Dolaylı Anlatım

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 14

BELİRLİ GEÇMİŞ ZAMAN

Murat “Geçen hafta İstanbul’a gittim.” dedi.


Murat geçen hafta İstanbul'a gittiğini söyledi.
Mahmut “Artık İran yemeklerine alıştım.” dedi.
... alıştığını söyledi.
Katılımcılar “Sempozyum çok verimli geçti.” dediler.
... sempozyumun ... geçtiğini söyledi.
Öğretmenimiz “Sınav kâğıtlarınızı henüz okuyamadım.” dedi.
... kağıtlarımızı ... okuyamadığını söyledi.
Kaan “Dün gece ödev yapmadan yattım.” dedi.
... yattığını söyledi.
Mustafa “Uzun zamandan beri Ali’yle görüşmedik.” dedi.
... görüşmediklerini söyledi.
Nalan bana “Kaç gün işe gitmedin?” diye sordu.
... gitmediğimi sordu.
Müdür turistlere “Türkiye’ye ilk kez ne zaman geldiniz?” diye sordu.
... geldiklerini sordu.
Ayşe “Anahtarımı nerede unuttum?” diye sordu.
... (kendi) anahtarını ... unuttuğunu sordu.
Ayşe Hanım “Hastanın muayene ücretini kim ödedi?” diye sordu.
... kimin ödediğini sordu.
GELECEK ZAMAN

Ünlü futbolcu “Artık futbolu bırakacağım.” dedi.


... bırakacağını söyledi.
Haberlerde “Yağışlı hava iki gün devam edecek.” diye duydum.
... havanın ... edeceğini duydum.
Okurlar “Sonraki kitabınız ne zaman çıkacak?” diye sordular.
... kitabının ... çıkacağını sordular.
... kitabımın ... çıkacağını sordular.
Teknik direktör “İsimleri iki gün sonra açıklayacağız.” dedi.
... açıklayacaklarını söyledi.
Onlar “Yarın saat 09.00’da geleceğiz.” dediler.
... geleceklerini söylediler.
Spiker “Yarın hava sıcaklığı 30 derece olacak.” dedi.
... sıcaklığının ... olacağını söyledi.
Hükümet sözcüsü “Pazar günü tatil olacak.” dedi.
... gününün tatil olacağını söyledi.
Hakan “Yarın derse gelmeyeceğim.” dedi.
... gelmeyeceğini söyledi.
Öğrenciler hocaya “Sınav ne zaman yapılacak?” diye sordu.
... sınavın ... yapılacağını sordu.
Hasan “Bugün şehre kim gidecek?” diye sordu.
... kimin gideceğini sordu.
Leyla “Partiye kimler gelecek?” diye sordu.
... kimlerin geleceğini sordu.
ŞİMDİKİ ZAMAN

Ünlü şarkıcı “Artık sakin bir hayat istiyorum.” dedi.


... istediğini söyledi.
Belediye başkanı “Biz halkımız için çalışıyoruz.” dedi.
... halkı (halk) için çalıştıklarını söyledi.
“Kursunuzda eğitim seti hediye ediliyor.” diye duydum.
... edildiğini duydum.
Erhan “Bir fabrikada işçi olarak çalışıyorum.” dedi.
... çalıştığını söyledi.
Onlar “Şişli’de bir bankada çalışıyoruz.” dediler.
... çalıştıklarını söylediler.
Serap “Tatile çıkmak için valizimi topluyorum.” dedi.
... valizini topladığını söyledi.
Şahit hâkime “Ben hiçbir şey görmedim, hiçbir şey bilmiyorum.” dedi.
Şahit hakime (kendisinin) hiçbir şey görmediğini, hiçbir şey
bilmediğini söyledi.
Genç kız sevgilisine “Artık seninle görüşmek istemiyorum.” dedi.
Genç kız sevgilisine artık kendisiyle görüşmek istemediğini söyledi.
BELİRSİZ GEÇMİŞ ZAMAN

Milli Eğitim Bakanlığı “Özel okul sınavları ertelenmiş.” dedi.

Bakan televizyonda “Orman yangını kontrol altına alınmıştır.” dedi.

Spiker “Yoğun kar nedeniyle tüm uçak seferleri iptal edilmiş.” dedi.

Çocuklara “Anahtarımı evde unutmuşum.” dedim.

Annem “Baban daha gelmemiş.” dedi.

Şoför “Galiba yollar açılmış.” dedi.

Öğrenciler “Mehmet bugün gelmemiş.” dediler.

Fatma “Bu filmi kimler izlemiş?” diye sordu.

Öğretmen “Kimler ödev yapmamış?” diye sordu.

Müdür “Bugün kimler gelmemiş?” diye sordu.


GENİŞ ZAMAN

Yazar kitabında “Bütün siyasetçiler sahtekârlık yapar.” dedi.


... siyasetçilerin ... yaptığını söyledi.
Satıcı “Kimse bu kadar indirim yapmaz.” dedi.
... kimsenin ... yapmadığını/yapmayacağını söyledi.
Ayten “Yağmurlu havada dolaşmayı çok severim.” diyor.
... sevdiğini söylüyor.
Müdür sekreterine “Mektupları yazdıktan sonra çıkabilirsiniz.” dedi.
... çıkabileceğini söyledi.
Öğretmen öğrencilere “İnsanlar uçamaz.” dedi.
... insanların uçamadığını söyledi.
Ayşe sinirli bir şekilde “O artık beni göremez.” dedi.
... onun artık kendisini göremeyeceğini söyledi.
Annem “Mehmet her gün kütüphaneye gider.” dedi.
... Mehmet'in ... gittiğini söyledi.
Arkadaşım “Ali akşamları otelde kalır.” dedi.
... Ali'nin ... kaldığını söyledi.
Öğretmen “Kimler her akşam kitap okur?” diye sordu.
... kimlerin ... okuduğunu sordu.
Polis “Bu mahallede kim hırsızlık yapar?” diye sordu.
... kimin ... yaptığını sordu.
Müdür “Kaç kişi okuma yazma bilir?” diye sordu.
... kaç kişinin ... bildiğini sordu.
İSİM CÜMLELERİ

Öğretmen “Bugün hava çok güzel.” dedi.


... havanın ... güzel olduğunu söyledi.
Ahmet “Benim evim burada.” dedi.
Ahmet evinin burada olduğunu söyledi.
Sinem “Bu araba çok pahalı.” dedi.
... bu arabanın çok pahalı olduğunu söyledi.
Kardeşim “Sen bir kahramansın.” dedi.
Kardeşim bana bir kahraham olduğumu söyledi.
Müşteri “Bu doğal meyve suyu değil.” dedi.
Müşteri bunun doğal meyve suyu olmadığını söyledi.
Kadın “Eşim evde yok.” dedi.
Kadın eşinin evde olmadığını söyledi.
Sunucu “Bu şiir Hafız’a ait değil.” dedi.
Sunucu bu şiirin Hafız'a ait olmadığını söyledi.
Fatma “Ben Zehra’dan daha büyüğüm.” dedi.
Fatma (kendisinin) Zehra'dan daha büyük olduğunu söyledi.
Emlakçı “Bu ev çok büyük.” dedi.
Emlakçı bu evin çok büyük olduğunu söyledi.
Rehber “Burada portakal ağaçları var.” dedi.
Rehber burada portakal ağaçlarının olduğunu söyledi.
Kadın “O bana layık değil.” dedi.
Kadın onun kendisine layık olmadığını söyledi.
EMİR KİPİ

Öğretmen “Kompozisyon yazın.” dedi.


Öğretmen bizden kompozisyon yazmamızı istedi.
Öğretmen bizim kompozisyon yazmamızı istedi.
Öğretmen bize kompozisyon yazmamızı söyledi.
Doktorum “İçki içme.” dedi.
Doktorum içki içmememi söyledi.
Doktorum içki içmemi yasakladı.
Hostes “Cep telefonlarınızı kapatın.” diyor.
Hostes (bizden) cep telefonlarımızı kapatmamızı rica ediyor.
Trafik polisi “Belgelerinizi gösterin.” dedi.
Trafik polisi belgelerimizi göstermemizi istedi/emretti.
Hoca bana “Bir daha geç kalma.” dedi.
Hoca bana bir daha geç kalmamamı söyledi.
Hoca benden bir daha geç kalmamamı istedi.
Hoca beni bir daha geç kalmamam konusunda uyardı.
Uzmanlar “Günde 2 saatten fazla TV izlemeyin.” diyor.
Uzmanlar günde 2 saatten fazla TV izlemememizi öneriyor.
Hoca bize “Türkçe konuşun.” diyor.
Hoca bizden Türkçe konuşmamızı istiyor.
Hoca bize Türkçe konuşmamızı emrediyor.
Öğretmen “Baban perşembe günü okula gelsin.” dedi.
Öğretmen babamın perşembe günü okula gelmesini istedi.
Müdür “Bütün çalışanlar cuma günü işe gelsinler.” dedi.
Müdür bütün çalışanların cuma günü işe gelmelerini istedi.
Görevli yolculara “Lütfen uçağa gidin.” dedi.
Görevli yolculara uçağa gitmelerini söyledi.
Görevli yolculardan uçağa gitmelerini rica etti.
İSTEK KİPİ

Babam “Çıkalım.” dedi.

Soner “Ben bugün gelmeyeyim.” dedi.

Ahmet “Sinemaya gidelim.” dedi.

Sara “Teneffüste bir çay içelim.” dedi.

Misafir “Ben artık kalkayım.” dedi.

Annem “Ben çarşıya gideyim.” dedi.

Öğrenciler “Farsça konuşmayalım.” dediler.


MI Soru Eki

Babam “Anne geldi mi?” diye sordu.

Öğretmen “Hasan bugün derse gelmiş mi?” diye sordu.

Ahmet “Herkes pikniğe gelecek mi?” diye sordu.

Fatma “Kitaplar geldi mi?” diye sordu.

Ev sahibi müşterilere “Evi beğendiniz mi?” diye sordu.

Çocuk “Son resim güzel mi?” diye sordu.

Anne “Çocuğum okula geliyor mu?” diye sordu.

Hakan Ali’ye “Bu yaz tatile çıkacak mısın?” diye sordu.


Ahmet: "Ali'nin babası geldi."
Ahmet, Ali'nin babası+nın geldiğini söyledi.

Ahmet: "Çocuk ayakkabısı çok güzel."


Ahmet, çocuk ayakkabısı+nın çok güzel olduğunu söyledi.

O müdür değil.
O iyi bir müdür değil.
O çalışanlarına iyi maaş ödeyen bir müdür değil.

You might also like