Professional Documents
Culture Documents
Timaios 25 Platon 122s
Timaios 25 Platon 122s
Hayatı ve Yapıtları
Hayatı
2 W. T. Jones, Bat ı Felsefesi Tarihi, cilt 1, Klasik Düşü nce (çev. H. H ü nler ),
İstanbul, Paradigma Yayınları, 2006, s. 163.
3 T. Brickhouse-N. D. Smith, "Plato", Internet Encyclopedia of Philosophy .
4 W. K. C. Guthrie, A History of Greek Philosophy, vol. 4, Cambridge, Camb-
ridge University Press, 1975, s. 10.
5 E. Zeller, Grek Felsefesi Tarihi (çev. A. Aydoğan ), İstanbul, İ z yay ınları,
2001, s. 164.
6 Diogenes Laertios, Ü nl ü Filozoflar ın Yaşamları ve Öğ retileri (çev. C. Şentu -
na ), Yapı Kredi Yayı nlar ı, İstanbul, 2002, III 4.
7 Diogenes Laertios, age, III 5.
9
-
Platon <v
12
Timaios
rılm ıştı. Tam bir rastlant ı eseri olarak, dostlar ından birinin,
bazı kaynaklara gö re Elis'li Phaidon'un, bazı kaynaklara göre
Pythagorosçı Arkhytas'ı n fidyesini ödemesi sayesinde ancak,
özg ü rl üğü ne kavu şan Platon'un, bundan sonra bu t ü rden
tehlikelerden uzak durmaya karar verdiği, politikayla sadece
teorik d ü zeyde ilgilenmeyi seçtiği söylenebilir.
Nitekim Arkhytas veya Phaidon'a ödemeye kalkıştığı fidye
parasını onların kabul etmemesi üzerine, bu parayla meşhur
Yunan kahramanı Akademos'un sığma ğı ya da mezarının
hemen yanı ba şındaki bahçeyi satın alarak Akademi'yi kurdu .
Burası en azından Avrupa'nın ilk bü y ü k eğitim ve araştı rma
merkezi olmu ştur. Hukuki bir statü kazanabilmek için dinî
bir cemaat olarak organize olan ve y ıkıld ığı MS 529 y ılına
kadar Platonculu ğun merkezi olma işlevi gören okulda felse-
feye yaklaşım tarzı daha ziyade geometri yoluyla gerçekleşen
matematiksel bir yaklaşımd ı. Nitekim Bizansl ı bir dil â liminin
belirttiğine göre, Akademi'nin kapışma "Geometri bilmeyen
buradan içeri giremez" diye yazdırmıştı. Eğitim felsefesini de
politikaya tabi kılan Platon' un buradaki amacı, iyi eğitilip teç-
hiz edilmiş aklı yla yönetmesi gereken filozof -kral ı eğitmekti.
Akademi, kendisinden devlet adamları ve yasa koyucuların
çı kaca ğı, bilim ve felsefe temelli bir politika eğitimi veren bir
kurum olarak tasarlanm ıştı. Gerçekten de Akademi, Helenistik
d önemin sonuna kadar Yunan d ü nyasma hukukî ve politik
bakımdan şekil vermeye çalışan en önemli merkez oldu .
Eserleri
14
Timaios
15
Platon
16
rt*> Timaios
17
-
Platon <v
19
Platon
20
^ Timaios
Ahmet Cevizci
21
Tİ MA İOS
Çeviride Plato: Timaeus , Critias , Cleitophon , Menexenus , Epistles ( Loeb
Classical Library No. 234) k ü nyeli çalış ma temel al ı nmışt ı r. Metnin yo-
rumlanmasında Ficino, Masilio, ( tr. ), Timaeus, in Platonis Opera Omnia ,
Basileae 1532, s. 703-737 ve Jovvett, Benjamin ( tr.), Timaeus by Plato, Ox-
ford 1880 k ü nyeli metinlere de baş vurulmu ştur . Yunanca isimlerin ya -
zımlarında orijinalleri muhafaza edilmiş, sadece Yunanistan, Atina gibi
Tü rkçeye yerleşmiş olan kelimeler okunu ş un akıcıl ığını kaybetmemesi
ad ına Tü rkçeleştir ilerek verilmiştir.
SOKRATES: Üç kişi burada Timaios. Dü n beni ça ğı ran 17
misafirlerden dörd ü nc üsü nerede?
Tİ MA İOS: Samrım hasta, yoksa böyle bir konu şmay ı ka-
çırmak istemezdi.
SOKRATES : Tamam, o zaman onun yerine sizin konu ş-
maya dahil olmanı z gerekecek.
Tİ MA İOS: Tabii ki. Hem d ü n bize karşı b ü y ü k misafirper-
verlik göstermiştin, bug ün de bizi sana aynı şekilde
karşılı k vermemiz gerekir. Bunun için elimizden ge-
leni yapaca ğız.
SOKRATES: Peki, bugü n size hangi konularda konu şma-
mızı önermiştim, hatı rlı yor musunuz?
TİMA İOS: Evet bazılar ı m hatı rl ıyoruz, eğer unuttukları-
m ız olursa sen hatı rlatı rsın. Aslında sana zor gelme-
yecekse bunları baştan söylemende yarar var. Böyle-
ce her şey daha netleşir.
SOKRATES: Anlaştık, d ü n devlet konusunda konu ştuk-
larım ızın temel amacı en iyi devlet şeklinin ne oldu -
ğ u ve bu devletin yönetiminde kimlerin yer alması
gerektiğiydi.
TİMA İ OS: Haklısın Sokrates. Konu şulanlar hepimizin
çok hoşuna gitmişti.
SOKRATES: Bu konu şmamızda öncelikle, devlette yer al-
ması gereken çiftçilerin, diğer meslek gruplarını n ve
devleti savunması gereken askerlerin ayr ım ın ı yap-
mıştık, değil mi?
Tİ MA İOS: Doğ ru .
SOKRATES: Herkes tek bir mesleğe sahipti. Asker için
şöyle demiştik: Bu insanlar herkes adına savaşmak
25
Platon *<kf
1 MÖ 640-559 y ı llar ı arası nda yaşam ış, Atina kanunlar ını yapan siyaset
adamı ve şair.
2 Söz ü edilen tanr ıça Artemis.
29
-
Platon <^
33
Platon ^
gelenlere yakışır şekilde davranı yordunuz. Burada
kentinizin başar ılarının birçoğunu yazı l ı olarak sak-
lamaktay ız. Ancak bunlardan biri di ğerlerinin çok
ön üne geçmektedir. Eskiden kentiniz Atlas Okyanu -
su civar ı ndan gelen ve Avrupa'ya ve Asya'ya korku
salan büyü k bir devleti yok etmişti. Önceleri bu deni-
ze geçilebiliyordu , Herakles Sü tunları diye bildiği-
11
34
Timaios
47
Platon
55
Platon
59
Platon ^
ilkesini -ya da ilke d ışında başka bir isim de verebi-
lirsiniz- size anlatmaya niyetli değ ilim. Zaten bunu
araş tı rmam ıza ba ğlı kalarak becerebilmek de kolay
değil. Bu nedenle bu konu hakkı nda herhangi bir şey
söylememi beklemeyin. Öte yandan bu derece önem-
li bir konuyu ara ştı rmaya kalkışarak kendimi aşan
bir iş mi yapı yorum, onu da bilmiyorum. Ancak bi-
raz önce söylediğim şekilde akla yakın a çıklama yap-
makla yetineceğim. İlk andan itibaren herhangi bir
konuda, bir olay ya da bir bü tü n hakkında yapılan
a çı klamalarda akla en yakın şeyleri söyleyeceğim. Bu
nedenle konu şmaya başlamadan önce yine tanr ı dan
yard ım isteyelim ve ondan bizim saçma sapan şeyle-
ri söylemememizi, anlamsız a çıklamalar yapmama-
m ızı ve akla en yakın şeyleri söylememizi sa ğlaması-
nı isteyelim . Evren hakkındaki bu böl ü mlemeyi
anlataca ğı m ız zaman daha önceden söylediklerimizi
farkl ı bir a şamaya taşımam ı z gerekmekte. Daha ön-
ceden böl ü mlemeyi iki grup ü zerinden yapm ıştı k.
Ancak bir gruptan daha söz etmemiz gerekiyor. Bi-
rinci ayrı mda bu iki tü rle yetinebilmiştik . Birinci ör-
nekte değişmeyen yani her zaman aynı kalan vard ı,
İ kincisi ise olu şuma bağl ı olarak gözle gör ü lebilen ve
ilkinin kopyası olan örnekti. Daha önceden bu konu -
49 dan söz ederken ilk iki t ü r bize yeterli gelmişti, bu
nedenle üçü ncüden söz etmemiştik. Ancak şimdi bu
daha zorlu ve karmaşık olan üçü ncü tü rden bahset-
mek zorundayı z, söz bizi bu noktaya itiyor. Bundan
olu şan hangi özler bulunmakta ? Öncelikle doğan her
şeyi kapsad ığını belirtelim. Bu söylediğ imiz doğru
ancak daha fazla şey söylemeliyiz. Bunu becerebil-
mek de pek kolay değil, çü nk ü öncelikle kendisiyle
birlikte incelediğimiz ateş ya da diğer cisimlerle ilgili
daha karmaşık noktaları çözü mlemek gerekir. Hangi-
60
~ Timaios
fb
ler bir yana k üçü k taneler başka bir yana f ırlat ılı rsa,
burada da kendi yatakları taraf ından sallanan d ört
şey için aynı durum geçerlidir. Kendisi de sallanır ve
sonu çta birbirlerinden çok farklı olan şeyler birbirle-
rinden çok uza ğa f ı rlatılı rlar. Daha yakı n olan şeyler
ise m ü mk ü n oldu ğ unca yalan yerlerde toplanı rlar. O
zamana kadar bu öğelerin d üşü nmeyle ya da ölçü yle
işleri yoktu . Tanrı evreni d ü zenlemeden önce ateş,
hava, su ve toprak kendilerine uygun şekillerin bir
kısm ını alsalar da tanrı olmad ığı zaman doğal du -
rumları neyse kendileri de o şekildeydiler. Tanr ı on-
lar ı bu şekilde ald ı ve hepsine çeşitli idealarla ve say ı-
larla şekiller verdi. M ü mk ü n oldu ğ unca iyi olsunlar
ve bir araya gelsinler diye bir d ü zen kurdu . Bu nok-
taya dikkat ederek incelememize devam etmeliyiz .
Sırada bu öğelerin her birinin nasıl olu ştuklar ım fark-
lı bir açıklamayla sunmak var. Ancak sizler benim
konu şma tarzı ma alışkınsı n ı z, bu nedenle herhangi
bir g üçl ü k çekmeden beni dinleyebileceksiniz. Ateş,
toprak, hava ve suyun birer cisim oldu ğundan ku ş-
kumuz yok. Cisimlerin bir derinliği vard ır ve bu de-
rinlik ise y ü zeyin özü yle kaplıd ı r. Öte yandan her
y ü zey üçgenlerden olu şur. Üçgenleri iki gruba ayı ra-
54 biliriz, her birinde bir dik açı ve iki de dar a çı vard ı r.
Bir üçgen t ü r ünde dik a çın ı n karşı kenarı nda yar ı m
bir dik a çı bulunur. Bu noktada iki kenar birbirine
eşit olmal ıd ı r. İ kinci t ü rde ise a çı lar ve kenarlar birbi-
rine eşit değildir. Hem zorunlulu ğ a hem de akla uy-
gun şeyler söylemeyi birleştirdi ğimiz zaman, ateş ve
diğer cisimlerin başlangıçlar ı m bu şekilde ifade ede-
biliriz. Elbette ki bundan öncesini de sadece tam ı ve
tanrının izin verdikleri bilebilir. Sı rada bu birbirleri-
ne benzemeyen ancak içlerindeki bazı şeyler çözül-
d üğü nde birbirlerini olu şturabilen bu en g ü zel d ört
66
Timaios
-
rt> Timaios
L
Platon
L
Platon «y
116
i
KAYNAK ÇA
_ 117
Platon
118
tt* Timaios
_ 119
Platon
-
Platon, Devlet (çev. S. Ey ü boğlu M. A. Cimcoz), Iş K ü lt ü r Yay ınlar ı,
İstanbul, 2010.
Platon, Mektuplar (çev. F. Akderin), Say Yayınları, İstanbul, 2010.
Rosen, S., The Quarrel Betıveen Philosophy and Poetry , Routledge,
Chapman and Hail, New York, 1988.
Ross, D., Plato' s Theory of Ideas, Oxford University Press, Oxford,
1951.
Santas, G. X., Socrates: Philosophy in Plato' s Early Dialogues, Routledge
and Kegan Paul, London, 1979.
Saunders, T. ]., Introduction to lon , Penguin Books, London, 1987.
Shorey, P., The Unity of Plato' s Thought , Chicago University
Press, Chicago, 1903.
Shorey, P., What Plato Said ? , Chicago University Press, Chicago,
1933.
Stenzel, J., Plato' s Method of Dialectic ( trans, by D. J. Allan), New
York, 1973.
Taylor, A. E., Plato: The Man and His Work , 7th edit., London, 1971.
Versenyi, L., Sokratik H ü manizm (çev. A. Cevizci), 3. Baskı, Sentez
Yay ınlar ı, Bursa, 2007.
Vlastos, G. Studies in Grek philosophy, II. Socrates, Plato and their tradi-
tion (ed . by D. W. Graham ), Princeton, N. J., 1995.
Vogel, C. ]. De, Rethinking Plato and Platonism , Leiden, 1986.
YVedberg, A., "İ dealar Kuram ı", Platonun Felsefesi Ü zerine
Araşt ırmalar , cilt 1. İ dealar Kuramı (der. A . Cevizci ), G ü ndoğan
Yay ınları, Ankara, 1990.
Zeller, E., Grek Felsefesi Tarihi (çev. A. Aydoğan ), Say Yayınları,
İstanbul, 2004.
120