Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 44

Yaşam Boyu Gelişim-III

Dr. Öğr. Üyesi Nağme Gör


Psikoloji Bölümü

Ciccarelli ve White (2016)


Toplumsal Cinsiyet Gelişimi
TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ

Cinsiyet –erkek veya dişi olmanın fiziksel özellikleri

Cinsiyet farklılıkları – üreme görevleri, hormonlar ve anatomideki farklılıklar


Cinsel Farklılıklar
• Testosteron hormonu

• Testosteron –insan beyninin gelişiminde etkisi az

• Erkek ve kadınların beyin yapılarındaki farklılıklar


• Erkek beyni daha büyük
• Beynin ön lobunda toplumsal davranış ve duygusal faaliyetleri düzenleyen
alanlar kadınlarda daha büyük

• Erkek çocukları kız çocuklara göre daha yüksek fetal testosteron seviyesine sahip
• Bireylerde yüksek fetal testosteron seviyesi zayıf sosyal ilişkilerle bağlantılı
Toplumsal Cinsiyet Gelişimi
TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ

Cinsiyet kimliği -Kişilerin kendilerini ait hissettikleri ve özdeşim kurdukları cinsiyetlerini


ifade eden bir tanımdır.

Cinsiyet kimliği dışarıdan gözlenerek, fiziksel ya da fizyolojik özellikler üzerinden birtakım


varsayımlar ya da atamalar üzerinden anlaşılamaz.

Cinsiyet kimliği, sadece bedenle ilgili olmayıp, psikolojik ve sosyal yönleri de içeren bir
süreç ve terimdir (Kaos GL)
Toplumsal Cinsiyet Gelişimi
TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ

Toplumsal cinsiyet –Gender kelimesinin karşılığı olarak Türkçe literatürde


kullanılmaktadır. Farklı kültürlerde, farklı coğrafyalarda ve farklı tarihsel zamanlarda
kadınlara ve erkeklere toplumsal olarak yüklenen roller ve sorumluluklar bütününü ifade
eder.
➢Toplumsal cinsiyet kavramı; kadın ve erkeğin toplum içindeki farklı rollerini, sosyal
konumlarını, ekonomik ve politik güçlerini yansıtır ve aynı zamanda tüm bunları etkiler
(Kaos GL)

Toplumsal cinsiyet rolleri –o kültürün içindeki belirli bir toplumsal cinsiyetle ilişkili
tutumlar, hareketler ve kişilik özelliklerini içeren, erkek veya dişi olarak algılanan kişinin
davranışına ait kültürün beklentileridir.
Toplumsal Cinsiyet Gelişimi
TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ
Kültür
• Belirli rollerin olması
• Bu beklentilere uymayan kişiye uygulanan baskı çok büyük olabilir
• Pek çok Batı kültüründe, erkekler için erkeksi olma baskısı kızlar için kadınsı olma baskısından
daha fazladır
• Anne-babanın etkisi
• Bireyci ve yüksek yaşam standartlarına sahip olan kültürler – kadınlar için giderek daha az
geleneksel olma
• Toplulukçu ve daha az varlıklı kültürler –geleneksel görüşlerin desteklenmesi; kadınlar
erkeklerden büyük olasılıkla daha az geleneksel
Toplumsal Cinsiyet Gelişimi
TOPLUMSAL CİNSİYET ROL GELİŞİMİ KURAMLARI

SOSYAL ÖĞRENME KURAMI

• Modellerin gözlenmesi ve taklit edilmesi yoluyla öğrenme

• Aynı cinsiyetten ebeveynin davranışlarını gözlemleme ve o davranışı taklit etme


• Uygun toplumsal cinsiyet davranışını taklit etme
→ olumlu bir ilgi gösterilerek pekiştirilme
• Uygun olmayan toplumsal cinsiyet davranışı
→ görmezden gelinir ya da etkin bir şekilde vazgeçilir
Toplumsal Cinsiyet Gelişimi
TOPLUMSAL CİNSİYET ŞEMA KURAMI
• Sosyal öğrenme kuramını bilişsel gelişimle birleştirir
• Piaget’nin şema kavramına dayanır
• erkek veya kadın olma için bir şema veya zihinsel bir örüntü gelişir

• Sosyal öğrenme kuramında olduğu gibi basitçe taklit ve pekiştirmeden ziyade,


çocuklar kendi toplumsal cinsiyet rolü davranışlarını, «kız» veya «erkek» şeması
şeklinde örgütleyerek kazanırlar
Toplumsal Cinsiyet Gelişimi
Andojeni

• Fiziksel cinsiyetine bakılmaksızın hem kadınların hem de erkeklerin kişilik özelliklerini


yansıtan insanların toplumsal cinsiyet rolünü betimler

• Andojen bireyler erkeksi ya da kadınsı olmak yerine durumun gereklerine göre karar
verebilirler
• Bu özellikleri de onların günlük davranışlarına ve kariyer seçimlerinde daha esnek
olmalarına olanak tanır
Ergenlik
• 13 yaştan 20’lerin başına kadar olan dönem
• Başlangıç yaşı belirgin
• Ergenliğin sonu farklı bireyler için daha erken veya daha geç olabilir

• Bu dönem boyunca genç birey artık fiziksel olarak çocuk değildir,


fakat henüz bağımsız, kendi kendine yeten bir yetişkin de değildir

• Ergenlik 13 yaştan 19 yaşına kadar «onlu yaşlar» olarak tanımlanır ancak ergenlik
bireyin iş, aile ve ilişkiler gibi yaşam meseleleri ile nasıl baş ettiği ile de ilgilidir
Ergenlik –Fiziksel Gelişim
BULUĞ
• Kızlarda 10 yaş civarında ve erkeklerde 12 yaş civarında meydana gelen hızlı büyüme
dönemi
• Zamanlamasında etkili olan faktörler: Stres, egzersiz ve beslenme gibi belirli psikososyal
ve çevresel faktörler
• Cinsel gelişim zirveye ulaştığında bedende meydana gelen fiziksel değişiklikler
• birincil cinsiyet özellikleri (penis veya rahim gibi asıl cinsel organların büyümesi)
• ikincil cinsiyet özellikleri (vücutta memenin ve vücut kıllarının gelişmesi gibi
değişimler)
• Erkeklerde – canlı spermin meydana gelmesi
• Kızlarda – aybaşının başlangıcı – menarş
Ergenlik –Fiziksel Gelişim
BEYİN GELİŞİMİ
• Yaklaşık 4 yıl sonra, buluğla ilgili değişiklikler nispeten tamamlanır.
• Beyin gelişimi 20’li yaşların başına kadar devam eder.
• Prefrontal korteks
• Dürtü kontrolü, karar verme ve bilginin organizasyonu
• Yaklaşık 25 yaşına kadar gelişimini tümüyle tamamlamaz
• Riskli davranışlar
Ergenlik –Fiziksel Gelişim
CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR
• Chlamydia (Klamidya)
• Tedavi edilmezse pelvik enflamasyon hastalığına yol açabilir
• Rahim ve fallop tüplerinin yanı sıra yumurtalıklar ve yakınındaki diğer yapıları
kaplayan tabakaya zarar verebilen bir durumdur
• Frengi
• Belsoğukluğu
• Genital iltihap
• Genital siğiller
• AIDS veya kazanılmış immün yetmezlik sendromuna viral enfeksiyon özellikle de
insan immünyetmezlik virüsü veya HIV yol açar
Ergenlik –Bilişsel ve Psikososyal Gelişim
BİLİŞSEL GELİŞİM
Piaget’nin Formel İşlemlerinin Yeniden Gözden Geçirilmesi
• Ergenler, özellikle resmi lise eğitimi alanlar, soyut düşüncenin mümkün hale geldiği
Piaget’nin son dönemine, formel işlemlere geçerler.
• Gençler, «ideal» dünyanın neye benzeyeceğine ilişkin bir resme yol açan hipotetik
durumlar hakkında düşünmeye başlarlar.
• Yetişkin düşünme stiline doğru yönelmelerine rağmen benmerkezci düşünceden
tamamen arınmamışlardır.
• Kendi düşünceleriyle zihni meşgul etmek
• Pek çok iç gözlem (içe dönüş) yaparlar ve kendi düşüncelerinin kendileri için olduğu kadar
başkaları için de önemli olduğuna inanırlar.
Ergenlik –Bilişsel ve Psikososyal Gelişim
BİLİŞSEL GELİŞİM
Piaget’nin Formel İşlemlerinin Yeniden Gözden Geçirilmesi

Kişisel masal. Ergenler kendi düşünceleri ve duyguları hakkında düşünmekle o kadar


fazla zaman harcarlar ki kendilerinin özel, eşsiz olduklarına ve daha önce hiç
kimsenin bu duygulara ve düşüncelere hiçbir şekilde sahip olmadığı kanaatine
varırlar.
• «Sen beni anlamıyorsun, ben senden farklıyım.» gençlerin en yaygın duygusudur.

• Kişisel masal tehlikesiz değildir.


• «Benim başıma gelmez, ben özelim» riskli ve yaygın bir düşüncedir.
Ergenlik –Bilişsel ve Psikososyal Gelişim
BİLİŞSEL GELİŞİM
Piaget’nin Formel İşlemlerinin Yeniden Gözden Geçirilmesi

Hayali seyirci. Ergenlerde aşırı öz-bilinçlilik ile ortaya çıkar.


• Herkesin kendilerine baktığına ve tıpkı kendi dünyalarının merkezinde oldukları gibi
başka herkesin dünyasının da daima merkezinde olduklarına inanırlar.

• Çoğu ergenin sürekli olarak kendisinin nasıl göründüğü ya da davrandığı konusunda


başkalarının ne düşündüğüyle ilgilenmesi, yaşadığı bu yoğun öz-bilinçliliği
açıklamaktadır.
Ergenlik –Bilişsel ve Psikososyal Gelişim
AHLAK GELİŞİMİ
Ahlaki değerler insan davranışının doğruluk ya da yanlışlığını belirleyen inanç, değer ve
yargılar bütünüdür.
Ergenlikte ortaya çıkan bilişsel ilerlemelerin bir diğer önemli yanı gençlerin «doğru» ve
«yanlış» anlayışı ile ilgilidir.

Harvard Üniversitesi profesörü Lawrence Kohlberg – «Ahlaki muhakeme»


Ergenlik –Bilişsel ve Psikososyal Gelişim
AHLAK GELİŞİMİ
İkilemlerin kullanılması
Heinz isimli bir adam karısının kanser hastalığını tedavi etmek için belirli bir ilacı
bulmaya çalışıyor. Vicdansız bir eczacı, ilacı kendi satın aldığı fiyatın on katı fiyatına
satıyor. Bu Heinz’ın sahip olduğu ya da biriktirebileceği paradan çok fazla. Heinz
çaresizce karısını kurtarmak için eczaneden ilacı çalıyor.
Heinz bunu yapmalı mıydı? Neden?
Kohlberg (1973) ahlak gelişiminin ya da doğru ve yanlış davranış bilgisinin üç düzeyini
önermiştir.
Gelenek öncesi ahlak düzeyi
Geleneksel ahlak düzeyi
Gelenek sonrası ahlak düzeyi /İlkeleşmiş ahlak
Ergenlik –Bilişsel ve Psikososyal Gelişim
PSİKOSOSYAL GELİŞİM

• Ergenlikteki stres – öfke –karmaşa –ergenliğin doğal bir dönemi


• Anna Freud – «ergenlik dönemi boyunca normal olabilme çabasının kendisi anormal»

• Mead ve Benedict – öfke ve stres teorisinin birçok batı dışı kültüre uyarlanamadığını
savunuyor.
• Çocuklar ergenliğe dair sorumluluklarını yavaş yavaş üzerlerine alır; stresli, ani bir geçiş
veya kararsızlık ve karmaşa döneminin yaşanmadığı kültürler
Ergenlik –Bilişsel ve Psikososyal Gelişim
PSİKOSOSYAL GELİŞİM
Erikson’un Kimliğe Karşı Rol Karmaşası

• Bu dönemde genç, politik konular, mesleki seçenekler ve evlilik gibi şeylerle ilgili yaşamdaki
değerler ve inançlar için pek çok seçenek arasından seçim yapmak zorundadır.

• Erikson, önceki dört dönemdeki çatışmaları başarılı olarak çözen gençlerin sağlıksız veya
yasal olmayan etkinliklerde bulunmak için akran baskısına direnmede ve ergenlik yılları
boyunca kendi kimliklerini bulmada daha «donanımlı» olduğuna inanmaktadır.

• Başarılı olmayan gençler ergenlik yıllarını diğerlerine karşı güven eksikliği, suçluluk ve utanç
duyguları, düşük benlik değeri ve diğerlerine bağımlılıkla geçirir.
Ergenlik –Bilişsel ve Psikososyal Gelişim
PSİKOSOSYAL GELİŞİM
Ebeveyn Genç Çatışması
• Belirli bir miktarda «isyan» ve çatışma
• ebeveynlere olan çocukluk bağımlılığından uzaklaşmak
• kendi kendine yeten bir yetişkin olmak

• Çatışma konuları: Saç, kıyafet, müzik zevki vb.


• Gerçekten önemli ahlaki konular üzerinde, pek çok ebeveyn ve genç aynı görüşte
olduklarının epeyce şaşırarak farkına varacaklardır.
Ergenlik –Bilişsel ve Psikososyal Gelişim
PSİKOSOSYAL GELİŞİM
Akran İlişkileri

• Yardım ve destek için birebir arkadaşlık ilişkilerine güvenirler.

• Klikler – daha çok 6-12 arasında değişen sayılarda bireylerden oluşan gruplar
• Üyelik zaman içinde değişebilir
• Daha çok yaş ve etnik kimlik gibi belirli sınırlar içinde oluşur

• Kitleler
• «Sporcu» veya «inek öğrenci»
• Daha gevşek bağların olduğu gruplar
Yetişkinlik ve Yaşlılık
• Yetişkinlik: 20’lerin başından yaşlılığa ve ölüme kadar olan yaşam süresi
• Tam olarak ne zaman başladığını belirlemek her zaman kolay değil

• Bazı kültürlerde yetişkinliğe buluğdan hemen sonra ulaşılır.


• Diğer kültürlerde ise liseden mezun olma veya meslek sahibi olma ve ebeveyninden
evini ayırma yetişkinliğe geçişe işaret eder.

• Üç dönem: Genç yetişkinlik, orta yaş ve yaşlılık


Yetişkinlik ve Yaşlılık –Fiziksel Gelişim
✓ 20’ler fiziksel sağlık açısından zinde olma, keskin duyular, daha az tehlikede olma ve
olgun bilişsel yetenek zamanı

o 20’lerin başında yaşlanmanın işaretleri başlar

• Boynun ve gözlerin etrafındaki yağ bezleri işlev bozukluğu göstermeye başlar


• 20’lerin sonuna yakın ve 30’ların başında o bölgede kırışıklıklar
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Fiziksel Gelişim
▪ 30’lar fark edilebilir değişiklikler getirmeyebilir
▪ Görme ve işitme gerilemeye başlar

▪ 40 yaş civarıyla birlikte göz lensleri sertleştikçe odağı değiştirmek için şeklini
değiştiremez hale gelir ve böylece iki odaklı lensler gerekli hale gelmeye başlar

▪ İşitme kaybı 40’larda ve 50’lerde başlayabilir ama çoğu kez 60’lar veya 70’lere
kadar, işitme cihazı gerekli olmadığı sürece fark edilebilir hale gelmez
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Fiziksel Gelişim
• 40’larda başlayan ve 50’lerde devam eden değişiklikler
• ciltte daha fazla kırışıklık görünmeye başlar
• saç griye döner(veya dökülür)
• görme ve işitmede daha da kayıplar olur
• fiziksel güç gerilemeye başlar
• Orta yaş boyunca, bedensel işlevlerinin hızı yavaşladıkça kilo artabilir ama yemek yeme
de artar ve egzersize harcanan zaman azalır
• Osteoporoza bağlı kemik kaybı olan kişiler 20 cm veya daha fazlasını kaybedebilmesine
rağmen, 40 yaşını geçtikten sonra her on yıl için boy uzunluğunda 1.25 cm kayıp ile boy
kısalmaya başlar
• Orta yaşta cinsel işlevsellik genellikle gerilememesine rağmen cinsel etkinlik için
fırsatlar genç yetişkinlik günlerinden daha az olabilir
• Çocuklar, ipotekli borçlar ve mesleki endişeler orta yaş romantizmine gölge düşürebilir
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Fiziksel Gelişim
• 40’larında bir kadında, vücudun üreme sistemi işlevini sonlandırmaya hazırlandığı için
kadınlık homonu östrojen düzeyleri geriler

• Bazı kadınlar, geceleri uyanık kalmalarına yol açan ani bir sıcaklık ve terleme duygusu
olan «sıcak basmaları» yaşamaya başlar

• Klimakterik denilen bu değişikliklerin meydana geldiği beş ile on yıllık dönem


menopoz dönemi olarak adlandırılır

• Ortalama 51 yaşında, çoğu kadının yumurtlaması tamamen durarak üreme yılları


sonlanacaktır

• Yumurtlamanın ve adet döngüsünün sonlanması menopoz olarak adlandırılır


Yetişkinlik ve Yaşlılık –Fiziksel Gelişim
• Erkekler

• Antropoz genellikle birkaç hormondaki özellikle de testosterondaki (esas


erkeklik hormonu) gerileme ile 40’larda başlar

• Fiziksel değişiklikler, yorgunluk, gerginlik, cinsel işlevsellikte olası problemler ve


sperm sayımındaki azalma gibi daha az dramatik olmakla birlikte yine de
rahatsız edicidir.

• Erkekler nadiren tüm üreme yeteneklerini kaybederler.


Yetişkinlik ve Yaşlılık –Fiziksel Gelişim
YAŞLANMANIN SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

• Pek çok sağlık probleminin gerçek nedenleri genç yetişkinlik yıllarında başlayabildiği
halde ilk kez ortaya çıkışı orta yaşa rastlar

• Genç yetişkinler sigara içebilir, çok içki içebilir, gece geç saatlere kadar uyanık kalabilir,
güneşte bronzlaşabilir ve bu yaşam tarzının bedenlerinde yol açtığı yıpratıcı etkiler
40’lı ve 50’li yaşlara kadar kendini belli etmez.
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Fiziksel Gelişim
YAŞLANMANIN SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
• Orta yaşta görülebilen bazı yaygın sağlık problemleri: Yüksek tansiyon, cilt kanseri,
kalp problemleri, eklem iltihabı ve obezite

• Yüksek tansiyon → obezite ve stres gibi yaşam tarzı ile ilgili faktörler; genetik faktörler

• Horlama ve uyku apnesi (nefes almanın 10 saniye veya daha fazla durması) gibi uyku
problemleri bu yaşlardakilerin fiziksel sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir

• Orta yaşta ölümün en yaygın nedenleri sırasıyla kalp hastalığı, kanser ve felçtir
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Bilişsel Gelişim
• İşleme hızı (veya tepki süresi) yavaşlamasına rağmen, zihinsel yetenekler tümüyle gerilemez
• Orta yaşlı bir bireyin bir problemi çözmesi genç yetişkine kıyasla daha uzun zaman alabilir
• Bir probleme uygulamak için hız kaybını önleyen daha fazla yaşam deneyimi ve bilgisi
• Orta yaşın bilişinde bellek yeteneğindeki değişiklikler büyük bir olasılıkla en fark edilebilir
değişikliklerdir
• Belirli bir kelimeyi veya birisinin ismini hatırlamaya çalışırken zor anlar yaşayabilirler
• Orta yaşlı bireyin deneyimlediği stres ve orta yaşlı bireyin zihninde doğru tutmaya
çalıştığı çok miktardaki bilgi
• Geçmişteki olumlu olaylar hakkında düşünme
• yeni anılar oluşturan beyin bölgeleri ile bağlantılı beyin alanlarını uyararak, yeni anı
oluşturmasını geliştirmesi
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Bilişsel Gelişim
BEYNİNİZ NASIL GENÇ KALABİLİR?

• Zihinsel yetenekleriyle egzersiz yapan bireylerin bellek problemleri ve hatta yaşlılıkta


Alzheimer gibi yaşlılık bunaması geliştirmesinin çok daha az olası olduğu
bulunmuştur

• Zorlayıcı çapraz bulmacalar


• Okumak
• Hareketli bir sosyal yaşama sahip olmak
• Sahne oyunlarına gitmek
• Ders almak
• Fiziksel olarak aktif kalmak
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Psikososyal Gelişim
• Yetişkinlikte endişeler meslek, ilişkiler, aile ve yaklaşan yaşlılığı içerir

• Onlu yaşların sonu ve yirmili yaşların başı, pek çok genç için üniversite yılları
olmakla birlikte, diğer genç insanlar, liseden sonra doğrudan işe başlarlar.

• Bir meslek seçmek ve başlamak pek çok genç yetişkinin başarıyla tamamlamasının
güç olduğu çok ciddi bir görevdir.
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Psikososyal Gelişim
ERIKSON’IN YAKINLIĞA KARŞI YALITILMIŞLIĞI: İLİŞKİLER KURMA

• Genç yetişkinlikte, Erikson -esas görev: eş bulmak

• Gerçek yakınlık bireyin hala kendi benlik duygusunu sürdürürken, güvenme,


paylaşma ve bakım verebilmeye (güvene karşı güvensizlik gibi daha önceki
bölümlerde gelişen) dayalı duygusal ve psikolojik yakınlıktır.

• Diğerlerine güvenmekte güçlüğü olan ve kendi kimliğinden emin olmayan genç


yetişkinler
• yakınlık yerine yalıtılmışlık (yalnızlık)
• diğerleriyle sığ ilişkiler
• gerçek ilişki korkusu
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Psikososyal Gelişim
ERIKSON’IN ÜRETKENLİĞE KARŞI DURGUNLUĞU: EBEVEYNLİK
• Orta yetişkinlikte, yakınlığı bulan kişiler şimdi dışarıdakilere odaklanır.
• Erikson: üretkenlik -- nesile ebeveynlik ve krizleri boyunca onlara yardım etmek

• Eğitimciler, danışmanlar, sağlık hizmetleri uzmanları, doktorlar ve toplum gönüllüleri


bireyin üretken olmasına imkan veren bazı konumlara örnek olabilir

• Üretken olmanın diğer yolları gelecek nesillere miras kalabilecek mesleklerle veya başlıca
yaşam işleri ile meşgul olmaktır

• Dışarıya odaklanamayanlar ve hala yakınlık veya hatta kimlik meseleleri ile uğraşanların
durgunlaştığı söylenir
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Psikososyal Gelişim
EBEVEYNLİK STİLLERİ
Diana Baumrind

Otoriter ebeveynlik.
• Kurallarla aşırı ilgili olma eğilimindedir
• Acımasız, katı, mükemmelliği takip eden, kontrolcü, uzlaşmaz ve fiziksel ceza kullanma
eğilimine sahiptir
• Bu şekilde yetişen çocuklar genellikle güvensiz, ürkek, çekingen ve alıngandır
• Gençler olarak ebeveyn otoritesine sıklıkla gençlik suçluluğu (yasal sorumluluk yaşının
altındaki çocuklar tarafından işlenen suç), madde kullanımı ve evlilik öncesi cinsel ilişki
gibi çok olumsuz ve kendine zarar verici şekilde isyan ederler
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Psikososyal Gelişim
EBEVEYNLİK STİLLERİ
İzin verici ebeveynlik.
• Ebeveynler çocuklarının davranışına çok az talep yüklediklerinde oluşur
• İhmalkar izin verici ebeveynler, adeta çocuklarıyla ilgili değildirler; onları
görmezden gelir ve ebeveynin isteğini engellemediği sürece ne yapmak istiyorlarsa
yapmalarına izin verirler. O noktada bu ilişki istismar edici hale gelebilir.
• Hoşgörülü izin verici ebeveynler çocuklarıyla aşırı ilgili görünürler «küçük
meleklerinin» istedikleri herhangi bir şekilde davranmalarına izin verirler, çocuğun
davranışına sınır koymayı veya herhangi bir şekilde itaat talep etmeyi reddederler.
• Her ikisi için de çocuklar bencil, olgun olmayan, bağımlı, sosyal becerileri zayıf ve
akranları arasında popüler olmama eğilimindedir.
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Psikososyal Gelişim
EBEVEYNLİK STİLLERİ
Demokratik ebeveynlik.

• Davranış üzerindeki kararlı sınırlamaları sevgi, sıcaklık, şefkat, saygı ve çocuğun bakış açısını
dinlemeye isteklilikle birleştirmeyi içerir.

• Demokratiktirler, ancak hala son kararı veren kişi rolünü sürdürerek kuralların oluşmasında
çocuğun da bazı katkılarda bulunmasına izin verirler.
• Ceza giriş-çıkış sınırlaması, ayrıcalıkların kaybı gibi fiziksel olmama eğilimindedir
• Açık ve anlaşılır sınırlamalar koyarlar, çocuk sınırları aştığı zaman açıklamasına fırsat verir
ve daha sonra bu meseleyi ele alarak doğru yolun ne olduğu üzerinde anlaşırlar
• Çocuklar –özerk ve bağımsız olma eğilimindedirler
Yetişkinlik ve Yaşlılık –Psikososyal Gelişim
ERIKSON’IN EGO BÜTÜNLÜĞÜNE KARŞI UMUTSUZLUK: ÖLÜMLE İLGİLENME
• Erikson bireylerin bu zamanda yaşamı gözden geçirme olarak adlandırılan süreçte
yaşadıkları hayata geriye dönüp baktıklarına inanmaktadır.

• Yaşamı gözden geçirme –Bireyler hatalar, pişmanlıklar ve bitmemiş işlerle ilgilenmelidir


• Bireyler geriye bakabilir ve yaşamlarının göreli olarak dolu olduğunu hisseder ve
pişmanlıkları ve kayıpları yavaş yavaş kabullenirse, o zaman bütünlük ve tamlık duygusu
ile sonuçlanır

• Bütünlük kimliğin veya egonun kesin olarak tamamlanmasıdır


• Pek çok pişmanlık ve bir sürü bitmemiş iş -derin bir pişmanlık duygusu, umutsuzluk
hissi
Fiziksel ve Psikolojik Yaşlanma Kuramları
HÜCRESEL SAAT KURAMI

Biyolojik temelli kuram


• Bu kuramda hasarı onarmak için hücrelerin kaç kez çoğalabileceği sayı sınırlıdır
• Bu kuramı destekleyen kanıt telomerlerin varlığıdır

• Telomerler, bir hücrenin her çoğalışında kısalan, kromozomların uçlarındaki


yapılardır

• Telomerler çok kısaldığı zaman, hücre çoğalmaz, yaşlanmanın etkileriyle


sonuçlanan hasar birikir
Fiziksel ve Psikolojik Yaşlanma Kuramları
SERBEST RADİKAL KURAMI

• Yaşlanmada yıpranma ve aşınma kuramı


• Stres, fiziksel çaba ve bedensel hasar gibi dış etkiler

• Vücudun organları ve hücre dokuları, tekrarlı kullanım ve kötüye kullanımla yıpranır

• Hücrelerde zamanla meydana gelen hasara biyolojik bir açıklama getirir


• Serbest radikaller, kararsız bir elektronu (negatif parçacık) olan oksijen molekülleridir
• Diğer moleküllerden elektron çalarak ve hücre içindeki yapılardaki hasarı arttırarak hücrenin
etrafında sekerler
• İnsanlar yaşlandıkça, daha çok ve daha çok sayıda serbest radikaller, gittikçe daha da fazla zarar
vererek yaşlanmanın etkilerini oluşturur.
Fiziksel ve Psikolojik Yaşlanma Kuramları
HAREKETLİLİK KURAMI

• Yaşlı bireyin herhangi bir şekilde aktif olduğu zaman yaşlanmaya daha olumlu
şekilde uyum sağlayacağını öne sürer

• Hastanelerde veya okullarda gönüllü olan yaşlı bireyler


• Yeni hobiler edinenler
• Kendilerini tam zamanlı olarak eski hobilerine verenler
• Diğer insanlarla arkadaşlıklarını sürdüren ve sosyal etkinliklere katılanlar
Başarılı bir şekilde yaşlanma
Paul Beltes ve Margaret Beltes

Telafi yoluyla seçici optimizasyon

Seçici – insanların amaçlarının sayısını ve kapsamını azaltmaları


Optimizasyon – insanların kayıplarla farklı yollarda başa çıkmaları; yaşa uygun
çevreler seçmek gibi
ÖLÜM VE ÖLMEK
Elisabeth Kübler-Ross –ölmekte olan kişiler ve onların bakım verenleriyle yoğun görüşmeler
yürütmüştür

Bireyler ölümle yüzleştikleri zaman beş evreden geçerek tepki verirler:


1)İnkar –bireylerin ölüm teşhisinin gerçek olduğuna inanmayı reddetmeleri
2)Öfke –ölümün kendisine gerçekten öfke duyma ve bir şeyleri değiştirmedeki çaresizlik
duyguları
3)Pazarlık –ölmekte olan bireyin doktorlarla, hatta Tanrı ile karşılıklı anlaşmaya varma
çalışmasıdır
4)Depresyon –daha önce deneyimlenen kayıplardan (iş veya mevki kaybı) ve henüz gelecek
olanlardan (örn., bir çocuğun büyüdüğünü göremeyecek olmak) dolayı üzüntü duymaktır
5)Kabullenme –bireyin kaçınılmazı kabullendiği ve sessizce ölümü beklediği zamandır

You might also like