dışı da kaldığı ı dile geti i . Ancak Rousseau, uygar toplumun
apa lıkla ı ı, A dı la a adı a eleşti i . İ sa lığı altı çağı a daha akı ola , aslı da ta i
hal i sa ı değil, doğ akta ola , ilerleme tutkusunu sa dığı toplu du . A a u toplu
u ga lık e ile le e adı a i sa ı utsuzlaştı akta, özgü değil i i i e daha da ağı lı
hale geti ektedi . O halde u ga toplu u ü ettiği olu suzlukla a ka şı, i sa ı doğa ile
u u içi de aşa ası içi , tutkula ı ı pe çesi deki değil, aklı kıla uzluğu daki i düze e
çağ ı ap alıdı .19 Peki u çağ ı ge çekleş iş idi ? Ya ıtı olu lu ol ası, Ho es ve onun
gi ile i i sa u duğu, i sa ı doğası da "sü ekli elde et e tutkusu" olduğu a dai iddia a
du ula ilgi e e haki siste i u iddia ile ola ilişkisi i az alı sak ü kü değildi . Bilakis
i sa , aşadığı sı ıflı toplu apısı ı da ö le di esi le doğa ı kendi p ag atik a açla ı
içi kulla akta, ke disi de aşka a lıla ı aşa hakkı ı e ala ı ı ok sa aktadı .

13
Kuzmics , s. 171

14
Tho as Ho es; Le iatha , Çe i e “e ih Li , YKY Y., İsta ul, , s.

15
İ id

16
Liauzu, s.25.

17
J.J.‘ousseau; İ sa la A ası daki Eşitsizliği Ka ağı. Çe .‘.Nu i He i.
“a Y., İsta ul, , s. .

18
Alai Tou ai e; Mode liği Eleşti isi, Çe .Hül a Tufa . YPK Y., ista ul,
1994, s.36.

19
Touraine, s.36.
Dola ısı la tek oloji i i etle i doğa a hâki ol ak e o u tüket ek odaklıdı . A ı,
siste içi insana hâki olmanı e o u tüket e i odak olduğu gi i. Dola ısı la
medeniyetin ize su ula hali i o u özü de e kada a a ılaş ış olduğu u gö ek
a ı a a ge çek i fa kı dalıktı .
C-) Bar arlık Nedir? Kölelik ve Bar arlık Arası daki Bağ Üzeri e

Ba a lık Helle e i söz ola "Βα βα ος"dan(Barbaros-Barbar) tü e işti . "Βα βα ος"


keli esi i kulla ı ı ı ilk ola ak Ho e os'u İl ada desta ı da,
Βα βα οφωνος(Ba a opho os şekli de gö ekte iz.20 Bununla beraber orada, söz üğü
kulla ı ı ı al ız a Ka ialıla içi olup; " a a ı" sıfatı ı "Αλλο α ος"21(Allodapos - aşka
i ülkede ola , a a ı ve "Αλλο νωτος"22(Allognotos - a a ı, ili e e ,
ta ı a ış... keli ele i le ka şılık ulduğu u gö ü o uz. Kullanıl a şekli e aka sak, genel
ka ı, Ho e os'u keli e i Helle e i ile fakat ozuk şi e le ko uşa i halkı ta ı la ak
içi kulla dığıdı . )ate "Ba a os" söz üğü ü o ta a çıkışı ı fo etik ola ak, a a ıla ı
ko uş ala ı ı kulağa aksetti diği " a a a " sesle i le alakala ı olduğu iddiası da
mevcuttur.23 Ho e os'ta so a ise keli e i a la ı ge işletile ek, Pe s sa aşla ı a kada ,
Helle e i ko uş a a tü toplulukla ı kapsa ı ı i iteliğe ü ü üştü . Bu u la e a e
Barbaros kelimesinin sade e Helle le içi değil; Mısı lıla içi de a ı a la ı taşıdığı ı
Herodotos'tan İ.Ö. –415) öğ e ekte iz: "Ba a de ek, Mısı lıla içi o la ı dili i
ko uş a a he kes de ekti ."24 A ak a ı t et eli iz ki, keli e i u saf e sade e
a a ıla ı itele e a la ı o tala a ola ak sade e Ho e os'u dö e i ola ak ö e sü üle
İ.Ö. ılı da Pe s sa aşla ı ı aşla gı ı ola İ.Ö. ılı a kada uhafaza ola il işti .
Antik Hellenceni 'e kada uza a i dil olduğu u hatı la sak, a adaki ılı ge i
kala sü e e aza a so de e e az i i eliğe sahip olduğu a ulaş a ız içte değildi .
De ek ki " a a ı" söz üğü, " a a " keli esi içi ilk a la teşkil et ekte zi adesi le
uzaktı . Peki Pe s sa aşla ı da so a, " a a " keli esi i ükle diği olu suz değe
ya gıla ı ı asıl ele ala ili iz? Bu u içi i e dö e i ka akla ı a ak ak e a tik
düşü ü le i söz üğü ele alış şekille i i i dele ek ge eki . Ö eği He odotos, Helle lerin
ötede e i a a la da daha i e düşü eli ol akla a ıldıkla ı ı e o la kada ö
ol adıkla ı ı sö le .25 İ.Ö. . üz ılı , aza ı ili e e a a Hippok ates ile ilişkile di ile
"Ha ala , “ula e Ülkele Üstü e" adlı tıp kita ı da As a halkla ı ı A upalıla da "daha az
esu , daha az sa aşçı e daha za ıf kişilikle i", değiş e e ikli koşulla ı a e k alla ı

20
Ilias 2.867

21
Ilias 16.550, Odysseia 17.485

22
Odysseia 2.366

23
Strabon, Geography 14.2.28

24
Herodotos, Tarih, II. 158 - He odotos, He odot Ta ihi, çe . Mü teki Ök e , İsta ul, 1973, Remzi Kitabevi,
s. 142

25
Tarih, I. 60 - He odotos, He odot Ta ihi, çe . Mü teki Ök e , İsta ul, , ‘e zi Kita e i, s.
ta afı da despotik içi de ö etil ele i e ağla ı .26 A istoteles, a a la ı doğal
kişilikle i ge eği Hellenlerden daha kötü uhlu oldukla ı ı aza .27

Bu ele alış o kada ö e lidi ki, Helle le i sos o-iktisadi ha atı da e ö e li u su u


oluştu a köleliği , doğal doğuşta e a u laşı sal içi e düşül üş i du u olup
ol adığı ta tış ası Helle -Ba a a ı ı ı ka ulü e a eddi ekse i de geliş işti . Nitekim
İ.Ö. . üz ılı aşla ı da Pe s “a aşla ı daki aşa ı e a kası da Ati a de iz gü ü ü
A adolu sahille i deki ege e liği Helle i lik du gusu a i üstü lük du gusu da ekle işti
ve Hellenler Pe sle üze i deki üstü lükle ini Hellen kişiliği e e Hellen kültü ü e ağla a
eğili i e gi işle di . Niteki Hellen polisi i özgü u ttaşla ı ka şısı da, ha atla ı üze i de
politik ko t ol e özgü lüğe sahip ol a a As alıla a dı. Pe s k alla ı üksek de let
gö e lile i dâhil te aala ı a köle di e hitap edi o du. Pe sle ta afı da kulla ıla "doulos"
keli esi i . üz ılda iti a e Hellencede köle ka şılığı ola ak a gı e sta da t hali e
gel esi de u sü e i ü ü üdü . He odotos'u Ta ih'i İ.Ö. , Hellenlerin çok daha ü ük
aske i gü e sahip Pe sle üze i deki zafe i i polis te eli de var olan politik özgü lüğe
ağlılıkla ı a e k iz a ı da o tak tehdide ka şı i leş e kapasitele i e atfetme
eğili i dedi .28 Bununla beraber Atina ve Sparta arası daki çekiş ele de, ö e
Peloponnesos “a aşı İ.Ö. –404) so la ı da he iki ta afı Pe s a dı ı peşi de koş ası,
so a Ko i thos “a aşı da İ.Ö. – i e Pe s üdahalesi ile a ıla A talkidas a ışı
Hellen gu u u u kıs e ok etti se de, Hellen kültü el üstü lük du gusu özellikle dil, sanat,
ili ala la ı da sü üştü . Hellenlerin kültü el üstü lük duygusu ve barbarla ı utlak
iktidara itaate hazı olduğu düşü esi i likte iki sonuca yol aça : ilki, a a la ı doğa
itiba ı la köleliğe u gu olduğu e dola ısı la köleleştirilmelerinin Hellenler içi bir imtiyaz ve
hatta i gö e olduğu; iki isi, Hellenlerin doğa ta afı da özgü lük içi a atıldığı. Halk
a ası da a gı ola u ka ıla İ.Ö. . üz ılda kıs e Plato da e ütekâ il haliyle
Aristoteles de felsefi bir dil buldula : i a a uhu ö eti i unsurundan yoksundu.
Bö le e doğal kölelik teo isi, köleliği a a la içi u gu olduğu fik i i de kapsa ıştı .

Öte a da , . e . üz ılla da sofistle e k ikle ö ülüğü de Helle -Ba a a ı ı ı


sorgulayanlar da o ta a çıktı. Fakat bu so gula a a a lık e ahut kölelik lehine kesin bir
ta ı değil a ak e a ak dola lı i tutu da i a etti. Ö eği A tipho İ.Ö. . üz ıl
"Doğ u Üze i e" adlı ese i de ili e i f ag a da "doğada hepi iz her şeyde ay ı olarak
yaratıl ışızdır, Helle olsu ar ar olsu ." dediği içi 29 akı za a a dek A tipho u
doğuşta üksek e aşağı a ı ı a, Helle e a a a ı la ı ı doğallığı a e a geçe liği e

26
Cambiano, 1987: 32–33; Fisher, 2001: 87–89

27
Politika, Kitap III, Bölü - A istoteles, Politika, Tho as Ala “i lai 'ı İ giliz e çe i isi de çe . Mete
Tu ıça , İsta ul, , ‘e zi Kita e i, s.

28
"Bi Pe s ko uta ı iki iğit “pa talı' a Pe s k alı a tesli ol ala ı hali de ü ük se et e top ak
kaza a ile ekle i i sö lediği de “pa talıla şö le a ıt e i le : kölelik edi , u u ili o su , a a özgü lüğü
e olduğu u, tatlı ıdı , a ı ıdı , hiç tat adı , ile ezsi . Eğe i gü tada sa o u, ız akla değil, alta la
sa u a ız ı öğütle si ize" He odotos, : [pa ag af ].

29
İlgili f ag a içi kz. K a z, :
ka şı çıktığı e uhte ele Hellen ol a a la ı köleleşti ilmesinin eş ulaştı ıl ası ı
i sa lığı i liği adı a so guladığı düşü ülü o du.30 Bir kere bu pasaj Hellen-Ba a a ı ı
üze i edi e kölele i a a la a eşitle ip eşitle ediği eli li değildi .31 Dahası, akı la da
keşfedilen ilave bir fragmanda A tipho u ke di asala ı ı o oi o a la a e
aşkala ı ı ki i eddede tü i sa la ı i i le i aza ı da a a sa ıldıkla ı a a aslında
ütü i sa la ı "temel fizyolojik doğa e ihti açla ı da" a ı olduğu u sö lediği
a laşıl ıştı . Bu gö e eli a gü a ı düşü dü ttüğü Helle le i aşka halkla ı asa e
alışka lıkla ı ı küçük gö esi i "zo u lu içi de" doğ u ol adığıdı ki bu da muhtemelen
A tipho u he kese ke di zo u lu ihti açla ı ı takip et e hakkı e e daha genel ve biraz
da amoral pozisyonunun bir parçası dı. Dola ısı la, A tipho u doğuşta üksek e aşağı
a ı ı a saldı dığı e a tü i sa la ta afı da pa laşıla fiziksel özellikle i a lığı ı bir
kölelik eleşti isi olduğu u düşü ek içi se ep oktu .32

Kölelik eleşti isi de işke , a a lık e kölelik a ası da i i i i etkile e çok ku etli bir
ağı ulu duğu u azı ızda eli t iştik. Dola ısı la köleliğe ö elik tutu u da ele
al a ı , a a lık hususu daki genel akış açısı a dai ipu u sağla a ağı ı düşü ek hiç de
a lış ol az. Dahası u u aptığı ızda, ka şı ızda A tipho ö eği deki le çok e ze
şekilde a lış o u la ış i si a buluruz. Sofist olduğu ka ul edile Go gias ı 33 öğ e isi
Alkida as ı İ.Ö. – . üz ıl) Ta rı herkesi hür yarattı; doğa ki seyi köle yap a ıştır.
dediği içi köleliğe ka şı çıktığı sa ıl ıştı . Alkida as u sözle i e aldığı ese i ile İ.Ö.
de The ai i “pa ta üze i deki zafe i de so a Epa i o das ta afı da Mese a da
helotla ı hü i ete ka uştu ul ala ı ı haklı çıka t ak isti o du. Ta tış a Isok ates e bir
yanıttı. Isok ates e gö e asa o os gözü de adil i sa aşta fethedile e uzu za a da
e i elde tutulup i as kala şe geçe li i ülk oluştu u du. Mese a da top ak e
üze i deki helotlar Spartalıla ta afı da ö le ülk edi il işti e helotlara eski
top akla ı ı e özgü lükle i i e il esi ka ul edile ezdi. Ta tış a köleliği ütü içi le i
üze i e değil “pa ta ı helot siste i üze i e di e a ı a Mese alı helotlar Attike li di.34
Alkida as ı u esele dışı da köleliği kaldı ıl ası ı talep ettiği e astla a ıştı .
Dola ısı la Alkida as ı “pa ta daki helot siste i i ahkû edişi de e fazla Helle le i
aşka Helle ka deşle i i köleleşti il esi de du duğu ahatsızlığı keski leşti diği
düşü üle ili .35

30
Tü kçede de ka ulle ö ledi . Şe el e gö e A tipho i sa la a ası da eşit hakla sa u u o gi idi Şe el,
: . Ağaoğulla ı' a gö e A tipho "Helle -Ba a dola ısı la özgü -köle a ı ı ı adsı a ak"
koz opolitiz fik i e kapıla ı aça Ağaoğulla ı, : .

31
Cambiano, 1987: 31

32
Fisher, 2001: 89–90.

33
Ya gı ka aat Go gias ı sofist olduğu ö ü de ol akla e a e , du u i e de eli gi değildi . Plato u
Go gias adlı ese i o u e sofist ola ak ta if ede e de gö üşle i i sofistle i kile ile ilişkile di i I ı , :
575 ve 588 [not 22]).

34
Cambiano, 1987: 24–25
Köleliğe ö elik, ge çek a la da i tepki ul ak istediği izde, üç ü ük t agedya
aza ı da i i ola Eu ipides i göz ö ü e al akta fa da a dı . P otago as ı e azı aşka
sofistle i de sle i e de a et iş ola Eu ipides i İ.Ö. –406) eserlerinin ize çağı ı çok
ile isi de, sı ıfsal düze e ka şı de i i i akış açışı su duğu sö le e ez. )i a oyunları da
köleliği adaleti i eleşti e i ka ıt olduğu ö ü de gö üş olsa dahi, u o u la daki
ka akte le ta afı da he kölelik eleşti isi he de ki ile i i köleliğe u gu olduğu
tü ü de üdafaa edi i ifadele dile geti ildiği içi Eu ipides i ke disi i e düşü düğü ü
sö le ek zo du . Bu ede le de ahsettiği iz tepki i iteliği i ü üte i oruz. Fakat en
azı da eserlerinde ü ütüle teo ik e p o okatif ta tış ala ı adikal sofistle i
düşü ele i i ifade ettiği sö le e ili . Bu da ö e li e ile i i i adı ola ak ka ul
edil elidi . Ese le i de kölelikle alakalı eleşti ile i in iki noktada topla dığı gö ülü . İlk
ola ak, özgü u ttaşla kada e hatta aze daha çok sadakat, esa et ve zekâ göste e
kölele i a lığı o ta a ko u ke , ka akte le sıklıkla kölelik ku u u u ga i-adil işle e ek
köleliği hak et e e le i u alçaltı ı du u a soktuğu so u u a a ı la . Yaza ı Io adlı
ese i de şu sözle geçe :

Köleleri uta dıra ak tek şey vardır,/ Yal ız a adları./ Bu u dışı da hiç ir

köle/ Özgürde kötü değildir,/ Çü kü doğru ir ruh taşır.

Dola ısı la, sanki ütü i sa la ı köke iti a ı la a ı gö ü düğü, ı kı , doğuşta so lu e a


hü ol a ı i i o al değe le e sahip ol a ı ga a tile ediği, köleliği azıla ı içi kade i
isa etli i ta i i ike diğe azıla ı içi i adla dı ada aşka i şe ifade et ediği i a
edili . İki ci olarak, sa aş e so ası ı so uçla ı ı so gula dığı T oia lı Kadı la ,
A d o akhe e Heka e gi i azı o u la ı da sa aşta e ilgi e uğ a a ta aftaki kadı e
ço ukla ı köleleşti il esi i adaleti ve Hellenlerin e telektüel e o al üstü lüğü a sa ı ı
so gula ı . Bi a da köleleşti ile kadı e ço ukla içi üzü tü e se pati u a dı ılı ke ,
öte a da da uzaffe Helle le i gayri-adil e du gusuz zali liği vurgulanarak Hellen-
Ba a o al a ı ı ı geçe liliği e dai iddi kuşkula a atılı .36 Deği diği u iki ö e li
nokta, a lış o u la ış ola A tipho e Alkida as ı aksi e, gö üşü ü kıs i bir moral
vurgudan veya yerel bir politik gayeden ibaret tutmadığı ı göste ekte e köleliği so gula a
olu u seçe ek, ese le i i i sa lık içi ede i at iteliği i de üstü de i ko u a
ükseltmektedir.

Elbette ütü u la a ağ e ta lo u iç açı ı olduğu u sö le e e iz. Üstelik durum


sadece sofistle içi ö le değildi . “toa akı ı içe isi de e u akı a e sup stoasistle
a asında konunun ele alı ış şekli iddi ete sizlikle taşı . Bu da ta lo u eha eti i

35
Fishe , : / Tü kçede, Fı dıkoğlu Alkida as ı esa eti ta a i le ilgası ı istediği i
eli ti Fı dıkoğlu, : . Ağaoğulla ı Alkida as ı açıkça kölelik ku u u a saldı a e o u o tada
kalk ası ı iste e tek “ofist ola ak itele Ağaoğulla ı, : . Şe el e gö e ise Alkida as efe di-köle
a ı ı a ka şı çık ıştı . ŞENEL, : . Gö e e e ke i ta ihte tü kçede a ı la a se i e le i de Be e
ede i i sö le ese de Alkida as ı köleliği ilgası ı sa u uş ola ile eği i uhte el gö e işti Be e,
1958: 11)

36
Fisher, 2001: 90– / Io da alı tı içi “a i e, : . Tü kçede Eu ipides i ilgili ese le i içi kz.
(Euripides, 2002); (Euripides, 1943).
a ttı aktadı . )i a İ.Ö. . üz ılda teo ik ola ak te elle di ile doğal kölelik düşü esi i
aşlı a eleşti isinin İ.Ö . üz ılda iti a e “toa Okulu ta afı da apıldığı ka ul edili .37 Bu
de e e ö e li i iteliğe sahip oluşu da dahi, ça pıkla gö ek üzü üdü . Genel olarak
“toa düşü esi e gö e e e kos os Ta ı ı ke disi di, doğa ı düze i ilahi akılsallığa
logos sahipti, ilgelik zo u luluğu ilgisi e ulaş ak e azgı a ıza göste ekti, i sa ı
e eği ise doğa a u gu aşa aktı.38 Stoasistler, akılda a ı ölçüde pa al ak iti a ı la
i sa la ı i i le i e eşitliği e e e e sel ka deşliği e i a ı o la dı. Onlara gö e i sa la
doğuşta fa klı değildi a a çoğu çe e e eğiti ta afı da ozul uştu, çok azı içle i deki
pota si eli tü ü le ge çekleşti e ili di. Dola ısı la “toasistle ta afı da i sa la a ası da
apıla u şekilde i akılsallık e e de de e ele esi so ada köleliğe düş e i
eş ulaştı a ile ek tü de i aklaşı dı. Bilinmelidir ki, köle i doğa ı ü ü ü ol adığı ı
sö le ek köleliği doğa ile u u lu ol adığı ı sö le e e eşit değildi . “toasistler içi he şe
doğa a u gu du. Dola ısı la kölelik gi i e e sel i ku u u doğa a ka şı ola ile eği i
düşü ele i zo du. Aksi e, köleliği a gı lığı ilahi tasa ı ı i pa çası ola ak fa klı
i sa la ı ha atı fa klı du akla ı a ta i edildikle i i düşü dü e ile ek i olgu du. Ö eği
Khrysippos tah i e İ.Ö. – içi köle efe di i ülki eti e ö le e ta i edil iş
kimseydi. “toa ahlakı a gö e adalet salt i sa ol ala ı iti a ı la değe i e o u u ola
39

kölele i hakkı dı. “toasistlerin hak te eli de ko uş ası i e ilikti e Kh sippos u köle i
dai i ola ak ki ala ış kişi ola ak ta if et esi a la lı dı. Fakat kölele e asıl da a ıl ası
ge ektiği e ilişki ö e ile i e ut p atiği e Ati a asala ı ı sağladığı ko u a ı ötesi de
değildi.40 Stoasistler köleliği adil ol adığı ı düşü se dile ile ilgası ı iste ele i afile
ola ili di. Fakat i i efe dile i kölele i i azat et esi i teş ik ede ili le di e u u
ap adıla . Me ut toplu sal ta akalaş a ı ka ul ettile .41 Eleşti i e i e i ö eki
üz ılda özgü lüğü e a köleliği dışsal değil içsel i du u ola ak ta ı la a K ik i ası
de aldıla .42 Hukuki özgü lük e ge çek kölelik a ı ı a aş u a stoasistlere gö e i sa la

37
Okulu ku u usu Kı ıs lı )e o du İ.Ö. –264 ; a dı da okulu aşı a Assos lu Klea thes tah i e İ.Ö.
312– , e daha so a da Ta sus akı la ı da doğa Kh sippos tah i e İ.Ö. – geçti. Ati a daki u
e ke dö e de so a “toa felsefesi gide ek ‘o a a ka dı “e e a, Epiktetos, Ma us-Aurelius). Stoa
düşü esi eş üz ılı aşa i ta ihe sahipti e te sil ile i i he za a o tak i fiki de ol adığı da ili i .

38
Tü kçede “toa düşü esi içi A tik Helle de i i il ka ak sa ıla ile ek i ese ola ak kz. Dioge es
Laertios, 2003: 302– [kitap VII] ; çağdaş ese le a ası da ge el ola ak “toa felsefesi içi kz. B u , e
özellikle “toa ahlakı içi kz. Aka su, : –76).

39
“toa düşü esi de ilahi düze ile kölelik a ası daki ilişki içi kz. B u t, : –382).

40
Brunt, 1993: 372 [dipnot 47], 383 [dipnot 68]

41
Brunt, 1993: 383–384

42
K ik okulu ku u usu A tisthe es tah i e İ.Ö. – , e ü lü te sil isi ise takipçisi “i op lu Dioge es
İ.Ö. – di. K ikle e gö e iste du usal iste ti sel olsu , tü hazla kötüdü , hazla tutku olu sa i sa
istekle i i kölesi olu , e de ilgelikte, a i ge eksi e du a adadı . Dola ısı la alı i aşa sü eli,
so luluğu, ze gi liği, ü ü küçü se elidi Aka su, : – . Dioge es e kölesi kaçtığı da e de ko sa la
ta afı da akala ıp köle ola ak satıldığı da aldı ış et e işti. Kaçak kölesi i a a ası ı salık e e le e Ma es,
Dioge es ol ada aşa a ili o da, Dioge es, Ma es ol ada aşa a ı o sa, u çok gülü ç de işti.
“atılı ke e e ile i i so a çığı tka a i sa la ı ö eti i de iş e ke di i satı ala ak kişi i göste ip e i
a ası da so lu-so suz, özgü -köle, Helle -Barbar, zengin- oksul fa kla ı ö e li değildi.
Ö e li ola iç özgü lüktü. Bi köle aslı da özgü , i k al da aslı da köle ola ili di. Dola ısı la
stoasistle i tü aklaşı ı ta a i le so ut a i ti sel i o utla sı ı lı kal ıştı .

Doğal kölelik teo isi i , a i i sa ı doğuşta köle ola ak doğduğu teo isi i ilk ö e ele i
Plato İ.Ö. – ta afı da gelişti ili e A istoteles ta afı da olgu hali e ulaştı ılı .
Plato u ese le i de kölelik üze i e doğ uda i ta tış a ulu az. A ak çeşitli
deği ile i de logos/do a a ı ı a e ö et e kapasitesi e da a a ak i kölelik nosyonu
kurulabilir.

Plato u ideal de let tasa ı ı da kişile i toplu sal hi e a şideki ko u la ı de leti e/ e a


ke dile i i ö et e doğal/doğuşta kapasitele i ile eli le i . Bu kapasite ku etle kalıtsal
ol a te a ülü göste se de a a sı a sap ala olu e Plato aşağı e uka ı toplu sal
ha eketliliği sa u u . Ko u u ula sı ıfı ı oluştu a iki kesi de ö eti ile sade e
ke dile i i değil de leti ö et esi i de ili le , aske le ise e azı da ke dile i i ö et e
kapasitesine sahipti le . Çalışa la sı ıfı çiftçile , za aatkâ la , işçile ise da a ışla ı da
uhla ı daki ha a ta iatı a e ik düşe le , ke dile i i dahi ö ete ezle .43 Plato da
ö et e kapasitesi zihi sel etki liği düze i e e iteliği e ağlıdı . Akıl e zekâ(logos) ile
bilinebilen kavramlar es ele i ideala ı ile du u la la edi ile kanaatler(doxa) birbirinden
fa klıdı . İlki ispatla a ağlıdı , iki i u a ge ek du az. İlki i a dı a ile sa sıl az, iki i
se dele . Bütü i sa la ı ka aatte pa la ı a dı , a a ka a ta ıla e pek az kişi e asip
olur.44 De leti ö et e e sade e as o el açıkla a gü ü e logos sahip ola la u gu du ,
logos sahi i ol a a çokluğu i kıs ı aske le ö eti e a dı ı olu la e ge i
kala la çalışa la ö etili le .45 De let sa atı ı ilen logos sahipleri(filozoflar ve tamamen
a dı la ış a istok atla tü üfus içi de çok küçük i azı lık oluştu u la .46

Plato köleliği i uhake e ete sizliği du u u ola ak düşü ü . Ö eği , i sa at e a


ili ola ak tıp hasta ı ta iatı ı i ele , aptığı he şe i içi aptığı ı ili , ede le i
göste i .47 Özgü i heki hasta ı e akı la ı ı di le e ek hastalığı köke i i e ta iatı ı
so gula , hasta a du u u a ilişki as o el i açıkla a logos e e ek o u ik a et e e
ö eli ke , köle heki e hasta ı di le e açıkla a apa , deneyimlerine(doxa) dayanarak
talimatlar verir.48 Fa kı da olup da akıl ü üte ek ka ıtla a a ak hali köle e akışa ak i

o a sat, o ada ı i efe di e ge eksi i i a de işti Dioge es Lae tios, : [kitap VI, pa ag af ],
282 [kitap VI, paragraf 74]).

43
Platon, 2006: 137–142 [412c– ] / A ı a kz. “ hlaıfe , : .

44
Platon, 1943: 59 [51d–e]

45
Ö eği kz. Plato , : –224 [968a]).

46
Platon, 1944: 76 [292e]

47
Platon, 1946: 102 [501a]

48
Platon, 1998a: 123 [720c–d]
durumdur.49 Dola ısı la Plato içi köle hakikate değil a ak ka aatle e sahip ola ildiği içi
ö le di il e e açık i i ola ak eli i . Fakat logos oksu luğu e daha özel ola ak da ke di i
ö et e kapasitesi ete sizliği özgü u ttaşla ı çokluğu çalışa la sı ıfı içi de geçe lidi .
Plato u özgü te i olojisi u fa ksızlığı i göste gesidi . Plato te i le i çeşitli
kulla ı la ı da çokluğu tü ü ü i düze de köle doulos ola ak gö ü e ö eti ile
ka şısı da kölelik douleia ilişkisi içi de düşü ü . Aslı da köle e kölelik söz ükle i i
kulla ı ı daki kastı he tü lü ida e i tek e a ı ilke ile açıkla ak e eş ulaştı ak
iste esidi ; aşka de işle teo ikti , p atik değil.50 Yoksa çeşitli e le deki de işle i de
kölele ile özgü çokluk a ası daki a ı ı ko u ak e hatta ge işlet ek istediği açıktı . Fakat
so uç ola ak, Plato i sa la a ası da doğal a ı la apsa da, köleliği doğal te elde
ta ı lasa da, ge çek kölele i çalışa özgü u ttaşla da a ı a ak doğal i fa k sö le e iş
olur.51 Dola ısı la köleliği doğal te elde eş ulaştı a ak ete li i teo i ku az. A la lı i
a ı ula az e/ e a u a ihti aç du az .

Ö e diği asala da e öğütle i de gözle e ile eği gi i, Plato efe di ile köle a ası daki
a ı ı çok daha ge iş i çe çe ede ko u ak e hatta Ati a da geçe li ola a ı ı daha da
ge işlet ek ka gısı güde . Ö eği özgü -köle a ı ı ı ha e içi de so düze i de
ozul a ası ı iste . Bu u içi , özgü i u ttaşı kölesi i aşka özgü u ttaşla la
ilişkisi de doğa ak ço uğu efe di e ait ol ası ı, e kek e a kadı özgü u ttaş ile kölesi
a ası daki ilişkide doğa ço uğu köle a e e a köle a ası ile ülkede çıka ıl ası ı
ö e ir.52 Ya i ö elikle ülki et hakkı ı ko u ak iste , iki i ola ak kişi i ke di kölesi de
ço uk sahi i ol ası ı iste ez, iha et doğa ak ço uğu i i özgü i i köle i a e-baba
ta afı da a ı e de e a ülkede ü ütül esi i e gelle ek iste . Yi e ö eği kölele e
asga i i zekâ e o al kapasite e dola ısı la ko u ası ge eke i ikta o u atfede
a a a adaki statü fa kı ı a tı a ak eza asala ı ö e i . Yasala da Ati alı ka akte i, i
a da e de li da a ış akı ı da efe di i ka deşle i i e oğulla ı ı ge ide ı aka e
efe dile i i e ailele i i ku ta a ki i kölele i a lığı da söz edildiği i hatı latı , i a da
da tam tersini:

Köle ruhu da sağlıklı hiç ir şey ol adığı, aklı ola ı u tür i sa lara hiç ir za a
güve e esi gerektiği de söyle ir, değil i? Oza ları ızı e ilgesi, )eus ta söz ederke
şöyle de iş: Kölelik gü ü yakaladı ı i sa ları/ e gi akışlı )eus, aklı yarısı ı alır
o larda . Ati alı karakteri şöyle deva eder: Herkes ke di düşü esi e göre u
tutumlardan biri i seçer; ki i köle soyu a hiç güve eyip hayva ışlar gi i o lara sopa ve
ka çıyla girişerek ruhları ı üç kez değil, pek çok kez köle kılıyor, ki i de u u ta tersi i

49
Platon, 1998b: 221 [966b]

50
Vlastos, 1941: 292– / Plato ö eği işçi e za aatkâ la ı filozofla ı kölesi ol ası ge ektiği i sö le ke
(Platon, 2006: 331 [590 c–d] e o la ı kölele i düze i e i di e i e de kölele i statüsü ü özgü
e ekçile i ki e ükselt e i a açla .

51
Plato u fiili köle i çalışa özgü çoklukta a ı a akla aslı da ete li i kölelik teo isi ku adığı hususu
ge elde atla ı . Ö eği kz. “ hlaife , e Vlastos, .

52
Platon, 1998b: 177–178 [930d–e]
yapıyor.” Plato o ta i ol ö e i . Kölele i ge eği e etişti elidi , yal ız onlara iyilik
olsu diye değil, daha çok ke di çıkarı ız içi . Bu i sa ları yetiştiril esi şöyle olur: kölelere
karşı şiddet kulla a ak, hatta ola aklıysa, o lara eşitleri izde daha az haksızlık yap ak.
...Kuşkusuz köleleri hakkı a ezala dır ak gerekir ve özgür kişilere yapıldığı gi i o ları
uyarılarla şı art a alı; köleye yö eltile her söz ir uyruk ol alı, e erkek e de kadı
kölelerle hiç ir za a hiç ir şekilde şakalaş a alı... 53 Plato a ı suçta ötü ü kölele e
özgü u ttaşla da daha ağı ezala ö gö ü ; zi a üstle i e e dola ısı la statüle i e de
ka şı geli o la dı .54 Hatta Ati a da kölele e teo ide e ile hukuki ko u a ı Platon vermez.
“ığı a hakkı da söz et ez. Aşağıla a a h is ka şı ol akla e a e , u ko uda ge el
i asa ö e ez. Bi köle i ke disi i aşağıla a efe disi e e a özgü i u ttaşa
kızgı lıkla e a ke di i sa u a a a ı la ka şılık e esi i ezai i di i se e i ola ak
gö ül esi i ka ul et ez.55 Köle i ko u ası ı hukuka değil, eğiti sa esi de u ttaşla da
oluşa ak adalet du gusu a e ke di i ko t ole ı akı .56

Plato u tasa ladığı de lette kölele ü ük ağı lıkla Helle li ol a a la da oluşa aktı. Çok
ile i git edi se de, e azı da azı a a halkla ı doğada zihi sel ola ak aşağı gö dü.
)a a ı et ik ö a gıla ı ı pa laşa Plato Hellenlerin e aşlı a iteliği ola ak ilgi
se gisi i gö ü ke , T ak alıla , İskitle e diğe kuze li halkla ı taşkı e hı çı uh hali le,
Fe ikelile i e Mısı lıla ı pa a hı sı ile ta if ede .57 Yi e Pe s halkı ı k alla ı ta afı da
si asete köleleşti ile ek he i lik du gusu u he de düşü e, ko uş a, gö üş
alış e işi i o tada kaldı ıldığı ı u gula .58 Plato a ala ı da i u u e i lik a zuladığı
Helle de letle i i i i le i ile sa aş akta sa a a la a ka şı sa aş ala ı ı, sade e o la ı
a adılışta düş a ola ak gö ele i i, sade e o la la sa aşla da esi le i köle edi ele i i
istiyordu.59 Ya a ı halkla a ka şı ka aat e ö a gıla ı da u u etkisi ol uş ol alıdı .60

53
(Platon, 1998a: 187–188 [776– ] / Plato ta afı da Ho e os u köleliğe düşü e i sa ı e de i i
a ısı ı ka ola ağı a ilişki pasajı da ede değişiklik aptığı e değiş iş hali e ka şı ke di tutu u açık
değildi . Fishe e gö e apıla değişiklikle köleliği daha düş a a içi de su ul ası ı sağla ıştı . E de
a ete e i e akıl ous geçi ildiği de, u gu kölele i azal ış doğ u e le kapasitesi de sı ı lı zeka e
a la ışla ı a ka a . Fishe , : . Fakat ö le ile olsa, pasaja gö e u du u doğuşta , a i köleliği
ede i değil kölelik du u u u i so u udu . Öte a da Plato köleliği e he tü lü ö et e ilişkisi i zihinsel
kapasite e ağladığı içi değişiklik teo isi le tuta lıdı .

54
Fisher, 1997: 57

55
Bkz. (Platon, 1998b: 99, 101, 113, 117 [868, 869, 879, 882]).

56
Fisher, 1997: 60

57
Platon, 2006: 168–169 [435d–436a]

58
İlgili pasajla da Pe sle i doğuşta köle uhlu oldukla ı değil, u hale geti ildikle i u gula ı . Bkz. Plato ,
1998a: 90, 95, 97 [694a–b, 697c, 697e]).

59
Platon, 2006: 212–216 [469b–471b]

60
Fisher, 2001: 93
Bu a ka şı De let Ada ı da ilgisizlik e alçaklık ça u u da a gelip ata Hellenlerin
de kölelik o u du uğu altı a alı ası ü asip i eza ola ak gö ülü .61

Plato u öğ e isi A istoteles i İ.Ö. – doğal kölelik teo isi ise A tik Helle de
köleliği as o el içi de sa u a a ö elik e kapsa lı e e iddi gi işi di . A istoteles i
kölelik teo isi i çelişkile ile dolu olduğu sö le egel işti . Bu da köleliğe dai fiki le i i de
e aldığı si aset teo isi üze i e ese i Politika ı oldukça siste siz e ka ışık ol ası ı pa ı
da ol alıdı .62 A istoteles de, Plato gi i, hi e a şik a i sı ıflı i toplu odeli tasa la .
İdeal ola ak i aske - ö eti i u ttaşla sı ıfı, e de i zedele i i işle aptıkla ı içi si asal
hakla a sahip ol a a ak çiftçi, za aatkâ , ta i e işçile de oluşa i ü eti ile sı ıfı e
iha et i köle sı ıfı düşü ü ; a ı a a lıklı ı alı a göz dike ile ek oksul çoğu luğu
de lete düş a lık esle ip tehlikeli hale gel e ele i içi si asal hakla a sahip olduğu,
asa a e a gı işle i e sı ı lı katılı la ı a izi e ildiği i ku ula ili e i i de let ö e i . Bu
a istok asi e de ok asi değil, politeia dı .63 A istoteles ü eti ile sı ıfı ı aptıkla ı işi
iteliği de ötü ü aslı da u ttaşlığa akıştı az. Niteki eski za a larda azı kavi ler
arası da za aatkârlar köle ve ya a ı sayılırlardı, hatta u yüzde ugü ile çoğu u
duru dadır. Muhakkak ola şudur ki e iyi hükü et şekli u ları vata daş olarak ka ul
etmeyecektir. Çü kü za aatkâr ve işçi hayatı yaşaya ir ki se i faziletli ol ası a i kâ
yoktur .64 Bu akı da , ata daşla ı – ara sıra ke di ke dileri içi yap aları üstes a – bu
gi i aşağı za aatları öğre e eleri lazı dır. Eğer u ları dai i olarak yaparlarsa o za a
efe di ile köle arası da fark kal az. 65 Özgü u ttaş ile köle a ası daki fa kı ko u ak iste e
A istoteles u işle i a kişile i kölele i e a da ka u hiz eti deki za aatkâ e işçile le
apıl ası ı ö e i .66

A istoteles i toplu tasa ı ı daki hi e a şi i ilkesi akıldı . İ sa ı ha a da a ı t ede


aklıdı e i sa la ı toplu sal hi e a şideki e le i i akıl düze / içi le i e u a teka ül
ede e de içi le i eli le . Bu la A istoteles içi , Plato içi de olduğu gi i, ü ük ölçüde
doğal itelikle di . A istoteles e gö e doğdukla ı a da iti a e azı ki sele tâ i ol ak
içi , azı ki sele ise hük et ek içi a atıl ışla dı . Dola ısı la kölelik ta iata a kı ı
değildi , ta iat i a ı köle ol ası ge eke i sa la a dı .67 Akıl e e de k ite le i e gö e

61
Platon, 1944: 111 [309a]

62
Politika ı e i i se tah i le çok a ele azıldığı düşü üle ili . A a ese i, e azı da eli ize ulaştığı hali le
A istoteles i azdığı a dai i ka ıt da oktu . Ö eği ese öğ e ile i ta afı da A istoteles i de sle i de
edi dikle i otla ı i de le esi ola ili . Yahut ese i düze i üz ılla o u a ka ıştı ıl ış da ola ili . He
halüka da A istoteles gi i ilgi i siste leşti e i i ola ak ü e sahip i i i gö ü üşte u de e e siste atik
ol a a i ese i so hali de so u lu olduğu u düşü ek ola aklı gö ü ez M lella d, : –55).

63
Bkz. (Aristoteles, 1944 [kitap III])

64
Aristoteles, 1944: 116–117 [1278a]

65
Aristoteles, 1944: 113–114 [1277b]

66
A istoteles, : [ a] / K ş. A istoteles, :

67
Aristoteles, 1944: 13 [1254a]
ki ile i i toplu sal hi e a şi i aşağısı da tasa la ak akul gö üle ilse de, A istoteles i
u e aşağı ko u u kölelik statüsü ola ak tasarla ası aklı i el değil a ak itel
sı ıfla dır ası ile ü kü ola ilirdi. Niteki hük ede le tâ i ola arası daki fark dere e
farkı değil, ir keyfiyet farkıdır der.68 A istoteles kölele i akıl e e de de pa al adığı ı
düşü ez. Kölele de i sa olduğu da , o la ı da aklı olduğu da faziletle i ol adığı ı
sö le ek A istoteles e gö e üs ütü saç adı .69 Bu u la e a e köle i uhake e
kud eti hiç oktu , doğal köle a ak ka a ışı ola ile ek kada düşü e ile fakat ta
70

ânası la akılda ah u ola i ki se di .71 Dola ısı la köle a ak azifesi i i ap


etti diği şekilde e ikta da 72, a i a ak ko kaklık e itidalsizlikle azifesi i ap ası a
engel olmayacak kadar faziletli di .73 Köle uhake e kud eti de oksu olduğu a gö e
a ak u eti e sahip ola la ta afı da ida e edil elidi . A istoteles e göre hük ede de
ahlak fazileti ta olarak ulu ası gerektir, çü kü o u vazifesi üke el ir usta ı , ya i
aklı işidir .74 A a ta e de i adi e ulu duğu u sö le ;75 çoğu luk ge çek i i i ze k,
o u e se ette olduğu u düşü ü .76 )a aatkâ la da çok defa a lış ha eket üzü de
işle i de u affaki etsizlik göste i le e hatta za aatkâ lığı aşağı e i in hususi bir
köleliği a dı . Yi e de za aatkâ ile köle a ası da ü ük i fa k olduğu da ıs a ede .77
A istoteles de, Plato gi i, sı ada u ttaşı uhake e kud eti e e üksek e de i e
i a az. A a u aslı da ta e de e sahip ol a a u ttaş çoğu luğu u gü delikçi,
za aatkâ , tü a s. efe diliğe la ık ol adığı a la ı a geli . Fakat A istoteles u ge çekle
üzleş ez.78 Toplu u çok ü ük çoğu luğu kölele de oluşa a a ağı a gö e,
A istoteles i tutu u p ag atik ol alıdı . Fakat u du u , eğe kölenin muhakeme
kud eti de oksu olduğu a sa ı ı ka ul edilse di, teo isi i geçe siz kıl az, sade e tadilat
gerektirirdi.

68
Aristoteles, 1944: 37 [1259b]

69
Aristoteles, 1944: 36 [1259b]

70
Aristoteles, 1944: 38 [1260a]

71
Aristoteles, 1944: 15 [1254b]

72
Aristoteles, 1944: 38 [1260a]

73
Aristoteles, 1944: 39 [1260a]

74
Aristoteles, 1944: 38 [1260a]

75
Ta e de a ak adi e astla a ge çek dostlukla da ulu u . A istotle, : [ ].

76
Aristoteles, 1998: 5 [1095a]

77
Aristoteles, 1944: 39 [1260a–b] - A istoteles za aatkâ ile köle a ası daki fa kta ıs a ede , a a u u
se eple i i değil so uçla ı ı sö le : Köle efe disi i ha atı a işti ak ede . )a aatkâ ı efe di ile ü ase eti o
kada akı değildi .

78
Brunt, 1993: 375–376
A istoteles a lı a lıkla da iki çeşit hük edişi, he utlak he şa tlı hük edişi teşhis
eder: )ekâ i siyaklara, devlet ada ı ı vata daşları a veya kralı te aaları a hük edişi gi i
hük ederke ruh ede e, efe di i kölesi e hük ettiği gi i hük eder .79 A laşıldığı üze e
kralı tebaası a hük edişi şa tlı, efe di i kölesi e hük edişi ise utlaktı . Akıl du gu
(zekâ-insiyak) modeline da alı şa tlı hük edişte uhu akıl a ı ı duygu yanı a hük edişi
ilişki k al a e a a a a i hük edişti , hük edile i i iliği içi di . ‘uh-beden modeline
dayalı utlak hük edişte ilişki despotikti : hük ede ke di çıka la ı içi hük ede , doğal
efendi ile doğal köle i e faatle i ge çekte i ol akla e a e efe di i ida esi her
şe de ö e efe di i e faati akı ı da e ancak ikinci derecede kölelik e faati
akı ı da dı . Aristoteles efendi-köle ilişkisi i uh- ede
80 odeli e gö e ta ı la ası a
ağ e , aslı da akıl-du gu odeli i de kulla ı . Bi a da köle i la ık olduğu ilişki e
odel ola ak ede ile uh e olasılıkla ehil ha a ile i sa a ası daki ilişki i alı , köle i sık
sık ehil ha a la ile ka şılaştı ı e o u i sa da çok ha ana benzetir:

Ruh ile ede , i sa la hayva arası daki fark gi i i sa evi i fertleri arası da da
diğerleri de aşağı ola lar vardır. Bu lar a ak ve a ak vü ut kuvvet ile çalışa ile
ki selerdir. Gerçekte kölelerle ehli hayva lar aşağı yukarı ay ı işe yararlar; her ikisi de
vü utları ı kuvvetiyle, yaşa amız içi zaruri ola ihtiyaçları ızı gideril esi e yararlar .81

Efendi-köle ilişkisi akıl ile ö ede gö e ile i ki se ile ü udu ile çalışa i ki se
arası daki ilişkidi .82 Diğe a da , sade e i si akla ı a ağlı ha a da fa klı ola ak,
köle i kavrayışı ola ile ek kadar düşü e ile ir kimse olarak tarif eder. 83 Başka de işle
köle akla sahip olmayabilir ama onu kavrayabilir, efe di i akıl ı te ihle i i anlayabilir ve
onlara uymaya karar verebilir. A istoteles u üzde kölele i öğüde ihti a ı ı u gula :
Köleye yal ız e ret eyi ve köleyi yal ız kulla ayı isteyenler ya ılıyor, çü kü köleleri
ço uklarda çok daha fazla yol gösteril eye ihtiya ı vardır .84

A istoteles i iki a ı odel kulla ası sıkı tı a at akla e a e a a a teo isi de


tuta sızlığa ol aça ı? A istoteles i köleliğe la ık ki se i uhake e kud eti de oksu
olduğu a sa ı ı altı da, efe di i aklı da ah u ike köle i fiile ehil ha a da fa klı
ol adığı ka ul edile ili . Fakat efe di i hük ü altı a gi diği de köledeki aklı ka a a
pota si eli ge çekleşi e a tık ehil ha a a e ze ez. Başka de işle, uh-beden modeli
köleliğe la ık ki se kölelik ö esi de ke di aşı a ike geçe li olsa ile kölelik ilişkisi altı a

79
Aristoteles, 1944: 14 [1254b]

80
Aristoteles, 1944: 119 – [ ]; A istotle, : / Be kes i ko u ile ilgili çe i isi hatalıdı A isto,
: [ ] , u kısı içi
Bkz: Tu ça çe i isi A istoteles, : .

81
Aristoteles, 1944: 15 [1254b]

82
Aristoteles, 1944: 4–5 [1252a]

83
Aristoteles, 1944: 15 [1254b]

84
Aristoteles, 1944: 39–40 [1260b]
gi diği de geçe li ol akta çıka e zate A istoteles de akıl-du gu odeli e geçe . Fakat
ruh- ede odeli deki despotik içi de akıl-du gu odeli deki a a a içi e geç ez.85
Yi e de u tuta sızlık a la ı a gel ez. ‘uh-beden analojisi her analoji kadar kusurludur.
Aristoteles u a aloji ile ilişki i efe di i çıka ı ı ö e ala uhte ası a işa et ede ,
dola ısı la içi i despotik ola aktı . A istoteles özgü i u ttaşı zihinsel kapasitesi ve bir
ço uğu pota si el zihi sel kapasitesi ile i köle i zihi sel kapasitesi i eşitle ez. Yetişki
u ttaş e ço uk a a a i ö eti ilişkisi içi de toplu sal ko u u a azı ola ili . Köle
ola az. Köle i ka a a kapasitesi a dı , a a muhakeme kudretinden yoksundur da.
“o ulsa dı, A istoteles pekâlâ köle i kölelik ilişkisi i doğal e ke di e faati e de u gu
olduğu u id ak ede ek kada akla sahip ol adığı ı sö le e ili di. Dola ısı la i sa köleliğe
ıza göste ek e i e sade e katla dığı içi despotik idare zorunludur.86 Aristoteles
hiz etle i i ka şılığı da kölele e azatlık aadi de ulu ul ası ı ö e i .87 Yine
asi et a esi de kölele i de i i i he e e dö dü ü kızı ı e liliği de azat edil esi i,
diğe tü kölele i i ise aşla ı geldiği de, hak ettikle i takdi de azat edil ele i i iste .88
Ki ile i azatlığı A istoteles i doğal kölelik teo isi i sakatladığı ı düşü ü .89 A istoteles i
a gü anı içi de doğal kölele ke di çıka la ı göz ö ü e alı dığı da azat edil e elidi le ,
fakat eğe u ge eği ili i de değille se e ödül ola ak azatlığı a zulu o la sa, o takdirde

85
Fo te augh akıl-du gu odeli içi de çalış a ı A istoteles i teo isi e tuta lılık kaza dı dığı ı göste e e
çalışı e “ ith de u da çok çeşitli a a tajla gö ü . Bu u la e a e “ ith A istoteles i he iki odeli de
kulla dığı ı e a a u la ı tuta lı ola ak i a a a geti e ediği i düşü ü . “ ith e gö e A istoteles i uh-
ede odeli de akıl-du gu odeli e geçişi ka ul edile ilirse de, Aristoteles efendi-köle ilişkisi i despotik
ola ak ta ı la akla çelişki e düşe çü kü akıl-du gu odeli de köle ehil ha a da e salt i ede de daha
fazla i şe olduğu da ilişki i despotik ol a ası ge eki . Bkz. “ ith, : –122).

86
Köle i köleliği ka ul et e e eği i i ka ulü Plato ta afı da e ili :

Şu ası açık ki, i sa hu suz i a atıktı ; aslı da köle ile özgü kişi e efe di a ası da i a ı ap ak
ge ektiği e gö e, i sa u zo u lu a ı a hiç i za a azı ol adığı e ola a a ağı içi , köle zo lu i aldı
(Platon, 1998a: 187–188 [777b–c]).

“ ith A istoteles i ede azı i sa la ı despotik i ö eti altı da a ı çek e e la ık oldukla ı ı


açıkla adığı ı sö le “ ith, : . A istoteles i a tığı içi de kölele i sı ı lı zihi sel kapasitele i
üzü de köleliği ka ulle e e ekle i sö le e ili .

87
A istoteles, : [ a] / Maalesef u u ede fa dalı ola ağı ı a lata ağı ı sö le a a a lat az.

88
Diogenes Laertios, 2003: 214 [kitap V, paragraf 14–15]

89
B u t a gö e, A istoteles azatlık aadi de köle e se fle i toplu halde ta ı da çalıştığı e dola ıs ı la
a akla a olasılıkla ı ı ulu duğu i ağla da söz ede :

A istoteles azatlık aadi i ta da a akla a a ka şı i ça e ola ak düşü üş ola ili . Öte a da B u t


di e işi düşü üle e e eği ha e köleliği söz ko usu olduğu da A istoteles i azatlık aadi ö e isi i çelişkili
ulu ; A istoteles asi eti de a teo isi e a kı ı da a ıştı a da eğiti ile kölele i ke dile i i ida e
edebilecek nokta a geldikle i i düşü ektedi ki u da zate sade e doğal efe di-köle a ı ı ı ula ıklaştı ı
(Brunt, 1993: 372– . Fishe de azatlık teş iki i doğal kölelik teo isi açısı da çelişki olduğu u hatta
teo i i e açık çelişkisi sö le . Eğe köle kölelikte fa dala ı o sa azat ı ak a o u u fa dala da ah u
ı aka ağı içi adil değildi . Yok eğe özgü ol a pota si eli a dı ise o takdi de de aşı da e i köle ola ak
değil de te i e iste e i ço uk gi i da a ıl ası ge eki di Fishe , : ).
a zula ı ı ka şıla ak efe di i çıka ı a olu .90 Aristoteles i a tığı içi de ta da kölele i
u ge eği ili i de ol a ala ı doğal köle oldukla ı ı göste i e doğal kölelik teo isi e
gö e azatlık aadi aslı da sade e efe di i çıka ı a değil, e il ese di a e i atı ozula ak
e elki is a ede ek ola doğal kölele i de çıka ı a geli . Azatlık aadi zihi sel kapasitesinin
sı ı lılığı üzü de köleliğe katla sı di e i teş ik ola ak e ili .91 Aristoteles i teo isi i
içsel tuta lılığı u gula ası daki p o le le i çöz e e et ez. Doğa i sa e ha a ,
yetişki e ço uk a ası da akıl akı ı da kesi a ı ap ıştı , a a ta iatça hü e
ta iatça köle a ası da a ı o kada kesi gö ü ez. Bazı kölele uhça hü kişile gi i
olabilirler,92 köle e a hü du u da ulu a azı ki sele ge çekte ta iatta köle e a hü
değille di 93. Bu se eple, köleliği eddede le i i akı da haklı oldukla ı ı tesli ede ,
zate köle e kölelik keli ele i i de iki a ı a la da kulla ıldığı ı eli ti : i ta iatta köle
olanlar, bir de kanunen so ada köle hali e gele le .94 Köleliği ko a si o el değil
doğal olduğu u ileri sü e ke A istoteles i ka şılaştığı e ka ul ettiği aşlıca problem
kölele i sıklıkla sa aşla da elde edilişidi ki u sıklıkla zihi sel kapasite akı ı da yanlış
i sa la ı köleleşti il esi e ede olu . “a aşta zafe i kaza a la ı üstü lüğü ü göste diği
varsayılsa ile, ki A istoteles i u da kuşkusu a dı, köleleşti ile sa aş esi le i i i çoğu
açıkça doğal köleliğe la ık aşağı i sa la ol a a aktı . Ha pte e da a gele köleliği ka u
eş ulaştı sa dı, o za a e üksek ki sele i tesadüfle ke dile i e a a ala ı esi
düş üş veya satıl ış ol akla köle ol ala ı ge eke ekti .95 Aristoteles addi kud etçe
üstü ola ı kaza dığı i sa aşta doğa köleliği ka ul et ez; a a e de akı ı da
üstü ola ta af içi u u eş u gö ü . “a aş köleliği ta iatta üstü ola ı hakkı, aşağı
96

ola ı la ığıdı . Ha p sa atı ta iat ta afı da o u eğ esi ukadde olduğu halde boyun
eğ e e i sa la a ka şı ap a a e u olduğu uz i e i ta ii elde ediş sa atıdı .97

90
A istoteles i tuta sızlıkta ku ta a ak u ipu u u B u t e i , a a ö e i i küçülte ek içi de pa a tez
içi de B u t, :

91
Smith Antik Helle de azatlığı , ‘o a da fa klı ola ak, özgü i u ttaşı ko u ası e te sili altı daki i
statü ol ası dola ısı la özgü lükte fa klılığı a dikkat çeke e u statü ü hâlâ kölede özgü u ttaştaki
uhake e kud eti de oksu luk a la ı a gele ile eği e işa et ede “ ith, : [dip ot ] . O sa
köle i sı ı lı i zihi sel kapasite ile ta ı la a doğal kölelik teo isi köle i özgü lüğe la ık gö ez, teş ik olsu
di e azatlık aat ede .

92
Aristoteles, 1944: 16 [1254b]

93
Aristoteles, 1944: 18 [1255b]

94
Aristoteles, 1944: 16 [1254b–1255a]

95
A istoteles, : [ a] / “a aşta esi düşe le i du u u u ka u u eş ulaştı dığı ı iddia ede le i
çelişkili ulu ke A istoteles a ha i se e i eş u değilse di e so a . Kastettiği köleliğe la ık i toplu u
efe diliğe la ık i toplu a sa aş aç asıdı ; oksa iki eşit toplu a ası daki eş u ol a a sa aş değil.

96
Aristoteles, 1944: 16–17 [1255a]

97
Aristoteles, 1944: 23 [1256b]
A a sa aşı köle edil e e üstahak ol a a i sa la ı köle hali e sok ak a a ı ile
öğ et e eli ; a ak köleliğe üstahak ola la ı efe disi ol ağa çalış alıdı .98

So de e e ça pı ıdı ki, Helle le so ada ‘o alıla da eski güzel gü le de i sa la ı


kölele ol aksızı utlu i ha at sü dükle i i a ı a sahiple di. Hatta Helle ista ı ki i
kı sal e le i de hasat so ası ı oş za a ı da köle e efe dile i i likte katıla ak eski
eşitliği e ide a attıkla ı festi alle a dı. Ho e os u İl ada sı da e a Hesiodos u İşle
e Gü le i de olsu , İ.Ö. . üz ıl so la ı da halkı eğle di ek içi i a edile asalsı
ko edile de olsu , eski Altı Çağ tas i le i de değiş e e i özellik doğa ı u ize i
ö e tliği e ke di ke di e işle e u ize i a açla sa esi de i sa e eği e ge ek
ol a ası dı. Ne azık ki u ütop ala a devrimci bir karakter atfet ek ola aksızdı , zi a
99

geç iş e gele ek so ut ta ih içi e değil itsel i geç işe e leşti il işti .100 Öte a da
u itle , e azı da doğal kölelik teo isine hatta ge el a la da köleliğe ka şı soyut bir
pota si el taşı la ı açısı da ö e lidi . Aynı şekilde İ.Ö. . üz ıl ta ih ese le i de de
köleliği okluğu ta ih dışı za a la a e leşti il iş gö ü ü .101 Fakat daha da ö e lisi,
asalsı ko edile de köleliği ol adığı ütopik tas i le olsa ile ta if edile olluk toplu u
olduğu içi çok a la lı değildi, zi a kölele e zate ge ek oktu. Bu akı da politik komedi
aza ı A istopha es İ.Ö. ? – u ta z ütop ala la ala ede gö ü ü . Yoklukla
dü ası da kölelik zo u ludu . Kadı la Me lisi de a ıla ko ü ist toplu da bile sadece
kiminin az kimini çok köle sahi i ol ası a so e ile ekti . Va lık ta, he kesi ze gi olduğu
e de hiç ki se ke di i i sa la ı köle paza ı da sat ak üze e kaçı a ı taşıdığı tehlikele e
atmak istemeyecektir.102 Sade e İ.Ö. . üz ılda Ia ulus ta afı dan tarif edilen Hint

98
Aristoteles, 1946: 192 [1333b–1334a]

99
Vogt, 1974c: 27– / Ho e os ke di ke di e ha eket ede teke lekle e sahip üç a aklı sehpala da söz ede :

Hephaistos u kö ükle i a ası da çalışı uldu,/ ka te içi de gidip geli o du o a a u a a,/ üç a ak


apı o du ta i i ta e./da a a aktı o la ı sa a ı ı dik du a ı a,/ he üç a ağı altı a altı teke lekle
ko uştu,/ ke di ke dile i e gi si le di e ta ıla ı topla tısı a,/ so a i e ge isi ge i e e dö sü le di e,/
gö ül e e değe şe le di u la . - Homeros, 1975: 452
[ ıs a –378]

Başka i e de de kadı -hiz etkâ la a e ze e altı da apıl ış a lıkla a ılı :

efe dile i e a dı edi o du altı da iki uşak/ u la e zi o du a lı kızla a./ Akıl a dı o la ı içi de,/
sesle i a dı o la ı , güçle i,/ ölü süz ta ıla e işti o la a iş gö e gü ü. Ho e os, : [ ıs a
417–420]).

Hesiodos ise şö le aza .

O la ı dı, e e e i o du e eketli top ak/ Ke di ke di e, çeşitli e ol; se e se e,/ Bakı o la dı ahatça


işle i e he tü lü olluk içi de;/ Çoktu ko u la ı, ahtlı ta ıla se i o la dı o la ı. Hesiodos, : [ ıs a
117–120]).

100
Cambiano, 1987: 25–26 / Vogt ise iyimser bir to la asalsı ko edile de ta if edile e eti sade e e uzak
i geç iş içi değil, utlu i gele ek içi de ku gula dığı ı düşü ü Vogt, : .

101
Cambiano, 1987: 26
Ok a usu da ha ali i adada aşa a toplulukta köleliği dışla ası fa klı i ö ek
oluştu u . Bu ada tü u ttaşla ı üte azı i ha atı ge eği işle i eşit içi de
ölüş esi de ötü ü köleliğe e yoktu.103 Ia ulus u ütop ası ı farklı kıla tas i edile i
bir bolluk toplumu olmaması a ağ e köleliği dışla ış ol asıdı , a a u da üte azı i
hayat pahası a ola aktı.

Diğe a da tü u ütopik tas i le ize ütopik ol a a ge çek i toplu da Aristoteles


çapı da i düşü ü ü temelsiz varsayı lara razı ola ak köleliği içi sa u duğu u göste i :
Her alet Hephaistos sephaları gi i ke di e ait işi ke diliği de yapa ilseydi, ir el tarafı da
idare edil ede ekik dokuya ilseydi, ızrap ke diliği de harpa doku a ilseydi e ustaları
işçiye e de efe dileri köleye ihtiya ı olurdu .104 A istoteles e gö e köle te el toplu sal
biri ola aile i asli i öğesi, ku u u i u su udu . Ta i aile kölele le hü kişile de
ü ekkepti . Aile i
105 ülke ihti a ı a dı , ülk ise i çok aletle de oluşu . Aletle çeşit
çeşitti ; azıla ı a lı, azıla ı a sızdı . Köle de ütü diğe aletler gibi bir alettir. Aile
apısı da köle a lı i ülk tü . Alet de ildiği za a u u i etle kastedile istihsâl
aletle idi . Mesela ekik, ö eği bir elbise veya yataktan farklı ola ak, ü eti de aşka i
işe a a az. Mülk ise ke di aşı a a a lıdı , e le e a a , efe di i ha atı a hiz et
eder.106 Burada A istoteles i köle i asıl kulla ıl ası ge ektiği e dai ka aati i öğ e i iz.
Bi ekik kâ a a ı la ge e gü düz kulla ıla ili , a a i şe ü et e e el ise e a atak
a ak gü ü i kıs ı da kullanıla ili . Dola ısı la efe di i ap ası ge eke köle i
e eği i so haddi e kada istis a et ek değildi .107 A istoteles i ideal u ttaşı ı esas
uğ aşı eko o ik değildi , i se a eda gi i zih i i atı ı la ı ı ge işlete ek işle e o az,
üte azı i ülk e geçi a açla ı ona yeter.108 İdeal i de lette u ttaşla ı e de li i
ha at sü dü e il ele i içi ti a et, za aat e hatta çiftçilik gi i zo u lu a a aşağılık e za a
tükete işle i ap a ala ı ge eki . A a u ttaşla ı utlaka i i i du u u garantileyecek
ülke ihti a ı a dı . Bu ülkte çalış ak su eti le u ttaşla a e de li i ha at sü ek içi
ge ekli oş za a ı sağla a ak ola la kölele di.109 A istoteles i ideal u ttaşı si aset e

102
Vogt, 1974c: 30–31

103
Vogt, 1974c: 36–37

104
Aile i e küçük pa çala ı ise efe di ile köle, ko a ile ka ı, a a ile ço ukla dı . - Aristoteles, 1944: 12
[1253b]

105
Aristoteles, 1944: 10 [1253a–b]

Bu kısı
106
i az ka ışık olduğu da iki çe i ide de takip et ekte a a a : A istoteles, : –12 [1253b–
1254a]); (Aristoteles, 1983: 12).

A istoteles i a ı ı ı ki i o u ula efe di i


107
ü kü e üksek ka şılığı eklediği a ı asız sö ü ü e
dayalı atı ı a açlı kölelik ka şısı da köle i ha e ü esi sa ıldığı daha ılı lı e köleliği i i sa u usu ola ak
değe le di i le . / M Clella d, :

108
Bkz. (Aristoteles, 1944: 24–29 [1256b–1257b]).

109
Aristoteles, 1946: 173–174 [1328b–1329a]
felsefe ile ilgile e i u ttaştı ; e a ak kölele sa esi de u ttaşla ke dile i i felsefe
e a si asete e e ili le di.110

İ o ikdi ki, köleliğe da alı i toplu ol ala ı a e doğal kölelik teo isi i tesi i e ağ e ,
Antik Hellen düşü esi de kölele e i i da a ıl ası ö e isi/savunusu ka şı ıza çıka .
Bu la ı i kıs ı kaçı ıl az ola ak adalet temellidir. Fakat kimileri bunu, kurum olarak
köleliği eş ulaştı a ı egâ e ölçütü ola ak kulla ışla dı . Yi e A istoteles e dö e sek,
o u Politika sı da öğ e diği ize gö e ki ile i güç/zo ile adaleti birbirinden ayı a il ek
içi adaleti i ilik işle ek ola ak ta ı lı o la dı.111 Bu la a gö e köleliği köke i köleliğe
düşüle koşulla , ta afla ı ka akte i ku u u e eş ulaştı ı e de ahkû ederdi; bunu
eli le e ek ola hük edişi ka akte i di. Düzgü e adil i hük edişi köle i
gö lü ü eu oia kaza a dı . E de e i iliği (arete) a lığı ı ka ıtla a e dola ısı la
köleliği ge çekte eş ulaştı a udu .112 Plato , ge el e gö eli ola ak efe di ile köle
a ası daki statü fa kı ı ko u ak içi se t tedbirlerden yana ol akla e a e , kölele e ka şı
haksızlık apıl a ası ı öğütle . Bu al ız o la a i ilik olsu di e değil , daha çok efe dile i
çıka ı a olduğu içi di . Çü kü yala ıkta değil, yaradılışta adalete saygılı ola ve
adaletsizliği gerçekte efretle karşılaya kişi, kolay a haksızlık yapa ile eği i sa lar arası da
elli olur; kölelere karşı tutu u da ve davra ışı da di sizlikte ve adaletsizlikte uzak dura ,
erde tohu ları ek ede so dere e yetki ola aktır .113 Aeschines ve Demosthe es gi i İ.Ö.
. üz ıl Ati a hatiple i de kölele i aşağıla a a ka şı asa ı a la ı ı çok e ze i
çe çe ede o u ladıla e sa u dula . Aes hi es e gö e ka u ko u u u ka gısı kölele
değildi, özgü u ttaşla ı i i le i e ka şı aşağıla ada uzak durmaya alıştı aktı, zi a i
aşkası ı aşağıla a ki se de ok atik u ttaşlığa u gu i kişi değildi. De osthe es e gö e
de ka u ki i ku a olduğu ile değil edi i doğası ile ilgili di. Alış ış e ıslah ol az
aşağıla ı ıla sı ada , oksul u ttaşla ı da hakla ı a saldı a ilirlerdi.114

Kimi savunularda siyasal kaygıla ö pla da dı. Pseudo-Ksenophon Ati alıla ı


Devleti aklaşık İ.Ö. adlı ese i de Ati a da kölele i gö eli refahı da söz ede e
kölele i özgü de bı aka ak çok ze gi ol ak ü kü dü de . Köleleri refah içi de
yaşadıkları yerde korkuya yer yoktur. Oysa Lakedemio da köleler e dişe yarat aktadırlar. İşte
u yüzde iz de özgür i sa larla köleler arası da eşitliğe dayalı ir düze oluştur uş
ulu uyoruz .115 De osthe es ise kölele i aşağıla a a ka şı asa ı sa u u ke Ati alıla ı
u asası ı Hellenista da e kada u ga he e oi e i sa ıl(philanthropoi) kimselerin de

110
Aristoteles, 1944: 20 [1255b]

111
Aristoteles, 1944: 17 [1255a]

112
Schlaifer, 1936: 204, 187

113
Platon, 1998a: 188 [777d – a] / Bu pasajda e de tohu la ı ı e e e ekil esi i ge ektiği ta aç ık
değildi . Köle e i, efe di e i, oksa toplu a ı? Belki de ta aç ık ol a as ı üçü i de
kastedildiği de di . )i a so uç da ge çekte ö le olu .

114
Fisher, 1997: 71–72

115
Lengelle, 1993: 66–67
ulu duğu u göste diği i, ki bunun yalnız tü Hellenler üze i de değil a a la üze i de de
etkisi olduğu u u gula . Ya i asa Ati a ı Hellen e a a halkla üze i deki e pe al
ege e liği e hiz et edi o du.116

Üçü ü i ö e i-sa u u ta zı ise köle ö eti i i iktisadi e i liliği ile ilgilidi . Kse opho
İ.Ö. – i çiftliği asıl e i li şekilde işletile eği i ta tıştığı Oioko o ikos adlı
ese i de çalıştı ıla kölele i ödülle di e i a a tajla ı ı u gula . He şe de ö e,
kölele e i e ahşi ha a gi i da a ıl ası e ö le e o la a o u eğdi ile ile eği
fikrine ka şı çıka : Gerçekte, o lara istedikleri kadar yiye ek sağlayarak da aşarılı
ola ilirsi iz. Öte ya da , yaratılışları gereği hırçı ola ları ise sırtları ı sıvazlayarak kaza ak
ü kü dür .117 Ksenophon karakte le i akı ı da köleler arası da a ım yapar: sı ada
kölele addi teş ikle le itaatkâ kılı a ili , sı adışı özellikle i se e i le ida i işle içi
eğitil ek üze e seçile le ise ö gü e o u la dı a a a ıt e i le .118 A istoteles i
öğ e ile i de i i e e elki de ke dinden sonra Akade ia ı aşı a gele
Theoph astos a ait olan Oikonomika adlı ese de i sa i aklaşı ile e i lilik aklaşı ı i
arada savunulur:

İki tür köle vardır: yö eti i ve işçi. Eğiti i ge ç i sa lara kişilik kaza dırdığı ı ildiği izde ,
eğer kölelere yö eti ilik gi i özgür i sa lara özgü görevler ver ek iyeti de isek, ö e o ları
eğit e iz gerekir. ...Özgür i sa ları gördüğü işlerle görevle dirile kölelere i sa a
davra ak, işçilere ise daha çok yiye ek ver ek gerekir. ...Her köle in net bir gelecek(telos)
umudu ol alıdır. O lara ödül olarak, za a ı açık seçik elirtil iş ir özgürlük vaat etmek hem
i sa ıl, he de kârlı ir yoldur .119

Peki a a lık e kölelik a ası daki ilişki i asıl ele alabiliriz? A istoteles köleliği Hellen
olmayanla içi u gu olduğu da Plato e . üz ıl Hellen düşü esi ile a ı ko u dadı .
A istoteles i et ik ya gıla ı a gö e Helle ol a a A upalıla e soğuk e le de aşa a la
cesur olurlar ama zekâ e a ifetlilik akı ı da ge idi le , dola ısı la özgü ama politik
o ga izas o a sahip ol ada aşa la ; Asyalıla ise zekâ ve marifet hü e le i e sahipti a a
esa etle i kıttı , o u içi dai a hükü altı dadı la , köledi le . Buradan da hareketle tü
barbarlar Hellenlere kı asla daha köle uhludu e a a lar arası da da As alıla
Avrupalıla da daha köle uhludu çü kü despotik ö eti i ka ulle i ler.120 Oysa Hellenlerin
geçi diği kültü el etkileşi i a a, azı ı dahi Fe ikelile de al ışla dı . Ge çi A istoteles
As alıla ı köleliğe e la ık oluşu u zihi sel kapasitede değil esa ette kusu a ağla ası da
i ge çekti . Fakat u da köleliği zihinsel kapasitede eksiklik olarak ta ı la ası ile açık i
çelişki oluştu u o gi i gö ü ü .121 A istoteles i et ik yargıla ı te elsizdi e o u çapı da

116
Fisher, 1997: 72–73

117
Malay, 1990: 291–292

118
Fisher, 1997: 56–57

119
Malay, 1990: 292–293
120
Aristoteles, 1944: 147 [1285a]
i i de gö üldüğü de u a ak a a la ı köleleşti il esi i eş ulaştı a a ö elik
ideolojik i ça a a la ı a geli .122 Dahası A istoteles Hellen ka ilele a ası da azıla ı ı
al ız zeki e azıla ı ı al ız esu olduğu u e azıla ı ı her iki vasfa sahip olduğu u
sö le .123 Ama sadece tek vasfa sahip ola la ı köleliğe la ık oldukla ı pasajda belirtilmez ki
bu da ideolojik dav a dığı ı i göste gesidi .

A istoteles i doğal kölelik teo isi ge çekte iki a sa ı a da a ı : kimileri kendilerini idare
edemeyecek ve dolayısı la köleliği hak ede ek kada muhakeme kudretinden yoksundur ve
barbarlar doğal ola ak köleliğe la ıktı . Bu iki a sa ı da i te elde uaftı .

Ke dile i de ol a a la ı haki gö e sade e Helle le değildi . Bazı çağdaş ilkel


toplulukla ı , aşka toplulukla ı ke dile i de fa klı i a lı tü ü ola ak gö ele i de ,
dahası A ust al a'daki e Ye i Gi e'deki i çok topluluğu , ke dile i e öteki topluluklardan
ay ı e "i sa " ola ak çe ile ile ek adla e ele i de a laşıla ağı gi i; öteki toplulukla ı
i sa la ı ı öldü ül ele i ge eği öteki ha a la la i tut a eğili i de oldukla ı ı
biliyoruz.124 Bu tü i düşü üşü uza tısı ı ilk u ga toplu la da da gö ek kaçı ıl az.
Yaşa içi le i i fa kı a da a a ak u kez fa klı i içe ik kaza ış ol akla i likte,
Mısı lıla 'ı ke dile i e "i sa " adı ı e ele i i a ı da; i elikli düşü üşe sahip, ke tli i
halk ola ak gö dükle i ke dile i dışı daki halkla ı ka a ula ak toplulukla ı "i sa la " e
"Li alıla , As alıla ." ola ak iki katego i e a ı ışla dı .125 A a, " ede i" söz üğü ü
kökü ü , ke dile i e "i sa " di e Mısı lıla 'ı göçe e A ap ka ilele i e e dikle i "Bedu"
adı a kada da a dığı ı ili o uz.126

İki i ıl ö e aşa ış i Çi li ta ihçi i kuze a a la ı içi " a a la sa ı saçlı, eşil gözlü


e ko a u u lu çi ki i ı ktı , atala ı ola a u la a e ze le " sözle i127; Orta
A e ika'da da Toltekle 'i so ada u ga laş ışla sa da ilkel i topluluk ola ak Meksika
gölle i kı ısı a e leşe Aztekle 'e e dikle i adda gide ek kuze i göçe e ka ilele i e

121
Fishe u u açık i çelişki olduğu da e i di Fishe , : . “ hlaife u ada i çelişki ol adığı ı i
dil so u u olduğu u düşü ü . Köle i a ı t ede uhake e kud eti okluğudu ki uhake e kud eti
As alıla ı sahip olduğu zekâ e a ifet te he fa klı he de üstü dü “ hlaife , : . “ ith ise
“ hlaife ı p o le de kaçı ak içi aptığı gi i As alıla a sade e tek ik zekâ atfı ı A istoteles i ilgili
pasajla ı da çıka a a ağı ı düşü ü “ ith, : .

122
B u t a gö e A istoteles i kişisel ilişkile de ta ıdığı eğiti li Helle le i a a köke li kölele e üstü lüğü iki
tü i sa a ası da adikal a ı apa teo isi e iti azla ı gö esi i uhte ele e gelle işti (Brunt, 1993:
380– . O sa A istoteles çapı da i i i kişisel gözle le i e e ile eği i düşü ek zo du .

123
Aristoteles, 1946: 168–169 [1327b]

124
Catherine H. Berndt ve Ronald M. Berndt, The Barbarians, Middlesex, 1973, Penguin, s. 76

125
He i F a kfo t d., Befo e Philosoph , Middlsse , , Pe gui içi de Joh A. Wilso 'u azdığı "Eg pt"
ölü ü, s.

126
Bak. William H. McNeill ve Jean W Sedlar, der., The Origins of Civilization. (Readings in World History dizisi
ilt I , Ne Yo k, , O fo d U i e sit P ess, s. 'te "“i uhe' i Ö küsü" pa çası

127
Bozku t Gü e ç, İ sa e Kültü , İsta ul, , ‘e zi Kita e i, s.
"çiçi eka" göl a a ılla ı de ele i128, a ı düşü üşü çeşitli toplu la daki gö ü ü le idi .
Gılga ış Desta ı' da, Gılga ış'ı dostu a da kölesi ola E kidu' u ke t U uk aşa ı a
katıl ada ö e ha a la a ası da e ha a a i aşa sü e i a lık ola ak
betimlenmesi129 u sa a güçlü i ka ıt sağla aktadı

U ga A apla da, A ap ol a a la içi a a ı, doğ u düze ko uşa a a a la ı a gele


a e i söz üğü ü kökü ola "a e " söz üğü ü kulla ı o la dı.130

Ba a söz üğü "Ba a i o" içi i de ‘o alıla 'a da gaçti.131 H isti a lık ile, Helle -Barbar,
‘o alı-Ba a gi i, ulusal ö a gıla la üklü olsa da aşa içi i fa klılıkla ı ı dile geti e
i a ı e i e, H isti a -di siz içi i de düşü fa kı ı hatta i a ç fa kı ı dile geti e a ı
geldi. Bu tutu u e tipik ö eği “t. Augusti us'u , De i itate Dei, 'de, i sa lığı gök
Ta ı de leti toplulukla ı la e de leti toplulukla ı a a ı asıdı . A ı a Kilise' i ' e
kada , e lile i i sa ol adıkla ı gö üşü ü sa u uş ol asıdı . A ı tutu la üç üz ıl
132

ö e İspa ol aka la ı sö ü gele i deki e lile i i sa sa ılıp sa ıl a a akla ı ı


ta tışı o la dı.133 İslâ dü ası da da, u u koşutu ola üsli -ga i üsli a ı ı
egemen oldu. Nitekim Webster's New International Dictionary of the English Language,
Kısaltıl a ış İki i Baskısı "Ba a la ı" a a söz üğü ü ge ellikle a a ı dil
ko uşa i a a ı, Hellen, ‘o a, O taçağ Hı isti a lığı e ‘ö esa s İtal a'sı gi i i
u ga lık çe esi dışı da kala halkla içi kulla ıldığı ; iki i a la ı ı ge ellikle küçültü ü
i ükle le Helle , ‘o alı, Hı isti a , Çi li ol a a halkla ı eli ttiği i; üçü ü a la ı la
a a ıllık ile u ga lık a ası daki toplu du u u u eli ttiği i az aktadı . Ba a söz üğü
Batı dille i deki "ka a", "a ı asız", "u ga lıkta , i sa lıkta pa ı ol a a " gi i gü lük
a la la a ı sı a u a la la ı la olduğu gi i dili ize geç iştir. Tü u la da
a la akta ız ki, a a keli esi fa klı ola a haki gö e i i ifadesi e i e geç işti . Peki
o jektifliği esas edi e ili de du u asıldı ?

İ sa toplulukla ı ı geçtikle i aşa ala ı adla ı ola ak a a ıl ahşi e a a


söz ükle i i kulla ıl a a aşla ışı B ita alı a t opolog Ed a d Bu ett T lo 'da üz ıl
kada ö e e da a aktadı . “ö ü ge i a ıl a ile i likte u ga e a a ıl toplu la a ı
içi le e e aşla ıştı. “o a azı aza la çağdaş ilkelle le ta ihsel toplulukla a ası daki
e ze likle e takıl ışla dı. Ö eği F a sız is o e i J.F. Latifau -1740). Amerika
Ye lile i' i ki le eskiçağ e As a halkla ı ı gö e ekle i e i a çla ı a ası da e ze likle
gö üştü.134 Daha so a azı aza la ö eği Fe guso , Essay on the History of Civil
“o iet , 'de, çağdaş ilkelle i aşa içi le i i çeşitliliği i göz ö ü e ala ak; o la ı,

128
Ja ues “oustelle, The Dail Life of Azte s, çe . Pat i k O'B ia , Middlese , , Pe gui , s. e

Gılga ış Desta ı, N.K. “a da s'ı İ giliz e çe i isi de çe . “e i Kutlu e Teo a Du alı, İsta
129
ul, ,
Hü i et Ya ı la ı, s. -75

130
A dül aki Gölpı a lı, Haz eti Muha ed e Hadisle i, İsta ul, , Okat Ya ı e i, s.

131
Ö eği Ve gilius, Ae eas, ilt II, çe . Okta Akşit, İsta ul, , İ.Ü. Ede i at Fakültesi Ya ı la ı, .
dizede geçe a a i o söz üğü ‘o alı e Hellen ol a a a la ı da kulla ıl ıştı .

132
Bak “edat Ve is Ö ek, İlkelle de Di Bü ü “a at Efsa e, İsta ul, , Ge çek Ya ı e i s.

133
Bak. Lienhardt, Social Anthropology, s. 3
134
İlkelle de Di Bü ü “a at Efsane, s. 11
a a ıl e a a toplulukla ola ak sı ıfla dı a olu a gittile .135 Bu sı ıfla dı a,
gö düğü üz gi i T lo 'da ö e de Fou ie ta afı da ta ihsel ilkel toplulukla a u gula ıştı.
Daha so a He e t “pe e , P i iples of “o iolog , 'de o ga iz a ı toplu
a la ışı da gide ek, çağı ı a a ıl e a a ilkelle i i geliş ele i i elli i oktası da
du uş toplulukla oldukla gö üşü le, toplu u geliş esi i e ke aşa ala te sil
ettikle i sa ı ı ö e sü e ek; Mo ga ise, A ie t “o iet , 'de, za a ı A e ika
Ye lile i' i toplu içi le i i Eski Dü a' ı a tik u ga lıkla ı ku a toplulukla ı ki e
e ze liği e dikkati çeke ek, T lo ta afı da o ta a ko uş ola gö üşle i içi le esi e
e i se esi içi ge ekli düşü sel o ta ı hazı la ışla dı.

Bununla beraber Maurice Godelier, a a ıllık, a a lık, u ga lık a ı ı ı A glosakso


etnolojisinin (antropolojisinin) bula ık, çift a la lı, ideolojik ükle li eski iş i
sı ıfla dı ası olduğu u sö le ip; o u e i e sı ıfsız toplu ile sı ıflı toplum terimlerinin
ko ul ası ı ö e i .136 Berndt ve Berndt, a a ıl, arbar, uygar sı ıfla dı ası ı, sa a i
toplumunun yazarla ı ı değe a gıla ı la üklü e " ili sel gi sile gi di il iş" küçültü ü
ükle li söz ükle i kulla ıldığı i sı ıfla dı a ola ak gö ekte; ilkel-uygar
sı ıfla dı ası ı ise e ze i değe a gıla taşı a "e i atçı" etiket olduğu da
akı aktadı la .137

“o ola ak Mo taig e i Ya a la Üstü e isi li de e esi de akta a ağı ız kısı ,


ko u uzu ta a la itelikte ola aktı :

"Aklı kuralları a uyarak ar ar diye iliriz Ya ya lara, a a ize e ze iyorlar diye ar ar


diye eyiz o lara: çü kü ar arlıkta ya a o ları her akı da aş aktayız... Bu
ya ya larda üçü,... Fra sa ı Roue şehri e gel işlerdi… Kral uzu uzu ko uştu o larla...
izi kilerde iri e düşü dükleri i e çok eyi eğe dikleri i sordu... E aşta şaştıkları şey
sakallı, güçlü kuvvetli silahlı ir sürü ada ı ço uk yaştaki ir krala ekçilik, uşaklık ettikleri,
içi u larda iri i kral seçil ediği ol uş. İki isi, ir tek ede i eli kolu, parçaları
ir iri i yarısı olarak a latıları i sa ları ki ileri i ede olluk, rahatlık içi de keyif sürüp
irçokları ı açlık ve perişa lık içi de yaşadıkları ol uş. Nasıl oluyor da de işler, u yoksul
yarı lar, ...öteki yarı ları oğazları a sarıl ıyor, evleri i ateşe ver iyorlar!"138

135
Gordon Childe Social Evolution, London, 1951, Watts, s. 2

136
As a Tipi Ü eti Ta zı, çe . Attila Tokallı, İsta ul, , “os al Ya ı la , s.

137
The Barbarians, s. 24

Mo taig e, De e ele . Tü kçesi “a ahatti E u oğlu, Ce


138
Y., İsta ul.
1982. s.186-189
D-) Tarih Bili i Üzeri e Kısa Bir Açıkla a - Tarihsel iliği Medeniyet ve
Bar arlık Tasavvuru da Algı ıza Yö elik Ma ipülasyo u: Res i Tarih A layışı

"Tarihi kazananlar yazar."139, "Tarih ede i toplu larda yasaya i sa ları te rü eleri i
hikayesidir."140, "Tarih geç iş politikadır"141, "Tarih, i sa zekası ı ugü e kadar yarattığı e
tehlikeli meyvesidir."142 Ta ih ezdi de e et iş si ala ı u iddiala ı, ta ih ili i i
ö e i i e so gulana ili liği i ta tış a a aç akta e bizi, şu a a kada ize öğ etile ta ihi
es elliği i so gula a a itmektedir. Öte a da ta ihi a ı da ta ihçi-ta ih ilişkisi i de ele
al a ız elze di . Nitekim ü lü filozof Ka l Poppe diyor ki: "Olgular geç işte ereya ettiği
haliyle gü ü üze ulaş adığı içi , tarihçi i tarihi ye ide i şası, tarihi olguları aslı a,
tama ıyla uygun değildir. Tarihçi tarihi i şa ederken olgularla birlikte, belki daha fazla, kendi
yoru ları ı kulla ır. Bu ede le, tarihi yorumlar daha ağır asar. Neti ede, her esil, kendi
ulu duğu oktayı referans alarak, kendi tarihini yeniden yaz alıdır."143 Bi diğe düşü ü ,
sa at ta ihçisi ‘o ain Roland'a kulak verelim: "Tarih ir tarladır, tarihçi i de e i de ke di
dü ya görüşü ve felsefesi e uygu ir pla ı vardır. Tarih tarlası a gider ke di pla ı a uygu
ola ateryalleri toplayarak ke di dü ya görüşü ve varlık a layışı a göre ir tarih ve toplu
felsefesi i şa eder." Alı tıla ı ızı fa klı a şla a e sup isi le de gelmesi hususunda
oku u u kafa ka ışıklığı aşa a ili . Bu u la e a e ta ihi e olduğu so usu u so a la ı
e e ap a a a la ı , ge elde filozofla e ta ihi ke di akade ik a la ışla ı a u du ak
iste e sos al ili ile olduğu doğ u i iddiadı . )i a ta ihçile adi e u so u u so uş e
cevabı da, ke dile i i haklı göste e fı satı ola ak değe le di işlerdir. Bu hususta da yine
bi ta ihçi ola Donald R. Kelly'in, "Ta ih edi ?" so usu u , ta ihçi i gü lük çalış ası ı
adi e takdi ede , a lış kişile ta afı da so ulduğu u düşü esi144 a ida i ö ekti .
Oysaki ta ihi e olduğu so usu a ışık tutabilecek sü jekti ite ve objektivite hususu tarih
ili i i içi de ke disi e ö e li i e aç ış e hatta u e zu, ta ih ili i i iki a ı
dö e e a ı ıştı . Tarih felsefesi dola ısı la da ta ih azı ılığı ı pozitivizmin kuvvetli tesiri
altı da kaldığı . üz ılda, dö e i ta ihçile i e felsefe ile i ili sel etotla ı ta ihe
u gula a ı de e işti . Bu dö e de ta ih, ta iat ili le i le i likte, hak ettiği üze e) bilim
ola ak ka ul edil işti .145 Nitekim akade ik ta ihçiliği ku u usu ola Leopold o ‘a ke da
1830'larda, ta ihçi i asıl işi i , al ız a e la ığı geldiği üze e "hakikatte e olduğu u o ta a

139
Napol o Bo apa te

140
Gustaaf Johannes Petrus Renier

141
John Robert Seeley

142
Paul Val

143
Karl Popper, "Has History Any Meaning", The Philosophy of History in Our Time, ed. Meyerhoff. Garden City,
Doubleday, 1959. s. 303.

144
Donald R Kelly, Foundations of Modern Historical Scholarship Language , Law and History in the French
Renaissance, New York-London, 1970, s. 2-3.
145
Edward Hallet Carr, What is History, Harmondsworth", Penguin, 1961, s. 9
çıka ak" olduğu u ö e sü üştü . Bü ük aşa ı sağla a u ö e i, ta ihi ili olduğu u
sa u a poziti istle a ası da hızla a ıla ak, olgula ı ö pla a geç esi i sağla ıştı : "Ö e
olgula ı ı eli le, so a u la da so uçla çıka ."146 Poziti istle , ta ihçi i iki işi de
i i i , geç işe dai olgula ı eli le ek, diğe i i ise, u la ı açıkla ak olduğu a i a dıla .
Geç işe dai çıka ıla so uçla o jektifti, çü kü, he açıkla a ak olgula ı eli le esi,
he de olgula ı açıkla ası sü e i de, te ü î/e pi ik ö de geçe li ka u la
kulla ılı o du. Ta ihi olgula ı eli le esi sü e i o jektifti çü kü, e pi ik ka u la a gö e,
geç iş hakkı da i so u a a ak içi , söz ko usu ola ola la ı e e a et iş ol ası
gerekiyordu. Be ze i türden, o jektiflik, eli le e olgula ı açıkla ası ko usu da da
ü kü dü. Zira, olgulardan çıka sa a yoluyla edinilen açıkla ala da, e pi ik ka u la a
da a ıyordu, Yani u sü eçte i hata olursa bu, fa klı değe a gıla ı da değil, ilgili empirik
ka u la ı a lış a laşıl ası da ka akla ı o du.147 Ge çekte de u da , yani
tarihsicilikten(historicalism) daha üke el i ta ih etodu taha ül edile ili i?
O jekti ite i ta ihte kalı ı e edi e eği, ta ihçi içi aşlı a hedef ola ağı daha fa klı i
teo i düşü üle ili i? “o u u a ıtı içi de saklıdı . A a daha ühi i okta a . O da
bu üke el ta ih metodunun, ta ih teo isi i u gula ışı ı gü ü üz siste i de olağa
olup ol adığıdı . Bu e a a olu lu i a ıt e ek i ka dahili de değildi . Zira tarih,
o u a e açık ola e o u taşı ası ı haki sı ıf içi , o la ı kitlele e üfuz et ele i,
ö lelikle kitlele i a ipüle et ele i adı a ha ati ö e e ha ati ö e e sahip olduğu bir
bilim dalıdır. Bu makaleyi yazanı , a a lık ka a ı ı a lat ada ö e ta ih ili i e
deği e i za u i gö esi de a ı se epte ile i geli . Peki o jektif ta ih, diğe de işle empirik
ka u la ı hakim olduğu bilimsel tarih teorisi i ta a la ı la e sü esiz i geçe lilikte
ü ut ul ası içi ha gi toplu sal apı a ihti a ı a dı ? Bu e ap el ette, ta ihi ke di
çıka la ı içi o u la a ak, dola ısı la da toplu u a ipüle ede ek i üst sı ıfı ol adığı,
sı ıfsız i toplu u şa tla ı da ü kü dü . Niteki i e ili sel ta ih teo isi i e somut
haliyle Ma ksist ta ihçilikte gö ül esi i tesadüf değildi . Karl Marks ve eslektaşı Friedrich
Engels, tarihe ta ii ka u la ı ö e diği i ö e sü üşle e u ka u la ın u gula ası la,
gele eği tah i et e i ü kü olduğu a i a ışla dı . Marksist teoride bu tabii
kanunlar, materyalist ve ekonomikti.148 Niteki Ma e E gels, ta ih a aştı ası e ta ihçi
ile ilgili şu la ı sö ler. "Şi diye kadar, her tarih a layışı, ya tarihi u gerçek te eli i ir ya a
ırak ış ya da o u tarihi yürüyüşüyle hiç ir ağı ol aya iki il ir şey say ıştır. Bu yüzde ,
tarihin her zaman o u dışı da yer al ış ir kurala göre yazıl ası gerekir. Yaşa ı gerçek
üreti i tarihi ta aşla gı ı da ortaya çıkar; oysa asıl tarihsel ola şey, olağa yaşa da
ayrıl ış gi i, olağa -dışı ve yeryüzü-üstü ir şey gi i görü ür. İ sa larla doğa arası daki
ilişkiler, u yüzde , tarihte dışla ırlar, u da doğa ile tarih arası daki karşıtlığı doğurur. Bu
akı da , u tarih a layışı, tarihte yal ız üyük tarihsel ve siyasal olayları, di sel ve kısa ası
teorik savaşı ları göre il iştir, ve özellikle ele alı a her tarihsel çağ ko usu da u çağı
ya ılsa ası ı paylaş ak zoru da kal ıştır. Diyeli ki, ir çağ, ke disi i salt siyasal ya da
di sel ede lerle elirle diği i kuruyor, her e kadar siyasal ve di sel , o çağı gerçek

146
Carr, What is History, s. 8-9
147
William H. Dray, Philosophy of History, Prentice-hall, n.d, s. 23
148
John Warwic Montgomery, Where is History Going, Minneapolis, 1970,
s.19-21.
devi diri ileri i yal ız içi leri olsalar da, o çağı tarihçisi u görüşü ka ul eder. Bu
elirle iş i sa ları ke di gerçek pratikleri de edi dikleri i gele e , tasarı , u
i sa ları pratiği e hük ede ve o u elirleye tek elirleyi i ve etke hali e dö üşür."149 Yine
eli t e iz fa dalı ola aktı ki, Pozitivizmin kurucusu Auguste Comte'un derin tesirinde
ulu a , İ giliz ta ihçisi Henry Thomas Buckle da i sa lık ta ihi e hük ede ka u la ı ,
tü e a ı e istatistiksel etotla la keşfedile ile eği e i a ıştı .150 Öte a da şu da
ili elidi ki Poziti iz i e dahi apısal ılığı /göste ge ili i , ke di ala la ı da iş
gö e il ele i e aka ak, elde ettikle i e ile i olduğu gi i Marxizme ithal etmek, Marxizmi
teo ik ola ak gelişti e e değil, idealiz e doğ u dö üştü e e a a . Teo ik i geliş e;
poziti iz e o u a dılla ı ı e ile i i, o la ı o tak episte olojik e o tolojik ka ulle i i
Marxist bir eleşti i süzge i de geçi e ek düze le i ka ıştı a ak , di alektik e ta ihsel
ate aliz e doğ u dö üştü ekle söz ko usu ola ili . Çü kü u e ile , e kada
ate alist i gö ü ü çize le se çizsi le , içi le dikle i episte olojik ka ulle i şu a da
u şekilde içle i de a ı dı ı la . Bi felsefe teo isi i episte olojik ka ulle i, di alektik
materyalist bir anla ışla göz ö ü e alı azsa, felsefe-içi pek çok çelişki i dö üşü ü de
ka a a az. Dola ısı la düşü e ta ihi de, di alektik i sü eç ola ak değil, a ı a ı felsefele
e filozofla ı üst üste i ike ta ihi ola ak algıla ı .151

Peki i i i üz ılda e oldu? O jektif ta ih etodu u gü ü üz siste i içe isi de


u gula ası ı ü kü ol adığı da ahset iştik. Dola ısı la e i i teo i a at a
ihti a ı du du. Bö lelikle de " es i ta ih"i ala ağı so e ihai şekil içi ge eke koşul
oluştu ul uş oldu. Buna gö eli ta ih ta ihsel ilik, historisizm de di. Gö eli ta ihi sa u a la
19. üz ılı pozitif ta ihçiliği e meydan okudular. Bunlardan ilki, Alman filozof Wilhelm
Dilthey'di. Dilthey, insan bilgisinin çeşitli a şla ı a ası da temelde bir fa klılık ol adığı
düşü esi i eddetti e o a gö e ta iat ili le i i değil; eşe i bilimlerin bir a şı olan
tarihe, tabiat bilimlerinden fa klı etotla u gula ası ge ektiği i ö e sü dü. Dilthe 'e gö e,
ta iat ili isi, üdahil ol adığı ola la ı dışa ıda gözlemliyordu. Halbuki, dışa ıda
gözle le e eşe i ili i içi ü kü değildi. Çü kü, o bir i sa dı ve diğe i sa la ı
gözle le ekte di, Diğe bir ifadeyle, gözle lediği e esne ile akı da e zeşi o du ve
geç işi tek a aşamakta ve tekrar düşü ekte di. Tabiat bilimlerinin aksine, tarih benzersiz
ve tekrar etmeyen olaylarla doluydu. Bu benze siz ola la , düze liliği eddet ekte e ge el
geçe ka u la ı çıka ıl ası ı e gelle ekte di. O a gö e ta ihçi ta ihi a la ak isti o sa,
geç iş ha ata e düşü e sü e i e üfuz et eli di.152

Bil eli iz ki, Dilthe 'i oluştu duğu u Ta ihsel ilik akı ı, doğa ili le i i ilgi ku a ı ı
eddet ez, dola ısı la doğa ili le i i eddet e ektedi . A ı i i s ili ol a iddiası ı
da, bu " eddet e e ilişkisi" içi de o ta a ko a . A ak diğe a da ta ihsel ilik, doğa
ili le i i ilgi ku a ı ı da kapsa a ak açık kıla ak i eta episte oloji de söz ede ki,

149
Marx-E gels, Al a İdeolojisi, “ol Ya ., A ka a 1987, s.73.
150
Ronald H. Nash, Christian Faith and Historical Understanding, Grand Rapids, Bakers, 1976, s. 21.

151
Jale Ka akaş, Ta ihsel ilik-Poziti iz Çatış ası Ka şısı da Teo ik Bi Du uş Ö e isi
152
Nash, Christian Faith, s. 31-32; Carr, What is History, s.20
u, uka ıda sözü edile " eddet e e ilişkisi" ile çelişkilidi .153 Nitekim "...Dilthe , Ye içağı
doğa ili i ilgi ku a ı ı adsı az; a ak o u ilgi ku a ı ı ke disi i de izi
gözü üzde a dı lık kıla ak ola i çeşit eta-episte oloji tasa la e ilgi ağa ı ı kökle i i
de a aştı a ak ola u eta-episte oloji i , a ak ti sellik , aşa a ka a la ı altı da
yapıla ile eği i eli ti ."154 Ta ihsel iliği eta episte oloji ka a ı, aslı da ke di
episte olojik te eli i di a itle ektedi . Çü kü ta ihsel ilik, "insan-doğa" ka şıtlığı ı ilgi
ku a sal i ilke ola ak ka ulü le işe aşla .155 Nitekim "...doğa ke di aşı alığı içi de değil,
ize gö eliliği içi de ize açıktı . Ö le ki, doğa ke di aşı alığı içi de ize a a ı dı ." Bu
ka ulle ola çıka ta ihsel ilik, ke di aşı alığı içi de ize a a ı ola doğa ı
bilimini a i poziti ist ili a la ışı ı o a la akla ke di e iha et et ektedi . Üstelik u
" a a ı" ı ilgisi i de kapsa a ak i eta episte oloji tasa la aktadı .156

Dilthe 'i aptığı i diğe iş de, idealist eğili le de ke di i göste e ou e o -


phai o e o a ı ı da ulu aktı . Bu da phainomeno ola ak dış dü a ı ge çekliği e
ya da ou e o ola ak i sa özü e ancak i i a ç işi ola ak akıl ası ı ö ü ü aça .
Ka t ı aptığı ou e o - phai o e o a ı ı, ke disi de so aki tü felsefe e haki
ol uş, ili e de, di e de ola ak ta ı a u gö e ilik keli e i ta a la ı la tut uştu .
Dilthe u gö e iliğe sa ıla ak i ilgi ku a ı oluştu a a çalışı ke , e ö e li çelişkisi i
aşa ıştı . Çü kü he ou e o u ke di de şe , he de phai o e o u gö ü üş eşit
ö e de ele ala ak, u iki ka a ı uzlaştı a a çalış ıştı . A ak ö le i uzlaş a ı ilk
şa tı, ö le i uzlaş a ge eği i a atıl a ası a i, ke di de şe - gö ü üş a ı ı ı
apıl a asıdı a a, idealiz i de a lık koşulu u tü katego ile di .157 Dilthe u a ı
ko usu daki gö üşle i de he ikisi de de a a ol a a çalışı . Bi a da , "...bizim isteyen-
hisseden-tasarlayıp a açlaya özü üz, izi ke di ize özdeş kılar ve u öz, u haliyle, dış
dü yada ...daha kesi ir veridir. Biz dış dü yadaki ede -etki ağı ı ya da u ağa göre
oluşa süre i hiç de yeteri e ile eyiz..., ede ve etkiler hakkı daki tasarı ları ız ke dileri
de izzat ve sade e izi iste li yaşa ı ızda türeye soyutla alardır"158 der ve tipik
idealiz ö e ele i sı ala . Diğe a da , ... a a ke di psikolojik halleri i ildire iç de ey,
tek aşı a alı dığı da, e de ke di ireyselliği i ili i i doğ ası içi yeterli değildir. Be ,
her şeyde ö e ke di ireyselliği i, a ak aşkalarıyla karşılaştığı za a de eyliyoru 159
der ve bir materyalist izlenimi uya dı ı . Başkala ı la ka şılaş a ede i e selliği
ili i i doğ ası a etki ol açı o sa, dış dü adaki ede -etki ağı ı a da u ağa

153
Jale Ka akaş, op. it.

Doğa Özle , Kültü Bili le i e Kültü Felsefesi, ‘e zi Kita e i, İsta


154
ul
1986, s.71.

155
Jale Ka akaş, op. it.

156
Doğa Özle , op. it. s.
157
Jale Ka akaş, op. it.

158
Özle , op. it., s. .

159
Ibid
gö e oluşa sü e i aslı da çok da i i ili e ile eği i e dış dü a ol ada e işile e e i
"öz"ü , dış dünyadan daha "kesin bir veri" ola a a ağı ı Dilthe da il ektedi utlaka.
A a u, a ı a da he idealist he ate alist ol a ça ası ı t ajikomedisidir.160

Peki Wilhel Dilthe 'i izi de gide le e ta ihsel iliği ile letip, es i ta ih azı ılığı ı
ö ü ü aça la ki le di ?

Al a ho ası Dilthe 'de etkile e İtal a ta ihçi Be edotto C o e, ta ihçi i geç işi
ugü ü gözlüğü de gö düğü ü ile i sü e ek, ta ihe ugü ülüğü geti di: Tarihin tabiat
ili le i de a ı olduğu a i a a ak; ilim değil za aat olduğu u ile i sü dü e ta ihe
za aatka ı aklaşıl ası ge ektiği e i a dı. Ranke'ye ait olan ta ihçi in su jektif katılı ı ı e
şahsi ilgisi i i kenara ı aka ile eği düşü esi i eddetti; ‘a ke' i ö e sü düğü gi i,
geç iş ola la ı e ide i şa edil esi o a gö e ta ihçilik değil; k o ik az aktı.161

A e ikalı ta ihçi Cha les A. Bea d, C o e' i ku etli tesi i altı da kala ak, ‘a ke' i
poziti ist ta ihçiliği i eddetti e ta ihi ili de a ı dı. Gü el e dişele ışığı da ta ihi
pragmatik değe i i ö pla a çıka ı ke , ta ihi o jektif ola a a ağı ı sa u du. Çü kü, o u
akış açısı da gö e, ta ihçi a aştı a ko usu u, ili ada ı ı de e i gözle le esi gi i
gözle le e i o du. Bu u a ı sı a, olgula ı seçi i, düze le esi e apıla dı ıl ası
ta a ı la sü jektifti.162

O fo d Ü i e sitesi' de etafizik felsefesi p ofesö ü ola ‘o i Geo ge Colli g ood da,


poziti ist ta ihçiliğe uhalif ola la a ası a katıldı. To ee, Co te e Ma 'ı ta ihi
felsefele i i eddede ek, akla e özgü düşü e e sahip ola i sa la ilgili ol ası se e i le
ta ihi , ta iat olgula ı da fa klı olduğu düşü esi i e leşti di. Colli g ood'a gö e ütü
ta ih, düşü e i ta ihi di. Ta ihi olgula ha olgula değildi, geç işi i şa et e sü e i de
seçi e o u la a sü e i de tah if edil işle di.163

A upa'da he felsefe ile , he de ta ihçile ta ihi etodu iti a ı la bilim kabul


edile e e eği i ta tışı ke , Ca l Be ke isi li A e ikalı i ta ihçi; aslı da tarihin ol adığı ı,
tarihin ta ihçi ta afı da a atıldığı ı sö le e ek kadar ileri gitti e ta ihi olgula ı kendileri
içi ko uşa a a ağı ı, olgula a a la la ı ta ihçi ta afı da ükle diği i ile i sü dü.164

Yazan

160
Jale Ka akaş, op. it.

161
John Warwick Montgomery, The Shape of The Past: A Christian Response To Secular Philosophies of History,
Minneapolis, 1975, sf. 90.91; Carr, What is History, s. 20-21

162
Dray, Philosophy of History, s.22

163
Carr, What is History, s. 21-22

164
Montgomery, The Shape of the Past, s.90
Mert Aysoysal
Kaynakça

* Fat a A u , Ta ihte O jektiflik Ta tış ası

* Alâeddi Şe el, İlkel Toplulukta U ga Toplu a, Geçiş Aşa ası da Eko o ik


Toplu sal Düşü sel Yapıla ı Etkileşi i, A ka a Ü i e sitesi “i asal Bilgile
Fakültesi Ya ı la ı

*‘uki e Akka a Kia, U ga lık, Mode ite e Mede i et “öz ükle i i Hukuka
Baka Yüzü

*Gü e Bakı eze , A tik Yu a Düşü esi de Kölelik

İletişim

spessalutis1917@gmail.com - maysoysal@yahoo.com

You might also like