Professional Documents
Culture Documents
İşletme: İstanbul Üniversitesi Açik Ve Uzaktan Eğitim Fakültesi
İşletme: İstanbul Üniversitesi Açik Ve Uzaktan Eğitim Fakültesi
İŞLETME
1
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
2
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
• Henry Fayol, şüphesiz, yönetim düşüncesi alanındaki en çok fark
edilen Avrupalı olmuştur. Fayol, yönetim sisteminin üzerinde
düşünülebilir ve öğrenilebilir olduğuna dikkat çekmiştir. O, yönetim
süreci okulunun gelişmesinin kapısını açmış, üst yönetim
görevinde bulunanların işlerine açıklık kazandırmıştır. Fayol,
genel yönetim teorisi ile ilgili düşüncelerini yayınlamaya 1914
yılında hazırdı, fakat I. Dünya Savaşı nedeniyle görüşleri ancak
1916 yılında bir dergide yer aldı, 1925 yılında ise kitap olarak
(Genel ve Endüstriyel Yönetim ) yayınlandı. Basımdaki bu
gecikme, Fayol için bir şanssızlıktı, onun düşüncelerinin, aynı
zamanda yayınlanan (1914-Bilimsel Yönetimin İlkeleri) Taylor’un
görüşlerinin gerisinde kalmasına neden oldu.
3
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
4
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
FAYOL’UN İŞLETME FAALİYETLERİ SINIFLAMASI
• Teknik faaliyetler (Üretim ile ilgili faaliyetler): İşletmede yer alan
teknik faaliyetler üretim, imalat, uyumlaştırma, sıra bakımı vb.
işlerden oluşur. Teknik faaliyetlerin sayısı, miktarı, özellikleri teknik
adamların yaptığı işlerden oluşur.
• Ticari faaliyetler (Alım-satım, pazarlama ile ilgili faaliyetler):
Genellikle satma, satın alma ve değiştirme gibi faaliyetleri kapsar.
Teknik faaliyet gibi ticari faaliyetin de önemi büyüktür. Malların
veya hizmetlerin satışı ile kâr sağlanmaktadır. Sadece üretmek
yeterli değildir.
5
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
6
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
7
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
8
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
FAYOL’UN YÖNETİM FAALİYETLERİ:
• Planlama işlevi, işletmenin amaçlarının ve bu amaçlara
ulaşabilmek için gerekli yol ve araçların belirlenmesi olarak
tanımlanan ilk yönetim işlevidir.
• Organize etme, yönetim sürecinin ikinci safhasıdır. Amaçlar ve
yollar ve planlama safhasındaki diğer konular ele alındıktan
sonra, bunları gerçekleştirecek yapının kurulması organizasyon
süreci içinde yer alır.
9
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
• Fayol’un adlandırması ile Emir-komuta (günümüzde yürütme
işlevi olarak adlandırılmaktadır) yönetim sürecinin üçüncü
safhasıdır. Bu safha bir yerde “düğmeye basarak yapıyı harekete
geçirme” olarak da tanımlanabilir.
• Koordinasyon bir işlev olarak Fayol gruplamasında yer
almaktadır. Tüm işlevler ve faaliyetler arasında uyumlaştırma ve
ahenkleştirme yapılması ile ilgili konular bu safhada yer alır.
Koordinasyon günümüzdeki yönetim işlevleri arasında yer
almamakta, ancak diğer 4 işlev içinde bulunması gerekli bir unsur
olarak düşünülmektedir.
10
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
11
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
12
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
• İşbölümü : Organizasyonların kurulması işbölümünün bir
sonucudur. Dolayısı ile her organizasyonda işbölümü işin doğası
gereği vardır. İşbölümü ilkesi ile belirtilmek istenen, aynı çaba ile
daha fazla üretim ve iş yapmak olarak açıklanabilir. Parçalara
bölünmüş iş’leri devamlı olarak yapan işgören veya yönetici, bu
iş’lerde uzmanlaşacak ve işyeri verimi yükselecektir.
• Yetki ve sorumluluk : Yetki, yöneticinin sorumlu olduğu iş ile
ilgili, karar ve emir verme hakkı olarak tanımlanabilir. Bir iş ile ilgili
yetkisi bulunan kişi, aynı zamanda sorumluluğu da taşıyacaktır.
Bu durumun tersi de geçerli olup sorumluluk sahiplerinin yetkiye
sahip olmaları gerekir.
13
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
• Disiplin : Bu ilke işyerinde işgörenler ve yöneticiler arasında
iş’lerin yapılması ile ilgili biçimsel veya biçimsel olmayan
prosedürler, kurallar bulunması gerektiğini, ve bu kurallara
uyulması ile ilgili taraflarca kabullenilmiş bir ortam yaratılmasını
öngörür. Her kademede iyi yöneticilerin bulunması, adil ve açık
prosedür ve kuralların belirlenmiş olması ve adil ceza
uygulamalarının bulunması iyi ve disiplinli bir ortam yaratılmasına
yardımcı olur.
• Emir ve komuta birliği : Her ast mutlaka bir üst yöneticiye bağlı
olmalı ve ondan başkasından emir almamalıdır. Bu ilke yerine
getirilmediği takdirde diğer yönetim ilkelerinin uygulanması
bozulur. Birden fazla üst yönetici ile muhatap olan ve her birinden
emir alan astların bulunduğu bir işyerinde, disiplin, düzen,
inisiyatif ve diğer ilkelerin önerdiği ortam bozulur.
14
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
• Yönetim birliği : Bu ilke emir ve komuta ilkesinden farklı olup
aynı anlamda düşünülmemelidir. Burada belirtilmek istenen,
organizasyonel amaçlara uygun tek bir plan çerçevesinde,
faaliyetlerin tek bir istikamete yönlendirilmesini sağlayacak
yönetim yapısının kurulmasıdır.
• Genel çıkarların bireysel çıkarlara üstünlüğü : İşyerlerinde
organizasyonel amaçlar gerçekleştirilirken, işgörenlerin bireysel
amaçları da gerçekleşmektedir. Örneğin işyeri beklediği karlılığı
elde ederken, işgörenler de ücret ve maaşlarını almakta ve
tarafların beklentileri yerine gelmiş olmaktadır. Ancak burada ilke
olarak organizasyonel çıkarların sağlanmasına öncelik verilmeli,
bunlar gerçekleşince bireysel çıkarların tatmininin sağlanacağı
kabul edilmelidir.
15
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
16
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
17
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
• Adil yönetim : İşyerlerinde yönetim ve işler adalet ilkeleri göz
önünde bulundurularak adil bir şekilde yapılmalı ve çalışanların
bunu algılamaları sağlanmalıdır.
• İstikrarlı işgören devir hızı: İşe uygun olarak seçilen elemanlar
ve bu kişilerin gerek işbaşında gerekse işdışında eğitimlerle
kazandığı deneyim ve uzmanlıklar işletmenin verimliliğinde önemli
unsurlardır. İş’ten ayrılan deneyimli uzman elemanların yeri
kolayca ve kısa bir zamanda doldurulamaz. Bu durumda işlerin
gerektiği şekilde yapılamamasına neden olabilir. Bu nedenle
zaman ve emek harcanarak kazanılan bu kişilerin işletmede uzun
müddet çalışmalarının sağlanması gerekir.
18
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
• İnisiyatif : İş’lerin çeşitli koşullar altında yapılması, planların
uygulanabilmesi, o işleri yapmakla sorumlu kişilerin inisiyatif
kullanmaları ile başarıya ulaşacaktır. Bazı sorunlu zamanlarda
inisiyatif kullanmanın önemi daha da büyük olur. Bu nedenle
işgücüne, yaptıkları ve sorumlu oldukları işlerde gerekli inisiyatif
kullanmaları özendirilmelidir.
• Takım ruhu : “Birlikten güç doğar” deyişini, çalışanlar arasında
bağlılık, güven ve kolektif başarı arzusu ile pekiştirdiğimizde,
işletmelerde takım ruhunu sağlayabiliriz. Bu ruh işletme ve
çalışanları için amaçlarına ulaşabilmede büyük bir güç kaynağı
olacaktır.
19
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
Fayol’e göre, yöneticilerin sahip olması gereken bazı nitelik ve
yetenekler:
- Fiziksel nitelikler (Sağlık ..vb.)
- Entelektüel nitelikler (Düşünme, öğrenme, zeka, hafıza, muhakeme.
vb.)
- Manevi nitelikler (irade, metanet, sebat..vb)
- Genel kültür
-Yönetsel kapasite (Yönetim işlevleri ile ilgili. Uzağı görme, plan
yapabilme, insanları idare edebilme, işleri ahenkleştirme, amaca
doğru yöneltme.)
- İşletme fonksiyonlarına ilişkin bilgiler (Teknik, mali, ticari,
muhasebe..)
- İşletmenin belirgin özelliği ile ilgili bilgiler.
20
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
21
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
22
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
23
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
24
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
25
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
26
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
3.3.3. Bürokrasi Yaklaşımı - Max Weber
• Bu yaklaşım, organizasyon sistemi ve işletmedeki kural, politika
ve yöntemlere dayanmaktadır. Max Weber, bürokrasinin
işletmenin çalışması açısından çok önemli olduğunu
vurgulamıştır. Weber ayrıca, yetki kuramı üzerinde durmuştur. Bir
Alman sosyologu olan Max Weber(1864-1920), toplumsal
değişmelere ve bu bağlamda yüksek derecede bürokratik
gelişmelere neden olan sanayi toplumlarının kilit özelliklerini
inceleyen çalışmalarda bulunmuştur. Feodal ve diğer geleneksel
toplum yapılarında olumsuz bir imaja sahip olan bürokrasinin,
sanayileşen toplumlarda yararlı katkılarının bulunduğuna inanan
Weber, açık kural ve prosedürlere dayandırılmış objektif emir
komuta ilişkilerinin sosyal çevreyi akılcı bir sisteme
dönüştürdüğünü ileri sürüyordu.
27
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
28
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
• Weber, bürokratik örgütün, teknik açıdan oluşturulabilecek en
etkin örgüt yapısı olduğunu belirtmekte, diğer örgüt biçimlerini
mekanik olmayan üretim yöntemlerine benzetirken, bürokrasinin
modern bir makina olduğunu söylemektedir. Weber, belli bir
grubun belirli bir kaynaktan çıkan emirlere itaat etme olasılığı
olarak tanımladığı yetkinin, “geleneksel, karizmatik ve ussal-
yasal” olabileceğini belirterek;
• Bürokrasinin ussal- yasal yetkiye dayandığını öne sürmüştür.
Weber, yetkinin ussal oluşunu, örgütlerde kullanılan araçların
belirli amaçlara yönelik olarak düzenlenmeleri temelinde; yasal
oluşunu, yetkinin bir birey tarafından, işgal ettiği mevki ve
kurallara uygun olarak kullanılması temelinde açıklamıştır.
29
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
30
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
• Organizasyon yapılarında pozisyonlar, emir komuta ilişkileri,
yönetici ve çalışanların seçimleri, ahbap çavuş ilişkileri ötesinde
objektif ve akılcı kriterlerle oluşturulmalı idi. Yöneticiler ve
işgörenler işe uygun ve yetenekli olan kişiler arasından objektif
kriterlere bağlı olarak seçilmeliydi. Yöneticiler kişisel karizma ve
güçleri ile değil, bulundukları mevkinin kendilerine verdiği yetki ve
otorite sonucu astlarına iş yaptırma gücü elde etmeliydiler.
Organizasyonu kuran ve sahibi olan kişiler yönetim becerileri
yeterli değil ise, yönetimi bu konuda yetkinlik sahibi kişilere
bırakmalıydılar.
31
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
• Açık olarak sınırları çizilmiş yetki ve sorumluluklar ile iş’ler ve
görevler resmen tanımlanacak ve her iş ve görev böylece
yasallaşacak ve resmileştirilecektir.
• Görev ve mevkiler hiyerarşik olarak, ast’ların üst’e bağlı olduğu
ve emir aldığı ilişkiler düzeninde yapılandırılacak.
• Tüm çalışanlar teknik yeteneklerine göre yapılacak sınavlar
sonucu, veya eğitim ve deneyim durumlarına göre seçilecek ve
yükseltilecektir.
• Yönetsel davranış ve kararlar yazılı olarak kayıt altına alınacaktır.
Bu kayıt altına alınmış bilgiler organizasyonun gelecekteki
davranış ve kararlarına yol gösterecektir
32
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
33
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
Max Weber’e göre ideal bürokrasi modeli aşağıdaki özelliklere
sahiptir;
-biçimsel yetki ve görevler, kanun, kaide ve idari kararlarla önceden
belirlenmiştir.
-görev ve yetkiler, bir hiyerarşi ve makamlar sistemi oluşturacak
biçimde düzenlenmiştir.
-astlar üstlerin emirlerine, kişisel olmayan yasal yetkiye bağlı kalarak
uyarlar.
34
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
35
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
36
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
37
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
38
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
39
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
3.3.4. Klasik Yönetim Düşüncesini Oluşturan
Yaklaşımların Ortak Noktaları
• Klasik organizasyon düşünürleri, yönetim yaklaşımları açısından
organizasyonların nasıl daha fazla verimli olarak yapılandırılması
ile ilgili, gerek işgören, gerekse üst yönetim kademelerinde ilkeler
geliştirirken önemli bir konuyu göz ardı etmişlerdi.
Organizasyonları madde, makine ve insan unsurlarından oluşan
bir yapı olarak ele almalarına rağmen, insanı insan yapan değer,
düşünüş ve davranışları yönü ile ele almadılar. Yani organizasyon
içinde çalışan insanı, verilen emirleri yerine getiren, bu anlamda
makine gibi işleri yapan bir “kolgücü” olarak gördüler.
40
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
41
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
1. Her üç yaklaşımda da örgütü etkileyebilecek nitelikteki ortam
koşulları ve neden sonuç ilişkileri tam olarak biliniyor
varsayılmaktadır. Bu nedenle örgüt içindeki düzenlemeler,
örgütsel ortam koşullarının etkileri göz önüne alınmadan
gerçekleştirilmektedir. Örgüt kapalı bir sistem olarak
düşünülmektedir.
2. Her üç yaklaşım, ekonomik insan modelinden yola çıkarak,
insanın ussal ve yasal davranacağı dolayısıyla davranışlarının
düzenlenebileceği ve denetlenebileceği düşüncesini
taşımaktadırlar. Bu nedenle, insanı veri olarak (bir işi yapmada
kullanılan aletlerden biri veya makinaların bir parçası gibi) ele
almışlar ve bu yönüyle insanların örgütün yapı ve işleyişini
etkilemeyeceklerini varsaymışlardır.
42
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
3. Her üç yaklaşımda da, ekonomik ve teknik verimlilik ana amaç
olarak düşünülmüştür. Örgütlerde kararların bilimsel araştırmalara
dayalı olarak, yöneticilerce verildiğinin varsayıldığı her üç yaklaşımda
da, işlerin gerçekleştirilmesinde en iyi tek bir yol arayışı söz
konusudur ve konuda evrensel ilkelerin belirlenebileceği öne
sürülmektedir.
4. Örgüt amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik faaliyetlerin,
işbölümüne dayalı olarak iyi bir biçimde basamaksal bir yapı içinde
düzenlenmesi ve uzmanlaşmanın sağlanması aracılığıyla etkin bir
şekilde gerçekleştirileceği düşüncesiyle, her üç yaklaşım örgütü;
yasal otoriteye dayanan, planlanan ve denetlenen mekanik bir sistem
olarak tasarlamışlardır.
43
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
• Sanayi devrimi ve sonraki yıllarda, insanın bir makine veya robot
olmadığı günlük toplumsal yaşamda belirgindi ve kabul.
Neoklasik organizasyon çalışmalarının başlangıcı sayılan
Hawthorne araştırmaları, aslında klasik teori bakış açısından
verimliliği arttırıcı sistemler üzerinde çalışmalar yaparken,
farkında olmadan çalışan insanların bilinçli olarak ürettikleri
düşünce ve davranışlarının üretim ve verimlilik üzerindeki
etkilerini anlamışlar ve daha sonra çalışmalarını insan
davranışları üzerinde yoğunlaştırmışlardır. Bu çalışmaları
sonucunda organizasyonlarda çalışanların davranışlarının nasıl
yönlendirilebileceği, ve bu yolla verimliliğin nasıl arttırılabileceği
önem kazanmıştır. Klasik Yönetim Yaklaşımında; maliyetlerin
azaltılması, üretimin ve organizasyonel verimliliğin arttırılması
esas alınmış ve insana bakış açısının şekillenmesinde, “rasyonel”
ekonomik insan modeli düşüncenin temelini oluşturmuştur.
44
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
• “Akılcı (rasyonel) insan modeli”’ olarak belirlenmiş olan klasik
yönetim teorisinin insan modeli “hedonizm” felsefesine dayanır.
Bu felsefeye göre insan, kendisine zevk veren davranışları
tekrarlar, acı veren davranışlardan kaçınır. Bu nedenle, insan,
sağlayacağı faydayı maksimize etmeye yönelik rasyonel
davranışlarda bulunur ve çıkarlarını gözetir. Douglas Mc Gregor,
X Teorisi ile Klasik Yönetim Teorisinin insan modelini; ortalama
insanın işini sevmediğini ve işten kaçmak için bahane aradığını,
işlerini sevmemelerinden dolayı insanları çalıştırırken zorlama,
yönetme ve cezayla tehdit etme yollarından faydalanmak
gerektiği öne sürmüştür. Bu görüşe göre, insanlar sorumluluktan
kaçmaktadır ve en öncelikli değerlerini “güvenlik” oluşturmaktadır.
Klasik Yönetim insanın tembel, çalışmaktan hoşlanmayan
yapısından ötürü sürekli sıkı denetim altında tutulmasını hatta
aynı çatı altında çalıştırılmalarını ve kararların merkezcil olarak
alınmasını öngörmüştür
45
3. YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN EVRİMİ
46