Timaios 25 Platon 122s SW

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 12

ICINDEKILER

Platon: Hayat ve Yapitlart ..........eeee


TIMAIOS veccecsccscesscssnscsnsotstustssseeanssesesien
Platon

Hayat: ve Yapitlari

Platon, diisitnce tarihinin cok okunan, tizerine cok sayida


araghrmanin yapilmig oldugu, etkili ve Gnemli diigiiniirle-
tinin hig kusku yok ki en baginda gelir. Bunun en énemli
nedeni, Platon’un hocasi Sokrates ve drencisi Aristoteles ile
birlikte, etkisini modern zamanlara kadar devam ettirecek
olan temel diigiince gelene#i olarak Sokratik gelenegin veya
teleolojik diinya gériigiiniin kurucu diigitnitrti olmasidir.
Platon, bunun diginda diisiince tarihinde adi pek cok
“ilk"le birlesen, yani pek cok geyi ilk kez olarak gerceklestir-
mis bir filozoftur, Bu “ilk”lerden biri, onun felsefede yazili
gelenei baslatmis olmasindan ya da daha dogrusu tim
eserleri giinitmiize ulagmus ilk filozof olmasmdan meydana
gelir. Aslinda felsefede veya Grek felsefesinde yazili gelenek,
daha énce doga filozoflarmda baslamist. Bununla birlikte,
doga filozoflarumn varlik konusunda kaleme almigs olduklani
Peri Phusis [Doga Ustiine] adh denemelerden hicbiri giinii-
miize erigmemis, onlardan bize sadece birtakim fragmanlar
kalmistir. Sonra gelen ve felsefeyi, deyim yerindeyse gékyii-
ziinden yeryiiziine indiren Sokrates ise, insan zihnini tembel-
lestirdigine inandigi igin yazili séze pek bir deger vermemig
ve fikirlerini yaziya dékmemisti. Oysa Platon, sadece kendi
diisiincelerini degil, fakat Sokrates’in de gériislerini aktar-
mak amaciyla, pek cok felsefeci veya Platon yorumcusuna
gore, sadece felsefe degil, ayn zamanda birer edebiyat gahe-
seri olan diyaloglar yazmisti.
Platon ~

Platon’un adiyla birlegen bir diger “ilk” ise, bu kez onun


felsefeyi veya felsefi aragtirmayla felsefe egitimini kurumsal-
lastiran ilk diigiiniir olmasina igaret eder. Buna gére o, Italya
ziyaretlerinin birinin ardindan Atina’ya déniince satin aldigi
bir bahgenin etrafim citlerle kapatip tizerine derslikler inga
ettirmig ve béylelikle tarihin tamidigi ilk yiiksek egitim ve
aragtirma kurumu olarak Akademia’yi viicuda getirmisti.
Platon adiyla birlesen iigtineé “ilk”, bu kez onun felsefe
tarihinin tarudigi ilk biiyiik sistemin kurucusu olmug olma-
sina igaret eder. Buna gére Yunan’da felsefi diisiincenin ilk
temsilcileri olan Presokratik dtgtiniirler “dogayi kegfeder-
ken” sadece tabiat felsefesiyle meggul olmuslardi.’ Sonra
gelen ve “psukheyi kesfeden” Sokrates ile Sofistler ise merke-
zinde insanin oldugu etik ve siyaset felsefesi agirlikli bir sos-
yal felsefeyle ufragmuglardi. Oysa Platon, sadece metafizik ve
doga felsefesi veya moral ve politik felsefe iizerine ytikselen
bir sosyal felsefe yerine, felsefenin biitiin alt disiplin veya
dallanm. ihtiva eden dev bir sistem inga etti. Felsefenin bitin
konu ve problemlerine yer veren bu sistemde metafizik ya da
varlik felsefesiyle epistemoloji, temeli ya da ana zemini mey-
dana getirir. Sistemin bu iki temel disiplini ya da alt dalzu,
varhk-bilgi-deger stirekliligini temin edecek gekilde tamam-
layan digger iki dah etik ile siyaset felsefesidir. Platon’un siste-
minin, merkezden diga dogru gidecek sekilde diger halkalar:
egitim felsefesinden, estetikten, bilim felsefesinden olusur.

Hayati

Platon diinyaya, Atina’da MO 427 yilinda gelmisti. O,


Sparta’yla yapilan savagm son dért ya da bes yih boyun-

1 Bkz. F. M. Cornford, Sokrates'ten Once ve Sonra (cev. U. C. Alun), Ayrac


Yaymlan, Ankara, 2003, ss. 9-10.
ee» Timaios

ca savagacak yasta olduguna gore? ilk genglik yillarinda


Atina’min yasadig) biitiin sikant ve calkantilara yakindan
tanikhk etmisti.
Adaemintos ve Glaukon adinda iki kardesi ve Potone
adinda bir de kiz kardesi vardi. Soylu bir ailenin cocuguy-
du. Sadece annesi Periktione taraftndan degil, fakat babasi
Ariston tarafindan da Atina’nin en soylu ailelerinden biri-
ne mensuptu.? Nitekim babasimin soyu Kodros’a, annesi-
nin soyu Solon’a kadar geri gidiyordu.* Anne tarafindan
Otuzlar Cuntasi‘nin énemli isimlerinden olan Kharmides ve
Kritias‘in akrabasiydi. Onun cocuklugu ve gen¢ligi aristok-
ratik bir ortamda, edebiyat ve felsefeye déniik ilginin gele-
neksellesmis oldugu bir cevrede gecmisti.* Grek aristokrasi-
sinin gelenek ve normlarina gore yetistirilen Platon, askerlik
gérevini, yine zengin bir ailenin cocugu olmasi dolayisiyla,
muhtemelen siivari birliginde yapmigt:.
Aym Grek aristokrasisinin geleneklerine gére gencliginde
jimnastikle ugrasan Platon’un gercek adi, biiyiikbabasimmn
isminden dolay: Aristokles’ti. Argoslu giiregci Ariston’un
yaminda beden egitimi géren filozofa Platon adi beden giictin-
den veya gégsiiniin genisliginden dolay: hocasi tarafindan
verilmisti.° Diogenes Laertios’un belirttigine gore, gencliginde
lirik ve dramatik giirler yazmig ve bir ozan olmay1 istemis olan
Platon bu tiirden biitiin eserlerini ve tragedyalanm, Sokrates
ile tamgip onun 6grencisi olduktan sonra yaknugtr.”

2 W.T. Jones, Bati Felsefesi Tarilti, cilt 1, Klasik Diistince (gev. H. Hiinler),
Istanbul, Paradigma Yayinlan, 2006, s. 163.
3. T. Brickhouse-N. D. Smith, “Plato”, Internet Encyclopedia of Philosophy.
4 W.K.C. Guthrie, A History of Greek Philosophy, val. 4, Cambridge, Camb-
ridge University Press, 1975, s. 10.
5 E, Zeller, Grek Felsefesi Tarihi (cev. A. Aydogan), tstanbul, tz yayinlan,
2001, s. 164.
6 Diogenes Laertios, Uniti Filozoflari Yasamlar: ve Ogretileri (gev. C. Sentu-
na), Yapt Kredi Yayinlan, Istanbul, 2002, ITT 4.
7 Diogenes Laertios, age, III5.
Platon

Gergekten de Sokrates’in 6grencisinin sairlerin sézde


bilgisi veya bozuk politikacilarin demagojisiyle yetinmesi
miimkiin gibi gériinmtiyordu. Yine Sokrates’le tammgmadan
énce doga felsefesiyle mesgul olmus, doga filozoflanmin
eserlerini incelemenin yaninda, Herakleitoscu Kratylos’un
kisisel 6gretiminden gecmisti. Gergekten de onun ailesinde
politik 6nderlik neredeyse geleneksellegmig bir faaliyet ya da
ig haline gelmisti. Yakinlarimmn tesvik ve telkinlerine ragmen,
politik kariyerden oldugu kadar, tragedya yazarligi ve doga
felsefesi arastrmalarmdan da vazgecmesini temin eden sey,
hep ayn neden, Sokrates’le tanigmasi oldu. Sokrates ile tesis
ettigi yak miinasebet, onu sadece doga felsefesinin de@il,
fakat tragedya ve politikanin da gitriik zemininden uzaklag-
tiran en énemli etken oldu.
O, Atina’nin giiciiniin ve ihtisaminin dorukta oldugu
d6éneme tamklhk edememisti; ama Perikles demokrasisinde,
politik gerileme ve moral ¢ékiintiiniin tohumlarin: biitiin
agkhgiyla gézlemleme imkaru bulmustu. Savas bozgunu-
nun ertesindeki cékiintii yillanm, Atina’y: bozguna gétiiren
riigvetci ve beceriksiz demagoglarin hakimiyetinin yarattigi
ytlama tamkhk etmisti. Makedonya krali Philippos’un Yunan
kent devletine nihai darbeyi indirdiZi tarihten on yil nce,
MO 327 yihnda Slmiistit. Buna gére, hayatinin akigini defis-
tiren birinci olay Sokrates’le tangmastydi. Onun sayesinde
sanat ve edebiyatla ugragmaktan, reel siyasete girmekten
vazgecip felsefeye yénelmisti.
Onun hayatinin akigini tiimden degistiren ikinci ve gok
daha dramatik olay, s6z konusu kogullar altrnda hocasinin
bagina gelenler oldu. Gercgekten de Yedinci Mektup‘ta cunta
idaresi sirasinda Atina’nin yagadii tarihsel olaylari anla-
tan Platon énce cunta tiyelerinin baslangicta beyan etmigs
olduklari niyetlere sadik kalacaklarim ve devleti adalet
yoluna sokacaklarim diigiindiigiini' séyler. Fakat sonra da
diktatérligiin sonuglarima ve tiranlarm “eski dostlarindan
10
* Timaios

birine, gelmis gecmis en adil insana” reva gérdiikleri mua-


meleye tamk olunca, ne kadar biiyiik bir hayal kirikhgi
yasadigin: belirtmeden yapamaz.’ Bir siire sonra demokrasi
yeniden tesis olunca, demokratik idarenin baslang:ctaki
dikkati ve 6zeni kargisinda yeniden umutlanan Platon’un
son umutlarim: da, Sokrates’e verilen Sliim cezasinin infazi
titketmistir. O, iste bu olayin ardindan politik krize bildik
reformlar yoluyla bir ¢éziim bulunamayacagina, hasta ve
aciz devlete anayasa ya da rejim defisikliginden ibaret bir
islah tesebbiistiniin en kiigitk bir yararmin olamayacagina
kanaat getirmisti. Cagdag politikada meveudiyetini tespit
ettigi iki bityiik kusurun, Yunan uygarliginin daha énceki
dénemlerde yiikselisinde etkili olan demokrasinin sonu-
nu hazirlamasinin kagmilmaz oldugunu diigiinmesine yol
agmisti. Her seyden Gnce, giiya bilgi kilifi altinda ortaya
cikan cehaletin demokraside uzman ve profesyonelin degil
de, vasati ve amatér olamin hakim olmasiyla sonuclandigini
savunan Platon agisindan demokrasi, Atina’da sadece cahi-
lin hata yénetme hakki anlamina geliyordu.’
Platon’un cagdags politikada teshis etti%i ikinci bitytik
kusur, devletin kurum ve hizmetlerinin kendi bencil gikar-
larimn pesinde koganlar tarafindan doldurulmasina yol
agan azgin bireycilik ruhuydu, Ozel olarak oligarsinin ken-
dine 6zgii yanhgim veya olumsuzlugunu ifade eden siz
konusu bireycilik, ona gére, kent devletinin zengin ve fakir,
tahakkiim edenler ve bastrilanlar olarak ikiye béliinmesiy-
le sonuclaniyordu. Toplumu ve devleti diigman kamplara
bélen bu durum ve olumsuzlugun temelinde ise politikaya
da sirayet eden madde veya para agki vardi, Demokrasiye
6zgti cehalet ya da amatérliik ile oligarsinin oldugu kadar
demokrasinin de bir ézelligi olan politik gikarcilik ve bireyci-

8 Platon, Mekiuplar (cev. F. Akderin), 354, Say Yayinlan, Istanbul, 2011.


9 W, J. Korab-Karpowicz, “Plato's Political Philosophy”, Internet Encyclo-
pedia of Philosophy.
11
Platon

lik, onun gelecekte hedef alacagi diigmanlar olarak Platon’un


bilincine, igte bu dénemde yerlesmisti-
Antik kaynaklarin bildirdigine gére, Sokrates’in infazinin
ardindan, Platon, diger Sokratescilerle birlikte, muhtemelen
gitvenlik nedeniyle, Megarali Eukleides’in yaruna siZinmis-
t.° Sonraki on iki yil boyunca, o biiyiik dletide, Sokratik diye
niteledigimiz ilk dénem diyaloglarim yazmig ve bu arada,
gézlem ve deneyim yoluyla gérgiisiinii arttirma ve diigiin-
cesini derinlestirme yéniinde kimi tesebbtislerde bulunarak
seyahat etmistir. Gittigi ilk yer matematik bilgisini gelistirme-
sine imkan saglayan, daha sonra Deviet'te savunacai genel
veya siniflar arasi bir ig béliimii ilkesini 6grendigi “kadim
harikalar diyan” Misir’dir.
Ikinci yer ise meghur matematikei Theodoros ve Taren-
tumlu bilumum Pythagorasgilarla tanigmasim saflayan
ftalya’dar. Burada Philolaos ve ona bilim, felsefe ve politi-
kanin ideal bir sentezine erisme yéniinde énemili agilimlar
saglayan Arkhytas‘la tamgan Platon, dzellikle Arkhytas ara-
aligryla I. Dionysos‘un sarayina takdim edilir. O, muhteme-
len prens iizerinde tesis edecegi niifuzdan faydalanarak, bu
dénemde énemli dl¢iide olugturmus oldugu politik fikirlerini
hayata gecirmeyi timit etmisti. Sadece 1. Dionysos ile degil,
fakat prensin karsinin kardesi Dion ile kurdugu iliskiye
dayanarak, bu yénde iki ayn girisimde bulundu. Ozellikle
II. Dionysos iizerinde uygulamaya calghg1 filozof-kral tipi,
mutlak bir bagarisizhkla sonucland.. Idealist bir ahlake filo-
zof ile hirsh bir aksiyon adamunin bir araya gelmesi daha bas-
tan imkansiz gibi gériimmesine ragmen, yilmayan Platon’un
biitiin denemeleri baganisizlikla kargilasti ve en nihayetinde
hayat: tehlikeye girdi. Béyle bir Sicilya seyahatinden dénii-
siinde, Atina ile savas hdlindeki Aigina’da karaya cikan filo-
zof, burada esir alinarak, satilmak tizere kéle pazarina qika-

30. Diogenes Laertios, age, III 6.


12
@ Timaios

nimisti, Tam bir rastlanti eseri olarak, dostlarindan birinin,


bazi kaynaklara gore Elis’li Phaidon‘un, baz: kaynaklara gére
Pythagorosg Arkhytas’in fidyesini édemesi sayesinde ancak,
6zgiirligiine kavugan Platon’un, bundan sonra bu tiirden
tehlikelerden uzak durmaya karar verdigi, politikayla sadece
teorik diizeyde ilgilenmeyi sectigi séylenebilir.
Nitekim Arkhytas veya Phaidon’a édemeye kalkistifa fidye
parasim onlarin kabul etmemesi tizerine, bu parayla meghur
Yunan kahramam Akademos’un sifinagi ya da mezarimn
hemen yan: basindaki bahceyi satin alarak Akademi’yi kurdu.
Burasi en azindan Avrupa’tun ilk biiyiik egitim ve arastirma
merkezi olmustur. Hukuki bir statit kazanabilmek icin dint
bir cemaat olarak organize olan ve yikildigi: MS 529 yilina
kadar Platonculugun merkezi olma islevi géren okulda felse-
feye yaklagim tarzi daha ziyade geometri yoluyla gerceklesen
matematiksel bir yaklagimdi. Nitekim Bizanshi bir dil aliminin
belirttigine gore, Akademi’nin kapisina “Geometri bilmeyen
buradan igeri giremez” diye yazdirmush. Egitim felsefesini de
politikaya tabi kilan Platon’un buradaki amaci, iyi egitilip teg-
hiz edilmis akhyla y6netmesi gereken filozof-kral egitmekti.
Akademi, kendisinden devlet adamlan ve yasa koyucularin
cikacaga, bilim ve felsefe temelli bir politika egitimi veren bir
kurum olarak tasarlanmusti. Gercekten de Akademi, Helenistik
dénemin sonuna kadar Yunan diinyasina hukuki ve politik
balamdan sekil vermeye ¢aligan en 6nemli merkez oldu.

Eserleri

Platon, Akademi’de gelecegin yéneticilerini, kamu gérevlile-


rini yetistirme amaci giiderken, bu egitimden faydalanama-
yanlar icin birtakim felsefi eserleri diyalog tarzinda kaleme
alma cihetine gitmisti. Baska bir deyisle kurumda ele alinan
konularin, burada 6gretilen derslerin Akademi‘nin kalin
13
Platon <

duvarlan iginde kaldigi yerde, Platon, digaridakileri de péze-


tecek gekilde, felsefesinin sonraki yiizyillara intikaline izin
veren bazi popiiler eserler yazma yolunu secmisti. Aslinda
o, bu diyaloglar. Akademi’nin kurulugundan énce ya da
Sokrates‘in Gliimiinden hemen sonra yazmaya baslamusti.
Bununla da elbette, esas olarak biiyiik bir haksizhZa ugra-
digina inandigi Sokrates’in hayatrru mesrulagtirmak, onu ve
fikirlerini tarstmak amact giidiiyordu.
Platon, Akademi kurulduktan sonra da yazmaya devam
etmisti. Béylelikle, ona atfedilen bazi sahte ya da sézde
Platonik diyaloglar bir tarafa brrakilacak olursa, otantisiteleri
veya Platon tarafindan kaleme alinmis olduklarindan higbir
gekilde kugku duyulmayan 30 kadar diyalog ortaya aikt. Séz
konusu eser ya da diyaloglar, elbette éncelikle antik diinyada
okunmustu. Sadece Yunanistan‘da degil, fakat Roma diinya-
sinda da iyi tanmman Platonik diyaloglar, Ortacag’a gelince,
Timaeos istisna tutulacak olursa, Hiristiyan Batt diinyasmnda
ortadan kayboldular. Bagka bir deyigle, Platon’un diyalogla-
rinin Batr’da, uzun bir Ortacag boyunca varlgindan haberdar
olunmadi. Bu diyaloglar, éyle santhr ki yedinci yiizyildan iti-
baren bir biitiin olarak islam diinyasma gecti.” Gergekten de
Miisliiman 4lim ve miitercimler, bu diyaloglar: hem orijinal
Grekcesiyle korudular, hem de énemli bir kismimi Arapcaya
terciime ettiler. Bagta Farabi ve lbnii’n Nedim olmak itzere,
Islami kaynaklar, {slam diinyasinda varhgi bilinen, dola-
gumda olup okunan 35 Platon diyalogunun varhgindan s6z
ederler.”? Diyaloglarm Bat1'ya gecisi bi Glide 12. yiizyrl
Rénesans’t strasinda olmus, onlarin bir biitiin olarak yeniden
ele alimp incelenmeleri, tasnif edilip Latinceye terciime edil-
meleri Rénesans htimanizmi eliyle gerceklegmistir.

11 T. Brickhouse-N. D. Smith, “Plato”, Internet Encyclopedia of Philo-


sophy.
12 Bkz. F. Olguner, “Batt ve Islam Kaynaklan Isiginda Eflatun’, Platon Felse-
fesi Uzerine Arastirmalar (der. A. Cevizci), Ankara, Giindogan Yayinlan,
1990, s. 23.
14
@ Timaios

Platon’un eserlerinin Bati’daki ilk toplu baskisi, Latin-


celestirilmig adi Stephanus olan Henri Estierme tarafindan
1578 yilmda yaprlmistir. Stephanus, bu toplu basim diginda,
diyaloglarn (rakamlarla gésterilen) her bir sayfasim (a, b, c,
d ve e seklinde bes ayn harfle gésterilen) béliimlere ayirmis-
tir. Diyaloglarin bu sekilde sayfalanmasi ve béliimlenmesi,
bugiin Platonik eserlere yapilan g6ndermelerin ana temelini
olusturur.?
Bununla birlikte, modern diyebilecegimiz Platon okumasi
ve Platon yorumculugu esas olarak 19, yiizyilda baslar. Bu
dénemden itibaren, Platonik diyaloglar, cok yogun bir ana-
lize tabi tutulmus, onlarin kronolojisi olugturulurken, eserler
cesitli dlciitler kullanilarak tasnif edilmistir. Bu caligmalar
sirasinda, Platon’un eserlerde gelistirmis oldugu argiimanlar
kadar, eserlerin dili ve tishubu da yogun bir analize tabi tutul-
mugtur. S6z konusu inceleme ya da analiz kapsaminda, biri
igsel digeri digsal olmak iizere, esas olarak iki dlciittin temel
alindigi séylenebilir. Bunlardan digsal élciit esas alindiginda,
denilebilir ki, antik kaynaklardan 6rnegin Aristoteles’ten,
Numenius’tan, Sextos Emprikos’tan Platon’a yapilan atif-
larla, diyaloglarda gérdigiimiiz, birtakam cagdas kisi ve
olaylara yapilan génderimler, diyaloglarm birbirlerine yap-
tiklar: referanslar titizlikle incelermistir. Yine ayni baglamda
Sokrates’in mahkiimiyeti ve éldimi, filozofun Italya seyahat-
leri, Akademi’nin kurulusu gibi, Platon’un hayatinda énemli
bir yer tutan degisik olaylar g6z éntine alinmistir.
Buna mukabil diyaloglarm incelenmesi ve tasnifi veya
dénemlestirilmesi sirasinda icsel Sl¢iitler temele alindiginda,
ya eserlerde gelistirilen dgretiler ile bu dgretilerin gerisindeki
argiimantlara ya da diyaloglarm edebi yapisi, tislubu ve kali-
tesine bakilmustir. Gercekten de bunlardan birincisi séz konu-
su oldugunda, Platon yorumculan filozofun etik, egitim,

13. T. Brickhouse-N. D. Smith, age.


15

You might also like