Professional Documents
Culture Documents
Sekanslar
Sekanslar
Daha çok kalça ile diz bölgesi arasında görülen Osteoid Osteoma tümörü ağrıya ve sızıya
neden olsalar da vücutta yayılım özelliği göstermemektedir. Osteoid Osteoma tümörü vücutta
yayılım göstermez ancak bulunduğu bölgede osteoid kemik adı verilen yeni bir anormal
kemik materyali türü oluşumuna neden olabilirler.
Osteoid Osteoma kemik tümörünün ilk belirtisi ağrıdır. Çocuklarda daha çok görülen Osteoid
Osteoma tümörünün neden olduğu ağrılar daha çok noktasal ve şiddetli ağrılardır. Bu ağrılar
çocuklarda büyüme ağrıları ile karıştırılabilir. Ancak çocuklar ve ergenlik döneminde görülen
büyüme ağrıları farklı bölgelerde yaşanabilmektedir.
Aktivetiye bağlı olmayan şiddetli ağrı. Yaşanan ağrı, her hangi bir aktiviteye bağlı
olmadan istirahat sırasında yaşanabilmektedir. Gece uykudan uyandıran ağrılar
yaşanabilmektedir.
Ağrıya bağlı olarak kaslarda kasılma yaşanır. Kaslarda kasılan kasılmalar tümörün
olduğu bacakta kısalmış görüntüsü verebilir.
Ağrı ile birlikte tümörün bulunduğu uzuvda şişkinlikler yaşanabilir.
Osteoid Osteoma tümörünün bacakta olduğu durumlarda hastada topallama
görülebilmektedir. Ağrıdan dolayı bacağını zor kullanan çocuklar parmak ucunda
yürüyebilir.
Osteoid Osteoma kemik tümörünün yarattığı ağrı çok şiddetli olmasına rağmen boyutları
genellikle çok küçüktür. Genellikle pirinç tanesi kadar olan Osteoid Osteoma tümörünü teşhis
etmek için bu konuda uzman bir ortopedi ve travmatoloji doktorunun muayenesi önemlidir.
Belirtilerin iyi değerlendirilmesi ve Osteoid Osteoma tümörünün gözardı edilmemesi gerekir.
Osteoid Osteoma tümörü teşhisini kesinleştirmek için radyolojik görüntüleme yöntemlerinden
de faydalanılabilir.
İlaç tedavisi: Osteoid Osteoma tümörünün neden olduğu ağrıları dindirmek için basit
ağrı kesiciler kullanılmaktadır. Osteoid Osteoma tümörü aspirin kullanımına iyi yanıt
vermekte ve ağrılar kontrol altına alınabilmektedir. Ancak genellikle yaşanan ağrılar
çok şiddetlidir ve ek tedaviler gerekebilmektedir.
Cerrahi Yöntem: Açık cerrahi yöntem ile ameliyat gerçekleştirilir ve kemikte bulunan
tümör tamamen çıkartılır. Osteoid Osteoma tümörü ameliyatından sonra ek bir
tedaviye gerek bulunmamaktadır. Osteoid Osteoma tümörü ameliyatı tümör bölgesi
üzerinden deri ve yumuşak dokularda bir kesinin yapıldığı geleneksel açık cerrahi
tekniğiyle yapılmaktadır.
Radyofrekans ablasyonu: Halk arasında tümörün yakılması işlemi olarak da
bilinmektedir. Bilgisayarlı Tomografi (BT) eşliğinde gerçekleştirilir. Son yıllarda
popüler olan Radyofrekans ablasyonu yönteminde özel bir iğne ile minimal invaziv
teknikler kullanılır. Tümörün üzerindeki bölgeden özel bir iğne ile tümöre ulaşılır ve
yüksek frekanslı elektrik akımı ile yok edilir
Osteoid Osteoma kemik tümörü ameliyatı klasik açık cerrahi yöntemi ile gerçekleştirilir.
Tümörün bulunduğu bölge belirlendikten sonra üzerindeki deri ve yumuşak dokularda kesi
yapılarak tümöre ulaşılır. Dikkat edilmesi gereken konu çok küçük olan tümörün tamamen
çıkartılmasıdır. Tümör tamamen çıkartılmazsa kemik gelişimi devam ettiği için ileride nüks
etme ihtimali bulunmaktadır. Osteoid Osteoma tümörü ameliyatının dezavantajı tümörle
birlikte kemikten bazen 1 -2 cm. kemik çıkarmak zorunda kalınmasıdır. Tümörle birlikte
çıkartılmak zorunda kalan kemiğin ebatları beklenen fazla olduğu durumlarda kırılma
yaşanmaması için kemik yapısını güçlendirerek adına bölgeye vida veya platin
yerleştirilebilir. Osteoid Osteoma tümörü ameliyatından sonra çıkartılan kist teşhisin
kesinleşmesi için patolojiye gönderilmelidir. Ameliyat sonrası pirinç tanesi gibi olan noktanın
Bilgisayarlı Tomografisi çekilerek tümörün tamamen çıkartılıp çıkartılmadığı kontrol
edilmelidir.
Osteoid Osteoma kemik tümörü pirinç tanesi boyutlarında olduğu için radyolojik
görüntülemelerde zor fark edilebilir. Yine de Bilgisayarlı Tomografi (BT), Röntgen, Manyetik
Rezonans (MR) gibi görüntüleme yöntemleri ile belirlenebilir.
Osteoid Osteoma tümörü kötü huylu tümörlere dönüşmemektedir. Ancak Osteoid Osteoma
tümörü bazı kötü huylu kemik tümörleriyle karıştırılabilir. Patoloji değerlendirmesi kesin
sonucu ortaya koymaktadır.
Osteoid Osteoma tümörünün ağrısı basit ağrı kesiciler özellikle de aspirin ile kontrol altına
alınabilir. Ancak birçok hastada kullanılan ağrı kesicilere rağmen yaşanan ağrı
şiddetlenebilmektedir. Bu gibi durumlarda açık cerrahi veya kapalı yöntem denilen
Radyofrekans ablasyonu ile tümör çıkartılmalıdır.
Yapılan bilimsel çalışmalarda Osteoid Osteoma tümörünün bitkisel veya doğal bir tedavi
yönteminin olduğu yönünde sonuçlar ortaya koymamaktadır. Bu nedenle Osteoid Osteoma
tümörünün bitkisel veya doğal bir tedavisi bulunmamaktadır.
Osteoid Osteoma tümörü iyi huylu bir kemik tümörüdür. Vücutta yayılım göstermezler ve
hayati tehlikeye neden olmazlar. Yaşanan ağrılar nedeniyle hastaların hayat konforları olumsu
yönde etkilenmektedir. Şiddetli ağrılar nedeniyle kaslarda gerilme olduğu için bacak boyunda
kısalma görüntüsü verebilir.
Osteoid Osteoma kemik tümörü için belirlenmiş bir risk grubu bulunmamaktadır. Her yaş
grubunda görülmekle birlikte daha çok çocuklarda görülen bir kemik tümörüdür. Erkek
çocuklarında kız çocuklarına göre daha fazla ortaya çıkmaktadır. Erkek çocuklarda daha fazla
görülmesinin kesin nedeni bilinmemektedir.
Osteoid Osteoma kemik tümörü her yaşta ortaya çıkabilir ancak daha çok 10-20 yaş arası
çocuklarda görülen iyi huylu bir kemik tümörüdür.
Kemik tümörü Bilgisayarlı Tomografi ile teşhis edilmişse ek olarak kemik sintigrafisi
çekilmesine gerek yoktur. Ancak Bilgisayarlı Tomografi çekilmesine rağmen teşhisin
konulamadığı durumlarda vücut taraması ile genel tabloyu görmek için kemik sintigrafisi
çekilmesi tercih edilebilir.
Osteoid Osteoma kemik tümörü açık cerrahiyle tamamen çıkartılmışsa veya radyofrekans
ablasyon yöntemiyle tamamen yok edilmişse tekrarlamamaktadır. Ancak cerrahinin veya
radyofrekans ablasyon yöntemi sonunda çıkartılamamışsa işlemden sonra hasta rahatlamasına
rağmen tekrarlama olasılığı yüksektir.
Osteoid Osteoma kemik tümörü kansere dönüşmez ve vücuda yayılmaz. Genellikle büyüme
çağının bitimine kadar kendi kendini sınırladığı, durduğu veya yok ettiği bilinir. Ağrı hastanın
yaşam formunu konforunu bozmuyorsa her hangi bir işlem yapılmasına gerek
bulunmamaktadır. Yaşanan ağrıya rağmen tedavi edilmediği durumlarda kasılmaları bağlı
bacak boyunda kısalma görüntüsü oluşabilir. Bu kasılmalar sabitleşebilir. Yanlış tedavilere
başvurulabilir.
Kemik tümörünün damarlara ve sinirlere çok yakın olduğu durumlarda radyofrekans ablasyon
yöntemi tercih edilmemektedir.
Radyofrekans ablasyon yönteminden sonra hasta aynı gün taburcu edilebilmektedir. Osteoid
Osteoma ameliyatından sonra hasta 1-2 gün hastanede yatar. Hastanın hastanede kalış süresi
çıkartılan tümörün büyüklüğü ve yerine göre değişebilmektedir.
Her ameliyatın riski bulunmaktadır. Osteoid Osteoma tümör ameliyatının riskleri şu şekilre
sıralanabilir.
Bütün cerrahi işlemlerde olduğu gibi Osteoid Osteoma ameliyatında da enfeksiyon riski
bulunmaktadır.
Osteoid Osteoma tümörünün çok küçük olması nedeniyle açık cerrahide tümörün
bulunamaması ihtimali bulunmaktadır.
Tümörle birlikte çıkartılan kemik miktarının fazlı olması kemik kırığı riskine neden
olabilmektedir. Geniş kemik defektinin olduğu ameliyatlarda kırığın önüne
geçebilmek için bölgeye vida veya platin yerleştirilebilir..
Tümörün bulunduğu bölgenin damar ve sinirlere yakın olması halinde damar ve
sinirlerin hazar görme riski bulunmaktadır.
Osteoid Osteoma kemik tümörü ameliyatlarından sonra iyileşme süresi tümörün bulunduğu
bölge, tümörün büyüklüğü ve tümörün tedavisinde kullanılan yönteme göre değişmektedir.
Radyofrekans ablasyon yönteminin kullanıldığı durumlarda hasta aynı gün taburcu olabilir ve
aynı gün ayağının üzerine basabilir.
Açık cerrahi yöntemle Osteoid Osteoma tümörünün çıkartıldığı durumlarda ise hasta 1-2 gün
hastanede tutulur. Çıkartılan tümörün ve kemikte oluşan hasara göre hasta 1 -6 hafta arası
uzvunu kullanmaması sağlanır.
Bu tümörler kemikte kırık oluşmasına neden olmamaktadır. Kemiği inceltmez tam tersi
kemikte kalınlaşmaya neden olur. Kemik daha sağlam ve daha kalındır. Kanser tümörleri gibi
yıkıcı bir etkisi yoktur tam tersi kemiği kalınlaştırır. Ancak açık cerrahi yöntemle tümörün
çıkartıldığı durumlarda kemikte oluşabilecek defekt kırıklara neden olabilmektedir. Bu riskin
önüne geçebilmek için kemikte ağır defekt oluşmuşsa bölgeye vida veya platin
yerleştirilmektedir.